2008 de (Y 15) 2023 e bakarken1 o yıl baş gösteren finansal ve ekonomik kriz, küresel farklılık



Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

İSLAM ÜLKELERİNDE NÜFUS ÖNGÖRÜLERİ 2050 ARALIK 2011

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Dr. Öğr. Üyesi İsmail SAFİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

SAYIN TAKİPÇİLERİMİZ,

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

BLOG ADRESİ :

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TOPLAM 30 TOPLAM 30 TOPLAM 30

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA SORUNSUZ ALAN KALDI MI?

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Araştırma Notu 15/179

KATILIM EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. ALTERNATİF ALTIN EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

Amerikan Stratejik Yazımından...

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

IFLA İnternet Bildirgesi

Yıllık açık 100 milyar doları aşacak... DIŞ TİCARET ALARM VERİYOR!

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

5. İİT ÜYESİ ÜLKELER DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE SÖZLEŞMESİ 12. TARAFLAR KONFERANSI (COP12)

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

ORSAM ORTADOĞU STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 3 UNDERSTANDING IRAQ THROUGH CARTOONS 3

2014 YILI ŞUBAT AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

Türkiye ve Avrupa Birliği

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

SİVİL GLOBAL GLOBAL SİVİL DİPLOMASİ İNŞASI PROGRAMI Potansiyelin Keşfi

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

NKP

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

KAYNAK MAKİNELERİ SEKTÖRÜ NOTU

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

KÜRT SİYASETİNDE TARİHİ FIRSAT SÖYLEMİ VE ANALİZİ MAYIS 2009

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

GENEL BAŞKANIN MESAJI

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

BUĞDAY RAPORU

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

2014 YILI MAYIS AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Devrim Öncesinde Yemen

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Türkiye Irak İlişkilerinde Güvenlik ve Radikalleşme

TÜRKÇE. Sözcükte anlam 1. Cümlede anlam 4. Sözcük türleri 4. Cümle bilgisi 2. Paragraf bölme 2. Anlatım biçimleri 1. Paragraf tamamlama 3

DÜNYA SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ İHRACATI. Genel Değerlendirme

SURİYE TÜRKMEN PLATFORMU I. TOPLANTISI ONUR VE ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ SONUÇ BİLDİRİSİ

İÇİNDEKİLER EDİTÖR NOTU... İİİ YAZAR LİSTESİ... Xİ

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Paris İklim Değişikliği Taraflar Konferansı na bir adım atıldı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

İktisat Tarihi

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Çimento Sektörü ve 2010 Beklentileri

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Aylık Dış Ticaret Analizi

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

OLGUN AKBULUT ANAYASAL DİNSEL ÇOĞULCULUK

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

Transkript:

