TÜRKİYE KİMYA SANAYİCİLERİ DERNEĞİ



Benzer belgeler
Trakya Kalkınma Ajansı. Bentonit Bilgi Notu

BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK

İZMİR DE KİMYA SEKTÖRÜ, SEKTÖRÜN POTANSİYELİ VE GELİŞTİRME OLANAKLARI

BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI AR-GE KANUNU TEŞVİKLERİ. Sadık URANLI Eylül 2012

TÜRKİYEDE KİMYA ENDÜSTRİSİ

ARGE HİBE DESTEKLERİ SAYILI KANUN KAPSAMINDA YAPILAN AR-GE HARCAMALARINA İLİŞKİN HİBE DESTEKLERİNİN TABİ TUTULACAĞI İŞLEMLER

BÜYÜK ENDÜSTRĠYEL KAZALARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELĠK

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca Yürütülen Ar-Ge Destek Programları. MURAT YILDIZ Kurumsal Ar-Ge Destekleri Şube Müdürü

İŞ HİJYENİ ÖLÇÜMLERİ... Fiziksel Parametreler Aydınlatma Şiddeti Ölçümü Termal Konfor Ölçümü Gürültü Ölçümü Titreşim Ölçümü

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ. Bu uygulamalar kapsamında sağlanacak destek unsurları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( )

AR& GE BÜLTEN. Türkiye de Maden Sektörü

MADEN ATIKLARININ YÖNETİMİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI

ÇALIŞANLARIN PATLAYICI ORTAMLARIN TEHLİKELERİNDEN KORUNMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

AR-GE HARCAMASI-HİBE DESTEK TUTARI FARKLILIĞI. Zihni KARTAL 1

TTGV Enerji Verimliliği. Desteği

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YENİ TEŞVİK SİSTEMİ YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI. 15 Kasım 2012 İSTANBUL. Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ VE ATIK YÖNETİMİ DESTEKLERİ

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI ŞUBAT 2015

BOR ÜRÜNLERİ VE TÜRK FRİT SEKTÖRÜNE ETKİLERİ

YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK TESBİT VE TASDİK RAPORU (HAM PETROL VE PETROL ÜRÜNLERİ İTHALATI TALEBİNE İLİŞKİN YILLIK RAPOR)

KAUÇUK VE KAUÇUK ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜ

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ PATLAYICI ORTAMLAR MURAT YAPICI. Elektrik Mühendisi EMO İzmir Şube

T. C. BİLİM, SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü. Ar-Ge Merkezleri Tanıtım ve Bilgilendirme Sunumu

KİMYEVİ MADDELER, PLASTİKLER VE MAMULLERİ

Kireçtaşlarından Çöktürülmüş Kalsiyum Karbonat Üretimi Doç. Dr. Özen KILIÇ

DEPREM VE DOĞAL GAZ. Mak. Yük. Müh. Abdurrahman ATABEY DİYARGAZ AŞ. Mak. Yük. Müh. Ahmet YETİK GAZMER

İthal Edilen Kimyasallar İhraç Edilen Kimyasallar Kimya Temelli Meslekler

Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

BASINÇLI KAPLARDA ÇALIŞMALARDA İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ

BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARLA İLGİLİ TÜRKİYEDEKİ UYUMLAŞTIRMA VE UYGULAMA ÇALIŞMALARI

T. C. BİLİM, SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANLIĞI Bilim ve Teknoloji Genel Müdürlüğü. Ar-Ge ve Tasarım Merkezleri Tanıtım ve Bilgilendirme Sunumu

Eczacıbaşı Topluluğu

Tesisatlarda Enerji Verimliliği & Isı Yalıtımı

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

3 )Peroksitlerle deney yapılırken aşağıdakilerden hangisi yapılmamalıdır?

ÖMRÜNÜ TAMAMLAMIŞ LASTİKLERİN GERİ KAZANIMINDA PİROLİZ YÖNTEMİ

MMT113 Endüstriyel Malzemeler 7 Seramikler. Yrd. Doç. Dr. Ersoy Erişir Güz Yarıyılı

5520 VE 5746 VE SAYILI KANUN ÇERÇEVESİNDE AR-GE İNDİRİMİ UYGULAMASINDA DESTEK KAPSAMINA ALINAN GİDERLERE İLİŞKİN FARKLILIKLAR

BİYOKÜTLE SİSTEMLERİ VE TÜRKİYE KAZAN SEKTÖRÜ

KİLTAŞLARI (Claystone)

EK-38 Ömer Halisdemir Üniversitesi Sanayiye Yönelik Ar-Ge Çalışmaları

AR-GE FAALİYETLERİNİN TEŞVİKİNE YÖNELİK DÜZENLEMELER

YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI

ENERJİ VERİMLİLİĞİ BUĞRA DOĞUKAN CANPOLAT

MADEN SEKTÖRÜ/ AKSARAY

Gaz arıtımı sonucu oluşan ve tehlikeli maddeler içeren çamurlar ve filtre kekleri dışındaki gaz arıtımı sonucu oluşan çamurlar

BİLECİK ÜNİVERSİTESİ 2011 YILI YATIRIM PROGRAMI İZLEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ)

AR-GE KANUNU TEġVĠKLERĠ

Belediye Çöp Gazı (LFG) nedir?

BÜYÜK ENDÜSTRİYEL KAZALARIN KONTROLÜ HAKKINDA YÖNETMELİK VE UYGULAMALARI

İSTANBUL TİCARET ODASI YAYIN NO: MERMER ARAŞTIRMASI yıl

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

NEFELİNLİ SİYENİT Sodyum & Potasyum Feldspat B & S YATIRIM A.Ş. KIRŞEHİR NEFELİN İŞLETMELERİ

KANUN NO: 5746 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN (*) Kabul Tarihi: 28 Şubat 2008

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

ATIK MADENİ YAĞ YENİDEN RAFİNE EDİLMESİ KRİTER KONTROL LİSTESİ

SÜRDÜRÜLEBİLİR ENERJİ VE HİDROJEN ZEYNEP KEŞKEK ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI TEKNOLOJİSİ

PATLAMADAN KORUNMA DOKÜMANI - (İşyerinin Unvanı Yazılacaktır) -

FIRAT ÜNİVERSİTESİ TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ METALURJİ VE MALZEME MÜHENDİSLİĞİ 3. SINIF EKSTRAKTİF METALURJİ DERSİ VİZE SINAV SORULARI CEVAP ANAHTARI

OMV Petrol Ofisi A.Ş. Tarım Kredi Kooperatifleri Tanker Şoförleri Patlayıcı Ortamlar Bilgilendirme Eğitimi

YENĠ TEġVĠK DÜZENLEMELERĠ BĠLGĠ NOTU

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

JEO 358 Toprak Mekaniği Ders Notları. Bu derste...

TOPRAK OLUŞUMUNDA AŞINMA, AYRIŞMA VE BİRLEŞME OLAYLARI

SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI ARAŞTIRMA, TEKNOLOJİ GELİŞTİRME VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI

T.C. BİLİM,SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sanayi Tezleri Programı (San-Tez)

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

5746 SAYILI ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME FAALİYETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA KANUN

KÜKÜRT DİOKSİT GAZI İLE ÜLEKSİT TEN BORİK ASİT ÜRETİMİ

T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BİLİM VE TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAKANLIĞIMIZCA YÜRÜTÜLEN AR-GE VE YENİLİK DESTEK PROGRAMLARI

KİMYA-IV. Yrd. Doç. Dr. Yakup Güneş

1 / 5. (*) Birlik Yönetim Kurulu nun tarih ve 123 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.

