2008 YILI ĐZMĐR ĐL ÇEVRE DURUM RAPORU Hazırlayanlar



Benzer belgeler
TAHTALI BARAJI HAVZASI ALT YÖRESİ

İZMİR VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR İLİ 2004 YILI ÇEVRE DURUM RAPORU

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Kınık Özet Raporu

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Seferihisar Özet Raporu

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Bayraklı İlçe Raporu

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Narlıdere Özet Raporu

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Balçova Özet Raporu

İzmir Bölge Planı

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

İZMİR VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ İ Z M İ R İL ÇEVRE DURUM RAPORU

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

T.C. Ödemiş Belediyesi

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

İÇİNDEKİLER. 1 S a y f a

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

KÜÇÜK MENDERES HAVZASI KORUMA EYLEM PLANI İŞ PROGRAMI KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE

JEOLOJĠ TOPOĞRAFYA VE KAYAÇLAR

TOPRAK ANA MADDESİ Top T rak Bilgisi Ders Bilgisi i Peyzaj Mimarlığı aj Prof. Dr Prof.. Dr Günay Erpul kar.edu.

YERKÜRE VE YAPISI. Çekirdek (Ağır Küre) Manto (Ateş Küre (Magma)) Yer Kabuğu (Taş Küre) Hidrosfer (Su Küre) Atmosfer (Hava Küre)

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

TÜRKİYE NİN YER ALTI SULARI ve KAYNAKLARI

Alanı gösterilmiş olan doğal sit alanlarımız, yerinin belirli olması nedeniyle gösterilmiştir. Resmi işlemlerde, ilgili Çevre ve Şehircilik İl

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

1.Bölüm: Kayaçlar vetopoğrafya

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

1. Yer kabuðunun yapý gereði olan bir veya birkaç mineralden oluþan kütlelere ne ad verilir?

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

MANİSA İLİ, SELENDİ İLÇESİ, ESKİCAMİ MAHALLESİ, 120 ADA, 1 PARSELE İLİŞKİN NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİSİ

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

TURİZM SEKTÖRÜ. Invest in. İzmir Bölgesi Turizm İşletme Belgeli Konaklama Tesisleri

Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) El Kitabı Projelerin Çevresel Değerlendirmesi

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Bayraklı Özet Raporu

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

T.C. KIRIKKALE VALİLİĞİ İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ KIRIKKALE İL ÇEVRE DURUM RAPORU

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale

İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları. Karabağlar Özet Raporu

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

Akhisar nüfusu (2012),Akhisar ilçe merkezi , Beldeler ( 9 adet) Köyler (86 adet) , İlçe toplam nüfusu kişidir.

ĐZMĐR BÖLGESĐ (TR31) MEVCUT DURUM RAPORU

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

İzmir Bölge Planı İlçe Toplantıları. Çiğli İlçe Raporu

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

İZMİR (TR31) BÖLGESİ MEVCUT DURUM RAPORU

1 PÜSKÜRÜK ( MAGMATİK = KATILAŞIM ) KAYAÇLAR :

İzmir Bölge Planı. İlçe Toplantıları Buca Özet Raporu

ANAKAYALARIN TOPRAK VERME ÖZELLĠKLERĠ ve AĞAÇLANDIRMA AÇISINDAN YORUMLANMASI. AGM Etüt ve Proje ġube Müdürlüğü

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

PROJE - FAALİYET KISA VADE ORTA VADE UZUN VADE 1 HAVZA KORUMA EYLEM PLANI STRATEJİSİNİN OLUŞTURULMASI

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

UPİ. İzmir Ulaşım Ana Planı Bilgi Notu (2) Saha Araştırmaları Bilgilendirme UPİ

KÖMÜR MADENCİLİĞİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ VE ATIKLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Hazırlayan: Serkan YUMUŞAK

Ağaçlandırma 1330 KİŞİ

Batman Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Güz

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

Haritanın Tanımı. Harita Okuma ve Yorumlama. Haritanın Tanımı. Haritanın Özellikleri. Haritanın Özellikleri. Kullanım Amaçlarına Göre

6.1. SU VE TOPRAK YÖNETİMİ İSTATİSTİKLERİ 2. Mevcut Durum

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

OTELİMİZDE ; RESTORAN, KONFERANS SALONU, ZİYAFET SALONU, OYUN SALONU VE OTOPARK BULUNMAKTADIR.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

İzmir Bölge Planı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

5. Ünite. ÇEVRE ve TOPLUM. 1. Doğadan Nasıl Yararlanıyoruz? Çevre Sorunları Konu Değerlendirme Testi

İzmir Bölge Planı

Şehirsel Teknik Altyapı. 8. Hafta Ders tekrarı yeni eklemeler

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

İZMİR ÇALIŞMA VE İŞ KURUMU İL MÜDÜRLÜĞÜ TOPLUM YARARINA PROGRAM KATILIMCI DUYURUSU

TEBLĐĞ Çevre ve Orman Bakanlığından: KENTSEL ATIKSU ARITIMI YÖNETMELĐĞĐ HASSAS VE AZ HASSAS SU ALANLARI TEBLĐĞĐ ĐKĐNCĐ BÖLÜM

ÜNÝTE - 1 TOPOÐRAFYA ve KAYAÇLAR

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

DENİZ BİYOLOJİSİ Prof. Dr. Ahmet ALTINDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

ÇEVRE KORUMA ÇEVRE. Öğr.Gör.Halil YAMAK

İZMİR VE TARIM. İzmir in Türkiye ve Ege Bölgesi İçerisindeki Konumu Hakkında Kısa Bilgiler 1

VOLKANOKLASTİKLER (PİROKLASTİKLER)

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

Bayraklı İlçe Raporu

Ġzmir Bölge Planı Ġlçe Toplantıları. Urla Özet Raporu

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU. Aslıhan BALDAN Doğuş BALDAN ŞEHİR PLANCISI

Transkript:

2008 YILI ĐZMĐR ĐL ÇEVRE DURUM RAPORU Hazırlayanlar Bülent DEMĐREL..ÇED ve Planlama Şube Müdür V. Elif KARABULUT...Peyzaj Mimarı-ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü Tuğba GÖKKAYA.Şehir Plancısı-ÇED ve Planlama Şube Müdürlüğü Bu raporun hazırlanmasında katkıda bulunan tüm Kurum/Kurulışlara teşekkür ederiz. Đzmir Đl Çevre ve Orman Müdürlüğü-2008

ĐÇĐNDEKĐLER (A)COĞRAFĐ KAPSAM Sayfa No A.1.Giriş 1 A.2.Đl ve Đlçe Sınırları 2 A.3.Đlin Coğrafi Durumu 3 A.4.Đlin Topoğrafyası ve Jeomorfolojik Durumu 4 A.5.Jeolojik Yapı ve Stratigrafi 5 A.5.1.Metamorfizma ve Mağmatizma 11 A.5.2.Tektonik ve Paleocoğrafya 14 (B)DOĞAL KAYNAKLAR B.1.Enerji kaynakları 20 B.1.1.Güneş 20 B.1.2.Su Gücü 20 B.1.3.Kömür 20 B.1.4.Doğalgaz 21 B.1.5.Rüzgar 21 B.1.6.Biyokütle 21 B.1.7.Petrol 21 B.1.8.Jeotermal Sahalar 21 B.2.Biyolojik Çeşitlilik 22 B.2.1.Ormanlar 22 B.2.2. Çayır ve Mera 24 B.2.3. Sulak Alanlar 24 B.2.4. Flora 25 B.2.5.Fauna 25 B.2.6. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer Hassas Yöreler 26 B.3.Toprak 26 B.4.Su Kaynakları 28

B.4.1.Đçme Suyu Kaynakları ve Barajlar 30 B.4.2.Yeraltı Su Kaynakları 33 B.4.3.Akarsular 34 B.4.4.Göller ve Göletler 35 B.5.Mineral Kaynaklar 35 B.5.1.Sanayi Madenleri 35 B.5.2.Metalik Madenler 36 B.5.3.Enerji Madenleri 42 B.5.4.Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 42 ( C) HAVA (ATMOSFER VE ĐKLĐM) C.1.Đklim ve Hava 43 C.1.1.Doğal Değişkenler 44 C.1.1.1.Rüzgar 44 C.1.1.2.Basınç 46 C.1.1.3.Nem 46 C.1.1.4.Sıcaklık 47 C.1.1.5.Buharlaşma 47 C.1.1.6.Yağışlar 48 C.1.1.6.1.Yağmur 48 C.1.1.6.2.Kar Dolu Sis ve Kırağı 48 C.1.1.7.Seller 48 C.1.1.8.Kuraklık 49 C.1.1.9.Mikroklima 52 C.1.2.Yapay Etmenler 52 C.1.2.1.Plansız Kentleşme 52 C.1.2.2.Yeşil Alanlar 53 C.1.2.3.Isınmada Kullanılan Yakıtlar 53 C.1.2.4.Endüstriyel Emisyonlar 55 C.1.2.5.Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar 55 C.2.Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynaklar 56

C.2.1.Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman 56 C.2.2.Partikül Madde (PM) Emisyonları 57 C.2.3.Karbonmonoksit Emisyonları 57 C.2.4.Azotoksit (NOx) Emisyonları 57 C.2.5.Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları 57 C.3.Atmosferik Kirlilik 58 C.3.1.Ozon Tabakasının Đncelmesinin Etkileri 58 C.3.2.Asit Yağmurlarının Etkileri 58 C.4.Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri 59 C.4.1.Doğal Çevreye Olan Etkileri 59 C.4.1.1.Su Üzerindeki Etkileri 59 C.4.1.2.Toprak Üzerindeki Etkileri 59 C.4.1.3.Flora ve Fauna Üzerine Etkileri 59 C.4.1.4.Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 60 C.4.2.Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine)Olan Etkileri 60 C.4.2.1.Görüntü Kirliliği Üzerine Etkileri 60 (D)SU D.1.Su Kaynaklarının Kullanımı 61 D.1.1. Yeraltı Suları 61 D.1.2. Jeotermal Kaynaklar 70 D.1.3. Akarsular 71 D.1.4. Göller, Göletler ve Rezervuarlar 71 D.1.5. Denizler 72 D.2.Doğal Drenaj Sistemleri 74 D.3.Su Kaynaklarının Kirliliği ve Çevreye Etkileri 75 D.3.1.Yeraltı Suları ve Kirlilik 76 D.3.2.Akarsularda Kirlilik 77 D.3.3.Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik 77 D.3.4.Denizlerde Kirlilik 77

D.4.Su ve Kıyı Yönetimi Strateji ve Politikalar 78 D.5.Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri 78 D.5.1.Tuzluluk 79 D.5.2.Zehirli Gazlar 79 D.5.3.Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik 79 D.5.4.Ağır Metaller ve Đz Elementler 80 D.5.5.Zehirli Organik Bileşikler 81 D.5.5.1.Siyanürler 81 D.5.5.2.Petrol ve Türevleri 81 D.5.5.3.Polikloro Naftalinler ve Bifeniller 82 D.5.5.4.Pestisitler ve Su Kirliliği 82 D.5.5. Gübreler ve Su Kirliliği 83 D.5.6.Çözünmüş Organik Maddeler 83 D.5.7.Patojenler 83 D.5.8.Askıda Katı Maddeler 84 D.5.9.Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği 84 (E)TOPRAK VE ARAZĐ KULLANIMI E.1.Genel Toprak Yapısı 84 E.2.Toprak Kirliliği 87 E.2.1.Kimyasal Kirlenme 87 E.2.1.1.Atmosferik Kirlenme 88 E.2.1.2.Atıklardan Kirlenme 88 E.2.2.Mikrobiyal Kirlenme 89 E.3.Arazi 89 E.3.1.Arazi Varlığı 89 E.3.1.1Arazi Sınıfları 89 E.3.1.2.Kullanma Durumu 90 E.3.2.Arazi Problemleri 90 (F)FLORA-FAUNA VE HASSAS YÖRELER F.1. Ekosistem Tipleri 91

F.1.1.Ormanlar 91 F.1.1.1. Ormanların Ekolojik Yapısı 91 F.1.1.2. Đlin Orman Envanteri 93 F.1.1.3. Orman Varlığının Yararları 93 F.1.1.4. Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları 96 F.1.2. Çayır ve Meralar 96 F.1.3. Sulak Alanlar 97 F.1.4. Diğer Alanlar (Stepler vb) 98 F.2. Flora 100 F.2.1. Habitat ve Toplulukları 100 F.2.2. Türler ve Populasyonları 100 F.3. Fauna 102 F.3.1. Habitat ve Toplulukları 102 F.3.2. Türler ve Populasyonları 102 F.3.3. Hayvan Yaşama Hakları 106 F.3.3.1. Evcil Hayvanlar 107 F.3.3.1.1. Sahipli Hayvanlar 107 F.3.3.1.2. Sahipsiz Hayvanlar 107 F.3.3.2. Nesli Tehlike Altında Olan ve Olması Muhtemel Evcil ve Yaban Hayvanlar 108 F.3.3.3. Hayvan Hakları ve Đhlalleri 108 F.3.3.4. Valilikler, Belediyeler ve Gönüllü Kuruluşlarla Đşbirliği 108 F.4. Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin Đsteneceği Alanlar 109 F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar 109 F.4.1.1. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu Kanunun 3. Maddesi Uyarınca Belirlenen Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları ve Tabiat Koruma Alanları F.4.1.2. 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığı nca Belirlenen Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleştirme Alanları F.4.1.3. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 109 110 114

2. Maddesinin a - Tanımlar Bendinin 1.,2.,3. ve 5. Alt Bentlerinde Kültür Varlıkları, Tabiat Varlıkları, Sit ve Koruma Alanı Olarak Tanımlanan ve Aynı Kanun ile 3386 Sayılı Kanunun (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) Đlgili Maddeleri Uyarınca Tespiti ve Tescili Yapılan Alanlar F.4.1.4. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu Kapsamında Olan Su Ürünleri Đstihsal ve Üreme Sahaları F.4.1.5. 4/9/1988 Tarihli ve 19919 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nin 17 nci ve 1/7/1999 Tarihli ve 23742 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Yönetmelikle Değişik 18.,19. ve 20. Maddelerinde Tanımlanan Alanlar F.4.1.6. 2/11/1986 Tarihli ve 19269 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği nin 49. Maddesinde Tanımlanan Hassas Kirlenme Bölgeleri F.4.1.7. 2872 Sayılı Çevre Kanunu nun 9. Maddesi Uyarınca Bakanlar Kurulu Tarafından Özel Çevre Koruma Bölgeleri Olarak Tespit ve Đlan Edilen Alanlar F.4.1.8. 6831 Sayılı Orman Kanunu Gereğince Orman Alanı Sayılan Yerler F.4.1.9. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu Gereğince Yapı Yasağı Getirilen Alanlar F.4.1.10. 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Belirtilen Alanlar 121 121 122 122 126 126 126 F.4.1.11. 4342 Sayılı Mera Kanununda Belirtilen Alanlar 126 F.4.1.12. 30/01/2002 Tarih ve 24656 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği nde Belirtilen Alanlar F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar F.4.2.1. 20/02/1984 Tarih ve 18318 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (BERN Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlardan Önemli Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları nda Belirtilen I. ve II. Koruma Bölgeleri, Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları F.4.2.2. 17/05/1994 Tarih ve 21937 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi (RAMSAR Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlar 127 128 128 130 F.4.3. Korunması Gereken Alanlar 130 F.4.3.1. Tarım Alanları: Tarımsal Kalkınma Alanları, Sulanan, 131

Sulanması Mümkün ve Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıfları I, II, III ve IV Olan Alanlar, Yağışa Bağlı Tarımda Kullanılan I. ve II. Sınıf ile, Özel Mahsul Plantasyon Alanlarının Tamamı F.4.3.2. Mesire Yerleri; 6831 Sayılı Orman Kanununa Tabi Alanlarda Halkın Rekrasyonel Kullanımını Düzenleyip, Kullanımının Doğal Yapının Tahribine Neden Olmadan Yönlendirilmesini Sağlamak Üzere Ayrılan Alanlar 133 (*) Hassas Yöreler Kapsamına Giren F.4. Bölümündeki Alanlar Đçin Đstenen Bilgiler 1. Alanın Resmi Adı 2. Coğrafi Konumu ve Koordinatları (Rakım vb. bilgiler dahil) 3. Alanı 3.1. Toplam Alan (km 2 ) 3.2. Kara Yüzeyi (km 2 ) 3.3. Su Yüzeyi (km 2 ) 3.4. Kıyı Uzunluğu (m) 4. Alanın Açıklamalı Tanıtımı 5. Yasal Konumu 6. Yerleşimler ve Nüfusları 7. Sosyo-ekonomik-Kültürel-Tarihsel Özellikler 8. Fiziksel Özellikler (Karasal-Denizsel) 8.1. Đklim Özellikleri 8.2. Jeomorfoloji (Topografya vb. morfolojik özellikler) 8.3. Jeoloji (Varsa sedimantoloji ile ilgili bilgiler de dahil) 8.4. Hidroloji-Hidrojeoloji (Yerüstü ve yeraltı suları, varsa jeotermal kaynaklar da dahil) 8.5. Toprak Yapısı 8.6. Flora ve Fauna (Karasal, denizsel ve iç sular kapsamında, özellikleri, endemik ve tehdit altındaki) 9.Alan Kullanımı ve Mevcut Durumu (Tarım-envanter ve mülkiyet bilgileri varsa dahil, turizm, rekreasyon, ulaşım ve altyapı, vb.) 10. Mevcut Sorunlar (Hassas Bölgenin Doğal Yapıdan Uzaklaştığı Alanlar, vb.) (G) TURĐZM G.1.Yörenin Turistik Değerleri 137 G.1.1.Yörenin Doğal Değerleri 137 G.1.1.1.Konum 137 G.1.1.2.Fiziki Özellikler 138 G.1.2.Kültürel Değerler 141 G.2.Turizm Çeşitleri 149 G.3.Turistik Altyapı 189 G.4.Turist Sayısı 193 G.5.Turizm Ekonomisi 194 G.6.Turizm-Çevre Đlişkisi 194 (H)TARIM VE HAYVANCILIK

H.1.Genel Tarımsal Yapı 204 H.2.Tarımsal Üretim 205 H.2.1. Bitkisel Üretim 206 H.2.1.1. Tarla Bitkileri 206 H.2.1.1.1. Buğdaygiller 206 H.2.1.1.2. Baklagiller 207 H.2.1.1.3. Yem Bitkileri 208 H.2.1.1.4. Endüstriyel Bitkiler 209 H.2.1.2. Bahçe Bitkileri 210 H.2.1.2.1. Meyve Üretimi 210 H.2.1.2.2. Sebze Üretimi 211 H.2.1.2.3. Süs Bitkileri 213 H.2.2. Hayvansal Üretim 213 H.2.2.1. Büyükbaş Hayvancılık 214 H.2.2.2. Küçükbaş Hayvancılık 214 H.2.2.3. Kümes Hayvancılığı ( Kanatlı Üretimi) 215 H.2.2.4. Su Ürünleri 215 H.2.2.5. Kürk Hayvancılığı 216 H.2.2.6. Arıcılık ve Đpekböcekçiliği 216 H.3. Organik Tarım 216 H.4. Tarımsal Đşletmeler 218 H.4.1. Kamu Đşletmeleri 218 H.4.2. Özel Đşletmeler 218 H.5. Tarımsal Faaliyetler 219 H.5.1. Pestisit Kullanımı 219 H.5.2. Gübre Kullanımı 219 H.5.3. Toprak Kullanımı 219 (I)MADENCĐLĐK I.1. Maden Kanununa Tabi Olan Madenler ve Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 220

I.1.1. Sanayi Madenleri 220 I.1.2. Metalik Madenler 237 I.1.3. Enerji Madenleri 248 I.1.4. Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 248 I.2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri 248 I.3. Cevher Zenginleştirme 249 I.4. Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri 249 I.5. Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan Rehabilitasyon Çalışmaları 249 (J) ENERJĐ J.1. Birincil Enerji Kaynakları 250 J.1.1.Taşkömürü 250 J.1.2.Linyit 250 J.1.3.Asfaltit 250 J.1.4.Bitümlü Şist 250 J.1.5.Hampetrol 250 J.1.6.Doğalgaz 250 J.1.7.Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) 250 J.1.8.Orman 251 J.1.9.Hidrolik 256 J.1.10.Jeotermal 256 J.1.11.Güneş 264 J.1.12.Rüzgar 264 J.1.13.Biyokütle 265 J.2. Đkincil Enerji Kaynakları 266 J.2.1. Termik Enerji 266 J.2.2. Hidrolik Enerji 266 J.2.3. Nükleer Enerji 266 J.2.4. Yenilenebilir Elektrik Enerjisi Üretimi 266 J.3. Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı 266

J.4. Enerji Tasarrufu Đle Đlgili Yapılan Çalışmalar 268 (K) SANAYĐ VE TEKNOLOJĐ K.1.Đl Sanayinin Gelişimi, Yer Seçimi Süreçleri ve Bunu Etkileyen Etkenler 268 K.2.Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması 271 K.3.Sanayinin Đlçelere Göre Dağılımı 283 K.4.Sanayi Gruplarına Göre Đşyeri Sayıları ve Đstihdam Durumları 284 K.5.Sanayi Gruplarına Göre Üretim Teknolojisi ve Enerji Kullanımı 286 K.6.Sanayiden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Alınan Önlemler 287 K.6.1.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği 287 K.6.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği 289 K.6.3.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği 290 K.6.4.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliliği 290 K.6.5.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar 290 K.7.Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı 290 (L)ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME L.1.Altyapı 291 L.1.1.Temiz Su Sistemi 291 L.1.2.Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi 318 L.1.3.Yeşil Alanlar 339 L.2.Ulaşım 341 L.2.1.Karayolları 341 L.2.1.1.Karayolları Genel 341 L.2.1.2.Ulaşım Planlaması 341 L.2.1.3.Toplu Taşım Sistemleri 355 L.2.1.4.Kent Đçi Yollar 357 L.2.1.5.Araç Sayıları 357 L.2.2.Demiryolları 358 L.2.2.1.Kullanılan Raylı Sistemler 358 L.2.2.2.Taşımacılıkta Demir Yolları 358 L.2.3.Deniz, Göl, Nehir Taşımacılığı 359

L.2.3.1.Limanlar 359 L.2.3.2.Taşımacılık 359 L.2.4.Havayolları 359 L.3.Haberleşme 360 L.4.Đlin Plan Durumu 362 L.5.Đldeki Baz Đstasyonları 363 (M)YERLEŞĐM ALANLARI VE NÜFUS M.1.Kentsel ve Kırsal Planlama 364 M.1.1.Kentsel Alanlar 364 M.1.1.1.Doğal Özelliklerin Kent Formuna Etkileri 364 M.1.1.2.Kentsel Büyüme Deseni 365 M.1.1.3.Planlı Kentsel Gelişme Alanları 368 M.1.1.4.Kentsel Alanlarda Yoğunluk 369 M.1.1.5.Kentsel Yenileme Alanları 370 M.1.1.6.Endüstriyel Alanlarda Yer Seçimi 371 M.1.1.7.Tarihi, Kültürel, Arkeolojik ve Turistik Özellikli Alanlar 372 M.1.2.Kırsal Alanlar 373 M.1.2.1.Kırsal Yerleşme Deseni 373 M.1.2.2.Arazi Mülkiyeti 374 M.2.Altyapı 374 M.3.Binalar ve Yapı Çeşitleri 374 M.3.1.Kamu Binaları 374 M.3.2.Okullar 374 M.3.3.Hastaneler ve Sağlık Tesisleri 376 M.3.4.Sosyal ve Kültürel Tesisler 376 M.3.5.Endüstriyel Yapılar 376 M.3.6.Göçer ve Hareketli Barınaklar 377 M.3.7.Otel, Motel ve Turizm Amaçlı Diğer Yapılar 378 M.3.8.Bürolar ve Dükkanlar 379

M.3.9.Kırsal Alanda Yapılaşma 380 M.3.10.Yerel Mimari Özellikler 380 M.3.11.Bina Yapımında Kullanılan Yerel Materyaller 381 M.4.Sosyo-Ekonomik Yapı 382 M.4.1. Đş Alanları ve Đşsizlik 382 M.4.2. Göçler 383 M.4.3. Göçebe Đşçiler (Mevsimlik) 383 M.4.4. Kent Toprağının Mülkiyet Dağılımı 384 M.4.5. Konut Yapım Süreçleri 384 M.4.6. Gecekondu Islah ve Önleme Bölgeleri 385 M.5.Yerleşim Yerlerinin Çevresel Etkileri 386 M.5.1 Görüntü Kirliliği 387 M.5.2.Binalarda Ses Đzolasyonu 387 M.5.3.Havaalanları ve Çevresinde Oluşturulan Gürültü Zonları 387 M.5.4.Ticari ve Endüstriyel Gürültü 387 M.5.5.Kentsel Atıklar 387 M.5.6.Binalarda Isı Yalıtımı 387 M.6.Nüfus 388 M.6.1.Nüfusun Yıllara Göre Değişimi 388 M.6.2.Nüfusun Cinsiyet ve Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 388 M.6.3.Đl ve Đlçelerin Nüfus Yoğunlukları 389 M.6.4.Nüfus Değişim Oranı 390 (N)ATIKLAR N.1.Evsel Katı Atıklar 391 N.2.Tehlikeli ve Zararlı Atıklar 392 N.3.Özel Atıklar 393 N.3.1.Tıbbi Atıklar 393 N.3.2.Atık Yağlar 393 N.3.3.Bitkisel ve Hayvansal Atık Yağlar 394 N.3.4.Pil ve Aküler 394

N.3.5.Cips ve Diğer Yakma Fırınlarından Kaynaklanan Küller 395 N.3.6.Tarama Çamurları 395 N.3.7.Elektrik ve Elektronik Atıklar 395 N.3.8.Kullanım Ömrü Bitmiş Araçlar 396 N.4.Diğer Atıklar 396 N.4.1.Ambalaj Atıkları 396 N.4.2.Hayvan Kadavraları 397 N.4.3.Mezbaha Atıkları 397 N.5.Atık Yönetimi 397 N.6.Katı Atıkların Miktar ve Kompozisyonu 398 N.7.Katı Atıkların Biriktirilmesi, Toplanması, Taşınması ve Transfer Đstasyonları 398 N.8.Atıkların Bertaraf Yöntemleri 399 N.8.1.Katı Atıkların Depolanması 399 N.8.2.Atıkların Yakılması 400 N.8.3.Kompost 400 N.9.Atıkların Geri Kazanımı ve Değerlendirilmesi 400 N.10.Atıkların Çevre Üzerindeki Etkileri 401 (O)GÜRÜLTÜ VE TĐTREŞĐM O.1.Gürültü 402 O.1.1 Gürültü Kaynakları 403 O.1.1.1Trafik Gürültüsü 403 O.1.1.2.Endüstri Gürültüsü 403 O.1.1.3.Đnşaat Gürültüsü 403 O.1.1.4.Yerleşim Alanlarında Oluşan Gürültüler 403 O.1.1.5.Havaalanları Yakınında Oluşan Gürültü 403 O.1.2. Gürültü ile Mücadele 404 O.1.3. Gürültünün Çevreye Olan Etkileri 405 O.1.3.1. Gürültünün Fiziksel Çevreye Olan Etkileri 405 O.1.3.2. Gürültünün Sosyal Çevreye Olan Etkileri 405

O.1.4. Gürültünün Đnsanlar Üzerine Olan Etkileri 406 O.1.4.1. Fiziksel Etkileri 406 O.1.4.2. Fizyolojik Etkileri 406 O.1.4.3. Psikolojik Etkileri 407 O.1.4.4. Performans Üzerine Etkileri 407 O.2. Titreşim 408 (P)AFETLER P.1.Doğal Afetler 408 P.1.1.Depremler 409 P.1.2.Heyelan ve Çığlar 409 P.1.3.Seller 410 P.1.4.Orman,Otlak ve Sazlık Yangınları 410 P.1.5.Ormanlar Üzerinde Biyotik ve Abiyotik Faktörlerin Etkileri 411 P.1.6.Fırtınalar 411 P.2. Diğer Afetler 411 P.2.1.Radyoaktif Maddeler 413 P.2.2.Denize Dökülen Petrol ve Diğer Tehlikeli Atıklar 417 P.2.3.Tehlikeli Maddeler 418 P.3.Afetlerin Etkileri ve Yardım Tedbirleri 419 P.3.1.Sivil Savunma Birimleri 420 P.3.2.Yangın Kontrol ve Önleme Tedbirleri 420 P.3.3.Đlkyardım Servisleri 421 P.3.4.Afetzedeler ve Mültecilerin Yeniden Đskanı 421 P.3.5.Tehlikeli ve Zararlı Maddelerin Sınırlararası Taşınımı Đçin Alınan Tedbirler 421 P.3.6.Afetler ve Büyük Endüstriyel Kazalar 422 ( R) SAĞLIK VE ÇEVRE R.1.Temel Sağlık Hizmetleri 424 R.1.1.Sağlık Kurumlarının Dağılımı 425 R.1.2.Bulaşıcı Hastalıklar 425

R.1.2.1.Đçme, Kullanma ve Sulama Suları 430 R.1.2.2.Denizler 432 R.1.2.3.Zoonoz Hastalıklar 432 R.1.3.Gıda Hijyeni 433 R.1.4.Aşılama Çalışmaları 433 R.1.5.Bebek Ölümleri 433 R.1.6.Bebek Ölümlerinin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı 434 R.1.7.Aile Planlaması Çalışmaları 438 R.2.Çevre Kirliliği ve Zararlarından Oluşan Sağlık Riskleri 440 R.2.1.Kentsel Hava Kirliliğinin Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 440 R.2.2.Su Kirliliğinin Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 446 R.2.3.Atıkların Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 447 R.2.4.Gürültünün Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 453 R.2.5.Pestisitlerin Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 454 R.2.6.Đyonize Radyasyondan Korunma 454 R.2.7. Baz Đstasyonlarından Yayılan Radyasyonun Đnsan Sağlığı Üzerine Etkileri 455 (S) ÇEVRE EĞĐTĐMĐ S.1.Kamu Kuruluşlarının Çevre Eğitimi ile Đlgili Faaliyetleri 456 S.2.Çevre Đle Đlgili Gönüllü Kuruluşlar ve Faaliyetleri 456 S.2.1.Çevre Vakıfları 457 S.2.2.Çevre Dernekleri 460 S.2.3.Çevreyle Đlgili Federasyonlar 469 (T)ÇEVRE YÖNETĐMĐ VE PLANLAMA T.1.Çevre Kirliliğinin ve Çevresel Tahribatın Önlenmesi 470 T.2.Doğal Kaynakların Ekolojik Dengeler Esas Alınarak Verimli Kullanımı, Korunması ve Geliştirilmesi T.3.Ekonomik ve Sosyal Faaliyetlerin, Çevrenin Taşıma Kapasitesini Aşmayacak Biçimde Planlanması 470 472 T.4.Çevrenin Đnsan-Psikososyal Đhtiyaçlarıyla Uyumunun Sağlanması 474 T.5.Çevre Duyarlı Arazi Kullanım Planlaması 475 T.6.Çevresel Etki Değerlendirmesi 477

TABLOLAR Sayfa No Tablo 1.Izmir Đli Linyit Kömürü Rezervleri 20 Tablo 2.Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları 22 Tablo 3.Đzmir Đli 2008 Yılı Odun Üretim Cins ve Miktarları 23 Tablo 4.Đzmir Đl Sınırlarında Bulunan Akım Gözlem Đstasyonlarının Debi Değerleri 30 Tablo 5.Đzmir Đl Sınırları Đçerisindeki Akarsular ve Kolları 34 Tablo 6.Akarsuların Ortalama Debileri 35 Tablo 7.Đlimiz Sanayi Madenleri 35 Tablo 8.Đlimiz Metalik Madenleri 36 Tablo 9.Đlimizde Bulunan Linyit Yatakları 42 Tablo 10.Đzmirdeki Meteoroloji Đstasyonları 44 Tablo 11.Đzmir Đli Meteorolojik Değerleri 51 Tablo 12.Kara Taşıtı Türlerine Göre Yıllık Emisyonlar 55 Tablo 13.Yeraltısuyu Rezerv Kullanım Durumu 61 Tablo 14.Đlimizde Bulunan Jeotermal Kaynaklar 70 Tablo 15.Havzalardaki Tabii ve Yapay Göllerin Özellikleri 75 Tablo 16.Akarsu Havzalarının Drenaj Alanı, Ort.Akış ve Brüt Su Kuvveti Potansiyel Değerleri 76 Tablo 17.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Tuzluluğu 85 Tablo 18.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Kireci 85 Tablo 19.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Organik Maddesi 85 Tablo 20.Toprak Derinlikleri ve Eğim Grupları 86 Tablo 21.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Bünyesi 87 Tablo 22.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Reaksiyonu 87 Tablo 23.Đzmir Đli Arazi Sınıfları Dağılımı 89 Tablo 24.Arazilerin Kullanım Durumu 90 Tablo 25.Toprak Derinlikleri ve Eğim Grupları 90 Tablo 26.Đzmir Đli Islaha Muhtaç Arazi Bilgileri 91 Tablo 27.2008 Yılı Orman Yangınlarının Çıkış Sebeplerine Göre Sayısal Dağılımı 95 Tablo 28.2008 Yılı Orman Yangınlarının Çıkış Sebeplerine Göre Alan Dağılımı 95

Tablo 29.2008 Yılı Orman Yangınlarının Đdare Şekillerine Göre Dağılımı 95 Tablo 30.Orman Kadastro Çalışmaları 96 Tablo 31. Özel Ormanlar(2008) 96 Tablo 32. GEF II-Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi 2003-2008 105 Tablo 33.Đzmir Turizm Hareketleri(Aralık 2008) 190 Tablo 34.2005-2006-2007-2008 Yılları 12 Aylık Dönemde Turizm Hareketleri 190 Tablo 35.2006-2007-2008 Yılları 12 Aylık Dönemde Đzmir e Giriş Yapan Đlk Dört Ülke 190 Tablo 36.2008 Yılında Đzmir Đli Sınır Kapılarından Giriş Yapan Turistlerin Ülkelerine Göre Dağılımı 193 Tablo 37.Đzmir Đli Turistik Tesis ve Yatak Kapasiteleri 194 Tablo 38.Đzmir Đli Seyahat Acentaları 194 Tablo 39.Mavi Bayrak Programına Dahil Olan Ülkeler 200 Tablo 40.Belirleyici Nitelikler Asgari Puan Tablosu 204 Tablo 41.Đzmir Đlinde Arazi Dağılımı 205 Tablo 42.Tarım Alanlarının Dağılımı 205 Tablo 43.Tarımsal Üretim Değerleri 206 Tablo 44.Đzmir Đli Hububat Ekiliş Alanı ve Üretimi 206 Tablo 45.Đzmir Đli Baklagil Ekiliş Alanı ve Üretimi 207 Tablo 46.Đzmir Đli Endüstri Bitkileri Ekiliş Alanı ve Üretimi 209 Tablo 47.Đzmir Đline Ait Hayvan Miktarları 213 Tablo 48.Kültür Balıkçılığı Đşletme Tesisleri Sayı ve Kapasiteleri 216 Tablo 49.Tarımsal Sektör Dağılımları 218 Tablo 50.Zirai Đlaçların Yıllık Tüketim Miktarları(ton) 219 Tablo 51.Kullanılan Gübre Miktarları 219 Tablo 52.Đzmir Đli 2007 Yılı Odun Üretim Cins ve Miktarları 251 Tablo 53.Tapulu Kesim Miktarı 252 Tablo 54.Orman Genel Müdürlüğü nce verilen Maden ve Tesis Đzinleri(2008) 253 Tablo 55.Maden ve Tesis Đzinleri Tablosu 253 Tablo 56.Son On Yılın Orman Yangınları 254 Tablo 57.Đzmir Orman Bölge Müdürlüğü 2008 yılı Orman Yangınlarına Ulaşım Organizasyonu 254 Tablo 58.Đzmir Orman Đşletme Şeflikleri 255

Tablo 59.Balçova Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 256 Tablo 60.Seferihisar Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 258 Tablo 61.Çeşme-Şifne Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 259 Tablo 62.Aliağa Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 260 Tablo 63.Bayındır-Ergenli Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 261 Tablo 64.Urla-Gülbahçe Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 261 Tablo 65.Bergama Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 262 Tablo 66.Dikili Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları 263 Tablo 67.Đldeki Ortalama Rüzgar Hızı Tablosu 264 Tablo 68.Enerji Tüketiminin 2007 Yılı Sonu Đtibariyle Sektörlere Göre Dağılımı 266 Tablo 69.Yıllara ve Abone Durumlarına Göre Enerji Tüketimi 267 Tablo 70.Đzmir Đli Elektrik Tüketiminin Sektörel Dağılımı (2008) 267 Tablo 71.Yıllara Göre KSS Yer Seçimi ile Hizmet Sunulan KSS Sayısı 273 Tablo 72.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın Kredi Đmkanları ile Hizmet Sunulan KSS Projeleri 273 Tablo 73.KSS Yapı Kooperatiflerinin Đmkanları ile Hizmete Sunulan KSS Projeleri 274 Tablo 74.Hizmete Sunulan KSS Projeleri(Toplam) 275 Tablo 75.Yapımı Devam Eden KSS Sayısı ve Kapasitesi 275 Tablo 76.Proje Halindeki KSS Sayısı ve Kapasitesi 275 Tablo 77.Yıllara Göre OSB Yer Seçimi Đle Hizmete Sunulan OSB Sayısı 276 Tablo 78.Hizmete Sunulan OSB.lerin Parsel Tahsis Sayıları ve Đstihdam Bilgileri 276 Tablo 79.Yapımı Devam Eden OSB.lerin Cinsi ve Sayısı ile Parsel Bilgileri 277 Tablo 80.Tamamen ve Kısmen Hizmete Sunulan OSB.lere Ait Özet Bilgiler 280 Tablo 81.Proje Halindeki OSB Sayısı Ve Cinsi 281 Tablo 82.Sanayi Tesislerinin Đlçere Göre Dağılımı 283 Tablo 83.Đlçelere Göre OSB.lerdeki Sektörel Đşyeri Sayısı 284 Tablo 84.Đlçelere Göre KSS.lerindeki Sektörel Đşyeri Sayısı 285 Tablo 85.Sanayi Tesislerinde Đlçelere Göre Çalışan Sayısı 286 Tablo 86.Tüketim Gruplarına Göre Elektrik Tüketimi 286 Tablo 87.07/01/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 88.02/06/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve 299 300

Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 89.01/12/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 90.20/06/2008 Tarihli Balçova Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları Tablo 91. 02/09/2008 Tarihli Ürkmez Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 302 309 314 Tablo 92.Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi ve Tahtalı Barajı Su Alma Yapısı Pompa Đstasyonu 317 Tablo 93.Çiğli Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Tablo 94.Foça Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Tablo 95.Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Tablo 96.Tahtalı Havzası Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi 322 327 329 335 Tablo 97.Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü Đzmir 2010 Yatırım Programı Tasarısı 348 Tablo 98.Toplu Taşıma Sistemlerinde Aylara Göre Sarfedilen Akaryakıt Miktarları (2008) 356 Tablo 99.Metro Ulaşımında Aylara Göre Yolcu Sayıları ve Tüketilen Enerji Miktarı (2008) 357 Tablo 100.Motorlu Araçlara Ait Đstatistikler 357 Tablo 101.Antik Kentler Ve Ören Yerleri Tablosu 372 Tablo 102.2007-2008 Öğretim Yılı Metropol Dışı Đlçe Bazında Resmi Okul Sayısı 375 Tablo 103.2007-2008 Öğretim Yılı Metropol Đlçe Bazında Resmi Okul Sayısı 375 Tablo 104.Đzmir Đli Turizm Belgeli Konaklama Tesisleri 379 Tablo 105.Đş Alanlarının Sektörlere Göre Dağılımı(ĐTO 2004) 382 Tablo 106.Đzmir Đli Arazi Varlığı ve Dağılımı 384 Tablo 107.Büyükşehir Belediye Başkanlığı Tarafından Gerçekleştirilen Toplu Konut Uygulamaları 385 Tablo 108.Nüfusun Yıllara Göre Değişimi(TUIK 2007) 388 Tablo 109.Nüfusun Cinsiyete ve Yaş Gruplarına Göre Dağılımı(TUIK 2007) 388 Tablo 110.Đl ve Đlçelerin Nüfus Yoğunlukları(TUIK 2007) 389 Tablo 111.Nüfus Değişim Oranı(TUIK) 390 Tablo 112.Gürültüye Maruz Kalma Süreleri ve Seviyeleri 406 Tablo 113.Gürültü Seviyelerinin Đnsan Vücudundaki Fizyolojik Cevabı 407 Tablo 114.Afetler Đl Acil Yardım Planında Görevli Personel ve Araç Sayısı Listesi 419

Tablo 115.Đzmir Đlinde En Sık Görülen Bulaşıcı Hastalıklar 426 Tablo 116.Đzmir Đlindeki Devlet ve Kamu Hastaneleri 426 Tablo 117.Đzmir Đlindeki Özel Hastaneler 427 Tablo 118. Özel Hemodiyaliz Merkezleri 428 Tablo 119.Üniversite Hastaneleri 429 Tablo 120.Đzmir Đli Sağlık Kurumları Dağılımı (2008) 429 Tablo 121.Đzmir Metropol Alan Đçme Suyu Kaynakları(Büyükşehir Belediyesi 2004) 430 Tablo 122.Dezenfeksiyon Noktaları ve Dezenfeksiyon Cinsi (Büyükşehir Belediyesi 2003) 431 Tablo 123.2008 Yılı Bebek Ölüm Hızları 434 Tablo 124.2008 Yılı Bebek Ölüm Nedenleri 434 Tablo 125.Bebek Ölümlerinin Hastalık, Yaş ve Cins Gruplarına Göre Dağılımı 2006 434 Tablo 126. Tüm Ölümlerin Tanıya Göre Dağılımı -2008 436 Tablo 127.Đlimizde Ölümlerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 437 Tablo 128.2008 Yılı Aile Planlaması Yöntem Dağılımı 438 Tablo 129. 2008 Yılı Aile Planlaması Yöntem Dağılımı (Detay) 438 Tablo 130.2008 Yılı Aile Planlaması Çalışmaları (Yıl Đçinde Yapılan Aile Planlaması Yöntem Uygulamaları)Đzmir Đl ve Đlçelerinde Çevre Konusunda faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşları 439 Tablo 131.2008 Yılı Đl Genelinde Aile Planlaması Kapsamında Verilen Hizmetler 439 Tablo 132. Yıllara Göre Kış Sezonu Ortalama Tozluluk Değerleri(mg/m³) 441 Tablo 133. Yıllara Göre SO2 Ölçüm Değerleri(mg/m³) 442 Tablo 134.Đzmir Đl ve Đlçelerinde Çevre Konusunda Faaliyet Gösteren Sivil Toplum Kuruluşları 460

A.COĞRAFĐ KAPSAM A.1.Giriş Batıda Ege Denizi ile çevrili olan Đzmir Đli, kuzeyde Balıkesir, doğuda Manisa, güneyde Aydın Đlleri ile komşudur. Yüzölçümü 11.973 km 2 olan Đzmir Đlinin 28 ilçesi vardır. Đl, yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Yazların sıcak ve kurak geçmesi alçak yamaçlarda maki adı verilen bitki örtüsünün yayılmasını sağlar. Đzmir Đlinin nüfusu 2007 yılı genel nüfus sayımına göre 3.739.353 dir. Đzmir in Ege Denizi nde uzun bir kıyısı vardır. Đkliminde elverişli olması deniz mevsiminin oldukça uzun olmasını sağlar. Ortalama deniz suyu sıcaklıkları yılın sekiz ayı 20 C nin üzerindedir. Đzmir Đlinde doğal bitki örtüsünü hem korumak, hem de halkın kullanımına açmak için orman içi dinlenme yerleri düzenlenmiştir. Đzmir in 22 km. kuzeyinde Yamanlar Dağı üzerinde Kızılçam, Karaçam ve Söğüt ağaçlarının bulunduğu Karagöl Orman Đçi Dinlenme Yeri halka açılmıştır. Đzmir-Çeşme yolu üstünde Uzunkuyu Çeşme ye 8 km. uzaklıkta, Seferihisar a 8 km. uzaklıkta Teos, Đzmir e 24 km. uzaklıkta Aydın yolu üzerinde Efeoğlu, Đzmir-Salihli yolu üzerinde Belkahve, Gümüşsuyu yakınlarında Derebağı ve Bozdağ yakınlarında Mermeroluk orman içi dinlenme yeri olarak hazırlanmıştır. Yeraltı kaynak suları bakımından zengin olan Đzmir ilinde halkın sağlık ve dinlenme gereksinimini karşılayan kaplıcalar ve içmeler vardır. Urla nın Malgaca Đçmecesi, Çeşme nin Şifne Đçmecesi ve Menemen Đçmecesi ünlüdür. Yeraltı sularından kaplıca olarak da yararlanılmaktadır. Đzmir in Agamemnon Kaplıcası, Bergama nın Mahmudiye, Paşa Kaplıcaları, Çeşme nin Şifne Kaplıcası, Dikili nin Nebiler Kaplıcası ve Bademli Kaplıcası, Menemen in Bozköy Kaplıcası, Seferihisar ın Cuma Doğanbey in Dikmen Pınarı kaplıcaları v.b. ünlüdür. Yapılan kazılar Đzmir in yerleşim tarihinin Đ.Ö. 3000 yıllarına kadar indiğini gösterir. Đzmir, Eski Smyrna Kenti üstüne geliştiği için bu antik kentten günümüze çok az kalıntı gelebilmiştir. Bayraklı da yapılan kazılardan Đ.Ö. III. yy. dan IV. yy. a kadar uzanan dönemle ilgili kalıntıların bir bölümü ortaya çıkarılmış Athena Tapınağının kalıntılarıda bu kazılar sonucu bulunmuştur. Kadifekale çevresinde surların bir bölümü günümüze kalmıştır. Roma egemenliği sırasında büyük bir ticaret merkezi olan liman yakınında büyük bir agorası olduğu bilinir. Bir başka agorada Namazgah semtinde yapılan kazılarla ortaya çıkarılmıştır. Kent içinde ayrıca tarihsel camiler ve hanlar yer alır; Faik Paşa Camisi, Hacı Hüseyin Camisi, Kestane Pazarı Camisi, Salepçioğlu Camisi Kızlarağası Hanı bu tarihsel yapılar arasında sayılır. 1

Kestane Pazarı Camii A.2. Đl ve Đlçe Sınırları: Đlçeler: 1. Aliağa 16. Menemen 2. Bayındır 17. Narlıdere 3. Bergama 18. Ödemiş 4. Beydağ 19. Seferihisar 5. Bornova 20. Selçuk 6. Buca 21. Tire 7. Çeşme 22. Torbalı 8. Çiğli 23. Urla 9. Dikili 24. Karşıyaka 10. Foça 25. Gaziemir 11. Karaburun 26. Konak 12. Kemalpaşa 27. Balçova 13. Kınık 28.Güzelbahçe 14. Kiraz 29. Bayraklı 15. Menderes 30. Karabağlar 2

A.3. Đlin Coğrafi Durumu: Đzmir Đli Yer Bulduru Haritası Đzmir ili Anadolu Yarımadası nın batısında ve kıyı şeridinde, Ege Denizi nin doğusunda 38-39 Enlem, 27-28 Boylam arasında bulunmaktadır. Yüzölçümü 11.973 km 2 dir. Đlimizin komşu illeri, kuzeyde Balıkesir, doğuda Manisa ve güneyde Aydın dır. Đzmir in Uç Noktaları Enlem Boylam Doğu-Kiraz Đlçesinin doğusunda Đzmir-Aydın-Manisa illeri sınırlarının bileşimi 38 03 50 28 29 00 Batı-Çeşme Yarımadasının Sakız Adasına uzanan Tekeburnu 38 16 50 26 12 20 Kuzey-Madran Dağlarının kuzeyinde 39 24 50 27 16 00 Güney-Kuşadası Körfezinde 37 51 10 27 25 00 Sınır Đller ve Kıyıları Uzunluğu (km) Balıkesir (Kuzeyde) 65 Manisa (Doğuda) 300 3

Aydın (Güneyde) 130 Ege Denizi (Batıda) 700 A.4. Đlin Topoğrafyası Ve Jeomorfolojik Durumu Bilindiği üzere Ege Bölgesi morfolojisi üçüncü ve dördüncü jeolojik zamanda oluşmuştur. Kuzeyden ve güneyden Alp kıvrımlarının etkisiyle sıkışarak, büyük çöküntü alanları, kırıklar ve fay hatları meydana gelmiştir. Bu morfoloji bugün kendisini denize dik inen dağlar ve aralarındaki vadilerde gösterir. Đzmir, Ege Kıyı Bölgesinin tipik bir örneği gibidir. Kuzeyde Madra Dağları, güneyde Kuşadası Körfezi batıda Çeşme yarımadasının Tekne Burnu, doğuda ise Aydın-Manisa il sınırları ile çevrilmiş, 11.973 km 2 lik bir alana yayılan Đzmir batıda kendi adıyla anılan körfezle birleşmektedir. Batı Anadolu sahilinin orta kısmında yer alan Oğlak Adası yanında başlayan körfez, onun karşısında bulunan Karaburun da sona erer. Oğlak adasının 13 mil güneydoğusuna inildiğinde, körfezin doğuya doğru uzanarak iç Đzmir Körfezini oluşturduğu görülür. Körfezin uzunluğu Karaburundan Yenikale Geçitine kadar 17.3. mil, toplamı ise 26 mil kadardır. Genişliği en az 1.2 milden en çok 5 mil e kadar değişir. 38-24 kuzey enlemi ile 27-10 doğu boylamında bulunan Đzmir'in içinde bulunduğu Ege Bölgesi fay sisteminin doğu-batı doğrultusunda uzanan tektonik hatlar, körfezi aralarındaki çukura alırlar. Körfezin güney sahilini takip eden fay üzerinde Urla Đçmeleri Balçova (Agamemnon) Ilıcaları ve suyu kısmen ılık olan Meles Kaynakları (Halkapınar) yer alır. Đzmir morfolojisi farklı görünümler taşır. Đli üç yönde çevreleyen ve yerleşim alanının arkasını kuşatan dağlar ve bunların oluşturduğu horizonal çizgiler ile yerleşim alanının yoğunlaştığı sahil çizgisi arasında kalan ve yer yer iç kısımlara kadar uzanan sahil şeridi ve düzlükler üzerinde çevre dağlarında kopup sıçraması, tepeler morfolojik bünyenin temel çizgilerini meydana getirir. Dağlar arasındaki verimli ovalar ve vadiler ılımlı deniz ikliminin içerilere kadar etkili olmasını sağlar. En yüksek noktasında (Karatepe ) 1075 metreye ulaşan Yamanlar Dağı ve onun yamaçlarından oluşan Silsile, Đzmir'i kuzeyden çevreleyen arazi yükselmeleridir. Yamanlar silsilesi kuzeyde Dumanlı ve Kara Hasan Dağları ile devam eder. Ova düzlüklerinin kuzey batısında irili ufaklı tepe ve tepecikler halinde sahile kadar inen Sivri Dağ, Ayrı Dağ, Şaphane Dağı ve Kara Dağ yer alır. Đzmir 'in güney ve güney batısını kuşatan Karabelen Dağları Yamanlara göre daha sert ve dik karekterlidir. Şehrin doğusunda en belirli arazi yükselmesi Nif Dağı (1510 m) ve onun batıya uzanan tepeleridir. Gerilerde Mahmut Dağları ve Boğazlar ile birleşerek uzun ve sarp görünüşlü silsileyi oluşturan Nifler Belkahve yöresinden başlıyarak alçalır, bir yandan Bornova diğer yandan da Buca sırtlarını teşkil eder. 4

Kuzey-güney doğrultusunda 200 km. doğu-batı doğrultusunda ise 180 km. genişliğinde olan Đzmir de denizden yükseklik 50 cm. başlıyarak Basmane yöresine doğru tatlı bir meyille 7 metreye ulaşır ve tepelere doğru artar. Bu yükseklik kuzeyde Madra Dağları nda 1250 metreyi geçerken, bu dağların güneyinde yer alan ve 126 km. uzunluğundaki Bakırçay ın suladığı ve Çandarlı Körfezine kadar uzanan Bakırçay Ovası nda azalır. Bakırçay Ovası nın güneyinde yer alan Yunt Dağları kendi doğusundaki Sultan Dağı ve güneyindeki Dumanlı Dağları ile birleşir. Dumanlı Dağlarını güneyinde Türkiye nin ve bölgenin en verimli ovasını sulayan ve ona adını veren 405 km. uzunluğundaki Gediz Irmağı yer alır. Gediz Irmağı kendi adıyla anılan verimli Gediz Deltası nı oluşturarak Menemen boğazından geçer ve denize dökülür. Đzmir'de irili ufaklı göller bulunmaktadır. Bunların başlıcaları Bozdağ ın batısında tatlı suyu, oluşturduğu doğal bitki örtüsü ve temiz havasıyla Gölcük Gölü, Yamanlar dağı üzerindeki tipik krater gölü olan Karagöl, Torbalı-Selçuk arasında sığ bir göl olan Belevi Gölü ve Küçük Menderes Nehri nin getirdiği alivyonlardan oluşan Çakal Boğaz Gölü dür. Genel olarak dantel gibi işlenmiş çok girintili ve çıkıntılı bir sahil çizgisine sahip olan Đzmir Körfezi, Bostanlı ile Đnciraltı arasında 30 km. uzunluğundaki sahili oluşturur. Bütün sahil boyunca içerilere doğru bu genç toprak örtüsü doğuda Bornova, kuzeyde ise Karşıyaka düzlüklerini örterek, yeşil bitki örtüsünü ve ziraate elverişli toprakları oluşturur. Sahili çevreleyen yüksek tepelerde ise kırmızı Akdeniz toprak mataryalini içeren taşlık arazi, üzeri birkaç santimetre kalınlığında kahverengi toprak ile kaplıdır. Buca yöresi toprağıda kuru tarla ziraatçiliğine elverişli orta verimlilikte kahverengi toprak tabakasıyla örtülüdür. Đzmir'in coğrafi konumunun turistik yerleşime, özellikle kıyı bandında elverişli olduğu rahatlıkla belirtilebilir. Girintili ve çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy, sahil ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajlarının Đzmir için büyük bir turistik önem taşıdığı bilinmektedir. Öte yandan aynı doğal yapı, birçok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu sahil çizgisi Ülkemiz ve Đzmir açısından önemi görmezlikten gelinemeyecek olan körfezin ve limanın görünümünü tamamlar. Đzmir doğal bir turizm ve liman kentidir. A.5. Jeolojik Yapı ve Stratigrafi Stratigrafi Đzmir ilinin stratigrafik istifine bakıldığında en altta Paleozoyik yaşlı temel kayaçlar ve onların üzerinde Tersiyer yaşlı tortullar izlenir. 5

Paleozoyik Đzmir sınırları içerisinde yer alan en yaşlı kaya birimleri, Menderes Masifi ni oluşturan Paleozoyik yaşlı temel kayaçlarıdır. Özellikle ilin güneyinde geniş yüzlekler veren Menderes Masifi nin çekirdeği, mikaşist ve paragnayslardan oluşmakta olup, bunlar aşamalı olarak metablastik gözlü gnays ve anatektik granitik gnaysa geçiş yaparlar. Mikaşist ve gnayslardaki mineral topluluğu disten-stavrolit-almandin-biotit-muskovit-plajiyoklaskuvars'tır. Çekirdek, zımpara taşı ve diasporit yatakları ile karakterize edilen düşük dereceli mikaşist, fillit ve mermerlerden oluşan bir örtü ile kuşatılmıştır. Şistler litostratigrafi korelasyonu ile Alt Paleozoyik olarak değerlendirilmiştir. Mermerler için ise Devoniyen, Karbonifer veya Permo-Triyas yaşları tahmin edilmiştir. Örtü içindeki metamorfizma çok belirgin ve düzenli bir şekilde tavandan tabana doğru artmakta, bunun da çekirdekteki migmatitleşmeye bağlı olduğu düşünülmektedir. Kritik mineral toplulukları, farklı derecedeki metamorfizmaya sahip olan yeşil şist fasiyesine işaret etmektedir (örneğin; granat-biotit-muskovit-albit-kuvars kloritoid-muskovit-paragonit-kuvars). Örtü (şist) ve mermerlerden oluşmaktadır. Alt örtü çoğunlukla merceksel ardalanmalar halinde mermer ve metakonglomeralar içerir. Çeşitli tiplerdeki düşük dereceli metamorfizmaya uğramış pelit ile pisamitlerden oluşmaktadır. Üst örtü yaklaşık olarak bütünüyle karbonatlı kayaçlardan meydana gelmiştir. Bunların orjinal kalınlıklarının birkaç bin metreye kadar ulaştığı olasıdır. Burada neritik fasiyesin etkin olduğu tahmin edilmektedir. Dolomitik mermerler istifin en alt kısımlarını oluştururlar. Karbonifer Yaşlı Alandere Formasyonu: Ildır ve Reis Dere Köyleri arasında mostra verir ve koyu kahverengi ve siyah renklerde krinoid sapları içeren bol fosilli kireçtaşlarından oluşmuştur. Alandere Formasyonu ayrıca Ildır'ın kuzeydoğusu ile eski Balıklıova Köyü batısında dar bir alanda yüzlek vermektedir. Reisdere köyü çevresinde bu birim masif içyapılı gri ve açık kahverengi kireçtaşlarından oluşmaktadır. Buradaki kireçtaşlarının da en belirgin özelliği bol oranda Krinoid sapı ve mercek fosilleri içermesidir. Ildır'ın kuzey doğusunda bu birim siyah renkli bol fosilli kireçtaşları, intra-formasyonal çakıltaşları ve ender olarak da yeşil renkli kumtaşı ara katkılarından oluşmaktadır. Tabanı Karaburun Yarımadasında görülmeyen Alandere Formasyonunun yüzeyleyen kesimi 300 m'nin üzerinde kalınlık verir. Alandere Formasyonunun üst dokanağı Ildır'dan, Gerence Körfezi ne giden yol boyunca görülür ve koyu siyah renkli kireçtaşlarından oluşan Alt Triyas kayaları doğrudan, açık gri renkte bol sünger spikülleri içeren mikritik dokuda 6

kireçtaşları üzerine oturur. Tam dokanak boyunca oksidasyon yüzeyi ve karstik erime boşluklu bir zon görülür. Mesozoyik Karareis Formasyonu: Bu birim boz renkli kumtaşları, çamurtaşı, ince tabakalı siyah çört ve pelajik kireçtaşı merceklerinden yapılıdır. Birimin üst bölümlerinde mafik denizaltı volkanitleri ve tüfler bulunur. Karareis Formasyonu fosilce fakirdir; merceksel kireçtaşları yer yer dolomitleşmiştir ve yer yer ise sünger spikülleri ve radyolaryalar içerir. Karareis Formasyonu kırıntılı, tortul girdisi bol, deniz ortamı ürünüdür. Bu ortamda pelajik kireçtaşları ve tabakalı çört mercekleri tortullaşmıştır. Yer yer olistostromal arakatkılar ve 500 m. boya erişen blokların varlığı tektonikçe aktif bir tortullaşma alanına işaret etmektedir. Derinleşen ve açılan bu Erken Triyas Havzası içinde zaman zaman mafik volkanizma oluşmuştur ve daha sonra Ladiniyen de açılması durmuş olan havzada platform koşulları hakim olarak Cami Boğazı Formasyonu tortullaşmıştır. Gerence Formasyonu: Bu formasyon çörtlü ince tabakalı kireçtaşları marn, ammonitli kırmızı kireçtaşları, kırmızı-yeşil çörtler ve kumtaşı ara katkılarından oluşur. Gerence Formasyonu heterojen litolojiye sahiptir ve kısa mesafelerde yanal fasiyes değişimi gösterir. Gerence Formasyonu'nun orta ve üst bölümlerinde kireçtaşı ve çört kırıntılarından oluşan çakıltaşı ara katkıları yaygındır. Gerence Formasyonu, en ince olduğu yerlerde 150-200 m. kalınlık verir ve Balıklıova kuzeyinde 500 m.'nin üzerinde bir kalınlığa erişir. Gerence Formasyonu üzerine geçişli bir dokunakla Cami Boğazı Formasyonu gelir. Her iki birimin sınırında sarı renkli ince-orta kalınlıkta kireçtaşları bulunur ve bunlar üstte doğru yavaş yavaş Cami Boğazı Formasyonunun masif ve gri renkli pembe damarlı kireçtaşlarına geçer. Cami Boğazı Formasyonu: Cami Boğazı Formasyonu beyaz ve açık gri renklerde masif kireçtaşlarından oluşmuştur. Formasyonun morfolojisi, komşu birimlere oranla oldukça sarptır. Bu birim Denize Giren Grubunun, (Karareis ve Gerence Formasyonları) hem Karareis Formasyonunu ve hem de Gerence Formasyonunu üstlenmektedir. Birimin alt kesimleri pembe damarlı olmasıyla tipiktir ve bu özelliği nedeniyle antik çağlarda mermer olarak işletilmiştir. Çoğu kez çıplak gözle fosilsiz izlenimi vermesine rağmen, ince kesitlerde bol oranda alg yığışımı içerdiği ve foraminifer, ostrakod, krinoid, sünger ve gastropod kavkı parçalarından oluşan biyoklastik özellikte olduğu görülür. 7

Güvercinlik Formasyonu: Bu formasyon stromatolitik laminalı dolomitler Megalodonlu kireçtaşları ve arada kırmızı renkli kumtaşı merceklerinden oluşmuştur. Alt kesimde sarı renkli Megalodon lu ince tabakalı kireçtaşları ile başlar ve üste doğru stromatolitik laminalı dolomitler ile devam eder. Güvercinlik Formasyonunun alt dokanağı Cami Boğazı Formasyonu ile geçişlidir. Üst dokanağı Nohutalan Formasyonu ile geçişli ilişki sunar. Bu birim oldukça sığ bir karbonat tortullaşma havzasında oluşmuştur. Tortullaşmanın oluştuğu alana, zaman zaman kırıntılı malzeme girdisi gelişmiş ve çapraz katmanlama sunan kumtaşı mercekleri oluşmuştur. Nohutalan Formasyonu: Düzgün katmanlı, gri renkli kireçtaşları ile dolomitik kireçtaşları Nohutalan Formasyonunu oluşturur. Bu birim en açık biçimde Balıklıova'nın kuzeyinde, Barbaros köyü çevresinde ve Karaburun Yarımadası nın doğusunda Urla Đçmeler de görülür. Nohutalan biriminin alt bölümü gri renkli orta-kalın katmanlı ve sıvama Megalodon fosilleri içeren kireçtaşlarından oluşmuştur. Daha üst düzeylerde ortalama 40-50 cm. kalınlıkta tabakalanma sunan kireçtaşları ve dolomitik kireçtaşları yaygındır. Birimin alt kesimleri Liyas yaşını (Alt Jura) vermektedir. Nohutalan Formasyonu sığ denizel platform koşullarında oluşmuştur. Alt kesimleri gel-git düzlüğü ve sahil açığı karbonat tortullaşma ortamı ürünüdür. Özellikle orta ve üst kesimlerinde bol alg bryozoa, mercan, lamelli yığışımları resifal bir ortamı belirtir. Đzmir Flişi: Kretase yaşlı Đzmir Flişi ilin birçok yerinde özellikle Đzmir Körfezi ile Doğanbey Bucak Merkezi arasında geniş bir saha kaplar. Genellikle koyu esmer renkli olan flişler, çeşitli killi şist, mikalı kumtaşı, arkoz, konglomera, kristalen veya dolomitik kalker, kırmızımtrak pembe veya grimsi esmer renkli şistli kalker ve radyolaritlerle temsil olunmuştur. Bu tabakaları bazen kuvars, bazen kalsit, bazen de her iki minerale ait damarlar kesmiştir. Flişler içinde baskın olan çeşitli killi şistler ve çok kristalize kireç taşları bu Formasyonunun oldukça şiddetli bir kıvrımlanmaya ve başkalaşıma uğramış olduğunu göstermektedir. Đzmir Körfezi ile Seferihisar ve Doğanbey arasında yeralan flişlerde dar alanlarda yer yer serpantinler yüzeylemektedir. Koyu yeşil, siyah veya açık yeşil renkli serpantinler sert ultrabazik kayaçların alterasyonu sonucu oluşmuştur. Oldukça kırıklı bir yapı gösterirler. 8

1)Tersiyer Yaşlı Magmatik ve Volkanik Kayaçlar: a)kozak Granadiyoriti: Geç oligosen-erken Miyosen yaşlı Tersiyer yaşlı(delaloye and Bingöl, 2000) Kozak Granadiyoriti porfir bileşimindeki kesimler, harita birimi olarak da ayırtlanmıştır. Genellikle açık gri renklidir. Üç yönde gelişmiş eklem sistemi ve eklem sistemlerine bağlı küresel ayrışmalar yaygın olarak izlenir. Kozak Granadiyoriti, bol aplit damarları ile kesilmiştir, hipidiyomorf taneli dfoku gösterir. b)dikili - Çandarlı - Bergama Volkanitleri: Yaygın bir kalkalkalin volkanizma ilk defa Orta Miyosende etkin olmuştur. Dasitik, riyodasitik lav ve tüflerle kendini göstermiştir. Volkanizma Üst Miyosen'e değin süre gelmiş ve daha sonra andezitik türde lavlar, tüf ve aglomeralar geniş alanlarda yüzlekler vermiştir. Lavlardan yapılan radyometrik yaş ölçümlerinde 18,5; 18,2; 17,6; 17,3 ve 16,7 milyon yıl gibi değerler bulunmuştur. Orta Miyosen'de başlayan bu kalkalkalin (kabuksal malzeme ürünü ) volkanizma Üst Miyosen'e dek sürmüş olup, Akyürek ve Soysal (1978) tarafından "Yuntdağ Volkanitleri" olarak adlandırılmıştır. Dikili-Bergama çevresinde volkanitler, yer yer lahar, yer yer de lav akıntıları şeklinde depolanmıştır. Silisleşmiş tüfler ve perlit yataklarını da yer yer izlemek olasıdır. Daha sonra Üst Pliyosen'e dek volkanik bir suskunluk yaşandıktan sonra, etkinleşen volkanizma alkali ve bazaltik lavlar oluşmuştur. Alkali ve bazaltik lavlar çok geniş olup kendilerinden yaşlı tüm kaya birimlerini kesmişler ve üzerlerinde lav akıntıları şeklinde yüzlekler vermişlerdir. c) Foça Volkanitleri: Bu yörede hem kalkalkalin hem de alkalin lavlar bir arada bulunurlar. Her iki farklı magmanın karışımları söz konusudur. Daha yaşlı olan kalkalkalin seri, kalın tüf katmanları, hibritik-latidik ve riyolitik lavlardan oluşur. Bunları üstleyen alkalin seri (hawait-mujearit-nefelin-olivin-bazalt) KB yönlü faylar boyunca dizilirler. Alkali serinin Foça'daki ilk ürünleri cürufumsu lavlardır. Yapılan radyometrik yaş ölçümleri 16,5 milyon yıl yaş vermiştir. Bu Orta Miyosen'e karşılık gelir (Savaşçın 1975 ve 1978 ). Foça volkanitleri daha doğuda ve güneybatıda da Đzmir-Menemen çevresinde de geniş yayılım gösterirler. Dasitik lavlarda yapılan radyometrik yaş belirlemesi 19,2 milyon yıl değer vermiştir(borsa ve diğerleri, 1972). d) Karaburun - Çeşme Volkanitleri: Karaburun çevresi ve Çeşme nin doğusunda Alt-Orta Miyosen yaşlı kalkalkalin volkanizma yüzlekler verir. Latit-andezit, andezit, dasit ve 9

riyodasit türde lavlar izlenir. Yapılan radyometrik yaş belirlemeleri 21,3, 19,3, 18,2, 17,3 ve 17 milyon yıl gibi değerler vermiştir (Borsi ve diğerleri 1972). Bu da; Orta-Üst Miyosen zaman aralığına karşılık gelir. Araştırmacılar tarafından alınan 19 örneğin ana element kimyasal analizleri sonucuna göre; Karaburun-Çeşme volkanitleri alkali-silis içeriklerine göre sınıflandırıldıklarında subalkalin kesimde kalırlar. Taylor sınıflamalarında andezit ve dasit olarak adlanabilirler. Streckeisen üçgen diyagramların da ise latit-andezit, andezit, dasit ve riyodasit türde oldukları anlaşılır. Ayrıca yer yer küçük dayklar biçiminde alkali bazaltik nitelikli lavları da izleyebiliriz. Karaburun-Çeşme volkanitleri daha batıdaki Sakız Adası nda da yüzlükler verirler. e) Urla Cumaovası Volkanitleri: Urla-Seferihisar-Cumaovası yörelerinde alkalin nitelikli, Orta Miyosen yaşlı hem bazik hem de asidik bir volkanizma etkindir. Lavlar alkali bazaltik (hawait) trakitik, alkali riyolitik ve riyolitik türdedir. Alkali nitelikte olan bazaltik kayaçlar Urla Bölgesi nde hawaitlerden, alkali trakitlere kadar değişen bir farklılaşma gösterirler. Bu seri kabuk altından türemiş alkali bazaltik bir magmanın kabuk içine yavaş yerleşme ve bu yerleşme sırasındaki ortaç kimyadaki depolanmanın farklılaşması sonucu oluşmuştur (Đnnocenti ve Mezzuoli,1972). Bazik kayaçların kimyasal bileşimi ve Rb. Sr. izotopik bileşimleri, bunların alt kabuğa ait olduğunu göstermektedir. Seferihisar ve Cumaovası yörelerinde ise asidik, alkali riyolitik bir volkanizma görülür. Bu lavlar ise araştırıcılara göre alkali bazik magma yükselimi sonucu gelişen anatektik olayların ürünleridirler. Alkali riyolitik kayaçlar yer yer perlit türündedir ve Cumaovası yöresinde belirgin volkanik domları oluştururlar. Domları oluşturan bu riyolit ve perlit türündeki çeşitli camsı kayaçlarda yapılan kimyasal analizler bölgedeki volkanizmanın iki evreli olduğunu düşündürür (Özgenç,1978). Bölgedeki alkali bazik ve alkali asidik lavlar bir arada bulunurlar. Bulunan radyometrik yaş ( 11.3, 11.9 ve 12.5 milyon yıl ) Orta Miyosen'dir. 2)Tersiyer Yaşlı Sedimanter Kayalar: a) Miyosen Yaşlı Sedimanlar: Bunlar kireçtaşı, marn, kumtaşı ve konglemeralardan meydana gelmektedir. Kireçtaşı yer yer bitkisel malzeme içerikli sert, gri-bej renkli, marnlar sert, plaket kırınımlıdır. Konglomera ve kumtaşı sert, karbonat çimentolu olup, malzemesini yakın olduğu temel birimler olan şist, mermer, kireçtaşı ve ultrabazik kayaçlar oluşturur. Birimin kırmızı-şarabi-kahverengibej-gri renkleriyle alacalı bir görünümü vardır. Üste doğru konglomera azalmakta olup, gri-bej renkli kumtaşı-silttaşı-marn-kiltaşı hakim bir litoloji 10

görülmektedir. Miyosen yaşlı istifin kalınlığı yaklaşık 2500 m kadardır, kömür damarları içerir. b) Pliyosen Yaşlı Sedimanlar: Gevşek-tutturulmuş kiltaşı silttaşı kumtaşı -konglomera veya tutturulmamış kum; çakıl litolojisi ve bordo-kahverengi-şarabi renk ağırlığıyla karakteristiktir. Alta doğru sert, silisifiye, erime boşluklu kireçtaşları görülmektedir. Alüvyonlar sahadaki en geç oluşuklar olup Pliyosen yaşlı sedimanların üzerinde yer almaktadır. Burada büyük dere ve nehirlerin varlığı sonucunda genç alüvyonlar oluşarak geniş alanlar kaplamışlardır. Kökenleri farklı birçok kayaçtan türemiş kil-silt-kum-çakıl-blok şeklinde eski nehir çökelleri olan bu oluşumlar bütün birimlerin üzerinde yer almaktadırlar. A.5.1. Metamorfizma ve Mağmatizma a)mağmatizma Menderes Masifi içindeki mikalar üzerinde K-A ve Rb-Srmetotlarıyla yapılan jeokronolojik yaş ölçümleri 25-+3 milyon yıl yaş vermiştir. Bu devirden hemen sonra geniş bir volkanizma başlamıştır. Bu veriye göre ve de birçok araştırmacının da belirttiği gibi Menderes masifinde Oligosen'den sonra bir sıcaklıkla cephesi yükselimi oluşmuştur. Sıcaklığa bağlı metamorfizma bölgedeki granodiyoritleri az da olsa etkilemiştir. Bu zaman aralığında (Eosen-Oligosen ) granit intrüzyonlar oluşmuştur. Kozak Plütonu da böyledir. Alt Miyosen'in üst-orta Miyosen'in altı ( Burdigaliyen - Vindoboniyen) yaş aralığında yer yer fışkıran ve tortullaşmaya çok az katkı veren volkanizma, Alt Pliyosen yaş aralığında daha kuvvetli fışkırarak, tortullaşmaya daha çok katkı yapmıştır. Neojen Volkanitleri (Yuntdağ Volkanitleri) geniş bir alanda yayılım gösterirler. Riyolitlerden bazaltlara kadar bir dizi gözlenirler. Saptanan en büyük yüzeyler andezitikdirler. Yapılan etütler volkanitlerin, hem asidik hemde bazik bir kimyasal bileşime sahip olduğunu göstermiştir. Dikili - Çandarlı - Bergama Volkanitleri: Yaygın bir kalkalkalin ilk defa orta Miyosende etkin olmuştur. Dasitik, riyodasitik lav ve tüflerle kendini göstermiştir. Volkanizma Üst Miyosen e değin süre gelmiş ve daha sonra andezitik türde lavlar, tüf ve aglomeralar geniş alanlarda yüzlekler vermiştir. Lavlardan yapılan radyometrik yaş ölçümlerinde 18,5; 18,2; 17,6; 17,3 ve 16,7 milyon yıl gibi değerler bulunmuştur. Orta Miyosen'de başlayan bu kalkalkalin (kabuksal malzeme 11

