BULANCAK ACISU KAYA KLSES BULANCAK ACISU CAVE CHURCH Hasan BUYRUK



Benzer belgeler
T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Muhteşem Pullu

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ


Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

KAYSER/TAVLUSUN KÖYÜ NDE BULUNAN KÖPRÜ VE ÇEMELER BRIDGE AND FOUNTAINS IN TAVLUSUN VILLAGE OF KAYSER erife TAL

ÇERK AKDENZ ÜNVERSTES JEOLOJ MÜHENDSL JEOLOJ MÜHENDSLNE GR. Baraj nedir? Barajlar ne ie yarar? Barajların yapılı maksatları? Baraj yapımı?

ERUH İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi SLFKEMÜZES NDEK HAÇ RÖLKERLER THE CROSS RELIQUARIES IN SILIFKE MUSEUM

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

AYASULUK TEPESİ VE ST. JEAN ANITI (KİLİSESİ) KAZISI

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI

KAPADOKYA DA KIZIL KİLİSE

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR

Kisleçukuru Manastırı: Antalya da Bilinmeyen Bir Bizans Manastırı. Dr. Ayça Tiryaki 24 Mart Dr. Ayça Tiryaki

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ JANDARMA KARAKOLU

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

Zeitschrift für die Welt der Türken. Journal of World of Turks KAYSERİ-YUVALI KÖYÜ TÜRK DÖNEMİ MİMARLIK ESERLERİ

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI


2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

BAYKAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Adından da anlaşılacağı gibi Roma mimarisinden etkilenmiştir.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

An#t#n ad#: Diyarbak#r Kalesi. #ehir: Diyarbak#r, Türkiye

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

16 18 EKİM 2014 KAPADOKYA TURU

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

CAMÝÝ VE MESCÝTLER. Nevþehirli Damat Ýbrahim Paþa Camisi (Kurþunlu Cami) (Merkez)

BURSA-ORHANGAZİ YAKINLARINDA BİR YAPI KALINTISI; ORTAKÖY HAMAMI

PENEK YAKINLARıNDABİR ORTAÇAG MANASTIRJ (ODALAR MANASTIRI)

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Kapadokya Turu 2015 Tur Genel Tanımı Neler Yapılır?

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ MESKUN VE GELİŞME KIRSAL KONUT ALAN YERLEŞİMLERİ TASARIM REHBERİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 GÜÇLÜKONAK

Kapadokya Turu 2015 Tur Genel Tanımı Neler Yapılır?

ARPAÇAY DA TARİHİ VE ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR Historical and Archaeological Research in Arpacay

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

SANAT TARİHİ RAPORU II. TARİHÇE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ETÜD VE PROJELER DAİRE BAŞKANLIĞI TARİHİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ ZEYREK 2419 ADA

HOŞAP KALESİ KAZISI

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

YERLEMELER ÜZERNDE BAKI FAKTÖRÜNÜN ETKS: SNOP EHR ÖRNE THE EFFECT OF EXPOSITION ON SETTLEMENTS: SINOP CITY EXAMPLE

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

Aktiviteler. Aşağıda Alan Turizm ile yapmış olduğumuz ortak aktiviteler bulunmaktadır.lütfen her konuda bizden bilgi almakta

ALAN VE ZEMN BÖLGELER

mekan Kasımpaşa Deniz Hastanesi İLKBAHAR 2014 SAYI: 302

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

ŞEHİTKAMİL İLÇESİ 15 TEMMUZ MAHALLESİ 1/1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

TARTES TARIM SAN. ve TC. LTD. T. Akçay cad A Gaziemir-ZMR Tel - Faks : (232) Internet :

GAZALTI ÖZLÜ TELLER LE MAG ORBTAL KAYNAI

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MİMARİSİ

02 Nisan MĠMARLIK BÖLÜM BAġKANLIĞINA,

Ki!i, Yer, ve "eylerin Hayat Hikayeleri

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Coğrafya Öğretmenliği. Sosyal Bilimler Enstitüsü

KÜLTÜR ENVANTERİ (AKSARAY-GÜZELYURT 1) 2009

Yonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s.

Yrd. Doç. Dr. Selim BARADAN Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YİĞİTER

KONTROL SSTEMLER LABORATUARI

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

Bu model ile çalımayı öngören kuruluların (servis ve içerik salayıcılar),.nic.tr sistemi ile uyumlu, XML tabanlı yazılım gelitirmeleri gerekmektedir.