MESLEK KOMİTELERİ ORTAK TOPLANTISI

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

Değişen Dünyada Güçlü İşletmeler Olmak. GİRİŞİM EĞİTİM ve DANIŞMANLIK MERKEZİ

1. Doğalgaz nedir? 2. Doğalgaz nasıl oluşur?

KONYA İLİ NEDEN YATIRIMLARI İÇİN SANAYİ SEKTÖRÜ

BAŞKA YERDE SINIFLANDIRILMAMIŞ KİMYASAL ÜRÜNLER

İşletmenin temel özellikleri

GENEL RİSK DEĞERLENDİRMESİ ÖRNEK FORMU

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ADANA

Kanalizasyon Atıklarının Geri Dönüşümü Projesi (Antalya Tesisi)

GİTES KİMYA EYLEM PLANI

Mustafa BARAN Ankara Sanayi Odası Genel Sekreter Yardımcısı

ÇANKIRI İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

Bakanlığımızca Yürütülen Ar-Ge ve Yenilik Programları

Sunu planı. Sunu Planı. Slayt No 3-6 Tekstil ve Hazır Giyim Sektörlerinin Brüt Katma Değeri. 7-8 Sektörlerin Büyüme Eğilimleri

ÖNEMLİ BOR BİLEŞİKLERİ

Esan Endüstriyel Hammaddeler İşletmeciliğinde İSG Uygulamaları

İSTANBUL SANAYİ FORUMU

Transkript:

TÜRKİYE KİMYA SANAYİCİLERİ DERNEĞİ 25.ci Yıl KİMYASAL FORUM E-BÜLTEN Temmuz 2011 Bu Sayıdaki Konularımız Başyazı Timur ERK 3 Ar-Ge ile ilgili Ar-Ge Kanunları Türkiye bentonitlerinden teknolojik ürünler elde edılmesi Ülkemizde LPG dolum tesisleri ve yaşanmış kazalar Kil minerallerine genel bir bakış Nostaljik bir yüzey kaplama Özalp ERKEY 4 Şerife SARIOĞLAN, Alican VATANSEVER, Murat KORAL ve Hayrettin YÜZER Huri EYÜBOĞLU Doç. Dr. Ömer EYÜBOĞLU Sevda KARADEMİR, Jale GÜLRN 7 13 21 Mustafa BAĞAN 32 Basında TKSD 34 Editörden Değerli okurlarımız, Bu sayımızdan itibaren Kimyasal Forum dergisi e-bülten olarak yayınlanacaktır. Umarız dergimizi bundan önce olduğu gibi yeni haliyle de sevmeye ve de okumaya devam edersiniz. Anlayışımız değişmemiştir. Dergimiz herkese açık olup, görüş ve yazılarınızı beklemekteyiz. Saygılarımızla,

Sahibi: Yönetim Kurulu Adına Timur Erk Yazı İşleri Müdürü: Mustafa Bağan Yazı Kurulu Prof.Dr. Hasancan Okutan Prof. Dr. Ersan Kalafatoğlu Nilüfer Düzgören Alber Bilen Timur Erk Özalp Erkey Mustafa Bağan Dr. Caner Zanbak Erkan Baykut KÜNYE Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği E- Bülteni İdare yeri: Değirmen Sok. Şaşmaz Sitesi No:19 Duranbey Apt. D.9 Kozyatağı / Erenköy 34742 İstanbul Tel : (0216)416 76 44-94 39 http://www.tksd.org.tr Dergimizde yayınlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Bu görüşler Derneğimizi bağlamaz. Dergideki bilgiler, referans gösterilmek kaydıyla, kısmen veya tamamen kullanılabilir. Dergimiz tüm okuyucularımızın yazılarına açıktır. Gönderilecek yazıların elektronik ortamda, varsa referanslarını içeren ve iki dosya kağıdını geçmeyecek şekilde olması tercih edilir. Dergi yönetimi, gönderilen yazının yayınlanıp yayınlanmaması hakkında karar verme yetkisine sahiptir. Dergimiz ücretsiz dağıtılmaktadır 2

BAŞYAZI Kimyasal Forum CARİ AÇIK ve KİMYA SANAYİİ İLİŞKİSİ Timur ERK, Y.Kurulu Başkanı Ekonomik açıdan bakıldığında şu anda ülkemizin en önemli sorunu yıl sonunda 80 Milyar $ a ulaşılacağı tahmin edilen CARİ AÇIK tır. Bu açığın bir bölümü sektörümüzün ithalatından kaynaklanmaktadır. Nitekim 45 Milyar $ civarındaki ham petrol, mineral yağlar ve yakıtlar toplam 80 Milyar $ lık sektörel ithalatımızın yarısını oluşturmaktadır. Geriye kalan 35 Milyar $ lık ithalata karşın 14 Milyar $ lık ihracat beklentisi mevcuttur. 2010 yılında toplam ithalatımızın (kimya sektörü) %38 ini oluşturan ARA GİRDİLER halen azalmakla birlikte ABD Dolarının TL ye karşı değer kaybetmesi sonucunda ulaşılmıştır. TL nin değeri 1,65 1,70 bandında hareket ettiği takdirde TL nin aşırı değerliliği minimize olacak ve kimyevi madde ithalatında azalma kısmen olacaktır. Son yıllarda ARA GİRDİ üretimini terk eden KOBİ ler ithalata yönelmiş ve bu şekilde ithalat ihracattan da daha hızlı artmıştır. Ayrıca ülkemizin BÜYÜME MODELİ ithalata bağımlı bir modeldir. Dış kaynakların daralması, döviz talebinin artması, toplam dış borçların üçte ikisinin özel sektöre ait olması, ithalata bağımlı ihracat modeli sürdükçe, - İthalat pahalı hale gelecek. -Ülkede fiyat artışları olacaktır. - Temel çözüm, ihracatın ithalata bağımlılığını azaltmak, üretimde kullanılan ARA GİRDİ lerin ülkede üretimini teşvik etmek, ithalatta önemli bir maliyet unsuru olan enerji ve kimyevi maddelerin yerli üretimini teşvik etmek ve yabancı sermayeyi çekecek YATIRIM ORTAMINI iyileştirmektir. Bu arada söz etmeden geçemeyeceğim; Eğer sektörümüzdeki bir KOBİ uzun yıllar üretim yapımı, ithalatın ucuzlaması karşısında ithalata yönelmiş, senelerce ürettiği kimyasalın ticaretini yaparak ayakta kalmış ise KOBİ tekrar eski üretimine geçmek istiyorsa yeniden ÇED raporu almamalıdır. Bu konuda belirli kriterlere bakıp esneklik sağlanmalıdır. Diğer bir konu ise ihraç ettiğimiz beher kg kimyasal için ortalama 1 $ gelir elde etmekteyiz. Halbuki kg ı 2-3 $ lar seviyesine getirmek üzere orta ve yüksek ölçekli teknolojiler kullanmalı ve KATMA DEĞERİ YÜKSEK üretime geçmeliyiz. SANTEZ, TEYDEP ve TTGP kaynaklarından daha çok faydalanmalı ve ARGE / İNOVASYON a daha çok zaman ve kaynak ayırmalıyız. Yani kurulan BİLİM, SANAYİ ve TEKNOLOJİ Bakanlığı ve bünyesinde kurulacak yeni genel müdürlük umut kaynağımız olmalıdır. Ayrıca sanayicilerimiz Doktora yapan Akademisyenlere gelişmiş ülkelerde olduğu gibi sözleşme gereği burs vermeli ve uygulanabilir projelere yönelinmelidir. Velhasıl sektörümüzde çığır açacak olan yeni KİMYA SANAYİ STRATEJİ Belgesi ve yukarıda izah etmeye çalıştığım hamlelerle YARINLARA UMUTLA bakmalıyız. 3

