HELEN VE ROMA TARİHİ TAR109U KISA ÖZET

Benzer belgeler
KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 10. Hafta Doç. Dr. Serdar Hakan ÖZTANER KLA ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİ Ege Göçleri Dor Göçleri

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Hellen Kavramı Yunan Arkaik Çağı ve Ege Göçleri

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU KONU 1 TUNÇ ÇAĞINDA EGE KÜLTÜRLERİ

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM

KLA 109 ARKAİK ÖNCESİ EGE ARKEOLOJİSİ. 11. Hafta. Submiken Protogeometrik Dönem

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS KATALOĞU

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI Ege ve Yunan Tarihi(GİRİT ve MİKEN)

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu


ORTA /OLGUN BRONZ ÇAĞ M.Ö

M.Ö. 1200' LERDEN GÜNÜMÜZE ANADOLU UYGARLIKLARI

Urla / Klazomenai Kazıları

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

Prof.Dr. ENGİN AKDENİZ

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

DENİZ KAVİMLERİ. Dr. Öğrt. Üyesi Görkem Kökdemir

GÜZ YARIYILI ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ 1. ÖĞRETİM HAFTALIK DERS PROGRAMI PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA ARK131

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

İktisat Tarihi II

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

Antik Yunan Kentleri (Polis)

HELLEN VE ROMA TARİHİ

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI DERS KATALOĞU

İktisat Tarihi II. IV. Hafta

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

Girit Minos Uygarlığı

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations. Yaşar İsmet DEMİRÖZ

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ARK-YL

A D I Y A M A N Ü N İ V E R S İ T E S İ

8-9 HERA PATRAS SARA ANATOLIA ARTEMİS ASPENDOS ASSOS BERGAMA EFES HİTİT MYRA OLYMPOS

TÜRKĠYE ve DÜNYA BAĞCILIĞI. Dr. Selçuk KARABAT 1

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 2.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. İSKENDER Gençlik yılları

Eski Mısır Tarihi Kaynakları

İlkel Köyden Kente Geçiş Süreci

GÜZ DÖNEMİ SEÇMELİ DERS LİSTESİ

HELLEN VE ROMA TAR H

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

Prof.Dr. ASLI SARAÇOĞLU

Anadolu eski çağlardan beri insanların dikkatini çekmiş, önemli bir yerleşim ve uygarlık merkezi olmuştur.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

tahmin edilmektedir. Ancak organik malzemeler kolayca yok olabildiği için günümüze ulaşan örnek sayısı yok denecek kadar azdır.

Sikkeler: (Sağda) Tanrısal gücün simgesi Ammon/Zeus un koç boynuzuyla betimlenen İskender. (Solda) Elinde kartal ve asa tutan Tanrı Zeus

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Kitap Tanıtımı, Eleştiri ve Çeviri Dergisi Journal of Book Notices, Reviews and Translations

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ - AKDENİZ DEPREMİ

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

URARTULAR. topografik özelliklerinden dolayı federasyon üyelerinin birbirleriyle bağları gevşekti.

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Roma Öncesi İtalya da Etrüskler ve Yunanlar, İ.Ö yüzyıllar

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI


GÖRSEL KÜLTÜR KISA ÖZET KOLAYAOF

Aynı Duvarda Düzlenmiş ve Düzlenmemiş Yüzeyler

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ ARKEOLOJİ BÖLÜMÜ DERS İÇERİKLERİ

1- Aşağıdakilerden hangisi tarih çağlarının başlangıcında ilkel endüstrinin ve sermaye birikiminin temelini oluşturmuştur.

AT, ATA ve A HARFİ. NOT: Bu yazı Türk Dünyası Tarih dergisinin Aralık 2011, sayı 300 ve sayfa 54 te yayınlanmıştır.

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

HELEN VE ROMA UYGARLIKLARI

İktisat Tarihi II. III. Hafta

YERYÜZÜNDE YAŞAM ANADOLU VE MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

1.1 COĞRAFİ KONUM Bir yerin Dünya üzerinde bulunduğu konuma coğrafi konum denir. Coğrafi konum, matematik ve özel konum olarak ikiye ayrılır.

