Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin NAFTA Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi?



Benzer belgeler
Çeviren: Dr. Almagül sina

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Brexit ten Kim Korkar?

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

STRATEJ K V ZYON BELGES

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

YÖNET M KURULU RAPORU

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

PORTFÖY ÜRETİM ŞİRKETLERİNİN OLUŞTURULMASI VE ELEKTRİK ÜRETİM ANONİM ŞİRKETİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI. Sefer BÜTÜN. EÜAŞ Genel Müdürü ÖZET:

YARGITAY 19. HUKUK DA RES

MESLEK MENSUBU KURUMSALLAfiMA PROJES F Z B L TE VE YOL HAR TASI

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Bilgilendirme Politikası

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

ÜRETİCİ ÜLKELERİN PETRO-POLİTİĞİ OCAK 2010


EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

H. Atilla ÖZGENER* Afla daki ikinci tabloda ise Türkiye elektrik üretiminde yerli kaynakl ve ithal kaynakl üretim yüzdeleri sunulmufltur.

Y eni 5520 say l Kurumlar Vergisi Kanunumuz ile yeni bir kavram Kontrol

Çeyrek Finansal Sonuçlar. Konsolide Olmayan Veriler

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014


ÖZEL BÖLÜM I KOJENERASYON. TÜRKOTED İltekno Topkapı Endüstri ST ELEKTRİK-ENERJİ I NİSAN 2016

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

20 EKİM 2009 SALI IMF DÜNYA BANKASI TOPLANTILARI SAYI 2

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

ENST TÜ SAVAfi VE GREV KLOZLARI (Yard mc tercüme metin) YAT 1/11/85. Bu sigorta ngiliz Yasa ve Uygulamas na ba l d r.

Sermaye Piyasas nda Uluslararas De erleme Standartlar Hakk nda Tebli (Seri :VIII, No:45)

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

Transkript:

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin NAFTA Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? Özet Yaklafl k elli y ld r devam eden Türkiye nin AB ye tam üyelik maceras n n Türkiye aç s ndan bir türlü olumlu sonuçlanmamas üzerine zaman zaman dile getirilen alternatiflerden birisi de Türkiye nin AB yerine NAFTA ya üye olabilece idir. Türkiye ye co rafi olarak daha yak n Avrasya seçene ine göre daha az gündeme getirilse de NAFTA Türkiye nin bir seçene i olarak incelenmeye de erdir. Bu çal flmada Türkiye nin NAFTA ya üyeli inin ne kadar gerçekçi oldu u üzerinde durulmaktad r. Abstract Cenap ÇAKMAK* Turkey s NAFTA Option in the Turkey-EU-USA Triangle: Is it a Realistic Alternative? One of the occasionally voiced policy alternatives for Turkey has been its full membership in NAFTA, instead of the EU, which has long been reluctant to admit Turkey as a full member. NAFTA, even it has been brought to the fore less than Turkey s other possible alternatives, including establishing ties with Eurasian countries, is worth a close examination. In this study, Turkey s possible accession to NAFTA is explored and assessed. G R fi Osmanl dönemi ile birlikte de erlendirildi inde yaklafl k 150 y ll k bir geçmifle sahip olan Türk Bat l laflma maceras n n en son ve en somut halkas n hiç flüphesiz ki AB oluflturmaktad r. Özellikle Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmas ndan sonra daha somut bir hale gelen Bat l laflma hedefi kinci Dünya Savafl n n bafllamas na de in sadece Bat l de erleri benimsemek fleklinde kendini göstermiflse de savafl n bafllamas ndan hemen önce Bat l büyük güçler ile ittifaka dönüflmüfltür. Bu dönemde beliren Almanya ve talya tehdidine karfl Fransa ve ngiltere seçene ine güvenen Türkiye aç s ndan Bat ya yönelme daha çok güvenlik ba lam nda önem kazanm flt r. Savafl n sona ermesi ile birlikte bu sefer Türkiye nin do usundan beliren Sovyet tehdidine karfl yine Bat ya dönük bir güvenlik politikas benimseyen Türkiye için hem Bat Avrupa ülkeleri hem de ABD ülke güvenli i ve bütünlü ü için önemli hale gelmifltir. Türkiye nin bu dönemde NATO ya kabul edilmek için ola anüstü bir çaba içine girmesi bunun en önemli göstergelerinden sadece bir tanesidir. Ancak Türkiye Bat ya yaklafl rken sadece güvenlik kayg lar ndan yola ç km fl da de ildir. Demokrasi, insan haklar gibi ikinci dünya savafl sonras dönemde daha s k vurgulan r hale gelen ve giderek evrenselleflen de erlerin Bat kurumlar taraf ndan temsil edilmeleri ve Türkiye nin de bu kurumlara ilgi göstermesi Türkiye nin sadece güvenli i sa lamak amac ile Bat ya yaklaflmad - n n bir kan t d r. nsan haklar na, hukukun üstünlü üne ve demokrasiye vurgu yapan ortak bir Avrupa platformu yaratma amac ile kurulan Avrupa Konseyi ne Türkiye nin bir görüfle göre- kurucu üye olarak kat lmas bu çerçevede verilebilecek en güzel örnektir. Türkiye Avrupa Konseyi ne üye olmakla Bat l laflma hedefinin siyasi bir anlam tafl d n göstermifltir. Zira Avrupa Konseyi ne ekonomik ne de askeri bir örgüttü. Dolay s yla ekonomik ve askeri aç dan Türkiye ye kazan m sa lama yetene ine sahip bir oluflum de ildi. Buna ra men Türkiye nin bu örgüte üye olmay tercih etmesi Türkiye nin Bat dünyas içinde siyasi olarak yer almak istedi inin bir göstergesidir. 1950 li y llar n sonlar na do ru ortaya ç kan Avrupa Ekonomik Toplulu u na (AET) üyelik de Türkiye aç s ndan ayn aç dan de erlendirilmifltir. Yani o dönemde siyasi bir niteli i olmamas na, daha da önemlisi gelecekte de siyasi bir birime dönüflüp dönüflmeyece ine dair kesin ipuçlar olmamas na ra men Türkiye AET ye siyasi bir anlam yüklemifltir. Bir baflka ifade ile Türkiye AET ye * TASAM, Bölgesel ve Küresel Güç Merkezleri Çal flma Grubu, ABD Uzman. 91

