Haber-Dosya SAÐLIK GÜNÜ, ÜNÝVERSÝTEMÝZ ELAZIÐ SAÐLIK YÜKSEKOKUL



Benzer belgeler
STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.


Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý


MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý


BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý


ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

TABLO-4. MERKEZÝ YERLEÞTÝRME ÝLE ÖÐRENCÝ ALAN YÜKSEKÖÐRETÝM LÝSANS PROGRAMLARI 2003 Y-ÖSS

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

T.C. F I R A T Ü N İ V E R S İ T E S İ SENATO KARARLARI 01/07/ /18


Tablo 6A Ortaöðretimdeki Alanlar Ýle Ayný Alanlardaki Lisans Programlarý


Gelir Vergisi Kesintisi



SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Simge Özer Pýnarbaþý

ABANT ÝZZET BAYSAL ÜNÝVERSÝTESÝ (BOLU)

Tablo 6A Ortaöðretimdeki Alanlar Ýle Ayný Alanlardaki Lisans Programlarý

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

ünite1 Sosyal Bilgiler

Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay aþm



TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

2007/82 Nolu SGK GENELGESÝ(Fatura Bedellerinin Ödenmesinde Karþýlaþýlan Sorunlar) Cuma, 26 Ekim 2007

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Deðerlendirme Anketi

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Tablo 3A Ortaöðretimdeki Alanlar ile Ayný Alanlardaki Lisans Programlarý

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN

MALÝ TATÝL 1 TEMMUZ-20 TEMMUZ 2015 Cumartesi, 04 Temmuz 2015

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Tablo 4 Merkezi Yerleþtirme ile Öðrenci Alan Yükseköðretim Lisans Programlarý

ÖÐRENCÝNÝN ÖZGEÇMÝÞ FORMU


Bowling Turnuvasý Yapýldý Ocak ayý sosyal etkinlik çerçevesinde Cuma günü Carrefour - Cosmic salonunda bowling turnuvasý gerçekleþti.

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Ad ve Soyadý:... Baba Adý:... Doðum Tarihi:.../.../...

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

TÜRKÝYE MÝLLÝ PEDÝATRÝ DERNEÐÝ 2. KIÞ ZÝRVESÝ. 6-8 Mart 2008 DEDEMAN OTEL PALANDÖKEN - ERZURUM

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU


KPSS PUANLARI. Avrupa Birliði Genel Sekreterliði. Atama Yapýlacak Kadro Unvaný: Avrupa Birliði Uzman Yardýmcýsý ( Uluslararasý Ýliþkiler )

Matematik SAY Türk Dili ve Edebiyatý SÖZ

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Süleyman Demirel Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Deðerlendirme Anketi

www. adana.smmmo.org.tr

T.C. F I R A T Ü N İ V E R S İ T E S İ SENATO KARARLARI 12/11/ /3

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,


YABANCI UYRUKLU ÖÐRENCÝ ALACAK YÜKSEKÖÐRETÝM PROGRAMLARI ÝLE ÝLGÝLÝ AÇIKLAMALAR


Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Transkript:

