Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ ENERJİ SEKTÖRÜ VE TEŞVİKLER. Hatice ERDİ, DEK-TMK Ferdi Üye ÖZET



Benzer belgeler
ENERJİ YATIRIMLARI VE TEŞVİK TEDBİRLERİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

Enerji Sektörüne İlişkin Yatırım Teşvikleri

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

Dünyada Enerji Görünümü

Dünyada Enerji Görünümü

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (ENVER) GÖSTERGELERİ VE SANAYİDE ENVER POLİTİKALARI

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

ENERJİ. KÜTAHYA

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Türkiye de Rüzgar Enerjisi. 1

SOLARTR 2014, 19 Kasım 2014

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarımız ve Mevzuat. Hulusi KARA Grup Başkanı

Kurulu Kapasite (MW) Denizli, Kızıldere 15, Faaliyette

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

Yakın n Gelecekte Enerji

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

Rüzgar Enerji Santralleri Yatırım Deneyimleri. Kenan HAYFAVİ Genel Müdür Yardımcısı

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

Enerji ve İklim Haritası

TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih BİROL Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti Ankara, 25 Aralık 2012

Yeni Teşvik Sistemi Kapsamında Madencilik Ve Enerji Sektörleri Vergi Hizmetleri

LİNYİTLERİMİZ ENERJİ İHTİYACIMIZI KARŞILAR MI?

YATIRIM TEŞVİKLERİNDEN İZMİR YETERİNCE PAY ALAMIYOR

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

Bölgesel Teşvik Uygulamaları

ALPER AKCA

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

ENERJİ VERİMLİLİĞİ. Etüt Çalışmaları ve Yasal Durum. Erdal ÇALIKOĞLU Sanayide Enerji Verimliliği Şube Müdürü V.

SANAYİDE VE KOBİ LERDE ENERJİ VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI PROJESİ HAZIRLIK ÇALIŞTAYI. Dr. Mehmet DUYAR

YATIRIMLARA PROJE BAZLI DEVLET YARDIMI VERİLMESİNE İLİŞKİN KARAR (2016/9495 SAYILI BAKANLAR KURULU KARARI)

2013 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

2007 YILI ELEKTRİK ÜRETİMİ KAYNAKLARA GÖRE DAĞILIMI

mmo bülteni þubat 2005/sayý 81 doðalgaz temin ve tüketim politikalarý raporu da basýn mensuplarýna daðýtýlmýþtýr.

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

TÜRKİYE ELEKTRİK PİYASASI (Piyasa Yapısı ve Yatırım Fırsatları)

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

ICCI Enerji Zirvesi. Levent Gülbahar Yönetim Kurulu Başkanı. 29 Kasım 2010 ICCI Organizasyon Komitesi WoW Convention - İstanbul

4628 SAYILI ELEKTRİK PİYASASI KANUNU UYGULAMASI SONUÇLARI

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ 2012

Bağımsız nitelikteki veya sermayesinin en fazla % 25 i büyük işletmelere ait olan,

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

TTGV Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Destekleri

ULUSLAR ARASI KARBON PİYASASI

Türkiye nin Endüstriyel Emisyonlar Direktifine Uyumu: Enerji Sektörü Üzerindeki Muhtemel Maliyetler

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ŞİRKET HAKKINDA Şirket: Ortaklar: Yönetim / Ekip Toplam Çalışan Sayısı: Açıklama:

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ (2012) YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı ( TÜRES 2017/1 )

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

ENERJİ GÜNDEMİ SAYI 57 MART Enervis, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın iki farklı etkinliğinde konuşmacı olarak yer alıyor

Dünya Enerji Görünümü Dr. Fatih Birol Baş Ekonomist, Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İstanbul, 20 Aralık 2013

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

T.C. GÜNEY EGE KALKINMA AJANSI

Türkiye nin Enerji Geleceği İklim bileşenini arıyoruz

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

Sayın Arsuz Belediye Başkanım,/ Saygıdeğer Konuşmacılar,/

YEKDEM UYGULAMALARI

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

Mars Enerji Hakkında

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

Bu dönemde birincil enerji tüketiminin yıllık ortalama yüzde 5,7, elektrik tüketiminin ise yüzde 6,7 oranında büyüdüğü tespit edilmiştir.

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

AYDIN TİCARET BORSASI

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

YATIRIMLARA SAĞLANAN YENİ TEŞVİK UNSURLARI

Dünyada ve Türkiye de Enerji Görünümü Selahattin İncecik. İstanbul Teknik Üniversitesi

SANAYİDE ENERJİNİN VERİMLİ KULLANILMASI

Transkript:

