CUMHURĠYET GAZETESĠ NE GÖRE TÜRKĠYE DE EKONOMĠ POLĠTĠK (1930-1945)



Benzer belgeler
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

BU PAZAR SEÇĠM OLSA! Faruk Acar ANDY-AR BĢk.

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

İstanbul da Kurulan Cumhuriyetin İlk Milli Hemşirelik Okulu Kızılay Hemşirelik Lisesi

KARMA TESTLER 03. A) Yalnız l B) Yalnız II. C) Yalnızlll D) I ve II E) I, II ve III. 2. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girmesine,

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

ÖZGEÇMİŞ (YÖK FORMATINDA)

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM KABUL EDİLEBİLİRLİK HAKKINDA KARAR. BaĢvuru no.29628/09 Hikmet KÖSEOĞLU/TÜRKİYE

ULUSAL Ġġ SAĞLIĞI VE GÜVENLĠĞĠ KONSEYĠ YÖNETMELĠĞĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç ve kapsam

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

Lisans :İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Tarih (Gece) Bölümü, Umumi Türk Tarihi Kürsüsü, 1980.

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /12/2010 FAALİYET RAPORU

GLn ipisi için..." omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular.

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş FAALİYET RAPORU

İ Ç İ N D E K İ L E R

T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİ

BASINDA KONDA seçimler

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

ANKARA ÇOCUK DOSTU ġehġr PROJESĠ UYGULAMA, GÖREV VE ÇALIġMA YÖNERGESĠ BĠRĠNCĠ BÖLÜM AMAÇ, KAPSAM, DAYANAK VE TANIMLAR

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

Doç. Dr. MUSTAFA KĠBAROĞLU

Milli varlığa yararlı ve zararlı cemiyetler

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

İKİNCİ MEŞRUTİYET DÖNEMİ. Neslihan Erkan

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /06/2009 FAALİYET RAPORU

Sayı: / Aralık 2014 Konu: Aile Hekimliği Nöbet ŞUBE / TEMSİLCİLİKLERE

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat EKONOMĠ ĠZMĠR FĠNANS ALTYAPISI VE TÜRKĠYE FĠNANS SĠSTEMĠ ĠÇĠNDEKĠ YERĠ

KURTULUŞ SAVAŞI ( ) Gülsema Lüyer

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /06/2010 FAALİYET RAPORU

T.C. KARTAL BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTANBUL

Esas Birim :Teknik Hizmetler Kurulu BaĢkanlığı Tarih: Genelge No:25 Özeti : YAS Hak.Kanunda DeğiĢlik Hk

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROJE ONAY FORMU. Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı Eğitim Yönetimi, Denetimi, Planlaması ve Ekonomisi

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş FAALİYET RAPORU

T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük 8

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /09/2010 FAALİYET RAPORU

Tarih Öğretmenliği Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi

SĠRKÜLER (2019/39) Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK nun 516,518,565 ve 610.ncu maddeleri hükümlerine göre;

VAKIF PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. 01/01/ /03/2010 FAALİYET RAPORU

YEREL MEDYA SEKTÖRÜ VE GLOBALLEġEN MEDYAYA GÖRE KONUMU

BELEDĠYE BĠRLĠKLERĠNDE EĞĠTĠM ÇALIġMALARI

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

Lozan Barış Antlaşması

TÜRKİYE DE KOBİ UYGULAMALARI YMM. NAİL SANLI TÜRMOB GENEL BAŞKANI IFAC SMP (KOBİ UYGULAMARI) FORUMU İSTANBUL

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

GÜNEġĠN EN GÜZEL DOĞDUĞU ġehġrden, ADIYAMAN DAN MERHABALAR

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

İÇİNDEKİLER. Türkiye Kalkınma Bankası Yayını TÜRKİYE KALKINMA BANKASI A.Ş. NİSAN HAZİRAN 2015 Sayı: 76. e-dergi OLARAK YAYINLANMAKTADIR.

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

T.C TARSUS BELEDĠYE MECLĠSĠ KARARI

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

6098 SAYILI BORÇLAR KANUNU KAPSAMINDA. ADAM ÇALIġTIRANIN SORUMLULUĞU. Av. Mustafa Özgür KIRDAR ERYĠĞĠT HUKUK BÜROSU / ANKARA

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

EGE ÜNİVERSİTESİ TEHLİKELİ ATIK YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

11. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( )

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

5951 Sayılı Torba Kanun Neler Getirdi?

SAĞLIKTA DÖNÜġÜMÜN TIP EĞĠTĠMĠNE ETKĠSĠ

Revizyon No. Revizyon Tarihi. Yayın Tarihi. Sayfa No 1/1 MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞAN TEMSİLCİSİ BELİRLEME KLAVUZU

Transkript:

CUMHURĠYET GAZETESĠ NE GÖRE TÜRKĠYE DE EKONOMĠ POLĠTĠK (1930-1945) Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi Tarih Anabilim Dalı Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Bilim Dalı IĢıl SAĞLAM DanıĢman: Prof. Dr. Ayfer ÖZÇELĠK 2012 DENĠZLĠ

Bu tezin tasarımı, hazırlanması, yürütülmesi, araģtırmalarının yapılması ve bulgularının analizlerinde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini; bu çalıģmanın doğrudan birincil ürünü olmayan bulguların, verilerin ve materyallerin bilimsel etiğe uygun olarak kaynak gösterildiğini ve alıntı yapılan çalıģmalara atfedildiğini beyan ederim. Ġmza : Öğrenci Adı Soyadı : IĢıl SAĞLAM

TEġEKKÜR Tez konumun belirlenmesinden sonuçlandırılmasına kadar geçen sürede ilgi ve desteğini benden esirgemeyen, lisansüstü eğitimim sırasında geliģimime büyük katkıda bulunan değerli danıģmanım, hocam Prof. Dr. Ayfer ÖZÇELĠK e teģekkürlerimi sunarım. Pamukkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı ve Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Anabilim Dalı BaĢkanı Prof. Dr. Selahittin Özçelik e tezin hazırlanması sırasında yol gösterici fikirleri ve değerli kaynakları için çok teģekkür ederim. Yüksek lisans eğitimim boyunca emeği geçen tüm öğretim üyelerine Ģükran borçluyum. Ayrıca Milli Kütüphane ve Meclis Kütüphanesi Mikro Film Bölüm çalıģanlarına doküman konusundaki yardım ve katkılarından dolayı teģekkür ederim. Son olarak da eģim Ahmet Sağlam ve oğlum Ege Sağlam a gösterdikleri anlayıģ, sabır ve desteklerinden dolayı minnet ve teģekkürlerimi bir borç bilirim.