Diaspora için değil Türkiye April 2015 GPoT için PB 41 2023 E 8 KALA: Y 8 Şadİ Ergüvenç Global Political Trends Center Istanbul Kültür University POLICY BRIEF 2008 de (Y 15) 2023 e bakarken1 o yıl baş gösteren finansal ve ekonomik kriz, küresel farklılık ve dengesizlikler, enerji bağımlılığı ile iklim değişikliği, zora düşen devletler ve devlet dışı aktörlerin yarattığı sorunlar, çözüm bekleyen kronik çatışma ve anlaşmazlıklar, dini ve bölgesel ötekileşme başlıca endişe kaynakları olarak karşımıza çıkıyordu. Küresel sorunlara küresel çözümler gerektiği açıkça görülüyordu. II. Dünya Harbi ardından kurulan Birleşmiş Milletler ve organları, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası gibi kuruluşlar, ABD dolarına endeksli para düzeni, küresel serbest ticaret ve bilgi ortamında çağın ihtiyaçlarına cevap vermekte yetersiz kalıyordu. Bu durumda bir yanda bölgesel arayışlar ivme kazanırken; öte yanda ulusal bağımsızlık çağrıları duyulur olmuştu. Ancak, bu kökleşmiş siyasi alt yapıda 15 yıllık vadede anlamlı bir değişiklik olması pek olası görünmüyordu. 2015 e (Y 8) girerken bu varsayımın hala geçerliğini koruduğu ve durumun daha da kötüye gittiği söylenebilir. Kurumsal küresel düzende bir değişiklik yoktur. ABD ekonomik, teknolojik ve askeri alanda ilk sıradaki yerini korumakta, dünya ısınmaya devam etmektedir. Çin in hızlı gelişmesi onu ABD ile yarışır bir konuma getirmiş; bunun üzerine ABD önceliklerini Avrupa dan Pasifiğ e kaydırmıştır. Çözümlenen bir kronik anlaşmazlık ve sona eren bir çatışma yoktur. Aksine var olanlar arasında derinleşenler veya yeniden alevlenenler hatta yeni başlayan çatışmalar vardır. Ekonomik, teknolojik ve gelişmişlik ölçeğinde dengesizlikler artmaktadır. Dinsel ötekileşme, yabancı düşmanlığı ve hatta ırkçılık korkutucu boyutlara ulaşmış olup toplu göçler ve ekonomik bunalım bu olumsuzlukları körüklemektedir. Ekonomik krizin sonuna gelindiğine ilişkin inandırıcı emareler henüz yoktur. Döviz kurları ve altın en küçük esintiden bile etkilenmektedir. AB ülkeleri ekonomik bunalımdan çıkışta zorlanmaktadır. ABD ve AB arasında Transatlantik Ticaret Anlaşması küresel sorunlara bölgesel bir çözüm arayışı olarak gelişirken AB üyesi bazı ülkelerde AB karşıtı siyasi görüşler yükseliştedir. ABD nin kaya petrolünü pazarlamaya başlaması, yenilenebilir enerji kullanımının artması ve petrol fiyatının %50 düşmesi ile enerji konusunda önemli gelişmeler olsa da, özellikle doğal gaz açısından, enerji bağımlılığında köklü bir değişiklik yoktur. Bu arada Siber bağımlılık ve kırılganlık en az enerji bağımlılığı kadar yaşamsal bir endişe kaynağı olarak güncellik kazanmıştır. Küresel arama motorları arasında rekabet çizgisini aşan bir çatışma ortamı gelişmektedir. Uzayda varlık gösteren aktörlerin sayısı artmış, rekabet hızlanmıştır. Teknolo- Global Political Trends Center 1 GPoT Center, Policy Brief, Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yıldönümü İçin Bir Öngörü, Şadi Ergüvenç. GPoT PB No. 41 1

