EGITIM PLANLAMASINDA BA ARI KOÇULLARI



Benzer belgeler
T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü

KPSS KONU ANLATIMI. Web: Mail:

SINIF OKUTAN BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN ALAN VE MESLEK BİLGİLERİNİN YETERLİK DÜZEYİ

BÜRO YÖNETİMİ VE SEKRETERLİK ALANI HIZLI KLAVYE KULLANIMI (F KLAVYE) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ERCIYES ÜNIVERSITESI TIP FAKÜLTESI HAKAN ÇETINSAYA IYI KLINIK UYGULAMA MERKEZI (IKU) YÖNERGESI

8. OKUL REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA ÖRGÜTLENMESİ. Abdullah ATLİ

İÇİNDEKİLER ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİMİ OLAN ÖĞRENCİLER VE ÖZEL EĞİTİM

TESİSAT TEKNOLOJİSİ VE İKLİMLENDİRME ÇELİK BORU TESİSATÇISI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

GENEL LisE VE MESLEK LisESi MÜDÜRLERiNiN GÜDÜLENMELERi

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇERÇEVE ÖĞRETİM PROGRAMI

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞTA GRUP SÜRECİ: LİDERLİK Doç. Dr. Cevat ELMA

ŞİRKETLERDE STRATEJİK YÖNETİM NEDEN ÖNEMLİDİR?

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ ÇOCUK DIŞ GİYSİLERİ DİKİMİ (CEKET- MONT- MANTO) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

MUSTAFA KEMAL ÜNĠVERSĠTESĠ BĠLGĠSAYAR BĠLĠMLERĠ UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

YÖNETMELİK. Tanımlar MADDE 4 (1) Bu Yönetmelikte geçen; a) Merkez: Bitlis Eren Üniversitesi Kariyer Araştırma ve Uygulama Merkezini,

KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM İŞ GÜVENLİĞİ VE İŞÇİ SAĞLIĞI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

STRATEJĠ GELĠġTĠRME MÜDÜRLÜĞÜ PROSEDÜRÜ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

Ülkelere göre öğretmen yetiştirme modelleri

REKABET KURUMU ILE ENERJI PIYASASI DUZENLEME KURUMU

SANAT VE TASARIM GUAJ BOYA RESĠM MODÜLER PROGRAMI (YETERLĠĞE DAYALI)

İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı

SORU VE CEVAPLARLA EVDE EĞĠTĠM

EĞİTİM FAKÜLTESİ GÖREV TANIMI FORMU. : Eğitim Fakültesi Dekanlığı : Fakülte Sekreteri : Fakülte Birimleri Personeli

ÇANKIRI KARATEKİN ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİLER OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ KISIM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Giresun Üniversitesi Akademik Değerlendirme Ve Kalite Geliştirme Uygulama Yönergesi

N Bilinmeyenli Denklem

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

Görevi ve Sorumlulukları

HAVACILIK UZMAN YARDIMCILARININ YETİŞTİRİLMESİ, YETERLİK SINAVI VE TEZ HAZIRLAMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNERGE BİRİNCİ BÖLÜM

ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ YENİLİKÇİ GIDA TEKNOLOJİLERİ GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YÖNETMELİK. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinden: MEHMET AKĠF ERSOY ÜNĠVERSĠTESĠ KADIN SORUNLARI UYGULAMA VE. ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

ÇIRAKLIK VE YAYGIN EĞİTİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

TIP FAKÜLTESİ TIP EĞİTİM-ÖĞRETİM ÜST KURULU YÖNERGESİ DÜZCE ÜNİVERSİTESİ

HĠTĠT ÜNĠVERSĠTESĠ SU ÜRÜNLERĠ VE SU SPORLARI. UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ YÖNETMELĠĞĠ

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ HİZMET İÇİ EĞİTİM YÖNETMELİĞİ I.BÖLÜM Genel Hükümler

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Özel Yeteneklerin Geliştirilmesi Grup Başkanlığı

YÖNETMELİK YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ÖZÜRLÜLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

ÖZET İÇERİK KISIM I MALİYET HESAPLARI VE MUHASEBESİ... 1

ÇOK ULUSLU ŞİRKETLERDE PERSONEL SEÇİMİ

DEVLET PLANLAMA ÖRGÜTÜ NÜN KURULMASI HAKKINDA YASA

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ KARİYER MERKEZİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TEKNOLOJİ EĞİTİMİ. Hafize KESER* Amaçlan. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi.

Kapsam MADDE 2- (1) Bu yönerge, Sağlık Araştırmaları Genel Müdürlüğünün teşkilatı ile bu teşkilatta görevli personeli kapsar.

SİNOP ÜNİVERSİTESİ İDARİ PERSONEL ÖDÜL YÖNERGESİ

Prof. Dr. Münevver ÇETİN

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

Yeni ilkokullar. - reformla ilgili kısa rehber. Yeni ilkokullar - reformla ilgili kısa rehber 1

Milli Eğitim Bakanlığı Örgütlenmesi

Hedefler, Aktiviteler, Çıktılar

T.C. B A ġ B A K A N L I K Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü. Sayı : B.02.0.PPG / ARALIK 2009 GENELGE 2009/18

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

Ereğli Eğitim Fakültesi Yönetsel Birimleri ve Görev Tanımları

Girişimcinin İş Kurma Sürecindeki Temel Adımları. Yrd.Doç.Dr. Levent VURGUN Turgut Özal Üniversitesi

Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü Yılı Hizmetiçi Eğitim Faaliyet Raporu

EĞİTİM PROGRAMI HAZIRLAMA

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA

Kesinle$tirme Tarih 00/12/2014

EGITIM PLANLAMASININ DEMOGRAFIK BOYUTLARI. 1. Giris: Nüfus, nüfus analizleri ve egitim iliskileri

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ ÜÇ BOYUTLU GRAFİK ANİMASYON (3DS MAX) MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ DOKTORA BURSİYERLERİ İÇİN AKADEMİK GÖREVLERE HAZIRLIK PROGRAMI VE BURS DESTEĞİ YÖNERGESİ

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ EVDE ÇOCUK BAKIMI MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI PROJE HAZIRLAMA, GELİŞTİRME VE UYGULAMA YÖNETMELİĞİ

İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

T.C. ANKARA SOSYAL BİLİMLER ÜNİVERSİTESİ ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

SİNOP ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

GİYİM ÜRETİM TEKNOLOJİSİ. GALOŞ ve BONE DİKİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Eğitim Yönetimi ve Denetimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı (5 Zorunlu Ders+ 6 Seçmeli Ders)

Madde 1. Bu Yönergenin amacı, Popüler Bilim Yayınları Müdürlüğünün görev, yetki ve sorumluluklarını belirlemek ve çalışma esaslarını düzenlemektir.

