24 Mükemmeliyetçi Kişiliğin gelişimi The Development of Perfectionist Character. Karakter Eğitimi. Özgüven ve Özsaygı. Kıskançlık ve Rekabet



Benzer belgeler
Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

Educational On-line Programmes for Teachers and Students

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Sample IELTS Task 2 scoring band 6

Immigration Studying. Studying - University. Stating that you want to enroll. Stating that you want to apply for a course.

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

What Is Team Leadership?

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

AKADEMİK ETKİNLİKLER

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

LEARNING GOALS Human Rights Lessons

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati)

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

TR2009/ /409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SİLİFKE OTELCİLİK VE TURİZM MESLEK LİSESİ 11 A/B SINIFI MESLEKİ İNGİLİZCE DERSİ YILLIK DERS PLANI

İÇİNDEKİLER Sayfa Atatürk ün Gençliğe Hitabesi... 1 Hekimlik Andı... 2 Önsöz... 3 Misyonumuz Vizyonumuz... 4 Bugüne Kadar Görev Alan Fakülte

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

Available online at

YABANCI DİL I Zorunlu 1 1 4

Relative Clauses 1-3

ingilizce.com-müşterilerle En çok kullanılan Kelime ve Deyimler-Top words and phrases to use with customers

Prof. Dr. Serap NAZLI

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

ANKET 2- Personel(Staff)

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS

Industrial pollution is not only a problem for Europe and North America Industrial: Endüstriyel Pollution: Kirlilik Only: Sadece

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM PLANI.

2012/2013 Yılı İstatistiki Verileri

PROFESSIONAL DEVELOPMENT POLICY OPTIONS

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

Implementing Benchmarking in School Improvement

İÇİNDEKİLER / CONTENTS

WELCOME FURNITURE DESIGN

Y KUŞAĞI ARAŞTIRMASI. TÜRKİYE BULGULARI: 17 Ocak 2014

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

Cases in the Turkish Language

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

T.C. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Türkçe ve İngilizce Tıp Programları

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

Mantik (Dergah Yayinlari) (Turkish Edition)

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

NOKTA VE ÇİZGİNİN RESİMSEL ANLATIMDA KULLANIMI Semih KAPLAN SANATTA YETERLİK TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç. Leyla VARLIK ŞENTÜRK Eylül 2009

SCHOOL OF FOREIGN LANGUAGES NEVSEHIR HACI BEKTAS VELI UNIVERSITY ERASMUS EXAM THIRD SECTION

Helping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor

LOGO LOGO

İLAN NO BİRİMİ BÖLÜMÜ ANABİLİM DALI UNVANI DERECE AÇIKLAMA

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ

İngilizce Öğretmenlerinin Mesleki Gelişim Etkinlikleri ve İhtiyaçları

Topluluk Önünde Konuşma (İngilizce) (KAM 432) Ders Detayları

T. C. SAĞLIK BAKANLIĞI KEÇİÖREN EĞİTİM ve ARAŞTIRMA HASTANESİ TELEFON REHBERİ

HEDEF BELiRLENEN ENGELLi OLAN VE OLMAYAN ÖGRENCILERDE ANTRENMANIN PERFORMANS VE DUYGUSAL DURUMLAR ÜZERiNE ETKisi

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

TR2009/ /409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» How to discuss a theme in the classroom, Anton Senf,

PROJE. NEO TEK kent ekipmanlari

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

Prof. Dr. N. Lerzan ÖZKALE

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

READING WRITING ORAL COMMUNICATIO N SKILLS BASIC INFORMATION TECHNOLOGIES INTRODUCTION TO EDUCATION

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

TIPTA UZMANLIK KURULU. 23/06/2010 tarih ve 82 sayılı Karar Sayfa 1 / 20

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

STAJ DEĞERLENDİRME FORMU (ÖĞRENCİ) Internship Evaluation Form (Student)

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

Parça İle İlgili Kelimeler

İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

BASIN AÇIKLAMASI SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERSİN Şanlıurfa Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi nde görevli olan Dr.

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BİRİM FAALİYET RAPORU

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Transkript:

MARMARA EĞİTİM KURUMLARI, REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ KÜLTÜR YAYINIDIR. YIL 2013 SAYI 19 Karakter Eğitimi Character Education 04 Özgüven ve Özsaygı Self Reliance and Self Esteem 16 Kıskançlık ve Rekabet Jealousy and Rivalry 24 Mükemmeliyetçi Kişiliğin gelişimi The Development of Perfectionist Character 32

Onlar bugünün öğrencisi, yarının geleceği Editör den From The Editor Bilimin ışığında verilen hizmeti almadan farkı göremezsiniz Hastalarımızı en değerli varlığımız annemiz, babamız, kardeşimiz veya çocuğumuz gibi görürüz. Birsel KUtLU timirli Marmara Eğitim Kurumları Lise Rehberlik Danışma Merkezi Koordinatörü Marmara Education Institutions High School Counselling Department Coordinator Karakter Eğitimi terimini son yıllarda daha sık duymaya başladık. We started to hear the term Character Education frequently during the recent years. bu konunun uzmanı prof. Dr. Halil Ekşi ile yaptığımız röportajda, günümüzde bazı değerlerin dünyada daha çok konuşulması ve Karakter Eğitimi ne yeniden dönüş olmasının nedenleri üzerine konuştuk. We made an interview with prof. Dr. Halil Ekşi on character education and discussed the rise of some values in the world and the reasons for the return to character education. Özel Marmara Koleji nin uyguladığı eğitim programı, yönetim yapısı, akademik, idari ve yardımcı personeli, destek hizmetleri, kaynakları ve ortaya koyduğu öğrenci ve toplum yaşamı ile uluslararası standartlara uygun olduğu Dünya Okullar Konseyi CIS (Council of International Schools) tarafından tescillenmiş ve akreditasyon belgesi almaya hak kazanmıştır. Özel Marmara Koleji, Uluslararası Bakalorya Organizasyonu (IBO) tarafından MYP (Middle Years Programme) ve DP (Diploma Programme) uygulamaya yetkilendirilmiş bir okuldur. Kıskançlık kişiyi olumsuz yönde etkileyen, kötü hissettiren doğal bir duygudur. Ancak kıskançlık duygusu doğru bir şekilde kullanıldığında kişinin benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir. ÜNİTELER POLİKLİNİKLER Kıskançlık Ameliyathaneler ve Rekabet konulu yazımızda Acil kıskançlık için doğru tepkilerin Bronkoskopineler olduğu ve kardeşler arası Aile kıskançlığı Hekimliği çözümlemek Çocuk Alerji ve Astım Ünitesi Algoloji (ağrı) Polikliniği için EEG anne-babalara (Elektro Ensafolografi) önerilerimiz yer alıyor. Ağız Çene ve Diş Hastalıkları Endoskopik Teşhis ve Tedavi Ünitesi EMG (Elektro Miyografi) Anestezi ve Reanimasyon Beslenme ve Diyet Fizik Mükemmeliyetçilik, Tedavi hiç hata ve eksik Check-Up yapmadan ideale ve kusursuza Hemodiyaliz ulaşma çabasıdır. Genellikle en iyiyi Çocuk yapma Sağlığı ve çabasıyla Hastalıklarıkarış- tırılmaktadır. İnfertilite (Kısırlık En Tedavisi) iyiyi başarmak için çaba gösteren kişiler hedefle- Genel Yoğun Bakım (Reanimasyon) Çocuk Endokrinolojisi Jinekolojik Onkoloji Dahiliye (İç Hastalıkları) rine KVC Yoğun ulaşmak Bakım ve (Kardiyovasküler başarılı olmak Cerrahi) için gösterdikleri Dermatoloji (Cildiye) bu çabadan keyif alırlar. Koroner Mükemmeliyetçi Yoğun Bakım yapıya sahip kişiler ise hiçbir zaman hata Menapoz Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik yapmamaları Odiyometri gerektiğine inandıkları için Mikrobiyoloji sürekli kendilerinden ve Perinatoloji (Riskli Gebelik Takibi) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon yaptıkları işten kuşku duyup, kaygı içinde yaşarlar. Ses Terapisi Gastroenteroloj SFT (Solunum Mükemmeliyetçi Fonksiyon Testleri Kişiliğin Gelişimi (Sindirim konulu Sistemi yazımızda; Hastalıkları) mükemmeliyetçi Uyku Bozukluğu kişilerin gösterdikleri davranış Göğüs özellikleri, Cerrahisi anne-baba Tüp Bebek Genel Cerrahi tutumlarının Ürojinekoloji (İdrar etkisi Kaçırma) ve mükemmeliyetçiliğin Göğüs Hastalıkları olumsuzluklarından Yenidoğan Yoğun Bakım Göz kurtulmak için ailelerin dikkat etmeleri gereken noktalar vurgulanıyor. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Endokrinoloji ve Metabolizmal Hastalıklar Jealousy is a natural emotional that affects the person negatively and that makes him/her feel bad. However, if jealousy is manipulated in the right way, it provides opportunities for the person to develop Hipertansiyon sense of self. In the article entitled Jealousy İlaç Düzeyleri and rivalry we Kadın Hastalıkları ve Doğum provide information about the right reactions Kan against İstasyonu jealousy and Kalp ve Damar Cerrahisi we provide Kardiyoloji recommendations for the parents about how to solve Kulak Burun Boğaz Hastalıkları sibling jealousy Nefroloji Nöroloji Nöroşirurji Mikrobiyoloji Patoloji Seroloji Sperm Yıkama perfectionism, (Beyin ve Sinir Cerrahisi) the effort to reach the RADYOLOJİ ideal and perfect without making any mistakes. It is generally mixed Çok with Kesitli striving (Multislice) Ortopedi ve Travmatoloji Plastik ve Estetik Cerrahi to do one s best. Psikiyatri people (Ruh Sağlığı striving Hastalıkları) Bilgisayarlı Tomografi to achieve their best, feel happy about Riskli Bebek İzlem Polikliniği Dijital Radyoloji their efforts Romatoloji to become successful. However Dijital perfectionists Mammografi believe (Romatizmal Hastalıklar) that they shouldn t make any mistakes so they Dijital are Panorametrik always suspicious about Üroloji (Bevliye) what they do and they always feel worried. Röntgen Tıbbi Onkoloji Dijital Sefalometrik Röntgen Girişimsel Radyoloji In LABORATUVAR the article entitled The Development of Kemik perfectionist Dansitometresi Character, Alerji MR (Magnetik Rezonans) the behavioural features of perfectionists, the effects of the Biyokimya PACS Sistemi parents Hemotoloji attitudes and the things that the parents Renkli Doppler should pay attention to overcome the negative effects of perfectionism, Ultrasonografi are ex- Hormon Düzeyleri amined as sub-titles. İstanbul marmara anaokulu marmara suadiye anaokulu marmara biricik anaokulu marmara havacılar anaokulu marmara batı anaokulu marmara idealev anaokulu marmara ilkokulu marmara ortaokulu marmara koleji marmara fen lisesi marmara anadolu meslek lisesi marmara anadolu öğretmen lisesi Bodrum marmara özel turgutreis anaokulu bodrummarmara anaokulu bodrummarmara ilkokulu bodrummarmara ortaokulu bodrummarmara koleji Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleri, Özsaygı ise kişinin kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Özgüven için Özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Bu iki kavram insanların doğuştan sahip olamadığı sonradan gelişen özelliklerdir. Özgüven ve Özsaygı konulu yazımızda; çocukluk döneminden itibaren bu özelliklerin gelişiminin sağlamasında, anne babaların neler yapabileceğine yönelik önerilerimiz özellikle vurgulanmaktadır. Self reliance is others views and feedback about a person; on the other hand self esteem reflects a person s overall emotional evaluation of his or her own worth. Self esteem is the sine qua non for self reliance. These two concepts are not innate, they are developed in time. In the article entitled Self reliance and Self esteem we emphasize our recommendations for the parents to help their children develop these features as from their childhood. Sağlıklı ve Mutlu Bir Yıl Dileğiyle Happy New Year Marmara Eğitim Kurumları Bordum Marmara Koleji Marmara Eğitim Köyü 34857 Maltepe-İstanbul Tel: 0216 626 10 00 (pbx) Faks: 0216 10 10 www.mek.k12.tr Ortakent Mah. Cumhuriyet Cad. No: 2-A1 Ortakent/Bodrum/Muğla Tel: 0252 358 61 39-40 / 358 61 13 Faks: 0252 358 61 14-15 www.bodrummarmara.k12.tr Atatürk Cad. Çam Sak. No: 3 Maltepe/istanbul Feyzullah Cad. No: 39 Maltepe/istanbul info@maltepehastanesi.com.tr 3

