66 KİLO VERDİM, 31 YAŞIMDA YENİDEN DOĞDUM! BAŞAK ÜSTÜNDAĞ

Benzer belgeler
66 KİLO VERDİM, 31 YAŞIMDA YENİDEN DOĞDUM! BAŞAK ÜSTÜNDAĞ

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

TÜRKİYE DE OBEZİTENİN GÖRÜLME SIKLIĞI: T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ

MİDE BALONU UYGULAMASI NEDİR, NASIL UYGULANIR?

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA EGZERSİZ ÖNERİLERİ (2)

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI

AMELİYATLA ZAYIFLAYIP TİP 2 DİYABETİ ALT ETTİLER!

GLOBAL OBEZİTE: EKONOMİK VE SİYASİ BAKIŞ AÇISI

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

GASTRİK BYPASS AMELİYATI BEYNİMİZİN BESİNLERE TEPKİ VERME YOLUNU DEĞİŞTİRİR!

VAHŞİCE YİYORDUM, ŞİMDİ İŞTAH KALMADI! KAAN KURAL

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

GASTRİK BYPASS AMELİYATI BEYNİMİZİN BESİNLERE TEPKİ VERME YOLUNU DEĞİŞTİRİR!

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASINDA EGZERSİZ ÖNERİLERİ

DİYABET CERRAHİSİ ZİRVESİ KONSENSUS KONFERANSI

METABOLİK CERRAHİ İLE TİP 2 DİYABET NASIL TEDAVİ EDİLİR? (VİDEO) OBEZİTE CERRAHİSİ TİP 2 DİYABETİ TEDAVİ EDEBİLİR!

TİP 2 DİYABETİN TEDAVİSİNDE MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ

GASTRİK BYPASS AMELİYATI BEYNİMİZİN BESİNLERE TEPKİ VERME YOLUNU DEĞİŞTİRİR!

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI HIZLI KİLO VERİMİNE KARŞI KADEMELİ KİLO KAYBI

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kocaeli İlinde Obezite ve Bir Tedavi Alternatifi Olan Obezite Cerrahisi Farkındalığının Değerlendirilmesi

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

OBEZİTE ARTIK KADERİNİZ DEĞİL! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Türkiye Diyabet Prevalans Çalışmaları: TURDEP-I ve TURDEP-II

OBEZİTE VE METABOLİK CERRAHİ: PROF. DR. HALİL COŞKUN

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması

KİLO KAYBI AMELİYATI VE ÇAPRAZ BAĞIMLILIK: AŞIRI YEME BOZUKLUĞUNA BİR BAKIŞ

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

OBEZİTE İLE MÜCADELE VE KONTROL PROGRAMI & TÜRKİYE DİYABET KONTROL PROGRAMI -TGDF-

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Cerrahi sonrası erken ve geç dönemde metabolik takip. Prof. Dr. İbrahim Şahin İnönü. Üniversitesi

TÜP MİDE AMELİYATI ÜZERİNE 3. DURUM BİLDİRİM RAPORU (2011)

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA GEBELİK VE SONUÇLARI

Kalp Hastalıklarından Korunma

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

Diyabet Nedir? Diyabetin iki tipi vardır:

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?

AŞIRI ŞİŞMANLIK VE CERRAHİ TEDAVİSİ. Prof. Dr. Mustafa Taşkın Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilimdalı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

DİYABETTE İLAÇ VE İNSÜLİN TEDAVİSİ

VERİLERLE TÜRKİYE ve DÜNYADA DİYABET. YARD.DOÇ.DR. GÜLHAN COŞANSU İstanbul Üniversitesi Diyabet Hemşireliği Derneği

OBEZİTE NEDİR? Erkeklerde %20,5 Kadınlarda ise % 41,0 Toplamda % 30,3 olarak bulunmuştur. İstanbul 33,0 Orta Anadolu 32,9

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da obezite, sağlığı bozacak ölçüde vücutta aşırı yağ birikmesi olarak tanımlanmıştır.

OBEZİTE CERRAHİSİ GEÇİREN KİŞİLERDE KİLO VERMEK BEYNİ İŞTE BÖYLE ETKİLİYOR!

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

DAVRANIŞSAL KİLO KONTROLÜ VE PSİKOLOJİK FAKTÖRLER - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

OBEZİTE CERRAHİSİNDE SIKÇA SORULAN SORULAR (SSS)

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

Basın bülteni sanofi-aventis

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

Diyabetik Hasta Takibi. Dr. Hasan Onat PHD Diyabet Çalışma Grubu İnece ASM, Kırklareli

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

OBEZİTENİN FARKLI ALT-TİPLERİ VE YENİ TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

TÜRKİYE DİYABET ÖNLEME & KONTROL PROGRAMI - UDAİS - Doç. Dr. Serdar GÜLER Türkiye Obezite ve Diyabet Koordinatörü 25/05/2012, 2.

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

DİYABETTE BESLENME PRENSİPLERİ

Obezite Cerrahisi ve Metabolik Cerrahi

Kronik böbrek hastalığı adeta bir salgın halini almıģ olan önemli bir halk sağlığı sorunudur.

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

OBEZİTEYE BAĞLI UYKU APNESİNE ÇÖZÜM CERRAHİ! AKŞAM GAZETESİ

Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Diyabetik Ayağa Nasıl Bakıyor? Sağlık Bakanlığı Görüşü. Prof. Dr. Nurhan İNCE Türkiye Halk Sağlığı Kurumu

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

OBEZİTEYİ ANLAMAK! FAZLA KİLO İLE OBEZİTE ARASINDAKİ FARK NEDİR?