Cenap ÇAKMAK baflvururken bu örgütün ülkeye sa layaca ekonomik faydalardan çok bu kurumun bir siyasi proje olan Türkiye nin Bat l laflma hedefi içinde yer ald varsay m ndan hareket etmifltir. AET ile Türkiye aras nda imzalanan Ankara Anlaflmas ile daha somut bir altyap ya kavuflan Türkiye-AET iliflkileri, Türkiye nin tam üyeli e siyasi bir hedef olarak bakmas nedeni ile sorunlu bir biçimde ilerleyebilmifltir. Ankara Anlaflmas ve takip eden dönemlerde imzalanan Karma Protokol iki taraf aras ndaki teknik problemlerin çözümünü hedeflerken Türkiye nin bu sürece farkl bir anlam yüklemesi Türkiye nin teknik olarak bir türlü haz r hale gelememesi sonucunu do rumufltur. O dönemde ekonomik bir örgüt olan ve do al olarak da çok somut ve bir aç dan da siyasi olmayan teknik konular üzerinde yo- unlaflan AET, Türkiye nin bu konularda haz rl ks z olmas nedeni ile zorluklar yaflam flt r. lginç bir flekilde Türkiye AET ye (daha sonra AT) tam üyelik srar ve iradesini s kl kla ortaya koyarken üyeli in gerektirdirdi i teknik koflullar bir türlü yerine getirememifltir. 1 Bunun en temel nedeni Türkiye nin AT yi siyasi bir proje olarak görmüfl olmas d r. 2 Türkiye nin AT ye ve 1990 l y llarda AB ye tam üye olmay siyasi bir hedef olarak gördü ünün en önemli kan t ise AT nin AB ye dönüflerek siyasi bir içerik kazanmas ile birlikte Türkiye nin tam üyeli in gereklerini yerine getirmek için gereken iradeyi göstermifl olmas d r. So uk savafl koflullar n n ortadan kalkmas ile birlikte siyasi entegrasyon sürecine giren ve Türkiye ye güvenlik ba lam nda daha az ihtiyaç duyar hale gelen AB, tam üyelik için eskisine göre çok daha a r koflullar belirlerken Türkiye bu koflullar sa lamay baflarabilmifltir. Ekonomik bir örgüt iken AT nin koflullar n sa lamak çok daha kolay olmas na ra men Türkiye nin siyasi bir birim haline gelen, ama bu arada içinde er al nmas çok daha zorlaflan AB ye üyelik yolunda çok önemli reformlar gerçeklefltirmesi Türkiye nin Bat l laflma hedefinin siyasi niteli ini aç k bir flekilde ortaya koymaktad r. ABD nin Türkiye nin Bat l laflma perspektifine girifli ise ikinci dünya savafl sonras na rastlamaktad r. Bafllang çta Türkiye ye destek sa lamada isteksiz davranan ABD, k sa bir süre içinde küresel olaylara dahil olmas gerekti inin fark na varmas n n ard ndan bu tutumunu de ifltirmifltir. Sovyet yay lmac l na karfl Türkiye ye ihtiyaç duyan ABD bu nedenle Türkiye ile yak n askeri ve siyasi iliflkiler gelifltirme iradesini göstermifltir. Bununla birlikte Türkiye-ABD iliflkileri kurumsal olarak daha çok NATO çerçevesinde ilerlemifltir. Bir baflka deyiflle Türk- Amerikan ikili iliflkilerinde özel bir durum olmam flt r. Her ne kadar Türkiye ile ABD aras nda stratejik ortakl k oldu u, bunun da iki ülke aras ndaki ikili iliflkilerin özel bir anlam tafl d iddia edilmiflse de gerçekte ABD nin özel ikili iliflkilere sahip oldu u ülke say s çok fazla de- ildir. Daha önemlisi, bu ülkeler aras nda Türkiye yer almamaktad r. Fakat belirtmek gerekir ki ABD nin ikili iliflkilerde özel bir zemin kurmamas Amerikan d fl politikas n n çok genel bir özelli idir. ttifaklara ve s k örgütlenmelere mesafeli duran ABD, ikili iliflkilerde de sadece Kanada, ngiltere ve srail ile çok yak n iliflkiler içinde olma iradesi göstermifltir. ABD nin içinde yer ald ittifak ve entegrasyon hareketlerinde de ABD nin baflat olmas, ABD nin bu tür örgütlenmelere nas l bakt n gözlemlemek aç s ndan büyük önem tafl maktad r. Örne in ABD kendisinin üstünlü ü ve etkinli inin aç k bir flekilde kabul edildi i NATO gibi ittifak sistemlerine girme konusunda istekli davran rken di er devletler ile eflit muamele görece i entegrasyon hareketlerinden kaç nm flt r. K - saca ifade etmek gerekirse, ABD birleflme, entegrasyon ve ittifaklara mesafeli durmakla birlikte kendisinin üstünlü ünün tesis edildi i ittifaklara öncü olmaktan da çekinmemektedir. Buna ra men ABD özellikle So uk Savafl döneminde Türkiye nin Bat l laflma hedefi resminin içinde yer alm flt r. Bunda Atlanti in iki yakas aras nda yak n bir iflbirli inin kurulmas n n da önemli katk s olmufltur. Siyasi tercihini Bat dan yana kullanan Türkiye için Bat Avrupa ile iflbirli i içinde yer alan ABD de Bat l laflma hedefinin bir parças idi. Bir farkla ki, ABD Türkiye nin ve asl nda Bat Avrupa n n- güvenli i için büyük önem tafl rken Bat Avrupa n n Türkiye aç s ndan önemi onun siyasi ve kültürel içeri inde sakl yd. Ancak so uk savafl n sona ermesi, ama daha önemlisi de ABD nin eskisine oranla daha tek yanl bir küresel politika izlemeye bafllar hale gelmesi ile birlikte Bat Avrupa ile ABD aras nda So uk Savafl döneminde var olan do al iflbirli i yerini yavafl yavafl potansiyel çat flmaya b rakmaya bafllam flt r. Halen birçok alanda ABD ile AB iflbirli i içinde yer alsa da çok hayati baz konular da dahil küresel siyasetin önemli sorunlar nda iki taraf aras nda beliren görüfl ayr l klar da oldukça dikkat çekmektedir. Türkiye aç s ndan bunun do al sonuçlar ndan birisi de Türkiye nin art k AB ile ABD aras nda bir seçim yapma zorunlulu u ile karfl karfl ya kalabilece idir. Bir baflka ifade ile, Türkiye nin Bat l laflma hedefi sürecinde y llarca ayn resmin içinde yer alan AB ile ABD den biri bu resmin d fl na ç kabilecektir. Öyle görünüyor ki henüz böylesi bir tercih zorunlulu- u belirmemesine ra men Türkiye tercihini flimdiden yapm flt r. AB ye tam üyelik hedefine iyice angaje olan Türkiye aç s ndan AB art k vazgeçilmesi olanaks z bir tercih haline gelmifl durumdad r. 1 Bu konuda daha detayl bilgi için bkz. Mehmet Ali Birand, Bir Pazar Hikayesi: Türkiye-AET liflkileri. stanbul: Milliyet Yay nlar, 1978. 2 Bkz. Kenan Da c, Türkiye-AB liskileri: Yeni Bir Döneme Do ru, Stratejik Öngörü, No.5, 2005, ss. 88-89. 92

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin Nafta Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? Buna ra men zaman zaman Türkiye nin AB d fl nda baflka seçenekleri de de erlendirmesi gerekti i fleklindeki de erlendirme ve analizler s kl kla dile getirilmektedir. AB ye tam üyelik sürecinin Türkiye aç s ndan oldukça zorlu geçmesi ve zaman zaman da AB nin do rudan ülke bütünlü ü ve egemenlik anlay fl ile ilgili taleplerinin de etkisi ile bu tür seçenekleri dile getirenler AB ye tam üyelik serüveninin Türkiye için bir zaman kayb oldu u üzerinde durmakta ve özellikle Avrasya da beliren yeni ittifak ve entegrasyon imkânlar na dikkat çekmektedirler. Özellikle Rusya y, Çin i ve Türk cumhuriyetleri adres olarak gösteren bu alternatif bulma aray fllar asl nda daha çok AB ye tepkinin bir ifadesidir. Yani asl nda yak ndan incelendi inde ne Çin in, ne de Rusya n n Türkiye için gerçekçi seçenekler olmad klar ortaya ç kacakt r. Bu tabi ki Türkiye nin bu ülkeler ile iflbirli i yapamayaca anlam na gelmemektedir. Ancak bir siyasi proje olan AB ye tam üyeli in alternatifini Çin de veya Rusya da bulmak mümkün gözükmemektedir. Burada belirtilmesi gereken çok ilginç bir nokta da fludur: Türkiye nin ad geçen iki büyük güce yak nl ve bu iki güç ile iflbirli inin düzeyi, AB nin bu iki güç ile yak nl n n çok ama çok gerisindedir. Dolay s yla asl nda AB ye üye oldu u takdirde Türkiye nin gerek Çin, gerekse Rusya ile flimdikine göre çok daha yak n iliflkileri içine girebilece ini söylemek mümkündür. Avrasya seçene i kadar s k olmasa da AB ye alternatif olarak dile getirilen seçeneklerden birisi de Türkiye nin NAFTA ya üye olabilece idir. Aynen Çin ve Rusya seçeneklerinin dile getirilmesinde oldu u gibi burada da AB ye tepki üzerine bina edilmifl bir öneriyi görmekteyiz. Yani NAFTA tek bafl na var olan de il, Türkiye nin AB ye üyelik süreci ba lam nda ileri sürülen ve AB nin Türkiye yi reddetmemesi için adeta bir siyasi kald raç olarak kullan lmaya çal fl lan bir öneridir. Bu çal flmada bu önerinin ne kadar gerçekçi oldu u üzerinde durulacakt r. Bu çerçevede özellikle nokta ele al nacakt r. Öncelikle Türkiye nin NAFTA ya üyeli ini savunan görüfllerin hangi ba lamda dile getirildi i ve nas l bir içeri e sahip oldu- u incelenecektir. Ard ndan NAFTA n n belirleyici aktörü ve Türkiye nin NAFTA üyeli ini meflrulaflt r c en önemli etken olan ABD nin NAFTA ile ilgili vizyonunda Türkiye nin olup olmad araflt r lacakt r. Son olarak da NAFTA n n AB ye alternatif olup olamayaca de erlendirilecektir. TÜRK YE DE VE DÜNYADA AB YE KARfiI NAFTA SESLER Yukar da da belirtildi i gibi Türkiye nin NAFTA gibi bir seçene i de erlendirmesi gerekti i fleklindeki de erlendirme ve analizler çok yayg n de ildir. Dolay s yla bu örgüt, Türkiye nin AB alternatifleri aras nda çok popüler de ildir. Bununla birlikte gerek Türkiye de gerekse Türkiye d fl nda, özellikle de ABD de Türkiye nin NAFTA ya üye olabilece inin dile getirilmifl olmas bu seçene in dikkate al nmas n zorunlu k lmaktad r. Bu çerçevede ele al nmas gereken en önemli ç k fl Baflbakan Recep Tayyip Erdo an dan gelmifltir. ABD nin önde gelen günlük gazetelerinden Wall Street Journal n 13 Aral k 2002 tarihli say s nda yer alan habere göre Türkiye Cumhuriyeti Baflbakan Recep Tayyip Erdo an, ABD Baflkan Georger W. Bush ile Washington da yapt - görüflmede Türkiye nin NAFTA arzusunu flu sözlerle ifade etmifltir: Bugünkü görüflmede Baflkan Bush a bizi NAFTA ya almalar n teklif ettim. 3 Gazeteye göre bu son derece parlak bir fikirdi; zira günümüz küresel ekonomisinde fiziksel yak nl k veya uzakl n önemi ve etkisi son derece düflüktü. Bu nedenle de flayet AB Kopenhag Zirvesi nde Türkiye ye üyelik müzakerelerine bafllama tarihi vermez ise Türkiye yi Bat ya ba lama görevini ABD üstlenmeliydi. Amerikan baflkan Bush un Erdo- an n bu teklifine ne cevap verdi i bilinmemekle birlikte söz konusu teklifin gündeme getirildi i görüflme son derece olumlu bir havada gerçekleflmiflti. 4 Görüflmenin olumlu geçmifl olmas hiç flüphesiz Baflkan Bush un bu öneriye s cak bakt anlam na gelmemektedir. Nitekim bu görüflmenin ard ndan uzunca bir süre geçmifl olmas na ra men Amerikan taraf ndan konu ile ilgili hiçbir aç klama yap lm fl de ildir. Görünen o ki Amerikan taraf bu teklifi dikkate bile almam flt r. Takip eden dönemde ABD nin Türkiye nin AB üyeli ine önemle vurgu yapmas, ama Türkiye nin AB ye kabul edilmemesi durumunda gerekli ad mlar kendisinin ataca na dair herhangi bir imada bulunmamas Amerikan taraf n n teklife pek de s cak bakmad n n bir göstergesidir. Esasen Baflbakan Erdo an n Türkiye nin NAFTA ya üyeli ini gündeme getirmifl olmas n n muhtemelen çok da ciddi olmad n düflünmek mümkündür. Türkiye ye tam üyelik müzakerelerinin bafllamas için kesin bir tarihin verilip verilmeyece inin henüz belli olmad bir dönemde, yani 2002 y l Kopenhag Zirvesi öncesinde Baflbakan Erdo an Türkiye nin alternatifsiz olmad n ifade etmek istemifl olabilir. Yoksa 1994 te kurulmas ndan itibaren NAFTA ya üyeli i hiçbir flekilde gündeme getirmeyen Türkiye nin bu ani ç k fl n n baflka bir aç klamas yoktur. Bununla birlikte Türkiye nin NAFTA ya kabul edilmesi gerekti i tezinin önemli kanaat önderleri taraf ndan da dile getirilmifl olmas bu yöndeki bir giriflimin mümkün olabilece ini, ya da en az ndan dikkate al nabilece- ini göstermesi bak m ndan önemlidir. Ünlü Amerikal 3 Turkey for NAFTA, Wall Street Journal, 13 Aral k 2002. 4 A.g.m. 93