FIRAT TIP MERKEZÝNE ORGAN NAKLÝ BÝRÝMÝ KURULACAK Üniversitemiz Fýrat Týp Merkezi nde organ nakli birimi kurulacak. Fýrat Týp Merkezi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalý öðretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Cemalettin Camcý, yaptýðý açýklamada, kurulacak birimin fiziki yapýsýnýn hazýr olduðunu söyledi. Bu birimle baþta karaciðer nakli olmak üzere böbrek nakillerinin de FTM de yapýlacaðýný belirten Camcý, Ýnönü Üniversitesi Turgut Özal Týp Merkezi nde sadece karaciðer nakli yapýlabildiðini söyledi. Camcý, Birimin kurulmasý için hazýrlýklarýmýz tamamlandý. Konuyla ilgili olarak ABD ye gidilerek gerekli çalýþmalar yapýldý. Birim kurulduðunda 45 kiþilik ekiple nakil iþlemlerini yapmayý düþünüyoruz. Fiziki olarak bir sýkýntý yok, ancak cihaz bakýmýndan az da olsa eksiðimiz var dedi. Camcý, birimin en kýsa zamanda hizmete geçmesi halinde Doðu Anadolu ile Güneydoðu Anadolu bölgelerine hizmet vereceklerini sözlerine ekledi. ÜSTÜN ZEKALILAR VE HARPUT Selçuk Beþir DEMÝR Geçmiþte ve günümüzde, tüm dünyada olduðu gibi kendi tarihimizde de üstün ve özel yetenekli bireyler toplumun her zaman dikkatini çekmiþtir. Bu çocuklarýn eðitimleri tarihimiz de kapsamlý bir þekilde ilk olarak Osmanlý Devleti zamanýnda Enderun ile baþlamýþtýr, daha sonra 19.yy. baþlarýnda kendi emellerine hizmet etmek amacý ile baþta Amerika olmak üzere birçok ülke, ülkemizde ve Harput ta kolejler açarak altýn deðerindeki üstün zekalý çocuklara eðitim vermiþlerdir. 1990 lý yýllardan itibaren ülkemizde bu stratejik deðerin eðitimine önem verilerek Bilim-Sanat merkezleri açýlamaya baþlanmýþtýr. Üstün zekalý \üstün yetenekli çocuk ne demektir? Zeka, yaratýcýlýk, sanat, liderlik kapasitesi veya özel akademik alanlarda yaþýtlarýna göre yüksek düzeyde performans gösteren ve bu tür yeteneklerini geliþtirmek için okul tarafýndan saðlanamayan hizmet veya faaliyetlere gereksinim duyan çocuklar, üstün zekalý ve üstün yetenekli çocuklar olarak tanýmlanýr. (Demir,2004) Bilim-Sanat merkezi ne demektir? Üstün zekalý ve üstün yetenekli öðrencilerin ilgi, yetenek ve zeka tiplerine göre özel bir program çerçevesinde eðitim ve öðretim hizmeti sunan ilköðretimden üniversiteye kadar devam eden kapsamlý öðretim kurumlarýdýr. Toplum için kýt kaynak kabul edilen bu potansiyelin eðitimi, stratejik bir insan kaynaðý olduðundan dolayý önceliði vardýr ve bu potansiyelin eðitimi ciddiye alýnmalýdýr. Gelin el ele verelim bilim ve kültürün beþiði olan Harput ta üstün zekalýlarýn eðitimi için bir Bilim-Sanat merkezi açýlmasý için çaba gösterelim. Bu merkezide Harput un en güzel yerinde açalým, ismini de Fýrat koyalým. Evet evet Fýrat koyalým Çoðunuzun aklýna hemen Fýrat Amerikan Koleji gelmiþtir. Yüz yýl önce bu okul bizim en önemli hazinelerimizden biri olan üstün zekalý çocuklarýmýzý kendi misyonlarý çerçevesinde yetiþtirmiþler,bizim gücümüzü bize karþý kullanmýþlardýr. Artýk ülkemizin bu kýymetli hazinelerinin Eflatun un dediði gibi bu altýn çocuklarýn yok olmasýna yada baþka emeller çerçevesinde eðitilmesine izin vermeyelim ve yeniden hep birlikte Harput u ilim ve sanatýn merkezi haline getirelim KAYNAKÇA Açýkses, E.(2003). Amerikalýlarýn Harput ta ki misyonerlik faaliyetleri.türk Tarih Kurumu Basýmevi. Ankara Bilgili, A.E. (2000) Üstün yetenekli çocuklarýn eðitim sorunu. Sosyal sorumluluk yaklaþýmý. Marmara Üniversitesi A.E.F. Eðitim bilimleri dergisi. Ýstanbul Clark, B..(1997) Groving upgifted developing the potential of children at homeand at new. Jerseyschool Cutts, N..E.(2001). Üstün zekalý ve yetenekli çocuklarýn eðitimi. çev: Ýsmail Ersevim.Özgür yayýnlarý. Ýstanbul Çamurlu,A. (2001). Üstün veya özel yetenekli çocuklar ve bilim ve sanat merkezleri. Milli Eðitim Dergisi, Sayý: 1, M.E.B. Yayýnlarý. Ankara: Davutoðlu, A. (2001). Stratejik derinlik. Küre yayýncýlýk. Ýstanbul Demir, S.B. (2004) Özel eðitime muhtaç üstün zekalý ve üstün yetenekli öðrencilere karþý öðretmenlerin sergiledikleri tutum ve davranýþlar.14..özel Eðitim Kongresi. Bolu Digest,E. (1990). Giftedness and the gifted what s it all about. Washintgton D.C. -Dosya SAÐLIK GÜNÜ, ÜNÝVERSÝTEMÝZ ELAZIÐ SAÐLIK YÜKSEKOKUL OKULUND UNDA DA KUTLANDI 12 Mayýs Hemþireler Günü Saðlýk Günü Üniversitemiz Saðlýk Yüksek okulunda düzenlenen çok yönlü etkinliklerle kutlandý. Bu münasebetle etkinliklerin açýlýþ töreninde bir konuþma yapan Saðlýk Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. M. Reþat ÖZERCAN; Yüksek okullarýnda mevcut üç program (Hemþirelik, Ebelik, Saðlýk Memurluðu) bulunduðunu belirterek, 12 Mayýs Hemþireler Günü, 21 Nisan Ebeler Günü ve þu ana kadar belli bir kutlama günü olmayan Saðlýk Memurlarýnýn da ayný gün ve saatte Saðlýk günü etkinliklerine katýlmalarý için bu günü ortak gün olarak kutladýklarýný belirtti. Programa katýlan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Hamdi MUZ da yaptýðý konuþmada özetle Saðlýk, insanýn en önemli zenginliðidir. Çalýþmak, öðrenmek, üretmek için saðlýklý olmak gerekir. Bu amaçla, yüzyýllardýr insanlýðý etkileyen bir çok hastalýða çözüm bulunmuþ, ancak teknolojik geliþmeler çok önemli hastalýklarý da beraberinde getirmiþtir. Bu nedenle saðlýkla ilgili konular gün geçtikçe daha çok önem kazanmaktadýr. dedi. Rektör Prof. Dr. M.ehmet Hamdi MUZ un konuþmasýndan sonra, Saðlýk Yüksekokulu tarafýndan 12 Mayýs Saðlýk Günü kutlamalarý çerçevesinde düzenlenen Saðlýk Hizmetleri ve Sorunlarý konulu panele geçildi. Prof. Dr. Reþat ÖZERCAN tarafýndan yönetilen panele konuþmacý olarak olarak Ýl Saðlýk Müdürlüðünden Dr. Halit GÖKALP, Saðlýk Yüksekokulundan Öðr. Gör. Mehmet ÝRGÜREN, Saðlýk Yüksekokulundan Öðr. Gör. Kamile ÞEKERCÝ, Saðlýk Yüksekokulundan Öðr. Gör. Emine Bakoðlu, Saðlýk Yüksekokulundan Öðr. Gör. Evrim ÇELEBÝ katýldýlar. Kutlamalar daha sonra dans gösterileri, Türk Sanat Müziði konseri ve zengin kültürel etkinliklerle sona erdi. KLÝNÝK TANIDA MOLEKÜLER TEKNÝKLER KONULU KONFERANS Üniversitemizin 30. Yýl Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde, Saðlýk Bilimleri Enstitüsü tarafýndan tertip edilen Klinik Tanýda Moleküler Teknikler konulu konferans, 25 Mayýs 2005 Çarþamba günü yapýldý. Fýrat Üniversitesi Fýrat Týp Merkezi Konferans Salonunda saat 14:00 de baþlayan Klinik Tanýda Moleküler Teknikler konulu konferansa, Fýrat Üniversitesi Saðlýk Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Necip Ýlhan, Saðlýk Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Ferit Gürsu, Öðretim Üyeleri ve öðrenciler katýldý. Konferansa konuþmacý olarak katýlan Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Öðretim Üyesi Prof. Dr. Akif Berdeli, Moleküler Týp ta erken tanýnýn çok önemli olduðunu söyledi. Kalýtýmsal periyodik ateþli hastalýklarýn Türkiye de çok yaygýn olarak görüldüðünü belirten Prof. Dr. Akif Berdeli, bu konuda týp fakültelerinde önemli çalýþmalar yürüttüklerini belirterek, Ülkemizde Doðu ve Güneydoðu Anadolu da yaygýn olarak