AR-GE İLE İLGİLİ AR-GE KANUNLARI Özalp ERKEY, TKSD Y.Kurulu Başkan Vekili Son zamanlarda üst kademe yöneticilerinin her konuşmasında bahsettiği, Türkiye nin bilhassa 2023 e kadar 500 milyar $ ihracat ve bunun %10 u olan 50 milyar $ ihracatın da KİMYA SEKTÖRÜ ile ilgili olarak dikkate alınmasının ne kadar mühim olduğu bir konu olmuştur. Ancak bilhassa KİMYA SEKTÖR ünde ihracat ve buna karşılık ithalata bakıldığında, ihracatın ithalatı karşılama oranı %56 lara inmiştir. İhracattaki kimyasal maddelere değer yönünden bakıldığında ise halen bu rakamın 0,98 $/kg değerinde olduğu görülmektedir. Bu durumda, ülkemizde yapılması gerekenin de AR-GE nin daha hızlı bir şekilde gelişmesi ve böylece ağırlığın KATMA DEĞER i yüksek kimyasalların üretimine verilmesi anlaşılmıştır. Dolayısı ile AR-GE nin gelişmesi bilhassa Türkiye nin %98,5 ini karşılayan KOBİ lerin bu yönde bilgilendirilmesi ve teşvik edilmesi ile mümkün olacaktır. Bunun ciddi bir şekilde başlaması için de, AR-GE de kullanılan 5520 ve 5746 sayılı kanunların aralarındaki tenakuzların acilen ortadan kaldırılması şarttır. İlişikte, bu kanunların bazı maddelerindeki tenakuzlar gösterilmiştir. Ancak şunu da belirtmekte fayda var ki, son zamanlarda duyulduğu ancak ne yapıldığı henüz bilinmeyen bazı gerekli değişikliklerin yerine getirildiği duyumlar derneğimize ulaşmıştır. Temennimiz bu, yapıldı denen düzeltmelerin tatbik edildiği bilgisinin resmen derneğimize de ulaşmasıdır. 5520 sayılı Kanun 5746 sayılı Kanun 1) Ar-Gepersoneli için gelir vergisistopajı Teşviki bulunmamaktadır. Ar-Gepersoneli için gelir vergisi stopajı bulunmaktadır. [madde 3(2)] Ar-Gemerkezlerinde gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanmak için en az 50 tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam edilmesi gerekmektedir. Ar-Gemerkezleri dışında, teknoloji merkezi işletmelerinde Ar-Geve yenilik projelerinde, teknogirişimsermaye desteklerinden yararlanan işletmelerde ve rekabet öncesi işbirliği projelerinde gelir vergisi stopajı teşvikinden yararlanmak için personel sınırlanması bulunmamaktadır. 4

5520 sayılı Kanun 5746 sayılı Kanun 2)Ar-Gepersoneli için sigorta primi desteği bulunmamaktadır. 3)Ar-Geve yenilik faaliyetleriyle ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesna değildir. Ar-Gepersoneli için sigorta primi desteği bulunmaktadır. (5 yılı aşmamak üzere işveren hissesinin yarısı Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.)[madde 3 (3)] Ar-Geve yenilik faaliyetleriyle ilgili olarak düzenlenen kağıtlar damga vergisinden müstesnadır. [Madde 3 (4)] 4)Devreden Ar-Geindiriminde endeksleme yapılmamaktadır. Devreden Ar-Ge indirimi yeniden değerlendirme oranında artırılır. [Madde 3(3)] 5)Ortaya gayrimaddihak çıkmayacak ya da VUK çerçevesinde aktifleştirilmeyecek Ar-Geve yenilik faaliyeti kapsamında yapılan harcamalar gayrimaddihakka yönelik ise yapılmakta olan yatırımlar hesabına kaydedilecek, proje bitiminde aktifleştirilecek ve amortisman yoluyla itfa edilecektir. 6) Alınan nakit destekler gelir yazılmaktadır. 7) İşletmenin Ar-Ge departmanında çalıştırılan hizmetlilere, benzeri vasıfsız personele ve Ar-Ge departmanına tahsis edilmemiş olup günün bir kısmında Ar-Ge departmanında çalışan personele ödenen ücretler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir. Ar-Geve yenilik faaliyeti kapsamındaki harcamalar aktifleştirilmektedir. Bu sebeple de bu harcamalar öncelikle yapılmakta olan yatırımlar hesabına kaydedilecek, proje bitiminde ortaya bir iktisadi kıymet çıkması halinde aktifleştirilecek ve amortisman yoluyla itfa edilecektir. 5746 sayılı Kanun a göre alınan desteklerin gelir yazılmayıp özel fon hesabına kaydedilmektedir. [Madde 3(7)] Tam zamanlı Ar-Gepersoneli sayısının %10 unu aşmamak üzere, Ar-Geve yenilik faaliyetlerine katılan ve bu faaliyetlerle doğrudan ilişkili destek personelinin ücretleri ile bu mahiyetteki giderler de personel gideri kapsamındadır. [Yönetmelik Madde 7, C (2)]. Kısmi çalışma halinde, personelin Ar-Geve yenilik faaliyetlerine ayırdığı zamanın toplam çalışma zamanına oranı dikkate alınmak suretiyle bulunan ücret tutarları Ar-Geve yenilik harcaması olarak dikkate alınır. 5

5520 sayılı Kanun 5746 sayılı Kanun 8) Ar-Geprojesi bazında yerli, yabancı ve uluslararası kurumlardan temin edilen kredilere ilişkin finansman giderleri Ar-Geve yenilik faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcamalar arasında yer almaktadır. Finansman giderleri Ar-Geve yenilik faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcamalar kapsamında yer almamaktadır. [Yönetmelik Madde 7, Ç (3)] 9) Normal bakım ve onarım giderleri dışında Ar-Ge faaliyetleriyle ilgili olarak işletme dışında yerli veya yabancı diğer kurum ve kuruluşlardan mesleki veya teknik destek alınması veya bunlara yaptırılan analizlerle ilgili olarak yapılan ödemeler ile bu mahiyetteki diğer ödemeler, Ar-Geve yenilik faaliyeti kapsamında değerlendirilen harcamalar arasında yer almaktadır. 10)Sadece Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. İlave bir indirim söz konusu değildir. Normal bakım ve onarım giderleri hariç olmak üzere, Ar- Geve yenilik faaliyetleriyle ilgili olarak işletme dışında yerli veya yabancı diğer kurum ve kuruluşlardan mesleki veya teknik destek alınması veya bunlara yaptırılan analizlerle ilgili olarak yapılan ödemelerle, bu mahiyetteki diğer ödemeler dışarıdan sağlanan fayda ve hizmetlerdir. Bu şekilde alınan danışmanlık hizmeti ve diğer hizmet alımlarına ilişkin harcamalar Ar-Geve yenilik harcaması kapsamında gerçekleştirilen toplam harcama tutarının %20 sini geçemez. [Yönetmelik madde 7, (d)] Teknoloji merkezi işletmelerinde, Ar-Ge merkezlerinde, kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan vakıflar tarafından veya uluslararası fonlarca desteklenen Ar-Ge ve yenilik projelerinde, rekabet öncesi işbirliği projelerinde ve teknogirişim sermaye desteklerinden yararlananlarca gerçekleştirilen Ar-Ge ve yenilik harcamalarının tamamı ile ve üzerinde tam zaman eşdeğer Ar-Ge personeli istihdam eden Ar-Ge merkezlerinde ayrıca o yıl yapılan Ar-Ge yenilik harcamasının bir önceki yıla göre artışının yarısı, 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesine göre kurum kazancının ve 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılır. [Yönetmelik Madde 8,(1)] 6

TÜRKİYE BENTONİTLERİNDEN TEKNOLOJİK ÜRÜNLER ELDE EDILMESİ Şerife SARIOĞLAN, Alican VATANSEVER, Murat KORAL ve Hayrettin YÜZER TÜBİTAK MAM, Kimya Enstitüsü, 41470 Gebze/ KOCAELİ. ÖZET: Bu çalışmada, tabii kaynaklarımızın birini oluşturan bentonitlerin katma değeri yüksek ticari ürünlere dönüştürülmesi için piyasaların isteği doğrultusunda sanayi ölçekli üretim tesisleri kurularak ülke ekonomisine katkı sağlanması, yeni iş sahaları ile istihdam olanaklarının oluşturulması hedeflenmiştir. Proje kapsamında, beş adet ticari teknolojik ürün (Solvent bazlı bentonit, Ağartma toprağı, Nem alıcı bentonit, Sondaj bentonit, Su bazlı bentonit) için, kurulan Esnek Sistem Pilot Tesiste optimizasyon çalışmalarını yapılmış ve elde edilen verilere göre Know-how ve Lisans dahil olmak üzere 5.000 ton/yıl lık kapasite için Teknoloji Paketi oluşturma çalışmaları tamamlanmıştır. Ayrıca diğer bentonit teknolojik ürünleri (Döküm bentoniti, Pelet bentoniti, Yapı ve baraj bentoniti, Kağıt bentoniti, Hayvan yemi bentoniti, Nanokompozitler, Kedi kumu) için de laboratuar bazda üretim teknolojileri incelenmiştir. Çalışma sonunda elde edilen diğer çıktılar; güncel bentonit envanteri, bibliyografya, Bentonit Çalıştayıdır. Projenin en önemli çıktısı olan Esnek Sistem Pilot Tesis, esnek üretim yapan ve tüm kil ve silikat bazlı tabii kaynakların cevher hazırlaması dahil yaş bazlı kimyasal cevher işleme proseslerinin sınanmasında ve sınanma sonucunda bu alanlara hitap edecek teknolojilerin üretilmesine cevap verebilecek şekilde tamamlamıştır. Yurt içindeki diğer madenlerin özellikli ticari ürünlere dönüştürülmesi ve bu dönüşümler için gerekli teknolojilerin üretilmesi için de kullanılabilecektir. Dolayısıyla, Türkiye nin her hangi bir laboratuarında söz konusu alanda geliştirilmiş bir ticari değeri olan ürünün üretim prosesinin bu Esnek Sistem Pilot Tesis te denenmesi ve optimize edilerek üretim teknolojisi için gerekli bütün bilgilerin (know-how ve lisans dahil) çıkartılması sağlanabilecektir. 7

