DANIŞTAY 5 DAİRESİ TARAFINDAN VERİLEN KARAR GEREĞİ; MECBURİ HİZMETE ATANAN UZMAN HEKİMLERE HARCIRAH ÖDENMESİ Z O R U N L U D U R

Benzer belgeler
Vekili: Av. Rabia Can, Cumhuriyet İş Merkezi Kat:4 No:178 -ERZURUM

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

DANIŞTAYIN SÜRESİNDE AÇILMAYAN DAVAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

Ba ve Bs FORMLARININ VERİLMEMESİ NEDENİYLE ADİ ORTAKLIK ADINA KESİLEN CEZAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

DANIŞTAYIN HAKSIZ ÇIKMA ZAMMIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

TEK HEKİMİN SÜREKLİ İCAP NÖBETÇİSİ OLAMAYACAĞINA İLİŞKİN DANIŞTAY KARARI Cuma, 12 Ağustos :53 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Ocak :01

YETKİLİ KİŞİ NEZDİNDE DÜZENLENMEYEN TUTANAĞA İSTİNADEN KESİLEN ÖZEL USULSUZLÜK CEZASININ KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

26 Ağustos 2003 Tarihli Resmi Gazete. Sayı: Harcırah Kanunu Genel Tebliği. (Seri No:37)

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

SAVUNMANIN ÖZETİ : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

: Karabük Valiliği İl Defterdarlığı - KARABÜK

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

T.C. D A N I Ş T A Y İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No : 2015/4614 Karar No : 2018/49

ALKOLLÜ İÇECEKLER İLE İLGİLİ BANDROL UYGULAMASI NEDENİYLE KESİLEN ÖZEL USULSUZLÜK CEZASINA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI YAYIMLANDI

T.C. DANIŞTAY BEŞİNCİ DAİRE Esas No : 2004/4439 İTİRAZ YOLUYLA ANAYASA MAHKEMESİNE BAŞVURULMASI KARARI

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

Sirküler Rapor /108-1

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

Sirküler Rapor /60-1 MALİ YÜKLER İLE İLGİLİ DAVALARIN VERGİ MAHKEMESİNDE AÇILMASIYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

KLİNİK BİYOKİMYA UZMANLARI DERNEĞİ

T. C. YÜK SEKÖ Ğ RETİM KURULU BAŞKANLIĞI. B.30.0.PER O 3 - M Araştırma Görevlilerinin istihdamı

DANIŞTAYIN HAYAT SİGORTASI POLİÇESİNİN İPTALİ DURUMUNDA YAPILAN VERGİ KESİNTİSİ İLE İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİ KARARI

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK) TAVSİYE KARARI

Danıştay Dördüncü Daire Başkanlığından. Karşı Taraf: Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı DENİZLİ (Pamukkale Vergi Dairesi Müdürlüğü)

Sendikası, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Onur iş Hanı No:12/160 Kat:7 Kızılay/ANKARA

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik/m.

TÜRK MİLLETİ ADINA. T.C. D A N I Ş T A Y İKİNCİ DAİRE EsasNo : 2013/3465 Karar No : 2014/9916

Hürriyet Mah.Hürriyet Cad.No:26/2 Dai.3 Yenibosna Bahçelievler/İSTANBUL

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Durdurulmasını İsteyenler : 1- Ankara Gümrük Müşavirleri Derneği

TÜRK MİLLETİ ADINA. Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

Sirküler Rapor /163-1

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

aralıksız asaleten 8 yıllık çalışma süresini tamamlayanların görev yerleri, durumlarına uygun eğitim kurumları olacak şekilde bu Yönetmelik ekinde yer

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

ESAS NO : 2010/1629 KARAR NO : 2011/1726

İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU USUL KARARLARI

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

ifadesi ile cihazların ve belgelerin özellikleri başlıklı 2.1 inci maddesinin (a) bendi ile TÜRK MİLLETİ ADINA

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

Karar NO: KARAR-

İlgili Kanun / Madde 3201 S.YHBK./3

Temyiz Eden (Davalı) : Antalya İl Özel İdaresi

Anahtar Kelimeler : Merciine Tevdi Kararı, Süre Aşımı Dava Açma Süresi

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

2- Kültür ve Turizm Bakanlığı

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

14. Daire 2012/679 E., 2014/2401 K. "İçtihat Metni"

8. Daire 2010/7065 E., 2013/1488 K. "İçtihat Metni"

AVUKAT YASİN GİRGİN

SEKİZİNCİ DAİRE KARARLARI. Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

idare tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ İDARİ YARGILAMA HUKUKU FİNAL SINAVI

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

Kamu İdaresi Türü. Yılı Dairesi 2. Dosya No Tutanak No Tutanak Tarihi Kararın Konusu

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

kurala bağlanmıştır. T.C. D A N IŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2008/3365 Karar No : 2011/161 Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

Ziya Gökalp Caddesi No:10 - Kızılay / ANKARA

Özelde Çalışan Hekimlere Acil Duyuru İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ YARGI TARAFINDAN HUKUKA AYKIRI BULUNAN ÇALIŞMA YASAKLARINI BİR KEZ DAHA DOLAŞIMA SOKTU.

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE. Esas No : 2009/13770

ANAYASA MAHKEMESİNDEN KATMA DEĞER KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Danıştay Tetkik Hakimi Yeniay Kaya nın Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ve mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA

İDARÎ YARGILAMA USULÜ KANUNU NUN 4. MADDESİ VE DİLEKÇELERİN KAYDA GİRİŞ TARİHİ

Anahtar Kelimeler : Polis Memurunun Naklen Ataması, Öğretim Görevlisi Olan Eşin Durumu, Eş Durumu Mazereti

: Sağlık Bakanlığı - ANKARA

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): Milli Eğitim Bakanlığı - ANKARA Vekili :

ANAYASA MAHKEMESİNDEN VERGİ USUL KANUNUYLA İLGİLİ BİREYSEL BAŞVURUYA İLİŞKİN YETKİSİZLİK KARARI

Trafiği Kontrol ve Düzenleme Görevini Yürütürken Yaralanması Halinde Nakdi Tazminat Ödeneceği )

Karar N0: KARAR-

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

HARCIRAH KANUNU NDA ESKİYE DÖNÜLDÜ

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2009/7832

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

İtiraz İsteminde Bulunanlar : (Davacı) : Türk Dişhekimleri Birliği. : Av. Mustafa Güler

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

ÖZET: Özel hastanelerin ayakta teşhis tedavi yapabilecek şekilde poliklinik açmalarını sağlayan düzenlemede hukuka aykırılık olmadığı hk.

