MÜHENDİSLİKTE SÖZELLİK, BİLİM VE TEKNOLOJİ Zekâi Şen İstanbul Teknik Üniversitesi, İnşaat Fakültesi, Maslak 39636, İstanbul.
Doğal olayların ve kaynakların akılcı ve bilimsel düşüncelerle yerleşim alanlarına en verimli biçimde hizmet verecek yapı, makine, ürün, model, sistem ve süreçlere dönüştürülmesi gayesi ile en kısa zamanda güvenilir ve ucuz uygulamaya konması çalışmalarına MÜHENDİSLİK denir. Bizim kültürümüzde çok önceki yıllarda başladığı ve daha ziyade hayallerini önce tasarımlara (geometrik şekillere) bunları da akılcı fikir ve ürünlere döndürme sanatı şeklinde ortaya çıktığı için hesaplamalarla şekil verici anlamına gelebilecek MÜHENDİS kelimesi Arapça HENDESE kökeninden başına MİM konularak türetilmiştir. Batı dünyasında çok daha sonraları deyim olara ortaya çıktığından bizdeki mühendislik anlayısı etimolojik olarak onlarda Motor anlamına gelen ENGINE kelimesi kökenli ENGINEERING olmuştur. (Ingenious) En eski mühendislik İnşaat mühendisliği (Türkçe), Mühendis medeni (Arapça) Civil engineer (İngilizce)
Bilgi üretmek BİLİM adamını, üretilen bilgiyi uygulamak ise MÜHENDİS in işidir. Bu bakımdan Mühendisten de BİLİM adamı olurmu? şeklindeki sorulara dünyanın birçok yeinde rastlarsanız şaşırmayın. Doğrusu Mühendisten bilim adamı ancak bilim tarihi, felsefesi, ve araştırma ilkelerinin bilinmesi ile BİLİM adamı olabilir. Mühendislik bilgiyi pratik doğru hedeflere uyarlamak için uygun kararı verebilmeyi, sorunlara yeni çözümler bulabilmeyi, maliyet, işleyiş ve gerekli zamanı önceden görme yeteneğine sahip olmayı gerektiren bir meslektir.
BİLİMSEL GELİŞMELER 1) Büyücülük 2) Sağ duyu 3) Kurguculuk (Spekülatifçilik) 4) Akılcılık 5) Deneycilik
Her insanın günlük düşünce sisteminde kesin olmayan olgular vardır. Belirsizliği dışlamak için varsayım ve kabuller yapılır. Özellikle mühendislikte varsayım ve kabuller olaya kesinlik kazandırır. Olayın ölçeğine göre kesinlik vardır sanılır. Mesela, nokta, daire, disk, küre, molekül, atom, vs. Acabe kesirli geometri (fractal) mı? Gerçek dünya karmaşıktır. Düşünce seviyesine göre kısmen belirsizdir. Matematik, bilgisayar kesinlik ister. Bilgisayarlardan farklı olarak insanın yaklaşık düşünme ve oldukça yetersiz, eksik ve belirsizlik içeren veri ve bilgi ile işlem yapabilme yeteneği vardır. İnsan sözel düşünen ve bildiklerini başkalarına sözel ifadelerle aktarabildiğine göre bu ifadelerin kesin olması gerekmez. Bir sistem hakkında ne kadar fazla öğrenerek bilgi sahibi olursak, onu o kadar daha iyi anlayabiliriz ve onun hakkındaki karmaşıklıklar da o derece azalır, fakat belirsizlik tamamen yok olmaz. İncelenen sistemlerin karmaşıklığı ne kadar fazla ve yeterli miktarda veri bulunmazsa bulanıklık o kadar etkili olacaktır. Batı kültürünün temelinde ikili mantık, yani Aristo mantığının yatması ve olaylara evet-hayır, beyza-siyah, kurak-sulak, artı-eksi, 0-1 vb. gibi ikili esasta yaklaşılması gelmektedir.