Ergüvenç ji her gün çarpıcı buluşlara gebedir. Virüsler (organik ve elektronik) kendilerini yenilemekte adeta teknolojik gelişme ile yarış halindedir. Toplumsal farklılar ve bilgi çağının insanı bilinen yönetim sistemlerini zorlamakta, öfkeli insanlar her yerde kol gezmektedir. Kısacası Y 15 te öngörüldüğü gibi dünyamız bugün eskiden olduğundan daha tehlikelidir. Dış politikada etik ve ahlaki değerlere saygı çağrısı yaparak mazlumun yanında olduğunu ilan eden Türkiye gelişen ekonomisi paralelinde uluslararası yardım yapan ülkeler arasında üst sıralara tırmanarak ilgi alanını genişletmeye devam etmiştir. 2008 den başlayarak Türkiye Sıfır Sorun politikası ile ilk yıllarda Orta Doğu da hızlı bir gelişme sağlamış, başta Suriye, Mısır, Katar olmak üzere, birçok ülke ile stratejik ortaklıklar kurularak, vizelerin karşılıklı olarak kaldırılması, hatta ortak kabine toplantıları yapılmasına varıncaya kadar yakın ilişkiler geliştirilmiştir. Girişken yaklaşımları, artan ticareti ve TV dizileriyle Türkiye Orta Doğu nun en popüler ülkesi haline gelmiştir. Aralarında Rusya ve Yunanistan da olmak üzere birçok devletle yapılan Üst Düzey Toplantılar Türkiye için standart bir dış politika uygulaması haline gelmiştir. Dış politikada etik ve ahlaki değerlere saygı çağrısı yaparak mazlumun yanında olduğunu ilan eden Türkiye gelişen ekonomisi paralelinde uluslararası yardım yapan ülkeler arasında üst sıralara tırmanarak ilgi alanını genişletmeye devam etmiştir. Rusya ile ilişkiler ve karşılıklı bağımlılıklar artmış, o kadar ki, Türkiye de kurulacak nükleer santrallar ömür boyu Rusya ya emanet edilmiştir. İpek Yolu boyunca bağlantılar gelişmiş, Balkanlarda komşuluk ötesi yakınlıklar kurulmuştur. Türkiye Afrika ve Güney Amerika da bayrak gösterir olmuş, THY dünyanın sayılı hava yollarından birisi olarak uçtuğu meydanlar sayısı açısından dünyada ilk sırayı almıştır. 2008 2013 döneminde Türkiye nin büyükelçi düzeyinde temsilcilik sayısı 171 den 221 e yükselmiştir. Böylesine girişken ve bağımsız açılımları Türkiye den beklentileri arttırıp yıldızını parlatsa da Arap Baharı nın ardından oluşan farklı yaklaşımlar, Avrupa Birliği nin Türkiye ye olumsuz yaklaşımlarının gölgesinde, Türkiye nin ekseninin sorgulanmasına ve Yeni Osmanlı gibi algılanmasına yol açmıştır. Komşularla sıfır sorun politikası çerçevesinde Ermenistan, Güney Kıbrıs ile yapılan girişimler sonuçsuz kalmıştır. 2009 dan başlayarak Türkiye İsrail ilişkileri bozulmuş, Mavi Marmara olayının ardından da resmen kopmuştur. Böylece Türkiye kendisini Ermenistan-İsrail-Güney Kıbrıs-Yunanistan doğal ittifakı karşısında buluvermiştir. Doğu Akdeniz de keşfedilen petrol ve gaz yatakları bu ittifakı perçinlemekte ancak gaz ve petrolün kullanıma sunulmasında Türkiye topraklarının sağlayacağı kolaylık Türkiye-İsrail- Güney Kıbrıs yakınlaşması için yeni bir fırsat da yaratmaktadır. Ne var ki, Filistin sorunu kalıcı bir çözüme ulaşmadığı, en azından Gazze deki ambargo kalkmadığı sürece İsrail le ilişkilerin; Güney Kıbrıs da Kıbrıs üzerinde tek egemen olarak tanınma iddiasından vazgeçmedikçe taraflar arası ilişkilerin sıfır toplam a kilitli kalması kaçınılmaz görünmektedir. Bu durum Türkiye nin AB ve ABD ile ilişkilerine de olumsuz yansımaktadır. 2010 sona ererken başlayan ve Arap Baharı olarak adlandırılan süreç Libya, Mısır ve Suriye de kanlı ve sürekli bir çatışma ortamına ve dış müdahalelere yol açarken sıfır sorun politikasını çökertmiş ve Türkiye nin sadece bu ülke yönetimleriyle değil Batılı ortaklarıyla da ayrışmasına yol açmıştır. Bu çerçevede Türkiye mezhepçilik yapmak, radikal GPoT PB No. 41 2