Düşüncesi : Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen 27/10/2015 günlü,

15 Eylül 2009 SALI. Resmî Gazete. Sayı : Danıştay Onuncu Daire Başkanlığından: Esas No : 2006/3738. Karar No : 2009/2340

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

Transkript:

DANIŞTAY 5 DAİRESİ TARAFINDAN VERİLEN KARAR GEREĞİ; MECBURİ HİZMETE ATANAN UZMAN HEKİMLERE HARCIRAH ÖDENMESİ Z O R U N L U D U R Hukuk Büromuza yapılan başvurulardan, zorunlu devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında İstanbul a atanan hekimlere, harcırah ödenmediği öğrenilmiştir. I- 6245 SAYILI HARCIRAH KANUNU VE İLGİLİ MADDELERDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER 6245 sayılı Harcırah Kanunu nda kimlere, hangi esaslara göre ve ne miktarda harcırah ödeneceği düzenlenmişti. Kanun un 9. maddesinin (a) fıkrasında İlk defa bir memuriyete tayin olunanlara, 10. maddesinin 1. bendinde de Yurt içinde veya dışında daimi bir vazifeye yeniden veya naklen tayin olunanlara harcırah verileceği düzenlemesi yer almaktaydı. Ancak bu Kanunda 12.08.2003 tarihinde yapılan değişiklikler sonucunda, 6245 sayılı Kanun un 9. ve 10. maddeleri, yalnızca naklen atananlara uygulanacak hale getirildi. Böylece ilk defa atama, yeniden atama ve açıktan atama yoluyla atananlar harcırah kapsamından çıkartılmış oldu. Kanunda 27.04.2005 tarihinde değişiklik yapıldı, bu düzeleme 12.07.2006 tarihinde kaldırıldı. Kanun un 10. maddesinin 1. bendine eklenen Kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere ibaresi ise Anayasa Mahkemesi nin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04.05.2005 tarih ve E:2004/54, K:2005/24 sayılı kararıyla iptal edildi. Sayılan bu değişikliklerin ardından 9. ve 10. maddeler şu hali aldı: Daimi vazife harcırahının mebdei: Madde 9 Daimi vazife harcırahı: a) (Mülga: 31/7/2003-4969/1 md.) b) Naklen veya tahvilen başka bir mahalle gönderilenlere, bu tayinleri sırasında mezunen başka bir mahalde bulunsalar dahi, eski memuriyetleri mahallinden; c) Muvakkat vazife ile veya vekaleten bir yerde bulundukları esnada asli vazife mahalli değişenlere eski memuriyetleri mahallinden; itibaren verilir. Yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafının birlikte verilmesini icabettiren haller: Madde 10 Yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masrafı aşağıdaki hallerde verilir: 1. (Değişik: 1/7/2006-5538/2 md.) Yurt içinde veya yurt dışında görev yapmakta iken yurt içinde veya yurt dışındaki sürekli bir göreve naklen atanan ya da yabancı ülkelerdeki memuriyet merkezi değiştirilen memur ve hizmetlilere yeni görev yerlerine kadar; 2. (Mülga: 31/7/2003-4969/1 md.) 3. (Mülga: 31/7/2003-4969/1 md.) 4. (Mülga: 31/7/2003-4969/1 md.) 5. Kadro dolayısiyle açıkta kalan veya vekalet emrine alınan memurlara açık aylıklarını Türkiye dahilinde tesviye ettirecekleri yere kadar; 6. Asilin vüruduna kadar muvakkaten gönderilmiş olmayıp da vekalet namı 1

altında asaleten gönderilen ve vekalet müddeti belli olmıyan kumandan ve memurlara vazife mahallerine kadar. Görüldüğü gibi üst üste yapılan değişikliklerle yalnızca naklen atama kapsam dahilinde bırakıldığından, mecburi hizmete atanan hekimler de harcırahtan faydalanamıyordu. Ancak bu konuda son kararı Danıştay 5 Dairesi verdi. II- DANIŞTAY KARARLARI İLE GELİNEN SON DURUM Bilindiği gibi 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu, 05.07.2005 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanan 5731 sayılı Kanun la değiştirilmiş ve mecburi hizmet yeniden yürürlüğe konulmuştu. Zorunlu devlet hizmeti yükümlülüğü çeşitli yönleriyle yargıya taşındı. Mecburi hizmet için atanan hekimlere harcırah ödenip ödenmeyeceği de, yargıya taşınan uyuşmazlıklardan birini oluşturdu. Bu çerçevede Erzurum Valiliği aleyhine açılan iki davada, Erzurum 2. İdare Mahkemesi tarafından yol harcırahı ödenmesine karar verilmiş, fakat bu kararlar Erzurum Bölge İdare Mahkemesi tarafından bozulmuştur. Erzurum Bölge İdare Mahkemesi, 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun, memuriyete yapılan ilk atamalarda yolluk ödeneceğine ilişkin düzenleme getiren 9. maddesinin (a) bendinin, 23.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4969 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı; olayda, uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere 2006 yılında uzman hekimliğe açıktan atandığı sabit olan davacıya bu atamadan dolayı yolluk ödenmemesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesine dayanmıştır. Danıştay Başsavcısı tarafından bu kararların kanun yararına bozulması talep edilmiş ve Danıştay 5. Dairesi tarafından da kararlar hukuka aykırı bulunarak bozulmuştur. Danıştay 5. Dairesi nin 21.04.2008 tarihli, 2007/5618 E., 2008/2284 K. sayı ve 2007/6423 E., 2008/2285 K. sayılı kararlarının gerekçesinde; Mevzuatımızda açıktan atama, "yer değiştirme" kavramı içinde yer alan atama biçimleri dışında düzenlenmiş olup, bir koşul işlem niteliği taşımaktadır. Nesnel hukuktan doğan bir güç ve yetkinin kullanılması sonucu kişi, atama işlemiyle, hak ve yükümlülükleri, yetki ve sorumlulukları kural işlemlerle önceden belirlenmiş bir statüye sokulmaktadır. Yer değiştirme işlemlerinde ise, görev yerinin ya da kurumun değiştirilmesi devreye girmektedir. 3359 sayılı Yasa, özel bir düzenlemeyle, mezun olan tabip ve uzman tabibler için "Devlet hizmeti yükümlülüğünü'' öngörmüş ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesini, mesleklerini yapmalarını engelleme yaptırımına bağlamıştır. Bu düzenlemeyle, girmiş oldukları sınavları kazanarak asistanlık görevine başlama ve uzmanlık eğitimini tamamlama sürecine, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirme eklenmiştir. Sürecin kendine özgü niteliği gereği, süreçte bir süreklilik, bir başka anlatımla kesintisizlik bulunduğundan, kamu hizmeti alanına giren süreçteki işleyiş, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere sürdürülmüştür. 2