ürünü ) volkanizma Üst Miyosen e dek sürmüş olup, Akyürek ve Soysal (1978) tarafından "Yuntdağ Volkanitleri" olarak adlandırılmıştır. Dikili-Bergama çevresinde volkanitler, yer yer laahar, yer yer de lav akıntıları şeklinde depolanmıştır. Silisleşmiş tüfler ve perlit yataklarını da yer yer izlemek olasıdır. Daha sonra üst Pliyosen e dek volkanik bir suskunluk yaşandıktan sonra, etkinleşen volkanizma alkali ve bazaltik lavlar oluşmuştur. Alkali ve bazaltik lavlar çok geniş olup kendilerinden yaşlı tüm kaya birimlerini kesmişler ve üzerlerinde lav akıntıları şeklinde yüzlekler vermişlerdir. Dokanaklarda pişme zonlarını izleyebiliriz. Foça Volkanitler: Bu yörede kalkalkalin hem de alkalin lavlar bir arada bulunurlar. Her iki farklı mağmanın karışımları söz konusudur. Daha az yaşlı olan kalkalkalin seri, kalın tüf katmanları, hibritik-latidik ve riyolitik lavlardan oluşur. Bunları üstleyen alkali seri (hawait-mujearit-nefelin-olivin-bazalt) KB yönlü faylar boyunca dizilirler. Alkali serinin Foça daki ilk ürünleri cürufumsu, lavlardır. Yapılan radyometrik yaş ölçümleri 16,5 milyon yıl yaş vermiştir. Bu orta Miyosen'e karşılık gelir (Savaşçın 1975 ve 1978 ). Foça Volkanitleri daha doğuda ve GB da Đzmir-Menemen çevresinde de geniş yayılım gösterirler. Dasitik lavlarda yapılan radyometrik yaş belirlemesi 19,2 milyon yıl değer vermiştir(borsa ve diğerleri, 1972). Karaburun - Çeşme Volkanitleri: Karaburun çevresi ve Çeşme nin doğusunda Alt-Orta Miyosen yaşlı kalkalkalin volkanizma yüzlekler verir. Latit-andezit, andezit, dasit ve riyodasit türde lavlar izlenir. Yapılan radyometrik yaş belirlemeleri 21,3, 19,3, 18,2, 17,3 ve 17 milyon yıl gibi değerler vermiştir(borsi ve diğerleri 1972). Bu da; Orta-Üst Miyosen zaman aralığına karşılık gelir. Araştırmacılara alınan 19 örneğin ana element kimyasal analizleri sonucuna göre; Karaburun-Çeşme Volkanitleri alkali-silis içeriklerine göre sınıflandırıldıklarında subalkalin kesimde kalırlar. Taylar sınıflamalarında andezit ve dasit olarak adlanabilirler. Streckeisen üçgen diyagramların da ise latit-andezit, andezit, dasit ve riyodasit türde oldukları anlaşılır. Ayrıca küçük dayklar biçiminde yer yer de alkali bazaltik nitelikli lavları da izleyebiliriz. Karaburun-Çeşme Volkanitleri daha batıdaki Sakız Adası nda da yüzlükler verirler. Urla Cumaovası Volkanitleri: Urla-Seferihisar-Cumaovası yörelerinde alkalin nitelikli, Orta Miyosen yaşlı hem bazik hem de asitik bir volkanizma etkimdir. Lavlar alkali bazaltik (hawait) trakitik, alkali riyolitik ve riyolitik türdedir. Alkali nitelikte olan bazaltik kayaçlar Urla Bölgesi nde hawaitlerden, alkali trakitlere kadar değişen bir farklılaşma gösterirler. Bu seri kabuk altından türemiş alkali 12

bazaltik bir mağmanın kabuk içine yavaş yerleşme ve bu yerleşme sırasındaki ortaç kimyadaki depolanmanın farklılaşması sonucu oluşmuştur(đnnocenti ve Mezzuoli,1972). Bazık kayaçların kimyasal bileşimi ve rb. Sr. Đzotopik bileşimleri, bunların alt kabuk olduğunu belirtir. Seferihisar ve Comaovası yörelerinde ise asidik, alkali riyolitik bir volkanizma görülür. Bu lavlar ise araştırıcılara göre alkali bazik mağma yükselimi sonucu gelişen anatektik olayların ürünleridirler. Alkali riyolitik kayaçlar yer yer perlit türündedir ve Cumaovası yöresinde belirgin volkanik domları oluştururlar. Domları oluşturan bu riyolit ve perlit türündeki çeşitli camsı kayaçlarda yapılan kimyasal analizler bölgedeki volkanizmanın iki evreli olduğunu söyletir(özgenç,1978). Bölgedeki alkali bazik ve alkali asidik lavlar bir arada bulunurlar. Bulunan radyometrik yaş ( 11,3, 11,9 ve 12,5 milyon yıl ), Orta Miyosen'dir. b) Metamorfizma Đzmir Đlinde, özellikle güney kesiminde geniş yüzlekler veren Menderes Masifi nin çekirdeğini oluşturan ana kayaçlar (gnays ve gözlü gnays) genellikle Prekambriyen ve/veya Alt Palezoik yaşlı olup, Kaledoniyen veya daha yaşlı metamorfizma ile değişime uğramışlardır. Tüm araştırmalar yalnız bir çeşit metamorfizmanın Menderes Masifi nin her iki (alt ve üst ) örtüsünü etkilediğini göstermektedir. Bu metamorfizma da çekirdeğin ve örtüsünün bazı bölümlerinin migmatitleşmesine neden olmuştur. Alt örtü çoğunlukla çeşitli tiplerdeki pelitler ile psamitlerden meydana gelmiş sedimanların düşük dereceli metamorfizmaya uğraması sonucunda oluşan şistlerden ibaret olup, bunların arasında ise merceksel ardalanmalar halinde mermerler yeralmaktadır. Üst örtü yaklaşık olarak bütünüyle karbonatlı kayaçlardan meydana gelmiştir. Burada neritik fasiyesin etkin olduğu tahmin edilmektedir. Bunlar orta derecede sıcaklık ve basınca maruz kalarak mermere dönüşmüşlerdir. Örtü içindeki metamorfizma derecesi çok belirgin ve düzenli bir şekilde tavandan tabana doğru artmaktadır. Buradaki kritik mineraller topluluğu (Granat-biotit-muskovit-albit-kuvars-kloritoid-muskovit-peragonitkuvars)farklı derecedeki metamorfizmaya sahip yeşilşist fasiyesine işaret etmektedir. Mermerler içerisinde Diaspor Korendon gözlenmektedir. Farklı görüşlere göre örtünün tektojenezi ve metamorfizmanın Hersiniyen sonunda (Önay, 1949, Schuiling, 1962) veya buna alternatif olarak Alpin başlangıcında (Wippern 1964,Brinkmann,1967) meydana geldiği tahmin edilmektedir. Jagör ( Berne) tarafından yapılan ve Đzdar (1975) ve Brinkmann (1976) tarafından rapor haline getirilen mika üzerindeki Rb-Sr determinasyonu ( muskovit 66±4 milyon yıl, biotit 22.2±1,3 milyon yıl) muskovit yaşının biraz yüksek gözükmesine rağmen, Alpin metamorfizmasına işaret etmektedir. 13

A.5.2. Tektonik ve Paleocoğrafya Anatolid-Torid Kıtası ile Sakarya Kıtası'nın çarpışması sonucunda oluşmuş Đzmir-Ankara Kenet Kuşağı'nda yer alan Đzmir ve çevresi, Batı Anadolu gerilmeli tektonik rejiminin en büyük ve önemli yapılarından biri olan Gediz Graben Sistemi'nin batı ucunda yer almaktadır. Tarihsel dönemden bu yana kayıtlanan deprem aktivitesine ilişkin veriler, Đzmir ve çevresinin tektonik hareketliliğini kanıtlar. Đzmir çevresinde neotektonik dönem yapılan üç ana doğrultuda yoğunlaşmaktadır. Morfolojik olarak en belirgin tektonik yapılar D-B doğrultuludur. Normal fay karekterindeki bu yapılar Gediz grabeninin batı ucunda ve Đzmir körfezinde yer alırlar. D-B yönlü bu normal faylara, KD-GB uzanımlı sağ yönlü ve KB-GD uzanımlı sol yönlü doğrultu atımlı faylar eşlik eder. Gediz graben sistemi dışında kalan neotektonik dönem yapılan doğrultu atımlı faylardan oluşur (Barka, 1996). Đzmir ve yakın çevresindeki diri faylar; Doğanbey-Tuzla Fayı, Seferihisar fayı, Gülbahçe Fayı ve Đzmir Fayı'dır Doğanbey-Tuzla Fayı Đzmir'in güneyinde, Doğanbey Burnu ile Cumalı Kaplıcaları arasında KKD-GGB doğrultusunda uzanım gösteren sağ yönlü doğrultu atım bileşenli aktif normal fay, Doğanbey Fayı ya da Tuzla Fayı olarak tanımlanır. Fayın karada izlenebilen bölümü yaklaşık 15 km'dir ve aktif faylara özgü tüm yapısal ve morfolojik öğelere sahiptir. GB ucuna rastlayan Doğanbey Burnu'nda, fay Ege Denizi'ne ulaşır ve denizin taban topografyası, fayın aynı doğrultuda deniz içerisinde devam ettiğini gösterir. Güneybatı devamı deniz altında kalan fayın toplam uzunluğu ve segment özellikleri hakkında yeterli veri yoktur; eski depremlerin ürünü olan mikro-morfolojik yapılar, fay üzerinde magnitüdü 7'den büyük depremler meydana gelmiş olduğunu göstermektedir. Ms:6 büyüklüğündeki 1992 Doğanbey depremi Doğanbey-Tuzla fayı üzerinde meydana gelmiştir. Batimetrik veriler, Doğanbey-Tuzla Fayı'nın deniz içerisinde GB'ya doğru devam ettiğini göstermektedir. Doğanbey Burnu ve adası yöresinde, deniz içerisindeki sıcak su kaynaklan da bu gidişi doğrulamaktadır. Seferihisar Fayı Sığacık Körfezi ile Güzelbahçe arasında uzanan, KKD-GGB doğrultulu, sağ yönlü doğrultu atımlı fay "Seferihisar Fayı" olarak tanımlanır. Fayın, kuzeyde Çamh Köyü (Urla) ile güneydeki Sığacık Körfezi'ndeki Çiçek Adası arasında karada izlenen bölümü 18 km. uzunluğundadır. Güneyde, deniz 14

altındaki devamlılığına ilişkin veri bulunmadığından, toplam uzunluğu bilinememektedir. Fay boyunca, Holosen yaşlı vadilerde sağ yönlü ötelenmeler izlenir. Güzelbahçe'de, -kent yoğunlaşmasının fazla olması nedeniyle- fayın kuzey ucunun Đzmir Fayı'nın batı ucuyla kesişip kesişmediği hakkında net bir veri yoktur. USGS'E göre magnitüdü 5,7 olan 3 Nisan 2003 tarihli Urla depreminin, büyük bir olasılıkla Seferihisar Fayı'ndan kaynaklandığı önerilmiştir (Emre ve diğ., 2005). Güzelbahçe Fayı Đzmir Körfezi ile Karaburun Yanmadası'm ayıran; Urla batısında, Gülbahçe ile Sığacık körfezleri arasında K-G genel doğrultusunda uzanan fay Gülbahçe fayı olarak isimlendirilir (Barka, 1996; Emre ve diğ., 2005). Bu fay, güney kesimde morfolojik olarak Seferihisar koyunu batıdan sınırlandırır; kuzey kesimde ise fayın doğrultusuna Gülbahçe koyu yerleşmiştir Mordoğan doğusu ile Sığacık Körfezi'nin batı kıyısı arasında yaklaşık 50km. uzunluğunda olduğu öngörülen fayın 15 km. uzunluğundaki kesimi karada izlenir: Denizaltı devamlılığı, kıyı morfolojisi ve deniz topografyasına göre yorumlanmıştır. Karadaki bölümünde aktif fay morfolojisi belirgin olup, doğrultu atımlı fay karekterindedir. Ancak niteliğine ilişkin veri bulunmamaktadır. Bölgenin Güncel tektonik çatısı içindeki konumu değerlendirildiğinde, sağ yönlü doğrultu atımlı olması gerektiği öngörülmektedir. Büyük bölümü su altında uzanan Gülbahçe fayının geometrisi ve segment yapısı hakkında yorum yapılamamaktadır. Fayın Karaburun Yanmadası'nın kuzey ucuna rastlayan kuzey kesiminde yoğun bir mikro deprem aktivitesi izlenir (Emre ve diğ., 2005). Güzelhisar Fayı Şaroğlu ve diğerleri (1992) tarafından Menemen kuzeyindeki KD-GB uzanımlı fay zonu içerisinde tanımlanmıştır. Đzmir kuzeyinde Aliağa ilçesi ile Manisa nın Osmancalı beldesi arasında uzanır. Yaklaşık 25 km uzunluğunda K70B doğrultuludur. Doğrultu atım morfolojisinin egemen olduğu fay esas olarak ana gövde ve her iki ucunda yer alan kuyruk bölümlerinden oluşur. Bölgesel aktif tektonik çatı içerisinde değerlendirildiğinde fayın eğim atım bileşenli sağ yönlü doğrultu atımlı olduğuna yorumlanmıştır (Şaroğlu ve diğerleri, 1992). Güzelhisar fayının kestiği en genç jeolojik birim Miyosen yaşlı volkanitler ve çökel kayalardır. Jeomorfolojik bulgular ise fayın Kuvaterner de etkin olduğuna işaret etmektedir. Bu nedenle Güzelhisar fayı olasılı diri fay olarak kabul edilmiştir (Emre ve diğ., 2005). 15

Menemen Fayı Menemen kuzeyindeki Dumanlıdağ volkan kompleksi ile Gediz nehri taşkın ovası arasında yer alan ve KD-GB doğrultusunda uzanan faylar Menemen fay zonu olarak adlandırılmıştır. Kabaca biri birine paralel uzanan K60B genel doğrultulu dört fay parçasından meydana gelen fay zonunun toplam uzunluğu 15 km dir. Menemen fay zonu içerisinde, Dumanlıdağ ın zirve kesimlerinde uzanan fayların Kuvaterner aktifleşme ilişkin veriler sınırlıdır. Yalnızca Buruncuk-Gediz nehri arasında izlenen fay segmenti üzerindeki bulgular, bu parçanın Holosen de etkin olduğuna yorumlanabilmektedir. Ancak bu çizgisellik boyunca izlenen morfolojik anomalilerin erozyonel süreçlerle ilintili olma ihtimali de vardır. Bu olasılık nedeniyle sözkonusu fay olasılı diri fay olarak kabul edilmiştir (Emre ve diğ., 2005). Yenifoça Fayı Yenifoça doğusunda Nemrut limanı ile güneydeki Gerenköy arasında K-G genel doğrultusunda uzanan bir faydır. Nemrut limanının doğusunda dik yarlar oluşturan KB-GD uzanımlı kıyı olasılıkla bu fayın kuzey devamlılığını yansıtır. Bu bölümü ile birlikte değerlendirildiğinde fayın toplam uzunluğu 20 km ye yaklaşır. Yenifoça fayı sol yönlü doğrultu atımlıdır (Altun, Kaynak ve Yılmaz, 2000). Fayın karada kalan kesimleri boyunca oluşturduğu çizgisel morfolojinin dışında Kuvaterner ve Holosen aktifleşmeye ilişkin veri toplanamamıştır. Çandarlı Körfezinde bu çizgiselliğin devamında yer alan ve Kuvaterner i kesen fayların (Aksu ve diğ., 1987) bu sistemle bağlantılı olması durumunda fay olasılı diri olarak kabul edilebilir (Emre ve diğ., 2005). Bornova Fayı Đzmir in kuzeydoğusunda Karşıyaka ile Kemalpaşa batısındaki Ulucak arasında KB-GD genel doğrultusunda biri birine paralel uzanan faylardan oluşan çizgisellik Bornova fayı olarak adlandırılmıştır. Fayın Bornova batısında kalan kesimi Miyosen yaşlı Yamanlar dağıo volkanitleri üzerinde doğrusal uzanımlı iki çizgisellikten oluşur. Bu iki fayın Kuvaterner aktivitesini gösterir herhangi bir veri toplanamamıştır. Güneyde yer alan fayın Kuvaterner drenajını etkilemiş olması nedeniyle sağ yönlü doğrultu atımlı olasılı diri fay, kuzeydeki fayın ise neotektonik dönem çizgiselliği olarak değerlendirilmiştir (Emre ve diğ., 2005). Đzmir Fayı Morfolojik olarak Đzmir Körfezi'ni güneyden sınırlandırarak Pınarbaşı yöresine kadar uzandığı bilinen D-B genel doğrultulu normal fay, Đzmir Fayı olarak tanımlanmıştır. Güzelbahçe-Pınarbaşı arasında yaklaşık 35km. 16

uzunluğu olan fay, iki parçalı oluşur. Fay, batı bölümünde Güzelbahçe- Balçova ve doğu bölümünde Altındağ-Pınarbaşı olmak üzere iki ana geometrik segmentten yapılıdır. Đzmir Fayı'nın aktivitesi konusunda saha verileri kısıtlıdır. Ancak morfolojisi Kuvatemer içerisinde etkin olduğunu göstermektedir. Fay kentsel yerleşim alam içinde yer aldığından, Đzmir'i etkileyebilecek en önemli deprem kaynaklarından biri niteliğindedir. Tarihsel deprem kayıtlan, kentin birçok defe hasar gördüğünü ortaya koymaktadır. Özellikle lokal hasar dağılımı ile dikkati çeken ve çok sayıda can kaybına yol açan 10 Temmuz 1668'de meydana gelen depremin, Đzmir Fayı'nın Balçova segmentinden kaynaklanmış olması büyük ihtimaldir (Emre ve diğ., 2005). Đzmir fayı batı segmentinin düşen bloğu Đzmir Körfezi sulan tarafından işgal edilmiş, körfezin kuzeyinde yer alan Gediz Nehri Holosen deltası da bu blok üzerinde gelişmiştir. Güzelbahçe-Balçova arasındaki kıyı şeridi boyunca, fey sarplığı önünde gelişmiş irili ufaklı çok sayıdaki yelpaze (dehalarının büyük bir bölümü günümüzde yapılaşmaya açılmıştır. Fayın niteliği göz önüne alındığında, olası bir depremde tavan bloğunda yer alan Gediz deltası düzlüğü. (topset) üzerindeki alanların depremden en fazla etkilenecek zeminler olması olağandır. Tarihsel deprem kayıtlan, bu deltalar boyunca uzanan kıyı bandında yanal yayılma ve benzeri kütle hareketlerinin sık tekrarlandığım ortaya koymaktadır. Bu veriler, saha bulgularının azlığına rağmen Đzmir Fayı'nın aktif olarak değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır (Emre ve diğ., 2005). Gümüldür Fayı Đzmir in güneybatısında Gümüldür ile Özdere beldeleri arasında uzanır. K55B genel doğrultusunda uzanır ve güneybatıya bakan bir yay geometrisi sunar. Haritalanabilen uzunluğu 15 km'dir. Tavan bloğu batıda yer alan normal bir faydır. Kıyıya paralel uzanan fay Kuşadası Körfezi ile doğusunda temel kayaların oluşturduğu kütlesel yükselim arasında keskin bir morfolojik uyumsuzluk oluşturur. Fayın taban ve tavan blokları arasındaki görünür yükselti farklılıkları 300 metreyi aşar. Ortaköy-Özdere arasına rastlayan güney bölümünde fay tek çizgi şeklindedir ve Menderes masifine ait metamorfik kayaları keser. Fay düzlemi 40-60 arasında batıya eğimlidir. Gümüldür- Ürkmez yöresinde ise kabaca üç parçadan oluşan fay BKB doğrultusuna döner. Bu kesiminde fay Miyosen ve temel kayalar içerisinde izlenen KD-GB uzanımlı fayları keser. Kuşadası körfezinin genel morfotektonik yapısını sınırlandırmış olması ve Kuvaterner morfolojisini etkilemesi nedeniyle Gümüldür fayı olasılı diri olarak değerlendirilmiştir. Fayın kuzeybatı ucunda Tuzla, fayı uzanır. Özdere güneyinde Kuşadası körfezi kıyılan fay boyunca çok sarp bir morfoloji sunar. Deniz ve kara verilerinin ortak yorumu Kuşadası körfezi kuzeyinde kabaca 17

BKB-DGD uzanımlı Gümüldür fayının da dahil olduğu bir normal fay sisteminin varlığını göstermektedir (Emre ve diğ., 2005) Gediz Graben Sistemi Fayları Gediz grabeni doğuda Sarıgöl ile batıda Manisa ve Kemalpaşa arasında D-B genel uzanımında yaklaşık 150 km uzunluğundaki normal fay sistemine bağlı olarak şekillenmiştir. Doğudan batıya doğru genişleyen graben tabanı Neojen ve Kuvaterner yaşlı çökellerle kaplıdır. Grabenin güney kenarını boydan boya sınırlandıran düşük açılı sıyrılma (detaehment) fayı sistemin ana yapısal unsurudur. Grabenin güney kenarında ana sıyrılma fayına kabaca paralel uzanan bir seri sintetik ve antitetik fay bulunur. Sıyrılma fayının antitetik yapılan ise grabenin kuzey kenannı sınırlandırır. Salihli doğusunda BKB-DGD uzanımlı olan graben Salihli'den batıya doğru genişler ve çatallanarak kollara aynlır. Gölmarmara, Halitpaşa, Manisa ve Kemalpaşa kollan bunlardan en belirgin olardandır. Bu kollar normal faylarla biri birinden aynlan blokların oluşturduğu adadağlarla birbirinden ayrılmaktadır. Gediz grabeni batı ucunda yer alan faylar grabenin Kemalpaşa ve Manisa kollarını oluşturur. Manisa kolu doğu ucunda Turgutlu fayının KB devamlılığı şeklinde izlenen Manisa fayına bağlı olarak şekillenmiştir. Kemalpaşa kolundaki aktif yapıların başlıcaları ise graben ana sıyrılma fayı, Kemalpaşa fayı ve Dağkızılca faylarından oluşur (Emre ve diğ., 2005) KAYNAKÇA MTA Ege Bölge Müd. Ege Bölgesi Maden Potansiyeli ve Değerlendirmesi 18

Đzmir Đli Jeoloji Haritası 19

B.DOĞAL KAYNAKLAR B.1.Enerji Kaynakları B.1.1.Güneş Đzmir Đlinde güneş ışınları şiddetinden saatlik ortalama değerinin yıllık ortalaması 0.37 (cal/cm 2 /dk), güneş ışınları şiddetinin günlük kalori toplamının yıllık ortalaması 289.78 (cal/cm 2 /gün), güneş ışınları şiddetinin en yüksek yıllık ortalama değeri 1.31 (cal/cm 2 /dk)'dır. Đzmir Đlinde güneş enerjisinden sadece konutlarda günlük sıcak su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yararlanılmaktadır. B.1.2.Su Gücü Đzmir Đli sınırları içerisinde hidroelektrik santrali mevcut değildir. Denizden de dalga enerjisi ile ilgili yeterli potansiyel olmadığı için yararlanım şu anda mevcut değildir. B.1.3.Kömür Đzmir de Taşkömürü bulunmamaktadır. Ancak Đzmir de Linyit sahaları; Cumaovası, Tire, Torbalı, Bergama-Çalan, Bergama Ürkütler dir. Sadece Tire Linyitleri özel sektör tarafından işletilmektedir. YATAĞIN Tablo 1. Đzmir Đli Linyit Kömürü Rezervleri (2007) KĐMYASAL ÖZELLĐKLER REZERV (1 000 ton) BULUNDUĞU AID K AÇIKLAMA SU KÜL KÜKÜRT GÖR MUH MÜM JEO YER kcal/kg Cumaovası 17.46 28.15 2.64 3410 - - 3806 - Kapalı Đşletme Tire - - - 3400 - - 600 - Torbalı - - - 4460 - - - - Bergama- Çalan 4.33 35.20 2.15 4130 Bergama- Ürkütler Kaynak: MTA Bölge Müdürlüğü Ekonomik Değil Ekonomik Değil Ekonomik Değil 20

B.1.4.Doğalgaz Đzmir Đli sınırlarında doğalgaz rezervi bulunmamaktadır. B.1.5.Rüzgar Đzmir Đli 1938-1970 dönemine ait ortalama rüzgar hızı 3.5. m/sec, en hızlı rüzgar yönü ve hızı SE 41.2 m/sec., ortalama fırtınalı gün sayısı 21.6 (17.2 >m/sec) ortalama kuvvetli rüzgar gün sayısı 86.0 (10.8-17.1m/sec)'dir. B.1.6.Biyokütle Rüzgar Santralleri Đzmir Đlinde biogaz enerji üretimi ve tüketimine yönelik bir çalışma bulunmamakta olup, odun ve tezek benzeri maddeler genellikle kırsal kesimde kışın ısınma amaçlı kullanılmaktadır. B.1.7.Petrol Đzmir Đli sınırları içerisinde petrol rezervi bulunmamaktadır. B.1.8.Jeotermal Sahalar Đzmir Đli sınırları içerisindeki Jeotermal sahalar genel olarak aşağıda belirtilmiş olan 8 bölgede yeralmaktadır. Detaylı bilgi (J.1.10) da verilmiştir. 21

1. Balçova Jeotermal Alanı 2. Seferihisar Jeotermal Alanı 3. Çeşme-Şifne Jeotermal Alanı 4. Aliağa Jeotermal Alanı 5. Bayındır-Ergenli Jeotermal Alanı 6. Urla-Gülbahçe Jeotermal Alanı 7. Bergama-Aşağıbey (Çavdar)-Mahmudiye-Paşaköy-Güzellik Jeotermal Alanı 8. Dikili-Madra-Nebiler Jeotermal Alanı 9. Dikili-Karadere-Çoban Ilıcası-Kaynarca-Bademli-Kocaoba Jeotermal Alanı B.2.Biyolojik Çeşitlilik B.2.1.Ormanlar Đzmir Đli Orman Kadastro ve Mülkiyet durumu Tablo B.2 de belirtilmiştir. (Detaylı bilgi J.1.8 de bulunmaktadır.) Tablo 2. Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları Kadastrosu Tamamlanmış Orman Alanı (Ha.) 481.079 Yıl içerisinde 2/B Đle Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Alan (Ha.) 526 Şimdiye Kadar 2/B Đle Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Alan (Ha.) 12.752 Tescili Yapılmış ve Tahsise Alınan Orman Alanı (Ha.) 220.003 Koru ormanının yaklaşık olarak tamamı, ibreli ağaçlardan oluşmaktadır. Ancak bozuk vasıflı olanların %71'ini yapraklı türlerin oluşturduğu meşe ağırlıklı ormanlar meydana getirmektedir. Đbreli ormanları kızılçam, karaçam ve az miktarda fıstık çamı oluşturur. Devlet mülkiyetinde bulunan fıstık çamı sahası yok denecek kadar azdır. Genel olarak fıstık çamı ormanları özel şahısların mülkiyetinde bulunmaktadır. Özellikle Bergama Đlçesinin Kozak Yöresinde çam fıstığı üretiminden geçimini sağlayan küçümsenmeyecek miktarda nüfus bulunmaktadır. Đzmir Đli dahilinde kalan ormanlardan her yıl, mevcut planlara bağlı olarak endüstriyel odun ve yakacak odun asli ürünü ile reçine, defne yaprağı, kekik gibi tali orman ürünleri üretimi yapılır. 22

Tablo 3. Đzmir Đli 2008 Yılı Odun Üretim Cins ve Miktarları CĐNSĐ MĐKTARI TOMRUK (m3) 71.502 TEL DĐREK (m3) 276 MADEN DĐREK (m3) 4.829 SANAYĐ ODUNU (m3) 74.865 KAĞITLIK ODUN (m3) 97.093 LĐF YONGA ODUNU (m3) 95.423 ENDÜSTRĐYEL ODUN TOPLAMI (m3) 343.988 YAKACAK ODUN (Ster) 185.342 Birinci grupta yer alan toplam 343.988 m3 endüstriyel odunun tamamı bölgemizde bulunan sanayi tesisleri (kağıt Fabrikaları, Yonga Levha Tesisleri, Lif Levha Fabrikaları, Ambalaj Sanayi v.b) ile inşaat sektöründe yapı kerestesi olarak kullanılmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz Đzmir ilinde üretilmekte olan endüstriyel odunlar ilimiz ve çevre illerdeki sanayi tesislerinin talebini karşılamakta olup arz talep büyük ölçüde denge halindedir. Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içinde bulunan ormanlarda yapılan her türlü ormancılık faaliyetleri, üretim çalışmaları amenajman planları doğrultusunda silvikültürel operasyonlarla yapılmaktadır. Bu çalışmalar amenajman planları verilerine göre; ülkemizin genel ekonomik durumu, bölgesel ve yöresel talepler analiz edilerek ürün çeşitleri de dikkate alınarak üretim programları hazırlanmaktadır. Đkinci grupta yer alan toplam 185.342 Ster yakacak odunun bir kısmı 31. ve 32. madde kapsamında bulunan orman köylülerine kanun ve tebliğler çerçevesinde çok ucuz bir fiyatla satılmaktadır. Đlimizin iklim şartları ile ısınmada kullanılan yakacak odunun yerine son yıllarda alternatif ürünlerin tercih edilmesi sebebiyle arz fazlalığı oluşmaktadır. Đlimizin coğrafi konumunun sunduğu avantajlarla odun dışı orman ürünleri (Tali Ürünler) çok zengin bir potansiyel arz etmektedir. Yapılan planlama çalışmaları sonucunda 30 çeşit üründen 213 Adet plan hazırlanarak üretime hazır hale getirilmiştir. Bu ürün çeşitlerinden bazıları Ada çayı, Böğürtlen, Çalı süpürgesi, Ceviz, Civan perçemi, Defne, Yabani zeytin, Fıstık çamı kozalağı, Kantaron, kestane, Kekik, Kuşburnu, Laden, Mantarlar, Menengiç, Siklamen, Kocayemiş, Sumak dır. Đzmir Đli dahilinde yetişen maki türü bitkiler şunlardır. Mersin, defne, sandal kocayemiş, pırnal meşesi, kermes meşesi, katran ardıcı, katırtırnağı, kurtbağrı, keçiboğan, erguvan, tesbih çalısı, karaçalı, herdemtaze, keçiboynuzu, peruka çalısı, akçakesme, menengiç, sakız, boyacı sumağı, yabani zeytin (delice), kokarçalı, zakkum, maden yapraklı ahlat, yabani kuşkonmaz ile funda olarak da ideal ağaç fundası, pembe çiçekli funda, erika cinsi bitkiler yetişir. 23

B.2.2.Çayır ve Mera Đlimizin %41 ini oluşturan 4.810.790 da alan orman ve fundalık, 3.509.839 da alana sahip tarım arazilerinin oranı % 29,2 dır. Bunu % 22,9 oran ve 2.741.951 da alana sahip diğer arazi ve kalan % 7,0 orana sahip 853.285 da alan çayır mera arazisidir. B.2.3.Sulak Alanlar Sulak alanlar yeryüzündeki başka ekosistemlerle karşılanamayacak işlev ve değerlere sahiptir. Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lâgün, deltalar, korunaklı kıyılar, su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alan olarak nitelendirilmektedir. Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşam alanları olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır. Đçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya sulak alanlarının % 50 si sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edilmiştir. Oysa sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere sahip, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler. Tüm dünyadaki sulak alanların korunması amacıyla Đran ın Ramsar kentinde 2 Şubat 1971 tarihinde Ramsar Sözleşmesi olarak da bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi" imzalanmıştır. Türkiye, Ramsar Sözleşmesi ne 17 Mayıs 1994 ten itibaren resmen taraf olmuştur. Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu nun en önemli ülkelerinden biri olan ülkemizde, toplam alanı 1 milyon hektarın üzerinde, 250 civarında irili ufaklı sulak alan bulunmakta olup, bu alanların 9 u (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası) Ramsar Listesi nde bulunmaktadır. Son olarak, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanlar Tebliği ile, Yumurtalık Lagünü, Meke Maarı ve Kızören Obruğu da Ramsar Listesine dahil edilmiştir. Đlimiz sınırları içerisinde yer alan Gediz Deltası (Đzmir Kuş Cenneti) Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış olan alanlardan biridir. Đzmir Đli sınırları içerisindeki sulak alanlar: 1-Gediz Deltası 2-Küçük Menderes Deltası 3-Bakırçay Deltası 24

4-Karagöl 5-Belevi Gölü 6-Barutçu Gölü 7-Geberik Gölü 8-Gölcük Gölü B.2.4. Flora Gölcük Gölü Bölge'de tür ve altı kategoriler düzeyinde toplam 114 endemik takson belirlenmiştir. Bu rakam toplam floranın %6.59'unu oluşturmaktadır. Türkiye Florasındaki endemizm oranının yaklaşık %33 olduğu düşünülürse, bu değerin oldukça düşük olduğu görülür. Bunda da bölgenin yüksek endemizm oranına yol açacak önemli yükselti, mikroiklim, kayaç ve toprak farklılıklarının olmayışı neden olarak gösterilebilir. B.2.5.Fauna Bu bölüm Doğal Hayat konu başlığı altında detaylı olarak incelenmiştir. Not: Flora ve Fauna hakkında daha ayrıntılı bilgi için bkz. Flora, Fauna ve Hassas Yöreler 25

B.2.6. Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtı, Tabiatı Koruma Alanları ve Diğer Hassas Yöreler Đzmir Đli sınırları içerisinde Milli Park, Tabiat Parkı ve Tabiatı Koruma Alanı bulunmamaktadır. Đlimizde 10 adet Tabiat Anıtı bulunmakta olup, bilgileri aşağıda yer almaktadır; 1. Anadolu Kestanesi: 600 yaşında,1994. 2. Taşdede Pırnal Meşesi:250 yaşında,1994 3. Kunduracı Çınarı: 980 yaşında,1994 4. Teos Menengici:350 yaşında, 1994 5. Ovacık Köyü Anadolu Kestanesi:1995 6. Yarendere Fıstık Çamı:150 yaşında, 1995 7. Đlkkurşun Çınarı: 300 yaşında,1995 8. Yemişçi Çınarı: 350 yaşında, 1995 9. Fıstık Çamı: 105 yaşında,1995 10. Kadınlar Kuyusu Koca Menengici: 600 yaşında,1995 11. Dede Menengici:2003 Kaynak: www.milliparklar.gov.tr B.3.Toprak Đzmir in topraklarının büyük bölümü kalkersiz kahverengi topraklar sınıfına girmektedir. Alanı geniş olan diğer topraklar, kalkersiz kahverengi orman toprakları ile kırmızı Akdeniz topraklarıdır. Akarsu havzalarının düz bölümlerini oluşturan alüvyonel araziler geniş bir alanı kapsamaktadır. Geriye kalan topraklar ise kahverengi orman toprakları, kırmızı Akdeniz toprakları, rendzina toprakları ve organik topraklarıdır. Oluşumlarına göre toprak sınıfları aşağıda özetlenmiştir. 26

(%) Toprak sınıfları Alan(ha) Payı Kalkerli kahverengi toprak 362.927 430.3 Kalkerli orman toprağı 196.324 16.4 Kırmızı Akdeniz toprağı 190.098 15.9 Alüvyonel topraklar 142.807 12.0 Kahverengi orman toprakları 51.459 4.3 Rendizina toprakları 40.090 3.4 Kırmızı Akdeniz toprakları 30.504 2.4 Diğerleri 183.091 15.3 Toplam 1.197.300 100.0 Toprak kaynakları potansiyeli ve kullanım şekli ise aşağıda belirtildiği şekildedir. DSĐ Etüd Sonuçları Etüd edilen arazi : 210 169 ha Sulamaya elverişli arazi : 184 610 ha Ekonomik olarak sulanabilir arazi : 119 744 ha DSĐ Sulamaları; Ön inceleme veya master planı tamamlanan : 11 689 ha % 10 Bakırçay Mansap Ovaları sulaması : 11 485 ha Çamavlu Sulaması : 132 ha Çıtak Sulaması : 72 ha Planlaması tamamlanan : 19 036 ha % 16 Yiğitler Sulaması : 3 790 ha Zeytinova Sulaması : 3 568 ha Aktaş Sulaması : 1 538 ha Üzümlü Rahmanlar Sulaması : 1 494 ha Bademli Sulaması : 1 048 ha Uladı Sulaması : 4 461 ha Ergenli Sulaması : 3 047 ha Harputlu Sulaması : 90 ha Kesin Projesi Tamamlanan : 1 074 ha % 1 Güzelhisar Barajı Mansap Ovaları Sul : 922 ha Emiralem Sulaması : 152 ha 27

2009 yatırım programında bulunan : 30 891 ha % 26 Ödemiş Sulaması : 19 650 ha Bakırçay Kınık Sağ Sahil Sulaması : 11 241 ha Đnşa halinde olan : 3 502 ha % 3 Altınova Sulaması (Sol Sahil) : 3 502 ha Đşletmede olan büyük su işleri : 42 013 ha % 35 Menemen sulaması : 28 483 ha Kınık Sol Sahil Sulaması : 7 063 ha Bergama sulaması : 4 260 ha Seferihisar sulaması : 1 277 ha Kavakdere sulaması : 560 ha Ürkmez sulaması : 370 ha Đşletmede olan küçük su işleri : 11 338 ha % 9 Mordoğan Göleti ve Sulaması : 130 ha Ataköy Sulaması : 228 ha YAS sulaması : 10 980 ha Đl toplamı : 119 744 ha % 100 Diğer sulamalar Köy Hizmetleri YAS sulamaları : 13 110 ha % 25 Köy Hizmetleri ( gölet, yerüstü ) sul. : 11 838 ha % 22 Halk sulamaları : 28 205 ha % 53 100 Diğer sulamalar toplamı : 53 153 ha % Đl genel sulamalar toplamı : 172 897 ha Kaynak: DSĐ II. Bölge Müdürlüğü,2008 B.4.Su Kaynakları Đzmir ili su kaynaklarına ilişkin genel bilgiler aşağıda verilmiş olup detaylı bilgiye (Bölüm D) den ulaşılabilir. Yıllık Ortalama Yağış Miktarı : 687 mm Ortalama Akış Verimi : 5 l/s/km 2 Ortalama Akış / Yağış oranı : % 23 olup, 28

Toplam su potansiyeli : 2,564 km 3 /yıl Yerüstüsuyu potansiyeli : 2,07 km 3 /yıl Gediz Nehri : 0,13 km 3 /yıl Kuzey Ege suları : 0,75 km 3 /yıl Küçük Menderes Nehri : 1,19 km 3 /yıl Doğal göl yüzeyleri : 372 ha Gölcük : 81 ha Karagöl : 2 ha Belevi Gölü : 140 ha Gebekirse Gölü : 75 ha Barutçu (Akgöl) Gölü : 74 ha Baraj rezervuar yüzeyleri : 3 688 ha Alaçatı Barajı : 255 ha Balçova barajı : 38 ha Güzelhisar barajı : 467 ha Kavakdere Barajı : 96 ha Kestel barajı : 245 ha Seferihisar barajı : 179 ha Tahtalı Barajı : 2 350 ha Ürkmez barajı : 58 ha Gölet rezervuar yüzeyleri : 158 ha Ataköy göleti : 20 ha Balabandere göleti(khgm) : 24 ha Dokuz Eylül göleti (KHGM) : 6 ha Mordoğan göleti : 18 ha Sandıdere göleti (KHGM) : 11 ha Ulamış göleti (KHGM) : 14 ha Dikili Deliktaş Göleti (KHGM): 23 ha Karaburun Parlak Göleti (KHGM) 14 ha Seferihisar Payamlı Göleti(KHGM) 9 ha Bergama Göçbeyli Göleti (KHGM) 19 ha Akarsu yüzeyleri : 861 ha Bakırçay nehri : 200 ha Gediz nehri : 421 ha Küçük Menderes nehri : 240 ha Toplam su yüzeyi : 5 079 ha Yeraltısuyu ( kaynaklar dahil ): 0,494 km 3 /yıl 29

Tablo 4. Đzmir Đl Sınırlarında Bulunan Akım Gözlem Đstasyonlarının Debi Değerleri Sıra No Đst.No Đstasyon Adı Ort Debi (m 3 /s) Açıklamalar 1 04-02 Bakırçay-Eğrigöl - Kapalı 2 04-19 Sınırdere-Karahıdırlı 0,398 2001 su yılı (20 yıllık ort) 3 04-21 Đlyadere-Çaltıkoru 1,180 1993 su yılı (24 yıllık ort) 4 04-26 Yortanlıçayı-Paşaılıcası 0,903 1995 su yılı (21 yıllık ort) 5 04-37 Kırkgeçitderesi-Yayaköy 0,501 2001 su yılı (12 yıllık ort) 6 04-43 Çandere-Kınık - Kapalı 7 04-44 Geyiklidere-Mazılı 0,148 2001 su yılı (1 yıllık ort) 8 04-45 Himmetdere-Çıtak 0,073 2001 su yılı (2 yıllık ort) 9 04-50 Hasandere Çamavlu 10 04-51 Cumalıdere Cumalı 11 04-54 Kocadere - Musacalı 12 05-18 Nif Çayı-Çiçekli 0,236 2000 su yılı (31 yıllık ort) 13 05-63 Camiboğazı D. - Armutlu 14 06-01 K.Menderes Nehri-Beydağ 1,330 1999 su yılı (16 yıllık ort) 15 06-11 Rahmanlarderesi-Bebekler 0,414 2001 su yılı (21 yıllık ort) 16 06-12 Aktaşçayı-Bülbüller - Kapalı 17 06-13 Falakaçayı-Falaka 0,419 2001 su yılı (18 yıllık ort) 18 06-17 Uzundere Bozköy 19 06-20 Çamlıdere-Çamlı - Kapalı 20 06-22 Hırsızdere-Brj. Girişi - Kapalı 21 06-24 Gelinalan Deresi-Seferihisar 0,047 2001 su yılı (1 yıllık ort) 22 06-25 Uladıçayı-Yakapınar 0,193 2001 su yılı (1 yıllık ort) 23 06-26 Piriçciçayı-Bademli 0,255 2001 su yılı (2 yıllık ort) 24 06-27 Ilıcadere-Ergenli 0,156 2001 su yılı (1 yıllık ort) 25 06-28 Derincedere - Küçükbahçe 26 06-29 Camiboğazıdere-Karareis Çift. 0,241 2000 su yılı (1 yıllık ort) 27 06-30 K. Menderes N. Ödemiş 28 06-34 Kızılkaya D. - Yenişehir Kaynak: DSĐ II. Bölge Müdürlüğü, 2008 B.4.1.Đçme Suyu Kaynakları ve Barajlar Đzmir ili sınırları içinde kullanılan içme suyu kaynakları; - Alaçatı Barajı - Balçova Barajı -Tahtalı Barajı 30

- Halkapınar Kuyuları - Menemen ve Çavuşköy Kuyuları - Pınarbaşı Kuyuları - Buca Kuyuları Đzmir Đli sınırları içinde işletmeye açılmış barajlar; Alaçatı Barajı Yer Çeşme Amacı Đçme ve Kullanma Suyu Su Kaynağı Hırsızdere Göl Alanı 255 ha Yükseklik (temelden) 17,3 m Kret Uzunluğu 395 m Göl Hacmi 17 hm 3 Dolgu Hacmi 0,3 hm 3 Yağış Alanı 42,2 km 2 Balçova Barajı Yer Balçova Amacı Đçme ve Kullanma Suyu Su Kaynağı Ilıca Deresi Göl Alanı 38 ha Yükseklik (temelden) 73,4 m Kret Uzunluğu 231 m Göl Hacmi 8,1 hm 3 Dolgu Hacmi 1 hm 3 Yağış Alanı 33 km 2 Kapasite 400 lt/s Güzelhisar Barajı Yer Aliağa Amacı Sanayi Suyu Su Kaynağı Güzelhisar Deresi Göl Alanı 492 ha Yükseklik (temelden) 89 m Kret Uzunluğu 455 m Göl Hacmi 4.92 km 3 Dolgu Hacmi 3,1 hm 3 Yağış Alanı 450 km 2 31

Kavakdere Barajı Yer Seferihisar Amacı Sulama Su Kaynağı Kavakdere Göl Alanı 96 ha Yükseklik (temelden) 43 m Kret Uzunluğu 428 m Göl Hacmi 14 hm 3 Dolgu Hacmi 1,6 hm 3 Yağış Alanı 27 km 2 Kestel Barajı Yer Bergama Amacı Sulama taşkın Su Kaynağı Kestel D. ve Bergama regülatörü ile derive edilen su Göl Alanı 245 ha Yükseklik (temelden) 65 m Kret Uzunluğu 210 m Göl Hacmi 37 hm 3 Dolgu Hacmi 1 hm 3 Yağış Alanı 135 km 2 Seferihisar Barajı Yer Seferihisar Amacı Sulama Su Kaynağı Seferihisar Deresi Göl Alanı 179 ha Yükseklik (temelden) 59 m Göl Hacmi 28,1 hm 3 Yağış Alanı 41 km 2 Tahtalı Barajı Yer Menderes Amacı Đçme ve Kullanma Suyu Su Kaynağı Tahtalı Çayı Göl Alanı 2350 ha Yükseklik (temelden) 57,5 m Kret Uzunluğu 428 m Göl Hacmi 307 hm 3 Dolgu Hacmi 3,1 hm 3 Yağış Alanı 546 km 2 32

Ürkmez Barajı Yer Seferihisar Amacı Sulama Su Kaynağı Ürkmez Deresi Göl Alanı 58 ha Yükseklik (temelden) 44,5 m Kret Uzunluğu 428 m Göl Hacmi 7 hm 3 Dolgu Hacmi 1 hm 3 Yağış Alanı 30,8 km 2 Tahtalı Barajı Kaynak: DSĐ II. Bölge Müdürlüğü,2008 B.4.2 Yeraltı Su Kaynakları Đzmir Đli Yeraltısuyu ( kaynaklar dahil ) miktarı ; 0,494 km3 / yıl olup detaylı bilgi (Bölüm D.1.1) de bulunmaktadır. Đşletmeye Açılan Yeraltısuyu Tesisleri: DSĐ Bölge Müdürlüğünün yeraltısuyu sulamaları genellikle sulama kooperatifleri aracılığı ile yapılmaktadır. Đzmir de toplam 64 adet Sulama Kooperatifi mevcut olup, 353 adet kuyudan 86 hm 3 /yıl su çekilerek 10 980 ha alan sulanmaktadır. Kaynak: DSĐ II. Bölge Müdürlüğü,2007 33

B.4.3 Akarsular - Akarsu Havzaları 1-4 Nolu Bakırçay Havzası 2-5 Nolu Gediz Havzası 3-6 Nolu K. Menderes Havzası Gediz Nehri ve Havzası Görünümü-Menemen Tablo 5. Đzmir Đli Sınırları Đçindeki Akarsular ve Kolları Aktaş Çayı Kestel Deresi Armutlu Deresi Kiraz Çayı Bakırçay Koca Dere Balçova Deresi Küçük Menderes Nehri Birgi Çayı Menteşe Deresi Burgaz Çayı Nif Çayı Çamlı Çayı Pirinçci Çayı Çiçekli Çayı Rahmanlar Çayı Değirmendere Seferihisar Deresi Eğri Dere Sırımlı Dere Ergenli Çayı Sofular Deresi Gediz Nehri Sulu Dere Gelinboz Deresi Tahtalı Çayı Güzelhisar Çayı Tasvra Çayı Hırsız Dere Uladı Çayı Karacaali Çayı Uluç Çayı Kargı Dere Ürkmez Çayı Kavak Dere Yassıdere 34

Tablo 6. Akarsuların Ortalama Debileri ( m 3 /sn) Đlkbahar Yaz Sonbahar Kış Hidro.Eğim. Gediz Nehri 41 21 21 60 0,007 K.Menderes 3 0,2 0,8 4 0,015 Bakırçay 12 2 3 24 0,004 Kaynak: DSĐ II. Bölge Müdürlüğü,2007 B.4.4.Göller ve Göletler Đzmir ilinde 5 adet baraj gölü, 4 adet doğal göl ve 3 adet gölet bulunmaktadır. Detaylı bilgi (Bölüm D.1.4) de bulunmaktadır. B.5.Mineral Kaynaklar B.5.1. Sanayi madenleri Đlimiz Sanayi Madenleri (Tablo 7) de verilmiş olup, detaylı bilgi (Bölüm I.1.1) de bulunmaktadır. Tablo 7. Đlimiz Sanayi Madenleri Yerleşim Merkezinin Đsmi Tenör ve Rezerv Đsmi Kalite Urla, Yağcılar Asbest % 10 3000 ton Tire, Başköy Grafit %6,5 70000 ton Tire, Habibler '' %4.5 20000 ton Tire, Çeşmedere '' %6 100000 ton Tire, Karamersin '' %6 20000 ton Urla Mermer Orta kaliteli - TĐre, Ayaklıkırı '' Koyu Gri- Beyaz 10857000 ton Tire, Göllüce '' Gri-Beyaz 945000 ton Torbalı, Tulum '' Dumanlı Beyaz 4560675 ton Selçuk, Belevi(Đntepe) '' Gri Beyaz 11550000 ton Seçuk, Belevi '' Gri-Beyaz - Bergama, Maruflar- Perlit Gen 11-15 4650000 ton Ardıkköy Oranı Çandarlı-Deliktaşköyü '' 10 8125000 ton Zeytindağ-A.Şakran '' 15-20 4000000 ton Zeytindağı-Koyuneliköyü '' 2,9-7,8 8000000 ton Çandarlı- Demirtaş '' - 2000000 ton 35

Cumaovası-Bahçecik '' 2000000 ton Cumaovası, Yeniköy '' - 13000000 ton Foça, Tetilköy-Yahyababa '' - 15110000 ton Tepe ve Domuz Tepe Saruhanlı-Tatlıpınar- '' - 17700000 ton Demirci Ödemiş Kayabağ, Titan %1.1-1.6 11000000 ton Bebekler, Yeniköy Bayındır-Yakapınar, '' %1,6-1 - Falaka, Burgaz Tire-Derebaşı '' %1 - Çeşme-Alaçatı, Çiftlikköy Dolomit %20 403500000 ton Cumaovası '' %17,44-21,7 7737400 ton Tire Kalsit %93-96 10000000 m 3 Foça-Şaphane Dağı Alünit % 40Al 2 O 3 +TiO 2 ; - %1Fe 2 O 3 Bornova Çimento hammaddeler i 3900000 ton kçt 380000 ton kil Yenifoça(Kozbeyli) Zeytindağ(Yenişakran, Örlemiş) Kaolen %3-16 Al 2 O 3, %1-2,4 Fe 2 O 3 Karşıyaka-Örnekköy- Kum-Çakıl Stabilize Malzeme 600000 m 3 Koca Dere (Kçm) Foça-Aliağa Çiftliği- Đnce Sıvı Güzelhisar Dere '' malzemesi 1500000 m 3 Kiraz-Suludere Köyü '' Orta kalite 200000 m 3 Seferihisar-Sığıcalı Köyü '' Đnşaat ve karayolu malzemesi 500000 m 3 Kaynak: MTA Bölge Md.2008 B.5.2.Metalik Madenler Đlimiz Metalik Madenleri (Tablo 8) de verilmiş olup, detaylı bilgi (I.1.2) de bulunmaktadır. Tablo 8. Đlimiz Metalik Madenleri Yerleşim Merkezinin Đsmi Tenör Rezerv(ton) Đsmi Karşıyaka-Çilektepe Altın+Gümüş 1.3 gr/ton 1.400.000 ton Karşıyaka-Altıntepe Altın+Gümüş 3.38 gr/ton Au 157.250 ton Ödemiş-Geyikdağı Altın 1.41 gr/ton 102.269 ton 36

Đncilipınar Ödemiş-Küre Altın+Gümüş Arsenik 1.1-8 gr/ton 96400 ton 230 kg Au, 250 kg Ag, 1540 kg As 1.493 gr/ton 1.046.766 ton Ödemiş-Boğazyayla '' 2.247 gr/ton 214.164 ton Ödemiş-Yedilertepe '' 1.042 gr/ton 19717 ton Ödemiş-Zeytinlik- '' 10.7 gr/ton 13.028 ton Seferihisar-Gödence- Altın 1.25-1.29 gr/ton 25436 ton Poyraztepe 53242 ton Merkez-Efemçukuru '' 0.1-2.6 gr/ton - Bergama-Ovacık Altın-Gümüş 10-11 gr/ton Au 1.743.000 ton 18gr/ton Ag Ödemiş-Kiraz-Çaylı- HopuoğluTepe Antimuan %7.4 Sb 1190 ton muhtemel+müm. 88 ton metal Sb Ödemiş-Kiraz-Çaylı- Karataş Tepe '' % 7.4 Sb 285 muhtemel+müm. 21 ton metal Sb Ödemiş-Kiraz-Çaylı- Tavşan Doruğu '' %7.4 Sb 950 muh.+müm. 70 ton metal Sb Ödemiş-Kiraz-Gedik '' %7.4 Sb 570 muh.+müm. 42 ton metal Sb Cumaovası-Setdiköy '' % 3-12 Sb 100.000 ton Ödemiş-Beydağ-Emirli- Yağcılar-Yapalak Urla-Yağcılar-Zongurlu Boğazı Antimuan %2-5.5 Sb 577 896 ton görünür,30397 ton metal Sb 1.015.291muh.,43150 ton metal Asbest Saptanmadı 3245 tuvenan ton 324.5ton muhtemel asbast lifi Bergama-Turanlı- Katrancı Bakır+Kurşun +Çinko % 0.07-8.29 Pb %3.07-12.59 Zn Bayındır-Kurudere '' % 5.31 Zn % 0.589 Pb Bayındır-Sarıyurt- '' % 4.02 Pb Ilıcadere % 7.48 Zn Cumaovası-Kavacık- Efemçukuru Bakır+Kurşun +Çinko+Man gan+gümüş % 1-9Cu, %0.5-2 Pb, % 10-40 Zn, 25-400 ppm Ag 66.706 ton Gör+muh. 18.000 ton 1.188.000 ton 50.000 ton muh. 1.000.000 ton potansiyel 37

Gümüldür-Gümüşsu Kurşun-Çinko % 0.015-1 Pb % 0.2-1 Zn Buca-Kaynaklar Bakır+Kurşun %0.01-0.11 Cu +Çinko % 0.03-0.28 Zn Kemalpaşa-Yenikurudere Ovacıkyayla % 10.94-14.51 Pb Analiz yapılmadı. 125.000 ton potansiyel 96.000 ton gör.+muh. Günümüz koşullarında ekonomik değil. Bakır+Kurşun +Çinko Karaburun-Kalecik Civa %0.2-0.3 370.000 ton gör. 300.000 ton muh. 1.000.000ton müm. Karaburun-Karareis '' %0.3 50.000 ton müm. Karaburun-Dikencik '' % 1 100.000 ton gör. 300.000 ton müm. Ödemiş-Halıköy '' % 0.186 231.000 ton gör. Ödemiş-Türkönü Civa % 0.3-0.4 1.000.000 ton pot. Ödemiş-Çamlıca '' Bilinmiyor Bilinmiyor Torbalı-Helvacı Civa % 2 42.000 ton muh. Tire-Akmescit '' % 0.5-1 3000 ton muh. Torbalı-Yazıbaşı Demir %45 Fe %17.61 SiO 2 %1.71 As 2.152.000 Görünür+muh. Foça Kaolen %76 SiO 2 %14 Al 2 O 3 1 milyar m 3 kil Aliağa-Şakran-Zeytindağ Kaolen %66.78 SiO 2 %16-18 Al 2 O 3 - Dikili-Çandarlı Kaolen %72 SiO 2 %12 Al 2 O 3 - Menderes Kömür Alt sınır değ. 3410 Kcal/kg Üst damar:5239 Kcal/kg Alt damar 3.806.400 jeolojik rezerv Kemalpaşa-Dağkızılca Kömür Alt ısı değeri: Yeterli veri yok 2047 Kcal/kg Tire-Akçaşehir Kömür Alt ısı değeri: 600.000 mümkün 3278 Kcal/kg Bergama-Çağlan Kömür - Ekonomik değ. yok Bergama-Ürkütler Kömür - Ekonomik değ. yok Tire-Ayaklıkırı- Mermer Tane boyu 1.176.000 m 3 gör. 38

Gümbürdektepe- Ortaburuntepe Tire_Ayaklıkırı-Alabenli Dağı-Taştepe Mermer 0.5-1.5 mm. 1.5m 3 blok verebilir Tane boyu 0.5-1.5 mm1-1.5m 3 blok verebilir Torbalı-Tulum Dağı Mermer Tane boyu 0.5-1.5 mm blok elverişli değil (Gümbürdektepe) 1.230.000 m 3 gör. (Ortaburuntepe) 683.000 m 3 gör. (Taştepe) 1.254.000 m 3 gör. (Alabenli Dağı) 345.000 m 3 gör. Selçuk-Tire-Belevi Kentli Çiftliği Mermer Tane boyu 0.5-1.5 mm Selçuk-Belevi-Đntepe Mermer Tane boyu 0.5-1.5 mm. Ekonomik boyutlu blok alınabilir Menderes-Bahçecik Perlit(Masif) %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Menderes Menderes-Künerli Menderes-Şaşal Menderes-Yeniköy- Mezarkaya Perlit(Masif) %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Cumaovası-Yargılı Perlit(Masif) %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Perlitli-tüf- Pomza Perlitli-tüf- Pomza Perlitli-tüf- Pomza %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %4-7 %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %4-7 %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %4-7 615.120 m 3 gör. (gri,damarlı,beyaz) 154.140 m 3 gör.(gri bantlı) 588.000 m 3 gör. (gri,dumanlı,beyaz) 4.032.000 m 3 gör.(koyu gri) 5.000.000 gör. 15.000.000 muh. 3.000.000 gör. 10.000.000 muh. 7.000.000 gör. 20.000.000 muh. 874.000 gör. 30.000 müm. 2.500.000 gör. 1.500.000 gör. Foça-Tatilköy Perlit Orta kalite 6.000.000 gör.+muh. Foça-Yaylababa Perlit Orta kalite 8.000.000 gör.+muh. 39

Foça-Domuztepe Perlit Orta kalite 2.100.000 gör.+muh. Bergama-Maruflar Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 1.754.500 gör. Bergama-Aşağı Şakran Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Bergama-Kızıltepe Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Bergama-Önlemiş Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2- Bergama-Yeni Şakran- Bahçedere 15.9 Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Bergama-Koyuneli Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Bergama-Öksüzler- Tavuk Çukuru Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Bergama-Kocaköy Perlit %70 SiO 2 %12-13 Al 2 O 3 Genleşme %11.2-15.9 Dkili-Çandarlı Perlit-Tüf %80 Perlit %20 Tüf genleşme %7.3-8.1 Selçuk-Pamucak Titan %0.1-1.22TiO 2 (delta 362.010 gör. 484.000 gör. 313.060 gör. 22.000 gör. 158.400 gör. 500.000 gör. 200.000 gör. 4.378.240 gör. 25.940.25 Rutil 1.226.025 Đlmenit 40

Ödemiş-Yeniköy-Işık Mahallesi zenginleştirmesi) %0.27 TiO 2 (Karasal zenginleşme) %0.04 Zr Titan % 1.8 TiO 2 24.354 mümkün Ödemiş-Rahmanlar Titan % 1.8 TiO 2 133.947 mümkün Deresi Ödemiş-Aktaş Deresi Titan % 1.2 TiO 2 64.944 mümkün Tire-Kiraz-Gökçen- Titan % 0.9 TiO 2 - Kürdüllü %0.02 Zirkon Kraz-Beydağ-Karaman- Titan % 0.33-0.79 TiO 2 Ekonomik değil Adagide Bayındır Titan % 0.5-1.1 TiO 2 - Çeşme-Ovacık- Kızılkaya-Karadağ Dolomit % 17.94-20.96 MgO 180.000.000 gör.+muh. Çeşme-Çiftlikköy- Karadağ Dolomit % 29.44-34.76 MgO 504.000.000 gör.+muh. Urla-Balıklıova-Tahta Dolomit - 33.600.000 muh. Đskele Urla-Balıklıova- Dolomit - 584.000.000 muh. Aralıkdağı Urla-Balıklıova- Dolomit - 2.240.000 muh. Taşkesiği Urla-Balıklıova- Dolomit - 100.000.000 muh. Çukuralan Urla-Balıklıova-Taşlıtepe Dolomit - 40.000.000 muh. Urla-Balıklıova- Dolomit - 1.260.000 muh. Nohutalan Urla-Balıklıova-Alantepe Dolomit - 56.000.000 muh. Menderes-Değirmendere- Dolomit - 500.000 muh. Çamlıtepe Torbalı-Uzundere-Çiftlik Dolomit - 448.000.000 muh. Selçuk-Đntepe Dolomit - 1.400.000 muh. Tire-Ayaklıkırı Dolomit - 1.400.000 muh. Buca-Kaynaklar Dolomit - - Kaynak: MTA Bölge Müdürlüğü, 2008 41

B.5.3. Enerji Madenleri Đlimiz Enerji Madenleri (Tablo 9) da verilmiş olup, detaylı bilgi (Bölüm I.1.3) de bulunmaktadır. Linyit Tablo 9. Đlimizde Bulunan Linyit Yatakları Yerleşim Merkezinin Đsmi Đsim Tenör ve Kalite Rezerv Cumaovası Linyit 3410 kcal/kg 3806000 ton Tire " 3400 kcal/kg 600000 ton Torbalı " 4460 kcal/kg - Bergama, Çalan " 4130 kcal/kg - Bergama, Ürkükler " - - Kaynak: MTA Bölge Müdürlüğü,2008 MTA'nın 2009 2011 Yılları Arası Đzmir ve Çevresinde Uygulanmak Üzere Teklif Edilen Projeleri MTA nın 2009-2011 yılları arası yatırım programına esas olmak üzere hazırlanan proje önerileri aşağıda belirtilmiştir. Yatırım programına dahil edilecek olan projeler Genel Müdürlük tarafından belirlenmektedir. 1-Gediz Grabeni Manisa-Turgutlu-Salihli-Alaşehir Arası Jeotermal Enerji Aramaları. 2-Muğla-Turgut Ovası Jeotermal Aramaları Projesi. 3-Muğla-Köyceğiz-Sultaniye Civarı Jeotermal Enerji Aramaları ve Geliştirme Projesi. 4-Gümüldür (Đzmir) Kuzeyi Düşük Sıcaklıktaki Sıcaksu Kaynaklarının Hidrojeolojik Đncelenmesi ve Sondaj Yeri Belirlenmesi. 5-Muğla-Fethiye-Gebeler Civarı Jeotermal Enerji Aramaları ve Geliştirme Projesi. 6-Kırka-Seyigazi (Eskişehir) Havzası ve Çevresindeki Neojen Tortullaşması ile Volkanizmasının Jeolojik Etüdü. B.5.4.Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 05.06.2004 tarihinde 5177 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, 3214 sayılı Maden Kanununda düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu değişiklikle, Taş Ocakları Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmış ve daha önce Maden 42

Kanunu kapsamında yer almayan taş, kum-çakıl ocakları Maden Kanunu kapsamına alınmıştır. K A Y N A K Ç A *DSĐ 2.Bölge Müdürlüğü *Orman Bölge Müdürlüğü *MTA Bölge Müdürlüğü *Ege Bölgesi Maden Potansiyeli ve Değerlendirmesi C. HAVA ( ATMOSFER VE ĐKLĐM ) C.1.Đklim ve Hava Đzmir ili sınırları içinde bulunan 10 küçük klima, sekiz büyük klima ve bir yağış istasyonu olmak üzere toplam 19 meteoroloji istasyonu vardır. Bu meteoroloji istasyonlarından uzun yıllar (30 ila 50 yıl arasında değişmektedir) elde edilen bilgilere göre bölgenin iklimsel özellikleri iki belirgin tiptedir. Đlin hemen hemen tamamı Kıyı Ege iklim tipinin etkisi altındadır. Bu iklim tipi yaz ve kış özellikleri itibarı ile Akdeniz ikliminin özelliklerini taşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yarı nemli kuşakta yer alan Đzmir ili sınırının doğusu ve güneydoğusunun toplam yağış miktarı, bölgenin diğer kısmından daha fazladır. Đzmir in doğusunda Kemalpaşa dan itibaren Küçük Menderes ovasını içine alan bölümde toplam yağış miktarı bölgenin diğer kesimlerinden 200 ila 400 kg kadar bir fazlalık gösterir. Đlin en az yağış aldığı ay Ağustos ayı, ençok yağış aldığı ay ise Aralık ayıdır. Ayrıca kuzeyde Bergama ve çevresinin sıcaklık değerleri bölge ortalamalarının 4 derece kadar altındadır. Bölgenin bu kısımları alt iklim tipi olarak tanımlanmakta ve Ege dağ iklimi olarak isimlendirilmektedir. Bu nedenle, hava kalitesi yönetimi çalışmalarında kaynak envanteri ve kaynaklardan atmosfere verilen kirleticilerin miktarlarının azaltılmasına paralel olarak bölgenin meteorolojik özelliklerinin de çok iyi bilinmesi gerekmektedir. Hava kirlenmesi oluşumlarında etkili olan meteorolojik olayları etkileyen faktörler basınç, rüzgar, nem ve sıcaklıktır. Bu faktörlerin hepsi güneşten gelen enerji ile ilgili olduğundan biri diğerinden bağımsız değildir. Dolayısıyla kirlilik oluşumunda her bir parametrenin tek başına payının ne olduğunun belirlenmesi mümkün değildir. Meteorolojik olaylar topoğrafik özelliklere göre de değiştiğinden, bir bölgede makro ve mikro ölçekte farklı olaylar gerçekleşebilir ve zaman içerisinde de değişim gösterebilir. Đzmir ve çevresinde değişik özelliklerde çok sayıda meteoroloji istasyonundan saatlik rasat yapan büyük klima istasyonlarının verileri değerlendirmeye alınmıştır. Çünkü meteorolojik olaylar gün içinde 43

değişebilmektedir ve bu nedenle çok sık izlenmelidir. Aşağıdaki tabloda verileri incelenen 10 istasyonun isimleri, kuruluş tarihi enlem ve boylamları verilmiştir. Tablo 10. Đzmir deki Meteoroloji Đstasyonları Đstasyon adı Đstasyon Kuruluş Enlem Boylam Đstasyon sınıfı No tarihi Đzmir(Güzelyalı) 17220 01.01.1938 38.26 27.10 BLD Çiğli 17218 12.11.1949 38.30 27.01 MY4 Adnan 17219 15.11.1987 38.16 27.09 MY3 Menderes Dikili 17180 01.01.1939 39.04 26.53 S2 Çeşme 17221 01.01.1929 38.19 26.18 B3 Bornova 17790 01.01.1929 38.28 27.13 B2 Bergama 17742 01.01.1929 39.07 27.11 B1 Seferihisar 17820 01.01.1961 38.21 26.50 B1 Ödemiş 17822 01.01.1929 38.14 27.58 B1 Selçuk 17854 01.01.1964 37.57 27.22 B1 Đzmir-Güzelyalı istasyonu (BLD), bölge + büyük klima istasyonu olup ayrıca günde iki kez radiosonde ölçümleri de yapılmaktadır. Çiğli istasyonu (MY4); havaalanı içinde bulunduğundan meydan+sinoptik istasyondur. Bu havaalanı, eskiden sivil uçuşlara açıkken şu anda sadece askeri amaçlarla kullanılmaktadır. Adnan Menderes istasyonu (MY3), mevcut hava alanında faaliyette bulunan meydan+sinoptik+deniz istasyondur. Dikili istasyonunda (S2), sinoptik+büyük klima+deniz rasatları yapılmaktadır. Çeşme istasyonu (B3), büyük klima+deniz rasatları yapılan bir istasyondur. Bornova istasyonunda (B2), büyük klima+açık siper rasatları yapılmaktadır. Bergama (B1), Seferihisar (B1), Ödemiş (B1) ve Selçuk (B1) istasyonları ise sadece büyük klima rasatlarının yapıldığı istasyonlardır. C.1.1. Doğal Değişkenler Bu başlık altında incelenmekte olan değişkenler bölüm sonunda tablolar halinde sunulmaktadır. C.1.1. 1. Rüzgar Basınç ve rüzgar birbirine bağlı iki meteorolojik faktördür. Rüzgarın varlığı, kirli havanın taşınması ve bir yerlere sürüklenmesi demektir. Rüzgarın sakin veya hafif olması ise, kirli havanın olduğu yerde kalması demektir. 44

Rüzgar, hava kirlenmesini etkileyen en önemli meteorolojik faktörlerden birisidir. Rüzgar hızı, bacalardan atmosfere verilen kirleticilerin yatay yönde taşınmasını sağlar ve seyrelme seviyesini etkiler. Rüzgar yönleri de kirleticilerin taşınacağı alanı belirler. Đzmir in deniz kıyısında bulunması ve karadaki topografik farklılıklar nedeniyle rüzgarların genel olarak deniz-kara ve vadi-tepe arasında gidip gelen rüzgarlar olduğu görülmektedir. Rüzgarlar, hem gündüz ve gece saatlerine hem de bölgelerin denizlere ve dağlara göre konumlarına bağlı olarak zıt yönlere dönmektedir. Rüzgar yönlerindeki bu değişimler, yer seviyesinde ve atmosferin yere yakın alt tabakalarında etkili olmaktadır. Đzmir Đl bazında meteorolojinin hava kirlenmesine etkisini belirlemek için yerden yüksek seviyelerdeki hava hareketlerini bilmek gerekir. Bunun için de atmosferik değişik yüksekliklerinde ölçümler yapılmalıdır. Radiosonde denilen bu ölçümler, Đzmir de Meteoroloji Bölge müdürlüğü tarafından Güzelyalı da yapılmaktadır. Topoğrafyanın ve diğer coğrafi özelliklerin etkisiyle rüzgar yönlerinin değişimi değişik modellemelerle belirlemek mümkündür. Đzmir için yapılmış olan bir proje kapsamında böyle bir çalışma yapılmış ve gündüz saatlerinde rüzgarların kıyı bölgelerinde denizden karaya doğru ve iç kısımlarda alçak bölgelerden yüksek bölgelere (vadi-tepe esintisi) doğru estiği, gece saatlerinde ise bu rüzgarların değişerek, karadan denize doğru ve yüksek bölgelerden alçak bölgelere doğru estiği belirlenmiştir. (Türk-Alman Projesi, 2000). Rüzgar Hızları Rüzgar yönleri, bacalardan atmosfere verilen kirleticilerin yatay yönde taşınmasını sağlayıp kirleticilerin etkileyecekleri alanları değiştirmektedir. Rüzgar hızları ise, bu taşınma sırasında kirleticilerin yatay ve düşey yönde dağılımında etkili olurlar. Rüzgar hızların düşük olması, bacalardan çıkan gazların çıkış hızına ve atmosferle sıcaklık farklılığına göre daha yüksek seviyelere çıkmasını sağlarlar. Yüksek hızlar ise, bu yükselmeyi engelleyip, daha çok yatay yönde taşınmayı sağlar. Rüzgar hızlarının bu önemi nedeniyle, Đzmir deki meteoroloji istasyonlarında son on yılda ölçülen rüzgarların aylara göre ortalama hızları verilmiştir. Bu değerler incelendiğinde, aylık ortalama rüzgar hızlarının istasyonlara göre ve istasyonlarda da aylara göre değiştiği görülmektedir. En düşük hızlı rüzgarlar Selçuk bölgesinde, en yüksek hızlı rüzgarlar ise Bergama bölgesinde esmektedir. Bergama, Seferihisar ve Güzelyalı Meteoroloji istasyonlarında ölçülen rüzgar hızları, diğer istasyonlara göre belirgin bir biçimde yüksektir. Rüzgar hızları, Dikili dışındaki tüm istasyonlarda yaz aylarında artmakta ve Temmuz-Ağustos aylarında maksimum hızlarda esmektedir. Genel olarak kış aylarındaki rüzgar hızları, yaz aylarına göre daha düşüktür. 45

C.1.1.2.Basınç Hava basıncı, yeryüzündeki havanın hareketli veya hareketsiz olmasını etkilediği için önemlidir. Yüksek basınç şartlarının olduğu bir alanda hava, devamlı çökelme eğilimi gösterir. Bu nedenle kirli hava yükselme ve dağılma şansı bulamaz. Yüksek basınç sahaları, hava kirliliği bakımından olumsuz şartlara sahiptir. Alçak basınçlarda (siklon) ise, hava hareketi yükselici özellik gösterir. Türbülans ve konvektif harekete sahiptir. Kirli havayı atmosferin üst katlarına taşıyarak, yükseklerdeki rüzgarlarla dağılmasına neden olur. Bunun için alçak basınç sahaları hava kirliliğinin dağılması açısından önemli özellikler taşır. Güzelyalı istasyonunda yapınla Radiosonde ölçümlerinde, yerden uçurulan bir balona monte edilen cihazlarla sıcaklık, basınç, nem, rüzgar yönü ve rüzgar hızı ölçülmekte, ölçüm sonuçları istasyondaki bir cihazda kaydedilmektedir. C.1.1.3. Nem Đzmir de nisbi nemin yıllık seyrinde kış aylarında yüksek, yaz aylarında ise düşük seviyede olduğu görülmektedir. Bilindiği gibi, bu dağılış esas itibarıyla sıcaklığın yıllık değişmeleri ile nisbi nem değerleri arasında ters bir orantının varlığını ortaya koymaktadır. Gerçekten de sıcaklığın yıllık dağılışı ile nisbi nemin yıllık dağılışı karşılaştırıldığında sıcaklığın yükselişi ile birlikte azalan nisbi nem en düşük değerine Temmuz ayında ulaşır ki bu ayda sıcaklık ortalaması (27.2 derece) en yüksek düzeydedir. Temmuz ayındaki düşük nisbi nem değerleri ise Güzelyalı da %53, Bornova da %48, Çiğli de %54 şeklindedir. Ağustos ayından itibaren sıcaklığın azalmaya başlamasıyla nisbi nem değerleri de yükselmeye başlar ki, Ocak ve Aralık ayları en yüksek seviyededir. Buna göre Aralık ayında nisbi nem değerleri Güzelyalı da %75, Bornova da %71, Çiğli de %76 dır. Batı sektörlü rüzgarların etkin olduğu ve bulutluluğun arttığı kış mevsiminde ise nisbi nem miktarı azalmaktadır. Havadaki nem miktarının kirlilik yönünden hem iyi, hem de kötü yanı bulunmaktadır. Havadaki nem miktarının yüksek olmasının iyi tarafı, atmosferin alt katlarının üst katlarına göre daha sıcak olmasına neden olduğudur ki, bu durum hava kirliliğini artıran sıcaklık terselmesini önleyici bir özelliktir. Bunun aksine, yüksek nem miktarının tehlikeli tarafı ise, havadaki kükürtdioksitin sülfürikasit oluşturmasıdır. Bilindiği gibi havada meydana gelen buhar halindeki sülfürikasit insan sağlığı açısından oldukça tehlikelidir. Onun için, sisli-kirli havalarda daha tedbirli ve dikkatli olunmalıdır. 46