2023 E 8 KALA: Y 8 gruplara destek vermek gibi suçlamaların da hedefi olmuştur. Türkiye nin İsrail in ardından Mısır ve Suriye ile de resmi ilişkileri kesiktir. Yemen ve Libya daki karmaşa nedeniyle listeye bu ülkeleri de eklemek yanlış olmayacaktır. İran ile ilişkiler ise, her zaman olduğu gibi, karşılıklı olarak Realpolitik anlayışı ile nazik ve ihtiyatlı bir komşuluk havasında sürdürülmektedir. Suriye ve Irak taki yönetim boşluğunda Irak taki El-Kaide temelinde gelişen ve 2014 yılında kendisini Halife ve Irak ve Şam İslam Devleti (DEAŞ) olarak ilan eden yeni bir oyuncu ortaya çıkmıştır. Bu devlet Allah tan başka otorite tanımamakta, şeriat ve Peygamber dönemi kurallarını esas aldığı için, laik ve demokratik oldukları gerekçesiyle bu kurallara uymayan Türkiye deki gibi Müslüman toplumları öncelikli hedef olarak almaktadır. Acımasız yöntemleriyle ve batılı ülke vatandaşı militanların da katılımıyla korku salan DEAŞ küresel bir tehdit olarak algılanmaktadır. Diğer yanda, Suriye deki iç harpten kaçarak Türkiye ye sığınanların sayısı 2 milyona ulaşmıştır. Böylece Suriye, Türkiye için ilk sıradaki sorun kaynağı haline gelmiştir. Buna Irak ta bitmek tükenmek bilmeyen iç çatışmaları da eklemek gerekmektedir. Türkiye Irak ın istikrarı ve bütünlüğü için özenli bir çaba göstermekte ve Suriye halkına insani yardım için elinden geleni esirgememektedir. Ancak, Suriye de öncelikle Esad rejimi hedef alınmadan, uçuşa yasak bölge ve güvenli saha ilan edilmeden DEAŞ a karşı doğrudan çatışmaya katılmaya yanaşmamaktadır. Avrupa da İslam karşıtlığı hızla tırmanmaktadır. Bütün terör olaylarını İslam la ilişkilendirmek alışkanlık haline gelmiştir. Norveç te camilere yönelik saldırılar, Almanya daki Batı nın İslamlaşmasına Karşı Yurtsever Avrupalılar (Pegida) hareketi ve ardından 7 Ocak 2015 te Paris te 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan Charlie Hebdo saldırısı medeniyetler çatışmasının habercileriymiş gibi endişe vericidir. Çoğunluğu Müslüman toplumuyla Avrupalı Türkiye için bu durum çok daha ciddi bir endişe kaynağıdır. Avrupa Birliği sınırları içinde yerleşik 21 milyon Müslümanın yaklaşık dörtte birinin Türk oluşu da bu endişeye ayrı bir boyut eklemektedir. Türkiye hem İslam karşıtlığına hem de evrensel insani ve demokratik değerler karşıtlarına ve her türlü bağnazlığa karşı mücadelede ön safta yer almak zorundadır. 2014 yılı başlarında Ukrayna da Cumhurbaşkanı Yanukoviç in AB ile işbirliği antlaşmasını imzalamayı reddetmesi ile başlayan ayrılıkçı çatışmalar ve Kırım ın Rusya ya ilhakı ile gelişen durum Avrupa nın Soğuk Savaş tan sonraki en ciddi bunalımına dönüşmüştür. Rusya nın ayrılıkçılara destek vermesi ve Kırım ı ilhak etmesi ardından Rusya Batı ilişkileri gerilmiştir. ABD ve AB Rusya ya yaptırımlar uygulamaya başlamış, Türkiye de Kırım ın ilhakını tanımadığını ilan etmiştir. Sonuçta Türkiye; bir yanda, Batı nın yaptırımlarına karşılık olarak Avrupa dan ithalatı kesen Rusya nın Türkiye ye yönelmesi ile Kırım a rağmen açılan fırsat kapısından yararlanmak; diğer yanda, Rusya ile ilişkilerinde Batılı ortaklarına ters düşmek gibi yeni bir ikilem karşısında kalmıştır. Ateşkes anlaşmasıyla varılan uzlaşma sonunda Ukrayna nın AB üyeliğinin, Rusya nın da Kırım da kalıcı olması yolunun açılmış olduğu görünmektedir. Bu durumda NATO Rusya Federasyonu (RF) ilişkilerinin yeni bir soğuk harp dönemine girdiği söylenebilir. Böylece Karadeniz in uyumlu bir işbirliği alanı olmaktan çıkarak bir rekabet alanına dönüşmesi olasılığı Türkiye için yeni bir endişe kaynağı oluşturmaktadır. GPoT PB No. 41 3