Zorunluluk öğesini içinde taşıyan bu atamanın, içerik itibariyle naklen atama niteliğinde olduğu sonucuna varılmış olup; dava konusu olay da bu çerçeve içinde gerçekleşmiştir. 16.11.2005 tarihinde girdiği uzmanlık sınavında başarılı olduğu ve Nöroloji Uzmanı olmaya hak kazandığı anlaşılan davacının, 12.1.2006 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ayrıldıktan üç ay sonra, 24.4.2006 tarihinde Erzurum Numune Hastanesi Nöroloji Servisinde Nöroloji Uzmanı olarak göreve başlamış olması; 3359 sayılı Yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olup; davacının kendi isteği dışında Sağlık Bakanlığı tarafından re'sen yapılan atamasının, 657 sayılı Yasa'nın açıktan atama ile ilgili hükümleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu durumda; uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla naklen atanmasından dolayı, 6245 sayılı Kanun uyarınca davacıya yolluk ödenmesi gerektiğinden; söz konusu atamadan doğan yolluğun adı geçene ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. denilmektedir. Görüldüğü gibi Mahkeme uzmanlık eğitimi sona eren asistan hekimlerin mecburi hizmete atanmalarını, ilk defa atama olarak değil, naklen atama olarak değerlendirmiştir. Zira asistan olarak kamu hizmetine giren bir hekimin eğitim sonunda mecburi hizmete atanmasının, hekimin yürüttüğü kamu görevinde kesintiye yol açmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle de uzmanlık eğitimi sonrasında yapılan mecburi hizmet atamasının, naklen atama olduğu ve harcırah ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. III- SONUÇ OLARAK; Yukarıda yer verdiğimiz düzenlemeler sonucunda; naklen atama dışındaki, ilk defa atama, yeniden atama ve açıktan atama yoluyla atamalar, 6245 sayılı Harcırah Kanunu kapsamından çıkartılmıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında yapılan mecburi hizmet atamaları ise Danıştay 5. Dairesi tarafından naklen atama olarak değerlendirilmiştir. Bu nedenle bu nitelikteki atamalarda yol harcırahı ödenmesi gerekir. Mecburi hizmetin yapıldığı İl Valiliği ne bu yönde yapılacak başvuruların reddedilmesi halinde, idare mahkemelerine başvurmak, red işleminin yürütmesinin durdurulmasını ve iptalini istemek gereklidir. Valiliğin cevap verme süresi 60 gün olup, bu süre içinde yazılı olarak olumlu veya olumsuz cevap verilebileceği gibi, hiç cevap verilmeyerek de başvuru zımnen reddedilebilir. Olumsuz cevap verilmesi halinde cevabın tebliğ alındığı tarihten itibaren, hiç cevap verilmemesi halinde ise 60 günlük cevap süresinin sona erdiği günden itibaren dava açma süresi başlayacaktır. Ayrıntılar Hukuk Büromuzdan öğrenilebilir. 01.12.2011 İstanbul Tabip Odası Hukuk Bürosu Danıştay kararları için tıklayınız. 3

23 Temmuz 2008 ÇARŞAMBA Resmî Gazete Sayı : 26945 DANIŞTAY KARARLARI Danıştay Beşinci Daire Başkanlığından: Esas No : 2007/5618 Karar No : 2008/2284 Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı Davacı: Mahmut Kerimoğlu Vekili: Av. Rabia Can, Cumhuriyet İş Merkezi Kat:4 No:178 -ERZURUM Davalı: Erzurum Valiliği İsteğin Özeti: Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 28.11.2006 günlü, E:2006/2110, K:2006/2595 sayılı kararın bozulmasına ilişkin Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin 22.3.2007 günlü, E:2007/98, K:2007/84 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir. Danıştay Tetkik Hakimi: Serap Erkan Düşüncesi: Davacının Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan olarak görev yapmakta iken, Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında Erzurum Numune Hastanesi Nöroloji Polikliniği'ne Uzman doktor olarak 14.4.2006 tarihinde yapılan atamasının açıktan atama niteliğinde olması ve adı geçenin atandığı tarih itibariyle açıktan atamalarda yolluk ödeneceğine ilişkin olarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmaması karşısında; davacıya söz konusu atamadan dolayı herhangi bir yolluk ödenmemesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması yönündeki temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Başsavcısı: Tansel Çölaşan Düşüncesi: Trakya Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalında asistanlık eğitimini tamamlayan ve 14.4.2006 tarih ve 27/91 sayılı atanma onayı ile Erzurum Numune Hastanesine uzman hekim olarak atanan davacının, sürekli görev yolluğunun ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki Erzurum İkinci İdare Mahkemesinin 28.11.2006 tarih ve E:2006/2110, K:2006/2595 sayılı kararını bozarak davayı reddeden Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin 22.3.2007 tarih ve E:2007/98, K:2007/84 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kanun yararına temyiz edilmesinin istenmesi üzerine konu incelendi. 4