Cenap ÇAKMAK gazeteci ve kanaat önderi Thomas Friedman n çok net bir flekilde Türkiye nin NAFTA ya al nmas gerekti ini savunmas bu çerçevede bahse de er en önemli örneklerden birisidir. Friedman a göre flayet Bat slam dünyas nda l ml l n kazanmas n istiyorsa bir demokrasi, modernizm, l ml l k ve slam n hep birlikte uyum içinde var oldu u bir model olarak Türkiye nin güçlenmesine yard mc olmal d r. Bu da ancak Türkiye nin AB ye üye olarak kabul edilmesi ile mümkün olabilecektir. Türkiye nin AB üyeli i çerçevesinde gerçeklefltirdi i onca reforma ra men flayet AB Türkiye ye kap lar n açmazsa bu slam dünyas na çok olumsuz bir mesaj olacakt r. Friedman a göre bu, AB nin ve bu arada da Bat n n bir Hr stiyan örgütlenmesi oldu u ile eflanlaml olacakt. Friedman a göre, iflte tam da bu noktada, yani flayet AB Türkiye ye kap lar n kapal tutmakta srarc olursa ABD devreye girmeli ve Türkiye nin AB ye kabul edilmesi karfl l nda AB yi finansal olarak destekleme seçene ini bile gündeme getirmelidir. Bu da ifle yaramazsa Friedman, ABD, ne kadar karmafl k olursa olsun, Türkiye ye NAF- TA üyeli ini teklif etmelidir. 5 Ancak dikkat edilirse Thomas Friedman do rudan Türkiye nin NAFTA ya dahil edilmesini öneriyor de ildir. AB nin Türkiye yi tam üye olarak kabul etmemesinin Bat dünyas için çok önemli sorunlar do uraca görüflünü savunan Friedman a göre ABD ancak AB nin Türkiye yi kabul etmeyerek hata ifllemesi durumunda devreye girmesi gerekti i üzerinde durmaktad r. Yani NAFTA yine AB nin tutumuna ba l bir seçenek olarak gündeme gelmektedir. Friedman a göre AB nin Türkiye yi Bat ya ba layamamas durumunda ABD NAFTA seçene ini kullanarak bunu sa layabilecektir. Bir baflka ifade ile Friedman asl nda ekonomik bir örgütlenme olan NAFTA ya Türkiye nin Bat ile iliflkileri özelinde siyasi bir ifllev yüklemektedir. Yani Türkiye nin NAFTA ya üyeli inin ABD, Türkiye ya da di er NAFTA üyesi ülkeler Kanada ve Meksika için ekonomik olarak ne anlama gelece inden çok Friedman için Türkiye nin siyasi olarak Bat dünyas içinde yer almas na katk da bulunmas önemlidir. Ancak böyle bir yaklafl m çok gerçekçi gözükmemektedir. Zira herfleyden önce NAFTA siyasi boyutu son derece s n rl ekonomik bir örgütlenmedir. Siyasi bir ifllevi olsa da bu daha çok gelece e yöneliktir ve bu siyasi ifllevin Türkiye ile hiçbir ilgisi yoktur. Gelecekte bütün Latin Amerika y içine alabilecek bir NAFTA ABD nin Latin Amerika ile ilgili siyasi projelerine hizmet edebilecektir. Ancak böyle bir durumda Türkiye nin söz konusu süreç ile hiçbir ba ve ilgisi olmayacakt r. Kald ki NAFTA dan çok daha siyasi olan NATO ya üye olan Türkiye nin NAF- TA ya dahil edilmesini savunmak çok da tutarl de ildir. fiayet Türkiye ile ABD aras nda hiçbir ittifak iliflkisi olmam fl olsayd Türkiye nin NAFTA üyeli ine siyasi bir anlam yüklemek mümkün olabilirdi. Ancak NATO üyesi Türkiye nin NAFTA üyeli inin siyasi bir boyutu herhalde olmayacak ve Türkiye-ABD iliflkilerinin siyasi zemini yine NATO olmaya devam edecektir. Baflbakan Erdo an n Türkiye nin NAFTA ya al nmas teklifine at fta bulunan bir baflka kanaat önderi de böylesi bir giriflimin slam dünyas ile Hr stiyan Bat dünyas n n entegrasyonu aç s ndan önem tafl d n iddia etmektedir. ABD ile Türkiye aras nda hâlihaz rda bir Ticaret ve Yat r m Çerçeve Anlaflmas (Trade and Investment Framework Agreement) oldu una dikkat çekilen bu görüflte Türkiye nin NAFTA alan na co rafi olarak çok uzak olmas n n NAFTA üyeli i için bir engel olamayaca-, zira Türkiye nin üyesi bulundu u NATO nun Kuzey Atlantik (North Atlantic) bir niteli i oldu u üzerinde durulmaktad r. Türkiye ile ABD aras ndaki serbest ticaret ayr ca iki ülke aras ndaki ittifak daha da sa lamlaflt racakt r. Üstelik Türkiye nin NAFTA ya kabul edilmesi AB ye üyelik peflinde koflan di er ülkelere de AB nin bir alternatifi oldu u mesaj n vermesi bak m ndan da önemlidir. 6 Ancak belirtmek gerekir ki NAFTA ya üye olmak ne kadar önemli olursa olsun NAFTA ne nitelik ne de önem bak m ndan AB nin alternatifi olma kapasitesinde de ildir. Siyasi boyutu günden güne güçlenen AB ekonomik nitelikleri itibar ile de NAFTA n n oldukça ilerisindedir. NAFTA ortak bir gümrük tarifesi olmayan bir serbest ticaret alan yaratm flsa da AB nin aksine üye ülkeler aras ndan ortak bir Pazar kuramam flt r. Kurumsallaflmas oldukça zay f kalan NAFTA n n çok az say da resmi kurumu bulunmaktad r. Bu aç dan de erlendirildi- inde ekonomik entegrasyon düzeyleri karfl laflt r lsa bile AB nin NAFTA dan çok daha ileri bir düzeyde oldu u aç k bir flekilde ortaya ç kmaktad r. 7 Muhafazakâr bir bak fl aç s n yans tan bu görüfl, asl nda ABD kamuoyunun en az ndan bir k sm nda var olan Avrupa karfl tl n n d fla vurumu gibidir. Özellikle 1990 l y llar n sonlar ndan itibaren ABD ile Avrupa aras nda belirginleflmeye bafllayan farkl laflmaya karfl ABD de geliflen tepki cephesi zaman zaman Avrupa ile ilgili pek de rasyonel olmayan de erlendirmelere yer verebilmektedir. Yukar da at fta bulunulan görüflü bu çerçevede de erlendirmek ve bu bak fl aç s ile ele almak yerinde olacakt r. Nitekim söz konusu görüfle göre NAFTA AB ye göre daha iyi bir küresel ticaret alternatifi olabilir. Hatta NAFTA ya kabul edilecek bir Türkiye, AB bürokrasisinden kurtulaca için çok daha büyük bir ilerleme kaydedebilir. Avrupa ekonomilerinin k s tlay c ifl kanunlar ve yüksek vergiler alt nda gittikçe kötüleflti ini iddia eden bu görüfl 8 bu yönüyle gerçek bir Amerikan muhafazakâr bak fl n yans tmaktad r. 5 Thomas Friedman, The War of Ideas, Part 2, The New York Times, 11 Ocak 2004. 94