Karakter Eğitimi Character Education 04 MARMARA EĞİTİM KURUMLARI, REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ KÜLTÜR YAYINIDIR. YIL 2013 Sayı 19 Özgüven ve Özsaygı Self Reliance and Self Esteem 16 Kıskançlık ve Rekabet Jealousy and Rivalry 24 Mükemmeliyetçi Kişiliğin gelişimi The Development of Perfectionist Character 32 MARMARA EĞİTİM KURUMLARI, REHBERLİK DANIŞMA MERKEZİ KÜLTÜR YAYINIDIR. MARMARA EDUCATIONAL INSTITUTIONS, GUIDANCE COUNSELLING CENTRE CULTURE publication. YIL YEAR 2013 Sayı ISSUE 19 İmtİyaz sahibi owned broadcaster HÜSEYİN ŞİMŞEK GENEL YAYIN YÖNETMENİ Editor in Chief BİRSEL KUTLU TİMİRLİ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Responsible editor MELİKE OĞUZHAN yazı kurulu WRITING BOARD BİRSEL KUTLU TİMİRLİ, NEVİN ÇİFTEL, SELMA FİLİZ, AYLİN TOMAKAN, ÖZER ÖZTÜRK, CANAN AKMANOĞLU, ŞEBNEM ONBAŞI, CEMİL KİRAZ, SEZİN BOTASUN, GÜLÜM KOŞAR, NURBAHAR TURHAN, TÜMAY KARAGÜL, YASEMİN KAÇAR İDARE YERİ MANAGEMENT CENTER Marmara Eğitim Köyü 34857 Maltepe-İstanbul Tel: 0216 626 10 00 Faks: 0216 626 10 10 www.mek.k12.tr Grafik Tasarım GRAPHIC DESIGN Hayalist Reklam www.hayalist.com.tr İÇİNDEKİLER INDEX Röportaj: Karakter Eğitimi Character Education Bireysel Farklılıklarımız Individual Differences Özgüven ve Özsaygı Self Reliance and Self Esteem Kıskançlık ve Rekabet Jealousy and Rivalry Mükemmeliyetçi Kişiliğin Gelişimi The Development of Perfectionist Character Öğrenme Güçlüğü Olan Çocukların Duygusal Sorunları Emotional Problems of Children with Learning Disability 4 12 16 24 32 40 Yardım ve Bilgi İçin: T.C. Maltepe Üniversitesi Psikolojik Danışma Merkezi Tel: 0216 626 10 50 www.mek.k12.tr Baskı Printıng Ada Ofset Matbaacılık Litros Yolu 2.Mat. Sit. E Blok No: (ZE-2) 1.Kat Topkapı- İST Tel : 0212 567 12 42 Okul Çağı Döneminde ve Gençlerde Duruş Bozuklukları Postural Defects in the School Age Children and Young People 48 4 5

TERAPİ THERAPY KONUK GUEST KARAKTER EĞİTİMİ CHARACTER EDUCATION PsİkoloJİK DANIŞMAN CEMİL KİRAZ/Özel Marmara ORTAOKULU PSYCHOLOGICAL COUNSELLOR CEMİL KİRAZ/MARMARA PRIVATE MIDDLE SCHOOL Cemil KİRAZ: Günümüz dünyasında, artan şiddet olayları, disiplin sorunları, ahlaki olmayan eylemler, yolsuzluklar vb. bazı insani değerlerin kaybolmaya yüz tutuğunun açık işaretidir. Ancak, gerek ülkemizde ve gerekse de dünyada son yıllarda okullarda karakter eğitimine yeniden dönüş olduğu gözlenmektedir. Bunun başlıca nedenleri sizce nelerdir? Halil EKŞİ: Karakter eğitimine son yıllarda yeniden dönüş olduğu doğrudur. Unutmayalım ki, günümüzde bazı değerlerin dünyada daha çok konuşulmasına ve bu değerleri günlük yaşamında uygulayan insanların daha fazla olmasına ihtiyacımız vardır. Günümüz dünyasında ve tabii ki ülkemizde de karakter eğitimi ne yeniden dönüş olmasının en önemli nedenlerini şu şekilde ifade edebiliriz: 1. Genel olarak toplumsal yapı içinde aile kurumunun zedelenmesi; boşanmalar/ayrılmalar neticesinde ailenin parçalanması sonucunda ailenin çocuğa temel ahlaki değerleri kazandıramaması. Prof. Dr. Halil Ekşi, 1970 yılında Rize de doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul Üsküdar da tamamladı. 1992 yılında Boğaziçi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji bölümünden mezun oldu. Okullarda bir süre öğretmenlik ve psikolojik danışmanlık yaptıktan sonra, 1998 yılında yüksek lisansını, 2001 yılında da doktorasını Boğaziçi Üniversitesinde tamamladı. 2005 yılında Eğitim Psikoloji alanında doçent oldu. 2011 yılında da profesör olan Halil Ekşi, 2006 yılından beri Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. Özel çalışma alanı, psikolojik perspektirften ahlak / moral gelişimi ve eğitimidir. Diğer ilgi ve çalışma alanları ise başaçıkma ve alternatif terapi yaklaşımları yer almaktadır. 6 Prof. Dr. Halil Ekşi, was born in Rize in 1970. He completed his primary and secondary education in Üsküdar in Istanbul. He graduated from Boğaziçi University, Faculty of Arts Psychology Department in 1992. After a period of teaching and counseling in school, in 1998 he got his master s degree and in 2001 he completed his PhD at Bogazici University. In 2005, he became an associate professor in the field of Educational Psychology. In 2011, Halil Ekşi became a professor and since 2006 he has been working as a faculty member in the Department of Guidance and Counselling at Marmara University. His specialization areas are; ethics from psychological perspective / moral development and education. His other areas of interest and study fields are; coping and alternative therapy approaches. 2. Son yıllarda gençlerin karakterini olumsuz yönde etkileyen akımların ortaya çıkmış olması, akran gruplarının ve görsel medyada sunulan olumsuz rol modelleri yüzünden gençler arasında; saldırganlık, sahtekârlık/ hilekârlık, otorite tanımazlık/otoriteye karşı saygısızlık, akran zulmü, çalışma ahlakının zayıflaması, erken cinsel gelişim, bireyciliğin/bencililiğin artması ve toplumsal sorumluluk duygusunun azalması, kendi kendine zarar verme ve ahlaki konularda bilgisizlik. 3. Son yıllarda yaşanan ahlaki çöküşün toplumu derinden etkilemiş olması ve bu etkilemenin telafi edilebilmesi için gençlere, saygı, sorumluluk, dürüstlük, duyarlılık ve vatandaşlık değerlerinin doğrudan ya da dolaylı yollardan öğretilmesinin gerekliliği. Ancak unutmayalım ki, her türlü olumsuzluktan çocukları/gençleri korumak öncelikli olarak ailenin sorumlu- Cemil KİRAZ: The increase in violance, discipline problems and immoral actions in today s world, are the signs that show us that we lose some humane values. On the other hand there is a return to character education in schools all around the world. What is the reason for this? Halil EKŞİ: It is true that there is a return to character education in recent years. We shouldn t forget that some values need to become more popular in the world and we need more people to apply these values in their daily lives. We can express the reason for the return to character education as: 1. Due to the divorces and seperations, the families are broken up and the children can not get the fundamental moral values from their families. 2. The rise of the negative trends that affect the youth s character negatively; violance, fraud, unrespectfulness against the authority, peer violance, lack of work ethic, early sexual development, egoism, lack of social responsibility feeling, being uninformed about moral issues are all caused by the negative role models in peer groups and in the visual media. 3. The moral collapse in recent years, affected the society and the need to teach the youth respect, responsibility, honesty, sensitivity and citizenship arised. However, it shouldn t be forgetten that protecting the children from all negativity is the family s responsibility at first but all the components ofthe society should share this responsibility with the family. Cemil KİRAZ: What is the definition of character as a term? What do we need to understand from this term? 7