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ ENERJİ SEKTÖRÜ VE TEŞVİKLER Hatice ERDİ, DEK-TMK Ferdi Üye ÖZET Su, hava, gıda ve diğer ihtiyaçların enerji sayesinde canlılara sunulması nedeni ile ulusların sürdürülebilir ekonomik kalkınma sürecine erişmelerinde ve refah seviyelerini artırmada enerji sektörünün büyük bir önemi ve önceliği bulunmaktadır. Gelişmiş ülkeler bügünkü refah seviyelerini bol ve ucuz enerji ile elde etmişler ancak 1973 ve 1979 petrol krizleri ile enerji darboğazına girmişlerdir. Ülkemizin de içinde yer aldığı özellikle enerji ithalatçısı ülkeler, enerji sektörlerine, toplam yatırımlar içinde giderek büyüyen bir pay ayırmaya ve özellikle alternatif enerji kaynaklar ve enerjinin verimli kullanılmasına ilişkin yoğun araştırmalara başlamışlar ve bunlarla ilgili olarak serbestleştirme ve teşvik ağırlıklı politikalar üretmeye başlamışlardır. ABD dahil, dünya devletleri serbest ticaretin öncülüğünü yaparken, bir yandan da ekonomisinin gerektirdiğine inandığı korumacılık önlemlerini alabilmektedir. Dolayısıyla dünya ülkelerinin, ekonomileri gerektirdiğinde özel teşvik araçlarını kullanmaktan çekinmediği ortaya çıkmaktadır Ülkemiz yönünden ise; artan nüfus ve gelişen ekonomiyi gözönüne aldığımızda ve insanımızın refahının bir göstergesi olan fert başına kullanılan elektrik miktarının artması, Kyoto Protokolu uyarınca karbondioksit emisyonlarının azaltılması gibi hedefler öngörüldüğünde, bu sektörde yapılması gerekenler olduğu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, ülkemiz konumu da dikkate alınarak değişen dünya konjunktürüne uygun olarak ülkemiz enerji politikasının özellikle teşvik politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerekmektedir. 359

GİRİŞ Ulusların sürdürülebilir ekonomik kalkınma sürecine erişmelerinde ve refah seviyelerini artırmada önceliği olan enerji sektöründe fiyatlar sadece ekonomi tarafından değil jeopolitik olarak da belirlenmektedir. Artan dünya nüfusu ile beraber olan enerji arzındaki artışların özellikle fosil orjinli kaynakların sera etkisi olarak adlandırılan iklim değişikliğine yol açması, günümüz insanını çevresel sorunlarla da uğraşmak durumunda bırakmıştır. Dolayısıyla, enerji sektörünün ekonomik, jeopolitik ve çevre olmak üzere üç boyutu vardır ve sektör bu boyutları çerçevesinde değerlendirilmelidir. Fuel oil, doğal gaz, kömür ve elektrik gibi alt sektörlerden oluşan enerji sektörünün yapılan projeksiyonlara göre, ortalama yılda %3.3 oranında dünya ekonomik büyüme hızına paralel olarak gelişeceği öngörülmektedir. Dünya nın toplam birincil enerji tüketiminin yılda ortalama %1.8 aranında artacağı ve bu artışda en büyük payın hidrolik dışı yenilenebilir kaynaklarda (%3.3) ve doğal gazda (%2.4) olacağı belirtilmektedir (4). Dünya enerji gereksiniminin yaklaşık %90 ı fosil kaynaklardan karşılanmaktadır. Uluslararası kuruluşların çalışmalarına göre; yeni teknolojiler alanında çok köklü değişiklikler olmaması halinde, en azından önümüzdeki 20 yıllık süreçte gaz ve petrole sahip olma savaşının devam edeceği öngörülmektedir. Ancak bu iki kaynaktan daha fazla rezerv ömrü (yaklaşık 260 yıl) olan ve dünyadaki dağılımı çok daha homojen olan kömürün, fiyatının da diğer iki kaynağa göre daha sabit kalması beklenmekte olduğundan, bu kaynağın daha çok kullanılacağı düşünülmektedir. Günümüzde enerji tüketiminin yaklaşık yarısını kendi üretimi ile karşılamakta olan Avrupa Birliği (AB) nin 2030 yılında toplam enerji tüketiminde % 70; petrolde ise % 90 oranda dışa bağımlı olması beklendiğinden, enerji verimliliği, Haziran 2005 de bir tebliğ yayımlanarak AB nin önceliklerinden biri haline getirilmiştir. Dünyada elektrik üretimi, enerji krizlerinin ve çevresel sorunların olumsuz etkilerine rağmen gelişmesini sürdürmektedir. Elektrik üretimi 1970 de 5.000 TWh (milyar kwh) a ulaşamamışken, 2000 yılı itibarı ile 15.000 TWh a yükselmiştir. Aynı dönemde kurulu güç kapasitesi 1.100 GW tan 3.500 GW a yani üç katına çıkmıştır. Dünyadaki elektrik üretiminin halen üçte ikisi (% 64) fosil yakıtlardan, % 17 si nükleer enerjiden ve % 19 u da hidrolik esaslı üretim merkezlerinden sağlanmaktadır. Bu değerler, halen dünyanın nükleer enerjiden vazgeçmediğinin önemli bir kanıtıdır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına, politik destek ve öncelik verilmesine rağmen, bu enerji kaynaklarının kullanımındaki yüksek tesis maliyeti ile tabiat şartlarına 360