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesinde, Bölge İdare Mahkemesi kararları ile İdare ve Vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği hükme bağlanmıştır. Olayda, kanun yararına bozma isteminde bulunan davacının, Trakya Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalında asistanlık eğitiminden sonra 14.4.2006 tarihli olur ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa 21.6.2005 tarih ve 5371 sayılı Kanunla eklenen Ek 3. madde uyarınca Devlet hizmeti yükümlülüğü görevini ifa etmek üzere 12.4.2006 tarihinde çekilen kura ile Erzurum Numune Hastanesine uzman hekim olarak atandığı, Erzurum Devlet Hastanesi Başhekimliğine 2.6.2006 tarihli dilekçe ile yol harcırahının ödenmesi için başvurduğu, talebinin 12.6.2006 tarihli işlemle reddedildiği anlaşılmaktadır. 6245 sayılı Harcırah Kanununun; 9/a maddesinde "İlk defa bir memuriyete tayin olunanlara tayinleri sırasında mütemekkin oldukları mahalden", 10. maddesinin 1. bendinde de "yurt içinde veya dışında daimi bir vazifeye yeniden veya naklen tayin olunanlarla yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurt içinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahallerine kadar" harcırahın verileceği hükümleri yer almakta iken, 12.8.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 4969 sayılı Kanunun 1/a. maddesi ile 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinin başına "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresi eklenmiş ve bentte yer alan "yeniden veya" ibaresi metinden çıkartılmış, c bendi ile de 9/a maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklikle, 6245 sayılı Kanunun 9. ve 10. maddelerinin sadece naklen atamaya ilişkin hükümleri uygulamada kalmıştır. Daha sonra 27.4.2005 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 5335 sayılı Kanunun 4. maddesinin a bendi ile de 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinin başına; "zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu dışında" ibaresi eklenmiş, ancak daha sonra bu hüküm de 12.7.2006 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 5538 sayılı Kanunun 2. maddesinin (a) bendi ile kaldırılmıştır. Öte yandan 6245 sayılı Kanunun (4969 sayılı Yasayla değişik) 10. maddesinin 1.bendinin "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresi Anayasa Mahkemesinin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4.5.2005 tarih ve E:2004/54, K:2005/24 sayılı kararıyla Anayasaya aykırı görülerek iptal edilmiştir. Ayrıca, 4969 sayılı Kanunun 1. maddesinin (a) bendi ile 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinden "yeniden veya" ibaresinin çıkarılmasına ilişkin kısmı eksik düzenleme oluşturduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesinde açılan bir davanın da derdest olduğu anlaşılmaktadır. 5

Öte yandan 19.6.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün Asistan başlıklı 13. maddesinde; Asistan;", kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun, tıp veya diş hekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla bu Tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim, eğitim, araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru veya diş hekimi" olarak tanımlandığı, 14/b. maddesinde; asistanlığa giriş sınavında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesinin (A) fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinde sayılan şartların arandığı, 17. maddesinde de; asistanlık giriş sınavlarında başarılı olanların uzmanlık ana dallarına asistan olarak atanacakları hükme bağlanmış, yine 21.6.2005 gün ve 5371 sayılı Kanunla Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen Ek 3. maddede; ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların; Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru (veya ilgililerin talebi halinde sözleşmeli sağlık personeli) olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlü olacakları, Ek 4. maddede ise; Tıp Fakülteleri Dekanlıklarının uzmanlık öğrenimlerini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlü olduğu, Sağlık Bakanlığınca da en geç iki ay içerisinde atamaya ilişkin sürecin başlatılacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemeler karşısında sonuç olarak davacı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde asistanlık sınavını kazanıp asistanlığa başlamakla Devlet memuru statüsüne girmiş, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra da 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek maddelerinde belirtilen süreçler içerisinde Erzurum Devlet Hastanesine uzman hekim olarak naklen atanmıştır. Bu durumda, Trakya Üniversitesindeki asistanlık eğitimini tamamlayarak Erzurum Devlet Hastanesine doktor olarak atanan davacı; istek üzerine ve açıktan atanan kişi değil, devlet memuru olarak yaptığı asistanlık görevinden, Devlet Hizmet yükümlülüğünü yerine getirmek üzere 6245 sayılı yasanın, işlem tarihinde yürürlükte olan 10/1. maddesi uyarınca naklen atanan kişi konumunda olup, maddede belirtilen görev yolluğunu alması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Erzurum İkinci İdare Mahkemesince verilen ve; davacının asistanlık eğitimini tamamlayarak, mecburi hizmet yükümlülüğünü yerine getirmek üzere, Devlet hastanesine doktor olarak yapılan atamasının naklen atama olarak değerlendirilmek suretiyle 6245 sayılı Yasanın olay tarihinde yürürlükte olan 10/1. maddesi uyarınca görev yolluğu ödenmesi gerektiğine dair 28.11.2006 gün ve E:2006/2110 K:2006/2595 sayılı kararı hukuka uygun olmakla; davacının talebinin kabulü ile Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin 22.3.2007 gün ve E:2007/98-K:2007/84 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü; 6

Davacı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık eğitimini tamamladıktan sonra, "Devlet Hizmeti Yükümlülüğü" görevini yerine getirmek üzere Erzurum Numune Hastanesi'ne uzman doktor olarak atanmasına ilişkin 14.4.2006 tarihli işlemden dolayı yolluk ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 12.6.2006 tarih ve 4825 sayılı işlemin iptali ile söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır. Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nin 28.11.2006 günlü, E:2006/2110, K:2006/2595 sayılı kararıyla; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun ek 3. maddesinde, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların belirtilen sürelerde Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun davacının bu kapsamda atandığı tarihte yürürlükte olan ve 5335 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesinde, zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere tayin olunanlara... yolluk verileceği hükmünün getirildiği; davacının atamasının, zorunlu yer değiştirme hallerinden sayılması gereken Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında bir atama işlemi olması nedeniyle, 657 sayılı Kanun'un 62. maddesi ve Harcırah Kanunu'nun amacının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, bu atamadan dolayı adı geçene sürekli görev yolluğunun ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde kurulan işlemde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem edilmiş ve söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Bu karara davalı idare tarafından itiraz edilmesi üzerine Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin 22.3.2007 günlü, E: 2007/98, K: 2007/84 sayılı kararıyla; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun, memuriyete yapılan ilk atamalarda yolluk ödeneceğine ilişkin düzenleme getiren 9. maddesinin (a) bendinin, 23.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4969 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı; olayda, uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmet yükümlülüğünü yerine getirmek üzere 2006 yılında uzman hekimliğe açıktan atandığı sabit olan davacıya bu atamadan dolayı yolluk ödenmemesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nin 28.11.2006 günlü, E: 2006/2110, K: 2006/2595 sayılı kararı bozulmuştur. Danıştay Başsavcılığı, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin söz konusu kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde, "1- Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. 7