Medieval Era Evolves Today

Transkript:

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Cilt: 7 Sayı: 34 Volume: 7 Issue: 34 www.sosyalarastirmalar.com Issn: 1307-9581 BULANCAK ACISU KAYA KLSES BULANCAK ACISU CAVE CHURCH Hasan BUYRUK Öz Acısu Kaya Kilisesi, Giresun un Bulancak lçesi nin güneyinde, ehir merkezine 2 km. uzaklıkta bulunmaktadır. Kilise, Bulancak ilçe merkezinden Erdoan Köyü ne giden yolun ve ncüvez Deresi nin batısında bir fındık bahçesi içerisinde yer almaktadır. Hakkında fazla bir bilimsel çalıma yapılmayan Bulancak taki Kaya Kilisesi, maaranın yakınında çıkan sodalı sudan dolayı Acısu Kaya Kilisesi ismini almıtır. Kilise, halk arasında At Maarası ve Acısu Maarası olarak da bilinmektedir. Üzerinde ve civarında herhangi bir yazıtı bulunmayan kilise, bulunduu fındık bahçesinin batısında yer alan kayalık alan oyularak iki katlı olarak ina edilmitir. Kilisenin giri katı her bir bölümde apsisi bulunan apel görünümlü üç kısımdan kayalar oyularak oluturulmuken, üst kat dikdörtgen bir mekân ve bitiiinde küçük bir inziva odasından olumaktadır. Yukarıdaki bu kısma içeriden veya dıarıdan ulaan herhangi bir merdiven veya izine rastlanmamıtır. Bu makalede kilise ve inziva mekânı detaylı olarak incelenmi, planları çıkarılmı ve detaylı olarak tanıtılmıtır. Yöredeki ve Kapadokya daki benzer örnekleriyle kıyaslanarak tarihlendirilmeye çalıılmıtır. Anahtar Kelimeler: Bizans, Hıristiyan, Kilise, nziva, Bulancak Abstract Acısu Cave Church is on the south of Bulancak province, 2 kilometers far from the city center. The church is in a nuts yard on the west of ncüvez River and the road to Erdoan village from Bulancak. The cave church in Bulancak on which the reexists no more one scientific study is named after the source of mineral water near the cave. The church is also named as Horse Cave and Acısu Cave. The church which does not have any inscription on or near it has been built two floors by carving the rocky area on the westside of the yard. The first or the entrance floor of the church is built by carving the rocks of three edges of the chapel appearance with abscissa in each part; the upper floor consists of a rectangular area and a smallen kleistra near it. There exists no trace of ladder reaching the upper part either from inside or outside. In this article, the church and the place of reclusion or enkleistra were studied in details, and the plans of it were drawn. We aimed to date the church by comparing it to the similar ones in the region and in Cappadocia. Keywords: Byzantium, Christian, Church, Enkleistra, Bulancak. Giri Dou Karadeniz de önemli bir konuma sahip olan Giresun ve çevresi, eski çalardan balayarak, çeitli uygarlıklara ev sahiplii yapa gelmi ve bu önemini korumutur (Emecen, 1989: 157-168). Yörenin kesin bilinen tarihi Hititlere kadar dayanmaktadır. Yörenin, Hitit döneminde Azzi Ülkesi nin bir parçası olduu görülür (Emecen. 1996: 19-24) M.Ö. 7. Yüzyılın son çeyreinden sonra Kimmerler, Miletliler, Persler ve Büyük skender in kuvvetleri sırasıyla yörede egemenlik kurmulardır (ltar, 2011, 20). M.Ö. 670 yılında bu kolonizasyon hareketleri sırasında, M.Ö. 572 yılında Sinop kurulduktan sonra burasını Ordu, Giresun ve yöresi izlemitir (Emecen,1996: 19-24- Tsetskhladze,1994: 115-116). Karadeniz kıyısı boyunca kurulan bu koloni kentler sık sık Kimmer, skit ve Med saldırılarına maruz kalıyorlardı. Bu saldırılardan zarar görseler de varlıklarını sürdürmeye devam etmilerdir. Bulancak ve yöresi M.Ö. 550 yılında Yrd. Doç. Dr., Ordu Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sanat Tarihi Bölümü. - 443 -

