Atatürk ten Sonra Türkiye



Benzer belgeler
Musul Sorunu'na Lozan'da bir çözüm bulunamadı. Bu nedenle Irak sınırının belirlenmesi ileri bir tarihe bırakıldı.

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( )

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

6 Mayıs Başkomutanlık kanunu süresinin meclisçe tekrar uzatılması. 26 Ağustos Büyük Taarruzun başlaması

İkinci Dünya Savaşı'nda Türkiye'nin Politikası

Devrim Öncesinde Yemen

Lozan Barış Antlaşması

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM X. DÖNEM ( )

Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası ve Atatürk'ün Ölümü Ünitesi Konu Özeti (yeni)

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( )

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM XI. DÖNEM ( ) ARA DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM XI. DÖNEM ( )

İKİ SAVAŞ ARASINDA AVRUPA

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

10 KASIM. Yas Günü. Yapı Kredi Bankası Tarihi Arşivi, Selahattin Giz Koleksiyonu ndan fotoğraflarla

d-italya nın Akdeniz de hakimiyet kurma isteği

Çepeçevre Karadeniz Devam Eden Sorunlar, Muhtemel Ortakl klar - Güney Kafkasya ve Gürcistan aç s ndan

AĞUSTOS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

A-) Mudanya Ateşkesi; Doğu Trakya ve İstanbul un Kurtarılması. B-) Lozan a Kim Gidecek Tartışmaları ve Saltanatın Kaldırılması

İktisat Tarihi

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

ATATÜRK ÜN ŞAHSİYETİ

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

Silah arkadaşı Ata'yla sarayda 10 yıl!

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

SARACAĞIZ YARALARIMIZI

AKIM MEDYA KAMU DİPLOMASİSİ YAPIYOR!...

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir?

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

BİRİNCİ MEŞRUTİYET'İN İLANI (1876)

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

DP lilerin Seçim Kanununda Değişiklik Önerisinin TBMM ye Sunulması. 20 Eylül 1946 Basın Kanununda Değişiklik Yapılması

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

ÖN SÖZ... XI KISALTMALAR... XIII KAYNAKLAR VE ARAŞTIRMALAR... XV GİRİŞ... 1 I. ARNAVUTLUK ADININ ANLAM VE KÖKENİ...

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

KASIM 1938 BÜYÜK YAS. Ulus Kurtarıcını ve en büyük evladını kaybettin. Türk milleti sen sağ ol. (11 Kasım 1938)

SAYFA BELGELER NUMARASI

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Yüksek Öğretim ve İlk Özerk Üniversitenin Kurulması

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK / SON 16 YIL OKS, SBS VE TEOG ÜNİTE BAZINDA SINIFLANDIRILMIŞ ÇIKMIŞ SORULAR FASİKÜLÜ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

EVDE ÇOCUK BAKIM PROJESİNİN TANITIMI İZMİR DE GERÇELEŞTİRİLDİ.

A N A L İ Z. 7 Haziran dan 1 Kasım a Seçim Beyannameleri: Metin Analizi. Furkan BEŞEL

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

(Resmî Gazete ile yayımı: Sayı : Mükerrer)

151 NOLU SÖZLEŞME KAMU HİZMETİNDE ÖRGÜTLENME HAKKININ KORUNMASI VE İSTİHDAM KOŞULLARININ BELİRLENMESİ YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

KURTULUȘ SAVAȘI - Cepheler Dönemi - Burak ÜNSAL Tarih Öğretmeni

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

Cumhuriyet Döneminde Kurulan Hükûmetler

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI SONRASI ABD VE SSCB ARASINDA ASKERİ, SİYASİ, EKONOMİK VE TEKNOLOJİK AÇIDAN GERGİNLİK DÖNEMİNE DENİR. Genel kabule göre, Berlin

C D E C B A C B B D C A A E B D D B E B A A C B E E B A D B

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

20 Mart 2013 Kurtuluşunun 95.Yılında Erzurum Ankara 5. II. Abdülhamit Dönemi ve Günümüze Yansımaları

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Atatürk ün Son Yolculu u

İsrailli casus Eli Cohen'in saati, Suriye'de idam edilmesinden yarım asır sonra ülkesine nasıl geri döndü?