bağımlılığı gibi nedenlerden dolayı yenilenebilir enerji kaynaklarının 2010 yılındaki toplam tüketimdeki payının %12 civarlarında olması beklenmektedir. AB nin 2020 lerde Avrupa Enerjisi adlı çalışmasında 1990 dan 2020 ye kadarki 30 yıllık dönemde dünya elektrik talebinin ikiye katlanacağı, dolayısıyla 2500 GW ilave ve 1500 GW yenilenecek tesisler olmak üzere dünya elektrik sistemine 4000 GW lık güç ekleneceği ve bunun gerçekleştirilmesi için yılda 100 milyar ABD Doları harcanması gerekeceği hesaplanmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı nın benzeri çalışmasına göre de; 1995-2010 arasındaki 15 yıllık dönemde dünyada elektrik projeleri için, yılda 50 milyarı iletim, dağıtım ve 100 milyarı da üretim tesisleri olmak için toplam 150 milyar ABD Dolar ı harcanması öngörülmektedir. Her iki çalışmanın sonuçlarına göre; dünya elektrik üretim tesislerinin yıllık harcaması 100 milyar ABD Dolar ı civarındadır, kurulmakta olan elektrik santrallarının %40 a yakın bölümü Asya da olup, Çin tek başına toplamın %15 ini oluşturmakta ve kurulacak kömür santrallarının %40 ı Çin ve Hindistan dadır (Çin %30, Hindistan %10). Bu rakamlardan Asya nın, dünyanın en büyük enerji pazarı haline gelmeye aday olduğu anlaşılmaktadır (1,2). TÜRKİYE DEKİ ENERJİ SEKTÖRÜ Dünyadaki liberizasyon/serbestleşme faaliyetlerine paralel olarak ülkemizde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu 03.03.2001 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 18 aylık bir hazırlık süresinden sonra 03.09.2002 tarihinden itibaren elektrik enerjisi sektörü, Enerji Piyasası Denetleme Kurulu (EPDK) denetiminde serbestleşme sürecine girmiştir. Benzer şekilde 2.05.2001 tarihli Resmi Gazete de 4646 sayılı Kanun olarak yayımlanıp yürürlüğe giren Doğal gaz Piyasası Kanunu çerçevesinde 1,5 yıl süren geçiş süresi tamamlanarak 2.11.2002 tarihinde doğal gaz piyasası da EPDK na bağlanarak rekabete açılmıştır. Yurt içi ve yurt dışı kaynaklardan temin olunan petrolün doğrudan veya işlenerek güvenli ve ekonomik olarak rekabet ortamı içersinde kullanıcıların sunumuna ilişkin piyasa faaliyetlerinin şeffaf, eşitlikçi ve istikrarlı biçimde sürdürülmesi için yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetlerinin düzenlenmesini amaçlayan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu 20.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Anılan Kanun gereğince petrol ile ilgili rafinaj, işleme, madeni yağ üretimi, depolama, iletim ve akaryakıt dağıtımı-taşınması gibi faaliyetler için lisans alınması zorunluğu getirilerek Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bünyesine dahil edilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynaklarının öncelikle kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlayan 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin Kanun 18 05. 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. TEŞVİKLER YÖNÜYLE Ekonomik literatürde teşvik kavramı, belirli ekonomik faaliyetlerin diğerlerine oranla daha fazla ve hızlı gelişmesini sağlamak amacıyla, kamu tarafından çeşitli yöntemlerle verilen maddi ve/veya gayri maddi destek, yardım ve özendirmeler 361

olarak tanımlanır. Ülkelerarası rekabet, ülkelerin endüstrilerine değişik biçimlerde devlet yardımları vermelerine yol açmıştır. Ancak, uygulanan teşvikler, yani devlet yardımları öngörülen hedeflere ulaşmaya yardımcı olmasına karşın, uluslararası ticarette olumsuz etkiler yaratmıştır. Dolayısıyla hedeflere ulaşmada teşviklerin gerekli olduğu gerçeği yadsınmamasına rağmen, dünya ticaretinde serbestlik sağlama amacına ters düştüğü de kabul edilmektedir. Bundan dolayı bu konuda politik, yasal ve ekonomik şeffaflık önerilmektedir. Dünyada genel olarak yatırımların teşvikinde; gümrük muafiyeti, yatırım indirimi, vergi indirimi, ayni ve nakdi yardımlar, vergi, resim, harç gibi yatırım teşvik araçları ve ihracaatı artırmak için de ihracat tutarına çeşitli oranlarında prim ödenmesi gibi teşvik araçları yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Dünyanın en büyük ticari bloğu olan Avrupa Birliği açık ve doğru bir uluslararası ticaret sistemini öngörmekte ve bu konuda sıkı denetimde bulunmaktadır. Toplulukta verilen her yardım uluslararası ticaretin serbestleşmesini amaçlıyan GATT (General Agrement ontrade and Tariff) kurallarına uygun yapılmalıdır. Bu amaçla Topluluk Anlaşması (Roma Antlaşması) ile buna yasal bir çerçeve getirilmiştir. Bu Antlaşmanın 92. maddesinde bazı ürünleri ya da işletmeleri üstün duruma getirecek rekabetin bozulmasının Ortak Pazar ile bağdaşmayacağı belirtilmesine rağmen, Birliğin rekabet gücünün korunması ve geliştirilmesi amacıyla çeşitli sübvansiyonlara göz yumulduğu ve üye ülkelerde açık ya da gizli uygulamalar yapıldığı bilinmektedir. Devlet yardımlarına ilişkin diğer anlaşma da Uruguay Round dır ve bir çok ülke, yardımlara ilişkin bu anlaşma kapsamında yapılan görüşmelere katkılar sunmuşlardır. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nin önerisi, yasaklanmış yardımların kategorilerinin yaygınlaştırılması ve telafi edici vergi kullanımının kolaylaştırılmasıdır. İhracaat yardımları genelde yasaklanmakta ve araştırma ve geliştirme (AR-GE), çevre ve enerji verimliliği konularında verilen desteklere izin verilmektedir. ABD dahil, dünya devletleri serbest ticaretin öncülüğünü yaparken, bir yandan da ekonomisinin gerektirdiğine inandığı korumacılık önlemlerini alabilmektedir. Dolayısıyla dünya ülkelerinin, ekonomileri gerektirdiğinde özel teşvik araçlarını kullanmaktan çekinmediği ortaya çıkmaktadır. Avrupa ve ABD deki elektrik enerjisi sektöründe uygulanan teşviklere bakıldığında, liberalleşmeyi teşvik edici unsurlarla beraber enerji verimliliği ve çevre yatırımları ile yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan santrallarının vergi indirimleri, ucuz krediler, hibeler, sabit fiyat garantileri gibi teşvik araçları vasıtasyla desteklendiklerini görmekteyiz. Bu bağlamda Türkiye gibi gelişmekte olan ve Avrupa Birliği ne katılma sürecinde olan bir ülke için kalkınmayı kolaylaştırıcı devlet yardımları kabul edilebilir gözükmektedir. 362