GİRİŞ: Ülkemiz önemli yer altı maden kaynaklarına sahiptir. Dünya, bu madenlerden birçok çeşit katma değeri yüksek olan ticari ürünleri insan hizmetine sunmakta iken, ülkemiz, sürümü yüksek olan bor bileşikleri dışındaki kaynaklarını halen değersiz bir toprak olarak yurt dışına satmaktadır. Örneğin Ünye bentonitlerinin ihracat fiyatı 30 Euro/ton iken, yurt dışına ihracat yaptığımız firmalar bu hammaddeden elde ettiği bazı modifiye bentonit ürünlerini Türkiye ye 500 Euro/ton dan satmaktadır. Günümüze kadar bentonitler ile ilgili yaklaşık 2700 patent ve yayınların var olması ve yıllık dünya bentonit tüketiminin 14 milyon tona ulaşması, proje konusunun önemini göstermektedir. DPT nin Beş yıllık kalkınma planlarında da belirtildiği gibi, Döküm sanayinin dışındaki alanlarda çıkartıldığı gibi kullanılamayan ham bentonitlerimiz, toprak fiyatına satılarak yurt dışındaki bentonit modifiye eden fabrikalarda hammadde olarak kullanılmaktadır. Bentonitler, ana bileşen olarak bir kil minerali olan montmorillonitin yanında kuvars, mika, feldispat, pirit, kireçtaşı vb. safsızlıklar içermektedir. Montmorillonitler, kristal yapılı tabakalar halindeki alüminyum hidrosilikatlar olarak tanımlanmaktadır. Bu kristal plakaların boyutları genellikle 1 μm den küçüktür. Montmorillonitin idealize edilmiş kimyasal formülü; (Na, K, Ca, Mg) 0,33, (Al, Fe 0.67 )Si 4 O 10 (OH) 2 şeklinde olup, Al, Fe ve Mg un miktarı sabit değildir. Bentonitler genel olarak; 1) Sodyum bentoniti, 2) Kalsiyum bentoniti ve 3) Hem sodyum hem kalsiyum ara tip bentonit olmak üzere üç gruba ayrılır. Bunlardan sodyum bentonitler bünyelerine suyu en fazla alıp çokça şişen bentonitlerdir. Ara tip bentonitler orta düzeyde şişme özelliğine, kalsiyum bentonitler ise en düşük düzeyde (2-3 kat) şişme özelliğine sahiptirler(şekil 1). Şekil 1. Sodyum (Na) ve Kalsiyum (Ca) bentonitin sudaki şişme davranışı Bentonitlerin kullanım alanları arasında; deterjan, ilaç, kozmetik, inşaat, seramik, tarım, hayvancılık, döküm, sondaj, yağ, boya, gıda, şeker, meşrubat, kimya, kağıt, arıtım ve nanokompozit sanayileri yer almaktadır. Bu alanlarının çok azında bentonitin ocaktan çıkartıldığı gibi kullanılması söz konusu olup, genelde bentonitten kimyasal/fiziksel işlemler sonucunda üretilen bentonit ürünleri kullanılmaktadır. Yukarda verilen kullanım alanlarının çok azında bentonitin ocaktan çıkartıldığı gibi kullanılması söz konusu olup, çoğunluğunda bentonitten kimyasal/fiziksel işlemler sonucunda elde edilen modifiye bentonit ürünleri kullanılmaktadır. Çok kesin olmamakla birlikte Dünya bentonit rezervlerinin kıtalar arası dağılımı; Amerika 900, Avrupa-720, Avustralya -50, Diğerleri 150 milyon ton olmak üzere toplam 1820 milyon tondur. Türkiye deki görünür rezerv 164, muhtemel rezerv ise 400 milyon ton olarak kaydedilmektedir. Türkiye nin 2004 yılında üretilen 500.000 tonun yarısını 53$/ton fiyatla ihraç etmiş olup, ithal olarak alınan 1005 tonun fiyatı ise 508$/tondur. Dolayısıyla, ülkemiz hammaddesini hiçbir işlem yapmadan ucuz fiyata satmakta, nitelikli bentonit ürünlerini ise, sattığı fiyatın 5-10 kat fazlasına geri almaktadır. 8

Dünya bentonit ticaret hacminin 1,5 Milyar$, Dünya rezervinin de yaklaşık % 20 sinin ülkemizde olduğu düşünüldüğünde (Tablo 1), 300 Milyon USD lik bir ticaret hacmini yakalamamız gerekirken, hâlihazırda 36 Milyon USD lik bir ticaret hacmimiz bulunmakta; buradan da yıllık 264 Milyon USD lik bir kaybımızın olduğu anlaşılmaktadır. Bu kaybın giderilmesi, elimizdeki ham cevherden birim fiyatları 4.500 Euro ya varan bentonit bazlı ticari ürünlerinin üretim teknolojisinin geliştirilmesi, bu teknolojilerin kurulması ve çalıştırılmasıyla mümkün olabilecektir. Bu amaçla, Ekim 2006 da TÜBİTAK-KAMAG destekli Türkiye Bentonitlerinden Teknolojik Ürünlerin Elde Edilmesi başlıklı, üç ortaklı (TÜBİTAK MAM Kimya Enstitüsü, İTÜ MADEN FAKÜLTESİ, Cevher Hazırlama Bölümü ve MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ) uygulamalı bir Ar-Ge projesi başlatılmıştır. Bu çalışmada, bentonit madeni işlenerek, yıllık tüketimleri 10 milyon ton olan bentonitik ürünlerinden sürümleri en çok olan 12 adedinin üretilmesini sağlayacak teknolojilerin geliştirilerek kurulması hedeflenmiştir. Tablo 1. Dünya Bentonit Rezervleri (Milyon ton) AMERİKA ABD Kanada G.Amerika AVRUPA SSCB Türkiye Diğer AFRİKA ASYA AVUSTRALYA DİĞER TOPLAM 950 800 100 50 720 250 370 100 by by 50 150 1870 Kaynak: VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, ÖIK Raporu Ülkemizdeki bentonit yatakları, Trakya; Karadeniz; Çankırı-Çorum-Ankara üçgeni, Balıkesir-Eskişehir- Kütahya üçgeni ve Konya- Kırşehir arasında yer almaktadır(şekil 2). Şekil 2. Türkiye deki Bentonit Rezervleri Proje Gerekçeleri; Dünya rezervinin %20 sine sahip olmamıza rağmen 1,5 Milyar $ dünya ticaret hacminden sadece%2 yani, 30 milyon $ pay almaktayız. Teknoloji geliştirilirse büyük miktarda katma değer sağlanabilecektir(300-30=270 milyon $). En yüksek potansiyele sahip beş nitelikli bentonit ürününe ait teknolojiler geliştirilmiştir. Projenin bitiminden sonra diğer ticari bentonit ve/veya diğer kil bazlı ürünlere ait teknolojileri de geliştirerek ülke bentonit sanayiinin hizmetine sunmaya devam edecektir. Proje Çıktıları; Güncel Bibliyografya, Türkiye Bentonit Envanterizasyonu, Türkiye Bentonitlerinin Ticari Karakterizasyonu, Laboratuvar Bazda 12 Tip Ticari Bentonit Üretimi (Proje sonucunda Türkiye bentonit sanayisinin şu mamüllerini üretebilir duruma gelebilmiştir: Solvent bazlı bentonitler, Su Bazlı Bentonitler, Ağartma Toprağı, Nem Alıcı bentonit, Döküm bentoniti, Sondaj bentoniti, Peletleme bentoniti, Yapı ve Baraj bentoniti, Kedi kumu, Kağıt bentoniti, Hayvan yemi bentoniti, Nano bentoniti), 9

