EĞİTİMDE YENİ BİR PARADİGMA EVRENSEL OKURYAZARLIK CİHAD ŞENTÜRK Sınıf Öğretmeni, Dr. Cavit Özyeğin İlköğretim Okulu ŞANLIURFA Cihad Şentürk, Eğitimde Yeni Bir Paradigma Evrensel Okuryazarlık, Bilim ve Aklın Aydınlığında Eğitim, S. 135, Mayıs 2011, ss. 10-14. Okuryazarlık Kavramı uğramaktadır. Bundan 50-60 yıl önce okurya- O zarlık belli bir alfabe ile yazılmış metni okuyabilmek ve o kuryazarlık kavramı çeşitli şekillerde tanımlanmış ancak değişen koşulların ve ihtiyaçların ışığında bu tanımlar sürekli güncellenmekte ve değişime alfabeyi kullanarak bir şeyler yazmaktan ibaretti. Nitekim Unesco 1962 yılında Paris te yaptığı toplantıda okuryazarlık kavramını Okur-yazar, kendinin ve içinde yaşadığı toplumun gelişmesine katkıda bulunabilecek derecede okuma-yazma ve hesap yapma becerilerine sahip, grup ve topluluk içindeki görevlerini etkin bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli bilgi ve becerileri kazanmış kişidir. şekilde tanımlamıştır. Buna göre geçtiğimiz yıllarda sanayi toplumunda bir alfabeyi sökmek, kendini ifade edecek kadar bir dil bilgisi, günlük hayatta kullanacağı temel hayat bilgileri ve dört işlem bilgisi, biraz da fen ve tabiat bilgisi insanlar için yeterli oluyordu. Bu becerilere sahip bireyler okuryazar olarak kabul edilmekteydi. Evrensel Okuryazarlık Sanayi toplumundan bilgi toplumuna geçtiğimiz bu 10
MAYIS 2011 - SAYI 135 dönemde birçok kavram yeniden tanımlanmış ve okuryazarlık kavramı da bu değişimden etkilenmiştir. Bu değişim sürecinde okuryazarlık kavramı çeşitli şekillerde yeniden tanımlanarak birçok okuryazarlık türü ortaya çıkmıştır. İçinde yaşanılan çağa uyum sağlayabilmek ve bilgiye daha rahat ulaşmak için sözlü iletişimi içeren, baskı ya da yazı okuryazarlığı yeterli olmamaktadır. Yani bir alfabeyi okuyup yazmak okuryazar olmak için yeterli değildir. Bu anlamda bilimsel olarak çağın gelişmeleri ve gereksinimleri doğrultusunda yeni okuryazarlık türleri ortaya atılmış, bu alanlarda farklı çalışmalar ve araştırmalar yapılmıştır. Bu okuryazarlık çeşitleri şöyle sıralanabilir: Medya okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı, kültürel okuryazarlık, sosyal okuryazarlık, çevre okuryazarlığı, işitsel okuryazarlık ve görsel okuryazarlık İşte evrensel okuryazarlık da son yıllarda eğitim bilimleri literatüründe yer alan ve yukarda bahsedilen okuryazarlık türlerini kapsayan, çağımızın gereksinimleri sonucu ortaya çıkmış bir okuryazarlık türüdür. Şekil 1. Evrensel okuryazarlık diğer okuryazarlık türlerini kapsar Bawden (2001), okuryazarlık kavramının, son on yılda bilgi miktarındaki artış ve teknolojik gelişmelerle beraber çeşitlilik gösterdiğini ve okuryazarlığın beceri tabanlı bir karakter kazandığını belirtmektedir. Bawden, son yıllarda okuryazarlık için gerekli olan beceri tabanlı okuryazarlık türleri arasında bilgi okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı, kütüphane okuryazarlığı, medya okuryazarlığı, ağ okuryazarlığı ve dijital okuryazarlığı saymaktadır. Evrensel okuryazarlığın alanyazında kabul görmüş genel bir tanımı yoktur. Ancak evrensel okuryazarlık, bilgi ve iletişim araçlarını kullanarak küresel iletişimi sağlayacak bir dil ile evrensel bilgiye, teori ve uygulamalara en kısa zamanda ulaşıp bu bilgileri günlük hayatta kullanma ve bu bilgilerden yeni bilgi ve tecrübelere ulaşma çabası şeklinde tanımlanabilir. Her alanda sürekli değişimlerin ve yeniliklerin meydana geldiği dünyamızda, hiç kuşkusuz eğitim alanında birtakım yenilikler ve bunun doğal sonucu olarak da dönüşümler yaşanmaktadır. Okuryazarlık kavramı da bu baş döndürücü değişimler sonucu farklı boyutlar kazanmıştır. Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde artık bir alfabeyi okuyup yazmak okuryazar olmak için yeterli olmamaktadır. Çünkü günümüzde bilgi hızla katlanarak çoğalmakta ve bilgiyi ezberleme yerine bilgiye en kısa zamanda ulaşma, elde edilen bilgilerden de yeni bilgiler üretme ön plana çıkmaktadır. Nitekim Alvin Toffler Geleceğin cahili okuma yazma bilmeyen değil, bilgiye nasıl erişileceğini bilmeyendir. sözü ile evrensel okuryazarlığın önemini vurgulamaktadır. Günümüzde sadece kendi dili ile okuyup yazan toplumlar dünyadaki gelişmelerden, yeni bilgilerden haberdar olamamakta ya da çok geç haberdar olmaktadır. Gelişen teknoloji ile dünya küçük bir köy hâline gelmiş ve devletler, milletler yoğun bir etkileşim içerisine girmiştir. Bu bakımdan ana dilinde alfabeyi, yazı ve imlayı, aritmetik, yurttaşlık, temel sosyal ve fen bilgilerini öğrenmek artık yeterli olmamaktadır. Hayatımızı kuşatan teknolojiyi, küre- 11
BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM sel iletişimi sağlayacak bir dili, bilgisayar ve iletişim araçlarını da okumak, yazmak gerekmektedir. Evrensel okuryazarlığa ulaşmış toplumlar hızla gelişerek dünyada söz sahibi olmaktadır. Ülkemizde Evrensel Okuryazarlık Dünyada meydana gelen hızlı değişimler eğitim alanına da yansımakta, dolayısıyla ülkelerin eğitim politikalarını etkilemekte ve eğitim politikalarının sürekli güncellenmesi zorunlu hâle gelmektedir. Millî Eğitim Bakanlığımız da eğitim alanındaki gelişmeleri yakından takip ederek yapılandırmacı yaklaşım çerçevesinde eğitim programı hazırlamış, 2004 2005 öğretim yılında denenmek üzere pilot olarak seçilen illerdeki okullarda uygulamaya koymuştur. Bu program 2005 2006 öğretim yılından itibaren de ülke genelinde tüm okullarda uygulanmaya başlanmıştır. Yapılandırmacı yaklaşım ile hazırlanan bu program evrensel okuryazarlığa atılan en büyük adımlardan biri kabul edilebilir. Çünkü yeni program ile kendini ifade eden, iletişim kuran, işbirliği yapan, girişimci ve sorun çözen, bilimsel düşünen, anlayan, araştıran, inceleyen, eleştiren, sorgulayan ve yorumlayan, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanan, bilgiyi ezberleyen değil, bilgiye ulaşma yollarını bilen ve elde ettiği bilgilerden yeni bilgiler üreten, geleceğe yön veren bireyler yetiştirmek amaçlanmaktadır. Bu amaçlar da evrensel okuryazarlığın temel hedefleridir. Evrensel okuryazarlığın en temel ilkelerinden biri de bilgiye ulaşmaktır. Bugün teknoloji sayesinde oturduğumuz yerden İnternet aracılığıyla dünyanın farklı yerlerindeki kütüphanelerin veri tabanlarına girerek istediğimiz bilgilere rahatlıkla ulaşabilmekteyiz. Bu da teknolojiyi etkin ve verimli bir şekilde kullanmakla mümkündür. Ülkemizde de okullarımızda bilişim teknoloji sınıfları kurularak öğrenci ve öğretmenlerimizin İnternet aracılığıyla en kısa zamanda bilgiye ulaşmaları amaçlanmaktadır. Eğitime yön veren öğretmenlerimizin de evrensel okuryazarlık yolunda teknolojinin tüm imkânlarından faydalanarak birikimlerini ve deneyimlerini yenilemeleri, bunları öğrencilerine aktarmaları gerekmektedir. Ayrıca öğretmenlerimiz yine teknolojiyi kullanarak alan bilgisi ve pedegojik bilgilerini yenilemeli ve bu alanlarda dünyadaki gelişmeleri takip ederek bunları meslek hayatında uygulamalıdır. Yaşadığımız bu dönemde sadece kendi dili ve alfabesi ile okuyup yazmak okuryazar olmak için yeterli değildir. Bilgiye ulaşmak için farklı ülkelerle, insanlarla, kültürlerle irtibata geçmek gerekir. Bu da küresel iletişimi sağlayacak bir dille mümkündür. Bunun için yabancı dil eğitimine önem verilmelidir. Son yıllarda okullarımız Avrupa Birliği Projeleri ile farklı ülkelerden çeşitli okullarla iletişime