Ergüvenç Bölgesel bir çerçeveden bakıldığında Türkiye, sorunlu komşularla çevrili, yalnız kalmış gibi görünen ancak yalnız bırakılamayacak kadar önemli konumda, ağırlıklı bir denge unsuru görüntüsü vermektedir. Bölgesel bir çerçeveden bakıldığında Türkiye, sorunlu komşularla çevrili, yalnız kalmış gibi görünen ancak yalnız bırakılamayacak kadar önemli konumda, ağırlıklı bir denge unsuru görüntüsü vermektedir. Giderek çok yönlü ve çok bağlantılı bir enerji koridoru olması bu ağırlığı daha da artırmaktadır. Bu görüntü sadece Avrasya ve Orta Doğu için değil Japonya dan Güney Afrika ya, Çin den Orta Amerika ya, Kuzey Amerika dan Avustralya ya bütün ülkeler için geçerli olsa gerekir. Bu önem Türkiye nin gücüne katkı yaptığı kadar kırılganlık da yaratmaktadır. Türkiye nin uluslararası ortamda ve İslam dünyasındaki itibarını bozmaya yönelik yayınlar AKP Hükümeti tarafından Türkiye nin istikrarını, gelişmesini ve birliğini hedef alan odakların varlığının açık bir göstergesi olarak algılanmaktadır. Bu algı paralelinde Türkiye doğru bildiğini karşısındakine ters de düşse yüksek sesle dile getiren, kendisini Avrupa nın vazgeçilmez bir unsuru olarak gören, geçmişine ve çıkarlarına sahip çıkan, bu çerçevede uluslararası barış ve istikrarın korunmasında işbirliğine ve insancıl yardıma açık bir ülke olarak ayrışmaktadır. Son 7 yılda Türkiye nin iç durumuna bakıldığında: Arka planda, AKP nin tek parti iktidarının sürekliliği ve sağladığı siyasi istikrar; Ekonomik, toplumsal, sanayi ve teknolojik alanda, iletişim ve ulaştırmada yükselen bir grafik ve dışa açılım dikkat çekmektedir. Gezi Olayları, Ergenekon-Balyoz Davaları 17 Kasım darbesi gibi dramatik olayların gölgesinde toplumsal ortak paydada kayda değer bir yükseliş sağlanamamıştır. Bu arada keşfedilen(!) Paralel Devlet yeni bir ötekileşme ve çatışma alanı yaratmış, yargıya olan güven ağır bir yara almıştır. Silahlı Kuvvetler siyaset dışına çekilmiş, itibarı ve komuta kadrosu törpülenmiştir. Bu süreçte yeni bir anayasa için uzlaşma sağlanamamıştır. Türkiye de yaşam tarzı eskisine göre daha muhafazakâr/dindar, aynı zamanda biraz daha hoşgörülüdür. Türban, tartışma konusu olmaktan çıkmış, Kürtçe özgürlüğe kavuşmuştur. Ancak, siyasi ortamda dindar/ muhafazakâr laik Alevi Kürt ayrışması ve anayasal uzlaşmanın yokluğu endişe verici boyutlardadır. Kazılan siperler derin ve karşılıklı iletişime kapalıdır. Yoğun algı operasyonlarının baskısı altında toplum, böylesi bir ayrışmanın taşıdığı tehlike tve yarattığı huzursuzluğun bilincinde, artık çatışmasız bir ortamın özlemi içinde bulunmaktadır. Buna rağmen, siyaset önderleri ve medya bu beklentiye karşılık vermekte yeterince duyarlı görünmemektedir. 2009 Mayıs ında PKK nın ateş kesmesi ile başlayan, Öcalan ın yol haritası ve AKP nin Kürt Açılımı ile gelişen ve devamlılık kazanan barış süreci, sonuçlarıyla 2023 Türkiye sini şekillendirmede önemli bir etken olmaya adaydır. Süreci GPoT PB No. 41 4