T.C. BĠNGÖL ÜNĠVERSĠTESĠ REKTÖRLÜĞÜ Strateji GeliĢtirme Dairesi BaĢkanlığı. ÇALIġANLARIN MEMNUNĠYETĠNĠ ÖLÇÜM ANKET FORMU (KAPSAM ĠÇĠ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)

SANKO ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM VE ÖLÇME-DEĞERLENDİRME YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

YABANCI DİL ÖĞRETMENİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARİYER GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HEPDAK PROGRAM DEĞERLENDİRME ÇİZELGESİ

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ KADIN ARAŞTIRMALARI VE UYGULAMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İlgili satırda, Eksiklik için "E", Zayıflık için "Z", Kaygı için "K", Gözlem için "G", hiçbir yetersizlik ya da gözlem yoksa ( ) kullanınız.

İNSAN KAYNAKLARI UZMANI (YÖNETİCİSİ)

Ek Rehber: KAMU SEKTÖRÜ TANIMI Yayın Tarihi: Aralık 2011

ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÖĞRETMENİ

SERBEST MUHASEBECİLİK,

AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ MÜŞTERİ HİZMETLERİ TEMSİLCİSİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

TÜRK SPOR SİSTEMİNİN YAPILANDIRILMASI VE BAZI ÜLKELERLE KARŞILAŞTIRILMASI (3) DOÇ.DR.HAKAN SUNAY A.Ü.SBF

İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

: 50/ 1989 GENEL ORTAÖĞRETİM DAİRESİ (KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI) YASASI

4. ÜRÜN GELİSTİRME İŞLEMİ

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ REHBERLİK VE KARİYER MERKEZİ (ÖRKAM) YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ AVUKAT HAKLARI MERKEZİ YÖNERGESİ (AHM)

FIRAT ÜNİVERSİTESİ PROJE KOORDİNASYON VE DANIŞMANLIK OFİSİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

GİRNE ÜNİVERSİTESİ AKADEMİK TEŞKİLAT VE İŞLEYİŞ YÖNETMELİĞİ

Transkript:

ïs^k,» s ^ ^_v r,.-..-- -> ' ^ TALiM ve TERBiYE DAiRESi YAYINLARI, 27 EGiTiM PLANLAMASININ LKELERi SERiSi, 3 at. EGITIM PLANLAMASINDA BA ARI KOÇULLARI Yazan Dr. G. C. RUSCOE Çeviren Dr. Niyazi KAK ASAR BlRÍNCÍ BASILIS DEYLET KITAPLARI MÎLLÎ EÖlTiM BASIMEVl ISTANBUL 1974

TALÍM ve TERBÎYÊ DAÎRËSÏ YAYIMLARI, 27 EGiTiM PLANLAMASINIIM LKELERi SERiSi, 3 EGlTÎM PLANLAMASINDA BA ARI K03ULLARI Yazan Dr. G. C. RUSCOE Çeviren Dr. Niyazi KAKASAB I..E.P.-U.P.E. 9.Ruet;.DeloeroU-PAWS-XVt! 2Ö.JÄN. 1976 BIBLIOTHEQUE BiltiNCi BASILIS IIEP DOCUMENTATION IIPE DEVLET KITAPLA1 015378002009 MÎLLÎ EGÎTIM BASIMEVi ÍSTANBUL 1974

Pris'te bulunan UNESCO Uluslararasi Egitim Planlamasi Enstitüsünün 1969 yilinda basilari "The Conditions for Success in Educational Planning" adii ve IIEP. 69/11.12/A numarah yaymindan adi geçen Enstitü'nün izniyle çevrilmistir. (c) UNESCO, 1969. Milli Egitim Bakaiiligi Talim ve Terbiye Kurulunun 2/1/197-1 tarih ve 1 sayih karari ile Talim ve Terbiye Dairesi yaymlari Egitim Plânlamasinin Ilkeleri serisinden bastirilmasi uygun görülmüs, Yayimlar ve Basili Egitim Malzemeleri Genel Miidürlügünün 6/II/1974 tarih ve 1214 sayih emriyle 7.000 adet basilmistir.

EGlTÎM PLANLAMASININ ilkelebl Bu dizideki kitapçiklar baslica iki tiir okuyucu için yazilmigtir: Özellikle gelismekte oían iilkelerde egitim planlamasi ve yönetimi ile ugrasanlar ya da bu göreviere hazirlananlar; ve yüksek devlet memurlan ile siyasal önderler gibi, egitim planlamasmín ve onun ulusal geli meye nasil yararh olabilecegini daha genel bir düzeyde anlamaya causan daha az uzmanlasmis baska kisiler. Söz konusu kitapçiklar, hem bu konuda kendi kendilerine okuyarak aydinlanmak isteyen ki ilere, hem de egitim programlanna katilanlara yararh olmak amaciyla hazirlanmi tir. Çagda egitim planlamasi anlayisi, herbiri planlamayí degi ik bir biçimde görmek egiliminde oían çe itli bilim dallarmdaki uzmanlann dikkatini üzerine çekmi tir. Bu dizideki yapitlardan bazilarmín amaci, bu kimselerin görü lerini birbirlerine ve günün birinde onlann yerini almak üzere yetigtirilmekte oían gençlere açiklamalanna yardimci olmaktir. Ama göriiglerdeki bu çegitliligin arkasinda yeni ve güclenen bir birlik vardir. Greligmekte oían ülkelerdeki uzmanlar ve yöneticiler, degi ik bilim dallanndan kaynak almakla birlikte, daha cok dünyamn imdiye dek görmedigi ölciide ve güc egitim sorunlarma birlikte karsi koymak durumunda kalan bir öncüler gurubunun bu alandaki bilgiye e siz bir katkisi oían bazi ilke ve uygulamalari kabul etmeye ba lamaktadirlar. I te, dizideki öteki kitapçiklar bu ortak deneyleri açiklamakta ve egitim planlamasmín seçme bazi yönlerine ili kin eldeki en iyi fikirleri özet olarak sunmaktadir. Okuyuculann geçmisteki yeti imleri arasmda büyük farklar bulunacagmdan, yazarlara, konulanni en basit bilgilerden baglayarak tamtmak, bazi kimselerin cok iyi tanimalanna karsihk, bazilarmín hiç bilmedikleri teknik terimleri açiklamak ve belirli bir bilimsel düzey korurken bazi uzmanhk dallan di mda konunufi hiç de yabancisi olmayan okuyuculann düzeyini de asmamak gibi güc bir görev verilmi stir. Böyle bir tutumun, söz konusu kitapçiklarm tüm okuyuculara rahatlikla anlagilmasmi saglamak gibi bir üstünlük ta idigi açiktir. Wellington'daki Yeni Zelanda Egitim Arastirmalan Kurulu'ndan Dr. C. E. Beeby'nin genel yönetmenligirii yaptigi bu dizi belirli bir biçime iii