geçmekte ve bu sayede evrensel okuryazarlık yolunda büyük adımlar atmaktadır. Bakanlığımız da 14/05/2010 tarih ve 609/882 sayılı yazısı ile tüm okulların e-twinning e (Avrupa Okul Ortaklıkları) üye olmasını ve okul bünyesinde bir proje koordinatörü belirlenerek okul paydaşları ile ulusal ve uluslar arası çalışmalara katılım sağlanmasını istemektedir. Gerek AB projeleri gerek e-twinning projeleri öğretmen ve öğrencilerimizi küresel iletişime geçirmekte ve onları dünyanın farklı ülkelerindeki uygulamalardan haberdar etmektedir. Bu sayede farklı bilgi ve uygulamalara ulaşılarak bunların okullarımızda uygulanması sağlanmaktadır. Bu çalışmalarla dünyanın çeşitli yerlerindeki insanlarla kolaylıkla iletişime geçebilen, özgüven sahibi, bu sayede yeni bilgilere ulaşarak elde ettiği bu bilgilerden farklı bilgiler üretebilen, kısacası evrensel okuryazar bireylerin ye- 12
MAYIS 2011 - SAYI 135 tiştirilmesi hedeflenmektedir. Okuryazarlık kavramı aslında teknolojik gelişmeler karşısında değişime uğramıştır. Hızla gelişen teknoloji ile imkânsızlar mümkün hâle gelmekte ve her şey bir tıklama ile önümüze serilmektedir. Evrensel okuryazar olabilmek için bilgi ve iletişim teknolojilerini çok iyi kullanabilmeli ve bu alanda meydana gelen yenilik ve değişimleri takip edebilmeliyiz. Bunun yanında küresel iletişimi sağlayacak en az bir yabancı dili de öğrenmeli ve bu sayede farklı ülkelerdeki uygulamalardan, bilimsel gelişmelerden en kısa zamanda haberdar olmalıyız. Sonuç ve Öneriler Hızla değişen ve gelişen dünyamızda sadece kendi yerel alfabesi ile okuryazar yetiştiren toplumlar dünyadaki gelişmeleri takip edememekte ve çağın gerisinde kalmaktadır. Sadece ulusal okuryazar bireyler yetiştiren bu tür toplumlar kültür, ekonomi, eğitim, teknoloji gibi her alanda geri kalmaktadır. Gelişmekte olan ülkemizin de dünyadaki gelişmeleri hızla takip ederek çağdaş medeniyetlerin üzerine çıkabilmesi, küresel rekabeti yakalayabilmesi ancak evrensel okuryazar bireyler ve toplumlar yetiştirilmesi ile mümkündür. Evrensel okuryazar bireyler yetiştirmek için şu çalışmalar yapılabilir: Öncelikle çağımızın şartlarına göre yenilenen eğitim programımız, öğretmenlerimiz ve okul yöneticilerimiz tarafından iyice kavranarak özümsenmelidir. Bunun yanı sıra yapılandırmacı yaklaşıma göre hazırlanan yeni eğitim programları hakkında öğrenci veli ve okulun tüm paydaşları bilgilendirilerek öğrencilerimizin evrensel okuryazar birey olabilmelerine ortak katkıda bulunulmalıdır. Ayrıca öğretmenlerimiz ve okul yönetimi bilgi iletişim teknolojilerini etkin bir şekilde kullanarak dünyada eğitim programları alanında meydana gelen yenilikleri takip etmeli, çeşitli okullardaki uygulamaları incelemeli, dünyanın çeşitli yerlerindeki meslektaşları ile görüşerek fikir alışverişinde bulunmalı ve tüm bu tecrübeleri öğrencilerine aktararak onların evrensel okuryazar olarak yetişmelerine imkân tanımalıdır. Evrensel okuryazarlığın yolu teknolojik araç ve gereçleri özellikle de bilgi iletişim araçlarını son derece etkin ve verimli kullanmaktan geçmektedir. Bunun için sadece belli branşlardaki öğretmenlerimiz değil, tüm öğretmenlerimiz bilgi ve iletişim teknolojilerinden faydalanmalı özellikle de bilgisayarı etkin bir şekilde kullanmalıdır. Öğretmenlerimiz ve okul yönetimi bilgisayar ve İnternet aracılığıyla eğitim alanında meydana gelen yenilikleri yakından takip etmeli, İnternet üzerinde dünyanın birçok yerinden öğretmenin katıldığı, deneyimlerini paylaştığı, proje ürettiği eğitimle ilgili çeşitli gruplara katılmalı bu sayede elde ettiği deneyim ve tecrübeleri de meslektaşları ve öğrencileri ile paylaşmalıdır. Bilgisayar okuryazarlığı