Pilot Ölçekli Esnek Üretim Sistemi(Şekil 3), Bu proje kapsamında kurulan Esnek Sistem Bentonit Pilot Tesisinde, proje gereği gerçekleştirilen proses optimizasyon çalışmalarında sırasıyla beş adet bentonit bazlı teknolojik ürüne ait geliştirilen üretim proseslerin optimizasyonları tamamlanmıştır. Her proses için laboratuar ölçeğinde çıkartılan parametrelere ait değerler, ortalama 1,5 m3 lük hacimli pilot tesiste sınanmıştır. Bu sınamaların verileri kullanılarak hazırlanan beş adet Teknolojik Paketlerde, söz konusu bentonit bazlı teknolojik ürünlerin Türkiye de kurulacak fabrikalarda üretilebilmesi için gerekli bütün bilgiler (teknik, teknolojik, satış, üretim v.b.) verilmektedir. Teknoloji Paket İçeriği 1. Ürünün fiziksel ve kimyasal özellikleri Spesifikasyonlar ve standartlar (ulusal ve uluslararası) Kullanım alanları ve kullanım prosedürü 2. Ürün tanıtımı Analiz yöntemleri: ürün ile ilgili tüm laboratuar ekipman ve analiz prosedürleri Hammaddeler: Bentonit, reaktifler ve katkı maddeleri Türkiye ve Dünya pazarı: Satış miktarları ve fiyatları Geleceğe yönelik ürün stratejileri 3. Geliştirilen üretim prosesinin tanıtımı Prosesin detaylı tanımı, Hammadde özellikleri, Proses akım şeması, Proses kütle denkliği (Su, malzeme ve tüm katkıların kütle denkliği), Proses enerji denkliği, Prosesin çevre boyutu 4. 5.000, 2.500 ve 1.250 ton/yıl kapasiteli üretim tesislerinin tasarımı ve ön fizibilitesi Ekipman seçimi ve boyutlandırması Ekipman seçimi ve boyutlandırması Ekipman kat yerleşimi ve bağlantı şemaları, Ekipman kontrol ve ölçüm sistemleri, Tesis sabit yatırım tutarı ve işletme sermayesi, Stok durumu, amorti süresi(kara geçme noktası), Not: Detaylı ekipman imalat çizimleri, inşaat, elektrik donanımı ve boru bağlantı bilgileri verilmemiştir Şekil 3. Pilot Ölçekli Esnek Üretim Sistemi 10

Pilot Ölçekli Esnek Üretim Sistemi Ekipmanları: 1. Mobil Konveyor Bant 2. Döner Silindirik Elek 3. Hammadde Besleme Silosu 4. Zenginleştirme/Organo Tankı 5. Titreşimli Elek 6. Reaktif Süspansiyonu Tankı 7.1. Yatay Dekanter Santrifüj 7.2. Dikey Dekanter Santrifüj 8. Bentonit Süspansiyonu Tankı 9. Açık Buhar Isıtmalı Basınçlı Reaktör 10. İçi Emaye Kaplı Basınçlı Reaktör 11. Hidroklorik Asit Depo Tankı 12. Sülfürik Asit Depo Tankı 13. Yıkama Ekstraktörü 14. Filtre Pres 15. Öğütmeli Kurutucu 16. Buhar Jeneratörü 17. Vakum(Döner) Filtre 18. Granülatör 19. Hidrosiklon 20. Asitli Su Deposu 21. Filtrat Deposu 22. SuBazlıDepo 23. Santrifüj Pompalar 24. Makarna Makinası 25. Kalsinatör 26.UltrasonikSeviyeÖlçer(2Adet) 27. Su Yumuşatma Cihazı 28. Seyyar Kollu Fan 29. Kırıcılar 30. Kompresör Ayrıca proje sonunda, MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, TÜBİTAK MAM Kimya Enstitüsü ve İTÜ MADEN FAKÜLTESİ, Cevher Hazırlama Bölümü işbirliğiyle TÜBİTAK MAM Konferans Salonu nda, tüm sektör temsilcilerinin ve üniversite yetkililerinin de katılımı ile 1 gün süren Bentonit Çalıştayı düzenlenmiştir. Çalıştayda; Ülkemizde yeni bentonit uygulama alanlarının oluşturulmasında katkıda bulunmak üzere, ileriye dönük yapılması gereken Ar-Ge ve diğer faaliyetler, Ülke bentonit rezervlerinin en rasyonel kullanılması ve katma değeri yüksek bentonit türlerinin üretilmesi için yapılması gerekenler tartışılmış ve Sonuçların sektör temsilcileri ile birlikte değerlendirilmesi gerçekleştirilmiştir. SONUÇLAR VE ÖNERİLER: 2010 yılının Haziran ayında tamamlanan bu proje, 45 ay sürmüştür. Projeye 2006 yılının Ekim ayında başlanırken, dünya ekonomisi en iyi yıllarını yaşarken, şu anda krizle mücadele etmeye çalışmaktadır. Ne kadar süreceği belli olmayan bu krizde, tüketim azalmış ve kaliteden ödün verilerek ucuzluk ön plana çıkmıştır. Bir ürünü bu durumlarda dahi mutlaka satabilmek için, kullanımı zaruri, kalitesi diğerlerinden iyi ve fiyatı da en ucuz olması gerekiyor. Bunun sağlanabilmesi için ise, üretilip satılacak ürünün hammaddesi, kendinde olması gerekmektedir. Yani, bundan sonraki dönemlerde, kaynaklarını ham olarak satan değil, katma değeri yüksek ticari ürünlere dönüştürebilen ülkelerin ekonomileri ayakta kalabilecektir. Bu durum Türkiye nin yer altı madenleri için de geçerli olup, tamamlanan projenin konusunun ve amacının çok isabetli olduğunu göstermektedir. Tamamlanmış olan bu projenin hammaddesi bentonit cevheridir. Kayda değer bentonit rezervine sahip ülkemiz, yıllık 1,5 milyar $ olan dünya bentonit ticaret hacminden sadece 36 milyon $ lık pay almaktadır. 11

Sebebi ise, madenin çıkartıldıktan sonra sadece kurutulup öğütülmesi (bu otomatik olarak çıkartmadaki tenör dalgalanmaların satılan ürüne negatif yansımasını getirmektedir) ve yurtiçi kullanıma sunulmasının yanı sıra, çıkartıldıktan sonra kurutulup yurt dışına (300.000 ton/yıl) 20-40 Euro/ton fiyatlarla satılmasıdır. Yukarıdaki sebepten dolayı iç piyasada son senelerde yerli üreticilerin tedarikçiliğinde büyük düşüşler olup, sabit kalitede ürün veren yabancı firmalar iç piyasaya hakim duruma geçmiştir. Yurt dışına toprak fiyatına çıkartılan bentonitimiz ise, alıcı firmalarca katma değeri yüksek (birim fiyatları 500 ile 4500 Euro) bentonit bazlı ürünlere çevrilerek dünya piyasasında satılmaktadır. Projede bu ürünlerden beş adedi için hazırlanan Teknolojik Paketler, bunların ülkemizde üretilebilmesi için gerekli bütün bilgileri içererek, Müşteri Kuruluş olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı-MTA Genel Müdürlüğü tarafından konuyla ilgileneceklere ihale edilmesi gerekmektedir. İhaledeki ana şartlar arasında; gizlilik sözleşmesi, tesisi kurabilmek için parasal yetkinlik, hammadde sahipliği ve tesis kurulma süresi bulunması gerekmektedir. Bu Ar-Ge projesinin bedelini ise, ağırlıkça çok kazançlı olan su bazlı, solvent bazlı ve nem alıcı bentonit üretim tesislerinin ihalesini kazanlara kara geçiş noktasından sonraki 1-2 yıla eşit dağıtılarak geri alınması gerekmektedir. Projenin çıktılarından sonuncusu olan Esnek Sistem Pilot Tesis, esnek üretim yapan ve tüm kil ve silikat bazlı tabii kaynakların cevher hazırlaması dahil yaş bazlı kimyasal cevher işleme proseslerinin sınanmasında ve sınanma sonucunda bu alanlara hitap edecek teknolojilerin üretilmesine cevap verebilecek şekilde gerçekleştirileceğinden, bu proje sonrasında diğer yedi adet ticari bentonit bazlı ürünlerin ve yurt içindeki diğer madenlerin özellikli ticari ürünlere dönüştürülmesi ve bu dönüşümler için gerekli teknolojilerin üretilmesi amacıyla da kullanılabilecektir. Dolayısıyla, Türkiye nin her hangi bir laboratuarında söz konusu alanda geliştirilmiş bir ticari değeri olan ürünün üretim prosesinin bu Esnek Sistem Pilot Tesis te denenmesi ve optimize edilerek üretim teknolojisi için gerekli bütün bilgilerin (know-how ve lisans dahil) çıkartılması sağlanabilecektir. Kaynaklar: Yüzer H., Çelik M. S., Karahan D.S., 106G057 nolu Türkiye Bentonitlerinden Teknolojik Ürünlerin Eldesi Taral 1007 proje raporları. Akbulut, A., Bentonit. MTA Eğitim Serisi 32, 1996. Yarwood C. E. Bentonite aids virus transmission, Virology, 28(3), 459-62, (1966). Hughes, J., Virus-interacting layered phyllosilicates and methods of inactivating viruses, US 2007031512 A1 20070208. Millot G., (1964), Géologie des argiles, Masson et Cie éd., Paris, 499 p. 12