i ÖZET CUMHURĠYET GAZETESĠ NE GÖRE TÜRKĠYE DE EKONOMĠ POLĠTĠK (1930-1945) Sağlam, IĢıl Yüksek Lisans Tezi, Tarih Anabilim Dalı Tez DanıĢmanı: Prof. Dr. Ayfer ÖZÇELĠK Temmuz 2012, 307 Sayfa Bu çalıģma Türkiye de 1923 yılından itibaren baģlayan büyük dönüģümün 1930 1945 yılları arasındaki ekonomi politik boyutunu ele almakta, bunu da dönemin önemli yayın organlarından Cumhuriyet gazetesinin ıģığında sunmaktadır. Yeni kurulan devletin yaģadığı büyük değiģim en çok siyasal, sosyal ve ekonomik alanlarda kendini göstermiģtir. Bütün bu geliģmeler dönemin önemli gazetesi Cumhuriyet e günü gününe yansımıģ, gazete tek parti iktidarının politikalarını genellikle desteklemiģtir. Cumhuriyet in bu tavrında kuģkusuz gazetenin yıllarca genel yayın politikasını belirleyen Yunus Nadi nin Atatürk le olan ve Atatürk ün ataģemiliterlik yıllarına kadar giden dostluğu ile milletvekili kimliğinin büyük payı olmuģtur. Ancak gazete hükümetlerin bazı uygulamalarını yanlıģ ya da yetersiz bulmuģ, bunları eleģtirmekten de kaçınmamıģtır. Gazete milli amaçların gerçekleģmesi için yoğun çaba sarf etmiģ, bazı durumlarda millete önderlik etmiģtir. 1930 larda tasarruf ve yerli malı kullanımını özendiren yayınlar bu amaca hizmet etmiģtir. Gazete Türk toplumun sorunlarına da çok duyarlı davranmıģ, özellikle de nüfusunun yüzde sekseninin geçimini tarımdan sağladığı bir ülkede tarımın desteklenmesinin Ģart olduğunu savunmuģtur. Yunus Nadi ziraatın kalkındırılmasının sanayileģmeden daha önemli ve öncelikli olduğunu ileri sürerek, kalkınmanın gerçekleģebilmesi için özellikle köylünün koģullarının iyileģtirilmesi ve tarımın ıslah edilmesini istemiģtir. Gazete baģka konularda da sorunlara dikkat çekmeye çalıģarak, önerilerde bulunmuģtur. Tüm bu çabalar kimi zaman sonuç vermiģ, dönemin hükümetleri gazetenin tavsiyeleri doğrultusunda bazı uygulama değiģikliklerine gitmiģtir. Bu nedenle gazetenin dönemin ekonomi politikalarında söz sahibi olduğu, bazı uygulamaların değiģtirilmesinde etkili olduğu anlaģılmıģtır. Anahtar Kelimeler: Cumhuriyet gazetesi, 1930 1945, Ekonomi Politik, Yunus Nadi, Tarım.

ii ABSTRACT POLITICAL ECONOMY IN TURKEY ACCORDING TO THE NEWSPAPER CUMHURĠYET (1930 1945) Sağlam, IĢıl M.Sc. Thesis in the Department of History Thesis administer: Prof. Dr. Ayfer ÖZÇELIK July 2012, 307 Pages A huge transformation began in Turkey in 1923. This study deals with the political economy aspect of it during 1930 and 1945. This has been achieved in the light of the Cumhuriyet, one of the most notable newspapers of the day. The thorough transformation which was undergone by the newly founded state were particularly in political, economical, and social domains. All those developments were on the Cumhuriyet day by day and it stood behind the policies of the single-party rule in general. What contributed to this stance was the chief editor Yunus Nadi s fellowship with Atatürk- going back to the years of military-embassy besides his deputy credential. Yet the newspaper found some practices of the goverments as wrong or inadequate and didn t hesitate to criticize them. The newspaper endeavoured to achieve the national targets and pioneered the nation in some occasions; such as the publications in 1930 s to encourage savings and the use of domestic goods. It was responsive to of the society s concerns and advocated the improvement of the agriculture. Arguing that should take precedence over industrialization, Yunus Nadi stipulated that the agriculture sector should be rehabilitated for the development. The newspaper made relevant suggestions and paid attention to this problem and other problems. The efforts yielded some good results, and the governments amended some practices in accordance with the newspaper s suggestions, so it had a voice in economic policies and were assertive in amending some practices. Key Words: The newspaper Cumhuriyet (The Republic), 1930-1945, Political Economy, Yunus Nadi, Agriculture.

iii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET... i ABSTRACT... ii ĠÇĠNDEKĠLER... iii TABLOLAR DĠZĠNĠ... v SĠMGE VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ... vii GĠRĠġ... 1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM CUMHURĠYET ĠN KURULUġ-TOPARLANMA YILLARI VE BÜYÜK BUHRAN (1923 1930)... 52 1.1. Ġzmir Ġktisat Kongresi... 54 1.2. Cumhuriyet Kurulduğunda Ekonomik Durum... 60 1.3. 1923 1930 Döneminde DıĢ Borç GiriĢimleri... 75 1.4. Osmanlı Borçları ve Gazetenin Osmanlı Borçları KarĢısındaki Tavrı... 76 1.5. 1929 Dünya Ekonomik Buhranı... 81 1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve Türkiye... 84 Cumhuriyet Gazetesinde Kriz Üzerine Çıkan Diğer Yazılar... 96 1.6. Serbest Cumhuriyet Fırkası... 99 SCF nın Kapatılmasında Cumhuriyet Gazetesi nin Oynadığı Rol... 105 ĠKĠNCĠ BÖLÜM DEVLETÇĠ YILLARA GEÇĠġ VE DEVLETÇĠ SANAYĠLEġME DÖNEMĠ... (1931 1938)... 112 2.1. Devletçiliğe GeçiĢin Nedenleri... 113 2.2. Gazetenin Devletçilik Üzerine Yorumları... 119 2.3. Devletçilik Uygulamaları... 122 2.3.1. Sanayi Alanındaki GeliĢmeler... 125 Birinci Beş Yıllık Sanayi Planı... 126 Dönemin Önemli İktisadi Devlet Teşekkülleri... 132 2.3.2. Tarım Sektöründeki Genel Durum... 135 Çok Önemli Bir Mesele: Tarım ve Köylülük... 136 Tarımsal Alandaki Diğer Düzenlemeler... 147 2.3.3. DıĢ Ticarette Yapılan Düzenlemeler... 152 Kontenjan Uygulaması... 153 Takas İlkesi... 154 Kliring Anlaşmaları... 158 Dış Ticarette Diğer Gelişmeler ve Nazi Almanyası nın Payı... 160 2.3.4. UlaĢtırma Alanındaki GeliĢmeler... 166 2.4. Devletçilik Döneminde Özel Kesim... 169 2.5. MillileĢtirmeler... 173 2.6. Yabancı Sermaye... 180 2.7. Turizm... 182

