ÖĞRENCİLERİN BİLGİ VE BECERİLERİNİ ULUSLARARASI DÜZEYDE DEĞERLENDİREN PROGRAM: PISA Bilginin hızla değiştiği günümüz küresel rekabet ortamında bilgi ve bilgi teknolojileri giderek önem kazanmakta, her geçen gün hızla gelişen teknoloji ve küreselleşmenin de etkisiyle ülkelerin bilgiye olan ihtiyacı giderek artmaktadır. Bilgi edinmenin en kestirme yolu ise eğitimden geçmektedir. Hızla gelişen ve değişen teknolojiyi yakalamanın, hatta yeni teknoloji üreterek teknolojiye yön verebilmenin önemini kavrayan ülkeler eğitime büyük önem vermektedir. Eğitim, bir ülkenin sahip olduğu insan kaynağının niteliğinin daha üst düzeylere taşınmasında büyük rol oynamaktadır. Bu doğrultuda eğitim, ülkelerin nitelikli işgücü ihtiyacını karşılar, işgücü verimliliği artar, bilimsel ve teknolojik yenilikler hız kazanır. Bu nedenle ülkelerin sürdürülebilir kalkınmasına ve gelişmişlik düzeylerine büyük katkılarda bulunan sahip olunan eğitimli insan kaynağı, ülkeler arasında fark yaratan önemli faktörlerdendir. Bu noktada, ülkelerin eğitim alanında hangi düzeyde olduğunun uluslararası platformda ölçülmesi önemli bir veri kaynağıdır. Uluslararası ölçümler sayesinde ülkeler, belirli referans noktalarına göre eğitim alanında hangi düzeyde olduklarını, giderilmesi gereken eksikliklerini ve alınması gereken tedbirlerin neler olduğunu belirleyebilirler. Bu sayede ülkeler, dünyanın değişen şartları doğrultusunda eğitim sistemlerini geleceğe yön verecek şekilde yeniden gözden geçirerek geliştirebilirler. Bu yönde bir çalışma, Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı olan PISA kapsamında Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından 2000 yılından itibaren yapılmaktadır. PISA Projesi İle İlgili Kısa Bilgiler -- PISA nedir? Üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin kazanmış oldukları bilgi ve becerileri değerlendiren bir araştırma projesidir. -- PISA Projesi neyi amaçlamaktadır? Melisa KORKMAZ PISA temel olarak, gençlerimizi daha iyi tanımayı; onların öğrenme isteklerini, derslerdeki performanslarını ve öğrenme ortamları ile ilgili tercihlerini daha açık bir biçimde ortaya koymayı amaçlamaktadır. 43
15 yaş grubu öğrencilerin zorunlu eğitim ile günümüz bilgi toplumunda karşılaşabilecekleri durumlar karşısında ne ölçüde hazırlıklı yetiştirildiklerini belirlemek amacıyla geliştirilmiştir. -- PISA Projesi neyi ölçmektedir? PISA Projesinde karşılaşılabilecek durumlar karşısında öğrencilerin ne ölçüde hazırlıklı yetiştirildikleri okuryazarlık olarak adlandırılmaktadır. Bir başka ifade ile PISA projesinde kullanılan okuryazarlık kavramı, öğrencinin bilgi ve potansiyelini geliştirip, topluma daha etkili bir şekilde katılmasını ve katkıda bulunmasını sağlamak için yazılı kaynakları bulma, kullanma, kabul etme ve değerlendirmesi olarak tanımlanmaktadır. Projeyle, öğrencilerin okulda müfredat kapsamında ele alınan konuları ne dereceye kadar öğrendikleri değil, gerçek hayatta karşılaşabilecekleri durumlarda sahip oldukları bilgi ve becerileri kullanabilme yeteneği ölçülmeye çalışılmaktadır. Bunun dışında öğrencilerin motivasyonları, kendileri hakkındaki görüşleri, öğrenme biçimleri, okul ortamları ve aileleri ile ilgili veriler de toplanmaktadır. -- PISA Projesini kimler yürütmektedir? Bu proje, OECD Eğitim Direktörlüğü ne bağlı olan PISA Yönetim Kurulu tarafından yürütülmektedir. Projede kullanılan testlerin ve anketlerin geliştirilmesi, analizlerinin yapılması, uluslararası raporun hazırlanması gibi işlemler, PISA Yönetim Kurulu gözetiminde belirlenen bir konsorsiyum tarafından gerçekleştirilmektedir. Projeye katılan her ülkede belirlenen ulusal merkezler ise PISA nın ulusal düzeyde çeviri ve uyarlama işlemlerinin yapılması, projenin uygulanması, analizlerin yapılması ve ulusal raporun hazırlanması gibi işlemleri gerçekleştirmektedirler. -- PISA Projesi hangi okullarda ve ne zaman uygulanmaktadır? PISA Projesi kapsamında geliştirilen başarı testleri ve anketleri, üçer yıllık ara ile uygulanmaktadır. Ülkemizde Nisan ayı içerisinde uygulanan projeye, örgün öğretimde kayıtlı olan 15 yaş grubu öğrencilerin bulunduğu tüm okullar (İlköğretim, Genel Lise, Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Meslek Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Çok Programlı Liseler, Özel Okullar vb.) katılabilmektedir. -- Ülkemiz bu projeye neden katılıyor? Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de eğitim alanında ulusal değerlendirmeler yapılmaktadır. Ancak uluslararası düzeyde konumumuzun belirlenmesi amacıyla uluslararası eğitim göstergelerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle ülkemiz de OECD üyesi olarak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla bu projeye katılmaktadır. 2000 yılında uygulanmaya başlayan ve üçer yıllık dönemler halinde gerçekleştirilen projeye ülkemiz ilk kez 2003 yılında katılmıştır. PISA Projesi Kapsamında Alınan Sonuçların Değerlendirilmesi Ülkemizde PISA, 2-22 Nisan 2015 tarihleri arasında 192 okulda uygulanmış; ancak sonuçları henüz açıklanmamıştır. 44
Türkiye PISA uygulamalarına 2003 yılından beri katılmaktadır ve PISA 2012 uygulaması, ülkemizin katıldığı dördüncü uygulama olmuştur. 2012 uygulaması tıpkı 2003 uygulaması gibi matematik okuryazarlığı odaklı olarak gerçekleştirildiğinden PISA uygulamalarına katılan ülkelerin bu alandaki ilerlemelerinin ölçülmesine olanak sağlamıştır. PISA 2012 uygulamasında; 15 yaş grubu öğrencilerin matematik performansları açısından ülkelerin puanları 368 ile 613 puan arasında değişmektedir. OECD üyesi ülkelerin ortalaması 494 puandır. Ülkelerin genel ortalaması ise 487 dir. En yüksek puana sahip ilk beş ülke sırasıyla Şangay-Çin, Singapur, Hong Kong-Çin, Tayvan ve Güney Kore dir. Ülkemizin puanı 448 dir. PISA 2003 sonuçları ile PISA 2012 sonuçları değerlendirildiğinde Türkiye nin matematik okuryazarlığı performans puanı açısından en fazla artış gösteren beşinci ülke olduğu görülmektedir. Bu artış, düşük puan alan öğrencilerin azalması sonucunda gözlemlenmiştir. Öte yandan yüksek puan alan öğrencilerin sayısında belirgin bir artış olmamıştır. 15 yaş grubu öğrencilerin okuma becerileri performansları açısından ülkelerin puanları ise 384 ile 570 puan arasında değişmektedir. OECD üyesi ülkelerin ortalaması 496, ülkelerin genel ortalaması da 495 dir. En yüksek puana sahip beş ülke sırasıyla Şangay-Çin, Hong Kong-Çin, Singapur, Japonya ve Güney Kore dir. Türkiye nin puanı 475 tir. Son olarak 15 yaş grubu öğrencileri fen okuryazarlığı performansları açısından değerlendirildiğinde ülkelerin puanlarının 373 ile 580 arasında değiştiği görülmektedir. OECD üyesi ülkelerin ortalaması 501 puan iken ülkelerin genel ortalaması 497 dir. En yüksek puana sahip beş ülke sırasıyla Şangay-Çin, Hong Kong-Çin, Singapur, Japonya ve Finlandiya dır. Türkiye nin puanı ise 463 tür. PISA değerlendirilmelerine göre özellikle alt ve orta düzey başarı gösteren öğrencilerin matematik okuryazarlığı performansını etkileyen hususlar arasında; Öğrencilerin çalışma ortamı, çalışma masası, kendine ait odasının olması, internet ve bilgisayar imkanları gibi ev olanakları, Ev olanaklarının yanında öğrencilerin şiir, edebiyat ve sanata olan ilgilerinin de dikkate alınması, Sadece evlerindeki teknolojik olanaklarının iyileştirilmesinin değil, bu olanakların öğrenciler tarafından kullanılabilme düzeylerinin arttırılması, Matematiğe yönelik öğrenciler tarafından hissedilen kaygı ve endişenin azaltılması, Anne ve babanın eğitim düzeyi, Az da olsa öğrencilerin okul devamsızlıkları yer almaktadır. PISA 2012 uygulamasına Türkiye den katılan okulların %53 ünde derslik başına öğrenci sayısı 50 dan fazladır. Mevcudu 30 un üzerinde olan okullar dikkate alındığında ise PISA 2012 ye katılan okulların %79 unun kalabalık sınıflardan oluştuğu görülmektedir. Sınıf büyüklüğü açısından kalabalık sınıflarda öğrenim gören öğrencilerin PISA 2012 matematik okuryazarlığı performanslarının düşük olduğu gözlemlenmiştir. Bu durumda, sınıf mevcutlarının düşürülmesi gerektiği düşünülmektedir. 45
