Alerjik duyarlılık yaşa bağımlı olarak rinit ile bağlantılıdır ancak aynı durum astım için daha az geçerlidir.

Benzer belgeler
Gaziantep te Çocuklarda Solunum Allerjenleri Duyarlılığı

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!

BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ÖĞRENCĠLERĠNDE ALERJĠK RĠNĠT PREVALANSI

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerde Astım ve Allerjik Rinit Prevalansı: Dört Yıllık Kohort Çalışması İlk Sonuçları #

Malatya da Yaşayan 6-7 Yaş Grubu Çocuklarında Allerjik Hastalıkların Sıklığı ve İlişkili Risk Faktörleri

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesinde Uygulanan Deri Prik Testlerinin Sonuçları

KISA BİLDİRİ: KOCAELİ BÖLGESİNDE ATOPİK HASTALIK SEMPTOMLARI İLE HASTANEYE BAŞVURAN HASTALARDA MANTAR ALERJİ PREVALANSI*

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Solunum Sistemi Allerjik Hastalıklarının Tanısında Mast-Cla, Deri Testleri ve Allerjik Semptomlar Arasındaki İlişki

ARAfiTIRMA RESEARCH ARTICLE

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

SİVAS YÖRESİNDE İLKÖĞRETİM ÇOCUKLARINDA ASTIM VE ALERJİK HASTALIKLARIN İLİŞKİSİ VE PREVALANSI

TEMEL ARAŞTIRMA TEKNİKLERİ Prof. Dr. Gül Ergör

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Denizli deki yaş okul çocuklarında alerjik hastalık belirtilerinin yaygınlığı

14 Aralık 2012, Antalya

İnek sütü alerjisi artıyor mu? Prof Dr Esen Demir EÜTF Çocuk Alerji ve Klinik İmmunoloji BD Çocuk Göğüs hastalıkları BD

RAPOR FORMATI Bilgisayarda 12 punto büyüklüğünde karakterler ile, tercihan "Times New Roman" stili kullanılarak yazılacak ve aşağıdaki kesimlerden (al

Aydın il merkezinde okul çocuklarında astım ve allerjik hastalıkların prevalansı

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi

DİYARBAKIR YÖRESİNDE ALLERJİK SOLUNUM YOLU ŞİKAYETLERİYLE BAŞVURAN HASTALARDA UYGULANAN DERİ PRİCK TESTİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Astımlı ve Astım-Alerjik Rinit Birlikteliği Olan Çocuklarda Deri Testi Sonuçlarının Değerlendirilmesi

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI T Ü R K İY E HALK SAĞLIĞI KURUM U Van Halk Sağlığı Müdürlüğü

Astım. Özellikle son yıllarda sıklıkla duyduğumuz. Modern Yaşamın Gizli Tehdidi. En Yaygın Tipi Alerjik Astım

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

S A H A A R A Ş T I R M A S I

Denizli l Merkezindeki Ya Grubu Eri kinlerde Astım Semptom Prevalansı ve Etkileyen Risk Faktörleri

Hastane çalışanlarında hasta bina sendromu ile iç ortam hava kalitesinin ilişkisi

HAKKARİ DE PRİK TESTİ SONUÇLARIMIZ

Özgün Problem Çözme Becerileri

Denizli İl Merkezinde 15 Yaş ve Üzeri Nüfusta Astım Prevalansı

Şanlıurfa Kırsalı Yaş Arası Erişkinlerde Astım ve Alerjik Semptom Prevalansı

Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde başlayan astım kronik bir solunum sistemi hastalığıdır.

RİSK ÖLÇÜLERİ. Yrd.Doç.Dr. Selçuk Korkmaz Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı. Turcosa Analitik Çözümlemeler

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Konya yöresinde yaşayan perennial alerjik rinitli hastalarda epidemiyolojik özellikler, alerjen dağılımı ve semptom ciddiyeti

ALERJİ XXIII. DÜZEN KLİNİK LABORATUVAR GÜNLERİ. Gönül GÜNGEN Ürün Müdürü Siemens Medical Solutions Diagnostics

Allerjik ve Allerjik Olmayan Astımlı Hastaların Klinik Özellikleri ve Solunum Fonksiyonlarının Karşılaştırılması

Antalya Bölgesindeki Allerjik Rinitli Hastaların Değerlendirilmesi

ARAŞTIRMA TÜRLERİ R. ALPAR

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

ALLERJİK RİNİTLİ OLGULARDA RİSK FAKTÖRLERİNİN İNCELENMESİ

Manisa'da tütün kullanımı, meslek ve seçili hastalıklara göre mesane kanseri riski

Olgu-kontrol araştırmalarının analizi ve değerlendirilmesi. Raika Durusoy

DİYABETTEN KORUNMADA CİNSİYET İLİŞKİLİ FARKLILIKLAR. Dr. İlhan TARKUN Kocaeli Üniversitesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Malatya yöresinde astım ve alerjik rinit tanısı konulan çocukların deri prik testlerindeki aeroalerjen dağılımları

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİNİ TANIYALIM

Allerjen Ýmmünoterapisinin Kompliklasyonlarý

ALERJİ. Alerji neden olur:

Gaziantep Yöresinde Kronik Öksürük Şikayeti İle Başvuran Çocuklarda Allerjen Dağılımı

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Alerjik Astımlı Çocukların Klinik Özelliklerinin ve Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

Çocukluk Çağı Astımında İnhalan Allerjenlerin Cinsi ile Astım Şiddeti ve Prognozu Arasındaki İlişki

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Ayrıca:

Ankara da Düşük Gelir Seviyeli Bir Bölgede İlkokul Çocukları Ebeveynlerinin Astım Anketi ile Değerlendirilmesi

ALERJİK RİNİTLİ OLGULARIMIZDA SEMPTOMLAR VE CİLT TESTİ İLE SAPTANAN ALERJENLERİN DAĞILIMI

Birinci Basamak Sağlık Kuruluşlarında Solunum Sistemi Semptomlu Hastalarda Atopi Ne Zaman Araştırılmalı?

Atopik çocukların ebeveynlerinde allerjen deri duyarlılıklarının durumu ve klinik özellikler ile ilişkisi

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

BİR SAĞLIK OCAĞI BÖLGESİNDE BEBEKLERİN UYKU POZİSYONLARI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER*

Hatay'ın Payas Kasabasındaki Okul Çağındaki Çocuklarda Alerjik Hastalıkların Prevalansı ve Astımı Etkileyen Faktörler

Tokat bölgesinde astım hastalarında prik test duyarlılığı ve duyarlılığın solunum fonksiyon testleri ile ilişkisi

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

Dünyanın En Önemli Sağlık Sorunu: Kronik Hastalıklar. Dr. H. Erdal Akalın, FACP, FIDSA, FEFIM (h)

Okul öncesi dönemde ağır hışıltı atağı ile ilişkili risk faktörleri

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Astım Epidemiyolojisi, İnsidans Artıyor Mu?

İnek sütü, Yumurta, Fıstık, Buğday, Soya, Balık, Midye, Ceviz, Fındık, Susam alerjik reaksiyona en sık sebep olan gıdalardır.

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

Kahramanmaraş ilinde allerjik yakınmalar ile başvuran hastaların deri prick testi sonuçlarının değerlendirilmesi

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

The prevalences of allergic diseases symptoms among 6-7 yr old school children in Denizli

Solunum Sistemi Mikrobiyotası. Dr. Haluk Türktaş Gazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Ankara

Ev Tozu Allerjisi Saptanan Hastaların Retrospektif Değerlendirmesi RETROSPECTIVE EVALUATION OF THE PATIENTS SENSITIZED WITH HOUSE DUST MITE

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

Kayseri deki yaş öğrencileri arasında allerjik rinit prevalansı

Sağlık çalışanlarında asemptomatik atopi sıklığı ve latent tüberküloz ile ilişkisi

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

ALZHEİMER ve HALK SAĞLIĞI. Doç. Dr. Suphi VEHİD

%5 Her iki ebeveyn atopik

ALLERJİNİN NEDENİ NEDİR?