konusunda yetersiz eğitimcilere de çeşitli kurslar ve seminerler açılmalıdır. Araştırmalar iyi bir bilgisayar kullanıcısı olan öğretmenlerin, öğrencilerini bilgiye ulaşma konusunda daha iyi yönlendirdiklerini ortaya koymaktadır. Öğretmenlerimiz, ulusal ve uluslararası yayınları, veri tabanlarını (ör: üniversitelerin ve yayınevlerinin eğitim dergileri, ulusal veri tabanı Ulakbim, uluslararası veri tabanları Eric, Ebscohost, Sagepub vb.) tarayarak bilgilerini güncellemelidir. Öğretmenler, bilgi ve iletişim teknolojileri ile bilgiye nasıl ulaşılacağını, ulusal ve uluslararası veri tabanlarından çeşitli örnekler göstererek öğrencilere aktarmalı, onların evrensel okuryazar olmaları için gayret etmelidir. Günümüzde okuryazar olmak için sadece yerel alfabe ile okuyup yazmanın yeterli olmayacağı yukarda belirtilmişti. Bunun için okullarımızda dünyanın her yerindeki bireylerle rahatlıkla iletişime geçebilen evrensel okuryazar bireyler yetiştirebilmemiz için yabancı dil eğitimine önem verilmelidir. Okullarımızda bir tane değil, birden fazla yabancı dil öğretilmelidir. Örneğin; bir Avrupa Birliği ülkesi olan Slovakya da ana dil Slovakça nın yanında İngilizce, Fransızca ve Rusça öğretilerek öğrencilerin 13
BİLİM ve AKLIN AYDINLIĞINDA EĞİTİM dünya ile daha fazla iletişim kurmaları sağlanmaktadır. Bizim okullarımızda da birden fazla yabancı dil öğretimi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır. Çünkü öğrenilen her yabancı dil ile evrensel okuryazar olma yolunda büyük adımlar atılmış olunmaktadır. Yabancı dil konusunda sadece öğrencilerimiz değil, öğretmenlerimiz de eğitimden geçirilmelidir. Her öğretmenimizin en az bir yabancı dili, kendini ifade edecek kadar okuyup yazması eğitim sistemimizde evrensel okuryazarlığa geçişte büyük katkılar sağlayacaktır. Bunun için bakanlığımız, kendi bünyesinde görev yapan yabancı dil öğretmenlerinden istifade ederek diğer öğretmenlerimize yabancı dil eğitimleri verebilir. Böylelikle tüm öğretmenlerimizin evrensel okuryazar olmaları sağlanarak evrensel okuryazar bireyler yetiştirmede büyük mesafeler kat edilmiş olunur. Öğretmen yetiştiren kurumlar olan üniversitelerin ilgili bölümleri de eğitim programlarını çağın gerekliliklerini dikkate alarak gözden geçirmelidir. Bu kapsamda öğretmen yetiştirme programlarına proje hazırlama teknikleri, AB projeleri, birden fazla yabancı dil eğitimi gibi güncel dersler eklenerek öğretmen adaylarının evrensel okuryazar olarak yetişmeleri sağlanmalıdır. Ayrıca üniversitelerde uygulanan Erasmus Öğrenci Değişim Programları ve yurt dışı öğrenim bursları ile daha fazla öğretmen adayı yurt dışına gönderilerek onların farklı deneyim sahibi olmaları sağlanmalıdır. Sonuç olarak bilgi çağı olarak adlandırılan yaşadığımız bu dönemde, yirmi yıl önce olduğu gibi ulusal alfabeyi öğrenip bu alfabe ile okuyup yazmak okuryazar olmak için yeterli değildir. Baş döndürücü değişimlerin yaşandığı dünyamızda gelişmeleri yakından takip edebilmek ve ülkemizi çağın ilerisine götürecek çalışmalara imza atabilmek ancak yerel ve ulusal okuryazarlıktan evrensel okuryazarlığa geçişle mümkün olacaktır. Bu anlamda eğitim sistemimiz içerisinde yetiştirilen bireylerin de okuryazarlık düzeylerinin evrensel olması için gerekli çalışmalar başlatılmalıdır. KAYNAKÇA Bawden, D. (2001), Information and Digital Literacies; a Rewiew of Concepts. Journal of Documentation, 57 (2), 218-259. MEB, (2010). Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü nün etwinning konulu, 14/05/2010 tarih ve 609-8882 sayılı yazısı. UNESCO. (1997). Literacy and Technolocy. İnternationel Conference on Adult Education (14-18 July 1997). Hamburg, Germany. 14