Diyabetlilerin sadece %37 sinde hedef glikoz değerine ulaşılabiliyor

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

GASTRİK BYPASS TİPLERİ NELERDİR? FARKI NEDİR? BAŞARILI BARİATRİK CERRAHİ HASTASI OLMANIN 8 ADIMI!

GENEL BİLGİLER. Vizit tarihi: / /

Sağlıklı Yaşamak için Doğru Beslenmek

ÇOCUK OBEZ HASTALARDA CERRAHİ SEÇİM KRİTERLERİ

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

OBEZİTE KADERİNİZ DEĞİL!

Reflü Hastaları Ne Yapmalı?

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Transkript:

66 KİLO VERDİM, 31 YAŞIMDA YENİDEN DOĞDUM! BAŞAK ÜSTÜNDAĞ Geçirdiği mide operasyonu ile bir yılda 66 kilo veren Başak Üstündağ için hayat yeni başlıyor. Üstündağ artık doğum günlerini ameliyat tarihi olan 20 Nisan da kutluyor! Pelin Çini/pelin.cini @ milliyet.com.tr Başak Üstündağ ın yaşam öyküsü Hadi canım! Bu kadar da olmaz dedirten cinsten. Zaten o da anlatırken arada Türk filmi gibi değil mi? diyor. Siz de dinleyici olarak muhtemelen gözyaşları içinde (En azından benim için öyle oldu) Bırak filmi milmi, devam et sen. Eee sonra ne oldu? diyorsunuz. Ben de 100 küsur kilodan 60 lara düştüğüm için zayıflama hikayeleri daha doğrusu insanların hayatlarını değiştirmeyi becerdikleri ve mutlu son la biten gerçek öyküleri seviyorum. Başak ınki de öyle. 66 kilo verdiniz. Ortalama bir insanın ağırlığı kadar kilo kaybettiniz İnanılmaz tabii ki. Kilodan dolayı dört sene bağdaş kurup oturamadığımı hatırlarım. Şimdi eski pantolonlarımın tek bacağına giriyorum ve bol geliyor. Kimse yolda tanımıyor tabii. Ben bile aynada tanımakta zorlanıyorum kendimi. Bir de

şu an hedefimi geçmiş durumdayım. Aklımda maksimum 65 kilo vermek vardı ama baktım ki kilolar gitmeye devam ediyor. Doktorum da bunun bir sorun olmadığını söyledi. Şu an 66 kilo ağırlığındayım, 38 beden giyiyorum. 60 olsam yeter. * Hep kilolu muydunuz? Şişman bir bebek miydiniz? Hep tombiktim. Toplumumuzda Şişman bebek sağlıklı bebektir diye büyük bir yanılgı var. Anne ve babalar çocuklarına zorla yemek yediriyorlar. Oysa bilmiyorlar ki diyabet, kalp ve damar hastalıklarının birçoğunun temeli o yaşlarda atılıyor. Benim hikayem de böyle başladı. Annem ve babam çalıştıkları için beni babaanneme bırakırlardı. Kadın da emanetim diye yediriyor da yediriyor. Hiç unutmam sobada bir tam ekmeği ısıtır, üzerine yağ ve bal sürer zorla yedirirdi. Hâlâ tereyağından baldan nefret ederim. İlkokulda da, ortaokulda da okulun en şişman çocuğuydum, hep Ergenliğe girince atar derlerdi. Derken lise başladı, ben kiloları atmadım üzerine kilo eklemeye başladım. Kimileri canı sıkkın olduğunda hiçbir şey yiyemez, kimi insansa her şeye saldırır. Siz ikinci gruptansınız sanırım Aynen öyle. Duygusal yiyiciyim. Üzüntü, sıkıntı, hasret herhangi bir duygu beni tetiklerdi ve yerdim. Tatlıya karşı da aşırı düşkünlüğüm vardı. Ne zaman canım yansa, kendimi yalnız, mutsuz hissetsem pastaneye giderdim. * Peki, ne oldu da canınıza tak etti? Klasik senaryo yani bir erkeğe âşık olursun o da seni şişmansın diye istemez durumu benim başıma gelmedi. Erkeklerden yana şanslıydım. Ne zaman Ben bu çocuğu tavlayacağım dediysem tavladım. İçine kapanık, asosyal şişmanlardan değildim. Çok arkadaşım vardı, çok dışarı çıkardım. Kilolarımın yaşantımı kısıtlamasına izin vermezdim. Benim canıma tak eden nokta vücudumda necrobiosis lipoidica isimli hastalığın belirmesiyle başladı. Bu bir çeşit hücre kanseri, çok yeni bir