Transkript:

Alerjik duyarlılık yaşa bağımlı olarak rinit ile bağlantılıdır ancak aynı durum astım için daha az geçerlidir. Katja Warm, MD, a Linnea Hedman, PhD, b Anne Lindberg, MD, PhD, a Jan Lötvall, MD, PhD, c Bo Lundbäck, MD, PhD c ve Eva Rönmark, PhD b Ume å and Gothenburg, İsveç Sunum: Erişkinlerdeki astım ve alerjik rinit ile alerjik duyarlılık arasındaki bağlantıyı açıklayan epidemiyolojik veriler nadirdir. Amaç: Yaş ile bağlantılı olarak erişkinlerdeki astım ve alerjik rinit üzerinde, hava yolu ile taşınan alerjenlere karşı gelişen özel duyarlılığın prevalansının ve etkisinin belirlenmesi. Yöntem: Popülasyondan rastgele bir örnek grubu (21-86 yaş arasında), yapılandırılmış bir görüşme ve sık görülen, hava yolu ile taşınan 9 alerjene karşı özgül IgE düzeylerinin bakılması ile araştırılmıştır. Çalışmaya katılması için davet edilen bireylerin 692 tanesi (%68) kan örneği de vermiştir. IgE düzeyinin 0.35 IU/mL ya da üzerinde olması, pozitif test sonucu olarak belirlenmiştir. Sonuçlar: Hem popülasyon örnek grubunda hem de astımı ve alerjik riniti olan bireylerde, yaşın artması ile birlikte alerjik duyarlılığın azaldığı gözlenmiştir. Çok değişkenli bir modelde, hayvanlara karşı duyarlılığın astım ile anlamlı bir şekilde pozitif bağlantısı olduğu (olasılık oranı [OR], 4.80; %95 CI, 2.68-8.60), hem hayvan (OR, 3.90; %95 CI, 2.31-6.68) hem de polen (OR, 4.25; %95 CI, 2.55-7.06) duyarlılığının ise alerjik rinit ile anlamlı bir bağlantısı olduğu bulunmuştur. Alerjik duyarlılık ve rinit arasındaki bağlantı, en güçlü şekilde, en genç yaş grubunda kendini göstermiştir ancak bu durum astım için geçerli değildir. Astımı olan hastalar arsındaki alerjik duyarlılık prevalansı, astımın başlangıç yaşının artması ile azalma göstermiştir: 6 ᵃUmeå Üniversitesi/Umeå Tıp bölümü, Halk Sağlığı ve Klinik Tıp Departmanı, OLIN Birimi; ᵇUmeå Üniversitesi/Umeå Halk Sağlığı ve Klinik Tıp Departmanı, İş Yeri ve Çevre Sağlığı Birimi, OLIN Birimi ve Gothenburg Üniversitesi/Gothenburg Krefting Araştırma Merkezi, Tıp Enstitüsü nden. Bu çalışmalar İsveç Kalp-Akciğer Vakfı, İsveç Astım - Alerji Kuruluşu, İsveç Araştırma Konseyi, Umeå Üniversitesi, Visare Norr ve Norrbotten Ülke Konseyi tarafından desteklenmiştir. ThermoFisher Bilimsel Araştırmaları, Uppsala, İsveç tarafından da ek destek elde edilmiştir. Olası Çıkar çatışmaları: K. Warm İsveç Kalp-Akciğer Vakfı ndan destek almıştır. J. Lötvall Novartis, AstraZeneca, GlaxoSmithKleine, Sanofi ve FlagShip firmaları için danışmanlık yapmaktadır; Götenburg Üniversitesi nde çalışmaktadır; Bahr da uzman görüşüne danışılmaktadır; AstraZeneca dan araştırma desteği almıştır; yaptığı konuşmalar için AstraZeneca, Novartis, GlaxoSmithKleine ve Abdi İbrahim den ücret almıştır; FlagShip girişimlerinden patentler almıştır ve FlagShip girişimleri aracılığı ile görüş bildirmektedir. B. Lundbäck AstraZeneca ve GlaxoSmithKleine dan araştırma desteği almıştır; AstraZeneca, GlaxoSmithKleine, Novartis ve Takeda dan verdiği dersler için ücret almıştır; AstraZeneca, GlaxoSmithKleine ve Novartis in danışmanlık kurullarında yer almıştır. E. Rönmark İsveç Kalp-Akciğer Vakfı, İsveç Astım - Alerji Kuruluşu, İsveç Araştırma Konseyi, Umeå Üniversitesi, Visare Norr, Norrbotten Ülke Konseyi ve ThermoFisher Bilimsel Araştırmaları tarafından desteklenmiştir. Diğer yazarlar herhangi bir çıkar çatışması bildirmemektedir. Yayınlanmak için gönderilme tarihi 2 Ocak 2015; gözden geçirilme 1Haziran 2015; yayınlanmasının kabul edildiği tarih 11 Haziran 2015. İletişim kurulacak yazar: Eva Rönmark, PhD, Department of Public Health and Clinical Medicine, Occupational & Environmental Medicine, Umeå University, SE-901 87 Umeå, İsveç. E-posta: eva.ronmark@nll.se 2015 American Academy of Alergy, Asthma & Immunology http://dx.doi.org/10.1016/j.jaci.2015.06.015 yaş ya da daha küçük yaşta astım başlangıcında %86, 7-19 yaş arasındaki başlangıçta %56 ve 20 yaş ve üzerindeki başlangıçta ise %26. Yorum: Hayvanlara karşı duyarlılığın, tüm yaş gruplarında astım ile bağlantılı olduğu bulunmuştur; alerjik rinit hem polen hem de hayvanlara karşı duyarlılık ile bağlantılıdır ve ileri yaştaki erişkinler ile karşılaştırıldığında, yaşı daha küçük olan erişkinlerde, daha güçlü bir ilişki ortaya çıkmaktadır. Erken yaşlarda başlamış olan astım, astımı olan erişkinlerdeki alerjik duyarlılık ile bağlantılıdır. Anahtar sözcükler: Erişkinler, alerjik rinit, alerjik duyarlılık, astım, epidemiyoloji, özgül IgE Alerjik duyarlılık ve astım ve rinit arasındaki güçlü bağlantı çocuklarda, adölesanlarda ve genç erişkinlerde iyi bir şekilde tanımlanmıştır. 1-3 Bununla birlikte daha büyük yaştaki erişkinlerdeki alerjik duyarlılık ve astım, respiratuar semptomlar ve rinit arasındaki bağlantı ile ilgili veriler oldukça sınırlıdır. 4,5 Dünyadaki genel popülasyon içindeki yaşlı insanların oranı giderek artış göstermekte olduğu için, daha ileri yaşlardaki alerjik duyarlılığın hava yolları hastalıkları üzerindeki etkilerinin daha iyi bir şekilde anlaşılması önemlidir. Alerjik duyarlılık ile yaş arasındaki bağlantının araştırıldığı çalışmalarda, çocukluk çağından genç erişkinlik çağına kadar olan dönemdeki prevalansta bir artış olduğu, daha ileri yaşlarda ise azalma olduğu bildirilmektedir. 6-8 Erişkinlerde, yaşın artması ile birlikte alerjik duyarlılık prevalansında azalma olması bir dereceye kadar normal yaşlanma süreci ile açıklanabilmektedir8 ve bu duruma kohort etkisinin de katkıda bulunduğu söylenebilir.9 Benzer şekilde, alerjik rinit prevalansının çocukluk çağından ve adölesan dönemden genç erişkinlik çağına kadar bir artış gösterdiği bilinmektedir ve bu dönemden sonra da yaşın artması ile birlikte azalma göstermektedir. 10,11 Hem astım hem de rinit heterojen hastalıklardır ve hem duyarlı hem de duyarlı olmayan fenotiplerde ortaya çıkabilmektedir. 12-14 Alerjik duyarlılığın değerlendirilmesi önemlidir çünkü alerjik hava yolları hastalıklarının hem var olmasını hem de şiddetini etkilemektedir. 15,16 Alerjik duyarlılığın, astım ile karşılaştırıldığında, rinit üzerindeki etkisinin daha güçlü olduğu hipotezi ileri sürülmüştür.17 Üstelik bu hastalıkların farklı özgül alerjenler ile bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Hava yolu ile taşınan en önemli alerjenlerin coğrafik bölgelere göre farklılık gösterdiği de unutulmamalıdır. 18,19 Bu çalışmanın amaçları, erişkinlerdeki astım ve alerjik rinit üzerindeki farklı hava yolu ile geçen alerjenlere karşı gelişen alerjik duyarlılığın prevalansının ve etkisinin belirlenmesi ve aradaki bağlantıların yaşa göre incelenmesidir. Bundan dolayı astımın ilk ortaya çıktığı yaş da dahil olmak üzere, yaşa göre astım ve rinite karşı duyarlılık arasındaki bağlantıya odaklandık. YÖNTEMLER Çalışma bölgesi Bu çalışma, İsveç in en kuzeyinde yer alan bir bölge olan Norrbotten deki Kuzey İsveç Araştırmaları nın Obstrüktif Akciğer Hastalıkları kapsamında gerçekleştirilmiştir. Bu bölgedeki yerleşim alanları birbirinden oldukça 1