Pers Hâkimiyetine girmitir (Iık, 2001: 6). Pers hâkimiyeti döneminde Karadeniz de yaayan kavimler vasal krallıklar eklinde varlıklarını sürdürmülerdir. Büyük skender in M.Ö. 334 yılında Anadolu ya girmesi ve Persleri yenilgiye uratmalarından sonra Pers lere balı bu topraklardaki krallıklar Makedonya Krallıı na balanmak durumunda kalmıtır (Çebi, 2001: 28). Büyük skender in M.Ö. 323 yılında ölümünden sonra bölgede I. Pontus Krallıı kurulmu ve yaklaık olarak 350 yıl hüküm sürmütür (Yediyıldız, 2000: 36). Samsun dan balayıp, Hopa ya kadar Karadeniz kıyısında hükümranlıını sürdüren Pontus Krallıı, Roma mparatorluu nun sınırlarına dayanmasıyla zor günler geçirmeye balamıtır. I. Pharnakes M.Ö. 183 yılında Sinop u ele geçirmi, kısa bir zaman geçtikten sonra da Giresun u (Kerasous) ele geçirerek ehre Pharnakeia adını vermitir. Giresun (Pharnakeia) M.Ö. 71 yılında Luculus, M.Ö. 64 yılında da Pompeius tarafından fethedilmitir. Bu fetihlere ramen Roma yönetimine ancak M.S. 64 yılında geçmitir (Freely, 2008: 118) I. Pontus Krallıı nın Pontus Rumlarıyla bir balantısı yoktur (ltar, 2011: 21). Giresun, Bulancak ve yöresi, M.S. 64 yılından Roma mparatorluu nun ikiye bölündüü tarih olan M.S. 395 yılına kadar Roma hâkimiyeti altında kaldıktan sonra, M.S. 395 yılından sonra Dou Roma yani Bizans topraklarına dâhil olmutur. Bizans yönetiminde 7. ve 8. yüzyıla gelindiinde Giresun da Bizans a ait resmi bir ticaret bürosu vardı. Bizans idaresi altındaki Giresun, 11. Yüzyıldan itibaren bir metropolitik kent halindeydi. Bu dönemde gösterisiz bir yer olmakla birlikte kültürel açıdan bir hayli hareketli dini bir merkezdi (Bekdemir-Ertürk-Güner, 2000: 5). 4. Haçlı seferi sırasında (1200-1204) Haçlıların önünden kaçan Komnen Hanedanı mensupları tarafından kurulan II. Pontus Krallıı Giresun ve yöresinde hüküm sürmeye balamıtır (Aslan, 1973:30) Daha sonra bölgeye balayan Türk akınlarından, özellikle Çepnilerin akınlarından bir hayli hırpalanan II. Pontus Krallıı na 1461 yılında Osmanlı mparatorluu son vererek Giresun, Bulancak ve yöresi Türklerin hakimiyetine geçmitir. Bulancak da olduu gibi Giresun ve yöresinde bir iki örneini gördüümüz kaya kiliselerin ina tarihleri Hıristiyanlıın ortaya çıkıı ve yayılmaya balamasının ilk evrelerine denk gelmektedir. 30 yılı dolayında sa nın Kudüs te çarmıha gerilip öldürülmesiyle (Koch 2007: 4) geride ona inanan havarilerden baka Hıristiyan bulunmuyordu. 12 havari olarak da bilinen sa nın bu seçkin örencileri sayesinde Hıristiyanlık, Roma mparatorluu nun dousunda Filistin de gelimi, sadece Ön Asya eyaletlerinde deil batıda da yayılmıtır (Koch 2007: 2).Bu yayılım esnasında Pagan inanca sahip Roma nın baskı ve zulmünden kaçan ilk Hıristiyanlar, çöllere, dalara ve maaralara sıınmılardır (Talbot, 1999: 161-176).Hıristiyanlar, birlikte ibadet etmek, vaftiz olmak, dini dersler almak ve imkânlar ölçüsünde ölülerini gömmek için kapalı mekânlara ihtiyaç duymulardır (Koch 2007: 19).Bu nedenlerden dolayı kayaların içerisinde gizli sıınaklar eklinde, apel, kilise, manastır gibi ibadet mekânları oluturmulardır. Anadolu da özellikle Kapadokya Bölgesi nde karımıza çıkan bu türden kayalara oyulmu ibadet mekânları, Hıristiyanlıın yayılmasına büyük katkı salayan St. Paul ün M.S. 53 yılında bölgeye gelmesiyle ortaya çıkmaya balamı ve yöre corafyasının da uygun olmasından dolayı bu tür yapılama hızla yayılmıtır. 4. yüzyıl balarında M.S. 311 yılında Hıristiyanlıın serbest bir din olarak tanınmasından sonra bu gizli ibadet yerlerinin yanında yer üstünde, daha görkemli ibadethaneler yapılmaya balanmıtır. Dinin legal hale gelmesi ulaımı uzak yerlere yapılan ibadethanelerin yapımını engellememitir. Hızla artan Hıristiyan nüfusu içerisinde bazım kesimler sırf sınanmak ve Tanrıya karı imtihan olmak üzere bu ücra mekânları kullanmaya devam etmilerdir(talbot, 1999:161-176). Kayalara oyulmak suretiyle meydana getirilen apel, kilise ve manastır gibi dini yapı çeitleri sadece Anadolu ya özgü olmayıp, örneklerini Suriye, Mısır, Filistin, Balkanlar, Filistin, Rusya ve Avrupa da da görmek mümkündür. Ancak önemli bir kısmı Kapadokya Bölgesi nde karımıza çıkmaktadır (Gündodu, 2009: 385-400). Aynı younlukta olmasa da Orta Anadolu, Kapadokya Bölgesi dıında, Bulancak örneinde olduu gibi erken dönem kaya kilise örneklerine rastlamak mümkündür. - 444 -