Mühendislik eğitimi genel olarak denklem, formülasyon, algoritma, vb. oldukça kalıplaşmış ve simgeleşerek kelime, kavram ve anlam kökenlerinden soyutlanmış bilgiler yumağı haline gelmiştir. SÖZEL ÇIKARIMLARDA BULUNAMAYAN BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİ MATEMATİK VE FİZİK ARAŞTIRMALAR YAPAMAZ Genel olarak insan düşüncesini etkileyen 3 unsur vardır 1) kendi dışındaki fiziksel nesnelerle ve burada olgusal diyeceğimiz olayların incelenmesi ile eş zamanlı olarak 2) insanın içinde bulunduğu toplum, kurum ve bireyleri ile ilişkilerinin düzenlenerek geliştirilmesi düşüncesi 3) benzer düşüncenin, kişinin iç dünyası ile ilgili durumlarının değerlendirilmesi
Tanım olarak bilgi öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile sahip olunan ve gereğinde sözel olarakta ifade edilebilen düşünce ürünleridir. Bilgi ayrıca zihin çalışması sezgilerle elde edilen düşünce ürünü olarakta karşımıza çıkar. Bilgili olmadan, yani bir olayla ilgili bilinmesi gereken ögeleri bilmeden, yargılamada bulunulamaz. Bilimsel görüşleri diğer kurumlaşmalardan ayırt eden başlıca etmenler şunlardır. i) Gerçeklere saygı ve belgelere sığınmak, ii) Geçicilik ve süphecilik, iii) Aklın bağımsızlığı.
Yazar araştırma yapmak için yetiştirilecek gençlere klasik eğitim sistemindeki içeriklere oldukça ters düşebilecek aşağıdaki sıralamayı tavsiye etmektedir. Araştırması yapılacak olguya karar verildikten sonra göz önünde tutulan olayın işleyiş mekanizmasının nedenleri ve nasılları üzerinde düşünerek sözel bilgilere sahip olmak gerekir. Bunun için öncelikle sözel olan felsefik düşünce, eleştiri ve yorumlamalarla işe başlamalıdır, İncelenen olayın elden geldiğince zihinde canlılığa meydan verecek biçimde biçimlendirilmesi (geometrisi) ortaya konulmaya çalışılmalıdır. Böylece, ilk adımdaki hayal bile olabilen düşüncelerin görsel tarafı da işin içine katılmış olur, Yukarıdaki üç aşamadan sonra aslında sorunun sözel olabilecek tüm araştırma bilgilerine elden geldiğince (araştırıcının yetenek, beceri ve bilimsellik derecesine göre) ulaşılmıştır, Önceki aşamalarda ortaya konulan sözel bilgilerin içinden mantık kurallarına uyanlarının bilimselliği olacağından, onlar bir araya toplanmalıdır. Mantık kuralı kısaca kıyaslama yapmak demektir. Kıyaslama da iki veya çok sayıdaki şeyler (nesneler, değişkenler) arasında olabilir. İnsan aklı ikili ilişkilerden hareketle çoklu ilişkileri çıkarabileceğinden, öncelikle ikili ilişkilere ağırlık verilmelidir. Bu tür kıyaslamalar, mesela, X artarsa (azalırsa) Y azalır (artar) şeklinde dört farklı durumdan birinin nesnel olarak seçilmesi ile mümkündür. Buradan mantık ilişkilerinin aslında sözel korelasyon katsayısı görevi gördüğünü anlayabiliriz,
Matematik alanında olayın incelenmesi isteniyorsa sözel bilgilerin matematik diline tercüme edilmesi yapılır. Matematiğin temeli mantık olduğuna ve mantık kuralları da sözel olarak çıkarıldığına göre sözellerin simgelere tercümesi matematik şeklinde belirir. Böylece araştırmacılıktaki matematik denklemlere varılır, Elde edilen denklemlerin uygun bir yöntembilim usulü ile çözümlenmesinin sağlanması gerekir. Bu durumda araştırmacı önceki araştırmacıların çalışmalarından bildiği yöntemlerden eldeki sorun için uygun olan bir tanesini seçerek yapacağı uygulama sonunda çözüm elde edilir. Eğer böyle bir imkana sahip değilse, bir takım varsayım, basitleştirme, idealleştirme ve kabullerle olayı algılama seviyesine indirerek, yaklaşıkta olsa çözümler elde etmeye çalışmalıdır.