ÜLKEMİZ TEŞVİK SİSTEMİ Türkiye de yatırımların teşviki, Kalkınma Planları ve Yıllık Programlar doğrultusunda hazırlanan mevzuat ile yürütülmektedir. Bu çerçevede Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Bakanlar Kurulu nca 10.06.2002 tarih ve 2002/4367 sayılı Karar da Teşvik politikaları, yeni istihdam imkanları geliştirecek, küçük ve orta boy işletmeleri (KOBİ) destekliyecek, kalkınmada öncelikli yörelerin gelişmesine ve teknolojik ilerlemeye katkıda bulunacak ve Gümrük Birliğinin gerektirdiği rekabete uyumu sağlıyacak şekilde uygulanacaktır şeklinde yer almaktadır. Kalkınma planı ve yıllık program hedeflerine uygun olarak hazırlanan teşvik mevzuatı ile bölgeler arası dengesizlikleri gidermek, sermayeyi tabana yaymak, istihdam yaratmak, katma değeri yüksek, ileri, ve uygun teknolojileri kullanmak ve uluslararası rekabet gücünü sağlamak için yatırımların uluslararası yükümlülüklerimize aykırılık teşkil etmiyecek şekilde yönlendirilerek desteklenmesi amaçlanmaktadır. Ülkemizin taraf olduğu iki önemli anlaşma Dünya Ticaret Örgütü (Sübvansiyonlar ve Telafi Edici Önlemler Anlaşması) ile Türkiye-AB arasında bir gümrük birliği tesis eden 6 Mart 1995 tarih ve 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Karar nın rekabet ve devlet yardımlarına ilişkin hükümlerine göre, ihracat performansına dayalı destekler Yasaklanmış Tedbir olarak değerlendirilmekte, spesifik olarak tabir edilen sektörel teşvik politikalarına ise imkan tanımamaktadır. Diğer taraftan, bölgesel kalkınmaya yönelik faaliyetlerin ve yatay amaçlar olarak tabir edilen küçük ve orta boy işletmelerin, AR-GE ve çevre korumaya yönelik faaliyetlerin desteklenmesine ise izin verilmektedir (3). Genel teşvik sistemi ile her yıl ortalama 5.000 yatırım projesi Yatırım Teşvik Belgesine bağlanmaktadır. Özel sektör yatırımlarının yaklaşık %30 u teşvik belgeli olarak gerçekleşmektedir. Bu oran, düşük faizli kredi ve hibe türü teşvik unsurlarının uygulandığı dönemde ortalama %50-55 iken bu teşvik unsurlarının kaldırılması ile %15 20 azalmış ve Yatırım İndirimi ve Vergi Resim Harç İstisnası teşvik unsurlarının Teşvik Belgesiz olarak uygulamaya dönüştürülmesi ile daha da düşmüştür. 10.06.2002 tarih ve 2002/4367 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uygulanmasına ilişkin 2002/1 sayılı Tebliğ çerçevesinde enerji üretimine yönelik yatırımlarda Gümrük Muafiyeti, KDV İstisnası, Vergi, Resim ve Harç İstisnası ve % 100 Yatırım İndirimi gibi destek unsurları uygulanmaktaydı. Ancak, 24.04.2003 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda düzenleme yapan 4842 sayılı Kanunun 1 inci maddesi ile, teşvik belgelerinde yatırım indirimi uygulaması kaldırılmış ve amortismana tabi iktisadi kıymetler teşvik belgesi düzenlenmesine gerek olmadan yatırım indirimi istisnasından yararlanabilir hale getirilmiştir. Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5035 sayılı Kanun un 30.Maddesi gereğince 02.01.2004 tarihinden itibaren anılan istisna kapsamı harçlar kaldırıldığından Vergi, Resim ve Harç İstisnası da Teşvik Belgesi kapsamından çıkartılmıştır. 363