2 - Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. 3 - Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmî Gazete'de yayımlanır." hükmü yer almaktadır. 19.6.2002 günlü, 24790 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nün 13. maddesinde, asistanın, kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun, tıp veya diş hekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla, bu Tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim, eğitim, araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru veya diş hekimi olduğu; 14. maddesinin (b) bendinde, asistanlık giriş sınavına başvurabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinde sayılan koşullara sahip bulunmanın zorunlu olduğu hükmü getirilmiş; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na 21.6.2005 günlü, 5371 sayılı Kanunla eklenen Ek 3. maddede, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile bu maddede belirtilen gün kadar, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı'nca uygun görülen diğer kurumlarda Devlet memuru veya ilgililerin istemi halinde sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları; ek 4. maddesinde ise, tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabipliklerinin, mezun olan veya uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrenimini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığı'na bildirmekle yükümlü oldukları...devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık eğitimini tamamladıktan sonra, uzmanlık sınavını kazanıp tercih dilekçesine dayanılarak Devlet hizmeti yükümlülüğü görevini yerine getirmek üzere 14.4.2006 tarihli işlemle Erzurum Numune Hastanesi'ne uzman doktor olarak atandığı; bu atamadan dolayı yolluk ödenmesi istemiyle 2.6.2006 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin 12.6.2006 tarih ve 4825 sayılı işlemin iptali ile söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle incelenmekte olan işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun, 9. maddesinin, ilk defa memuriyete atananlara daimi görev yolluğu verilmesi gerektiğini düzenleyen (a) bendi, 12.8.2003 günlü, 25197 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4969 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 6245 sayılı Kanun'un, davacının atandığı tarihte yürürlükte olan ve 27.4.2005 günlü, 25798 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5335 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesinin 1. bendinde zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu (bu madde uyarınca sürekli görev yolluğu almaya hak kazananların eşlerinin atamaları) dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere, yurt 8

içinde veya dışındaki daimi bir vazifeye naklen tayin olunanlarla, yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurtiçinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahallerine kadar yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masraflarının verileceği hükmü getirilmiş olup; bu maddede yer alan ''Zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu (bu madde uyarınca sürekli görev yolluğu almaya hak kazananların eşlerinin atamaları) dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere'' ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesi'nin 25.7.2006 günlü, E: 2005/142, K: 2006/80 sayılı kararıyla Konusu Kalmayan İstem Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan dava konusu olay ve ilgili mevzuat çerçevesinde atamanın nitelendirilmesi, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem taşımaktadır. Mevzuatımızda açıktan atama, "yer değiştirme" kavramı içinde yer alan atama biçimleri dışında düzenlenmiş olup, bir koşul işlem niteliği taşımaktadır. Nesnel hukuktan doğan bir güç ve yetkinin kullanılması sonucu kişi, atama işlemiyle, hak ve yükümlülükleri, yetki ve sorumlulukları kural işlemlerle önceden belirlenmiş bir statüye sokulmaktadır. Yer değiştirme işlemlerinde ise, görev yerinin ya da kurumun değiştirilmesi devreye girmektedir. 3359 sayılı Yasa, özel bir düzenlemeyle, mezun olan tabib ve uzman tabibler için "Devlet hizmeti yükümlülüğünü'' öngörmüş ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesini, mesleklerini yapmalarını engelleme yaptırımına bağlamıştır. Bu düzenlemeyle, girmiş oldukları sınavları kazanarak asistanlık görevine başlama ve uzmanlık eğitimini tamamlama sürecine, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirme eklenmiştir. Sürecin kendine özgü niteliği gereği, süreçte bir süreklilik, bir başka anlatımla kesintisizlik bulunduğundan, kamu hizmeti alanına giren süreçteki işleyiş, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere sürdürülmüştür. Zorunluluk öğesini içinde taşıyan bu atamanın, içerik itibariyle naklen atama niteliğinde olduğu sonucuna varılmış olup; dava konusu olay da bu çerçeve içinde gerçekleşmiştir. 16.11.2005 tarihinde girdiği uzmanlık sınavında başarılı olduğu ve Nöroloji Uzmanı olmaya hak kazandığı anlaşılan davacının, 12.1.2006 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ayrıldıktan üç ay sonra, 24.4.2006 tarihinde Erzurum Numune Hastanesi Nöroloji Servisinde Nöroloji Uzmanı olarak göreve başlamış olması; 3359 sayılı Yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olup; davacının kendi isteği dışında Sağlık Bakanlığı tarafından re'sen yapılan atamasının, 657 sayılı Yasa'nın açıktan atama ile ilgili hükümleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu durumda; uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla naklen atanmasından dolayı, 6245 sayılı Kanun uyarınca davacıya yolluk ödenmesi gerektiğinden; söz konusu atamadan doğan yolluğun adı geçene ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nce verilen 22.3.2007 günlü, E: 2007/98, K: 2007/84 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca 9

hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin Sağlık Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 21.4.2008 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. (X) KARŞI OY: Harcırahla ilgili uyuşmazlıkta, çözüme kavuşturulması gerekli olan husus, davacının atamasının nitelendirilmesidir. Davacı, kendisini Erzurum'a atayan Sağlık Bakanlığı yönünden açıktan atanan bir kişidir. Zira, Sağlık Bakanlığı kadrolarında olmayıp zorunlu hizmet nedeniyle Bakanlık birimlerine atanan tüm doktorlar "açıktan" atanmaktadırlar. Personel hukukunda açıktan atama dışında atama biçimleri, yeniden atama, yer değiştirme suretiyle atama ve kurumlararası atamadan ibarettir. Dava konusu olaydaki atama, bu atama biçimlerine uygun atama değildir. Atandığı sırada davacı kamu görevlisi olmadığı gibi, iki kurum arasında yapılan bir atama da söz konusu değildir. Başka bir ifade ile davacı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Sağlık Bakanlığı Erzurum Numune Hastanesine atanmamaktadır. Her zorunlu hizmet yükümlüsü serbest hekim gibi, zorunlu hizmetini ifa için Sağlık Bakanlığı kadrosuna atanmaktadır ki, bu açıktan atama niteliğindedir. Öte yandan davacının, kendi adına ihtisas yaptığı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesindeki Asistanlık görevi sırasında kamu görevlisi sıfatını taşıdığı kuşkusuz ise de, sonuç itibariyle ihtisas yapması, asli ve sürekli bir kamu görevini yerine getirme amacı dışında, eğitim görme amaçlı bir süreçtir. Kaldı ki, ihtisas sona erdiğinde kamu görevlisi sıfatı da sona eren davacının zorunlu hizmet yapmak üzere bekleyen diğer hekimlerle hiçbir farkı kalmamıştır. Tüm bu değerlendirmelere göre, davacının atanmasını "açıktan atama" olarak nitelendirmek suretiyle uyuşmazlığı çözüme kavuşturan Erzurum Bölge İdare Mahkemesi kararının isabetli olduğu ve bu nedenle temyiz isteğinin reddi gerektiği görüşüyle bozma kararına karşıyım. -- -- Danıştay Beşinci Daire Başkanlığından: Esas No : 2007/6423 Karar No : 2008/2285 Kanun Yararına Temyiz İsteminde Bulunan: Danıştay Başsavcılığı Davacı: Mustafa Gönül Vekili: Av. Rabia Can, Cumhuriyet İş Merkezi, Kat: 4, No: 178 ERZURUM 10