ÜLKEMİZDE LPG DOLUM TESİSLERİ VE YAŞANMIŞ KAZALAR *Şube Müdürü, Huri EYÜBOĞLU (Çevre ve Orman Bakanlığı, Çevre Yönetimi Gen.Müd. ) **Yrd. Doç. Dr. Ömer EYÜBOĞLU (Ahi EvranÜniversitesi,Eğitim Fakültesi, KIRŞEHİR) LPG'nin tanımı ve özellikleri LPG (Likit petrol gazları), doğal olarak yeraltındaki gaz birikimlerinden sağlanacağı gibi, petrolün damıtılması ve parçalanması sırasında elde edilen ve basınç altında sıvılaştıran propan, bütan ve bu gazların oluşturduğu hidrokarbon karışımlardan da elde edilir. LPG, basınç uygulanarak sıvılaştırılır. Sıvılaştırılmış LPG'nin hacmi düşer ve taşıma, depolama, ölçme işlemleri kolaylıkla yapılır. Basınçlı kaplar içerisinde sıvı halde depolanan LPG, kullanıldığı cihaza transfer edilirken uygulanan basıncın kaldırılması ile gaz hale geçer ve gaz fazında kullanılır. Normalde renksiz ve kokusuz olan LPG, bulunduğu ortamda kullanıcılar tarafından kolaylıkla ayırt edilmesi için, etil merkaptan ile kokulandırılarak tüketiciye sunulur. Dünyada ve Türkiye'de petrol ve doğalgaz enerji kaynaklarının üretim ve tüketiminde konumu koruması hatta zaman zaman artış göstermesi beraberinde bu kaynakların işlendiği, depolandığı ve dağıtımının yapıldığı tesislerin gerekli emniyet ve üretim standartlarını yakalaması da önem kazanmıştır. Dünyada özellikle Avrupa'da benzeri petrol işleme, depolama ve dağıtım tesisleri çevresel standartları yakalamış, maksimum güvenlik önlemleri almış ve üretim kayıplarını minimum düzeye çekmeyi başarmıştır. Böylelikle hayati öneme sahip olmalarının yanı sıra çevrelerindeki yerleşim birimleri ve doğa için potansiyel tehdit unsuru olan tesisler; aldığı önlemler ve sağlıklı yönetim yapılanmaları ile artı değer kazanmış bulundukları ülke ekonomilerine en üst düzeyde katkı sağlamayı başarmışlardır Ülkemizde LPG Dolum Tesislerinin depolama kapasitesi dağılımı Şekil-1: Depolama kapasitesi dağılımı 13

Şekil -2: Dolum kapasitesi dağılımı Avrupa Birliği ile uyum süreci yaşayan Ülkemizde ise; istihdam ve ülke ekonomisine yapmış oldukları katma değerleriyle varlıkları tartışılmayacak başta Tüpraş olmak üzere bu tesislerin bulunduğu bölgenin bir statüye kavuşturulması gereklidir. Bu açıdan bakıldığında ülkemizde enerji sanayi bölgeleri arasında en yüksek kapasiteye, stratejik açıdan en büyük öneme ve işlem hacmine sahip olan Körfez Tesisleri'dir. Tesis Türkiye ekonomisi için çok büyük önem taşımasına karşın içinde bulunduğu problemler hem çevreyi hem de sosyal yaşamı tehdit eder boyutlara ulaşmıştır. 1999 yılında yaşanan Marmara Bölgesi depremi sonucu meydana gelen TÜPRAŞ tesisleri yangını ve 28 Ağustos 2002 tarihinde, Akçagaz LPG Depolama ve Dolum Tesislerinde meydana gelen yangın ve o bölgedeki diğer tesislerde de yaşanan sorunlar, tehlikenin boyutlarını çok net bir biçimde göstermekte olup, doğal afetler ya da endüstriyel kazalar sonucu ortaya çıkabilecek çevre sorunları karşısında hazırlıklı olunması gereğini gündeme taşımıştır. Yerleşim alanları içerisinden geçmekte olan ve I. ve II sınıf Gayri Sıhhi Müesseseler kapsamında yer alan Sanayi Tesisleri ile iç içe geçmiş bulunan NATO Boru Hatları, Doğal Gaz Boru Hatları, LPG Boru Hatları, yerleşim alanları içerisinde hiçbir standarda bağlı olmaksızın kurulan ve işletilen Akaryakıt İstasyonları, Tüp Gaz Satış Bayileri, vb. oluşumlar, bunların taşımakta olduğu yangın, endüstri kazaları, vb riskler, bu alt yapı tesislerinin yer aldığı bölgelerin taşıdıkları deprem riskleri kentleri patlamaya hazır bomba haline getirmekte, kentlerde yaşam güvenliğini ortadan kaldırmaktadır. Özellikle Ülkemizde Körfezde, petrol türevleri ve kimyevi maddelerin depolanması, transferi, üretimi ve işlenmesine yönelik faaliyet gösteren ve ne kendi aralarında ne de hemen yanlarında yer aldıkları yerleşim alanları ile aralarında hiçbir ayırıcı bant, güvenlik bölgesi oluşturulmamış olan 30 sanayi tesisinin fay hattı üzerinde yer aldığı bilinmektedir. 14