2023 E 8 KALA: Y 8 etkilemeye yönelik söylem ve eylemler eksik olmasa da oluşan barış ortamında toplum ve siyasi oyuncular süreci tamamlamaya kesin kararlı görünmektedir. Sürecin başarısı içerdiği değişimde siyasi uzlaşma sağlanmasına ve bunun toplum genelinde kabul görmesine bağlı olacağına göre böyle bir sonucun toplumdaki diğer ayrışmalar üzerinde de olumlu etki yapması beklenebilir. Sürecin askıda kalması ise bölücü terörü hortlatabilecek, toplumsal ve siyasi çekişmeler sürüp gidecektir. 2014 yazında Türkiye tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanı nın halk tarafından seçilmesinin ardından Haziran 2015 de yapılacak genel seçimler Türkiye için önemli bir dönüm noktası oluşturabilecek niteliktedir. Yolsuzluk iddialarının, totaliter yapılaşma ithamlarının, Osmanlı ya dönüş özlemlerinin ve paralel devletin AKP üzerinde ne denli yıpratıcı olduğu veya kabul gördüğü bu seçimde belli olacaktır. Sonuca göre AKP nin henüz ayrıntıları netleşmemiş Yeni Türkiye projesini gerçekleştirmek için yolu açılabilecek veya Türkiye, önceden tanımlanması güç, farklı bir dönemece girecektir. Bu tabloya bakarak 8 yıl sonrası için dünyamızı ve Türkiye yi neler beklediğine ilişkin ipuçları aramak iğne ile kuyu kazmaktan farklı değildir. Oldukça kaotik bir ortamda sayılamayacak kadar çok kelebek kanat çırpmaktadır. Bunların esintisinin nasıl bir etki doğuracağını kestirmek mümkün görünmemektedir. Bu nedenle, buraya kadar yazılanlar, genelde yönetilmesinde zorluk çekilen ve özellikle Türkiye açısından endişe ve çekişme yaratan ayrışmalar için farkındalık yaratmaya yönelik bir hatırlatma, bir güncelleme olmaktan öteye geçemeyecektir. Kaldı ki, 8-10 yıl sonrasını şekillendirecek çok daha güçlü etkenler de söz konusudur. İnsan ömrü uzamakta, üretken olamayanların sayısı artmaktadır. Gençler arasında artan işsizlik ve ona paralel gelişen umutsuzluk öfke ve bunalıma yol açmaktadır. Telefon ve bilgisayar üzerinden oyun, müzik ve mesaj bağımlısı olan yeni gençliğin bireysel ve özgürlükçü niteliği sadece toplumsal yapıyı değil tüketim alışkanlıklarını da etkileyerek, yeni bir kültürel alt yapının temel taşı olacağa benzemektedir. Diğer uçta hayatta kalabilmek için ülkelerinden kaçarak gelişmiş ülkelere sığınan gençler yeni kültürel ve sosyal yapıyla nasıl bağdaşacaktır? Dini inançları doğrultusunda ayrışan gençler de dikkate alındığında kültürel değişimin hangi değerler üzerinden yükseleceği, nasıl yönetileceği merak konusudur. Bir uçta para ve bilgi zenginleri, diğer uçta yoksulluk köleleri arasındaki uçurum daha da derinleştirmektedir. Küresel ısınma ve teknolojik gelişmelerin sunacağı sürprizlerin neler olacağını önceden kestirmek mümkün görünmese de bunları farklılıkları daha da derinleştirmesi kaçınılmaz gibidir. Sosyal medya denen olay, her alanda ve her konuda kolayca ve hızla sağladığı yaygın iletişim ve yarattığı farkındalık ile insanlar arasında buluşmanın olduğu kadar ayrışmanın da etkin bir aracı haline gelmiştir. Bu ortam insanların etnik, inanç ve siyasi kimliklerinden soyutlanmış olarak, küresel boyutta sınıfsal kimlik, fikir veya belirli tercihler etrafında toplanarak yeni güç odakları veya kamplar oluşturması için olanak sağlamaktadır. Bu ortam aynı zamanda her türlü aldatmanın ve saptırmanın aracı GPoT PB No. 41 5