görülen ailesel akdeniz ateþi, ailesel Akdeniz anemisi, böbrek kaybýna yol açan ve ülke ekonomisine çok zarar veren kronik böbrek hastalýklarýnýn erken tanýsý, çok farklý kanser hastalýklarýnýn erken tanýsý konularýnda katýlýmcýlara çeþitli bilgiler verdi. SAÐLIK BÝLÝMLERÝ ENSTÝTÜSÜ NDEN BÝLÝMSEL YAYINLARDA ETÝK SORUNLAR ve SONUÇLARI KONULU KONFERANS... Üniversitemizin 30. Yýl Kutlama Etkinlikleri çerçevesinde, Saðlýk Bilimleri Enstitüsü tarafýndan tertip edilen Bilimsel Yayýnlarda Etik Sorunlar ve Sonuçlarý konulu konferans, 24 Mayýs 2005 Salý günü yapýldý. Týp Fakültesi Anfi-1 Salonunda saat 14:00 de baþlayan Bilimsel Yayýnlarda Etik Sorunlar ve Sonuçlarý konulu konferansa, Fýrat Üniversitesi Saðlýk Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Necip Ýlhan, Týp Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Özge Ardýçoðlu, Öðretim üyeleri ve öðrenciler katýldý. Konferansa konuþmacý olarak katýlan Akdeniz Üniversitesi Saðlýk Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ramazan Demir, etik düþüncenin kiþinin egolarýna egemen olmasý anlamýna geldiðini belirterek, etik düþüncenin aslýnda insanýn ahlaki deðerlerinin üst kimliði olduðunu söyledi. SKS Kültür Kollarýndan Baþarýlý Bir Sezon......Baþtarafý spor sayfasýnda 3. Üniversitemizin Kültür Kollarý ile Elazýð Musiki Konservatuvarý Derneði nin ortaklaþa 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramý münasebetiyle 24 Nisan 2005 tarihinde Çocuk topluluklarý konseri Atatürk Kültür Merkezi nde sunuldu. 4. Edebiyat Kulübümüzün organizasyonu ile Kiþisel Geliþim Uzmaný Adil MAVÝÞ, üniversitemiz öðrenci ve personeline 03 Mayýs 2005 tarihinde Motivasyon/Hýzlý Okuma/Okuma Yanlýþlarý konusunda Atatürk Kültür Merkezi nde bir seminer verdi. 5. 14 Mayýs 2005 tarihinde Üniversitemizin Kültür Kollarý ile Musiki Konservatuvarý Derneði, ortaklaþa,14 Mayýs 2005 tarihinde Atatürk Kültür Merkezi nde Türk Sanat Müziði konseri sundu. 7. Medya Ýletiþim Kulübü tarafýndan 08-11 Nisan 2005 tarihleri arasýnda Karadeniz Bölgesine (Elazýð-Erzurum-Gümüþhane-Trabzon- Samsun-Amasya-Tokat-Sivas-Malatya güzergahý) kültürel amaçlý araþtýrma inceleme gezisi düzenlendi. 8. Erzurum da yapýlan Üniversiteler arasý Halk Oyunlarý Yarýþmasý nda Otantik dalda grup birincisi olan Üniversitemiz Halk Oyunlarý Ekibi 12-13 Mayýs 2005 tarihleri arasýnda Bodrum da yapýlan final yarýþmasýna da katýlarak 13 Takým arasýndan 9. oldu. 9. Fotoðrafçýlýk Kulübü tarafýndan Üniversite öðrencilerine yönelik 2005 Yýlý Ödüllü Fotoðraf Yarýþmasý düzenlendi. 10.Resim ve Grafik sanatlar Kulübü terefýndan Üniversite öðrencilerine yönelik 2005 Yýlý Ödüllü Resim ve Grafik Sanatlar Yarýþmasý düzenlendi. ZAMAN VE YAÞAM ÜZERÝNE Dr. HAKAN F. ÖZTOP* Hayat akýp giderken zamaný beraberinde mi sürükler, yoksa hayat mý zamaný takip eder? Aslýnda, zaman, hiç kimseye dokunmaz, baþýna buyruktur. Yalnýzdýr, bir boyutludur. Sizin düþündüðünüz gibi, ne hýzlý akar, ne de geçmek bilmez liði vardýr. Etken bir olgudur, sizin özel niyetlerinizi ve nesnel davranýþlarýnýzý dikkate almadan, ona verdiðiniz önemden etkilenmeden akýp gider [1]. En büyük iki özelliðinden birincisi asla durmaz, sürekli olarak akar, ikincisi ise evrenin en büyük sýrrýdýr. Zamanýn akýþýna dur denilemeyeceði aþikar olduðuna göre, týpký bir akarsu gibi akan zamandan, ne kadar çok ve ne kadar kullanýlabilir su alýyoruz, en önemlisi budur. Burada akarsudan tek fark ise, zaman depolanmaz ve kullanýldýkça azalmaz. O an kullandýnýz ise, o sizin yanýnýza kar, aksi halde buhar olup uçuþur. Herkes 24 saatlik bir zaman dilimine sahiptir. Kim ki bu zaman dilimini en iyi þekilde (optimum) kullanýr, kendi alanýnda verimliliði en yüksek kiþi odur. Çünkü, verimlilik, ayný iþgücü ve sermaye ile birim girdi baþýna elde edilen çýktý miktarýný artýrmanýn tek yoludur ve Zamaný etkin kullanmak demektir [1]. Zamanýn etkin kullanýmý, ziyadesiyle, hedefi ve ideali olan insanlarý ilgilendirir. Çevresindeki insanlar için bir þeyler üretmeye çalýþan, kariyer yapmak için uðraþan, para kazanmaya çalýþan, toplumda belirli noktalara ulaþmayý arzulayan, hizmet üretmek ve ürün geliþtirmek için mücadele veren insanlara 24 saat yetmez. Kimi zaman bu sayýlanlarýn gerçekleþtirilmesi için, gecenin her saatini bilmek, masada uyuklamak gerekir. Çalýþmak elbette yorar, ancak, yorgunluðu gidermenin en iyi yolu bir iþten baþka bir iþe geçmektir. Sadece verilen iþi yapmakla kalmayýp, iþ üretmek, yani çözüm üretmek, var olan problemleri çözmeye yönelik olarak uðraþmak gereklidir. Ýnsanýn kendini ödüllendirmesi ise, hem baþarýyý saðlar, hem de dinlenmenin en iyi yoludur. Aslýnda, sevdiði bir iþte çalýþan bir insan asla yorgunluk hissetmez ve zaman asla yeterli gelmez. Bunu yaparken de, bir iki iþ yapýnca kendi kendini kandýrýp, bununla yetinmemek, her zaman hedefin zirve noktasýný hatýrlayarak oraya kilitlenmek, zamaný etkin kullanmanýn en kestirme yoludur. Hayat bir terazidir, yani dengedir. Hedef ise, teraziyi tutturmaktýr. Siz hedefleri çoðaltýr, o oranda kaynaklarý çoðaltýp, hýzýnýzý artýramazsanýz, belki de hedeflerin hiç birine ulaþmazsýnýz. Netice itibariyle, elinizdeki zaman miktarý 24 saate sabitlenmiþtir. Bunu artýrmanýn yolu her ne kadar hýzý artýrmaksa da, hýz artarken kontrolün zorlaþtýðý hatta çoðu zaman kalitenin düþtüðü akýldan çýkarýlmamasý gereken bir gerçektir. Bir otomobil yarýþýnda her viraja hýzlý girmek þart deðildir. Geliþmiþ dünya insanlarýna bakýldýðýnda, zamaný çok iyi kullandýklarý, dakik çalýþtýklarý, verimliliðin kontrol altýnda bulunduðu bir gerçektir. Bunu birkaç istatistiki bilgi ile desteklemek mümkündür. Örneðin, 1950 yýlýnda Türkiye nin kiþi baþýna milli geliri 200 dolar iken, Japonya nýn ki 134 dolar idi. Halbuki, 2001 yýlý istatistiklerine göre, Japonya 36,000 dolarlýk kiþi baþýna milli gelire sahip iken, Türkiye 2,500 dolar seviyesinde seyretmektedir [2]. Aradan geçen süre ayný olduðuna göre, diðer faktörleri bir yana býrakýrsak, burada zamanýn etkin kullanýmýnýn rolü olduðu gerçeði asla göz ardý edilemez. Çünkü, bugün Japonya da bir japonun aylýk ortalama okuduðu kitap sayýsý 6 veya 7 dolayýndadýr. Bir ayda bu kadar kitabý okuyan bir insanýn, zamanýný boþa harcadýðý, kahvehanelerin önünde dedikoduyla zaman öldürdüðü, cep telefonlarýnýn atarisiyle oynayarak veya mesaj çekerek geri gelmeyeceði bilinen zamaný telef ettiði düþünülemez. Herþeyden önce bilinmesi gereken bir gerçek daha var ki, sizin boþ zamanýnýz, baþka insanlarýn en aktif olduðu saatler olabilir. Yani, kendi zamanýnýza duyduðunuz saygý kadar, baþka insanlarýn zamanlarýna da saygý duymak zorundasýnýz. Hedeflere ancak, zamanýn hedefler doðrultusunda harcandýðý süreçte ulaþýlabildiði bilinen bir gerçektir. Kaynaklar: * Fýrat Ünv. Müh. Fak. Makine Müh. Böl. 1. Zamaný Etkin Kullanan Baþarýlý Yönetici, Ýþ fikirleri dergisi, internet. 2. Cem KOZLU, Öfkeden Çözüme, Ýþ Bankasý Kültür Yayýnlarý, sayfa 21-23, 2003. 7

