Substernal Guatr: 37 Hastanın Klinikopatolojik Özellikleri Volkan Doğru, Muhittin Yaprak, Direnç Yiğit, Alaaddin Aydın, Aybala Koptur, Cumhur Arıcı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi,, Antalya
Antalya ya Hoşgeldiniz
Bölgemizde guatr endemik olarak kabul edilmektedir. Özellikle Isparta-Burdur çevresi Eser et al, 1956 Eser, S (1956) Yurdumuzda Goitre Istanbul Tip Fak. Med 19: pp. 114 Eser, S, Velicangil, S (1956) Isparta da Goitre. Istanbul Universitesi Tip Fakultesi. Mec 19: pp. 129
Substernal guatr olgularına da kliniğimizde sık rastlanmaktadır.
Ocak 2008 ve Mart 2015 tarihleri arası 37 olgu retrospektif araştırıldı Doktora başvuru yakınmaları, Preoperatif ve postoperatif tanı özellikleri, Radyolojik bulgular, Geçirilen operasyon şekli, Eski tiroid cerrahi girişim öyküleri Operasyon sonrası gelişen komplikasyonlar
Hastalar; Sternotomi yapılan 4 hasta Sternotomi yapılmayan 33 hasta gruplarına ayrılarak klinikopatolojik özellikleri karşılaştırıldı.
Gruplar arası klinikopatolojik farklılıklar SPSS versiyon 17 ile değerlendirildi Pearson Ki Kare testi ile anlamlılıkları sorgulandı.
Radyolojik olarak preoperatif değerlendirme ile ortaya konan; Posterior mediastene uzanım ve/veya Ana vasküler yapılara yakınlık saptanması intraoperatif insizyon kararının sternotomiye genişletilmesinde etkiliydi (p<0.05).
Tüm hastalar kan kalsiyum düzeyi takibine alındı. İlk 24 saat içinde, Hipokalsemi saptanırsa kalsiyum regülasyonu sağlanana kadar günlük ve Taburculuk sonrası 7-15. gün ve sonraki 3 ay içindeki ardışık poliklinik takiplerinde
Geçici hipokalsemi yaşanan 11 olguda replasman uygulaması cerraha göre farklı Postop 0. gün hipokalsemi saptanan tüm hastalara iv rejim (2-4 ampul/gün) 24 saatin tamamlanması ile iv. replasman kesildi. hastalar hipokalsemi semptomları açısından gözlendi. 48. saat normokalsemik hastalar taburcu edildi Hipokalsemik vakalar oral tablet formları ile regüle edilerek taburcu edildi.
Taburculuk sonrası Oral Tablet ile Kalsiyum desteği kısıtlanarak kesildi. Doz kısıtlama protokolleri Cerraha göre farklılık göstermekteydi Ancak tüm hastalarda replasmansız normokalsemik kliniğin sağlandığı görüldü.
Sternotomi yapılan grupta; Postoperatif geçici hipokalsemi gelişme oranı 3.57 kat yüksek ve istatistiksel olarak anlamlı (p<0.05).
Post op yeni gelişen unilateral NLR paralizisi 5 hastada Hepsi sternotomi yapılmayan grupta İstatistiksel olarak anlamlı değil (p=0.362) 1 hastada Trakeomalazi gelişti ekstübasyonu tolere edemedi trakeostomi açıldı NLR: Nervur Laryngeus Recurrens
NLR paralizisi gibi trakeomalazi ve trakeostomi ihtiyacı da gruplar arasında anlamlı fark yaratmadı. (p değerleri sırasıyla 0.362, 0.724 ve 0.724) Malignite varlığının postop komplikasyonlar üzerine etkisi de istatistiksel olarak anlamlı değildi.
SONUÇ Sternotomi yapılan substernal guatr olgularında geçici hipokalsemi daha sık yaşanılan bir komplikasyondur Post operatif takipler sırasında kalsiyum replasman gerekliliği önem arzeder. NLR paralizisi açısından sternotomi daha güvenli olabilir ancak bu koruyucu özelliğinin istatistiksel olarak anlamlı olduğunu gösterebilmek için daha geniş hasta sayılı serilere ihtiyaç olabilir.
Teşekkürler