Bulancak Acısu Kaya Kilisesi ncüvez Deresi nin yaklaık 300 m. batısında bulunan, günümüzde etrafı fındık aaçları ile çevrili bir ana kaya kütlesi bulunmaktadır. Halk arasında At Maarası ve Acısu Maarası olarak bilinen kaya kilisesi, bu ana kaya içerisine oyularak meydana getirilmitir. Kısmen iki katlı olarak oluturulan yapı, birinci katta kuzey-güney ekseninde uzanmaktadır. Kayalara oyulan 300 cm. yüksekliindeki mekânlar birbirleri ile balantılı olarak deerlendirilmitir (Çizim.1).Kaya kütlesinin dousuna yerletirilen üç apsis ve batıya doru balantıları göz önünde tutulursa, iç düzenlemenin küçük ibadet mekânları eklinde (apel) yapıldıını söylemek mümkündür. Güney tarafta bu mekânlara balantılı olarak, 75 cm genilik ve 200 cm yüksekliinde bir kapıyla geçit salanan birbiriyle balantılı baka iki mekân daha bulunmaktadır (Çizim.1-2)). Bu mekânının dou tarafı tamamıyla yıkıldıından dolayı ilevi hakkında bir fikir yürütmek zordur. Ancak, kuzey-güney düzenlemesi ve genel ema göz önünde tutulduunda burasının da dier mekânlar gibi düzenlenmesi kuvvetle muhtemeldir. Birinci Kat: Birinci kata giri, kuzey taraftan bir kapıyla salanmaktadır. Giri kapısının ön tarafı beik tonoz örtülü eyvan eklindedir. Kayaların kesilmesiyle oluturulan lentolu kapının genilii 128 cm. yükseklii ise 220 cm. dir (Resim:1). Giri kapısının üst tarafına, lentonun ortasına denk gelen yerde yuvarlak bir pencere açılmıtır. Kilisenin iç kısmı, giri kapısının önünden balayıp, kuzeyden güneye doru birbirine bitiik mekânlardan olumutur. Doubatı yönünde uzanan apsisli bölümlerin batı tarafları hol eklinde düzenlemeyle elde edilen ortak bir mekâna açılmaktadır (Resim:2). Bu mekânın üst tarafındaki kayalar aynalı tonoza benzer bir formda kesilerek özellikle vurgulanmıtır. Günümüze ulaan izler, üst tarafın beyazımtırak renkte bir sıvayla kapatıldıını göstermektedir (Resim:3). Muhtemelen bu kısım çeitli desen ve resimlerle süslenmiti. Giri kapısının hemen önündeki birinci kısım, 85 cm. çapında yuvarlak bir apsise sahiptir. Apsis, 32 cm. genilik, 54 cm. derinlik ve 64 cm. yüksekliinde yuvarlak kemerli bir pencereyle dıa açılmaktadır (Resim:4). Birinci kısmın tek açıklıı bu penceredir. Yuvarlak tonoz örtü eklinde oluturulan üst örtüyü, 10 cm kalınlıında süsleme amaçlı yuvarlak bir kemer taıyor. 154 cm geniliindeki apsisin kuzey duvarında, 40 cm. geniliinde, 23 cm. derinliinde ve 60 cm. yüksekliinde bir ni yer almaktadır.birinci kısım, batı yönüyle dier kısımları dik kesen hole balanmaktadır. Birinci kısmın biraz çaprazında, kuzeybatısında, düzgün olmayan kareye benzer bir mekân oluturulmutur. Burası da dou yönüyle hole açılmaktadır, hatta birinci kısmın uzantısı konumunda bir ema göstermektedir. Üst tarafı düz örtü eklinde düzenlenmi olan bu kısmın kuzey ve batı duvarlarında niler bulunmaktadır. Kuzey duvarında bulunan ni, 150 cm genilii ile nilerin en büyüünü oluturmaktadır. Batı duvarındaki niler ise kuzeyden güneye doru, 30 x 19 x 25, 60 x 30 x 50, 55 x 30 x 50 ölçülerinde üç adet olarak sıralanmaktadır. Birinci kısmın bitiiinde yer alan apsisli ikinci kısım, birinci kısma oranla daha büyük ölçülerde ina edilmitir. 120 cm. çapındaki apsis dıarıya iki pencere ile açılmaktadır. Pencerelerden ortadaki daha büyük olanı oldukça tahrip olduundan salıklı bir ölçü almak olası deildir (Resim:5). Büyük pencerenin kuzeyindeki küçük pencere salam olup, 26 cm. geniliinde, 55 cm. derinliinde ve 52 cm yüksekliindedir. Pencerelerin önünde yerden yaklaık 150 cm yükseklikte ve 30 cm. genilikte bir kaide oluturulmutur. Apsis ile naos kademelendirilmi bir kemerle ayrılmaktadır. Beik tonoz örtülü naos kısmı 250 cm geniliktedir. Naos un kuzey ve güney duvarlarına karılıklı yuvarlak kemerli birer ni oyulmutur. Bunlardan kuzey ni; 47 cm geniliinde, 32 cm. derinliinde ve 80 cm. yüksekliindeyken, güney ni 32 cm. genilik, 33 cm. derinlik ve 127 cm. yükseklik ile dierine oranla daha farklı bir ölçü vermektedir. Güney niin batı tarafının bir kısmı tahrip olmu durumdadır. Batı tarafıyla dier apsislerin ortak alanına balanan bu kısmın duvarları ve tonoz örtü biçimli üst tavanı dierlerine oranla daha özenli bir ekilde beyazımtırak bir sıva ile kaplanmıtır. Günümüzde bir hayli tahrip olan sıvalardan bazı kısımlar varlıını sürdürmektedir (Resim:6). - 445 -