rahatsızlık ve nedeni de tedavisi de bilinmiyor. Hastalığın birebir kilo ile ilgili yok ancak vücudunda açık yaralar çıkıyor. Suya değmen yasak, hep bandajlı geziyorsun. Ağrı ise felaket. Türkiye de ne kadar hastane varsa gezdim. Günlerce yattığım oldu, geçmedi. Teşhis konulduktan sonra Bir çıkış yolu bulmalıyım dedim. Madem bu hastalık var, belki bu dünyadaki zaman kısıtlı. Bu süreyi zayıf geçirmek istedim. * Neden herhangi bir diyet programı ve spor değil de ameliyat? Her şeyi denedim. Akupunkturlar, bitkisel çaylar, zayıflama hapları, tek gıda rejimleri, doktorların özel diyetleri Hiçbiri işe yaramadı. Maksimum 10 kilo verip geri alıyordum. İçimdeki duygusal açlık zayıflamamı engelliyordu. Ancak midem küçülürse yapabilirim dedim. Bu arada yapı itibariyle çok garantici biriyim. Öyle maceraya atılmam. Doktorumu bulmam iki yılımı aldı. Araştırdım. Bu ameliyatı kimler yapıyor? Hangisinin hasta kaybı daha düşük, hangisinin ameliyatlarından sonra hastaları daha hızlı toparlanıyor diye. * Ne kadar zamanda kaç kilo verdiniz? İlk ay 22 kilo verdim. Dördüncü ayda 44 kilo gitmişti. Bu arada bir mucize oldu ve yaralarım da iyileşmeye başladı. Bir ay sonra kontrole gittiğimde doktorum bacağımdaki bandajlardan birini açtı. Bir baktım, yara yok. Görüyorum ama inanamıyorum. Üç ay sonra da tüm yaralar kapandı. Son bandajın çıktığı günü unutamam. Tüm gün ağlaya ağlaya banyo yaptım. * Eşinizle ne zaman tanıştınız? O nasıl girdi bu hikâyeye? Daha önce kötü bir tecrübe yaşamıştım. Sırf kiloluyum diye birlikte olduğum adamın ailesi evime gelmiş ve bana hakaretler etmişti. O adam da ailesini dinleyip beni ertesi gün terk etmişti. Oysa evlilik tarihi belirleyecektik, her şey hazırdı! Eşimle de tanıştığımda aklımda aşk yoktu. Zaten biz şişmanlar ne kadar kilo versek de duruma alışamayız. Bir adam bizimle flört edince Aman canım, bana mı bakacak? deriz. Yine öyle oldu ama bu defa karşımdaki kişi kararlı ve dürüst çıktı. Hani

Beni her halimle kabul etsin deriz ya. Erdem işte o adam. Onu karşıma alıp Bak ben kilo veriyorum. Bu bir süreç. Sonunda güzelleşsem de kollarım, bacaklarım sarkacak. Sonra bir de bacaklarımda eski yara izlerim var. Bunları sorun yapacaksan hemen şimdi git dedim. Yaralarımı görmek istedi ve sonra eğilip bacağımdakini öptü. Risk, kale ameliyatlarından çok daha düşük Üstündağ ın doktoru Halil Coşkun Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi nde genel cerrahi ana bilim dalında öğretim üyesi. Coşkun Başak daha önce tüm diyet programlarını denediği için bu, onun için ideal yöntemdi diyor * Başak hanımın ameliyatının ismi laparoskopik mini gastrik baypas ameliyatı. Bu yöntem ile kilo verme mekanizması iki şekilde işler. Oluşturulan yani küçültülen mide ile fazla gıda alımı engellenerek yemek yeme miktarı azaltılıyor ve bu yeni mide ile ince bağırsak arasında yapılan özel bağlantı sayesinde alınan gıdalar direkt olarak ince bağırsağa geçiyor. Bu da emilim oranını düşürüyor. * Obezite cerrahisinde sadece bu ameliyat yok, en az onun kadar sık uygulanan mide bandı (kelepçe) ve tüp mide operasyonları da bulunmakta. Ayrıca bir de ameliyatsız bir yöntem olan mide balonu uygulaması var. Hepsini gerçekleştiriyorum. Uygulamalarım haftada 12-15 vaka arasında değişmekte, şu ana kadar 750 den fazla ameliyat gerçekleştirdim. Hastaların yüzde 90 ı memnun. * Hasta seçerken American Society for Metabolic and Bariatric Surgery nin kriterlerine uyulmakta. Bunları kısaca sayayım: Hastanın vücut kitle indeksinin 35-40 arasında olması, en az üç yıldır obez olması, hormonal hiçbir problem taşımaması ve alkol-ilaç bağımlısı olmaması gerekli. * Bu ameliyatlardaki ölüm riski yüzde 0,5 in altında. Bu oran kalp ameliyatındaki riskten (yüzde 3,5) düşüktür. Toplumdaki algı bence medyaya yansıyan negatif olgulardan kaynaklanıyor, oysa genele bakmak gerek. Ameliyat sayısı tüm dünyada hızla

artmakta. 2008 yılında tüm dünyada 350 bin operasyon yapıldı. * Başak hanımı ilk gördüğümde ileri derecede obezdi, ayrıca Tip 2 diyabeti vardı. İnsülin kullanımı çok yüksek ve hayat kalitesi son derece düşüktü. Bu ameliyatın aynı zamanda anti-diyabetik etkisi de var. Nitekim ameliyattan 24 saat sonra Başak hanımın kan şekeri de normale döndü ve insülinden kurtulmuş oldu. Kilo kaybının getirdiği etki ile ayaklarındaki yaralar düzeldi. Riskli bir karardı ama bunu birlikte verdik. * Ameliyat sonrasında beslenme çok önemli. İlk iki hafta sıvı diyet, sonraki iki hafta püreli diyet ve sonrasında dengeli bir şekilde normal gıdalara geçiş sağlıyoruz. Beslenme şekli genel hatlarıyla düşük kalorili gıdalardan oluşmalı, bununla birlikte yüksek protein oranına sahip olmalıdır. Ayrıca en önemli şeylerden biri de vitamin ve mineral takviyelerinin düzenli olarak alınması. * Gastrik baypas ameliyatı son derece etkili bir operasyon, 18 aylık bir dönem içerisinde fazla kilonuzun yüzde 80 ini kaybedebilirsiniz. Dördüncü yıldan sonra beslenme alışkanlıklarınız değişmemiş ise bir kısım hastada da görüldüğü gibi yüzde 25 lik oran geri alınabilir. TİP 2 DİYABETTE İLAÇ TEDAVİSİNE KARŞI OBEZİTE CERRAHİSİ İlaç tedavisi ve obezite cerrahisinin Tip 2 Diyabet üzerinde etkisini karşılaştıran bir çok çalışmanın sonuçlarına göre, Obez Tip 2 Diyabet hastaları için cerrahi tedavi ilaç tedavisine başlamaktan çok daha yararlı olabilir. Tip 2