-Dosya 8 ÖZGECÝ LÝDERLÝK VE KURUMSAL ERDEM Muhammed TURHAN Teknik Eðitim Fakültesi-Eðitim Bilimleri Bölümü Özgeci liderlerin yönettikleri kurumlar da, toplumsal anlamda özgeci kurumlardýr. Yani tüm eylemlerinde kamu yararýný gözeten ve toplum için varolduðunun bilincinde olan kurumlardýr. Bu bakýþ aþýsýna sahip kurumlarýn yüksek kurumsal erdem düzeyine sahip olduðu söylenebilir. Dünya genelinde ahlaký ve ahlaki davranýþýn kökenlerini inceleyen çalýþmalar, liderlik anlayýþýnda da önemli paradigma deðiþimlerine yol açmýþtýr. Önceleri karizma, doðuþtan getirilen yetenekler ve insanlar üzerinde sorgulanamaz bir otorite figürü oluþturma düþünceleriyle açýklanan liderlik, artýk insanlarý etkilemede, insanlar için varolduðunu vurgulamaya dayandýrýlmaktadýr. Kendisini adeta baþkalarýnýn hizmetçisi olarak gören bu yeni liderlik anlayýþý özgecilik ve erdem kavramlarýyla bütünleþmektedir. Özgecilik ise kendinden önce baþkalarýný düþünmek olarak tanýmlanabilir. Geçenlerde incelediðim bir makalede, yoðun bir deðer bunalýmýnýn yaþandýðý ve etik dýþý olaylarýn arttýðý bir dünyadan, insanlarýn birbirini önemsediði ve azýnlýktan ziyade çoðunluðun yararýna hizmet edilen bir dünyaya dönüþüme derin bir ihtiyaç olduðundan söz edilmekteydi. Sözü geçen bu dünyanýn oluþturulmasý ise kendinden önce baþkalarýný düþünen liderlerin varlýðýyla açýklanýyordu. Ayrýca, liderlik konusunda deðerli çalýþmalarýyla bilinen Sergiovanni ise liderleri eli, beyni ve kalbi olmak üzere üç boyutta incelemesi ve liderin özgeci bir davranýþ sergilemesi için kalbine önem verilmesi gerektiðini vurgulamaktadýr. Bu kalp ise vicdaný ifade etmektedir. Özgeci liderlerin yönettikleri kurumlar da, toplumsal anlamda özgeci kurumlardýr. Yani tüm eylemlerinde kamu yararýný gözeten ve toplum için varolduðunun bilincinde olan kurumlardýr. Bu bakýþ aþýsýna sahip kurumlarýn yüksek kurumsal erdem düzeyine sahip olduðu söylenebilir. Aslýnda sýralanan tüm bu fikirler yeni bir toplum düzenine de iþaret etmektedir. Herkesin birbiri için varolduðunu düþünen, gerek kurumsal ve gerekse bireysel düzeyde kendinden önce baþkalarýný düþünen örgüt ve bireylerden oluþan toplumlar ÜNÝVERSÝTEMÝZ ÝLE ÞAM ÜNÝVERSÝTESÝ ORTAKLAÞA SEMPOZYUM DÜZENLEDÝ Üniversitemiz ile Þam Üniversitesi arasýnda 2004 yýlýnda imzalanan Bilimsel Ýþbirliði Protokolü çerçevesinde ilk olarak 27-29 Mayýs 2004 tarihlerinde Üniversitemiz Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi nin düzenlediði Ýkinci Orta Doðu Semineri nin ardýndan 24-28 Nisan 2005 tarihleri arasýnda bu kez Þam da bir Sempozyum düzenlendi. Türkiye Koordinatörlüðünü Üniversitemiz Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Müdürlüðü nün yürüttüðü sempozyumda Komþuluk Ýliþkileri ve Tarihi Süreçte Bilad-ý Þam (Suriye-Filistin-Ürdün-Lübnan) ve Türkiye (Anadolu) Arasýnda Müþterek Medeniyetin Kaynaklarý konularý tartýþýldý. Üniversitemizden 4, Ankara Üniversitesi nden 2, Gazi Üniversitesi nden 3, Selçuk Üniversitesi nden 1, Celal Bayar Üniversitesi nden 2 ve Ýnönü Üniversitesi nden 1 olmak üzere toplam 13 bilim adamýnýn tebliðleriyle katýldýðý sempozyuma, Suriye den baþka Ürdün den de çok sayýda bilim adamý katýlým gösterdi. Gerçekleþen sempozyumun Ülkemiz ve Üniversitemiz açýsýndan bir baþka önemli yönü; toplantýnýn resmi dilinin Türkçe ve Arapça olmasýydý. Çünkü bugüne kadar Þam da ilk defa Türkçe, uluslar arasý bilimsel bir toplantýda resmi dil olarak kabul edilmiþ ve fiilen uygulanmýþtýr. Komþuluk Ýliþkileri ve Tarihi Süreçte Bilad-ý Þam (Suriye-Filistin- Ürdün-Lübnan) ve Türkiye (Anadolu) Arasýnda Müþterek Medeniyetin Kaynaklarý konularýnýn çok yönlü irdelendiði ve önemli neticelere ulaþýldýðý sempozyuma Ülkemizdeki diðer üniversiteler ile Üniversitemizden katýlan bilim adamlarýmýzýn adlarý ve teblið konularý þöyle: Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Müdürü ve Ýlahiyat Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Mustafa ÖZTÜRK Osmanlý Mîrî Rejiminin Suriye de Uygulanmasý ve Sonuçlarý, Tarih Bölüm Baþkaný ve Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Tarih Þubesi Müdürü Prof. Dr. Muhammet Beþir AÞAN Osmanlý Öncesinde Suriye de Basýlan Sikkeler, Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Dil ve Edebiyat Þubesi Müdürü Prof. Dr. Sabahattin KÜÇÜK Batý Düþünce Sisteminde Sömürgeci Zihniyetin Ana Kaynaðý Olarak Ýnsan ve Tabiat Anlayýþý, Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Sosyoloji Þubesi Müdürü Prof. Dr. Mahmut ATAY Türk-Suriye Ýliþkileri Üzerine Sosyolojik Bir Deðerlendirme Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi Sümeroloji Bölümünden Prof. Dr. Hüseyin SEVER Hitit-Suriye Ýliþkileri, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coðrafya Fakültesi Sümeroloji Bölümünden Prof. Dr. Cahit GÜNBATTI Eski Anadolu Tarihine Iþýk Tutan Mari (Tel Hariri) Tabletleri, Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümünden Prof. Dr. Halit ÇAL Ýslami Dönem Anadolu-Suriye Sanat Ýliþkileri, Gazi Eðitim Fakültesi Arap Dili Öðretmenliði Bölümünden Doç. Dr. Musa YILDIZ Arapça ve Türkçenin Birbirlerine Etkisi, Gazi Eðitim Fakültesi Tarih Eðitimi Ana Bilim Dalýndan Yrd. Doç. Dr. Nuri YAVUZ Mithat ve Cevdet Paþa nýn Suriye deki Islahatlarý, Selçuk Üniversitesinden emekli Prof. Dr. Zekeriya KÝTAPÇI Arap Ordularýnda Ýlk Türkler ve Emevi Halifelerinin Þam da Türk Ulularý Ýle Ýliþkileri, Ülkemizde meydana gelen trafik kazalarýnda en önemli etken sürücüler... TRAFÝK GÜVENLÝÐÝ KONULU KONFERANS YAPILDI Yrd. Doç. Dr. Taner Alataþ: Meydana gelen her 10 kazadan 7 si sürücü hatalarýndan meydana geliyor. Üniversitemizin 30. Kuruluþ Yýldönümü Etkinlikleri çerçevesinde, Mühendislik Fakültesi Dekanlýðý tarafýndan düzenlenen Trafik Güvenliði konulu konferans, 11 Mayýs 2005 Çarþamba günü yapýldý. Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezi nde saat 14:00 de baþlayan Trafik Güvenliði konulu konferansa, Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Dursun Pehlivan, Karayollarý Bölge Müdürü Yasin Altýnyuva, Trafik ten sorumlu Ýl Emniyet Müdür Yardýmcýsý Ramazan Sarýca, Mühendislik Fakültesi Öðretim üyeleri ve öðrenciler katýldý. Konferansa konuþmacý olarak katýlan Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Öðretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Taner Alataþ, trafik kazalarýnýn meydana gelmesinde insan, yol, taþýt ve çevre koþullarýnýn etkili olduðunu belirterek, trafik kazalarýnýn genellikle alkollü araç kullanýmý sonucu meydana geldiðini söyledi. Meydana gelen trafik kazalarýnda en önemli etkenin sürücüler olduðunu belirten Yrd. Doç. Dr. Taner Alataþ, meydana gelen her 10 kazadan 7 sinin sürücü hatalarýndan meydana geldiðini söyledi. Konferansa konuþmacý olarak katýlan Prof. Dr. Bekir Yýldýrým ise, Trafik te güvenli yol seyri konularýnda konferansa katýlanlara çeþitli bilgiler verdi. TÜBÝTAK AR-GE DESTEKLERÝ KONULU PROGRAM ÜNÝVERSÝTEMÝZÝN EVSAHÝPLÝÐÝNDE YAPILDI TÜBÝTAK Bilgi Günleri kapsamý nda organize edilen TÜBÝTAK AR-GE Destekleri Programý, Üniversitemizin evsahipliðinde, Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Mustafa Temizer Konferans Salonu nda gerçekleþti. Etkinliðe Elazýð Valisi Dr. Kadir Koçdemir, Üniversitemiz Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Harun Özer, ETSO Baþkaný Suat Öztürk, fakülte dekanlarý, Sivil Toplum Kuruluþu temsilcileri, iþ adamlarý, akademik ve idari personel ile öðrenciler katýldý. Programa konuþmacý olarak katýlan BAYG Yürütme Komitesi Sekreteri ve Baþkan Danýþmaný FP6 (Altýncý Çerçeve Programý) Temsilcisi, TÝDEB (Teknoloji Ýzleme Ve Deðerlendirme Baþkanlýðý) Temsilcisi Prof. Dr. Cemil Çelik, TUBÝTAK ýn hükümetlere Bilim ve Teknoloji konularýnda danýþmanlýk yapan bir kuruluþ olduðunu belirterek, Türkiye nin bilim ve teknoloji alanýnda diðer Avrupa Ülkelerine nazaran geri planda kaldýðýný söyledi. Tübitak ýn hedefinin ülkemizdeki insanlarýn yaþam kalitesini yükseltmek ve toplumsal sorunlara çözüm bulmak olduðunu belirten Prof. Dr. Cemil Çelik,Tübitak ýn 40 yýldýr devlet bütçesinden 1.8 Milyar Dolar kaynak kullandýðýný sözlerine ekledi. Ýnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Baþkaný Prof. Dr. Salim ÇÖHCE Suriye de Osmanlý Öncesi Türk Ýdaresi, Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Hatice ERDEMÝR Tarihi Coðrafyaya Dair Bir Deðerlendirme: Ýlkçað Kaynaklarýna Göre Suriye ve Çevresi ve ayný üniversiteden Yrd. Doç. Dr.H alil ERDEMÝR de Myths and Realities in the Awkward Relations Between Turkey and Syria adlý tebliðleriyle katýlmýþlardýr. ÜNÝVERSÝTEMÝZ ORTA DOÐU ARAÞTIRMALARI MERKEZÝ MÜDÜRÜ PROF. DR. MUSTAFA ÖZTÜRK, ÜRDÜN ÜNÝVERSÝTESÝ NÝN RESMÝ DAVETLÝSÝ OLARAK ÜRDÜN Ü ZÝYARET ETTÝ Üniversitemiz Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi nin yaptýðý yayýn ve bilimsel toplantýlar, bölge ülkeleri tarafýndan da ilgiyle izleniyor. Bu baðlamda Ürdün Üniversitesi Rektörlüðü Bilad-ý Þam Tarih Komitesi Baþkanlýðý tarafýndan bilimsel iþbirliði imkânlarýný görüþmek amacýyla, Üniversitemiz Orta Doðu Araþtýrmalarý Merkezi Müdürü Prof.Dr. Mustafa ÖZTÜRK, resmi bir davet üzerine 30 Nisan- 4 Mayýs 2005 tarihleri arasýnda Ürdün ü ziyaret etmiþtir. Gidiyorsun Karþýlýksýz aþkýn banklarýnda Uyku girmiyor gözlerime, iliklerime. Bakýþlarým fark etmiyor insanlarý artýk Senin olduðun her yerde. Serenatlar yapamýyorum eskisi gibi. Serenatlar kalýyor içimde. Dökülmüyor dudaklarýmdan sevgi seremonileri. Seremoniler kalýyor kursaðýmda. Hediye ediyorum sana Müjdeli ve yaralý güvercinleri Kanadý kýrýk kýrlangýçlarý. Susuz nilüferleri de al yanýna. Onlara bakamam. Çünkü ben, bitmiþim. Umutlarým kalýyor yine de. Ve sen gidiyorsun. Kara sevdalý turnalarý yakalayamýyorum. Onlar zaten senden yanaydýlar. Ýçimde sen ve sensizlikle Bir baþýma kalýyorum buralarda. Ýremle sevindiremezsin beni artýk. Ýremler kalýyor; sen gidiyorsun. Cehennemle korkutamazsýn beni. Zaten yakmýþsýn, buram buram. Küllerim kalýyor; sen gidiyorsun. Göz yaþlarýmý kurutamýyor alize rüzgârlarý. Alizeler götürüyor seni. Ben kalýyorum. Yüreðimde bin bir türlü Fýrtýnalar kopuyor aniden. Ve fýrtýnalar diniyor; ben duruyorum. Durmamam gerekirken Gidiþine inat. Artýk bu alemde duramýyorum sensiz. Mavi hülyalar kuramýyorum. Mavilikler siyaha bürünüyor. Ve nefessiz kalýyorum en sonunda. Gözünün önünden geçiyor tabutum. Ben gidiyorum bu sefer. Ve sen kalýyorsun Zalimliðinle, bu dünyada. MURAT AYDIN-Fen-Ed. Kimya Bl.