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin Nafta Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? Friedman n yaklafl m na benzer bir yaklafl m n gözlendi i bu görüflte yine Türkiye nin NAFTA ya üyeli inin siyasi aç dan ABD nin ç karlar na ne kadar hizmet edece i vurgulanmaktad r. Buna göre Türkiye yi NAFTA ya almak, Amerikan politikalar n n slam karfl t oldu unu düflünen çok say daki müslümana çok güçlü bir sinyal gönderecektir. NAFTA ya dahil olan bir Türkiye deki 70 milyon müslüman Amerikal lar, Meksikal lar ve Kanadal lar ile serbest ticaretin tad n ç karacakt r. Hatta belki de ileride di er slam ülkeleri de bu serbest ticaret tecrübesini denemek isteyebileceklerdir. Bundan çok daha önemlisi NAFTA n n küresel bir örgüt olmaya bafllamas anlam na gelecek Türkiye nin NAFTA üyeli i baz AB üye ülkeleri için bile çekici olabilecektir. Bürokrasi ve iflsizlik ile bo uflan Avrupa için küresel bir NAFTA Avrupa için önemli bir alternatif olabilecektir. Bu nedenle e er Türkiye NAFTA ya kat l rsa bu, NAFTA y küresel bir serbest ticaret alan na dönüfltürecek bir hareketin itici gücü olabilecektir; zira Türkiye örne i birçok Avrupa ve Asya devleti için bir örnek teflkil edebilecektir. 9 Burada dile getirilen görüfllerin rasyonellikten uzak oldu u göze çarpmaktad r. Ancak as l önemli olan neredeyse tamamen ekonomik bir örgüt olan NAFTA ya siyasi bir ifllev yükleme gayretinin çok belirgin bir flekilde kendini göstermifl olmas d r. Üstelik NAFTA da belirleyici aktörün ABD oldu u varsay lmakta ve Türkiye nin bu örgüte üyeli inin tek adresi olarak ABD gösterilmektedir. Dahas, Türkiye nin NAFTA üyeli i daha çok ABD ç - karlar çerçevesinde de erlendirilmektedir. Yani di er iki NAFTA üye ülkesi Kanada ile Meksika n n nas l bir tutum tak naca dikkate bile al nmamaktad r. Kula a ne kadar hofl gelirse gelsin, Türkiye nin NAF- TA ya üyeli inin gerçekçi bir zemininin olup olmad n n tart fl lmas gerekmektedir. Hâlbuki Türkiye nin NAFTA üyeli ini ortaya atanlar daha çok bu fikrin çekicili i üzerinde durmakta ve bu fikrin uygulanabilir olup olmad - n tart flmamaktad r. Türkiye nin NAFTA üyeli i fikrine oldukça mesafeli duran ve gündeme geldi i günden itibaren bu fikre pek fazla itibar etmeyen Amerikal üst düzey yetkililerden baz lar bile bu genel tutumun d fl nda bir tav r sergileyerek Türkiye nin NAFTA ya üye olabilece ini ifade etmifltir. ABD nin Irak a askeri müdahalesinin gündemde oldu u bir dönemde Türkiye nin böylesi bir müdahaleye yapabilece i muhtemel bir katk n n tart fl ld bir toplant da flimdi görevde olmayan Richard Perle Türkiye nin deste ini isterken Saddam Hüseyin in yönetimden uzaklaflmas n n asl nda Türkiye aç s ndan çok faydal olaca n ifade etmiflti. Toplant n n yöneticisinin Türkiye nin deste i karfl l nda ABD nin ne verebilece i fleklindeki sorusuna Perle in verdi i cevap toplant salonunda epeyce alk fl alm flt. Perle, Türkiye nin ABD ye destek vermesi durumunda ABD nin, Türkiye yi fiilen NAFTA üyesi yapacak ikili bir serbest ticaret anlaflmas düflüncesini hayata geçirebilece ini ifade etmiflti. 10 Ancak burada da Türkiye nin NAFTA üyeli i tart flmas n n ciddiyetten uzak oldu u görülmektedir. Herfleyden önce Perle Türkiye nin do rudan NAFTA üyeli ini teklif ediyor de ildir. ki ülke aras nda imza edilecek bir serbest ticaret anlaflmas ile Türkiye nin hukuken de il de fiilen NAFTA ya üye olaca öngörülmektedir; zira ABD ile Türkiye aras ndaki bir serbest ticaret anlaflmas Türkiye nin NAFTA üyesi olaca anlam na gelmemektedir. Ancak Perle in teklifindeki temel varsay m fludur: Türkiye ABD ile ikili bir ticaret anlaflmas imzalamd takdirde NAFTA ya hukuken üye olmasa da NAFTA n n sundu u ekonomik olanaklardan faydalanmak suretiyle fiilen NAFTA ya üye olmufl gibi olacakt r. Bu varsay ma göre ABD nin NAFTA n n temel motoru ve en büyük pazar oldu u dikkate al nd nda Türkiye ile ABD aras ndaki ikili bir serbest ticaret anlaflmas pratikte NAF- TA ya üye olmakla efl anlaml d r. Ancak bunun Türkiye aç s ndan çok fazla anlaml olmayaca ortadad r. Hele hele AB ye alternatif bir seçenek olarak de erlendirildi inde bu seçene in böyle bir ifllev üstlenmesinin mümkün olmad aç k bir flekilde görülecektir. Burada dikkat çeken bir baflka önemli nokta ise Türkiye nin NAFTA üyeli inin yine Amerikan ç karlar ekseninde tart fl lmas d r. Türkiye nin ABD nin Irak a müdahalesine verece i deste in bir karfl l olarak gündeme getirilen serbest ticaret anlaflmas n n ne kadar rasyonel ve uygulanabilir olaca oldukça tart flmal d r. ki ülke aras nda serbest ticaret anlaflmas imza edilmesinin mümkün olup olmayaca, imzalansa bile taraflara ne gibi faydalar sa layaca tart fl lmadan böyle bir seçene in gündeme getirilmesi çok mant kl ve gerçekçi bir yaklafl m de ildir. Teknik ve ekonomik yönü daha fazla olan serbest ticaret anlaflmas girifliminin tamamen siyasi bir ba lamda ele al nmas beklenen fayday sa lamaktan uzak olacakt r. Sadece siyasi boyutu ile ele al nd nda serbest ticaret anlaflmas basit bir jestten öteye gidemeyebilecektir. Ama bunlardan çok daha önemlisi Richard Perle in bu teklifinin veya düflüncesinin Amerikan görüflünü yans t p yans tmad n n belli olmamas d r. Aniden sorulan bir soruya verilen anl k bir cevaptan yola ç karak 6 Fred E. Foldvary, Let Turkey Join NAFTA, The Progress Report, http://www.progress.org/archive/fold281.htm. 7 Robert Gilpin, Global Political Economy: Understanding the International Economic Order. Princeton, NJ ve Oxford: Princeton University Press, 2001, s.341. 8 Foldvary, Let Turkey Join NAFTA. 9 A.g.m. 95

Cenap ÇAKMAK ABD nin Türkiye için bir serbest ticaret anlaflmas seçene ini dikkate alabilece ini söylemek mümkün de ildir. Perle in söz konusu teklifinin tamamen kiflisel bir görüfl olmas ihitmal dahilindedir. Öyle olunca da Amerikan yönetimini ba lay c bir taraf olmamaktad r. Zaten takip eden süreçte ABD nin bu yönde herhangi bir girifliminin olmamas ABD nin gündeminde Türkiye ile bir serbest ticaret anlaflmas n n imza edilmesi gibi bir seçene- in olmad anlam na gelmektedir. Kald ki böyle bir seçenek gündemde olsa bile böylesi bir seçenek ne AB nin bir alternatifidir, ne de Türkiye nin NAFTA üyeli i ile efl anlaml d r. Dolay s yla asl nda siyasi bir proje olan Türkiye nin bat l laflmas ile çok da ilgili olmayacakt r. Yukar da belirtilen yaklafl m n benzerlerine baflka örnekler vermek mümkündür. Baflbakan Erdo an n Bush ile görüflmesinden sonra dile getirdi i Türkiye nin NAF- TA ya al nmas teklifine at fta bulunan Amerikal bir köfle yazar NAFTA yerine bir serbest ticaret anlaflmas n önermektedir. Ya da asl nda uzunca bir süredir gündemde yer alan bir transatlantik serbest ticaret anlaflmas - n n hayata geçirilmesini tavsiye etmektedir. Yazara göre böylesi bir giriflim Türkiye nin zay f ve k r lgan ekonomisini güçlendirece i gibi ABD ile bir slam ülkesi aras ndaki dayan flma ve dostlu un mümkün oldu unu göstererek ABD nin slam karfl t olarak yaftaland bir dönemde Amerikan ç karlar na önemli derecede hizmet edecektir. 11 Görüldü ü gibi burada da yine vurgu Amerikan ç karlar na yap lmakta ve serbest ticaret anlaflmas n n ekonomik ve teknik boyutu tamamen göz ard edilmektedir. Siyasi bir boyutunun oldu u inkâr edilemez bir gerçek ise de serbest ticaret anlaflmas n n sadece siyasi iliflkiler ba lam nda ele al nmas sa l kl bir yaklafl m de ildir. Üstelik yukar da görüflün sahibi Amerikal lar n serbest ticaret anlaflmas karfl l nda Türkiye den bir fleyler almas gerekti ini de ileri sürmektedir. Yazara göre flayet Türkiye ye serbest ticaret ödünü verilirse karfl l nda ekonomik liberalleflme, özellefltirme ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda daha etkin giriflimler istenmelidir. Ama yazara göre çok daha önemlisi serbest ticaret ödünü alan Türkiye nin Irak Kürdistan ile s cak iliflkiler kurmas istenmelidir. Ve e er Türkler Irak hükümetini etkilemek istiyorsa ki bu kendi ç karlar için oldukça önemlidir- Kürtler onlar n do al muhataplar d r. 12 Türkiye nin NAFTA üyeli inin ABD taraf ndan nas l kullan lmas gerekti i ile ilgili ileri sürülen bu pragmatik yaklafl m, böyle bir seçene in asl nda iki ülke aras ndaki muhtemel serbest ticaretten çok daha baflka bir anlamda ele al nd n göstermesi bak m ndan oldukça ilginçtir. Serbest ticaret seçene i, as l ba lam olan ekonomik iliflkilerden çok Irak sorunu gibi tamamen siyasi ve muhtemelen de geçici bir sorun çerçevesinde gündeme getirilmektedir. Bu durumda Irak konusunda Türkiye nin deste i karfl l nda gündeme getirilen serbest ticaret seçene inin Irak krizi sona erdi inde nas l bir flekle bürünece i sorusu büyük bir anlam kazanmaktad r. Özellikle Baflbakan Erdo an n yukar da at fta bulunulan aç klamas ndan sonra daha s k tart fl l r hale gelmeye bafllayan Türkiye nin NAFTA üyeli i konusu Türk- Amerikan Dernekleri Asamblesi nde (Assembly of Turkish American Associations) de ele al nm flt r. Asamblenin 23. Y ll k Toplant s nda Turkey and the European Union: What s Next? (Türkiye ve Avrupa Birli i: S rada Ne Var?) bafll kl bir panelde konu ile ilgili yap lan tart flma görece daha rasyonel ve teknik bir çerçevede yap lm flt r. Türkiye ile ilgili analizleri yak ndan bilinen Alan Makovsky bu tart flmada AB nin ABD ile bir serbest ticaret anlaflmas olmad na at fta bulunarak Türkiye nin NAFTA üyeli inin hukuken mümkün olup olamayaca ile ilgili kuflkular n dile getirmifltir. Bu kuflku yersiz de- ildir; çünkü Türkiye nin AB ile Gümrük Birli i içinde oldu u dikkate al nd nda bu gümrük birli i karar yürürlükte oldu u sürece Türkiye nin hukuken NAFTA ya girmesinin mümkün olmad görüflü önem kazanmaktad r. Nitekim Dünya Bankas nda 27 y l görev alan ve bir dönem de bakanl k yapan Ali Karaosmano lu AB ile Türkiye aras ndaki Gümrük Birli inin Türkiye için NAFTA kap s n bafltan kapatt n ifade etmifltir. Ancak Türkiye nin NAFTA üyeli i mümkün olsa bile ABD nin buna izin verece i tart flmal d r. Sözü geçen paneldeki tart flmaya kat lan Emekli Büyükelçi Mark Parris de bu konuya dikkat çekmifl ve Amerikan Kongresi nin ABD-Türkiye ticaretini geniflletici bir etkiye sahip olmas muhtemel Nitelikli Sanayi Bölgeleri (Qualified Industrial Zones) ile ilgili bir yasa tasar s n bloke etti ini ifade etmifltir. 13 Bu nedenledir ki sözü geçen düzenlemeden çok daha öte bir anlam tafl yan Türkiye nin NAFTA üyeli ine Kongre nin geçit vermesi ihtimal dahilinde gözükmemektedir. Yine Mark Parris baflka bir zaman konu ile ilgili yapt bir de- erlendirmede AB taraf ndan kabul edilmese bile Türkiye nin NAFTA ya dahil edilmesinin son derece zor oldu- unu ifade etmifltir. 14 Esasen Türkiye ile NAFTA üyesi ülkeler aras ndaki ticaret hacmi incelendi inde de Türkiye nin NAFTA üyeli- inin kolay olmayaca anlafl lmaktad r. Bir di er ifade 10 Laura Peterson, The Pentagon Talks Turkey: A Fine Romance This is, But Where are the Kisses? The American Prospect, Vol.13, No.16, 9 Eylül 2002, http://www.prospect.org/print-friendly/print/v13/16/peterson-l.html. 11 William J. Walsh, Americans in Turkey, The Weekly Standard, 30 Haziran 2004. 12 A.g.m. 13 Notes from ATAA s 23rd Annual Convention: The Turkish Times - Can Turkey enter NAFTA? Turkish Time, Y l 14, No.314, 1-14 Ocak 2003, http://www.theturkishtimes.com/archive/03/0103/f_convention.html. 14 Yeni fiafak, 15 Aral k 2002. 96