göre hazirlanmig olmakla birlikte, yazarlann açikladiklari görüsler arasindaki ayriliklan, natta çeligmeleri önlemek için herhangi bir çaba harcaimiami tir. Enstitü yetkililerinin görü üne göre, bu yeni ve hizla geli en bilgi ve uygulama alaninda kesin bir görüg ortaya koymak için daha vakit erkendir. Bu nedenle, dizideki kitapçiklarda yer alan ve sorumlulugu yazarlara ait oían görüsleri UNESCO ve Enstitü'nün her zaman paylagmasi söz konusu olmamakla birlikte, bu dügüncelerin uluslararasi piyasada dikkati çekecegi kanisindayiz. Öyle saniyoruz ki, ortak deneyleri birçok bilim dallamm ilgilendiren ve dünya ülkelerinin bir bölümünü kapsayan yetkili kigilere öne sürülmüg görü lerin burada bir kesitini sunmanm tarn zamamdir.!y

ÖNSÖZ Yirmi yil önioe, gelismelkte olan ibir üikenin egitim planlanna danismanhk yapmak üzere gönderilen, belki de o zaman ilk ikez tamamiyle ulu'slararasi nitelïkteki, bir heyet teistdline yardim ettim. Geçmig yillara bakinoa, heyetin görevinin yalniz o üikenin egitim sistemindeki yanli liklan ve bunlarm düzeltilmesi için izlemeleri gereken politilkarun ana hatlarini söylemek oldugu seklindeki sayiltimizdaíki sa'fhgi görerek irkiiiyorum. Gönderdigimiz uzmanlar birinci smif kisilerdi. Ve hazirladrklari rapor, o zaman ve o yerde hazirlanalbileeelk herhangi bir rapor kadar iyi idi. Itiraf etmek gerekir ki, sayet onlar plani 1949 yerine 1969 larda hazirlamig olsalardi (ki o zaman plan sözcügü pek papüler degildi), belki de asín ekilde gelismis (sofisti'ke) te'kni'kler Jginde olurlardi; falkat bütün tounlarin planin uygularciaya äktanlma sansini tönemli derecede artirmis olacagindan süphe ederim. Heyeti düzenleyen ikisiler oiarak, neredeyse tamamen ihmal ettigimiz husus, üikenin, o gelismiglik düzeyinde ve daha fazla yardim almadan, büyük degisffldi/kler getiren herhangi bir egitim planindan yararlanabilme Ikapasitesiydi. Simdi, herhangi bir kimsenin aym hatalan tekrarlayacagmi sanmiyorum; fakat, bu geçen yillar içinde, bazen téknilk yönden çok iyi hazirlanmig planter, daha önce çdk idaha kaba oiarak hazirlanmig benzeri planlardan far!ksiz bir sékilde tozlu raflarda bekletilmeye terkedilmistir. Çimdi aiçikça aníasilmalktadir ki, Dr. Ruseoe'- nun ifadesiyle, modern Ibir egitim plani iiçin 'tékniikler' ne (kadar gerelkli olsalar da, bunlar yalniz basina onun bagarisini saglamaya 'yeterli' degildir. Herhangi bir plancmm kontrolünün ötesimde bulunan faktörler, onun yaptiklanm çok az yararii haie getirébilir. Plânciyi ve hazirladigi plânlanm baäki altinda tutan sosyal, yönetimsel ve politik enigeller (constraints) hakkmda hepimiz konustuk, bazilanmiz bunlam yazilariyle dile getirdi, falkat, bilidigim kadariyle, bu kitap, egitim planlannin baganli veya basarnsiz olmalanni etkileyen 'dis' ve teknik olmayan faktörleri, ilgili birçdk ülkede, düzenli olaralk incelemeye çaliçan ilk eserdir. Yazarin yargilari onun Güney Amerîka'daki izlenimlerine dajyanmaktadir ve Güney Amerika yerine Afri'ka'da veya Asya'da çahsmig olsaydi beffici de yargilari (balzi noktalarda farteli olabilirdi. Ancak, gelismekte olan ülkelerde çalisan herlkes gorecéktir ki, yazarin elestirileri ve önerileri bunlarm gelistigi Ikit'anin dismdaki planicilar için de büyük ölcüde geçerlidir. Gordon Ruscoe, Amerika Birlesiik Devletlerinde 'Syracuse' Universitesi Egitim Fákültesinide Docenttir. Kendisi, Güney Amerika egitimi için çesitli daru manlik gorevlerinde bulunmustur. Yaymlannda Güney Amerika ve Karayilbler (Caribbean)i merkez almiçtir. Egitim planlamasi, karsilastirmali egitim, degiçik 'kültürlerde o!kuma ögrenimi ile ilgili araistirmalardan, Amerika Birle îk Devletlerindeki Güney Amerilkah ögrencilerle ilgili çalismalara ikadar çok degi ik konularda yazilan vardir, V

Bu çah manin yalniz bir basïaragiç oldugunu itiraf edeceklerin "baginda Dr. Ruscoe'nun kendisi gelir. Plânlama uygulamaln için belkide en acil gereksinim, çegitli iil'kelerde yapilacak ara tirmaliarla, bazi planlarm iyi sonuç verdigi hai de, ayni mükemmelliktáki diger planlarin feci ëkilde ba ari«izliga ugramasinin nedenlerini saptamaya çaliçmaktir. Yapilacak bir dizi kar ilai tirmali ara tirmalar, Politik, yönetimsel ve sosyal geli mi lik bakimmdan çeçitli düzeylerde bulunian ülkeler için en uygun plan türü -ve plânlama örgütünün- ne olalbilecegini daha iyi anlamamiza yardim edebilir. Dizinin Genel Yönetmeni C. E. BEEBY Y!