KONUK GUEST luğunda olmakla beraber toplumun tüm bileşenlerinin bu sorumluluğu aile ile birlikte paylaşması gerekmektedir. Cemil KİRAZ: Günlük dilde de pek çok kez kullandığımız karakter kavramı tam olarak nedir? Karakter deyince neyi anlamalıyız? Halil EKŞİ: Yunanca kökenli olan karakter sözcüğü; oyulmuş, çizilmiş, kalıpla basılmış anlamlarına gelmektedir. Karakter kavramı, esasında, pek çok disiplinin konu alanına girmektedir. Bundan dolayı karakter terimini, her disiplin kendi çalışma alanına göre farklı tanımlamıştır. Ancak, genel anlamda karakter, bir şeyi başka şeyden ayıran temel özellik, ana nitelik demektir. Bunu insan özelinde ifade edecek olursak; kişiyi diğer (tüm) kişilerden ayıran temel özelliklerdir, ana nitelikleridir. Karakter, aslında sosyal bir kavramdır. Yani kişi, karakterini, belli durumlar/olaylar karşısında takındığı tavırla gösterir. Başka bir anlatımla karakter, insanın zihinsel, duygusal ve bedensel etkinliklerinin sonucunda ortaya çıkan davranışlarına çevrenin verdiği değerdir. Bundan da anlaşılmaktadır ki, karakteri oluşturan değerlere, doğuştan sahip olunmaz. Çocuk, neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkında açık bir düşünüşe sahip olarak doğmaz. Onun, gelecekte nasıl bir insan olacağı doğduktan sonraki hayat deneyimlerine -buna bağlı olarak da toplumsal çevresinebağlıdır. Bu tecrübeler, iyi ise çocuk iyi davranışlar, kötü ise kötü davranışlar sergiler. Cemil KİRAZ: Peki, Bu, onun karakteridir deyince neyi anlamalıyız? Halil EKŞİ: Aslında biz, karakter kavramını, daha çok olumlu anlamda kullanırız. Yani karakter, kişinin düşünsel, duyuşsal, toplumsal ve ahlaki alanlarda olumlu gelişim niteliklerinin bütününü kapsar. Ancak, iyi-olumlu Halil EKŞİ: Character is a Grek word; meaning carved, sculptured. Many disciplines study the term character. For this reason each discipline defines the term acccording to its field of study. However in general character means main feature that differs something from another. Considering for humans it is the main traits that differs a person from (all) others. In other words, the person displays his character with his attitudes for specific situations/ events. Character, is the value placed on the behaviour of the person, that arise at the end of mental, emotional and physical activities. At this point it should be understood that values forming the character are not innate. The children are not born with a clear idea of what is right or wrong. What kind of a person he will be in the future, is bound to his life experience and by extension to his social environment. If this social environment is positive, then the child will develop positive character ; if this environment is negative then the child will develop negative behaviours. Cemil KİRAZ: Then what should we understand from the saying This is his character? Halil EKŞİ: Actually we use the word character in positive means. In other words, character involves all the positive development traits in intellectual, emotional, societal and moral aspects. However, positive character doesn t emerge automatically; it is created through processes such as modelling, learning, teaching and applying. Character defines many other positive traits of human such as virtuousness, honesty, morality, courage, equity. In other words when it s said he has a character, it generally means that he makes right and moral actions and he feels and thinks positively. karakter, kendiliğinden ya da otomatik olarak oluşmaz; model olma, öğrenme, öğretme ve uygulama gibi bilişsel ve davranışsal birçok sürecin sonucunda oluşur. Karakter, erdemlilik, dürüstlük, ahlaklılık, cesaret, adillik gibi daha pek çok insanın olumlu niteliklerini belirtir. Başka bir ifade ile söyleyecek olursak; insan, bir karaktere sahiptir denildiğinde çoğunlukla o kişinin doğru ve ahlaklı eylemler yapmaya, ona göre hissetmeye ve düşünmeye yatkın olduğu ifade edilmektedir. Cemil KİRAZ: Karakter eğitimi tam olarak nedir? Karakter eğitimini nasıl tanımlamamız gerekiyor? Halil EKŞİ: İlk uygulamaları eski çağlara kadar dayanan karakter eğitimi, çocuklarımızın temel ahlaki ve insani değerleri anlama, onlara karşı duyarlı olma ve onlarla birlikte yaşamalarına yardımcı olmak amacıyla gerçekleştirilen kasıtlı birtakım etkinlikler repertuarıdır. Kasıtlı, çünkü sadece doğru düşünme ve sorun çözme gibi sürece yönelik yaşantılarla çocuklarda kendiliğinden iyi karakterin oluşacağı düşünülemez/beklenemez. Karakter eğitimi nde yaklaşımı, insan doğasında var olan birtakım iyi-olumlu niteliklerin ortaya çıkması, bu niteliklerin gelişmesi ve doğru tutum ve eyleme yönelmesi için müdahale edilmesi gerektiğine inanılmaktadır. Çocuklara sadece kendi ayakları üzerinde durmalarını öğretmek, bireyciliği ön plana çıkarmak, gerek çocuğun kendisi açısından ve gerekse de toplumsal açıdan uzun vadede ön görülmesi çok da zor olmayan sonuçları da beraberinde getirecektir. Çocukların kendi ayakları üzerinde durması elbette gereklidir, ancak bu toplumsal-ortak yaşamın devamı için yeterli değildir. Bu bağlamda, karakter eğitimini, hem temel insani değerleri kazanmış, davranışlarını bu değerlerde vurgulanan niteliklere göre tanzim eden hem de akademik açıdan başarılı bireyler yetiştirmek amacıyla gerçekleştirmek kasıtlı uygulamaları içeren eğitimsel faaliyetlerin genel adı olarak tanımlayabiliriz. Cemil KİRAZ: Karakter eğitimi ile tam olarak ne amaçlanmaktadır? Yani karakter eğitimi ile değiştirilmek istenen nedir? Halil EKŞİ: Karakter eğitimi ile amaçlanan; -Anlayışlı, ilgili, ahlaki değerleri olan bu değerleri günlük yaşamına uygulayan, üretken, kendi kapasitesini bilen ve bunu da, en iyisini yapmak için kullanan ve hayatının amacını anlayarak buna göre yaşayan iyi bir çocuk / insan yetiştirmek. Tüm öğrencilerin herhangi bir beklenti olmadan kendi ilgi ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlamak amacı ile uygun sınıflar ve okul ortamları oluşturmak. Çocukların olumsuz tutum ve davranışlarını, önyargıları azaltmak için, yardımseverliği, şefkati, doğruluğu, duygudaşlık kurmayı ve sorumluluk almayı kazandırmak. Diğerlerine saygıyı, adaleti, yaygın iyi karakterleri ilgilendiren ve diğerlerine yardımda saf gönüllülüğü savunan demokratik - çoğulcu toplumun birlikte yaşama başarısı için esas olarak karakteri kazandırmak. Etkili karakter eğitimi, sınıf ve okulun toplumsal ve fi- Cemil KİRAZ: What is character education? How should we define character education? Halil EKŞİ: The first practices of character education was done in ancient ages. It is an intentional action repertoire to help our children understand and be bound to fundamental moral and humane values. It is intentional because we don t think or believe that positive character will develop in children automatically through positive thinking and problem solving processes. In Character educationi it is believed that intervention is needed for development of positive traits. Teaching the children just to stand on his own feet and bringing egoism to forefront will develop into problematic results in the long turn. It is necessary for the children to stand on their own feet but this is not sufficieny for the continuity of comunal-common life. In this context we can define character education as the general name of the educational activities aiming to raise individuals who have adopted fundamental humane values and who reflect on these values in their actions and who are academically successful. Cemil KİRAZ: What is the purpose of character education? In other words what does character education aim to change? Halil EKŞİ: The aims of character education are; To raise positive, insightful, caring, productive individuals who have moral values, wsho reflect on these values in their daily lives, who know their potential and who use this potential to achieve the best. To provide appropriate classroom and school mediums for all the students to realize their own interests and abilities. To develop charity, compassion, sincerity, sympathy and responsibility for reducing the children s negative attitudes and behaviours and their prejudices. To develop the character principally needed tol ive in democratic-pluralist community through emphasizing mutual respect, justice and volunteering in cooperation. Effective character education is also directly related with the social and physical environment of the school s being prepared according to the aims of the life. Don not forget that character education: Is a clear and immediate necessity, because the continuity of the civilizations depends on the transfer of their values to the new generations. Is a guarantee for our children s today and future Teaches our children to be responsible in the world Bring a different perspective for the solution of discipline problems at schools 8 9

KONUK GUEST Karakter eğitimi, iyi karakterin temeli olarak temel ahlaki değerleri hayata geçirilmesini teşvik eder. ziksel çevresinin de hayatın amaçlarına göre hazırlanmasıyla doğrudan ilgilidir. Unutmayalım ki, karakter eğitimi: - Açık ve acil bir ihtiyaçtır. Çünkü medeniyetlerin varlıklarını dürebilmeleri, ancak değerlerini yeni nesillere aktarabilmeleriyle mümkündür. - Çocuklarımızın hem bugünü hem de yarınları için bir güvencedir. - Çocuklarımıza dünyada sorumlu olmayı öğretir. - Okullarda disiplin sorunlarının çözümüne farklı bir boyut kazandırır. - Karakter eğitimi, iyi karakterin temeli olarak temel ahlaki değerleri hayata geçirilmesini teşvik eder. - Yapılan araştırmalara göre, karakter eğitimi alan çocukların akademik alanda daha başarılı oldukları ve uyun sorunlarını en aza indirdikleri görülmüştür. Karakteri oluşturan değerlerin, geçerli olduğu bir toplumsal yapının oluşmasına yardımcı olmak için bu değerlerin, yaşamın her alanını kapsayacak biçimde eğitim programlarına yansıması gerekmektedir. Cemil KİRAZ: Karakter eğitiminin temel ilkeleri nelerdir? Başka bir ifade ile Karakter Eğitimi nin olmazsa olmazları için neler söyleyebilirsiniz? Halil Ekşi: Karakter eğitimi ile ilgili bugüne kadar gerek ülkemizde ve gerekse de dünyada pek çok çalışma, araştırma yapılmış. Her ülke kendi özel durumuna ve eğitimi sistemine uygun ilkeler belirlemiş ve bu ilkeleri uygulama yoluna gitmiştir. Bu konuda en fazla araştırma yapanlardan biri olarak kabul edilen ve ortaya koyduğu ilkelerle karakter eğitiminin deyim yerindeyse bel kemiğini oluşturan Lickona dır. Bu ilkeler özetle şöyledir: Encourages the reflection of fundamental moral values to real life The researches proved that children taking character education are more successful academically and they have less adaptation problems. In order to create a communal structure in which the values forming the character, are valid these values should be reflected on education programmes that comprise all aspects of life. Cemil KİRAZ: What are the main principles of character education? Halil Ekşi: There has been many researches and studies about character education in both our country and abroad. Each country determined and studied principles that are appropriate for their education system. Lickona performed most of the researches about character education and prepared a list of principles. These principles can be summarized as: Character education promotes core ethical values such as caring, honesty, justice, responsibility, self and mutual respect. Character is defined comprehensively to include thinking, feeling, and behavior. Character education requires a comprehensive approach that encourages core moral values and that takes all kinds of related initiatives. The school should be the place to raise the targeted good character. All school staff share responsibility for modeling and promoting core humane values. Karakter eğitimi, başlangıç felsefesi olarak iyi karakterin temellerini oluşturan özen, dürüstlük, adalet, sorumluluk, kendine ve diğerlerine saygı gibi toplumsal uzlaşı sağlanmış nesnel olarak kabul edilen temel ahlaki değerli alır. Karakter eğitimi, programında karakter, ahlaki yaşamın bilişsel, duygusal ve davranışsal boyutlarını kapsayacak şekilde olmalıdır. Karakter eğitimi, okul yaşamının tüm safhalarında temel ahlaki değerleri teşvik eden amaçlı, bu konuda her türlü inisiyatifi ele alan kapsamlı bir yaklaşım gerektirir. Okul, kazandırılması amaçlanan iyi karakterin vücut bulduğu bir yer olmalıdır. Sınıftaki günlük yaşam kadar koridor, kantin gibi diğer okul ortamları da temel insani değerlerin yaşandığı/uygulandığı yerler olmalıdır. İyi karakterin gelişmesi için, öğrencilerin gerçek yaşamdan günlük etkileşim ve tartışmaları içeren ortamlara ihtiyaçları vardır. İşlerin nasıl paylaşılacağı, sözgelimi, bahçedeki kavgaların nasıl azaltılacağı vb. gibi gerçek yaşam durumlarıyla karakter eğitimi öğrencileri, temel değerlerin gereksinimleri hakkında daha pratik bir tecrübe edinirler. Etkili karakter eğitimi programı, öğrencileri merkeze alır ve başarılı olmalarına doğrudan yardımcı olan anlamlı ve teşvik edici akademik müfredatı içermelidir. Cemil KİRAZ: Son olarak, karakter eğitimi ile ilgili ailelere ne gibi tavsiyeleriniz olacak? Halil EKŞİ: Elbette. Karakter eğitimi, başta aile olmak üzere okulun ve toplumun ortak sorumluluğunda olduğu- For the development of good character, the students need mediums that involve daily interactions and discussions. For example the students who are exposed to an discussion about the ways of hindering arguments at the school yard, will develop more practical experiences about necessity of the core values. Effective character education places the students at the center of the programme. It provides meaningful and proactive academic curriculum for the learners to be successful. Cemil KİRAZ: Lastly, what would be your recommendations for the parents about character education? Halil EKŞİ: Character education is the responsibility of the family, school and the community. arakter however the prior responsibility is placed on the family, the family is the prior molder for the child. For raising moral individuals, we should support families. At this point: The parents should allocate the sufficient time for their children and they should pay attention to their development. The parents should be positive role models for their children, by this way the children will learn the moral values. All the positive and negative people around the child are role models for him. The parents should be aware of the effects of these people on the child s character. The child should be kept away from every medium which can be a negative model for him. The parents should be concerned about the child s school life. parents and teachers should be in 10 11