kinci kısım ile üçüncü kısım arasında dikdörtgen ölçülere yakın baka bir mekân yer almaktadır. Mekânın güneydou kısmı tamamıyla yıkılmıtır. Sonraki dönemlerde yıkılan bu yer, harçla moloz talardan238 cm uzunluunda bir duvarla örülmütür. Örgü duvarın günümüzde üst tarafı yıkılmı durumdadır. Bugünkü görüntüsü daha çok bir set görünümündedir. Hem çalımamız esnasında içeride gördüümüz inekler, hem At Maarası isminden yola çıkarak bu duvarın hayvanlar için örülen bir duvar olma ihtimalini güçlendiriyor. Mekânın güney duvarında 70 cm. geniliinde, 30 cm. derinliinde ve 175 cm. yüksekliinde yuvarlak bir ni almaktadır. Mekân plan ve konumu ile dier apsisli mekânla uyumludur. Mekânın yıkılan kısmında, bir apsisin olma olasılıı göz önünde bulundurulmalıdır. badet mekânının üçüncü kısmı, güney bata yer almaktadır. Ölçü olarak dierlerine oranla daha büyük olduu anlaılıyor. Üçüncü kısmın kuzey tarafı dier mekânlarla aynı uzunlukta iken, güney duvar uzatılarak dikdörtgen mekân elde edilmeye çalıılmıtır. 160 cm. çapındaki yuvarlak apsis dıarıya iki pencere ile açılmaktadır. Pencerelerden kuzey tarafta olanı, dierine oranla daha büyük ölçülerde ve ters L harfine benzer bir ekilde yapılmıtır. Bu yönüyle ve üst tarafının düz oluuyla dierlerinden ayrılmaktadır. Pencere, alt dar kısımda 43 cm. üst geni kısımda 80 cm. geniliinde, 48 cm. derinliinde ve 110 cm. yüksekliindedir. Güneydeki dier pencere yuvarlak formlu olup, 40 cm. geniliinde, 54 cm. derinliinde ve 75 cm yüksekliindedir. ki pencere arasındaki kaya duvar 10 cm. kalınlıındadır. Pencerelerin alt tarafında görülen yuvarlak açıklık orijinal olmayıp, tahribat sonucu olumutur (Resim:7). kinci kısmın batı duvarında, güney kısma açılan kapının hemen yanında büyükçe bir ni daha bulunmaktadır. Niin içinde bulunduu üçüncü kısmın batı duvarı yuvarlak bir kemerle sonlanmaktadır. Niin derinlii dierlerine oranla oldukça azdır. Ni, 110 cm. geniliinde, 15 cm. derinliinde ve 173 cm. yüksekliindedir. Niin hemen yanındaki kapı ise 75 cm. geniliinde, 38 cm. derinliinde ve 200 cm. yüksekliindedir. Kapının dousunda bulunan bir baka ni tahribata urayarak zarar görmütür. Niin olduu yerde günümüzde düzgün olmayan bir delik bulunmaktadır. Üçüncü kısmın güneyinde, birbiriyle balantılı ikimekân daha bulunmaktadır(resim:8). Mekânlar günümüzde oldukça harap durumdadır. Mekânların dou tarafları tamamıyla yıkılmıken, güneydou köesi de büyük oranda yıkılmıtır. Bu mekânlar, apsisli kısımlara bir kapıyla balandıından bu kısımlarla irtibatlı olmalıdır. Mekânların dou kısmı tümüyle ortadan kalktıından ilevleri hakkında fikir yürütmek zordur. Üst örtüsü beik tonoz eklinde düzenlenen mekânlar, yandaki kısımlar gibi ibadet amacıyla veya kiliseyle balantılı baka bir amaçla kullanılıyor olmalıydılar. kinci Kat: Kilisenin ikinci katı, birinci kat giri kapısının ve bitiiindeki birinci apsisli bölümün hemen üstünden balayıp, kuzeye doru devam etmektedir. kinci kat, kuzey- güney yönde uzanan, biri büyük dieri küçük bitiik iki odadan meydana gelmektedir (Çizim:3). Odalar, dou-batı dorultusunda düzenlenmitir. kinci kata ulaımı salayan herhangi bir merdiven, geçit veya mimari elaman bulunmamaktadır. Muhtemelen ahap bir merdiven kullanılıyordu. Yerden yaklaık 350-400 cm. yükseklikte ina edilen bu iki mekân birinci katta olduu gibi kayalar oyularak oluturulmutur. Birinci katın giriinin hemen üstüne denk gelen büyük mekân yaklaık 10,5-11.00 m² lik bir alanı kaplamaktadır. Uzun dikdörtgen mekânın dou duvarı bulunmamaktadır. Yıkıldıına dair herhangi bir iz olmadıından muhtemelen bu ekilde ina edildi. Derin eyvan eklinde bir düzenlemeye sahiptir. Üst örtüsü düz dam eklinde oluturulmutur. Mekânın, 220 cm uzunluundaki batı duvarı düz ekildedir. 482 cm. uzunluundaki güney duvarı bir- iki noktada kayaların eklini alarak kırılmalar yapmaktadır. 425 cm. uzunluundaki güney duvarı düz bir ekilde devam etmektedir. Bu duvar üzerinde bitiik odaya geçi salayan 70 cm. geniliinde bir kapı bulunmaktadır (Resim:9). kinci katın kuzeyinde yer alan küçük oda da yanındaki büyük oda gibi kayalara oyulmak suretiyle ina edilmitir. Bu mekân oldukça küçük boyutta olup, yaklaık 3.50 m² ölüsündedir. Bitiiindeki odanın nerdeyse üçte biri oranında yapılmıtır. Odaya giri yan - 446 -