2 WARM ET AL J ALLERGY CLIN IMMUNOL 2015 Kullanılan kısaltmalar OR: Olasılık oranı PAF: Popülasyona dayalı fraksiyon RR: Göreceli risk uzaktır. 105,000 km2 lik bir bölgede yaklaşık olarak 250,000 nüfus yaşamaktadır. Subarktik olan iklim koşulları soğuk ve uzun kışlar ile hafif geçen yazlardan oluşmaktadır. Bu çalışma, İsveç teki Umeå Üniversitesi Bölgesel Etik Derleme Kurulu tarafından onaylanmıştır. Çalışma popülasyonu Çalışma popülasyonu, bu makalenin www.jacionline.org da yer alan Online Kaynak ındaki Şekil E1 de sunulmuştur. 2006 da Norrbotten popülasyonundan rastgele bir örnek grubundan (n = 7997; yaş: 20-69 arasında) posta ile yapılan bir anket çalışmasına katılmaları istenmiştir.20 Ayrıca yaşları 30 ile 84 arasında değişen ve benzer bir anket çalışmasına 1996 da katılmış olan bir başka rastgele seçilmiş popülasyon grubundan20 da takip çalışmasına katılmaları istenmiştir (n = 7,004). Çalışmada toplam 12,055 kişi (davet edilmiş olanların %80 i) yer almıştır. 2008-2009 da ankete yanıt verenler arasından rastgele seçilmiş bir örnek grubu, Norrbotten popülasyonunun cinsiyet ve yaş dağılımına uygun bir şekilde gruplara ayrılarak klinik incelemeler için davet edilmiştir. Davet edilmiş olan 1,016 kişinin 737 tanesi (%73) gelmiştir. Bu grubun muayene sırasındaki yaş ortalaması 53 olup (aralık 21-86) %50 si kadınlardan oluşmaktaydı. Klinik incelemeler yapılandırılmış bir görüşme ve özgül ve total IgE düzeyleri için kan örnekleri alınmasından meydana gelmekteydi. Klinik incelemelerde yer alan katılımcılar, çalışma örnek grubunun tamamını temsil edecek nitelikteydi. 21 Anket Kuzey İsveç Obstrüktif Akciğer Hastalıkları anketi, birkaç ulusal ve uluslararası epidemiyoljik araştırmalarda kullanılmıştır. 11,22 Hem posta ile gönderilmiş olan anket hem de yapılandırılmış görüşmelerde respiratuar semptomlara, astım, rinit, kronik bronşit, kronik obstrüktif akciğer hastalığı, hava yolu hastalıklarına eşlik eden diğer durumlar ve olası risk etmenlerine odaklanılmıştır. Anketin geçerliliği, kısa bir süre önce Global Alerji ve Astım Avrupa Ağı anketi ile test edilmiştir. 23 Alerjik duyarlılık Alerjik duyarlılık, serumdaki özgül IgE antikorlarının ölçülmesi ile değerlendirilmiştir: huş ağacı, çayır otu, pelin otu, kedi, köpek, at, Dermatophagoides pteronyssinus, Dermatophagoides farinae ve Alternaria. Serum örnekleri İmmuno CAP sistemi (ThermoFischer, Uppsala, Sweden) ile analiz edilmiştir. Katılımcıların 692 tanesi (katılımcıların %94 ü) kan örneği vermiştir ve bunların %51 i kadındır. Test sonucunun pozitif olması, özgül antijenlere karşı IgE düzeyinin 0.35 IU/mL ya da daha üzerinde olması olarak tanımlanmıştır. Tanımlamalar Astım, hışıltı ve alerjik rinit prevalansı görüşmede sorulan şu sorulara alınan pozitif yanıtlar ile belirlenmiştir: Doktorun tanı koyduğu astım: Size hiçbir doktor tarafından astım tanısı kondu mu? : Doktorun tanı koyduğu astım yanıtı ya da Hiç astım oldunuz mu? ve şu sorulardan 1 tanesi: Son 12 ay içindeki herhangi bir zamanda, göğsünüzden hışıltı ya da ıslık gibi sesler geldi mi? ya da Son 12 ay içindeki herhangi bir zamanda nefes darlığı atakları geçirdiniz mi? ya da Son 12 ay içinde, düzenli olarak ya da gerektiği bir zamanda astım tedavisi aldınız mı? Güncel hışıltı: Son 12 ay içindeki herhangi bir zamanda, göğsünüzden hışıltı ya da ıslık gibi sesler geldi mi? Astıma bağlı hışıltı: Güncel hışıltıya yanıtı ve Bu hışıltı sesi olduğu zaman tamamen nefessiz kaldınız mı? ve Bir soğukalgınlığı olmadığı halde bu hışıltı ya da ıslık sesi oldu mu? Herhangi bir zamandaki alerjik rinit: Alerjik rinit ya da saman nezleniz var mı ya da hiç geçirdiniz mi? Güncel alerjik rinit: Herhangi bir zamandaki alerjik rinit sorusuna yanıtı ve şu sorulardan 1 tanesi: Son 12 ay içinde, soğukalgınlığı olmaksızın hapşırık, burun akıntısı ya da nazal konjesyon oldu mu? ya da Son 12 ay içinde rinit için ilaç kullandınız mı? Ailede astım (alerjik rinit) öyküsü: Anne, baba ya da kardeşlerde astım (alerjik rinit) geçirme öyküsü. Bu bilgi iki farklı soru ile alınmıştır. Herhangi bir alerjen: Özgül alerjenlerden herhangi birine karşı IgE düzeyinin 0.35 IU/mL üzerinde olması. Herhangi bir hayvan: Kedi, köpek ya da ata karşı IgE düzeyinin 0.35 IU/ ml üzerinde olması. Herhangi bir polen: Huş ağacı, çayır otu ya da pelin ağacına karşı IgE düzeyinin 0.35 IU/mL üzerinde olması. İstatistiksel analizler İstatistiksel analizler Windows için Sosyal Bilimler İstatistik Paketi, Versiyon 20.0 kullanılarak yapılmıştır. Oranların karşılaştırılması için, χ2 ya da Fisher doğrulama testlerinden uygun olanı kullanılmıştır. Mantel-Haenszel testi ile alerjik duyarlılık prevalansı ve iki kategoriden fazla değişkenler arasındaki bağlantıların değerlendirilmesi için kullanılmıştır. Total IgE verileri normal bir dağılım göstermediği için, gruplar arasındaki dağılımın karşılaştırılmalarında Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. P değerinin.05 altında olması istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Çalışma grubu, benzer sayıda ve yaklaşık olarak benzer özellikledeki üç gruba ayrılmıştır: İnceleme sırasında 21-40 yaş arasında olanlar, 41-60 yaş arasında olanlar ve 61-86 yaş arasında olanlar. Alerjik duyarlılık ve güncel astım ve güncel alerjik rinit arasındaki bağlantının hesaplanabilmesi için çok değişkenli lojistik regresyon analizleri kullanılmıştır ve aradaki bağlantılar %95 CI leri ile olasılık oranları (OR ler) olarak sunulmuştur. Bu analizler yaş grubuna, cinsiyete, tütün kullanma alışkanlıklarına ve ailedeki astım (alerjik rinit) öyküsüne göre uyarlanmıştır. Aynı zamanda analizler her 3 yaş grubu için ayrı ayrı yapılmıştır. Astım ve alerjik rinit ile özgül antijenlere karşı duyarlılık arasındaki bağlantının incelenmesi için iki model oluşturulmuştur: alerjenler tek tek ve hepsi bir arada olarak aynı modele dahil edilmiştir. Herhangi bir polene, herhangi bir hayvana ve herhangi bir alerjene karşı duyarlılık değişkenleri kullanılarak da benzer modeller oluşturulmuştur. Herhangi bir alerjene karşı duyarlılıktan kaynaklanan, popülasyondaki astım ve rinit olgularının yüzdesi PAF = P(RR 1)/RR formülü kullanılarak hesaplanmıştır. PAF, popülasyona bağlı fraksiyon; RR, göreceli risk ve P ise alerjik duyarlılığı olan olguların yüzdesidir. RR, uyarlanmış OR ile hesaplanmıştır. SONUÇLAR Alerjik duyarlılığın prevalansı Herhangi bir alerjene karşı duyarlılığın prevalansı, yaşın artması ile birlikte azalma göstermiştir: 21-40 yaş grubunda %45, 41-60 yaş arasında %30 ve 61-86 yaş arasında ise %15 (P) (Tablo I). En sık görülen alerjenlere karşı prevalans da benzer şekilde bir azalma göstermiştir: köpek, kedi, çayır otu, huş ağacı ve at. Akarlara karşı duyarlılık daha az sıklıkta görülmüştür; küfe karşı duyarlılığın %0.7 olduğu bulunmuştur. Cinsiyete göre herhangi bir anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Astım ve alerjik rinit prevalansı Hem güncel hem de herhangi bir zaman için bildirilmiş olan alerjik rinitin prevalansı, yaşı artması ile birlikte anlamlı olarak bir azalma göstermiştir; prevalansın en yüksek olduğu grup yaş olarak en genç olan grup olmuştur (Tablo II). Hem