Diğer taraftan, 06.02.2004 tarih ve 25365 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan ve bazı illerde vergi ve sigorta primi teşvikleri uygulamak, enerji desteği sağlamak ve yatırımlara bedelsiz arsa ve arazi temin etmek suretiyle yatırımları ve istihdamı artırmağı amaçlıyan 29.01.2004 tarih 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile, Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı nca 2001 yılı için belirlenen fert başına gayrisafi yurt içi hasıla tutarı 1.500 ABD Doları veya daha az olan illerde; gelir vergisi stopajı teşviği, sigorta primi işveren paylarında teşvik ve enerji desteği ve anılan illere ilavaten kalkınmadaki önceki illerde dahil olmak üzere bedelsiz yatırım yeri tahsisi uygulaması yapılmaktadır. Yeni ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı enerji üretim tesislerin teşvik edilmesi amacı ile Dünya Bankası tarafından Hazine Müsteşarlığına 200 milyon ABD Doları kredi verilmiştir. Bu kaynağın T. Sanayi ve Kalkınma ve T.Kalkınma Bankası vasıtası ile, atıksu arıtma ve atıkları geri kazanımı ile ilgili yatırımlara, yatırım tutarının azami %70 ine; rüzgar, su, jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretime yönelik yatırımlara, yatırım tutarının azami %50 kredi olarak verilmesi öngörülmüştür. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına ilişkin Kanun kapsamında da kaynaklardan üretilen elektrik enerjisinin 7 yıl boyunca Bakanlar Kurul unca belirlenen fiyattan satın alınma garantisi verilmiştir. Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğünce 1980-30.6.2003 döneminde düzenlenen 35.200 adet Belgenin yaklaşık %1,5 u enerji sektörüne aittir. KOBİ Mevzuatı çerçevesinde 1997-2005 döneminde çoğu Karadeniz ve İç Anadolu Bölgelerine ait 7.377 adet belge düzenlenmiş ve 223.164.779 YTL lık yatırım ve 76.080.701 YTL lık işletme kredileri kullandırılarak 52.525 kişilik istihdam sağlanmıştır. 1980 yılından itibaren, çeşitli dönemlerde yürürlüğe giren Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararlar ve ilgili mevzuatları çerçevesinde, Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlüğünce 1980-1.12.2005 tarihleri arasında düzenlenen toplam 75.411 adet belgenin 691 adeti enerji sektörüne ait olup, bu Yatırım Teşvik Belgeleri nin toplamda payı adet bazında % 1, yatırım tutarı bazında yaklaşık %9 ve yaratılan istihdamda ise %1,5 civarındadır (8). Bu rakamlar enerji sektörünün, sermaye yoğun sektör olduğunu ve otomasyona dayalı olduğunun göstermektedir. Teşvik Belgelerinin sektör bazında dağılımını gösteren Tablo 1 e göre en fazla artış oranı enerji, maden ve hizmet sektörlerinde gerçekleşmiştir. Ancak son iki yıldır hizmetler sektöründeki artışın belediyelere düzenlenen belgelerden kaynaklanmakta olması nedeni ile sürekli artış trendi gösteren sektörler enerji ve madenciliktir. 364

Tablo 1 Teşvik Belgelerinin Sektörel Dağılımı ve Değişim Yüzdeleri (8) Yıllar Tarım Madencilik İmalat Enerji Hizmetler Toplam Adet % Adet % Adet % Adet % Adet % Adet Değişim (%) 1995 47 101 3.746 27 1.034 4.955 1996 98 +108,5 131 +29,7 3.301-11,8 37 + 0,37 1.457 +40,9 5.024 +1,4 1997 107 +9,2 138 +5 3.181-3,6 75 +102,7 1.643 +12,7 5.144 +2,4 1998 145 +33,5 134-2,1 2.468-22,4 46-38 1.97-8,8 4.1-16,5 1999 109-24,8 93-31,1 1.601-35 48 +4,4 1.116-25,4 2.968-30,8 2000 94-13,7 85 +8,6 2.095 +30,7 46-4,1 1.20 +7,6 3.521 +18,6 2001 52-44,6 63-25,8 1.298-38 46 0 696-42 2.55-38,8 2002 43 +17,3 101 +60,3 1.955 +50,6 29-36,9 874 +25,5 3.002 +39,3 2003 84 +95,3 123 +21,7 2.559 +30.8 38 +31 1.07 +22,6 3.876 +29,1 2004 82-2,4 168 +36.5 2.558-0,04 41 +7,9 1.229 +14,6 4.078 +5,2 2005 96 +17 157-6,5 2.305-9,9 8 +104,8 1.661 +35 4.303 +5,5 Toplam 957 1.295 27.068 517 13.480 43.317 (Adet) Tablo 2 1995-31.12.2003 Döneminde Enerji Sektöründe Düzenlenen Yatırım Teşvik Belgeleri (8) Belge Sayısı (Adet) Sabit Yatırım (YTL.) Yıl Genel Enerji % Oran Genel Enerji % Oran 1995 4.955 27 0,54 4.397.902 90.118 2,05 1996 5.024 37 0,74 3.123.889 124.884 4,00 1997 5.144 75 1,46 4.703.000 531.913 11,31 1998 4.291 46 1,07 4.607.540 276.291 6,00 1999 2.968 48 1,62 6.868.127 250.578 3,65 2000 3.521 46 1,31 8.809.174 2.130.548 24,19 2001 2.155 46 2,13 11.078.861 1.960.412 17,70 2002 3.002 29 0,97 15.316.748 511.053 3,34 2003 3.876 38 0,87 26.005.617 495.067 2,07 2004 4.078 41 1 21.699.923 1.022.805 4.7 2005 4.303 84 1.9 24.072.227 1.929.819 8 Toplam 34.154 381 1,12 80.729.518 6.327.599 7,84 365