SÜNÜg Egitim planlamasinda bagarili olabilmek için gerekli görülen bazl kofsullan, ileriki sayfalarda, cözümlemeye çalisacagim. Bunu yaparken, özellikle, tabiati icabi teknik olmayan kosullarla ilgilenecegim. Planlama sürecleri ve onun degerlendirilmesinin mekanik ve tekniklerine kisaca deginilmekle yetinüecektir. Bunun yerine, egitim plancisinin i ini daha zorla tirmaya ve modelin geli tirilmesini, uygulanmasini ve degerlendirilmes'ini daha karma ikla tirmaya meyilli, politik ve idari ko ullar üzerinde durulacaktir. Agagidaki gözlemlerin çikarildigi ara tirma ve tecrübeler, tamamen degil ama, büyük ölgüde Güney Amerika ile sinirlidir. Bununla beraber, burada belirtilen gözlem ve genellemelerin uygulama olanagi ve yararlarmin yalniz bu cografik alanla smirli olmayacagi ümit edilmektedir. Gerçekkten de, egitim planlamasi literatürünün gittikçe artan bir açiklikla ortaya koydugu gibi, planlama sürec ve problemleri bir ülkeden digerine birden degi mekte ve a ilacak benzerlikler göstermekte'dir. Bu nedenle, tesadüfen Güney Amerika'da baglatilan ara tirmadan çikanldigi için, a agidaki ifadelerin geçerliliklerin yalniz Güney Amerika ile sinirh oldugu dü ünülmemelidir. Bu Monografinin dayandigi materyaller çesitli yollardan toplanmi - tir. Ön bölümün büyük bir kismi, egitim ve genel planlama üe ilgili milli, bölgesel ve uluslararasi resmi dökümanlarla çegitli ki ilerin planlama hakkindaki görü ve tecrübelerine dayalidir. Planlama için politik ve yönetimsel ko ullarla ilgili bölümler, büyük ölcüde, yazann, kuramcilann (teorisyenlerin) planlamanin ne olmasi gerektigi hakkindaki beklentileriyle plancilann gerçek tecrübeleri arasindaki kopukluklar üzerindeki ki- isel ve düsüncelerinden çikmi tir. Yazar, bu dökümanin hazirlanmasini mümkün kilan, orijinal ara - tirmanm yapilmasindaki maddi ve lojistik yardimlan için Amerika Cumhuriyetleri Yüksek Egitim Komisyonu ile, fikri veren Uluslararasi Egitim Planlamasi Enstitüsüne te ekkür etmek ister. Özellikle, aragtirmanin yapilmasinda zamanlanni ve yardimlanni esirgemeyen birçok Güney Amerikahya ükran borçluyum. Beni ekonominin ve ekonomik planlamanin gizli alanlanna tani tiran, Amerika Birlesik Devletlerindeki Brookings Enstitüsünden Joseph Grunwald'a, gösterdigi sabir ve te vikleri için, te ekkür etmek isterim. Bu yaziyi ithaf ettigim, Los Angeles'deki Kaliforniya Üniversitesi (California University) Egitim Fakültesi eski dekani Howard E. Wilson'a olan sükran borcumu özellikle belirtmek isterim. vn

tçlndekiler EGITIM PLANLAMASININ ÍLKELERÍ ÖNSÖZ SUNUS I. GELENEKSEL YAKLASIM II. Yeterli ve Gerekli Kogullar Geleneksel Koçullarm Karsilanmasi Egitim planlamasi igin yasal temeller Egitim planlamasi personell Tekniík a irilik Sonulç EGÍTÍM PLANLAMASININ BASARISIN'DA POLITIK VE YONETÍ'MSEL ENGELLER Temeldeki iki Sayilti Egitim Planlamasin'da Politik Engeller Politik ve te'knïk kararlarin birleçtirilmesi Açi'k seçik egitim politikalari yoklugu Seçenekler arasindan seçim ÍBilginin siyasilelsrnesi Kamuoyu Özet Egitim Planlamasmda Yönetimsel Engeller Merkez egitim öngüfcünide yönetim Egitim sisteminin daginikligi III. EGÍTÍM PLANLAMASINDA BASARI KOSULLARI.. IV. SONUÇ Genel Planlama ile Egigüdüm iyi Planlama Teiknikleri Massetme (Sogurma) Kajpasitesi Kamu Yönetimi DAHA FAZLA OKUMAK ÍCÍN ONERÍLEN KAYNAKLAR.. viu

B Ö L t M I GELENEKSEL YAKLAglM Gegen on yil boyunca, egitim planlamasi daireleri kurmak, elemanlarla donatmak, desteklemek ve egitim planlamasini tum milli planlamanin aynlmaz bir parçasi yapmak için sürekli cabalar olmugtur. Bu ilgi, kismen, bölgesel ve uluslararasi egitim planlamasi konferanslan ve planlamayi destekleyen maddi ve teknik yardim programlariyle te vik edilmistir. Egitimcilerin planlama literatürüne olan katküarina paralel olarak, ekonomistlerin ve son zamanlarda da siyasal bilimcilerin de, dalia fazla degilse, esit katkilan olmugtur. Fakat, bütün bu merak ve ilgiye ragmen, egitim planlamasindaki gelismeler dolambaçli ve yavag olmugtur. Wittgenstein'nin ifadesiyle digliler dönüyor fakat birbirini tutmuyor. Bu çali manin amaci, disjilerin nöden tutmadigini arastirmak, biraz cizirdayarak da olsa, di lilerin tutmasi için gerekli ve yeterli görülen ko ullan önermektir. Bu i i yaparken, birinci derecede Güney Amerika'daki egitim planlamasi ile ilgilenecegim; fakat buradàn, daha genis planci gruplan için geçerli olabilecek gözlemlerde bulunmaya çaligacagim. Gerekli ve Yeterli Ko ullar Egitim planlamasindaki ba ari ile ili kisi oldugu tahmin edilen ko- ullan betimlemeye kalkigmadan önce, "ko ul" sözcügünü hangi anlamda kullandigimi belirtmek gerekir Bu dökümanda, egitim planlamasmda ba an için 'gerekli' ve 'yeterli' ko ullar arasinda bir ayinm yapacagun. Gerekli bir kogul derken, bir hadisen'in (bu durumda planlamadaki bagarinm) meydana gelebilmesi için, mutlaka yerine getirilmesi gereken bir ko ulu ifade etmek istiyorum. Yeterli kosul derken de, yerine getiritdiginde hadisenin meydana gelmesi için yeterli olan kosulu i aret etmek istiyorum. üphesiz, kosullar gerekli ya da yeterli ya da hem gerekli nem de yeterli olabilir. Öyleki, hiç birinin sonuca varmada yeterli olmadigi, fa- 1