TERAPİ THERAPY KONUK GUEST nu asla unutmamamız lazım. Aile, çocuk için ilk ve öncelikli şekillendiricidir. Çocuklarımızın ahlaklı birer insan olarak yetiştirilmelerinde, ailelerin her zaman desteklenmesi gerekir. Bu noktada aileler; İyi ve ahlaklı çocuklar yetiştirmek, öncelikle onlara yeterli zamanı ayırmak ve gerekli hassasiyetin gösterilmeleri gerekir. Gerekli hassasiyetin gösterilmesinden kasıt, onlara "iyi örnek" olunması, başka bir değişle öncelikle anne-babalar, çocuklarına iyi birer model olmaları gerekir. Çocuk, ahlaki değerleri bu yolla öğrenir. Çocuğun çevresindeki bütün iyi veya kötüinsanlar, potansiyel modellerdir. Bu kişilerin, çocuğun kişi-liğine/karakterine ne tür etkiler yaptıkları/yapacakları konusunda dikkatli olunmalı ve olumsuz örnek oluşturacak her türlü ortamdan mümkün olduğunca uzak tutulmalı, ahlaklı davranışların sunulduğu ortamlar oluşturulmalı. Çocuğun doğuştan getirdiği özelliklerin erdemli davranış ve tutumlara yönlendirilmeli. Öncelik, dürüstlük, başkalarına saygı (farklı olana saygı) ve sorumluluk gibi temel değerlere verilmelidir. Yaşı ilerledikçe sabır, adalet ve ölçülü olmak gibi değerlere odaklanılmalı. Her değerin yaşamda yeri olduğu üzerinde durulmalı. Çocuk sınırlarını bilmeli. Başka bir ifade ile çocuk sınırlarını bilmeli ve ona göre davranmalı. Kullanılan dil de son derece önemlidir. Argo sözlerden ve kaçınılmalı. Anne-babalar, çocukları ile değerler hakkında açık bir şekilde konuşmalıdırlar. Anne-babalar, birbirlerine karşı ve ailenin diğer üyelerine karşı her zaman saygılı olmalıdır. Aile etkinlikleri düzenlenmeli ve bu etkinliklere çocuk da dâhil edilmeli. Onun da fikirleri mutlaka sorulmalı. Cemil KİRAZ: Zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. 12 cooperation. It shouldn t be forgotten that every value that the child adopts, will be permenant. The child s innate traits should be directed to virtuous behaviours and attitudes. The priority should be on the development of core values such as honesty, respect and responsibility. As the child grows up, he should concentrate on patience, justice and moderateness. The parents should emphasize that each value is a part of human life. The child should know his limits and act accordingly. The language used is also important. The parents should refrain from slang words. They should talk with their children about the values. The parents should be respectful to each other and to the other members of the family. Family activities should be arranged and the children should be included in these activities. The parents should ask for the opinions of the children. Cemil KİRAZ: Thank you for your time. Kaynakça / Bibliography: Translated by Leyla Yılmaz Çocuğun okul yaşamı ile anne-babalar birlikte ve yakından ilgilenmeli. Öğretmenleri ile yakın işbirliği içinde olmalılar ve tutum birliği içinde bulunmalılar. Çocuğun karakterine kazandırılacak her türlü değerin kalıcı olacağı unutulmamalı. 1- Aslan, M. (2011). İlköğretimde karakter eğitimi ve öğrencilere kazandırılması gereken değerler. Yüksek lisans tezi. Osmangazi Ünv. Eğitim. Bil. Ens. Eskişehir. 2- Demir, B. (2008). Adalet ve saygı içerikli karakter eğitim programının 7. sınıf öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeyine etkisi. Yeditepe Ünv. Sos. Bil. Ens. Yüksek lisans tezi. İst. 3- Demirel, M. (2009). Sınıf öğretmenlerinin ve okul yöneticilerinin karakter eğitimine ilişkin öze-yeterlilik inançları. Hacettepe Ünv. Eğitim Fak. Der. Sayı: 37 4- Ekşi, H. & Katılmış, A. (2011): Karakter eğitimi el kitabı, Nobel yay. dağ. (1. baskı), Ank. 5- Ekşi, H. (2011). Karakter eğitimi: Anne babalar için stratejiler. N. Türkyılmaz Catic (Ed.) Çocuk ve ergen eğitiminde anne-baba tutumları. Timaş Yay.İst.. 6- Ekşi, H. ( 2003). Temel insani değerlerin kazandırılmasında bir yaklaşım: karakter eğitimi programları. Değerler Eğitimi Der., Cilt:1 Sayı:1 7- Karatay, H. (2011). Karakter eğitiminde edebi eserlerin kullanımı. Turkish Studies-İnternational Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic vol.6/1 8- Parlar, H. vd. (2010). Yöneticilerin karakter eğitimi yeterlik inancı ölçeğinin Türkçe geçerlilik ve güvenirlik çalışması. Değerler Eğitimi Der. Cilt:8, Sayı:19 9- Türkçe Sözlük (1998). Türk Dil Kurumu Yay. Ank. 10- Üstünyer, F. (2009). Karakter eğitimi ile ilgili eğitimcilerin görüşleri üzerine nitel bir araştırma Yüksek lisans tezi. Yeditepe Ünv. Sos. Bil. Ens. İst. 13

EĞİTİM EDUCATION BİREYSEL FARKLILIKLARIMIZ INDIVIDUAL DIFFERENCES Psİkolojİk Danışman Canan Akmanoğlu Bayrak/ Özel Marmara İlkokulu Psychological Counsellor Canan Akmanoğlu Bayrak/ Marmara Private Primary School Bizi Biz Yapan Özelliklerimiz Our Characteristics Çocuğumuz olduğunda, onu ilk gördüğümüzde yaşadığımız mutluluk kelimelerle ifade edilemez. Ne kadar güzel ve ne kadar farklıdır. Yaşadığımız duygular da farklıdır. Daha önce kimse için bu duyguları hissetmediğimizi düşünürüz o an. Çocuğumuz büyüdükçe onda kendimizden benzerlikler bulmaya başlarız. Yıllar geçtikçe; o ilk doğduğunda hissettiğimiz farklılık bizi rahatsız etmeye başlar. Bizim gibi düşünmesini, bizim gibi hareket etmesini isteriz. Bizlerle aynı şeylerden zevk alması için çaba harcarız. Bazen öyle kaptırırız ki kendimizi bu düşünceye, onun farklılıklarını ve kişiliğini bir kenara bırakarak, ona kendi olmak istediğimiz kişi gibi davranır ve değişik beklentiler içine gireriz. Çocuğumuzun yaşı büyüdükçe anne baba olarak çocuğumuzla ilişkimiz de sorunlar oluşmaya başlar. O bizi, biz onu kabul etmekte zorlanırız. Nereden çıktı bu çocuk, hiç bana benzemiyor. şeklinde söylenirken buluruz kendimizi. Çocuğumuz da sık sık anlaşılmadığını dile getirir. Evde sürekli bir huzursuzluk ve tartışma ortamı olur. Karşılıklı suçlamalar başlar. Suçlamak yerine görmemiz gereken nokta aslında onun bizden, bizim ondan farklı olduğu gerçeğidir. Hiç kimse birbirine benzemez, herkes biricik ve özeldir. Dış görünüşü birbirine tıpatıp benzeyen ikiz kardeşler bile kişilik olarak birbirinden çok farklıdır. Bunun olması gerekliliktir. Bizi biz yapan özellikler bu bireysel farklılıklarımızdır. Toplumun olması için gereken de bu farklılıklardır. Çocuklarımızı kendimize ve idealimizdeki kişiye ben- When we have a baby, it is an inutterable happiness for us. What a beautiful and different thing it is. We think that, we have never felt something like this for anyone before. As the child grows up, we find some similiarities between our child and ourselves. Over the years, the difference that we realized when he/she was born, starts to disturbs us. We want from him/her to act and think like us. We pay effort for him/her to appreciate the things that we do. Sometimes we get carried away with this idea so much that, we don t care about his/her character or differences and just treat him/her like the person we want to be. As the child grows up, there starts to be some problems in our relations with him/her. We have some problems in accepting him/her as (s)he is and vice versa. We find ourselves muttering; This child doesn t resemble me. Our child also expresses that he/she is not understood by us; the parents. There is always trouble and arguments at home. There starts the mutual complaints. Instead of these complaints, we should be able to see that our child is different from us and we are different from (s) he. Nobody is like someone else, everyone is unique and different. Even the twins whose physical appearance is the same, have different characteristics. This is what it should be. What makes us special is our individual differences and what makes a community is these differences. Instead of comparing our child with ourselves or with our ideal person, we should try to understand him/her 14 15

TERAPİ THERAPY EĞİTİM EDUCATION zetmeye çalışmaktansa şöyle bir durup onu gerçekten tanımaya ve anlamaya çalışmak, zor ama bizi mutluluğa götüren tek yoldur. Onların bizden farklı duygu ve düşüncelere sahip olması, bunları söyleme ve ifade etme hakkının olması aile içinde onlara tanıyacağımız saygı ortamıyla gerçekleşir. Çocuk düşüncesi yada duygusu ne olursa olsun anne babasının onu dinleyeceğini ve kabul edeceğini bilmeli, saygı ve güven duygusunu kaybetmeden kendini ifade edebilmelidir. Aile içinde çocuklarımızın bizden farklı duygu ve düşüncelerine anlar ve saygı gösterirsek çocuğumuz da toplumda kendi farklılığını ortaya koyacak özgüven ve özsaygıyı geliştirebilir. Çocuklarımızın kişilik özelliklerini, ilgi ve yeteneklerini öğrenerek, farklılıklarını görüp ihtiyaçlarına bireysel cevaplar verebilmemiz önem taşımaktadır. Çocuğun kişiliğini, özel ilgi ve yeteneklerini yok sayıp, diğer çocuklarla karşılaştırdığımızda onun kendisine saygısını kaybetmesine ve sürekli yetersizlik duygusuyla büyümesine neden olabiliriz. Bizler onları oldukları gibi kabul edebilirsek, kimseyle karşılaştırmadan, eleştirmeden iletişim kurabilirsek, çocuklarımız da kendi fiziksel ve zihinsel özelliklerine yönelik güçlü bir özsaygı geliştirebilirler. Kendisini seven, kendisiyle barışık ve en önemlisi kendini en iyi şekilde tanıyan ve değerlendirebilen bireyler olarak toplumdaki yerlerini alırlar. Sağlıklı düşünebilen, üretebilen, geleceğe güvenle bakabilen toplumlar ancak özgüvenli ve özsaygılı bireylerden oluşurlar. Bireysel farklılıklarından güç alan ve büyüyen çocuklar için aile olarak birlikte hareket edebilmeli, her ailenin de özel olduğunu bilmeliyiz. 16 and this is the difficult but single way that will bring happiness for us. Providing a respectful family atmosphere will help the child to express his/her difference, his/her different feelings and ideas. The child should know that his/her parents will listen and will try to understand him/ her what ever his/her feeling or idea is. By this way the child will express himself/herself without losing the feeling of respect and trust. If we act respectfully and try to understand our child s different feelings and ideas, he/she will develop seifl-reliance and self-respect and he/she will be able to reflect on his/her difference in the community. It is important to learn about our child s characteristics, abilities and interests; following this we should fulfill his/her individual needs according to these. If we ignore the child s characteristics, special interests and abilities and if we compare him/her with the other children; we will cause him/her to lose his/her self respect. If we accept them as they are, if we don t compare them with others and if we communicate with them without criticising; our children will develop self respect for their physical and mental traits. They will raise into individuals who are at peace with themselves and who have the ability to make self evaluation. Productive communities, thinking clearly are composed of individuals who have self-confidence and self respect. We should have a common language for our children who take strength from their individual differences but at the same time we shouldn t forget that each family is unique on its own. 17 Translated by Leyla Yılmaz Hiç kimse birbirine benzemez, herkes biricik ve özeldir. No one alike, all unique and special.

Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleri, Özsaygı ise kişinin kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Özgüven için Özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Self reliance is others views and feedback about a person; on the other hand self esteem reflects a person s overall emotional evaluation of his or her own worth. ÖZGÜVEN VE ÖZSAYGI Self RelIance and Self Esteem Pedagog Bİrsel KUTLU TİMİRLİ/Özel Marmara Kolejİ Pedagogue Bİrsel KUTLU TİMİRLİ/Marmara Private High School Özgüven, bir insanın tavırlarını, duygularını ve kişisel özelliklerini; yetenek, beceri, görünüm ve toplumsal kabul edilirliğini nasıl değerlendirdiği ve ne dereceye kadar kabul edip onayladığıyla ilgilidir. Özgüven, kendiniz hakkında nasıl düşündüğünüz ve kendinizi ne kadar değerli gördüğünüzdür. Başka bir değişle bir başkası için anlam ifade etmeyecek kadar öznel bir değerlendirmedir. Özgüven, insanların doğuştan sahip olmadıkları, tam aksine çocukluktan itibaren yavaş yavaş gelişen merkezi bir özelliktir. Yaşam boyunca yaşanan düş kırıklıkları ve ruhsal yaralanmalar sistematik olarak insanın özgüvenini zedeler. İnsanların çok az bir bölümü gerçekten özgürce ve baskılara maruz kalmadan kendilerini geliştirebilmektedir. Çoğu insanın yetiştirilme ve toplumsal durumlar nedeniyle özgüvenleriyle sorunlar yaşadığı psikolojik açıdan kolayca anlaşılabilir. Bir insan hayatı boyunca ne kadar çok düş kırıklığı yaşarsa, o derece de kendine olan güveni azalır, korkularıysa çoğalır. Özgüven Gelişimi Özgüven, belli bir düzeye ulaşıncaya kadar gelişimine devam eder. Özgüvenin gelişimi genel olarak 10 yaşında tamamlanır. Ergenlik döneminde ise çocuk, özgüvenini test etmeye başlar. Çocukların özgüveninin gelişiminde en büyük etken anne-babadır. Bunun sebebi; yetişkinlerin çocukları hakkındaki düşüncelerinin yoğunluğu ve etkisidir. Bu yoğunluk altında yetişen çocuklar, duygularını Self reliance, is the evaluation of one s own attitudes, emotions, personal traits, skills, abilities and societal acceptability. Self reliance is what you think about yourself, it is the value you attribute on yourself. In other words it is such a subjective evaluation that will not mean anything for others. Self reliance is not innate, it is a central feature that develops slowly starting from childhood. The disappointments and the psychological injuries damage the self reliance systematically. Very few people can improve themselves freely without any pressure. Many people have self reliance problems due to their upbringing and due to societal conditions. The number of disappointments in a person s life is parallel with the diminish in his self reliance. The development of self reliance The development of self reliance continues until it reaches a certain level. The development of self reliance is generally comp-leted until the age of 10. In adolesence the child starts to test his/her self reliance. Parents are the most important factor in the development of self reliance in children. This is because of the intensity and effects of the parents opinions about their children. The children raised with this pressure, start to reflect their emotions on their behaviours during the following years. Following the parents, teachers play the second important role in Dikkat Attention Fedakarlık Sacrifice İnsanları Tanıyabilme Ability to distinguish people Bağımsızlık Freedom Özgüven İyimserlik Self reliance optimisim Azim Determination Sezgi Kabiliyeti Perception Sorumluluk Alabilme Taking responsibility Hoşgörü Tolerance 18 19

özgüven kavramında söz konusu olan çevredekilerin kişiyi nasıl gördüğü, algıladığıdır. Kişinin kendisini sevip sevmemesi, başkalarının onu değerlendirmesine bağlıdır. Özsaygı; kişinin kendine saygı duyması ve değer vermesidir. Yani kişinin kendisini sevmesi, sevecen davranması, sayması, kendine öncelik vermesi ve kendi ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Özsaygı; kişinin kendini algılayışıyla ilgili bir kavramdır. Bununla beraber kişinin güçlü ve zayıf yönleriyle kendisini olduğu gibi kabul etmesi, kendini değerli görmesi ve karşılaştığı sorunlarla başa çıkabilecek kadar yeterli hissedebilmesidir. Özsaygının temelini Değerlilik ve yeterlilik duygusu oluşturur. Kişi bu duygulardan birini bile yeteri kadar hissedemediğinde yaşamdan aldığı doyum azalır ve kendini sevemez. Çünkü kişinin yeterlilik duygusu gelişmemişse sorunlar karşısında da yetersiz kalır; değerlilik duygusu gelişmemişse, özgün bir birey gibi hissedemez, kendine layık olduğu değeri veremez. Ancak değerlilik ve yeterlilik duygusundan her ikisi de yeterince gelişmemişse hayat about the person. The person s love for himself depends on the evaluation of others. Self esteem is the respect and value that the person feels for himself. In other words it the tender, love and respect that the person feels for himself. Self esteem is a term related with self-perception. The person knows and accepts his strengths and weaknesses, he makes positive evaluation of his own worth and he feels himself sufficient to cope with the problems. Worthiness and competence forms the basis of self esteem. If the person doesn t have sufficient of one of these, his love for himself will diminish and he won t get satisfied from his life, because if the feeling of competence is not well-developed, the person won t be able to cope with problems; if the feeling of worthiness is not developed, he won t be able to feel unique. Beisdes, if both of these feelings are not well developed, life can be a nightmare for that person. At that point, the person compares him with others and insults himself as he is not like others. daha sonraki yıllarda kendi davranışlarına yansıtmaya başlarlar. Anne-babadan sonra çocuğun özgüveninde en büyük etkiyi yapan öğretmenleridir. Sonra da yaygın inanışın tersine akranlarıdır. Özgüven değişken ve aynı zamanda merkezi bir özelliktir. Çok az insan iyi gelişmiş bir özgüvene sahiptir. İnsanların çoğunluğu ise daha çok özgüvene sahip olmayı istemektedir. Ruhun modeli bir daire şeklinde düşünülürse, özgüven tam ortada merkezde bulunmaktadır ve diğer özellikler onun etrafında yer almaktadır. Özgüven, iyimserlik ve duruma göre karamsarlıkla sıkı bir ilişki içerisinde bulunmaktadır. Özgüven ve İyimserlik insanın ilk gençlik çağında oluşan ve gelişen bir özelliğidir. Diğer özellikler daha sonra gelişen özelliklerdir. Bu nedenle İnsanları Tanıyabilme Kabiliyeti, Hoşgörü gibi özellikler daha sonradan da kolaylıkla öğrenilebilir. Ancak özgüvenin sonradan gelişmesi daha zordur. Özsaygı ve Özgüven Farklı Kavramlardır Özsaygı kavramının Özgüven kavramıyla aynı anlamı taşıdığı düşünülür. Özgüven; çevrenin kişi hakkındaki görüş ve geri bildirimleridir. Özsaygı ise kişinin kendi hakkındaki değerlendirmeleridir. Bir başka deyişle the development of self reliance in children. Lastly comes, their peers on the contrary of the popular wisdom. Self reliance is a changeable and central feature. Very few people have well-developed self reliance. Many people want to have self reliance more than they have. If we think the model of spirit as a circle, self reliance is at the center and other features surrounds it. Self reliance can be related with optimism and pessimism according to the situation. Self reliance and optimism are the features formed and developed during the early youth period. Others are developed in time. For this reason features such as the ability to distinguish people and tolerance can be learnt easily afterwards. However the development of self reliance is difficult afterwards. Self esteem and self reliance are different concepts It is believed that self esteem has the same meaning with self reliance. Self reliance is others views and feedback about a person; on the other hand self esteem reflects a person s overall emotional evaluation of his or her own worth. In other words in self reliance, the point in question is the understanding and perception of others 20 21

22 o kişi için tam bir kâbus olabilir. Bu durumda kişi kendisini başkalarıyla kıyaslar ve onlar gibi olamadığı, onlar gibi yapamadığı için kendini aşağılar durur. Özsaygı kişinin kendisiyle kurduğu iç iletişimin yansımasıdır. Bu iç iletişim olumlu, dinamik ise özsaygı da aynı paralelde olacaktır. Çünkü özsaygı kendini kabule bağlıdır, kendini ve sınırlarını kabul etmektir, kişinin kendinizi nasıl gördüğüyle ilintilidir. Özsaygı, Özgüveni Doğurur Özsaygı koşulsuz olduğu sürece kişinin özgüveni yüksek olur. Özgüven için özsaygı, olmazsa olmaz koşullardan birisidir. Aşırı özgüvene sahip olan kişiler egolarını şişirerek, gerçeklikten, doğallıktan uzaklaşarak önemli ölçüde kişilik ve davranış sorunları yaşayabilirler. Zaman zaman kişinin anlamadığı, kontrol edemediği, bilmediği durumlarda çekinik kalması, kendine güvenememesi normaldir; buradaki kendine güvenmeyiş olumsuz değil, olumlu bir durumdur. Bu durumda özgüveni olan kişi kendini yetersiz hissedebilir; ama aşağılık kompleksine kapılmaz. Aşağılık kompleksi ise; özsaygısı ve özgüveni az veya eksik olan kişilerin yaşadığı ruhsal bir durumdur. Düşük Özgüvenin Nedenleri Düş Kırıklığına Uğratan Yaşantılar: Düşük özgüven doğuştan gelmez, yaşarken oluşur. Düş kırıklığına uğratan yaşantılar sonucu düşük özgüven oluşur. Düş kırıklığına uğratan yaşantıların sıklığı ve önem dereceleri burada büyük bir rol oynamaktadır. Diğer insanlar mutlaka kişiyi düş kırıklığına uğratır diye bir kural yoktur. Kişi kendi kendini de düş kırıklığına uğratabilir. Örneğin tam hazırlanmadan girilen bir sınavı başaramamak gibi. Self esteem is the reflection of interal communication of a person. If this interal communication is positive and dynamic, self esteem will be parallel to it, because self esteem is related with self acceptance, it is accepting one s own limits, it is related with what the person thinks about himself. Self esteem brings self reliance If self esteem is unconditional, self reliance will be well developed. Self esteem is a sine qua non for self reliance. People with excessive self reliance, can get away from the reality and can have personality and behaviour disorders. Sometimes, it is normal to act recessive and non-assertive in unfamiliar or incontrollable situations; this nonassertiveness is a positive thing rather than negative. A person with self reliance can feel himself incompetent but he won t feel inferiority complex. Inferiority complex is the state of mind that the people with insufficient self esteem and self reliance, feel. The reasons for low self-reliance Disappointment: Low self reliance is not innate, it occurs in time. Disappointing experiences, can cause low self reliance. The frequency and importance of these disappointing experiences play important role at this point. Not only the other people but also the person himself, can cause disappointment. Forexample, taking an exam without studying beforehand. 23