Elektrik enerjisi yatırımları, ilk kez 96/8639 sayılı Kararname ile bu yatırımların özel önem taşıyan sektör kapsamına alınarak gelişmiş yörede de komple yeni yatırım olarak teşvik edilmiştir. 1996 yılından başlıyan ve 1997 yılında en üst değere ulaşan artış trendinin, enerji darboğazının gündemde olması, Yap-İşlet Devret (YİD) ve YAP-İşlet (Yİ) yatırımlarına olan ilgiden ve enerji sektörü yatırımlarının gelişmiş yörede de komple yeni yatırım olarak teşvik unsurlarından yararlandırılmasından kaynaklandığı söylenebilir. Ancak, bu artış 2002 yılında yaşanan ekonomik kriz etkisi ile düşmüştür Dolayısıyla, enerji yatırımlarının, 1997 yılı hariç, teşvik tedbirlerinde meydana gelen değişmelere göre değil, daha çok ülke enerji politikalarına göre gerçekleşmekte olduğu ortaya çıkmaktadır. (Tablo 2). Enerji sektörü için düzenlenen belgelerin %88 i elektrik enerjisi, %5 i jeotermal ile ısıtma ve soğutma, kalanı da çeşitli yakıt üretimi izolasyon ve baca gazı arıtma tesisleri gibi yatırımlara aittir. Yaklaşık 645 bin konutun ve 78 bin metrekarelik seranın jeotermal enerji ile ısıtılması teşvikli yatırımlarla gerçekleştirilmektedir. Elektrik enerjisi yatırımlarına ait belgelerin %97 si de elektrik enerjisi üretimi yatırımları için düzenlenmiş olup, bu yatırımların toplam sabit yatırım tutarı yaklaşık 10,7 trilyon YTL sıdır. Enerji sektöründe en çok belge, komple yeni, modernizasyon ve yenileme yatırımları ve ağırlıklı olarak sırası Marmara ve Ege bölgeleri için düzenlenmiştir (Şekil 1). 2005 yılı sonu itibarı ile, enerji sektörüne yönelik belgelerin %13 ü iptal edilmiş, %47 si tamamlanmış ve %40 ı henüz tamamlanmamış gözükmektedir (8). Aynı dönem içinde elektrik enerjisi üretimine yönelik yatırımlar için düzenlenen belgeler, statülerine göre, % 13 ü otoprodoktör, % 32 si Kamu santrallarına (Kepez ve Çukurova dahil), % 5 i YİD ve % 50 si üretim (EPDK nın üretim statüsünü teşvik etmesi nedeni ile otoprodöktörlerde üretim statüsüne dönme eğilimi artmıştır). santralları şeklinde dağılmaktadır (5,8). Santral tipi bakımından da anılan dönem içersinde düzenlenen belgelerin %88 i doğal gaz, kömür ve fuel oil yakıtlı termik santrallara, yaklaşık % 10 u da hidroelektrik santrallara (HES), %2 si rüzgar ve bir adedi de jeotermal enerjiden elektrik enerjisi üretim santralına aittir. Bu değerler ağırlıklı olarak termik santrallar için teşvik belgesi düzenlendiğini göstermektedir 366

14% 5% 2% 6% 38% 11% 14% Marmara Bölgesi İç Anadolu Bölgesi Ege Bölgesi Akdeniz Bölgesi Karadeniz Bölgesi Doğu Anadolu Bölgesi G. Doğu Anadolu Bölgesi Muhtelif Bölge 10% Şekil 1 01.01.1980 31.12.2005 Tarihleri Arasında Enerji Konusunda Verilen Yatırım Teşvik Belgelerinin Bölgesel Dağılımı (8) SONUÇ Gelişmiş ülkeler, dünya ekonomik üretiminin %77 sini karşılamakta ve dünya enerji kaynaklarının %6 sına sahip iken, dünya enerji tüketiminin %48 ine hükmetmektedirler. Bu rakamlara göre, enerji kaynaklarına sahip olan az gelişmiş ülkeler, dünya ekonomik üretiminde pay sahibi olmak ve gelişmek için enerji tüketimlerini artırmak zorundadırlar. Ülkemiz yönünden ise; gelişen bir ekonomiye sahip olunması nedeni ile güvenilir, kesintisiz ve ucuz bir elektrik arzı, nihai kullanımda en büyük pay sahibi olan sanayi kesimi açısından oldukça önemlidir. Türkiye nin 2000 yılında 1.205 KEP olan kişi başına ticari enerji tüketimi Dünya ortalamasının yaklaşık üçte ikisi seviyesinde, AB ortalamasının üçte biri ve OECD ortalamasının ise dörtte biri seviyesindedir. Dolayısıyla, artan nüfus ve gelişen ekonomiyi gözönüne aldığımızda ve insanımızın refahının bir göstergesi olan fert başına kullanılan elektrik miktarının artması, Kyoto Protokolu uyarınca karbondioksit emisyonlarının azaltılması gibi hedefler öngörüldüğünde ve bugün birincil enerji ihtiyacımızın, daralan ekonomi ile beraber % 70 ini, yarın da artan oranlarda ithal edeceğimiz gerçeği çerçevesinde bu sektörde yapılacak daha çok işimiz olduğu ortaya çıkmaktadır. Türkiye nin uzun vadeli enerji stratejisi, coğrafi konumunun etkisi de hesaba katılarak değerlendirilmelidir. Türkiye, Ortadoğu, Balkan, Karadeniz ve Akdeniz ülkesi olup, bu coğrafyada zengin enerji kaynaklarına sahip komşuları ile yakın ilişki içindedir. Aynı zamanda da AB ne girmeye aday ve AB ne bir transit ülke konumundadır. Dolayısıyla, öncelikle enerji talebinin sürekli, güvenilir ve kaliteli bir şekilde karşılanabilmesini teminen öncelikle kıt olan ülke kaynaklarının rantabl olarak değerlendirildiği, arzda enerjinin cinsi ve temini konusunda kaynak çeşitliliğini gözeten ve enerji üretim, iletim ve dağıtım tesisi yatırımlarının planlı bir uygulamasını içeren ve dünyadaki konjüktürel gelişmeleri de gözönüne alan planlı bir devlet politikası oluşturulmalıdır. Bu çerçevede, elektrik, doğal gaz ve petrol sektörlerinde özel ve kamu kesimi faaliyetlerini düzenleyerek, tüketici 367