Đzmir de de bütün yurtta olduğu gibi kış aylarında hem ısınmak için sobaların yanmış olması ve çıkan dumanların fazlalığı, hem de nisbi nemin en üst düzeyde olması, insan sağlığı açısından olumsuz bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır. Nem oranlarının aylara göre değişimlerine bakıldığında ise bütün istasyonlarda kış aylarında daha yüksek, yaz aylarında daha düşük değerler görülmektedir. Güzelyalı istasyonunda ölçülen günlük ortalama nem oranları, Ocak ayında %61,8-73,3, Şubat ta %61,8-72,5, Mart ta %56,2-68,1, Nisan da %61,0-69,7, Mayıs ta %52,5-66,2, Haziran da %45,8-56,7, Temmuz da %46,2-56,0, Ağustos ta %48,3-58,0, Eylül de %50,0-63,2, Ekim de %59,5-71,1, Kasım da %62,2-72,6 ve Aralık ayında %69,2-76,0 arasında değiştiği, nem oranlarının yaz aylarında daha düşük, kış aylarında daha yüksek olduğu görülmektedir. C.1.1.4. Sıcaklık Temmuz-Ağustos ayları mevsimin en sıcak aylarıdır. Bunlara Haziran ayı da eklenebilir. Đlçeler arasında fazla bir sıcaklık farkı göze çarpmamaktadır. Kış mevsimi ilin her tarafında ılık geçer. En soğuk ay olan Ocak ta ortalama 7 0 C tır. Bununla birlikte kışın havanın sık sık soğuduğu ve sıcaklığın zaman zaman 0 0 C nin altına düştüğü görülür. Fakat böyle günler kıyılarda 2-3 günü geçmezken iç kesimlerde 10 güne yaklaşır. Bu mevsim ilin en ılık yeri Seferihisar kıyılarıdır. En soğuk yer ise Bergama dır. Yıllık ortalama sıcaklık l7-l8 0 C olup, 52 yıllık ortalama sıcaklık l7.6 0 C dir. Yaz aylarında ortalama sıcaklıklar 27 0 C civarında değişir. Ancak gündüzleri sıcaklıklar çoğu zaman 35 0 C yi aşar, hatta 40 0 C nin üzerinde sıcaklıklar kaydedilebilir. 52 yıllık en yüksek sıcaklık 42.7 0 C olarak Ağustos ayında, en düşük sıcaklık 8.2 0 C olarak Ocak ayında kaydedilmiştir. C.1.1.5. Buharlaşma Đzmir Đli 2007 yılı ortalama buharlaşma miktarları aylara göre şu şekildedir. Nisan:4,4mm, Mayıs:5,8 mm, Haziran:7,6mm, Temmuz:9,9mm, Ağustos:8,6 mm, Eylül:6,1mm, Ekim:3,2mm, Kasım:2,3 mm, Aralık:1,3mm Đzmir deki toplam buharlaşma miktarları, toplam yağışlar ile karşılaştırıldığında çok önemli bir fark görünmektedir. Yıllık toplam buharlaşma miktarı, yıllık toplam yağış miktarının yaklaşık iki katıdır. Bu durum, su kaynaklarımızın çok iyi korunması ve yönetilmesi gerektiğini göstermektedir. 47

C.1.1.6.Yağışlar Đzmir Đli 2007 yılı ortalama yağış miktarları aylara göre şu şekildedir. Ocak: 32,5 mm, Şubat: 22,6mm, Mart: 29,7mm, Nisan:19,3mm, Mayıs:144,3 mm, Haziran: 0,3mm, Ekim:107,7mm, Kasım:111,6 mm, Aralık:118,8mm C.1.1.6.1.Yağmur Güzelyalı Meteoroloji istasyonunda 1990-1998 yılları arasında ölçülen aylık toplam yağış değerleri (mm su sütunu) aşağıdaki Tabloda verilmiştir. Yıllık toplam yağış miktarları 361,5 mm ile 1086,1 mm arasında değişmektedir. Ortalama yıllık toplam yağış miktarı 676,3 mm dir. Yağışlar yaz aylarında çok azalmakta, yıllık yağışların büyük kısmı kış aylarında gerçekleşmektedir. Yaz aylarında yağış yok denebilecek seviyeye düşmektedir. C.1.1.6.2.Kar, Dolu, Sis ve Kırağı Bulutluluk, havanın açık veya kapalı olduğunu gösteren bir parametredir. Meteorolojik ölçümlerde 0-10 arasında değişen sayılarla ifade edilen bulutluluk değerlerinde 0, bulutsuz tam açık bir havayı, 10 ise tamamen bulutlu kapalı bir havayı temsil etmektedir. Gökyüzünün bulutlarla kapalı olması, hem güneş ışımasının yeryüzüne gelen miktarını, hem de atmosferde düşey yöndeki sıcaklık profillerini etkilediği için bulutluluk, hava kirlenmesi önemli olan meteorolojik parametrelerden birisidir. Đstasyonlar arasında çok önemli bir farklılık görülmemekle birlikte, genelde Bergama da daha yüksek, Seferihisar da daha düşük bulutluluk değerleri gözlenmiştir. Yıl içerisindeki değişimlerde ise, kış aylarına göre daha fazla bulutluluk, yani daha kapalı havalar gözlenmektedir. C.1.1.7. Seller Đlin toplam arazisinin 974.043 hektarı (%81.4) değişik derecelerde erozyona maruz alanlardır. Bu miktarın yüksek olmasının sebebi, eğimin yüksek veya dik sınıfa giren arazi miktarının fazla olması ile yakından ilgilidir. Erozyonun başlıca nedeni olan eğim durumunun yanında, orman yangınları, ormandan tarım alanı kazanma çabaları ve eğimli tarım arazilerini bilinçsiz toprak işleme ile bitki örtüsünün değişik amaçlarla yok edilmesi sayılabilir. Đlimizde Kasım 1995 tarihinde şiddetli fırtına ile başlayan yağış sonucu Çiğli de 124 mm, Güzelyalı da 108 mm yağış düştüğü gözlenmiştir. Bu yağış 48

sonucu başta Karşıyaka ilçe merkezi olmak üzere Örnekköy, Çiğli, Şemikler, Bornova, Narlıdere, Güzelbahçe ve Urla kesimlerinde su baskınları yaşanmıştır. Altyapı yetersizliği ve dere yataklarındaki kaçak yapılaşmalar can ve mal kaybını artırmıştır. C.1.1.8.Kuraklık Kuraklık tabiatın gizli bir tehlikesidir. Genellikle herhangi bir mevsim veya bir zaman diliminde yağış miktarındaki azalmadan dolayı meydana gelir. Kuraklık hesaplamalarında bir bölgedeki yağış ve evapotranspirasyon (buharlaşma+terleme) arasındaki dengenin uzun süreli ortalaması göz önünde bulundurulmalıdır. Kuraklık zamanla (yağış mevsiminin başlamasında gecikmeler, ürün büyüme mevsimi- yağış zamanının ilişkisi) ve yağışların tesirleri ( yağış yoğunluğu, sayısı) ile ilşkilidir. Yüksek sıcaklık, şiddetli rüzgar ve düşük nem miktarı gibi diğer değişkenler bir çok bölgede kuraklıkta etkili olur. Kuraklık yalnızca fiziksel bir olay veya bir doğa olayı olarak görülmemelidir. Onun, insan ve faaliyetlerinin su kaynaklarına olan bağımlılığı nedeniyle toplum üzerinde çeşitli etkileri vardır. Uzun süreli kuru hava nem azlığı yaratarak bitki, orman ve su kaynaklarında azalmaya sebep olur ve neticede, ciddi çevresel, ekonomik ve sosyal problemlerin ortaya çıkar. Kuraklık Çeşitleri -Meteorolojik Kuraklık Uzun bir zaman içinde yağışın belirgin şekilde normal değerlerin altına düşmesi olarak tanımlanır. Nem azlığının derecesi ve uzunluğu meteorolojik kuraklığı belirler ve bölgeden bölgeye gelişiminde farklılıklar gözlenir. Örneğin yağışın ve yağışlı gün sayısının belirli bir değerden az olması temeline dayanarak kurak periyotlar teşhis edilir. Bu hesap şekli nemli subtropikal iklimler gibi yıl boyunca yağış alan yerler için uygundur. Diğer iklim bölgeleri mevsimsel yağış paternleri ile karekterize edilir. Diğer bir tanım şekli yağışın aylık, mevsimlik veya yıllık toplamlarının ortalamasından olan farkları ile ilişkilidir. -Tarımsal Kuraklık Tarımsal kuraklık meteorolojik kuraklığın çeşitli özellikleri ile çok yakın ilişkilidir. Toprakta bitkinin ihtiyacını karşılayacak miktarda su bulunmaması olarak tanımlanan tarımsal kuraklık nem kaybı ve su kaynaklarında kıtlık oluştuğu zaman meydana gelir. Ürün miktarında azalmaya, büyümelerinde değişime ve hayvanlar için tehlikeye sebep olur. 49

-Hidrolojik Kuraklık Hidrolojik kuraklık yeraltı su kaynakları, yüzey suları veya yağış periyotlarının etkisi ile ilişkilidir. Meteorolojik kuraklığın uzaması durumunda hidrolojik kuraklıktan söz edilir. Uzun süreli yağış azlığının kaynak seviyeleri, yüzey akışı ve toprak nemi gibi hidrolojik sistemin bileşenlerinde kendisini göstermesidir. Yeraltı suları, nehirler ve göllerin seviyesinde keskin bir düşüşe sebep olur. Đnsan, bitki ve hayvan yaşamı için büyük bir tehlike yaratır. Bir dönemde yaşanan yağış miktarında azalma toprak neminde hızlı azalmaya neden olacağı için tarımla uğraşanlarca hemen hissedileceği halde hidroelektrik santrallerinde bir süre etkili olmayacaktır. Hidrolojik kuraklıkta en önemli etken iklim olmasına rağmen arazi kullanımı (örneğin ağaç kesimi), arazinin verimsizleşmesi bölgenin hidrolojik özelliklerini etkiler. Bölgeler hidrolojik sistemleri ile birbirine bağlı oldukları için meteorolojik kuraklığın etkisi ile yağış kıtlığı yaşanan alanların sınırları daha genişleyebilir. Đnsan aktiviteleri; arazi kullanımında değişim meydana getirdiği için meteorolojik kuraklığın frekansında değişim olmadığı halde su kıtlığının frekansında değişim meydana getirmesinden dolayı en önemli etken olarak gözlenmiştir. Normalleştirilmiş Yağış Đndeksi Metodu: Normalleştirilmiş Yağış Đndeksi metodu, yağış eksikliğinin farklı zaman dilimleri (1,3, 6, 9,12, 24 ve 48 aylık) içerisindeki değişkenliğini dikkate alabilen bir kuraklık indeksidir. En az 30 yıl süreli periyotta aylık yağış dizileri hazırlanır. NYĐ değerlerinin normalize edilmesi sonucu seçilen zaman dilimi içerisinde kurak ve nemli dönemler tespit edilir. Kuraklığın izlenmesi açısından yağıştaki eksikliğin farklı zaman dilimleri içinde kantitatif olarak ifade edilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yağış eksikliğinin farklı su kaynaklarına olan etkisinin ne kadar sürede hissedilebileceği mantığına göre, analizde 1,3, 6, 9, 12 ve 24 aylık zaman dilimleri seçilebilir. Örneğin aylık toplam yağışta meydana gelebilecek eksilme toprak nem düzeyine hemen etki ettiği halde yeraltı sularına, nehirlere, göllere daha geç etki eder.6,9 ve 12 aylık zaman dilimlerindeki bir kuraklık durumu akarsu ve göllere, 24 aylık dilimdeki kuraklık ise yeraltı sularına etkisini izlemek bakımından tercih edilir. NYĐ indeks değerleri NYĐ Değerleri Kuraklık Kategorisi 2 < Aşırı nemli 1.5 ile 1.99 Çok nemli 1.0 ile 1.49 Orta nemli 50

0 ile 0.99 Hafif Nemli 0 ile -0.99 Hafif kuraklık -1 ile -1.49 Orta derecede kuraklık -1.50 ile -1.99 Şiddetli kuraklık < -2.00 Çok şiddetli kuraklık Đndeksin sıfırın altına düştüğü ilk ay kuraklık başlangıcı olarak kabul edilirken indeksin pozitif değere yükseldiği ay kuraklığın bitimi olarak kabul edilmektedir. Yağış durumu 3 Aylık periyotta toprak nemine hemen etki eder.6 Aylık periyotta akarsulara, 12 aylıkta akarsu ve göllere ve 24 aylık periyotta da yeraltı su kaynaklarına etki etmektedir. Örneğin Đzmir iline ait grafik haritalardan 3 aylıkta 1991 yılının 9. ayından 1993 yılının 4. ayına kadar kurak bir periyot yaşanmıştır. Bunun anlamı bahsi geçen tarım yılında tarım açısından kurak bir yıl yaşanmıştır diyebiliriz. Buna karşılık 1997 yılının 12. ayından 1999 yılının 5. ayına kadar da nemli bir periyot yaşanmıştır. 24 Aylık grafik haritada ise 1988 yılı 2. ayından 1995 yılı 2. ayına kadar derin bir kurak dönem yaşanmış ve muhtemelen bu dönemde yeraltı su kaynaklarında bir azalma olmuştur diyebiliriz. Buna karşılık 1995 yılının 2. ayında başlayıp 2000 yılının 10. ayına kadar devam eden nemli dönem grafik haritalardan görülebilir. Tablo 11.Đzmir Đli Meteorolojik Değerleri IZMIR Ortalama Sıcaklık ( C) Ortalama En Yüksek Sıcaklık ( C) Ortalama En Düşük Sıcaklık ( C) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Uzun Yıllar Đçinde Gerçekleşen Ortalama Değerler (1975 2008) 8.9 9.1 11.7 15.9 20.8 25.7 28.1 27.4 23.6 18.9 13.7 10.3 12.6 13.2 16.4 20.9 26.0 31.0 33.3 32.7 29.2 24.2 18.2 13.8 5.9 5.8 7.7 11.4 15.6 20.1 22.7 22.4 18.7 14.7 10.4 7.5 Ortalama Güneşlenme 4.3 5.0 6.6 7.5 9.5 11.8 12.2 11.6 10.0 7.5 5.3 3.8 Süresi (saat) Ortalama Yağışlı Gün 11.4 10.3 8.3 8.4 5.0 2.2 1.7 1.3 3.7 5.4 8.9 12.3 51

IZMIR Sayısı Ortalama Yağış Miktarı (kg/m 2 ) En Yüksek Sıcaklık ( C) Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Uzun Yıllar Đçinde Gerçekleşen Ortalama Değerler (1975 2008) 118.7 89.7 78.5 47.8 25.9 6.6 2.5 1.6 18.6 44.0 111.3 133.9 Uzun Yıllar Đçinde Gerçekleşen En Yüksek ve En Düşük Değerler (1975-2008)* 20.4 23.5 30.5 31.8 37.5 41.3 42.6 43.0 40.1 36.0 28.6 25.2 En Düşük Sıcaklık -4.0-5.0-3.1 0.6 7.0 10.0 16.1 15.6 12.6 5.7 0.0-2.7 ( C) Kaynak:www.meteroloji.gov.tr C.1.1.9.Mikroklima Đzmir kenti sahip olduğu konumu ve alansal özellikleri nedeniyle mikroklima özelliği taşıyan birçok alana sahiptir. Đzmir kentinin mikroklima gereksinimini ve pasif açık alan ihtiyacının çok büyük bir bölümünü Đnciraltı- Narlıdere kıyı kesimi, Tahtalı Barajı Koruma Alanı, Kemalpaşa-Armutlu orman alanı, Menemen-Emiralem, Ödemiş-Bozdağ v.b. bölgeler karşılamaktadır. C.1.2 Yapay Etmenler C.1.2.1 Plansız Kentleşme Ülke düzeyinde Ulusal Çevre Planının bulunmaması Çevre Düzeni Planlarının yetersizliği ve imar planı uygulamalarındaki aksaklıklar, hızlı nüfus artışı ve iç göçler ilimizdeki plansız kentleşmenin başlıca nedenlerindendir. Kent nüfusunun hızla artması gecekonduların artışını körüklemekte, altyapısı yetersiz olan ilimizde doğanın asimilasyon kapasitesinin üstünde kirlilik oluşmaktadır. Özellikle kıyı şeridinde bitişik nizam yapılaşmalar hava sirkülasyonunu engellemektedir. Bütün bunların sonucunda yerleşimler verimli tarım topraklarına kaymış, Karşıyaka, Bornova, Narlıdere bölgesindeki narenciye bahçeleri çok katlı betonlaşma ile elden çıkmıştır. Benzer bir süreç günümüzde Urla, Seferihisar ve Foça bölgelerinde yaşanmaktadır. Kenti çevreleyen dik arazi gecekondu istilası altındadır. Đlçelerimizde de özellikle Kemalpaşa, Menemen, Torbalı da benzer sorunlar yaşanmakta, verimli tarım alanları hızla sanayiye açılmaktadır. Bu nedenle 52

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 3194 sayılı Đmar Kanunu ve Çevre Bakanlığı nın Kuruluş ve Görevleri ile Đlgili Kanun Hükmünde Kararname de yer alan yetki ve sorumluluklar ile 16.03.2007 tarihinde Đzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca 1/25000 ölçekli Đzmir Kentsel Bölge Nazım Đmar Planı ve 19.07.2007 tarihinde Çevre ve Orman Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirme ve Planlama Genel Müdürlüğünce Manisa-Kütahya-Đzmir Planlama Bölgesi 1/100000 ölçekli Çevre Düzeni Planı onanarak üst ölçekli planlama çalışmaları tamamlanmıştır. Belirtilen kapsamlarda mevcut Nazım Đmar Planlarının Çevre Düzeni Planı ile 1/25000 ölçekli Đzmir Kentsel Bölge Nazım Đmar Planına entegrasyonu ve Nazım Đmar Planı olmayan 5216 sayılı yasa sonrası Đzmir Büyükşehir Belediyesine bağlanmış olan ilçelerin plan süreçlerinin tamamlanmasına biran önce başlanılacaktır. C.1.2.2 Yeşil Alanlar Đzmir Đlinin 1197300 hektar olan toplam arazi varlığının %42.9 unu orman, %41.8 ini tarım arazisi ve çayır-mera, %15.3 ünü ise yerleşim alanları ile kayalık ve bataklıklar oluşturur. 2008 yılı Büyükşehir Belediyesi Tarım Park Bahçeler Daire Başkanlığının yaptığı ağaçlandırma alanları: 1.064.000 m² 2008 yılı yeni yapılan yeşil alan: 904.034 m² ( 4.789.940 adet bitki) 2008 yılı Büyükşehir Belediyesi Tarım Park Bahçeler Daire Başkanlığının bakmakla yükümlü olduğu yeşil alan miktarı: 9.817.046 m² Nüfus sayımına göre merkez ile 8 ilçenin nüfusu (Balçova, Bornova, Buca, Gaziemir, Güzelbahçe, Karşıyaka, Konak, Narlıdere) 2.274.595 kişidir. 2008 yılı sonu itibariyle kişi başına düşen yeşil alan miktarı 6.30 m² dir. C.1.2.3 Isınmada Kullanılan Yakıtlar Isınmadan kullanılan yakıtlardan biri olan kömürün özellikleri Đl Mahalli Çevre Kurul Kararları ve Isınmadan Kaynaklanan Yönetmelik hükümlerince belirlenmektedir. Đzmir ilinde de söz konusu yönetmelik gereği her yıl yenilenen Mahalli Çevre Kurul Kararları doğrultusunda belirlenen özelikleri sağlayan kömürlerin satılması ve kullanılması yönünde denetimler yapılmaktadır. Đlimizde hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla bu kış sezonu boyunca Đl sınırları içerisinde yer alan tüm katı yakıtlı kaloriferli binalarda, sobalarda ve sanayi tesislerinde 13 Ocak 2005 tarih ve 25699 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Isınmadan Kaynaklanan Hava kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği nde belirtilen değerleri sağlayan ithal ve yerli 53

kömürlerin kullanılması gerekmekte olup 2007-2008 kış sezonunda Đlimizde yakıtlarla ilgili uygulanacak hususlar Đl Mahalli Çevre Kurulunun 26.07.2007 tarihli toplantısında karara bağlanmıştır. Belirlenen karar ve Yönetmelik hükümleri doğrultusunda Đzmir Đlinde kömür satışı yapmak isteyen ve ocağın bulunduğu Đlin Valiliğinden kömürün 1. Derecede Kirli Đllerde kullanımının uygun olduğuna dair Uygunluk Belgesi almış tüm kömürlerin Đzmir Đlinde Valiliğimizden satış izin belgesi alındıktan sonra satışa sunulması gerekmektedir. Belgesi olmayan kömürlerin satılması ve kullanılması kesinlikle yasaktır. Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği ve 2007/8 Hava Kirliliğinin Kontrolü ve Önlenmesi Genelgesi doğrultusunda, Đlimizde kullanılacak yakıtlar için 2007-2008 kış sezonunda geçerli olmak üzere aşağıdaki kararlar alınmıştır. Đzmir Đli sınırları içinde yer alan tüm yakma sistemlerinde aşağıdaki özellikleri sağlayan kömürlerin kullanılması kararı verilmiştir. Kullanılacak Yerli Kömürlerde Aranacak Özellikler Alt Isıl Değeri (Orijinalde) : 4000 Kcal/kg (-200 Kcal/kg tolerans) Toplam Kükürt Oranı (kuru bazda) : max %2 Toplam Nem (satışa sunulan) : max %25 Kül (kuru bazda) : max %25 Boyut (*) :18-150 mm. (18 mm. Altı ve 150 mm. Üstü max. %10 tolerans) *Mekanik Beslemeli Yakma Tesisleri için 10-18 mm. Olabilir. Isınma Amaçlı Olarak Kullanılacak Đthal Kömürlerde Aranacak Özellikler Alt Isıl Değeri (Orijinalde) : min. 6200 Kcal/kg (-400 Kcal/kg tolerans) Toplam Kükürt Oranı (kuru bazda) : max %0,9 Toplam Nem (satışa sunulan) : max %10 Kül (kuru bazda) : max %14 (+1 tolerans) Boyut (*) :18-150 mm. (18 mm. Altı ve 150 mm. Üstü max. %10 tolerans) *Mekanik Beslemeli Yakma Tesisleri için 10-18 mm. Olabilir. Sanayi Amaçlı Đthal Edilecek Kömürlerde Aranacak Özellikler Alt Isıl Değeri (Orijinalde) : min. 6000 Kcal/kg (-500 Kcal/kg tolerans) Toplam Kükürt Oranı (kuru bazda) : max %1 Uçucu Madde (kuru bazda) : max %36 54

Boyut : 0-50 mm Prina Briketi Kömüründe Aranacak Özellikler Alt Isıl Değer : min. 3700 Kcal/kg Nem : max. %15 Yağ : max. %15 Sodyum (Na) : max. 300 ppm Boyut : min. 6mm ( 6 mm den küçük ağırlıkça % 5 i geçemez, ancak mekanik beslemeli yakma tesisleri için % 50 ye kadar olabilir). C.1.2.4 Endüstriyel Emisyonlar Đzmir atmosferine bir yılda, metropol alan içerisindeki sanayi kuruluşlarından 13.000 ton, yakın sanayi kuruluşlarından 22.000 ton kükütrdioksit emisyonu verildiği tahmin edilmektedir. Sanayi Amaçlı Đthal Edilecek Kömürlerde Aranacak Özellikler: Alt ısıl değeri (orijinalde) : min 6200 kcal/kg (-500 tolerans) Toplam kükürt (kuru bazda) : max %1 Uçucu madde (kuru bazda) : max % 36 Boyut : 0-50 mm C.1.2.5 Trafikten Kaynaklanan Emisyonlar Đzmir de ulaşım sektörünü oluşturan araç sayısında nüfus artışıyla birlikte sürekli bir artış gözlenmektedir. Kent içi ulaşımın yanında şehirlerarası trafikte Đzmir in içinden geçtiği için hava kirliliğinde önemli etkiler yaratmaktadır. 1992 yılında yapılan bir araştırmaya göre Đzmir de trafiğe çıkan kara taşıtı türlerine göre yıllık emisyonlar ton/yıl olarak tabloda verilmiştir. (Tablo.12) Tablo 12. Kara Taşıtı Türlerine Göre Yıllık Emisyonlar ARAÇ CO NO X VOC PM Minibüs 222.7 153.3 39 45.4 Otobüs 822.8 1810.0 343.5 136.1 Kamyon 1510.4 4854.0 557.2 329.0 Otomobil 15906 1266 1508 - TOPLAM 18461.9 8083.3 2447.7 510.5 55

C.2 Havayı Kirletici Gazlar ve Kaynaklar C.2.1.Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman Đlimizde 1986 yılından bu yana ölçülmekte olan SO 2 ve Partikül Madde emisyonları 1993-1994 kış sezonundan itibaren Müdürlüğümüzce de takip edilmektedir. Halen Karşıyaka, Konak, Bornova, Buca, Güzelyalı ve Gürçeşme de yapılmakta olan ölçümler sonucu elde edilen SO 2 ve Partikül Madde verilerine ait aylık ortalama değerlerinin sezonluk ve yıllara göre değişimini gösteren grafikler incelendiğinde; hava kirliliğinin önlenmesi amacıyla ilimizde uygulanan tedbirlerin, önemli bir rolü olduğu ve 1993 yılından itibaren ilimizde ölçümlenen SO2 parametresinin % 51 oranında, partikül madde parametresinin ise % 64 oranında süreklilik arzeden bir azalma kaydettiği görülmektedir. Đzmir Đli Yıllara Göre Kış Sezonu Ortalama Kükürtdioksit Değerleri(Sınır Değer:250 µg/m 3 ) Yıllara Göre Kış Sezonu Ortalama Kükürtdioksit Değerleri 300 250 Sınır değeri:250µg/m3 200 150 100 Kış Sezonu ( Ekim-Mart) Kükürtdioksit Değerleri 50 0 1996-1997 1998-1999 2000-2001 2002-2003 2004-2005 2006-2007 2008-2009 Đzmir Đli Yıllara Göre Kış Sezonu Ortalama Tozluluk Değerleri(Sınır Değer:200 µg/m 3 ) Yıllara Göre Kış Sezonu Ortalama Tozluluk Değerleri 250 200 150 100 C.2.1. Kükürtdioksit Konsantrasyonu ve Duman 50 Kış Sezonu (Ekim-Mart) Tozluluk Değerleri 0 1996-1997 1997-1998 1998-1999 1999-2000 2000-2001 2001-2002 2002-2003 2003-2004 2004-2005 2005-2006 2006-2007 2007-2008 2008-2009 56

SO 2 sıvı ve katı gaz yakma tesislerinde çıkan önemli hava kirleticilerden birisidir. Đlimizde 1986 yılından itibaren SO 2 ve Partikül Madde Emisyonları ölçülmekte olup, 1993-1994 kış sezonundan itibaren de Müdürlüğümüzce takip edilmektedir. Halen Karşıyaka, Konak, Buca, Güzelyalı, Bornova ve Gürçeşme de yapılmakta olan ölçümler sonucu elde edilen SO 2 ve PM verilerine ait aylık ortalama değerlerinin sezonluk ve yıllara göre değişimini gösteren grafikler yukarıda verilmektedir. C.2.2.Partikül Madde Emisyonları Partikül madde emisyonu özellikle katı yakıtlı yakma tesislerinden, çimento fabrikalarından, demir çelik fabrikalarından kaynaklanmaktadır. Đlimizde yukarıdaki bölümde belirtildiği gibi 6 adet ölçüm istasyonunda PM değerleri ölçülmekte ve aylık ortalama değerlerinin sezonluk ve yıllara göre değişimi SO2 değerleri ile aynı grafikler de verilmektedir. C.2.3.Karbonmonoksit Emisyonları CO emisyonu özellikle motorlu kara, hava, deniz taşıtlarının kullanmış olduğu yakıta bağlı olarak eksik yanma ürünü olarak üretilip baca veya egzoz borularından havaya salınmaktadır. Özellikle araçların relanti adı verilen, yani motorun çalışır aracın hareketsiz halde olduğu durumda CO ve yanmamış hidrokarbon gazları (VOC) emisyonları bakımından en kötü durumda olduğu haldir. C.2.4. Azotoksit (NOx) Emisyonları NOx, NO (yakma sistemlerinden ve trafik egzoslarından ilk çıkan azotoksit formu) ve NO 2 (NO nun havada veya baca içerisinde ozonla ya da diğer oksitleyicilerle oksitlenmiş formu) nin boyutsuz birimli toplamıdır. NO nun önemi asıl zehirli olan NO 2 gazının hammaddesi olmasından dolayıdır. NO 2 gerek insan sağlığı gerekse bitki örtüsünde doğrudan zehir etkisi yapan bir gazdır. NO 2 bol bulunan güneş ışınlarının etkisi ile dolaylı olarak oluşmakta ve NO 2 kirliliğinin varlığı fotokimyasal sis olarak ortaya çıkmaktadır. C.2.5.Hidrokarbon ve Kurşun Emisyonları Yanmamış Hidrokarbonlar uçucu organik maddeler olan VOC ler grubunda yer almakta olup yakma sistemlerinde eksik yanma ürünü olarak oluşmaktadır. Ayrıca eksik yanma sonucunda hidrokarbonlardan meydana gelen is niteliğindeki iri halka yapısındaki organik maddeler ve kısmen oksitlenmiş hidrokarbonlar oluşmaktadır. Özellikle benzinli araçların 57

motorlarının rolanti durumlarında egzos borularında eksik yanma ürünleri olan yanmamış hidrokarbonlar oluşmaktadır. Ayrıca motorlu taşıtların egzos borularından motor içerisindeki yüksek yanma sıcaklıkları dolayısıyla oluşan azotoksitler, benzine vuruntu önleyici olarak eklenen kurşun bileşikleri havaya atılmaktadır. Böylece havada bir ağırmetal olan kurşun bulunmaktadır. Kurşunun toksik etkileri uzun vadede çeşitli kaynaklardan küçük dozlarda alınıp, kısa vadeli ancak daha yüksek dozlar kadar etkili olabilmektedir. Kurşun zehirlenmesinin en iyi göstergesinin kandaki kurşun seviyesi olduğu bilinmektedir. Kurşunun çevreye en önemli ve yaygın bulaşma yolu kurşunlu benzinle çalışan eski tip otomobillerin egzosudur. C.3.Atmosferik Kirlilik C.3.1.Ozon Tabakasının Đncelmesinin Etkileri Ozon kirletici kaynaklardan atmosfere atılan çeşitli kirleticilerin güneşin mor ötesi ışınlarının yardımıyla meydana getirdiği reaksiyon ürünüdür. Bu reaksiyonlar en çok UV ışınlarınca zengin üst atmosferde görülür. Hava kirlenmesinin atmosfer üzerindeki diğer bir etkisi de stratosferin başladığı yükseklikte zenginleşmiş halde bulunan ozon varlığının ciddi biçimde azalmakta olmasıdır. Bu ozon tahribinin tamamen engellenmesi için, ozon inceltici olarak bilinen başta kloroflorokarbon bileşikleri olmak üzere, tüm klorlu organiklerin ve hatta gaz klorun kullanımının ortadan kaldırılması gereklidir. C.3.2. Asit Yağmurlarının Etkileri Asit yağışı SOx lerin yanı sıra NOx molekülleri ile meydana gelir ve su ile birleşince şiddetli asit oluşturan gaz kirleticilerin bulutlar içerisinde tutulup, asit damlaları halinde yere inmesine verilen addır. Yapılan araştırmalar sit yağışlarının %70 inin SO2 ve kalanının ise NOx gazları etkisi ile oluştuğunu belirtmektedir. SO2 nin bilhassa kükürtçe zengin katı ve sıvı yakıt kullanan ağır sanayiden ve termik santrallerden NOx in ise daha çok yüksek sıcaklık işlemlerinden ve taşıt araçlarından kaynaklandığı söylenebilir. Asit yağışlarının başlıca iki dolaylı kötü etkisi bilinmektedir. Bunlardan biri asitli yağmur sularının yüzeysel akış sonucu karıştıkları tatlı su göllerinde, alıcı su ortamlarında doğal dengeyi bozmalarıdır. Asidik yağışlarla yıkanan topraktaki besin maddeleri suda daha çok çözünerek su ile birlikte topraktan kaçıp giderler. Asit yağmurlarının toprağın üzerindeki bitki örtüsüne de doğrudan veya dolaylı olarak zarar verdiği bilinmektedir. 58

C.4.Hava Kirleticilerinin Çevreye Olan Etkileri C.4.1.Doğal Çevreye Olan Etkileri Kent çevresindeki tarım ve orman alanlarının azalması ile trafik, konut ve sanayiden kaynaklanan hava kirliliğinin olumsuz etkileri; insanlar, doğa, tarım toprakları ve su kaynaklarına olan olumsuz etkiyi artırmıştır. Özellikle Đzmir çevresindeki orman alanlarında bulunan çam ağaçlarından alınan örneklerde yapraklardaki kükürt birimleri analizlenmiş ve SO 2 nin orman dokusuna zarar verdiği belirlenmiştir. C.4.1.1.Su Üzerindeki Etkileri Hava kirliliğinin su üzerine etkisi incelendiğinde en önemli etkinin atmosferde sanayi ve konutdan kaynaklanan SO2 nin yüksek olduğu kış aylarında havadaki mevcut su buharı ile reaksiyona girerek H 2 SO 4 e dönüşmekte ve bu da asit yağmurları olarak anılmaktadır. Asit yağmurlarının su kaynakları üzerinde etkisi sucul ortamda ph değerinin düşmesine neden olmakta buda su ekosisteminde yaşayan canlıların yaşam ortamlarının olumsuz olarak etkilemektedir. C.4.1.2.Toprak Üzerindeki Etkileri Đlimiz genelinde sanayi kuruluşları özellikle ovalarda yani tarım topraklarının yakınlarında kurulmakta olup, özellikle Torbalı, Kemalpaşa, Menemen ilçelerindeki yoğun sanayileşmeden dolayı hava kirleticilerin toprak üzerine etkileri daha fazla olmaktadır. Sanayi kuruluşlarından kaynaklanan toz ve gaz emisyonları toprağa ve üzerinde yetiştirilen bitkilerin yapraklarına çökerek yapışmaktadır. Kükürtdioksitin toprak üzerinde etkisi asit yağmurları olarak kendini göstermektedir. Asit yağmurları neticesinde toprağın ph değeri değişmekte ve o toprakta yaşamlarını sürdüren mikroorganizmaların yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli olan ortam yok olmaktadır. Kükürtdioksitin diğer bir etkisi ise yonca, arpa, pamuk, buğday gibi bitkilerin üzerinde görülmektedir. Florürler ise iğne yapraklı bitkiler ile kayısı, erik gibi meyve ağaçlarının yapraklarında kızıl-kahverengiye dönüşerek ağaçların verimlerinde ve kalitelerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. C.4.1.3.Flora ve Fauna Üzerindeki Etkileri Hava kirliliğinin hayvanlar üzerindeki etkisi daha çok arsenik, kurşun v.b. içeren tozların otların üzerine çökelip yapışması ve büyükbaş, küçükbaş hayvanlar tarafından bu otların yenmesi şeklinde olmaktadır. 59

Bitkilere olan etkisi incelendiğinde, Đlimizde Aliağa Đlçesinde bulunan demir çelik fabrikalarının kurulu olduğu alanda meşe yaprakları ve çam ibrelerinde Pb, Cd, Zn, Cn, Mn ve Fe düzeylerinin önemli farklılıklar gösterdiği ve fabrikalardan uzaklaştıkça azaldığı tespit edilmiştir. Kükürtdioksit geniş yapraklı bitkilerde damarlar arası yaprak dokusu üzerinde beyaz-saman sarısı lekeleri yapmaktadır. Florürler ise iğne yapraklı bitkilerde ve otlarda uç yanması ve giderek tamamen kızıl-kahverengine dönüşme şeklinde özel bir zarara yol açmaktadır. C.4.1.4.Đnsan Sağlığı Üzerindeki Etkileri Đlimiz genelinde hava kirliliği uygun olmayan meteorolojik ve klimatolojik koşullar altında meydana gelmekte olup, topoğrafik özellikler ve yapılanmış kent dokusu yönlendirici etkide bulunarak kirliliğin havada dağılımı ve şiddeti belirlenmektedir. Açık kış günlerinde kent ve sanayi alanlarından çıkan kirletici unsurlar, kolaylıkla dağılamadığından hava kirliliğinin etkisini arttırmaktadır. Özellikle Bornova ovası üzerinde kış aylarında yoğun bir sis ve kirliliğin tabakası gözlemlenmektedir. Hava kirlenmesinin Đlimizde yaşayan insanlar üzerindeki en önemli etkisi solunum sistemi rahatsızlıkları ve özellikle de akciğerlerdir. Kirleticiler toz veya gaz halinde insan sağlığını etkileyebilirler. Havada en çok rastlanan SO 2 gazı asit etkisi ile üst solunum yollarında tahriş, solunum yolu enfeksiyonlarına (faranjit, v.b) neden olmaktadır. Taşıt egzozlarından kaynaklanan en önemli kirletici olan CO boğucu bir gaz olup, kanda O 2 taşıma görevini üstlenmiş demirli bir protein olan hemoglobinle tercihli olarak birleşir. Egzoz borularından atılan kurşun bileşiği ise toksik etkisini uzun sürede vücuttaki seviyelerinin artmasıyla göstermektedir. C.4.2.Yapay Çevreye (Görüntü Kirliliği Üzerine)Olan Etkileri C.4.2.1.Görüntü Kirliliği Üzerine Etkileri Hava Kirlenmesinin malzeme üzerine etkisi, metal ve mermer yüzeylerinde paslanma ve aşınmanın artışını sağlamasıdır. Özellikle Đlimizde kükürtdioksit bakımından kirliliğin yoğun olduğu kış aylarında metaller çok hızlı şekilde paslanmaktadır. SOx grubu gazlar daha çok teknolojik malzemeye ve bitkilere verdikleri zararla tanınırlar. Örneğin, yağlı boyaların kuruma süresini arttırır ve boyanın ömrünü azaltırlar. Hatta naylon türü plastik eşyanın bile kükürtlü gaz ve asit zerrelerinden zarar gördüğü bilinmektedir. Đlimizin topoğrafik yapısı nedeni ile özellikle kış aylarında oluşan hava kirliliği görsel olarakda kirlilik yaratmaktadır. 60

K A Y N A K Ç A *Meteoroloji Müdürlüğü *Dokuz Eylül Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü *Đl Çevre ve Orman Müdürlüğü (D) SU D.1.Su Kaynaklarının Kullanımı D.1.1 Yeraltı Suları Bölgenin sınırları içindeki alanların saptanmış emniyetli yeraltısuyu rezerv miktarı 663 hm 3 /yıl' dır. Kaynaklarla beraber bu değer 1034 hm 3 /yıl' a ulaşmaktadır. Bunun illere göre dağılımı Đzmir 494 hm 3 /yıl, Manisa 443 hm 3 /yıl ve Uşak 97 hm 3 /yıl' dır. Yeraltısuyu rezerv kullanım durumu aşağıda tablo halinde sunulmuştur. Tablo 13.Yeraltısuyu Rezerv Kullanım Durumu ĐLĐ ĐZMĐR MANĐSA UŞAK TOPLAM Suyun Niteliği Yeraltısuyu Kaynak Yeraltısuyu Kaynak Yeraltısuyu Kaynak Yeraltısuyu Kaynak Kaynak: DSĐ Bölge Müdürlüğü,2008 Rezerv hm 3 / yıl 374,0 120,0 210,0 233,0 79,0 18,0 663,0 371,0 Đçme ve Kullanma Suyu hm 3 / yıl 97,0 64,0 47,0 131,0 21,0 3,0 165,0 198,0 Sulama ve Endüstri hm 3 / yıl 240,0 9,0 137,0 64,0 25,0 15,0 402,0 88,0 Atık Rezerv hm 3 / yıl 37,0 47,0 26,0 38,0 33,0-96,0 85,0 Bölgede yeraltısuyundan yararlanmak isteyenlere 167 sayılı yasa gereği 23 542 adet Đzmir, 20 488 adet Manisa ve 2 869 adet Uşak'ta kullanma belgesi verilmiştir. 61

Đzmir Đlinin yeraltısuyu miktarı ve kalitesi ilçeler bazında incelenmiş olup aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. Aliağa Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Aliağa-Güzelhisar-Biçer Ovaları hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre Đlçe sınırları dahilindeki yeraltı suyu emniyetli rezervi 3,4 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-150 m 10 m civarında 5-10 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeniyle yeraltı suyu seviye düşümleri genel olarak 3 m mertebesinde olmuştur. Yeraltı suyu denize yakın olan kısımlarda tuzlu olup, derin kuyu açılması (denize 100 m mesafede ) yasaklanmıştır. Bayındır Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçükmenderes Ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 22 hm3/yıl dır. Bu suyun tamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-200 m 25 m civarında 10-60 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 7-18 m mertebesinde olmuştur. Bergama Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Bakırçay Ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 38 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; 62

Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-150 m 15 m civarında 2-5 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3-5 m mertebesinde olmuştur. Beydağ Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçükmenderes Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 2 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-100 m 15 m civarında 5-60 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3 m mertebesinde olmuştur. Buca Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Buca Ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 9,4 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamı açılan kuyularla çekilmekte olup, Bakanlar Kurulu Kararı nca yeni kuyu açılması yasaklanmıştır. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 120-150 m 10 m civarında 10-5 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3 m mertebesinde olmuştur. Çeşme Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Đzmir-Sahil ovaları hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 5 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla 63

çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-200 m 20 m civarında 5-15 lt/s arasındadır. Dikili Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Dikili ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 5,3 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-250 m 10 m 2-5 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 2 m mertebesinde olmuştur. Foça Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Foça ve çevresi hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 1,2 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 20 m civarında 2-15 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 10-15 m mertebesinde olmuştur. Karaburun Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Karaburun Yarımadası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 4 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla 64

çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-200 m 15 m civarında 1-5 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 2 m mertebesinde olmuştur. Bu bölgede su kalitesi ile ilgili sorunlar bulunmaktadır. Karşıyaka Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Menemen hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 5 hm3/yıl dır. Bu suyun tamanına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 80-100 m 2-10 m civarında 2-10 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 1 m mertebesinde olmuştur. Kemalpaşa Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Kemalpaşa Ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 25 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamı açılan kuyularla çekildiğinden saha Bakanlar Kurulu Kararı'nca yeni kuyu açımına yasaklanmıştır. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri l00-250 m Kçt'de 50-Alv 20 m civarında 5-20 lt/s arasındadır. 65

1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak Kçt'de 20, Alv 10 m mertebesinde olmuştur. Kınık Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Bakırçay Ovası hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi l0 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan sondaj kuyularıyla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri l00-250 m 25 m civarında 5-20 lt/s arasındadır l985-l99l yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3-l2 m. mertebesinde olmuştur. Kiraz Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçükmenderes Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 6 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakın kısmı açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikler Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 10 m civarında 5-20 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 4 m mertebesinde olmuştur. Konak Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Đzmir Körfezi hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 3,4 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamı açılan kuyularla çekilmekte olup, Bakanlar Kurulu Kararı nca yeni kuyu açılması yasaklanmıştır. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış sondaj kuyularının; 66

Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-250 m 10 m civarında 5-30 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3 m. mertebesinde olmuştur. Balçova Ovasında bor nedeni ile su kalitesi kontrol edilmektedir. Menderes Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçükmenderes hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 10 hm3/yıl olup, açılan sondaj kuyularıyla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri 50-200 m. Statik Seviyeleri l5 m. civarında Verimleri 5-25 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile seviye düşümleri genel olarak 25 m mertebesinde olmuştur. Menderes Đlçesine bağlı Gümüldür ve Ürkmez'de deniz suyu girişimi ile bor problemleri mevcuttur. Kaynaklar: -Oğlananası Kaynağı -Yoncaköy Kaynakları 4 hm3/yıl 3 hm3/yıl Menemen Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Menemen Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 31 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamı açılan kuyularla çekildiğinden saha Bakanlar Kurulunca yeni kuyu açımına yasaklanmıştır. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 5 m civarında 10-50 lt/s arasındadır. 67

1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 10-12 m mertebesinde olmuştur. Ödemiş Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçükmenderes Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 22 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 5-50 m civarında 5-60 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 10-24 m mertebesinde olmuştur. Seferihisar Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Seferihisar Turgut-Düzce Ovaları Hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 6,5 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 2-12 m civarında 1-10 lt/s arasındadır. 1985-1991 arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 7 m mertebesinde olmuştur. Selçuk Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçük Menderes Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 4 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; 68

Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 5-15 m civarında 5-25 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 3-5 m mertebesinde olmuştur. Tire Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçük Menderes Ovası Hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilinde yeraltısuyu emniyetli rezervi 22 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 50-200 m 5-45 m civarında 5-35 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 7-15 m mertebesinde olmuştur. Torbalı Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Küçük Menderes hidrojeolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltısuyu emniyetli rezervi 22 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri 100-150 m Statik Seviyeleri 10-30 m civarında Verimleri 5-25 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeniyle yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 6-15 m mertebesinde olmuştur. Urla Đlçesi: Yeraltısuyu rezervi Urla-Đskele-Kuşçular-Đçmeler Ovası hidrolojik etüt raporu içinde hesaplanmıştır. Bu rapora göre ilçe sınırları dahilindeki yeraltı suyu emniyetli rezervi 9 hm3/yıl dır. Bu suyun tamamına yakını açılan kuyularla 69

çekilmektedir. Đlçe sınırları içinde yeraltısuyu genel olarak ovalık kısımlarda veya dere vadilerindeki alüvyonlarda bulunmaktadır. Bu bölgede açılmış olan sondaj kuyularının; Derinlikleri Statik Seviyeleri Verimleri 100-150 m 10-30 m civarında 5-30 lt/s arasındadır. 1985-1991 yılları arasında etkili olan kuraklık nedeni ile yeraltısuyu seviye düşümleri genel olarak 5 m mertebesinde olmuştur. D.1.2. Jeotermal Kaynaklar Đzmir Đli sınırları içerisindeki Jeotermal sahalara ait sıcaklık değerleri genel olarak aşağıda belirtildiği gibidir. Detaylı bilgi (J.1.10) da verilmiştir. Tablo 14. Đlimizde Bulunan Jeotermal Kaynaklar Jeotermal Kaynak Adı Kaynak Sıc.(0C) Kaynak Debisi (lt/sn) BALÇOVA/Balçova 52-63 3 SEFERĐHĐSAR/Cumalı 72 5 SEFERĐHĐSAR/Doğanbey Tuzlası 52,5-94,5 50 SEFERĐHĐSAR/Doğanbeyburnu Deniz içi - SEFERĐHĐSAR/Doğanbey 48,5-89 50 SEFERĐHĐSAR/Karakoç 33-65 2,5 ÇEŞME/Ilıca 57 10 ÇEŞME/Şifne 42 12 DĐKĐLĐ-BERGAMA/Kaynarca 80-100 180 DĐKĐLĐ/Dikili 42-64 2,5 DĐKĐLĐ/Nebiler 34-57 6 DĐKĐLĐ/Bademli 41-70 2 DĐKĐLĐ/Kocaoba 57-60 4 DĐKĐLĐ/Paşa 36-44 1 DĐKĐLĐ/Güzellik 35 105 ALĐAĞA/Ilıcaburun 55-56 10 ALĐAĞA/Çukurova - - BAYINDIR/Bayındır 42-48 - 70

D.1.3.Akarsular Đzmir Đli Akarsularının Su Kalitesi ve Kullanım Durumları; Gediz Nehri C 2 S 1 - C 3 S 1 Sulama ve Enerji K.Menderes Nehri C 2 S n Sulama Bakırçay C 2 S 1 Sulama -Ulaşım, Taşımacılık ve Su Sporlarına Uygun Nehirler Nehirlerimizin akışı düzensiz olduğundan ulaşım, taşımacılık ve su sporlarına uygun değildir. -Balıkçılık ve Diğer Ekonomik Faydaları ile Kıta içi Su Yolları ve Sulama Amaçlı Kullanımlar ve Kanallar Akarsularda balıkçılık üretimi yapılmamaktadır. Kıta içi suyolları yoktur. D.1.4 Göller Göletler Ve Rezervuarlar Baraj Gölleri Doğal Göller Göletler - Alaçatı - Barutçu - Ataköy - Balçova - Belevi - Balabandere - Güzelhisar - Gebekirse - Dokuz Eylül - Kavakdere - Gölcük - Mordoğan - Kestel - Karagöl - Sandıdere - Seferihsar - Ulamış - Tahtalı -Göçbeyli - Ürkmez -Deliktaş -Parlak -Payamlı Yararlanılma Şekilleri: Karagöl Gölcük :Dinlenme ve eğlence Yeri :Balıkçılık, dinlenme ve eğlence yeri,tarımsal sulama Đçme, Kullanma, Sanayi Suyu: Ön inceleme veya master planı tamamlanan: 180 hm 3 /yıl Başlamış barajı : 42 hm 3 /yıl Çağlayan barajı : 45 hm 3 /yıl Düvertepe barajı : 89 hm 3 /yıl Karareis barajı : 4 hm 3 /yıl Planlaması tamamlanan : 18 hm 3 /yıl Yiğitler barajı : 9 hm 3 /yıl 71

Rahmanlar barajı : 9 hm 3 /yıl Kesin projesi tamamlanan : 24 hm 3 /yıl Bozköy göleti : 2 hm 3 /yıl Bostanlı barajı : 3 hm 3 /yıl Ali Onbaşı barajı : 5 hm 3 /yıl Değirmendere barajı : 5 hm 3 /yıl Kunduz barajı : 9 hm 3 /yıl Đnşa halinde olan : 59 hm 3 /yıl Gördes barajı : 59 hm 3 /yıl Đşletmede olan : 414 hm 3 /yıl Menemen Yeraltısuyu : 25 hm 3 /yıl (1976) Halkapınar kaynakları : 45 hm 3 /yıl (1972) Göksu kaynakları (Manisa) : 63 hm 3 /yıl (1988) Balçova barajı : 12 hm 3 /yıl (1983) Sarıkız kaynakları (Manisa) : 45 hm 3 /yıl (1990) Đzmir Yakın Çevre Kaynakları : 19 hm 3 /yıl Tahtalı barajı : 128 hm 3 /yıl (2001) Alaçatı barajı : 3 hm 3 /yıl (2001) Güzelhisar barajı : 73 hm 3 /yıl Mordoğan göleti : 1 hm 3 /yıl Đl toplamı : 695 hm 3 /yıl D.1.5 Denizler Đzmir Körfezi, Türkiye'nin batısında ve Ege sahilinde olup, hemen hemen bir L harfi şeklindedir. Yukarı 40 km. uzunluğunda ve 20 km. genişliğinde alt uç kısmı ise 24 km. uzunluğunda ve 5 km. genişliğindedir. Körfez; Đç Körfez, Orta Körfez ve Dış Körfez olmak üzere üç kısma ayrılır. Đç Körfezde maksimum su derinliği 20 m. orta körfezde 40 m., Dış Körfezde 65-70 m. kadardır. Körfezin toplam hacmi 10 milyar m3 civarındadır. Đzmir kentsel alanı Körfezin en iç kesiminde bulunur. Đzmir kentsel bölgesinde meydana gelen atıksuların deşarjı yönünden Körfezin özel olarak önemli bir bölümü Đç Körfez ve Orta körfez, yani Kakala Burnundan geçen kuzey - güney çizgisinin doğusunda kalan körfez alanı meydana getirir. Körfezin bu kesiminin ana ekseni genellikle doğu-batı yönünde uzanır. Bu kesimin önemli özelliği, Yenikalede kuzey-güney kesitidir. Ticari endüstriyel, kültür ve sosyal aktiviteleri ile ülkemizin en önde gelen şehirlerden biri olan Đzmir, Ege Denizi'nin 60 km. kadar karanın içine sokularak oluşturulduğu doğal bir körfezin etrafında yeralmaktadır. 72

Bütün bu aktiviteler sonucu oluşan her türlü atık ve atıklar uzun yıllar boyu herhangi bir arıtma işlemi geçirmeksizin denize ulaştığı için Körfezin ekolojik dengesi giderek onarılması güç bir şekilde bozulmuştur. Batıda olduğu gibi ülkemizde de çevre kirlenmesinden dolayı karşılaşılan sorunların somut bir şekilde yaşanması sonucu son yıllarda halkta çevre bilinci oluşmuş, bilimsel kuruluşlar çevreyle ilgili araştırmalar yapmaya özel ve kamu sektörü ise kirlenmeyi giderici planlama ve uygulama çalışmalarına başlamıştır. Đzmir Körfezindeki kirliliği kontrol altına almak körfezin bozulan ekolojik dengesini mümkün olduğunca düzeltmek amacıyla Büyükşehir Belediyesi tarafından bir dizi tedbirler planlamakta ve uygulamaya konulmaktadır. Đzmir Körfezi Deniz Araştırmaları Projesi, Melez Projeleri bazı sanayi kuruluşları için münferit arıtma tesisleri projeleri ve derelerin ıslahı çalışmaları, bu plan ve uygulamaların ana hatlarını oluşturmaktadır. Đzmir Körfezinden bir görünüm Artan nüfusla birlikte atıksu arıtma kapasitesinin gelecekte yetersiz kalmaması amacıyla, Çiğli Atıksu Arıtma tesisindeki mevcut kapasiteyi 7 73

metreküp/saniyeden 9.5 metreküp/saniyeye yükseltecek 4. faz için hazırlık çalışmaları tamamlanmıştır. Hazırlanan proje, Çevre Bakanlığı tarafından da incelenerek onaylanmıştır. 4. fazın sisteme dahil edilmesiyle, Türkiye nin sahip olduğu ileri biyolojik arıtma kapasitesinin yarıdan fazlası Đzmir'de olacaktır. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitü ile Đzmir Büyükşehir Belediyesi arasında uzun süredir sürdürülen araştırma, gözlem ve geleceğe yönelik ortak çalışma, 2009 yılında yapılan bir protokolle daha da ileri taşınmıştır. Đzmir Đç ve Orta Körfezin Batimetrik ve Sismik özelliklerinin ortaya çıkarılması ile Đzmir Körfezi ndeki Akıntı Sisteminin Đncelenmesi ve Modellenmesi Projesi ne başlanılmıştır. Ayrıca ĐZSU Genel Müdürlüğünce Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsüne 2007 ve 2009 yılında yaptırılan Büyük Kanal projesinin Đzmir Körfezi denizel ortamında Fiziksel, Kimyasal, Biyolojik ve Mikrobiyolojik Etki ve Sonuçlarının Đzlenmesi adlı iki araştırma projesi ile Đzmir Körfezi yakından izlenmektedir. Körfeze boşalan dereler başta Melez çayı, Manda çayı ve Arap deresi olmak üzere tümüyle elden geçirilmiş, ıslahları yapılmış olup ilaveten her yıl dere ağızlarında temizlik çalışmaları yapılmaktadır. Bu çerçevede 50 bin tona yakın çamur çıkarılmıştır. D.2. Doğal Drenaj Sistemleri Gediz Havzası: Drenaj alanı 18000 km 2 olan Gediz Havzası, Türkiye yüzölçümünün %2.31 'i büyüklüğündedir. Yağış potansiyeli yılda 11.412 milyar m 3, havzadaki yıllık ortalama debi 2.333 milyar m 3 olarak hesaplanmıştır. Gediz Nehrinin önemli kolları Nif, Murat, Kum, Meder, Selendi, Alaşehir, Derbent ve Gördes çaylarıdır. Đzmir, Manisa, Uşak ve Kütahya illeri sınırları içine giren havzadaki önemli yerleşim merkezleri; Manisa Đl merkezi ile Foça, Menemen, Kemalpaşa, Turgutlu, Salihli, Demirci, Alaşehir, Gediz Đlçe merkezleridir. Küçükmenderes Havzası: Drenaj alanı 6.907 km 2 olan havza, Türkiye yüzölçümünün %0.88'i büyüklüğündedir. Yağış potansiyeli yılda 5.111 milyar m 3, yıllık ortalama debisi 0.908 milyar m3 olarak hesaplanmıştır. Havzadaki önemli akarsular; Küçükmenderes Nehri ve Tahtalı Deresidir. Küçükmenderesin önemli yan kolları Uluçay, Kocahavran, Çamlı, Keleş, ve Aktaş çaylarıdır. Havza sınırları içinde Torbalı, Selçuk, Tire ve Ödemiş gibi ilçe merkezleri bulunur. 74

Taşkın Kurutma ve Islah Tesisleri: Planlama ve kesin projesi tamamlanan : 56 ad 4 591,6 ha 33 mes.mah. Đnşa halinde olan (2009 yılı dahil) : 11 ad 1 032,1 ha 14 mes.mah. 2010 yılı yatırım programına teklif edilen : 22 ad 1 210,12 ha 13 mes.mah. Đşletmede olan ( 2008 yılı dahil ) : 137 ad 57 406 ha 77 mes.mah. Đl toplamı : 226 ad 64 239,82 ha 137 mes.mah. D.3.Su Kaynaklarının Kirliliği Ve Çevreye Olan Etkileri Gediz Havzası: Endüstriyel gelişme, yoğun tarım ve havza nüfusunun hızla artması, havzadaki yüzeysel ve yeraltısuyu kaynaklarına yoğun kirlilik yükü getirmekte, bu kaynakların su kalitesinin bozulmasına yol açmaktadır. Gediz Nehrine halen boşalmakta olan kullanılmış suları 3 grupta incelemek mümkündür. Evsel Atıksular, endüstriyel atıksular ve sulamadan dönen sulardır. Küçükmenderes Havzası: Đklim ve toprak koşullarının tarımsal üretime uygun olduğu yörede devlet tarafından çok pahalı sulama ve drenaj sistemleri yapılmış ve halen yapılmasına devam edilmektedir. Yerleşim merkezinin atıksuları, drenaj suları ile geri dönen tarımsal mücadele ilaçları ve yapay gübre kalıntıları havzada kirlilik yaratmaktadır. Bakırçay Havzası: Balıkesir, Manisa ve Đzmir sınırlarından geçerek Đzmir sınırlarından Ege Denizine dökülen Bakırçay Nehrinin oluşturduğu havza, geçtiği yerleşim birimlerinin evsel atıksuları, fabrika atıkları ve tarımsal kirlilik ile karşı karşıyadır. Bu kirlilik oldukça verimli olan Bergama Ovasını olumsuz yönde etkilemektedir. Tablo 15. Havzalardaki Tabii ve Yapay Göllerin Özellikleri Havza Adı Gölün Adı Yapay Göl/ Gediz Havzası Marmara Karagöl Gölcük Sazlıgöl Tabii Göl Tabii Tabii Tabii Tabii Tipi Alüvyon - set Alüvyonset Yüzey Alanı ( km2) 45 0.018 0.805 0.3 Derinlik (m) 5-10 15 8.5 3 Ph 7,7 _ EI(10) 950 _ K.Menderes Havzası Çakal Gebekirse Gölü Tabii Tabii 0.5 0.7 18 18 18 18 75

Tablo 16. Akarsu Havzalarının Drenaj Alanı, Ortalama Akış ve Brüt Su Kuvveti Potansiyel Değerleri Havza Drenaj Alanı km2 Yıllık Orta Su Ort. % Debi Ort. Yıllık Yağış Brüt Hidr. Pot. Gediz K.Menderes 18000 8907 2333.67 908.24 D.3.1.Yeraltı Suları ve Kirlilik 74.0 28.8 634 740 3802 1533 Potansiyel Katkı 1,29 0.50 Yeraltı suyu kirlenmesinin en belirgin nedeni kentsel ve endüstriyel atıkların arıtılmadan çevre ortamına verilmesidir. Katı, sıvı ve gaz atıklar çevreye verildikten sonra iklim durumuna, toprağın yapısına, atığın cinsine ve zamana bağlı olarak yeraltı suyuna taşınır. Yeraltı suyunun kirlenmesinin diğer önemli nedenlerinden biride aşırı çekimdir. Tarım ilaçlarıda son yıllarda kirletici etmen olarak büyük önem kazanmıştır. Diğer yeraltı suyu kirlenme nedenleri arasında, trafik nedeniyle kirlenme (eksoz gazlarındaki zararlı bileşenlerin yağmur suları ile taşınımı, buzda kaymayı önlemek üzere tuz dökülmesi vb.) kazalar sonucu kirlenme sayılabilir. En önemli yeraltı suyu kirlenme nedenlerinden biri, evsel atıkların doğrudan toprağa verilmesidir. Kanalizasyon sisteminin olmadığı yerlerde büyük uygulama alanı bulan septik çukurlardan sızan sular yeraltı suyuna taşınabilmektedir. Mikroorganizmalar yeraltı suyuna taşınım sırasında doğal olarak temizlenmeye uğrar. Ancak deterjan gibi parçalanmaya karşı dayanıklı bileşikler yeraltı suyuna ulaşarak içme suyu açısından sorun yaratabilmektedir. Diğer önemli bir kirleticide nitrattır. Nitrat iyonu yeraltı suyuna sızma sonucu kolaylıkla zararlı derişimlere ulaşabilmektedir. Gübre kullanımı ve atıkların doğrudan çevreye verilmesi sonucu nitrat derişiminde artış beklenmelidir. Herhangi bir anda yapılan ölçüm bu parametre açısından sınır değerin altında sonuç versede sürekli artış olacağı açıktır. Akiferde müsaade edilebilir en büyük çekimden fazla su alınmasıda kirlenmeye yol açmaktadır. Özellikle deniz kıyısı bölgelerde aşırı çekim tatlı su basıncının düşmesine ve deniz suyunun kara içerisinde ilerlemesine neden olmaktadır. Đlimiz sınırları içerisinde bulunan ve içme suyu kaynağı olarak kullanılan yeraltı sularından Sağlık Grup Başkanlıkları tarafından düzenli olarak numune alınarak içme suyu açısından analizleri yapılmaktadır. 76

D.3.2. Akarsularda Kirlilik Đlimiz sınırları içerisinde Ege Denizine dökülen Gediz, Küçük Menderes ve Bakırçay Nehirleri, akarsu akımlarının düzensiz oluşu, kış ve yaz mevsimleri arasında büyük debi değişikliklerine yol açmakta, bu da potansiyelin çok iyi değerlendirilememesine neden olmaktadır. Endüstriyel gelişme, yoğun tarım ve havza nüfuslarının hızla artması havzalardaki su kaynaklarına yoğun kirlilik yükleri getirmekte ve su kalitesinin bozulmasına neden olmaktadır. Đklim ve toprak koşullarının tarımsal üretime çok uygun olması, sanayinin yanısıra tarımda aynı şekilde önem verilmesine etkili olmuştur. Bu da gerek endüstriyel faaliyetlerden kaynaklanan yapay, organik, kimyasal maddeler gerekse tarım alanlarında kullanılan gübreler nedeniyle akarsulardaki NO 3 ve PO 4 yüklerini arttırmaktadır. Yörede yoğun zeytincilik ve zeytinyağı üretimi yapıldığından sonbahar ve kış aylarında zeytin sıkma işlemlerinden kaynaklanan karasu, bölgede bulunan akarsularda önemli ve yaygın bir sorun yaratmaktadır. D.3.3.Göller, Göletler ve Rezervuarlarda Kirlilik Đlimiz sınırları içerisindeki doğal göllerde ağırlıklı olarak organik kirlilik mevcuttur. Aynı zamanda bu gölleri besleyen yeraltı sularının evsel, endüstriyel ve tarımsal kirlilik yükü de göller, göletler ve rezervuarlardaki su kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. D.3.4.Denizlerde Kirlilik Türkiye nin en büyük doğal körfezlerinden biri olan Đzmir Körfezi nin atıksu kirliliğinden kurtarılması amacıyla 1970 li yıllarda başlatılan Đzmir Büyük Kanal Projesi son beş yılda hız kazanarak 2003 yılı itibariyle tamamlanmıştır. Proje kapsamında, Đzmir Körfezi etrafındaki evsel ve endüstriyel atıksuların toplanması için Körfez boyunca uzanan 65 km uzunluğundaki ana kuşaklama kanalı ve bu kanala bağlı 95 km uzunluğundaki ana ve tali kollektörler inşaa edilmiştir. Bu süre zarfında yaklaşık 2000 km uzunlukta sokak şebekesi döşenmiş veya yenilenmiştir. Ana kuşaklama kanalı üzerinde Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka ve Çiğli de bulunan 4 adet pompa istasyonu ile atıksu Đzmir Atıksu Arıtma Tesisi ne kadar iletilmektedir. Pompa istasyonlarında atıksudan katı atıkları alınması için kaba ızgara sistemi bulunmaktadır. 2008 yılında 14 adet atıksu arıtma tesisi ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından işletilmiştir. Bu 14 tesisin toplam kurulu kapasitesi 690 013 m 3 /gün olup, 2008 yılında günde 629.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. 2008 yılında toplam olarak arıtılan atıksu miktarı 229 milyon m 3 e ulaşmıştır. Tesislerin 4 adedi 77

Đleri Biyolojik Arıtma, 5 adedi Klasik Aktif Çamur, 4 adedi Doğal Arıtma ve 1 adedi de Biyodisk prosesine sahiptir. D.4.Su ve Kıyı Yönetimi, Strateji ve Politikalar Đlimizde su kirliliğin önlenmesi ile ilgili çalışmalar Bakanlığımız tarafından yayımlanan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği ve ilgili genelgeleri doğrultusunda yapılmaktadır. Su kirliliğinin önlenmesi ile ilgili Đlimiz kıyılarında yer alan kısmında yapılan çalışmalar kapsamında, arıtma tesisi bulunmayan resmi ve özel tüm otel, motel, tatil sitesi, tatil köyü vb. ile üretimleri sonucunda atıksu oluşturan sanayi kuruluşlarının en kısa sürede Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nde ilgili sektör bazında belirtilen alıcı ortama deşarj standartlarını sağlayacak şekilde arıtma tesislerini kurarak deşarj izin belgelerini almaları gerektiği belirtilmektedir. Arıtma tesisi mevcut olup deşarj izin belgesi bulunmayan site, otel, motel vb. turistik tesislere ve sanayi kuruluşlarına, yine Bakanlığımızın Genelgeleri doğrultusunda deşarj izin belgelerini almaları sağlanmaktadır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile Đzmir Büyükşehir Belediyesine bağlanan 21 ilçede ve bu alandaki yerleşim birimlerinde kanalizasyon ve altyapı projeleri ĐZSU Genel Müdürlüğünce yürütülmektedir. Bu ilçeler Aliağa, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla dır. ĐZSU genel Müdürlüğünün yetki alanı içinde yer alan 21 ilçe merkezinin tümünde kanalizasyon sistemi mevcut olup, kanalizasyon ağının yeni eklenen yerleşimlerle birlikte genişletilmesi ve yeni yapılan Atıksu arıtma Tesislerine bağlanması çalışmalarına devam edilmektedir. Đzmir Büyükşehir Belediyesi görev ve sorumluluk alanı dışında kalan 9 ilçe merkezindeki kanalizasyon çalışmaları Đller Bankasınca yürütülmektedir. Bu ilçeler Bergama, Beydağ, Çeşme, Dikili, Karaburun, Kınık, Kiraz, Ödemiş ve Tire ilçeleridir. D.5.Su Kaynaklarında Kirlilik Etkenleri Kirletici etmenlerin katılmasıyla suda doğal olmayan bir şekilde fiziksel, kimyasal, biyolojik değişiklikler olur. Doğal yapıdaki su kaynağına karışan katkı maddeler, mikroorganizmalar ile tranjmasyon ve minelizasyona uğramaktadır. Bu durum suların ve su kaynaklarının biyolojik olarak kendi kendilerine temizleme özelliğidir. Su kaynaklarına karışan teknik yabancı madde konsantrasyonlar bu pompalama gücünün üstüne çıktığı zaman sulardaki organik maddelerin 78

parçalanmasına, suda erimiş 0 2 yetmezliği neden ile durmakta ve sistem ölmektedir. D.5.1.Tuzluluk Đnorganik tuzlar suda çözülmektedir. Yağışlarla veya kaynaklarla yeryüzüne düşen sular, yüzey üstü, yeraltı ve akarsulardaki akımlar sırasında zeminde bulunan tuzları da alarak, gittikleri ortama taşırlar, sularda en çok rastlanan tuzlar Ca, Mg ve Na un karbonat, sülfat ve klorürlerdir. Tuzların sudaki çözünürlüğü önemli değişimler gösterir. Bazı tuzların doygunluk değişimleri düşük olmasına rağmen bazı tuzların doygunluk değişimi yüksektir.(na Cl) Evsel ve endüstriyel atık suların yüzeysel sularına deşarjı sonunda sulardaki Cl, SO 4, NO 3, PO 4 değişimleri yüklenir. Atıksular alıcı ortamlarda toksit elementlerinde taşımaktadır. Dolayısıyla suların tuzlar tarafından kirlenmesi tuz içeriği fazla olan suların sulamada kullanılmasıyla yol açacağı problemler acısından birinci aşamayı oluşturmaktadır. D.5.2.Zehirli Gazlar Sularda bulunan başlıca gazlar H 2, N 2, CH 4, O 2, CO 2, SO 2 ve NH 3 dür. Sularda çözülen gazların cinsi ve miktarı bölgelere, sıcaklığa, suyun doygunluk derecesine bağlı olarak değişir. Örneğin endüstri bölgelerinde, havadaki CO 2 ve SO 2 düzeylerinde artışa bağlı olarak yağmur damlarının ve su kaynaklarının konsantrasyonu artmaktadır. Sularda gazların doygunluk derecesi, sıcaklığın azalması ile artmaktadır. D.5.3.Azot ve Fosforun Yol Açtığı Kirlilik Azot: Yüzeysel sulara karışan azot, yükleri temel olarak aşağıdaki kaynaklardan ileri gelmektedir. -Doğal Kaynaklardan -Evsel Kaynaklardan -Endüstriyel Kaynaklardan -Tarımsal Kaynaklardan Azot canlıların yapısını oluşturan temel elementlerdir. Canlı bünyesinde, bitkilerde ve ölü organizmalarda bulunan azot doğada sürekli olarak bulunmaktadır. 79

Evsel atıklar ilimiz sınırları içinde çoğu bölgede alıcı ortama direkt karışmaktadır. Evsel atıksularda kişi başına 8-15 Kg/gün iyot katkısı bulunmaktadır. Endüstriyel Tesislerde; endüstri türüne bağlı olarak önemli miktarlarda azot, su ortamına verilmektedir. Azot yükü veren başlıca endüstri kuruluşları gübre, nitroselilon, deri, gıda, bira ve su ürünleri ile mezbahalardır. Nitrat iyonları, toprakta kolayca yıkanarak suya geçer ve tarımsal drenaj suyu içersinde önemli miktarlarda nitrat iyonu bulunmaktadır. Tarım yapılan arazilerinde her yıl önemli düzeyde azot doğal su kaynaklarına karışmaktadır. Azot bileşikleri su kirliliği açısından çeşitli etkilere sahiptir. Bunlar otrafiksiyon, oksijen bilançosunun etkilenmesi ve içme sularındaki toksit etkileridir. Oksijen Bilançosunun Etkilenmesi: Sulara karışan organik azot, diğer azot kaynaklarının biyolojik süreçler ile nitrata dönüşmeleri esasında önemli düzeyde oksijen tüketilmektedir. D.5.4.Ağır Metaller ve Đz Elementler Zehir etkisi gösteren maddeler suda az oranda olsada insan sağlığına zarar vererek hastalıklara ve ölümlere yol açabilir. Eser miktarda bile toksit etkisi gösteren bu maddeler arasında en önemli Ag, As, Be, Cd, Cr, Pb, Mn, Hg, Ni, Se, V, Zn gibi elementlerdir. Ağır metaller önemli kirletici grubu olduğu gibi, toksit ve kansorejen etki gösterir ve canlı organizmada birikme eğilimi gösterir. Cr, Hg, Pb, Mn, Co, Ni, Cu, Zn, doğada sülfür, oksit, karbonat ve silikat minerallari şeklinde bulunur bunların suda çözünürlüğü düşüktür. Atık suyun içindeki B, ağır metal ve benzeri toksit maddeler; Yörenin iklim şartları, toprak özelliğine bağlı olarak toprakta birikir. Bitki tarafından akar veya suda kalabilir. Az miktarda toksit özelliğine sahip olan ağır metaller kirlenmiş sularda metal, katyon tuz şeklinde bulunur. Bunlar kirlenen suları kendiliğimden temizlenmesini engeller hem de suların arıtılmamış halde sulamada kullanılmamış ve arıtma çamurlarının gübre olarak kullanılmasını sınırlandırabilir. Bol suda barik asit veya sodyum barik olarak bulunan Mn ve Fe en zehirli metallerden sayılabilir. Konveksiyonlara ayrılabilir. Cu, küçük canlılar için çok zehirlidir, suda çözülmüş diğer tuzlar bakım zehir etkisi ile aynıdır. Civa ve bileşikler hem endüstriyel kaynaklardan hem de tohumlarda kullanılan ilaçlardan sulara karışmaktadır, kuvvetli zehirdir. 80