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

EGE VE YUNAN BAHÇE SANATI

BİLİM TARİHİ I 4.ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eskiçağ da Yunan/Roma Bilim

Ders Kodu Kredi AKTS Ders Adı Sınıf Dönem Grup Ders Tipi DERS DÖNEMİ - 1.YARIYIL (GÜZ YARIYILI) DERS DÖNEMİ - 2.YARIYIL (BAHAR YARIYILI)

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Avrupa Birliği ne değil, hemen

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

4. Yazılı belgeler dikkate alınırsa, matematiğin M.Ö yılları arasında Yunanistan da başladığı söylenebilir.

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 21 TEMMUZ 2017 GÖKOVA KÖRFEZİ- AKDENİZ DEPREMİ

PHOKAIA DA AKURGAL IN KAZILARI IŞIĞINDA SON DÖNEM ÇALIŞMALARI

TARİH DERSİ YGS YAZ TATİL ÖDEVİ

BASIN METNİ BEYLİKDÜZÜ MİGROS ALIŞVERİŞ MERKEZİ ÇOCUK KÜLTÜR SANAT FESTİVALİ. Thema Anadolica!

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

AKDENİZ FOKUNUN Monachus monachus TÜRKİYE DE KORUNMASI ULUSAL EYLEM PLANI

T.C. BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI DEPREM DAİRESİ BAŞKANLIĞI AYLIK DEPREM RAPORU

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Transkript:

HELEN VE ROMA TARİHİ TAR109U KISA ÖZET

DİKKAT Burada ilk 4 sahife gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1

1. Ünite - Ege de Tunç Çağ. EGE DUNYASI NIN SINIRLARI Ege Dünyası dendiğinde, kabaca, Ege Denizi ne kıyısı olan ülkeler anlaşılmaktadır. Yunanistan, Makedonya ve Trakya ile Batı Anadolu, Ege Dünyası nın kapsamı içindedir. Ege Denizi, kuzeyde Makedonya ve Trakya, batıda Yunanistan, doğuda Batı Anadolu kıyıları ve güneyde Girit Adası ile sınırlıdır. Ege Denizi ndeki belli başlı adalar ise, kuzeyde Thasos (Taşoz), Samothrake (Semadirek), Imbros (Gökçeada), Tenedos (Bozcaada) ve Lemnos (Limni); Batı Anadolu kıyılarına yakın olarak, kuzeyden güneye, Lesbos (Midilli), Khios (Sakız), Samos (Sisam), Kos (îstanköy) ve Rhodos (Rodos); Yunanistan a yakın adalar, kuzeyden güneye, Kuzey Sporat Adaları, Euboia (Eğriboz), Kiklad Adaları ve en güneyde Girit tir. Rhodos ve Kos, Anadolu nun güney-batı kıyıları açıklarındaki On İki Adalar (Dodekanesa) grubuna dahildir. Günümüzde, Ege Denizi ndeki adalardan Imbros (Gökçeada) ve Tenedos (Bozcaada) Türkiye sınırları içinde kalırken, geri kalanlar Yunanistan sınırları içindedir. Eski Hellen Dünyası nın sınırları, yukarıda tanımlanan Ege Dünyası nın sınırlarının çok ötesine uzanmaktadır. Ege göçleri, kolonizasyon ve Büyük İskender in fetihleri Eski Hellen kültür ve uygarlığının neredeyse tüm Akdeniz e hatta Hindistan a kadar yayılmasına neden olmuştur. 2 Dodekanesa: Eski Yunanca'da Dodeka, on iki; nesa ise ada anlamına gelen nesos kelimesinin çoğul halidir. EGE DE TUNÇ ÇAĞI KRONOLOJİSİ Ege Dünyası, M.Ö. yaklaşık 3100 yılı civarında tarihöncesi çağlardan çıkmış ve Tunç Çağı olarak adlandırılan bir sürece girmiştir. Bu süreç yaklaşık M.Ö. 1100 civarında tamamlanır. Ancak bu tarihler daha ziyade Girit ve Yunanistan için geçerlidir; Kikladlarda süreç daha önce (M.Ö. 1400 civarında) son bulmuştur. Dönemin Tunç Çağı olarak adlandırılmasının nedeni, bakır-kalay alaşımı olan tunçtan yapılmış eşyaların ya da silahların Ege Dünyası nda görülmeye başlamasıdır. Fakat bu metal objeler nispeten nadir olup, daha çok toplumun üst tabakalarındaki kişilerin elindedir. Tunç Çağı nın yaklaşık ilk bin yılı İlk Tunç Çağı nı kapsamaktadır. Tunç Çağı, Girit te Minos, adalarda Kiklad, Yunanistan da ise Hellas olarak adlandırılır. Örneğin Yunanistan ın İlk Tunç Çağı ndan söz edecek olursak, İlk Hellas dememiz gerekecektir. Idol: Çok tanrı lı dinlerde, tanrı veya tanrıçayı temsil eden, karakteristik özellikleri tam olarak belli edilmemiş, sade, tapınma amaçlı insan yapımı nesne. Thalassokrasi, Eski Yunanca bir sözcük olup Denizlere egemen olmayı ifade etmektedir.