Davalı: Erzurum Valiliği İsteğin Özeti: Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 29.12.2006 günlü, E:2006/2111, K:2006/2920 sayılı kararın bozulmasına ilişkin Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin 2.5.2007 günlü, E:2007/195, K:2007/197 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulması istenilmektedir. Danıştay Tetkik Hakimi: Serap Erkan Düşüncesi: Davacının Edirne Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistan olarak görev yapmakta iken, Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamında Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi'ne uzman doktor olarak 13.4.2006 tarihinde yapılan atamasının açıktan atama niteliğinde olması ve adı geçenin atandığı tarih itibariyle açıktan atamalarda yolluk ödeneceğine ilişkin olarak 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nda herhangi bir hüküm bulunmaması karşısında; adı geçene söz konusu atamadan dolayı herhangi bir yolluk ödenmemesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması yönündeki temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmüştür. Danıştay Başsavcısı: Tansel Çölaşan Düşüncesi: Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalında asistanlık eğitimini tamamlayan ve 13.4.2006 tarih ve 25/129 sayılı atama onayı ile Erzurum Palandöken Devlet Hastanesine uzman hekim olarak atanan davacının, sürekli görev yolluğunun ödenmesi isteğinin reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki Erzurum İkinci İdare Mahkemesinin 29.12.2006 gün ve E:2006/2111, K:2006/2920 sayılı kararını bozarak davayı reddeden Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin 2.5.2007 gün ve E:2007/195, K:2007/197 sayılı kararının, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kanun yararına temyiz edilmesinin istenilmesi üzerine konu incelendi: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 51. maddesinde, Bölge İdare Mahkemesi kararları ile İdare ve Vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenlerin, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabileceği hükme bağlanmıştır. Olayda, kanun yararına bozma isteminde bulunan davacının, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalındaki asistanlık eğitiminden sonra 13.4.2006 tarihli olur ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa 21.6.2005 tarih ve 5371 sayılı Kanunla eklenen Ek 3. madde uyarınca Devlet hizmeti yükümlülüğünü ifa etmek üzere 12.4.2006 tarihinde çekilen kura ile Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi'ne uzman hekim olarak atandığı, Başhekimliğe verdiği 1.6.2006 tarihli dilekçe ile yol harcırahının ödenmesi için başvurduğu, isteğinin 13.6.2006 tarihli işlemle reddedildiği anlaşılmaktadır. 11

6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun; 9/a. maddesinde "İlk defa bir memuriyete tayin olunanlara tayinleri sırasında mütemekkin oldukları mahalden"; 10. maddesinin 1. bendinde de "yurt içinde veya dışında daimi bir vazifeye yeniden veya naklen tayin olunanlarla yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurt içinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahallerine kadar" harcırahın verileceği hükümleri yer almakta iken, 12.8.2003 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 4969 sayılı Kanunun 1/a. maddesi ile 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinin başına "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresi eklenmiş ve bentte yer alan "yeniden veya" ibaresi metinden çıkartılmış, c bendi ile de 9/a maddesi yürürlükten kaldırılmıştır. Bu değişiklikle, 6245 sayılı Kanunun 9. ve 10. maddelerinin sadece naklen atamaya ilişkin hükümleri uygulamada kalmıştır. Daha sonra 27.4.2005 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 5335 sayılı Kanunun 4. maddesinin a bendi ile de 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinin başına; "zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu dışında" ibaresi eklenmiş, ancak daha sonra bu hüküm de 12.7.2006 tarihinde Resmî Gazete'de yayımlanan 5538 sayılı Kanunun 2. maddesinin (a) bendi ile kaldırılmıştır. Öte yandan 6245 sayılı Kanunun (4969 sayılı Kanunla değişik) 10. maddesinin 1. bendinin "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresi Anayasa Mahkemesinin 26.11.2005 tarih ve 26005 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4.5.2005 gün ve E:2004/54, K:2005/24 sayılı kararıyla Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edilmiştir. Ayrıca, 4969 sayılı Kanunun 1. maddesinin (a) bendi ile 6245 sayılı Kanunun 10. maddesinin 1. bendinden "yeniden veya" ibaresinin çıkarılmasına ilişkin kısmı eksik düzenleme oluşturduğu iddiası ile Anayasa Mahkemesinde açılan bir davanın da derdest olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan 19.6.2002 tarih ve 24790 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğünün "Asistan" başlıklı 13. maddesinde; Asistan: "kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun, tıp veya diş hekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla bu Tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim, eğitim, araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru veya diş hekimi" olarak tanımlandığı, 14/b. maddesinde; asistanlığa giriş sınavında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinde sayılan şartların arandığı, 17. maddesinde de; asistanlık giriş sınavlarında başarılı olanların uzmanlık ana dallarına asistan olarak atanacakları hükme bağlandığı, yine 21.6.2005 gün ve 5371 sayılı Kanunla Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen Ek 3. maddede, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığınca uygun görülen diğer kuruluşlarda Devlet memuru (veya ilgililerin talebi halinde sözleşmeli sağlık personeli) olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlü olacakları, Ek 4. maddede ise, Tıp Fakülteleri Dekanlıklarının 12