D.5.5.Zehirli Organik Bileşikler D.5.5.1.Siyanürler Siyanür bileşikleri, doğal olarak bulunduğu gibi endüstriyel işlemlerle de ara ürün olarak ortaya çıkabilir. Endüstriyel işlemlerde ortaya çıkan siyanür bileşikleri, gaz sıvı ve katı ortamda bulunanlar şekilde sınıflandırılabilir. Sıvı halde bulunan endüstriyel alanlar; petrol rafineleri, kok havagazı fabrikaları, maden işletmeleri, metal sanayi, tekstil sanayi, ilaç sanayi, plastik sanayi ve sentetik kauçuk imalathaneleridir. Siyanürün toksisitesi sıcaklıkla orantılı olarak yükselmekte ayrıca sudaki çözülmüş oksijenin düşük seviyelerde bulunması da toksitliği artıran önemli unsurdur. D.5.5.2. Petrol ve Türevleri Hidrokarbon karışımı olan ve doğal kaynaklarda sıvı halde bulunan ham petrol C, H ve N,S ve diğer elementleri de içerir. Petrol ve türleri petrokimya endüstri rafinelerinde ve taşımacılık yapılan yerlerde sulara karışmaktadır. Petrol su yüzeyinde çeşitli kalınlıklarda film oluşturacak gaz alışverişini engeller. Sulardaki bakteri florlarının su yüzeyine katılmakta ağır yağlar akarsu ve nehirlerin tabanına çökerek organizmaları etkilemektedir. Yağlar balıkların solungaçlarına yapışarak boğulmalarına neden olur. Zehir etkisi göstererek ölümlerine neden olur. Denizlerde petrol kirlenmesi tankerlerden denizlerdeki petrol çıkarma çalışmalarından, rafinelerinden ve diğer endüstrilerden kaynaklanmaktadır. Đlimizde de Nemrut Körfezinde (Aliağa) bu yoğun kirlilik gözle görülebilir. Petrol bileşiminin değişimine karşılık suda ki devreyi altı grupta incelenebilir. a) Buharlaşma ve yayılma b) Katran oluşumu c) Kimyasal ayrışma d) Biyolojik ayrışma e) Çökelme f) Suda tabaka oluşumu Petrol ve türevlerinin kirletici etkileri aşağıda ki gibi özetlenebilir.(yüksek düzeydeki petrol atıklarının oluşum etkileri) 81

a) Işığa Absorbe Etmemesi: Denizdeki canlıların fotosentez olayını olumsuz yönde etkilemektedir. b) Çözülmüş O2 Düzeyine Etkisi: Su yüzeyinde oluşturduğu tabaka nedeniyle oksijen transferini engeller. Sudaki alt kurumlardaki çözülmüş oksijen miktarı aynıdır. c) Toksit Etkileri: Yeni dökülen taze petrol atıklarının deniz organizmalarından üzerine zehir etkisi yaptığı bilinmektedir. Petrol ürünlerinin deniz dibine çöken parçacıkları tabanda yaşayan olumsuz etkilemektedir. D.5.5.3.Polikloro Naftalinler ve Bifeniller Hidrolik yağlar, plastik endüstrisinde yumuşatıcı ve elektro teknikte izolasyon materyali olarak kullanılmaktadır. Klor içeriği arttıkça katı bir yapı koruyucular (PC B) poliklorobifenil havada ve suda mikrogram değerini aşmamalıdır. D.5.5.4.Pestisitler ve Su Kirliliği Pestisitler arzu edilmeyen organizmalardan yok etmede kullanılan sentetik organik bileşiklerdir. Gruplandırılması aşağıdaki gibidir. a) Çok zehirli maddeler: Suların yakınında kesinlikle kullanılmamalı ve katılması kesinlikle sulara karışmamalı. b)zehirli Maddeler: Balıkların yaşadığı sulardan uzak tutulmalıdır. Heptaklar, Panathion, Malathion v.b. c)kısmen Zehirli Maddeler: Sığ sulardaki balıklar ve bunlara yem olan küçük organizmalardan uzak tutulmalı, Trichlorophon, Deueton. d) Az Zehirli Maddeler: Normal doğada kullanıldığında az zehirli olan maddeler. Kloratlar, Dalapon ve Simojin. Suda bulunan pestislerde iki tip tehlike söz konusudur. a) Ürünlerin verin ve kalitesi üzerine etkileri b) Sulanan alanlardaki yeraltı suyuna etkileri Bu maddeler daha çok tarımsal alanlarda ve kültür topraklarından suya sularda meyve ve sebze işleyen fabrikaların kirlenmiş sularında mevcuttur. Pestisitler su ortamına dört yolla karışır. 82

a) Püskürtme b) Yağmur Suyu c) Atık Deterjan d) Pestisit içeren diğer katkı sularının suya karışması Pestistler yeraltı suyuna ise süzülme veya kazaran dökülmesi sonucu karışır. D.5.5.Gübreler ve Su Kirliliği Üretimi arttırmak amacı ile artan gübre ihtiyacını karşılamak için üretim sektöründeki artış ve dolayısıyla bu sektörden çevreye yayılan atık sular dikkate alındığında ciddi boyutta sorunlar gözlenmektedir. Çoğunlukla tarımsal sulamalardan geri dönen sular vasıtasıyla yüzeysel ve yeraltı sularının kalitesini olumsuz etkilemektedir. Gübre Sektöründe; Azotlu gübrelerin üretimi esnasında tesislerin atık sularında amonyum azotu ve nitrat azotu önemli boyutta ortaya çıkar. D.5.6.Çözünmüş Organik Maddeler Sulama sularında ve atık sularda bulunan organik maddelerin mikroorganizmalar tarafından biyokimyasal olarak parçalanması ile oksijen tüketilir. Tüketilen oksijen miktarı, oksijen karışmasına bağlı olarak artmaktadır. Biyolojik olarak parçalanabilen organik maddelerin yeraltı suyu kirlenmesine yol açmadığı ancak biyolojik olarak parçalanmayan ve toprak tarafından tamponlanmayan sentetik organik maddelerin yüksek konsantrasyonu problem yaratabilmektedir. D.5.7.Patojenler Organik maddelerle birlikte mikroplar ve patojenlerde sulara karışmaktadırlar. Yerleşim yerlerinde yüksek oranda bulunmaktadırlar. Patojenler, hastalık yapan mikroorganizmalar tarafından enfekte edilmiş insan ve hayvanlarda idrar ve dışkı yoluyla dışarı atılmaktadır ve atık sulara karışmaktadır. Atık suların tarımda tekrar kullanılmasında patojenler önemli sağlık riski oluşturur. Su Ortamında Bulunan Patojenler: a) Bakteriyel Patojenler b) Viral Patojenler c) Protozoal Hastalıklar d) Parazitler 83

D.5.8.Askıda Katı Maddeler Yoğunluğu suyun yoğunluğundan küçük olan tanecikler, su yüzeyine çıkar ve yüzeysel sularda yüzücü maddeleri oluşturur. Askıda bulunan tanecikler, mineral ya da organik kökenli olabilir. Mineral kökenli olan askı maddesi zemin erozyonundan kaynaklanır. Organik kökenli olan maddeleri; bitki atıkları, doğal gübreler, evsel ve endüstriyel atıklar oluşmaktadırlar. Tamamı askıda kalmayabilir, bir kısmı dibe çöker dip çamuru oluşturur diğer kısmı fiziksel ve biyokimyasal parçalanma ile çözülmüş organik maddeye dönüşür. Toprak gözeneklerini tıkar ve suyun toprağa geçmesin engeller. Akarsularda ağaçlandırma, teraslanma gibi önlemler alınmalıdır. D.5.9.Radyoaktif Kirleticiler ve Su Kirliliği Enerji kaynağı olarak kullanılan atom santrallerinden sualtı yoluyla çevreye yayılan radyoaktif ışıklar radyoaktif, partiküller, toz bulutları çevreye zarar verebilir. Radyoaktif maddeler atmosferik hareketlerle uzaklara taşındığından düştükleri yerlerde radyasyona neden olabilir. Radyoaktif atıkların ana kaynağı özel tıp laboratuar ve merkezi hastaneler üniversite ve diğer araştırma laboratuarları endüstriyel izotop kullanılan kuruluşlardır. Sularda bulunan radyoaktivite, doğal radyoaktivite, radyoaktif yağışlar ve nükleer ve radyolojik tesisler olmak üzere üç kaynakta toplanabilir. K A Y N A K Ç A *DSĐ 2.Bölge Müdürlüğü *Büyükşehir Belediyesi *ĐZSU Genel Müdürlüğü *Đl Sağlık Müdürlüğü *Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü E.TOPRAK VE ARAZĐ KULLANIMI E.l.Genel Toprak Yapısı Đzmir Đli topraklarına ait ortalama analiz sonuçlarının kendi grupları içerisinde alınan ortalamalarına göre yapılan genel değerlendirme aşağıda özetlenmiştir: Toprak Tuzluluğu Đzmir Đli tarım topraklarında yapılan toprak tuzluluğu analiz sonuçları Tablo 17'de verilmektedir. 84

Tablo17. Đzmir Đli Tarım Topraklarının Tuzluluğu (%Total Tuz) TOPRAK TUZLULUĞU ANALĐZĐ Standardı Anlamı Kapladığı Alan Numune Sayısı Tar.Alan (Adet) (%) 0.0-0.15 Tuzsuz 378371 3418 95.2 0.15-0.35 Hafif Tuzlu 12799 112 3.3 0.35-0.65 Orta Tuzlu 1472 13 0.4 0.65+ Çok Tuzlu 541 5 0.1 Toprak Kireci (%CaCO 3 ) Tablo 18.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Kireci TOPRAK KĐRECĐ ANALĐZĐ Standardı Anlamı Kapladığı Alan (Ha) Numune Sayısı(Adet) Tarım Alanı Đçindeki(%) 0-l Az Kireçli 233643 2085 59.4 l-5 Kireçli 69639 631 17.7 5-l5 Orta Kireçli 53770 495 13.7 15-25 Fazla Kireçli 19102 l78 4.9 25+ Çok Fazla Kireçli17029 159 4.3 Organik Madde (%) Tablo 19.Đzmir Đli Tarım Toprakları Organik Maddesi Standardı Anlamı Kapladığı Alan(Ha) Numune Sayısı(adet) Tar.Alan(%) 0-l Çok az 62540 55.6 l5.9 l-2 Az l69573 l767 50.0 2-3 Orta 100l72 9l3 25.5 3-4 Đyi 25058 231 6.4 85

4-+ Yüksek 8840 8l 2.2 Đzmir Đli toprakları için yapılan analizler ve yukarıda verilen tablolar incelendiğinde Đzmir in tarım toprakları hakkında aşağıdaki gibi bir değerlendirme yapılabilir. Đzmir Đlinde işlemeli tarım toprakları olarak kabul edilen toprakların %95,2 sinin tuzsuz, %3.3 hafif tuzlu, %0.4 ü orta tuzlu ve %0.l i ise çok tuzludur. Tarım topraklarının %32.l i asit, %60.8 i nötr, %7.l i ise alkali reaksiyona sahiptir. Tarım topraklarının büyük bir kısmı organik madde yönünden fakir durumdadır. Analiz sonuçları ortalamalarına göre toprakların %l5.9 unda organik madde çok az, %50 sinde az, %25.5 inde orta, %6.4 ünde iyi, %2.2 sinde ise yüksek düzeydedir. Đl topraklarının azotlu gübrelerle gübrelenmesi gerekmektedir. Azot noksanlığına yağışlar ve erozyon neden olmaktadır. Organik madde miktarını arttırıcı önlemlere başvurulması verimlilik ve artış için gereklidir. Tablo 20. Toprak Derinlilikleri ve Eğim Gurupları Eğim-Derinlik-Taşlılık-Kayalılık (hektar) Eğim DERĐN ORTA DERĐN SIĞ ÇOK SIĞ TOPLAM Grupları Taşsız Taşlı Kayalı Taşsız Taşlı Kayalı Kayasız Kayasız Derin 203.284 48.713 9.126 1.638 1.978 1.050 265.789 Ortaderi 7.846 14.440 16.709 3.087 907 125 43.114 Sığ 964 13.171 63.753 113.205 121.263 128.23 440.591 Çok sığ 11.316 1.567 20.214 105.083 117.043 105.237 420.460 Toplam 223.410 77.891 109.80 223.013 301.119 234.647 1.119.954 86

E.2.Toprak Kirliliği Đzmir Đli topraklarında toprak kirliliği ile belirgin bir çalışma henüz yapılmamıştır. Đzmir Đli tarım topraklarında yapılan toprak bünyesi analiz sonuçları aşağıdaki tabloda verilmektedir. Tablo 21. Đzmir Đli Tarım Topraklarının Bünyesi Standardı Anlamı Tarım Alan (Ha) Numune sayısı Numune Metodu 0-30 Kum 1826 16 0.5 Saturasyon 0-30 Tın 208116 1861 52.9 Saturasyon 50-70 Killi-Tınlı 160350 1460 40.8 Saturasyon 70-110 Kil 22544 207 5.7 Saturasyon 110+ Ağır Kil 347 4 0.1 Saturasyon E.2.1. Kimyasal Kirlenme Tablo 22.Đzmir Đli Tarım Topraklarının Reaksiyonu TOPRAK REAKSĐYONU (PH) ANALĐZĐN Standartı Anlamı Kapladığı Num. Sayısı Tar.alanMetodu Alan (Ha) (Adet) Đçindeki 0-4.5 Kuvvetli Asit 2602 23 0.7 4.5-5.5 Orta Dereceli 28053 247 7.1 5.5-6.5 Hafif Dereceli 95627 853 24.3 6.6-7.5 Nötr Dereceli 239186 2177 60.8 7.6-8.5 Hafifi Alkali 27715 248 7.1 8.6-+ Kuvvetli Alkali - - - 87

E.2.1.1.Atmosferik Kirlenme Đzmir yöresinde sanayi tesislerinin çevresel olumsuz etkilerinden biriside emisyon atıklarıdır. Bornova Đlçesi nde bulunan 2 adet çimento fabrikasından kaynaklanan atıklar alınan bütün önlemlere rağmen çevredeki tarım toprakları, bitkiler ve yerleşim alanlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca Đlimizde faaliyet gösteren ve emisyon kaynağı olan işletmelerden kaynaklanan baca gazı emisyonlarından dolayı alınan tüm çevresel önlemlere rağmen tarım toprakları atmosferik kirlilik açısından olumsuz yönden etkilenmektedir. Egzos gazlarındaki zararlı kimyasal bileşenlerin yağmur suları ile taşınımı sonucu toprağın kalitesi bozulmaktadır. Đlimizde özellikle Kemalpaşa-Turgutlu ovasından geçen Đzmir-Ankara karayolunda yoğun trafik akışının olması bu karayolu çevresinde bulunan tarım arazilerinde egzos gazından kaynaklanan kurşun ve kadmiyum birikintilerine neden olmaktadır. Düz ovadan geçen karayolu topraktaki doğal drenajı da sıkışma nedeniyle engellemekte ve buda topraklarda drenaj bozukluğu, tuzluluk gibi olumsuzluklar yaratmaktadır. E.2.1.2.Atıklardan Kirlenme Tarım alanlarının sanayi, yerleşim, turizm, kamu altyapı ve diğer kullanımlara tahsis edilmesiyle Türkiye genelinde ortaya çıkan çevre sorunları Đlimizde de görülmektedir. Sanayileşme nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunlarından tarım toprakları da etkilenmektedir. Atık sular kolay ayrışabilir organik maddelerin yanı sıra çeşitli tuzlar, iz ve ağır metaller, azot ve fosfor gibi besin maddeleri, çeşitli yapay organik maddeler ve deterjan kalıntıları içermektedir. Atık sular ile kirlenmiş tarım topraklarının besin maddesi statüsü ve dinamiği değişmekte, sulardaki katı maddelerin topraklara devamlı yığılması ile su geçirgenliği gibi fiziksel nitelikler bozulmaktadır. Doğal olarak bulunmayan ve düşük düzeylerde bulunan çeşitli maddeler örneğin fenoller, antrasen türevleri, deterjan molekülleri toprakta çoğalmakta burada yetişen kültür bitkileri tarafından bünyeye alınmaktadır. Ağır metaller toprakta bitkilere zararlı olabilecek düzeyde birikerek onların gelişmesini engellediği gibi bu maddeleri bünyelerinde biriktirme özelliği gösteren bitkilerin besin maddesi olarak değerlendirmeleri halinde insan ve hayvanlarda toksik etki yapmaktadır. 88

Sanayi tesislerinin atık sularını sulama kanallarına arıtılmadan bırakılması toprakta kirliliğe neden olmaktadır. Ayrıca yüzeye bırakılan atık sular ile sivrisinek ve bazı böceklerin barınmasına ortam hazırlayıcı olumsuz çevresel etkilere neden olmaktadır. E.2.2.Mikrobiyal Kirlenme Bakteri, virüs, protozoa, kurt ve mantarların bazı türleri hayvan ve insanlarda çeşitli hastalıklara neden olmaktadır. Bu organizmaların en önemli kaynağı evsel atıklardır. Bu doğrultuda Đlimiz sınırları içerisinde evsel atık suların alıcı ortama direkt deşarjının olması engellenmektedir. Evsel atıksu arıtma tesislerinin arıtılmış atıksu deşarj izni değerlendirmesi de bu doğrultuda yapılmaktadır. E.3 Arazi E.3.1 Arazi Varlığı Đzmir in topraklarının büyük bölümü kalkersiz kahverengi topraklar sınıfına girmektedir. Alanı geniş olan diğer topraklar, kalkersiz orman toprakları ile kırmızı Akdeniz topraklarıdır. Akarsu havzalarının düz bölümlerini oluşturan alüvyonel araziler geniş bir alanı kaplamaktadır. Geriye kalan topraklar ise kahverengi orman toprakları, kırmızı akdeniz toprakları rendzina toprakları ve organik topraklardır. E.3.1.1.Arazi Sınıfları Tablo 23. Đzmir Đli Arazi Sınıfları Dağılımı (ha) Arazi Sınıfları I II III IV V VI VII VIII 117.931 95.134 87.003 72.325 0 154.951 656.141 17.406 Kaynak: TR3 Ege Bölgesi Tarım Master Planı Đlimizde toprak işlemeye elverişli arazileri oluşturan I, II, III ve IV. Sınıf arazilerin toplamı Đl yüzölçümünün % 31 i olan 372.393 ha dır. 89

E.3.1.2.Kullanma Durumu Tablo 24. Arazilerin Kullanım Durumu Yüzölçümü (da) Oran (%) Tarım Alanı 3.448.944,8 28,5 Orman ve Fundalık 4.931.545 40,8 Çayır mera 539.614 4,5 Diğer 3.166.008,2 26,2 TOPLAM 12.086.112 100,0 Kaynak: Tarım Đl Müdürlüğü, 2008 E.3.2.Arazi Problemleri Toprak Sığlığı Verimliliğe göre toprak sınıflandırmasında en büyük pay (% 54,8), orman ve fundalıkların yeraldığı 7.sınıf arazilere aittir. Đzmir de yerleşim alanları dışında kalan toplam 1.169.920 ha arazinin % 35,2 i düz, hafif ve orta eğimli arazilerden oluşmaktadır. Geriye kalanın % 64,7 si dik, çok dik ve sarp arazilerdir. Yine aynı alan, toprak derinliklerine göre incelendiğinde % 26,4 ünün derin ve orta derin, % 73,5 sının sığ ve çok sığ olduğu görülmektedir. Taşlılık Kayalık Tablo 25. Toprak Derinlikleri ve Eğim Grupları DERĐNLĐ DÜZ HAFĐF ORTA DĐK ÇOK SARP K EĞĐMLĐ EĞĐMLĐ DĐK DERĐN 203.284 48.713 9.126 1.638 1.978 1.050 ORTA 7.846 l4.440 16.709 3.087 907 125 DERĐN SIG 964 13.l7l 63.753 113.205 121.26 128.235 ÇOKSIG 11.316 1.567 2.214 105.083 177.043 105.237 TOPLA M 223.410 77.891 109.802 223.013 301.119 234.647 Drenaj Đzmir Đlinin orman, fundalık, kayalık, bataklık ve yerleşim alanları hariç, sulu ve kuru tarım alanları ile çayır, mer a ve diğer arazi kullanım alanı içinde ıslaha muhtaç tuzluluk (çoraklık) ve yaşlılık (drenaj) sorunu bulunan arazi miktarı 99.200 hektardır. 90

Tablo 26. Đzmir Đli Islaha Muhtaç Arazi Bilgileri TOPRAK SORUNU TARIM ALANI HAFĐF EĞĐMLĐ Yaşlık 25536 22367 Çoraklık 63754 35557 TOPLAM 99200 57924 Tuzluluk-Sodiklik Đzmir Đlinde işleme tarım topraklarını %96,1 si tuzsuz, %3,8 hafif tuzlu ve %0.1 i ise tuzludur. Erozyon Đlin Toplam arazisinin 1.169.918 hektarı (% 97,3) değişik derecelerde erozyona maruz alandır. Erozyona maruz arazi miktarının yüksek olmasının nedeni, eğimin yüksek veya dik sınıfı giren arazi miktarının fazla olması ile yakından ilgilidir. Erozyonun başlıca nedeni olan eğim durumunun yanında, orman yangınları, ormandan tarım alanı kazanma çabaları ve eğimli tarım arazilerinin bilinçsiz toprak işleme ile bitki örtüsünün değişik amaçlarla yok edilmesi sayılabilir. Erozyona maruz arazilerde erozyonun önlenmesi için ağaçlandırma ve toprak-su koruma çalışmaları sürdürülmektedir. Su erozyonunun önemli olduğu Đzmir de erozyona maruz arazilerin %45,3 ü şiddetli, %2,3 ü çok şiddetli, %1,3 ü ise orta derecede su erozyonu ile karşı karşıya bulunmaktır. K A Y N A K Ç A *Tarım Đl Müdürlüğü *Köy Hizmetleri Đl Müdürlüğü F.FLORA FAUNA VE HASSAS YÖRELER F.1. Ekosistem Tipleri F.1.1 Ormanlar F.1.1.1.Ormanların Ekolojik Yapısı Ormanlar, doğal dengenin sürekliliğinde büyük rol oynayan, aynı zamanda yaşayan biyolojik varlıklar olmaları nedeniyle, tükenmeyen bir dinamizme sahip en önemli doğal kaynaklardır. 91

Ülkemizde çok çeşitli nedenlerle her geçen gün azalan, hatta yok olan orman alanlarının toplam alana oranı yaklaşık dörtte bir, 20.2 milyon ha. (%26) diğer alanların toplamı ise 57.6 milyon ha. (%74) tür. Ormanlarımız 0-2157 m.de yayılış göstermektedir. Yöredeki anakaya çeşitleri, Orta ve Derin Toprak Yapısı sağlayan Granit, Fillat, Kireç taşı, Marn, Dolamit, Mikaşist ve Sığ Toprak Yapısı sağlayan Andezit, Andezit (Volkan) tüfü, Bazalt, Serpantin ve Aglomeradır. Orman kaynaklarımızın karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlarından birisi orman arazileri ile özel araziler arasında kesin olarak belirtilmiş, hakiki ve fiziki sınırlarının bulunmamasıdır. Ülkemizde, gerek odun üretimi amacıyla gerekse iklimsel, sosyal, kültürel ve estetik amaçlarla ağaçlandırma çalışmaları son yıllarda hızlanmıştır. Ağaçlandırma alanlarında, genetik bakımdan ıslah edilmiş üstün kaliteli fidan ve tohumlar kullanılmasına gayret edilmektedir. Ormanların su rejimini düzenlemesi, sel, taşkın ve çığ gibi tabi afetleri engellemesi, erozyonu önlemesi, iklimi yumuşatması, canlıların yaşamı için gerekli olan oksijeni üretmesi, rekreasyon ihtiyaçlarını karşılaması, doğal hayatın devamı, ekolojik dengenin sağlanması yanında ürettiği ekonomik mallardan dolayı çok önemli bir kaynak niteliği taşıyan ormanlarımızı yangın, zararlı böcek ve mantar hastalıkları, asit yağmurları, kaçak kesimi ve tarla açılması gibi ormanların büyük oranda tahribine sebep olan bu etkenlerden korumak amacıyla gerekli tedbirlerin alınması ve uygulanması yönünde çalışmalara daha çok hız verilmesi gerekmektedir. Hava kirliliğinin azaltılması, oksijen üretiminin devamı ve bünyesinde barındırdığı çok çeşitli canlı türleri ile biyolojik zenginlikler açısından son derece önemli olan ormanlarımız, özellikle geyik, alageyik, karaca, yaban domuzu ve ayı gibi büyük memeli yaban hayvanları ile birçok kuş türü ve bitkiler için, elverişli yaşama ortamı oluşturduğundan, yaban hayatı bakımından tartışılmaz öneme sahiptir. Ülkemizde doğal olarak yetişen bitki türü sayısı yaklaşık 9000 dir ve bu türlerin 3000 kadarı endemik tür olup, dünya üzerinde yalnız Türkiye de yetişmektedir. Ayrıca 16 familyaya dahil 20 tür memeli yaban hayvanı, yerli ve göçmen olarak bilinen 400 ün üzerinde kuş türü yurdumuzda yaşamaktadır. Çevre kirlenmesi ve orman tahribatı sonucu, giderek azalmakta olan orman gen kaynakları ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi, nesli tehlikeye düşmüş endemik bitki türleri ve yaban hayvan hayatının devamı için ve aynı zamanda insanlığa sayısız yararlar sağlayan ormanların korunup geliştirilmesi hayati bir önem taşımaktadır. 92

F.1.1.2. Đlin Orman Envanteri Đzmir ilinin tüm alanının %43'ü orman vasfındadır; ancak yangınlar, aşırı otlatmalar, yerleşim ve tarla amaçlı tecavüzlerle büyük tahribat söz konusudur. Đzmir'de kontrolsüz yapılaşmanın dağlardaki orman tahribatı nedeni ile maruz kalması önemsenmiştir. Yeraltı su kaynaklarının, baraj havzalarının, kent havzasının temizliğinin korunmasında ormanların önemi büyüktür. Son 10 yılda Đzmir'de 6683 hektar orman yanmıştır. F.1.1.3. Orman Varlığının Yararları Biyosferin önemli parçasını oluşturan bitkiler, insan ve hayvan yaşamının devamını sağlayan faktörlerinde başında gelmektedir. Besin zincirindeki primer üreticiler olmaları nedeniyle doğal denge içinde vazgeçilmez bir önem ve işleve sahiptirler. Kültüre alınmış bitkilerin ve orman ağaçlarının yanısıra, birçok yabani bitki türü besin olarak, tıbbi ve ekonomik amaçlarla kullanılmaktadır. Bu nedenle bitkiler bir ülkenin doğal zenginliklerinin başında gelmektedir. Ülkemiz coğrafik konumu, jeomorfolojik ve jeolojik yapısı, iklim ve topoğrafik özelliklerinin ilginçliği nedeniyle oldukça zengin bir floraya sahiptir. Dokuz bini aşkın tohumlu bitki türüyle kendi kuşağındaki ülkeler içerisinde ön sıralarda yer alır. Floranın bir diğer özelliği de mevcut türlerin yaklaşık % 33 ünün endemik olmasıdır. Ülkemiz vegetasyonu ise oldukça heterojen yapıdadır. Orman, step, maki, frigana vb. gibi çok değişik bitki toplulukları da oluşmuştur. Bu durum aynı zamanda tahribinde bir sonucudur. Anadolu nun oldukça uzun ve hareketli bir tarihe sahip olması nedeniyle, uzun yıllardan beri süre gelen tahrip sonucu klimaks vegetasyon tipleri bozulmuş ve bunların yerine ikincil ve hatta üçüncül bitki toplulukları gelmiştir. Son yıllarda hava fotoğraflarının analizi ile ülkemizdeki ormanlık alanların % 25 dolayında olduğu belirtilmekte ise de bunların önemli bir kısmı bozuk orman niteliğindedir. Ayrıca floranında tahripten etkilendiği kesindir. Ancak bunların belirlenmesi vegetasyondaki kadar kolay değildir. Bununla birlikte bazı türlerin yayılışının günümüzde oldukça sınırlanmış olması, geçmişte bazı türlerin bu şekilde ortadan kalkmış olabileceğini düşündürmektedir. Bölgede yapılan palinolojik incelemelere göre ilk insan ayak izlerinin görülmeye başlandığı andan itibaren bitki örtüsü de tahrip olmaya başlamıştır. Bu çalışmalara göre günümüzden 6000 yıl öncesinden beri Batı Anadolu nun ormanlarla kaplı olduğu gerçektir. Daha sonra önemli tahripler sonucu ormanlar ortadan kalkmıştır. Tahrip olayını tümüyle ortadan kaldırmak güçtür. Ayrıca konunun sosyo-ekonomik yönünü de düşünmek gerekir. Bununla birlikte tahribin bu 93

hızla devam etmesi ileride tamiri olanaksız sonuçlara yol açabilir. Bunu önlemek için orman olup olmamasına bakılmaksızın tüm bitki topluluklarının aynı özenle korunması gerekmektedir. Çünkü bunların tıbbi açıdan ekonomik önemleri oldukça fazladır. Herşeyden önemlisi doğal dengenin bozulmasını önleyen doğal sigortalardır. Eğer bu sistemler korumaya alınırlarsa pekçok yerde ormana doğru seksiyon devam edebilir. Bu nedenle otlatma gibi biyotik baskıların ortadan kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca meşeliklerin sürgün ve enerji ormanı kurmaya elverişli olmaları bunlara olan ilgiyi giderek artırmaktadır. Bununla birlikte bitki örtüsünün iyice azaldığı ve ağaçlandırma olanağının bulunmadığı yerlerde maki ve frigana elemanlarının seçilmesi veya en azından mevcutlarının korunması erozyon ve sel tehlikesini önlemek bakımından yararlı olabilir. Orman ve Otlak Yangınları Đzmir Orman Bölge Müdürlüğü nün faaliyet sahası 2.509.336 ha olup, bunun % 39 u ormanla kaplıdır (975.005ha). Bitki örtüsü, arazi yapısı ve iklim koşullarının özelliklerinden dolayı orman yangınlarına karşı birinci derecede hassas bir bölgedir. Bitki Örtüsünün Özellikleri Ormanların % 41 i iğne yapraklı, % 53 ü yapraklı, % 6 sı makidir. Yangınlar daha çok sahillerde, yerleşim alanları çevresinde ve 500 m. rakıma kadar olan mevkilerde çıkmakta olup, buralarda asli orman ağacı kızılçamdır. Ormanlar genel olarak genç ve ağaç boyları kısa, dipten itibaren dallı ve yangına hassas maki elemanları ile kaplı durumdadır. Bütün alanlar yaz başında kuruyan ot ve çayır tabakası ile kaplıdır. Arazi Yapısı Ormanlar 1200 m rakımın altında bulunmakta olup, tehlikeli alanların tamamına yakın kısmı kıyı şeridindedir. Vadiler boyunca denizden esen rüzgarlara açıktır. Arazinin çok kıymetli olması nedeniyle ormanlar sırtlar ve dere içleri gibi engebeli arazilerde yer almaktadır. Fırtınalar Azami sıcaklık 44 dereceye çıktığı gibi, nisbi nem % 16 ya kadar düşmektedir. Orman yangınlarının en fazla çıktığı Temmuz, Ağustos, Eylül aylarında hemen hemen hiç yağış görülmemektedir. Buna karşın yangın mevsiminde rüzgarlar etkili ve devamlıdır. 94

Yangın Çıkış Sebepleri Đlimiz ormanları için en büyük tehlikeyi orman yangınları oluşturmaktadır. 2005 yılında meydana gelen orman yangınlarının çıkış sebeplerine göre sayısal dağılımı şu şekildedir. Tablo 27. 2008 Yılı Orman Yangınlarının Çıkış Sebeplerine Göre Sayısal Dağılımı ĐHMAL DĐKKATSĐZLĐK KASIT KAZA ĐŞLETME MÜDÜRLÜ ĞÜ YANGIN SAYISI (ADET) Anız Çöplük Avcılık Ç.Ateşi Sigara Piknik Tarla-Bahce temz. Diğer Terör Kundaklama Açma Enerji Trafik Diğer Meçhul Yıldırım BAYINDIR 15 2 5 6 1 1 BERGAMA 23 1 3 4 1 2 7 3 2 ĐZMĐR 33 2 7 1 4 10 3 4 2 ĐZMĐR ĐL TOPLAMI 71 2 1 3 13 2 11 23 6 4 1 5 Tablo 28. 2008 Yılı Orman Yangınlarının Çıkış Sebeplerine Göre Alan Dağılımı ĐHMAL DĐKKATSĐZLĐK KASIT KAZA ĐŞLETME MÜDÜRLÜ ĞÜ YANAN ALAN (Ha.) Anız Çöplük Avcılık Ç.Ateşi Sigara Piknik Tarla-Bahce temz. Diğer Terör Kundaklama Açma Enerji Trafik Diğer Meçhul Yıldırım BAYINDIR 63 5 17 6 35 0,2 BERGAMA 23 1 15 2 1 1 2 1 0,6 ĐZMĐR 1513 7 5 1 236 31 4 1229 0,2 ĐZMĐR ĐL TOPLAMI 1599 7 1 15 12 2 254 39 5 1229 35 1 Tablo 29. 2008 Yılı Orman Yangınlarının Đdare Şekillerine Göre Dağılımı ĐŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ Yangın Adedi Toplam Saha Normal Koru Bozuk Koru Normal Baltalık Bozuk Baltalık Makilik Ağaçlandırma Sahası Milli Park BAYINDIR 15 63 22 8 33 BERGAMA 23 23 18 1 1 3 ĐZMĐR 33 1513 400 921 1 4 187 ĐZMĐR ĐL TOPLAMI 71 1599 440 922 1 13 223 Yangından Korunma Önlemleri Orman yangınlarının tespiti, 67 adet gözetleme kulesi ile görülemeyen alanlar ve kritik alanlarda toplam 51 adet gezici posta ile yapılmaktadır. Görüş 95

mesafesinin daralması durumunda helikopter ve uçaklarla gözetleme yapılmaktadır. Haberleşme 1710 adet muhtelif amaçlı telsizle yapılmaktadır. Haberleşme işinde 47 adet personel çalışmaktadır. Toplam 7246 km orman yolu mevcut olup, 2246 km. yangın emniyet yolu mevcuttur. Yangın hizmetlerinde kullanılan 273 vasıta bulunmaktadır. Yangınla mücadele çalışmalarında 99 adet ilk müdahale, 54 adet hazır kuvvet ekibi olmak üzere toplam 1034 işçi çalışmaktadır. Arazöz ekiplerinde toplam 483 işçi çalışmakta ve yangın sezonu boyunca 16 adet dozer hizmet yapmaktadır. Ayrıca arazözlerin su ikmali için 161 adet yangın havuzu yapılmıştır. 1985 yılından itibaren Türk Hava Kurumundan kiralanan uçaklarla orman yangınlarına havadan da müdahale edilmektedir. F.1.1.4. Orman Kadastro ve Mülkiyet Konuları Bölge Müdürlüğü hudutları dahilinde 514.000 ha orman alanı ve 20.813 ha 2/B alanının orman kadastrosu bitirilmiştir. Tablo 30. Orman Kadastro Çalışmaları Kadastrosu Tamamlanmış Orman Alanı (Ha.) 481.079 Yıl içerisinde 2/B Đle Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Alan (Ha.) 526 Şimdiye Kadar 2/B Đle Orman Sınırı Dışına Çıkarılan Alan (Ha.) 12.752 Tescili Yapılmış ve Tahsise Alınan Orman Alanı (Ha.) 220.003 Tablo 31.Özel Ormanlar (2008) ĐŞLETME MÜDÜRLÜKLERĐ ADET BAYINDIR 3 BERGAMA 2 ALAN (M2) 450.000 1.626.000 120.000 450.000 ĐZMĐR 3 137.850 1.115.000 123.250 TOPLAM 8 4.214.100 F.1.2.Çayır ve Meralar Đlimiz yüzölçümünün 539.614 da alanla % 4,5 ini oluşturur. 4342 sayılı mera kanununun yürürlüğe girmesiyle birlikte Đl genelindeki mera alanlarının tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları başlamıştır. 2005 yılı itibariyle tespiti yapılan 400.000 da mera arazisinin tahdit ve tahsis işlemleri devam 96

etmektedir. Đl genelindeki alanların genellikle orman sınırlarına komşu 5-6. sınıf arazi kullanım kabiliyetinde ve zayıf sınıf mera vasfında olan bu alanlar kanuna uygun olmayan kiralama, amaç dışı kullanım ve çeşitli işgallerle ilgili kullanım problemleri tespit edilmiştir. Đl genelinde mera kanunu uygulamaları paralelinde yürütülen çalışmalarla çayır mera alanlarının yararlarına ilişkin eğitim çalışmaları yapılmaktadır. Otlatma amenajmanı yapılarak belirlenen süre ve koşullarda otlatma yapılmasına çalışılmaktadır. Hazırlanan amenajman planlarına örnek teşkil etmesi açısından 3 köyde toplam 5.000 da alanda mera ıslah ve amenajman projesi uygulamasına devam edilmektedir. F.1.3. Sulak Alanlar Kozak Yaylası-Bergama Sulak alanlar yeryüzündeki başka ekosistemlerle karşılanamayacak işlev ve değerlere sahiptir. Derinlikleri genelde 6 metreye kadar olan sığ göl, lâgün, deltalar, korunaklı kıyılar, su dolaşımına sınırlı olan bölgeler sulak alan olarak nitelendirilmektedir. Sulak alanlar, yerli ve kıtadan kıtaya göç eden milyonlarca göçmen kuşun okyanusları aşmadan önce yumurtlama, yavru çıkarma ve mevsimlik yaşam alanları olduğu için, ekolojik açıdan son derece önemli habitatlardır. Đçinde bulunduğumuz yüzyılda, dünya sulak alanlarının % 50 si sazlıkların kesilmesi, tarım amaçlı kurutmalar, sanayi kirliliği, içme suyu amaçlı kullanımlar ve yapılaşmalar nedeniyle yok edilmiştir. Oysa sulak alanlar, kuşlar için yuva olmanın yanında bulundukları bölgenin su rejimini ve iklimini dengeleyen, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini kullanarak suyu temizleyen, balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi ve rekreasyonel kullanımlar açısından yüksek ekonomik değere sahip, bölge ve ülke ekonomisine katkı sağlayan zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptirler. 97

Tüm dünyadaki sulak alanların korunması amacıyla Đran ın Ramsar kentinde 2 Şubat 1971 tarihinde Ramsar Sözleşmesi olarak da bilinen "Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi" imzalanmıştır. Türkiye, Ramsar Sözleşmesi ne 17 Mayıs 1994 ten itibaren resmen taraf olmuştur. Sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu nun en önemli ülkelerinden biri olan ülkemizde, toplam alanı 1 milyon hektarın üzerinde, 250 civarında irili ufaklı sulak alan bulunmakta olup, bu alanların 9 u (Sultan Sazlığı, Seyfe Gölü, Burdur Gölü, Manyas (Kuş) Gölü, Göksu Deltası, Akyatan Lagünü, Kızılırmak Deltası, Uluabat Gölü ve Gediz Deltası) Ramsar Listesi nde bulunmaktadır. Son olarak, 09.02.2005 tarih ve 25722 sayılı resmi Gazetede yayımlanan Sulak Alanlar tebliği ile, Yamurtalık Lagünü, Meke Maarı ve Kızören Obruğu da Ramsar Listesine dahil edilmiştir. Đlimiz sınırları içerisinde yer alan Gediz Deltası (Đzmir Kuş Cenneti) Ramsar Sözleşmesi ile koruma altına alınmış olan alanlardan biridir. Đzmir Đli sınırları içerisindeki sulak alanlar: 1-Gediz Deltası 2-Küçük Menderes Deltası 3-Bakırçay Deltası 4-Karagöl 5-Belevi Gölü 6-Barutçu Gölü 7-Geberik Gölü 8-Gölcük Gölü F.1.4. Diğer alanlar (Stepler vb.) Odunsu bitkiler açısından Türkiye çok çeşitli bir yapıya sahiptir. Ilıman bölgelerde yetişen ve yaygın olarak pek çok ağaç ve çalı türü Türkiye'de de yetişir ve bunlar tek düze ya da karışık ormanlar oluştururlar. Bu ormanlarda yaşayan hayvan grupları da ormanın niteliklerine göre farklılıklar gösterir. Orman ağaçları açısından ilginç bir cins olan meşenin 18 türü doğal olarak yetişmektedir. Diğer taraftan Türkiye, odunsu Rosaceae taksonları açısından da çok dikkat çekici bir ülkedir. Diğer Orta Doğu ülkelerine göre meyve ağaçlarının, sayıca ve türce bolluğu bu meyvelerin tarımının Türkiye'den köken aldığı fikrini güçlendirmektedir. Türkiye endemik bitkiler açısında da Dünyanın dikkat çeken ülkelerinden birisidir. 9.000 çiçekli bitki türünden yaklaşık 3.000 tanesi 98

endemik olup bu sayı bütün Avrupa ülkelerinin endemik türlerinin (2.500) sayısından daha fazladır. Endemikler yanında relikte bitkiler ve enklavlar açısından da Türkiye ilginç özelliklere sahiptir. Türkiye zengin yüksek dağ florası ile bir yandan Orta ve Güney Avrupa diğer yandan da Đran-Turanien floristik bölgesiyle ilişkilidir. Türkiye fitocoğrafik bakımından, holoarktik bölge içine girmekte ise de bu bölgenin 3 farklı floristik elemanını (Đran-Turanien, Mediterranean ve Euro-Siberian) barındırmaktadır. Bu nedenle, Türkiye bitki çeşitlenmesi bakımından da bir ülke olmaktan çok bir kıta özelliği göstermektedir. Türkiye'de en yaygın vejetasyon tipleri maki, iğne yapraklı ya da yaprağını döken ağaçlardan oluşan orman vejetasyonu ile step vejetasyonudur. Bunların yanında bazı ekolojik farklılıklar nedeniyle daha az yaygın formasyonlarda görülür. Maki vejetasyonu Akdeniz, Ege ve Marmara denizleri çevrelerinde ortalama 0-1000 metreler arasında yaygındır. Karadeniz bölgesinde ise enklavlar halinde, yer yer ve kesintili olarak görülür. Bu vejetasyona ait bitkiler deniz ile ilişikli bazı büyük nehirlerin yer aldığı vadiler yolu ile Ülkenin iç kesimlerine kadar sokulur. Yaprağını döken orman ağaçları arasında en yaygın olanlar fanus oriyantalis (Kuzey ve Batı Anadolu'da) ile Quercus spp. (Bütün Türkiye'de) dir. Bunlar çoğunlukla tek düze ancak bazı yerlerde karışık ormanlar oluştururlar. Orman ağaçları arasında en ilginç ağaç türü 3. zaman (Tersiyer) relikte olan sığla (Liquidambar orientalis)'dir. Bu ağaç türü Türkiye'nin Güney Batısındaki nemli vadiler ile taban suyu yüksek alanlara toplanmıştır. Şimdiye kadar sadece Girit adasında yetiştiği zannedilen Hurma'nın Türkiye'nin güneybatısındaki Datça yarımasında bulunan bazı koylarda da yetiştiği farkedilmiştir. Türkiye yüzölçümünün %26'sı (20 milyon hektar) ormanlarla kaplıdır. Bu alanların yaklaşık 9 milyon hektarı oldukça iyi, geri kalan 11 milyon hektarı ise bozuk ormanlardır. Avrupa ülkelerinde doğal orman alanları çok az olmasına rağmen (%5) Türkiye'deki orman alanlarının büyük bir kısmını doğal orman alanları oluşturmaktadır. Türkiye'nin ormanlık alanları daha çok Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz 'i çevreleyen dağlara lokalize olmuştur. Step vejetasyonu, Đç ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygındır. Step formasyonu açısından ülkenin doğu ve batısında, bu formasyonu oluşturan tür kompozisyonu farklılıklar gösterir. Yüksek dağ kompozisyonunu oluşturan tür kompozisyonu da kuzey ve güney dağlarında farklıdır. 99

F.2. Flora F.2.1.Habitat ve Toplulukları Endemizm: Ülkemizde tür ve tür altı kategoriler düzeyinde toplam 114 endemik taxon belirlenmiştir. Bu rakam toplam floranın % 6.59 unu oluşturmaktadır. Türkiye florasındaki endemizm oranının yaklaşık % 33 olduğu düşünülürse, bu değerin son derece düşük olduğu görülür. Bunda da yörenin yüksek endemizm oranına yol açacak önemli yükselti, mikroklim, kayaç ve toprak farklılıklarının olmayışı neden olarak gösterilebilinir. Endemik taxonların familyalara göre dağılımında; Composıtae (% 14.03 ) familyası başta gelmektedir. Bunu Labıatae (%13.16 ), Rubıaceae (% 12.28 ) izlemektedir. Bu endemizide Bozdağ ve Nif Dağı nda görülmesi aynı bölge içindeki ani bir yükseltinin ne kadar önem teşkil ettiği görülür. Bölge florasını oluşturan türlerin % 21.76 sı Akdeniz, % 16.90 ı Doğu Akdeniz, %4.74 ü Avrupa-Sibirya, % 2.31 i ise Đran-Turan flora elementine sahiptir. Yukarıda oranlarada baktığımızda bölgemizin Akdeniz ve Doğu Akdeniz elementinde olduğu görülür. Bu durum Đlimizin Akdeniz fitocoğrafik bölgesinde yer almasının doğal bir sonucudur. Diğer görülen fitocoğrafik bölgeler ise tarihsel nedenlerden veya bölgenin jeomorfolojik özelliklerinden kaynaklanıyor olabilir. F.2.2. Türler ve Populasyonları Đlimiz, kuzeyde Menemen-Manisa karayolu, doğuda Armutlu ve güneyde Selçuk ile Đzmir körfezini bir yay gibi kuşatan yüksek dağlar ile bunlar arasında yer alan vadi ve düzlüklerden oluşmuştur. Kuzeybatıda Menemen ovası ile başlayan alan; doğuya doğru boğazlarla birbirine bağlı Yamanlar Dağı ( 1114 m.), Nif Dağı ( 1500 m.), Çatalkaya Dağı (1040 m.) ile devam edip, batıda Çeşme yarımadası ile son bulmaktadır. Flora çalışmaları sonucunda Đlimizde 129 familyanın 620 cinsine ait 1654 tür saptanmıştır. Alt tür ve varietelerin ilavesi ile, tür ve tür altı kategorilerdeki taxon sayısı ise 1728 dir. Buna göre en çok taxon içeren familya, Leguminosae olup (% 10.93), bunu Compositae (% 10.65), Gramineae (% 9.61), Labiatae (% 5.09), Umbellifereae (% 4.28), Crucıferae (% 4.11), Caryophllceae (%4.11), Liliaceae (% 4.05), Rubiaceae(%2.72),Ranunculaceae (%2.55), Orchidaceae (%2.49), Vescrophulariaceae ( % 2.43 ) izlemektedir. Mevcut takson ve familyalar aşağıda liste halinde verilmiştir. 100

Pterıdophyta (9 adet) Adıontaceae, Aspidiaceae, Asplenıaceae, Athyrıaceae, Equıseteceae, Cymnogrammaceae, Hypolepidaceae, Polypodıaceae, Selagınellaceae Spermatophta (3 adet) Gymnospermae Cupfessaceae, Ephedraceae, Pinaceae Dıcotyledoneae (93 adet) Angıospermae Acanthaceae, Aceraceae, Amaranthaceae, Anacardıaceae, Aapogynaceae, Aralıceae, Berberıdaceae, Boragınaceae, Collıtrıchaceae, Campanulaceae, Capparaceae, Caryophyllaceae, Chenopodıceae, Cıstaceae, Crucıferae, Cynocrambaceae, Dıspacacae, Elatınaceae, Erıcaceae, Eupaorbıaceae, Fagaceae, Frankenıaceae, Gerenıaceae, Guttıferae, Juglandaceae, Labıateae, Lauraceae, Legumınosae, Lentıbulararıaceae, Linaceae, Loranthhaceae, Malvaceae, Molıaceae, Menyantyaceae, Moraceae, Nymphaceae, Oleaceae, Orobanchaceae, Oxalıdaceae, Papaveraceae, Plantagınaceae, Polygalaceae, Portulaccaceae, Pımulaceae, Ranunculaceae, Resedaceae, Rosaceae, Rubıaceae, Resedaceae, Rhamnaceae, Rubıaceae, Salıcaceae, Santalaceae, Saxıfragaceae, Scrophularıaceae, Sımaroubaceae, Solanaceae, Tamarıcaceae, Ulmaceae, Umbellıferae, Valerıonaceae, Vıolaceae, Vıtacceae, Zygophyllaceae. Monocotyledoneae (22 adet) Alısmataceae, Amaryllidaceae, Araceae, Cannaceae, Cymodoceae Cyperaceae, Dıoscoraceae, Gramınae, Irıdaceae, Juncaceae, Juncagınaceae, Lilaceae, Najadaceae, Orchıdaceae, Palmae, Posıdonıaceae, Potomogetonaceae, Sparganıaceae, Typhaceae, Zannıchellıaceae, Zosteraceae. Iridaceae familyasından bir bitki 101

F.3. Fauna F.3.1.Habitat ve Toplulukları Đlimizde çeşitli habitatlar bulunmaktadır. Bu habitatlar, sulak alanlar (doğal göller, dalyanlar, lagünler, denizel ortam) ve karasal ortamlardan oluşmaktadır. Đlimizdeki değişik habitatlarda yaşayan, Ulusal ve Uluslararası Sözleşmelerle koruma altına alınmış olan pek çok hayvan türü mevcuttur. F.3.2. Türler ve Populasyonları Aşağıda, ilkelden gelişmişe doğru rezerv alanındaki fauna listesi verilmiştir. ĐÇ SU BALIKLARI Anguılla anguılla ( Yılan balığı ) Barbus capıto pectoralıs ( Bıyıklı balık ) Cobıtıs taenıa ( Kaya balığı ) Cyprınus carpıo ( Sazan balığı ) Nemaqhelıus angorae ( Çöpçü balığı ) Đzmir Körfezinde Yaşayan Ekonomik Deniz Balığı Türleri : 1 Sardına pılchardus ( Sardalya ) 2 Engraulis encrasicolus ( Hamsi ) 3 Anguılla anguılla ( Yılan balığı ) 4 Belone belone ( Zargana ) 5 Merluccıus merluccıus ( Bakalyaro ) 6 Trısepterus mınutus capelanus ( Tavuk balığı ) 7 Zeus faber ( Peygamber balığı ) 8 Dicentrachus labrax ( Levrek ) 9 Pomatomus saltator ( Lüfer ) 10 Lichia amia ( Akya ) 11 Trachurus trachurus ( Karagöz ) 12 Trachurus mediterraneus ( Sarı kuyruk ) 13 Coryphaena hıppurus ( Lambuga ) 14 Sciaena umbra ( Đşkine ) 15 Argyyrosomus regıus ( Granyoz ) 16 Mullus barbatus ( Barbun ) 17 Mullus surmuletus ( Tekir ) 18 Sparus auratus ( Çipura ) 19 Sparus pagrus ( Fangri ) 102

20 Pagellus spp. ( Mercan ) 21 Dentex dentex ( Sinagrit ) 22 Diplodus vulgaris ( Karagöz ) 23 Diplodus annularis ( Isparoz ) 24 Puntazzo puntazzo ( Sivriburun karagöz ) 25 Sarpa salpa ( Sarpa ) 26 Lithognathus mormyrus ( Mırmır ) 27 Oblado melanura ( Melanur ) 28 Diplodus sargus ( Sargoz ) 29 Spicara spp. ( Đzmarit ) 30 Scomber scomber ( Uskumru ) 31 Scomber japonıcus ( Kolyoz ) 32 Sarda sarda ( Palamut ) 33 Mugıl spp. ( Kefal ) 34 Scorpaena spp. ( Đskorpit ) 35 Trıgla spp. ( Kırlangıç ) 36 Solea vulgaris ( Dil ) 37 Lophıus piscatorıus ( Fener balığı ) Balıkçılık faaliyetleri Đlimizde görülen amfibi türleri ve yaşadıkları ortamlara ait örnekler aşağıda verilmiştir: -Pelobortes syricus- Toprak Kurbağası: Gevşek ve yumuşak toprakların içinde yaşar. -Bufo bufo-siğilli Kurbağa: Gündüzleri taş altı, toprak içi, gibi çeşitli kovuklarda gizlenir. Geceleri faaldir. -Bufo viridis-gece Kurbağası: Gündüzleri taş altı, toprak içi, gibi çeşitli kovuklarda gizlenir. Geceleri faaldir. -Rana ridibunda-ova Kurbağası: Su içi ve nemli alanlarda yaşar. -Hyla orborea-ağaç Kurbağası: Ağaç ve çalılar üzerinde yaşar. 103

-Triturus vulgaris-küçük Semerder: -Triturus horelinii-pürtüklü semender Đlimizde görülen sürüngen türleri ve yaşadıkları ortamlara ait örnekler aşağıda verilmiştir: -Emys orbicularis-benekli Kaplumbağa: Durgun ve akarsularda yaşar. -Mauremys caspica-çizgili Kaplumbağa: Her çeşit tatlı sularda yaşar. -Testudo graeca-adi Tosbağa: Kumlu çakıllı araziler -Cyrtodactylus kodschyi-đnce Parmaklı Keler: Taş altı, kaya çatlağı ve evlerde yaşar. -Hemidactylum turcicus-geniş Parmaklı Keler: Ev ve harabeler ile kaya yarıklarında yaşar. -Laudakio sitellio-dikenli Keler: Kayalıklar ve duvarlarda yaşar. -Chamaeleo chamadeon-bukelemun: Ağaçlarda yaşar. -Ophisaunus apodus-oluklu Kertenkele: Çalılık ve taşlık alanlarda yaşar. -Ophisops elegans-tarla Kertenkelesi: Taşlı ve topraklı yerlerde yaşar. -Lacerta trilineata-đri Yeşil Kertenkele: Orman, bahçe, taşlık ve dere kenarlarında yaşar. -Lacerta danfordi-toros Kertenkelesi (Batı Anadoluda endemik): Ormanlardaki suya yakın kayalıklarda yaşar. -Ablepharus kitaibellii-đnce Kertenkele: Orman, kayalık, taşlık ve çalılık alanlarda yaşar. -Mabuya aurata-tıknaz Kertenkele: Bitkice fakir taşlıklarda yaşar. -Tyhplops vermicularis-kör Yılan: Nemli toprak içinde yaşar. -Colıber jugolaris-kara Yılan: Ovalarda yaşar. -Vipera ammodytes-boynuzlu Engerek: Kısa boylu bitkilerle kaplı taşlı arazilerde yaşar. -Vipera xanthma-şeritli Engerek: Taşlık alanlarda yaşar. Đlimizde görülen memeli türleri ve yaşadıkları ortamlara ait örnekler aşağıda verilmiştir: -Erinaceus concolor-kirpi: Ev ve harabelerde yaşar. -Neomys anomalus-bataklık Sivri Faresi: Bataklık ve nemli çayır gibi ortamlarda yaşar. -Rhinolophus hipposideros-küçük Nal Burunlu Yarasa: Harabeler, bodrum ve çatılarda yaşar. -R.euryale-Akdeniz nal Burunlu Yarasası: Mağara ve kaya yarıklarında yaşar. -R.mehelyi-Nal Burunlu Yarasa: Mağara ve kovuklarda yaşar. -Miyotis capaccinii-uzun Ayaklı Yarasa: Harabeler, mağara ve kaya çatlaklarında yaşar. 104

-Pipistrellus pipistrellus-cüce yarasa: Çeşitli ortamlarda yaşar. -Miniopterus schreibersi-uzun kanatlı Yarasa: Mağara ve harabelerde yaşar. -Lepus eurupaeus-yabani Tavşan: Orman, Çalılık ve kayalıklarda yaşar. -Crictulus migratorius-cüce Avurtlak: Orman, çalılık ve tarlalarda yaşar. -Arvicola terrestrius-su Sıçanı: Suya yakın ortamlarda yaşar. -Spalax leucodon-kör Fare: Toprak içinde açtığı galerilerde yaşar. -Myomimus roachi-fare benzeri Yediuyur: Tarım alanları ve çayırlıklarda yaşar. -Rattus rattus-siyah Sıçan (Ev Sıçanı):Yerleşim alanlarında yaşar. -R.norvegicus-Kahverenkli Sıçan: Yerleşim alanları -Apodemus mystacinus-kayalık Faresi: Taşlı, çakıllı çalılıklarda yaşar. -Mus muskulus-ev Faresi: Yerleşim alanlarında yaşar. -Cannes aureus-çakal: Ormanlar ve taşlık, kayalık yerlerde yaşar. -Vulpes vulpes-tilki: Orman, çalılık ve çayırlıklarda yaşar. -Mustella nivalis-gelincik: Çeşitli alanlarda yaşar. -Meles meles-porsuk: Orman, çalılık, çayırlık ve bahçelerde yaşar. -Sus scrofa scrofa-yabani Domuz: Orman ve tarlalarda yaşar. Tablo 32. GEF II-Biyolojik Çeşitlilik ve Doğal Kaynak Yönetimi Projesi 2003-2008 Mevkii Ku rt Çakal T ilki Ç iz g ili S ırtla n Ayı V aşak Çeşme Batıburnu Alaçatı Karaburun, ıldır körfezi adalar Çiçek Adaları Gediz Deltası Foça Yarımadası Bakırçay Deltası Ayvalık Doğanbey Burnu Nif Dağı Bozdağ K. Menderes Deltası B.Menderes Deltası Bafa Gölü Yamanlar Dağı Dikili, Kınık Sığacık Körfezi Batısı Zeytineli, Kokar Bayındır, Ovacık 105 Karaku lak Y ab an Ked isi S az Ked isi Karaca Ya b a n D o m u z u T avşan P o rsu k An a d o lu P a rsı

Kesinlikle var. Büyükolasılıkla var. Var olabilir. Yok. F.3.3.Hayvan Yaşama Hakları 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 15.maddesine istinaden Đl Hayvanları Koruma Kurulu oluşturulmuştur. Bu Kurul üç ayda bir toplanarak Đlimiz genelindeki hayvanlarla ilgili sorunların çözümlerine yönelik planlamaları yapmaktadır. Bu kurul bünyesinde 2 adet teknik komite kurulmuştur. Bu komitelerden biri Eğitim Komitesidir. Diğer Komite ise il genelindeki tüm hayvanlara ilişkin sorunların değerlendirildiği komitedir. Đl Hayvanları Koruma Kurulunca ĐZMĐR ĐLĐ HAYVAN NÜFUSU YÖNETĐM PLANI hazırlanmış ve yayın haline getirilmiştir. Bu plan Sahipli Hayvanların Kotrolü, Bakımevleri ve Hayvan Mezarlıkları, Üreme Kontrolü, Kayıt ve Đzlenebilirlik, AKS 110 Habitat Kontrolü ( Hayvanlarla ilgili tüm şikayetlerin yönlendirilme ve çözümü ) ve Eğitim başlığı altında yedi ana madde altında toplanmıştır. 1- Sahipli Hayvanların Kontrolü: Kente hayvan girişleri, Hayvan ithali ve hayvan nakilleri, Hayvan nakillerinde ekip, araçlar ve donanımın standartları, Hayvan sahiplenmeye ilişkin standartlar, Hayvanların refahı ve muhafazası için temel kurallar, Ev hayvanı edinme kuralları, Ev hayvanı muhafaza koşulları ele alınmıştır. 2- AKS 110 ( Hayvanlarla ilgili tüm şikayetlerin yönlendirilme ve çözümü ) : Đlimiz genelindeki sahipli ve sahipsiz hayvanlarla ilgili şikayetlerin alınıp yönlendirilmesinin AKS 110 aracılığıyla yapılması planlanmıştır. 3- Bakımevleri ve Hayvan Mezarlıkları: Đlimiz bünyesindeki sahipli ve sahipsiz hayvanların sayısının belirlenerek bölgesel düzeyde barınaklar oluşturulması ve var olan barınakların yeniden düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu çerçevede bölgesel düzeyde hayvan bakımevi yapılacak 7 adet bölge belirlenmiştir. 1.Menemen- Aliağa ana arteri üzerinde kurulacak bakımevi (Menemen, Aliağa, Eski Foça, Yeni Foça, Çiğli, Karşıyaka) 2.Urla ilçesi sınırları içinde bakımevi (Urla, Mordoğan, Güzelbahçe, Narlıdere, Seferihisar) 3.Selçuk-Menderes arası bölgede bakımevi (Selçuk, Menderes, Seferihisar ve Torbalının bir bölümü) 4. Kemalpaşa ilçesi sınırlarında bakımevi (Kemalpaşa, Bornova) 5. Bayındır- Torbalı arası bölgede bakımevi (Torbalı, Bayındır) 6. Tire-Ödemiş-Beydağ-Kiraz ilçeleri için uygun bölgede bakımevi 7. Işıkkent (Konak, Balçova, Gaziemir, Buca) 106

4- Habitat Kontrolü: Halkın bilgilendirilmesi ile ilgili kurumların başıboş köpeklerin beslenmesi amacıyla en sık görüldüğü bölgelere yönelik çalışma yürütmesi planlanmıştır. 5- Üreme Kontrolü: Đlimizdeki hayvan nüfusunun kontrol edilmesi amacıyla kısırlaştırılma proğramlarının hazırlanması planlanmıştır. 6- Kayıt ve Đzlenebilirlik: AB direktifleri doğrultusunda ve planladığımız köpek nüfusu yönetim programının amacına ulaşması için tüm hayvanların kayıt altına alınması ve izlenebilmesi ve bunun da il bazında tek merkezden yönlendirilmesi planlanmıştır. 7- Eğitim: Planlanan çalışmaların sağlıklı olması ve sürdürülebilir kılınması için konunun tüm ilgililerinin doğru bilgilendirilmesi gerektiği için; farklı gruplara yönelik ve özel olarak hazırlanacak eğitim programlarının eş zamanlı ve düzenli aralıklarla uygulanması planlanmıştır. F.3.3.1.Evcil Hayvanlar F.3.3.1.1.Sahipli Hayvanlar Đlimizde konuya ilişkin çalışmalar, Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve buna istinaden çıkarılan Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde yapılmaktadır. Đl genelinde sahipli hayvanların (kedi, köpek) kayıtlarının tutulması, künyelendirilmesi ve karşılaştırılması çalışmaları Belediye Veteriner Đşleri Müdürlükleri ve Đlçe Tarım Müdürlükleri tarafından yapılmakta olup, sahipli hayvanların aşılanması işlemleri her yıl periyodik olarak yapılmaktadır. Đl genelinde yaklaşık 27.000 kayıtlı sahipli hayvan mevcuttur. Đl Hayvanları Koruma Kurulunda sahipli hayvan sayısının bilimsel metotlarla belirlenmesi amacıyla işaretleme (markalama, çip, kulak küpesi v.b.) uygulamaları yapılarak kayıt altına alınması planlanmaktadır. F.3.3.1.2.Sahipsiz Hayvanlar Đlimiz genelinde sahipsiz hayvan çalışmaları Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve buna istinaden çıkarılan Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde yapılmaktadır Đlimiz Büyükşehir Belediyesi ve 28 ilçe belediyesi bünyesinde 2005 Aralık ayı itibariyle 12 belediyesinin hayvan bakımevi bulunmakta, 17 ilçe belediyesinin hayvan bakımevi bulunmamaktadır. Đlimizde hayvan bakımevlerinde barınabilecek toplam köpek kapasitesi 2062 adet, toplam kedi 107

kapasitesi 360 adettir. Bu hayvan bakımevlerinde Aralık 2005 tarihi itibari ile 1220 köpek ve 333 adet kedi yaşamını sürdürmektedir. Đl Hayvanları Koruma Kurulu Đzmir genelinde ilçelerin tek tek barınak yapması yerine birleşerek uygun alanlarda daha modern hayvan bakımevleri yapılarak sahipsiz hayvanların daha iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmesi planlanmaktadır. Bu çerçevede bölgesel düzeyde hayvan bakımevi yapılacak 7 adet bölge belirlenmiştir. Planlanan bu bakımevleri ile ilgili yer tespit çalışmaları Đzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yürütülmektedir. Đlimizde sahipsiz hayvanların aşılanması, işaretlenmesi, kısırlaştırılması, hasta hayvanların tedavilerinin yapılması ve sahiplendirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Đlimiz genelinde sahipsiz köpek sayısı 28.000, sahipsiz kedi sayısı 32.500 ve sahipsiz at 195 adettir. F.3.3.2.Nesli Tehlike Altında Olan Ve Olması Muhtemel Olan Evcil Ve Yaban Hayvanlar Đlimizde Ankara Keçisi, Van Kedisi, Kangal Köpeği ve yılkı atları yetiştiriciliği yapan üretme çiftlikleri bulunmamaktadır. Ancak, Orman Bakanlığı Milli Parklar ve Av Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü Đzmir Baş Mühendisliği Av Koruma Kontrol Ekiplerince Kemalpaşa Nif Dağı, Menemen Yamanlar Dağı ve Kınık Đlçesinde Yılkı Atlarına rastlanmış sayıları konusunda herhangi bir envanter yapılmamıştır. F.3.3.3.Hayvan Hakları ve Đhlalleri Đl genelinde Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve buna istinaden çıkarılan Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği çerçevesinde denetleme ve ihlal tespit edilmesi durumunda cezai işlem uygulanmaktadır. F.3.3.4.Valilikler, Belediyeler ve Gönüllü Kuruluşlarla Đşbirliği Valilikler, Belediyeler ve gönüllü kuruluşlarla işbirliği Đzmir Büyükşehir Belediyesi Veteriner Đşleri ve Halk Sağlığı Şube Müdürlüğü Ev ve Süs Hayvanları Yönetmeliği 1998 yılında yayınlanmış olup, amacı memeli, kanatlı, soğukkanlı, ev ve süs hayvanlarının bakım, beslenme, barınma, sağlık ve belediye kayıt işlemlerinde hayvan sahipleri tarafından uyulması gereken asgari şartları belirlemek şehir içinde sahipsiz ve başıboş olarak yaşayan, sahipleri tarafından sokağa terk edilen hayvanların barındırılmasını, bakım, beslenme, tedavi ve yeniden sahiplendirme işlemlerinin şekil ve şartlarını kontrol altına almak; bunun dışında evlerde beslenen hayvanların öldükleri zaman sahipleri tarafından uygun olmayan 108

yerlere gömülmelerini engelleyip, düzenli hayvan mezarlıkları yapıp hayvanların gömüldüğü yerleri ağaçlandırıp yeşil bir ortam yaratarak insan, hayvan ve çevre sağlığını koruyarak insanların hayvanlardan geçen hastalıklardan korunmasını sağlamak sahipli hayvanların geçici olarak emanet bırakıldığı yerlerin uyması gereken şartları belirlemek ve hayvan bakımı beslenmesi, eğitilmesi, sağlığı ve kuaförlük hizmetleri verildiği yerlerin uyması gereken şartları belirlemektir. Đl hayvanları koruma kurulu tüm Metropol Belediyelerin Veteriner Đşleri Müdürlüklerini, Tarım Đl Müdürlüğünü, Milli Eğitim Müdürlüğünü, Veteriner Hekimler Odasını ve hayvanların korunmasına yönelik Đlimiz bünyesinde çalışmalar yapan sivil toplum kuruluşlarından kanun gereği ikisini kapsayarak çalışmalarını yürütmektedir. Müdürlüğümüz hayvanların korunması konusunda faaliyet gösteren Sivil Toplum Örgütlerini belirli dönemlerde toplayarak sorunlar ve çözüm önerileri konusunda bilgilendirme yapmaktadır. 5199 sayılı kanun çerçevesinde Yerel Hayvan Koruma Gönüllülerinin başvuruları değerlendirilip eğitim çalışmalarına başlanacaktır. Bunların dışında da Đl genelinde veya dışından hayvanların korunmasına yönelik çalışmalar için çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapılmaktadır. F.4 Hassas Yöreler Kapsamında Olup (*) Bölümündeki Bilgilerin Đsteneceği Alanlar F.4.1. Ülkemiz Mevzuatı Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar F.4.1.1. 2873 Sayılı Milli Parklar Kanunu nun 2. Maddesinde Tanımlanan ve Bu Kanunun 3. Maddesi Uyarınca Belirlenen Milli Parklar, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları ve Tabiat Koruma Alanları Đlimiz sınırları içerisinde 09.08.1983 tarih ve 2873 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Kanununa göre ilan edilmiş Milli Park yoktur. Đlimiz sınırları içerisinde 09.08.1983 tarih ve 2873 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Parklar Kanununa göre ilan edilmiş Tabiat Parkı yoktur. Đlimizde 10 adet Tabiat Anıtı bulunmakta olup, bilgileri aşağıda yer almaktadır; 1.Anadolu Kestanesi: 600 yaşında,1994. 2.Taşdede Pırnal Meşesi:250 yaşında,1994 3.Kunduracı Çınarı: 980 yaşında,1994 4.Teos Menengici:350 yaşında, 1994 5.Ulumeşe:1995 109

6.Yarendere Fıstık Çamı:150 yaşında, 1995 7.Đlkkurşun Çınarı: 300 yaşında,1995 8.Yemişçi Çınarı: 350 yaşında, 1995 9.Fıstık Çamı: 105 yaşında,1995 10.Kadınlar Kuyusu Koca Menengici: 600 yaşında,1995 11.Dede menengici:800 yaşında, 2003 F.4.1.2. 3167 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu Uyarınca Çevre ve Orman Bakanlığı nca Belirlenen Yaban Hayatı Koruma Sahaları ve Yaban Hayvanı Yerleşti rme Alanları Kuş Cenneti (Homa Dalyanı) Yaban Hayatı Koruma Sahası Đzmir Kuş Cenneti; Đzmir in 25 km. kuzeybatısında, Gediz Nehrinin eskiden döküldüğü yerde, tuzcul ve tatlı su bataklıkları, koylar, tuzlalar ve lagünlerden (dalyan) oluşan 19.400 ha.lık Gediz Deltası içinde 8000 ha. Alanı kapsayan geniş bir kıyı sulak alandır. Gediz deltasının binlerce yıl süren doğal oluşumu sırasında, birçok lagün, gölcük ve bataklık meydana gelmiştir. Bunlar içinde en önemlileri Kırdeniz, Homa ve Çilazmak lagünleridir. Đzmir Kuş Cenneti, derinlikleri 20 150 cm. arasında değişen ve I. Derece Doğal Sit Alanı olan bu lagünleri sınırları içine almaktadır. Kırdeniz Lagünü, eski adı Agria limanı olan Kırdeniz Limanının hemen güneyindedir. Đzmir Kuş Cenneti, 1980 yılında Su Kuşları Koruma ve Üretme Alanı ilan edilmiştir. Alanın coğrafi koordinatları 38 derece 17 dakika kuzey, 26 derece 48 dakika doğudur. Tuzla da tuzcul bitkiler hakimdir. Sazlıklarda ve kanallarda saz, kamış, kafa otu, kumluk alanlarda ılgın, tepelerde ise çiriş otu, kekik, çitlembik, incir ve meşe bulunmaktadır. Bölgede başta balıklar olmak üzere memeliler, sürüngenler ve çeşitli türden çok sayıda hayvan barınmaktadır. Dalyanlarda, tatlı su kanallarında ve sazlıklarda; levrek, çipura, kefal türleri, vatoz, ispinoz, barbunya, tekir, gümüş, dil, sazan, yılan balığı ve acı balık bulunmaktadır. Balık üretimi yıllara göre 15 ile 40 ton arasında değişmektedir. Ekolojik yönden bol gıdalı (eutrophic) bir sulak alan alan özelliği taşıyan bölge; kuş varlığı yönünden ülkemizin en önemli sulak alanlarından biridir. Bugüne kadar 210 kuş türü gözlenmiş, bunlardan 50 sinin burada kuluçkaya yattığı tespit edilmiştir. Uygun iklim koşulları yanında, tatlı ve tuzlu su su ekosistemlerinin birarada bulunması, zengin ve değişik habitatlara sahip olması nedeniyle çeşitli türden çok sayıda su kuşuna son derece uygun üreme, beslenme, konaklama, kışlama olanağı sağlamaktadır. 110

Derinlikleri 0.2 ile 1.5 m arasında değişen lagünlerin, 30-40 m arasında değişen sığ kesimleri flamingo ve ördekler için çok önemli besin alanlarıdır. Tuz Gölü nden sonra Türkiye nin en önemli tuz üretim sahası ve en büyük deniz tuzlasıda delta sınırları içerisindedir. Bölgede başlıca bulunan kuşlar; Flamingo Alcedo atthıs ( Yalıçapkını ) Apus apus ( Karasoğan ) Erıthocus rebecula ( Kızılgerdan ) Rıperıa rıperıa ( Kum kırlangıcı ) Vanellus vanellus ( Kız kuşu ) Merops apıaster ( Arı kuşu ) Pelıcanus crıspus ( Tepeli pelikan ) Phoenıcopterus crıspus ( Flamingo ) Melonocorpha calantra ( Boğmaklı tarlakuşu ) Sterna albıfrons ( Akalın deniz kırlangıcı ) Cornus corone cornıx ( Leş kargası ) Sturnus vulgarıs ( Sığırcık ) Soxıcola torbuota ( Taş kuşu ) Ciconıa nıgra (Kara Leylek) Remiz pendulinus (Çulha Kuşu) Tringa totanus (Kızılbacak) Streptopelia decaocto (Kumru) Athena noctua (Kukumav Kuşu) Acrocephalus arundinaceus (Büyük Saz Ardıcı) 111

Panurus biorcunus (Bıyıklı Baştankara) Tadorna ferruginea (Angıt) Motacilla flava (Sarı Kuyruksallayan) Larus melanacephalus (Akdeniz Martısı) Larus argentatus (Gümüşi Martı) Plegadis falcinellus (Çeltikçi) Oriolus oriolus (Sarıasma) Numenius arquata (Büyük Kervan Çulluğu) Sterno hirundo (Deniz Kırlangıcı) Tadorna tadorna (Kuşaklı Ördek) Egretta garzetta (Küçük Beyaz Balıkçıl) Ardea cinerea (Gri Balıkçıl) Emberiza calandra (Tarla Kiraz Kuşu) Grus grus (Turna) Cygnus olor (Kuğu) Galerida cristata (Tepeli Tarla Kuşu) Emberiza schoeniculus (Bataklık kiraz kuşu) Falco tinnunculus (Kerkenez) Himontopus himontopus (Uzun Bacak) Buteo buteo (Şahin) Oenante oenante (Kuyrukkakan) Haemotopus ostralegus (Deniz Saksağanı) Passer hispaniolensis (Bataklık Serçesi) Pandion haliaetus (Balık Kartalı) Platalea leucorodia (Kaşıkçı Kuşu) Vanellus spinosus (Mahmuzlu Kız Kuşu) Charadrius alexandrinus (Kesikkolye Yağmur Kuşu) Recurvirastra avosetta (Kılıçgaga) Corvus monedula (Küçük Karga) Fulica atra (Sakarmeke) Gallenula chloropus (Yeşilayak Sutavuğu) Circus cyaneus (Mavi Doğan) Anas ocuta (Kılkuyruk) Hirundo rustica (Kırlangıç) Phalocrocorax carbo (Karabatak) Aquilla chrysaetus (Kaya Kartalı) Podiceps cristatus (Tepeli Yumurtapiçi) Anos clypeata (Kazıkgaga) Pica pica (Saksağan) Emberiza melanocephala (Karabaş Kirazkuşu) 112

1985 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı nca Leukai antik kentini oluşturan Üç Tepeler Mevkii, I. Derece Arkeolojik Sit Alanı, doğal sazlıkları oluşturan kısım I. Derece Doğal Sit Alanı ve yaban hayatı koruma sahasının geri kalan kısmını da II. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiş, 1999 yılında da II. Derece olan kısmın tamamı I. Derece Doğal Sit Alanına dönüştürülmüştür. Çevre Bakanlığı da Đzmir Kuş Cenneti ni de kapsayan Gediz Deltasını 1998 yılında sulak alanların korunması ile ilgili olan Uluslararası Ramsar Sözleşmesi kapsamına dahil etmiştir. Sahada bir Ziyaretçi Merkezi, bölgenin değişik yerlerinde 3 adet Kuş Gözlem Kulesi, 1 adet Kuş Gözlem Kulübesi bulunmaktadır. Đzmir Kuş Cenneti nde Đzmir Đl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Ege Doğa Derneği ve Ege Üniversitesi Kuş Gözlem Topluluğu ile ortaklaşa yapılan 29-30 Ocak 2000 de kış ortası sayımına göre 98 türe ait 76684 birey, 26 Ocak 2002 de 86 türe ait 81232 birey tespit edilmiştir. Gebekirse Gölü Yaban Hayatı Koruma Sahası Đzmir ili Selçuk ilçesi Zeytinköy de bulunmaktadır. Sahanın büyüklüğü 1000 ha'dır. Saha topoğrafik yapısı dolayısıyla biyolojik özellikler bakımından zenginlikler göstermektedir. Bu nedenle karada, tatlı suda, tuzlu suda ve bataklıkta yaşayan birçok memeli, kuş ve sürüngenlerle Akdeniz iklimini karakterize eden zengin bitki türlerini bünyesinde toplamaktadır. Gerek fauna gerekse flora bakımından çok zengindir. Bayındır-Ovacık Arpadağ Ormanları Yaban Hayatı Koruma Sahası Đzmir ili Bayındır ilçesi Ovacık köyü ve yaylası içinde 8062 ha'lık karaçam ve kestanelik alan üzerine kurulmuştur. Sahanın sınırları Bayındır, Sarıyurt, Ovacık, Kızıloba, Hisarlık, Ergenli, Dereköy ve Kızılağaç Köyleri mülki hudutları içinde yer almaktadır. Yörede yapılan inceleme ve gözlemler neticesinde sayısı tam olarak bilinmemekle beraber karacanın varlığı tespit edilmiş, koruma altına alınmıştır. Karaada (Eşek Adası) Yaban Hayatını Koruma Sahası Đzmir ili Çeşme ilçesi Karaburun yarımadaları arasında bulunan Karaada 1994 yılında Yaban Hayatını Koruma sahası olarak tescil edilmiştir. Tamamı Devlet Ormanı olarak sınırlandırılmış adanın büyüklüğü 669.5 ha'dır. Adada mevcut keklik, tavşan, yabandomuzu ve yabani eşekler gibi hayvanlara ek olarak 1997 yılında 1 i erkek, 2 si dişi ve 3 adet yaban keçisi bırakılmış olup sayılarının 20 civarında olduğu anlaşılmıştır. Adada bulunan yabani eşekler adanın simgesi haline gelmiş olup adaya halk arasında Goni (Karaada), Eşek Adası da denmektedir. Hayvanların beslenmesi için adanın her yeri müsaittir. 113