odadan 70 cm. geniliinde, 40 cm. derinliinde ve 200 cm yüksekliinde yukarısı düz bir kapıdan girilmektedir. Odanın tavanı beik tonoz eklinde oluturulmutur. Oda, 132 cm x 270 cm ölçülerindedir. Odanın ortasına yakın bir yerde, 10 cm. kalınlıında yuvarlak bir kemer bulunmaktadır. Giri kapısının hemen saından balayan bu kemer dekoratif amaçlı olup herhangi bir taıma özellii yoktur. Yaklaık 250 cm. yüksekliindeki odanın kuzey duvarında, kemerin 29 cm. dousunda bir ni yer almaktadır. Aynı zamanda bir mumluk ilevi gören ni, 43 cm. geniliinde, 25 cm. derinliinde ve 56 cm. yüksekliindedir. kinci katın bu küçük odası, dou tarafa açılan bir pencere ile aydınlatılmaktadır. Küçük mazgal eklindeki yuvarlak kemerli bu pencere, 18 cm. geniliinde, 22 cm. derinliinde ve 48 cm. yüksekliindedir. Pencerenin hemen altında kayadan kesilerek oluturulan bir kürsü bulunmaktadır (Resim:10). Kırılarak tahrip edilen kürsüden salıklı bir ölçü almak olası deildir. Kırılan kürsünün yanında ni içerisinde ve zeminde tahribatlar gözlenmektedir. Bütün bu tahribatların, kaçak kazı yapan defineciler tarafından yakın zamanda yapıldıı düünülmektedir. Oda içerisinde herhangi bir sıva yada süsleme unsuru bulunmamaktadır. kinci katın genel yapısı ve odaların mimari özellii burasının aaıdaki kiliseyle direk balantısının olmadıını göstermektedir. kinci kat bu özellikleriyle, bilhassa küçük odanın yapısıyla bir inziva mekânını hatırlatmaktadır. KARILATIRMA VE DEERLENDRME Bulancak ta karılatıımız ve kaya oyma teknii ile oluturulan mekânlar, Karadeniz Bölgesi için pek de yabancı deildir. Zira Roma mparatorluu döneminden beri doal kayaların oyulmak suretiyle çeitli mekânlara dönütürüldüü bilinmektedir. Yakın yörelerde, özellikle Ordu da, bunun örneklerini görmek mümkündür. Ordu ve yöresinde karılatıımız, tek veya birkaç odalı kaya mezarlar (Kumanda, 2004), kaya kilise mimarisinin öncüleri olmalıdır. Nitekim Acısu Kaya Kilisesi nin ikici katının kuzey tarafında bulunan kaya mezar, bunun en yakın örneidir. Baka bir örnek de Giresun da bulunan Kaya Kilise dir. Sahil yolunda, Atatürk Meydanı na 1 km. mesafede bulunan ve halk arasında Meryem Ana Kaya Tapınaı olarak bilinen kilise, kısmen kayalara oyularak oluturulmutur. Karadeniz Bölgesi boyunca çok sık olmasa da büyük programlı olmayan mezar yada kilise gibi örneklere rastlamak mümkündür. Bulancak Acısu Kaya Kilisesi kadar büyük ve kapsamlı olmasa dakaradeniz Bölgesi nin komusu, Dou Anadolu Bölgesi nde de kayalara oyulmu ibadet mekânı örnekleri görmekteyiz. Sarıkamı ta Süphan Daı nın güney yamaçlarında kaya içerisine yan yana oyulmu Çadır Kiliseler, Micingirt (nkaya) Köyü ndeki Micingirt Kalesi nin oturduu vadinin yamaçlarındaki kayalıklara oyulan çok sayıda apel (Gündodu, 1999:60-63-, 67-71), kaya kiliselerin sadece bir veya birkaç bölgeyle sınırlı olmadıını, Anadolu nun birçok bölgesine yayıldıını göstermektedir. Bulancak Acısu Kaya Kilisesi örnei gibi kaya kiliseler, Orta Anadolu da Kapadokya Bölgesi nde younlamıtır (Ötüken, 1987-Sadıç, 1987-Ötüken, 1990). Bunun en büyük nedeni bölgenin corafi artlarının elverili olmasıdır. Hıristiyanlıın yayılma evresinde yasak olduundan insanlar yeraltına veya insan ayaının fazla demedii, yerleim yerlerinden uzak bölgeleri seçmilerdir. Bunların yanında Kapadokya da kaya kiliselerin bu kadar çok yaygın ina edilmi olması gözden uzak vadiler yanında, yumuak dokulu kayaların kolay oyulması faktörüdür. Bu yüzden Hıristiyanlıın ilk döneminden balayarak Ortaça boyunca bu bölgede birçok apel, kilise, manastır, kayalara oyularak meydana getirilmitir. Bulancak Acısu Kaya Kilisesi, Kapadokya Bölgesi kaya kiliseleriyle karılatırıldıında, birebir olmasa da genel yönleriyle yakın benzerlikler göstermektedir. Kapadokya Bölgesi kiliseleri tek nefli, üç nefli, Yunan Haçı vb. gibi çeitli plan tipleri gösterirken Bulancak Acısu Kaya kilisesi belirgin bir plan tipi ortaya koymamaktadır. Ana kayaya oyulması, birçok apsisten oluması, fazla olmasa bile yerleim yeri dıında olması, ortak özellikler olarak karımıza çıkmaktadır. Plan kuruluu olarak deerlendirildiinde, genel ema olarak olmasa bile apsisli kısım ve bunların balandıkları mekân itibarı ile Ihlara Aaçaltı Kilisesi ile benzerlik gösterdii görülmektedir (Plan:4). Aaçaltı Kilisesi nde batı tarafta oluturulan iki mekân, Acısu Kaya - 447 -