iv 2.8. 1930-1938 Arasındaki Ġç ve DıĢ Borçlanmalar... 184 2.9. Vergiler ve Bütçeler... 187 Buhran (Milli İktisadiyatı Koruma) Vergisi... 188 Muvazene Vergisi... 189 Muamele Vergisi... 189 Kazanç Vergisi... 190 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ĠKĠNCĠ DÜNYA SAVAġI YILLARI (1939 1945)... 194 3.1. II. Dünya SavaĢı Yıllarında Türkiye Ekonomisi... 197 3.1.1. Cumhuriyet Gazetesi nin SavaĢ Dönemi Hükümetlerinin Ekonomi... Uygulamalarına BakıĢı... 201 3.1.2. SavaĢ Ekonomisi Uygulamaları ve Alınan Tedbirler... 209 Milli Korunma Kanunu... 209 Varlık Vergisi Uygulaması... 216 Toprak Mahsulleri Vergisi Kanunu... 226 Toprak Kanunu... 227 3.1.3. SavaĢ Bütçeleri... 231 3.1.4. DıĢ Ticaret... 232 Almanya ile Olan Ticaret ve Krom... 233 3.1.5. SavaĢ Yıllarında BölüĢüm ĠliĢkileri... 237 3.1.6. SavaĢın Sonunda Hükümete Yöneltilen EleĢtiriler... 239 3.2. Cumhuriyet Gazetesi nin Memurlara Olan YaklaĢımı ve SavaĢ Yıllarında... Memurların Durumu... 243 3.3. II. Dünya SavaĢı nda Cumhuriyet Gazetesi nin DıĢ Politika Tutumu... 250 3.3.1. SavaĢ Öncesinde Cumhuriyet Gazetesi... 250 Cumhuriyet Gazetesinin Yahudilere Karşı Tutumu... 254 Türk-İngiliz İttifak ve Ticaret Anlaşması ve Gazetenin Tutumu... 256 3.3.2. SavaĢ Yılları ve Cumhuriyet Gazetesi... 258 25 Temmuz 1940 Tarihli Türk-Alman Ticaret Anlaşması ve Gazetenin Almanya yı Destekleyen Yazıları... 261 Gazetenin Almanya yı Destekleyen Yazılarının Artması ve Gazetenin Kapatılması... 262 18 Haziran 1941 Tarihli Türk-Alman Dostluk ve Saldırmazlık Paktı, Gazetenin Almanya yı Destekleyen Yazıları... 266 9 Eylül 1941 Tarihli Türk-Alman Ticaret Anlaşması... 268 1943 1945 Yılları-Almanya nın Gerilemesi ve Savaşın Sonuna Doğru Gazetenin Yorumları... 269 Almanya ile İlişkilerin Kesilmesi ve Müttefiklere Yönelen Yazılar... 270 1945 Yılında Gazetenin Gündemini Oluşturan Diğer Politik ve Ticari Konular... 272 SONUÇ... 276 KAYNAKLAR... 287 ÖZGEÇMĠġ... 307

v TABLOLAR DĠZĠNĠ Tablo 2-1. 1937 itibarıyla dokuma fabrikaları... 130 Tablo 3-1. Yıllara göre milli gelir dağılımı. (Kili, 1995: 264).... 198 Tablo 3-2. Yıllara göre milli gelir dağılımı. (Hatiboğlu, 1981: 17).... 198 Tablo 3-3. Varlık vergisi illere göre ödeme yükümlülükleri.... 221

vi SĠMGE VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ ABD Amerika BirleĢik Devletleri AÜDTCF Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi AĠM Âli Ġktisat Meclisi AÜSBF Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi BBC British Broadcasting Corporation BBYSP Birinci BeĢ Yıllık Sanayi Planı BĠAK Basın Ġzleme AraĢtırmaları Kurulu Bkz. Bakınız BM BirleĢmiĢ Milletler BMM Büyük Millet Meclisi C. Cilt CHF Cumhuriyet Halk Fırkası CHP Cumhuriyet Halk Partisi CIF Cost, insurance and freight Çev. Çeviren Der. Derleyen DP Demokrat Parti DYP Doğru Yol Partisi Ed. Editör FF Fransız Frangı FOB Free On Board GSMH Gayri Safi Milli Hâsıla GSYĠH Gayri Safi Yurt Ġçi Hâsıla Haz. Hazırlayan IMF International Monitary Fund (Uluslararası Para Fonu) ĠBYSP Ġkinci BeĢ Yıllık Sanayi Planı Ġng. Çev. Ġngilizceden çeviren ĠTO Ġstanbul Ticaret Odası ĠÜ Ġstanbul Üniversitesi Kg. Kilogram Km. Kilometre Km² Kilometrekare MKK Milli Korunma Kanunu O.D.T.Ü Ortadoğu Teknik Üniversitesi OL Osmanlı Lirası S. Sayı s. Sayfa SBF Siyasal Bilimler Fakültesi SCF Serbest Cumhuriyet Fırkası SHP Sosyaldemokrat Halkçı Parti SSCB Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği STG Ġngiliz Sterlini T.A.ġ. Türk Anonim ġirketi TBMM Türkiye Büyük Millet Meclisi

vii TCMB Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası T. Türkiye TL Türk Lirası T.K.F. Türkiye Komünist Fırkası TTK Türk Tarih Kurumu vb Ve benzeri vd Ve diğerleri Yay. Yayınlayan Yay. Haz. Yayına Hazırlayan Yay. No Yayın No Yaz. Yazan YKY Yapı Kredi Yayınları $ Amerikan Doları