Tarihleme yöntemleri: Karbon 14, karbon içeren arkeolojik buluntulardaki (ağaç parçası, odun kömürü, bitki, tahıl, kumaş, deri, kemik vb.) radyoaktif karbon 14 izotopunun yoğunluğunun ölçülmesine dayalı bir tarihleme yöntemidir. Dendrokronoloji ise ağaç halkalarının sayılma sıyla yapılan tarihleme yöntemidir. Akha ve Miken sözcükleri aynı toplumu ve uygarlığı ifade etmektedir; farklı anlamları yoktur. Minos sarayları ile Miken sarayları arasında ki fark; Minos Dönemi sarayları Girit Adası nda yer aldığından, Giritliler denizden gelebilecek bir saldırıya pek ihtimal vermiyorlardı. Bu nedenle sarayların etrafını surla çevirmemişlerdi; Miken sarayları ise Yunanistan da olduklarından, karadan gelebilecek saldırılara açıktı. Bu nedenle etrafları surla çevriliydi. Troia Savaşı Yunanistan daki Miken uygarlığını yaratan Akhalar ile Anadolu nun kuzey-batı köşesindeki Troialılar arasında oldu. Akhalar gemilerle Troia ya gelip kenti kuşatmışlar, yağmalamışlar ve ülkelerine geri dönmüşlerdir. Troia: Hitit metinlerindeki Wiluşa, Homeros'ta Ilios olarak geçmektedir. TROIA İlk Tunç Çağı nda Anadolu daki önemli merkezler arasında Troia ilk sırayı almaktadır. Troia nın I. IV. tabakaları İlk Tunç Çağı na ilişkindir (M.Ö. 3. binyıl). Bir kale görünümündeki ilk Tunç Çağı Troia sında megaron planlı yapılar bulunmakta olup, bu yapıların etrafı sur ile çevrilmişti. Bu dönem Troia sında insan yüzlü kaplar ile depas amphikypellon denen kaplar dikkati çekmektedir. Ayrıca, metal işçiliğinin ulaştığı aşamayı gösteren buluntular ele geçmiştir. 3 Kiklad Kültürü nün en karakteristik özellikleri, mimaride veya çanak çömleklerde değil, mermer idollerde karşımıza çıkar. Bu idoller daha ziyade mezarlarda bulunduğu için, ölüyle birlikte mezara bırakılmak için yapıldıkları düşünülmektedir. Kiklad Adaları, özellikle güneydekiler, Orta Tunç Çağı ndan itibaren Girit teki Minos uygarlığının etkisi altına girmiş olup bu etkinin görüldüğü yere en iyi örnek Thera Adası dır. Minos kültürünün en karakteristik özellikleri saraylarda izlenebilmektedir. Sarayların etrafı surla çevrili değildir; merkezi bir avlu etrafında kümelenen çok sayıda odalar, aydınlık kuyuları denen binalar arasındaki ufak avlular, depo mekânları ve batı avlusu bulunmaktadır. Minos uygarlığının en iyi temsil edildiği yer Knossos tur. Girit te Minos Dönemi nde kullanılan yazı Linear A olarak adlandırılmakta olup bu yazı henüz çözülememiştir. Miken uygarlığını yaratan Akhaların kullandığı Linear B yazısı çözülmüştür. Minos uygarlığının Miken uygarlığıyla benzeşen yanlarının bulunması ve bu uygarlığı etkilemiştir. Miken uygarlığının da Hellen uygarlığını etkilemiş;. Hellen uygarlığının, günümüz Avrupa uygarlığının beslendiği ana kaynağı oluşturduğu gözönüne alınırsa, bu etkileşimde Girit teki Minos uygarlığının rolü daha iyi anlaşılacaktır.