Baskıcı ve Himayeci Yetiştirme: Özgüvenin ve değersizlik duygularının oluşumunda yetiştirilme çok önemli bir rol oynar. Temeller ailevi ortamda atılmaktadır. İlkokulda, ergenlikte ve iş yılları sırasındaki yaşantıların da etkisi büyüktür. Engellenmiş Cinsellik: Çocukların da bastırılmaması gereken cinsel dürtülerinin olduğu kabul edilmelidir. Toplum Yapısı ve Ruhsal Kirlenme: Çocuklar anababasının hayata bakışlarını yaşarlar. İyimser bir hayat anlayışı çocuğun ruhunu olumlu yönde etkiler ve çocuk zor durumlarda iyimser bir şekilde olumlu bir sonuca güvenir. Kötümser bir hayat anlayışında ise çocuk çabuk pes eder ve kötümserliği, problemlerini halledebilmesi için gerekli şevki onun elinden alır, onun hareket tarzını etkiler. Engellenmiş Gelişim: Modern yerleşim şekli çocuğun gelişimini engellemektedir. Çocuğu yaratıcılığa teşvik edecek ortam olmadığından, çocuk bu düzene ya mutlak uyum sağlar ya da bu düzeni tamamen reddeden kökten bir kaçış yaşar. Her iki durum da sağlıklı bir özgüvenin gelişmesi için aynı şekilde olumsuzdur. İnsanlarla İlişkilerde Hayal Kırıklıkları: Özgüvenli kişi insanlarla ilişkilerinde daha başarılıdır, haklarını daha iyi savunur ve istediğini elde eder. Daha az güvenli veya güvensiz kişi başkaları tarafından ciddiye alınmaz ve buna bağlı olarak da saygı görmez. Güvensiz olan kişi için içinden çok zor çıkabileceği bir kısır döngü vardır. Bu kısır döngü özgüvenli kişiler için de vardır, ama onlar için bu özgüveni güçlendiren bir helezondur. Çocuğunu Özgüvenli Yetiştirmek İsteyen Anne Babalar Neler Yapabilir? Çocuğunuzun sizin için önemli, değerli olduğunu ve onu sevdiğinizi her fırsatta belirtiniz. Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirerek onun sizin için önemli olduğunu kanıtlayınız. Çocuğunuzun düşüncelerine saygı duyunuz ve eleştirmeden iyi bir dinleyici olunuz. Çocuğunuzun girişimlerini destekleyiniz. Çocuğunuzun yaptığı işlere müdahale konusunda dozu iyi ayarlayınız ve kendisine güvendiğinizi hissettiriniz. Çocuğunuza gerçekleştirdiği işler konusunda olumlu tepkiler veriniz ve onu yüreklendiriniz. Çocuğunuza yönelik eleştirilerde yapıcı, açık ve dürüst olunuz. Çocuğunuzun başarılarını yerinde ve ölçülü överek bu davranışlarını geliştirmelerini sağlayınız. Oppressive and overprotective parents: Parents play an important role in the development of self reliance. The family lays the foundation for the development of self reliance and it continues through the primary education, adolescence and professional life periods. Hindered sexuality: It should be accepted that children have sexual motives that shouldn t be suppressed. The structure of the society and mental pollution: The children live through the point of view of their parents. An optimistic view of life will affect the child s psychology positively and the child will trust in a positive result by thinking optimistically at a difficult situation. On the other hand, a pessimistic view of life causes the child to give up the struggle easily, he will lose the enthusiam necessary to solve the problems. Hindered development: Modern settlements, hinders the development of the child. As there isn t a medium to encourage the creativity of the child, the child either accepts this order or he may feel a total rejection. Both of these situations are negative for the development of self reliance. Disappointment in Human Relations: Self reliant people are more successful in human relations, they defend their rights better and get what they want. However people with low self reliance, are not taken seriously and are not respected by others. People who are not self reliant have an internal vicious circle. Self reliants also have such vicious circle but they consider it as a spiral that consolidate self-reliance. What should parents do to raise self reliant children? Tell your child at every opportunity that he/she is important and valuable for you, and that you love him/her. Spend quality time with your child to prove that he/ she is important for you. Respect your child s opinions and be a good listener before criticising. Support the initiatives of your child. You should arrange the dosage of your interferences in the works of your child and you should make him/her feel that you trust in him/her. Give positive reactions about the things that your child achieves and encourage him/her. Make fair, constructive and clear criticism about your child. Çocuğunuzun hatalarını eleştirmeyiniz. Onun rencide olmasına ve incinmesine neden olmadan zamanla iyi sonuçlar elde etmesi için ona yardımcı olunuz. Çocuğunuzun yapabileceğine inandığınız ve güçlü gördüğünüz konularda büyüklerine yardımcı olmalarına fırsat tanıyınız. Çocuğunuza evde ve dışarıda başarabileceği sorumluluklar veriniz. Çocuğunuzun hedef belirlerken potansiyelini göz önünde bulundurarak ulaşabileceği hedefler koyması için doğru yönlendiriniz. Çocuğunuzun kendisi için koyduğu hedeflere saygı gösteriniz. Çocuğunuzu hedeflerine ulaşma sürecinin her aşamasında teşvik etmeyi ihmal etmeyiniz. Çocuğunuza kendisini ifade etmesi için konuşma fırsatı tanıyınız, çeşitli konular üzerine sohbet ortamları hazırlayınız. Çocuğunuzun potansiyelinin farkına varması ve bunu sınaması için risk almaya teşvik ediniz. Çocuğunuzu başkalarıyla asla kıyaslamayınız. Çocuğunuzun kendisini tanıması için çeşitli sosyal etkinliklere yönlendiriniz. Çocuğunuzun farklı yaş gruplarından insanlarla aynı ortamlarda bulunmasına fırsat yaratınız. Çocuğunuzu kültür farklılıkları, farklı insanlar ve durumlar hakkında bilgilendirmek ve düşüncelerini ifade etmesini sağlamak için sohbet ortamları yaratınız. Çocuğunuzu olumsuz düşüncelerini bir kenara bırakarak kendileri adına olumlu şeyler söylemeleri için cesaretlendiriniz. Anne-baba olarak bu konuda iyi bir model olunuz. Çocuğunuzun düşüncelerinde genelleme yapmalarının yanlışlığını ifade ediniz ve bu konuda da iyi bir model olunuz. Çocuğunuzun olumlu düşünme yeteneğini geliştirmek için pozitif düşünceleri paylaşma ortamı yaratınız. Kaynakça / Bibliography: 1- http://www.kendinigelistir.com. 2- http://www.ekipnormarazon.com. 3- http://www.ilknuryilmaz.com. 4- http://www.doktorsitesi.com/ 5- http://www.dersimiz.com. 6- Lauster, Peter. Özgüven Öğrenilebilir. İlayda yayınevi.2. Basım 2003, İzmir. 7- Hambly, Dr. Kenneth. Özgüven. Rota yayınları, Siyah beyaz serisi. 4. Basım, 2001. Apreciate your child s achievements so that they will improve this kind of behaviours. Do not criticise your child s mistakes. Help him/her to get successful results in time without insulting him/her. Provide opportunities for your child to help adults on issues; they are really good at. Assign your child, responsibilities which they can achieve at home and outside. Guide your child to set achievable goals. Respect to the goals that your child set for himself/ herself. Do not forget to encourage your child for reaching his/her goals. Provide opportunities for your child to express himself/herself orally and start conversations on various topics. Encourage your child to realize his/her potential and to take risks to test this potential. Do not compare your child with other children. Guide your child for social activities in which he/she will learn about himself/herself. Create opportunities for your child to meet people from diferent age groups. Develop communication and interaction opportunities for your child to learn about different cultures, different people and situations and let them to express their opinions. Encourage your child to state positive things about himself/herself. Be a good role model on this issue as parents. State the inappropriateness of making generalizations about opinions and be a good role model on this issue. Create a medium to share your positive opinions in order to help your child improve optimistic thinking skills. Translated by Leyla Yılmaz 24 25

KISKANÇLIK VE REKABET Jealousy and RIvalry Psİkolog Gülüm KOŞAR / Özel Marmara Ortaokulu Psychologist Gülüm KOŞAR / Marmara Private Middle School Kıskançlık duygusu doğru bir şekilde kullanıldığında kişinin benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir. If jealousy is manipulated in the right way, it can help the development of sense of self. Kıskançlık kişiyi olumsuz yönde etkileyen, kötü hissettiren doğal bir duygu olarak tanımlanabilir. Ancak bu olumsuz duygunun üstesinden gelerek olumluya çevirmek kişinin kendi elindedir. Kişi bunu gerçekleştirebildiği takdirde kendisiyle barışık, sosyal çevresiyle ilişkisini sağlıklı bir şekilde yürütebilen ve iletişim kalitesini koruyabilen biri olarak yaşamını sürdürebilir. Bir başka deyişle; bu duygu doğru bir şekilde kullanıldığında kişinin benlik algısını geliştirmesine imkân sağlayabilir. Kıskançlık bir başka açıdan değerlendirildiğinde, kişilerin birbirlerinin farklı yönlerini kıyaslamasına imkân sağlayarak rekabet duygusunun gelişmesine yardımcı olabilir. Ancak; rekabet duygusu da her yaşantıda olduğu gibi dozunda yaşanılmadığı takdirde kişinin benliğine zarar verebilir. Bu duygunun da doğru şekilde yaşanabilmesi, kişinin kendini ve çevresindekileri mutsuz edecek düzeye taşınmamasına özen gösterilmelidir. Hayatta daha başarılı olabilmek, kendimizi olduğumuz konumdan daha iyi bir sosyal statüye taşıyabilmek ve hedeflerimize ulaşabilmek için rekabet duygusuna mutlak ihtiyaç duyulur. Fakat zarar görmeden nasıl bir rekabet içine girilmeli? Bu duygu çocuklar ve kardeşler arasında nasıl ve ne şekilde yaşanmalı? Bunlar cevaplanması gereken önemli sorulardır. Özellikle içinde bulunduğumuz eğitim sistemi ve yaşam standartları düşünülecek olursa bu soruların cevabı (çocukların hem aile içinde kendi kardeşleriyle, hem de okulda, sosyal ortamında bu duyguyu sağlıklı şekilde yaşamaları adına) daha da önem kazanmaktadır. Jealousy, can be defined as a natural feeling that affects the person negatively and makes him feel bad. However, the person can overcome this feeling. If the person achieves to overcome this feeling, he/she can develop healthy and quality relations with the social environment. In other words, if this feeling is manipulated in the right way, it can help the development of sense of self. When we evaluate the feeling of jealousy from another perspective, it can help the development of rivalry as people compare each others different attributes. However, if the feeling of rivalry is not kept within acceptable limits, it can also damage the personality of the person. The person should keep the feeling of rivalry within the limits and it shouldn t be carried to the levels that will cause problems for others. We need the feeling of rivalry for becoming successful, for upgrading ourselves to a better social position and to reach our goals. The problem is that what kind of a rivalry it should be, not to cause damage for anyone? What should be the limits for the children and siblings about having this feeling? These are important questions to be answered. If we consider our education system and our life standards, the answers of these questions become more important (for the children to develop healthy relations with their siblings, with their friends at the school and social life.) 26 27