Ergüvenç olarak da kullanılmaktadır. Bu olgunun yönetim sistemlerine nasıl yansıyacağı, nasıl denetleneceği henüz netlik kazanmamıştır. Bugünlerde Brezilya da yolsuzluğa karşı sokaklara çıkan bir milyon kişinin tepkisini nasıl okumak gerekir. Birbirinden farklı nedenleri olsa da bu tür tepkilerin yönetim ve yargının yetersizliğine veya dış güçlere fatura edilmesi yerine asıl nedenlerinin araştırılması ve bunun küresel ölçekte yapılması gerekmektedir. Günümüzün liberal, sosyalist, komünist, nasyonalist, kapitalist siyaset yelpazesinin; demokratik, otokrat veya teokratik rejimlerinin bu meydan okumalara karşı çözüm üretmekte yetersiz kaldığı açıktır. Dünyadaki dönüşüme cevap verebilecek yeni bir paradigmanın veya paradigmaların oluşması kaçınılmaz görünmektedir. Bunların hangi değerler ve güçler temelinde oluşacağı; sürecin acılı mı, acısız mı olacağı; nasıl sonlanacağı günümüz teorisyenleri ve düşünürleri için çekici bir çalışma alanı olabilir. Emekli Korgeneral Şadi Ergüvenç Hava Harp Okulu ndan 1957 yılında mezun olmuş, eğitimini Hava Harp Okulu, Harp Akademileri ve İngiltere deki Royal Airforce Staff College de tamamlamıştır. Genelkurmay Strateji ve Kuvvet Planlama Daire Başkanlığı, NATO Askeri Komitesi nde Türk Heyeti Temsilciliği ve İkinci Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevlerini yürütmüştür. 1992 de emekli olduktan sonra güvenlik ve savunma alanlarında birçok etkinlikte rol alan Korg. Ergüvenç GPoT Merkezi Yüksek Danışma Kurulu üyesidir. Bu arada, 8 yıl önce belirlendiği gibi, evrensel ve milli değerlere dayalı anayasal ilkeler üzerinde aynı çizgide buluşmayı başarmış bir Türkiye 2023 için öngörümüz olmaya devam etmelidir. Kendi içindeki toplumsal dengesizlikleri gidermiş olmak bu öngörünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Türkiye kendisini her türlü kültürel yozlaşmadan kurtarmalı, aklın ve ilmin rehberliğinde bilgili ve bilinçli nesiller yetiştirmenin yolunu tutmalıdır. Uluslararası ortamda ise Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ve Komşularla İyi İlişkiler İçinde Olmak ilkelerine sadık ve her alanda savunmasını öz gücüne dayandırabilmiş bir Türkiye çizgisi ve özlemi korunmalıdır. GPoT PB No. 41 6

Global Political Trends Center Istanbul Kültür University Küresel Siyasal Eğilimler Merkezi (GPoT) 2009 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi çatısı altında kurulmuş bağımsız, kar amacı gütmeyen bir araştırma merkezidir. Merkez, Türkiye nin dış politikasını ilgilendiren konular başta olmak üzere uluslararası gündemde yer alan sorunlar üzerine çalışmalar yürütmektedir. Merkezin çok kültürlü ekibi, geniş bir yelpazede gerçekleştirdiği yenilikçi projelerle diyalog ve müzakere yöntemlerini kullanarak ikili ilişkilerde uzlaşma sağlamayı amaçlar. GPoT Merkezi, yerel ve uluslararası sorunlara karşı şiddet karşıtı ve uzlaşmayı destekleyen çözümler üretmek amacıyla kurulmuştur. Misyonumuz, çok kanallı diplomasi toplantıları düzenleyerek, yaratıcı ve bağımsız araştırmalar yürüterek, medyada ulusal ve uluslararası sorunlar üzerine müzakerelere yer verilmesini teşvik ederek istikrar, demokratikleşme ve barışa katkıda bulunmaktır. Merkez, toplumun pek çok kesimini ilgilendiren politik, sosyal ve ekonomik konular üzerine özgürce fikir ve bilgi alışverişi yürütülmesine olanak sağlayan bir yapı olarak hizmet vermektedir. Bu misyonu gerçekleştirmek amacıyla düzenli olarak kanaat önderleri, devlet yetkilileri, karar alıcılar, analistler, akademisyenler, uzmanlar ve medya temsilcileri bir araya getirilerek ortak çözümler üretilmesi hedeflenmektedir. Yayınlarımız uluslararası ilişkiler alanındaki konulara ışık tutan akademik kitaplar, analitik politika yazıları, güncel analizler ve toplantı/konferans/faaliyet raporlarını içermekte olup websitemizden ücretsiz olarak indirilebilmektedir. Zürih merkezli International Relations and Security Network, Brüksel merkezli Europe s World, New York merkezli Columbia University Press gibi elektronik kütüphanelerden de erişilebilen yayınlarımıza ayrıca Google Books ve Amazon Kindle aracılığıyla da ulaşılabilir. CONTACT DETAILS Global Political Trends Center (GPoT) Istanbul Kültür University Atakoy Campus, Bakirkoy 34 156 Istanbul, Turkey www.gpotcenter.org info@gpotcenter.org Tel: +90 212 498 44 76/65 Fax: +90 212 498 44 05 Global Political Trends Center