Kilisesi nde apsislerin güneyinde yer almaktadır. Yine Aaçaltı Kilisesi ile Acısu Kaya Kilisesi nin kuzey mekânları kapı dıında yakın benzerlik içindedirler (Plan: 1,4). Kilisenin üstünde, herhangi bir yerinde ve civarında bir yazıt bulunmamaktadır. Bu yüzden kilisenin inası ile ilgili kesin tarih vermek olası deildir. 2009 yılında Dou Karadeniz Yüzey Aratırmaları kapsamında kiliseyi gören ve inceleyen Doksanaltı, Aslan ve Mimirolu (Doksanaltı-Aslan- Mimirolu, 2011: 117-145), yapının üç katlı ve manastır olduunu ileri sürmektedirler. Zemin katta depo, ahır gibi servis mekânların, ikici katta ise yaam mekânlarının olduunu belirtmektedirler. ncelememiz aamasında kiliseye girite, 30-35 cm. kot farkından baka katı iaret edecek bulguyla karılamadık. çerisi de 3 m. yükseklii ile normal ölçüleri vermektedir. ç tarafta görülen yumuak tabaka daha çok hayvan atıklarıyla ilgili duruyor. çeriden veya dıarıdan zemine inen bir merdiven veya kapı izine de rastlamadık. kici katta olduu belirtilen yaam odalarını da tanıtım kısmında belirttiimiz gibi kurulu ve dizaynından dolayı daha çok inzivaya çekilmek suretiyle ibadet mekânı olarak kullanıldıı düünülmektedir. Manastırların, yerleimlerden oldukça uzak mesafelerde ina edildii düünüldüünde, burasının Bulancak merkeze 2 km uzaklıkta, çok da yerleimden kopuk olmadıı anlaılmaktadır. Bütün veriler bir araya getirildiinde kilisenin Hıristiyanlıın erken döneminde ina edildiini ve uzun bir süre kullanıldıını düündürecek bir durum ortaya çıkarmaktadır. Bilindii üzere manastırlar, büyük programlı kompleks yapılardır. badet mekânlarının yanı sıra yatakhane, yemekhane, yaam odaları, el yazmaları odası, kütüphane, misafirhane, depo, kiler, ahır vb. birçok mekândan olumaktadır. Bulancak Acısu Kaya Kilisesi nde görülen üç apsisli bir plan eması, ikinci kattaki inziva mekânı ve kilisenin güneyinde bulunan dou duvarı yıkılmı iki oda ki, bunlarda apsisli kısımlar olabilir, manastır özelliini karılamaktan uzaktır. Kilisenin üç apsisli olması, güneye doru enine genilemesi daha çok, sayısı çoalan cemaatin ibadetlerine cevap vermek için ihtiyaç halinde iç mekânın geniletilmesinden kaynaklanıyor olmalıdır. KAYNAKÇA ARSLAN, Mustafa (1973). Görele, Ankara BEKDEMR, Ünsal-Ertürk, Mustafa-Güner, brahim (2000). Giresun un Tarihi Corafyası, Dou Corafya Dergisi, C. 6, S. 4, ss.1-17 ÇEB, Sıtkı (2001). Ordu da Osmanlı Devri Kitabeleri, Ordu. DOKSANALTI, Ertekin M.- Aslan, Erdoan,Mimirolu Mete (2011).. Giresun li ve Giresun Adası Arkeolojik Yüzey Aratırmaları: 2010, 29. Aratırma Sonuçları Toplantısı, 23-28 Mayıs. Malatya, ss.117-145. EMECEN, Feridun (1989). XV-XVI. Asırlarda Giresun ve Yöresine Dair Bazı Bilgiler Ondokuz Mayıs Univ. Egitim Fak. Derg., s:4, Samsun, ss. 157-168. EMECEN, Feridun., (1996). Giresun Tarihinin Baz Meseleleri. Giresun Tarihi Sempozyumu, Bildiriler,-Giresun Belediyesi Yayımları No:l, stanbul, s. 19-24. FREELY, Jhon (2008). Türkiye Uygarlıkları Rehberi 2 Marmara Etrafında Karadeniz- Kıyısı, stanbul. GÜNDODU, Hamza (1999). Sarıkamı ve Çevresindeki Tarihi Kalıntılar, Erzurum. GÜNDODU, Hamza (2009). Sarıkamı tan Birkaç Kaya Kilise Örnei, X. Ortaça- Türk Dönemi Kazı Sonuçları ve Sanat Tarihi Aratırmaları Sempozyumu Bildirileri, 03-06 Mayıs 2006, Ankara, ss.385-400. IIK, Adem (2001). Antik Kaynaklarda Karadeniz Bölgesi, Ankara. LTAR, Gazenfer (2011). Giresun li Kentsel Konut Mimarisi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Doktora Tezi, Ankara. KOCH, Guntram (2007). Erken Hıristiyan Sanatı, (Çev. Aye Aydın), stanbul. KUMANDA, Hacer (2004). Ordu li Kaya Mezarları, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi,Erzurum. OLCAY, Yelda. B (1990). Kapadokya Bölgesindeki Serbest Haç Planlı Kaya Kiliselerinin Mimari ncelemesi, Hacettepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamı Yüksek Lisans Tezi, Ankara. ÖTÜKEN, Yıldız (1987). Göreme, Ankara ÖTÜKEN, Yıldız (1990). Ihlara Vadisi, Ankara. SADIÇ, Ozan (1987). Cappadocia, Ankara. TALBOT, Mary-Alice (1999). Bizans Manastır Sistemine Giri Cogito, S.17, ss. 161-176. TsetskhladzeGocha (1994). GreekPenetration of the Black Sea Tsetskhladze G. And De Angelis F. (Eds), TheArchaeology of GeekColonisation, Oxford. ss. 111-136. YEDYILDIZ, Bahaeddin (2000). Ordu Tarihinden zler, stanbul. - 448 -