J ALLERGY CLIN IMMUNOL VOLUME, NUMBER ARTICLE IN PRESS J ALLERGY CLIN IMMUNOL 3 TABLO I. Cinsiyet ve yaşa göre özgül IgE düzeyinin 0.35 IU/mL ya da üzerinde olması olarak tanımlanmış alerjik duyarlılığın prevalansı (%) Alerjen Huş ağacı Çayır otu Pelin otu Herhangi bir polen Kedi Köpek At Herhangi bir hayvan Herhangi bir akar Herhangi bir küf Herhangi bir alerjen Erkekler (n=342) Cinsiyet Kadınlar (n=350) Cinsiyete göre farklılık, P değeri 22-40 (n=154) Yaş (yıl) 41-60 (n=295) 61-86 (n=243) Cinsiyete göre farklılık, P değeri Toplam* (n=692) 12.6 13.5 1.8 19.3 14.6 14.0 7.6 17.5 5.8 0.9 29.2 10.6 10.3 4.0 17.4 10.3 12.0 6.0 14.6 6.0 0.6 26.6.56.20.08.53.08.42.40.29.93.64.43 22.1 25.3 5.2 35.1 23.4 22.7 16.2 26.6 9.1 1.9 44.8 11.2 12.9 3.4 19.7 13.2 14.9 7.1 17.6 4.7 0.7 29.8 4.5 2.1 0.8 6.2 4.5 4.5 0.4 7.4 5.3 14.8.01.16.08 12.0 12.8 3.0 19.4 13.1 13.6 7.4 16.7 6.1 0.7 28.9 *Bölgedeki popülasyonun cinsiyet ve yaş göre dağılımına göre uyarlanmıştır. Fisher doğrulama testi kullanılmıştır. TABLO II. Cinsiyet ve yaşa göre astım, hışıltı ve alerjik rinit prevalansı (%) Respiratuar durum Erkekler (n=361) Kadınlar (n=371) Cinsiyet Cinsiyete göre farklılık, P değeri 22-40 (n=171) 17.0 Yaş (yıl) 41-60 (n=315) 61-86 (n=251) Cinsiyete göre farklılık, P değeri.58 Toplam* (n=737) 15.2 Doktor tarafından tanı konmuş astım Güncel hışıltı Astıma bağlı hışıltı Herhangi bir zamandaki alerjik rinit (kişinin kendi beyanı) Güncel alerjik rinit ve alerjik rinit 13.7 13.9 30.9 14.1 29.1 28.7 8.6 16.4 14.6 31.1 16.6 30.6 30.1 10.0.32.79.94.34.67.68.52 15.5 28.8 16.5 38.6 37.9 11.3 14.3 14.3 30.2 16.9 31.7 32.3 10.5 14.7 13.3 33.5 12.7 21.5 20.1 6.4.52.29.25.07 14.3 30.9 15.4 30.2 29.7 9.3 *Bölgedeki popülasyonun cinsiyet ve yaş göre dağılımına göre uyarlanmıştır. doktor tarafından tanı konmuş olan hem de güncel olan astımın prevalansı ve güncel ya da astıma bağlı hışıltının prevalansı yaş ile anlamlı bir değişiklik göstermemiştir. Bu hastalıklar ile cinsiyet arasında herhangi bir anlamlı ilişki saptanmamıştır. Alerjik duyarlılığın astım ve alerjik rinit ile bağlantısı (%24.5 a karşılık %10.7) ve özellikle de güncel alerjik rinit (%56.3 e karşılık %17.6) prevalansı, duyarlılığı olmayan olgular ile karşılaştırıldığında, herhangi bir alerjene duyarlılığı olan bireyler ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. Özgül antijenlere duyarlılığı olan ve olmayan olgular da karşılaştırıldığında benzer sonuçlar elde edilmiştir (Tablo III). Çok değişkenli modele, değişkenler birer birer eklenirken herhangi bir alerjene karşı duyarlılık ve belli başlı özgül antijenlere karşı duyarlılık ile güncel astım arasında, karışıklık yaratıcı etmenler için uyarlama yapıldıktan sonra bile pozitif bir bağlantı olduğu bulunmuştur. Aynı modele, özgül antijenlerin tamamı dahil edildiğinde, kedi ve polen duyarlılığının aksine köpek (OR, 2.58 [%95 CI, 1.01-6.57]) ve ata (OR 2.64 [%95 CI, 1.02-6.84])karşı duyarlılığın anlamlı bir şekilde pozitif bağlantısı olduğu gözlenmiştir. Herhangi bir hayvan ve herhangi bir polen değişkenleri aynı modelde, bağımsız değişkenler olarak kullanıldığında, herhangi bir hayvana karşı alerjik duyarlılığın (OR, 4.80; %95 CI, 2.68-8.60) güncel astım ile anlamlı bir şekilde bağlantılı olduğu ancak herhangi bir polene karşı duyarlılığın anlamını kaybettiği gözlenmiştir (Tablo III). Astıma benzer şekilde, çok değişkenli modele tek tek dahil edildikleri zaman, güncel alerjik rinitin bütün duyarlılık değişkenleri ile anlamlı bir bağlantısı olduğu bulunmuştur. Herhangi bir hayvan ve herhangi bir polen değişkenleri aynı modelde bağımsız değişkenler olarak kullanıldığında, alerjik rinitin her iki değişkenle de anlamlı bir bağlantısı olduğu gözlenmiştir (sırası ile OR 3.90; %95 CI, 2.31-6.58 ve OR 4.25; %95 CI, 2.55-7.06). Belli başlı bütün özgül antijenler aynı modele dahil edildiğinde, rinit ile polenler ve kedi duyarlılığının anlamlı bir şekilde bağlantılı olduğunu ancak köpek ve at duyarlılığı arasındaki bağlantının anlamlı olmadığını bulduk (Tablo III). Alerjik duyarlılığın astım ve alerjik rinit üzerindeki etkisi, her 3 yaş grubu için çoklu lojistik regresyon modelleri kullanılarak analiz edilmiştir (Tablo IV). Herhangi bir alerjen, herhangi bir polen ve herhangi bir hayvana karşı duyarlılığın, tüm yaş gruplarında, alerjik rinit ile anlamlı bir şekilde bağlantılı olduğu ve OR nin, 40 yaş üzerindeki olgular ile karşılaştırıldığında, 20-40 yaş arasındakilerde dikkati çekecek kadar daha yüksek olduğu bulunmuştur. Astım için, OR ler, tüm yaş gruplarında benzer değerlerde çıkmıştır ancak 60 yaş üzerindeki olgularda, herhangi bir alerjen ya da herhangi bir polene karşı duyarlılığın anlamlı olmadığı gözlenmiştir. Herhangi bir hayvana karşı duyarlılığın, tüm yaş gruplarındaki astım ile anlamlı bir şekilde bağlantılı olduğu ortaya çıkmıştır. Astımı ve riniti olmayan olgular ile karşılaştırıldığında, astımı ve riniti olan olgulardaki toplam IgE düzeylerinin anlamlı olarak