1 GĠRĠġ Birçok disiplini yakından ilgilendiren ekonomi bilimi çok genel bir ifadeyle üretim iliģkilerini incelemektedir (Hançerlioğlu, 1981: 76). Ne varki ekonomi deyimini ilk ortaya atan antikçağ düģünürü Aristotales ten, ekonomi politik kavramını ilk kullanan ve ulusal ekonomi üzerinde ilk kez duran Montchrétien e; insan emeğinin ekonomik bir değer olduğuna değinen Calvin den, emekçinin iktidarının kaçınılmaz olduğunu açıklayan Marx a; klasik iktisadın iki önemli temsilcisi Adam Smith ve David Ricardo dan kapitalizmin yeniden kurucusu sayılan Keynes ve günümüze kadar gelen süreç, ekonominin sadece mal-hizmet üretim ve tüketimiyle ilgili olmadığını ispatlamıģtır. Bu bağlamda ekonomi biliminin temel konusunu üretim ve bölüģüm iliģkileri oluģturmaktadır (Kipal ve Uyanık, 2001: 9). BaĢka bir tanıma göre ise ekonomi bilimi kıt kaynakların en yüksek tatmini sağlayacak Ģekilde tahsis edilmesini konu almaktadır (Eğilmez ve Kumcu, 2004: 23). Ekonomi biliminin bir alt disiplini olan ekonomi politik veya siyasal ekonomi ise ekonomik alanın toplumsal yönünü dile getirmek için kullanılmaktadır (Hançerlioğlu, 1981: 76). Ekonomi; teori, hipotez ve kanunlarıyla bir bilim olduğunu ispat ederken, ekonomi politik büyük ölçüde bilimle sanatın bir karıģımı olmaktadır (Eğilmez ve Kumcu, 2004: 22). Ġktisadi sistemin (karma, sosyalist veya kapitalist) siyasi çevrelerle ve kurumlarla karģılıklı etkileģimi ekonomi politik disiplinin ilgi alanını oluģturmaktadır (WEB 1, 2012, Wikipedia,) Ekonomik geliģmeler ile toplumsal/siyasal olayların birbirini ne denli etkilediğine dair verilebilecek en çarpıcı örnek ise 1929 Dünya ekonomik buhranı ve II. Dünya SavaĢı arasındaki bağlantıdır. Ġnsanlık tarihinde yaklaģık elli milyon kiģinin ölümüyle sonuçlanan en kanlı çatıģma olan II. Dünya SavaĢı bu ekonomik krizle ve savaģ sonrasındaki büyüme biçimleriyle kesinlikle alâkasız olmamıģtır. Kriz, 20. yüzyılın ilk yarısında uzun demokratik geleneği olan ülkelerde bile yeni politik tercihlerin gündeme gelmesine yol açmıģtır (Rosier, 1991: 56 57). 1930 lardaki hayatın mali gerçekleri Avrupa da yeni bir ekonomik milliyetçiliğin oluģmasını zorunlu kılmıģ, gerek komünizm, gerekse de faģizm iģ sağlayan, toplu iģsizliği yok eden ekonomik

2 zorlukları aģabilecek bir çıkıģ yolu olarak bu dönemde güç kazanmıģtır (Mazover, 1998: 127). Ġtalya ve Ġspanya da Halk Cephesi, Almanya da Nazizm krizden büyük ölçüde beslenmiģtir. II. Dünya SavaĢı nın kaçınılmaz hale gelmesi ise krizin en dramatik sonucu olmuģtur. Bütün bu deneyimler ekonomik olayların toplumsal olaylardan soyutlanamayacağını, politik olguların da bunlardan bağımsız geliģemeyeceğini gösteren en güçlü kanıtlar olarak ortaya çıkmaktadır (Rosier, 1991: 56 57). Ekonomi politik, temel iģlevi kamuoyunu bilgilendirme olan basınının da büyük ilgi odaklarından birini oluģturmuģtur. Basın diğer konularda olduğu gibi ekonomi politikalarının uygulanması açısından da kamuoyu ve siyasi irade üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Kaldı ki basını ekonomi politikalarının destekleyicisi haline getirmek siyasi iktidarlar için her zaman en önemli uğraģ alanlarından biri olmuģtur (Görgülü, 2004:1). Basın ise Avrupa daki sosyoekonomik ve düģün yapısındaki geliģmelerle ortaya çıkmıģtır. Bu alanlardaki geliģmeler matbaaya olan ihtiyacı artırmıģ, 15. yüzyılda Avrupa da 1700 matbaa kurulmuģtur. Modern matbaanın kurucusu Alman Johann Gutenberg, ilk kitabının basımını 1456 yılında bitirirken (Berkes, 2009: 37), 1500 lerde Avrupa nın hemen her yerinde matbaalar açılmıģ, böylelikle kitap basımı da yaygınlaģmıģtır. 1600 lerden itibaren ise süreli yayınlar ortaya çıkmaya baģlamıģtır (Girgin, 2001:1). Ġlk günlük yayın ise 1660 yılında baģlamıģtır (Koloğlu, 2006: 11). Bu tarihlerden sonra ilk günlük gazeteler 1702 de Ġngiltere de, 1777 de Paris te, 1784 te Amerika da çıkarılmıģtır. 1789 dan sonra ise gazete Avrupa da yaygınlaģmıģtır (Ertuğ, 1959: 10). Demokratik rejimlerde yasama, yürütme ve yargının yanısıra dördüncü kuvvet olarak nitelendirilen basın (Ertuğ, 1959: 12 13, Karakoç, 1998: 46) önem açısından Türk topraklarında çok geç fark edilmiģtir. Avrupa da basının iki yüz yıllık bir tarihi varken, bizde daha 19. yüzyıl ortalarında baģlayan kımıldanmalar basının ne kadar ihmal edildiğini göstermektedir. Namık Kemal daha o yıllarda ülkenin geri kalmıģlığının sebebini basının bizde olmamasına bağlamıģ, Avrupa nın ilerleyiģinin asli unsuru olarak ise halkı eğitmeye yarayan basını göstermiģtir (Koloğlu, 2006: 55). Gerçekten de basın kamuoyunu bilgilendirme, düģünce yaģamında önemli bir rol oynama, bazı düģünceler çevresinde bir kamuoyu oluģturma ve toplumu yönlendirme açısından çok önemli bir araçtır. Basın ayrıca siyasal katılımı sağlayan önemli bir güç