uzmanlık öğrenimlerini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlü olduğu, Sağlık Bakanlığınca da en geç iki ay içerisinde atamaya ilişkin sürecin başlatılacağı belirtilmiştir. Bu düzenlemeler karşısında, sonuç olarak davacı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesinde asistanlık sınavını kazanıp asistanlığa başlamakla Devlet memuru statüsüne girmiş, uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra da 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu ek maddelerinde belirtilen süreçler içerisinde Erzurum Palandöken Devlet Hastanesine uzman hekim olarak naklen atanmıştır. Bu durumda, Trakya Üniversitesindeki asistanlık eğitimini tamamlayarak Erzurum Palandöken Devlet Hastanesine doktor olarak atanan davacı; istek üzerine ve açıktan atanan kişi değil, Devlet memuru olarak yaptığı asistanlık görevinden, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere 6245 sayılı Kanun'un, işlem tarihinde yürürlükte bulunan 10/1. maddesi uyarınca naklen atanan kişi konumunda olup, maddede belirtilen görev yolluğunu alması gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, Erzurum İkinci İdare Mahkemesince verilen ve davacının asistanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere Devlet hastanesine doktor olarak yapılan atamasının naklen atama olarak değerlendirilmek suretiyle 6245 sayılı Yasa'nın olay tarihinde yürürlükte olan 10/1. maddesi uyarınca görev yolluğu ödenmesi gerektiğine dair 29.12.2006 gün ve E:2006/2111, K:2006/2920 sayılı kararı hukuka uygun bulunduğundan, davacının isteğinin kabulü ile Erzurum Bölge İdare Mahkemesinin 2.5.2007 gün ve E:2007/195, K:2007/197 sayılı kararının kanun yararına bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü; Davacı, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık eğitimini tamamladıktan sonra, "Devlet Hizmeti Yükümlülüğü" görevini yerine getirmek üzere Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi'ne uzman doktor olarak atanmasına ilişkin 13.4.2006 tarihli işlemden dolayı yolluk ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.6.2006 tarih ve 4793 sayılı işlemin iptali ile söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle dava açmıştır. Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nin 29.12.2006 günlü, E:2006/2111, K:2006/2920 sayılı kararıyla; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'nun ek 3. maddesinde, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların belirtilen sürelerde Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun davacının bu kapsamda atandığı tarihte yürürlükte olan ve 5335 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesinde, zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere tayin olunanlara... yolluk verileceği hükmünün getirildiği; anılan 10. maddenin söz konusu değişiklik öncesi 4969 sayılı Kanun 13

ile değişik halinde "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenlere yolluk ödenmeyeceğine ilişkin'' olarak getirilen düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması karşısında, 6245 sayılı Kanun'un 10. maddesine 5335 sayılı Kanun'la yapılan düzenlemenin, Anayasa Mahkemesi'nin sözü edilen kararı ile çelişkili olduğu; bu durumda, 657 sayılı Kanun'un 62. maddesi ve Harcırah Kanunu'nun amacının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, bu atamadan dolayı davacıya sürekli görev yolluğunun ödenmesi gerektiğinden, aksi yönde kurulan işlemde hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş ve söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine hükmedilmiştir. Bu karara davalı idare tarafından itiraz edilmesi üzerine Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin 2.5.2007 günlü, E: 2007/195, K: 2007/197 sayılı kararıyla; 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun, memuriyete yapılan ilk atamalarda yolluk ödeneceğine ilişkin düzenleme getiren 9. maddesinin (a) bendinin, 23.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4969 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı; olayda, uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere 2006 yılında uzman hekimliğe açıktan atandığı sabit olan davacıya bu atamadan dolayı yolluk ödenmemesinde yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle Erzurum 2. İdare Mahkemesi'nin 29.12.2006 günlü, E: 2006/2111, K: 2006/2920 sayılı kararı bozulmuştur. Danıştay Başsavcılığı, Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nin söz konusu kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasını istemektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Kanun Yararına Bozma" başlıklı 51. maddesinde, "1- Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir. 2 - Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan mahkeme veya Danıştay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz. 3 - Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmî Gazete'de yayımlanır." hükmü yer almaktadır. 19.6.2002 günlü, 24790 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Tıpta Uzmanlık Tüzüğü'nün 13. maddesinde, asistanın, kurumlarındaki kadro unvanları ne olursa olsun, tıp veya diş hekimliği uzmanlık ana veya yan dallarından birinde uzman olarak yetiştirilmek amacıyla, bu Tüzük ve özel mevzuat hükümleri çerçevesinde öğrenim, eğitim, araştırma ve uygulama yapmak üzere atanan tıp doktoru veya diş hekimi olduğu; 14. maddesinin (b) bendinde, asistanlık giriş sınavına başvurabilmek için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin (A) fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentlerinde sayılan koşullara sahip bulunmanın zorunlu olduğu hükmü getirilmiş; 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel 14

Kanunu'na 21.6.2005 günlü, 5371 sayılı Kanunla eklenen Ek 3. maddede, ilgili mevzuata göre yurt içinde veya yurt dışında öğrenimlerini tamamlayarak tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananların, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile bu maddede belirtilen gün kadar, Sağlık Bakanlığı veya Sağlık Bakanlığı'nca uygun görülen diğer kurumlarda Devlet memuru veya ilgililerin istemi halinde sözleşmeli sağlık personeli olarak Devlet hizmeti yapmakla yükümlü oldukları; ek 4. maddesinde ise, tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabipliklerinin, mezun olan veya uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrenimini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığı'na bildirmekle yükümlü oldukları...devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personelin, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemeyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde asistanlık eğitimini tamamladıktan sonra, uzmanlık sınavını kazanıp tercih dilekçesine dayanılarak Devlet hizmeti yükümlülüğü görevini yerine getirmek üzere 13.4.2006 tarihli işlemle Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi'ne uzman doktor olarak atandığı; bu atamadan dolayı yolluk ödenmesi istemiyle 1.6.2006 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin 13.6.2006 tarih ve 4793 sayılı işlemin iptali ile söz konusu yolluğun yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmesi istemiyle incelenmekte olan işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. 6245 sayılı Harcırah Kanunu'nun, 9. maddesinin, ilk defa memuriyete atananlara daimi görev yolluğu verilmesi gerektiğini düzenleyen (a) bendi, 12.8.2003 günlü, 25197 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 4969 sayılı Kanun'un 1. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 6245 sayılı Kanun'un, davacının atandığı tarihte yürürlükte olan ve 27.4.2005 günlü, 25798 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5335 sayılı Kanun'la değişik 10. maddesinin 1. bendinde zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu (bu madde uyarınca sürekli görev yolluğu almaya hak kazananların eşlerinin atamaları) dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere, yurt içinde veya dışındaki daimi bir vazifeye naklen tayin olunanlarla, yabancı memleketlerdeki memuriyet merkezi tebdil olunan veyahut bu yerlerden yurtiçinde diğer bir daimi vazifeye tayin edilen memur ve hizmetlilere yeni vazife mahallerine kadar yol masrafı, yevmiye, aile masrafı ve yer değiştirme masraflarının verileceği hükmü getirilmiş olup; bu maddede yer alan ''Zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu (bu madde uyarınca sürekli görev yolluğu almaya hak kazananların eşlerinin atamaları) dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere'' ibaresinin iptali istemiyle açılan davada, Anayasa Mahkemesi'nin 25.7.2006 günlü, E: 2005/142, K: 2006/80 sayılı kararıyla Konusu Kalmayan İstem Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan dava konusu olay ve ilgili mevzuat çerçevesinde atamanın nitelendirilmesi, uyuşmazlığın çözümü bakımından önem taşımaktadır. 15