4 WARM ET AL J ALLERGY CLIN IMMUNOL 2015 TABLO III. Duyarlılık durumuna göre astım ve alerjik rinit prevalansı (%) ve OR ler ve %95 CI ile belirtilen astım ve alerjik rinit riski* Alerjen Prevalans P değeri OR (%95 CI) OR (%95 CI) Güncel alerjik rinit Prevalans P değeri OR (%95 CI) OR (%95 CI) Çayır otu 12.2 22.4 31.7 3.60 (1.98-6.54) 1.54 (0.72-3.28) 72.8 7.89 (4.39-14.19) 4.31 (2.22-8.36) Huş ağacı 12.6 23.2 29.5 3.18 (1.71-5.89) 1.07 (0.47-2.44) 69.7 6.10 (3.45-10.80) 2.59 (1.33-5.07) Kedi 10.9 22.0 40.0 6.09 (3.44-10.78) 1.61 (0.61-4.28) 73.8 8.03 (4.59-14.05) 2.49 (1.07-5.80) Köpek 10.5 21.8 41.6 6.59 (3.76-11.57) 2.58 (1.01-6.57) 72.7 7.80 (4.51-13.51) 1.88 (0.82-4.31) At 11.7 24.6 54.3 9.17 (4.44-18.96) 2.64 (1.02-6.84) 82.2 10.70 (4.64-24.70) 2.14 (0.75-6.12) Herhangi bir polen 12.1 20.2 25.2 2.65 (1.54-4.55) 1.39 (0.75-2.59) 64.8 6.45 (4.01-10.36) 4.25 (2.55-7.06) Herhangi bir hayvan 10.4 21.0 36.4 5.45 (3.21-9.28) 4.80 (2.68-8.60) 67.0 6.21 (3.83-10.07) 3.90 (2.31-6.58) Herhangi bir alerjen 10.7 24.5 2.94 (1.81-4.77) 17.6 56.3 5.31 (3.53-7.99) *Bu analizler 692 adet, alerjik duyarlılığı olan olgunun verileri ile gerçekleştirilmiştir. İçlerinden 100 tanesinde güncel astım, 194 tanesinde de güncel rinit bulunmaktaydı. Yaş, cinsiyet, tütün kullanma durumu ve ailede astım (alerjik rinit) öyküsü bulunmasına göre uyarlanmıştır. Duyarlılık değişkenleri (alerjenler) tek tek dahil edilmiştir. Yaş, cinsiyet, tütün kullanma durumu ve ailede astım (alerjik rinit) öyküsü bulunmasına göre uyarlanmıştır. Duyarlılık değişkenlerinin (alerjenler) tamamı modele dahil edilmiştir. TABLO IV. ve rinit, yaş grupları ayrı ayrı analiz edilmiş ve karıştırıcı faktörler için düzeltilmiş, sırayla OR ve %95 CI olarak ifade edilmiş risk. Alerjen Herhangi bir polen Herhangi bir hayvan Herhangi bir alerjen Yaş (yıl) Güncel alerjik rinit (n ) OR (95% CI) (n ) OR (95% CI) 22-40 (25/154) 3.98 (1.43-11.14) (54/154) 13.70 (5.47-34.31) 41-60 (43/295) 1.98 (0.94-4.19) (91/295) 4.40 (2.35-8.26) 61-86 (32/243) 4.01 (0.96-16.81) (49/243) 8.37 (2.45-28.55) 22-40 (25/154) 3.96 (1.41-11.15) (54/154) 16.82 (6.20-45.64) 41-60 (43/295) 5.93 (2.84-12.39) (91/295) 6.03 (3.08-11.82) 61-86 (32/243) 6.78 (2.09-21.99) (49/243) 3.45 (1.15-10.35) 22-40 (25/154) 3.53 (1.27-9.81) (54/154) 19.84 (7.24-54.40) 41-60 (43/295) 3.17 (1.59-6.31) (91/295) 5.41 (3.07-9.54) 61-86 (32/243) 2.07 (0.74-5.79) (49/243) 2.39 (1.03-5.55) *Her analizin referans grubu ilgili alerjene karşı duyarlılığı olmayan olgu gruplarıydı. Cinsiyet, aile astım (alerjik rinit) hikayesi ve sigara alışkanlığı için düzeltilmiştir. Astımlı kişi sayısının gruptaki tüm kişi sayısına oranı. Rinitli kişi sayısının gruptaki tüm kişi sayısına oranı. daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar tüm yaş grupları için benzer şekilde bulunmuş olmakla birlikte en genç yaş gruplarında sadece rinit için istatistiksel anlamlılığa ulaşmıştır (bu makalenin www.jacionline.org daki Online Kaynak ındaki Tablo E1 e bakınız). Astım ve riniti olan bireylerdeki alerjik duyarlılık ı olan bireylerde, herhangi bir alerjene karşı duyarlılığın, yaş gruplarına göre anlamlı bir şekilde azaldığı ortaya çıkmıştır (Tablo V e bakınız). Aynı durum, önemli 2 alerjenlere karşı özgül duyarlılık için de geçerlidir. Astımı olan, 61-86 yaş arasındaki olgulardın %22 inde en az bir alerjene karşı duyarlılık bulunmaktaydı, 21-40 yaş arasındaki astımlı bireyler için ise bu oran %68 olarak hesaplanmıştı. En ileri yaş grubundaki astımı olan ve duyarlılığı bulunan bireylerin tamamı ya kediye ya da köpeğe karşı duyarlı idi (veriler tabloda gösterilmemektedir). Astımı olan bireylerdeki duruma benzer şekilde, alerjik riniti olan bireylerde de yaşın ilerlemesi ile birlikte, özgül alerjenlerin yanı sıra herhangi bir alerjene karşı duyarlılık da anlamlı bir şekilde azalma göstermekteydi (Tablo V). Herhangi bir alerjene karşı duyarlılığa atfedilebilir astım ve rinit

J ALLERGY CLIN IMMUNOL VOLUME, NUMBER J ALLERGY CLIN IMMUNOL 5 TABLO V. Yaşa göre astımı ve alerjik riniti olan olgularda, IgE düzeyinin 0.35 IU/mL üzerinde olması ile tanımlanmış duyarlılığın prevalansı (%) Özgül IgE Huş ağacı Çayır otu Herhangi bir polen Kedi Köpek At Herhangi bir hayvan Herhangi bir akar Herhangi bir küf Herhangi bir alerjen 22-40 yaş (n = 25) 41-60 yaş (n = 43) 61-86 yaş (n = 32) Yaşa göre farklılık, P değeri 22-40 yaş (n = 54) 41-60 yaş (n = 91) Güncel alerjik rinit 61-86 yaş (n = 94) Yaşa göre farklılık, P değeri 48.0 18.6 9.4.001 48.1 22.0 14.3 52.0 25.6 6.2 55.6 27.5 8.2 60.0 30.2 12.5 70.4 36.3 20.4 52.0 37.2 15.6.004 55.6 28.6 12.2 52.0 44.2 15.6.004 51.9 31.9 14.3 48.0 30.2 40.7 16.5 52.0 46.5 21.9.02 59.3 35.2 18.4 12.0 4.7 3.1.18 14.8 5.5 4.1.04 8.0 2.3.09 5.6 1.1.05 68.0 53.5 21.9 83.3 53.8 26.5 Astım Rinit 6 yaş 7-19 yaş 20 yaş % 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 21-40 yaş 41-60 yaş 61-86 yaş Herhangi bir polen Herhangi bir hayvan Herhangi bir alerjen ŞEKİL 1. Yaş grubuna göre astım ve alerjik rinit için alerjik duyarlılığın % PAF değeri. ŞEKİL 2. Astımın başlangıç yaşına göre güncel astımı olan olgulardaki alerjik duyarlılığın prevalansı. olgularının oranı, her yaş grubu için ayrı olarak hesaplanmıştır. 21-40 yaş arasındakilerdeki astım için PAF değeri %49, 41-60 yaş arasında %37 ve 61-86 yaş arasında ise %11 idi. Rinit için hesaplanmış olan PAF değerleri ise daha yüksekti; yaş gruplarına göre sırası ile %79, %44 ve %16 olarak bulunmuştu (Şekil 1). Astımı olan olgularda, alerjik duyarlılık prevalansı, astımın başlangıç yaşının artması ile birlikte azalma göstermişti; 6 ya da daha küçük yaşta başlayan astımı olanlarda, herhangi bir alerjene karşı duyarlılık oranı %86, astımı 7-19 yaş arasında başlayablarda %56 ve 20 yaş ve üzerinde başlayanlarda ise %27 olarak bulunmuştur (Şekil 2). Hem astımın ilk ortaya çıktığı yaşın artması hem de muayene sırasındaki yaş ile astımı olan bireylerin alerjik duyarlılık oranları ters orantılı idi, her iki değişken de bir çoklu lojistik regresyon analizine dahil edilmişti. Bu modelde herhangi bir alerjene karşı alerjik duyarlılık, astımın başladığı yaşın artması ile birlikte ters ve anlamlı bir ilişki göstermekteydi. Muayene sırasındaki yaş ile ilgili böyle bir bağlantı saptanmamıştı (veriler gösterilmemiştir). TARTIŞMA Erişkinler ile gerçekleştirilmiş olan bu çalışmanın en önemli bulgusu, astımı olan bireylerde, astımın başlangıç yaşının artması ile alerjik duyarlılıkta görülen belirgin azalma olmuştur. Astımı 6 yaştan önce başlayanların %86 sında, erişkinlik çağında duyarlılık bulunmaktaydı. Buna karşın 20 yaş ve üzerinde astımı başlayan olguların sadece %26 sında duyarlılık var idi. Astım için alerjik duyarlılığın PAF değeri, 22-40 yaş arasında %49 iken, 61-86 yaş arasında %11 olarak bulunmuştur. Beklenildiği üzere alerjik rinit için denk gelen değerler %79 ve %16 olmak üzere biraz daha yüksekti. Astım ve alerjik rinit ile alerjik duyarlılık arasındaki bağlantıda ortaya çıkan farklılıkları da tanımladık. Alerjik duyarlılık, astım ile yaştan bağımsız olarak benzer ilişkiyi göstermekteydi. Alerjik duyarlılık ve alerjik rinitin prevalansı, yaşın artması ile birlikte anlamlı bir şekilde azalmaktaydı; bu bulgu daha önceden yapılmış olan çalışmalar ile uyumlu idi. 6,21,22-24 Astım prevalansı ile hafif ancak anlamlı olmayan bir şekilde azalma göstermişti. Astım prevalansının yaşa göre değişiklik gösterdiğini bildiren araştırmalar bulunmakla birlikte bu çalışmaların birçoğunda astımın en sık genç erişkinlerde ortaya çıktığı bulunmaktaydı. 20,25 Son 50 yıl içinde, asıl olarak çocuklarda, hem alerji hem de astım prevalansında bir artış olduğunu gözlemledik. Bu çocukların artık erişkin yaşta olmaları önemlidir ve süregelen morbiditeleri ile ilgili bildirilmiş olan veriler de yeterli değildir. Hem astımı olan bireyler hem de alerjik riniti olan bireylerde, duyarlılığı olan olgu sayısı yaş ilerledikçe anlamlı bir azalma göstermiştir. 21-40 yaş arasındaki astımlı olgularda %68.0, alerjik rinitli olgularda %83.3; 61-86 yaş arasındaki astımlı olgularda %21.9, alerjik rinitli olgularda %26.5 olarak bulunmuştur. Genç erişkinlerdeki alerjik duyarlılık prevalansının 3