Beykoz Muhtarlar Derneği'nden...

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

ATATÜRK'ÜN SAĞLIK TAKVİMİ

TÜRK SİYASAL HAYATI I-II

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Transkript:

Atatürk ten Sonra Türkiye 1. Atatürk ün Ölümü Atatürk'ün sağlığı 1937 yılından itibaren bozulmaya başladı. 1938 başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun kanamaları güçlükle önleniyordu. Atatürk de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal'e gönderildi. Termal Otel'de, 22 Ocak 1938 günü Atatürk'ü muayene eden Dr. Nihat Reşat Belger, karaciğer rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk'e siroz teşhisi koydu. Doktor Belger, Atatürk'e mutlak surette perhiz yapmasını tavsiye etti. Atatürk, Termal Otel'deki tedavisine bir süre daha devam etti, ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 1 Şubat 1938'de tedaviyi yarıda bırakarak Bursa'ya hareket etti. Atatürk'ün sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükümeti de telaşlandırdı. Başbakan Celâl Bayar, Avrupa'dan iki hekim getirilmesini önerse de Atatürk o günlerdeki Hatay Sorunu yüzünden hastalığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını düşündüğünü belirtti ve bunu reddetti. Türk doktorların kapsamlı bir muayene yapmasını kabul etti. Nihayet 6 Mart 1938 günü beş doktor Çankaya Köşkü'nde Atatürk'e bir konsültasyon yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yenilediler. Bu muayeneden bir süre sonra Başbakan Celâl Bayar'ın tavsiyesi üzerine Paris Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Noel Fissenger Ankara'ya davet edildi. Fransız Doktor, Atatürk'ü muayene etti ve diğer doktorların teşhis ve tavsiyeleriyle örtüşen bir tanıtedavi ortaya koydu. Atatürk'ün rahatsızlığı ve özellikle Avrupa'dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş bir yankı buldu. Atatürk'ün ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler üzerine Atatürk tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek istercesine 19 Mayıs 1938 günü Ankara Stadyumu'nda halkın karşısına çıktı. O gün son defa Ankaralıların karşısındaydı. Kutlamalar çok parlak geçti hatta o günün anısına Ankara Stadyumu'nun adı 19 Mayıs Stadyumu olarak değiştirildi. 5 Eylül 1938 günü Atatürk vasiyetini yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi'ne bıraktı. Kız kardeşine ve manevi çocuklarına, İsmet İnönü'nün çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti. Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu'na da belirli miktarlarda yardım yapılmasını istedi. 6 Eylül 1938'de Fransız Doktor Fissenger üçüncü defa İstanbul'a geldi. 18 Eylül 1938'de Başbakan Celâl Bayar, Dolmabahçe Sarayı'na geldi ve dört yıllık ekonomik plan dosyasını Atatürk'e sundu. Atatürk ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin

gerçekleştirilmesi için Türkiye'nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi. Hastalık gitgide ilerlemekteydi. 16 Ekim 1938 günü öğleden sonra Atatürk ağır bir komaya girdi. Hükümet, ulusu Atatürk'ün sağlık durumundan haberdar etmek için 17 Ekim 1938'den itibaren Anadolu Ajansı aracılığı ile resmi tebliğler yayınlamaya başladı. Atatürk girdiği komadan 29 Ekim 1938 günü Ankara'da cumhuriyetin on beşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram nedeniyle Ankara'da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu'na hitaben yazdığı bayram konuşmasını Başbakan Celâl Bayar okudu. 8 Kasım 1938 akşamı saat 19.00'da Atatürk son büyük komaya girdi. 9 Kasım günü ve gecesi bu ağır koma devam etti. Atatürk, 10 Kasım 1938 perşembe sabahı saat 9'u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı'nda hayata gözlerini yumdu. Atatürk'ün naaşı 16 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu. İstanbul halkı Büyük Önder'in önünden saygıyla geçti. Atatürk'ün cenaze namazı 19 Kasım 1938 günü Dolmabahçe Sarayı'nda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya tarafından Türkçe dualarla kıldırıldı. Aynı gün çok büyük bir kalabalıkla cenaze Yavuz Zırhlısı ile İzmit'e oradan da aynı günün akşamı 20.30'da Ankara'ya uğurlandı. Ertesi gün (20 Kasım 1938) Ankara'da başta Cumhurbaşkanı İsmet İnönü olmak üzere devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze TBMM önünde hazırlanan katafalka konuldu. Ankara halkı Atatürk'ün önünden saygı geçişlerini yaptı. 21 Kasım1938 günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı çok büyük bir cenaze töreni ile Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine konuldu. Atatürk'ün ebedi istirahatgâhı Anıtkabir'in yapımına 1944 yılında başlandı. İnşaat aşaması oldukça uzun sürdü ve 1953 yılında tamamlanabildi. Ölümünden 15 yıl sonra 10 Kasım 1953'te Atatürk'ün cenazesi Ankara Etnografya Müzesi'nden alınarak törenle Anıtkabir'e getirildi ve toprağa verildi. 2. İkinci Dünya Savaşı ve Türkiye 2.1. İkinci Dünya Savaşı II. Dünya Savaşının başlıca nedenleri; I. Dünya Savaşının çözümsüz bıraktığı sorunlar ve bunların neden olduğu bazı gelişmelerdi. İki savaş arasındaki süreçte gerçek bir barış ortamı kurulamamıştı. Savaşın galipleri, mağlupları fazlasıyla ezmişler, aşrı savaş tazminatı Alman ekonomisini çöküntüye uğratmıştı. Buna dünyada ekonomik krizi de eklenince enflasyon ve işsizlik sosyal dengeleri bozmuştu. Yine, I. Dünya Savaşından umduğunu bulamayan İtalya da Faşist bir yönetimin kurulması, bu ülkenin emperyalist ve dışa dönük heveslerini arttırmıştı.

II. Dünya Savaşı Almanya nın 1 Eylül 1939 da Savaş ilan etmeden Polonya ya saldırması, bunun üzerine İngiltere ve Fransa nın Almanya ya savaş ilan etmeleriyle başladı. Bu arada Sovyetler de Polonya yı işgal ederek Almanya ile birlikte bu ülkeyi aralarında paylaşmışlardı. Almanya, Polonya dan sonra Fransa ya yöneldi. İtalya da 10 Haziran 1940 da Fransa ve İngiltere ye savaş ilan etmişti. Almanlar 14 Haziran 1949 da Paris e girdiler. Almanlar, Fransızları saf dışı bıraktıktan sonra İngiltere ye yöneldiler. Bir ada devleti olan İngiltere denizde Almanlardan güçlüydü. Almanya bu nedenle hava harekâtına önem verdiyse de bir sonuç alamadı. 27 Eylül 1940 da Almanya, İtalya ve Japonya arasında Üçlü Pakt kuruldu. Almanya nın Balkanlarda izlediği yayılma politikası Sovyetlerle arasının açılmasına ve bu ülkeye savaş ilan etmesine neden oldu. Başlangıçta Sovyetler karşısında başarılı olduysa da, 1943 yılı başlarında doğu cephesindeki üstünlüğünü kaybetti. Uzakdoğu da savaş, Japonya nın 7 Aralık 1941 de Hawaii deki Pearl Harbour Amerikan üssüne saldırmasıyla başladı. ABD nin savaşa girmesiyle savaş, Mihver devletlerin aleyhine dönmeye başladı. Müttefikler Temmuz 1943 te İtalya yı işgal ettiler ve Mussolini iktidardan düşürüldü. Haziran 1944 de Normandiya çıkarması yapıldı. Müttefikler Eylül ayı sonlarında Ren nehrini geçerek Almanya ya girdiler. Ruslar da Balkanlar ı işgal etmiş ve Berlin yönünde ilerlemeye başlamışlardı. Doğudan ve batıdan işgale uğrayan Almanya, Mayıs 1945 de teslim oldu. Uzakdoğu da savaş bir süre daha devam etti. ABD nin Hiroşima ve Nagazaki ye atom bombası atmasının ardından Japonya da 2 Eylül 1945 de teslim oldu. 2.2. İkinci Dünya Savaşında Türkiye Türkiye II. Dünya Savaşında kendi toprak bütünlüğünü korumayı ve savaşın dışında kalmayı amaçlayan bir tarafsızlık politikası izledi. Ancak bu politikanın uygulanması pek kolay olmadı. Gerek Müttefikler, gerekse Mihver devletleri Türkiye yi kendi saflarında savaşa sokmak için büyük çaba harcamışlar, çeşitli baskılar yapmışlardı. Bu nedenle Türkiye nin izlediği tarafsızlık politikası hem tetikte olmayı hem de esnekliği gerektiriyordu. Türkiye nin Sovyetler ile bir anlaşma yapma isteği, bu ülkenin Montrö yü kendi lehine değiştirmek istemesi nedeniyle sonuçsuz kaldı. Türkiye bunun üzerine, görüşmeler yaptığı İngiltere ve Fransa ile 19 Ekim 1939 da Üç Taraflı Yardım Antlaşması imzaladı. Türkiye bu antlaşmayla Batılı devletlere daha da yaklaşmış oldu. Türkiye savaşın sonuna kadar bu ittifaka sadık kalmış, ancak askeri harekâta katılmamıştı.