Diyabet, genellikle fazla kilo ile ilişkilendirilen, hücrelerin yaşamını sürdürebilmek için aldığı glukozu, enerjiye çevirme yeteneğini etkileyen bir hastalıktır. Hastalık; şayet etkin bir tedavi yöntemine gidilmezse vücudunuzda bir çok ciddi sağlık sorunlarına ve komplikasyonlara yol açar. Tip 2 Diyabet için klasik tedavi genellikle diyet, egzersiz, yaşam tarzı değişikliği ve beraberinde ilaç tedavisini içerir. Tam bir iyileşme zordur ve bu yapılan tedavinin amacı hastalığın yan etkilerini azaltmak ve kan şekeri seviyelerinin düzenlenmesidir. Bu yaklaşım değişebilir olmakla birlikte, 3 yeni çalışma göstermiştir ki, Tip 2 Diyabetli Obez hastalarda medikal tedavi ile karşılaştırıldığında, kilo kaybı cerrahisi daha olumlu sonuçlar vermektedir. Çalışma No:1 İlk çalışma, STAMPEDE (Surgical Treatment and Medications Potentially Eradicate Diabetes Efficiently) baş araştırmacı ve Cleveland Klinik Obezite ve Metabolizma Enstitüsü Müdürü Prof. Philip R Schauer tarafından ve LifeScan tarafından sağlanan destek ile yürütüldü. Bu çalışmada 150 kişilik, diyabeti kontrol altında olmayan (%93 ü 12 ay boyunca kontrol edilmiş) hasta grubu, 3 ayrı çalışma grubuna bölündü. 1- Medikal (İlaç tedavisi), 2- Gastric Bypass ve 3- Sleeve Gasterektomi (Tüp Mide). Çalışma sonuçları göstermiştir ki; Medikal tedavi grubunda iyileşme % 12, Gastric Bypass grubunda %42 ve Tüp Mide grubunda %37 idi. Ek bulgular ise glisemik kontrolun üç grupta da iyileşme gösterdiğini, kilo veriminin Gastric Bypass ve Tüp Mide grubunda daha fazla olduğunu, düşük glukoz, lipid ve kan

basıncı düzeyleri için ilaç kullanımının her iki cerrahi girişim sonrası ileri derecede düştüğünü ancak medikal tedavi grubundaki hastalarda arttığını gösterdi. Çalışma sonucuna göre araştırmacılar, kontrolsüz Tip 2 Diyabeti olan obez hastalarda 12 aylık ilaç tedavisine karşın obezite cerrahisinin tek başına çok daha fazla hastada, çok daha etkin bir glisemik kontrol sağladığını ortaya çıkarmışlardır. Bu çalışma 26 Mart 2012 de New England Journal of Medicine (10.1056/NEJMoa1200225) de Bariatric Surgery versus Intensive Medical Therapy in Obese Patients with Diabetes başlığıyla yayımlandı. (The ClinicalTrials.gov identifier is NCT00432809.) Çalışma No:2 Bu çalışma Dr. Geltrude Mingrone tarafından İtalya, Roma Katolik Üniversitesinde gerçekleştirildi. Bu çalışma bir diyabetolojist, bir diyetisyen ve bir hemşirenin Gastric Bypass, Biliopankreatik-diversiyon veya ilaç tedavisi gören 60 rastgele hastayı incelemesiyle başladı. Çalışma sonuçları 2 yılda diyabet remisyonunun (gerilemesinin) Gastrik Bypass grubunda % 75 ve biliopankreatik-diversiyon grubunda % 95, buna karşılık ilaç tedavisi grubunda diyabette hiç gerileme görülmemesi şeklinde gözlenmiştir. Ayrıca araştırmacılar Obez Tip 2 Diyabet hastalarında medikal tedaviye oranla obezite cerrahisinin glukoz kontrolunde daha etkin ve yararlı olduğunu bildirmişleridir. Bu çalışma, 26 Mart 2012 de New England Journal of Medicine (10.1056/NEJMoa1200111) de Bariatric Surgery versus Conventional Medical Therapy for Type 2 Diabetes başlığı ile yayımlandı.