Mevzuatımızda açıktan atama, "yer değiştirme" kavramı içinde yer alan atama biçimleri dışında düzenlenmiş olup, bir koşul işlem niteliği taşımaktadır. Nesnel hukuktan doğan bir güç ve yetkinin kullanılması sonucu kişi, atama işlemiyle, hak ve yükümlülükleri, yetki ve sorumlulukları kural işlemlerle önceden belirlenmiş bir statüye sokulmaktadır. Yer değiştirme işlemlerinde ise, görev yerinin ya da kurumun değiştirilmesi devreye girmektedir. 3359 sayılı Yasa, özel bir düzenlemeyle, mezun olan tabib ve uzman tabibler için "Devlet hizmeti yükümlülüğünü'' öngörmüş ve bu yükümlülüğün yerine getirilmemesini, mesleklerini yapmalarını engelleme yaptırımına bağlamıştır. Bu düzenlemeyle, girmiş oldukları sınavları kazanarak asistanlık görevine başlama ve uzmanlık eğitimini tamamlama sürecine, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirme eklenmiştir. Sürecin kendine özgü niteliği gereği, süreçte bir süreklilik, bir başka anlatımla kesintisizlik bulunduğundan, kamu hizmeti alanına giren süreçteki işleyiş, Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek üzere sürdürülmüştür. Zorunluluk öğesini içinde taşıyan bu atamanın, içerik itibariyle naklen atama niteliğinde olduğu sonucuna varılmış olup; dava konusu olay da bu çerçeve içinde gerçekleşmiştir. 15.2.2006 tarihinde girdiği uzmanlık sınavında başarılı olduğu ve Nöroloji Uzmanı olmaya hak kazandığı anlaşılan davacının, 7.1.2006 tarihinde Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi'ndeki görevinden ayrıldıktan üç ay sonra, 24.4.2006 tarihinde Erzurum Palandöken Devlet Hastanesi Nöroloji Servisinde Nöroloji Uzmanı olarak göreve başlamış olması; 3359 sayılı Yasadan kaynaklanan bir zorunluluk olup; davacının kendi isteği dışında Sağlık Bakanlığı tarafından re'sen yapılan atamasının, 657 sayılı Yasa'nın açıktan atama ile ilgili hükümleri kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu durumda; uzmanlık eğitimini tamamlayarak Devlet hizmeti yükümlülüğünü yerine getirmek amacıyla naklen atanmasından dolayı, 6245 sayılı Kanun uyarınca davacıya yolluk ödenmesi gerektiğinden; söz konusu atamadan doğan yolluğun adı geçene ödenmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, Danıştay Başsavcılığı'nın kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile Erzurum Bölge İdare Mahkemesi'nce verilen 2.5.2007 günlü, E: 2007/195, K: 2007/197 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 51. maddesi uyarınca hükmün sonuçlarına etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmasına; kararın bir suretinin Sağlık Bakanlığı ile Danıştay Başsavcılığı'na gönderilmesine ve bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasına, 21.4.2008 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi (X) KARŞI OY: Harcırahla ilgili uyuşmazlıkta, çözüme kavuşturulması gerekli olan husus, davacının atamasının nitelendirilmesidir. Davacı, kendisini Erzurum'a atayan Sağlık Bakanlığı yönünden açıktan atanan bir kişidir. Zira, Sağlık Bakanlığı kadrolarında olmayıp zorunlu hizmet nedeniyle Bakanlık birimlerine atanan tüm doktorlar "açıktan" atanmaktadırlar. 16

Personel hukukunda açıktan atama dışında atama biçimleri, yeniden atama, yer değiştirme suretiyle atama ve kurumlararası atamadan ibarettir. Dava konusu olaydaki atama, bu atama biçimlerine uygun atama değildir. Atandığı sırada davacı kamu görevlisi olmadığı gibi, iki kurum arasında yapılan bir atama da söz konusu değildir. Başka bir ifade ile davacı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden Sağlık Bakanlığı Erzurum Palandöken Devlet Hastanesine atanmamaktadır. Her zorunlu hizmet yükümlüsü serbest hekim gibi, zorunlu hizmetini ifa için Sağlık Bakanlığı kadrosuna atanmaktadır ki, bu açıktan atama niteliğindedir. Öte yandan davacının, kendi adına ihtisas yaptığı Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesindeki Asistanlık görevi sırasında kamu görevlisi sıfatını taşıdığı kuşkusuz ise de, sonuç itibariyle ihtisas yapması, asli ve sürekli bir kamu görevini yerine getirme amacı dışında, eğitim görme amaçlı bir süreçtir. Kaldı ki, ihtisas sona erdiğinde kamu görevlisi sıfatı da sona eren davacının zorunlu hizmet yapmak üzere bekleyen diğer hekimlerle hiçbir farkı kalmamıştır. Tüm bu değerlendirmelere göre, davacının atanmasını "açıktan atama" olarak nitelendirmek suretiyle uyuşmazlığı çözüme kavuşturan Erzurum Bölge İdare Mahkemesi kararının isabetli olduğu ve bu nedenle temyiz isteğinin reddi gerektiği görüşüyle bozma kararına karşıyım. 17