2 kat hepsinin de gerekli oldugu kogullar olabilir. Herhangi bir koguì sòmicu saglamakta yeterli oldugu halde, gerekli olmayabilir; cünkü, ayni gekilde bir bagka kogul veya kogullar da yalniz bagma ayni sonucu saglamakta yeterli olabilir. Ve nihayet, öyle bir kogul olabilir ki, belli bir sonucun saglanmasmda hem gerekli ve hem de tek bagma yeterli olabilir. Egitim planlamasmdaki geligmelerin bu evresinde, bir kimsenin, kogullardan hangisinin gerekli ve hangilerinin yeterli oldugunu kesinlikle söyleyebilmesi süphelidir. Bununla beraber, yapilan ayinm önemüdir; cünkü, gößtermeye çahgacagim gibi, geleneksel olarak, egitim planlamasi ile yakmen ilgili görülen kogullar, tek tek veya hepsi birarada, planlamada baganli olmak için yeterli degildir. Geleneksel olarak, yasa, eleman ve teknik basarih egitim planlamasi için gerekli kogullar olarak görülmügtür. Böylece de, egitim planlamasmda planlama örgütü ve planlamanm kapsamini belirleyen yasa; plancilann seçimi ve egitimi ile plancilarm model geligtirmekte ve bunlardan yararlanmakta, verileri topiayip cözümleyebilmekte ve yorumlamakta gösterdikleri teknik üstünlükler ile tekrar tekrar ilgilenildigi görülmektedir. Her geyden önce, bu kogullarin, teker teker veya birarada, egitim planlamasmda baganyi kestirmede (tahminde) iyi bir temei olup olamayacagini saptamak önemlidir. Yani, bir kimse,, planlama yasalan, planlama dairelerindeki elemanlar ve plancilann teknik yeterliklerindeki belli ön geligmelerin bagarih bir planlamayi - özellikle plan geligtirme, uygulama ve degerlendirmeye yansidigi gekliyle - ne ölcüde kestirmeye yaradigmi saptamak için denenceler geligtirebilir. gayet, bulgular bu ön kosullann kargüanmasi sonunda egitim planlamasmin bagarih oldugu yönünde çikarsa, egitim planlamasinm geli - tirilmesinde bundan sonraki evrenin, bu kosullann geligtirilmesi çabalanna önemle devam edilmesi gerektigi sonucuna vanlajbilir. Bu durumda, bunlann egitim planlamasmda baganyi saglamak için gerekli ve yeterli kogullar oldugu söylenebilir. Diger taraftan, gayet bulgular, egitim planlamasmdaki bagan veya basansizlikla bu ön kogullar arasindaki iligkinin sistematik olmayip yalnizca tesadüfi (random) oldugu yönünde çikarsa, egitim planlamasmda baganmn anahtannm, kismen de olsa, bu geleneksel kogullarin digmda aranmasi gerektigi sonucuna vanlabilir. Bu durumda, geleneksel kogullarm, süphesiz, gerekli olabilmelerine ragmen, baganyi saglamakta yeterli olmadigi söylenebilir.

Geleneksel KosulLarm Karsilanimast Güney Amerikada egitim planlamasi çok yavas geligti. Buna ragmen, egitim planlamasinm geleneksel kogullan, degigen oranlarda, oldukça baganli bir gekilde kargilanmigtir. Bu durum, derhal, geleneksel ko ullann egitim planlamasinda bagariyi artirmada yeterli olmadigi sonucunu telkin etmektedir. Durum neden böyledir? Egitim planlamasi için yasal temeller. Egitim planlamasinm ba - latilmasi ve örgütlendirilmesini saglayan özel yasalar, ülkeden ülkeye kismen degigmekle beraber, egitim planlamasinm oldukça spesifik yasal çerçeveye gereksinim gösterdigi görügü yaygindir. Böyle bir çerçeve, genellikle, planlama dairesinin yasal amaçlarim, diger egitim ve planlama otoriteleriyle olan iliskilerini ve kendi yapisim içerir. Birçok Güney Amerika ülkesi, bir dizi bölgesel ve uluslararasi konferans ve seminerlerde olugturulan önerileri yakmen izleyerek, baganli olduklan görülen egitim planlamasi örgütlerini kurmu veya var olan örgütleri gelistirmiglerdir. Çogu kez, ya bu amaçla özel olarak kurulan yada daha önceden Milli Egitim Danigma Konseyi olarak var olan, planlama kurulu genel planlama politikasini saptamakla görevlidir. Bu kurullar, egitimin çegitli kesimleririi ve bir çok durumlarda da diger bakanliklan temsil eden planci ve yöneticilerden olugmaktadir. Kurulun altmda, planlamanin teknik bir örgütü olan, planlama dairesi bulunur. Normal olarak, bu teknik daire, ayni daire veya diger istatistik bölümlerince toplanan istatistikleri cözümlemek, egitim aragtirmalari yapmak, plañían hazirlamak ve degerlendirmekle görevlidir. Bazi ülkelerde, planlama daireleri egitim bütceleriyle de ilgilenir. Bunlara ek olarak, planlamayi baglatan çogu yasalarda, kurulun ve dairenin fonksiyonlan arasindaki farklar ve dairenin igini nasil organize edecegi oldukça aynntili bir gekilde belirtilmi tir. Güney Amerikadaki birçok planlama dairesinin -yasalardaki ekliyle - biribirlerine çok benzemelerine kargilik, planlama ve uygulamada büyük farkliliklann olmasi, yasalann planlamada basan için yeterli bir ko ul olmadigim kuwetle telkin etmektedir. Bunun neden böyle oldugu, planlamanin baglatilmasindaki mevcut politik baski ile, planlama için politik inanç ve verilen sözleri biri birinden ayirmakla en iyi gekilde anlagihr. Normal olarak, planlama daireleriin kurulmasi, bakanhk veya milli düzeyde politik bir karan gerektirmistir. Planlamanin baglatilmasindaki bu politik baskilar, çogu kez, 3

4 karar organlarmda, planlama hakkinda, oldukça açik ve inançh bir politika yürütülecegi garantismi de birlikte getirmemigtir. Böylece, birçok egitim planasi, daha igin bagmda kendi varlik nedenlerinin politik nedenlere dayandigini; ancak bununla birlikte, yapacaklan planlarm uygulanacagi veya egitim reform ve geligmelerinin desteklenecegi hakkinda, çok genel çizgiler diginda, hemen hiç bir garantiye sahip olmadigiklanni görerek kendilerini rahatsiz hissetmektedirler. Planlamanin yasal yönden incelenmesin.de, hakli olarak, planlamanin varligini önceden benimsenmig politikadan aldigi görülür. Ancak, bu tür analizler önceki ve sonra^ki benimsemeleri biribirinden yeteri kadar ayirt edemez. Egitim planlamasi personeli. Bagtan baga bütün Güney Amerikada, egitim planlamasmin personel gereksinimi, hükümetlerin degigmesi ve planlama iglerinin az veya çok oluguna göre istihdam edilen plana sayisinda "mevsimlik" dalgalanmalar olmakla beraber, oldukça iyi kargilanagelmektedir. Bazi iilkelerde planlama dairelerinin personel durumu çok iyidir. Yürütme (executive), yönetim ve sekreterya elemanlarma ek olarak, istatistik, ekonomi, ilkögretim.ortaögretim teknik- ögretim, ögretmen egitimi, sosyo-ekonomik aragtirma ve egitim. yasalari alanlarinda da uzmanlar vardir. Hatta, planlama dairelerinden birinde bir bütce analisti, bir bibliyografyaci ve bir de tercüman vardi. üphesiz, bazi kötü durumlar da olagelmigtir. Bir defasinda, bir planlama dairesinin, kapici, daktilo ve sekreter dahil, yalmzca alti personeli vardi. Toplam sekiz memuru olan bir bagka dairede iki sef ve bir ef yardimcisi vardi. Personel durumuna iligkin temei sorun, egitim planlamasinm finansraani olagelmigtir. Birçok ülkede egitime aynlan paranm hemen tamami maaglara gitmekte, daireriin diger bütün fonksiyonlanni, özellikle aragtirmayi, yürütebilmesi için çok az para kalmaktadir. Egitim plancüarmm aragtinlip bulunmasi, egitimi ve kullanilmalari sorunu, henüz tamamen cözümlenmemig olmakla beraber, gittikçe pratik yoldan cözümlenebilir duruma gelmigtir. Artik sorun, "egitim plancisi"nm tanimi üzerinde önceden bir anlagma gerektirir olmaktan çikmig görünüyor. Aksine, simdi birçok kimse planlama için çegitli becerilerin gerektigi görügündedir. Nüfus bilimcilerine, istatistikçilere, ekonomistlere, sosyologlara ve egitimin her düzey ve türünden uzmanlara gereksinim oldugu, gayet her yerde karsilanmadiysa, artik kabul edilmektedir.