3 olmaktadır. Siyasal katılımın diğer araçları olan Seçim (oy olgusu), Parti, Baskı gruplarının çeģitli kurumları arasında Basın Türkiye de özel öneme haizdir (Çavdar, 1995: 28 139 140). Batı daki hızlı geliģmelere karģın Osmanlı Devleti nde gazetecilik faaliyetleri de çok geç baģlamıģtır. Türk gazeteciliğinin baģlangıcı olan Takvim-i Vekayi 1831 de yani ilk Türk matbaasının kurulmasından (1727) tam bir asır sonra yayımlanabilmiģtir. Osmanlı topraklarında basım alanında yaģanan bu ciddi gecikmelere karģın, Avrupa da geçen 200 yılı aģkın sürede kitap basımında önemli miktarlara ulaģılmıģ, benzer Ģekilde gazetecilikte de milyonlara varan tirajlar yaģanmıģtır (Girgin, 2001: 9 10 11). Takvim-i Vekayi düģünce ve görüģ gazetesi olmaktan çok resmî haberler veren bir gazete olmuģtur (Girgin, 2001, Berkes, 2009: 260 261). Bu nedenle basında düģüncenin baģlaması 1840 da William Churchill adlı bir Ġngiliz tarafından çıkartılan ilk özel gazete Ceride-i Havadis e dayandırılmaktadır (Berkes, 2009: 260 261). Tanzimat tan sonra basın hayatında bir canlanma yaģanmıģtır (Koloğlu, 2006: 55). 1860 ta yayınlanmaya baģlayan Tercüman-ı Ahvâl kullandığı dil ve içerik açısından halkın beklentilerini karģılayabildiğinden ve resmi görüģün dıģına çıkabildiğinden o güne kadar çıkan tüm gazetelerden daha fazla ilgi uyandırmıģtır (Koloğlu, 2006: 45-46). 1860 larda basının gerçek iģlevine bürünmesiyle birlikte basın üzerindeki kontrol mekanizmaları da geliģmeye baģlamıģtır (Türesay, 2010: 33). 1870 li yıllara gelindiğinde gazete ve dergilerin sayısı çoğalmıģ, sürgünden dönen Yeni Osmanlıların çıkardığı gazete ve dergiler muhalif bir çizgide yer almıģtır. Ancak, basının üzerindeki baskılar da aynı hızla artmıģ, gazeteler ve dergiler arka arkaya kapatılmıģtır (Türesay, 2010: 33). Bu dönemde ülkede yaģanan sıkıntılar ve geliģen milliyetçi hareketlerle birlikte hükümetin en ufak bir eleģtiriye dâhi tahammülü kalmamıģtır (Topuz, 2003: 47, Koloğlu, 2006: 61). 1876 yılının son çeyreğinde baģlayan II. Abdülhamid döneminde ise basın en karanlık yıllarını yaģamıģtır (Topuz, 2003: 53). Ne varki bütün baskı ve sıkı sansüre karģın basın, 1860-1908 yılları arasında hızla büyüyüp, geliģmiģtir (Türesay, 2010: 33). 24 Temmuz 1908 tarihinde II. MeĢrutiyet in ilanıyla birlikte basında büyük bir hürriyet havası yaģanmıģ (Ilıcak, 1981: 118), gazeteler ilk kez ön sansüre maruz kalmadan yayımlanmıģtır (Türesay, 2010: 33). II. MeĢrutiyet le birlikte birçok dernek

4 açılmıģ, çok sayıda siyasi parti kurulmuģ ve böylelikle çok partili siyasi hayatın ilk temelleri atılmıģtır. Basın açısından da olumlu geliģmelerin kaydedildiği bu dönemde, var olan sansürün kaldırılmasıyla birçok gazete ve dergi yayınlanmıģtır (Haytoğlu, 2010: 9). Öyle ki her canı isteyenin gazete ve dergi çıkardığı bu dönemde adeta bir basın patlaması yaģanmıģtır (Koloğlu, 2006: 87). Ancak, II. MeĢrutiyet döneminde esen bu özgürlük havası çok fazla sürmemiģ, özgürlükleri kısıtladığı için Abdülhamid in istibdat yönetimine baģ kaldıran Ġttihat ve Terakki üyelerinin bu kez kendileri muhalif seslere tahammül edememiģlerdir (Topuz, 2003: 88). Yeni dönemde basın açısından ilk yasaklar 31 Mart Olayı nda (13 Nisan 1909) gündeme gelmiģtir. 31 Mart Olayı nın bastırılmasıyla birlikte basın üzerine uygulanan ilk yaptırımlar bazı gazetelerin kapatılmasıyla baģlamıģtır (Koloğlu, 2006: 88 89). 1908 lerde perde arkasından ülke yönetimine müdahale eden Ġttihat ve Terakki, 1913 Bâbıâli baskını ile iktidarın tek hâkimi olunca basın üzerindeki etkisini de artırmıģtır (Haytoğlu, 2010: 10). Bu süreçte Ġttihat ve Terakki nin diktatörlüğünde birçok gazeteci kovuģturmaya uğramıģ, hapse atılmıģ, sürgüne gönderilmiģtir (KuyaĢ, 2010: 34). II. MeĢrutiyet le birlikte her dönemde görülmüģtür ki, politik hayatta muhalefette iken basın özgürlüğünü isteyenler, iktidara gelince basından Ģikâyetçi olarak, basın üzerinde kısıtlamalara gitme eğiliminde olmuģlardır (Haytoğlu, 2010: 10). I. Dünya SavaĢı nın patlamasıyla birlikte basın üzerindeki baskılar daha da artmıģtır. 25 Ağustos 1914 tarihli yasa ile askeri sansürün izni olmadan ordu ile ilgili yazıların yayınlanması yasaklanmıģtır. Sıkıyönetime bir de kâğıt sıkıntısının eklenmesiyle zaten kapanmıģ olan muhalif gazetelere, iktidar yanlıları da dâhil olmuģ, Tanin, Ġkdam, Sabah, Tasvir-i Efkâr gibi gazeteler de bazen tek yaprak halinde yayınlarını sürdürmüģlerdir (Koloğlu, 2006: 89 107). SavaĢ yıllarında çok azalan gazete ve dergi sayısı mütareke ile birlikte tekrar artmaya baģlamıģ, ancak, bu kez de iģgal kuvvetlerinin sansürüyle karģılaģılmıģtır (Girgin, 2001: 102). Milli mücadele yıllarında basın, Ġstanbul basını ve Anadolu basını (Polatlı, WEB 3, 2008) ya da Milli Mücadele karģısındaki basın ve Milli Mücadeleyi destekleyen basın Ģeklinde iki merkezde gruplaģmıģtır. Bununla birlikte Ġstanbul gazetelerinin bir kısmı Mustafa Kemal PaĢa nın Anadolu da yönettiği KurtuluĢ SavaĢı nı desteklemiģlerdir. Ancak, bu gazeteler Osmanlı hükümetinin 5 ġubat 1919 da yayınladığı kararnameyle kurulan ve iģgal kuvvetlerinin buna eklenen sansürü yüzünden