Günümüzde ebeveynlerin yakındığı sorunlar arasında en güncel olanı sıkça duyduğumuz problemli kardeş ve akran ilişkileridir. Rekabet duygusu bu her iki grupta da öne çıkan bir duygudur ve her kardeş veya akran ilişkisinde yaşanabilecek doğal bir durumdur. Her çocuk farklıdır ve bu farklılık bazen sosyal ortamda lider olma, fark edilme isteğiyle birleşerek çocukları aile ortamında kardeşler arasında, sosyal çevrede de akranları arasında farklı rekabet duygularına zaman zaman itebilir. Önemli olan bu duyguların yaşanılmışlık düzeyi ve kişinin hayatını ne yönde etkilediğidir. Kıskançlık duysunu ailede tetikleyen birçok etmen sayılabilir. Bu etmenler arasında anne babanın kıyaslayıcı tutumuyla gelen kışkırtılan kıskançlık, rekabete sokulmaktan doğan kıskançlık (bu çoğu zaman içinde bulunduğumuz eğitim sisteminin getirdiği birtakım sebeplerden dolayı akranlar arasında da yaşanan kıskançlık), anne baba ilişkisinden öğrenilen kıskançlık sayılabilir. One of the most recent problems stated by the parents is; problematic sibling and friendhip relations. The feeling of rivalry is a prominent feeling in both groups and it is a natural thing to be faced with in every sibling and friendship relation. Each child is different and this difference combined with the desire to become the leader in social life or with the desire to be realized; can cause the feeling of rivalry between the siblings or between the friends. The important thing is the limits of these feelings and the effects of these feelings on children s lives. There may be many factors triggering the feeling of jealousy, within the family. Some of these factors are; the parents comperative attitudes, jealousy caused by being forced to compete (this is mostly seen between friends due to the causes of our education system), learned jealousy caused by the modeling of the parents. 28 29

Kişiler kıskançlık duygularını çeşitli yollarla ifade edebilirler: 1. Pasif Tepki: Surat asmak, mesafe koymak, uzaklaşmak, küsmek, davranış ve tutum değiştirmek vb. 2. Aktif Tepki: Aksilik etmek, suçlamak, iğnelemek, tehdit etmek, ağır konuşmak, acı vermek vb. 3. Dolaylı tepki: Suçluluk yaşatmak, yakınlaşma isteklerine engel olmak, isteklerini yerine getirmemek [pasif direniş], dinlememek, kızdıracak, üzecek davranışlar sergilemek 4. Bastırma tepki: Umursamaz, ilgisiz, fark etmiyor görünmek 5. Counter-reaction: Kıskançlık duygusunu kendine yedirememek, kıskandığını abartarak methetmek, çok beğendiğini söylemek, komplimanlar yapmak, el üstünde tutmak vb. Kıskançlık İçin Doğru Tepki Kıskançlık duygusunun var olduğunu kabullenmek ve bu duygunun yaşanmasına izin vererek yaşanılan duygunun enerjisini olumluya çevirmek. İlişki içinde büyümeye izin vermek. Kişi olgunlaşıp kendisiyle ilgili birikimini arttırdıkça benlik saygısı, özgüveni artar ve bağımlı ilişkiyi bırakmaya hazır hale gelir. Kıskançlık duygusundan söz etmemek, yok saymak kullanılabilecek olası bir savunma mekanizmasıdır ve kişiye olumlu gelişme sağlamaz. Kardeşler Arası Kıskançlığı Çözümlemek İçin Ev ortamında her çocukla ayrı zaman geçirin. Özel zamanın süresini, her gün saat kaçta olacağını belirleyin. Bunu çocuklarla da paylaşın. Aile ortamında paylaşılan sosyal aktiviteleri arttırın. Kardeşleri birbirleriyle kıyaslamayın. Eksiklerini vurgulamaktansa güçlü yönlerini öne çıkarmaya çalışın. Tartışma yaşandığında araya girmemeye çalışın, her ne kadar tarafsız kalmaya çalışsanız da onlar taraf tuttuğunuza inanacaklardır. Birbirlerine destek olmaları hatta ortak çalışabilecekleri ortamlar hazırlayın. Paylaşım söz konusu olduğunda birbirlerine yaptırın. Aralarında çatışma çıktığında kazan-kazan(orta yolu bulmak) prensibiyle birlikte çözmelerini sağlayın. Kıskandığı konuda kendini geliştirmesinedestek olun. Şu soruları sorun; Poeple express their feeling of jealousy in different ways: 1. Passive reactions: Pull a face, remain at bay, incline away, become stunted, change in attitudes and behaviours, etc. 2. Active reactions: recalcitrate, blaming, being sarcastic, threatening, scorching, agonising, etc. 3. Indirect reaction: Placing on guilt, hindering the demand for approaching, unfullfilling the requirements (passive resistance), rejecting to listen, displaying behaviours that will cause annoyance. 4. Suppressive reaction: being reckless, unconcerned, etc. 5. Counter-reaction: being unable to bring oneself to the feeling of jealousy, excessively praising the one/thing that is jealoused, etc. The right reaction for jealousy Accept the feeling of jealousy and let it to be lived to transfer its effects to a positive energy. Let the person to become mature within the relation As the person becomes mature, he will imporve his self respect and self reliance and he will be ready to neglect dependant relation. Ignoring the existence of jealousy, is a kind of defence mechanism and this will not bring a positive development for the person. Solutions for Overcoming the Jealousy Between Siblings Allocate seperate time for every child in the house. Determine the time of that specific time and share this with the children. Increase the number of social activities within the family. Do not compare the siblings with each other. Rather than telling the weak points, try to highlight the children s strengtful points. Do not interfere the children s arguments, although you try to be impartial, they will believe that you take a side. Provide an atmosphere for them to cooperate and work together. When there is a conflict between them, help them to solve this problem by finding a compromise. Help your child improve the point; that he is jealous of. Ask him these questions: 30 31

TERAPİ THERAPY - Kardeşinin beğendiğin, üstün bulduğun yönleri neler? - What are the outstanding aspects of your brother/sister? - Bunlardan hangilerinin sende olmasını isterdin? - Which of these aspects would you like to have? - Bu konularda kendini geliştirmek için sen ne yapabilirsin? - What can you do for improving yourself in these aspects? - Bu konuda ondan veya bir uzmandan destek almak ister misin? - Would you like to take the support of your brother/sister or an expert in this issue? Kendini rahat ifade edebilmesi için iyi bir dinleyici olun. Onu etiketlemeyin. Çok kıskançsın, çok hırslısın, tembelsin, sorumsuzsun vb. bunun yerine - Sen de kardeşin gibi sosyal olmak istiyorsun. - Seni okuma konusunda daha hırslı görmek isterim. Onu teselli etmeyin, sorununu önemseyin. Örneğin; belki kardeşinin daha çok arkadaşı var ama sen de harika resimler yapıyorsun demek yerine; Anladığım kadarıyla kardeşin gibi çok arkadaşın olsun istiyorsun. Bunu nasıl sağlayabilirsin bir fikrin var mı? deyin. Kıskançlık ve rekabet konusunda grup çalışmalarına katılın. Fransız kuramcı Roland Barthes kıskançlık üzerine Bir aşk söyleminden Parçalar adlı kitabında şöyle yazmış; Kıskanç olarak, dört kez acı çekerim: 1. Kıskanç olduğum için, 2. Kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için, 3. Kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için, 4. Bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim için, dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim (AYCAN SAOĞLU, Zodiac dergisi-kasım 2005) be a good listener for your child to express himself confidently. Do not label him with words such as; your are so jealous, you are so greedy, you are lazy, you are irresponsible. Instead of these words, try these: - You want to be as social as your brother/sister - I would like you to be more greedy for reading and writing. Do not console your child, pay attention to his problem. For example instead of saying Your brother may have more friends, but you make excellent painting, try to say As I understand you want to more friends like your brother, then do you have an idea about how to achieve this? participate in group works about jealousy and rivalry. In Notes on a Lover s Discourse Roland barthes wrote about jealousy; As a jealous man, I suffer four times over: because I am jealous, because I blame myself for being so, because I fear that my jealousy will wound the other, because I allow myself to be subject to a banality: I suffer from being excluded, from being aggressive, from being crazy, and from being common. Kaynakça / Bibliography: 1- Leyla NAVARO-KISKANÇLIK ve Rekabet (Grup çalışması notları) 2- Althea HornerGüç-Güç Sahibi olma isteği ve güce sahip olmaktan korkma HYBO Yay 3- Pedagog/Aile Terapisti Canan Karabulut Şimşek Kardeş ve Arkadaş Kıskançlığı 32 33 Translated by Leyla yılmaz