Ancak, planlama siireç'iriin her a amasinda bu becerilerui nasil ve hangi oranlarda kullanilacaginin heniiz saptanmasi gerekmektedir. Belli bir tiirdeki planlama elemanmin, egitim planlamasmda bagan için, ne derece gerekli oldugunun saptanmasi sorunu, planlama için yasal kogullann saptanmasma benziyor. Egitim plancismm ne yapaeagi, biiyük ölçiide, onun ne yapmak için egitildigine, egitim. örgütünün neresinde çahgtigina ve nihayet, kanun geregi olarak ne yapmak zorunda olduguna baglidir. Fakat daha önemli sorun, plancimn gerçekten ne yaptigidir. Egitim plancilannin gerçek davraniglan incelendiginde, yasalardaki ifadelerden, örgüt ve i tanimlamalanndan bu davraniglan kestirmeye çah manin ne kadar bo bir çaba oldugu hemen anla ihr. Plancimn gerçekten yapmakta oldugu iyler, çogu kez, bu formel modellere uymaz. Egitim planlamasmda basanh olabilmek için, asgarî düzey ve çe> gitte bazi planlama becerilerinin gerekliligini önermek mantiga aykiri görünmüyor. Bununla beraber, bir kimse, personel gereksiniminin önceden saptanarak egitilmesinin, bagan için yeter bir kogul olmadigmi savunabilir. Teknik a inhk*. Egitim planlamasma gösterilen ilginin çogu,, mevcut istatistiklerin daha iyi kullanilmasindan egitim ve milli kalkmma arasmdaki ilig'kileri içeren karmagik modellerin uygulanmasina kadar, çegitli planlama tekniklerinin geligtirilmesine yöneltildi. Bazen, plancilann teknik yeterliklerindeki geligmelerin, plancilann kargilagtigi diger sorunlan asgari diizeye indirecegi savunulmaktadir. Fakat, tabiiligini kaybetmig egitim planlamasi modellerinin uygulanrnasmdaki beceriler, çogu kez, kullanildiklan ortamm politik ve yönetimsel engelleri içinde, bu modellerin smirhhklanni anlama yeteneginiden ayn tutulmugtur. Böylece, bir kimse teknik a inligi ölcebilecek bir ölcü geligtirebilmig olsaydi bile, egitim planlamasindaki gerçek bagan ile bu tur sunüige varan bir teknik agirihk arasmda önemli bir iligki bulunmasi olasihgi zayiftir. iiphesiz, teknik agirihk bagli bir deyimdir ve bu nedenle de onun bir kogul olarak tanimlanmasi kolay degildir. Bununla birlikte, açikça görünmektedir ki, planlama tekniklerinde asgari bir geligmiglik diizeyi gerekli olmakla beraber, teknik geligmenin belli bir düzeyin ötesinde artmhnasi, bu gerekli kogulu yeterli kogul haline dönügtüremeyecektir. Sonuç. Geleneksel olarak egitim planlamasi ile iligkili görülen yasa, personel ve teknik kosullann kisaca incelenmesi gösteriyor ki, bu * Teknik a inlik deyimi "technical sophistication" karsiliginda kullanilmi?- tir. Bu ainlarnida agirililk, iistenmeyen, gereksiz bir (karmaçilklik, bir bitgi<;lik olup, dayandigi temeller yönönden tabiiligini, kismen ya da tarnamen, kaybetmis teknikleri i fade etme'ktedir. (Çevirenin notu) 5

6 kosullar bagariyi saglamakta yeterli degildir. Planlamanin örgütlendirilmesi ve plancilarin teknik yeterliklerinin artinlmasina paralel olarak, planlamada gerçek anlamda önemli baganlar saglanamamigtir. Bu sonuçtan iki önemli anlam çikartilabilir. Birincisi, egitim planlamasmi gelistirme çabalannin bu kogullardan biri veya daha fazlasi üzerine toplanmasinin beklenen sonuçlan saglama olasiliginin cok dügük oldugudur. üphesiz, bu yargi ile bu tur cabalara son verilmesi önerilmiyor; bunun aksine, egitim planlamasinda ba anyi yalniz bu kogullann geligtirilmesinden beklemenin gerçekçi bir davrani olmadigi belirtilmek isteniyor. Bunun da ötesinde, kendibaglanna baganyi saglamakta yeterli olmayan bu kogullann geligtirilmesine gösterilecek asín ilgi planlamanin degerinden kaybetmesine (devalue olmasma) de sebep olabilir. Ikinciisi, bu geleneksel kogullann planlamada basanyi saglamadaki yetersizlikleri nedeniyle, planlamanin özgün bütünlügü digmdaki kogullann da incelenmesine gerek olup olmadigini saptamak için, daha çok teknik olan, bu faktörlerin ötesine bakmak gerekir. Ikinci bölümde bunu yapmaya çaligacagim.