5 serbest ve bağımsız yayın yapamamıģlardır. Bunlardan Ġleri, AkĢam, Vakit, Yenigün, Tasvir-i Efkâr, Tevhit-i Efkâr, Ġkdam ve Tercüman-ı Hakikat gazeteleri Ġstanbul da Milli Mücadeleyi destekleyen yayınlar olmuģlardır (Girgin, 2001: 109; Topuz, 2003: 98). Anadolu basınında ise Milli Mücadele nin yanında birçok gazete yer almıģtır. Bunlardan Hâkimiyet-i Milliye ve Yunus Nadi nin Ankara ya naklettiği Yenigün, Anadolu da Milli Mücadele yanlısı basına yön veren, yol gösteren gazeteler olmuģlardır 1 (Gülmez, WEB 5, 2005). Mustafa Kemal PaĢa basının gücüne inanmıģ bir kiģi olarak KurtuluĢ SavaĢı nın baģından itibaren basını önemsemiģ, Türk milletinin haklı davasının dünyaya anlatılmasında ve milli birlik ve beraberliğin sağlanmasında basını devreye sokmuģtur. Bu amaçla ilk olarak haber akımını kontrol etmek amacıyla telgraf ağını denetimi altına almıģ, Milli Mücadeleye zarar vermek isteyen bir kısım Ġstanbul basını ve yabancı yayınları Anadolu ya sokturmamıģtır (Baykal, WEB 2, 1988). Yine 14 Eylül 1919 da Sivas ta Milli Mücadele ile ilgili haberler veren Ġrade-i Milliye adlı gazetenin çıkartılmasını sağlamıģ, aynı amaçla 10 Ocak 1920 de Ankara da Hâkimiyet-i Milliye yi yayınlatmıģtır. Bunları tamamlayan baģka bir adım ise Anadolu Ajansı ve Matbuat Umum Müdürlüğü nün kurulması olmuģtur. Bu Ģekilde milli bir basın oluģturulmak istenmiģ, basının tek bir merkezden yönetilmesi ile basında tek seslilik oluģturulmuģtur. Milli Mücadele nin son günlerinde ayrılıkçı azınlık basını ve Kuvay-ı Milliye karģıtı Türkçe basın ise kendiliğinden bir anda ortadan kalkmıģtır. Böylelikle 1919 da baģlayan tek sesli ve tek dilli basın ortamı 1922 sonundan itibaren bütün Türkiye yi kapsamıģtır (Koloğlu, 2006: 14 114). Mustafa Kemal PaĢa, devrimler sırasında Ġstanbul basını ile Ankara arasında bir uyumsuzluk istemediğinden, iktidar-basın kurumlarının aynı çizgide yol alması için 16 Mart 1923 de Ġzmit te Ġstanbul basınının ileri gelen temsilcileriyle bir basın toplantısı 1 Nurettin Gülmez e göre o dönemde çok zor Ģartlar altında çıkan gazete KurtuluĢ SavaĢı ile özdeģleģmiģtir. Ancak, bu durum gazetenin 'güdümlü bir yayın organı' olduğu anlamına gelmemektedir. Gülmez, Yeni Gün ün daha bağımsız bir karekter taģıdığını belirtmektedir. Çünkü gazete 9 Kasım 1922 de Hâkimiyet i Milliye gazetesinde çıkan bir yazıya cevaben; Ġlk temel fark Ģudur ki, o (Hâkimiyet i Milliye) bir emir kulu olarak herhangi bir olayı hikâyeden mahrum, Yeni Gün ise yayınlanacak ve yayınlanmayacak olayları tayin ve takdir konusunda egemenlik ve bağımsızlığına sahiptir... Yeni Gün, hükümetin resmi kaynaklarını kendi malı sayan bir gazete değildir. Belki gerektiğinde külâhını satarak, kendi iģini kendi görmekte olan Milli bir sayfadır. bkz. Nurettin Gülmez (2010), Kurtuluş Savaşı nda Anadolu da Yeni Gün, s. 2.