haklarının korunmasının yanısıra, etkin ve verimli bir arz sistemi kurulmasını amaçlayan, rekabete açık, sağlıklı, etkin ve işleyen bir piyasanın oluşturulması için gerekli yeni hukuki düzenlemeler yapılmalıdır. Liberal piyasanın gerektirdiği önemli riskler, planlama görevinin piyasa aktörlerine bırakılması ve İngiltere örneğinde olduğu gibi küçük tüketicilerin seçme serbesti olmadığı geçiş döneminde çok daha fazla pahalıya kullanması ve sektörde yoğunlaşma rekabetin aksine hakim piyasa gücünün (İngiltere de serbestleşme başlangıcında mevcut 12 bölgesel elektrik şirketi, birleşme ve satın almalar sonucu 5 şirketin kontrolüne geçmiştir. ) doğmasına sebeb olabilmesidir. Elektrik sektöründe en büyük özelleştirmelerin yaşandığı İngiltere de düzenleyici bir kamu kurumu vardır ve iletim tesis ve hizmeti kamusaldır. Fransa da halen bizdeki eski Türk Elektrik Kurum unun karşılığı olan EDF Kurum u ve Avusturya, Kanada ve İsviçre de benzerleri varlıklarının sürdürmektedirler. Amerika ve Belçika da ise enerji sektörü kamu -özel olarak karma bir yapıda faaliyete devam etmektedir. Dolayısı ile ülkemiz koşulları gözönüne alınarak ve enerji sektörü faaliyetlerinde kamu yararı öncelikli olması nedeni ile mevcut bazı kurumların yapılarında gerekli iyileştirmeler yapılarak özerkleştirilmesi konusunun da değerlendirilmesi gerekmektedir. 200 MW dan büyük kapasiteli (özellikle HES) yatırımların, yerli sermaye tarafından gerçekleştirilmesi zayıf olduğundan yatırım dönemi düşük faizli kredi, bedelsiz arsa gibi unsurlarla ve güvenilir ve alternatif ve yerli kaynak olması nedeni ile kömüre dayalı santralların da zararlı gaz emisyonlarının düşük olması kaydı ile teşvik edilmesinde fayda görülmektedir. Dünya Bankası na hazırlatılan bir Rapor a göre, ülkemizdeki otoprodoktör statüsündeki kojenerasyon uygulamaları etkin olmamakta ve yüksek satış fiyatları oluşmaktadır. Dolayısıyla, gerçek otoprodöktör yatırımlarının kojenerasyon ve verimliliklerinin yüksek olması gibi kriterler karşılığında yapılması önem arzetmektedir.. Diğer taraftan, EPDK tarafından %18.7 si HES, %10,5 u rüzgar ve %70,8 i termik santral olmak üzere Ocak 2006 tarihi itibarı ile düzenlenen 341 adet lisansın % 53 ü Otoprodoktör ve Otoprodoktör Grubu Lisansı olduğu gözönüne alındığında, arz güvenliği nedeni ile bu tür lisansların alternatif yakıtlı olma kaydı ile verilmesi uygun olacaktır. Özelleştirmede arzu edilen sonuç sağlanamamıştır. Kamuoyunun görüş ve önerilerinin de alındığı bir çerçevede gerçekleştirilecek özelleştirmelerin, enerji piyasası reformu ve serbestleşme açısından katkısı büyük olacaktır. Serbestleşmenin önündeki en büyük engellerden ve maliyetin yükselmesinin nedenlerinden olan zorunlu elektrik alış fiatı pahalı olan YİD ve Yİ santrallarının çalıştırılmamaları karşılığında kira ödeme veya satın alınma yöntemleri değerlendirilmelidir. Yatırımcı kararı ile oluşan santralların ulusal sisteme bağlantısi ile ilgili yatırımların bedelini mahsuplaşarak ödeme yerine, mülkiyeti de (Aynı tesisden ilgili dağıtım 368