M.Ö. 1450 civarında Yunanistan dan gelen Akhalar, Girit i istila etmişlerdi ve ada Knossos tan yönetilmeye başlanmıştı. Akhalar, Giritlilerin kullandığı Linear A yazısını kendi dillerine uydurarak Linear B yi oluşturmuş olabilirlerdi. Yeni yazı sistemi kısa süre sonra Yunanistan daki Akhalarca da benimsendi. Nitekim, saraylardaki fresklerde ve vazo resimlerinde görülen üslup değişiklikleri ile diğer bazı veriler de Akhaların adaya geldiklerine işaret etmektedir. Mykenai daki Mezar Halkası A ve B olarak tanımlanan krali mezarlarda ortaya çıkarılan eserlerde Girit (Minos) etkisi görülmektedir. Bu da, o dönemde Yunanistan ın Girit ile olan bağlarını açığa vurması açısından kayda değerdir. 2. Ünite - Ege Göçleri, Kent-Devletleri ve Kolonizasyon. EGE VE DOR GÖÇLERİ Akha (Myken) merkezlerinin yıkılışı M.Ö. 13. yüzyılın sonunda veya 12. yüzyılın başında gerçekleşmişti. Bu dönem aynı zamanda Ege Göçlerine sahne olduğundan, Akha merkezlerinin yıkılışı da bu göçlere bağlanmaktadır. Neredeyse aynı tarihlerde hem Troia hem de Hitit Devleti tarih sahnesinden silindi. Ege Göçleri nde iki nüfus hareketi öne çıkmaktadır: Deniz Kavimleri ve Dorlar. Heksapolis: Anadolu'nun güney-batı köşesinde Kos, Knidos, Halikarnasos ile Rhodos Adası'ndaki Lindos, Ialysos ve Kamiros tarafından oluşturulan Altıkent Birliği. 4 Aioller, Ionlar ve Dorlar Aioller, kuzeybatı Anadolu ya (Edremit Körfezi ve civarına); Ionlar, Batı Anadolu kıyılarının orta kesimine (İzmir İli ve civarı); Dorlar ise güneybatı Anadolu ya (Muğla İli ve civarı) yerleşmişlerdi. EGE DE KARANLIK ÇAĞ Akha merkezlerinin Ege Göçleri sonrasında ortadan kalkmasından sonra, Ege dünyasında Karanlık Çağ veya Yunan Orta Çağı adı verilen bir suskunluk dönemi yaşanmıştır. Kabaca M.Ö. 1100 ile 750/700 yıllarını arasını kapsayan bu döneme ilişkin bilgilerimiz, ne yazık ki, çok azdır. Bildiklerimiz daha çok Homeros un destanlarına dayanmaktadır. Karanlık Çağ: erken (M.Ö. 1100-900) dönem Protogeometrik Dönem geç (M.Ö. 900-750/700) dönem Geometrik Dönem Bu adlandırmalar o dönemde imal edilen vazolardaki süsleme tarzına göre yapılmıştır. Karanlık Çağ ın nispeten karanlık yani belirsiz olan dönemi, erken evresidir; geç evrede siyasal ve kültürel tablo biraz daha aydınlanmıştır. Erken evrede, önceki Akha merkezlerinde iskânın devam etmediği, Yunanistan da nüfusun önemli ölçüde azaldığı, yazının (Linear A)