(The ClinicalTrials.gov identifier is NCT00888836.) Çalışma No:3 Bu çalışma da Dr. Nicola Basso tarafından İtalya, Sapienza, Roma Üniversitesinin Morbid Obezite Cerrahi-Tıbbi Tedavi Merkezinde yürütüldü. Bu çalışmada Tip 2 Diyabeti olan ve 30 Tüp Mide ameliyatı geçiren hasta ile Tip 2 Diyabeti olan ve 30 standart ilaç tedavisi yapılan hasta grubu karşılaştırıldı. Hastalar gerek diyabetik durumları açısından, gerekse obezite ile ilişkili komorbidite ( uyku apnesi, hipertansiyon, dislipidemi) açısından 18 ay boyunca, her 3 ayda bir takip ve kontrol edildi. Çalışma sonucunda standart ilaç ilaç tedavisi gören tüm hastalarda diyabet ve etkileri devam ederken, buna karşın Tüp Mide sonrası hasta grubunda diyabetin %80 oranında düzeldiği gözlenmiştir. Diğer komorbiditeler ile ilgili olarak, Tüp Mide grubunda, obstrüktif uyku apne sendromunun görülme sıklığı % 50 düştü ve hipertansiyon ve dislipidemi için ilaç kullanımı önemli ölçüde azaldı. Standart ilaç tedavisi alan grupta ise, hastalarda hipertansiyon ve dislipidemi ve obstrüktif uyku apne sendromunun görülme sıklığı değişmedi ve ilaç kullanımında bir artış gözlendi. Araştırmacılar tarafından bildirilen sonuç: Bu çalışmada konvansiyonel tıbbi tedavi ile karşılaştırıldığında, Morbid Obez Tip 2 Diyabetik hastaların tedavisinde Tüp Mide ameliyatı etkinliğini doğrulamaktadır olmuştur. Bu çalışma 16 Nisan 2012 de Archives of Surgery de Obesity, Type 2 Diabetes Mellitus, and Other Comorbidities A Prospective Cohort Study of Laparoscopic Sleeve Gastrectomy vs Medical Treatment başlığıyla online olarak yayımlandı.

Tüm bunların anlamı nedir? Geçmiş tecrübeler ve gözlemsel çalışmalar, Tip 2 Diyabet düzelmesi veya obezite cerrahisi uygulanan hastaların büyük bir çoğunluğunda diyabette iyileşme olduğunu göstermiştir ancak bu zamana dek obezite cerrahisinin ana odak noktası hep obezite tedavisi olmuştur. Bu çalışmalar doğrultusunda Morbid Obez ve Tip 2 Diyabetli hastalarda obezite cerrahisi belki de morbid obeziteye olduğu kadar diyabet tedavisinde de birincil tedavi olarak tavsiye edilmelidir. Tip 2 Diyabet ve obeziteyle ilişkili hastalıklar için obezite cerrahisi günden güne yapılan çalışmalar doğrultusunda yüksek bir destek alsa da, Tip 2 Diyabeti olan herkes kilolu sınıfına girmediği için cerrahi adayı sayılmaz. Diyabet tedavisinin geleceğinde kişiselleştirmiş tedavi seçenekleri içerisinde cerrahi tedavi de medikal tedavi gibi bir seçenek olarak görülecek, her iki seçenekte de diyet ve egzersizle yaşam biçimini değiştirebilecek hastalar kazançlı çıkacaktır. Doç. Dr. Halil Coşkun TÜRKİYE DE OBEZİTENİN GÖRÜLME SIKLIĞI: T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİ Ülkemizde de diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi obezite görülme sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Bakanlığımız Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce 7 coğrafik bölgede seçilen 7 ilde 14 sağlık ocağında 30 yaş üstü 15468 birey üzerinde yapılan Sağlıklı Beslenelim Kalbimizi Koruyalım

çalışmasına göre; Obezite görülme sıklığı; Erkeklerde %21.2, Kadınlarda ise %41.5 olarak bulunmuştur. Bunun yanı sıra Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değeri 40-69 yaş arasında doğrusal olarak artmakta, 70 yaşından sonra doğrusal olarak düşmektedir. Bölgesel dağılımlar göz önüne alındığında; * Obezite Doğu Anadoluda en düşük (%17.2) * İç Anadoluda en yüksektir (%25.0) * Güneyde %24 * Kuzeyde %23.5 * Batıda ise %21.6 olarak saptanmıştır. Tüm coğrafi bölgelerde ve yerleşim birimlerinde kadınlarda görülme sıklığı erkeklere kıyasla daha yüksek bulunmuştur. Genel olarak obezite sıklığının yaşlanmayla arttığı gözlenmiştir. 55-59 yaş grubunda çalışma kapsamındaki bireylerin %34.8 nün, 40-45 yaş grubunda çalışma kapsamındaki bireylerin %30 nun obez olduğu görülmüştür. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı-Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğünce yapılan beyana dayalı Ulusal Hanehalkı Araştırması sonuçlarına göre; Ülkemizde 18 yaş ve üzeri bireylerde fazla kilolu olanların sıklığı %31.35, obezite sıklığı ise %12.02 olduğu bulunmuştur. Cinsiyete göre değerlendirildiğinde, Kadınların %28.93 ü fazla kilolu, %14.49 unun obez, erkeklerin %33.64 ünün fazla kilolu, % 9.70 nin ise obez olduğu bulunmuştur. Yetişkinlerde obezite görülme sıklığını geniş çapta araştıran 5 büyük çalışma tamamlanmış olup, aşağıda sıralanmıştır. Toplam 3681 kişiyi kapsayan Türkiye de Erişkinlerde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri (TEKHARF) çalışmasında VKİ>30 kg/m² obezite olarak kabul edilmiştir;