Kuyudan rüzgar gülü ile su çekilerek 20 m uzunluğundaki yalaklara akıtılarak yaz boyunca su ihtiyaçları sağlanmaktadır. F.4.1.3. 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun 2. Maddesinin A - Tanımlar Bendinin 1.,2.,3. ve 5. Alt Bentlerinde Kültür Varlıkları, Tabiat Varlıkları, Sit ve Koruma Alanı Olarak Tanımlanan ve Aynı Kanun Đle 3386 Sayılı Kanunun (2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu nun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Ve Bu Kanuna Bazı Maddelerin Eklenmesi Hakkında Kanun) Đlgili Maddeleri Uyarınca Tespiti ve Tescili Yapılan Alanlar Bergama da Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 tarih ve 466 sayılı Kararı ile Tescil Edilen Kentsel ve Arkeolojik Sit Alanları Merkez Đlçe: Kurtuluş Mah.,Talatpaşa Mah.,Ulu Cami Mah., Selçuk Mah., Atmaca Mah., Zafer Mah., Đslamsaray Mah. I.Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları içersinde kalmaktadır. Merkez Đlçe: Atmaca Mah., Ulu Cami Mah. II.Derece Arkeolojik Sit Alanı sınırları içersinde kalmaktadır. Merkez Đlçe: Turabey Mah., Đnkılap Mah., Barboros Mah., Gazipaşa Mah., Atmaca Mah., Selçuk Mah., Kurtuluş Mah., Talatpaşa Mah., Ulu Cami Mah. Kentsel+III.Derece Arkeolojik Sit Alanı içersinde kalmaktadır. Merkez Đlçe: Ertuğrul Mah., Đnkılap Mah., Maltepe Mah., Turabey Mah. III.Derece Arkeolojik Sit alanı içersinde kalmaktadır. 1-Akropol: Kale Mahallesi. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Asklepeion ve Musalla Mezarlığı: ( 410 ada 47 parsel): Zafer Mahallesi. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Kızılavlu: Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 4-A Tepe Tümülüsü: Đslamsaray Mahallesi, 479 ada-5-6/11 parselindedir. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. 5-Tavşan Tepe Tümülüsü: Đslamsaray Mahallesi, 482 ada-8 parsel. 114

Tamamı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece, etrafı III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 6-Yığma Tepe Tümülüsü: Ertuğrul Mahallesi, 32 ada-77 parsel. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 7-Maltepe Tümülüsü: Ertuğrul Mahallesi, 36 ada-35 parsel. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 8-1181 ada, 1-2 parseldeki Tümülüs: Fatih Mahallesi, 1181 ada-1-2 parsel tescilli olan tümülüs inşaat hafriyatı sırasında ortaya çıkartılmıştır. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 28.03.2001 gün ve 9192 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 9-X Tepe Tümülüsü: Fatih Mahallesi. Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu nun 26.10.1984 gün ve 466 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 10-Kurtuluş Mah., Kulabayırı Mevkii, 586 ada, 17 parsel,. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 12.9.1996 gün ve 6379 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. Bergama Çevresinde Bulunan Tescilli Sit Alanları 1-Bayram Tepe: Bergama-Dikili karayolunun 15.km.sindedir. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 12.6.1991 gün ve 2971 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Halisarna Antik Yerleşim Alanı: Đzmir-Bergama karayolu üzerinde, Eğrigöl Tepesi Mevkiindedir. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 13.12.1990 gün ve 2498 sayılı kararı ile 30.6.1994 gün ve 5205 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Teuthrania Antik Kenti: Süleymanlı Köyü, Kalarga Tepesi mevkiindedir. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 30.01.1992 gün ve 3486 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 4-Partheneion Antik Kenti: Çaltıkoru Köyü nün güney batısındadır. Yakınında Paşa Ilıcası vardır. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 6.1.1994 gün ve 4795 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 5-Perperene Antik Kenti: Kozak Yöresi, Aşağıbey Köyü yakınında, Çakılyaka Tepe Mevkiinde. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 24.05.1990 gün ve 1924 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 6-Seyret Tepe: Bergama Đlçesi, Eğrigöl Köyü. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 14.05.2003 gün ve 11628 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 115

7-Taşdam Tepe: Bergama-Dikili karayolunun üzeri, Armağanlar Çifliğinin kuzeyi, yol kavşağından600 m. uzaklıktadır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 19.02.2003 gün ve 11388 sayılı kararı ile I. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 8-Paşa Ilıcası Thermal Kalıntıları ( Allianoi): Paşa Ilıcası mevkiindedir. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 29.03.2001 gün ve 9229 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 9-Değirmen Tepe Höyüğü: Bergama Đlçesi, Kurfallı Köyü, 341 no lu parselde yer alır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 19.10.2003 gün ve 12193 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 10-Kiilik Tepe Nekropol Alanı: Bergama Đlçesi, Ahmetbeyler-Çitköy yol ayrımının hemen güney ve doğusundadır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 6.11.2002 gün ve 11097 sayılı kararı ile II. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 11-Maymun Sekisi Tepesi-Çamlık Mevkii ( Nekropol Alanı): Bergama- Đvrindi karayolunun yaklaşık 15. km. de Paşaköy Mezarlığına gelmeden yolun hemen sağında, Maymunsekisi Tepesi ve Paşaköy ün kuzeybatısında, Bergama-Đvrindi karayolunun 18. km. de Çamlık Mevkii olarak bilinen Kocakoru Tepesi, Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 29.03.2001 gün ve 9227 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 12-Đsimsiz Tepe: Đzmir Đli, Bergama Đlçesi, Aşağıkırıklar Köyü sınırlarındadır. Đzmir II no lu KTVKBK. Müdürlüğünün 27.07.2005 tarih ve 1166 sayılı kararı ile Đsimsiz tepenin kendisi I.Derece, Çevresindeki parseller III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. 13- Bergama Đlçesi, Avunduruk Köyü, Kocakaya Mevkii 185 ada, 1 no lu parseldeki Kale Kalıntısı I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak Tescil edilmiştir. 14-Đzmir Đli, Kınık Đlçesi, Mustaklar Köyü sınırlarındaki Beşiktepe; yer alan kale kalıntısı, sur duvarı ve eski taş ocağı Đzmir II no lu KTVKBKurulu nun 23.02.2006 gün ve 1867 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit olarak tescillidir. Bergama Yakın Çevresindeki Tescilli Yapılar 1-6 Adet Kaya Mezarı ve Bir Köprü Ayağı: Bergama Đlçesi, Göçbeyli Beldesi, Kösekaya Mevkiindedir. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 22.01.2003 gün ve 11322 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir. 2-Su Kemeri Ayağı: Bergama Đlçesi, Ayazkent Kasabası, Paşaköy, Doğancı köyü, 116

Đğdelik Çataldeğirmen Mevkiindedir. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 6.11.2002 gün ve 11098 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir 3-Antik Su Kemeri Ayakları: Çaltıkoru Köyünde Çaltıkoru Barajı ana gövdesinde bulunur. Đzmir I no lu KTVK Kurulu nun 6.1.1994 gün ve 4796 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir 4-Zeytinyağ Fabrikası: Bergama Đlçesi, Sağancı Köyü, 15 pafta-438 parselde yer alır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 15.7.2003 gün ve 11786 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir 5-Zeytinyağ Deposu: Bergama Đlçesi, Sağancı köyü, 1735 parselde yer alır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 15.7.2003 gün ve 11785 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir 6-Göçbeyli Camii: Bergama Đlçesi, Göçbeyli Beldesinde 2572 parselde yer alır. Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 8.10.2003 gün ve 12049 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir 7-Đsmailli Köyü Camisi: Đzmir Đli Bergama Đlçesi Đsmailli Köyündeki Cami (140 ada, 8 parsel)đzmir II no lu KTVKBK Müdürlüğünün 01.06.2005 tarih ve 964 sayılı kararı ile Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. 8- Koyuneli Köyü Sergen Tepe-Alatepe: Đzmir Đli, Bergama Đlçesi, Koyuneli Köyü, Sergen Tepe ve Alatepe Bölgelerinde yer alan Kervan Yolunun 28.09.2005 tarih ve 1362 sayılı kararı ile 3386 ve 5226 sayılı yasalarla değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yasası kapsamında tescillidir. 9-Bergama Đlçesi, Katrancı Köyü nde 119 ada, 52 no lu parseldeki Tümülüs; Đzmir II no lu K.T.V.K.B.Kurulu nun 10.11.2005 tarih ve 1531 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik SĐt Alanı olarak tescillidir. 10-Bergama Đlçesi, Avunduruk Köyü, Kurudeğirmen Deresi Mevkiinde iki adet köprü Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak 09.03.2006 gün ve 1942 sayılı Đzmir II no lu K.T.V.K.B.kurulu kararı ile tescillidir. 11-Đzmir Đli, Kınık Đlçesi, Musacalı Köyü Kocadağ Mevkiinde 1 pafta 113 parseldeki bulunan palamut ağacı Korunması gerekli anıt ağaç Đzmir II no lu KTVKBKurulu nun 26.01.2006 gün ve 1775 sayılı kararı ile tescillidir. Zeytindağ Beldesindeki Tescilli Sit Alanları 1-Elaia Antik Kenti: Zeytindaği Beldesi, Kazıkbağları mevkiindedir. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 30.11.1989 gün ve 1442 sayılı kararı ile I.ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Kaletepe: Bergama Đlçesi, Zeytindağ Beldesi, Kızıltepe Köyü sınırları içersindedir. 117

Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 15.7.2003 gün ve 11800 sayılı kararı ile I.ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Burgaz Tepe, Kule Kalıntısı: Đzmir Đli, Bergama Đlçesi, Zeytindağ Beldesi, Burgaz Tepe Mevkiindeki 4162 parselde yer alan kule kalıntısı, 13.10.2005 tarih ve 1450 sayılı kakarı ile 2863 sayılı yasa kapsamında Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillidir. Kınık Đlçesindeki Tescilli Sit Alanları 1-Kınık Đlçesi, Taşağıl Tepe: Organize Sanayi Bölgesinin kuzey doğusundadır. Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 15.1.1998 gün ve 7027 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Kınık Đlçesi, Hamzahocalı Köyü, Asartepe, Nekropol ve Akropol alanı Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 17.12.1998 gün ve 7699 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Kınık Đlçesi, Musacalı köyü Đle Bergama Đlçesi Gaylan ve Kaşıkçı köyleri arasındaki arazi Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 29.11.2000 gün ve 8958 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. Dikili Đlçesindeki Tescilli Sit Alanları 1-Aterneus Antik Kenti: Dikili Đlçesi Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 1.5.1997 gün ve 6774 sayılı kararı ve Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 26.8.2003 gün ve 11914 sayılı kararı ile I. ve III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Dikili Đlçesi, Ilıcalar Mevkii, Đzmir II no lu KTVK Kurulu nun 17.7.2002 gün ve 10806 sayılı kararı ile 382 ada-13-14 parseller I.Derece Arkeolojik Sit, 387 ada 1-6 Parseller III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Dikili-Mazılı Köyü, Antik Yerleşim ve Hamam: Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 24.3.2000 gün ve 8448 sayılı kararı ile I. ve III: Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 4-Đzmir Đli, Dikili Đlçesinde Salimbey Mahallesi, 156 ada, 34 ve 36 no lu parsellerdeki Đki adet Tümülüs Đzmir II no lu K.T.V.K.B.Kurulu nun 20.04.2006 gün ve 2058 sayılı kararı ile (zirveden 100 m çapında) Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. 5- Đzmir Đli, Dikili Đlçesinde Salimbey Mahallesi, 214 ada, 36 parseldeki iki adet kaya mezarı Đzmir II no lu K.T.V.K.B.Kurulu nun 20.04.2006 gün ve 2058 sayılı kararı ile (kaya kütlesinden 20 m.lik alan) Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. 118

6-Đsmetpaşa Mahallesi, 378 ada, 9 parsel bulunan kaya anıtı Đzmir II no lu K.T.V.K.B.Kurulu nun 20.04.2006 gün ve 2058 sayılı kararı ile (kaya kütlesinin etrafındaki 50 m çapında) Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. Dikili Đlçesindeki Doğal Sit Alanları 1-444 ada, 19 parseldeki Vakıf Zeytinliği Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 23.1.1991 gün ve 2926 sayılı kararı ile I.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Đzmir Đli, Dikili Đlçesi, Çukuralan Köyünde 136 ve 127 parsellerde kalan kale, Đzmir II no lu K.T.V.K.B.K nun 13.10.2005 tarih ve 1451 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. Dikili Đlçesi-Bademli Beldesi ndeki Tescilli Arkeolojik ve Doğal Sit Alanları 1-Bademli Kalem Adası (Argunassai Adası) Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 25.2.2004 gün ve 12446 sayılı kararı ile III. Derece Arkeolojik Sit ve Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 25.02.2004 gün ve 12445 sayılı kararı ile III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 2-Bademli Đsimsiz Ada III. Derece Arkeolojik ve III. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 3-Dalyan Mevkii Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 25.02.2004 gün ve 12445 sayılı kararı ile I.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 4- Hayıtlı Koyu ve Bademli Köyünün güney doğusunda bulunan dere yatağı Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 25.02.2004 gün ve 12445 sayılı kararı ile II. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 5-Dalyandan Denizköy e kadar uzanan kıyı kesimi Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 25.02.2004 gün ve 12445 sayılı kararı ile III. Derece Doğal Sit alanı olarak tescillidir. 6-Bademli yöresi- KANAĐ Antik Kenti Đzmir I no lu KTVKKurulu nun25.05.1989 gün ve 1032 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. 7-Bademli Burnu, III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 8-Bademli, Kaplıca Mevkii I.Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. Çandarlı Beldesindeki Tescilli Sit Alanları 1-Çandarlı Beldesi (Pitane Antik Kenti): Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı ve 17.7.1998 gün ve 7754 sayılı kararı ile ve Đzmir II no lu KTVKKurulu nun 5.5.2004 gün ve 12693 sayılı kararı ile I.-II.- ve III. Derece Arkeolojik Sit ve Kentsel + III. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak tescillidir. 119

Ada Mahallesi: I.-II.-III. Derece Arkeolojik Sit Alanı Đçersinde bulunmaktadır. Đslam Mahallesi: Kentsel+III. Derece Arkeolojik Sit alanı içersinde kalmaktadır. Atatürk Mahallesi (Nekropol Alanı): III. Derece Doğal Sit ve III. Derece Arkeolojik Sit alanı içersinde kalmaktadır. 2-Çandarlı Üvecik Tepe: Dikili Đlçesi, Çandarlı nın batısında, Susamlıçeşme mevkiindedir. Đzmir I no lu KTVK Kurulu nun 15.12.1994 gün ve 5548 sayılı kararı I.Derece Arkeolojik Sit Alanı alanı olarak tescillidir. 3-Çandarlı, Deliktaş Kutsal Alanı: Đzmir I no lu KTVK Kurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. Çandarlı Doğal Sit Alanları 1-Çandarlı-Deliktaş Đzmir I no lu KTVK Kurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı ile I.Derece Doğal Sit alanı olarak tescillidir. 2-Çandarlı-Kızılburun Đzmir I no lu KTVK Kurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı I.Doğal Sit alanı olarak tescillidir. 3- Pitane Antik Kenti Nekropolisi (Geçtiğimiz yıllarda Ordinaryus Prof.Dr. Ekrem AKURGAL tarafından kazısı yapılmış alan) Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı ile III.Derece Arkeolojik Sit, aynı alanın doğusunda kalan ve doğal küçük bir tepe olan kısmı II.Derece doğal Sit alanı olarak tescillidir. 4-Çandarlı Kalesi Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 10.3.1993 gün ve 4274 sayılı kararı ile I.Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillidir. 5-1839 ve 159 no lu parseller Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 11.7.1991 gün ve 3049 sayılı kararı ile I.Derece Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 6-Güvercin Adası Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 11.7.1991 gün ve 3049 sayılı kararı ile I.Derece Doğal Sit alanı olarak tescillidir. 7-Đkikardeşler Adası Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 11.7.1991 gün ve 3049 sayılı kararı ile I.Derece Doğal sit alanı olarak tescillidir. 8-Mardaliç Adası Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 11.7.1991 gün ve 3049 sayılı kararı ile I.Doğal Sit Alanı olarak tescillidir. 9-Kara Adası Đzmir I no lu KTVKKurulu nun 11.7.1991 gün ve 3049 sayılı kararı ile I.Doğal Sit alanı olarak tescillidir. Poyracık Beldesindeki Tescilli Sit Alanları Đzmir Đli, Kınık Đlçesi, POYRACIK Beldesi Gambrion Antik Yerleşim Alanı I.Derece Arkeolojik Sit ve kuzey batısında da Poyracık Beldesi yerleşim alnı III. Derece Arkeolojik Sit alanı olarak Đzmir II No lu 120

KTVKKurulu nun 4.6.2003 gün ve 11686 sayılı kararı ile tescil edilmiştir. Ayrıca aynı karar da aşağıda liste halinde verilen Taşınmaz Kültür Varlıkları ve anıt ağaçlar tescil edilmiştir. Kınık Đlçesi, Poyracık Beldesi ile Dündarlı Köyü sınırları arasındaki alan Đzmir II No lu KTVKKurulu nun 4.6.2003 gün ve 11687 sayılı kararı ile III. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Đzmir II No lu KTVKKurulu nun 4.6.2003 gün ve 11686 sayılı kararı ile aşağıda liste verilen taşınmazlar 2863 yasa uyarınca Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescil edilmiştir. F.4.1.4. 1380 Sayılı Su Ürünleri Kanunu Kapsamında Olan Su Ürünleri Đstihsal Ve Üreme Sahaları 1380 sayılı Su Ürünleri Kanununa göre Đlimizde Selçuk, Đzmir Körfezi, Bergama, Menemen, Çeşme, Karaburun, Dikili, Foça, Urla ve Seferihisar da 10 alan Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından su ürünleri ihtihsal sahası olarak belirlenmiştir. F.4.1.5. 4/9/1988 Tarihli ve 19919 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nin 17 nci ve 1/7/1999 Tarihli ve 23742 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Yönetmelikle Değişik 18., 19. ve 20. Maddelerinde Tanımlanan Alanlar Tahtalı Barajı Đzmir in 40 km güneyinde Gümüldür beldesinin 5 km doğusunda Tahtalı Deresi üzerinde içmesuyu amaçlı kaya dolgu tipi barajdır. Baraj maksimum su toplama hacmi 306 milyon m3 tür. Tahtalı Barajı Özellikleri Tipi Yıllık ortalama akım Nehir tabanından yükseklik Maksimum göl hacmi : Kaya dolgu : 152,16 hm3 : 54,50 m : 306,65 hm3 Tahtalı Baraj Gölü 121

Balçova Barajı Đzmir Đçme Suyu Projesi kapsamında bulunan Balçova Barajı ndan içme ve kullanma suyu sağlamak amacıyla yapımı gerçekleştirilen Balçova Arıtma Tesisleri Mayıs 1984 de işletmeye alınmıştır. Tesis kapasitesi 70.000 m3/gün suyun arıtılmasına imkân tanıyacak niteliktedir. Arıtma üniteleri; havalandırma, ön klorlama, hızlı kum filtreleri, temiz su tankı, son klorlamadan oluşmaktadır. Balçova Cengiz Saran Barajı kaya dolgu tipi olarak DSĐ Bölge Müdürlüğü nce inşa edilmiştir. Hamsu, barajdan cazibe ile gelmekte ve Đçmesuyu Arıtma Tesisinde arıtıldıktan sonra ana şebekeye verilmektedir. Baraj kapasitesi :8,1 milyon m3 Đçmesuyu Arıtma Tesisi kapasitesi :70.000 m3/gün 2005 yılında üretilen arıtılan su miktarı : 3.780.101 m3 Su üretilen gün : 152 gün F.4.1.6. 2/11/1986 Tarihli ve 19269 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği nin 49. Maddesinde Tanımlanan Hassas Kirlenme Bölgeleri Đlimiz Aliağa Đlçesi nde hava kirliliği açısından kirletici vasfı yüksek olan, 5 adet demir-çelik tesisi, 7 adet haddehane, 2 adet petrokimya tesisi başta olmak üzere ağır sanayi tesisleri faaliyet göstermektedir. F.4.1.7. 2872 Sayılı Çevre Kanunu nun 9. Maddesi Uyarınca Bakanlar Kurulu Tarafından Özel Çevre Koruma Bölgeleri Olarak Tespit Ve Đlan Edilen Alanlar Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi Foça, gerek doğal güzellikleri, gerekse tarihsel nitelikleri ve mitolojideki yeri nedeniyle değer taşıyan ve pek çok kıyı yerleşim birimlerine göre daha az yapılaşma gösteren ve nispeten bozulmamış bir yerleşim yeridir. Bölgenin taşıdığı önemin büyük bölümü, binlerce yıldır burada yaşayan ve hatta ilçeye adını veren Fok balıklarından kaynaklanmaktadır. Nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan Akdeniz fok balığı (Monachus monachus ) nın halen görülebildiği Akdeniz ülkeleri arasında Türkiye II. sırada yer almaktadır. Burada yapılacak çalışmalar ile Foça civarındaki doğal ekosistemin bundan sonra daha fazla zarar görmeden devamı sağlanabilecektir. Bölgenin sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin çevre kirlenmesine ve bozulmasına karşı korunması, doğal değerleri ve tarihsel yapının gelecek nesillere aktarılmasının güvence altına alınması amacıyla ve 2872 sayılı Çevre 122

Kanunu nun 9. Maddesine istinaden, 21.11.1990 tarih ve 2072 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 22.10.1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan edilmiştir. Konumu Đlçenin yüzölçümü 227.km 2 dir. Batıda Đzmir Körfezi, doğuda Menemen Đlçesi, kuzeyde Çandarlı Körfezi ile çevrili olan yerleşim alanı Đzmir e yaklaşık 70 km. uzaklıktadır. Đzmir-Çanakkale kara yoluna 26 km.lik bir kara yolu ile bağlıdır ve sosyo-ekonomik açılardan bağlantılı olduğu en yakın metropolitan Đzmir dir. Foça ya bağlı bir bucak (Yeni Foça) ile 5 adet köy bulunmaktadır. Đlçenin sahil kısımları dağlık, Bağarası ve Gerenköy ile Ilıpınar Köylerinin bulunduğu arazi düz ve ovalıktır. Arazinin bir bölümü Gediz Nehri tarafından sulanmaktadır. Jeolojik, Topoğrafik ve Đklim Yapısı Foça Đlçesi, 1. Derece deprem kuşağında yer almaktadır. Son olarak 1953 yılında bir deprem yaşanmış ve yapıların bir bölümü orta derecede hasar görmüştür. Đlçede Saroz-Erzurum deprem kuşağına paralel birçok çöküntü alanı (fay) bulunmakta olduğundan sık sık deprem meydana gelmektedir. Đlçe volkanik bir yapıdan oluşan engebeli bir araziye sahipse de, Gediz Nehri nin oluşturduğu alüvyon arazi ve deltadan dolayı geniş bir ovaya sahiptir. Volkanik özelliği, örneğin Şaphane Dağı eski bir volkanın parçalanmış bir konisi olmasında açıkça anlaşılmaktadır. Bağarası yakınlarında da kraterin çukur düzlüğü olduğu bilinmektedir. Foça Ege Bölgesinin iklimsel özelliklerini veren ılıman iklim kuşağında yer alır. Jeolojik, jeomorfolojik veriler, toprak kabiliyeti, iklim elemanları gibi fiziki verilerin oluşturduğu doğal yapı Helenistik dönemden bu yana tarihsel gelişim içinde yerleşme için uygun bir ortam yaratmıştır. Bölgede Akdeniz iklimi egemendir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer. Đzmir Đli içerisinde en az yağış alan ilçelerden birisidir. Yaz ayları ortalama sıcaklığı 26 0 C, deniz suyu ortalama sıcaklığı ise 22 0 C dir. Rüzgarlı gün sayısı fazladır. Buda su sporlarına olanak sağlar. Kalenin bulunduğu volkanik kayalardan oluşan yarım adanın dışında yerleşim alanı genellikle alüvyondan oluşmaktadır. Toprak kabiliyeti açısından kentsel yerleşimin yayılma alanı ve plalanarak yerleşime açılmış olan alanlar VII. sınıf topraktan oluşmaktadır. Topoğrafik açıdan, denize açılan bir çanak şeklinde yer alan Foça da yerleşim, topoğrafyanın en az eğimli olduğu alanda yer alır. Eğimin yoğunlaştığı bölgelerde sit alanları ile askeri alanların bulunması, yerleşimin kentsel silüeti etkileyecek biçimde yükselmesini bir ölçüde engelleyebilmiştir. 123

Foça kıyılarını oluşturan ve üzerinde yerleşim bulunmayan yarımadalar (Đngiliz ve Fenerburnu vb.) denize açılan doğal uzantılar olarak Foça silüeti ve çevresel değerler açısından korunmuş alanlardır. Nüfus 2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre Foça Đlçesi nüfusu 36.040 dir. Đlçe nüfusunun yarıya yakın bir bölümü Foça ve Yeni Foça Belediyesi hudutları içerisinde oturmaktadır. Ulaşım Foça nın yerleşim dışındaki merkezlerle bağlantılı 2 ana ulaşım aksı bulunmaktadır. Bunlardan biri daha önce Đzmir le bağlantıyı sağlayan bugünkü Foça-Yeni Foça karayolu, diğeride yerleşimin doğu sırtlarından ve askeri alanın güneyinden geçen Đzmir-Çanakkale karayoluna bağlanan karayoludur. Kente girişte genellikle 2.yol kullanılmaktadır. Yolu yapılaşmamış köy yoktur. Ülkemizde özellikle Ege de Foça, Karaburun Yarımadası, Bodrum Yarımadası ve Anamur-Taşucu nda yaşamakta olan Akdeniz Fokları (Monachus monachus),iucn (WWF-Dünya Doğayı Koruma Birliği) tarafından koruma altına alınan 12 canlı türünden biri olup, bilim adamlarına göre dünyadaki sayıları 200-300 civarındadır. Türkiye sularında 50-100 adet civarında fok bireyinin yaşadığı tahmin edilmektedir. Türkiye de Akdeniz Fokları ve yaşam alanlarının korunmasına yönelik olarak Foça Đlçesi Akdeniz Foku Ulusal Komitesi tarafından Pilot Bölge olarak seçilmiş ve Foça kıyıları, 22.10.1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 21.11.1990 tarih ve 20702 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Alanın korunması amacı ile Bakanlığımız tarafından 1993 yılında Çevre Botu alınmış, tekne Çevre Bakanlığı ve Foça Belediye Başkanlığı arasında yapılan protokolle 18.08.1993 yılında Foça Belediye Başkanlığı na hibe edilmiştir. Daha sonra, 20.08.1998 tarihinde Müdürlüğümüz, Foça Kaymakamlığı ve Foça Belediyesi arasında imzalanan protokolün 7. maddesi uyarınca, çevre botunun çalışmasına ilişkin bilgiler Kaymakamlık tarafından Bakanlığımıza sunulmak üzere Müdürlüğümüze iletilmektedir. Ülkemizdeki Akdeniz Foklarının korunması amacıyla Ulusal Fok Komitesi (UFK) tarafından 15 toplantı düzenlenmiştir. Bakanlığımız koordinatörlüğünde yürütülmekte olan Akdeniz Foku koruma çalışmaları ile ilgili olarak 20 Ekim 1997 tarihinde 11. Ulusal Fok Komitesi toplantısı yapılmıştır. Bakanlığımızca, Ulusal Fok Komitesinin yasal açıdan güçlü bir statüye kavuşturulması, öncelikli konularda çalışmalar yapmak üzere teknik komite oluşturulması, Akdeniz Foku nun korunmasında gösterilen ilgi ve desteği arttırmak amacıyla Bakanlığımızca küçük kıyı balıkçılarına finansal 124

destek sağlanması, Tarım ve Köy Đşleri Bakanlığı nın balıkçılıkla ilgili konularda etkin çalışmalar yapması, Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı nca Akdeniz Foku ile ilgili habitatların çevre düzeni planlarına işlenmesi, Akdeniz Foku nun yaşama alanlarındaki sorunlara öncelik verilmesi, yerel komitelere Çevre Đl Müdürlükleri nin de dahil edilmesi karara bağlanmıştır. 12. UFK toplantısında, Ülkemizde 12 adet Önemli Fok Alanı (ÖFA) belirlenmiş olup, bu alanlardan 5 adedi Akdeniz Foku Koruma Alanı ilan edilmiştir. 13. UFK toplantısında, Đzmir Karaburun ilçesi Mordoğan Beldesi Ayıbalığı Mağarasının 1. Derece Doğal Sit Alanı kapsamına alınması istenmiştir. 14. UFK toplantısında ise, Foça dışında Karaburun Yarımadası da ÖFA olarak önerilmiştir. Söz konusu toplantı sonucunda alınan kararlar doğrultusunda, Karaburun Yarımadasında bulunan fok alanlarının tespiti ve bu alanların korunmasına ilişkin olarak Yerel Fok Komitesi oluşturulmuştur. Đlimizde Foça Đlçesi ve Karaburun Yarımadası nda yaşamlarını sürdüren ve nesli tehlike altında olan Akdeniz Foklarının korunmasının sağlanması ve kıyılarımızda ölü ya da yaralı olarak bulunan bu türe müdahale edilebilmesi amacı ile 14.05.2002 tarihinde Valiliğimiz koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşlarının katılım sağladığı Deniz Sürüngenleri ve Memelileri Eylem Planı hazırlanmıştır. Söz konusu eylem planı çerçevesinde, Karaburun (Mordoğan), Menderes (Gümüldür/Özdere), Selçuk, Çeşme ve Foça Đlçelerinde, kamu ve özel sektör ile yerel halkın da katılım sağladığı eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yapılmıştır. Söz konusu çalışmalara ilave olarak; Đl Müdürlüğümüz, Valiliğimiz Çevre Koruma Vakfı ve SAD-AFAG Foça Ofisinin katkılarıyla, fok alanlarının daha etkin korunması amacı ile yürütülen çalışmalara ilave olarak, Foça da Akdeniz Fokunun yoğun olarak kullandığı Orak Adasının batısındaki Siren Kayalıklarının kuzey-güney doğrultusunda 20 m kontur derinliğindeki hat 1 m çapında turuncu renkli şişme 260 kg kaldırma kapasiteli 3 adet tonoz şamandırası ile işaretlenerek, bu hattın içine girme, yüzme ve dalma faaliyetleri yasaklanmış, Özel Çevre Koruma Bölgesi nin içine tanıtıcı ve uyarıcı tabelalar yerleştirilmiştir. Böylelikle alanın korunmasının sağlanması amaçlanmaktadır. Đlimizde Akdeniz Fokları ve fok habitatlarının korunması ile ilgili olarak Karaburun ve Foça Đlçelerinde eğitim çalışmalarımız devam etmektedir. Bundan sonra atılabilecek en büyük adım Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi nin yönetim planının hazırlanması olacaktır. 125

F.4.1.8. 6831 Sayılı Orman Kanunu Gereğince Orman Alanı Sayılan Yerler Đzmir Đli toplam orman alanı 481.079 ha dır. Koru alanı 364.384 ha, baltalık alanı 116.695 ha, dır. Đlimiz sınırları içerisinde 282.231 ha bozuk orman alanı mevcuttur ve bu alanlar potansiyel ağaçlandırma alanlarıdır. Gerçek alan, bu potansiyel alanlarda yapılacak etüdlerle ortaya çıkabilir. Đlimiz dahilindeki genel alan 1.184.070 hektardır. Bu sahanın 481.079 hektarı orman alanı, 702.991 hektarı ormansız alandır. F.4.1.9. 3621 Sayılı Kıyı Kanunu Gereğince Yapı Yasağı Getirilen Alanlar 3621 sayılı Kıyı Kanunu kapsamında kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında doldurma ve kurutma yolu ile elde edilecek alanlarda, imar planı onama yetkisi Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı na aittir. Bu kapsamda kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında bulunan ve dolgu imar planı bulunmayan alanlar 3621 sayılı kıyı kanunu kapsamında yapı yasağı yetirilmiş alanlardır. F.4.1.10. 3573 Sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda Belirtilen Alanlar Alüminyum aşılı zeytinlerin bakım, tımar ve toplanma ve sıklarının kökletme ve yeniden fidan dikme sureti ile meydana getirilecek zeytinliklerin tesis ve yetiştirme, yabani zeytinliklerin açma ve aşılama işleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığının direktifi altında yapılır. Orman sınırları dışında bulunan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda olan yabani zeytinlik, Antep fıstığı ve harnupluklar ve her nevi sakız nevileri ile orman sınırları dışında olup da 17.10.1983 tarih ve 2924 sayılı Kanun kapsamında bulunmayan zeytin yetiştirmeye elverişli fundalık ve makilikler Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca tespit edilip haritalanır. F.4.1.11. 4342 Sayılı Mera Kanununda Belirtilen Alanlar Belirtilen alanlara ait tespit ve envanter çalışmaları devam etmektedir. 126

F.4.1.12. 30/01/2002 Tarih ve 24656 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Sulak Alanların Korunması Yönetmeliği nde Belirtilen Alanlar Đzmir Kuş Cenneti Đzmir in 25 km. kuzeybatısında, Gediz Nehrinin eskiden döküldüğü yerde, tuzcul ve tatlı su bataklıkları, koylar, tuzlalar ve lagünler(dalyan) den oluşan 19.400 ha.lık Gediz Deltası içinde 8000 ha. Alanı kapsayan geniş bir kıyı sulak alandır. Birçok değişik habitattan oluşan Đzmir Kuş Cennetinde tuzcul bitki türleri ile 210 ayrı kuş türü yaşam olanağı bulmaktadır. Sazlı Göl ( 1 ) Đzmir, Karaburun yarımadasının batısındaki Karareis yöresinde bulunan, 100 m. yükseltide, sığ ve suyu tatlı bir birikinti gölüdür. Yıllık ortalama sıcaklığı 17 C 0 olup, toplam yağış 783 mm.dir. Jeolojik yapısı devoniyen yaşlı kütlelerdir. Topluluğun bitki türleri şunlardır. Typha angustıfolıa, Schenoplactus lacustrıs,schenoplactus littoralis, Eleocharis palustris, Holoschoenus vulgaris, Juncus heldreichianus spp., Polypogon marıtumus, Sentha pulegıum, Lytrum trıpractatum, Frankenıa verılanta. Sazlı Göl ( 2 ) Đzmir, Menemen in güney batısında, 50 m. yükseltide sığ ve suyu tatlı bir kaynak gölüdür. Yıllık ortalama sıcaklığı 16.3 C 0 olup, toplam yağış 337 mm.dir. Jeolojik yapısı kuaterner karasal ayrılmamış kütlelerdir. Phragmites australis topluluğu egemendir. Topluluğun diğer bitki türleri şunlardır; schenoplactus lacustris, Eleocharis palustrıs, Bulboschoenus marıtumus, Veronıca anagallis-aquatıca, Juncus inflexus, Mentha aquatica Kara Göl Đzmir in kuzeyinde Yamanlar Dağında 800 m. yükseltide, yüzölçümü 340 m 2. Olan 9 m. derinliğinde suyu tatlı bir kaynak gölüdür. Yörede yıllık ortalama sıcaklık 13.3 C 0. olup, topam yağış 343.5 mm.dir. Jeolojik yapısı andezittir. Gölde Phragmıtes australis topluluğu egemendir. Topluluğun diğer bitki türleri şunlardır; typha latıfolıa, Eleocharis palustrıa, Alisma plantagoaquatica, Veronica anagallia-aquatıca, Ranunculus Sanıculıfolıus, Fetrıchophyllo. Đkiz Göl Bornova nın kuzeyinde 600 m. yükseltide, suyu tatlı bir kaynak gölüdür. Yörede yıllık ortalama sıcaklık 13.1 C 0. olup, toplam yağış 342.5 mm.dir. Jeolojik yapısı andezit olup, Phragmıter australis topluluğu 127

egemendir. Topluluğun diğer üyeleri; typha latıfolıa, Polygonun lapathıfolıum, Epılobılum hırsutum, Cyperus longus, Lycopus auropasus, Alisma plantagoaquatıca. Belevi Gölü Selçuk Đlçesinin kuzeydoğusunda Belevi Köyü yakınında, 10 m. yükseltide suyu tatlı bir göldür. Yörede yıllık ortalama sıcaklık 16 C 0. Olup, toplam yağış 596,9 mm.dir. Jeolojik yapısı kuaterner karasal ayrılmamış kütlelerdir. Gölün bataklık kısmında Ranunculus margınatus türü vardır. Geberik Gölü Selçuk Đlçesinin kuzeyinde deniz yükseltisinde ve denize yakın ve suyu tatlı küçük bir göldür. Yörede yıllık ortalama sıcaklık 16. C 0 olup, toplam yağış 596 mm.dir. Jeolojik yapısı kuaterner karasal ayrılmamış kütlelerdir. Phragmıtes australis egemen topluluk olup, su içinde Veronica anagallisaquatıca, Juncus hybrıdus saptanmıştır. Göle yakın olan tuzlu bataklıklarda Juncus acutuus, Halımıone portulacoıdes, Salıcornıa europaea türleri vardır. Barutçu Gölü Đzmir, Selçuk kuzeyinde deniz yükseltisinde ve denize yakın, suyu tatlı küçük bir göldür. Yörede yıllık ortalama sıcaklık 16. C 0 olup, toplam yağış 396.9 mm.dir. Jeolojik yapısı kuaterner karasal ayrılmamış kütlelerdir. Egemen topluluk Pragmıtes australis tir. Topluluğun diğer bitki türleri şunlardır; schoneplectua litteralis, S.lacustris, Tamarıx hampeana, Irıs ochrclouca, Samolus valerandi. Su içinde Ceratopylıum demersum, Salvınıa natans ve Ranunculus rıonıı bulunmaktadır. F.4.2. Ülkemizin Taraf Olduğu Uluslararası Sözleşmeler Uyarınca Korunması Gerekli Alanlar F.4.2.1. 20/2/1984 Tarih ve 18318 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Avrupa nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesi (Bern Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlardan Önemli Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları Nda Belirtilen I. ve II. Koruma Bölgeleri, Akdeniz Foku Yaşama ve Üreme Alanları Akdeniz Foku Yaşam ve Üreme Alanları Đlimiz, Foça ilçesi kıyıları ve Karaburun Yarımadası, dünyanın en nadir oniki memelisinden biri ve Avrupa nın en nadir canlı türü olan Akdeniz Foku na (Monachus monachus) yaşama, beslenme ve üreme alanı oluşturmaktadır. Akdeniz Fokları, Foça da bulunan Orak Adası-Siren 128

Kayalıkları nı ve Karaburun da bulunan Ayıbalığı Mağarası nı uymak ve yavrularını dünyaya getirmek için kullanmaktadırlar. Kıyılardaki plansız ve aşırı yapılaşmalar, deniz kirliliği, aşırı ve yasadışı balık avcılığı, bazı turistik faaliyetler nedeniyle rahatsız edilmeleri ve kıyılarda kurulan balık çiftlikleri nedeniyle fokların yaşam alanları bozulmakta ve sayıları azalmaktadır. Bütün bu nedenlerden dolayı, Akdeniz Foku nun Türkiye de korunması amacıyla Foça Yerel Fok Komitesi ile SAD-AFAG tarafından hazırlanan ve Türkiye Ulusal Fok Komitesi ile Çevre Bakanlığı tarafından onaylanan Foça Pilot Projesi, Temmuz 1993 te WWF (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) nın desteği ile hayata geçirilmiştir. Projenin sonucunda alınan önlemler ve kısıtlamalar şunlardır: Fokların Foça da en sık kullandıkları alan olan Orak Adası-Siren Kayalıkları koruma alanı ilan edilmiş (Foça Özel Çevre Koruma Bölgesi) ve alanda küçük balıkçıların balık avlamaları hariç her türlü insan faaliyeti (yüzmek, dalmak, karaya çıkmak, demirlemek vb.) yasaklanmış, Çevre Bakanlığı tarafından Foça Belediyesi ne tahsis edilen Çevre isimli sürat teknesiyle yapılan denetimler sonucunda, yasadışı balıkçılık faaliyetleri büyük oranda engellenmiş, bölgede 2 mil mesafe içerisinde her türlü sürütme ağları ve gırgır ağı ile avcılık yasaklanmış, yasaklanmış olan trata takımlarının yasadışı kullanımına engel olmak amacıyla kıyı kesimine beton ve demirden yapılan su altı engelleri yerleştirilmiş, yasadışı trol ve trata avcılığına engel olmak ve su altı yaşamını canlandırmak amacıyla yapay resifler oluşturulmuş, arazi çalışmaları sırasında elde edilen bilgiler kullanılarak hazırlanan raporlar, Foça ve çevresinde yapılması planlanan, çevreye zarar verecek bazı inşaatların ve faaliyetlerin önlenmesinde etkili olmuştur. Aynı zamanda yapılan eğitim programları çerçevesinde kamuoyunu bilinçlendirme çalışmaları yapılmıştır. Akdeniz Foku 129

Deniz Kaplumbağası Üreme Alanları Đlimizde, nesli tehlike altında olan diğer türlerden olan Deniz Kaplumbağası türlerinin (Caretta caretta, Chelonia mydas, Dermochelys coriacea) üreme alanı bulunmamakla beraber, üreme mevsiminde kıyılarımızda ölü ya da yaralı halde birçok kaplumbağaya rastlanmaktadır. Đlimiz kıyılarında da yaşamlarını sürdüren bu türlerin (deniz kaplumbağaları ve Akdeniz Foklarının) korunmasının sağlanması amacıyla alınacak tedbirleri saptamak için Deniz Sürüngenleri ve Memelileri Eylem Planı toplantısı Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların katılımıyla yapılmıştır. Deniz Kamlumbağası F.4.2.2. 17/05/1994 Tarih ve 21937 Sayılı Resmi Gazete de Yayımlanarak Yürürlüğe Giren Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi (Ramsar Sözleşmesi) Uyarınca Koruma Altına Alınmış Alanlar Đlimiz sınırları içerisinde Ramsar Sözleşmesi Listesine alınarak koruma altına alınmış olan tek alan Gediz Deltası (Đzmir Kuş Cenneti) dır. Ayrıntılı bilgi madde F.4.1.2. de yer almaktadır. F.4.3. Korunması Gereken Alanlar Đlimizde doğal rezerv niteliğindeki alanlar, F maddesi içerisinde detaylı olarak açıklanmıştır. 130

F.4.3.1. Tarım Alanları: Tarımsal Kalkınma Alanları, Sulanan, Sulanması Mümkün ve Arazi Kullanma Kabiliyet Sınıfları I, II, III ve IV Olan Alanlar, Yağışa Bağlı Tarımda Kullanılan I. ve II. Sınıf Đle, Özel Mahsul Plantasyon Alanlarının Tamamı Toprak kaynağımızı korumak ve sürekliliğini sağlamak için alınması gereken tedbirlerden biri ve en önemlisi tarım dışı amaçlı tüm yapılaşmaları verimsiz veya düşük verimli araziler üzerinde gerçekleşmeye yönelik Tarım Dışı Amaçlı Arazi Kullanım Planlaması ülke çapında ve en kısa zamanda yapılarak uygulamaya konulmalıdır. Kaynak: Đl Tarım Müdürlüğü,2007 Tarımsal Gelişim Alanları Toprak kaynağımızı korumak ve sürekliliğini sağlamak için alınması gerekli tedbirlerden biri ve en önemlisi tarım dışı amaçlı tüm yapılaşmaları verimsiz veya düşük verimli araziler üzerinde gerçekleştirmeye yönelik Tarım Dışı Amaçlı Arazi Kullanım Planlaması nın ülke çapında ve en kısa zamanda yapılarak uygulamaya konmasıdır. (1.2.3.)Sınıf Tarım Alanları Birinci Derecede Önemli Tarım Arazileri:(Mutlak Tarım Araziler) Ülke düzeyinde sınırlı bir alan teşkil eden ve potansiyelleri itibariyle tarımsal üretimde önemli yeri olan bu arazilerin mutlaka tarım altında tutulması gerekir. Bu araziler, 1. ve 2. sınıfta yer alan; tarım arazileri ile diğer sınıflarda yer alan, sulu tarım arazileri ile sulu bağ-bahçe arazilerinin tamamını kapsar. Đkinci Derecede Önemli Tarım Arazileri: (Ülke ekonomisinde önemli yeri olan tahıl ve bazı endüstri bitkileri yetiştirilen ve yetiştirilmesine uygun araziler) Bu gruptaki araziler, kültür bitkilerinin gelişmesini sınırlandıran, şiddetli sorunlara sahip, fakat ülke ekonomisinde çok önemli yeri olan tahıl, endüstri bitkileri, yağlı tohumlar ve yem bitkileri yetiştirilen veya yetiştirilmesine uygun olan arazilerle birinci grup dışında kalan; yetersiz sulu tarım arazileridir. Uygun tarım yöntemlerine göre işlenip iyi idare edildiklerinde, bu tip arazilerden yüksek verim alınabilir. Bu nedenle bu grup arazilerin de mutlaka tarımsal amaçlı olarak kullanılması gerekir. Bu araziler 3. sınıfta yer alan: nadassız kuru tarım, kuru bağ-bahçe zeytin, turunçgil ve çayır mera arazileri ile 4 ve üstü sınıflarda yer alan Yetersiz Sulu Tarım Arazilerinin tamamını kapsar. 131

Üçüncü Derecede Önemli Tarım Arazileri:(Tesis Edilmiş Bağ-Bahçe ve Özel Ürün Arazileri) Birinci ve ikinci derecede Önemli Tarım Arazileri dışında kalan arazilerden, üzerinde ekonomik olarak ürün elde edilebilecek nitelikte kuru bağ-bahçe, zeytin ve turunçgil tesis edilmiş olan araziler bu sınıfa girer. Diğer Araziler : (Đşlemeli Tarıma uygun olmayan veya sınırlı olarak uygun olan arazilerle orman rejimindeki araziler) Đlk üç gruba giren arazilerin dışında kalan arazilerle, orman rejimindeki arazilerin tamamı bu gruba girer. Doğal olarak bulunmayan ve düşük düzeylerde bulunan çeşitli maddeler örneğin fenoller, antrasen türevleri, deterjan molekülleri toprakta çoğalmakta burada yetişen kültür bitkileri tarafından bünyeye alınmaktadır. Ağır metaller toprakta bitkilere zararlı olabilecek düzeyde birikerek onların gelişmesini engellediği gibi bu maddeleri bünyelerinde biriktirme özelliği gösteren bitkilerin besin maddesi olarak değerlendirilmeleri halinde insan ve hayvanlarda toksik etki yapmaktadır. Sanayi tesislerinin atık sularının sulama kanallarına arıtılmadan bırakılması toprakta kirliliğe neden olmaktadır. Ayrıca yüzeye bırakılan atık sular ile sivrisinek ve bazı böceklerin barınmasına ortam hazırlayıcı olumsuz çevresel etkilere neden olmaktadır. Enerji kaynağı olarak kullanılan atom santrallerinden sualtı yoluyla çevreye yayılan radyoaktif ışıklar, radyoaktif partiküller, toz bulutları çevreye zarar verebilir. Radyoaktif maddeler atmosferik hareketlerle uzaklara taşındığından düştükleri yerlerde radyasyona neden olabilir. Radyoaktif atıkların ana kaynağı özel tıp laboratuar ve merkezi hastaneler ile üniversite ve diğer araştırma laboratuarları, endüstriyel izotop kullanılan kuruluşlardır. Sularda bulunan radyoaktivite, doğal rakyoaktivite, radyoaktif yağışlar ve nükleer ve radyoaktif tesisler dir. Özel Mahsul Plantasyon Alanları Tesis edilmiş bağ-bahçe ve özel ürün arazileridir., üzerinde ekonomik olarak ürün elde edilebilecek nitelikte kuru bağ-bahçe, zeytin ve turunçgil tesis edilmiş olan araziler bu sınıfa girer. 132

F.4.3.2. Mesire Yerleri; 6831 Sayılı Orman Kanununa Tabi Alanlarda Halkın Rekrasyonel Kullanımını Düzenleyip, Kullanımının Doğal Yapının Tahribine Neden Olmadan Yönlendirilmesini Sağlamak Üzere Ayrılan Alanlar Ekmeksiz Mesire Yeri ĐLÇE MEVKĐĐ ALANI KAPASĐTESĐ : Seferihisar : Sığacık : 14 Hektar : 900 kişi + 50 Çadır + 6 Yatak ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri ( Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir-Seferihisar Sığacık istikameti takip edilerek ulaşılabilir. Đzmir e 56 km, Seferihisar a 6 km mesafededir. Kalemlik Mesire Yeri ĐLÇE MEVKĐĐ ALANI KAPASĐTESĐ : Menderes : Özdere : 21 Hektar : 2000 kişi + 150 Çadır ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri ( Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir- Gümüldür yolundan Özdere istikameti takip edilerek ulaşılabilir. Đzmir e 75 km, Özdere ye 1 km mesafededir. Klaros Mesire Yeri ĐLÇE : Menderes MEVKĐĐ : Ahmetbeyli ALANI : 40 Hektar KAPASĐTESĐ : 780 Kişi + 84 Çadır ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri (Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir Menderes-Ahmetbeyli-Kuşadası karayolu üzerindedir. Đzmir e 70 Km, Ahmetbeyli ye 4 km mesafededir. Yamanlar Dağı Mesire Yeri ĐLÇE : Menemen MEVKĐĐ : Yamanlar ALANI : 39.71 Hektar KAPASĐTESĐ : - ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri (Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir iline 25 km uzaklıktadır. 133

Gümüldür Mesire Yeri ĐLÇE : Menderes MEVKĐĐ : Gümüldür ALANI : 8 Hektar KAPASĐTESĐ : 1120 Kişi + 104 Çadır ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri ( Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir-Gümüldür yolu üzerinde sağ tarafta yer almaktadır. Đzmir e 70 km mesafededir. Tanay Mesire Yeri ĐLÇE : Çeşme MEVKĐĐ : Ilıca ALANI : 29,5 Hektar KAPASĐTESĐ : 2000 Kişi + 100 Çadır + 50 Yatak ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri ( Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir Çeşme otobanından Ilıca istikameti takip edilerek ulaşılabilir. Đzmir e 85 km mesafededir. Gümüşsuyu Mesire Yeri ĐLÇE : Menderes MEVKĐĐ : Gümüldür ALANI : 1,71 Hektar KAPASĐTESĐ : 500 Kişi + 150 Yatak ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri ( Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir Gümüldür yolu üzerinde sağ tarafta yer almaktadır. Đzmir e 71 km mesafededir. Pamucak Orman Đçi Dinlenme Yeri ĐLÇE : Selçuk MEVKĐĐ : Pamucak ALANI : 7 Hektar KAPASĐTESĐ : 1000 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 82 km uzaklıkta olup Selçuk Kuşadası yolu üzerindedir. Çiçekli Mesire Yeri ĐLÇE MEVKĐĐ ALANI KAPASĐTESĐ : Bornova : Çiçekli : 5 Hektar : 1000 Kişi 134

ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 20 km uzaklıktadır. Efeoğlu Mesire Yeri ĐLÇE : Torbalı MEVKĐĐ : Yeşilköy ALANI : 7 Hektar KAPASĐTESĐ : 1000 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 22 km uzaklıkta olup Đzmir Torbalı karayolu üzerindedir. Karabel Mesire Yeri ĐLÇE : Kemalpaşa MEVKĐĐ : Karabel ALANI : 20 Hektar KAPASĐTESĐ : 2000 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 50 km uzaklıktadır. Teos Çamlık Mesire Yeri ĐLÇE : Seferihisar MEVKĐĐ : Sığacık ALANI : 10 Hektar KAPASĐTESĐ : 1500 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir Seferihisar Sığacık yolu takip edilerek ulaşılabilir. Đzmir e 55 km, Seferihisar a 5 km mesafededir. Uzunkuyu Mesire Yeri ĐLÇE : Urla MEVKĐĐ : Uzunkuyu ALANI : 30 Hektar KAPASĐTESĐ : 1000 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri (Günübirlik piknik yapılabilir) Đzmir Urla Uzunkuyu istikametinde, Đzmir Çeşme karayolu üzerindedir. Đzmir e 70 km Uzunkuyu ya 7 km mesafededir. Yiğitler Mesire Yeri ĐLÇE : Kemalpaşa 135

MEVKĐĐ : Yiğitler ALANI : 10 Hektar KAPASĐTESĐ : 350 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 70 km uzaklıktadır Belkahve Mesire Yeri ĐLÇE : Bornova MEVKĐĐ : Belkahve ALANI : 5 Hektar KAPASĐTESĐ : 800 Kişi ÖZELLĐĞĐ : Özelliği: B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir iline 20 km uzaklıktadır. Güzelbahçe Mesire Yeri ĐLÇE : Güzelbahçe MEVKĐĐ : Güzelbahçe ALANI : 13 Hektar KAPASĐTESĐ : 1500 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri (Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir Güzelbahçe dedir. Đzmir e 33 km, Güzelbahçe ye 3 km mesafededir. Güvendik Mesire Yeri ĐLÇE MEVKĐĐ ALANI KAPASĐTESĐ : Urla : Güvendik : 15 Hektar : 1500 Kişi ÖZELLĐĞĐ : B tipi mesire yeri ( Günübirlik piknik yapılabilir ). Đzmir Urla Çeşmealtı yolu takip edilerek ulaşılabilir. Đzmir e 45 km, Urla ya 7 km mesafededir. Karagöl Mesire Yeri ĐLÇE : Menemen MEVKĐĐ : Karagöl ALANI : 21.5 Hektar KAPASĐTESĐ : 1000 Kişi ÖZELLĐĞĐ : A tipi mesire yeri (Geceleme ve konaklama yapılabilir ). Đzmir iline 25 km uzaklıktadır. 136

G. TURĐZM G.1.Yörenin Turistik Değerleri G.1.1 Yörenin Doğal Değerleri G.1.1.1 Konum Đlimiz sınırları içerisindeki Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alanları ve Turizm Merkezleri aşağıda belirtilmektedir. 2634/4957 Sayılı Turizm Teşvik Kanunu Uyarınca Bakanlar Kurulunca Đlan Edilen Đzmir Đli Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Alanları ve Turizm Merkezleri: 1- Đzmir Alaçatı T.M. ( R.G. : 6 Eylül 1982. Sayı: 17804) 2- Đzmir Çeşme Altınkum T.M. ( R.G. : 7 Aralık 1985. Sayı: 18951) 3- Đzmir Selçuk Pamucak T.M. ( R.G. : 7 Aralık 1985. Sayı: 18951) 4- Đzmir Seferihisar T.M. ( R.G. : 7 Aralık 1985. Sayı: 18951) 5- Đzmir Çeşme Paşa Limanı ( R.G. : 6 Ocak 2005. Sayı: 25692) Kültür ve Turizm Koruma Ve Gelişim T.M. 6- Đzmir Selçuk Pamucak II nolu T.M.( R.G. : 9 Nisan 1987. Sayı: 19426) 7- Đzmir Đnciraltı T.M. Tevsii ( R.G. : 20 Eylül 1991. Sayı: 20997) 8- Đzmir Balçova Termal T.M. Tevsii ( R.G. : 17 Şubat 1995. Sayı: 22205) 9- Đzmir Özdere Kesre T.M. ( R.G. : 7 Ekim 1997. Sayı: 23133) 10-Đzmir Çeşme Alaçatı T.M. ( R.G. : 12 Ekim 2005. Sayı: 25964) 11-Đzmir Dikili-Bademli Termal ( R.G. : 16 Ocak 2006. Sayı: 26378) Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi T.M. 137

12- Đzmir Seferihisar Doğanbey Termal ( R.G. : 16 Ocak 2006. Sayı: 26378) Turizm Merkezi Sınır Genişletmesi 13- Đzmir Bergama Alianoi ( R.G. : 16 Ocak 2006. Sayı: 26378) Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim T.M. 14-Đzmir Çeşme Reisdere ( R.G. : 13 Nisan 2008. Sayı: 26815) Turizm Merkezi G.1.1.2 Fiziki Özellikler Đzmir morfolojisi farklı görünümler taşır Đli üç yönden çevreleyen ve yerleşim alanının arkasını kuşatan dağlar ve bunların oluşturduğu horizonal çizgiler ile yerleşim alanının yoğunlaştığı sahil çizgisi arasında kalan ve yer yer iç kısımlara kadar uzanan sahil şeridi ve düzlükler üzerinde, çevre dağlarında kopup sıçramış tepeler morfolojik olarak temel çizgileri meydana getirir. Dağlar arasındaki verimli ovalar ve vadiler ılımlı deniz ikliminin içerilere kadar etkili olmasını sağlar. Đzmir in coğrafi konumunun, turistik yerleşime, özellikle kıyı bandında elverişli olduğu rahatlıkla belirtilebilir. Girintili çıkıntılı kıyı bandı doğal olarak sayısız güzellikte koy, sahil ve plajların oluşumu ile sonuçlanır. Gümüldür, Özdere, Foça, Karaburun, Çeşme sahil ve plajlarının Đzmir için nedenli büyük bir turistik önem taşıdığı bilinmektedir. Öte yandan aynı doğal yapı, birçok balıkçı barınağının veya yat yanaşma yerlerinin oluşmasına neden olmuştur. Bu sahil çizgisi ülkemiz ve Đzmir açısından önemi görmezlikten gelinemeyecek olan körfezin ve limanın görünümünü tamamlar. Đzmir doğal bir turizm ve liman kentidir. En yüksek noktasında (Karatepe) 1075 m ye ulaşan Yamanlar Dağı ve yamaçlarından oluşan silsile, Đzmir i kuzeyden çevreler. Yamanlar Dağı kuzeyde Dumanlı ve Kara Hasan Dağları ile devam eder. Kuzeybatıda sahile kadar inen Sivri Dağ, Ayrı Dağ, Şaphane Dağı ve Karadağ yer alır. Şehrin doğusunda en belirli arazi yükselmesi Nif Dağı(1510m) ve onun batıya uzanan tepeleridir. Kuzey-güney doğrultusunda 200 km. doğu-batı doğrultusunda ise 180 km genişliğinde olan Đzmir de denizden yükseklik 50 cm den başlayarak Basmane yöresine doğru tatlı bir meyille 7 m ye ulaşır ve tepelere doğru artar. Bu yükseklik kuzeyde Madra Dağları nda 1250 m yi geçerken bu dağların güneyinde yer alan ve 126 km uzunluğundaki Bakırçay ın suladığı ve Çandarlı Körfezine kadar uzanan Bakırçay Ovası nda azalır. Bakırçay Ovası nın güneyinde yer alan Yunt Dağları kendi doğusundaki Sultan Dağı ve güneyindeki Dumanlı Dağlar ile birleşir. Dumanlı Dağları nın güneyinde 138

Türkiye nin ve bölgenin en verimli ovasını sulayan ve ona adını veren 350 km uzunluğundaki Gediz ırmağı yer alır. Gediz ırmağı kendi adıyla anılan verimli Gediz Deltası nı oluşturarak Menemen boğazından geçer ve denize dökülür. Boğazdan çıkarak Ödemiş ve Tire ilçelerinden geçip Kuşadası nda denize dökülen Küçük Menderes ırmagı 140 km uzunluğundadır ve kendi adıyla anılan verimli ova topraklarını sular. Đzmir de irili ufaklı göllerden söz edilir ki, başlıcalarını Bozdağ ın batısında tatlı suyu, oluşturduğu doğal bitki örtüsü ve temiz havası ile Gölcük Gölü, Yamanlar Dağı üzerindeki tipik krater gölü olan Karagöl, Torbalı-Selçuk arasında sığ bir göl olan Belevi Gölü ve Küçük Menderes in getirdiği alüvyonlardan oluşan Çakal Boğaz Gölü olarak sayılabilir. Dantel gibi işlenmiş çok girintili ve çıkıntılı bir sahil çizgisine sahip olan Đzmir Körfezi, Bostanlı ile Đnciraltı arasında 30 km.uzunluğundaki sahili oluşturur. Toprak bütün sahil boyunca alüvyondan oluşmuş bir toprak yapısı gösterir. Bu toprak örtüsü doğuda Bornova, kuzeyde ise Karşıyaka düzlüklerini örterek, yeşil bitki örtüsünü ve ziraate elverişli toprakları oluşturur. Sahili çevreleyen yüksek tepelerde ise kırmızı Akdeniz toprak materyalini içeren taşlık arazi, üzeri birkaç cm.kalınlığında kahverengi toprak ile kaplıdır. Buca yöresi toprağı da kuru tarla ziraatçiligine elverişli orta verimlilikte kahverengi toprak tabakasıyla örtülüdür. Kaplıcalar- Ilıcalar 1)Balçova Kaplıcaları: Agamemnon kaplıca merkezinde 435 yataklı ve 3 yıldızlı konaklama tesisleri hizmet vermektedir.624 yataklı ve 4 yıldızlı yeni konaklama tesisleri ise 1994 yılında hizmete açılmıştır. Kaplıca otelleri aynı zamanda kent otelleri olarak da kullanılmaktadır. Termal su şehri nitelikleri taşıyan bu kaplıca merkezinde küvet ve havuz banyosu, masaj, ışın, fizik tedavi ve beden eğitimi gibi uygulamalar yapılmaktadır. Kaplıca suyu romatizma, kalp ve kan dolaşımı, eklem ve kireçlenme sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel rahatsızlıklar gibi hastalıklara olumlu etki yapar. Su sıcaklıgı 62-80 derece olup klorür, bikarbonat, sodyum ve kalsiyum bileşiminden oluşmaktadır. 2)Bayındır Ilıcaları: Bayındır ın kuzeydoğusunda Turgutlu yolu üzerinde 8 km uzaklıktaki Ergendi ılıcası, Dereköy kaplıcasından oluşmaktadır. Birbirlerine 15 dakikalık uzaklıkta bulunan kaplıcalardaki su sıcaklığı ortalama 40 santigrat dolayındadır. Kükürt ve sodyum hidrokarbonat ihtiva eden kaplıcaların daha çok romatizma ve deri hastalıklarının tedavisinde başarılı olduğu belirtilmektedir. Ziyaretçi konaklamaları için altyapı yetersizdir. 139

3)Bergama Kaplıcaları: Bergama ve çevresinde değişik hastalıklara iyi gelen, çamurlu özellikte kaplıcalar, su kaplıcaları, şifalı içmeler bulunmaktadır. 4)Mahmudiye Ilıcası: Suları 26 derece sıcaklıkta bulunan ılıcada radyoaktivite oranı yüksektir. Sodyum açısından zengin olan ılıcada kalsiyum yoktur. Bu nedenle köylüler tarafından çamaşır suyu olarak da kullanılmaktadır. Cilt hastalıklarına faydalı olduğu bilinmektedir. 5)Paşa Ilıcası: Bergama ya 20 km uzaklıktaki Paşa köyündedir. Ziyaretçilerin daha çok baraka ve çadırlarda konakladığı ılıcanın sıcaklık ve madensel tuzlar yönünden fakir olan suları banyo olarak kullanılır. Kronik romatizma, gıda metabolizması bozukluğundan ileri gelen gut, diabet, şişmanlık, yaşlılıktan ileri gelen düşkünlük halleri, böbrek ve kadın hastalıklarında da bu sulardan yararlanılmaktadır. 6)Geyiklidağ Ilıcası: Bergama ile Kozak bucak merkezinin arasında yer alan ılıca etrafında konaklama tesisleri bulunmamaktadır. Bu nedenle yakın yerleşimlerde bulunanlar ılıcanın sıcak ve kükürtlü sularından, özellikle kronik iltihap sendromlarının tedavisinde ve üst solunum yollarının kronik iltihapları refritlerinde kullanılır. 7)Güzellik Ilıcası: Bergama ya 4 km uzaklıkta bulunan Güzellik ılıcası kubbeli ve iki mermer havuzlu bir kaplıcaya sahiptir.1986 yılında yeni bir bakım ve onarıma alınan konaklama tesisleri ile şirin bir tatil imkanı yaratan kaplıca su sıcaklığı 35 derece dolayındadır. Sodyum bikarbonat ve sülfat bulunan kaplıca suyunun romatizma, nefralji kalp hastalıkları, nevresteni, dimağ yorgunlukları ve cilt hastalıklarına iyi gelmektedir. Ayrıca kaplıcaların yağlı ve seboraik deriler üzerinde güzelleştirici bir etkide bulunduğu yaygın bir kanıdır. Hatta bu anlamda, tarihte Kleopatra nın da Bergama yı ziyaretinde bu kaplıcada yıkanarak güzelleştiği rivayet edilir. Kaplıca suyunda 1,5 eman değerinde oldukça yüksek radyoaktivite bulunmaktadır. 8)Kaynarca-Dikili Kaplıcası: Dikili nin 10 km doğusunda bulunan Kaynarca çamuru etrafında konaklama elverişli tesis bulunmamaktadır. 3 km çapında ve ortasında çok sıcak sular kaynayan sazlı bir bataklıktır. Deri ve kadın hastalıkları tedavisinde kullanılmaktadır. Suyun ısısı 42-64 derecedir. 9)Menemen-Deniz Ilıcası: Menemen in kuzeybatısında Aliağa Çiftliği bucak merkezinin 15 km batısındadır. Sular bir mağranın içinde kaynamaktadır. Kayaların eski dönemlerde yontularak kaynağın doğal bir hamam içinde kalması sağlanmıştır. Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar, 140

kemik sisteminin erimesi, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri gibi rahatsızlıklar bu sularda tedavi edilmektedir. 10)Çeşme Ilıcaları: Đzmir-Çeşme yolu üzerinde ve Çeşme ye 5 km uzaklıkta deniz kıyısında bulunan Ilıcalar plajı ve ılıcası aynı yerde olan, dünyanın en ilginç ve zor bulunur ılıcalarından biridir. Suların sıcaklıgı 55 derecedir. Klorür, sodyum, magnezyum bromür ve florür bileşimine sahiptir. Banyo ve içme kürleri için elverişlidir. Romatizma, kalp ve kan dolaşımı kadın sinir ve kas yorgunluğu, sinirsel rahatsızlıklar ve göz hastalıklarına olumlu etki yapar. Çeşme kaplıca merkezınde 420 yataklı ve 4 yıldızlı, Turban termal oteli ile 1030 yataklı ve 4 yıldızlı Altınyunus deniz termal ve tatil merkezi hizmet halinde bulunmaktadır. Bu kaplıca ve deniz termal merkezinde küvet ve havuz banyoları, masaj, ışın, fizik tedavi ve beden eğitimi gibi uygulamalar yapılmaktadır. 11)Çeşme-Şifne Kaplıcası: Çeşme ılıcalarının 5 km kuzeydoğusunda bir yarımada üzerinde bulunur. Suyu sodyum klorür ve kalsiyum ihtiva eder. Kaplıca sıcaklığı 38 derece, radyoaktivite oranı ise 5.3 emandır. Raşitizm, romatizma ve deri hastalıklarına yararlıdır. 12)Urla Đçmesi: Đzmir-Çeşme yolunun hemen solunda ve Đzmir e 42 km uzaklıktadır. Kaynak suları Heykelli kaynak ve Kayadibi olmak üzere iki yerden çıkış yaparlar. Kaynak suları bol verimlidir. Suyun sıcaklıgı 22 derece olup, klorür, sodyum, kalsiyum, magnezyum ve sülfatlı bir bileşime sahiptir. Urla içme suları mide ve barsak, karaciger safra kesesi rahatsızlıkları gibi hastalıklara olumlu etki yapar. G.1.2. Kültürel Değerler Ülkemizin üçüncü büyük kenti olan Đzmir herşeyden önce uluslararası ticarete açık bir liman kentidir. Đzmir in görünümünü giderek değiştiren ticari ofisler, bürolar, banka ve sigorta şirket binaları bu görünümün tipik göstergeleridir. Öte yandan sanayi ve tarımsal üretime paralel olarak gelişen ihracata yönelik liman işletmesi tesisleri ve benzerleri kentin ticari çehresini oluştururlar. Kültürel zenginliklerin, ticari niteligi ağır basan bir kente belirleyici bir önem taşıması her zaman görülen bir olgu değildir. Oysa Đzmir bu anlamda olağan dışı bir kültür zenginliğine sahiptir. Tiyatroları, kütüphaneleri, egitimi, müzeleri ile Đzmir in kültür tarihindeki önemi inkar edilemez. Kültür varlıklarımız olarak medreseler, camiler, şadırvanlar bulunmaktadır. 141

Efes Müzesi Efes Müzesi salonlarında sergilenmekte olan arkeolojik eserler bazı müzelerde olduğu gibi kronolojik olarak değil buluntu yerine göre sergilenmektedir. Salon 1 de Efes örenyerinde bulunan Kuretler Caddesi üzerindeki Yamaç Evlerden bulunmuş olan mobilyalar, sanatsal donatım elemanları ( heykeller, freskolar ) ve çeşitli işlevleri olan küçük buluntular sergilenmektedir. Salon 1994 yılında yeniden düzenlenmiştir. Yamaç Evler Salonu dediğimiz 1 inci salonda girişin solundaki duvarda Yamaç Ev 2 nin plan kesiti, yanında kazıların çeşitli fotoğrafları ve tanıtıcı bilgilerin olduğu levha yer almaktadır. Salonun son bölümünde Yamaç Ev içerisinden bir sahne canlandırılmıştır. Evin içerisinde bir sahne canlandırılmıştır. Evin içerisinde merkezinde yer alan peristylli avlunun etrafındaki odalardan birinden örnek gösterilmiştir. Duvarlarda çeşitli devirlere ait freskolar vardır. Sağda Sokrates; M.S 1. yy, solda Mousa Klio yer almaktadır. Niş içersinde avcı Artemis in heykelciği vardır. Salon 2 de Efes ten Roma dönemi üç çeşme binasının heykelleri teşhir edilmektedir. Girişten salonun ortasına kadar salonun ortasında uzanmış durumda Marnas ırmağı tanrısını sembolize eden devasa genç erkek heykeli Klaseas ırmağı heykeli ve bir Zeus heykeli başı, bu ırmaklardan kente gelen suyun beslediği Domitianus Çeşmesi için yapılmıştır. Salonun girişinin solundaki bölümde Geç Antik dönemde Domitianus Çeşmesine yerleştirilen Polyphemos grubu canlandırılmıştır. Girişin karşısındaki sol duvarda Traianus Çeşmesi cephe heykelleri sergilenmektedir. Çeşme Buluntuları Salonunun sağ tarafında C:Leakanius Bassus Çeşmesi heykel donatımından parçalar ve hayır yapmış kişinin onur kaidesi vardır. Bu bölümün tam karşısında çeşitli buluntu yerlerinden özel portre ve ideal plastik heykelleri mevcuttur. Salon 3 ü Yeni Buluntular Salonu olarak adlandırmaktayız. Bu salonda dönem dönem yeni eserler sergilenmektedir. En son olarak salonda sergilenmekte olan Efes te Eros sergisidir. Bu sergide Eros la ilgili olarak çeşitli eserler sergiye yerleştirilmiştir. Diğer müzelerden de eserler getirilerek Eros Sergisi zenginleştirilmiştir. Orta Bahçe deki bölüme 4 diyebiliriz. Buradaki dikkat çekici parçalar, Belevi Mozolesi nden çeşitli parçalar, kronolojik olarak düzenlenmiş sütun başlıkları koleksiyonu, Arkaik döneme ait Kloras tan getirilen Kuros Heykeli, Asia Eyaletinin Erkeo imparatorluk dönemine ait Gümrük Kanunlarını içeren yazıt, Efes ten bir mousa lar lahdi, çeşitli ostotekler, Đmparator Caracalla nın annesi için yaptırdığı Güneş Saati gibi eserlerdir. 142

Salon 5 de öncelikle Efes ve civarının mezarlarından çıkmış buluntular ve Kybele adakları sergilenmektedir. Girişin solundaki ilk vitrinde Takip Kapısı yakınındaki mezarlardan bulunmuş olan Geç Myken buluntuları sergilenmektedir. Đkinci vitrinde Didiyma da bir erken Bronz Çağı mezarından gelme silah ve diğer buluntular görülmektedir. Soldaki en son vitrinde Devlet Agorası ndaki Geç Arkaik mezarlıktan çıkan eserler Torbalı civarındaki Metropolisten mezar buluntuları p.t. figürünler ve çeşitli kaplar sergilenmektedir. Girişin sağında Anadolu da gömme gelenekleri ile ilgili bilgi veren ve kronolojik olarak düzenlenen duvar levhası görülmektedir. Sağında Yamaç Evler 2 den ölü ziyafeti rölyefi, girişin hemen solunda Meryem Kilisesi civarından ölü ziyafeti biçiminde mezar stili görülmektedir. Sağ tarafta ilersek Yedi Uyurlar Efsanesini anlatan levha ve Efes civarından üç ostothek karşımıza çıkar. Daha sonra ki vitrin içerisinde mezar buluntularının cam olanları teşhir edilmektedir. Devlet Agorası nın altındaki mezarlıktan gelme eserler de vardır. Salonun sol bölümünün sonunda Anadolu nun büyük ana tanrıça kültünün gelişmesini gösteren levha vardır. Altında çeşitli yerlerden Meter tasvir ve kabartmaları görülür. Solda Efes ten (?) Meter-Kybele inişte iki yanında aslanlarla tahta oturan tanrıça; nişin iki tarafında Geç Helenistik dört kabartma sergilenmektedir. Salon 6 Artemis Ephesia salonu olarak da geçer. Bu salonda Artemis Ephesia figürlerinin yanında Artemision dan buluntular, ayrıca Artemis in tapınağı veya kültü ile ilgili teşhir edilmektedir. Salonda sergilenmekte olan Prytaneion da bulunmuş üç Artemis Ephesia heykelinin, Artemision daki kült heykellerinin Roma dönemi kopyaları olduğu düşünülmektedir. Büyük nişte Büyük Artemis ( Traianus döneminden ); tam karşısında Güzel Artemis ( Hadrianus döneminden ); solunda insan boyutlarından ufak olan Küçük Artemis ( M.S. 2.yy dan ) sergilenmektedir. Artemis Ephesia salonundaki vitrin içerisinde Artemis tapınağı sunağına yapılan küçük adak sunularıdır. Arkaik, geometrik, Klasik dönem buluntularıdır. Salon 7 de Augustus döneminden Iustinianus dönemine kadar Efes portrelerinden en iyi örnekler ve önemli anıtların kabartma tekniğinde işlenmiş frizleri yer almaktadır. Bu yüzden bu salona Đmparator Kültü Salonu denmektedir. Girişin sağında asası, mappa ve rulosu ile prokonsül Stephanos un heykeli vardır. Sol duvarda M.S 4.yy da Hadrianus Tapınağı portiko suna monte edilen friz blokları sergilenmek üzere yerleştirilmiştir. Bunların yanında 3. yy dan iki portre erkek başı, Đmparator Augustus döneminden özel kadın başı, Traianus un portresi vardır. Hemen bunların arkasında Đmparator Commodus ve bir Đmparator kültü rahibi, geç Severuslar döneminden özel portreler sergilenmektedir. 143