6 yapmıģtır. Ġstanbul basını ile Ġzmit teki toplantı aracılığıyla kurulan bu ilk diyalogtan sonra Ġstanbul basını, yeni bir diyalog kurma amacıyla 5 Ocak 1924 te Ġzmir de baģka bir toplantıya daha çağrılmıģtır. Atatürk bu toplantıda da, yeni rejimin mücadelesi henüz bitmediğinden Ankara ile uyumlu davranıģlar istemiģtir (Girgin, 2001: 113 114 116 117). Yine o günlerde Ġstanbul da yükselen muhalif basına karģı hükümeti ve iktidarı savunacak güçlü bir basına ihtiyaç duyulmuģ (Çavdar, 1995: 255), Vakit ve AkĢam gazetelerine ilaveten Cumhuriyet ve Milliyet in çıkarılması istenmiģtir (Koloğlu, 2006: 118). Bu dönemde basını ilgilendiren bir diğer önemli geliģme de, 1924 te kabul edilen TeĢkilat-ı Esasiye Kanunu nda basının hür olduğu ve yayın yapmanın doğal haklardan olduğu hükümlerinin yer alması olmuģtur. Ancak, basına tanınan bu özgürlük hakkı 13 ġubat 1925 te Doğu daki ġeyh Sait isyanı üzerine 4 Mart 1925 te kabul edilen Takrir-i Sükûn Kanunu ile ortadan kalkmıģtır. Bu kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte, baģta Halk Fırkası na muhalif olan Terakkiperver Fırkası nın destekçisi Tanin, Tevhid-i Efkâr, Vatan olmak üzere birçok gazete ve yayın kapatılmıģtır. Bu dönemde birçok gazeteci Ankara ve Elazığ daki Ġstiklâl mahkemelerinde yargılanmıģ, hapis ve sürgün cezalarına çarptırılmıģtır (Girgin, 2001: 120, Koloğlu, 2006: 117). Bu hadise Cumhuriyet i kuran kadronun rejim konusundaki hassasiyetini ve hedeflenen değiģimin engellenmesi halinde her türlü tedbire baģvurulacağını açıkça göstermiģtir (Akyol, 2008: 382 383). Basında tam bir suskunluğun yaģandığı bu dönem 1929 da Takrir-i Sükûn Kanunu yürürlükten kaldırılana kadar devam etmiģtir. Bu dönemde basında yaģanan bir baģka sıkıntı ise 1 Kasım 1928 de yapılan harf devrimi ile olmuģtur. Arap harflerinin yerine Latin harflerinin kullanılmaya baģlanmasıyla gazetelerin de eski harflerle yayın yapması yasaklanmıģtır. Baskı sayılarında büyük düģüģler olsa da, hatta bir kısmı kapanmak zorunda kalsa da basının dört ay gibi kısa bir sürede bu duruma uyum sağlamıģtır (Haytoğlu, 2010: 13). 1929 da Takrir-i Sükûn Kanunu kaldırıldıktan sonra da basında hürriyet sağlanamamıģtır (Ilıcak, 1981: 119). Tek parti iktidarı basın üzerindeki kontrol mekanizmasını kuvvetlendirmek istemiģ, basını kendine bağımlı kılmak için elinden geleni yapmıģtır. Önemli gazetecileri CHF na alarak, bu kiģilerin milletvekili olması sağlanmıģtır (Hepkon, 2010: 36). Bu dönemde aralarında Yunus Nadi, Mahmut Soydan,

7 Falih Rıfkı, Asım ve Hakkı Tarık Us, Hüseyin Cahit, Abidin Daver gibi birçok gazeteci milletvekili olmuģlardır 2 (Çavdar, 1995: 390, Girgin, 2001: 121 122, Koloğlu, 2006: 118). Bunun yanı sıra, basını kontrol altında tutmak amacıyla bir de Basın/Matbuat Kanunu hazırlanmıģtır. 25 Temmuz 1931 de yayınlanan Matbuat Kanunu ile basın özgürlüğü tekrar kısıtlanmıģtır. Bu kanunun en sıkıntılı tarafı Ġcra Vekilleri Heyeti ne gerektiğinde gazeteleri kapatma yetkisi verilmesi olmuģtur. Büyük tartıģmalara yol açan bu durum on beģ yıl gibi uzun bir süre devam etmiģ ve nihayet 1946 da gazeteleri kapatma yetkisi mahkemelere verilmiģtir (Ilıcak, 1981: 119). Bu önlemlerin yanı sıra, matbaa araçlarının ithali, kâğıt ve ilan kaynakları 3, taģradaki devlet matbaalarının yerel gazetelere açılması inisiyatifi hep iktidarın elinde olmuģtur. ĠĢte sözü edilen bu faktörler gazetelerin hükümetin resmi gazetesi gibi çalıģmasına yol açmıģtır Bu yıllarda basının temel görevi hükümet politikalarını desteklemek olmuģtur. Dönemin gazeteleri partiden gelen yönergeleri tartıģmasız bir Ģekilde topluma aktarmıģ, Atatürk devrimlerinin dokunulmaz hale gelmesi için yoğun çaba sarf etmiģlerdir (Çavdar, 1995: 390, Girgin, 2001: 121 122, Koloğlu, 2006: 118). Eylül 1939 da II. Dünya SavaĢı baģladığında, ülke savaģa girmese de, savaģın getirdiği olağanüstü koģullar Türk hükümetinin birtakım tedbirler almasını zorunlu kılmıģtır (Koçak, 2011: 160). SavaĢın baģlamasıyla birlikte baģta sıkıyönetimin ilanı olmak üzere toplumsal hayatın birçok alanına baģka yaptırımlar da uygulanmıģtır. Kasım 1940 yılında Ġstanbul bölgesinde sıkıyönetim ilan edilmiģ, savaģ sonuna kadar hükümet sınırsız yetkilerle donatılmıģtır. Bu dönemde basının üzerindeki baskılar iyice artmıģ, basın özgürlükleri kısıtlanmıģtır. Basın alanında tek yetkili mercii Bakanlar Kurulu olmuģtur. Meclis veya DanıĢtay ın karıģamadığı kapatma kararları telefonla Basın Genel Müdürlüğü nce gazetelere bildirilmiģ, bu aģamadan sonra artık BaĢbakan ın affetmesiyle gazetelerin tekrar çıkması söz konusu olmuģtur (Topuz, 1973: 162). 2 TBMM nde görev yapan gazetecilerin sayısı 1920 1938 yılları arasındaki değiģik dönemlerde 40 a ulaģmıģtır. 3 Nermin Abadan ın yaptığı bir araģtırmaya göre; ilan ve reklama çok önem veren Cumhuriyet in tek parti döneminde yayınladığı ilanların oranı %35 olmuģtur. 1939 da özel ilanlar %18 yer tutarken, resmi ilânların yüzdesi % 17 olmuģtur. Ayrıntılı bilgi için bkz, Aysun Köktener (2005), Bir Gazetenin Tarihi: Cumhuriyet, s. 25 85.