Spor Makale -Dosya mizden kýsa haberler - üniversitemizden kýsa haberler-üniversite Teknik Eðitim Fakültemiz Eðitim Bilimleri Bölümü tarafýndan, son sýnýf öðrencilerine yönelik olarak ücretsiz KPSS (Kamu Personeli Seçme Sýnavý) hazýrlýk kursu düzenlendi. 8-17 Haziran tarihleri arasýnda gerçekleþtirilmesi planlanan kursa sadece Teknik Eðitim Fakültesi 4. sýnýf öðrencileri katýlabilecekler. Bu yýl ilk mezunlarýný verecek olan Üniversitemiz Devlet Konservatuvarý öðrencilerinden Hüseyin Kubilay Öztuð, Ýstanbul da Kadýköy Belediyesi (KASDAV) ýn düzenlediði Türk Sanat Musikisi amatör ses yarýþ-masýnda 1.olmuþ ve üniversitemizi baþarýyla temsil etmiþtir. Yine Cüneyt Öbek adlý öðrencimiz de Silifke Belediyesinin düzenlemiþ olduðu amatör ses yarýþmasýnda 1.olarak üniversitemizin adýný baþarýyla duyurmuþtur. Ayný yarýþmada Serdar Yurtsýzoðlu adlý öðrencimiz de 3.olmuþtur. Beyza SALMAN BALBABA tarafýndan, 03.06.2005 tarihinde Týp Fakültesi Histoloji-Embriyoloji Anabilim Dalý nda Glikozaminoglikanlar konulu bir seminer verdi. Emrah Hicazi AKSU tarafýndan, : 09.06.2005 tarihinde Veteriner Fakültesi Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalý nda : Spermada Cinsiyetin Önceden Belirlenmesi konulu bir seminer verdi. Esin ÜNSALDI tarafýndan : 01.06.2005 tarihinde Tavþanlarda Karýn Organlarýnýn Arteriyal Vaskülarizasyonu konulu bir seminer verdi. Üniversitemiz Kütüphane ve Dokumantasyon Dairesi Baþkanlýðý tarafýndan, Týp alanýnda, BMJ Journals Online Collection veritabaný 24.05.2005-30.06.2005 tarihleri arasýnda deneme eriþimine açýlmýþtýr. British Medical Journals Publishing Group tarafýndan yayýnlanan alanýnda önemli 22 adet kanýta dayalý týp dergisinden oluþmaktadýr. Koleksiyon saðlýk yönetiminden nöroloji ye kadar geniþ bir konu alanýný kapsamaktadýr. Alanýnda lider bazý dergiler BMJ, Gut, Heart ve Thorax olarak sýralanabilir. Ayrýca ayni link uzerinden Clinical Evidence isimli veri tabaný da taranabilecektir. Eriþim adresi http://www.bmjjournals.com kütüphanemiz web sayfasýnda kullanýma sunulmuþtur. Üniversitemizin 30. Kuruluþ Yýl Dönümü nedeniyle düzenlenen bilimsel etkinlikler çerçevesinde Saðlýk Bilimleri Enstitüsü Müdürlüðü tarafýndan 24-27 Mayýs tarihleri arasýnda 4 ayrý konferans düzenledi. Bu münasebetle 24 Mayýs 2005 tarihinde, Týp Fakültesi Anfi-1de gerçekleþen ilk konferansa konuþmacý olarak katýlan Prof. Dr. Ramazan DEMÝR Bilimsel Okt. Dr. Mehmet ÖCALAN Gerçekte ideolojiler ya da hayatýn ideolojik kurgusu, insaný uzun soluklu hedeflerinin peþinde sürüklemekte ve bazen bu yolda büyük maceralara sevk etmektedir. Oysa, sporun mantýðý ile hayata uzun soluklu ihtiraslar hakim olamaz. Spor, sporcunun kazanma azmi ve isteðini ateþler, ancak bu istek, sýnýrlý bir zamana ayarlý olduðu için, kýsa süreli olarak uyanýr ve sürer. Spor, bu bakýmdan, insanlarda mega projeleri, büyük idealleri vazeden ihtiraslarý deðil, kýsa vadeli eðlendirici, þenlikli ihtiraslarý uyandýrýr. Hayatý ideoloji temelinden hareketle kurgulayanlar, insanlarýn çocuksu dünyasýna fazla tahammül edemezler. Kitlelerin, bir spor takýmýnýn peþinde koþmasýný anlamsýz, oyalayýcý olarak kabul ederler. Sporun, bu kitleleri oyalayýcý özelliðinin insan kitlelerini ciddi konulardan uzaklaþtýrdýðý yolunda þikayette bulunurlar. Bu yöndeki þikayetleri dile getiren insan sayýsý, Türkiye de de az deðildir. Aslýnda, hayatý ciddiyet temeli üzerine oturtan ideolojilerin, öðretilerin, uzun vadeli olarak insanlýða ne býraktýðýna baktýðýmýz zaman, çok da iyimser bir manzara ile karþýlaþmayýz. Gelmiþ geçmiþ çaðlarýn en büyük sosyal projesi olan sosyalizm, fevkalade ciddi bir hayat kurgusuna dayanmaktaydý. Bu projeyi hayata geçirmeye çalýþan liderler, halkýn canýna okumuþlardý. Bu proje uðruna milyonlarca insan, bir binanýn harcý ve taþý gibi malzeme olarak kullanýlmýþtý. Milyonlarca insan iskeleti üzerine, insanlýðý yeryüzü cennetine götürecek bir toplum projesi için uðraþýldý, ancak bu projenin 70 yýllýk serüvenine bakýldýðýnda, arkada sadece kitlelerin ruhuna sinmiþ büyük bir acý ve ýzdýrab görülür. Spor, 1980 li yýllarda, askeri yönetimin biraz da teþvik edici politikalarýyla kitlelerin ruhunu okþayacak bir sosyal etkinlik olarak, Türkiye de geniþ kitlelere yayýlmaya baþladý. 1980 li Yayýnlarda Etik Sorunlar ve Sonuçlarý konusunda, : 25. Mayýs 2005 tarihinde Fýrat Týp Merkezi Konferans Salonu gerçekleþen ikinci konferansa konuþmacý olarak katýlan Prof. Dr. Akif BERDELÝ Klinik Tanýda Moleküler Teknikler konusunda, 26. Mayýs 2005 tarihinde Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Mustafa TEMÝZER Konferans Salonu nda yapýlan üçüncü konferansa konuþmacý olarak katýlan Prof. Dr. Rýfký HAZIROÐLU Santral Sinir Sistemi Malformasyonlarý konusunda ve son olarak 27. Mayýs 2005 tarihinde yine Veteriner Fakültesi Prof. Dr. Mustafa TEMÝZER Konferans Salonu nda yapýlan konferansa konuþmacý olarak katýlan Prof. Dr. K. Serdar DÝKER Paleomikrobiyoloji ve Antik DNA konusunda oldukça ilgi gören konuþmalar gerçekleþtirdiler. Üniversitemiz Ýlahiyat Fakültesi öðretim elemanlarýndan Dr. Abdurrahman Daþ, 18 Mart Üniversitesi (Çanakkale) ile Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn birlikte düzenlemiþ olduklarý Türk Dünyasýnda Misyonerlik Sempozyumu nda Anadolu nun Kýrsal Kesiminde Misyonerlik Faaliyetleri ve Buna Ýmkan tanýyan Faktörler konulu bir teblið sundu. Gazetemiz Yayýn Koordinatörü ve Üniversitemiz Ýletiþim Fakültesi Öðretim Görevlilerinden Recep BAÐCI, 14 Mayýs Cumartesi günü Fýrat Havzasý Gazeteciler Cemiyeti nin düzenlemiþ olduðu Hizmetiçi Eðitim Seminerleri çerçevesinde Fotografçýlýk ve Basýn Fotoðrafçýlýðý konusunda bir seminer verdi. Üniversitemiz Elektrik-Elektronik Mühendisliði son sýnýf öðrencilerinden 30 kiþilik bir öðrenci grubu, Prof. Dr. Mehmet CEBECÝ rehberliðinde Kemaliye Ýlçesine bir gezi düzenledi. Kanyon, Kadý Gölü, Müze ve Yüksekokul Araþtýrma ve Uygulama Birimlerini gezen kafile, Kemaliye nin büyülü tabiatýndan ve ortamýndan oldukça etkilendiklerini belirttiler. Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi tarafýndan tertip edilen Sayýsal Karasal Yayýn konulu konferans, 18 Mayýs 2005 Çarþamba günü yapýldý. Mühendislik Fakültesi Mavi Salon da saat 14:30 da baþlayan Sayýsal Karasal Yayýn konulu konferansa, Bilkent Üniversitesinden Öðretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Köymen konuþmacý olarak katýldý. Üniversitemiz Üniversite-Sanayi Ýþbirliði Geliþtirme Merkezi, Müdürlüðü tarafýndan tertip edilen Üniversite-Sanayi Ortak Araþtýrma Projeleri konulu konferans, 16 Mayýs 2005 Pazartesi günü yapýldý. Fen-Edebiyat Fakültesi Bahaeddin Ögel Konferans Salonunda saat 19:00 da baþlayan Üniversite-Sanayi Ortak Araþtýrma Projeleri konulu konferansa, TÜBÝTAK Üniversite-Sanayi Ortak Araþtýrma Merkezi Koordinatörü Mahmut Kiper konuþmacý olarak katýldý. yýllarýn öncesinde Türkiye de kaba bir tasnifle iki tür insan tipinin olduðu görülmekteydi. Bunlardan birincisi, Saðcýlýk, Solculuk, Ýslamcýlýk gibi ciddi meselelerin peþinde olan ciddi insanlardý. Ýkincisi ise, fazla ciddi olmayan, sporla, maçlarla oyalanan bir kitleydi. Birinci grup duvarlara yazýlar yazmakta, Türkiye yi adeta kahrolsun sloganlarýyla titretmekteydiler. Birincilerin hayatlarý, ciddi meselelere ayrýlmýþtý, iþleri çok ciddiydi; aþka, sevgiye, spora ayýracak vakitleri yoktu. Aslýnda bu insanlarýn, baþkalarýný anlamaya ayýracak vakitleri de yoktu. Bu insanlarýn iþleri ciddiydi ve bunlar kafalarýndaki projeyi gerçekleþtirmek için geceleri uykularýndan feragat etmekte, kýþ mevsiminin dondurucu soðuklarýna aldýrmamakta idiler. Ýkinci grupta yer alan, iþleri fazla ciddiye almayan; Fenerbahçe, Galatasaray ve Beþiktaþ maçlarýnda, tezahürat yapan insanlardan oluþan kitle, 1970 lerde sürdürdükleri yaþamlarýný, günümüzde de devam ettirmektedirler. Ýþleri ciddi olan kitle, Türkiye yi askeri yönetime teslim etmiþlerdi. Bunun sonucunda, binlerce kiþi öldürülmüþ, ocaklarý sönmüþ ve bir çok insan ceza evlerinde yaþamaya mahkum olmuþtur. Franco gitti, pek çok diktatör de gitti. Aradan uzun zaman geçmesine raðmen, spor, hala bütün dünya için önemli ve çok popüler bir olay. Hala milyonlarca insan onunla ilgileniyor, onu önemsiyor. Söylendiði gibi, sadece azgeliþmiþ ülkelerin çokça ilgilendiði birþey deðil. Avrupa bu iþi, üçüncü dünya ülkelerinden ya da Türkiye den çok daha ciddiye alýyor. Onda baþarýlý olmayý, iktisadi baþarýyla eþdeðer görüyor. Sonuç olarak, toplum yaþantýsýnda var olan her þey, asýl amacýnýn dýþýnda, farklý amaçlarla kullanýlabilir. Futbol da bu amaçla kullanýlmýþtýr. Fakat bu olay, futbolun birey ve toplum açýsýndan önemli iþlevleri olduðu gerçeðini ortadan kaldýrmaz. ÇALIÞAN ANNELERÝMÝZ Hatice SEFEROÐULLARI / Okul Öncesi Öðretmeni 21.yüz yýlda ailede bir kiþinin çalýþmasý imkaný zorlaþmakta, artýk ikili (eþli) çalýþma yoluna gidilmektedir. Çalýþan annelerde, çocuklarýn bakýmý büyük problemlere yol açmaktadýr. Çocuklarýn 0-12 yaþ dönemlerinde çocuklara bakýlmasý yakýnlarý, bakýcýlar, kreþler ve gündüz bakýmevleri ya da okulöncesi eðitim kurumlarý tarafýndan karþýlanmaktadýr. Son düzenlemelere göre Kanun ve Yönetmelikler ýþýk tutmaktadýr. Milli Eðitim Bakanlýðý tam gün, tam yýl hizmet veren Baðýmsýz Anaokullarý açmayý çoðaltmaktadýr. Kanun Ve Yönetmelikler Aþaðýdaki Þekilde Düzenlenmiþtir: 1. Tam yýl açýk kalmasý için 08.06.2004 tarih ve 25486 sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanan Okul Öncesi Eðitim Kurumlarý Yönetmeliðinin 8. maddesi (e) bendinde; Okul öncesi eðitimi yaygýnlaþtýrma ve geliþtirmek, çalýþan anne-babalarýn taleplerini karþýlamak için bu maddenin ikinci fýkrasýnda belirtilen sayýda (bir gruptaki çocuk sayýsýnýn 10 dan az 20 den fazla olmamasý esastýr.) her yaþ grubunda baþvurunun olmasý halinde, okul müdürlüðünce, Okul Öncesi Eðitim Programý Çerçevesinde Program hazýrlanarak valilik onayý ile yaz aylarýnda da eðitim yapabilir; hükmüne yer verilmiþtir. Bu düzenin hayata geçmesi için de velilerin bilgisi olmasý gerekmektedir. Hatta son yeni çýkan gazete haberleri beslenme giderli eðitimi de baþlatýlacaðý düþünülmektedir. 2. 8 Aralýk 1987 tarih 19658 sayýlý Resmi Gazete de Kuruluþ Madde 2- Bakýmevleri kurumun baðlý veya ilgili olduðu bakanýn onayý alýnmak suretiyle kurumca istihdam edilen 0-6 yaþ grubuna giren en az 50 çocuðu için kurumun idari ve mali iþlerle ilgili birimine baðý olarakaçýlabilir. Madde 17- de bakýmevi binalarýnýn kullanýmýnda; Bakýmevleri için ayrýlan bölüm veya binalar asli amaçlarý dýþýnda iþletilemez ve konut veya misafirhane olarak kullanýlamaz.; 3. Baþbakanlýk Sosyal Hizmetler Ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü Yönetmeliði: 15 Þubat 1996 tarih ve 22555 Sayýlý Resmi Gazetede yayýnlanan ; Denetim Ek Madde 1. Kamu Kurum kuruluþlarca açýlacak Çocuk Bakýmevlerinin Yönetmelik Esaslarýna uygunluðu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü, Eðitim Faaliyetleri ise Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan denetlenir. Milli Eðitim Bakanlýðý ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðüne bildirilmeyen veya denetim sonunda Yönetmelik Esaslarýna uygun olmadýðý tespit edilen veya uygun eðitim ortamý ve niteliði taþýmadýklarý tespit edilen kurumlar gereði için ilgili kurumuna bildir. Geçici Madde 1-Bu Yönetmelik yürürlüðe girmesinden önce Kamu Kurum kuruluþlarý bünyesinde kreþ, Gündüz Bakýmevi ve Çocuk Bakýmevi olarak faaliyet gösteren teþekküller mevcut yapýlarýný altý ay içinde bu Yönetmelik hükümlerine uydurmak ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüðü, ile Milli Eðitim Bakanlýðýna bildirmek zorundadýrlar. 08.10.1996 tarih ve 22781 sayýlý Yönetmelikte son düzenlemeyi öðrenmek için: Ýnternet ten Baþbakanlýk, www.shcek.gov.tr sitesinden alýnabilinir. 9