6 WARM ET AL J ALLERGY CLIN IMMUNOL 2015 yüksek olması beklenen bir durumdur ve bu yaşlardaki alerjik rinit ile ilgili görüşme anketinin geçerliliğinin yüksek olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte 61 yaş üzerindeki bireylerde, alerjik duyarlılık prevalansının düşük olması, anketin geçerliliğinin daha düşük olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, daha önceden yayınladığımız bir makalede değindiğimiz gibi, yaşlı bireylerde alerjik duyarlılıkta yüksek oranda bir remisyon olması etken olabilir.8 Bundan dolayı genç yaşta alerjik riniti olan bireylerdeki alerjik bileşenin zamanla ortadan kaybolduğu ve hastalığın alerjik olmayan bir rinite dönüştüğü söylenebilir. 26 Karışıklık yaratıcı etmenler için uyarlanmış analizlerde, alerjik duyarlılığın, 22-40 yaş arasındaki genç erişkinler için, alerjik rinit açısından bir yüksek risk etmeni olduğu, 61 yaş ve üzerinde ise bu oranın düştüğü ancak yine de anlamlı bir risk etmeni olduğu bulunmuştur. Bu kuvvetli bağlantı, başka yazarlar tarafından da bildirilmiştir. 22 Benzer ilişki herhangi bir polen ve herhangi bir hayvana karşı duyarlılıkta da kendini göstermiştir. İlginç olarak rinitteki durumun tersine, yaş grubundan bağımsız olarak astım için böyle bir bağlantı bulunmamıştır; literatürde de böyle bir bulguya rastlanmamıştır. Hem tek değişkenli risk analizlerinde hem de karışıklık yaratıcı etmenler için uyarlama yapılmış olan çok değişkenli modele birer birer eklendiklerinde, önemli alerjenlerin her birine karşı alerjik duyarlılığın astım ve biraz daha güçlü bir şekilde de alerjik rinit ile bağlantılı olduğu bulunmuştur. Bu bulgular, Avrupa Birliği Respiratuar Sağlık Araştırması nın 27 ve Finlandiya 22 ve Estonya da 24 yapılmış olan çalışmaların sonuçları ile uyumludur ancak Finlandiya ve Estonya da yapılmış olan çalışmalar, karşılaştırma yapmak için yeterli değildir. Astımdan daha çok rinit ve alerjik duyarlılık arasında güçlü bağlantılar bulan başka çalışmalar da vardır. 28,29 Astımın sigara ve egzos dumanları, sosyoekonomik durum ve obesite gibi bazı çevresel etmenler ile bağlantılı olduğu, rinitin ise temel olarak alerjik duyarlılık ile bağlantılı olduğu iyi bilinmektedir. 15,27,29 Önemli özgül alerjenlerin tamamının yer aldığı çok değişkenli bir modelde çayır otu, huş ağacı ve kedi ile alerjik rinit arasında anlamlı bir bağlantı olduğu, at ve köpeğe karşı duyarlılığın ise anlamlı değere ulaşmadığı gözlenmiştir. Bunun tersine astım ile köpek ve ata karşı duyarlılık arasında anlamlı bir bağlantı olduğu ve çayır otu, huş ağacı ve kedi arasında anlamlı bir bağlantı olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu bulgular, çocuklar ile yapılmış olan başka çalışmalar ile uyumludur. 12,30 Erişkin popülasyonları ile yapılmış olan çalışmalardan elde edilen bulgular, akarlar ve evcil hayvanlar gibi ev içi alerjenlere karşı duyarlılık ile astım arasında, alerjik rinit ile karşılaştırıldığında, daha güçlü bir bağlantı olduğunu göstermektedir. 31 Mevsimsel polene maruz kalmaktan çok ortamda sürekli bulunan alerjenlere sürekli bir şekilde maruz kalmanın bu bulguların ortaya çıkmasından rol oynadığı düşünülebilir. Ortamda sürekli bulunan alerjenlere maruz kalmanın alt hava yolları üzerinde daha güçlü bir etkisi bulunmaktadır. Bir polene görece olarak daha kısa bir süre maruz kalmak, özellikle bizim çalışma yaptığımız bölgede, daha düşük bir etki yaratmaktadır. Oldukça küçük olan ve havada daha uzun süre kalan kedi alerjenlerinin tam tersine 32 polenler daha büyüktür ve alt hava yollarını etkileyen diğer çevresel etmenlere bağlı gibi durmaktadır. 33 Birçok coğrafi bölgede, ev tozu akarının astım ile bağlantılı olan en önemli özgül alerjen olduğu bilinmektedir. 34 Bununla birlikte Kuzey İsveç te, akara karşı duyarlılık sık olarak 2 görülmemektedir. 7,19 Bunun nedeni büyük olasılıkla soğuk ve kuru olan iklimdir. Astım ile tüylü hayvanlara karşı duyarlılık arasında güçlü bir bağlantı olduğu, orta yaşlı ve ileri yaşlı bireylerde de bulunmuştur. Duyarlılığın yaş ile azaldığını bildiğimiz için bu bulgu bize şaşırtıcı gelmiştir. Bizim bulgularımız ile uyumlu olarak, kediye karşı özgül IgE düzeylerinde artış olan, ileri yaştaki bireylerde, bronşiyal hiperreaktivite prevalansının yüksek olduğu 35 bulunmuştur. Orta ve ileri yaşlı bireyler ile gerçekleştirilmiş olan, bir longitidünal çalışma olan Avrupa Birliği Respiratuar Sağlık Araştırması nın sonuçlarına göre kediye karşı duyarlılık olması, yeni başlayan astım ile bağımsız bir şekilde bağlantılıdır. 27 Çalışmaların birçoğunda polene karşı duyarlılığın rinit ile güçlü bir şekilde bağlantılı olduğu bulunmuştur. 14,36,37 Ancak az sayıdaki çalışmada, yaşlılar da dahil olmak üzere, farklı yaş gruplarında, rinit için bir risk etmeni olarak polen duyarlılığı incelenmiştir. Bizim çalışmamızdaki önemli bir bulgu, risk hesaplamalarının gücü yaşın ilerlemesi ile azalmış olmakla birlikte alerjik rinit ile duyarlılık arasındaki bağlantının en yaşlı grupta bile anlamlı kalmasıdır. Polen duyarlılığına ek olarak hayvanlara karşı duyarlılık için OR ler de benzer düzeylerde bulunmuştur. Herhangi bir hayvana karşı duyarlılık ile alerjik rinit arasındaki bağlantı, 61 yaş ve üzerindeki grupta da anlamlı düzeyde bulunmuştur. Polen dışındaki başka alerjenlerin de rinit ile bağlantılı olabileceği gösterilmiştir. 29 Bizim çalışmamızdaki yaş gruplarına benzer olgular ile yapmış oldukları araştırmada Bousquet ve ark., alerjik rinit ile bağlantılı olan en önemli alerjenlerin polenler ve akarlar olduğunu bildirmiştir. Astım ya da alerjik rinit için PAF değerlerinin hesaplanmış olduğu çok az çalışma bulunmaktadır. 25,27 Amerikan Ulusal Sağlık Ve Beslenmenin Değerlendirilmesi Araştırması nda, astım olgularının %56 sının 20-59 arasında atopik bireylerde görüldüğü bulunmuştur. 25 Bu oran, bizim çalışmamızdaki benzer yaş grubu için bulunan orandan daha yüksektir. Bekleneceği üzere, bizim çalışmamızda alerjik riniti olan olguların daha yüksek bir yüzdesi, özellikle en genç 2 yaş grubunda, herhangi bir alerjene bağlı duyarlılık ile bağlantılıydı. Bununla birlikte, yaşlı gruptaki astım olgularının %10 u ve alerjik rinit olgularının %15 i alerjik duyarlılık ile bağlantılıydı; bu bulgu alerjik duyarlılığın ileri yaşlarda da önemli olduğunu göstermekteydi. Başkaları ile uyumlu olarak 38 total IgE düzeylerinin, tüm yaş gruplarında benzer bir şekilde, hem astım hem de rinit ile güçlü bir bağlantısı olduğunu gösterdik. Bununla birlikte, özgül IgE ile karşılaştırıldığında, total IgE düzeyinin daha az özgül olduğu ve enfeksiyonlar ve ilaç kullanımı gibi başka etmenlerden etkilenebileceği unutulmamalıdır. Çalışmamızın çapraz kesitsel tasarımından dolayı, olguların hangi yaşta duyarlı hale geldiğini değerlendirememekteyiz. Buna rağmen astımı olan grupta, astımın başlangıç yaşı ile alerjik duyarlılık arasındaki bağlantıyı değerlendirebildik. Bulgularımıza göre astımın başlangıç yaşı arttıkça alerjik duyarlılıkta anlamlı bir azalma meydana gelmektedir. 7-19 yaş arasındaki astımı olan çocuklardan oluşan bir kohortta da benzer sonuçlar elde edilmiştir: 19 yaşta kalıcı astımı olan olguların büyük çoğunluğunun 7 yaşlarında kedi ya da köpeğe karşı duyarlılıkları bulunmaktaydı. 15 Erişkinlerde, astımın başlangıç yaşı ile alerjik duyarlılık arasındaki bağlantı hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Avustralya da yapılmış olan bir çalışmada, 30 yaş üzerinde astımı başlayan olgularda