1990 yılı değerlendirmesinde; obezite görülme sıklığı %16.4, Erkeklerde %9.0, Kadınlarda ise %24.0, 1997-1998 yılı değerlendirmesinde; bu rakamlar %28.6, Erkeklerde %18.7 ye, Kadınlarda ise %38.8 e yükselmiştir. Buna göre 8 yıl içinde obezite görülme sıklığı; Erkeklerde %65, Kadınlarda ise %50 artmıştır. 2000 yılı değerlendirmesinde ise obezite görülme sıklığının, Erkeklerde %21.1 e, Kadınlarda ise %43.0 e yükseldiği bildirilmiştir. 1999-2000 yılları arasında 23.888 erişkin kişi üzerinde yapılan Türkiye Obezite ve Hipertansiyon Araştırması (TOHTA) çalışmasının değerlendirilmesinde; Erkeklerin %40 ı, Kadınların %50 si ve genel erişkin nüfusun %44.4 nün normal vucut ağırlığının VKİ > 25 kg/ m² üzerinde olduğu saptanmıştır. 20 yaş üzeri 24.788 birey üzerinde yapılan Türkiye Diyabet, Obezite ve Hipertansiyon Epidomiyolojisi (TURDEP) çalışmasında obezite görülme sıklığı (VKİ>30 kg/m²), Erkeklerde %12.8, Kadınlarda %29.9 olarak belirlenmiştir. Çocuklarda ve Adölesanlarda: Ülkemizde çocuk ve adolesanlarda obezite sıklığını araştıran ulusal bazda yapılmış bir çalışma mevcut olmamakla birlikte lokal ve bölgesel düzeyde yapılan çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Çocuklarda ve gençlerdeki obezite profilinin ortaya konulması açısından farklı bölgelerde yürütülen çalışmalardan bazıları aşağıda belirtilmiştir; Kayseri de 6-10 yaş grubunda 1032 ve 11-17 yaş grubunda 2671 olmak üzere 6-17 yaş grubu 3703 çocukta yürütülen bir çalışmada çocukların %10.6 sını kilolu (VKİ > 85-<95.yüzdelik) ve %1.6 sının obez (VKİ >95) olduğu belirtilmiştir. İstanbul, Ankara ve İzmir illerinde 12-13 yaş grubu 1044 adolesan üzerinde yapılan bir çalışmada çocukların %12 si zayıf, %12 si kilolu ve %2 si obez olarak saptanmıştır. Yine bu üç büyük ilde 12-13 yaş grubunda 1014 adolesanda yapılan bir başka çalışmada toplam obezite prevalansı erkeklerde %15.1, kızlarda %13.3 olarak bulunmuştur.

Yeditepe Üniversitesi tarafından yüksek sosyo-ekonomik bölgede 20 özel yuva, ilköğretim okulu ve lisede 1669 çocuk arasında yapılan beslenme araştırması sonuçlarına göre her altı çocuktan birinin obezite sınırında olduğu, kızlarda %16.7, erkeklerde ise %25 sıklıkla görüldüğü, 10-12 yaş grubu erkek çocukların %34.4 ünün obezite açısından yüksek risk altında olduğu görülmüştür. Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) tarafından İstanbul Şişli Bölgesinde 12-15 yaş grubunda 1821 çocukta yapılan bir çalışmada, VKİ 18-25 kg/m2 (85.-95. yüzdelik) olanların oranı %9.9, VKİ>30 kg/m2 (>95.yüzdelik) olanların oranı ise %6.2 bulunmuştur. Muğla da 6-15 yaş arasında 4260 çocuk obezite açısından değerlendirilmiş ve kızların %7,6 sının, erkeklerin %9,1 inin obez olduğu saptanmıştır. Bu yaş grubunda obezitenin nedenleri TV başında fazla süre kalma, TV başında atıştırma, annenin çalışması ve okulda en az 1 öğün tatlı tüketimi olduğu belirlenmiştir. Günümüzde obezite çocukluk çağının en sık görülen kronik hastalıklardan biri olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde çocukluk obezitesinin görülme sıklığının son 20 yılda %6-7 den %15-16 ya çıktığı bildirilmektedir. Çocukluk çağı obezitesinin yetişkinlik obezitesine yol açtığı ve pek çok kronik hastalık için zemin oluşturduğu düşünüldüğünde obezite ile mücadeleye çocukluk çağında başlamanın ne kadar önemli olduğu açıkça görülmektedir. Türkiye Obezite Araştırma Derneği tarafından, 2000-2005 yılları arasında 6 ilde (İstanbul, Konya, Denizli, Gaziantep, Kastamonu ve Kırklareli) 20 yaş üstü 13.878 bireyde yapılan Türkiye Obezite Profili çalışmasında; VKİ>25 kg/m2 olan 4255 birey (%30.9) VKİ = 25-30 kg/m2 olan 5443 birey (%29.5) Kadın:%34.5 Erkek:%44.8