Almanya ise Balkan ülkelerini ele geçirdikten sonra Türkiye üzerindeki baskısını artırmış, Türkiye ye kendi safına geçmesi karşılığında Trakya ve Ege adalarında toprak önermişti. Ancak bu vaatler Türkiye yi izlediği barışçı siyasetten saptırmadı. Türkiye özellikle Yunanistan a karşı örnek bir dostluk politikası izledi. 1942 yılı içinde savaşın cepheleri genelde Türkiye den uzakta bulunuyordu. Bu durum Türkiye nin yararına olmuş, savaşın tarafları bu aşamada Türkiye den sadece tarafsız kalmasını istemişlerdi. Ancak 1943 yılı başlarında bu durum değişmiş, savaş alanı Türkiye sınırlarına yaklaşmıştı. Bu noktada Müttefiklerin Türkiye yi kendi saflarına çekme çabaları yoğunluk kazanmış, İngiliz Başbakanı Churchill ile İsmet İnönü ve Başbakan Şükrü Saraçoğlu arasında 30-31 Ocak 1943 günlerinde Adana Konferansı yapılmıştı. Müttefiklerin Türkiye yi savaşa çekme çabaları bundan sonra da aralıksız devam etti. 4-6 Aralık 1943 de İnönü, Rooswelt ve Churchill arasında I. Kahire Konferansı yapıldı. İngiltere bu konferansta Türkiye yi savaşa girmemesi halinde, savaştan sonra Sovyetlerin Boğazlarla ilgili olası taleplerine karşı koymamakla tehdit etti. Türkiye ise, karşılaştığı bu ağır baskılar sonucunda savaşa katılmayı prensip olarak kabul etmiş, ancak bunu Türk ordusuna gerekli silah ve donanımın sağlanması şartına bağlamıştı. Bu istek İngiltere başbakanı tarafından kabul edildiyse de, bu konudaki görüşmelerden bir sonuç alınamadı. Türkiye Müttefiklerin isteğine uymak suretiyle 2 Aralık 1944 de Almanya ile diplomatik ve ekonomik ilişkilerini kesti. Bunu yaparken, İngiltere ve ABD den, savaş sonrasındaki barış konferansında tam bir müttefik muamelesi göreceğine dair güvence almıştı. Bu arada İngiltere Yatla Konferansından sonra Türkiye ye bir muhtıra vererek, 25 Nisan 1945 de Müttefikler arasında San Fransisco Konferansının toplanacağını, bu konferansa 1 Mart 1945 den önce Almanya ya savaş ilan etmiş devletlerin davet edileceğini bildirmişti. Türkiye bunun üzerine 23 Şubat 1945 de Almanya ve Japonya ya savaş ilan etti. Türkiye nin bu kararı, Birleşmiş Milletler Teşkilatına üye olabilmek için yerine getirilmesi gereken bir formaliteden ibaretti. Türkiye 27 Şubat ta Birleşmiş Milletler Beyannamesini imzaladı. 5 Mart 1945 de San Fransisco Konferansına resmen davet edildi. Böylece Birleşmiş Milletlerin kurucu üyeleri arasına katılmış oldu. 3. Çok Partili Hayata Geçiş II. Dünya savaşının bitimine doğru bütün dünyada demokrasi yönünde gelişmeler görülüyordu. Türkiye nin ve yıllardır ülkeyi yönetmekte olan CHP nin bu gelişmelerden etkilenmesi kaçınılmazdı. İnönü 19 Mayıs 1945 te yaptığı konuşmada yeni partiler kurulması gerektiğinden söz etti. İlk olarak Temmuz 1945 te iş adamı Nuri Demirağ başkanlığında Milli Kalkınma Partisi kuruldu. Bu arada haziran ayında CHP