BÖLÜMH EGÌTÌM PLANLAMASININ BAgARISINDA POLÎTÎK VE YONETÎMSEL ENGELLER Egitim planlamasinda bagan, yalniz yasa, persone! ya da teknik ko ullara bagli degildir. Planlama, hergeyden önce, egitim degi me ve gelisme sürec'ine mantigin uygulanmasidir. Planlama, bir ulusun egitim ereklerine varmada, insan, malzeme ve mali kaynaklarm en uygun bir sekilde kullanimi ile egitim ve milli kalkmmanm diger yönleri arasinda etfeili bir e güdüm saglanmasina olanak hazirlayarak, ussalhgi getirir. Uygun bir denge ve etkinligin elde edilmesinin, büyük ölcüde, teknik bilgi ve geli mi lige bagli oldugu açiktir. îlgili ya grubunun tümüne veya belli bir yüzdesine belli bir düzey ve türdeki egitim olanagi saglamak amaciyle bir egitim plani yapabilmek için, sistem içinde ögrenci aki mm dikkatle incelenmesi yaninda, oldukça geli mi nüfus etüd tekniklerine de gereksinim vardir. Böyle bir planlama, egitim sisteminin, ekonomik geli me için gerekli olan i gücünün yetistirilmesini saglamasi istegiyle de toirlegince siireç çok daha karma ikla ir, çok daha fazla teknik duyarhk ve yeterlik gerekir. Bu teknik gereksinimlerin kar ilanmasinm garantilenebilmesi, içinde teknik konularm ele almabilecegi ve bunlan yürütebilecek yetenekli plancilann bulunacagi, etkin yasal ve örgütsel çerçeveyi zorunlu kilar. Fakat,.ayet yasa, personel ve teknik ko ullarla ilgilenmek, planlamada ba anyi etkileyen, politik ve yönetimsel kogullann önemsenmemesine yol açarsa yaniltici olabilir. Yani, planlamanm zorunlu olarak yürütüldügü ve teknik olmayan, daha genis, bir çevreyi dikkate almak zorundayiz. Plancilann karsilagüklan, teknik olmayan sorunlan tammlamak ve cözümlemek, planlamaya tamamen kar i degilse bile, ideal olmayan politik ve yönetimsel ortamlanda ba anh planlama için gerekli stratejileri bulup Önermek zorundayiz. Yasa, personel ve teknik kosullann oldukça yeterli olmasi halinde bile, plancilann içinde çali tiklan ortam, ilgisiz ve hatta planlamaya kargi olabilmesi nedeniyle, planlamadaki baganyi engelleyebiür, 7

8 Peki öyleyse, planlama sorunlarmm daha teknik ve örgütsel cözümleri üzerindeki politik ve idari engeller nelerdir? Bu engelleri, politik, teknik ve idari yeterlik alanlan arasmda sik sik görülen kari ikliga deginerek betimlemeye ve bu kansikligm neden ileri geldigini göstermeye çali acagim. Temeldeki tki Sayilti (Varsayim) Egitim planlamasini etkileyen özgün politik ve yönetimsel engelleri dikkate almadan once, bu tartismaya temei te kil eden iki sayiltmin belirtilmesi gerekiyoor. Bunlardan birincisi, egitim planlamasimn teknik bir siireç oldugunun kabul edilmesidir. Ikinci olarak, egitim plancisinm bu i i yaparken, yalniz planlama için gerekli teknik bilgi degil, fakat ayni zamanda, bir teknisyen olarak kendi yetki ve sorumluluklarmm neler oldugunu ve bunlarin ne derece duragan oldugunu da bilmek isteyecegi kabul edilmigtir. Egitim plancisi, ne genel anlamda egitim amaçlanni saptamakla görevli bir politikaci ve ne de bu amaçlarm gerçeklegtirilmesi için uygulamada bulunan bir yöneticidir. O, daha cok, görevi.saptanan ereklere ula- abilme araci oían teknik seçenekler gelistiren ve onlari tammlayan bir teknisyendir. Planci, bir teknisyen olarak, kendi yetki alanmi simrlandirabilmek ve böylece de politikacilann görevlerinden olan egitim genel amaçlanni saptamaya veya yöneticinin yetki sorumluluk alanma giren, seçenekler arasindan seçim yapmaya, seçilen bir seçenegin uygulamasini yiiriitmeye kalki mamak için, gerekli bilgilere sahip olmak ister. Planlann uygulanmasi anmda veya uygulandiktan sonra degerlendirilmesinde bile, plancmin amaci, politik ereklerin yeniden saptanmasi veya yönetimsel i lemlerin yeniden örgütlenmesi olmaktan çok, ortaya çikan sonuçlan inceleyerek, planin teknik yönden däha da geli tirilmesini saglamaktir. Planlamanm politik, teknik ve yönetimsel yönleri arasmdaki bu ayirim, planlama siireç'ini her zaman ve her yerde biribirinden ayn iiç parçaya ayirmak zorunda olan, kesin ve degigmez simrlann varhgi anlamma gelmemelidir. ileride görülecegi gibi, bu simr çizgilerinin kaybolmu oldugu pek çok durum vardir iki, planci kendi görevlerini çok zor anlar. Fakat, çok kesin ve kapali simrlann gerçeklegtirilmesi çok giiç olup, tarn bir iletigimin gerekli oldugu durumlarda da verimli degildir. Yukandaki iki sayilti herkes tarafmdan kabul edilmeyebilir, fakat bunlar agagidaki görüglere temei olmu^tur,

9 Egitim Plaiilamasinda Politik Engeller Aslinda, egitim planlamasinm ba ansindaki politik engeller, egitim kararlannin politik ve teknik yönleri arasindaki ayirimi yapamamaktan ilerî gelmektedir. Bu ise, büyük ölcüde, birçok ülkede, teknik ve politik karar verme yetkisinin dagitilmayarak, sadece komuta düzenmin en üstünde bulunan bir veya az sayida birkaç makama birakúmasini izlemektedir. Kararlann, yetkiyi bir yerde toplamaktan çok dagitiyor görünümünde oían ve bir gösteri ten öte gitmeyerek gerçek durumu asía yansitmayan yasal ve örgütsel modellere göre verildigi durumlarda, bu yetki toplanmasi daha da artmakta ve sjddetlenmektedir. Bu gekilde tekriik ve politik kararlann birlesmesi, açik egitim politikasi yoklugu ve bilginin siyasilegmesi sonucunu dogurur. Politik ve tefenik kararlann birle tirilmesi. Dünyanin diger bölgelerinde oldugu gibi, Güney Amerika'da da egitimde tecrübesi oían veya olmayan bir politikacinin egitim bakanligma atanmasi olagandir. Bakanhktaki pek çok daire ve bölüm bagkanlannin seçimi de bakanm kendisince yaprlir. Üst düzeydeki atamalann çogu, politik özellikte oldugundan, üst düzeyde, teknik yeterligin gerekli oldugu durumlarda bile, pek çok kimse, ne teknik ve ne de politik görüslerin agirlikta oldugu görünümündeki durumlara yerlegtirilir. Devlet personel sisteminin normal i lemlerinden geçerek yükselmenin çok az rastlanir oldugu bir ortamda, egitim sisteminin içinden geçerek üst düzeye ula an veya oraya çikmak isteyen kimseler, dogru veya yanli olarak, ba annm, teknik yeterlikten çok, íyi politik iligkilere bagli oldugu görü ündeler. Bu gibi durumlarda, dogru politik kararlar verebilmek için, teknik kararlar sik sik ertelenirler. üphesiz, bazi durumlarda teknik ve politik nedenlere verilen kararlar ayni olabilir; fakat bazi durumlarda, politik kararlar teknik gerçeklerce desteklenmemekte ve hatta tam aksi de olabilmektedir. Güney Amerika'da ilkögretimin yaygmla tinlmasina verilen agirhk, bu konuda bir örnektir. Hem teknik ve hem de politik nedenler, bu düzeydeki egitimin yaygmlagtirilmasi noktasmda birle mektedir. Fakat politik baskilar, özellikle ilkokul binasi yapimindan gelen yüksek çekicilik, bu kadar çabuk yayilmanin sebep olacagí cari harcamalann hükümetin gücünün ötesine tagtigi teknik olarak 'bilinmesine ragmen, bu ülkeleri normalinden fazla yayilmaya, gelismeye itmektedir. Geli en ülkelerdeki liderlerin, sik sik belirtilen, yetki devrindeki yetersizlikleri, egitim komuta düzeninde daha. alt düzeylerde bulunan tek.-