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin Nafta Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? ile Türkiye nin NAFTA ya üye olmas n n önünde sadece hukuki de il teknik ve pratik engeller de vard r. Türkiye nin NAFTA ile olan d fl ticaretinin bileflenleri incelendi inde Türkiye nin NAFTA alan nda rekabet gücünün oldukça zay f oldu u ortaya ç kmaktad r. 15 Rekabet gücünün daha fazla oldu u AB ile yapt Gümrük Birli- i nin etkileri hala tart fl lan Türkiye nin NAFTA ya üye oldu u varsay lsa bile bunun ekonomik olarak Türkiye ye fazla fayda sa lamayaca aç kt r. Türkiye nin NAFTA üyeli i ile ilgili bir baflka projeksiyon da Türkiye yi de içine alan bir Kuzey Atlantik Serbest Ticaret Anlaflmas d r. Bu yönde henüz çok somut ad mlar at lmam flsa da en az ndan fikir düzeyinde bu konunun tart fl lmas Türkiye nin NAFTA üyeli i ile ilgili bir de erlendirme yap lmas için yeterli bir sebeptir. Buna göre, Norveç gibi AB üyesi olmayan Avrupa ülkeleri ve AB ye tam üyelik baflvurusu kabul edilmedi i takdirde Türkiye bir tür ikinci NAFTA fleklinde örgütlenecek olan bir Transatlantik serbest ticaret örgütlenmesi içinde yer alarak ABD ile birlikte hareket edebilecektir. 16 lginç bir flekilde bu görüfl Amerikal lar aras nda popüler gözükmektedir. Amerikal bir köfle yazar na göre Türkiye nin dostu olarak ABD, Türkiye nin Avrupa Birli i üyeli inin reddedilmesi halinde Amerika y, NAFTA üyelerini, AB yi, AB üyesi olmayan Norveç ve Türkiye gibi baz ülkeleri ayn çat alt nda toplayan bir Atlantik ötesi Serbest Ticaret Alan yaratmak için harekete geçebilir. Yazara göre böylesi bir giriflimin çok önemli avantajlar olacakt r: Türkiye bu flekilde bu yeni oluflumda prestijli bir role sahip olabilir. Rusya ve Orta Do u ya geniflleyen Atlantik ittifak geliflerek çok daha genifl alanlara ulaflabilir. Üstelik bu giriflim AB için de çok faydal olabilir; çünkü böylece AB için önemli bir sorun olmaya aday Türkiye nin AB ye üyeli i konusu sorun olmaktan ç kabilir. 17 Ancak belirtmek gerekir ki ABD nin serbest ticaret yapt ülkelerin say s n artt racak böylesi bir giriflimden çok sadece ABD ye çok yak n ülkelerin NAFTA ya dahil edilmesini savunan görüfller daha revaçtad r. Esasen bu görüfl ilkine göre hem daha uygulanabilir, hem de Amerikan ç karlar aç s ndan daha mant kl d r. Buna göre, NAFTA ya ya da ABD nin serbest ticaret yapt ülkelere yaln zca ABD ye hem siyasi, hem kültürel, hem de ekonomik olarak yak n ülklerin dahil edilmesi önerilmektedir. Bu alternatif özellikle Amerikan ve ngiliz sa taraf ndan ciddi bir biçimde desteklenmektedir. ngiltere nin NAFTA ya dahil edilmesi fleklinde özetlenebilecek olan bu görüflün sahipleri Margaret Thatcher a yak n Anglo- Amerikal lar ve birkaç neo-muhafazakâr düflünce kurulufllar d r. ngiltere de ise Telegraph gazetesi ve Center for Policy Studies gibi sa c düflünce kurulufllar bu görüflü teflvik etmektedir. Çok daha önemlisi, ABD nin önde gelen isimlerinden Kongre de 42 y ll k Demokrat Parti üstünlü ünün sona ermesindeki rolü nedeni ile Time dergisi taraf ndan 1995 y l nda y l n adam seçilen Temsilciler Meclisi Baflkan Newt Gingrich ve ünlü Forbes dergisinin editörü ve 1996 ve 2000 y llar nda Amerikan baflkan aday Steve Forbes ngiltere ye NAFTA ya kat lma ça r s yapm flt r. 18 Amerikan Senatosu Uluslararas Ticaret Komitesi (Senate Committee on International Trade) baflkan Phil Gramm da yukar da sözü geçen düflünce kuruluflu the Center for Policy Studies de yapt konuflmada ABD ile ngiltere aras ndaki özel iliflkiye a tfta bulunarak ngiltere nin NAFTA ya kat lma iste inin Amerikan taraf nca özel bir flekilde de erlendirilece ini ifade etmifltir. 19 Burada NAFTA n n ekonomik aç dan ngiltere için faydal olup olmamas o kadar da önemli de ildir. Özellikle Amerikan sa, siyasi olarak ABD ye yak n olan ngiltere nin özellikle son dönemlerde ABD ile önemli küresel konularda farkl görüfller ortaya koyan AB den kopmas n amaçlamaktad r. Türkiye nin NAFTA ya üyeli ini ABD henüz talep etmifl de ildir. Veya en az ndan flimdiye kadar bu yönde çok ciddi bir irade ortaya koymam flt r. Ancak gelecekte böyle bir inisiyatif bafllatsa bile, ngiltere örne inde oldu u gibi bunun ekonomik gerekçeler ile de il ABD nin ç karlar na hizmet edecek siyasi gerekçeler ile olaca da aç kt r. ABD N N NAFTA LE LG L V ZYONU Türkiye nin NAFTA ya üyeli i ile ilgili bir tart flmada ABD nin pozisyonun ne olaca n belirlemek büyük önem tafl maktad r. Herfleyden önce Türkiye nin NAFTA üyeli- i esasen Türkiye-ABD ve Türkiye-AB iliflkileri ba lam nda anlam kazanmaktad r. Yani flayet ABD NAFTA üyesi olmam fl olsayd Türkiye nin NAFTA üyeli inin tart fl lmas bile söz konusu olmazd. Dahas, ABD hem NAF- TA n n öncüsü, hem de bu örgütün gelece i ile ilgili en önemli aktör konumundad r. Bir baflka deyiflle, NAF- TA n n gelecekte alaca flekilde ABD nin izleyece i politikan n belirleyici bir rolü vard r. Öyleyse ABD nin NAF- TA ile ilgili vizyonunun ne oldu unun ortaya konulmas Türkiye nin NAFTA ya üyeli i ile ilgili tart flmalara da önemli katk sa layacakt r. Bu çerçevede sorulmas gereken temel sorular flunlard r: ABD neden NAFTA y kurmufltur? NAFTA gelecekte nas l bir flekil alacakt r? Türkiye nin NAFTA n n gelecekte alaca flekilde yeri var m d r? 15 Türkiye Hangi Mallarda Avantajl? Turkish Time, 15 Kas m-15 Aral k 2002. 16 Mansoor Ijaz ve Alfred von Liechtenste n, Turkey s Route to Empowerment, Financial Times, 6 Ekim 2004. 17 John O Sullivan, New Trade Alliance Could Be the Ticket For Turkey, Chicago Sun Times, 29 Haziran 2004. 18 George Szamuely, EU vs. NATO: Battle of the Acronyms, http://www.antiwar.com/szamuely/sz072000.html. 19 Andy McSmith, The Case for NAFTA, Daily Telegraph, 7 May s 2000. 97