Mükemmeliyetçiler, standartları ulaşılabilir sınırların ve sebeplerin ötesinde, dürtüsel olarak imkânsız hedeflere ulaşmak için aralıksız didinen ve kendi değerini üretkenlik ve başarıya göre ölçen kişilerdir. David BURNS Perfectionists are people who strain compulsively and unremittingly toward impossible goals and who measure their own worth entirely in terms of productivity and accomplishment. David BURNS MÜKEMMELİYETÇİ KİŞİLİĞİN GELİŞİMİ The Development of Perfectionist Character Pedagog Nurbahar TURHAN/Özel Marmara Anaokulu Pedagogue Nurbahar TURHAN/ Marmara Private Kindergarten Mükemmeliyetçilik, hiç hata ve eksik yapmadan ideale ve kusursuza ulaşma çabasıdır. Kişi, en yüksek standartlara ulaşırken asla hata yapmaması gerektiğine inanır. İlk bakışta bu durum olumlu bir özellik gibi görünse de aslında umutsuzca ulaşılması mümkün olmayan konuma erişme çabası anlamına gelmektedir. Genellikle en iyiyi yapma çabasıyla karıştırılmaktadır. Oysa mükemmeliyetçilik ile sağlıklı bir şekilde elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak arasında fark vardır. En iyiyi başarmak için çaba gösteren kişiler hedeflerine ulaşmak ve başarılı olmak için gösterdikleri bu çabadan keyif alırlar. Mükemmeliyetçi yapıya sahip kişiler ise hiçbir zaman hata yapmamaları gerektiğine inandıkları için sürekli kendilerinden ve yaptıkları işten kuşku duyup, kaygı içinde yaşarlar. Perfectionism, is the effort to reach the indefectable and ideal without any making any mistake or deficiencies. The person believes that he shouldn t make any mistakes while reaching the highest standards. Although at first glance this situation seems to be positive, it is actually an inconclusive effort to reach a position that can not be achieved. Generally it is mixed with trying to do one s level best. However doing one s best and perfectionism are different things. People who try to do their best, feel pleasure about the effort they put to reach their goals and be successful. However, perfectionists, believe that they should never make mistake and because of this feeling they are always worried about themselves and what they do. Son yıllarda mükemmeliyetçilik üzerine çok sayıda araştırmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar aslında, mükemmeliyetçiliğin tek yönlü olmadığını göstermiş ve çok yönlü bir bakış açısını gündeme getirmiştir. Gordon H.Flett ve Paul L.Hewitt (2002) üç çeşit mükemmeliyetçilik tanımlamıştır. Kişinin Kendisi Tarafından Kendisine Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik; Ulaşılması olanaksız ve gerçek dışı standartlar belirleme eğilimi. Kişi kendisine son derece yüksek standartlar belirler ve kendisini bu standartlar üzerinden değerlendirir. Hata kabul etmez ve sürekli olarak kendisini eleştirir. Diğer Kişilere Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik; Belirlenen gerçek dışı ve yüksek standartlara başkasının In recent years, there are many researches about perfectionism. These researches showed that perfectionism is not unidirectional and a multi directional approach is developed. Gordon H.Flett and Paul L.Hewitt (2002) define 3 kinds of perfectionism: Self-oriented perfectionists develop unattainable and unrealistic standards. These people set very high standards for themselves and evaluate themselves against these. They do not accept any mistakes and they always criticize themselves. Other-oriented perfectionists set unrealistically high standards for others and are frequently disappointed and angry toward those who do not meet their standards. 34 35

uymasını bekleme eğilimi. Kişi diğer bireyler için standartlar belirler ve onları bu standartlara göre değerlendirir. Bu kişiler başkalarına iş vermezler, yaptıklarını beğenmez ve sürekli hata bulur. Eğer bireyler belirlenen standartlara ulaşmazlarsa veya başarısız olurlarsa onları negatif bir biçimde değerlendirir. Genellikle öfke ve doyumlu ilişki kuramama sorunları vardır. Sosyal Çevreden Yönlendirilen Mükemmeliyetçilik; Başkalarının kendilerinden ulaşılması olanaksız beklentileri olduğu inancı. Bu durum, çevrenin kişi için belirlediği standartları simgelemektedir. Bu kişiler çevrelerinden onay ve takdir görmek için çok yüksek standartlara ulaşmaları gerektiğine inanır. Kendisinin de ancak mükemmel olarak bu hedeflere ulaşabileceğini düşünür. Standartlara ulaşamadıklarında depresyon ve başkaları tarafından yargılanma korkusu duyduklarında da sosyal kaygı sorunları vardır. (Flett, Hewitt, Blankstein, O Brien, 1991) Bunlar kişilerde birlikte görülebileceği gibi, ayrı ayrı da bulunabilir. Kusursuz olmayı istemek, bazı çocukların doğal yapısında olduğu gibi, çoğunlukla da ebeveynlerin verdikleri mesajlar ve beklentilere yönelik davranışlar neticesinde oluşmaktadır. Anne ve babalar, farkında olmadan çocuk- They tend to criticize others, which further isolates them. Because they want things done their way, they have difficulty delegating and tend to overwork. Their difficulty in compromising affects their ability to live and work peacefully with others. The socially prescribed perfectionist believes that others have impossibly high expectations for them that they can never meet. These perfectionists are prone to depression, anxiety and resentment. When perfectionism of any type becomes extreme, the stress often contributes to physical ailments, which further inhibit one s ability to function well. (Flett, Hewitt, Blankstein, O Brien, 1991) These 3 kinds of perfectionism can be seen altogether or seperately in people. Desire for being flawless can be a natural part of the child; however it is mostly caused by the messages and expectations of the parents. Without realizing parents, make evaluations about their children while ignoring their capacities and the children shape their understanding accordingly. They believe that if they are successful, their 36 37

larının sahip olduğu kapasiteyi göz önünde bulundurmadan kendilerince bir değerlendirme yaparlar. Çocuk da algısını bu yönde şekillendirir. İyi ve başarılı olursa anne ve babası tarafından sevileceğini düşünür. Başarı odaklıdır. İstedikleri mükemmelliği yakalayamadıklarında çabuk mutsuz olurlar ve öfke tepkileri gösterirler. Çocuklar karşılıksız sevgi bekler oysa bu durumda sevgiyi alabilmesi, ancak başarılı olma koşulunun gerçekleşmesi ile mümkünmüş gibi görünür. Çocuk, her alanda en başarılı ve iyi olmayı ister, yenilgiyi kabul edemez. Ancak hedefine ulaştığında kendine güvenir, sevildiğini düşünür. Başarı onun her şeyi olur. Bu durumun yarattığı en büyük olumsuzluk, çocuğun yüklendiği kaygı durumudur. Değerlendirildiğini hissettiği her alanda yoğun bir kaygı duygusu yaşar, başaramayacağını düşündüğü her şeyde bırakma davranışı gösterir. Başarılı da olsa, duyduğu bu başaramama düşüncesi kaygı düzeyini daha da arttırır. Başarılı sonuç elde etmek için gösterdiği bu yoğun mücadele ve çaba, yaşadığı yoğun kaygı çocuğu fazlasıyla yorar. Uzmanların yapmış olduğu araştırmaların sonuçlarına göre, anne-babaların mükemmeliyetçiliği ile çocuklarına parents will love them. They become achievement-oriented. They feel unhappy and display nerveous reactions when they can not reach the achievement level, they want. Children expect unconditional love, but in this situation achievement seems to be the prerequisite of getting the parents love. These children, want to be the most successful and the best at every platform, they can not accept defeat. They feel self-reliance only when they reach their aim. Success is everything for them. The biggest problem in this situation is the child s worriedness. The child feels worried when he thinks there is an evaluation. He tends to give up everything, that he thinks he can not achieve. Even if he is successful, this feeling of being unsuccessful will increase his level of worry. This intense effort and struggle to become successful and the worry he feels, causes the child to become tired. According to the researches, perfectionaist parents can be role model for their children and cause the development of high expectations for their children which will model olabildiklerini ve beklentilerini yüksek tutarak çocuklarının da her şeyi mükemmel yapma çabasına girmelerine neden olabildiklerini belirtmektedirler. Anne ve babalardan alınan geri bildirimler çocukların benlik algısının gelişmesinde çok önemlidir. Sürekli hataları görmek, olumlu benlik algısının gelişmesine engel olmaktadır. Bu durumu yaşayan çocuklar çoğunlukla kendilerini beğendirme ve ispat çabasına girmektedir. Zaman zaman çevre ile uyum sorunları da yaşayabilmektedirler. Mükemmeliyetçi beklenti düzeyinin aşırı olması sonucunda, mükemmel fakat mutsuz, kendini yetersiz hisseden, tatminsiz ve bu durumla baş etmekte zorlanan çocuklar yetişebilir. Buradaki en önemli nokta, olumlu olana kadar çok sık vurgu yapmaktır. Anne ve babalar bunu en iyi oyun oynarken başarabilirler. Oyunda kimin kazandığına değil, eğlenceye ve yaşanan sürece odaklanarak iyi bir örnek olmak, çocuğun algısını da olumlu yönde şekillendirir. Bu durumun vurgulanması, benlik saygısı açısından da önemlidir. Çocuk neyi iyi yapabildiğini bilirse, bunu yapmayı kendiliğinden isteyecek ve uyumlu bir kişilik geliştirecektir. Her şeye rağmen hala mükemmeli istiyor ve başarılı olamadığı durumlarda bunun üzüntüsünü yaşıyorsa, anne ve baba aralarında ortak bir dil geliştirerek, mükemmel olmayan, sıradan davranış biçimlerini de överek çocuğa bu beklentisinin yanlışlığını gösterebilirler. Hataları kabul etme konusunda da anne ve baba olarak çocuğa örnek olunmalıdır. Ebeveynler, ancak kendi yaptıkları hataları kabul ederek çocukları içinde kabul edilebilir uygun ortamı yaratabilirler. Hataları karşısında aşırı tepki göstermek, çocuğu mükemmeliyetçiliğe iten diğer önemli nedendir. Yaşanılan her durumda soğukkanlı olunmalı, sakin tavırlar sergilenmeli ve yapılan her davranış karşısında çocuk düşünmeye yönlendirilmelidir. Mükemmeliyetçi Kişilerin Gösterdikleri Davranış Özellikleri; Karar vermede güçlük çekme, Tekrarlama ve düzeltme, Erteleme, Kaçınma, Aşırı planlama, düzenleme ve sıralama, Sürekli olarak denetleme ve onay alma, Başkalarını değiştirmeye çalışma. Mükemmeliyetçi Kişiliğin Gelişimini Etkileyen Annebaba Tutumları; Aşırı Baskıcı Anne-Baba Tutumları; Baskıcı anne ve babalar, genellikle çocuklarından kendi belirledikleri ilkelere uymalarını beklerler. Kontrolün kendilerinde olduğunu bilmek isterler. Çocuğun çok fazla söz hakkı olmaz, hatalı davranışlarında olumsuz bir yaptırım uygulanır. Büyüyünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksın gibi cümlelerle yaptıklarının doğru olduğunu anlatmaya çalışırlar. Baskıcı tavır sergileyen anne ve babaların çoend up in them to strive for being flawless. The feedback from the parents is important for the development of sense of self in children. Just catching the mistakes all the time, can hinder the development of sense of self. The children faced with such condition, will start to work for selling oneself. They may be faced with adaptation problems, too. Extreme level of expectations dur to perfectionism, can raise excellent but unhappy children who are unsatifsied and who find themselves disqualified. Parents can overcome these obstacles while playing games with their children. Focusing on the joy and the process of game rather than the winner, will be a positive model for the children. Emphasizing this situation, is important for self-respect, too. If the child knows what he is good at, he will want to do it on his own and he will develop an agreeable personality. Despite everything, if the child insists on perfectionism and if he feels sad when he is unsuccessful; the parents can develop a common language and can appraise standard behaviours to show the child, his mistake. The parents should be role models for their children to accept their mistakes. The parents can provide the appropriate medium for their children by accepting their own mistakes. Displaying extreme reactions for their mistakes, can direct the children to develop perfectionism. The parents should stay calm, should display calm reactions and they should direct the children to think at every situation. Behavioural Traits of Perfectionists; Having difficulty in making decision, Repeating and correcting, Postponing, Refrainment, Extreme planning, organizing and sequencing, Continuous inspection and receiving approval, Trying to change others. The parental attitudes causing perfectionism; Oppressive parents; Oppressive parents expect from their children to obey their principles. They want to take the control. The child doesn t have the right to speak, there are sanctions on doing wrong. The parents try to prove themselves right by suc sayings; You will understand me, when you become an adult. Children with oppressive parents, can not resist sanctions so they start to feel insufficiency. As a consequence they start to take long times for deciding even for very unimportant things. Perfectionist parents; Being flawless is important for perfectionist parents. For this reason, they may feel 38 39