J ALLERGY CLIN IMMUNOL VOLUME, NUMBER ARTICLE IN PRESS J ALLERGY CLIN IMMUNOL 7 duyarlılık oranlarının daha düşük olduğu bulunmuştur. 39 Bizim bulgularımıza benzer şekilde Amerika da yapılmış olan bir başka çalışmada, astım başlangıcı erken bir yaşta olan bireylerin deri prick test pozitifliğinin daha yüksek bir prevalansta olduğu ve astımlarının daha ciddi seyrettiği bulunmuştur. 40 Epidemiyolojik araştırmalarda, alerjik duyarlılığın varlığının belirlenebilmesi için deri prick testi sıklıkla kullanılmaktadır. Biz bunun yerine serumda özgül IgE düzeylerine baktık. Yaşlılarda deri reaktivitesinin belirlenmesi zor olduğu için bu yöntemimiz oluşabilecek yöntemsel yargıları ortadan kaldırabilecekti. Çalışmamızın güçlü olduğu bir başka yön de tasarımın popülasyona dayalı olmasıdır. Böylece genel popülasyondaki duyarlılık durumu ve hastalık prevalansı daha iyi bir şekilde yansıtılmaktadır. Geçerliliği olan anketlerin kullanılması da bu konuda yararlı olmuştur. Katılım oranları yüksek olduğu için, olguların katılmamalarından kaynaklanabilecek yargılar sınırlanmıştır. 41 Astımın başlangıç yaşının değerlendirilmesinde, anımsama ile ilgili yargılar olabilir. Rinitin başlangıç yaşı ile ilgili bilgilerin olmaması da kısıtlılık yaratan bir durumdur. 700 kişiden oluşan büyük örnek grubu olmasına rağmen yaşa göre özgül antijenlere karşı duyarlılığın daha deteyalı bir şekilde değerlendirilmesi, yaşlılardaki duyarlılığın düşük prevalansta olması nedeni ile gerçekleştirilememiştir. Sonuç olarak astım ve alerjik rinit ile ilgili bilinmeyen, farklı bir özellik bulunmuştur. Çayır otu, huş ağacı ve kediye karşı duyarlılık ile alerjik rinit arasında anlamlı bir ilişki olduğu, köpek ve ata karşı duyarlılığın ise astım ile bağlantılı olduğu bulunmuştur. Ek olarak alerjik rinitte yaş arttıkça bu bağlantının gücü azalmıştır. Astım ve alerjik duyarlılık arasındaki bağlantı üzerinde yaşın etkisi çok fazla değildir. Astımı olan erişkinlerde alerjik duyarlılık ile erken yaşta başlamış olan astım arasında anlamlı bir doğru orantı bulunmaktadır. Genel popülasyondaki alerjik duyarlılık prevalansı artmış olduğu için ve yaşlı nüfus da giderek arttığı için erken alerjik duyarlılığın yaşlılardaki morbidite üzerindeki etkilerinin araştırılmasına yönelik longitidünal çalışmaların yapılmasına gerek vardır. Kuzey İsveç Araştırmaları, Obstrüktif Akciğer Hastalığı grubunda yer alan ekibe, özellikle Ann-Christin Jonsson ve Sigrid Sundberg e verilerin toplanmasındaki yardımlarından dolayı teşekkür ederiz. Klinik etkiler: Alerjik rinit, polen ve hayvanlara karşı duyarlılık ile yaşa bağlı bir ilişki göstermekte iken astım, yaştan bağımsız olarak hayvanlara karşı duyarlılık ile bağlantılıdır. REFERENCES 1. Toelle BG, Xuan W, Peat JK, Marks GB. Childhood factors that predict asthma in young adulthood. Eur Respir J 2004;23:66-70. 2. Sears MR, Greene JM, Willan AR, Wiecek EM, Taylor DR, Flannery EM, et al. A longitudinal, population-based, cohort study of childhood asthma followed to adulthood. N Engl J Med 2003;349:1414-22. 3. Bjerg-Backlund A, Perzanowski MS, Platts-Mills T, Sandstrom T, Lundback B, Ronmark E. Asthma during the primary school ages prevalence, remission and the impact of allergic sensitization. Allergy 2006;61:549-55. 4. Schoefer Y, Schafer T, Meisinger C, Wichmann HE, Heinrich J. KORA Study Group. Predictivity of allergic sensitization (RAST) for the onset of allergic diseases in adults. Allergy 2008;63:81-6. 5. Bodtger U, Poulsen LK, Linneberg A. Rhinitis symptoms and IgE sensitization as risk factors for development of later allergic rhinitis in adults. Allergy 2006;61: 712-6. 6. Linneberg A, Gislum M, Johansen N, Husemoen LL, Jorgensen T. Temporal trends of aeroallergen sensitization over twenty-five years. Clin Exp Allergy 2007;37: 1137-42. 7. Ronmark E, Bjerg A, Perzanowski M, Platts-Mills T, Lundback B. Major increase in allergic sensitization in schoolchildren from 1996 to 2006 in northern Sweden. J Allergy Clin Immunol 2009;124:357-63, 63.e1-15. 8. Warm K, Backman H, Lindberg A, Lundback B, Ronmark E. Low incidence and high remission of allergic sensitization among adults. J Allergy Clin Immunol 2012;129:136-42. 9. Broadfield E, McKeever TM, Scrivener S, Venn A, Lewis SA, Britton J. Increase in the prevalence of allergen skin sensitization in successive birth cohorts. J Allergy Clin Immunol 2002;109:969-74. 10. Blomme K, Tomassen P, Lapeere H, Huvenne W, Bonny M, Acke F, et al. Prevalence of allergic sensitization versus allergic rhinitis symptoms in an unselected population. Int Arch Allergy Immunol 2013;160:200-7. 11. Eriksson J, Ekerljung L, Pullerits T, Holmberg K, Ronmark E, Lotvall J, et al. Prevalence of chronic nasal symptoms in West Sweden: risk factors and relation to self-reported allergic rhinitis and lower respiratory symptoms. Int Arch Allergy Immunol 2011;154:155-63. 12. Ronmark E, Perzanowski M, Platts-Mills T, Lundback B. Different sensitization profile for asthma, rhinitis, and eczema among 7-8-year-old children: report from the Obstructive Lung Disease in Northern Sweden studies. Pediatr Allergy Immunol 2003;14:91-9. 13. Westman M, Stjarne P, Asarnoj A, Kull I, van Hage M, Wickman M, et al. Natural course and comorbidities of allergic and nonallergic rhinitis in children. J Allergy Clin Immunol 2012;129:403-8. 14. Bousquet J, Annesi-Maesano I, Carat F, Leger D, Rugina M, Pribil C, et al. Characteristics of intermittent and persistent allergic rhinitis: DREAMS study group. Clin Exp Allergy 2005;35:728-32. 15. Andersson M, Hedman L, Bjerg A, Forsberg B, Lundback B, Ronmark E. Remission and persistence of asthma followed from 7 to 19 years of age. Pediatrics 2013; 132:e435-42. 16. Zureik M, Neukirch C, Leynaert B, Liard R, Bousquet J, Neukirch F, et al. Sensitisation to airborne moulds and severity of asthma: cross sectional study from European Community respiratory health survey. BMJ 2002;325:411-4. 17. Gehring U, Heinrich J, Jacob B, Richter K, Fahlbusch B, Schlenvoigt G, et al. Respiratory symptoms in relation to indoor exposure to mite and cat allergens and endotoxins. Indoor Factors and Genetics in Asthma (INGA) Study Group. Eur Respir J 2001;18:555-63. 18. Burbach GJ, Heinzerling LM, Edenharter G, Bachert C, Bindslev-Jensen C, Bonini S, et al. GA(2) LEN skin test study II: clinical relevance of inhalant allergen sensitizations in Europe. Allergy 2009;64:1507-15. 19. Perzanowski MS, Ronmark E, Nold B, Lundback B, Platts-Mills TA. Relevance of allergens from cats and dogs to asthma in the northernmost province of Sweden: schools as a major site of exposure. J Allergy Clin Immunol 1999;103:1018-24. 20. Backman H, Hedman L, Jansson SA, Lindberg A, Lundback B, Ronmark E. Prevalence trends in respiratory symptoms and asthma in relation to smoking two cross-sectional studies ten years apart among adults in northern Sweden. World Allergy Organ J 2014;7:1. 21. Warm K, Lindberg A, Lundback B, Ronmark E. Increase in sensitization to common airborne allergens among adults two population-based studies 15 years apart. Allergy Asthma Clin Immunol 2013;9:20. 22. Pallasaho P, Ronmark E, Haahtela T, Sovijarvi AR, Lundback B. Degree and clinical relevance of sensitization to common allergens among adults: a population study in Helsinki, Finland. Clin Exp Allergy 2006;36:503-9. 23. Ekerljung L, Ronmark E, Lotvall J, Wennergren G, Toren K, Lundback B. Questionnaire layout and wording influence prevalence and risk estimates of respiratory symptoms in a population cohort. Clin Respir J 2013;7:53-63. 24. Raukas-Kivioja A, Raukas ES, Meren M, Loit HM, Ronmark E, Lundback B. Allergic sensitization to common airborne allergens among adults in Estonia. Int Arch Allergy Immunol 2007;142:247-54. 25. Arbes SJ Jr, Gergen PJ, Vaughn B, Zeldin DC. Asthma cases attributable to atopy: results from the Third National Health and Nutrition Examination Survey. J Allergy Clin Immunol 2007;120:1139-45. 26. Simola M, Holopainene E, Malmberg H. Changes in skin and nasal sensitivity to allergens and the course of rhinitis: a long-term follow-up study. Ann Allergy Asthma Immunol 1999;82:152-6. 27. Anto JM, Sunyer J, Basagana X, Garcia-Esteban R, Cerveri I, de Marco R, et al. Risk factors of new-onset asthma in adults: a population-based international cohort study. Allergy 2010;65:1021-30. 28. L^am HT, Ekerljung L, Bjerg A, Van T, Tng N, Lundb ack B, et al. Sensitization to airborne allergens among adults and its impact on allergic symptoms: a population survey in northern Vietnam. Clin Transl Allergy 2014;4:6. 29. Plaschke PP, Janson C, Norrman E, Bjornsson E, Ellbjar S, Jarvholm B. Onset and remission of allergic rhinitis and asthma and the relationship with atopic sensitization and smoking. Am J Respir Crit Care Med 2000;162:920-4. 30. Stoltz DJ, Jackson DJ, Evans MD, Gangnon RE, Tisler CJ, Gern JE, et al. Specific patterns of allergic sensitization in early childhood and asthma & rhinitis risk. Clin Exp Allergy 2013;43:233-41. 31. Shaaban R, Zureik M, Soussan D, Anto JM, Heinrich J, Janson C, et al. Allergic rhinitis and onset of bronchial hyperresponsiveness: a population-based study. Am J Respir Crit Care Med 2007;176:659-66. 32. Luczynska CM, Li Y, Chapman MD, Platts-Mills TAE. Airborne concentrations and particle size distribution of allergen derived from domestic cats (Felis domesticus): measurements using cascade impactor, liquid impinge and a two-site monoclonal antibody assay for Fel d I. Am Rev Respir Dis 1990;141:361-7. 33. Badorrek P, Dick M, Emmert L, Schaumann F, Koch W, Hecker H, et al. Pollen starch granules in bronchial inflammation. Ann Allergy Asthma Immunol 2012; 109:208-14.e6. 34. Sunyer J, Jarvis D, Pekkanen J, Chinn S, Janson C, Leynaert B, et al. Geographic variations in the effect of atopy on asthma in the European Community Respiratory Health Study. J Allergy Clin Immunol 2004;114:1033-9. 35. Kerkhof M, Postma DS, Schouten JP, de Monchy JG. Allergic sensitization to indoor and outdoor allergens and relevance to bronchial hyperresponsiveness in younger and older subjects. Allergy 2003;58:1261-7. 36. Haahtela T, Burbach GJ, Bachert C, Bindslev-Jensen C, Bonini S, Bousquet J, et al. Clinical relevance is associated with allergen-specific wheal size in skin prick testing. Clin Exp Allergy 2014;44:407-16. 37. Bauchau V, Durham SR. Epidemiological characterization of the intermittent and persistent types of allergic rhinitis. Allergy 2005;60:350-3. 38. Salo PM, Calatroni A, Gergen PJ, Hoppin JA, Sever ML, Jaramillo R, et al. Allergy-related outcomes in relation to serum IgE: results from the National Health and Nutrition Examination Survey 2005-2006. J Allergy Clin Immunol 2011;127:1226-35. 39. Craig TJ, King TS, Lemanske RF Jr, Wechsler ME, Icitovic N, Zimmerman RR Jr, et al. Aeroallergen sensitization correlates with PC(20) and exhaled nitric oxide in subjects with mild-tomoderate asthma. J Allergy Clin Immunol 2008;121:671-7. 40. Miranda C, Busacker A, Balzar S, Trudeau J, Wenzel SE. Distinguishing severe asthma phenotypes: role of age at onset and eosinophilic inflammation. J Allergy Clin Immunol 2004;113:101-8. 41. Ronmark EP, Ekerljung L, Lotvall J, Toren K, Ronmark E, Lundback B. Large scale questionnaire survey on respiratory health in Sweden: effects of late- and non-response. Respir Med 2009;103:1807-15. 3