kullanılmadığı, ölülerin gömülmesi (inhumasyon) yerine yakıldığı (kremasyon) anlaşılmaktadır. Ancak, geç evrede yerleşim yerlerinin sayısında ve nüfusta artış olduğu anlaşılmaktadır; polis denen kent-devletleri ile klasik dönem tapmaklarının öncüleri de Karanlık Çağ m geç evresinde ortaya çıkmıştır. Fenikelilerden alman sessiz harflere sesli harfler eklenerek Yunan alfabesinin oluşturulması da geç evrede olmuştur. Bu nedenle Klasik Çağ daki siyasal, sosyal ve kültürel gelişimin tohumlarının Karanlık Çağ m geç evresinde (özellikle M.Ö. 8. yüzyıl) atıldığını söyleyebiliriz. YUNAN ALFABESİ Tarihçi Herodotos (V.58), yazıyı Yunanistan a getirenin Fenikeli Kadmos olduğunu söylemektedir. Kuzey Suriye de yaşayan Fenikelilerin 22 sessiz harften oluşan alfabe yazısını meydana getirmeleri M.Ö. 2. binyılın sonlarında (M.Ö. yak. 1100) gerçekleşmiştir. Yunanlar da, ataları olan Akhaların kullandığı Linear B yazısını, Fenikeliler ile ticaret ilişkileri sonucunda daha da geliştirmişler ve onlardan aldıkları sessiz harfler ile Eski Yunan alfabesini oluşturmuşlardı. Bu alfabe M.Ö. 8. yüzyılın başlarından itibaren Yunanlarca kullanılmaya başlanmıştır (bu tarih 10. yüzyıla kadar da çıkartılmaktadır). Zamanla sessiz harflerin arasına sesli harfleri yerleştirip, yeni harfler de ekleyerek Eski Yunanca yazıyı son şekline getirmişlerdir. Boustrophedon: Önce sağdan başlayarak sola doğru yazılan ve dönüşümlü olarak (sağ-sol) bu şekilde devam eden yazı türü. KENT DEVLETLERİ Ortaya Çıkışı ve Karakteristik Özellikleri; Ege coğrafyasında Yunan karakterli kent-devletlerinin ortaya çıkışı, Akhaların saray merkezli yerleşimlerinin çökmesinden sonra olmuştur. Ancak ilk zamanlarda kent-devletleri sınırlı toprağa sahip ve sınırlı sayıda nüfusu barındıran küçük ölçekli yerleşimlerken, zamanla büyümüşler ve Yunanlar için yeni bir yaşam alanı haline gelmişlerdir. Yönetim Biçimleri Gelişkin bir kent-devletinin M.Ö. 8. yüzyıldan itibaren görüldüğünü vurgulamıştık. Yunan topluluklarının henüz gelişkin kent-devleti modelinde örgütlenmedikleri ama daha basit bir çatı altında toplanmış oldukları dönemde (M.Ö. 11.-9. yüzyıllar), söz konusu kent-devletleri basileus (çoğulu basileis) adını taşıyan krallar tarafından yönetiliyorlardı (monarşi). M.Ö. 4. yüzyıl filozofu Aristoteles bu dönemden övgüyle söz eder. Ona göre ilk dönemlerde erdemli, akıllı ve üstün insanların kendilerini yasaların üstünde görerek kral olarak atanmaları adil ve haklıdır. Yönetim Kurumları Şehir Danışma ve İdare Meclisi (Boule) ile Halk Meclisi nin (Ekklesia) ilk zamanlardan itibaren kent-devletlerindeki varlığı bilinmektedir. Ancak her iki meclisin de işlevi demokratik yönetimlerde daha fazla hissedilir olmuştur. Eski Hellen siyasal yaşamının en önemli kurumu olan Halk Meclisi, tüm erkek yurttaşların katıldığı ve Boule nin aldığı kararların onaylandığı bir meclisti. Halk Meclisi ne tüm özgür er- 5