Bilim-Teknik 10 SÜLÜKLER, KULLANIM ALANLARI VE EKONOMÝK ÖNEMLERÝ Hiper tansiyon, kalp damarlarýndaki týkanýklýklar ve diðer bazý kardiyovasküler hastalýklarda, bacaklardaki derin toplar damar týkanýklýklarýnda ve diðer bazý atardamar ve toplardamar hastalýklarýnda, sülük tedavisi uygulanmaktadýr. Sülükler göz doktorlarý tarafýndan kornea iltihabý, retina tabakasý iltihabý, gözde oluþan hematom, retina altýnda oluþan kanamalarda glokom ve katarakt gibi göz hastalýklarýnda da kullanýlmaktadýr. Kulak çýnlamasý, kronik kulak iltihabý, sinüzit, deri iltihabý, yaþlýlarda görülen deri sertleþmesi, hemaroid, ülserler, diþ iltihabý, ekzama ve dolama gibi rahatsýzlýklarda kullanmaktadýrlar. Doç. Dr. Naim SAÐLAM / F.Ü. Su Ürünleri Fak. Öðretim Üyesi Giriþ Sülükler eski çaðlardan beri gerek insanlarý tedavi edici ve gerekse omurgalý ve omurgasýz canlýlarda parazit olarak tanýnmaktadýr. Çok eski zamanlardan beri týbbi sülük, Hirudo medicinalis kan basýncýný düþürmek için insanlar tarafýndan kullanýlmaktadýr. Sülüklerin Osmanlýlar tarafýndan kullanýldýðý ve bu konu ile ilgili yazýlý eserler hazýrladýklarý bilinmektedir. Osmanlýlarla beraber Fýransýzlar da sülüklerden yararlanmýþlardýr. Týbbi amaçla 1830 yýlýnda Paris hastanelerinde beþ milyon sülük kullanýldýðý bildirilmiþtir. Günümüzde sülüklerin çeþitli türleri üzerinde bilimsel çalýþmalar yürütülmekte ve bunlardan modern týpta kullanýlan ilaçlar elde edilmektedir. Sülükler Annelida anacýnýn Hirudinea sýnýfý içinde yer alýr. En küçük sülük 1 cm uzunluðunda olmakla beraber çoðu türler 2,5 cm büyüklüðündedir. Ýnsan ve hayvan saðlýðýný ilgilendiren sülüklerden Hirudo medicinalis 20 cm, Haementeria ghilianii ise 30 cm büyüklükte olabilmektedir. Sülüklerin anatomisi dikkat çekecek derecede tek örnektir. vücut tipik olarak dorso-ventral yassýlaþmýþtýr. Vücutlarý daima sabit sayýda 34 segmentten oluþur. Bütün sülükler kan emici deðildir. Kan emenler balýk, kurbaða, kaplumbaða, salyangoz ve kabuklu su canlýlarý ile omurgalý hayvanlarda ektoparazit olarak yaþar. Bazý sülükler denizlerde olduðu halde, çoðu akuatik türler tatlý sularda yaþarlar. Yüzeysel bitki bulunan havuz, göl ve hafif akan çaylarýn kenarýný tercih ederler. Çoðu türler kuraklýk periyodunda havuz veya çaylarýn dibinde çamur içine açýlmýþ yuvalarda bulunurlar. haline getirilmesinde, kazalarda kopan el, kol, ayak ve parmak gibi kýsýmlarýn yerine dikilmesinden sonra kan sirkülasyonunun saðlanmasý için bugün bir çok ülkede sülükler kullanýlmaktadýr. Saçlý deri nakli olaylarýnda derinin nakledildiði yerde oluþan kan birikiminin temizlenmesinde, yeni kapillar damarlarýn oluþumunda ve kan sirkülasyonunun saðlanmasýnda sülüklerden faydalanýlýr. Çeþitli travmalar sonucunda geliþen þiþlik, yangý ve hematom gibi aðrýlý olaylarýn tedavisinde sülükler kullanýlarak baþarýlý sonuçlar alýnmýþtýr. Þekil 3. Kopmuþ bir kulaðýn sülükle tedavi anýnda ve tedaviden sonraki görünüþü. ve yetiþtiriciliðinin yapýlmasý ile kotalarýn yükseltilmesi ve daha fazla katma deðer oluþturulmasý mümkündür. Ayrýca beþ öðretim üyemiz tarafýndan yürütülmekte olan Týbbi Sülük, Hirudo medicinalis in Doðu Anadolu Bölgesindeki daðýlýmý ve ekonomik önemi konulu proje Devlet Planlama Teþkilatý tarafýndan desteklenmektedir. Projenin bitmesi ile beraber Doðu Anadolu Bölgesindeki sülük alanlarý ve miktarlarý, ekonomik olarak katma deðeri ortaya çýkarýlabilecektir. Ayrýca bölgede sülük yaþamýna uygun olan atýl durumdaki alanlar da belirlenmiþ olacaktýr. Þekil 1. Týbbi sülük, Hirudo medicinalis in görünüþü Þekil 2. Doðadan toplanmýþ sülüklerin görünüþü Sülüklerin Kullaným Alanlarý Sülükler eski çaðlardan beri kirli kaný emdiði inancýna dayanýlarak çeþitli hastalýklarýn tedavisinde kullanýlmýþtýr. Artýk günümüzde modern týp da sülükleri tedavi amacýyla kullanmaya baþlamýþtýr. Uzun yýllardan beri sülük yetiþtiriciliði ile uðraþan Ricarimpex isimli bir Fýransýz þirketinin müracaatý üzerine ABD Gýda ve Ýlaç Ýdaresi (FDA) sülükle tedaviye onay vermiþtir. Hiper tansiyon, kalp damarlarýndaki týkanýklýklar ve diðer bazý kardiyovasküler hastalýklarda, bacaklardaki derin toplar damar týkanýklýklarýnda ve diðer bazý atardamar ve toplardamar hastalýklarýnda, sülük tedavisi uygulanmaktadýr. Sülükler göz doktorlarý tarafýndan kornea iltihabý, retina tabakasý iltihabý, gözde oluþan hematom, retina altýnda oluþan kanamalarda glokom ve katarakt gibi göz hastalýklarýnda da kullanýlmaktadýr. Kulak çýnlamasý, kronik kulak iltihabý, sinüzit, deri iltihabý, yaþlýlarda görülen deri sertleþmesi, hemaroid, ülserler, diþ iltihabý, ekzama ve dolama gibi rahatsýzlýklarda kullanmaktadýrlar. Eklem yangýsýnda ve eklemlerin aþýnmasýnda ortaya çýkan aðrýlarýn azaltýlmasýnda, parçalanmýþ dokularýn tekrar eski Þekil 4. Kopmuþ bir parmaðýn sülükle tedavi anýnda ve tedaviden sonraki görünüþü. Sülüðün tükrük salgýsý tedavi edici kimyasal salgýlar yönünden de zengindir. Bunlarda birisi Hirudindir. Hirudin antikuagulan özellikte olup heparin yerine kullanýlabilmektedir. Týkanmýþ damarlarýn açýlmasýnda kullanýlmaktadýr. Ayrýca sülüklerin damarlarý geniþletme özelliði bulunduðundan damar týkanýklýklarýný açmada yararlanýlmaktadýr. Biopharm Sülük Þirketi sülükleri direkt kullandýðý gibi bunlarýn taþýdýðý doðal ilaçlarý da saflaþtýrarak elde etmektedir. Amazon sülüðü olarak bilinen Haementeria ghilianii den elde edilen bir ekstrenin akciðer kanserine iyi geldiði yapýlan çalýþmalarda belirtilmiþtir. Ekonomik Önemleri Ülkemizde H. medicinalis in ticareti yapýlmakta ve toplanarak yurt dýþýna ihraç edilmektedir. Þu anda dünyada en önemli sülük ihraç eden ülkelerden birisi Türkiye dir. Ancak modern týpta aþýrý kullanýmý nedeniyle neslinin tükenmesi tehlikesiyle karþý karþýya kalan H. medicinalis CITES (Nesli Tehlikede olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslar arasý Ticaretine Iliþkin Sözleþme) Sözleþmesiyle koruma altýna alýnmýþtýr. Bu sözleþmeye imza koyan ülkeler H. medicinalis in toplanmasý ve ihracatý konusunda kotalar koyulmasýna karar vermiþlerdir. Türkiye nin, 1996 yýlýnda 10 ton olan H. medicinalis ihraç kotasý, 1997 yýlýnda 7 tona, 2005 yýlý için ise 6 tona düþürülmüþtür. Yine ülkemiz tatlý sularýnda H. medicinalis in avlanma yasaðý, 15 Nisan-15 Haziran tarihleri arasýndayken, bu yasak 1 Mart 1 Temmuz olarak deðiþtirilip 2 aydan 4 aya çýkarýlmýþtýr. Bu gün ABD de büyük boy sülüðün tanesi 9,95-10,95 $ a, küçük boy sülüðün tanesi ise 7,35-9,45 $ a satýlmaktadýr. Ülkemizden yurt dýþýna satýþlarda, kg için 250-600 gelir saðlandýðý belirtilmektedir. Bu ürünün yetiþtiriciliði üzerindeki çalýþmalarýmýz devam etmekte olup, baþarýlý sonuçlar alýnmaya baþlanmýþtýr. Ülkemizde doðal sülük zenginliði yanýnda, üretim Þekil 5. Yetiþtiricilik yoluyla elde edilen sülüklerin görünüþü Kaynaklar Adams, J.F. and Lassen, L.F. 1995. Leech therapy for venous congestion following myocutaneous pectoralis flap reconstruction. ORL Head Neck Nurs.,13, 12-14. Anon. 1996. Nesli Tehlikede olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslar arasý Ticaretine Iliþkin Sözleþme. 20 Haziran 1996 tarih ve 22672 Sayýlý Resmi Gazete s. 16-115. Ankara Anon. 1997. Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý, Denizlerde ve Içsularda Ticari Amaçlý Su Ürünleri Avcýlýðýný Düzenleyen 31/1 Numaralý Sirküler. 09 Mart 1997 Tarih ve 22928 Sayýlý Resmi Gazete. (Ayrý basým). s. 62. Anon. 2003. Medical use of leeches. http://www.gondar.co.uk/ abe/leeches.html. Canpolat, Ý. and Saðlam, N. 2004. Treatment of Aural Hematomas in Dogs with The Medicinal Leech, Hirudo medicinalis. DAUM, 2(2), 67-69. Canpolat, Ý. and Saðlam, N. 2004. Treatment of a Diffuse Hematoma in a Dog with the Medicinal Leech, Hirudo medicinalis. DAUM, 2(2), 98-100. Cooper J.E., Mahaffey K. and Applebee K. 1986. Anesthesia of the medicinal leech (Hirudo medicinalis) Vet. Rec., 118, 589-590. Dabb, R.W., Malone, J.M. and Leverett, L.C. 1992. The use of medicinal leeches in the salvage of flaps with venous congestion. Ann Plast Surg., 29, 250-256. Kraemer, B.A., Korber, K.E., Aquino, T.I, and Engleman, A., 1988. Use of leeches in plastic and reconstructive surgery: a review. J. Reconstr. Wicrosurg, 4(5), 381-386. Michalsen, A., Moebus, S., Spahn, G, and Esch, T. 2002. Leech therapy for symptomatic treatment of knee osteoarthritis: Results and implications of a pilot study Alternative Therapies in health and Medicine, 8(5), 84-88 Saðlam, N., 2000. Sülük Biyolojisi ve Yetiþtirme Teknikleri, Tarým ve Köyiþleri Bakanlýðý, Tarýmsal Üretim ve Geliþtirme Gn. Md., Su Ürünleri Daire Baþkanlýðý, Ticari Balýk Türlerinin Biyolojisi ve Yetiþtirme Teknikleri Hizmetiçi Eðitim Semineri, 1-5 Mayýs, 51-56, Ankara, Saðlam, N. ve Sarýeyyüpoðlu, M. 1998. Tatlýsu Sülüðü (Nephelopsis obscura) nün Biyolojisi, Morfolojisi, Bazý Kimyasal Maddelerle Kontrolü ve Alabalýða (Oncorhynchus mykiss) Olan Etkisi. F.Ü. Fen ve Müh. Bilimleri Dergisi, 10(2), 105-123. (Doktara Tezinden Özetlenmiþtir). Sawyer, R.T., 1986. Leech Biology and Behaviour. Clarendan, Oxford, 1065 p.