VKİ>30 kg/m2 olan 4056 birey (%29.5) Kadın:%34.5 Erkek:%21.8 bulunmuştur. 7306 birey bel çevresine (santral obezite) göre değerlendirildiğinde, bel çevresi ortalaması kadınlarda 96.83 cm, erkeklerde ise 97.33 cm. olarak tespit edilmiştir. Bu çalışma verileri T.C. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Daire Başkanlığı web sitesinden derlenmiştir. Doç. Dr. Halil Coşkun MİDE BALONU UYGULAMASI NEDİR, NASIL UYGULANIR? Obezite tedavisinde ilk defa endoskopik olarak yerleştirilecek bir cihaz fikri 1982 de ortaya çıkmıştır. O günden sonra bir çok mide içi yer kaplayan cihaz, özellikle de balon hakkında kısa ve uzun dönem başarılarını ölçen bir çok araştırma yapılmıştır. Mide balonu yumuşak, pürüzsüz, silikon yapıdadır. ABD de 2015 yılında içi sıvı ile doldurulan ORBERA balonu FDA tarafından 6 ay lık süre kalmak koşuluyla onaylanmıştır. Balon endoskopik yolla ağızdan, yemek borusuna oradan da mideye geçirilir. Boş balon serum fizyolojik dediğimiz tuzlu suyla içine renklendirici (metilen mavisi) konularak 400-700 ml arasında doldurulur. Balon midenizde serbet halde kalarak mide hacminizi küçültür, daha erken tokluk hissi almanızı sağlar ve kilo kaybınıza yardımcı olur. Mide Balonu sistemi, teknik olarak uygulaması kolay (15-20

dk), efektif ve minimal risk içeren bir prodedürdür. Uygulama sonrasında 2-4 saat süreyle kişi gözetim altında tutulduktan sonra taburcu edilebilir. Altı aylık süre dolduğunda balonu çıkartmak gerekir, çıkartma işlemide endoskopik yöntemle özel aletler kullanılarak gerçekletirilir (15-20 dk) ve işlem bittikten sonra kişi taburcu edilir. Literatür sonuçları değerlendirildiğinde özellikle süper morbid obez hastalarda (VKİ >50 kg/m 2 ) obezite cerrahisi öncesi yandaş hastalık riskini azaltmak ve ameliyat morbiditesi ve mortalitesini düşürmek için kullanılmaktadır ayrıca VKİ 27-35 kg/m 2 arasında olan hastalarda obezitenin geçici tedavisinde kalori kısıtlayıcı diyet (1000-1200 Kcal/gün) ve davranış tedavisi ile kombine olarak uygulanması önerilmektedir. Mide balonu kilo vermenize yardımcıdır fakat kilo kaybının kalıcı olması için balon çıkarıldıktan sonra da sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmek gerekir. Doç. Dr. Halil Coşkun OBEZİTE ARTIK KADERİNİZ DEĞİL! DOÇ. DR. HALİL COŞKUN Obezite günümüzde ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Hem gelişmiş ülkelerde hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite görülme sıklığı her geçen gün artıyor. Memorial Hastanesi Obezite ve Diyabet Cerrahisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Halil Çoşkun ile obez hastalara uygulanan tüp mide ameliyatlarını konuştuk. Coşkun, Tüp mide ameliyatı son yıllarda obezite cerrahisinde yoğun bir şekilde uygulanıyor.

Hastalar açısından yüz güldürücü bir ameliyat dedi. Coşkun AKŞAM a tüp mide ameliyatını anlattı: TÜP MİDE AMELİYATI NEDİR? Bu ameliyatta midenin yaklaşık %80-85 i dikey olarak çıkartılarak 150-200 ml arasındaki hacme sahip bir mide tüpü oluşturulur. Bu uygulamada 2 mekanizma ile kilo kaybı olmaktadır. 1- Kısıtlayıcı Etki: Mide hacminin küçültülmesi ile mekanik bir kısıtlanma ve mide hareketlerinin azaltılmasına bağlı kilo kaybı sağlanır. 2- Endokrin Etki: Çıkartılan mide bölümünden salgılanan ve açlık hormonu olarak tanımlanan GHRELİN hormon seviyesinde düşme sağlanarak tokluk hissi oluşumu gerçekleşmektedir. G Beyindeki iştah artırıcı bölgenin kuvvetli bir uyaranıdır. Tüp mide ameliyatında Ghrelin üretilen midenin fundus bölgesi çıkartıldığından iştah da azalmış olur ve kilo kaybına katkıda bulunur. NASIL UYGULANIR? Tüp Mide ameliyatı laparoskopik (kapalı) yöntem kullanılarak uygulanmaktadır. Bu yöntemde karın içerisine CO2 gazı verilerek şişirilmekte ve sonrasında 4 ya da 5 ayrı noktadan 1cm lik küçük kesiler yapılıp özel aletler ile giriş yapılarak ameliyat gerçekleştirilmektedir. Bu yöntem ile vücutta kesi izi oldukça küçük olur. YAN ETKİSİ VAR MI? Tüp mide ameliyatı mide hacmini kısıtlayıcı bir işlem olduğu için bağırsaktaki besin emiliminde bir problem yaratmıyor. Ancak hastaların ameliyat sonrasında demir ve B12 vitamini takviyesi almaları gerekiyor. Tüm ameliyatlar için geçerli olan kanama, organ yaralanması, solunum problemleri, emboli gibi çok düşük oranlarda komplikasyonlar burada da geçerli. Tüp mide ameliyatına özel komplikasyon ise midenin kesilip dikilen kısmından (zımba hattı) gerçekleşebilen sızıntı. Bu