TEEKKÜR Arazi çalımaları sırasında birlikte çalıtıım bölüm bakanımız Yrd. Doç. Dr. erife TAL ye, çalımamıza olanak salayan Giresun Müze Müdürü Hulisi GÜLEÇ e, Müze Uzmanı Gökhan GÜRNAL a ve çizimlerde emeini esirgemeyen Sahure ÇINAR a teekkür ederim. PLANLAR VE RESMLER Çizim 1: Bulancak AcısuKaya Kilisesi Planı (Doksanaltı- Aslan- Mimirolu,). Çizim 2: Bulancak AcısuKaya Kilisesi Kesiti (Doksanaltı- Aslan- Mimirolu,). - 449 -

Çizim 3: Bulancak Acısu Kaya Kilisesi 2. Kat Planı. Çizim 4: Ihlara Aaçaltı Kilisesi Planı (Olcay, Yelda) - 450 -

Resim 1: 1. Kat Giri Kapısı. Resim 2: 1.Kat ç Mekân. - 451 -

Resim 3: 1. Kat Üst Tonoz Örtü ve Sıva Parçaları. - 452 -

Resim 4: 1. Kat, 1. Kısım Apsisi Resim 5: 1. Kat, 2. Kısım Apsisi Resim 6: 1. Kat, 2. Kısım Üst Örtüdeki Sıva zleri - 453 -

Resim 7: 1. Kat, 3. Kısım Apsisi. Resim 8: 1. Kat Güney Kısım Mekânları. - 454 -

Resim 9: 2. Kat Büyük Oda. Resim 10: 2. Kat Küçük Oda Dou Kısmı Ni, Kürsü, Pencere. - 455 -