veya iletim şirketinin uygun göreceği başka tesislerin de bağlanması kaydıyla) işletim hizmeti ilgili dağıtım veya iletim kuruluşu tarafından belirli bir bedel karşıliği yapılması koşulu ile firmaya verilerek bedellerinin tamamen yatırımcı tarafından karşılanması da kamu vicdanı ve yararı yönüyle daha doğru uygulama olacaktır. Ülkemiz enerji yoğunluğu değişiminde artış eğiliminin olumlu olması, ülkemizdeki mevcut ekonomik aktivite ve yaşam standardı için gerekli enerjinin daha verimli kullanılabileceğine de işaretidir. DPT tarafından hazırlanan 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı çerçevesinde hazırlanan Özel İhtisas Komisyonu Raporu na göre yılda 3 milyar Dolar lık bir tasarruf ve verimlilik potansiyeli ve en ucuz enerjinin tasarruf edilen enerji olduğu gözönüne alındığında Enerji Verimlilik Yasası ının bir an önce çıkmasının gereği ortaya çıkmaktadır. (9). Enerji sektörü, yapılan istatistiklere göre teknoljinin gelişmesine ve özelleştirmelere bağlı olarak dünyada istihdamın hızla azaldığı sektörlerden biridir. İşsizliğin ivmelediği terörün sektörleşmeye başladığı günümüzde, enerji sektöründe verimli ve güvenli bir şekilde çalışmayı teminen optimal düzeyde istihdamın olmasını sağlıyan düzenlemerin de yapılması da önem arzetmektedir. (8,10). Diğer taraftan dünyadaki rezervlerin önemli bir bölümü (yaklaşık % 65) yurdumuzda bulunan bor madeninin hidrojenin taşınmasındaki önemi de gözönünde bulundurularak gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ayrıca, bugün için geleceğini bekliyen bir nükleer yakıt hammaddesi durumunda olan toryum madeni bakımından ülkemiz, halen dünya litaratüründe ekonomik rezervler arasında gösterilmemekle beraber, toryum ve diğer madenlerin de arama çalışmalarına önem verilmesi gerekmektedir. Güneş enerjisi, ısıtmadan soğutmaya kadar ve fotovoltaik hücreler ve PV hücreler gibi değişik teknolojilerle elektrik enerjisi üretiminde kullanılmakta olup, yapılan projeksiyonlarda dünyada 2040 yılna kadar dünya enerji gereksinmesinin % 26 sının karşılıyacağı ve 2 milyondan fazla kişiye de istihdam imkanı sağlanacağı (7) belirtilmektedir. Kaynak çeşitliliği açısından çevre ile ilgili önlemlerin alınması koşulu ile nükleer santrallerin ve yerli kaynağımız olan linyit ve kömürlerin değerlendirilmesi için bu tür santralların akışkan yatak teknolojisi gibi çevre dostu teknolojili olması kaydıyla desteklenmelidir. Gelecekte Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin sera gazı emisyonlarının azaltılması zorunluluklarından dolayı oluşacak olan pazar koşulları nedeni ile hidrolik, rüzgar, biokütle (Erezyon tehlikesinde olan ülkemiz için biokütle bitki yetiştiriciliğine önem verilmelidir.), güneş ve jeotermal (Jeotermal ve güneş enerjileri bakımından zengin bölgelerde ısıtmanın bu enerjilerle yapılması teşvik edilmelidir.) gibi yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yatırımlar, enerjinin 369

üretiminde, iletiminde, dağıtımında ve nihai kullanımında enerji tasarrufu ve verimliliği sağlıyan yatırımlar ve yeni enerji kaynaklarının araştırılması kadar santral yapımında kullanılan makine-techizatın imalatının desteklenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, ülkemizin ihtiyacı olan yatırımlara yönlendirilmesi, bu yatırımların etkin biçimde gerçekleştirilmesi için öncelikle teşvik sisteminin yeniden yapılandırılması ve teşviklerin ve sonuçlarının sağlıklı izlenebilmesini teminen en azından koordinasyonu sağlıyacak bir ünitede toplanmasının gereği ve önemi de açıkça ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda da teşvik sisteminin yeni ve etkin teşvik unsurları (değişik oranlı yatırım indirimi ve KDV istinası, hazine arazisi tahsisi, belli bir kotaya kadar işçi çalıştırmada değişik oranlarda vergi muafiyeti ve ucuz krediler v.b...) ile donatılarak yeniden yapılandırılması uygun olacaktır. Diğer taraftan, maliyeti artırıcı olan enerji ürünlerindeki yoğun vergilerin (örneğin % 18 KDV oranı, Özel tüketim Vergisi (ÖTV) ve Elektrik enerjisindeki TRT nin payı gibi...) azaltılması da ayrı bir teşvik sayılabilir. Sonuç olarak enerji sektöründe halen ve bir süre daha Devlet hem bir yatırımcı ve hem de düzenleyici konumda olacağından, özellikle yerli sermayenin enerji yatırımlarına yönlendirilmesi için etkin teşvik politikaları uygulanmalı ve iklim değişikliği senaryolarındaki ülkemiz ve bulunduğu bölge su sıkıntılarının çekildiği ve çekişmelerin daha da artacağı alan olacağı öngörüsü göz önüne alınarak, bölgesel vizyonunumuz su ve enerji olarak yapılandırılmalıdır. KAYNAKLAR 1.Arıcan, İ., Avrupa Birliği inde Enerji İç Pazarının Tamamlanmasına yönelik Uygulamalar, Türkiye 9. Enerji Kongresi; İstanbul, (2003). 2.Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği Web sayfası, ıea.org. 3.Dr Serdengeçti T., Erdi H., Elektrik Piyasası Kanunun Elektrik Enerjisi Sektörüne Etkileri ve Teşvikler Yönüyle Değerlendirilmesi, Türkiye 3. Enerji Kongresi; Ankara, (2001). 4.Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi, Türkiye de Enerji Dinamikleri, Ankara, (2004). 5.EPDK Genel Müdürlüğü Web sayfası, epdk.gov.tr. 6.Erdi,H., Elektrik Enerjisi Sektöründe Serbestleşme ve Teşvikler Yönüyle Bir Değerlendirme, Türkiye 9. Enerji Kongresi; İstanbul, (2003). 7 EİEİ Genel Müdürlüğü Web sayfası, eie.gov.tr 8.Hazine Müsteşarlığı Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü Web sayfası, hazine.gov.tr, 9.International Energy Agency, Energy Market Reform / Regulatory Institutions In Liberalised Electrıcity Markets, IEA, Paris, (2001). 10.Korucu Y., Türkiye de Enerji Verimliliği ve Stratejisi,Tebliğ, 23. Ulusal Enerji Verimliliği Kongresi, Ankara, (2004). 11.Önder İ., Yeni Dünya Düzeni ve Enerji Politikaları, Türkiye IV Enerji Sempozyum, Ankara (2001) 370