Girişin karşısında dar duvar boyunca Parthlar anıtı ndan kabartma bezemeli levhalar vardır. Sağ duvarda Augustus ve Livia nın, Corono civica lı, oturur durumda devasa heykelleri bulunmaktadır. Hemen yanında Domitianus Tapınağı ndaki kült grubundan Titus un devasa akrolith heykelinden mermer parçalar ( Başı ve sol kolu ) sergilenmektedir. Salon 9 da Küçük Avlu dediğimiz alanda kafeteryanın bulunmasının yanı sıra burada da birkaç ilginç eser sergilenmektedir. Đonik sütun başlığı ile gövdesi, Giyimli bir erkek heykeli, bir sunak, Efes-Sardes yolundan iki tarafı yazıtlı mil taş, çift başlı herme sergilenmektedir. Müzenin ön bahçesinde Girlantlı iki güzel lahit bulunmaktadır. Yine müze girişinde Eros Hermae ( destek heykeli ) vardır. Müzenin Müdüriyet bölümünün karşısında Gladyatörlerle ilgili eserlerin sergilendiği bir bölümümüz vardır. Ayrıca Etnografik eserlerin sergilendiği Etnografya bölümümüz vardır. Ancak bu bölümümüz eleman eksikliğimiz nedeniyle uzunca bir süredir kapalı durumdadır. Yeşilova Höyüğü Smyrna (Tepekule) de yapılan kazılar neticesinde Đzmir in tarihi MÖ 3.300/3.000 yıllarına yani Erken Tunç Çağı na dayanmaktaydı. Ancak 2005 yılında Yeşilova Höyüğünde yapılan kazılar Đzmir in tarihinin M.Ö.9.000 8.000 lere uzandığı ortaya koymuş neticesinde de 5 binyıl ile özleştirilen Đzmir tarihi en az 3 binyıl daha eskiye gitmiştir Yeşilova Höyüğü Đzmir ili Bornova ilçesi sınırları içinde, Karacaoğlan mahallesinde, Manda Çayının güneyinde yer almaktadır. Yerleşim yeri, henüz yapılaşmamış, çoğunlukla, Bornova Ovası'nda çimento fabrikasına sahip bir şirket olan Çimentaş'a ait özel arazilerin bulunduğu ovalık arazide yer almaktadır. Yeşilova höyüğü Đzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesinin park ve bahçeler için toprak çekerken bir rastlantı sonucunda tespit edilmiştir. 28 Temmuz 2005 tarihinde Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nden Yar. Doç.Dr. Zafer Derin tarafından kazı çalışmalarına başlanmıştır. Kazı ve civarda yapılan sondajlardan yerleşim yerinin; denizden 14 m. yükseklikte yer alan ince alüvyon tepesi üzerine kurulan üçbuçuk metre yüksekliğinde kültür tabakalarına sahip bir höyük olduğu, ancak höyüğün çevresinin ve üstünün zaman içinde alüvyonlarla dolarak örtüldüğü ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yüzeyde çok az miktarda Geç Roma keramiği dışında herhangi bir bulguya rastlanılmamaktadır. Höyüğün kuzey-güney doğrultusundaki yayılımı yaklaşık 200-300 m.lik bir alanı kapsar. Kazılar dar bir alanda, ana topraktan itibaren var olan bütün tabakalar saptanmıştır. 2005 yılı çalışmaları sonucunda Yeşilova Höyüğü'ndeki yerleşim 3 kültür katından oluştuğu anlaşılmıştır. Buna göre katlar yüzeyden başlayarak; 144

I. Kat: Geç Roma-Erken Bizans dönemi II. Kat: Kalkolitik Dönem III. Kat: Neolitik Dönem şeklinde sıralanabilir. Katları ve bulguları en erken yerleşimden itibaren incelediğimizde: III. kat 3 m. yüksekliği ile Yeşilova Höyüğü'nün en uzun süreli ve en kalın kültür katı olup Neolitik döneme aittir. Neolitik kültür höyükte ana toprak üzerinde 8 tabakaya sahiptir. 8 tabakada Ege Bölgesinin tüm Neolitik süreci izlemek mümkündür. Hemen her tabakada sel izlerine ait çamur-kil birikintisi vardır. Neolitik dönem hemen kuzeyinde yer alan Manda deresinin taşkını ile son bulmuştur. Yeşilova Höyüğü III. Kültür katının 1-5.tabakaları Ulucak Höyük IV-V. tabakaları ile çağdaşken, Ulucak V. tabakası öncesine ait buluntulara sahip 6-8. tabakalar bölgenin en erken bulgularını vermiştir. Analizler III. 6-8. tabaka malzemelerinin Erken Neolitik erken buluntuları veren Höyücek (EYD), Bademağacı (EN) ve Kuruçay (13) gibi Göller Bölgesi yerleşimleri ile yakın paralellik içinde olduğunu göstermiştir. Bu nedenle söz konusu tabakaların buluntu analizlerine göre şimdilik MÖ. 6500 civarına tarihlenebileceğini söylemek olasıdır. Bu konu karbon 14 ve termolüminesans tarihlemeleri ile aydınlatılacaktır. II. Kat, Kalkolitik Döneme aittir. Höyüğün tamamını kapsamayan iki evreli yerleşim tespit edilmiştir. Neolitik tabakaların içine yaklaşık 6 m. çapında 1m. Derinliğinde bir çukur açılmış, çukurun içine iki tabaka olarak Kalkolitik dönemde yerleşilmiştir. Tabanlar üzerinde insitu durunda tüm kaplar ve buluntular elde edilmiştir. Ele geçen Kalkolitik keramik genel olarak kaba yapımlıdır. Keramikler profil özellikleri bakımından Kalkolitik Çağ'ın Erken ve Orta dönemleri ile paralellik gösterir. I.Kat. Yeşilova höyüğünün uzun bir aradan sonra Geç Roma-Erken Bizans devrine ait I. Katta tekrar yerleşmeye sahne olduğu anlaşılmaktadır. Bu devre ait keramik ve çatı kiremidi parçaları kültür dolgusunun en üst seviyelerinde ele geçmiştir. Höyük katları arasında herhangi bir buluntuya rastlanmamasına karşın Höyüğün bir bölümünün yakınında yer alan Tunç çağ yerleşimlerinin mezarlık alanı olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Kazı yapılan alanda sağlam durumda ETÇ II dönemine ait bir pitos mezar açığa çıkartılmıştır. 17. yüzyıldan itibaren antik kaynakları rehber alan batılı araştırmacıların ve gezginlerin bize aktardıkları gibi bu bölgenin zengin su kaynaklarına sahip, zengin bir tarım bölgesi, yoğun bitki örtüsüne sahip meyve bahçeleri ile dolu bir ova olduğu anlaşılmaktadır. Prehistorik dönemde de benzer coğrafyaya sahip olduğu anlaşılan Bornova Ovası, Đzmir'in ilk yerleşimcilerine de ev sahipliği yapmıştır. Kazılar sırasında höyüğün 300 m. Kuzeyinde yeni keşfedilen Yassıtepe Höyüğü ile birlikte ovada 5 prehistorik höyüğün yer alması hiçbir kent içinde rastlanılmayacak boyutta yoğun yerleşimin olduğunu ortaya koymaktadır. Yeşilova Höyüğü Đzmir kenti içindeki Neolitiğin erken dönemlerine kadar giden tarihsel süreci ile en eski yerleşim merkezidir. 145

Ovanın batı uçlarında, Đzmir'in Kalkolitik ve Tunç Çağlarından sonraki yerleşimlerinin sırasıyla, Bayraklı ve Kadifekale'de kurulmuş olması Bornova Ovası'nın Đzmir'in kültür tarihinin oluşumundaki etkilerini ortaya koymuştur. Kaynak: http://www.yesilova.ege.edu.tr Ege Üniversitesi ekiplerince yürütülen Yeşilova Höyüğü kazıları Tire Müzesi Tire müzesi 1936 yılında Atatürk ün kurduğu Halkevlerinin Müzecilik kolu tarafından amatörce bir çalışma ile başlar.1945 yılında Nüfus memuru Faik TOKLOĞLU müzecilik kolunun başına geçer ve çalışmalarını tamamlayarak Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğüne bağlı Müze Memurluğu olarak hizmet verir. 1945-1970 yılları arasında Đlçemizde bulunan Yeşil Đmaret ( Yahşibey ) Camiinde hizmet vermekte iken, şimdiki adresi olan Cumhuriyet Mahallesi, Şanizade Meydanı No:10 da modern müze binasının yapılması ile hizmetini Müze Müdürlüğü olarak yapmaya başlar. Ödemiş Müzesi Adres: Hürriyet Mahallesi Birgi Yolu üzeri No:88 ÖDEMĐŞ Tel: 0 232 545 11 84 Fax: 0 232 545 11 84 e-posta: odemismuzemudurlugu@ttnet.net.tr Ödemiş te bir müze kurulması fikri 1974 yılında oluşmaya başlamıştır. Ödemişli eski eser koleksiyoneri Mutahhar Şerif BAŞOĞLU tarafından müze yapılmak üzere bağışlanan 2772m 2 yüzölçümlü 64 pafta, 407 ada,29 parselin üzerine çadır formunda bodrum üzeri zemin kat olarak inşa edilmiştir. Müzenin kuruluşundan önce Đzmir Arkeoloji Müzesi ile Tire Müzesi nde korunan Ödemiş yöresine ait eserler müzeye nakledilmiştir. Ayrıca teşhirde kronolojik bütünlüğün sağlanması amacıyla çeşitli müzelerden seçilen arkeolojik, etnografik eserlerle sikke örneklerinin de nakledilmesiyle seksiyonlar oluşturulmuştur. 1983 yılından itibaren müzecilik faaliyetlerini yürüten Ödemiş Müzesinin teşhir salonu; arkeolojik ve etnografik eserler olmak üzere iki ana seksiyonun yanı sıra sikke vitrinleri de düzenlenerek 1987 yılında ziyarete açılmıştır. Arkeolojik seksiyonda; kronolojik sırayı takip eden vitrinlerde Tunç Çağı (M.Ö.3000-1200), Fring Uygarlığı (M.Ö.750-680), Lydia Uygarlığı (M.Ö.680-546), Arkaik(M.Ö.700-480), Klasik(M.Ö.480-330), Helenistik (M.Ö.330-30), Roma(M.Ö.30-M.S.395) ve Bizans(395-1455) Dönemlerine ait pişmiş topraktan yapılmış seramik cam, altın, gümüş, bronz ve kemikten 146

yapılmış eserlerin yanında açık teşhirde mermerden heykel ve heykelcikler de sergilenmektedir. Etnografik Seksiyonda; çoğunluğunu Osmanlı Dönemine ait silahların oluşturduğu, bakır ve gümüş eşyalar cam eserler, el işlemeleri, çeşitli takılar, giysi örnekleri ile el sanatlarına ilşkin örneklerde sergilenmektedir. 2007 yılı (1 Ocak-31 Aralık ) itibariyle, Müzemiz Müdürlüğü koleksiyonuna kayıtlı eser sayıları; 1. Arkeolojik; 2941 adet, 2. Sikke/Nümizmatik; 9020 adet, 3. Etnografik; 852 adet olmak üzere Toplam;12.813 adet envantere kayıtlı eser mevcuttur. Etnografik Eser Envanterine kayıtlı eserlerden 126 adedi ise bağlı birim Birgi-Çakırağa Konağı şarkevinde sergilenmektedir. 2007 yılı (1 ocak-31 aralık) itibariyle, müzemiz sorumluluk alanı; Ödemiş- Beydağ-Kiraz Đlçelerinde bulunan tescilli taşınmaz kültür varlıkları; 1. Tek Yapılar; a) Dinsel ve kültürel yapı; 93 adet, b) Askeri yapı; 15 adet c) Đdari yapı; 7 adet, d) Sivil mimarlık örneği;249 adet, 2. Sit Alanları; a) Doğal sit alanı;2 adet, b) Kentsel sit alanı;2 adet, c) Arkeolojik sit alanı;23 adet, Toplam; 402 adettir. 2007 yılı(1 Ocak-31 Aralık) itibariyle, ziyaretçi sayısı ve gelir durumu; 1. Müze a-yabancı Ücretli; yok, b-yerli ücretli;430 kişi, c-yerli ücretsiz;2223 kişi, d-toplam ziyaretçi sayısı;2653 kişi, e-toplam gelir:860,00 ytl dir. Birgi Çakırağa Konağı Birim Adı ve Adresi: Çakırağa Konağı; Kurtgazi Mahallesi, Çakırağa Sokak, no:6 Birgi/ÖDEMĐŞ Tel: 0232 531 52 05 Fax: Yok e-posta: Yok 147

Ege bölgesinin, ilk yapılışındaki üslubu korunmuş ender konaklarından biri olan Çakırağa Konağı nın 1761 tarihinde Şerif Ali Ağa tarafından yaptırıldığı genel kanıdır. Konakta, 19. yüzyılda yapıldığı düşünülen kalem işi süslemeler yer alır. Üç katlı, dış sofralı, çift köşk odalıdır. Alt kat duvarları taş örgü, diğer duvarları ahşap çatkı içine dolma teknikle inşa edilmiştir. Taş döşeli alt katta; hizmetli, nöbetçi, bekleme odaları ve ahır yer alır. Dik merdivenle çıkılan ara katta kışın kullanıldığı düşünülen alçak tavanlı odalar bulunur. Üst kat planı ara katta olduğu gibi açık sofralı, uzun dikdörtgendir. Đki sekili, iki çıkma ve iki köşk odalıdır. Ayrıca eyvan ve taht köşkleri de mevcuttur. 1977 yılında T.C.Kültür Bakanlığı tarafından restorasyon çalışmalarına başlanmış, 1983 yılında Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından tamamlanmış, iç düzenleme ve teşhir çalışmaları Đzmir Arkeoloji Müzesi ve Etütlük Eser Sayısı; 813 kayıt numarası(dahil) etütlük eser mevcuttur. A. 2007 yılı ilk altı ayı itibariyle, ziyaretçi sayısı ve gelir durumu; 1. Birgi- Çakırağa Konağı a- Yabancı ücretli;1594 kişi, b- Yerli ücretli;8976 kişi, c- Ücretsiz;14.921 kişi, d- Toplam ziyaretçi sayısı; 21.140 kişi, e- Toplam gelir;21.140,00 ytl dir. Çakırağa Konağı şarkevinde sergilenen envanterli etnografik eser sayısı; 126 adettir. Taşınır Kültür Varlıkları Arkeoloji salonunda M.Ö: 3500 ile M.S. 1100 yıllarına ait heykeller, mezar stelleri, mermer masa ayakları, mermer ve pişmiş toprak lahitler, pişmiş toprak ve bronz kandiller, diğer bronz eserler, pişmiş toprak heykelcikler ile pişmiş toprak seramikler, Etnoğrafik salonda ise el yazması Kuran-ı Kerimler, yazı takım aletleri, erkek ve kadın ceketler, karyola örtüleri ( iplik ve sim işli ), nalınlar, hamam ve şifa tasları, gümüş ve bafon takılar, Avrupa ve Çin kökenli olup Osmanlı döneminde kullanılan seramikler, Çanakkale seramikleri, Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarına ait silahlar, tekke ve zaviye eşyaları, tablolar, halı ve kilimler, cam eşyalar ve lambalar, Bahçede; Helenistik, Roma, Bizans, Beylik ve Osmanlı dönemlerine ait lahitler, mezar taşları, heykeller, sütun başları ve diğer mimari parçalar ile yazıtlar sergilenmektedir. Müzede 30.06.2006 tarih itibariyle; 3543 adet Arkeolojik eser, 1741 adet Etnografik Eser, 22572 adet Sikke, 78 adet Arşiv Vesikası, 16 adet El 148

Yazması, 15 adet Resim ve Tablo olmak üzere toplam 27965 adet eser bulunmaktadır. G.2.Turizm Çeşitleri Kültür Turizmi Doğal ve tarihi güzellikleri, turizme uygun iklim koşulları, yeterli konaklama ve ulaşım altyapısı ile Đzmir, turizm potansiyeli yüksek illerimizden biridir. Đlimiz, turizme bugünkü anlamda yakın tarihte başlamış olmasına rağmen, tarihi özelliklerini incelediğimizde, her zaman turizmle iç içe olduğu görülür. Deniz, güneş, kum üçlüsünün yanı sıra Đzmir-Merkez, Bergama, Çeşme, Ödemiş, Tire, Selçuk Müzeleri, Efes ve Bergama Ören yerleri ile kültürel turizm olanaklarını Türkiye de ilk sunan ildir. Şehir merkezinde antik dönemden beri varlığını korumuş olan Smyrna (Tepekule), Kadifekale ve dünyanın en büyük agorası olarak bilinen kent merkezindeki Agora ile kendine has dokuya sahip Kemeraltı Çarşısı, camileri, kiliseleri, havraları, hanları, çeşmeleri turizm yönünden çekim merkezleridir. Kent Merkezindeki Tarihi ve Doğal Değerler Tepekule(Smyrna) Eski Đzmir kenti (Smyrna) körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu. Son yüzyıllar boyunca Meles Irmağı Sipylos (Yamanlar) Dağı'ndan gelen sellerin getirdikleri mil ile bugünkü Bornova ovası oluştu ve yarım adacık bir tepe haline dönüştü. Şimdi Tepekule adını taşıyan bu höyüğün üzerinde Tekel Müdürlüğü'nün Đzmir Şarap ve Bira Fabrikasına ait numune bağı bulunmaktadır. Yapılan en son kazılarda Đzmir deki yerleşim alanlarının M.Ö. 7000 yıllarına dek uzandığı ortaya çıkarılmıştır. Bayraklı daki Smyrna kentinin tarihi her ne kadar M.Ö. 3000 yılından çok daha gerilere uzandığı tahmin edilmekte birlikte, yapılan en son kazılarda henüz M.Ö. 3000 yıllarına kadar gidilebilmiştir. Kazılarda elde edilen bilgiler ışığında ilk Đzmir yerleşikleri evlerini höyüğün en üst düzeyinde denizden 3 ile 5 metre yukarıdaki kayalar üzerine oturtmuşlardır. Bu ilk yerleşme Eski Tunç Çağı dönemine aittir. Demir Çağı boyunca Đzmir evleri, büyüklü küçüklü tek odalı yapılardan oluşmakta idi. Gün yüzüne çıkarılan en eski ev M.Ö. 925 ile M.Ö. 900'e tarihlenmektedir. Đyi korunmuş halde ortaya çıkarılan bu tek odalı evin (2,45 x 4 m.) duvarları kerpiçten, damı ise sazdan yapılmıştı. Eski Đzmir'liler kentlerini M.Ö. 850'lerde kerpiçten yapılmış kalın bir surla korumaya başladılar. Bu tarihten itibaren Eski Đzmir'in bir kent devlet 149

kimliği kazanmış olduğu söylenebilir. Kenti 'Basileus' adı verilen bir beyin idare ettiği olasıdır. Göçleri gerçekleştirenler ve kent ileri gelenleri soylu tabakayı oluşturuyordu. Kent duvarları içinde yaşayan nüfus olasılıkla bin kişi civarındaydı. Kent devlete ait halkın büyük bir bölümü civar köylerde yaşıyordu. Bu köylerde, bu çağdaki Eski Đzmir'in tarlaları, zeytin ağaçları, bağları, çömlekçi ve taşçı işlikleri yer alıyordu. Geçimi tarım ve balıkçılıkla sağlanıyordu. Kentin en önemli kutsal yapısı Athena Tapınağı idi. Bu tapınağın günümüze değin korunan en eski kalıntısı M.Ö. 725 700 yılları arasına tarihlenmektedir. Eski Đzmir'in parlak dönemi M.Ö. 650 545 yılları arasına denk düşer. Yaklaşık yüz yıl süren bu süre, bütün Đon uygarlığının en güçlü dönemini oluşturur. Bu dönemde Đzmir'in tarımla yetinmeyip Akdeniz ticaretine de ortak olduğunu görmekteyiz. Parlak dönemin Đzmir'deki önemli belirtilerinden biri M.Ö. 650'den beri yazının yaygınlaşmaya başlamasıdır. Tanrıça Athena'ya sunulan armağanların birçoğunda sunu yazıtları bulunmaktadır. Kazılarda ortaya çıkarılan Athena Tapınağı (M.Ö. 640 580), Doğu Helen dünyasının en eski mimarlık eseridir. En eski ve en güzel sütun başlıkları şu ana kadar Đzmir de bulunmuştur. Eski Đzmir in Cadde ve sokakları daha 7.yüzyılın ikinci yarısında ızgara planlı idi, caddeler ve sokaklar kuzeyden güneye ve doğudan batıya uzanıyor, evler genellikle güneye bakıyordu. Đlerde M.Ö.5. yüzyılda Hippodamos tipi adını alacak olan bu kent planı özünde Yakın Doğuda çoktan biliniyordu. Bayraklı şehir planı bu tür kent dokusunun Batı dünyasındaki en erken örneğidir. Đon uygarlığının en eski parke döşeli yolu Eski Đzmir'de gün ışığına çıkarılmıştır. Helen dünyasının en eski sivil mimarlık eseri Eski Đzmir'de 7. Yüzyılın ilk yarısında yapılmış olan güzel taş çeşmedir. Bir zamanlar Yamanlar Dağı üzerinde yükselen Tantalos Mezarı, tholos biçimli anıtsal mezarların güzel bir temsilcisidir. Tantalos mezarı adı ile anılan bu anıtsal eser, Eski Đzmir'de MÖ.520 580 tarihlerinde yönetimi elinde tutan basileusun ya da tiranın mezarı olmalıdır. Đzmir in zenginliği ve gelişkinliği komşu Lidyalıları harekete geçirdi ve Đzmirlilerle savaşa girdiler. M.Ö. 610 600 yıllarında Lydia orduları Đzmir i ele geçirip kenti yakıp tahrip ettiler. Ancak Đzmirliler kentlerini yeniden kurmayı başardılar. Eski Đzmir in çöküşü, Anadolu da Pers istilasının sonuçlarındandır. Pers Đmparatoru orduları Anadolu da ilerlerken, Lydia krallığına karşı Ege nin kıyı kentlerinin kendisini desteklemesini istemişti. Bu isteğe uymayan Ege nin kıyı kentlerini cezalandırmak amacıyla, Pers Đmparatoru Lydia nın başkenti Sardis i ele geçirdikten sonra, diğer kıyı kentleriyle birlikte Đzmir e de saldırdı. 150

Pers Ordularının saldırısı sonucu M.Ö. 545 yılında Đzmir tahrip edildi. Bu tahribattan sonra Bayraklı daki yerleşim alanında bir daha kent düzeninde bir yerleşim olmadı. Kadifekale Đskender in Anadolu ya çıkışı ve Pers egemenliğine son vermesi üzerine bölgede Helenistik dönem başlar. (M.Ö. 334 133) Helenler beraberlerinde kendi şehircilik anlayışlarına uygun şehirleşme projeleriyle gelirler. Helenlerin istediği, Efes, Bergama, Rodos, Đskenderiye gibi zamanın ticarette ve liman işletmesinde ileri gitmiş şehirleri ile boy ölçüşebilecek bir şehirdir. Böylece bir şehrin eski Đzmir de kurulması hem konum ile hem de alanın küçüklüğü nedeniyle imkânsızdı. Bunun üzerine Đskender, bugün Kadifekale olarak bilinen Pagos tepesi ve eteklerine yeni şehri kurmayı düşünür. Efsaneye göre; Đzmir e gelen Büyük Đskender, o zaman ormanla kaplı Pagos Tepesi denilen Kadifekale de Nemesis Kutsal alanında (Đzmirliler çifte Nemesisi yani ikili su perisini kutsal sayarlardı) avlanırken bir ara ulu bir çınarın altında uykuya dalar, rüyasında gördüğü iki Nemesis, Đskender den yeni Đzmir kentini uyuduğu tepenin eteklerinde kurmasını ister, uykusundan uyanan Đskender, Klaros un Apollon kâhinine gördüğü rüyayı anlatarak fikrini sorar, kâhin rüyayı tek bir cümlede yorumlar: Kutsal Melez Çayı kenarındaki Pagos Tepesi eteklerinde yerleşecek Đzmirliler, eskisinden dört kez daha mutlu olacaklardır. Bu yeni Đzmir in kuruluşunda Đskender in Pagos Tepesinde gördüğü rüyanın yorumuna dayanmak yerine, dönemin deniz ve karada gelişen ticari potansiyelinin gelişmesinin dayattığı zorunluluk nedeniyle burada kurulmuş olduğuna inanmak, günümüz için çok daha bilimsel bir yaklaşımdır. Nihayet, rakibi General Antiganos u M.Ö.302 de öldüren Lysimachos yeni Đzmir in kuruluşunu gerçekleştirir. Şehri Pagos tepesi ile Đç Limana bakan yamaçlarda kurmaya başlar. Böylece 400 yıl önce Lidyalıların istilası ile yurtlarından edilen Meles Çayı etrafında küçük köysel yerleşimlerde yaşayan Homeros un hemşerisi Đzmirliler, Đzmir e gelip yerleştiler. Anadolu ticaretinde, dönemin en büyük potansiyeline sahip olan Đzmir, su kemerleri, gymnasion u, stadyumu, tiyatrosu ve agorası ile son derece gelişmiş ve düzenli bir kent olarak imar edilir. Pagos ta yer alan tiyatro 16.000 kişilik olup, kuzeye bakan seyirci tribünü denize karşı romantik ve muhteşem bir manzara sunar. 1638 e kadar tiyatronun duvarlarının ayakta olduğu bilinmektedir. Agora Đzmir in Namazgâh semtinde bulunan Agora, mevcut görünümüyle Roma dönemine aittir. Agora antik dönemlerde politik toplantıların ve halkın alışveriş yaptığı bir yerdir. Đzmir Agora sı ticari olmaktan ziyade, bir devlet 151

agorası görünümündedir. M.S.178 de depremle yerle bir olan Agora, Đmparator Marcus Aurelius un özenli çalışmalarıyla yeniden inşa edilmiştir. 1932 1941 yılları arasında yapılan ilk dönem kazılarla büyük bir bölümü ortaya çıkarılan Đzmir agorasının, dikdörtgen formda, ortada geniş (120 x 180 m) bir avlu etrafında sütun ve kemerler üzerine inşa edilmiş üç katlı ve önünde merdiveni olan bileşik bir yapı olduğu anlaşılmıştır. Son dönemlerde yapılan kazılar sonucunda Đzmir Agorasının bügüne kadar bilinen en büyük Agora olduğu ortaya çıkmıştır. Agora Kazı Alanı Kızılçullu Su Kemerleri Eski adı Kızılçullu olan ve Şirinyer de bulunan su kemerleri Meles (Kemer) çayı üzerinde olup Kadifekale de kurulan kente su getirmek için yapılmıştır. Geç Roma dönemine ait iki sıra halindeki kemerlerin yapımında taş, tuğla ve Roma harcı kullanılmıştır. Bu kemerler Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar dönemlerinde onarım görmüş ve uzun süre kullanılmıştır. Kemeraltı Mezarlıkbaşı semtinden Konak Meydanı na kadar uzanan bölgeyi içine alan tarihi bir çarşıdır. Çarşının bugün ana caddesini oluşturan Anafartalar Caddesi, geniş bir kavis çizer. Bu kavis, caddenin geçen yüzyıllarda var olan iç limanın etrafını dolaşmış olmasından kaynaklanmaktadır. Liman, zamanla ağzına doğru dolmaya başladığından, yeni yerleşim ve ticaret sahaları açılmış 152

ve buraları yeni binalarla değerlendirilmiştir. Đlk yapıldığı yıllarda çarşı, kısmen tonozlu, kiremit örtülü, yan sokakları ve arastalarıyla bir kapalı çarşı görünümündeydi. Yakın yıllara kadar, Şadırvanaltı Cami nden Havra Sokağı na kadar devam eden sokakların üstü örtülü idi. Çarşı, Kemeraltı adını bu bölümünün üstünün kapalı olması özelliğinden almıştır. Çarşıya dik olarak açılan bugünkü küçük sokakların bir bölümünün üstü de yine beşik tonozlarla örtülü bulunuyordu. Bunlara açılan diğer ara sokaklarla birlikte arastalar oluşmaktaydı. Çarşı içinde pek çok han yer almaktadır. Eskiden olduğu gibi günümüzde de Kemeraltı Çarşısı, Đzmir in en önemli alış-veriş merkezidir. Eskinin gizemli tonoz ve kubbeli dükkânlarının sayısı oldukça azalsa bile, modern iş merkezleri, mağazaları, sinemaları ve kafeteryaları ile sokakları günün her saati canlı, her türlü alış-verişin yapılabileceği bir site görünümündedir. Bu kapalı ve açık mekânlardan oluşan çarşıda geleneksel Türk el sanatlarından seramikler, çini panolar, ahşap ürünler, tombaklar, halı ve kilimler, deri ürünlerinin her çeşidini bulmak mümkündür. Kızlarağası Hanı Kızlarağası Hanı 1744 yılında Hacı Beşir Ağa tarafından yaptırılarak hizmete sokulmuştur. Osmanlı mimarisinin günümüze gelen, Đzmir deki nadir eserlerinden olan han, diğer Osmanlı Hanları gibi çarşılı ve avlulu hanlar düzenindedir. Kızlar Ağası Hanı 4000m2 lik kareye yakın dikdörtgen planlı, avluya bakan kısımları iki katlı, bedestenleri tek katlı yaklaşık 500m2 lik avlusu olan görkemli bir yapıdır. 1988 1993 yılları arasında restore edilerek günümüzde turistik bir çarşı olarak hizmete giren Kızlarağası Hanı nda çok çeşitli el sanatları, her türlü hediyelik eşya, halı, kilim, gümüş takı, giyim eşyası, nargile ve malzemeleri, deri kıyafetler ve çarpıcı hediyelik eşyalar satışı yapan dükkânlar ile mistik havayı soluyarak çayınızı içebileceğiniz bir çayevi bulunmaktadır. Kızlarağası Hanı dün ile bugünün birlikte yaşanacağı Đzmir in tek tarihi hanıdır. Hisar Cami Đzmir in eski anıtsal yapılarından bir diğeri de Hisar Cami dir. Aydınoğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 1597 yılında yaptırılmıştır. Cami nin ortasında merkezi büyük kubbe sekiz adet fil ayağı üzerinde durmakta, yanlarda üçer büyük, arkada üç küçük ve son cemaat yerinde de yedi küçük kubbesi ile tek şerefeli minaresi bulunmaktadır. 1813, 1881, 1927 ve 1980 yıllarında onarım gören cami, güneyden ve batıdan payanda kemerleri ve duvarlarıyla desteklenmiştir. Dekorasyon 18 ve 19. yüzyılların etkisi ile zenginleştirilmiştir. Sütun başlıklarında, pencere üzeri ve cephe süslemelerinde mihrap, minber ve vaiz kürsüsünde Avrupa sanatsal etkilerini görmek mümkündür. 153

Kestane Pazarı Cami Anafartalar Caddesi etrafında yoğunlaşan iş merkezinde bulunan cami yerinin doldurulan iç liman olması nedeniyle Evliya Çelebi, Minareyi güçle oturttuklarından sözeder. Evliya Çelebi ye göre 1667 yılında yapılan cami kare bir mekân üzerine büyük bir kubbeyle etrafında dört kubbeden oluşmaktadır. Son derece güzel olan mihrabın Selçuk taki Đsa Bey Caminden getirtildiği söylenmekte olup, taş işçiliği görülmeğe değer özelliktedir. Mihrabın son cemaat yerinin avluya bakan yüzünde vitraylardan oluşmuş panolar yer almaktadır. Giriş kapısı üzerinde bir kitabenin yer aldığı Kestane Pazarı Caminin son cemaat yerinde üç kubbe bulunur. Salepçioğlu Cami Son derece zarif bir yapı tarzına sahip olan cami Kemeraltı nda, Salepçioğlu sokağında bulunmaktadır.1906 yılında Salepçizade Hacı Ahmet Efendi tarafından Đzmir in en büyük kubbeli camisi olarak yaptırılan cami, ince yapılı, zarif bir minareye sahiptir. Caminin dış duvarları mermer ve yeşil taşlarla kaplanmıştır. Büyük kubbesi altın varakla işlenmiş olan caminin son cemaat yerinde üç kubbesi bulunmaktadır. Đzmir in en nadide camileri arasında yer almaktadır. Şadırvan Cami 1636 yılında inşa edilmiş cami ismini, yanında ve altında bulunan şadırvanlardan almıştır. 1815 yılında onarım görmüştür. Doğuda tek şerefeli bir minaresi ve batıda bir kütüphanesi bulunan caminin mihrap, minber ve vaaz yeri mermerden yapılmıştır Yalı (Konak) Cami Konak Meydanında, çinileri ve sekizgen planıyla dikkatleri çeken, Đzmir in en zarif camilerinden Yalı (Konak) Cami, Mehmet Paşa kızı Ayşe Hatun tarafından 18.yüzyılda yaptırılmıştır. Sekizgen planlı caminin mimarisinde kesme taş kullanılmıştır. Harim ile dış cephelerde yer alan çiniler, 19. yüzyıl Kütahya çini geleneğinin en güzel örneklerini yansıtmaktadır. Dönertaş Sebili Anafartalar Caddesi ve 945 sokak kesişiminde konumlanan Dönertaş Sebili, köşesindeki sütunun dönmesinden dolayı bu adı almıştır. 1814 yılında yapılan sebilin banisinin Osmanzade Seyyid Đsmail Rahmi Efendi olduğu düşünülmektedir. Yapı, Đzmir in en güzel ve bakımlı sebillerindendir. Dörtgen planlı sebilin üstü kubbeli olup, alaturka kiremit kaplıdır. Her iki sokak cephesinde birer pencere ile 945 sokakta hazneye giriş sağlayan kapı vardır. Đki pencere arasında ve köşeye konan, süslü başlıklı, geçmişte dönen 154

yuvarlak mermer sütun cephenin çarpıcı bir ögesidir. Mermer kaplı cephe, bitkisel motifler, manzara ve hat bezemeler ile süslenmiştir. Đzmir in güncel su sorunlarının çözümü yanında, tarihi su yapılarını da korumanın ve bu mirası gelecek kuşaklara aktarmanın bilinciyle hareket eden ĐZSU Genel Müdürlüğü Đzmir kentinde bulunan önemli su yapılarından başlamak üzere, bir tarihi yapıların restorasyonu projesini başlatmıştır. Bu çerçevede Tilkilik semtindeki Dönertaş sebili 2006 yılında ĐZSU tarafından restore edilerek halkımızın kullanımına sunulmuştur. Dönertaş sebili restorasyonu ile yapının Anafartalar caddesine bakan yüzünde yer alan çeşme tekrar çalışır duruma getirilmiştir. Saat Kulesi 1901 yılında Sultan Abdülhamit in tahta çıkışının 25.yıldönümü nedeniyle ve padişahın emri üzerine, Sadrazam Küçük Sait Paşa tarafından yaptırılmıştır. Son derece zarif görünümüyle Konak Meydanını bir inci gibi süslemektedir. Teras yükseldikçe incelen sivri kemerleri, kubbecikleri, mukarnas işçiliği ve geometrik figürlerle donatılmış olan taş işçiliğinin dantele gibi bir zarafet içinde Saat Kulesi ni çevrelemesi, oldukça zengin bir görüntü oluşturmaktadır. Kulenin saati Alman Đmparatoru II. Wilhelm tarafından armağan edilmiştir. Đzmir in sembolü olarak kabul edilen Saat Kulesi nin altında bulunan odanın dört köşesinde çeşmeler bulunmaktadır. St. Polycarp Kilisesi St. Polycarp Kilisesi M.S. 155 yılında inancından dolayı Romalılar tarafından bugünkü Kadifekale yakınında bulunan stadyumda 86 yaşında şehit edilen St. Polycarp adına yapılmış olup, Đzmir in en eski kilisesidir. Yapımı 1625 yılına kadar uzanmaktadır. Osmanlı Đmparatoru Sultan Süleyman'ın müsaadesi ve Fransa Kralı XIII. Louis'in iradesi ile inşaa edilmiş ve Kapusin rahiplerine verilmiştir. Kilise ve sonradan binaya eklenmiş olan manastır, 1688 yılında bir deprem geçirmiş ve sonra da yanmıştır. 1690 ve 1691 yıllarında Kilise ve müştemilatı yeniden inşaa edilir. 1742 yılında çıkan şiddetli bir yangında ne kiliseye ne de Fransız mahallesine bir zarar gelmez. Böylesine bir yangından kurtulmuş olmak St. Polycarp'ın mucizesine dayanır. 1763'te bir başka yangın daha çıkar. Manastır harap olur, kilisede önemli zararlar meydana gelir. Asansör Mithatpaşa Caddesi ile Halilrıfatpaşa semti arasındaki yükselti farkından dolayı, iki semt arasındaki ulaşımı kolaylaştırmak amacı ile 1907 yılında Musevi işadamı Nesim Levi tarafından bir asansör inşa edilmiştir.50 m. lik yükseklikte yer alan Halilrıfatpaşa semtine 155 basamaklı merdivenle çıkılıyordu. Buraya inşa edilen asansör kulesi ile iki semt arası birleştirilmiştir. 155

Bu kulede iki asansör bulunmakta, bunlardan soldaki buharla, sağdaki ise elektrik ile çalışmaktaydı.1985 yılında gerçekleştirilen restorasyonla her iki asansör de elektrikle çalışır duruma getirilmiştir.1994 yılında yapılan ikinci restorasyonda Asansör Sokağının çevre düzenlemesi yapılarak, hizmete sokulmuştur. Tarihi Asansör binasının bulunduğu sokakta ayrıca, dünyaca ünlü ses sanatçısı Dario Moreno nun da yaşamış olması bu bölgeye duyulan ilgiyi daha da arttırmaktadır. Tarihi Asansör Binası Bet Đsrail Sinagogu Sultan 2.Abdülhamit in Đzmir Valisi eski Sadrazam Kemal Paşa ya hitaben yazmış olduğu bir ferman uyarınca, Karataş semtinde oturan Musevilerin dini ibadetlerini yapabilmeleri için inşa edilmiştir. Bet Đsrael sinagogu, Đzmir in en büyük ve seçkin havrasıdır. Bütün dini nikâhlar günümüzde bu havrada icra edilmektedir. Hükümet Konağı 1868 1872 yılları arasında yapılmış olan Hükümet Konağı Türklerin ulusal bağımsızlık savaşı olan Kurtuluş savaşında çok önemli bir yere sahiptir. Çünkü 9 Eylül l922 de Türk ordusunun Đzmir e gelmesiyle Hükümet Konağına çekilen Türk bayrağı aynı zamanda Đzmir in kurtuluşunu simgeler. Bu nedenle Konak yakın tarihte yandıktan sonra yeniden yaptırılmıştır. Bunun için düzenlenen mimari proje yarışmasında bayrağın çekilmiş olduğu balkonlu bölümün korunması ön görülmüştür. Đl Kültür Ve Turizm Müdürlüğü Binası 1891 de kurulan Đzmir Ticaret Borsası, 1919 a kadar yapıda etkinliğini sürdürmüş, işgalden sonra 1921 de ise Yunan Milli Bankası nın kullanımına 156

ayrılmıştır. 1922 den sonra Đzmir Merkez Postanesi ve Paket Postanesi olan yapı, halen Đzmir Turizm Bölge Müdürlüğüdür. Đzmir deki 19.yüzyıl başı kâgir mimarisinin tipik bir örneği olan yapının özellikle dövme demir parmaklık ve korkulukları ile kapı saçağı Art Nouveau stilindedir. Đzmir Milli Kütüphane Ve Elhamra Sineması Türkiye nin Milli adını taşıyan ilk Kütüphanesi olan Đzmir Milli Kütüphanesi, Đttihat ve Terakki Fırkası nın çabalarıyla,1912 yılında okumuş, kültürlü Türk gençlerinin yetiştirilmesi amacıyla, Beyler Sokağı ndaki Salepçizade Konağı nın selamlık bölümünde hizmete girmişti. Bugünkü binasının yapımına 1922 den sonra başlayarak, 1926 yılında Elhamra Sineması tamamlanarak hizmete açılmış, kütüphane binası ise 1933 yılında tamamlanabilmiştir. Bu anıt eserin projesi Mimari Tahsin Servet Bey tarafından Neo-Klasik tarzda hazırlanmıştır. Đzmir Devlet Tiyatrosu (Eski Türk Ocağı Binası) 1925 yılında Türk Ocağı Đzmir Şubesi binası olarak yapılan eserin mimarı Yüksek Mimar Necmettin Emre Beydir. Yapı 1.Milli Mimarlık tarzının özelliklerini taşıyan, kubbeli, iki katlı zarif bir örnektir. Alsancak Garı 1856 yılında Đzmir-Aydın demiryolu hattının yapılması için imtiyaz, Đngiliz girişimci Wilkin ve dört arkadaşına verildi. Đmtiyaz 1857 yılında «Đzmir den Aydın a Osmanlı Demiryolu» kumpanyasına devredildi.1857 yılında Vali Mustafa Paşa döneminde temeli atılan demiryolunun başlangıcında yer alan Alsancak Garı, 1858 yılında hizmete açılmıştır. Alsancak garı Halil Rıfat Paşa Köşkü 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen Halil Rıfat Paşa Köşkü nün ana giriş cephesi taşıt yoluna, yan cephelerinden biri yayalar için düzenlenmiş 157

merdivenli yola, diğer iki cephesi ise arka ve yan bahçeye bakmaktadır. Parsel üzerinde iki adet yapı yer almaktadır. Bunlardan ilki ana yapı diğeri müştemilat yapısıdır. Ana yapı iki katlı olup müştemilat ise tek mekânlı bir yapıdır. Köşk aslına uygun onarım ve yeniden düzenleme çalışmalarının tamamlanmasından sonra hizmete açılarak TULOV Vakfı tarafından Kültür ve Eğitim Merkezi olarak işlevlendirilmiştir. Đnönü Evi Sarıhafız (Türkyılmaz) Mahallesi Mekke Yokuşu 842 sokakta şimdilerde Đnönü Sokağı No:20 de bulunan ev Đsmet Đnönü nün Cumhurbaşkanlığı yıllarında o zamanki Đzmir Belediye Başkanı Dr.Behçet UZ tarafından Belediye adına satın alındı.1950 sonrasında ev Đzmir Belediyesince satılmak istendi ev Ayla Ökmen tarafından satın alındı ve Đnönü Vakfına bağışlandı. Belediye Başkanı Yüksel Çakmur zamanında evde onarım gerçekleştirildi ve iç düzenlemesi yapıldı. Vakıftan sağlanan eşya ve resimler yerleştirilip ziyarete açıldı. Đnönü evi daha sonra köklü bir restorasyon geçirdi ve 24.07.1999 günü ziyarete yeniden açıldı. Uşakizade Köşkü Beyaz Köşk veya Latife Hanım Köşkü olarak anılan Uşakizade Köşkü, Uşakizade Muammer Bey in babası Sadık Bey tarafından yaptırılmıştır. Göztepe de eğimli bir araziye yapılan köşk üç katlı olup zemin katında hizmet amaçlı odalar, birinci katında dört, ikinci katında ise altı oda bulunmaktadır. Gazi Mustafa Kemal Paşa 14 Eylül 1922 den 27 Temmuz 1924 tarihine kadar Uşakizade Latife Hanım Köşküne beş kez gelmiş ve 91 gün kalmıştır. 27 Ocak 1923 günü Karşıyaka ya trenle gelen Mustafa Kemal Paşa Muammer Beye Kızı Latife Hanım ile evlenmek istediğini söyler ve evlenirler. Atatürk bu köşkte Đzmir Đktisat Kongresinin çalışmalarını yapmıştır. Atatürk Cumhurbaşkanı olarak köşke geldiğinde Đktisat Bakanı Celal Bayar ve Muammer Beyle Đş Bankasının kuruluşunu gerçekleştirmiştir. Kültür ve Turizm Değerlerine Sahip Başlıca Đlçeler Aliağa Aliağa, adını Ali Ağa isimli bir çiftlik sahibinden almıştır. Üzerinde çeşitli (Kyme, Myrina ve Gryneion gibi) uygarlıkların yaşadığı yerleşim yerleri bulunan Aliağa ilçesi, 1970 li yıllara kadar doğal güzelliğini korumuş ve Đzmir in yakın dinlence yerlerinden biri olma özelliğini korumuştur. Kyme Antik Kenti Nemrut Körfezi kıyısında yer alan Kyme on iki Aiol Kentinden biridir. M.Ö. 1046 tarihlerinde kurulan kentte Antik Çağın en ünlü dört kadın 158

bilicisinden biri olan Sibylla ile Homeros sonrası kuşağın büyük ozanı Hesiodos un babası ve ünlü tarihçi Epheros yaşamıştır. Kyme de yapılan kazılar sonucunda Nekropol ile Arkaik Döneme ait heykeller, antik tiyatro, tapınak ve liman ortaya çıkarılmıştır. Bergama Đlçe, yüzyıllar boyunca medeniyet, sanat, kültür ve tıp alanında adını duyurmuş antik kentlerimizden birisidir. Bergama, birçok uygarlıkların yaşadığı bir bölge olarak, zengin tarihi kalıntılarıyla önemli bir turizm merkezidir. Bergama denildiği zaman öncelikle Bergama kalıntıları, Kozak Yaylası, Kleopatra Güzellik Ilıcası, Bergama Kermesi akla gelmektedir. Bergama nın merkezi ve çevresinde Arkaik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait önemli eserlerden bazıları şunlardır; Akropol, Asklepion, Kızılavlu, Zeus Sunağı (1887 yılında Almanya ya kaçırılmıştır.) Roma Tiyatrosu, Tümülüsler, Hanlar, Hamamlar, Camiler, Köprüler, Türbeler ve Çeşmelerdir. Bergama dan Ayvalık a kadar uzanan bağlantılı yol güzergâhı üzerinde, doğal ve arkeolojik zenginliklere sahip, zengin fıstık çamı ağaçları ile bezenmiş bitki örtüsüne sahip Kozak Yaylası yer alır. Kozak Yaylası ideal bir dinlenme yeri, avcılık, trekking gibi turistik faaliyetlerin yapılabileceği, yayla turizminin geliştirilebileceği güzel ve şirin merkezdir. Đlçenin diğer bir doğal güzelliği, değişik hastalıklara iyi gelen Paşa Kaplıcası, Kleopatra Güzellik Ilıcası ve Mahmudiye Ilıcasıdır. Đlçenin fiziksel alt yapısı ile sosyo-kültürel yapısı, Đlçe kültür turizminin yanı sıra, kırsal turizm, yayla turizmi ve termal turizmin gelişmesi için gerekli olanakları sunmaktadır. Bergama yöresinin el sanatları da ilçenin tarihi ve doğal zenginlikleri kadar dikkati çeker. Çeşitli dokumalar, seccade, kilim ve halılar, tabakçılık, ilçede el sanatlarının en güzel örnekleridir. Đlçe turizm beldesi olmasına rağmen sanayisi de her geçen gün biraz daha gelişmektedir. Đlçedeki 1. ve 2. sanayi sitelerinin tamamlanarak faaliyete geçmesi ile sanayi hareketlenmiştir. Đlçenin temel geçim kaynaklarından birisi de tarımdır. 45.500 hektarlık alanda tarımsal üretim gerçekleşmektedir. Yetiştirilen başlıca ürünler pamuk ve zeytindir. Bergama ya özgü özel bir ürün olan fıstık çamı da ilçe ekonomisinin gelişmesi için uygun imkânlar sunmaktadır. Đlçede ayrıca 14 242 hektarlık alanda küçükbaş, büyükbaş ve kümes hayvancılığı yapılmaktadır. Sahip olduğu tarihi, doğal ve kültürel zenginlikleri ile Bergama Đlçesi, Đzmir in dikkat çeken köşelerinden birisidir. 159

Bergama Antik Kenti Yapılan kazılarda ele geçen seramik parçalarından burada Arkaik dönemde bir yerleşim olduğu anlaşılmaktadır. Bergama kelime olarak "sarp kayalık" anlamına gelmektedir. Bergama, eski dünyanın başta gelen kültür merkezleri arasında yer almıştır. Kentin zengin kütüphanesi çok ünlüdür. Akropoldeki en önemli ve en güzel yapılar II. Eumenes tarafından inşa ettirilmiştir. Bu dönemde Bergama mimarlık ve heykeltıraşlık konusunda çok ileri gitmiştir. III. Attalos ölümünden önce bir vasiyet ile Bergama Krallığını Roma Đmparatorluğuna bağışlamıştır. Bergama Roma Çağı nda da önemli bir merkez, Hıristiyanlık döneminde bir piskoposluk merkezi olmuştur. Đncil de sözü edilen yedi kiliseden biri burada bulunuyordu. Bizans Çağı'nda kent yeni bir surla çevrilmiş ve bu surların yapılmasında Helenistik ve Roma kalıntılarındaki taş bloklar, heykeller ve kabartmalar kullanılmıştır. M.S 716 da bir süre Araplar tarafından işgal edilen kent 1330 yılında Türklerin eline geçmiştir. Serapis Tapınağı: Hadrianus (M.S. 117 138) zamanında yapılmıştır. Kırmızı tuğlalarla inşa edilmesinden dolayı Kızıl Avlu olarak adlandırılmıştır. Mısır Tanrısı Serapis'e adanmış olan bir tapınaktır. Akropolis: Yukarı kent anlamına gelen akropoliste üç ayrı yerleşme görülür. Akropolün en yüksek ve korunaklı yerinde kral sarayları, tapınaklar ve su sarnıçları bulunmakta olup burada kral ailesi, kentin ileri gelenleri, aydınları, din adamları ve komutanları oturmaktaydı. Orta kentte ise tapınaklar, gymnasiumlar, temenoslar bulunmaktaydı. Aşağı kent ise halkın pazar alışverişi yaptığı bir yerleşme yeri idi. Heroon: Yüceltilmiş Kahramanlar anısına yapılan özel yapıdır. Athena Tapınağı: Dor düzeninde bir yapı olup Bergama'nın en eski tapınağıdır. Kral Sarayları: Helenistik Çağ Bergama krallarının oturdukları saraylar ve bunlara bağlı yapılardır. Bergama Kütüphanesi: II. Eumenes zamanında yapılmıştır. Đçinde 200.000 cilt kitap bulunan Bergama Kütüphanesi, Antik Çağın Đskenderiye Kütüphanesinden sonra ikinci büyük kütüphanesidir. Bu kitaplığı, Markus Antonius, Kleopatra ya düğün armağanı olarak vermiştir. Parşömen Kâğıdı: Bergama nın en önemli buluşlarından biri de Pergamon Kâğıdı anlamına gelen "Pergaminai karte" parşömendir. Agora: Akropolün güney ucunda, Zeus Sunağının hemen altında Bergama'nın yukarı Agorası bulunmaktaydı. Arsenal: M.Ö. 3. ve 2. yüzyıllarda, Bergama Akropolünün en dışındaki alanda kuzey güney doğrultusunda uzanan beş cephanelik kurulmuştur. Burada bulunan ve bugün aşağı agorada korunan 13 farklı çapta 900 gülle, mancınık biçiminde sapanlarla atılırdı. 160

Trajan Tapınağı: Bir teras üzerinde yükselmekte olan Trajan Tapınağı Hadrian tarafından, selefi Trajan için yaptırmıştır. Tiyatro: 10.000 kişilik tiyatro, II. Eumenes döneminde yapılmıştır. Tiyatro terasına, güneyde yer alan üç kemerli kapıdan girilir. Antik çağın en dik tiyatrolarından biridir. Sahne kısmı Helenistik dönemde ahşaptı ve yalnız oyun günleri kuruluyor, sonra yeniden kaldırılıyordu. Zeus Sunağı: Sunak M.Ö. 180 160 yılları arasında Galatlara karşı zafer kazandırdığı için Zeus adına yapılmıştır. Akropoliste yer alan bu yapı II. Eumenes tarafından inşa edilmişti. Dionysos Tapınağı: Đon düzeninde yapılmış tapınaktır. M.Ö.244'de yapılmıştır. Caracalla döneminde (M.S.211 217) büyük ölçüde mermer olarak yenilenmiştir. Daha sonra burada Caracalla'ya "Yeni Dionysos" olarak tapınılmıştır. Asklepion: Yapılan kazılarda da kutsal yerin M.Ö.4. yüzyıldan beri var olduğu ve Helenistik Dönemde geliştiği saptanmıştır. Askepios Sağlık ve hekimlik tanrısıdır. Asklepios un yeri anlamına gelen Asklepion a 820 m uzunluğunda sütunlu bir yol ile ulaşılıyordu. Asklepion üç tarafı stoalarla ve doğu yanı çeşitli yapılarla çevrili 110x130 m ölçüsünde açık bir alandır. Asklepion'da yıkanmaya ve içmeye ilişkin üç havuz ya da çeşme bulunmaktadır. Girişte solda bulunan yapı Asklepios Tapınağıdır. Üç tarafı galerilerle çevrili Asklepios alanın ortasında kutsal kaynak yanından tedavi binasına doğru tonozlu ve 80 m uzunluğunda bir geçit bulunur. Bu geçitten tıbbi tedaviler için ayrılmış daire şeklindeki yapıya geçilirdi. Geçitte su sesi ve telkinlerden faydalanarak hastaların iyileşmesi sağlanırdı. Tedavi binası iki katlı olup alt kat çok iyi korunmuştur. Ana yapı silindir şeklinde olup iç kısmının çapı 26,5 metredir. Bu yuvarlak yapının çevresini 6 büyük apsis çevirmektedir. Galen: MS 129 199 yılları arasında yaşayan Bergamalı hekimdir. Allianoi: Paşa Ilıcası olarak anılan merkezde Asklepios'a adanmış yeni bir Asklepion ortaya çıkartılmıştır. Allianoi, büyük olasılıkla M.Ö. 2. yüzyılda kurulmuş, ancak M.S. 2. yüzyılda Hadrian Dönemi'nde büyük bir bayındırlık hareketi yaşamış ve hidroterapinin uygulandığı büyük bir kült merkezi görünümü kazanmıştır. 161

Asklepion -Bergama Kleopatra Güzellik Ilıcası Bergama'ya 4 km uzaklıkta kubbeli ve iki mermer havuzlu tarihi önemi olan bir şifalı su kaynağıdır. 'Eskülap' banyoları adı ile yüzyıllarca ününü sürdüren ılıcanın sularında aşk iksiri olduğu söylenmektedir. Bergama Arkeoloji Müzesi Bergama Arkeoloji Müzesi, ilk olarak 1924 yılında Bergama Akropolü'nde, müze deposu olarak kurulmuş, 1936 yılında yeni binasında ziyarete açılmıştır. Müze, bir iç avlunun etrafını çeviren iki sundurmadan ve iki salondan ibarettir. Müzede Erken Tunç Döneminden Bizans Dönemine kadar değişik dönemlere ait arkeolojik eserler sergilenmektedir. Çevresindeki antik yerleşimlerden çıkan buluntular içinde Pergamon heykeltıraşlık ekolüne ait örnekler, Pitane ve Gryneion'dan gelen Arkaik Dönem buluntuları, Myrina terracottaları dikkat çekmektedir. Yine Bergama Akropolü'nden getirilen Helenistik devir mermer heykelleri, mimari parçalar, kabartmalar, pişmiş topraktan heykelcikler, çanak çömlekler, cam eserler, kandiller, paralar sergilenmektedir. Etnografya bölümünde ise; bölgeye ait halı, kilim (Yuntdağı, Yağcı bedir, Kozak Bergama dokumaları), kumaş dokuma örnekleri, el işlemelerinin yanı sıra Anadolu'nun diğer yörelerine ait el sanatları da sergilenmektedir. Yöresel El Sanatları Bergama-Yunt Dağı köylerinin halı ve kilimleri, tipik Ege dokumaları olarak özgünlüğünü korumaktadır. Dokumalarda geometrik desenlerin yansıra bitki ve hayvan motifleri işlenmektedir. Kök boya kullanılarak yapılan dokumaların renkleri solmaz ve desenleri bozulmaz. Halı, kilim, heybe, çorap, 162

seccadelerden oluşan Kozak ve Yunt dokumaları renkleri, desenleri ile diğerlerinden kolayca ayrılmaktadır. Bergama halıları tüm dünyada Holbein halısı olarak tanınmıştır. Bergama Kermesi Bergama'da 1938 yılından beri, Türk sporlarını ve eğlencelerini, geleneklerini yaşatan bir etkinlik olarak sürdürülen Bergama Kermesi, her yıl Mayıs ayının son haftasında düzenlenmektedir. Kermes süresince, sergiler açılmakta, halk oyunları gösterileri yapılmakta, konferanslar, sempozyumlar düzenlenmektedir. Kozak Yaylası Bergama ilçe merkezine 20 km uzaklıktaki Kozak Yaylası, doğal bitki örtüsü zenginliği ve korunmuş geleneksel yapısıyla dikkat çekmektedir. Ege Bölgesi'nin en geniş fıstık çamı ormanlarıyla kaplı bu yaylada 500 aile yaylacılık geleneğini sürdürmektedir. Çam fıstığı en önemli geçim kaynağı olurken büyük baş hayvancılıkta yapılmaktadır. Elde edilen süt yerinde değerlendirilerek ünlü Bergama peyniri imal edilmektedir. Yayla tarihin ilk çağlarından beri yerleşime sahne olarak kültürel değerleri ile de dikkat çekmektedir. Çeşme Çeşme Đzmir ilinin batısında kendi adını taşıyan yarımadanın en ucunda kurulmuştur. Đlk çağlarda Cyssus adıyla anılan 12 Đon kentinden biri olan Erythrai inin iskelesiyken, daha sonraki çağlarda denizcilerin ihtiyacı olan suyu temin eden çeşmelerinden dolayı Küçük Liman olarak adlandırılmıştır. Çeşme, şifalı suların, kumun, güneşin, doğal güzelliklerin, tarihi ve kültür değerlerinin güzel bir panorama çizdiği ilçelerimizden birisidir. Đlçede ekonomik yapıyı turizm belirlemektedir. Đklim ve doğal çevre koşullarının elverişli olması nedeniyle, Đlçe sağlık ve deniz turizmi açısından önem taşımaktadır. Özellikle denizin içinde kaynayan sıcak termal suları, yarımadanın koyları arasına dağılmış 20 ye yakın plajları ile bir turizm merkezi konumunda olan Çeşme ilçesi, kıyıları ile de yat turizmine uygundur. Ayrıca Çeşme-Đtalya-Brindisi arasında feribotlarla 8 mil uzaklıktaki Sakız a günübirlik tekne turları düzenlenmektedir. Ilıca ve Şifne Kaplıcaları, Çeşme yi deniz imkânlarıyla birlikte zenginleştiren doğal kaynaklardır. Kış turizmi ile yöreye büyük ekonomik girdiler sağlamaktadır. Osmanlı mimarisinin bütün özelliklerini taşıyan Çeşme Kalesi nin yanısıra, Osmanlı Döneminden kalan Kervansaray, Türk kültürü eseri olan 16 adet çeşme, Osmanlı mimarisi özellikleri taşıyan camiler ve yarımadanın ilk yerleşim yeri olan Ildırı (Erythrai), ilçenin tarihi zenginlikleridir. 163

Erythrai (Ildırı) Örenyeri Pausanias a göre kent Giritiler tarafından kurulmuştur. M.Ö. 7.yy da tiranlar tarafından yönetilen kent M.Ö. 560 tarihinde Lidya egemenliğine girmiştir. Kent Đskender tarafından özgürlüğüne kavuşturulana dek Pers egemenliğinde kalmıştır. Kent oldukça güzel taş işçiliğine sahip surlarla çevrilmiştir. Kentte M.Ö.7.yy ın 2.yarısına tarihlenen Athena Tapınağı ve Tiyatrosu açığa çıkarılmıştır. Dikili Dikili Đlçesi turizm açısından zengin kültürel özelliklere sahip olup, limanı vasıtasıyla deniz giriş kapısı özelliğini taşımaktadır. Đdeal plajlara, termal kaynaklara sahip, daha çok iç turizme hizmet veren şirin bir ilçedir. Nebiler, Bademli ve Kocaoba köylerinde bulunan şifalı su kaynaklarında hidroasitat ionu bulunmaktadır. Đlçeye bağlı bir belde olan Çandarlı da turistik kimliğe sahiptir ve gezilebilecek başlıca yerler arasındadır. Ayrıca Bademli Köyünün tarihi ve tabii güzellikleri, Merdivenli ve Denizköy de bulunan krater gölleri ile mağaraları, ormanları ilçenin diğer doğal zenginliklerini oluşturmaktadır. Foça Önemli bir arkeolojik tarihe sahip Đlçe'de 1953 yılında başlayan ve aralıklarla günümüze kadar devam eden kazılarda Helenistik döneme ait kentin tiyatrosu, Athena Tapınağı ve Kutsal Alanı, Kybele ye ait olduğu düşünülen Liman Kutsal Alanı ile Foça nın 7 km doğusunda Taş Ev olarak adlandırılan Pers Anıt Mezarı ayakta duran önemli kalıntılardandır. Önemli tarihsel zenginliğe sahip ilçede; Foça Adaları, Siren Kayalıkları, otantik yapısı ile Kozbeyli Köyü gibi doğal güzellikler de dikkati çeker. Đlçede 150 yat ve tekne kapasitesine sahip bir rıhtım bulunmaktadır. Yenifoça Beldesinde bulunan balıkçı barınağı ise 75 adet balıkçı teknesi kapasitelidir. Đlçede ayrıca, gemi ve teknelerin çekilip bakımının yapılabildiği 3 adet Çekek ve Bakım Yeri bulunmaktadır. Foça Đlçesi 1990 yılında Özel Çevre Koruma Bölgesi ilan edilmiştir. Đlçenin geniş bir alanı sit kapsamı içerisindedir. Ayrıca Đlçeye adını veren Fok Balıklarının korunması amacıyla Foça, 1991 yılında Ulusal Fok Komitesince pilot bölge seçilmiştir. Foça ilçesi ve Yenifoça beldesinde turizm önemli bir ekonomik sektör olmakla birlikte, diğer belde ve köylerde tarım ön plana geçmektedir. Ayrıca balıkçılık ve hayvancılık da ilçenin diğer ekonomik kaynaklarını oluşturmaktadır. 164

Foça (Phokaia) Antik Kenti Aiolia bölgesi içinde bir Đon yerleşimidir. Đ.Ö. 546 da bütün karşı direnmesine rağmen Pers egemenliğine giren Phokaialıların bir kısmı gemilere binerek kenti terk etmişlerdir. Helenistik devirde önce Seleukoslar ın, daha sonra Bergama daki Attalos krallığının idaresine geçen Phokaia, Đ.Ö.133/132 de Roma yönetimine girer. Bizans yönetimi sırasında piskoposluk merkezi olan kent, 11. yüzyılda kısa bir süre Çakabey tarafından Türk egemenliğine alınmış, 1275 te kenti alan Cenevizliler, kentin dışında bir kale inşa ederek burayı müstahkem bir yer haline getirmiştir. Gemicilikte büyük bir üne sahip olan Phokaia birçok koloni kentinin kurucusu veya kuruluşunda ortaktır. Taş Ev Foça dan 7 kilometre uzaklıktaki Taş Ev Lidya-Likya geleneğinde olup Pers etkisinde kalınarak yapılmış ve M.Ö.4. yüzyıla tarihlenen bir mezar anıtıdır. Şehir Surları ve Beş Kapılar Antik Çağ da kentin doğusundaki tepeler üzerinden geçen sular, Athena Tapınağı nın bulunduğu yarımadayı da kuşatıyordu. Surların en iyi korunmuş bölümleri, yarımada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlı Dönemlerine ait onarımlardır. Beş Kapılar, Osmanlı Dönemi kalesinin kayıkhane bölümü olup, Kanuni Sultan Süleyman zamanında onarım görmüştür. Dış Kale Foça nın güney batısında 1678 yılında bölgeyi korumak için Osmanlılar tarafından inşa edilen kalenin iç kısımda Türk hamamı kalıntıları görülür. Fatih Camii Fatih Sultan Mehmet adına yapılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman zamanında restore edilmiştir. Şeytan Hamamları M.Ö. 5. yüzyılda kaya içine oyulan bu mezarın dört odası vardır. Karaburun Homeros un Rüzgârlı Mimas olarak tanımladığı yarımada, lacivert denizi ve temiz havasıyla farklı çekiciliklere sahiptir. Đlçe, lacivert denizi, %23 lük oksijen oranıyla adeta bir oksijen çadırı, turizm potansiyelinin yüksek olduğu bir turizm cennetidir. Eğlenhoca, Kösedere, Ambarseki, Saipköy, Tepeboz, Bozköy denizden birkaç kilometre içeride zeytinlikler arasında ve engin manzaraları ile denize hâkim köylerdir. 165

Karaburun biyolojik özellikleri açısından çok değerli bir rezerv alanıdır. Yarımada, 200 ün üzerinde kuş türü, Ada Martısı ve Akdeniz Foklarının yaşam ve üreme alanıdır. Dünyada nesli tükenmekte olan Akdeniz foklarının Foça dan sonra barındığı ender yerlerden biri de Karaburun kıyılarıdır. Karaburun ilçe merkezi yakınlarındaki Kuyucak mevkii Mavi Bayrak ödüllü doğal güzellikte nadir koylarımızdan biridir. Kemalpaşa Đlçenin kurulduğu tarih kesin olarak bilinmemekle beraber M.Ö. 13. Yüzyıla dayandığı belirtilmektedir. Đlk çağlardan beri bilhassa yazlık yerleşim yeri olarak kullanıldığı bilinen Kemalpaşa'nın eski adı Yunanca gelin anlamına gelen "NĐF"dir. Kemalpaşa ilçesinin tarihi ve turistik özelliklerini taşıyan eserlerden bazıları şunlardır; Ulucak Höyük, Nemrut Höyük, Yenmiş Höyük, Nymphaeıon (Kız Kulesi), Nif Kalesi, Karabel Anıtı, Alaş Kımız Çiftliği, Çinili Köy- Çinili Köşk, Emet Bey Camii. Kemalpaşa Đzmir e yakınlığı ile en kolay ulaşılabilen ilçelerindendir. Dağları ve ormanları ile yemyeşil ortamlarda eko turizme kucak açan, köylerde geliştirilecek pansiyonculuk ile kırsal ve tarımsal turizmde gelecek vaat eden, Đzmir de deniz turizminin en güçlü rakiplerinden biridir. Karabel Anıtı Kemalpaşa-Torbalı karayolu üzerinde bulunan kaya anıtı Gediz havzasına geçit veren küçük bir boğazın üzerinde yer alır. Anadolu nun en batısında bulunan kaya anıtının, kaya yüzeyi bir hayli derine inilerek düzleştirilmiş 2.32m boyutunda bir erkek betimi olup (ölmüş bir kral/prens), yüksek kabartma olarak gösterilmiştir. Sağa doğru yönelmiş kralın başında, sivri konik külah, dizleri açıkta bırakan kısa giysi, sivri uçlu pabuçlarıyla tipik Hitit kıyafetini taşımaktadır. Đleri uzanmış sol elinde uzun bir mızrak tutmakta, sağ omuza geçirilmiş yayı bulunmaktadır. Karabel anıtı, büyük Hitit krallığına bağlı vasal yerel bir kralın, Orta Anadolu Hitit sanat ve geleneklerine teknik ve biçim açısından uygun, bölgedeki egemenlik ve gücünün ifadesi bir kaya kabartmasıdır. Ödemiş Đlçede sanayi sektörü küçük çaplı imalat tipinde olup, büyük fabrikasyon tipi sanayi gelişmemiştir. Genelde tarım ürünlerinin işlendiği fabrikalar ile tarım alet ve makineleri imalatı yapan işletmeler bulunmaktadır. Đlçe sıırları içerisinde yer alan Birgi Kentsel sit alanının mimari yapısı iç ve dış turizmin gelişmesine uygun kültürel potansiyele sahiptir. Ayrıca kış ve yayla turizminin yapılabildiği Bozdağ beldesi de halen iç turizm açısından önem arz etmektedir. Buradaki kayak merkezinde 4 ay boyunca kış sporlarını 166

yapmak mümkündür. Gölcük Yaylasında yer alan Gölcük Gölü, rekreasyonel zenginliği arttıran doğal güzelliklerden birisidir. Bu çevredeki yayla evleri, bu doğal güzelllikleri daha da zenginleştirmektedir. Đlçede Aydınoğulları ve Osmanlı dönemine ait Ulu Cami, Aydınoğulları Cami, Karaoğlu Cami, Derviş Ağa Cami, Birgivi Mehmet Efendi Medresesi, Sultanşah Türbesi, Çakırağa Konağı gibi eserler ise ilçenin tarihle kucaklaşmasını sağlayan tarihi zenginlikleridir. Tarihi eserlerin sergilendiği Ödemiş Müzesi ise ilçenin diğer bir kültürel zenginliğidir. Çakırağa Konağı 761 yılında zengin bir tüccar olan Çakıroğlu Mehmet Bey tarafından yapılan konak üç katlıdır. At katta taşlık, mutfak, ahır, misafir bekleme odası bulunur. Đkinci kat kışlık olarak kullanıldığından daha korunaklıdır. Bütün odaların geniş bir sofaya baktığı konak, şömineyle ısıtılıyordu. Odalardaki duvar ve tavan süslemeleri kalem işleri, ahşap oymacılık kayda değerdir. Misafir odalarında yıkanma bölümleri vardır. Merdiven kapağını kaldırarak üçüncü kata yani yazlık kata çıkılmaktadır. Bu kat daha aydınlık ve kalem işleri bakımından daha zengindir. Bu katta iki tane duvar resmi vardır. Selçuk Selçuk değişik çağların tarih, din, kültür ve sanatına beşiklik etmiş, sahip olduğu, Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, St Jean Kilisesi ve Yedi Uyuyanlar, Đsa Bey Camii, Ayasuluk Kalesi, Keçi Kalesi, Belevi Mezar Anıtı, Yamaç Evleri gibi tarihsel ve kültürel değerlerle ülkemizin en önemli turistik merkezleri arasındadır. Selçuk'un en önemli tarihsel özelliği, üç büyük dinin yayılma ve gelişme merkezi oluşudur. Selçuk Efes Müzesi, Topkapı Müzesi nden sonra ülkemizin en fazla ziyaret edilen ikinci müzesidir. Selçuk'un bir diğer özelliği de, Ege Bölgesinde kırsal turizmin en güzel örneğini sunan Şirince Köyüne sahip olmasıdır. Tarihi ve doğal zenginliklerinin yanısıra, 12 km uzunluğundaki Pamucak Altın Kum sahiline sahip olmasıyla da özellik taşır. Selçuk ta geleneksel yerel şenlik havasında yapılan deve güreşleri de rengarenk develerin inatlaşmaları, kızgınlıkları ve güreşlerine sahne olan görsel bir şenliktir. Önemli bir turistik potansiyele sahip ilçede; turistlere hizmet veren turizm belgeli 12 turizm işletme belgeli tesis ve 8079 yatak yatak kapasitesine sahiptir. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Selçuk ta turizmin yanı sıra tarımsal faaliyetler de önemli bir yer tutmaktadır. Zeytin, pamuk, üzüm, narenciye ilçe halkının başlıca gelir kaynağını oluşturan tarımsal ürünlerdir. 167

Efes Antik Kenti Đlk çağın en ünlü kentlerinden biri olan Efes, Küçük Menderes Nehri'nin sularını boşalttığı kıyının yakınında kurulmuştur. Efes, ilim ve sanat dünyasında da adını duyurmuş, ünlü kişiler yetiştirmiştir. Bunlar rüya yorumcusu Ardemidotus, şair Callinos ve Hipponax, filozof Heraklitos, gramer bilgini Zenodotos, hekim Soranos ve Rufus tur. Ayasuluk Tepesi'nde yapılan kazılar burada Erken Tunç Çağı ndan günümüze kadar kesintisiz bir yerleşmenin varolduğunu göstermiştir. Bu da eski Efes'in Ayasuluk Tepesi nde olduğunu, burasının Anadolu kavimleri ve Hititler tarafından iskân edildiğini ispatlamaktadır. Ayrıca Hitit yazılı metinlerinde Apasas olarak geçen kentin bu kent olduğu da kesinleşmiştir. Antik yazarlar Strabon ve Pausinias, tarihçi Herodot, Efes li şair Callinos gibi antik kaynaklar Efes in Amazonlar tarafından kurulduğuna ve yerli halkın Karyalılar ve Leleglerden oluştuğuna işaret etmektedirler. Efes in tarihi ile ilgili son kazılara gore, bu çevredeki yerleşme tarihi M.Ö.6000 lere uzanmaktadır. Bunu, Arvalya ve Çukuriçi höyüklerinde ele geçen buluntular ortaya çıkarmıştır. Efes Antik Kenti 168

Efes Antik Kenti Efes Ören Yeri Efes ören yeri kalıntıları üst kapıdan (Meryemana Evi yolu üzeri) aşağı doğru sırasıyla şöyledir: Magnesia Kapısı: Magnesia Kapısı M.Ö.3. yüzyılda kent surlarıyla birlikte Lysimackhos tarafından inşa ettirilmiştir. Varius Hamamı: M.S. 1. yüzyılda inşa edilmiştir. Roma devrine ait tuvaletler ve çeşitli bölümler ortaya çıkarılmıştır. Devlet Agorası: M.S. 1. yüzyılda inşa edilen Agora Devlet kontrolünde dini ve resmi törenlerin düzenlendiği bir yerdir. Odeion: M.S. 150 yıllarından sonra yaptırılan Odeion, tiyatro biçimli bir yapıdır. Prytaneium (Belediye Sarayı): Prytaneium Hestia Sunağı ile birlikte kentin kutsal alanı olarak kullanılıyordu. Burada politik işler görüşülüp, kabuller yapılıyor, önemli törenler ve şölenler düzenleniyordu. Kentin kutsal ateşi burada yanıyordu. Memmius Anıtı: Geç Hellenistik dönemde M.S.1.yy da Gaius Memmius adına diktirilmiştir. Figürler Diktatör Sulla, Oğlu Gaius ve torunu Memmius a aittir. Anıtın kuzeybatısına daha sonra büyük bir çeşme eklenmiştir. Herakles Kapısı: Memmius Anıtı'ndan batıya doğru uzanan Kuretler Caddesi'nin başlangıcında yer alan kapı iki katlıdır. Su Sarayı: Prokonsül Leacanius Bassus tarafından M.Ö. 80 yıllarında inşa ettirilmiştir. Anıtsal bir yapıya sahip olduğu için "Su Sarayı" olarak adlandırılmaktadır. Pollio Çeşmesi: M.S. 97 yılında C.Sextilius Pollio adına inşa edilmiştir. Önünde havuzu vardı ve Odysseus ile Polyphemos heykel grubuyla süslüydü. 169