8 Bu yıllarda gazeteler dört sayfaya kadar indirilmiģ (Köktener, 2005: 61), iktidar yanlısı olanlar da dâhil olmak üzere birçok gazete kapatılmıģtır. Basın bu dönemde çok basit bahanelerle açıkçası susturulmuģtur. Bunlardan iktidarın yarı resmi gazetesi sayılan Cumhuriyet beģ kez, toplam beģ ay dokuz gün süreyle kapatılmıģtır. Ayrıca, Tan, Vatan, Vakit, Tasvir-i Efkâr, Yeni Sabah, Akbaba, Son Posta ve Haber gazeteleri de belli aralıklarla süreli/süresiz kapatılmıģtır (Çavdar, 1995: 390). SavaĢ döneminde gazetelerin toplam baskı sayısı 100.000 i bulmamıģtır. Cumhuriyet 15 16.000, Ulus ve Tan 10 12.000, Vatan 7 8.000, Yeni Sabah 8 10.000, Vakit 4 5.000 adet tiraja sahip olmuģtur (Çavdar, 1995: 388). Bu düģük tirajın sebeplerinden biri Ģüphesiz basında özgürlüğün olmaması, gazetelerin üzerindeki baskı ve sansür uygulamaları olmuģtur. Gazeteler hükümetin politikaları ile ilgili yorumlar ve objektif değerlendirmeler yapmaktan mahrum kalmıģlardır. DıĢ politika konularında ise basın görüģ açısından ikiye ayrılmıģ bir görünüm içerisine girmiģtir. AkĢam, Vatan ve Tanin Müttefiklerden yana bir tavır sergilerken, diğer taraftan Sovyetlerin ilerlemesinden büyük tedirginlik duymuģlardır. Hem faģizme hem de kapitalist emperyalizme karģı olan Tan ise bütünüyle Müttefiklerden yana olmuģ, aynı zamanda Sovyetlere de sıcak bakmıģtır. Tan gazetesinin savaģ yıllarındaki bu tavrı bütün gazetelerin tepkisine yol açmıģtır. SavaĢ yıllarında bazı gazeteler ise savaģı kesinlikle Almanların kazanacağına inanmıģ ve bu yüzden Almanlarla sıkı bir dostluk içinde olunmasını savunmuģlardır (Topuz, 1973: 163 164). Bunlar, Cumhuriyet, Tasvir ve kısmen Vakit gazeteleri olmuģtur (Çavdar, 1995: 391). Özellikle Cumhuriyet gazetesinde Nadir Nadi nin Almanya yı savunan bazı yazıları dikkat çekici boyutta olmuģtur (Topuz, 1973: 163 164). Bu bölünme gazetelerin kendi içinde dahi olmuģ, mesela Cumhuriyet gazetesinde Abidin Daver daha çok Müttefiklerden yana bir tutum içindeyken, Emekli General Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet ise Almanlardan yana bir tutum sergilemiģtir (Çavdar, 1995: 391). Bu dönemin basın açısından sıkıntılı bir yanı da gerek Almanların gerekse de Müttefiklerin Türk basınını elde etme çabası içine girmeleri olmuģtur. Bu amaçla değiģik propaganda yöntemleri kullanılmıģtır. Mesela, ilk önce Türk gazetelerinin baģyazarları 1939 yılında Fransızlarca, sınırlardaki savunma tertiplerini göstermek üzere davet edilmiģlerdir. Daha sonra 1942 yılında Almanlar tarafından çağırılan gazeteciler cephelerde dolaģtırılmıģ, gazeteciler de bu gezilerden bol bol bahsetmiģlerdir. Yine

9 Temmuz 1942 de Ġngilizler ve Amerikalılar tarafından çağrılan gazeteciler bu sefer de yazılarında Avrupalılardan söz etmiģlerdir (Topuz, 1973: 164). Yine Ekim 1941 tarihinde Alman hükümeti ve baģkumandanlığı, Cumhuriyet in Alman yanlısı askeri muharriri Emekli General Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet ve Harp Akademisi Kumandanı Korgeneral Ali Fuad Erdem i ġark cephesini ziyarete resmen davet etmiģtir. Gazetede yer alan...hükümetimizin muvafakat ve tensibi üzerine Ģeklindeki ifadelerden bu ziyaretin Türk hükümetinin bilgisi dâhilinde gerçekleģtiği anlaģılmıģtır. Bu ziyarette Hüseyin Hüsnü Emir Erkilet yazılarını birkaç hafta süreyle cepheden göndermiģtir. O günlerde generaller Hitler tarafından da kabul edilmiģ, Hitler Türk generallere ġark cephesindeki harekât hakkında harita üzerinden bizzat kendisi izahat vermiģtir (Cumhuriyet, 16 BirinciteĢrin 1941 9 Mart 1942). II. Dünya SavaĢı bittikten sonra ise hükümetin fikir ve yazı özgürlüklerine karģı yaklaģımında bir yumuģama görülmüģtür. Hükümetler bu dönemde Basın Kanunu nun kendilerine tanıdığı gazete kapatmaya kadar giden çok geniģ yetkilerini ve bu amaca hizmet eden 50. maddeyi kullanmamıģlardır. 1945 yılının son aylarında, Nadir Nadi nin deyimiyle hükümet basında çıkan bazı yazılara en ileri demokrat hükümetlere parmak ısırtacak bir tahammül gücü göstermiģ ve hiçbir gazete kapatılmamıģtır. Basınla ilgili yeni bir kanun layihası hazırlanan o günlerde BaĢbakan ġükrü Saraçoğlu Meclis te bir taraftan umumi politikamız gazete kapatmak politikası değildir derken, diğer taraftan da Eğer sert bir ihtiyaç kendini hissettirirse, elimizdeki salahiyeti kullanmamak teminatını hiçbir zaman taahhüt edemem demiģtir (Cumhuriyet, 21 Aralık 1945). Cumhuriyet Gazetesinin Tarihçesi Yunus Nadi nin Hayatı (1879 1945) ve Yeni Gün Gazetesi Gazetenin kurucusu ve uzun yıllar boyunca en güçlü kalemi olan Yunus Nadi (Abalıoğlu), 1879 da Muğla nın Fethiye (Mekri) ilçesi, Seydiler köyünde doğmuģ, tarım ve hayvancılıkla uğraģan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiģtir. Asıl adı Ahmed olan Yunus Nadi yi babası Abalızade Hacı Halil Efendi, sekiz-dokuz yaģlarında iken Mekri nin ilk belediye baģkanı Hacı Nikolaya nın tavsiyesi ile Rodos taki Süleymaniye Medresesi nde okutmak üzere Âbidin PaĢa ya göndermiģtir (UĢaklıgil, 2011: 21 22). Yunus Nadi, Abdülaziz döneminde çıkarılan Âli Kararname hükümlerine göre 1873 te Rodos a sürgüne gönderilen Genç Osmanlılardan Ahmet