Cenap ÇAKMAK NAFTA n n temelinde ABD ile Kanada aras nda imzalanan Serbest Ticaret Anlaflmas yatmaktad r. Gerek co rafi gerekse de kültürel olarak birbirlerine oldukça benzeyen ve yak n olan bu iki ülke aras nda ticaretin serbestleflmesi asl nda oldukça do ald r. Bununla birlikte bunun gerçekleflmesi çok uzun bir zaman alm flt r. Bu gecikmenin temelinde ise iki neden bulunmaktad r. Birincisi, ABD çok tarafl düzenlemelere genelde kay ts z kalmay tercih etmektedir. Buna serbest ticaret anlaflmalar da dahildir. kincisi ise Kanada n n egemenlik ile ile ilgili kayg lar d r. Her yönüyle Amerikan etkisine aç k olan Kanada uzunca bir süre ticaretin serbestleflmesi durumunda Amerikan yay lmac l tehdidine maruz kalaca endiflesini tafl m flt r. Tarihsel olarak ABD nin genifllemesi incelendi inde asl nda bunun yersiz bir endifle olmad anlafl lacakt r. Yavafl ama düzenli ve sa lam bir flekilde geniflleyen ABD sadece Do u bölgesinde yer alan on üç koloniden bafllayarak ad m ad m bat ya, güneye ve kuzeye genifllemifltir. Hatta daha sonra anakara d fl nda da toprak kazanm fl, Alaska ve Hawaii yi de Amerikanlaflt rm flt r. ABD genifllerken ibr taraftan da dünyan n ilk ve en genifl ortak iç pazarlar ndan birini oluflturmufltur. Ancak ABD nin Kanada ya do ru yay lma ihtimalinin ortadan kalkmas ndan sonra ABD ile Kanada aras nda serbest ticaretin önündeki engeller de kalkm flt r. D fl ticarette oldu u kadar d fl yat r mlarda da adeta bütünleflen bu iki ülke aras nda ticaretin serbestlefltirilmesi adeta bir zorunluluk haline gelmiflti; zira iki ülke aras ndaki ticaret dünyadaki en büyük ikili ticaret ak m n oluflturmaktayd. 20 Bunun yan s ra Kanada giderek ABD ye daha ba ml hale gelmifl, bu da iki ülke aras nda ticaretin serbestlefltirilmesini gerekli k lm flt r. 21 ki ülke serbest ticarete hemen hemen her anlamda haz r idiyse de serbest ticaret görüflmeleri uzun sürmüfltür. Ancak sonuçta 2 Ocak 1988 de iki ülke aras nda ABD-Kanada Serbest Ticaret Anlaflmas imzalanm flt r. Söz konusu anlaflma ikili ticarette tarifelerin kald r lmas n, tarife d fl engellerin azalt lmas n ve hizmetler ticaretinin serbestlefltirilmesini öngörmekteydi. 22 Bu ikili anlaflman n yürürlü e girmesinin üzerinden çok uzunca bir süre geçmeden NAFTA y kuran anlaflma imzalanm flt r. Esasen bütün Kuzey Amerika y oluflturan ve kaplad klar co rafi alan itibar ile birbirlerine benzeyen üç ülkenin ortak bir ticaret alan kurmalar fikri 1980 lerden itibaren ciddi anlamda tart fl lmaya bafllanm flt r. Ancak bu yöndeki temel giriflim ABD den gelmifltir. 1980 li y llarda önemli ekonomik sorunlar ile bo- uflan Meksika s n r komflusu ABD ile ticaretin yollar n aram fl, ABD de buna s cak bakm flt r. Ekonomisini liberallefltirme yolunda önemli ad mlar atarak böylesi bir giriflim için altyap haz rlayan Meksika 1990 l y llara gelindi inde ekonomide hükümet müdahalesini düflürmüfl ve piyasalar n yabanc mal, hizmet ve yat r mlara açm flt r. Bu da iki ülke aras nda serbest ticaret seçene inin daha somut bir zeminde tart fl lmas n n yolunu açm flt r. Burada belirtilmesi gereken nokta fludur: Meksika Kanada ile de il, ABD ile serbest ticaret aray fl içine girmifltir. Daha önce de belirtildi i gibi, Kanada da ABD ile ikili bir serbest ticaret anlaflmas imzalam flt. Yani ABD- Kanada-Meksika üçlüsünde iki ülke ile birden serbest ticaretin temellerini atmak için iliflki içinde bulunan ülke ABD idi. Daha önce ABD ile Kanada aras nda ikili serbest ticaret anlaflmas n n imzalanm fl olmas, Meksika ile ABD aras nda ikili bir anlaflmadan çok, iki ülke aras nda mevcut anlaflmaya Meksika n n kat lmas n n daha mant kl bir seçenek olarak öne ç kmas na neden olmufltur. ABD-Kanada aras ndaki ikili serbest ticaret anlaflmas üzerinde bina edilecek ve üç ülkenin, Kanada, ABD ve Meksika n n bir araya gelerek çok taraf bir serbest ticaret anlaflmas imzalamalar ile ilgili çal flmalar 1993 y - l nda tamamlanm fl ve NAFTA (North American Free Trade Agreement-Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaflmas ) ortaya ç km flt r. Ayn y l her üç ülke hükümetlerince onaylanan anlaflma 1 Ocak 1994 tarihinde yürürlü e girmifltir. Bu üç tarafl serbest ticaret anlaflmas pragmatik bir yaklafl m n ifadesidir. Her üç ülke de bu anlaflmadan kazanç sa lamay hedeflemifltir. ABD aç s ndan özellikle Meksika n n ucuz ve giderek nitelikleflen iflgücü cazip iken Meksika için ise ABD nin yat r mlar ve uzmanl dikkat çekici olmufltur. 23 ABD ile Kanada aras nda ise ekonomik kazan mlar söz konusu olmasayd bile iki ülkenin neredeyse her alanda birbirini tamamlar nitelikte olmas böylesi bir iflbirli ini zorunlu k lm flt r. Anlaflma en az etkiyi beklenece i üzere Kanada ile Meksika ticari ve siyasi iliflkilerinde göstermifltir. Buna karfl l k ABD hem iki komflusu ile iliflkilerini sa lamlaflt rarak güvenli ini desteklemifl, hem de ticari kazan mlar n yolunu açm flt r. Di er bir ifade ile NAFTA esasen ABD için ekonomik kazan mlar olan bir yap lanman n yan s ra önemli bir stratejik ve siyasi hedefti ayn zamanda. Bu hedefine ulaflan ABD böylece Kuzey Amerika da henüz on sekizinci yüzy lda bafllayan yay lmac l n bu sefer farkl bir formda tamamlam flt r. NAFTA n n ekonomik amaçlar ise oldukça aç kt : bölge içinde ticaretin yönünü de ifltirmek, rekabeti art- 20 Halil Seyido lu, Uluslararas ktisat: Teori, Politika ve Uygulama. stanbul: Güzem Yay nlar, 1998, geniflletilmifl 12. bask, s. 270. 21 Robert J. Carbaugh, International Economics. Cincinnati, OH: South-Western College Publishing, 1998, 6. Bask, s.255. 22 Seyido lu, s.271. 23 Carbaugh, s.259. 98