kek yurttaşlar katıldığından çok büyük bir alana ihtiyaç vardı. Bu nedenle bir kent-devletinde Halk Meclisi binası, yani Ekklesiasterion bulunmazdı. Yurttaşlar (politai) daha ziyade agora veya tiyatro da ya da kentin hemen dışındaki uygun bir açık alanda toplanırdı. Roma İmparatorluğu Dönemi nde Lykia bölgesindeki Trebenna da ve Pamphylia bölgesindeki Perge de Halk Meclisi binasını işaret eden yazıt parçaları bulunmuştur. Kuşkusuz, Roma İmparatorluğu Dönemi nde Halk Meclisi -Klasik ve Hellenistik Çağlara göredaha sembolik bir karakter taşımakta olup bu meclise az sayıda yurttaşın katılımı söz konusuydu. Teorik olarak ayda iki veya üç defa toplanan Halk Meclisi ne 18 (veya 20) yaşını doldurmuş ve bağlı oldukları kabile teşkilatına (ör. demos, phyle, hakatostys) kayıtlı olan erkek yurttaşların tümü katılabiliyordu. Halk Meclisi, yasama ve yargı gücünü elinde tutan bir siyasal organ olup iç ve dış politika meselelerini görüşürdü; savaş ve barışa karar verme, kanun yapma, magistratların seçimi, yargılama ve sürgüne gönderme kararları Halk Meclisi nin yetki ve sorumluluğundaydı. Magistratlar Meclislerden sonra bir kent-devletinde en büyük güç yüksek devlet memurları olan magistratlardaydı. Magistratlar kura ile seçilirdi; ancak askeri komutanlar ve maliyeciler Halk Meclisi tarafından oylanarak seçilirdi. Baş magistrat, hükümetin başıydı ve bazı durumlarda yıla adını vermekteydi (eponim). Baş magistrat genelde arkhon olarak anılmaktadır (ör. Atina da). Ancak, arkhonluk dışında baş-magistratlık unvanları da vardı. Örneğin, Ionia,Lydia, Karia ve Phrygia bölgelerindeki kent-devletlerinde devletin başı Stephanephoros iken; Pamphylia, Pisidia ve Ovalık Kilikia da Demiurgos; Lydia ve yine bazı Ionia kentlerinde Prytanis idi. Günümüz devletlerindeki bürokratlar gibi, uzun yıllar aynı görevi yapmak gibi bir durum söz konusu değildi. Her yurttaş, yaşamının belli bir yılında bir devlet görevini üstleneceğini bilirdi. Halk Kent-devletinde yaşayan halkın tamamının Eski Yunanca daki karşılığı demogtur. Ancak, sadece yurttaşlar da demos olarak adlandırılabildiği gibi yurttaşların oluşturduğu Halk Meclisi de demos olarak adlandırılmaktaydı. Kent-devletinde, nüfusun görece az kısmını özgür erkek yurttaşlar oluştururken, diğer büyük kısmını onların eşleri ve çocukları, kentte yaşayan yabancılar (metoikoi) ve köleler oluşturuyordu. Kadınlar yurttaş sayamadıklarından ve politik haklardan mahrum bulunduklarından, kentdevleti ironik olarak erkekler kulübü olarak da nitelendirilmektedir. Yurttaşlık kriterleri bir kent-devletinden diğerine değişkenlik gösterebilmektedir. Bu kriterler arasında, ebeveyinden birinin veya her ikisinin o kent-devletinin yerlisi olması ve soyluluk sayılabilir. 6