Üniversitemizden...Üniversitemizden...Üniversit BAÞSAÐLIÐI Üniversitemiz Elektrik-Elektronik Mühendisliði idari personelinden Mustafa ÖZDEMÝR in Aðabeyi Mehmet ÖZDEMÝR vefat etmiþtir. Merhuma Yüce Allah tan rahmet, yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz. Üniversitemiz Veteriner Fakültesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Burhan ÇETÝNKAYA nýn amcasýnýn oðlu, Beden Eðitimi Yüksek Okulu Yüksek Lisans Öðrencisi Yakup ÇETÝNKAYA vefat etmiþtir. Merhuma Allah tan rahmet, yakýnlarýna baþsaðlýðý dileriz. Üniversitemiz Su Ürünleri Fakültesi Öðretim Görevlisi Ahmet Fuat SEVÝM in annesi ve Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öðretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Yelda SEVÝM in kayýnvalidesi vefat etmiþtir. Merhuma Allah tan rahmet kederli ailesine baþsaðlýðý dileriz. Fen Edebiyat Fakültesi COÐ- RAFYA Bölümü Öðretim Üyesi Doç. Dr. Harun TUNÇEL in annesi Ankarada vefat etmiþtir. Merhumeye Allah tan rahmet kederli ailesine baþsaðlýðý dileriz. Üniversitemiz Muþ Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nihat Tosun un dedesi Hasan Tosun, vefat etti. Merhuma Allah tan rahmet, kederli ailesine baþsaðlýðý dileriz. ACÝL ÞÝFALAR Üniversitemiz Ýlahiyat Fakültesi Öðretim Üyesi Yrd. Doç Dr. Ahmet Baðlýoðlu trafik kazasý geçirmiþtir. Kazada yaralanan ve hastanede yatan Ahmet Baðlýoðlu ve eþine acil þifalar dileriz. DOÐUM Su Ürünleri Fakültesi Öðretim üyelerinden, Doç Dr. Muzaffer Harlýoðlu ve Arþ. Gör Ayþegül Harlýoðlu nun kýz çocuklarý dünyaya gelmiþtir. Harlýoðlu ailesini tebrik eder, bebeklerine saðlýklý bir ömür dileriz. Su Ürünleri Fakültesi Öðretim üyelerinden, Yrd. Doç Dr. Güneþ Pala nýn bir kýz çocuðu dünyaya gelmiþtir. Pala ailesini tebrik eder, bebeklerine saðlýklý bir ömür dileriz Su Ürünleri Fakültesi Araþtýrma görevlilerinden, Özden Barým Öz ün bir kýz çocuðu dünyaya gelmiþtir. Öz ailesini tebrik eder, bebeklerine saðlýklý bir ömür dileriz Su Ürünleri Fakültesi Öðretim üyelerinden, Doç Dr. Naim Saðlam ýn bir kýz çocuðu dünyaya gelmiþtir. Saðlam ailesini tebrik eder, bebeklerine saðlýklý bir ömür dileriz Üniversitemiz Saðlýk Yüksekokulu Öðretim Görevlilerinden Eda (AKSIN) BELHAN ýn Arda BELHAN adýnda bir oðlu dünyaya geldi. Belhan ailesini kutlar, Yeni doðan bebeðe saðlýklý ve uzun ömürler dileriz. MUTLULUKLAR DÝLERÝZ Keban MYO Müdür Yardýmýcýsý Öðr. Gör. Gürhan MUTLU, sýnýf öðretmeni Yeþim BAYTÝMUR ile evlendi. Genç çiftlere mutluluklar dileriz. TEBRÝK Üniversitemiz Týp Fakültesi öðretim üyelerinden Doç. Dr. Yavuz Selim ÝLHAN, Doç. Dr. Orhan YALÇIN, Doç. Dr. Yasemin AÇIK ve Doç. Dr. Halil Ýbrahim BAHÇECÝOÐLU profesörlüðe atandýlar. Üniversitemiz Týp Fakültesi öðretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ramiz ÇOLAK, Yrd. Doç. Dr. Kutbettin DEMÝRDAÐ, Yrd. Doç. Dr. Murat ÖÐETÜRK ve Yrd. Doç. Dr. Aziz KARRAOÐLU doçent oldu. Üniversitemiz Keban Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Hatice ERÖKSÜZ 24.05.2005 tarihinde Profesörlüðe atandý. Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümü Eski Türk Dili Ana Bilim Dalý öðretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Ahat ÜSTÜNER, Doçent oldu. Teknik Eðitim Fakültemiz Araþtýrma Görevlilerinden Çetin GENCER, Gazi Üniversitesi Teknik Eðitim Fakültesinde doktorasýný tamamlayarak, Fakültemize Öðretim Görevlisi olarak atanmýþtýr. Ýlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Sosyoloji Anabilim Dalý öðretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Y. Mustafa Keskin, 09.05.2005 tarihinde Doçent oldu. Ýlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Dinler Tarihi Anabilim dalý öðretim üyelerinden Doç. Dr. Ýskender Oymak ve Temel Ýslami Bilimler Bölümü Kelam Anabilim dalýnda Öðretim üyesi olan Doç. Dr. Erkan Yar ve Doç. Dr. Selim Özarslan ýn 11.05.2005 tarihinde atamalarý yapýlmýþtýr. Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliði Bölümü Uzmanlarýndan Didem Kýlýç doktora tezini tamamladý. Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öðretim Elemaný Alparslan DAYANGAÇ doktorasýný tamamladý. ÜNÝVERSÝTEMÝZÝN DEÐERLÝ ÖÐRETÝM ÜYE VE ELEMANLARINI TEBRÝK EDER, YENÝ GÖREVLERÝNDE DE BAÞARILARININ DEVAMINI DÝLERÝZ. MUTLULUKLAR DÝLERÝZ Üniversitemiz Türk Musýkisi Devlet Konservatuvarý Öðretim Görevlilerinden M. Bolkar ÖZTEKÝN ile Fen-Edebiyat Fakültesi Matematik Bölümü Öðretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Handan BALGETÝR, 18 Haziran 2005 tarihinde evleniyorlar. Genç çiftlere þimdiden mutluluklar dileriz. TEBRÝK Üniversitemiz Fýrat Týp Merkezi Basýn ve Halkla Ýliþkiler Birim Sorumlusu Hüseyin Gazi ORHAN ýn oðullarý M. Burak ile Emir, 18 Haziran 2005 Cumartesi günü sünnet oluyorlar. ORHAN ailesini tebrik ederiz. -Dosya Üniversitemiz Senatosu ndan Yönetmelik ve Yönerge Deðiþiklikleri Üniversitemiz Senatosu nun 14.9.2004 tarih ve 2003-2004/13 sayýlý oturumunda görüþülen yönerge ve yönetmelikleri, gazetemizde yayýnlamaya ve siz öðrencilerimizi bilgilendirmeye devam ediyoruz. Bu münasebetle geçen sayýlarmýzda Baðýl Deðerlendirme 11 Sistemi Yönergesi ile Yaz Okulu Yönetmeliði ni yayýnlamýþtýk. Bu sayýmýzda da yine öðrencilerimiz için önemli bir konu olan ve 7 bölümden oluþan Fýrat Üniversitesi Eðitim- Öðretim ve Sýnav Yönetmeliði nin son deðiþtirilen þekliyle 6. ve 7. son bölümünü yayýnlýyoruz. FIRAT ÜNÝVERSÝTESÝ EÐÝTÝM-ÖÐRETÝM VE SINAV YÖNETMELÝÐÝ ALTINCI BÖLÜM Çeþitli Hükümler Geçici Ýzinli Ayrýlmak Madde 32 - Ýlgili birimin yönetim kurulu kararý ile öðrenciye her defasýnda bir yarýyýl ve/ veya yýl süre ile izin verilebilir. Bu izin, toplam öðrencilik süresinde iki yýlý geçemez. Bu þekilde izin alan öðrenci, derslere devam edemez ve öðrencilik haklarýndan yararlanamaz. Ýzni biten öðrenci, ayrýldýðý yarýyýl baþýndan itibaren öðrenciliðine devam eder. Aþaðýda belirtilen sebeplerle verilen izinler, ilgili Yönetim Kurulu kararýnda belirtilmek kaydýyla, bu Yönetmeliðin 8 inci maddesinde belirtilen sürelere katýlmaz. Kayýt döneminde ortaya çýkan haklý ve geçerli mazeretleri nedeniyle bizzat baþvurmayanlarýn kayýtlarý ve kayýt yenileme iþlemleri kanuni vekillerince yaptýrýlabilir. Haklý ve geçerli nedenler þunlardýr; a) Öðrencinin, tam teþekküllü resmi bir hastanenin heyet raporu ile belgelenmiþ bulunan saðlýkla ilgili mazeretleri, b) Mahallin en büyük mülki amirince verilecek bir belge ile belgelenmiþ olmasý þartýyla, tabii afetler nedeniyle öðrencinin öðrenimine ara vermek zorunda kalmýþ olmasý, c) Birinci dereceden akrabalarýnýn aðýr hastalýðý halinde, bakacak baþka kimsenin bulunmamasý nedeniyle, öðrencinin öðrenimine ara vermek zorunda olduðunu belgelemesi ve ilgili yönetim kurullarýnca kabul edilmesi, d) Ekonomik nedenlerle eðitim-öðretime ara vermesi zorunluluðunu resmi belgelerle ispatlamasý, e) Hüküm muhtevasý ve sonuçlarý bakýmýndan; öðrencinin tabi olduðu Disiplin Yönetmeliði maddeleri itibariyle öðrencilik sýfatýný kaldýrmayan veya ihracýný gerektirmeyen bir fiilden dolayý mahkumiyet ve tutukluluk halinin olmasý. f) Öðrencinin hangi sýnýfta bulunursa bulunsun tecil hakkýný kaybetmesi ve tecilinin kaldýrýlmasý suretiyle askere alýnmasý, g) Öðrencilere, öðrenim ve eðitimlerine katkýda bulunacak Üniversite dýþý burs, staj, araþtýrma gibi imkanlarýn doðmasý. h) Üniversite Yönetim Kurulunca kabul edilebilecek diðer hallerin ortaya çýkmasý. Öðrencinin Ýliþiðinin Kesilmesi Madde 33 Öðrencilerin Üniversite ile iliþiði aþaðýdaki hallerde kesilir; a) Öðrenimlerini bu Yönetmeliðin 8 inci maddesinde belirtilen sürede baþarý ile tamamlayamayanlar, b) Bu yönetmeliðin 7 inci maddesine uygun olarak kayýt yenilemeyenler, c) 2547 Sayýlý Yükseköðretim Kanunu nun 54 üncü maddesi ve Öðrenci Disiplin Yönetmeliði uyarýnca Üniversiteden çýkarýlma cezasý almýþ olanlar, Üniversiteden Ayrýlma Madde 34 - Kendi isteði ile Üniversiteden ayrýlanlara, isterlerse bir defaya mahsus olmak üzere öðrenim durumunu gösteren bir belge verilir. Ön Lisans Diplomasý Verilmesi Madde 35 - Lisans öðrenimlerini tamamlamayanlarýn ve tamamlayamayanlarýn ön lisans diplomasý almalarý, Yükseköðretim Kurulu tarafýndan hazýrlanan yönetmelik esaslarýna göre düzenlenir. Yurtdýþý Üniversitelere Gönderilen Öðrenciler Madde 36 Üniversitemiz ile yurt dýþýndaki bir Üniversite arasýnda yapýlan anlaþma uyarýnca, öðrenci deðiþimi programý çerçevesinde, Üniversite tarafýndan bir veya iki yarýyýl yurt dýþýndaki Üniversitelere öðrenci gönderilebilir. Bu süre içerisinde öðrencinin Üniversitemizdeki kaydý devam eder ve bu süre öðretim süresinden sayýlýr. Öðrencinin, danýþmanýnýn onayý ile aldýðý dersler ve bu derslerden aldýðý baþarý notlarýnýn Üniversitemizdeki baþarý durumuna nasýl yansýtýlacaðý, ilgili birimin yatay geçiþ komisyonunun görüþü alýnarak, ayný birimin yönetim kurulu tarafýndan kararlaþtýrýlýr. Yaz Öðretimi, Çift Anadal ve Yan Dal Programý Madde 37 Yaz Öðretimi Yönetmelikle, Çift Anadal ve Yan Dal Programlarý ise, Senatoca belirlenen Uygulama Esaslarý ile düzenlenir. YEDÝNCÝ BÖLÜM Son Hükümler Yönetmelikte Hüküm Bulunmayan Hususlar Madde 38- Bu Yönetmelikte yer almayan eðitim öðretim, staj ve sýnav halleri için, bu yönetmeliðin hükümlerine aykýrý olmamak koþuluyla, Üniversite Senatosu, Üniversite Yönetim Kurulu ve ilgili birimlerin kurullarýnýn kararlarý uygulanýr. Öðrenci disiplin iþleri ise, Yükseköðretim Kurumlarý Öðrenci Disiplin Yönetmeliði ne göre yürütülür. Yürürlükten Kaldýrýlan Yönetmelik Madde 39- Bu Yönetmelikle 1/12/1993 tarihli ve 21775 sayýlý Resmi Gazete de yayýmlanan Fýrat Üniversitesi Eðitim-Öðretim ve Sýnav Yönetmeliði yürürlükten kaldýrýlmýþtýr. Geçici Madde1-2004-2005 Eðitim-Öðretim Yýlýnda; birinci sýnýfa kaydolan öðrenciler hariç diðer sýnýflarda eðitim-öðretim gören öðrenciler ile dikey geçiþle üniversiteye gelen öðrencilere bu yönetmeliðin 39. maddesi ile yürürlükten kaldýrýlan eski yönetmelik hükümleri uygulanýr. Yürürlük Madde 40- Bu Yönetmelik yayýmý tarihinde yürürlüðe girer. Yürütme Madde 41- Bu Yönetmelik hükümlerini Fýrat Üniversitesi Rektörü yürütür.