Bu sıralama araştırmacılık, bilimsellik ve bilim adamlığı için bir esas teşkil edebilir. Felsefe ve özellikle de bilim felsefesi: Her felsefeci bilim adamı değildir, ama onların görüşleri bilim adamlarına ışık tutar niteliktedir. Felsefe formül, matematik simgeleri ve karmaşık denklemler değil sadece sözellik içerdiği için matematik seven veya sevmeyen herkesin ilgisini çeker, Felsefe sözellerinden bilim felsefesine doğru çıkarımların ortaya konulması için ders içeriklerine mantık önermeleri ve çıkarım kurallarının nasıl işlediği konusunda bilgiler konulmalı, Araştırıcıda bilim felsefesi ve mantık kurallarının işleyişi hakkında bilgilerden sonra incelediği olayın işleyiş mekanizmasının (bir tür fiziğinin) yine felsefe ve mantık ilkeleri ile çözümlenmesi için genel fizik dersinin konulmasında yarar vardır, İncelenen olayın önceden de söylendiği üzere görselliğininde bilimsel araştırmalarda kullanılması çok önemlidir. Bunun için bilim tarihine göz atılırsa önemli bilimsel çıkarımların hep şekillerinin (geometrisinin) basit bile olsa ortaya konulması ile daha ileri seviyelerde araştırma yapılabildiği anlaşılır. Mesela, atomun çekirdek ve etrafında dolanan elektron yörüngelerinden meydana geldiğinin şekli gerçek olmamasına rağmen bu şekilde biçimlendirilmesi atom altı çalışmalarının gelişmesinde çok önemli rol oynamıştır. Burada Eski Yunan düşünürlerinden Eflatun un akademisi için geometri bilmeyen içeri giremez sözü ile 14. yüzyılda yaşamış Müslüman düşünür İbni Haldun un geometri bilen akıl pek yanılmaz sözlerinin ne kadar geçerli ve araştırmalarda gerekli olduğunu anlayabiliriz. Bu bakımdan bir eğitim sisteminde (üniversite) öncelikli olarak şekil bilgisi yani geometri bulunmalıdır,
Bütün bu söylenenlerden sonra artık sıra matematiğe gelmiştir. Yukarıdaki aşamalardan sonra elde edilen sözel bilgilerin simgesel mantık şekline dönüştürülmesi için matematiğe gerek vardır, Ders programında ayrıca bilim tarihi ve teknolojisine de yer vermekte çok önemli yararlar bulunmaktadır. Böylece bilim ve teknolojinin gelişmesi, hangi medeniyetlere uğradığı, nasıl değişikliklere uğrayarak günümüze kadar geldiği, bazı bilim adamlarının hayat hikayelerinde bilim dışında nasıl dünya görüşlerine ve dini inançlara sahip oldukları anlaşılarak, kişi kendi öznelliği ve nesnelliği (yani bilimselliği) hakkında bazı ip uçları elde edebilir.
Teknoloji Tanımı Bilimin, pratik hayat ihtiyaçlarının karşılanmasına ya da insanın çevresini denetleme, biçimlendirme ve değiştirme çabalarına yönelik uygulamalar Yunanca Tekne sanat, zanaat ve Logos söz, sözcük kelimelerinden oluşup sanatlar üzerine konuşma Doç. Dr. Bahattik Karagözoğlu
Teknoloji ve Toplum Teknolojinin uygarlıklarda yön verici olabilmesi için gerekli 3 özellik Toplum ihtiyacı itici güç Toplumun kaynakları sermaye, gereç ve vasıflı işçi Toplumsal ortam yenilikleri algılayıp benimsemeye açık olması, toplumdaki egemen güçlerin yeniliklere karşı olumlu tavır alması Doç. Dr. Bahattik Karagözoğlu
Bilginin Uygulaması İnsanoğlu kendi şahsi kabiliyetlerini artırmak için alet ve yöntemler geliştirmektedir. Böylece daha rahat bir bilgi toplama ve akışı sağlanmakta ve günlük yaşam kolaylaşmaktadır. Mühendislik tasarımı: teknolojinin topluma uyarlanması Doç. Dr. Bahattik Karagözoğlu
BİLİM BAŞLANGIÇLI TEKNOLOJİK ÜRETİM ADIMLARI Bilimsel bilgilerin toplanarak eleştirel, akılcı ve faydacı yönlerinin ayıklanması ile bir BİLGİ TABANI nın oluşturulması Bilgi tabanından yararlanarak çalışan kişilerin yetenek ve becerileri ile TASARIM YAPILMASI Tasarlanan ürünün ÜRETİM ilke ve tekniklerinin belirlenmesi İLK ÜRÜN (PROTOTİP) yapılması (DENEY) TEKNOLOJİK üretim yapılması
UZMANLIK BAŞLANGIÇLI TEKNOLOJİK ÜRETİM ADIMLARI YETENEK ve GÖRÜŞlerle bir konuda düşünülmesi Aynı kişi veya takımın bir TASARIM yapması Tasarımın BİLİMSEL esaslarının uzmanlar tarafından belirlenmesi İlk ürünlerin imal edilmesi (DENEY) İlk ürünlerin imal edilmesi (DENEY)
B e d i u z z a m a n E b u - l İz El- R a z z a z AL - C E Z E R İ
B e d i u z z a m a n E b u - l İz El- R a z z a z AL - C E Z E R İ
B e d i u z z a m a n E b u - l İz El- R a z z a z AL- C E Z E R İ