7.e1 WARM ET AL J ALLERGY CLIN IMMUNOL 2015 1996 da PQ Randomize örnek grubu Yaş 20-74 (doğum yılı 1922-1976) Davet edilen N=8704 Katılan N=7420 (%85) 2006 da PQ Yanıt verenlerin takibi Yaş 30-84 (doğum yılı 1922-1976) Davet edilen N=7004 Katılan N=5890 (%84) 2006 da PQ Randomize örnek grubu Yaş 20-69 (doğum yılı 1937-1986) 2008-2009 Yanıt verenlerden rastgele seçilen bir örnek grubunun klinik değerlendirmesi Yaş 21-86 (doğum yılı 1922-1986) Davet edilenler N=1016 Katılanlar N=737 (%73) IgE bakılanlar N=692 ŞEKİL E1. alışma popülasyonunun akış şeması. PQ, Posta İle Anket Çalışması. 2

J ALLERGY CLIN IMMUNOL VOLUME, NUMBER ARTICLE IN PRESS J ALLERGY CLIN IMMUNOL 7.e2 TABLO E1. Yaş gruplarına göre astım ve rinit ile bağlantılı olan total IgE düzeyleri Astım ve alerjik rinit varlığına ve yaş grubuna göre olgular Ortalama Medyan Farklılık, P değeri* Olguların tamamı 21-40 yaş 41-60 yaş 61-86 yaş Olguların tamamı Güncel rinit 21-40 yaş Güncel rinit 41-60 yaş Güncel rinit 61-86 yaş Güncel rinit 146.1 39.8.005 72.8 27.2 279.5 72.3.100 70.0 27.6 100.5 35.1.131 80.1 29.7 107.4 40.1.075 65.9 25.4 120.1 45.1 68.6 22.7 214.7 72.3 45.2 20.7 82.0 36.1.003 82.1 24.5 89.0 31.7.287 66.6 22.8 *Gruplar arasındaki dağılımların karşılaştırılması için Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. (sırası ile astımı olan ve olmayan olgular ve riniti olan ve olmayan olgular). TK/FF/0007/15