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin Nafta Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? t rmak, mevcut ticari bloklara ihracat yolu ile ulaflmay temin etmek vb. Bu amaçlara ulaflmak için üç ülke 15 y l içinde ticaret engellerini kapsaml bir flekilde azaltacak görüflmeler bafllatm flt r. Buna göre aflamal bir flekilde ithalat tarifelerinin ortadan kald r lmas, tarife d fl engellerin ço unun kald r lmas, fikri mülkiyet haklar n n korunmas n sa layacak aç k ve güçlü mekanizmalar n kurulmas ve adil ve h zl ticari uyuflmazl k çözüm prosedürlerinin gelifltirilmesi hedeflenmifltir. 24 Anlaflman n yürürlü e girmesinden sonra anlaflma aleyhine özellikle ABD de geliflen muhalefete ra men yak ndan incelendi inde asl nda NAFTA n n Amerikan ç - karlar na önemli ölçüde hizmet etti i görülmektedir. Her fleyden önce anlaflma aleyhine yöneltilen temel itirazlardan biri olan Meksika n n NAFTA üyeli inin çok say daki Amerikal n n ifllerini kaybetmesi ile sonuçlanaca iddias gerçekleflmemifltir. Özellikle çelik gibi emek yo un ve hayati sektörlerde beklenen ifl kay plar beklenen ölçüde olmam fl ve ABD de bir istihdam krizi ortaya ç kmam flt r. Baz alanlarda görülen ama önemli ölçekte olmayan ifl kay plar baflka sektörlerdeki istihdam art fl ile adeta dengelenmifltir. Dolay s yla bir bütün içinde de erlendirildi inde anlaflman n en olumsuz yönünü teflkil eden iflgücü kay plar na neden olabilece i ihitmali gerçekleflmemifl ve bu aç dan ABD de herhangi bir kriz yaflanmam flt r. Kald k böyle bir kriz yaflansayd bile anlaflman n sa lad di er kazançlar NAFTA n n ABD için önemli bir baflar oldu unu anlamak için yeterli olacakt. Her fleyden önce ABD kuzey s n r na göre daha istikrars z olan güney s n r ile ilgili önemli bir giriflimde bulunma f rsat elde etmifltir. NAFTA n n yürürlü e girmesi hiç flüphesiz Meksika s n r ndan kaynaklanan uyuflturucu ticareti, insan kaçakç l gibi ABD yi tehdit eden önemli sorunlar n çözümüne kesin ve do rudan bir katk sa lamam flt r. Ancak en az ndan ABD hükümeti Meksika ile bu sorunlar tart flabilece i bir platforma kavuflmufl oldu. Ama bundan çok daha önemlisi demografik ve kültürel ve hatta siyasal olarak Kanada ve ABD den oldukça farkl olan Meksika n n NAFTA yolu ile ABD ye yaklaflt - r lmas ABD için çok önemli bir baflar olmufltur. Bir Latin Amerika ülkesi olmas na ra men Meksika n n ABD ye di er Latin Amerika ülkelerine oldu undan daha yak n hale gelmesi NAFTA n n ABD aç s ndan ne denli baflar l oldu unu gösteren aç k bir örnektir. Ancak NAFTA n n ABD aç s ndan önemli bir baflar olmas ABD nin Latin Amerika politikas göz önüne al nd nda daha iyi anlafl labilecektir. Kuzey ve Güney Amerika y tarihsel olarak kendi etki alan olarak gören ABD için bu bölgeye ulaflman n önemli yollar ndan biri olarak 1990 l y llarda ticaret öne ç kmaya bafllam flt r. NAFTA bu çerçevede bir öncü rolü üstlenmifltir. NAFTA ile ilgili çal flmalar n yürütüldü ü 1990 l y llarda efl zamanl olarak bütün Amerika k tas n kapsayacak bir serbest ticaret anlaflmas n n çal flmalar da bafllam flt r. Yani ABD NAFTA ile yetinmek niyetinde olmad n henüz NAFTA n n kurulufl y llar nda ortaya koymufltur. NAFTA n n yürürlü e girdi i 1994 y l nda haz rl k çal flmalar bafllat lan FTAA (Free Trade Area of the Americas-Amerika Serbest Ticaret Alan ) ile ilgili ilk ciddi görüflmeler ABD nin Miami kentinde Aral k 1994 te toplanan Amerika Zirvesi (Summit of the Americas) yap lm flt r. Bölgenin 34 demokratik ülkesinin hükümet ve devlet baflkanlar n n kat ld zirvede bütün Amerika k - tas n içine alacak bir serbest ticaret alan n n kurulmas karara ba lanm flt r. Al nan ilke karar na göre bu alanda ticaret ve yat r mlar n önündeki engeller aflamal bir flekilde ortadan kald r lacakt. Zirvede al nan karar çerçevesinde 2005 y l na kadar müzakerelerin sonuçland - r lmas amaçlanm fl ve 2000 y l na kadar da FTAA kurulmas yolunda önemli ad mlar n at lmas görüflü kabul edilmifltir. Bir çerçeve niteli indeki bu kararlar daha somut bir flekle büründürülmüfl ve at lacak ad mlar ile ilgili somut detaylar içeren bir eylem plan benimsenmifltir. 25 lginç bir flekilde, söz konusu eylem plan nda ekonomik konular n yan s ra önemli ölçüde siyasi ve kültürel hedef de yer alm flt r. Örne in demokrasinin güçlendirilmesi, insan haklar n n korunmas ve teflvik edilmesi, toplumsal kat l m n düzeyinin artt r lmas, kültürel de erlerin teflvik edilmesi, yolsuzluk ile mücadele, uyuflturucu ile mücadele ve ulusal ve uluslararas terörizmi ortadan kald rmak gibi asl nda daha çok ABD nin d fl politika gündeminde yer alan konular söz konusu eylem plan nda kendine önemli bir yer bulmufltur. 26 1994-1998 y llar aras ndaki haz rl k aflamas nda ticaretten sorumlu 34 bakan, her alanda al nmas gereken ticaret önlemlerini belirlemek ve incelemek için 12 çal flma grubu kurmufltur. Bu dönemde bu amaçla dört bakanlar toplant s gerçekleflmifltir. lki ABD de yap lan bu toplant daha sonra s ras ike Kolombiya da, Brezilya da ve Kosta Rika da yap lm flt r. Haz rl k çal flmalar n n sona ermesinden sonra ise Nisan 1998 de fiili de ikinci kez Amerika Zirvesi düzenlenmifl ve bu zirve ile müzakere süreci bafllat lm flt r. Bu zirveye kat lan devlet ve hükümet baflkanlar FTAA anlaflmas n n dengeli, kapsaml, Dünya Ticaret Örgütü ile uyumlu olmas üzerinde anlaflm fllard r. Ayr ca müzakere sürecinin fleffaf olmas gere i üzerinde durulmufltur. Son olarak da müzakelerin sürdürülece i bir yap üzerinde karar birli ine ulafl lm flt r. Resmi müzakerelerin bafllamas ndan sonraki ilk, sürecin bafllamas ndan itibaren beflinci bakanlar toplant s 1999 y l nda Kanada n n Toronto kentinde gerçekleflmifl- 24 A.g.e., s.260. 25 Bkz. http://www.ftaa-alca.org/view_e.asp. 26 Bkz. http://www.summit-americas.org/miamiplan.htm. 99

Cenap ÇAKMAK tir. Bu toplant da müzakereci gruplara kendi bölümleri ile ilgili taslak metinler haz rlamalar talimat verilmifltir. Pazar eriflimi ile ilgili konulardan sorumlu müzakere gruplar ise kendi alanlar ile ilgili müzakelerde takip edilecek prosedürler konusunda yönlendirilmifltir. Toplant da bakanlar ayr ca bütün Amerika k tas nda ticari de iflimi kolaylaflt racak önlemlerin al nmas n onaylam flt r. Bu önlemler daha çok gümrük prosedürleri ve gelifltirilmifl fleffafl k gibi alanlarda yo unlaflm flt r. Arjantin in Buenos Aires kentinde Nisan 2001 de gerçeklefltirilen alt nc bakanlar toplant s nda ise FTAA müzakeleri ile ilgili bir önemli karar al nm flt r. Haz rlanan taslak FTAA anlaflmas büyük bir fleffafl k örne i gösterilerek halk n eriflimine ve görüflüne sunulmufltur. Ayn toplant da sivil toplum ile iflbirli i yolunda önemli ad mlar at lm fl ve Sivil Toplumun Kat l m ile lgili Hükümet Temsilcileri Komitesi (The Committe of Government Representatives on the Participation of Civil Society) sivil toplumun konu ile ilgili görüfllerini müzakereci gruplara ulaflt rm flt r. Toplant da ayr ca küçük ekonomilerin teknik aç dan desteklenmesinin önemi üzerinde durulmufltur. Ayn tarihlerde üçüncü Amerika zirvesi Kanada da toplanm fl ve ilk taslak FTAA anlaflmas bu zirvede al - nan karar çerçevesinde dört dilde 3 Temmuz 2001 tarihinde FTAA n n resmi internet sitesinde yay nlanm flt r. Ayr ca FTAA anlaflmas n n sonuçland r lmas ve uygulanmas için kesin tarihler de yine bu zirvede belirlenmifltir. Buna göre müzakerelerin en geç Ocak 2005 te sonuçland r lmas ve anlaflman n en geç Aral k 2005 tarihinde yürürlü e girmesi karara ba lanm flt r. Ticaretten sorumlu bakanlar n talimatlar do rultusunda müzakerelerin hangi çerçevede ve hangi yöntemler ile sürdürülece- i ile ilgili tavsiyeler 1 Nisan 2002 tarihinde haz rlanm fl ve piyasa eriflim müzakereleri 15 May s 2002 tarihinde bafllat lm flt r. 2002 deki bakanlar toplant s nda müzakerelerin h zlanmas için bir dizi ad m at lm flt r. Bu toplant da ikinci FTAA taslak anlaflmas haz rlanm fl ve halk n görüflüne sunulmufltur. Bu toplant da küçük ve az geliflmifl ekonomilerin ihtiyaçlar na de inilmifl ve bu çerçevede somut önlemler al nm flt r. Bu ba lamda Yar küre flbirli i Program (Hemispheric Cooperation Program) onaylanm fl ve yar mkürenin bütünleflmesinden elde edilecek faydalar n maksimize edilmesi üzerinde durulmufltur. 2004 te ise özel bir Amerika Zirvesi düzenlenmifltir. 2001 de düzenlenen zirveden sonra geçen süre içinde 34 ülke devlet baflkanlar n n yaklafl k üçte birinin de iflmifl olmas bu zirvenin toplanmas n n temel nedenlerinden biridir. FTAA kurulmas amac n n canl tutulmas amaçlanm fl ve planlanan sürede gereken ad mlar n at lmas için böyle bir zirvenin gerekli oldu u düflünülmüfltür. Zirvede gelir adaleti ile birlikte ekonomik büyüme, toplumsal kalk nma ve demokratik yönetim gibi gerek ekonomi gerekse siyaseti yak ndan ilgilendiren konular üzerinde durulmufltur. 27 2005 y l n n Kas m ay nda da dördüncü Amerika zirvesi Arjantin de düzenlenmifltir. Her ne kadar 2005 y l - n n sonunda daha önce öngörüldü ünün aksine bir FTA- A kurulmam flsa da bu çerçevedeki çal flmalar halen devam etmektedir. 1994 te bafllayan bir sürecin halen devam etmesi, üstelik zaman içinde bu süreçte ilerleme sa lanmas, sürecin aktörlerinin bir FTAA kurulmas yönünde bir iradeleri oldu unu ortaya koymaktad r. Güçlü bir kurumsal altyap ya sahip olan FTAA süreci, öyle görünüyor ki gerçekleflmesi muhtemel bir hedeftir. Gerçekleflti i takdirde FTAA ABD nin Latin Amerika daki etkinli ini pekifltirecektir. Görüldü ü gibi k tada Amerikan karfl t idarelerin iflbafl nda olmas Amerika k - tas n n serbest ticaret iradesini ortadan kald ramam flt r. Latin Amerika ya özel bir önem atfeden ABD bu bölgede somut bir etkinlik ve üstünlük kurma hedefi çerçevesinde önce Kuzey Amerika dan bafllam fl ve bir Latin Amerika ülkesi olan Meksika ile serbest ticaret alan yaratm flt r. Daha sonra bu örgütü bir öncü olarak kullanarak bütün k tay benzer bir örgütlenme ile kendi etki sahas na almak istemifltir. fiimdiye kadar bu program büyük ölçüde eksiksiz ifllemifltir. Bütün k tay bir serbest ticaret alan haline getirmeyi amaçlayan ABD bu arada ikili serbest ticaret giriflimleri ile de süreci h zland rmak istemifltir. Serbest ticaret anlaflmalar na s cak bakmayan ABD bu çerçevede fiili yi NAFTA ya dahil etmek istemifl, daha sonra da ayn ülke ile NAFTA d fl nda ikili bir serbest ticaret anlaflmas n n yollar n aram flt r. ABD Panama ile de yine ikili bir ticaret anlaflmas imzalamak istemifltir. Kolayca anlafl laca üzere ABD nin ne Panama n n ne de fiili nin ticaretine ihtiyac vard r. dolay s yla da bu ülkeler ile ikili serbest ticaret anlaflmalar imzalama girifliminin gerisinde büyük ölçüde siyasi amaçlar bulunmaktad r. SONUÇ: TÜRK YE N N NAFTA ÜYEL N N DE ERLEND R LMES Yukar daki aç klamalar çerçevesinde de erlendirildi- inde Türkiye nin NAFTA ya üyeli inin söz konusu olamayaca sonucu ortaya ç kmaktad r. Böyle bir sonuca varmak için çok say da neden bulmak mümkün ise de burada sadece birkaç tanesi üzerinde durulacakt r. Her fleyden önce NAFTA AB nin alternatifi de ildir. Bafllang çta NAFTA benzeri bir örgütlenme fleklinde ortaya ç kan ve dolay s yla da ekonomik boyutu daha a r basan bir örgütlenme olan AB özellikle 1990 l y llardan itibaren daha çok siyasi boyutlar ile ön plana ç kmaya bafllam flt r. NAFTA ise büyük ölçüde ekonomik enteg- 27 Bak., http://www.summit-americas.org/specialsummit/sp%20summit/purpose-eng.htm. 100