durum bazen ikinci bir müdahaleyi gerektirebilmektedir. AMELİYAT SONRASI PAHA BİÇİLEMEZ! Volkan Akyıldız küçükken geçirdiği zatürree rahatsızlığı sonrasında kilo almaya başlamış ve 2006 da evlendiğinde 85 kiloya ardından 121 kiloya kadar ulaşmış. Akyıldız tüp mide ameliyatına karar verdiğinde dışarı çıkamaz hale gelmiş. Araştırmalar sonucunda ise Memorial Hastanesi Obezite ve Diyabet Cerrahisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Halil Coşkun un kapısını çalan Akyıldız başarılı bir operasyonla tekrar sağlığına kavuştu, her türlü şikayeti sona erdi, kolesterolü düştü, uyku apnesi bitti. Genç adam artık şimdiye kadar yaşayamadığı enerjisine kavuştu. UYKU DÜZENİMİZ (KRONOTİPİMİZ) OBEZİTEDE ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP! Kendinizi sabah erken kalkan yada gece geç yatan bir kişi olarak görüyorsanız, bu durumun sebeplerini destekleyen yeni bir araştırma var. Münih deki Ludwig Maximillian Üniversitesi kronobiyoloji bölümünden ve dünyanın sayılı uyku uzmanlarından biri olan Prof. Dr. Till Roenneberg, her birimizin kişisel bir kronotipimiz ya da kendimize has 24 saatlik bir ritmimiz olduğunu söylüyor. Ana hatlarıyla bu kronotipler erkenden yatıp kalkan, normal bir saatte yatan ya da geç saatlere kadar kalan insanlara karşılık olarak genellikle erken, normal ya da geç olarak karakterize edilir. Vücudunuzun doğal olarak istediğinden daha erken yatmaya zorlanırsanız, Roenneberg in sosyal uçuş sersemliği olarak adlandırdığı durumdan problem

yaşarsınız. Erken kronotipleri bulunan insanlar rahatlıkla sabahın yedisinde uyanırken diğerleri zorlanacaktır. Başta tipik çalışma saatlerine aykırı olmaya eğilimleri bulunan geç kronotipler olmak üzere, doğuştan gelen tercihlerinizin dışında uyumak sağlığınız için zararlı olabilir. National Institutes of Health (Ulusal sağlık enstitüleri) tarafından yapılan ve Mart ayında PLOS ONE da yayınlanan bir çalışmada geç kronotipleri bulunan obez yetişkinlerin, kronotipleri farklı olan diğer obez kişilerden daha fazla yemek yeme, daha çok uyku apnesi geliştirme, daha yüksek stres hormonlarına ve HDL ya da iyi kolesterol düzeylerine sahip olma eğiliminde oldukları saptanmıştır. Roenneberg bu kişilerin kronotiplerinin aynı zamanda kilo almalarında katkıları bulunmuş olabileceğini de belirtmektedir. Araştırmalar, kronotipiniz ile programınız arasındaki uyuşmazlık sonucu tek bir saatlik sosyal uçuş sersemliğinin obezite riskinizi yaklaşık olarak %33 artırdığını göstermiştir. Haziran ayında Chronobiology International da yayınlanan bir çalışmada geç-gece kronotipleri olan öğrenciler, üniversite ortamı gece kuşları için uygun olmasına rağmen birinci yılları sırasında diğer yeni öğrencilerden daha fazla kilo almıştır. Aynı zamanda beyinde etkilenebilmektedir. Chronobiology de yayınlanan bir başka çalışmada günlük etkinliklerini sürdürmek için akşam saatlerini tercih eden bireylerin erken kronotiplerden daha fazla depresyona eğilimli oldukları saptanmıştır. Ağustos ayında NeuroImage de yayınlanan bir diğer çalışmada Alman bilim adamları genç erkeklerin beyinlerini taramış ve nöronlar arasında sinyalleri taşıyan ve güçlendiren beyaz maddenin geç kronotiplerde beynin belli kısımlarında diğer gönüllülerden daha az kohezif olduğunu saptamıştır. Bu çalışmanın yazarlarından, Almanya Jülich, Instutie of Neuroscience and Medicine de bir araştırmacı olan Jessica Rosenberg, bu durumun geç kronotiplerin beyinlerini

biraz daha az etkili kılabildiğini söylemekte, ancak uyku eksikliğinin mi beyin değişikliklerine yol açtığını yoksa beyin değişikliklerinin mi uyku eksikliğine neden olduğunu söylemenin imkansız olduğuna işaret etmektedir. Vücudumuzdaki hemen her hücrenin kronotipimizi yansıtma olasılığı vardır. Mayıs ayında Chronobiology de yayınlanan bir çalışmada bilim adamları bir anket kullanarak gönüllüleri kategorilere ayırmış, daha sonra iç yanaklarından alınan hücreleri incelemiş ve geç kronotiplerin genlerinde geç uyumaya katkıda bulunan bir aktivite bulunduğunu saptamıştır. Bu sonuç geç saatlere kadar kalma ya da erken uyanmanın bir yaşam tarzı olmadığı, DNA larımızda bulunduğu şeklindeki bulguları desteklemektedir. Az sayıda insanın yaşamlarını kronotipleri ile düzenleme lüksü bulunmaktadır. Roenneberg şunu diyor: eğer patronunuzu, vücut sıhhatininizin daha geç bir saatte işe başlamayı gerektirdiği konusunda ikna edemiyorsanız, dışarıda daha fazla zaman geçirin. Güneş ışığı almak kronotiplerin çoğunu daha erken uyumaya sevk eder. Gün ışığından yararlanma saatinin sona ermesini bekleyin. Yaz saati uygulaması tipik olarak tüm kronotiplerde uykuyu bozar. Bu saat sona erdiğinde herkes daha iyi uyur. * Bu makale 20 Ekim 2013 tarihinde The New York Times Magazine de yayınlanmıştır. Doç. Dr. Halil Coşkun