Domitian Tapınağı: Efes te bir imparator adına yapılmış ilk kutsal yapı Domitian Tapınağı dır. Yapının kriptası günümüzde "Yazıtlar Galerisi' olarak kullanılmaktadır. Kuretler Caddesi: Cadde, kentin idaresinde önemli rol oynayan ve her yıl değişen altı üyeye sahip Kuretler Birliği'nin geçtiği yol olduğu için bu ismi almıştır. Caddenin iki tarafında bulunan sütunların gerisinde dükkânlar ve Efes'in ünlü kişilerine ait heykeller yer almaktaydı. Kentin en büyük kanalizasyon sistemi mermerle kaplı bu caddenin altındadır. Trajan Çeşmesi: M.S. 2.yüzyılda inşa edilen Trajan Çeşmesi önünde havuz bulunan iki katlı bir çeşmedir. Skolastika Hamamları: Bu büyük hamam yapısı M.S. 1. yüzyılda inşa edilmiş ve M.S.5.yüzyılda Skolastika adlı Hıristiyan bir kadın tarafından restore edilerek genişletilmiştir. Hadrian Tapınağı: Efes in küçük ancak en göz alıcı eserlerinden olan Korinth düzenindeki Hadrian Tapınağı bir cella ve portikodan oluşmaktadır. Latrina: Kentin genel tuvaleti olan bu yapının ortasında kare planlı bir havuz, yanlarında bir sıra tuvalet taşı bulunmaktadır. Yamaç Evler: Bülbül Dağı'nın yamaçlarında Efesli zenginlerin ikamet ettikleri evler bulunmaktadır. Celsus Kütüphanesi: Efes in önemli ve en görkemli yapılarından biri de Celsus Kütüphanesi'dir. Bu kütüphane M.S. 35 yılında Asya Konsülü Julius Celsus Palemaeanus adına oğlu Julius Aquila tarafından yaptırılmıştır. Aşk Evi: Đlk inşa devresi Đmparator Trajan dönemine rastlamaktadır. Đki katlı bir yapıdır. Bir yazıttan aşk evi olduğu anlaşılan bölüm ile büyük bir tuvalet bu yapı topluluğunun inşa devrine dâhil edilir. Ticaret Agorası: Efes in Ticaret Agorası ilk olarak Helenistik dönemde kurulmuştu. Agora'nın dörtkenarı stoalarla çevriliydi. Agora'nın ortasında Horologion yani bir su ve güneş saati bulunmaktaydı. Çevrelerinde de yüzlerce heykel vardı. Bugün bu heykellerin yalnızca kaideleri ele geçmiştir. Agora'da yer alan ve Hıristiyanlık döneminde kilise haline dönüştürülen Serapis Tapınağı da yine Efes in ilginç yapıları arasında yer almaktadır. Mazeus-Mithridates Kapısı: Celsus Kütüphanesi'nden Agora'ya geçişi sağlar. Mermer Cadde: Günümüze çok iyi korunarak ulaşan Mermer Cadde, aynı zamanda kentin ana caddesiydi. Helenistik Çeşme: Tiyatronun teras duvarının kuzeybatı bölümünde cephede yer alır. Tiyatro: Efes in iyi korunmuş yapılarından en büyüğü ve en etkileyicisi Tiyatro'dur. Đlk kez Helenistik dönemde inşa edilen tiyatro Roma döneminde Đmparator Claidus (M.S. 41 54) zamanında genişletilmiş ve Đmparator Trajan döneminde de (M.S. 98 117) tamamlanmıştır. Sahnenin iki katı imparator Neron (M.S. 54 68) zamanında yapılmıştır. Üçüncü kat daha sonra eklenmiştir. Tiyatro 24.000 kişiliktir. Đzleyicilerin oturduğu kısım (Cavea) üç 170

diazomalıydı (tiyatroda oturma sıralarını ayıran, gezinti ve geçiş yeri) ve Cavea'ya giriş yanlardaki geçitlerden sağlanıyordu. Tiyatro Geç Roma Devrinde gladyatör dövüşlerine de sahne olmuştur. Arkadiane Caddesi: Đlk olarak Geç Helenistik devirde yapılmıştır. Đmparator Arcadius (M.S. 395 408) zamanında onarıldığı için bu isimle anılmaktadır. Tiyatro Gymnasiumu: Roma Đmparatorluğu döneminde M.S. 2.yüzyıl başında inşa edilen Tiyatro Gymnasium'un ancak palestrası ortaya çıkarılmıştır. Liman Gymnasiumu ve Hamamları: Yapı topluluğunun büyük kalıntılar halinde ayakta duran hamam kısımları da M.S. 2. yüzyılda inşa edilmiş olup, 4. yüzyılda Đmparator II. Konstantius zamanında değişikliğe uğradığından "Konstantius Hamamları" adıyla da anılmaktadır. Çifte Kiliseler-Konsül Kilisesi: Bizans hamamlarının karşısında yer alır. Çifte Kiliser Bazilikanın M.S. 4. yüzyılda kiliseye dönüştürülmesi esnasında batı tarafına nefli bir yapı eklendiği ve batı girişinden sonra büyük bir atrium yer aldığı gözlenmektedir. Kilise kısmına geçmek için tabanı mozaikli bir narteksten geçilir. Vaftiz yerinin ortasın da vaftiz havuzu ve duvarlarında haç figürleri bulunmaktadır. M.S. 431 yılında burada yapılan 3. Konsül toplantısında Katolizmin doğması kararları alınmıştır. M.S. 7. yüzyılda kilisenin apsisinden açılan bir kapı ile ikinci bir kilise inşa edilmiş ve böylece kiliselerin adı "Çifte Kiliseler" olarak anılmaya başlamıştır. Stadyum: Vedius Gymnasium'unun güneyinde bulunan Stadyum, her çeşit törenin, atletik yarışmaların, araba koşularının ve gladyatör dövüşlerinin yapıldığı yerdir. Vedius Gymnasiumu: Efes in önde gelen varlıklı kişilerinden olan Publius Vedius un M.S.150 tarihinde yaptırdığı dostu ve hamisi Đmparator Antonius Pius ile tanrıça Artemis'e sunduğu Vedius Gymnasium'u, kentin en iyi korunmuş eserlerinden biridir. Bu yapı bir gymnasium ve hamamın birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Yedi Uyuyanlar: M.S. 5. ve 6. yüzyıla rastlayan dönemde yapıldığı sanılan Yedi Uyuyanlar Ören yeri dini bir merkez kimliği taşır. Söylenceye göre Hıristiyanlığın resmi din olarak kabulünden önce, putperestlerden kaçarak buraya sığınan yedi genç uykuya dalıp iki yüzyıl sonra uyanmışlardır. Uyandıklarında Hıristiyanlık resmi din olmuştur. Bu mucize olay üzerine öldükten sonra bu yedi gencin tekrar gömüldüğü ve adlarına büyük bir bina yaptırıldığı sanılmaktadır. Halen dört katı görülebilen kalıntıların yedi katlı olması muhtemeldir. 171

Artemis Tapınağı : Efes'teki Artemis Tapınağı dünyanın yedi harikasından biri olarak bilinir. Tapınağın en büyük özelliği, Helen dünyasının antik çağda mermerden yapılmış en büyük anıtsal ölçüdeki ilk mimarlık eseri olmasıdır. Arkaik Artemision: Girit ten getirilen mimarlar tapınağı yeniden inşa etmişlerdir. Strabon a göre tapınak yedi kez yıkılıp yeniden inşa edilmiştir. Şimdiki tapınak kalıntısı Helenistik döneme aittir. 127 sütunlu olan tapınağın sunağına 13 basamak ile çıkılmaktaydı. St. John Kilisesi St. John Kilisesi, Ayasuluk Tepesi'nin (Selçuk Kalesi) güney eteğindedir. M.S. 2.yüzyıla değin uzanan bir Hıristiyan efsanesine göre St. John bu tepede yaşamış ve öldüğü zamanda buraya gömülmüştür. Mezarın üzerine önce bir anıt dikilmiş M.S. 4. yüzyılda ise bu anıtın çevresine bir kilise inşa edilmiştir. Efes'teki Bizans Dönemi yapılarının en görkemlisi olan kilise, haç şeklindedir. M.S.527 565 yıllarında buraya Justinyen tarafından kubbeli bir bazilika inşa ettirilmiştir. Meryem Ana Evi Selçuk'a 9 km uzaklıktaki Meryem Ana Evi Bülbül Dağı'nın üzerinde bulunmaktadır. Hz. Đsa'nın çarmıha gerilişinden kısa bir süre sonra St. John un Meryem Ana ile birlikte Efes e geldiği bilinmektedir. M.S.1.yüzyıla tarihlenen, haç planlı ve kubbeli bu yapı daha sonra restore edilmiştir. Đsa Bey Camii Selçuklu sanatının en önemli eserlerinden biri de Đsa Bey'in mimar Ali Đbn Ed Dımışkî ye Ayasuluk Tepesi'nde inşa ettirdiği Đsa Bey Camii'dir. Efes Arkeoloji Müzesi Efes Müzesi, Efes ve yakın çevresinde bulunan Miken, Arkaik, Klasik, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait önemli eserlerin yanı sıra kültürel faaliyetleri ve ziyaretçi kapasitesi ile de Türkiye'nin en önemli müzelerinden biridir. Selçuk Su Kemerleri Selçuk ilçesi içindeki Bizans Dönemi kalıntılarından bir diğeri de Su Kemerleri'dir. Ayasuluk Kalesi Selçuk'taki Ayasuluk Tepesi'nin en yüksek yerine inşa edilmiş kalenin günümüzde görünen duvarları, Selçuklu-Osmanlı dönemine aittir. 172

Keçi Kalesi Küçük Menderes vadisine hâkim Alaman Dağı olarak bilinen ve denizden 500 m yükseklikteki tepenin üzerinde yer alan Keçi Kalesi M.Ö. 3. yüzyılda yapılmış ve 13. yüzyıla kadar kullanılmıştır. Belevi Mousoleumu Anıt, dünyanın yedi harikasından biri olan Halikarnasos Mausoleumu'ndan sonra Anadolu'nun en büyük ve en yüksek anıt mezarıdır. Çamlık Lokomotif Müzesi Eski buharlı lokomotiflerin ve vagonların sergilendiği bu müze 70-80 sene önce çalışmış ama şimdi emekliye ayrılmış trenleri bize tanıtmaktadır. Şirince Köyü Aydınoğulları zamanında kurulmuş olmalıdır. Burası 19. yüzyılda 1800 haneli büyük bir Rum köyüdür. Günümüzde hem kentsel sit hem de doğal sit alanı ilan edilen köy ve çevresi koruma altındadır. Köydeki iki kiliseden birinin restorasyonu bitmiş, diğeri restore edilmektedir. Şirince, klasik Anadolu mimarisi özelliklerine sahip evleri, nostaljik çarşısı, özel şarapları, temiz dağ havası, tarihi yapılarıyla örnek bir kırsal turizm köyüdür. Köy, "Şirince evleri" dışında ayrıca köylü kadınların el işleri, kuru inciri, zeytinyağı, pekmez gibi yerel ürünleri ve lokantaları ile ünlüdür. Selçuk Kuş Cenneti Selçuk Gebekirse Gölü Su Kuşları Koruma ve Üretme Sahası antik Efes kentinin kuzeyinde Efes ve Pamucak arasındaki 1000 hektarlık alanda bulunmaktadır. K.Menderes'in Pamucak kıyıları kuzeyinde denize döküldüğü bataklık kesimde birkaç küçük gölcüğün ve sazlıkların yer aldığı bu çevrede 30-40 kuş türü ve memeli hayvan yaşamaktadır. Bunlar arasında dalgıç, pelikan, çeşitli türde ördek, çulluk ve kınalı keklik gibi kuşların yanısıra yaban domuzu, tilki, çakal gibi kara hayvanları da vardır. Seferihisar Đlçede turizm açısından önemli Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin başlıcaları Sığacık Kalesi, Ağa Cami, Çarşı Cami, Hıdırlık Cami, Turabiye Cami, Güdük Minare Cami, Sığacık Cami ve Medresesi, Hereke, Karakuyu, Çınar, Azmak ve Eyüboğlu Hamamları dır. Đlçenin en önemli tarımsal gelir kaynakları narenciye (satsuma), sebzecilik ve zeytinciliktir. Seferihisar, zeytin ve narenciye ağaçları ile kaplı bir ilçedir. Son yıllarda süs bitkileri ağırlıklı seracılık gelişme göstermiştir. Ayrıca ilçede küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliği de yapılmaktadır. 173

Teos M.Ö. 1050-1000 yıllarında kurulmuş Teos, 12 Đon kentinden biridir. Yolun hemen kenarındaki Dionysos Tapınağı M.Ö. 2.yy. başlarında Priene li Hermogenes tarafından inşa edilmiştir. Anadolu da Dionysos adına yapılan tapınakların en büyüğüdür. Roma imparatorluğu döneminde sıkça onarılmış ama yine de depremlerden çok zarar görmüştür. Kuzeybatıda, 500 m. ilerde Helenistik surlar, tiyatro, akropolis ve gymnasion yer almaktadır. Lebedos Kısık adı ile bilinen yarımada üzerinde kurulan kent, 12 Đon kentinden biri olup M.Ö.7. yüzyılda kurulmuştur. Efes ten zorla getirilen kişilerin yerleştirildiği bu antik kent, hiç bir zaman etkin bir yaşama ulaşamamıştır. Ancak tarihte kenti adına para basan Polis lerdendir. Antik kentten pek bir şey kalmamıştır. Limandaki Helenistik duvarlar Gymnasium ve arkasındaki tepenin yamaç ve üzerinde günümüze kadar varlığını koruyabilmiş tapınak terası ve konut kalıntılarına ait izler görülebilir. Mynonnesos Adası Seferihisar ın güneydoğusunda yer alan günümüzde Çıfıt Kalesi veya Sıçan Adası olarak adlandırılan ada antik kaynaklarda Myonnesos Adası olarak geçer. Bir zamanlar Dionysos sanatçılarının barınağı olarak geçen adada görülen tek yapı kalıntısı antik duvardır. Adada Selçuklu ve Osmanlı Dönemine ait izlere de rastlanır. Tire Đlkçağdan, Türk dönemine değin Teira adıyla anılan Tire ilçesi, Hitit, Frigya, Lidya, Pers, Helen, Roma ve Bizans dönemlerine ait zengin bir kültür mirasına sahiptir. Đlçede 15. Yüzyıldan 18. Yüzyıla kadar kullanılan darphanede mangır (bakır) ve akçe (gümüş) adı verilen paralar kesilmiştir. Özellikle, nakışlı mangırları, Osmanlı Dönemi bakır paraları arasında bir değer olarak kabul edilmektedir. Tire de mimarlık tarihi açısından zengin örnekler vardır. Bu mimari eserlerin çoğu camidir. Camilerin dışında hanlar, medreseler, türbeler, bedesten, çarşı ve hamamlar da bulunmaktadır. Yeni Cami, Tahtakale Cami, Yeşil Đmaret, Lütfü Paşa Cami nin yanı sıra, Tire Çarşısı ilçenin görülmeye değer yerlerindendir. Tahtakale mevkii adı verilen yerde; tarihi Kutu Hanı ve Arastası, Arasta, Tahtakale Hamamı ve Bedesten geçmişten günümüze izler taşımaktadır. Çarşıda bakır işleme ve seramik atölyeleri, halı ve kilim mağazaları, urgancılar yer almaktadır. Đlçede ayrıca; nalıncılık ve yorgancılık gibi yerel kültür mirası el sanatları ile uğraşılmaktadır. 174

Torbalı Đlçe merkezine yaklaşık 5 Km uzaklıkta bulunan Metropolis Antik Kenti yörenin en önemli ören yeridir. Osmanlı döneminin değerli eserlerinden olan Sultan Abdülhamit in Seyir Köşkü de görülmeye değer yerlerden biridir. Metropolis Đzmir in 45 km. doğusunda yeralan Torbalı nın ilk yerleşim alanı, Torbalı Ovası nın batısında Yeniköy ile Özbey köyleri arasında bir tepe üzerinde kurulan Metropolis antik kentidir. Ana Tanrıça Kenti anlamına gelen Metropolis de Metter Galeria isimli Ana Tanrıça ya ait kült mağarası, Uyuzdere de Gallerion Dağı nın eteklerinde bulunmuş. Yapılan kazılarda, ana tanrıça heykelcikleri, kabartmalı kaseler, kandiller, bilicilikte kullanılan aşık kemikleri ve adak eşyaları ortaya çıkarılmış. Urla Metropolis Antik Kenti-Torbalı Klazomenaı-Limantepe 12 Đon kentinden biri olan Klazomenai antik kentin bir kısmı Urla kemik hastanesinin bulunduğu Karantina adası üzerindedir. Kent karantina adasının karşısındaki Limantepe den batıdaki Ayyıldız ve Cankurtaran tepeleri eteklerine kadar yayılmaktadır. Yerleşimin klasik devre ait Nekropolü (mezarlık) Ayyıldız tepe ile Cankurtaran tepenin oluşturduğu zincirin batısında ve Klazomenai-Hypkremnos-Erythrai antik yolunun geçtiği bölgede yer almaktadır. Klazomenai antik kentinin prehistorik dönemi ile birlikte klasik dönemlerini de yansıtan Liman tepe Urla ilçesinde Đskele mahallesinde, Đzmir-Çeşmealtı yolu tarafından ikiye bölünmüştür. 175

Kazılar sonunda, Erken Tunç çağına tarihlenen Ege dünyasında koridorlu ev olarak tanımlanan, siyasi ve ekonomik otoriteyi temsil eden saray yapısının bir bölümü açığa çıkarılmıştır. Yine aynı döneme ait, koruma yüksekliği 6 metreye ulaşan şehir suru, Orta Tunç Çağı na tarihlenen yuvarlak tek mekanlı evler (oval ev) ile bilinen en eski zeytinyağı işliği ortaya çıkarılmıştır. Sağlık Termal Kaplıca Turizmi Turizm anlayışının Dünya da giderek değişmesi sonucu turizmin çeşitlendirilmesine olan ihtiyaç alternatif turizm imkânlarının geliştirilmesi için organizasyon, altyapı ve hizmet kalitesine özel bir önem verilmesini gerektirmektedir. Turizmin çeşitlendirilmesi yönünde geliştirilen yeni projelerle, turizmin daha fazla renklendirilmesi ve ülkenin yılın 12 ayında değişik etkinliklerle yerli ve yabancı turistleri çeken bir tatil merkezi haline getirilmesi, böylece turizmin tüm yıla yayılmasının yanısıra, bölgelerarası dengenin kurulması amaçlanmalıdır. Turizm sektörü, toplam dünya hâsılası ve uluslararası ticaret hacmindeki büyümeden daha hızlı bir gelişme göstermektedir. Ülkemizdeki büyüme ise dünya turizmindeki büyümenin de üstünde bir gelişim göstermektedir. Turizm sektörü, Türk ekonomisinin en hızlı büyüyen sektördür. 1985 2002 yılları arasında sektörün yıllık ortalama büyüme hızı turist sayısında % 10, turizm gelirinde % 11'e erişmiştir. Türk ekonomisinde bu denli hızlı büyüyen ikinci bir sektör yoktur. Türkiye, yalnızca deniz/kum/güneş ülkesi olarak sıradan bir turizm destinasyonu olmaktan çıktığında ve sahip olduğu büyük turizm potansiyelini değişen dünya turizm trendlerine göre dizayn ettiğinde, bu sektördeki gerçek yerini alacak bir durumdadır. Ege ve özellikle Đzmir önemli bir termal potansiyele sahiptir ve Dünya turizminde termal ve sağlık turizmi, hızla büyüyen bir pazar durumundadır ve özellikle Avrupa ve Kuzey Amerikanın yaşlı nüfusu kış aylarını ılıman Ege kıyılarında geçirme eğilimine getirilmelidir. Balçova Balçova kaplıcaları ya da tarihteki adıyla Agamemnon kaplıcaları, geçmişten günümüze şifalı sularıyla bir tedavi merkezi niteliği taşımaktadır. Burası antik dönemden kalma bir kaplıcadır. Adını Mykene Kralı Agamemnon dan almıştır. Bir rivayete göre Agamemnon un güzel bir gün çok hastalanır, bütün vücudunu yaralar sarar. Zamanın hekimleri kızı iyileştiremez. Agamemnon bu durumda, hastalığın kendi ordusuna bulaşmaması için kızını bugün Balçova Kaplıcalarının bulunduğu yere zincirlerle bağlayarak ölüme terk eder. Hasta kız buradaki kaplıca suyundan içer. Çamurlara sürünür ve 21 gün sonra iyileşir. Eskisinden daha güzel, daha sağlıklı ve dana dinç olur. Bir başka rivayete göre ise Agamemnon uzun süren 176

savaşlardan sonra yaralı ve hasta askerlerini bir kâhinin önerisi üzerine buraya getirmiş ve şifa bulmalarını sağlamıştır. Bu konuda dünyanın ilk hastanesinin burada olduğu söylencesi vardır. Bugün modern tesisler günübirlik ya da konaklamalı olarak yerli ve yabancı turistlere hizmet vermektedir. Balçova Termal Tesisleri 215 oda ve 435 yatak kapasitelidir. Çok iyi derecede bir kaplıca oteli donatımına sahip olmakla birlikte, asıl ünü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi nden gelmektedir. Merkezde termal havuzlar, balneoterapi, elektroterapi, aktinoterapi, kineziterapi, hidroterapi, fizyoterapi ve parafin üniteleri ile bunlara ait çeşitli uygulamalar yer almakta, uzman sağlık ekibi görev yapmaktadır. Diğer bir tesis olan Princess Hotel, toplam 278 oda, 630 yatak ve beş yıldız konforuyla otel hizmeti yanında, tedavi merkezinde kaplıca tedavisi, elektroterapi, fizik tedavi ve egzersizlerden oluşan dörtlü bir tedavi olanağı sunmaktadır. Balçova Termal Tesisleri Bu tesisler Đzmir şehir merkezine 8 km, havaalanına 25 km, Efes ve Bergama ya 90 km, Üniversite hastanesine 500 m uzaklıkta, şehrin kalabalığından ve trafik gürültüsünden uzak sırtını verdiği alabildiğince uzanan ormanlık alan ve doğal termal kaynaklara sahip olup, doğanın kendisine verdiği tüm güzelliklerle sakin, huzur dolu, özgün, rahatlatıcı atmosferi ayağınıza getirmektedir. Balçova Termal Tesisleri; Modern dünyamızın ve tıbbın insanoğluna sağladığı imkânları sahip olduğu doğal güzelliklerle kaynaştırarak konaklama ve tedavi merkezi olarak konuklara hizmet vermektedir. Balçova Termal Tedavi, Teşhis Merkezi; yetişmiş profesyonel elemanları, hijyeni, mimari yerleşimi ve tedavi kapasitesi bakımından uluslararası standartları sağlayan Türkiye nin en büyük termal otel ve tedavi merkezi olup aşağıdaki aktivitelere sahiptir. 202 adet konforlu, split klimal, termal banyolu, telefonlu, radyolu odalar, Türk ve Batı Mutfağından seçkin örnekler sunan restoranlar, Alakart ve tabldot restoranlar, Cafe bar, TV salonu, 1500 kişilik toplantı salonu Olimpik ölçülerle açık yüzme havuzu Yıl boyunca açık termal kapalı havuzlar Çim futbol sahası Koşu ve orman yürüyüş yolları 6 adet ışıklı tenis kortu 200 kişilik disko 1600 araçlık otopark 177

Balçova Termal Tedavi, Teşhis Merkezi bünyesindeki Fizik Tedavi Merkezi Türkiye nin ve özellikle Avrupa nın bu konudaki en büyük ve en saygın sağlık merkezlerinden birisi olup romatizmal, ortopedik, nörolojik hastalıklar ve hastalıklara bağlı gelişen komplikasyonlara yönelik bilimsel olarak çalışan bir Tedavi Rehabilitasyon ve Kaplıca Merkezidir. Son beş yıldır özellikle romatizmal hastalıkların çok sık görüldüğü Đskandinav ülkelerinin Sağlık Bakanlıkları, Sağlık Sigorta Şirketlerin ve Romatizma derneklerinin önerdiği ve aracılık yaptığı 5000 e yakın hastanın tedavisini %90 95 oranında bir başarı ile gerçekleştiren tedavi merkezinin diğer özellikleri şunlardır. Fizik Tedavi Merkezimizde Tedavi Edilebilen Hastalıklar Kireçlenmeler Đltihabi eklem hastalıkları (Romatoit, artrit, Ankilozan, Spondilit vb.) Çocukluk yaşı romatizmaları,- Kas romatizmaları Bel- boyun fıtık ve ağrıları, Ayrıca ortopedik ve nörolojik rehabilitasyon ile sağlıklı zayıflama programları uygulanmaktadır. Bayındır Ilıcaları Bayındır Ilıcası, Bayındır ın kuzeydoğusunda Turgutlu yolu üzerinde 8 km. uzaklıktaki Ergenli Ilıcası Dereköy kaplıcasından oluşmaktadır. Birbirlerine 15 dakika uzaklıkta bulunan kaplıcalardaki su sıcaklığı ortalama 40ºC dolayındadır. Kükürt ve sodyum bikarbonat ihtiva eden kaplıcaların daha çok romatizma ve deri hastalıklarının tedavisinde başarılı olduğu belirtilmektedir. Bergama Kaplıcaları Bergama ilçesi ve dolaylarında bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle sıralayabiliriz: Mahmudiye Ilıcası Suları 26ºC sıcaklıkta bulunan ılıcada radyoaktivite oranı yüksektir. Sodyum açısından zengin olan ılıcada kalsiyum yoktur. Bu nedenle köylüler tarafından çamaşır suyu olarak ta kullanılmaktadır. Cilt hastalıklarında faydalı olduğu belirtilmektedir. Paşa Ilıcası Bergama nın 15 km. kuzeyindeki Paşa Köyündedir. Ziyaretçilerin daha çok baraka ve çadırlarda konakladığı ılıcanın sıcaklık ve madensel tuzları 178

yönünden fakir olan suları banyo olarak kullanılır. Kronik romatizma, gıda metabolizması bozukluğundan ileri gelen gut, diabet, şişmanlık, yaşlılıktan ileri gelen düşkünlük halleri, böbrek ve kadın hastalıklarında da bu sulardan yararlanılmaktadır. Açık yaralara pansuman yapıldığında yumuşatıcı bir etki göstermektedir. Geyiklidağ Ilıcası Bergama ile Kozak Bucak merkezinin arasında yer alan ılıca etrafında konaklama tesisi bulunmamaktadır. Bu nedenle yakın yerleşimlerde bulunanlar ılıcanın sıcak ve kükürtlü sularından, özellikle kronik iltihap sendromların tedavisinde ve üst solunum yollarının kronik iltihapları nefritlerinde kullanılır. Güzellik Ilıcası Bergama ya 4 km. uzaklıkta bulunan güzellik ılıcası kubbeli ve iki mermer havuzlu bir kaplıcaya sahiptir. Bergama Kralı Eumenes döneminde kurulduğu belirtilen kaplıca Eskülap banyoları adı ile yüzyıllarca ününü sürdürmüştür. Bugün ağaçlık bir alanda bulunan kaplıca bitişiğinde Bergama Belediyesine ait bir otel ve bungalovlar bulunmaktadır. 1986 yılında yeni bir bakım ve onarıma alınan konaklama tesisleri ile şirin bir tatil imkânı yaratan kaplıca su sıcaklığı 35ºC dolayındadır. Sodyum bikarbonat ve sülfat bulunan kaplıca suyunun romatizma, nefralji kalp hastalıkları için iyi gelmektedir. Ayrıca kaplıcaların yağlı ve seboraik deriler üzerinde güzelleştirici bir etkide bulunduğu yaygın bir kanıdır. Hatta bu anlamda, tarihte Kleopatra nıın da Bergama yı ziyaretinde bu kaplıcada yıkanarak güzelleştiği rivayet edilir. Kaplıca suyunda 1,5 eman değerinde oldukça yüksek radyoaktivite bulunmaktadır. Dereköy Ilıcası Bergama nın batısında Altınova (Ayazment) bucağının 15 km doğusunda bulunan ılıcada bir hamam bulunmakta ve suları ağrılı hastalara iyi gelmektedir. Haydar Ilıcası Bergama nın kuzeyinde Kozak bucağına bağlı Ilıca Köyündedir. Roma döneminden kalma bir hamam kalıntısından başka yapı bulunmamaktadır. Ilıcanın sıcak ve kükürtlü sularının hareket sisteminin ağrılı hastalıklarında ve deri hastalıklarında yararlıdır. 179

Dikili Ilıcaları Nebiler Kaplıcası Dikili Ayvalık karayolunun 4 km. sağında yer alan kaplıca sularının sıcaklığı 55 75ºC arasında değişir. Yöredeki ihtiyaçları karşılayacak oranda tesislerin bulunduğu kaplıca suyunda hidroasetat iyonu bulunmaktadır. Bademli Ilıcaları Dikili den 15 km. uzaklıkta olup sularının sıcaklığı 41ºC dir. Arsenik ve hidroasetat ihtiva eder. Kaynarca Çamuru Dikili nin 10 km doğusunda bulunan kaynarca çamuru etrafında konaklamaya elverişli tesis bulunmamaktadır. 3 km çapında ve ortasında çok sıcak sular kaynayan sazlı bir bataklıktır. Deri, ağrılı ve kadın hastalıkları tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir. Menemen Ilıcaları Deniz Ilıcası Menemen in kuzeybatısında, Aliağa çiftliği bucak merkezinin 15 km batısındadır. Sular bir mağaranın içinde kaynamaktadır. Kayaların eski dönemde yontularak kaynağın doğal bir hamam içinde kalması sağlanmıştır. Travmatik nedenlere bağlı kaynaması gecikmiş kırıklar, kemik sisteminin bazı hastalıkları, kan dolaşımı bozuklukları ve benzeri gibi rahatsızlıklar duyanlar bu sulardan yararlanmaktadırlar. Ilıcagöl Ilıcası Menemen in kuzeybatısında ılıca göl bataklığının batı kenarındadır. Basit bir kaplıca binası vardır. Bataklığın etrafı duvarla çevrili olup, içindeki çamur ılıktır. Su ve çamur banyosu biçiminde uygulanan tedavide ılıcanın ılık ve kükürtlü suları romatizma, deri hastalıkları, safra ve idrar yolu taşlarının düşürülmesi gibi durumlarda yararlı olmaktadır. Tire Ilıcası Tavşan Adası Ilıcası Tire Đlçe merkezinin 15 km. güneybatısında Uzgur Köyü yakınında ve Elem Gölü (Bozköy) civarındadır. Ilıcanın çok sıcak olan suları banyo ve içme olarak kullanılır. Banyo olarak kullanıldığında romatizma ve deri hastalıkları, çocuk ve kadın hastalıklarına iyi gelmekte, içme olarak kullanıldığı zaman ise akciğer ve gıda metabolizması hastalıklarında yararlıdır. 180

Çeşme Ilıcaları Đzmir Çeşme yolu üzerinde ve Çeşme ye 5 km. uzaklıkta deniz kıyısında bulunan Çeşme Ilıcaları plajı ve ılıcası aynı yerde olan dünyanın en ilginç ve zor bulunur ılıcalarından biridir. Suların sıcaklığı 58ºC dolayındadır. Đçinde sodyum klorür, potasyum klorür ve magnezyum klorür bulunmaktadır. Romatizmanın kronik her şekli, gut şişmanlık gibi metabolizma bozuklukları ile raşitizm, kadın, deri, hastalıkları, karaciğer ve idrar yollarının ağrılı hastalıklarında yararlı olmaktadır. Kaplıca civarında modern konaklama tesisleri mevcuttur. Ayrıca bu konaklama tesislerinde termal özellikte havuz ve banyolar bulunmaktadır. Çeşme kaplıcalarına ulaşım Üçkuyulardan kalkan Çeşme otobüsleri ile mümkündür. Şifne (Reisdere) Kaplıca Ve Çamuru Çeşme Ilıcalarının 5 km kuzey doğusunda Şifne körfezinde küçük bir yarımada üzerinde bulunan etrafında çeşitli konaklama ve yeme- içme tesisleri yer almaktadır. Büyük bir genel havuzu ve sıra bankoları bulunur. Suyu sodyum, klorür ve kalsiyum ihtiva eder. Ayrıca kaplıca kaynaklarında sıcaklık 38ºC, radyoaktivite oranı ise 5,3 emandır. Romatizma, raşitizm, kadın ve idrar yolları, mide, bağırsak, egzama, kan çıbanı gibi deri hastalıklarında yararlıdır. Seferihisar Kaplıcaları Seferihisar Doğan Bey Termal bölgesinde bulunan ılıca ve kaplıcaları şöyle özetleyebiliriz. Cumalı Ilıcaları Seferihisar Đlçesinin 15 km güneydoğusunda, Kovacık köyü eteklerinde birbirinden birkaç yüz metre uzaklıktaki kaynaklardan oluşan ılıcada su sıcaklığı 55-56ºC arasında değişmektedir. Bol karbondioksit ihtiva eden tuzlu sulara sahip ılıca, romatizma ve deri hastalıklarıyla üst solunum yolları, kırıklar, kadın hastalıkları gibi rahatsızlıklarda faydalı olmaktadır. Karakoç Kaplıcaları Seferehisar ın 17 km güneydoğusunda Kavakdere Köyü yakınındadır. Sularında karbondioksit, sodyum klorür ve bikarbonat bulunur. Banyo olarak kullanıldığında romatizma, deri hastalıkları, raşitzm, içme olarak kullanıldığında ise mide ve bağırsak bozukluklarına iyi gelmektedir. Kelalan Ilıcası Seferihisar ın 20 km. doğusundadır. Ilıcanın çok sıcak suları romatizma ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. 181

Urla Ilıcaları Malkoç Đçmeleri Đzmir Çeşme karayollunun 41. Km de (Đçmeler) diye anılan bölgede yer alan ılıca suları karbondioksit ve sodyum klorür ihtiva etmektedir. Ilıca etrafında bulunan kamping ve oda türü konaklama tesisleri bölgesel ihtiyaca cevap verecek durumdadır. Deniz kenarında bulunmaktadır. Daha çok mide ve bağırsak tedavisinde yararlı olduğu belirtilmektedir. Gülbahçe Ilıcaları Urla Đlçe merkezinin 15 km. batısında, Gülbahçe Körfezinde deniz kenarında bulunan ılıca aynı zamanda bir hamama sahiptir. Su sıcaklığı 17ºC olan ılıca romatizma ve deri hastalıkları tedavisinde yararlıdır. Đnanç Turizmi Turizm, insanların sürekli yaşadıkları yer dışına yaptıkları seyahatler ve gittikleri yerlerde geçici konaklamalarından doğan ihtiyaçlarının karşılanması ile ilgili bütün faaliyetlerdir. Diğer bir değişle, insanlar, tarihin her çağında değişik nedenlerden dolayı seyahat etmişlerdir. Bu nedenlerin başında ise, sağlık ve din amacıyla yapılan seyahatler gelmektedir. Đnanç, alınan, satılan, ticareti yapılan bir mal değildir. Ancak insanların inançları dolayısıyla; hacı olmak, kutsal mekânları görmek, o ruhu yeniden yaşamak için seyahat ettikleri de bir gerçektir. Đnanç Turizmi kapsamında Đlimiz sahip olduğu değerlerle çok özel bir konuma sahiptir. Hıristiyanlar için dini açıdan çok önem taşıyan ve " Hac" yeri ilan edilen Meryem Ana Evi, Meryem Ana adına yapılmış ilk kilise olan "Çifte Kiliseler" ve Hz. Đsa nın en sevdiği havarisi olan St. John'un mezarının da içinde bulunduğu St. John Bazilikası, Yedi Uyuyanlar Mağarası ile Đncil de yer alan ve Anadolu da Hıristiyanlığı yaymak için kurulan Yedi Kiliseler Ege Bölgesinde bulunmaktadır. Kitapta söz edilen kiliseler gerçek anlamda kiliseler olmayıp, Romalıların zulmünden kaçıp ibadet yapan ilk Hıristiyan topluluklarını ifade etmektedir. Günümüzde Yedi Kilise topluluğunun bulunduğu yerlerde göze çarpan kilise kalıntıları Hıristiyanlık resmi din olarak kabul edildikten sonra inşa edilmiş yapılara aittir. Yedi Kiliselerden üçü bugün Đzmir il sınırları içindedir. Bunlar Ephesus (Efes), Smyrna (Đzmir), ve Pergamon (Bergama) Kiliseleridir. Diğer kiliseler, Sardis (Sart), Philadelphia (Alaşehir), Thyatira (Akhisar) ve Laodicea (Goncalı) Kiliseleridir. Bu kiliselerin Đzmir'de bulunması Đlimizi Đnanç Turizmi açısından önemli bir çekim merkezi yapmaktadır. 182

Kongre Turizmi Beş üniversitenin ilimizde bulunması, bilimsel kongre ve toplantıların ilimizde yapılmasına olanak sağlayacağı gibi, ülkemizde ilk Uluslararası Sanayi Fuarı na ev sahipliği yapması ile iş, kongre ve fuarlar kenti olmaya layık bir ildir. Đklim koşullarının uygun olması dolayısı ile kentimiz tüm yıl kongre turizmi imkânına sahiptir. Her şeyden önce Đzmir de Kongre Turizmi, mevsimlik yoğunlaşmayı tüm yıla yayma kapasitesi yaratacaktır. Kongrelerin genellikle; nisan, mayıs, haziran, eylül, ekim ve kasım aylarında düzenlenmesi Đzmir in Kongre Turizmi ile klasik turizm anlayışından uzaklaşmasında da bir çıkış noktası olacaktır. Đzmir in şehirleşme sürecine de katkı sağlayacak olan bir Kongre Merkezine ivedilikle ihtiyacı vardır. Otellerin ölü sezonlarındaki doluluk oranlarını arttıracak, kongre ile birlikte yapılacak yeni turizm türlerinin doğması da mümkün olacaktır. Kıyı Güneş Kum Turizmi Yatcılık Deniz-kum-güneş üçlüsü olarak değerlendirilen deniz ya da kıyı turizmi Đzmir de talebin fazla olduğu turizm türlerinden biridir. Deniz turizmi için gerekli olan: uzun kıyılar, temiz deniz, uygun kumsallar, doğal ve tarihi güzelliklerin yanında, uygun iklim koşullarına da sahip olması nedeniyle bu turizm türünde gelişmeler göstermiştir. Đzmir ili nin Ege ye 629 kilometre kıyısı bulunmaktadır. Bunun 101 kilometresi doğal plaj niteliğindedir, Đzmir kıyıları yarımada ve koylardan oluşan coğrafi yapısı nedeniyle, plaj kullanımına da olanak vermektedir. Đldeki plajlardan Selçuk-Pamucak, Urla ve Güzelbahçe, Çeşme-Ilıca ve Altınkum, Gümüldür ve Özdere plajları ile kuzeyde Dikili ve Çandarlı, Foça-Yeni Foça plajları, olumlu kumsal özellikleri bakımından öne çıkmaktadır. Plajlara ulaşım son derece kolaydır. Đzmir merkez garajdan ve Üçkuyular garajından hemen her ilçeye günün her saatinde araç temin etme imkânı vardır. Türkiye'de bugünkü duruma bakıldığında, halen yürürlükteki tanıtım, pazarlama ve yatırım politikalarında 3 S faktörü; deniz - güneş -kum üçlüsünün etkisi devam etmektedir. Son on yılda Dünya'daki değişimlerle 3 S faktörünün özellikle gelişmiş toplumlarda yerini 3 E'ye bırakmakta, education (eğitim)-entertainment (eğlence) ve environment (çevre) duyarlı, sürdürülebilir turizm türü ön plana çıkmakta olduğunu görmekteyiz. 4 bin kilometre uzunluğundaki Ege ve Akdeniz kıyıları Türkiye turizm kapasitesinin yaklaşık %70'ine sahiptir. Deniz turizminin tamamı, kongre turizm kapasitesinin ise %70'i yine aynı bölgede bulunmaktadır. 183

Yat Turizmi Türkiye 8333 kilometre uzunluğunda kıyısı bulunan yarımadadır. Dolayısıyla yat turizmine olanak sağlayan koy sayısı da oldukça fazladır. Hâkim rüzgârlara karşı korunaklı, temiz, doğayla iç içe oluşları yatçıları cezpetmektedir. Ayrıca aynı bölgeler antik çağlarda denizcilikle yoğun olarak uğraşan toplumlara da yurt olduğundan özellikle Ege ve Akdeniz kıyılarındaki bu sakin koylar aynı zamanda antik yerleşmelerin kalıntılarının bulunduğu ören alanlarıdır. Koylar doğal yapılarıyla olduğu kadar bu arkeolojik değerleriyle de denizli turistleri çekmektedirler. Ege bölgesi tarihi zenginlikleri, doğal güzellikleri, fiziki güzellikleri, sosyal yaşantısı, kültürel birikimi, ulaşımı ve altyapısıyla ülkemizin en önemli turizm potansiyeline sahip bölgesidir. Ülkemizin Ege denizi 2564 km.lik uzun bir kıyı şeridine sahiptir. Ege bölgesi korunaklı, elverişli iklimi ve uygun deniz koşulları ile amatör yatçılar için uygun bir coğrafyaya sahiptir. Ege bölgesi yat trafiği Antalya-Fethiye-Marmaris-Bodrum-Kuşadası-Çeşme güzergâhında yoğunlaşmıştır. Đzmir kıyıları ülkemizin önemli yat turizmi potansiyeli olan alanlardan birisidir. Kıyı kuşağında yer alan koyların oluşturduğu doğal peyzaj nitelikleri, iklim özellikleri, kıyı boyunca yer alan arkeolojik alanlar, antik kentler gibi kültürel değerlerin yanı sıra kıyıdaki yerleşmelerin yarattığı servis olanakları bu potansiyeli oluşturan ve destekleyen unsurlardır. Türkiye'nin en donanımlı marinaları Ege ve Akdeniz kıyılarında bulunmaktadır. Bu limanlarda, yatçılar gereksinim duydukları hizmeti bulabilmektedir. Havaalanları ile de marinaların bağlantısı kurabilmektedir. Đklimi ılımlıdır ve yazın sürekli serinletici deniz meltemi güneşin ısısını yumuşatmaktadır. Đzmir Plajları Đzmir'i çevreleyen sahil bandı hemen her yerleşim merkezinde doğal olarak plajlar ve koylar oluşturmuştur, Kimi noktada göz alabildiğine uzanan plajlar, kimi yerlerde yerleşim bölgeleriyle ya da ormanla kuşatılmış durumdadır. Plaj ve koylara ulaşım son derece kolay, ucuz ve çabuktur. Đzmir'in garajından, Üçkuyular Garajı'ndan ve Konak Meydanı'ndan hemen her ilçeye günün her saatinde araç sağlanabilmektedir. Sığacık-Kuşadası Güzergâhı Sığacık taki doğal liman dışındaki koylar yatçılık için elverişli değildir. Özdere-Gümüldür ve Seferihisar kıyılarındaki ikinci konut ve turizm gelişmesinin olumsuz etkileri vardır. Ancak Ege yat güzergâhının önemli bir parçasıdır. 184

Sığacık-Çeşme-Karaburun Güzergâhı Alaçatı Gökliman, Kırkdilim, Sarpdere, Çeşme ve Ildır daki koylar ile Karaada, Karaburun, Gerence körfezi yatçılık için olumlu koşullar taşımaktadır. Yatçılık altyapısının en fazla geliştiği güzergâhtır. Karaburun-Güzelbahçe Güzergahı Birçok koy bulunmakla birlikte ikinci konut, kentleşmenin olumsuz etkileri bulunmaktadır. Yat altyapısı yetersiz olup balıkçı barınakları yatlar tarafından kullanılmaktadır. Güzelbahçe-Ayvalık Güzergahı Dikili-Bademli koyu ve Foça çevresindeki koylar yatçılık için elverişlidir. Güzergah üzerinde ekolojik bakımdan duyarlı alanlar ve koruma alanları bulunmaktadır. Doğa Turizmi Doğanın farklı imkanlara sahip olduğu farklı koşulları, yaylalarda kamp, mağaracılık, dağcılık, trekking, sörf, dalış, kaya tırmanıcılığı, bisiklet ya da golf oynayarak, kuş gözlemciliği yaparak kullanılması ve daha bunlar gibi doğanın pek çok alanda sağladığı alternatiflerin gezi, dinlenme, spor amacıyla kullanıma açılması doğa turizminin oluşmasına ortam sağlamaktadır. Doğa Sporları Đçinde yaşanmakta olunan zor koşullar, günümüz insanı için doğaya dönüşü, onu korumayı ve sağladığı olanaklardan elverdiğince, doğallığını bozmadan, yararlanma arzusunu bir tutku haline getirmektedir. Doğa ile bütünleşmek, günlerin yorgunluğunu ve stresini atmak, aynı zamanda spor yapmak son yıllarda doğa sporlarına olan ilgiyi artırmıştır. Günümüz dünyasının yoğun iş temposu, kalabalık ve çarpık kentleşme, çevre ve gürültü kirliliği insanları rekreasyon faaliyeti olarak doğa sporlarına yöneltmekte olup insan; günlük yaşamın stresini şehir dışında doğayla baş başa kalarak, hem bedenine hem zihnine spor yaptırarak atabileceği, hem kendisiyle, hem arkadaşlarıyla, hem de doğayla yarışabileceği ve bundan haz duyabileceği doğa sporlarına ilgi ülkemizde de giderek artmaktadır. Yamaç Paraşütü Yamaç paraşütçülüğü, yeterli bir fiziksel sağlık dışında hiçbir ek yetenek ya da nitelik gerektirmemektedir. Hâlihazırda Đzmir yöresinde Ödemiş Bozdağ da yoğun olarak yapılabilmektedir. 185

Kayak Đzmir Đli nde sadece organize olarak Bozdağ da yapılan kayak sporunun pek çok tekniği bulunmakta olup, kayakçılar bir zamanlar kayma tekniğini ve kıvraklığını göstermek için engebeli pistlerde kaymayı tercih ederlerken bugün önemli olan mümkün olduğunca eğilerek hız yapmak olarak görülmektedir. Sörf Đzmir de sörf turizmi açısından değerlendirilebilecek iki alan mevcuttur. Bunlardan bir tanesi Çeşme-Alaçatı diğeri ise Seferihisar-Teos tur. Doğal Alaçatı Limanı devamlı esen rüzgârına rağmen dalgasız denizi ile dünyada sörf yapmaya elverişli nadir merkezlerden biridir. Rüzgar yaz boyunca kuzey yönlerinden 15-25 kts. (knots) süratle esmektedir. Mayıs tan Ekim e kadar süren rüzgâr sezonunda dünyanın her bir tarafından gelen sörfçüleri ağırlamaktadır. Ayrıca rüzgâr almayan, pırıl pırıl kumlarıyla meşhur Çark ve Piyade plajları görülmeye değerdir. Alaçatı koyunun 1,5 metreyi geçmeyen derinliği, aynı zamanda yeni başlayan sörfçüler için de iyi bir eğitim sahasıdır. Bu özelliğinden dolayı koy, hem ustalar hem acemiler için gözde bir sörf merkezidir. Alaçatı da biri belediyeye biri de özel teşebbüse ait iki sörf okulu bulunmaktadır. Yayla Turizmi Anadolu'nun, kıyılardan içerlere, batıdan doğuya doğru yükseklik artışının olması morfolojik, topoğrafik, doğal bitki örtüsü ve iklim şartlarında farklılık göstermesi yaylacılık hareketlerine elverişli bir ortam sunar. Buralar da son derece çekici bir çevre ve tatil yapma ortamı bulunurken orman içi boşluk ve çayır alanlar ile daha çok orman üst sınırlarında yer alan ortak alanlar ise dinlenme ortamının yanı sıra hayvancılık faaliyetlerine elverişli alanları teşkil ederler. Yaylacılık faaliyetleri göçebe Yörükler tarafından sürdürülmekte iken son yıllarda kentliler tarafından da evler yapılmaya başlanmıştır. Bunun yanında Đzmir de tam anlamıyla yayla tanımına giren Bozdağ ve Kozak dışında belirgin yayla bulunmaması bazı yükseltilerin de yayla olarak anılmasına sebep olmuştur. Bu durumda yayla evi olarak Đzmir de üçüncü konut gelişimi görülmektedir. Son yıllarda belirginleşen bu olgu bu tür alanlarda butik otellerin ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Bu kapsam içinde Bozdağ dinlenme ve tatil amaçlı bir gelişim gösterirken giderek tarım ikinci plana gitmektedir. Kozak yaylası ise hem hayvancılık hem de tarım ağırlıklı kulla0nılırken turizm amacı arka planda kalmaktadır. Yayla Turizmi ve bunu çevreye etkileri Müdürlüğümüzün bu konuda yapmış olduğu çalışmalar Đlimiz Kaymakamlıkları ile yapılan çalışmalar sonucunda Yayla Turizmine uygun olan Đlçeler belirtilmiştir. 186

Đzmir Đlinde, önerilen yaylalar; Bergama Kozak Yaylası Ödemiş Bozdağ Yaylası Ödemiş Gölcük Yaylası Ödemiş Subatan Yaylası Ödemiş Gündalan Yaylası Ödemiş Büyükçavdar Yaylası Ödemiş Küçükçavdar Yaylası Tire Kaplanköy Yaylası Balçova Teleferik Tesisleri 1000 m lik hat uzunluğu ile 1974 yılından beri çalışmakta olan teleferik 400 m nin üzerindeki tepeye ziyaretçileri taşımaktadır. Đzmir Büyükşehir Belediyesi nce yeniden düzenlenen teleferik tesisleri 6 Mayıs 2000 tarihinde hizmete başlamış olup doyumsuz manzarasıyla gelenleri büyülemektedir. Spor ve doğa severler için geniş imkanlar sunulan tesislerde, özel tırmanma şeritleri ile sporseverler heyecanlı anlar yaşayabilirler. Burada Kendin pişir, kendin ye, Kahvaltı Evi, Snack Bar, Fast Food üniteleri, çay bahçeleri, doğal ürünlerin satıldığı market ve hediyelik eşya satış yerleri bulunmaktadır. Buca-Kaynaklar göleti: Đzmir kent merkezinden 15 km güneyde bulunan yeni rekreasyon alanı Buca Belediyesi nce yaptırılmıştır. Burası 140 bin m2 lik bir alanı içine almakta, 30 bin m2 lik suni göl, 3500 kişilik amfitiyatro, seyir terasları, piknik alanı, çocuk oyun üniteleri, hobi bahçeleri ve hayvan padoku bulunmaktadır. Birçok etkinliğin yapılabilen bu alan Đzmirlilerin önemli uğrak yerlerinden birisidir. Göletteki tesisler, Buca Belediyesi nce kurulan bir vakıf tarafından işletilmektedir. Yakınında bulunan Kaynaklar köyü asırlık çınar ağaçlarıyla oldukça ünlü bir yerdir. Hafta sonları doğa tutkunları yürüyüşlerine başlamadan önce çınar ağaçları altında çaylarını yudumlamayı tercih ediyorlar. Karagöl Đzmir yakın çevresindeki kırsal alanlar ve köyler, deniz kıyılarından sonra, Đzmirlilerin ikinci konutları için yeni bir tercih alanı olmaya başlamış, köylerin çevrelerinde veya yol kenarlarında kır lokantaları açılmıştır. Urla- Çeşmealtı kıyılarının gerisinde Güvendik köyü, Bornova-Çiçekli köyü, Đzmir- Seferihisar yolboyu, bu tür gelişimlere sahne olan yerlerden bazılarıdır. 187

Kültürpark Kültürpark ta büyük kısmı yurtdışından getirilmiş 200 den fazla değerli ağaç ve çalı türü ile 8000 den fazla ağaç bulunmakta. Bu haliyle Kültürpark, Đzmir Enternasyonal Fuarı gibi uluslararası bir niteliğe sahiptir. Kültürpark taki bitki örtüsünü tanıtmak ve doğa bilincinin gelişmesine katkı sağlamak amacıyla ĐZFAŞ tarafından Kültürpark ın Ağaç ve Çalı Türleri adıyla çıkarılmış bir yayın da bulunuyor. Đzmir in akciğeri olan Kültürpark ta her ağacın ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılıyor.421.000m2 lik alana 156.000 m2 si yeşil alan olarak göze çarpıyor. Kültürpark içinde koşu yolu, yüzme havuzu, kapalı spor salonu. Tenis kortu, nikah salonu ile 13.500 m2 lik alanda kurulu Lunapark ta yer alıyor. Ege Üniversitesi Botanik Bahçesi Ege Üniversitesi, Fen Fakültesi bünyesinde 1964 yılında kurulmuş olan Botanik Bahçesi, 1997 yılında Ege Üniversitesi Rektörlüğü ne bağlanarak, E.Ü. Botanik Bahçesi & Herbaryum Araştırma ve Uygulama Merkezi olarak hizmetine devam etmektedir. Botanik Bahçesinin tüm bölümlerinde yaklaşık 3000 kadar bitki türü bulunmaktadır. Bu bitkiler Türkiye ve yabancı orijinlidir. Anıtlar Atatürk Anıtı Cumhuriyet Alanı nda büyük önderimiz Atatürk ün Ordular Đlk Hedefiniz Akdeniz dir Đleri komutunu taşıyan anıt, Đtalyan heykeltıraş Pietro Canunica tarafından 1933 yılında yapılmıştır. Atatürk ün üniforması ile bir at üzerinde tüm heybeti ile gösterir. Kaidesindeki milli mücadele kabartmaları görülmeye değerdir. Đlk Kurşun Anıtı Yunan ordusunun 15 Mayıs 1919 da Đzmir i işgali sırasında, askerlere karşı ilk kurşunu sıkarak, Türk direnişinin ilk örnek davranışını gösteren ve ardından şehit olan gazeteci Hasan Tahsin adına dikilen ve onu ilk kurşunu sıkarken gösteren heykel-anıt, bugün Konak Meydanı ndadır. Anıt, Đzmir Gazeteciler cemiyeti tarafından yaptırılarak, 15 Mayıs 1974 tarihinde törenle Konak Meydanı na dikilir. Dokuzeylül Anıtı (Halkapınar Şehitliği) Đzmir in 9 Eylül 1922 günü, düşmandan kurtuluşu esnasında sabahın erken saatlerinde şehit düşen dört Türk askeri için yapılmış olan anıt, Halkapınar semtinde bulunmaktadır. 188

Zübeyde Hanım Anıt Mezarı Atatürk ün annesi Zübeyde Hanım ın mezarı anıt şeklinde 1940 yılında Đzmir Belediyesi tarafından Karşıyaka semtinde yaptırılmıştır. Zübeyde Hanım Caddesi üzerinde Ferik Osman Paşa Cami avlusu içindedir. Belkahve Atatürk Anıtı Đzmir ili Bornova ilçesi sınırları içinde, Đzmir-Ankara karayolu üzerinde tarihi Belkahve, Kurtuluş zaferinin Başkomutanı Gazi Mustafa Kemal Paşa, Đzmir'in kurtuluşunu seyrettiği ve Đzmir e girmeden önce son konakladığı yerdir. Büyük Önder Atatürk ün 100. Doğum yılı kutlamaları nedeni ile tesis edilmiştir. 3,5 Ha büyüklüğündeki saha Kızılçam koru ormanı ile kaplıdır. G.3. Turistik Altyapı -Đlimizde 2007 yılı sonu itibariyle turizm işletmesi belgeli tesis sayısı 134, yatak kapasitesi 23.182 dir. -Đlimizde 2007 yılı sonu itibariyle müstakil eğlence yeri turizm işletmesi belgeli tesis sayısı 12, toplam kapasite 1617 dir. -Turizm işletmesi belgeli tesisler, 2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu ve bu Kanuna bağlı olarak çıkartılan Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesi ve Niteliklerine Đlişkin Yönetmelik şartlarına uygunluklarına göre belgelendirilmektedirler. -Đzmir iline kara, hava, deniz ve demir yollarını kullanarak ulaşmak mümkündür. Adnan Menderes Havalimanı: Şehir merkezine 18.km. uzaklıkta bulunmaktadır. Havalimanı toplam 8.230.945 m2 lik alanda hizmet vermektedir. Günde yurtiçi sefer olarak 35-50, yurt dışı seferi ise 10-20 uçak inmekte ve yıllık 4.000.000 yurtiçi olmak üzere toplam 5 milyon yolcu kapasitesine sahiptir. TDĐ Alsancak Limanı: Yıllık 8.200.000 ton kapasiteli Alsancak limanı genel kargo, konteyner, kuru yük ve sıvı yük gemileri ile birlikte yolcu gemilerine de hizmet vermektedir. 3.452m. rıhtım uzunluğu ve 900.000m2 liman sahasına sahip bulunan limana aynı anda 24 gemi yanaşabilmektedir. TDĐ Çeşme Limanı :Yıllık gemi kabul kapasitesi 1060 dır. TDĐ Dikili Limanı: Yıllık gemi kabul kapasitesi 200 dür. Đzmir Otogarı (ĐZOTAŞ) : Günlük araç kapasitesi 3.000-3.500 ve ortalama 50.000 kişi ve yıllık ortalama 23 milyon kişidir. 150.000 m² lik alanı kapsamaktadır. Đzmir Devlet Demiryolları: Alsancak ve Basmane garlarının günlük ortalama gelen giden yolcu sayısı 3.800, yıllık yolcu sayısı 1.368.000 olup, trenlerin günlük kapasitesi 8.232, yıllık kapasitesi ise 3.004.460 dır. Levent Marina: Kapasitesi 90, 189

Setur Marina Çeşme: Kapasitesi 140 dir. Tablo 33. Đzmir Turizm Hareketleri (Aralık 2008) ĐZMĐR TURĐZM HAREKETLERĐ (ARALIK 2008) 2005-2006-2007-2008 YILLARI ĐZMĐR ARALIK AYI TURĐZM HAREKETLERĐ 2005 2006 % 2007 % 2008 % HAVAYOLU 11422 17271 51,21 18881 9,32 19874 5,26 DENĐZYOLU 927 4591 395,25 1495-67,44 9201 515,45 TOPLAM 12349 21862 77,03 20376-6,80 29075 42,69 2008 Aralık ayında havayolu girişlerinde 5,26 artış, denizyolu girişlerinde %515,45 artış görülmektedir. Toplam girişlerde ise %42,69 oranında artış gerçekleşmiştir. Toplam girişlerin %68'i havayolu, %32'si ise denizyolu girişleri oluşturmuştur. Tablo 34. 2005-2006-2007-2008 Yılları On Đki Aylık Dönemde Turizm Hareketleri 2005 2006 % 2007 % 2008 % HAVAYOLU 668237 541952-18,90 628568 15,98 697433 10,96 DENĐZYOLU 120883 235196 94,56 342204 45,50 376655 10,07 TOPLAM 789120 777148-1,52 970772 24,91 1074088 10,64 2008 yılında on iki aylık dönemde havayolu girişlerinde%10,96 artış ve denizyolu girişlerinde %10,07 oranında artış, toplam girişlerde ise %10,64 oranında artış gerçekleşmiştir. Toplam girişlerin %65'i havayolu, %35'i denizyolu girişleri oluşturmuştur. Tablo 35.2006 2007 2008 Yılları On Đki Aylık Dönemde Đzmir'e Giriş Yapan Đlk Dört Ülke 2006 2007 2008 06/07% 07/08% ALMANYA 225412 236072 253370 4,73 7,33 ĐTALYA 96793 129374 146039 33,66 12,88 190

FRANSA 85830 89680 97934 4,49 9,20 ĐNGĐLTERE 63198 79836 93212 26,33 16,75 Kaynak: Đzmir Kültür Ve Turizm Müdürlüğü Ulaşım Đzmir ulaşım ağı bakımından ülkenin diğer illerine göre imkanları oldukça gelişmiş bir kenttir. Đlimiz, kara, hava, deniz ve demiryolları ile yurt içi ve yurt dışı bağlantılara sahiptir. Đzmir in bölge ve ülkenin diğer yerleşimleri olan karayolu ulaşım bağlantısı 5 yönden özetlenebilir. Bunlardan ilki Bornova üzerinden Manisa ya bağlanan ve kentin yakın çevre ilişkisini kuran yoldur. Karşıyaka Menemen üzerinden Çanakkale ye uzanan yol ise ikinci bağlantıyı oluşturmaktadır. Ankara Đzmir baglantısı ise Manisa trafik akımı ile Demirci, Kula ve Uşak yönünden gelen Ankara trafigi ile birleşerek kent merkezine girmektedir. Aydın-Đzmir baglantısı kentin güneyinden Melez çayını izleyerek gelir ve Eşrefpaşa veya Hatay Caddesi ile kente katılır. Bugünkü durumda Menemen-Đzmir-Aydın baglantısı tümüyle kent ve kent merkezi içinden geçmektedir. Beşinci baglantı ise Çeşme-Đzmir yönündedir. Hatay Caddesi, Mithatpaşa caddesi ve Mustafa Kemal Sahil Bulvarı yoluyla Urla ve Çeşme yi otoban ile bağlar. Ülkemiz demiryolu ulaştırmasında Đzmir in özel bir önemi vardır. Çünkü ülkemizin ilk demiryolu 1886 yılında Đzmir-Aydın hattında yabancılar tarafından yapılmıştır. Bu hat Küçük ve Büyük Menderes Vadilerinin içlerine kadar uzanmakta ve tarım ürünlerinin Đzmir Limanına akmasını saglayarak, Tire, Bayındır, Seferihisar, Çivril gibi ürün toplanma merkezlerine kollarla uzanmaktadır. Aydın yönünden gelen demiryolu Alsancak istasyonunda, Manisa yönünden gelen demiryolu ise Basmane istasyonuna girerek sona erer. Bir liman kenti olan Đzmir de denizyolu ulaşımı önemlidir. 1314 m. uzunluğundaki Alsancak limanı ülkenin önemli bir ihraç kapısıdır. Yükleme, boşaltma yapılan limanda sürekli olarak Đstanbul-Đzmir seferleri düzenlenmekte olup, yaz aylarında ise Akdeniz kıyılarımızdaki limanlara seferler düzenlenmektedir. Pasaport Limanı, Çeşme Limanı, Dikili Limanı küçük ve büyük gemilere hizmet vermekte olup ve Seferihisar-Sığacık Limanı da yatlara hizmet verebilmektedir. Adnan Menderes Hava Limanından yurt içi ve yurt dışı uçak seferleri hergün periyodik olarak yapılmaktadır. 191

Alsancak Limanı 192

G.4. Turist Sayısı Tablo 36: 2008 Yılında Đzmir Đli Sınır Kapılarından Giriş Yapan Turistlerin Ülkelerine Göre Dağılımı MĐLLĐYETĐ OCAK ŞUBAT MART NĐSAN MAYIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĐM KASIM ARALIK TOPLAM ALMANYA 7131 8614 16369 14493 27974 30094 38754 33739 26436 25044 12291 12431 253370 FRANSA 2240 3056 3073 12204 11781 12028 15747 16171 9565 9310 1573 1186 97934 A.B.D. 873 1143 1295 3763 6274 4739 2540 2948 5444 9701 4325 1674 44719 ĐNGĐLTERE 2256 2424 2976 2696 11453 10513 16976 14510 12313 9638 4000 3457 93212 HOLLANDA 863 1240 1350 5879 10731 8291 14041 8756 8740 8767 1339 1600 71597 ĐSVĐÇRE 368 354 788 706 1059 1048 2231 791 1349 2239 484 293 11710 DANĐMARKA 98 143 182 339 1059 1445 2834 1392 1122 677 103 101 9495 FĐNLANDĐYA 51 16 43 63 113 134 81 29 97 110 22 19 778 YUNANĐSTAN 468 407 1536 1594 2720 3780 4519 6192 2511 1761 826 415 26729 ĐSVEÇ 98 174 313 526 1311 1785 1516 956 1253 2326 255 196 10709 BELÇĐKA 448 623 2098 3309 8341 10634 15231 12511 9892 3622 363 421 67493 KANADA 215 267 274 901 2170 1049 790 1087 1912 3413 1030 404 13512 ĐSPANYA 314 250 1771 835 1601 2059 4436 4479 3177 1692 848 651 22113 POLONYA 69 51 120 238 349 384 416 389 578 448 133 88 3263 AVUSTURYA 700 509 675 644 1284 2362 4121 2464 1204 1407 1194 1201 17765 JAPONYA 24 46 43 230 188 215 176 219 192 1030 238 41 2642 RUSYA 46 47 115 103 1094 3394 3634 3808 1878 168 72 93 14452 ĐTALYA 3860 1838 4523 8595 14849 22047 21450 24722 18731 16239 7325 1860 146039 PORTEKĐZ 40 59 208 124 190 379 379 556 396 140 58 59 2588 ĐSRAĐL 0 0 0 0 0 0 0 0 0 ÇĐN 0 2 0 0 1 2 0 0 5 DĐĞERLERĐ 2245 2304 3259 3839 7.807 12357 19132 18658 11595 10598 6305 2885 100984 YABANCI TOP. 22785 24046 42511 63732 119042 140991 182385 166852 131555 108330 42784 29075 1074088 TÜRK TOPLAM 26441 21064 24994 32754 36326 45416 54670 42883 23255 30243 18625 34299 390970 GENEL TOPLAM 49226 45110 67505 96486 155368 186407 237055 209735 154810 138573 61409 63374 1465058 193

Tablo 37. Đzmir Đli Turistik Tesis ve Yatak Kapasiteleri TESĐS ODA YATAK TURĐZM ĐŞLT. 133 12268 26115 BELGELĐ KONAKLAMA TESĐSĐ TURĐZM YATIRIM BELGELĐ KONAKLAMA TESĐSĐ 46 5592 13037 Tablo 38. Đzmir Đli Turizm Seyahat Acenteleri A-AG B C TOPLAM TURĐZM SEYAHAT ACENTALARI 297 5 34 336 G.5.Turizm Ekonomisi -Turizmde yerel halka sağlanan iş imkanları: Türkiye için turizmin, istihdam oluşturduğu bilinen bir gerçek olmakla beraber, etkisini tam anlamıyla belirlemek mümkün değildir. Çünkü turizm, yatırım aşamasından her hizmetin verildiği en son aşamaya kadar dolaysız ve dolaylı çok çeşitli iş olanakları oluşturmaktadır. Dolayısıyla da turiste hizmet veren yerlerde, istihdam edilen kişilerin pek çoğu turizmle ilgisi olmayan ama aynı veya benzer işlerde çalışan kişilerden çok güç ayırt edilebildiğinden bu konuda güvenilir bir istatistik ortaya koymak zordur. Sonuç olarak turizm, emek-yoğun özellik arz etmekte ve bu sektörde istihdam önemli bir unsur oluşturmaktadır. G.6.Turizm Çevre Đlişkisi Turizm faaliyetleri öncelikle doğal dengenin duyarlı olduğu alanlarda gelişme göstermektedir. Bu alanlarda oluşacak aşırı yoğunluk, belirli taşıma kapasitesini aştıktan sonra, doğal kaynakların bozulmasına ve bazılarının azalmasına veya yok olmasına neden olmaktadır. Turist yoğunluğunun arttığı bu bölgelerde özellikle eko-sistemler önemli boyutlarda zarar görmektedirler. Turizmin çevreye etkilerini çeşitli örneklerle inceleyecek olursak; -Bitki örtüsü birçok turistik yerleşim alanlarının ana çekim elemanlarından 194

biridir. Bitki örtüsü, turistik etkinlikler sonucunda olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Örnek olarak; bitki koleksiyoncularının etkilerini, kamp ve piknik ateşleri sonucunda çıkan orman yangınlarını, yapılaşma amacıyla ağaç kesimlerini, çöp dökme ile doğal bitki örtüsünün kirletilmesini, yoğun araç trafiği ile kampçılık ile bitki örtüsünün çiğnenmesini, toprağın yoğun turistik etkinlikler sonucu sıkışarak erozyona uğramasını verebiliriz. -Turistik etkinlikler ve su kalitesine yönelik olarak da; turistik kentlerde kanalizasyon sularının plajlara, göllere ve nehirlere akıtılmasını, deniz araçlarından boşalan yağların deniz suyunu kirletmesini, yine şişe ve kutu atıklarıyla deterjan kullanımı ile suda zor çözünen kimyasal maddelerin suları kirletmesini olumsuz örnekler olarak verebiliriz. -Turistik alanlarda normal trafiğe ek olarak araç kullanımı, tur otobüsleri ve sonucunda egzozlardan çıkan gaz ve dumanlarla hava kirlenmesi de turizmin çevreye olan diğer olumsuz yönlerinden bir tanesidir. -Vahşi hayvan avcılığı, doğal yaşam fotoğrafçılığı, turizm amaçlı yapılaşmalarla kıyılarda yaşayan canlıların (Ege Denizi nde yaşayan Akdeniz Foku ( yaz aylarında buranın tatilcilerin, balıkçıların, piknikçilerin baskınına uğraması fokları rahat bırakmıyor, mağaraya sığınmalarını engelliyor),caretta caretta gibi) nesillerinin tükenmesi yine olumsuz örneklerdendir. Đçinde bulunduğumuz 21. yüzyılda dünyanın en önemli sorunlarından birisi; çevre sorunudur ve gerekli tedbirler alınmadığı taktirde turizm endüstrisi doğal çevremizi tehdit eder duruma gelecektir. Uzun vade de ise bu durum başta turizmin kendisini etkileyecektir. -Yayla Turizmi Kavramı Yayla turizmi jeomorfolojide yüksek düzlükleri (plato) ifade eden yaylaların turizm amaçlı kullanımıyla ortaya çıkmıştır. Başlıca hayvancılık ve tarım amaçlı olarak yapılan yaylacılık faaliyeti halk arasında hava değişikliği olarak adlandırılan sağlıklı iklimde bulunmayı da geleneksel olarak içermektedir. Yayla turizminde asıl çekici etmen sıcaklığın fazla olduğu aşağı seviyelerden, ılıman değerlere doğru kaçıştır. Yayla turizmi mevsimini, iklim belirlemektedir. Bu süre Haziran-Eylül ayları arasında yaklaşık 4 aydır. Deniz turizmiyle aynı mevsimi paylaşan yayla turizminde kıyıya yakın yaylalar, turizmi çeşitlendirmektedir. Đzmir deki mevcut yaylalara bakacak olursak; Đzmir deki mevcut yaylalara bakacak olursak; Đzmir-Ödemiş Bozdağ Yaylası Đzmir-Ödemiş Gölcük Yaylası Hem tatil yapma hem de hayvancılık amacıyla kullanılan yayla yerleri: Đzmir-Bergama Kozak Yaylası 195

Türkiye de yayla turizmi yeni bir potansiyel olmasına karşın, buralardaki deformasyon endişe verir durumdadır. Bu değerli miraslarımızı koruma/kullanma dengesi sağlanarak gelecek nesillere aktarmamız gerekmektedir. Öyle ki içecek sularımız bile yok etmeye başladığımız yaylalarımızdan gelmektedir. Bu doğrultuda yapılması gereken çalışmalarda göz önünde bulundurulması önerilen hususlar şöyle sıralanabilir: 1- Her şeyden önce turizme açılan yaylaların taşıma kapasiteleri belirlenip, bölgenin turizme konu olacak doğal ve kültürel değerlerini tespit edecek, sosyoekonomik yapıyı ve geleneklerini bozmayacak nitelikte master planlarının yaptırılması gerekmektedir. 2- Ulaşım çevreye en az zararla ve mümkünse tek bir güzergahtan sağlanmalıdır. 3- Konaklama birimleri imkanlar ölçüsünde artırılmalı, yapılaşma geleneksel yayla mimarisine uygun olmalıdır. 4- Yapılacak alan analizleri sonucunda kış sporları, golf, binicilik vb. sporların yapılacağı yerler oluşturularak kullanıma açılmalıdır. 5- Yaylalardaki otlatmanın, Otlatma Amenajmanı ilkelerine uygun olarak yaptırılması sağlanmalıdır. 6- Yayla şenliklerinde katılımcıların güvenliğinin sağlanmasına özen gösterilmelidir. Çevre temizliği konusunda yerel halk eğitilmelidir. 7- Yaylalarda ekonomik faaliyette bulunan halkın el sanatları çeşitliliği açılacak kurslarla artırılmalıdır. 8- Yayla şenliklerinin uluslararası tanıtımı yapılmalıdır. 9- Pansiyonculuk geliştirilmeli, hizmet ihtiyaca cevap verebilecek düzeyde sağlanmalıdır. Mavi Bayrak Avrupa Topluluğu, kendi ülkelerinde yüzme amacı ile kullanılacak göl ve deniz suları için gerekli su kalitelerini belirleyen mikrobiyolojik parametreleri, yol gösterici ve uyulması zorunlu hükümler olarak ortaya koymuştur. Bu çalışmalar 1987 yılında Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEE) tarafından yürütülen Mavi Bayrak Kampanyası adı altında birleştirilmiş önce 11 AT ülkesi daha sonra 22 ülkede başarı ile uygulanmıştır. 2001 yılında ise Avrupa nın dışında yer alan ülkelerden gelen talepler doğrultusunda kampanyanın kapsamı genişletilmiş olup Avrupa Çevre Eğitim Vakfı nın adı Çevre Eğitim Vakfı olarak değiştirilmiştir. Bu proje Bakanlığımızda Proje Daire Başkanlığı Çevre Sorunlarını önleme şubesi tarafından yürütülmektedir. 196

Plajlara Mavi Bayrak Almak Đçin Gerekli Kriterler: Plajlarla Đlgili Kriterler Yüzme Suyu Kalitesi Çevre Eğitimi ve Bilgilendirme Çevre Yönetimi Güvenlik ve Hizmetler Yüzme Suyu Kalitesi Đle Đlgili Kriterler Burada uygulanacak standartlar AB Yüzme Suyu Direktiflerine uyacaktır. (zorunlu) Endüstriyel ya da evsel atıklar plaj alanına deşarj edilmeyecektir. (zorunlu) Kirlilik oluşturacak kazalar ile mücadele edebilmek için yerel/bölgesel acil eylem planları yapılacaktır. (zorunlu) Yosun ya da diğer bitkilerin plajda birikip çürümesine izin verilmeyecektir. (klavuz) (koku, sinek gibi risk yaratmadığı sürece özel kullanım için ayrılan alanlar hariç tutulabilir) Belediye atıksu arıtma deşarj suları AB Atıksu direktiflerine uygun olmalıdır. (klavuz) Yüzme Suyu Kalitesi Mavi Bayrak çalışmaları kapsamında, yüzme suyunda toplam koliform, fecal koliform ve fekal streptokok izlenmektedir. Numuneler yüzme sezonu boyunca alınmaktadır. Numuneler önceden belirlenmiş noktalardan alınmaktadır. Numuneler 15 günde bir alınmaktadır. Bakteri Kriterleri Alınan numunelerin en az % 80 inde toplam koliform 500/100 ml değerini aşmayacaktır. Alınan numunelerin en az % 80 inde fekal koliform 100/100 ml değerini aşmayacaktır. Alınan numunelerin en az % 90 ında fekal streptokok 100/100 ml değerini aşmayacaktır. Çevre Eğitimi ve Bilgilendirme Đle Đlgili Kriterler Plaj ya da plajın bir kısmının yoğun olarak kirlenmesi ya da kirlenme olasılığına karşı halkın derhal uyarılması (zorunlu) Sahil bandı üzerinde flora ve faunada dahil olmak üzere hassas yörelerin yerel halka ve ziyaretçilere basılı ve görüntülü olarak tanıtılması (zorunlu) Mavi Bayrak ve ödüllü plaj hakkında kullanıcıların bilgilendirilmesi (zorunlu) Plaj yönetimi ile ilgili kurallara arzu edildiğinde kolaylıkla ulaşılması (zorunlu) Yörede en az 5 çevresel aktivitenin yapılması (zorunlu) 197