Bunun yanında AKÇAGAZ yangınında görüldüğü gibi, bir tesiste çıkacak olası bir yangın veya patlamanın diğer tesislere de sıçrama tehlikesine açık olduğunu, bu tür I. Ve II. Sınıf gayri sıhhi müesseseler kapsamına giren tesislerin birbirlerine güvenlik yaklaşma mesafelerinin ne olması gerektiği konusunda da gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini, göstermiştir. Bu tür sanayi- depolama- liman vb. tesislerin ve alt yapı tesisleri ile ulaşım hatlarının yer aldığı bölgelerin, deprem açısından da risk taşıyor olması, pek çoğunun fay hatları üzerinde bulunması; tehlikenin boyutlarını arttırmaktadır. Örneğin, Yarımca yerleşim bölgesinin ortasında İstanbul-Ankara otoyolundan güneye Marmara kıyısına doğru; 1 adet rafineri ve petrokimya ünitesi(tüpraş), 6 adet akaryakıt depolama tesisi, 14 adet son derece tehlikeli LPG depolama ve dolum tesisi ile 8 adet de muhtelif tesis bulunmaktadır. Yangın çıkma olasılığı fazla olan hidrokarbon ürünlerinin işlendiği, üretildiği ve depolandığı bu tesislerin bu kadar küçük bir yerde yoğun bir şekilde bulunması son derece tehlikelidir. Öte yandan tüm tesislerin bulunduğu bu alanda, patlama esnasında tüm bu tesisler arasında ilişki kuracak ve tesisler arasından geçen 37.100 metre uzunluğunda bir boru hattı şebekesi bulunması riski katlamaktadır. Buna ek olarak yöredeki meskun yerlere (%70 ine) verilen doğalgazın dağıtım şebekesinin yaratacağı riski de dikkate almak gerekir. LPG DOLUM TESİSLERİNDE YANGIN NEDENLERİ: LPG, yanlış veya uygun olmayan bakım sonucunda valfler veya bağlantı elemanları bozulduğunda veya kırıldığında, kaplar aşırı dolduğunda veya kaplar direkt olarak ateşe veya doğrudan radyasyon yolu ile ısınmaya maruz kaldıklarında tehlikeli olurlar. İhmalkarlık sonucu tüp veya stok tankını açık bırakmak çeşitli başka şekillerde(dik, yatık, ters v.b) yanar halde unutmak, dış etkenler sonucu bir parlamaya ve yanmaya sebep olabilir. Ayrıca yanan bir tüpün veya tankın yanında tüpler varsa bu yanan tüplerin sebep olduğu ısı artışı diğer tüpleri veya stok tanklarına sirayet edebilir. Tüp veya stok tankının boş veya dolu olmasına bakılmaksızın, eğer ortam sıcaklığı normal şartların çok üzeride ise yukarıda belirtilen şartların da gerçekleşmesi sonucu tüp veya stok tankının patlaması şeklinde infilak gözlenir. 1. Hatalı ve ex-proof olmayan elektrik tesisatı. 2. Doğal afetler(yıldırım, deprem vb.) 3. Sıcak yüzeyler veya egzost boruları. 4. Tehlikelere göre güvenlik bölgelerini belirlenmemesi (zone 0,1,2 gibi) 5. Dışarıdan gelebilecek sabotaj eylemlerine karşı savunmasız ve hazırlıksız olmak. 6. Sorumluluğu olmayan personelin makine ve teçhizatı tamir etmek istemesi, tamir esnasında ikaz ve uyarıların çevreye yapılmaması. 7. Tankerlerin girişte ve dolum esnasında statik topraklamalarının yapılmaması. 15

LPG DOLUM TESİSLERİNDE GÜVENLİK SİSTEMLERİ VE ALINACAK ÖNLEMLER: 1. Bu işte çalışan tüm personel özel eğitime tabi tutulmalı ve belgelendirilmelidir. 2. LPG tankı çevresi (toprakaltı veya yerüstü) tel örgülerle çevrilmelidir. 3. Tel örgüde uyarı levhaları bulundurulmalıdır. 4. Statik elektrik yüküne karşı tank ve donanım uygun olarak topraklandırılmalıdır. 5. Aşırı dolum yapılmamalıdır.(max.%85) 6. Tank bölgesinde 2 adet 12 Kg lık k.k. tozlu yangın söndürme cihazı bulunmalıdır. 7. Tank bölgesinin 15mt. Civarı her türlü yanıcı ve parlayıcı maddelerden arındırılmalıdır. 8. Aşırı yağışlı, şimşekli ve fırtınalı havalarda gaz ikmali yapılmamalıdır. 9. Tankların ve dispanserlerin yüzey hacimleri hesaplanarak (3lt./dk./m2) kapasiteli sistemli bir saat besleyecek su tankı konulmalıdır. 10. Su basıncı 7Kg/cm 2 nin altına düşmemeli (pompa seçimi buna göre yapılmalı) dır. 11. Tank bölgesinde iki adet yangın dolabı ve hidrant bulundurulmalıdır. 12. Yerüstü tanklarının altında ve dispanser bölgesinde "Sabit Gaz Algılama Dedektörü"bulunmalıdır. (Her ada için bir adet) 13."Zone-0 Zone-1" bölgelerinde elektrik ekipmanları Ex-proof olmalıdır.(10 mt.içerisi) 14. Tankların üzerinde yüksek gerilim hattı geçmemelidir. 15. Toprakaltı tanklar"katodik"korunmalı monte edilmelidir. 16. Tankların bulunduğu bölgede"yangın Alarm Butonu"bulunmalıdır. -17.02.1990 tarihinde, Erzurum- İpragaz Dolum tesislerinde patlama sonucu 20 işçi yaralandı. -12.01.1996 tarihinde, İstanbul-Tozkoparan da bir tüpgaz deposunda gaz kaçağı sonucu, yangın meydana geldi. 70 metreye yükselen alevler yüzünden 150 metre mesafedeki evler boşaltıldı. -13 10.1998 de, Kocaeli, Akçagaz Petrol ürünleri San.Tic.A.Ş de gaz kaçağından dolayı yangın çıktı ve 4 kişi yaralandı. - 19.08.1999 tarihinde, Kocaeli, Akçagaz Petrol Ürünleri San. Tic.A.Ş. de Tüpraş tan Akçagaz a gelen boru hattında patlama meydana gelmiştir. -17 Ağustos 1999 depreminde TÜPRAŞ yangını sırasında, yangının LPG depolarına sıçraması ihtimali karşısında, TV ve basından izlendiği üzere, yetkililerin ve vatandaşlarının yaşadığı endişe ve İzmit TÜPRAŞ çevresinde 5 km. lik bir alanın boşaltılması, unutulacak hadiselerden değildir. -16 Şubat 2002 de İstanbul Kağıthanede, 15 m3 lük bir tankın içindeki LPG boşaltıldıktan sonra kalan 3 m3 lük kısmın, kaza ile patlaması sonucu, 4 km. lik bir sahada, 508 iş yeri ve 700 evde hasar, ölüm ve yaralanmalar meydana gelmiştir. Yapılmak istenen bu PATLAYICI LPG tesisleri, patlayan 3 m3 lük LPG nin tam 6600 katıdır. -28 Temmuz 2002 tarihinde İzmit-Körfez İlçesinde 300m3 kapasiteli Akçagaz LPG Depolama ve Dolum tesisinin patlaması ile 16 yaşanan facia hafızalardadır.

Kimyasal Forum -22 Mayıs 2003 tarihinde İstanbul/Şişli de meydana gelen, 3 ölü ve 7 kişinin yaralanması ile sonuçlanan LPG kazası -7 ve 20 Haziran 2003 tarihlerinde Kayseri de meydana gelen ve 11 kişinin ölümü toplam 23 kişinin yaralanması ile sonuçlanan LPG Kazası, -5 temmuz 2003 tarihinde Ankara- İncesu da 40 m3 lük LPG Tankerinin infilakı sonucunda meydana gelen facia, 20.000 m3 lük PATLAYICI LPG depolarının, İstanbul, Ambarlı da yapılamayacağını açıkça gösteren olaylardır. -10.08.2004, İstanbul Milangaz LPG Dağıtım A.Ş. Esenyurt Tesisinde iki ayrı patlama meydana geldi(sabotaj). İki kişi öldü, 10 kişi yaralandı. - 6.04.2006, Tüpraş İzmir rafinerisinde 9700 kükürt giderme ünitesi nde ara ısıtıcı giriş kısmında oluşan kaçak nedeniyle yangın meydana gelmiştir. Yangında can kaybı ve yaralanma olmamıştır. -15.03.2009, Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş(TÜPRAŞ) İzmir rafinerisi nin kuvvet santralindeki buhar kazanlarından birindeki gaz sıkışması sonucu şiddetli patlama meydana gelmiştir. Olayda 4 kişi yaralanmış ve rafinerideki üretim bir süre için durdurulmuştur. -19.03.2009, İzmir, Aliağa ilçesinde kurulu TÜPRAŞ Rafinerisi ndeki soğutma kulelerinde yangın çıkmış, 4 kişi yaralanmıştır. -28.04.2010, İstanbul Yolu Sarayköy mevkiinde bulunan İpragaz Ankara Dolum Tesisleri'nde patlama meydana geldi. Olayda, 1 kişi öldü, 1 kişi de yaralandı. SEVESO-II DİREKTİFİNDE (9 Aralık 1996 tarih ve 96/82/EC sayılı Tehlikeli Maddelerle İlgili Büyük Kaza Risklerinin Kontrolüne İlişkin Konsey Direktifi) LPG (Likit petrol gazları) DOLUM TESİSLERİ Seveso-II Direktifi nin mevzuatımıza uyumu ve bu alanda ülkemiz mevzuatında bulunan yasal boşluğun doldurulması için Bakanlığımızca LIFE Üçüncü Ülkeler Programı ndan desteklenen Türkiye de Seveso II Direktifi nin Uyumlaştırılması Projesi yürütülmüş ve proje çıktısı olarak Büyük Endüstriyel Kaza Tehlikelerinin Kontrolüne İlişkin Yönetmelik hazırlanmış ve Tehlikeli Kimyasal Bulunduran tesislerin bu kimyasalları bildirmesi için bir veri tabanlı e-bildirim sistemi (www.seveso.cevreorman.gov.tr) ve web sayfası oluşturulmuştur. E-bildirim sistemi şu anda aktif durumdadır. Bu web sitesi aracılığıyla bildirim yapılmaktadır. Tehlikeli kimyasal bulunduran bir 17 tesisin işletmecisi bildirimde bulunmak zorundadır.