içindeki muhalif milletvekillerinden Adnan Menderes, Celal Bayar, Refik Koraltan ve Fuad Köprülü partinin daha demokratik bir yapıya kavuşturulmasını istiyorlardı. İsteklerinin reddedilmesi üzerine görüşlerini basına duyurdular ve partiden koparak Ocak 1946 da Demokrat Parti (DP) adıyla yeni bir parti kurdular. Genel başkanlığına Celal Bayar ın getirildiği DP nin programında özel girişimciliğin desteklenmesi, üniversitelerin özerkleştirilmesi ve işçilere grev hakkı gibi ilkeler yer alıyordu. Parti kısa sürede geniş bir kitlenin desteğini kazandı ve gelişti. CHP hükümeti, DP yurt düzeyinde örgütlenmesini tamamlayamadan, erken seçim kararı aldı. Temmuz 1946 da yapılan seçimlere bazı illerde katılabilen ve 62 milletvekili çıkarmayı başarabilen DP, CHP yönetiminin seçimlerde hile yaptığını ve halka baskı uyguladığını ileri sürdü. Seçim sonrası kurulan yeni CHP hükümetinin programında özel girişime büyük bir yer veriliyor devletin özel girişime yardımcı olması öngörülüyordu. 1948 de DP içindeki bir bölünme sonucu Millet Partisi (MP) kuruldu. Genel seçimler 14 Mayıs 1950 de, bu gelişmelerin yumuşattığı bir siyasal ortamda yapıldı. Yeni seçim yasası uyarınca gizli oy, açık sayım ilkesiyle yapılan seçimlerde kesin bir zafer kazanan DP 408 milletvekili çıkardı. CHP ise ancak 69 milletvekilliği kazanabildi. DP nin Genel Başkanı Celal Bayar TBMM tarafından Türkiye nin üçüncü cumhurbaşkanı seçildi. Bayar parti genel başkanlığına getirilen Adnan Menderes i başbakanlığa atadı. Menderes hükümetinin programında DP nin görüşlerine uygun olarak özel girişimciliğe ve yabancı sermayeye dayalı yatırımlara ağırlık verilmesi öngörülüyordu. Gerçekten, dış yardım ve kredilerinde katkısıyla yatırımlar hızlandı, tarımın makineleşmeye başlamasıyla tarımsal üretim arttı. 4. Demokrat Parti Dönemi ve 27 Mayıs Askeri Müdahalesi 1954 teki genel seçimler kalkınma atılımının ülkenin refah düzeyini yükselttiği bir dönemde yapıldı. DP bu seçimlerden tam bir zaferle çıktı. Kapatılan Millet Patisi nin yerine kurulan Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP) de seçimlere katılmış, ama henüz yeterince örgütlenemediği için başarılı olamamıştı. 1954 ten başlayarak ülke ekonomisinde bir duraklama yaşandı. Enflasyon arttı. Fiyatlar yükseldi, bazı mallarda yokluk ve karaborsa başladı. DP yönetimine karşı parti içinde de muhalefet başlamıştı. DP den ayrılan bir grup partili Aralık 1955 te Hürriyet Partisi ni (HP) kurdu. Ekim 1957 de yapılan erken seçimlerde DP oyların %48 ini alarak iktidarda kalmayı başardı. 1958 sonlarında Türkiye Köylü Partisi ile CMP birleşti ve yeni parti Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP) adını aldı. Ardından HP de CHP ye katıldı. DP hükümeti 1960 ta TBMM de geniş yetkilerin verildiği bir araştırma komisyonu kurarak muhalefetin meclisteki çalışmalarını iyice denetim altına altı. Bu tutum 27 ve 28 Nisan günleri İstanbul ve Ankara da Üniversite öğrencilerinin gösterilerine yol açtı.