Ülkemizde uygulamaya katılan okullar dikkate alındığında, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının hem OECD hem de tüm katılımcı ülkeler ortalamasının üzerinde olduğu görülmektedir. Bununla yanında ülkemizde öğretmen başına düşen öğrenci sayısının 2003 yılında 21,79 iken 2012 yılında 17,44 e düştüğü gözlemlenmiştir. Bu sayının yüksekliği öğrenci performansını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu nedenle okul ve öğretmen sayılarının arttırılmasının faydalı olacağı düşünülmektedir. PISA ile erişilen bir diğer sonuç ise okulların sağladığı eğitimsel kaynaklara erişim olanağıdır. Bu olanağın matematik okuryazarlığı performansını olumlu yönde etkilediği sonucu çıkmıştır. 2003-2012 yılları arasında ülkemiz, eğitim kaynaklarına erişim bakımından en fazla artış gösteren ülke olmuştur. Sonuç ve Öneriler Sürekli gelişen ve şartların sürekli değiştiği günümüz ortamında ülkeler, eğitim sistemlerini geleceğe yön verecek şekilde gözden geçirmeli ve geliştirmelidirler. Bunun için eğitim sistemindeki durumun tespit edilmesi önemli bir aşamadır. Durum tespitinde ulusal ve uluslararası düzeyde yapılan ölçme ve değerlendirme çalışmaları son derece önemlidir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından yapılan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı PISA, ülkelerin eğitim sistemlerinin mevcut durumunun tespit eden ve diğer ülkelerin eğitim sistemleri ile karşılaştırma olanağı sunan en güvenilir ve kapsamlı araştırmadır. PISA nın Şubat ayında yayınlanan son raporunda ülkemizin, OECD ortalaması altında kalmasına rağmen, 2003 ve 2012 yılları arasında matematikte düşük performans gösteren öğrencilerin oranının düşürülmesi açısından değerlendirildiğinde, başarılı ülkeler arasında yer aldığı belirtilmiştir. Raporda, Brezilya, Almanya, İtalya, Meksika, Polonya, Portekiz, Rusya, Tunus ve Türkiye nin 2003 ve 2012 yılları arasında matematik performansı düşük öğrenci sayısını en fazla azaltan ülkeler olduğu belirtilmiştir. Gençlerimizin daha iyi bir eğitim alabilmeleri ve ülkemizin PISA gibi uluslararası değerlendirmelerde başarı sıralamasında üst sıralara çıkabilmesi için; Öğretmen başına düşen öğrenci sayısının azaltılması amacıyla yeni okullar açılmalı ve öğretmen sayıları arttırılmalıdır, Okulların teknolojik altyapıları güçlendirilmeli ve gelişen teknoloji doğrultusunda sürekli yenilenmelidir, Öğrencileri araştırmaya ve öğrenmeye teşvik etmek amacıyla her okulda internet bağlantısı bulunmalı, bilgisayar okur-yazarlığı eğitim müfredatı kapsamına alınmalıdır, Günümüz bilgi çağında eğitim sistemi bilgi teknolojilerine dayalı olmalı; eğitim müfredatları bilgi teknolojilerindeki gelişmeler temel alınarak güncellenmelidir, Eğitim kadrosunun bilgilerinin de güncelliğini koruması için sürekli hizmet içi eğitimler düzenlenmelidir, Öğrencilerin doğru bir şekilde yönlendirilmeleri ve başarılarının arttırılması için sadece öğrencilerin değil ailelerinin de eğitilmesi gerekmektedir. 46
Kaynak AR&GE BÜLTEN Anıl, Özer Özkan, Demir, PISA Araştırması Ulusal Nihai Rapor, MEB, 2015, Ankara Yıldırım, Yıldırım, Yetişir, Ceylan, PISA 2012 Ulusal Ön Raporu, MEB, 2013, Ankara Türkiye Eğitimde Ortalamanın Altında Dünya Gazetesi (http://www.dunya.com/toplum/egitim/turkiye-egitimde-ortalamanin-altinda-290090h.htm - erişim tarihi: 11.02.2016) PISA ve TIMSS Sınav tarihleri Belli Oldu Hürriyet Gazetesi (http://www.hurriyet.com.tr/pisa-ve-timss-sinav-tarihleri-belli-oldu-28506729 - erişim tarihi: 10.02.2016) 47