Kurulan veri tabanlı e-bildirim sisteminin sağladığı Faydalar Seveso kuruluşlarını belirlemek Verileri elektronik ortamda toplamak ve kaydetmek Elektronik ortamdaki verilerin daha sonra daha kolay ve etkili şekilde kullanılması Sanayici ile Çevre ve Orman Bakanlığı arasında etkili bir bağ kurulması Mevzuatın uygulanması ve kontrolünde koordinasyonu sağlamak Seveso-II Direktifi kapsamına giren tesisler, tehlikeli maddelerin miktarları, tehlikeli maddelerin yapısı ve formu, tehlikeli maddeleri kullanan prosesler ve kuruluştaki herhangi bir modifikasyonda önemli bir değişiklik olması durumunda Çevre ve Orman Bakanlığına derhal bildirimde bulunulması gereklidir. Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik in Amacı; Tehlikeli maddeler içeren büyük kazaları önlemek Büyük kaza riski taşıyan tesislerde acil durumlara karşı hazırlıklı olmak Zamanında müdahale etmek Gereken tedbirleri almak Kazaların insan ve çevre üzerine etkilerini sınırlandırmak Söz konusu yönetmelikte, büyük endüstriyel kazalara yol açabilecek LPG eşik değeri 50 ton olarak belirlenmiştir. Buna göre bu miktar ve üzerinde LPG ile iştigal eden tesisler riskli tesisler olarak değerlendirilmekte olup acil durum planlarına dahil edilmek zorundadırlar. Yönetmelik ekinde yer alan EK-I kapsamındaki adlandırılmış ve adlandırılmamış madde listesinden örnekler verelim; EK-I, KISIM 1 Adlandırılmış Maddeler Kısım 1 de verilmiş olan listede bulunan bir maddenin ya da madde grubunun aynı zamanda Kısım 2 de verilmiş olan bir sınıfa da dahil olması halinde, Kısım 1 de verilmiş olan niteleyici miktarlar kullanılmalıdır. Kolon 1 Kolon 2 Kolon 3 Aşağıdaki maddelerin uygulanması ile ilgili Tehlikeli maddeler niteleyici miktar (ton) Madde 7 ve 8 Madde 9 Amonyum nitrat 350 2500 Amonyum nitrat 1250 5000 Arsenik pentoksit, arsenik (V) asit ve/veya tuzlar 1 2 Arsenik trioksit, arsenik (III) asidi ve/veya tuzlar 0.1 Brom 20 100 Klor 10 25 Solunabilir toz biçimindeki nikel bileşikleri (nikel monoksit, nikel dioksit, nikel sülfat, trinikel disülfat, dinikel trioksit) 1 Etilenemin 10 20 Flor 10 20 Formaldehit (konsantrasyon ³% 90) 5 50 Hidrojen 5 50 Hidrojen klorit (sıvılaştırılmış gaz) 25 250 Kurşun alkillleri 5 50 Sıvılaştırılmış yüksek derecede yanıcı gazlar (LPG dahil) 50 200 ve doğal gaz Tablo-I: EK-I, Kısım-1 Adlandırılmış maddeler Listesi 18

EK-I, Kısım -2 Kolon1 Kolon 2 Kolon 3 Tehlikeli maddeler Aşağıdaki maddenin uygulanması ile ilgili olarak Madde 3 (4) te verilmiş olan tehlikeli maddelerin niteleyici miktarı (ton) Madde7,8 Madde 9 1. ÇOK TOKSIK 5 20 2. TOKSIK 50 200 3. OKSITLEYICI 50 200 4. PATLAYICI (maddenin ya da preparatın Not 2 50 200 (a) da verilmiş olan tanıma karşılık geldiği durumlarda) 5. PATLAYICI (maddenin ya da preparatın Not 2 (b) da verilmiş olan tanıma karşılık geldiği 10 50 durumlarda) 6. YANICI (maddenin ya da preparatın Not 3 5000 50000 (a) da verilmiş olan tanıma karşılık geldiği durumlarda) Tablo-II: Kısım 1 de özellikle adlandırılmamış olan madde sınıfları Ek-I, bu yönetmeliğin 5 inci maddesindeki tanımlara göre, herhangi bir kuruluşta tehlikeli maddelerin bulunduğu durumda uygulanır ve yönetmeliğin ilgili maddelerinin uygulanmasını belirler. Ek-1 de kısım 1 Adlandırılmış maddeler, Kısım 2 de ise Kısım 1 de adlandırılmamış madde ve müstahzarlar ile bunların alt-eviye ve üst-seviyeli tesis için eşik değerleri verilmektedir.(kolon2, kolon3) 19

Bu kapsamda Yönetmelikte de Alt ve üst seviyeli LPG dolum tesislerinin yükümlülükleri vardır. Üst seviyeli Tesis: Ek-1 Kısım 1 ve kısım 2 de verilen tehlikeli madde listelerinde, kolon 3 deki eşik değerlere eşit veya üzerindeki miktarlarda tehlikeli madde bulunduran tesisi ifade eder. Alt seviyeli Tesis: Ek-1 Kısım 1 ve kısım 2 de verilen tehlikeli madde listelerinde, kolon 2 deki eşik değerlere eşit veya üzerinde, kolon 3 deki eşik değerlerin altında tehlikeli madde bulunduran tesisi ifade eder. Alt Seviyeli B Grubu LPG Tesislerin Sorumlulukları Bildirimde bulunmak. Bildirim sırasında domino etkisini belirtmek. Alt Seviye müesseseler bunu ayrı bir doküman olarak oluşturmak ve değişiklik halinde revize etmek zorundadırlar. Büyük kaza ardından işletmeci tarafından bilgi vermek. Üst Seviyeli A Grubu LPG Tesislerin Sorumlulukları Güvenlik Yönetim Sistemleri ni kurar ve Güvenlik Raporu hazırlar. Tesis içinde alınacak önlemlere dair dahili acil durum planı hazırlar. Bildirimde bulunmak. Yönetmelik kapsamına giren üst seviyeli kuruluşlarla ilgili olarak, belediye ve mücavir alanı içinde Belediye, mücavir alanı dışında ise Valilik harici acil durum planı hazırlar veya hazırlatır. Diğer taraftan, Üst Seviyeli ve Alt seviyeli LPG dolum tesisleri, Tehlikeli Maddeler İçin Yaptırılacak Sorumluluk Sigortaları Hakkında Kararnamenin, Mali Sorumluluk Sigortasına Konu maddeler içerisinde yer almakta olup, Likit petrol gazını(lpg) tüpleyen firmalar(dolum tesisleri), kusurları olsun veya olmasın, doldurdukları tüplerin kullanılmak üzere bulundukları yerlerde infilakı, gaz kaçırması veya yangın çıkarması sonucu üçüncü kişilerin uğrayacakları maddi ve bedeni zararlara karşı tüp gaz sorumluluk sigortası yaptırmak zorundadırlar. KAYNAKLAR: 1. Tehlikeli maddelerle ilgili büyük kaza risklerinin kontrolüne ilişkin 96/82/EC sayılı ve 9 Aralık 1996 tarihli Seveso-II Direktifi 2. Akdeniz Üniversitesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu, LPG Yangınları ve Güvenlik sistemleri, B. Mutlu, Ü. Mut 3. EPDK, 2009 Faaliyet Raporu 4. Çevre ve Orman Bakanlığı, Endüstriyel kazaları Rapor Etme/Bildirme Formu 5. Çevre ve Orman Bakanlığı, Büyük Endüstriyel Kazaların Kontrolü Hakkında Yönetmelik,2010 20