10 nisyenlerin teknik karar verme yetkilerini azalttigi için, bu birle meyi daha da kuvvetlendirmektedir. Son olarak, politik kuwetin emniyetsiz olmasi sonucu, politik korumanin duragan olmadigi ortamlarda, bir kimsenin komuta diizenindeki yeri giivenilmez bir ekil ahr ve en iyi sekliyle, pozisyonun korunmasi için, partizan degigmelerdeki inceliklerle devamli ilgilenmeyi gerektirir. Teknik ve politik kararlardaki ibu birlegme her zaman kolayca anlagilamaz. Gerçek durumu dikkate almadan, bir kimsenin egitimde karar verme sureç'ini, karar vermenin yasal ve örgütsel tanimlarim inceleyerek, anlamaya çahgmasi halinde bu durum özellikle dogrudur. Yasal ve edimsel (fiili -de Jure ve de facto- karar verme arasmdaki farkliliklar, egitim plancilanndan, ne yapmalan beklendigini açikça betimlemekte biiyük güclükler yaratmaktadir. Açik seçik egitim politikalan yoklugu. Politik ve teknik kararlarm birle mesinin en kötü sonuçlarindan birisi, açik seçik egitim politikalarinm bulunmayi idir. Belki de bu durumu, egitime yön vermesi beklenen, anayasa ve anayasa niteligindeki egitim yasalannda, çok genel olarak yer alan egitim amaçlannda en iyi gekilde görmek mümkündür. Egitim yasalarimn, özellikle program, ögretim yöntemleri ve egitim sertifikalariyle ilgili, bazi bölümleri oldukça ayrmtili olmasma ragmen, bütün olarak, açikliktan yoksundur. Program gibi belli geylerde bile, bunun, egitim amaçlanni karsilamak üzere, nasil hazirlandigmi belirten çok az bilgi vardir. Isin daha kötüsü, egitimin, politik nedenlerle saptanan ve ayni etkenlere göre degigmesi gereken politik amaçlanyla, teknik nedenlerle tesbit edilen ve ayni (teknik) etkenlere göre degisjnesi gereken teknik amaçlan arasmda hiç bir ayirim yapilmamistir. Daha özgün olarak, görü birligine dayah kuralci amaçlarla, deneysel bulgulara dayah amaçlar arasmda çok az bir ayirim vardir. Mevcut politikayi degerlendirmek ve gerekirse degigtirmekle ilgili tarti malar, çogunlukla yanh temeller üzerinde yapilmaktadir. Deneysel sorunler, deneysel bulgular gerektirdiginden; bir kimse, verimli olarak, bu sorunlara, görü birligine dayalci kuralci cevaplar arayamaz. Ayni ekilde, görü birligi gerektiren sorunlara deneysel bulgular aramak da yararh olmaz. Böylece, birçok Güney Amerika ülkesinde, egitim politikasi üzerine yapilan tartismalarda, iyi "vatanda " yeti tirmek gibi kuralci sorunlarla, okul programlannm iyi vatandas yeti tirmedeki etkinligi gibi deney-

sel sorunlarin biribirine kanstinlmakta oldugu göriilür. ister parlamento görügmelerinde, ister egitbilim yazilarinda olsun, programlar, çogu kez, deney üstü, metafizik temeller üzerindeymis. gibi incelenir ve sezgiye veya iihama dayali olarak degerlendirilir. Ne yazik ki, böyle bir yaklasim, program ve onun ürünlerinin gerektirdigi deneysel çaligmalann yapilmasi olasiligmi azaltir. Egitim politikasmdaki bu tur, politik ve teknik, kuralcí ve deneysel, kangtirmalar egitim planasi için özel güclükler yaratir. Cünkü, egitim politikasmm bangi yönlerinin, bir teknisyen oían, egitim plancisinin yetki alamna girdigi, hangilerinin daba yüksek düzeydeki politik otoriteye birakilmasi gerektigi, hiç bir zaman, tamamen açik seçik degildir. Aym ekilde, daba üst düzeydekiler de, politik ve teknik alamar hakkmda açikliga kavu mami olup, gerçekte teknik oían ve deneysel kamt bilgiler gerektiren konularda bile, politikalan sik sik politik nedenlerle kabul etmektedirler. Egitimin teknik ve politik yönjeri arasmdaki bu kan iklik, daha cok, planlama görevinin politika kurulu ve teknik daire arasinda bölündügü ülkelerde göriilür. üphesiz, bu tür bir örgütlenme, yüzeyde, politik ve teknik kararlar arasmda açik bir ayinmi yansitir görünmektedir. Ancak, her iki sektör, ayn ayn ve birbirleriyle oían iligkileri yönünden, yakinen incelendiginde, gerçek durumun bunun oldukça aksi yönünde oldugu göriilür. Gerçek politik yetki gücünün cok az olmass. -yani, politika saptamak için yetkisinin cok smirli olmasi ve görü birligi saglama gansinin az olmasi- nedeniyle, kurul, bazen teknik sorunlan ele alarak, onlan, yanhghkla, politik sorunmu gibi i ler. Böyle yapmakla, kurul, önceden teknik daireye aynlmis oldugu kabul edilen alana girer; teknik daire de uygulamada yabn bilgi toplayan bir kurulu veya basit bir hizmetçi durumuna dönügür. Kurulun aktif olmadigi veya planlamadan basjka islerle daha cok ilgilendigi diger durumlarda ise, teknik daire hem teknik i leri yapmaya ve hem de bunlara yon veren -fakat genellikle sadece kendilerini tatmin edebilen - genel egitim politikasini saptamaya çah ir. Ideal olarak, kurul ve teknik daire birbirini etkilemeli, her ikisi de kendi simrlanm kar ihkli olarak korumali, teknik ve politik kamt bilgiler toplandikça, egitim politikasini devamh olarak yeniden tammlamahdirlar. Bu ise, burada veya daha geni egitim sisteminde, cok az görülen J?ir eydir, 11