Bu iki ilde sıkıyönetim ilan edilmesi, silahlı kuvvetleri de tavır almaya zorladı. Başbakan Menderes radyoda yaptığı bir dizi konuşmada muhalefeti ve üniversite öğretim üyelerini suçladı. Ardından yurt gezisine çıktı. 27 Mayıs günü ise ülkenin içine sürüklendiği duruma son vermek isteyen bir grup subayın oluşturduğu Milli Birlik Komitesi (MBK) yönetime el koydu. 5. İkinci Dünya Savaşından Sonra Türkiye nin Dış Politikası Çok dikkatli ve dengeli bir dış politika ile II. Dünya Savaşının dışında kalmayı başaran Türkiye, savaş sonrasında yeni bir tehlike ile karşılaşmıştı. Sovyetler Birliği 9 Mart 1945 de Türkiye ye 1925 ten beri yürürlükte olan Türk-Sovyet Tarafsızlık Antlaşmasını feshettiğini bildirmiş ve böylece iki ülke arasında gergin bir dönem başlamıştı. Sovyetlerin bu tutumunda bütün Doğu Avrupa ya egemen olarak çok güçlenmesi, Türkiye nin savaşa girmeyişinin kendi işlerini zorlaştırması gibi faktörler de etkili olmakla beraber, asıl neden Çarlık Rusyası nın geleneksel yayılmacı politikasının değişmemiş olması, yeni Rus rejimi tarafından da sürdürülmek istenmesiydi. Sovyetler 7 Ağustos 1946 da Türkiye ye verdiği bir nota ile Boğazların ortaklaşa savunulması için üs isteğinde bulunmuş ve ayrıca Kars, Ardahan ve Artvin i istemişti. Türkiye nin bu istekleri reddetmesine karşılık Sovyetler, 24 Eylül 1946 da aynı nitelikte ikinci bir nota daha vermişti. Bunun üzerine Türkiye doğu sınırına askeri yığınak yaparak bu ülkeden gelebilecek bir saldırıyı beklemeye başlamıştı. Başlangıçta Sovyetlerin Türkiye nin egemenlik haklarına ve toprak bütünlüğüne yönelik tehditleri karşısında çekimser kalan Batılı devletler, Türkiye nin gerekirse savaşmaktan kaçınmayacağını göstermesi üzerine bu tutumlarını değiştirerek Sovyet isteklerine karşı çıkmışlardı. ABD 1947 yılında Truman Doktrinini uygulamaya koyarak, Yunanistan ve Türkiye ye askeri yardımda bulunmaya başladı. Türkiye nin bu aşamadan sonra Batı savunma sistemi içinde daha çok yer almaya başlaması karşısında Sovyetler, Türkiye den bir daha herhangi bir istekte bulunamadı. Batılı devletler, Doğu Avrupa yı adeta istilâ eden ve genişleme eğilimi gösteren Sovyetler Birliği ne karşı bir savunma birliği kurdular (4Nisan 1949). Kuzey Atlantik Savunma Antlaşması adı verilen ve kısaca NATO olarak adlandırılan bu birlik, kararlı ve caydırıcı tutumu ile Sovyetlerin genişlemesinin durmasını sağladı. Türkiye 10 Şubat 1952 de Yunanistan la birlikte bu birliğe girmeyi başararak, güvenlik konusunda önemli bir adım attı.