Türkiye - AB - ABD Üçgeninde Türkiye nin Nafta Seçene i: Gerçekçi Bir Alternatif mi? rasyon örne i olan bir uluslararas ekonomik örgüttür. NAFTA n n gelecekte AB benzeri siyasi bir örgüte dönüflme olas l ise yoktur. Zira ulusal egemenli e özel bir vurgu yapan ABD nin egemenlik kayb anlam na gelebilecek siyasi entegrasyon giriflimlerine öncü olmas ve hatta izin vermesi mümkün de ildir. Bu demek de ildir ki NAFTA n n siyasi bir anlam yoktur. Tam tersine, NAFTA özellikle ABD için çok önemli bir siyasi hedef ve siyasi bir araçt r. Ancak AB nin aksine NAFTA belli ibr aktörün, yani ABD nin siyasi amaçlar na hizmet etmektedir. Konuya Türkiye aç s ndan bak ld nda ise AB nin Türkiye nin Bat l laflma perspektifine daha uygun oldu- u de erlendirmesini yapmak mümkün de ildir. Bafl ndan itibaren Bat l laflmaya siyasi bir nitelik atfeden Türkiye için ekonomik bir örgüt olan NAFTA Bat l laflma hedefi çerçevesinde de erlendirilebilecek bir seçenek de ildir. Esasen Türkiye nin NAFTA ya üyeli i söylemi flimdiye kadar ciddiyetle gündeme getirilmifl de ildir. Bir baflka ifade ile ne Türkiye ne de ABD Türkiye nin NAFTA ya üyeli i ile ilgili ciddi ve belirgin ne bir plan ne de bir düflünce üretmifl de ildir. Sadece Baflbakan Tayyip Erdo- an n aç k bir flekilde Türkiye nin NAFTA üyeli ini gündeme getirmesi hariç tutulacak olursa resmi düzlemde böyle bir konu asl nda kamuoyuna aç klanm fl de ildir. Erdo an n söz konusu teklifi de Türkiye nin AB ye tam üyelik süreci ba lam nda de erlendirmek mümkündür. Yani asl nda Erdo an böyle bir seçene i gündeme getirmekle Türkiye nin seçeneksiz olmad n ifade etmek istemifltir. Ancak AB taraf konu ile ilgili herhangi bir aç klama yapm fl de ildir; dolay s yla AB nin konu üzerinde ciddiyetle durmad sonucuna varmak mümkündür. Yukar daki iki noktadan çok daha önemlisi ABD nin gelecek vizyonunda Türkiye nin NAFTA üyeli i gibi bir seçene in bulunmamas d r. Yukar da görüldü ü gibi ABD NAFTA y Amerika k tas nda ileride gerçeklefltirilecek genifl ölçekli bir entegrasyonun öncüsü olarak kullanmak istemifltir. Latin Amerika da etkinli ini artt rmak isteyen ABD aç s ndan NAFTA bu amac sa layacak FTAA n n öncüsü olabilecektir. Bu nedenle de NAF- TA ya Türkiye nin üyeli ini düflünmek mümkün de ildir. Nitekim ABD nin çok yak n ikili iliflkiler kurdu u srail i bile NAFTA ya almamas NAFTA n n ABD aç s ndan ne anlama geldi ini göstermesi bak m ndan ilginçtir. fiayet NAFTA k ta d fl ndan kat l mlara aç k bir örgüt olmufl olsa idi ABD ikili serbest ticaret anlaflmas imzalamak yerine srail i do rudan NAFTA ya dahil edebilirdi. K saca ifade etmek gerekirse, Türkiye ABD nin NAFTA ile ilgili projeksiyonlar na ve gelecek ile ilgili planlar na uymamaktad r; bu nedenle de Türkiye nin NAFTA üyeli i, teknik anlamda mümkün olsa da ve fikir olarak çok çekici imifl gibi gözükse de, mümkün de ildir. KAYNAKÇA 1. Mehmet Ali Birand, Bir Pazar Hikayesi: Türkiye- AET liflkileri. stanbul: Milliyet Yay nlar, 1978. 2. Robert J. Carbaugh, International Economics. Cincinnati, OH: South-Western College Publishing, 1998, 6. Bask. 3. Kenan Da c, Türkiye-AB liskileri: Yeni Bir Döneme Do ru, Stratejik Öngörü, No.5, 2005, ss. 88-97. 4. Fred E. Foldvary, Let Turkey Join NAFTA, The Progress Report, http://www.progress.org/archive/fold 281.htm. 5. Thomas Friedman, The War of Ideas, Part 2, The New York Times, 11 Ocak 2004. 6. Robert Gilpin, Global Political Economy: Understanding the International Economic Order. Princeton, NJ ve Oxford: Princeton University Press, 2001. 7. Mansoor Ijaz ve Alfred von Liechtenste n, Turkey s Route to Empowerment, Financial Times, 6 Ekim 2004. 8. Andy McSmith, The Case for NAFTA, Daily Telegraph, 7 May s 2000 9. Notes from ATAA s 23rd Annual Convention: The Turkish Times - Can Turkey enter NAFTA? Turkish Time, Y l 14, No.314, 1-14 Ocak 2003, http://www.theturkishtimes.com/archive/03/0103/f_convention.html. 10. John O Sullivan, New Trade Alliance Could Be the Ticket For Turkey, Chicago Sun Times, 29 Haziran 2004. 11. Laura Peterson, The Pentagon Talks Turkey: A Fine Romance This is, But Where are the Kisses? The American Prospect, Vol.13, No.16, 9 Eylül 2002, http://www.prospect.org/print-friendly/print/v13/16/peterson-l.html. 12. Halil Seyido lu, Uluslararas ktisat: Teori, Politika ve Uygulama. stanbul: Güzem Yay nlar, 1998, geniflletilmifl 12. bask. 13. George Szamuely, EU vs. NATO: Battle of the Acronyms, http://www.antiwar.com/szamuely/sz0720 00.html. 14. Turkey for NAFTA, Wall Street Journal, 13 Aral k 2002. 15. Türkiye Hangi Mallarda Avantajl? Turkish Time, 15 Kas m-15 Aral k 2002. 16. William J.Walsh, Americans in Turkey, The Weekly Standard, 30 Haziran 2004. 17. Yeni fiafak, 15 Aral k 2002. 18. http://www.ftaa-alca.org/view_e.asp. 19. http://www.summit-americas.org/miamiplan.htm. 20. http://www.summit-americas.org/specialsummit/sp%20summit/purpose-eng.htm. 101