Yörede bir çevre bilgilendirme merkezi kurulması(zorunlu) Çevre Yönetimi Đle Đlgili Kriterler Yörenin kıyı alanlarıyla ilgili arazi kullanım ve geliştirme planı olmalıdır.(zorunlu) Plajda güvenli ve düzenli olarak bakımı yapılarak boşaltılan yeterli sayıda çöp kutusu bulundurulmalıdır.(zorunlu) Sezon boyunca plaj her gün temizlenmelidir. (zorunlu) Plaja güvenli bir ulaşım sağlanmalıdır. (zorunlu) Plaja otomobil girmesine, çöp boşaltılmasına izin verilmemelidir. (klavuz) Plajda farklı kullanımlar ve kullanıcılar nedeniyle olabilecek kazalar ve karmaşayı önleyecek bir yönetim olmalıdır. (klavuz) Plajda cam, şişe ve kutu gibi atıkların geri dönüşüm için kullanılacağı ayrı toplama bölümleri olmalıdır.(klavuz) Plajda AB Atıksu Direktiflerine uygun olan atıksu sistemi, temiz ve yeterli duş, tuvalet olacaktır. (klavuz) Yerel yönetimler plaj civarında, bisiklet, yürüyüş ve toplu taşıma gibi sürdürülebilir taşıma araçlarını teşvik edeceklerdir. (klavuz) Güvenlik ve Hizmetler Yüzme sezonu boyunca plaj güvenlik görevlileri görevde olmalı ve yeterli önlemleri almalıdır. (zorunlu) Plajda ilkyardım olanakları olmalıdır.(zorunlu) Köpek, at gibi evcil hayvanlar ile ilgili ulusal kurallar plajda kesinlikle uygulanmalıdır. (zorunlu) Korumalı bir içme suyu kaynağı olmalıdır.(klavuz) Plajda hemen ve kolay ulaşılan bir telefon olmalıdır.(klavuz)( Plaj güvenliği güvenlik görevlileriyle sağlanmıyorsa bu kriter zorunludur) Yöredeki en az bir plajda engelliler için erişim rampası (yolu) bulunmalıdır. (zorunlu) Plajın bütün yapıları ve ekipmanları bakımlı olmalıdır. (zorunlu) 198

ĐZMĐR ĐLĐ MAVĐ BAYRAK ÖDÜLLÜ PLAJLAR Plaj sayıları 35 30 25 20 15 10 5 0 32 30 26 25 23 23 20 21 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Yıllar TÜRKĐYE'DE YILLARA GÖRE MAVĐ BAYRAKLI PLAJLAR 300 250 MARĐNA PLAJ 235 258 200 174 192 150 127 140 151 100 50 0 99 78 64 46 25 9 15 11 12 11 12 11 12 12 14 14 13 5 8 6 10 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 Yıllar 199

Tablo 39. Mavi Bayrak Programına Dahil Olan Ülkeler 1. Almanya 14. Đrlanda 27. Polonya 2. Belçika 15. Đskoçya 28. Portekiz 3. Birleşik Krallık 16. ispanya 29. Romanya 4. Bulgaristan 17. Đsveç 30. Rusya 5. Danimarka 18. Đtalya 31. Slovenya 6. Estonya 19. Đzlanda 32. Şili 7. Fas 20. Kanada 33. Türkiye 8. Finlandiya 21. Karadağ 34. Yeni Zelanda 9. Fransa 22. Karayipler 35. Yunanistan 10. Güney Afrika 23. Letonya 36. Đngiltere 11. Güney Kıbrıs 24. Litvanya 37. Slovakya 12. Hırvatistan 25. Malta 38. Brezilya 13. Hollanda 26. Norveç Çevre Dostu Đşletme Plaketleri Çevreye Duyarlılık Kampanyası Kapsamında Tesislere "Çevre Dostu Đşletme" Belgesi ve Plaketi Verilmesine Esas Değerlendirme; Belgeli işletmelerde çevre bilincinin oluşturulması ve çevre korumasına katkı sağlanması amacıyla 1993 yılından itibaren, talepte bulunan işletmelerde, sınıflandırma çalışmalarında olduğu gibi, oluşturulan Sınıflandırma Heyetleri tarafından, değerlendirme formları kullanılarak değerlendirme yapılmakta ve belirlenmiş olan puan barajını aşan işletmelere çevre dostu kuruluş belgesi ve plaketi verilmektedir. Verilmekte olan plaketlerde yer alan simgeler de tesisin türüne göre farklılık göstermektedir. Yat işletmeleri için verilen plaketlerde "Yunus", Yat limanları için verilen plaketlerde "Çıpa" ve diğer tesislere verilecek plaketlerde de "Çam" simgeleri bulunmaktadır. Konaklama Tesislerinde Çam Simgesini Belirleyen Nitelikler; Dış Mekanlarda Çevre Đçin Alınacak Önlemler: 1)Tesisin bulunduğu çevre ile uyumu; a)genel silüet ve doğa ile az uyumlu yapılaşma, (1 puan) b)uygun yapılaşma, (5 puan) 2)Tesis arazisinin bakımlı, çimlendirilmiş ve göze hoş gelen uyumlu düzenlemesi, (3 puan), 3)Açık otoparkların görünümünü gizleyecek yeşil alan düzenlemeleri, (3 puan) 4)Bahçe aydınlatmasında kabloların yeraltından geçirilerek özel seçilmiş aydınlatma armatörlerinin kullanılması, (1 puan) 5)Ozon tabakasına zarar verici maddeler içeren ve flor gazı ihtiva eden halonlu 200

yangın söndürücülerin kullanılmaması, (3 puan) Tesiste Gürültü Kontrolü Sağlanması: 6)Tesiste gürültü çıkaran hacimlerde bulunan cihazların ses yalıtımlarının yapılması(jeneratör, hidrofor, soğutma kulesi, klima vb.) (3 puan) 7)Tesis bünyesinde yer alan ve yüksek sesle müzik dinlenen mekanlarda ses yalıtımı yapılması ve önleyici tedbir alınması (1 puan) Çöplerin Yeniden Değerlendirilmesi: 8)Kağıt, plastik, metal, cam ve organik atıkların yeniden değerlendirilmesi için türlerine göre ayrıştırılması (herbiri 2 puan, toplam 10 puanı geçemez) 9)Pil kullanımı; a)doğa için tehlikeli atık olan civa içeren pillerin bitmesi halinde ayrı muhafazası (1 puan) b)şarjlı pil kullanımı (3 puan) 10)Belediye sınırları içerisinde bulunmayan tesislerde; a)çöp bekletme odası(kapalı naylon torba içinde muhafazası ile) (1 puan) b)soğuk çöp odası (3 puan) c)çöp nakli için gerekli araçlar veya çöp imha sisteminin bulunması (5 puan) (Toplam 5 puanı geçemez) Su Tüketimini Azaltmak ve Daha Az Miktarda Deterjan Kullanımı Đçin: 11)Deterjanın doğa tarafından kolayca parçalanabilmesi için; a)düşük fosfatlı deterjan (1 puan) b)bio deterjan (3 puan) c)toz sabun, sıvı sabun vb (5 puan) 12)Tesiste su yumuşatma cihazları kullanılarak deterjan yerine sabun tozu kullanımının getirilmesi (3 puan) 13)Deterjan ve su tüketimini azaltmak amacıyla müşterilerin isteğiyle havlu ve çarşafların değiştirilmesi sisteminin getirilmesi ve bu konuda odalara açıklayıcı duyurular asılması (5 puan) 14)Su Armatürleri; a)normal Armatür (1 puan) b)ayarlı Armatür (3 puan) c)fotoselli armatür (5 puan) 15)Suya hava karışımını sağlayan özel duş başlıklarının bulunması (3 puan) 16)Atık suların değerlendirilmesi; a)atık suların arıtıldıktan sonra denize veya dış ortama deşarjı (1 puan) b)bahçe sulamasında kullanılması (3 puan) 201

Enerji Tasarrufu Đçin: 17)Odalarda elektriğin tek yerden kontrolü; a)oda girişinde tek yerden elektrik anahtarıyla kontrolü (1 puan) b)kart sistemiyle kontrol (3 puan) 18)Balkon kapı ve pencerelerin açık kaldığında oda klimasının otomatik olarak devreden çıkması (1 puan) 19)Tesiste bulunan limanların filtrelerinin devamlı bakımı (3 puan) 20)Genel mahallerde ve oda aydınlatmasında kompakt florasan türü aydınlatma armatürlerinin kullanılması (1 puan) 21)Isıtma sisteminde kullanılan enerji türü; a)sıvı yakıt (1 puan) b)elektrik enerjisi (3 puan) c)güneş enerjisi veya doğalgaz (5 puan) Çevreye Katkı Đçin Alınacak Önlemler: 22)Geri dönmüş kağıt kullanımı; a)ambalaj malzemelerinde (1 puan) b)büro hizmetlerinde (3 puan) c)tüm hizmetlerde (5 puan) 23)Plastik şişeli içecekler yerine; a)metal kutulu içecekler (1 puan) b)kağıt kutuda içecekler (3 puan) c)cam şişede içecekler (5 puan) 24)Tesis mutfağında kullanılan malzemenin niteliği (Plastik türü ve sağlığa uygun olmayan malzemeye puan verilmez) a)diğerleri (1 puan) b)cam, çelik (3 puan) 25)Serviste kullanılan malzemenin niteliği(plastik türü ve sağlığa uygun olmayan malzemeye puan verilmez) a)diğerleri (1 puan) b)cam, çelik (3 puan) 26)Tesiste yapılacak boya işlerinde petrole dayalı boya ve kurşun içeren boya yerine, kurşunsuz ve lateks katkılı boya kullanılması (1 puan) 27)Personel tuvaletlerinde kağıt havlu yerine; a)elektrikli el kurulama makinesi (1 puan) b)her kullanımdan sonra değişen küçük el havlularının kullanılması (3 puan) c)rulo bez havlu kullanılması (5 puan) 28)Müşteri genel tuvaletlerinde kağıt havlu yerine; a)elektrikli el kurulama makinesi (1 puan) b)her kullanımdan sonra değişen küçük el havlularının kullanılması (3 puan) c)rulo bez havlu kullanılması (5 puan) 202

29)Tuvaletlerde dezenfektan ve koku giderici tabletlerin kullanılmaması (3 puan) 30)Tesiste tefriş elemanı olarak plastik türü malzemenin kullanımı, a)kısmi kullanım (1 puan) b)hiç kullanılmamış olması (5 puan) 31)Tesiste sigara içilmeyen yeşil alanlar oluşturulması, a)genel mahallerin bir bölümünde yeşil alanlar oluşturulması (3 puan) b)müşteri yatak odalarının bir bölümünün hiç sigara içilmeyen odalar şeklinde düzenlenmesi (3 puan) (Bu iki hususun da bulunması halinde toplam puan verilir) 32)Müşteri yatak odalarında bulunan otel dokümanları, mektupluk ve benzeri maddelerin dönmüş kağıttan, ayakkabı silme bezi, kirli çamaşır torbası gibi malzemelerin ise kumaş türü çevreye zararı olmayan maddelerden yapılmış olması (herbiri 1 puan, toplamı 4 puanı geçemez) 33)Müşteri yatak odalarında kullanılan elemanlarda (tül, perde, yatak çarşafı, nevresim, yastık ve benzeri) sentetik ve naylon türü malzeme kullanılmaması (herbiri 1 puan toplamı 5 puanı geçemez) 34)Tesisin yer döşemesinde sentetik halı kullanılmaması; a)genel mahallerde (3 puan) b)müşteri yatak odalarında (3 puan) c)hiç kullanılmamış olması (6 puan) 35)Haşere ile mücadelede doğaya zarar veren maddeler yerine haşere kovucu özellik içeren karışımlar kullanılması (1 puan) 36)Tesiste çevre bilincinin sağlanması amacıyla müşterilerin görebileceği yerlerde veya kullanım yerlerinde eğitici broşür, afiş, logo bulundurulması (3 puan) 37)Personelin çevre bilincini geliştirici eğitim programları ve uygulamalar yapılması (3 puan) 38)Đşletmenin çevre koruma konusunda faaliyet gösteren organizasyonlar içinde olması(çöp toplama, atık değerlendirme, kampanya ve organizasyonlar gibi) a)organizasyonlar düzenleme (5 puan) b)organizasyonlara katılım (3 puan) 39)Açık duşlarda şampuan kullanılmaması ve uyarıcı yazıların bulundurulması (1 puan) 40)Ozon tabakasına zarar vermeyecek oda kokusunu giderici spreyler ve bitkisel esanslı koku maddelerinin kullanılması (3 puan) 41)Đç mekanlarda yeşil bitki dokusu düzenlemelerine yer verilmiş olması (3 puan). 203

Tablo 40. Belirleyici Nitelikler Asgari Puan Tablosu Asgari Puan Tesisin Aldığı Puan Bir Çam 70 Đki Çam 90 Üç Çam 110 Đkinci Konut Alanların Çevreye Etkileri Alt yapı çalışmalarının henüz tamamlanmamış olması özellikle kıyı ilçelerde, toprak su ve deniz kirliliğinin hızla artmasına sebep olmaktadır. Ayrıca yeşil alanların birer beton yığınına dönmesi de görüntü kirliliği yaratmaktadır. Çevrenin korunması yolunda tüm çalışmalar hızla devam etmektedir. Altyapı çalışmaları başlamış turizm açısından önem taşıyan ilçelerimizde çalışmalara hız kazandırılmaya çalışılmakta, bu yönde henüz çalışmaları başlamamış ilçelerde ise Çevre Bakanlığı nın arıtma tesislerinin kurulması hakkındaki genelgesi doğrultusunda tüm site, otel, motel vb. tesislerden arıtma tesisi istenmektedir. Bununla beraber, doğa ile iç içe yaşamak, güneşten, denizden yararlanmak isteyen turist grupları, tatillerini geçirmek için Çeşme, Seferihisar, Foça, Dikili gibi kıyı ilçelerini tercih etmektedir. Đzmir, kıyı şeridi doğal ve çevresel kaynaklar yönünden çok zengindir. Bu zenginlikler arasında benzersiz kıyılar, doğal parklar, verimli ovalar çok sayıda koyun yanı sıra çok zengin sulak alanlar sayılabilir. Kıyılarımızın turizm yönünden önemi inkar edilemez. Kıyı bölgelerimizin turizme olumlu etkileri büyük olmaktadır. Bunun devamlılığı için bu bölgelerin doğal yapısının ve ekolojik dengesinin bozulmaması gerekir. Turizm, döviz girdisi ve mahalli istihdam açılardan önemli ekonomik yararlar sağlamış olmasına rağmen çevre üzerinde de önemli olumsuz etkiler yaratmaktadır. Turizm sanayi ve tarım faaliyetleri aynı doğa ve çevre kaynaklarının kullanımı için birbirleriyle rekabet halinde olduklarından özellikle kıyı arazisinin kullanımı konusunda çekişme giderek daha gözle görünür hale gelmiştir. Bunun için kıyı alanları yönetime gerek vardır. KA Y N A K Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2008 H. TARIM HAYVANCILIK H.1 Genel Tarımsal Yapı 12.086.112 da. Yüzölçümüne sahip Đlimizde tarım yapılan topraklar 3.448.944,8 da. olup ilin yaklaşık % 28.54 ünü oluşturmaktadır. Tarım alanlarının % 51.45 ini oluşturan 1.774.505,8 dekarı sulanmakta, 204

kalan1.674.439,1 dekar alanda kuru tarım yapılabilmektedir. Đlimizde halen 115 tür bitkisel ürün yetiştirilmektedir. Yetiştirilen en önemli ürünler zeytin, pamuk, tütün, hububat, üzüm, domates ve biberdir. Đl arazilerinin parsel büyüklüğü olarak% 42 si 10 dekardan küçük, %27 si 10-20 da., %19 u 20-50 da, % 9 u 50-100 da ve kalanı 100 dekardan büyüktür. Tarımsal işletmelerin %65,5 inde bitkisel üretim, %37,2 sinde hayvansal üretim ve % 2,3 ünde hayvansal üretimle birlikte bitkisel üretim yapılmaktadır. Tablo 41. Đzmir Đlinde Arazi Dağılımı ALAN (da) ORAN (%) Tarım Alanı 3.448.944,8 28,5 Orman ve Fundalık 4.931.545,0 40,8 Çayır mera 539.614,0 4,5 Diğer arazi 3.166.008,2 26,2 TOPLAM 12.086.112 100,0 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) Đlimizin %40,8 ini oluşturan 4.931.545 da alan orman ve fundalık, 3.448.944,8 da alana sahip tarım arazilerinin oranı % 28,5 dir. Bunu % 26,2 oran ve 3.166.008,2 da alana sahip diğer arazi ve kalan % 4,5 orana sahip 539.614 da alan çayır mera arazisidir. H.2 Tarımsal Üretim Đlimiz tarım arazilerinin 1.774.505,8 da. sulanan alan ve 1.674.439,1 da alanı sulanmayan kuru tarım arazisidir. DSĐ etüd sonuçlarına göre sulanabilecek tarım arazisi alanı 3.041.650 dekardır. Đlimiz tarım alanlarının 1.456.716,6 da. tarla tarımı alanı, 936.342 da. zeytinlik, 413.101,2 da. sebze tarımı, 274.153 da. meyve alanı, 134.274 da. bağ alanı, 44.680 da. narenciye alanı, 11.590da. kavaklık, 7.850 da. süs bitkisi, 43.730 da. nadas ve 126.508 da. tarıma elverişli boş arazilerden oluşmaktadır. 1980 yılına kadar tarımsal üretimi kendi kendine yeten ülkemiz bu yıldan sonra kendine yeterli olmayan ülke haline gelmiştir. Hububat üretiminde açık verilmiştir. 2003 yılında hububat ihracatı 408.982.000$ iken ithalat 721.548.000$ olmuştur. Tablo 42. Tarım Alanlarının Dağılımı Kullanım Şekli Alan (da) Oran (%) Tarla alanı 1.456.716,6 42,24 Zeytinlik 936.342,0 27,15 Sebze Alanı 413.101,2 11,98 Meyve 274.153,0 7,95 Bağ 134.274,0 3,89 Narenciye 44.680,0 1,29 Kavaklık 11.590,0 0,34 205

Süs Bitkileri 7.850,0 0,23 Nadas 43.730,0 1,27 TEBA 126.508,0 3,66 TOPLAM 3.448.944,8 100,00 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) Tablo 43. Tarımsal Üretim Değerleri ÜRÜN GRUPLARI Üretim Değeri (YTL) Oran (%) Tarla Ürünleri 696.039.862 14,74 Sebzeler 928.291.492 19,66 Meyveler 1.088.161.150 23,05 Süs bitkileri 118.899.355 2,52 BĐTKĐSEL ÜRETĐM TOPLAMI 2.831.391.859 59,98 Et (kırmızı+beyaz) 703.291.962 14,90 Süt (sığır+koyun+keçi) 645.846.913 13,68 Yumurta 194.260.655 4,11 Bal+ balmumu 15.078.365 0,32 Yapağı+kıl 682,437 0,01 HAYVANSAL ÜRETĐM TOPLAMI 1.559.160.331 33,03 Deniz balıkları 59.537.725 1,26 Deniz ürünleri 6.184.585 0,13 Đç su balıkları 206.713 0,00 Kültür balıkları 264.449.135 5,60 SU ÜRÜNLERĐ TOPLAMI 330.378.158 7,00 TARIMSAL ÜRETĐM 4.720.930.348 100 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) H.2.1 Bitkisel Üretim Meyve ve diğer uzun ömürlü bitkilerin tarımının yapıldığı alan toplamı 1.401.039,0 dekardır. Sebze ve süs bitkileri alanı toplamı 420.951,2 dekar, tarla alanları toplamı 1.456.716,6 dekardır. H.2.1.1 Tarla Bitkileri H.2.1.1.1 Buğdaygiller Tablo 44. Đzmir Đli Hububat Ekiliş Alanı ve Üretimi Ürün Ekiliş Alanı (Da) Üretim (ton) Buğday (Ekmeklik) 398.954 160.602,2 Dane mısır 176.695 191.973,0 Arpa (diğer) 115.208 31.940,0 Buğday (Durum) 52.512 23.985,8 Yulaf 17.161 3.823,4 Çavdar 8,898 1.830,3 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) 206

Buğday: Yıllara göre değişmekte birlikte en geniş alanda ekilişi yapılan tarla bitkisidir. Tüm ilçelerde ekilişi olan buğday, 2008 yılında 398.954 da alanda ekmeklik ve 52.512 da alanda durum ekilmiştir. Üretim miktarı iklim koşullarına bağlı olarak değişmekle birlikte yüksek verimli hibrit çeşitlerin kullanılması ile artmaktadır. 2008 yılı üretim miktarı 160.602 ton ekmeklik ve 23.986 ton durum olmak üzere 184.588 tondur. Arpa: Arpa hayvan yemi olduğu kadar münavebe bitkisi olarak önem taşır. Bira ve yem sanayi için önemli olmasına karşın ekonomik olmadığı için ekiliş alanı azalmaktadır. Đlimizde 1970 li yıllarda 250.000 dekara ulaşan arpa ekim alanları 1990 lı yıllarda 130.000 dekara düşmüştür. 2008 yılında 115.208 da alanda arpa ekimi yapılmış ve 31.940 ton arpa üretilmiştir. Dane Mısır: Gıda ve yem sanayinin önemli ham maddesi olan mısırın üretimini artırmak amacıyla Đlimizde uygulanmakta olan ikinci ürün projeleri ve yüksek verimli hibrit tohumlar sayesinde dane verimi artmıştır. 2007 yılı ekiliş alanı 106.964 da, üretim miktarı 105.306 tondur. 2008 yılı ekiliş alanı 106.964 da, üretim miktarı 191.973 tondur.yaygın olarak yüksek verimli, orta erkenci hibrit çeşitlerin ekilişi yapılmaktadır. Yulaf: Đlimiz 2006 yılı yulaf ekilişi 13.115 da üretim miktarı 2.590 tondur. 2008 yılı ekilişi 17.161 da alanda üretim miktarı 3.823 tondur. Çavdar: Đlimiz 2006 yılı çavdar ekilişi 8.333 da üretim miktarı 1.642 tondur. 2008 yılı ekilişi 8.898 da alanda üretim miktarı 1.830 tondur. H.2.1.1.2 Baklagiller Tablo 45. Đzmir Đli Baklagil Ekiliş Alanı ve Üretimi Ürün Ekiliş Alanı (Da) Üretim (ton) Nohut 2.925 421,5 Kuru Fasulye 3.164 581,8 Bakla (yemeklik kuru) 2,323 494,7 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) Nohut: 2006 yılınyda 3.141 da üretim miktarı 432 ton iken 2008 yılında 2.925 da alandan 421,5 ton üretim sağlanmıştır. Kuru Fasulye: 2006 yılında 3.538 da alanda ekilip 637 ton olan üretim miktarı, 2008 yılında 3.164 da alanda ekilip 581,8 ton ürün alınmıştır. 207

Bakla: 2006 yılı bakla ekiliş alanı 2.583 da, üretim miktarı 565 ton iken 2008 yılında 2.323 da alanda 494,7 ton üretim yapılmıştır. Diğer baklagillerden bezelye ve börülcenin ekiliş alanında önemli bir değişme olmamıştır. Bu ürünlerin verimlerindeki artış üretim miktarını artırmıştır. H.2.1.1.3 Yem Bitkileri TR3 Ege Bölgesinde en fazla hayvan varlığına sahip olan Đlimizde son yıllarda yem ihtiyacını karşılamak amacıyla yem bitkileri tarımına önem verilmektedir. Tarla bitkileri içerisinde yem bitkilerinin ekiliş alanı payı 2007 yılında % 25,12 iken 2008 yılında % 38,16 ya ulaşmıştır. Yem bitkileri üretiminin destekleme kapsamına alınması, süt sığırcılığının gelişmesi ve kültür ırkı hayvan çeşitlerinin yaygınlaşması ile üretim hızla gelişmiştir. Đlimiz kesif yem üretiminde kendine yeterli olup, diğer illere yem bitkisi satışı yapılmaktadır. En önemli yem bitkileri mısır (silaj), yonca, fiğ ve yem şalgamıdır. Mısır (silaj): Hayvancılığın gelişmesi ve yem bitkisi desteklemelerinin verilmesi üzerine üretimi en fazla artan ve Đlimizde en yüksek ekiliş alanına sahip yem bitkisidir. Pamuk üretimini bırakan üretici bu ürüne yönelmiştir. Birinci ve ikinci ürün olarak ekiliş alanı 2006 yılında 331.742 da, üretim miktarı 1.612.885 tondur. 2008 yılında 350.113 da alanda 1.592.469 ton silaj mısır üretimi sağlanmıştır. Fiğ: Mısır (silaj) dan sonra en fazla ekilen yem bitkisidir. Kışlık ikinci ürün olarak buğday ve pamuk anızına ot üretimi ve yeşil gübre ihtiyacını karşılamak amacıyla ekilmektedir. Yazlık ürünlerin ekilişinden önce hasadı yapılabildiğinden yaygınlaştırılması gereken bir yem bitkisidir. Ülkemizde yaş ot payı % 4 tür. Đlimiz 2007 yılı ekilişi 42.328 da kuru ot, 24.492 da yeşil ot ve 250 da dane olmak üzere 67.070 da üretim ise 25.639 ton yeşil ot, 15.843 ton kuru ot ve 35 ton danedir. 2008 yılında 50.356 da kuru ot, 16.230 da yeşil ot ve 350 da dane olmak üzere 66.936 da alanda ekim yapılmış ve 20.344 ton yeşil ot, 21.997,5 ton kuru ot ve 53,3 ton dane üretilmiştir. Yem Şalgamı: 2008 yılında ekiliş alanı en fazla olan üçüncü yem bitkisi türü yem şalgamıdır. 2007 yılında 46.730 da alanda ekimi yapılmış ve 273.251 ton üretim sağlanırken, 2008 yılında 47.700 da alanda 281.190,6 ton üretim sağlanmıştır. Yonca: En fazla ekim alanına sahip dördüncü yem bitkisi yoncadır. 2007 yılında kuru ot yetiştiriciliği için 30.554 da, yeşil ot yetiştiriciliği için 6.857 da olmak üzere toplam 37.411 da alanda ekiliş olup üretim miktarı 45.393 ton kuru ot ve 208

33.925 ton yeşil ot üretilmiştir. 2008 yılında 6.915 da alanda yeşil ot ve 42.405 da alanda kuru ot ekimi yapılmış ve 44.562 ton kuru, 28.115 ton yeşil ot üretilmiştir. Đlimizde bu dört yem bitkisi dışında hasıl mısır, tritikale, sudan otu, sorgum, hayvan pancarı ve üçgül ekilişi yapılmaktadır. H.2.1.1.4 Endüstriyel Bitkiler Tablo 46. Đzmir Đli Endüstri Bitkileri Ekiliş Alanı ve Üretim Ürün Ekiliş Alanı (Da) Üretim (ton) Pamuk (kütlü) 208.493 91.397,9 Patates 113.030 284.025,3 Tütün 50.195 4.035,2 Ayçiçeği (yağlık) 11.520 1.775 Susam 761 59,5 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) Pamuk: Đlimizde tarımı yapılan tarla bitkileri içerisinde en geniş ekiliş alanına sahip bitkidir. Çiftçimizin donanımı ve üretim programı daha çok pamuğa göre düzenlenmiştir. Karlılık durumuna göre ekiliş alanı her yıl değişmektedir. Son yıllarda üretim maliyetinin artması, satış fiyatını düşmesi ve ithalat nedeniyle üretim alanı hızla azalmıştır. Ülkemizin ve dünyanın en kaliteli pamuğu olan mıntıka Đlimizde yetişmektedir. 1980 li yıllara kadar önemli bir pamuk ihracatçısı olan ülkemiz, bu dönemden sonra dünyanın önde gelen pamuk ithalatçısı ülkelerden olmuştur. 1980 84 yıllarında % 4 olan dünya ticaretindeki payımız 2003 2004 yılında % 1 e düşmüştür. Pamuk üretimimiz 1980 2000 döneminde % 7 oranında gerilemiştir. Maalesef ülkemiz, pamukta dışa bağımlı bir ülke haline gelmiştir. Đlimiz pamuk üretiminin ülke payına oranı 2003 yılı itibariyle % 9,1 seviyesindedir (TÜĐK 2003 yılında sonraki ülke istatistik verileri açıklanmamıştır.). 2007 yılı pamuk ekiliş alanı 342.106 da, üretimi ise 132.318 tondur. 2008 yılında pamuk ekiliş alanı 208.493 da, üretimi ise 91.397,8 tona gerilemiştir. Đlimizde Menderes, Bergama, Torbalı, Dikili ve Kınık ilçelerinde ekimi yapılmaktadır. Patates: Özellikle Ödemiş, Kiraz, Tire, Beydağ ve Bayındır ilçelerinde yetiştirilir. Ödemiş ilçesi patates üretimi Ege Bölgesinin yemeklik ihtiyacını karşılamaktadır. 2007 yılı birinci ve ikinci ürün ekiliş alanı 112.237 da, üretim miktarı 287.363 tondur. 2008 yılı ekiliş alanı 113.030 da üretim ise 284.025 tondur. Ekiliş alanları turfanda yemeklik patates üretimine yöneliktir. Pazarlama ağları geliştiği takdirde üretimi 6-8 kat artırmak mümkündür. Tütün: Geleneksel ürünümüz olan tütün, diğer bitkilerin ekonomik olarak yetiştirilip, tarımın yapılamadığı kıraç ve fakir arazilerde küçük aile işletmeleri 209

şeklinde yetiştirilmektedir. Dünyanın en kaliteli tütününün yetiştirildiği Đlimizde üretim kota konulması nedeniyle hızla azalmıştır. 2006 yılı ekiliş alanı 81.212 da, üretimi ise 6.227 tondur. 2008 yılı ekiliş alanı 50.195 da, üretimi ise 4.035 tondur Ayçiçeği: 1970 li yılların başında 200 ton olan ayçiçeği üretimi 1979 yılından itibaren düzenli bir artış göstermiştir. 2007 yılında 10.896 da alanda ayçiçeği ekilmiş ve 1.312 ton yağlık ve 86 ton çerezlik ayçiçeği üretilmiştir. 2008 yılında 11.520 da alandan 1.775 ton yağlık ayçiçeği üretimi yapılmıştır. H.2.1.2 Bahçe Bitkileri H.2.1.2.1 Meyve Üretimi Ekolojik koşulların uygunluğuna bağlı olarak Đlimizde 2008 yılında 936.342 da zeytin alanı, 274.153 da meyve alanı, 134.274 da bağ alanı ve 44.680 da narenciye alanı olmak üzere toplam 1.389.449 da alanda meyvecilik yapılmaktadır. Đlimizde 4 yumuşak çekirdekli, 8 taş çekirdekli, 4 sert kabuklu, 3 turunçgil, 4 üzümsü meyve, 4 subtropikal meyve ve 2 aromatik olmak üzere 29 meyve türü yetiştirilmektedir. 2006 yılı verilerine göre ülkemiz zeytin (yağlık) üretiminin % 23,00 ü, Kiraz üretiminin % 17,14 ü ve mandalina (satsuma) üretiminin %14.03 ü Đlimizde gerçekleşmektedir. Mandarin: Önemli bir mandarin üretim merkezi olan Đlimizde 2008 yılında 97.909 ton satsuma, 44 tonu diğer çeşitler olmak üzere 97.953 ton üretim yapılmaktadır. 1970 yılında 1 milyon kadar olan meyve veren ağaç sayısı 1992 yılında 1.214.600 e ve 2008 yılında 1.584.573 e ulaşmıştır. Zeytin: 2008 yılı Đlimiz zeytin üretimi 31.617 ton sofralık ve 319.194 ton yağlıktır. Elde edilen yağ miktarı 65.968 tondur. 2007 yılında 1.033.245 ad. Sofralık ve 12.216.328 ad yağlık olmak üzere toplam 13.249.573 adet olan meyve veren ağaç sayısı 2008 yılında 1.068.785 adet sofralık ve 12.355.610 adet yağlık olmak üzere toplam 13.424.395 adede ulaşmıştır. Zeytinin verimi yıllara göre peryodizite sebebiyle değişmektedir. Son yıllardaki kuraklık verimi olumsuz olarak etkilemiştir. Đzmir, safralık, Ayvalık yağlık, uslu, memecik ve Gemlik üretimi yapılan önemli zeytin çeşitleridir. Đncir: 2008 yılı incir üretimi 21.085 tondur. 1970 li yıllarda 800.000 olan meyve veren ağaç sayısı 1992 yılında 1.350.820 adet, 2008 yılında 1.336.710 adet olmuştur. Đncir verimi uzun yıllar 30-66 kg/ağaç arasında, üretim 22.000-55.000 ton arasında dalgalanmıştır. Kuraklık üretimi olumsuz olarak etkilemektedir. En yaygın çeşitler Bardacık ve sarıloptur. 210

Kestane: Türkiye üretimini %16 sını oluşturan Kestane Ödemiş, Beydağ, Kiraz ve Tire de yetişmektedir. Toplam meyve veren ağaç sayısı 1970 yılında 140.000 iken 2008 yılında 305.000 adet olmuştur. Aynı yıl kestane üretimi 7.861 tondur. Sarı haşlama, kara haşlama ve ışıklar en çok yetiştirilen kestane çeşididir. Şeftali: Türkiye üretiminin % 8 lik kısmını üreten Đlimizde 1973 yılında 566.700 olan meyve veren ağaç sayısı 2008 yılında 6.630 si nektarin olmak üzere 1.342.040 olmuştur. Ancak 1970 yılından sonra kuruma, yaşlanma, kuraklık ve kirazın ekonomik olarak ön plana çıkması sonucu cazibesini yitirmiştir. 2008 yılı üretimi 55.380 ton şeftali ve 132 ton nektarindir. En önemli üretim merkezleri Selçuk, Kemalpaşa, Tire, Torbalı ve Menemen dir. Kiraz: Đlimizde kiraz üretiminin yaklaşık % 13 ü gerçekleştirilmektedir. 1973 yılında 194.440 olan ağaç sayısı kirazın ekonomik olarak ön plana çıkmasıyla hızla artmış ve 2007 yılında 1.878.742 adet, 2008 yılında 2.064.976 adede ulaşmıştır. Kiraza yönelişte dış satıma yönelik kaliteli ve erkenci çeşitler geliştirilmesi ve ekonomik olarak gelirinin yüksek olması önemli etmenlerdir. 2008 yılında kiraz üretimi 31.940 ton olmuştur. Üzüm: Đlimiz 2008 yılı üzüm üretimi 33.792 ton çekirdekli sofralık, 57.880 ton çekirdeksiz sofralık, 735 ton çekirdekli kurutmalık, 27.815 ton çekirdeksiz kurutmalık ve 18.714 ton şaraplıktır. Türkiye üretimindeki payı % 6 civarındadır. Üzüm üretiminin % 75 i dünya pazarlarında ısrarla aranan sultaniyedir. Diğer önemli çeşitler razakı, perlet ve alphonsedir. Đlimizde toplam 129.661 da alanda bağcılık yapılmaktadır. Şaraplık üzüm üretimi son yıllarda artış göstermektedir. Nar: 2008 yılı üretimi 3.310 ton, meyve veren ağaç sayısı 119.820 adettir. H.2.1.2.2 Sebze Üretimi Đlimiz önemli sebze üretim merkezlerinden biridir. 24 değişik türde üretim yapılmaktadır. Domates, biber, hıyar, karpuz, marul, enginar, bamya ve fasulye önemli sebzelerdir. 2006 yılı verilerine göre ülkemiz enginar üretiminin %32,48 i, hıyar (turşuluk) üretiminin % 27,17 si, domates (salçalık) üretiminin %17,83 ü ve ıspanak üretiminin % 10.77 si Đlimizde gerçekleşmektedir. Domates: 2007 yılı domates ekiliş alanı 96.335 da salçalık ve 40.014 da sofralık olmak üzere toplam 136.349 da dır. Üretilen miktar ise 590.037 ton salçalık ve 189.921 ton sofralıktır. 2008 yılı domates ekiliş alanı 106.725 da salçalık ve 76.339 da sofralık olmak üzere toplam 183.064 da dır. Üretilen miktar ise 704.438 ton salçalık ve 421.398 ton sofralıktır. Önemli çeşitler SC-212 WC156, 211

pearson ve yerlidir. Biber: 2008 yılı biber ekiliş alanı 26.072 da salçalık, 11.568 da sivri biber ve 5.977 da dolmalık biberdir. Üretim miktarı ise 69.743 ton salçalık, 25.035 ton sivri ve 14.824 ton dolmalık biberdir. Önemli çeşitler çarliston, ege acı, tatlı sivri, yeşi dolmalık ve sarı dolmalıktır. Hıyar: 2008 yılı hıyar üretimi 46.627 tonu turşuluk ve 33.835 tonu sofralık olmak üzere 80.462 tondur. Ekiliş alanı 19.702 da turşuluk ve 12.498 da sofralıktır. Ülkemizde üretilen sofralık hıyar üretiminin % 6 sı turşuluk hıyar üretimini % 4 ü ilimizde yetişmektedir. Önemli çeşitler sakız, çengelköy, bathalfa F1ve levina F1dir. Karpuz: 2008 yılı karpuz ekilişi 70.211 da, üretim miktarı 262.152 tondur. Önemli çeşitler Halep karası, crimson sweet, Washington ve sugar babydir. Marul: 2008 yılı marul üretimi, 13.883 ton göbekli, 2.722 ton kıvırcık olmak üzere 16.605 tondur. Marul ekiliş alanı 7.323 da göbekli ve 1.868 da kıvırcık olmak üzere 9.191 da dır. Önemli çeşitler yedi kule, adi kara, granel rapistir. Enginar: 2008 yılındaki 9.540 ton üretim miktarı ile ülke üretiminin % 50 si Đlimiz tarafından karşılanmaktadır. Ekiliş alanı 8.000 da dır. Önemli çeşitler sakız ve bayrampaşadır. Bamya: 2008 yılında 18.244 da alanda, 8.817 ton bamya üretilmiştir. Fasulye (taze): 2008 yılında 25.821 da alanda, 27.854 ton üretim yapılmıştır. Örtü altı sebze yetiştiriciliği: Đlimizde örtü altı seracılığın önemli bir yeri vardır. 2008 yılında 118,7 da cam, 6.988,5 da plastik, 340 da yüksek tünel ve 20 da alçak tünel olmak üzere toplam 7.467,2 da alanda örtü altı sebze tarımı uygulaması yapılmıştır. Cam seranın yatırım maliyetinin yüksekliği ve yöre ekolojik koşullarının uygun oluşu üreticiyi plastik seracılığa yöneltmiştir. Menderes, Menemen, Torbalı ve Seferihisar en fazla örtü altı sebze yetiştiriciliğinin yapıldığı ilçelerdir. Örtü altı çiçek yetiştiriciliğinin son yıllarda getirisinin fazla oluşu, örtü altı sebze tarımını olumsuz etkilemiştir. Hıyar: 2008 yılı örtü altı hıyar üretimi 108.784 ton, ekiliş alanı 4.75,5 dekardır. En çok üretilen çeşitler solara F1, bonika F1, maram F1 ve patara F1 dir. Domates: 2008 yılı örtü altı domates üretimi 21.738 ton, ekiliş alanı 747,4 dekardır. En çok üretilen çeşitler earlina, king globe, FC 21-21 ve H 2274 tür. 212

Marul: 2008 yılı örtü altı marul üretimi 8.634,95 ton göbekli, 2.816 ton kıvırcık ve 816 ton aysberg olmak üzere toplam 12.266,95 tondur. Ekiliş alanları toplamı 2.257,3 da göbekli, 804 da kıvırcık ve 204 da aysberg olmak üzere 3.265,3 dekardır. H.2.1.2.3 Süs Bitkileri Đlimizde kesme çiçek, iç ve dış mekan süs bitkileri üretimi 17 ilçe de örtü altı ve 14 ilçede açıkta süs bitkisi yetiştiriciliği yapılmaktadır. Ülkemiz süs bitkileri üretimininde Đzmir 3. Sırada olup, üretimdeki payı %12,5 dir. Örtüaltı süs bitkileri üretiminda ise %29,6 lık payla Antalya dan sonra ikinci sıradadır. Örtü altı süs bitkileri yetiştiriciliğinin en fazla yapıldığı ilçeler Menderes, Urla, Balçova ve Seferihisar dır. Açıkta süs bitkisi yetiştiriciliği ise Karaburun, Urla, Bayındır ve Torbalı ilçelerinde yoğunluk kazanmıştır. Kesme Çiçek Üretimi: Đlimizde gül, krizantem, gerbera ve lilium başta olmak üzere 17 kesme çiçek türü yetiştirilmektedir. 2008 yılında 1.685,2 da alanda 229.522.000 adet karanfil,1.377 da alanda 25.081.500 adet Nergis, 766 da alanda 113.450.000 adet gül ve 364 da alanda 28.307.000 adet Krizantem olmak üzere toplam 4.192,2 da alanda 396.360.500 adet süs bitkisi üretimi gerçekleşmiştir. Doğal Çiçek Soğanı Üretimi: Đlimizde 2008 yılında ilimizden ihracat yapan üç firmanın doğa ve üretim kotası 10.720.491 adet doğal çiçek soğanı olup, 6.233.033 adedi ihraç edilmiştir. Üretim olarak adlandırılan çiçek soğanları Bornova, Menemen ve Urla ilçelerimizde firmalara ait alanlarda kültürel yollarla elde edilmektedir. H.2.2 Hayvansal Üretim Tablo 47. Đzmir Đline Ait Hayvan Miktarları HAYVAN CĐNSĐ MĐKTAR (Ad) Büyük Baş Hayvan 368.591 Saf kültür cinsi 276.972 Kültür melezi 79.765 Yerli 11.854 Küçük Baş Hayvan 561.079 Koyun 402.968 Keçi 158.111 Kanatlı (Yıl sonunda Mevcut) 15.453.581 Broiler 10.762.208 Yumurtacı 3.153.750 Damızlık tavuk 875.000 Köy tavuğu 270.300 Hindi 392.323 Arıcılık 111.036 213

Modern kovan 108.283 Eski usul 2.753 Bal (kg) 1.435.892 Bal mumu (kg) 95.926 Kaynak: Đl Tarım Md. Đstatistikleri (2008) Đlimizde 2008 yılı sonu itibariyle 368.591 büyükbaş, 561.079 küçükbaş, 15.453.581 kanatlı hayvan vardır. Büyük baş hayvan varlığının % 75,14 ünü kültür ırkı, % 21,65 ini kültür melezi oluşturmaktadır. Küçükbaş hayvanların % 71,82 ini koyun kalanı keçiden oluşmaktadır. Küçükbaş hayvan varlığından, keçinin 154.820 adedini kıl keçisi ve 1.356 adedi saanen den oluşmaktadır. Kanatlı hayvanların yılsonu mevcudu yukarıdaki tablodadır. Yıl içinde ayrıca 28.824.000 broiler ve 2.760.200 yumurtacı tavuk ve 779.800 adet hindi kesilmiştir. H.2.2.1 Büyükbaş Hayvancılık 1973 yılında 186.158 baş olan büyükbaş hayvan varlığı 1992 yılında 232.744 başa ulaşmıştır. 1999 yılında düşme trendine giren hayvan varlığı 2002 yılında 228.534 başa düşmüştür. Hayvancılığın desteklenmesiyle birlikte bu yıldan sonra artış trendine girmiş ve 2006 yılında toplam sığır varlığı 362.282 başa ulaşmıştır. 1973 yılında saf kültür ve kültür melezi ırkların toplamının popülasyona oranı %10 iken 2008 yılında %96,78 e ulaşmıştır. Bu artışta en önemli pay başta TĐGEM olmak üzere kamu kuruluşlarında üretilen kültür ırkı dişi ve erkek damızlıklarla yapılan melezleme ve suni tohumlama çalışmalarına verilen önemdir Đlimizde 1987 yılında 17 adet boğa ile Ödemiş, Kiraz ve Menemen ilçelerinde sığır tabii tohumlanma çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. Tabii tohumlama yöntemiyle yılda 1.500-2.500 baş dişi sığır tohumlanmıştır. Son yıllarda tabii tohumlamanın yerini suni tohumlama almıştır. Böylece tabii ve suni tohumlama, hayvancılığı geliştirme çalışmaları ve dış kaynaklı projelere dayanılarak ithal edilen damızlık düveler ile saf kültür ve kültür melezi ırkları oranı 1987 yılında % 62 ye, 1992 de % 76 ya ve 2008 da % 96,78 e ulaşmıştır. 2008 yılı sığır eti üretimi 27.563,8 ton, süt üretimi ise 1.041.622,5 tondur. H.2.2.2 Küçükbaş Hayvancılık Koyunculuk: 2008 yılı koyun varlığı 402.968 baştır. Bu koyunlardan sağılan 224.303 baştan 32.359,8 ton süt üretimi vardır. 2008 yılı et üretimi 4.654,9 tondur. Đlimizde Tahirova Koyunculuğunu Geliştirme Projesini uygulanması sonucu 1992 yılı itibarıyla melezlenmiş yerli kıvırcık koyun oranı % 20 ye ulaşmıştır. 1988 yılında 568.580 baş olan koyun miktarı hızlı bir düşüş trendindedir. 214

Keçicilik: Đlimiz keçi varlığı 1970 liyıllarda 300.000 baş iken günümüzde 158.111 başa düşmüştür. Mevcut keçi varlığının 154.820 başı kıl keçisi, 2.805 başı saanendir. Yerli kıl keçilerinin süt verimini artırmak için 1973 yılında ıslah çalışmalarına başlanılmış fakat istenilen sonuç alınamamıştır. 2007 yılı keçi sütü üretimi 11.470,9 ton et üretimi 154,8 tondur. H.2.2.3 Kümes Hayvancılığı (Kanatlı Üretimi) Đlimiz tavuk varlığı 1973 yılında 1.631.500 adet iken 1992 yılında 4.491.970 adet ve 2008 yılında 10.762.208 adet broiler, 3.153.750 adet yumurtacı, 270.300 adet köy tavuğu, 875.000 adet damızlık tavuk miktarına ulaşmıştır. Üretilen yumurta sayısı 1973 yılında 147.205.000 adet, 1992 yılında 647.748.000 adet iken 2008 yılında 773.043.000 adet gıda ve 205.000.000 adet damızlık yumurta üretilmiştir. Bu dönemde üretilen et miktarı ise 54.769 tondur. Broiler yetiştiriciliği Torbalı, Kemalpaşa, Bergama ve Aliağa da yumurtacı tavuk yetiştiriciliği ise Kemalpaşa, Menemen, Urla ve Menderes de yaygındır. Đlimizde son yıllarda hindi yetiştiriciliği de önem kazanmaktadır. 2005 yılı yılsonu mevcudu 624.500 olan hindi miktarı 2008 yılı sonunda 392.323 adede düşmüştür. 2008 yılı içinde kesilen 779.800 hindiden 4.912,7 ton et elde edilmiştir. Hindi eti üretimi 2005 yılında 15.480 ton olarak gerçekleşmiştir. H.2.2.4 Su Ürünleri Ege Bölgesi, Türkiye de su ürünleri üretiminin en fazla olduğu bölgedir. Türkiye su ürünleri işleme tesislerinin %39,8 i Ege Bölgesi ndedir. Ülkemizde yetiştiriciliği yapılan deniz balıklarının (çipura, levrek) % 25 i Đzmir de üretilmektedir. Đzmir, deniz kültür balıkçılığı işletme sayısında son 20 yılda, bir artış trendi olduğu görülmektedir. 2006 yılında Đzmir de gerçekleşen su ürünleri üretiminin yaklaşık yarısı kültür balıkları üretimi sonucunda elde edilmiştir. Bu ürünler içerisinde üretim değeri bakımından levrek % 37,7 lik payla ilk sıradadır. Đlimizde 2008 yılında bulunan kültür balıkçılığı tesisi sayısı 84 adet deniz ve 6 adet içsu olmak üzere toplam 90 adet üretim tesisi bulunmaktadır (kuluçkahaneler hariç). Bu tesislerden çipura, levrek ve diğer su ürünlerinin % 60 ı iç piyasada satılmakta kalanı AB ülkelerine ihraç edilmektedir. Alabalık iç piyasaya satılmaktadır. Üretilen orkinosun tamamı ise Japonya ya ihraç edilmektedir. AB ülkelerine ihraç edilen tek protein kaynağı, su ürünleridir. 215

Tablo 48. Kültür Balıkçılığı Đşletme Tesisleri Sayı ve Kapasiteleri (2008): Çeşit Đşletme Sayısı Üretim Miktarı DENĐZ YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ Çipura, Levrek ve diğer türler ağ kafes işletmesi 79 27.007 ton/yıl Ağ kafeste orkinos geliştirme işletmesi 5 4.240 ton/yıl Yavru balık kuluçkahanesi (çipura, levrek vb.) 5 50.000.000 adet/yıl ĐÇSU Alabalık 5 74 ton/yıl Akvaryum balıkları 1 2.400.000 adet/yıl Kaynak: Đl Tarım Müdürlüğü verileri (2008) Đlimizde 2008 yılında denizden avlanan balık miktarı 8.978 tondur. Aynı dönemde avlanan diğer deniz canlısı miktarı 471 tondur. Đç sularda avlanan balık miktarı ise 32 tondur. 2008 yılı kültür balığı üretimi ise 27.081 tondur. H.2.2.5 Kürk Hayvancılığı Kürk hayvancılığı üretimi, kürk elde etmek amacıyla yapılan bir hayvancılık dalıdır. Kürk giyme isteklerinin önlenememesi nedeniyle artan talebe cevap verebilmek için, avlanarak elde edilen postlardan kürk yapılmaktadır. Kürk yapımında, kurşun deliği olan postlar kaliteyi düşürdüğü için tercih edilmediğinden, avlanma yöntemi olarak tuzak veya ilaç kullanımı önerilmektedir. Bilindiği gibi doğada bu yöntemlerle, kürk hayvanı dışındaki hayvanlar da yakalanabilmektedir. Bu durum hayvanların doğal dengesini bozmaktadır. Aynı zamanda doğada dengesiz beslenen hayvanlardan elde edilen kürkler kalitesiz olmaktadır. Kürk elde etmek amacıyla hayvanı dengeli besleyerek, uygun barınaklarda, kontrollü ve talebe göre sınırlı düzeyde yapılan kürk hayvancılığı; hayvanları ve doğal dengeyi korumak, çevre kirliliğini önlemek, kaliteli ürün pazarlamayı teşvik etmek bakımından geliştirilmesi gereken bir hayvancılık dalıdır. Bu nedenle ülke ekonomisi, iklim ve doğal koşullar ile arz-talep durumu dikkate alınarak, kürk hayvanı üretiminde; şinşilla, tavşan, mink, tilki ve karagül koyunu üretimi esas alınmalıdır. H.2.2.6 Arıcılık ve Đpekböcekçiliği Đlimizde arıcılık yapan köy sayısı 368 dir. 1973 yılında 72.900 olan kovan sayısı 1992 yılında 114.190 adet ve 2008 yılında 2.753 adedi eski usul, 108.283 adedi modern olmak üzere toplam 111.036 adede düşmüştür. Aynı dönem 1.435.892 kg, bal, 95.926 kg bal mumu üretilmiştir. 1987 yılında başlayan suni ana arı üretimi verim artışı sağlamıştır. H.3 Organik Tarım Yirminci yüzyılın ikinci yarısında yaşanan hızlı sanayileşme ve nüfus 216

artışı çevre sorunları yanında, dünyada artan nüfusun beslenememesi yani açlık probleminin yaşanmasına neden olmaktadır. Artan nüfusun beslenme gereksinimi, tarımda birim alandan daha fazla ürün almaya yöneltmiştir. Yoğun girdi kullanımı ile birim alandan yüksek verim alınmaya başlanılmış ancak, buna bağlı olarak kullanılan tarımsal ilaçlar doğadaki tüm canlıları öldürmeye başlamıştır. Kullanılan ilaçlar ve kimyasal sentetik gübreler yüzey ve yeraltı sularına karışmıştır. Bu durum insan sağlığını ve hayatını tehdit etmeye başlamıştır. Bununla birlikte bitki ve hayvanların gen yapıları değiştirilmiş, melezleme, klonlama yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır. Bunların sonucunda ekolojik denge bozulmakla kalmamış, gıdaların doğal aromaları kaybolmuş, kullanılan kimyasal ve sentetik maddeler başta insanlar olmak üzere canlı türlerini tehdit etmeye başlamıştır. Artık bundan böyle yapılması gereken, uygulanan bu yanlış yöntemlerden vazgeçerek çevre için gerekli önlemleri alıp sağlıklı toplum ve bireyler yetiştirmektir. Bu amaçla uygulana gelen konvansiyonel tarım yöntemlerine alternatif organik tarım yöntemleri uygulanmaya başlamıştır. Organik tarım, ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik, insana ve çevreye dost üretim sistemlerini içermektedir. Esas itibarıyla toprağın sürdürülebilir bir verimliliğe sahip olmasını sağlama, bitki direncini artırma, bitki korumada biyolojik yöntemleri tavsiye eden ve bu işlemleri kapalı sistemlerde uygulamaktır. Amaç ürünün miktar olarak artışı değil, kalitesinin yükseltilmesidir. Organik tarım hayvansal ve bitkisel üretimi bir bütün olarak gören, öncelikle işletme içi girdileri kullanmayı hedefleyen, en son bilgi ve teknolojilerden yararlanan bir üretim tekniğidir. Tohumdan toprağa, gübreden işletmeye kadar belirli kuralları olan ve kontrol edilip sertifikalandırılan bir üretim biçimidir. Đlimizde üretilen, işlenen ve paketlenen organik ürünlerin tamamına yakını ihraç edilmektedir. Organik ürünler arasında kuru meyveler, kabuklular, kurutulmuş sebzeler, taze konserve, dondurulmuş meyve ve sebzeler, buğdaygiller, baklagiller, yağlı tohumlar, zeytinyağı, bal, orman ürünleri, tekstil ürünleri, iplik gibi ürünler sayılabilir. Türkiye de organik tarım, 1984 1985 üretim sezonunda genişleyen pazar için Avrupalı firmaların ülkemizden organik ürün talebi ile başlamıştır. Đlk organik üretimler geleneksel ihraç ürünlerimizden kuru üzüm ve kuru incir ile Ege bölgesinde gerçekleştirilmiştir. Đzmir de organik tarım alanlarının toplam tarım alanları içindeki oranı, hem Türkiye nin hem de Ege Bölgesi nin üzerindedir. Bu oran Türkiye de % 0,54 ve Ege Bölgesi nde % 1,63 iken Đzmir de % 7,65 tir. TÜĐK verilerine göre Đzmir ilinde 2007 yılında 1.294 üretici tarafından 26.330 hektar alanda 19.058 ton organik ürün elde edilmiştir. 2007 yılında organik tarım faaliyetleri kapsamında üretimi yapılan ürün sayısı 83 tür. Bu değerler ülke düzeyinin, alan olarak % 19,5 ine ve çiftçi olarak % 12,3 üne karşılık gelmektedir. TKB tarafından yetkilendirilen 13 organik tarım ve sertifikasyon kuruluşunun 7 si 217

Đzmir dedir. Ekolojik ürün işleme tesislerinin büyük kısmı Đzmir dedir. Tarımda verimliliği artırmak için daha fazla yapay girdi kullanılması sonucunda gerek tabiatın dengesine gerekse insan sağlığına zararlı etkileri görülmeye başlamasıyla organik tarıma olan ilgi artmıştır. Ayrıca tüketicilerin bilinç düzeyindeki artış organik ürünlere olan iç talebi artıracaktır. Bu nedenle organik tarım konusu Türkiye tarımı için olduğu kadar Đzmir tarımı ve üreticileri için önem taşımaktadır. Organik tarımın yanı sıra gıda güvenliği konusundaki giderek artan tereddütleri gidermede Đyi Tarım Uygulamaları (ĐTU) önemli bir diğer araçtır. Organik tarımda kimyasal kullanılmazken, ĐTU da gübre, ilaç gibi kimyasallar kontrollü olarak verilmektedir. Tarımsal üretimin tarladan tüketiciye kadar olan tüm aşamasının kontrollü, izlenebilir, sürdürülebilir, çevreye ve insan sağlığına duyarlı bir şekilde yapılması olarak tanımlanan ĐTU tarımsal ürün ihraç eden Đzmir de uzun bir süredir uygulanmaktadır. Eurepgap ile başlayan ve şu an Globalgap olarak devam eden ĐTU sistemiyle üretilmiş ürünlerde kontrolsüz kimyasal kullanımının engellenmesi ve ürünlerde kalıntı analizi zorunluluğu ürünlerin dış pazarlara ulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Đzmir'in iklim ve diğer üretimle ilgili doğal koşulların uygunluğu, konuyla ilgili tecrübesi, ziraat fakültesinin ve araştırma enstitülerinin varlığı, dış ticaretle ilgili kamu ve özel sektör kurumlarının bulunması, güçlü bir sivil toplum yapısı bu konudaki potansiyeli göstermektedir. Ülke düzeyindeki uygulamaların yanı sıra yerel düzeyde de konuyla ilgili yapılacak planlama ve çalışmalar bu potansiyelin azami faydaya dönüşmesine yardımcı olacaktır. 2010 yılında 4 adet pazarda organik tarım standı açılması planlanmaktadır. 1998 yılında 19.370.599 US $ olan organik tarım ürünleri ihracatı 2003 yılında 36.932.995 US $ a ulaşmıştır. Đlimizde 2005 yılında 1.223 üretici 225.582,20 da alanda 88 çeşitte 6.343,13 ton organik ürün yetiştirmişlerdir. H.4 Tarımsal Đşletmeler H.4.1 Kamu Đşletmeleri H.4.2 Özel Đşletmeler Tablo 49. Tarımsal Sektör Dağılımları Đşletmeler Adı Miktarı Et ürünleri 74 Süt ve süt mamulleri 253 Meyve-sebze işleme 424 Su ürünleri 25 Un ve unlu mamuller 1.829 Bitkisel yağ ve margarin 100 Şekerli ürünler 191 Tasnif dışı gıdalar 176 Alkollü içecekler 24 218

Gazlı alkollü içecekler 61 Baharatlar 79 Kuruyemiş ve çerezler 100 Aromalar ve katkı maddeleri 20 Baklagiller 42 Ambalaj ürünleri 125 TOPLAM 3.523 Kaynak: Đl Tarım Müd. Verileri 2008 H.5 Tarımsal Faaliyetler H.5.1 Pestisit Kullanımı Tarımsal mücadelede kullanılan ilaçların preparat miktarları şöyledir; Tablo 50. Zirai Đlaçların Yıllık Tüketim Miktarları (ton) Đlaç cinsi 2003 2008 Đntektisit 446.411 188.675 Akarisit 60.589 49.442 Herbisit 213.670 140.167 Fungusit 366.737 1.755.827 Kış mücadele ilaçları 75.316 36.155 Fumigantlar 86.339 47.925 Rodentisit ve molluussisidler 9.851 3.240 Bakteriler ve diğerleri 3.360 Diğer 110.830 46.133 Toplam 1.373.603 2.267.564 Kaynak: Đl Tarım Müd. Verileri 2008 H.5.2 Gübre Kullanımı Đlimiz sınırları içerisinde kullanılan toplam kimyasal gübre miktarları şöyledir; Tablo 51. Kullanılan Gübre Miktarları Gübre Cinsi Kullanılan Miktar (ton) 2003 2008 Saf Azotlu Gübre 32.284 121.827 Saf Potaslı Gübre 3.559 8.726 Saf Fosfatlı Gübre 7.810 24.464 Kaynak: Đl Tarım Müd. Verileri 2008 H.5.3 Toprak Kullanımı Đlimizde toprak kaybı (erozyon) önleme çalışmaları Ağaçlandırma ve Erozyonu Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 219

K A Y N A K Ç A *Tarım Đl Müdürlüğü I.MADENCĐLĐK I.1.Maden Kanununa Tabi Olan Madenler ve Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler I.1.1. Sanayi Madenleri ASBEST 1- Urla-Yağcılar-Zongurlu Boğazı Dere Asbest Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L17-d2 Koordinatlar: 1 2 3 Yukarı (x) 70500 71500 72200 Sağa (y) 29000 32000 29650 2- Kalite ve Tenör Tenör ve kalite tespitine yönelik çalışma yapılmamıştır. 3- Rezerv (1968) Zongurlu Boğazdere Mevki: 3245 ton tuvenan 324.5 ton muhtemel asbest lifi hesap edilmiştir. Deniz Kıyısı Zuhurları: Rezerve yönelik çalışma yapılmamıştır. Kullanım A1anı: Ateşe dayanıklı mamul imalinde kullanılmaktadır. Đşletme Yöntemi: Kapalı işletme Üretim Durumu: 1968 ve 1993 yıllarında deneme üretimi amacıyla 50 ton tüvenen asbest çıkarılmıştır. Cevher satışı yapılmamıştır. Piyasanın durgun oluşu, asbestin kanserojen etkisi mevcut pazarların kapanmasına sebep o1muştur. Teknolojik Ça1ışma1ar: Krizotilli serpantinli zondan alınan malzemeden asbest iyi elde edilmiştir. 4- Hukuki Durum Özel sektör DOLOMĐT 1. Çeşme-Ovacık-Kızılkaya-Karadağ Dolomit Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler 220

Pafta: L16-b4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 40660 37440 34325 35610 Sağa (y) 41840 44740 44075 41460 2- Tenör ve Kalite MgO: % 17.94-20.96 Fe 2 O 3 : % 0.048-0.242 A.Z : % 45.89-47.10 CaO : % 29.44-34.76 SiO 2 : % 0.08-0.98 3- Rezerv (1987) Sahada 180 000 000 ton görünür + muhtemel dolomit rezervi hesaplanmıştır. Kullanım Alanı: Sahadaki dolomitler sert olup eritme ve yakma-fırınlarının kaplamasında kullanılabilir. Đşletme Yöntemi: Açık Đşletme Üretim Durumu: Henüz üretim yapılmamıştır. Teknolojik Çalışmalar: Teknolojik çalışmalar maliyeti arttıracağından gerek görülmemiştir. 4- Hukuki Durum MTA buluculuk hakkını alarak terk etmiştir. 2-Çeşme-Çiftlikköy Karadağ Dolomit Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L16-b4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 45575 44025 36725 36525 37360 Sağa (y) 37650 39540 38625 37300 36940 2- Tenör ve Kalite CaO : % 29.44-34.76 Fe 2 O 3 : % 0.048-0.242 A.Z : % 45.89-47.l0 MgO : % l7.94-20.96 SiO : % 0.08-0.98 3- Rezerv (l987) 504.000 000 ton görünür+muhtemel dolomit rezervi hesaplanmıştır. Kullanım Alanı: Sahadaki sert dolomitler; eritme ve yakma fırınlarının kaplanmasında kullanılır. Đşletme Yöntemi: Açık işletmeciliğe elverişlidir. Üretim Durumu: Üretim yoktur. Teknolojik Çalışmalar: Dolomitin çok sert olması sebebiyle kırma ve öğütme işlemleri maliyetin artmasına sebep olacağından teknolojik inceleme 221

gereksinimi duyulmamıştır. 4- Hukuki Durum MTA buluculuk hakkını alarak terk etmiştir. 3- Urla-Balıklıova-Tahta Đskele Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a1 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yukarı 57300 57900 58125 58350 59850 60550 60425 63150 63500 (x) Sağa (y) 63950 64825 64000 64500 64300 63550 63150 63150 63500 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 57300 57100 56900 57400 57050 56200 55800 56125 Sağa (y) 63950 64500 64800 64950 65250 65450 65250 64750 4- Urla-Balıklıova-Aralıkdağı Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a1, a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 55650 55775 55300 54900 54800 53900 52850 48100 Sağa (y) 61750 62175 63100 62850 62250 61750 62000 63525 9 10 11 12 13 14 15 Yukarı (x) 46700 47825 52375 52700 53300 54000 54900 Sağa (y) 63400 62300 61775 61475 61200 61140 61600 5- Urla-Balıklıova-Taşkesiği Deresi Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a1 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 55900 55900 54650 55000 Sağa (y) 56500 56850 56725 56500 6-Urla-Balıklıova-Çukuralan Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a1, a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yukarı (x) 50800 50750 49400 47300 47100 47400 47100 46550 45400 Sağa (y) 60900 61300 61200 60350 60600 61000 61150 60850 61250 10 11 12 13 14 15 16 17 Yukarı (x) 44800 44800 45200 46350 46700 48600 47900 49000 Sağa (y) 60200 59150 58900 59500 59600 59800 60100 60600 7- Urla-Balıklıova-Taşlıtepe Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 45000 45000 43900 42100 41900 40600 39100 39100 222

Sağa (y) 57400 58100 58000 57150 57400 56750 55000 54600 9 10 11 12 13 14 15 16 Yukarı (x) 39900 40700 40800 41800 41600 41750 42800 44000 Sağa (y) 54600 55400 55900 56400 55900 55650 56600 56700 8-Urla-Balıklıova-Nohutalan Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı(x) 40900 40900 37500 37600 Sağa (y) 59350 59800 58800 57300 9-Urla-Balıklıova-Alantepe Dolomit Zuhuru Pafta: L17-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 36650 36850 36650 36300 36100 35700 35600 35700 Sağa (y) 56600 56800 57300 58000 58000 57200 56700 56500 10-Cumaovası-Değirmendere Çamlı Tepe Dolomit Zuhuru Pafta: L18-d3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 11000 12000 12000 11000 Sağa (y) 9750 19750 19000 19000 11-Torbalı-Uzundere-Çiftlik Dolomit Zuhuru Pafta: L18-c1 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 21400 21500 21625 21200 21200 Sağa (y) 25650 25775 25900 26400 25690 12-Selçuk-Đntepe Dolomit Zuhuru Pafta: L18-c3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 40250 Sağa (y) 09750 13-Tire-Ayaklıkırı Dolomit Zuhuru Pafta: L19-d4 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 47800 Sağa (y) 16700 14- Buca-Kaynaklar Yöresi Dolomit Zuhuru Pafta: L18-a3 223

Koordinatlar: OCAK 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 44263 32375 33375 31350 28375 29075 Sağa (y) 19544 07500 08525 10750 12300 09700 KAOLEN 1-Foça Kaolen Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: K17-c1 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 86000 78500 86000 91000 Sağa (y) 88000 80000 79000 86000 Yenifoça Kozbeyli Yatağı Pafta: K17-c1 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 89000 90000 91300 86000 Sağa (y) 88000 87250 83450 84000 2- Kalite ve Tenör %76 SiO2, % 14 Al2O3, : % 1 Fe2O3, : % 1 CaO, % 0.5 MgO, % 5 K2O, %1Na2O ve % 3 Kızdırma kaybı tesbit edilmiştir. Düşük evsafta cevher niteliğindedir. 3- Rezerv Foça yöresindeki 45 km 2 lik alanda yapılan inceleme sonuçlarında tüfler 3 alt gruba ayrılmıştır. Kullanım Alanı: Tüflerdeki % kil oranının ve dolayısıyla % Al2O3, oranınınn düşük olması bu hammaddelerin doğrudan doğruya seramik sanayinde kullanılmasını kısıtlamaktadır. Ancak uygun maddelerle karışım yapıldığı taktirde seramik sanayiinde tenörlü hammadde olarak kullanılabilecektir. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Üretim yapılmaktadır. Teknolojik Çalışmalar: Kısmen kaolenize olmuş tüflerin flotasyon, kalsilasyon ve manyetik seperasyon gibi işlemler sonucu seramik sanayiinde plastik verileri ve düşük refrakter hammaddesi olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır. 4- Hukuki Durum Belediye, Özel sektör 2-Aliağa-Şakran-Zeytindağ Kaolen Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: K18-a2 Koordinatlar: 1 2 3 4 224

Yukarı (x) 19000 21500 21000 19000 Sağa (y) 07000 08000 06000 05500 2-Tenör ve Kalite Kaolinize tüfler; seramik hammaddesi olarak kullanım elverişsizdir. Düşük alümilanı ve bol silislidir. Genelde % 5-15 Al2 O3, % 75-78 SĐO2 tenörlüdür. Kaolen cevherleşmesi ise seramik ve renkli pişen seramik hammadddesi olarak kullanıma elverişli bulunmuştur. % 16-18 Al2 O3, % 66.78 SĐO2, % 0.92-1.68 Fe2 O3 tenörlüdür. Düşük ve orta kalite cevher evsafındadır. 3- Rezerv (1964) Rezerve yönelik etüdüler yapılamamıştır. Kullanım Alanı: Bölgede yayılım gösteren kaolinize tüfler, genelde kullanıma elverişsiz olup kısmen kaolenleşmiş tüfler plastik verici ve refrakter hammaddesi olarak değerlendirilebilmektedir. Seramik hammaddesi olarak seramik sanayinde kullanılabilir zonlar tesbit edilmiştir. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Özel sektör Teknolojik Çalışmalar: Bölgede yayılım gösteren tüf ve kaolenler üzerinde yapılan teknolojik test sonucunda bunların seramik ve renkli pişen seramik hammaddesi olarak kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. 4- Hukuki Durum Özel sektör. 3- Dikili-Çandarlı Kaolenize Tüf Yatakları 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: K17-b2 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 94000 97000 97000 94000 Sağa (y) 15000 15000 11000 11000 2-Tenör ve Kalite % 72 SĐO2,. % 12 Al2 O3, % 7 Fe2 O3, %1 CaO, % 0.4 MgO, % 4 K2O, % 2 Na2O ve % 4 kızdırma kaybıtesbit edilmiştir. Kaolen cevherleşmesi ise seramik ve renkli pişen seramik hammadddesi olarak kullanıma elverişli bulunmuştur. % 16-18 Al2 O3, % 66.78 SĐO2, % 0.92-1.68 Fe2 O3 tenörlüdür. Düşük ve orta kalite cevher evsafındadır. 3- Rezerv (1964) Rezerv hesabı yapılmamıştır. Ancak jeolojik rezervlerin milyonlarca tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Kullanım Alanı: Çimento sanayiinde, tras ve betonarme imalinde kullanıma elverişlidir. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Yılda 1000 ton tras üretimi yapılmaktadır. Teknolojik Çalışmalar: Teknolojik test sonucunda, seramik ve refrakter sanayi 225

için kullanıma elverişli görülmemiştir. Çimentoya katkı maddesi (tras) olarak değerlendirilmektedir. 4- Hukuki Durum Özel sektör. MERMER 1-Tire-Ayaklıkırı,Gümbürdek T., Ortaburun T. Mermer Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-d4 Koordinatlar: 1 2 3 Yukarı (x) 47100 47990 48800 Sağa (y) 15900 13600 14950 2- Rezerv (1979) 1.176.000 m3 görünür rezerv (Gümbürdek T.) 1.230.000 m3 görünür rezerv (Ortaburun T.) Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Đşletme Yapılmıyor.. Üretim Durumu: Đşletme Yapılmıyor. Teknolojik Çalışmalar: a) Ön Teknolojik Testler: Olumludur. b) Tam Teknolojik Testler: Gümbürdek Tepe de Ortalama basınç dayanımı: 395 kgf/cm2 Ortaburun Tepe de Ortalama basınç dayanımı: 500 kgf /cm2 3-Hukuki Durum MTA 2-Tire-Ayaklıkırı-Alabeni Dağı Taştepe Mermer Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-d4 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 46600 Sağa (y) 14100 2- Rezerv (1988) Taştepe 683.000. m3 Alabenli Dağı 1.254.000 m3 Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Đşletilmiyor. Üretim Durumu: Đşletilmiyor. Teknolojik Çalışmalar: Ön Teknolojik Testler: Blok durumu, kenar köşe kesilmesi, plaka alınma 226

durumu, cila alma yeteneği olumlu bulunmuştur. Tam Teknolojik Testler: Alabenli Dağı Ortalama basınç dayanımı, 465 kgf / km2, Taş tepe 575 kgf / cm2 dir. 3-Hukuki Durum MTA terk 3-Torbalı-Tulum Dağı Mermer Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-a3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 37000 Sağa (y) 15500 2- Rezerv (1988) 345.000 m3 Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Đşletilmiyor. Üretim Durumu: Đşletilmiyor. Teknolojik Çalışmalar: Ön Teknolojik Testler: Blok durumu, kenar köşe durumu, plaka durumu, cila haline gelme yeteneği olumlu görülmektedir. Tam Teknolojik Testler: Ortalama basınç dayanımı Tulum Dağı sahasında 390 kgf / cm2 dir. 3-Hukuki Durum MTA terk 4-Selçuk-Belevi-Kentli Çiftliği Mermer Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-c3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 40200 Sağa (y) 11200 2- Rezerv (1988) 615 120 m3 gri, damarlı, beyaz 154 140 m3 gri bantlı mermer rezervi vardır. Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Đşletilmiyor. Teknolojik Çalışmalar: Ön Teknolojik Testler; Olumlu bulunmuştur. Tam Teknolojik Testler; Orta kalitededir. 3-Hukuki Durum MTA Genel Müdürlüğü adına ruhsatlı çalışmalar sonunda terk edilmiştir. 227

5-Selçuk, Belevi, Đntepe Mermer Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-c3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 40250 Sağa (y) 09750 2- Rezerv (1988) 588.000 m3 4.032.000 m3 Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Kompresör ve üçlü kama ile üretilmektedir. Üretim Durumu : - Teknolojik Çalışmalar: Ön Teknolojik Testler Olumludur. Tam Teknolojik Testler Olumludur. 3-Hukuki Durum Saha ruhsatlıdır. 6-Urla-Çeşme-Karaburun Yöresi Mermer Sahaları 1- Sahaya Ait Bilgiler Mordoğan Sahası Pafta: K17-d4 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 64100 Sağa (y) 62300 Karadağ Sahası Pafta: L16-b2 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 53000 Sağa (y) 59000 Đçmeler Sahası Pafta: L17-d3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 39800 Sağa (y) 70650 Baslıklıova-Tahta Đslekele Sahası Pafta: L17-d1 Koordinatlar: 228

1 Yukarı (x) 54550 Sağa (y) 64400 Balıklıova Sahası Pafta: L17-a1 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 53300 Sağa (y) 62000 Çeşme-Gerence Sahası Pafta: L17-a1 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 58000 Sağa (y) 55100 2- Rezerv (1988) Kullanım Alanı: Đnşaat sektörü Đşletme Yöntemi: Üçlü Kama ve kompresörlü. Üretim Durumu: - Teknolojik Çalışmalar: Ön teknolojik testler olumludur. 4-Hukuki Durum Özel sektör. PERLĐT 1- Đzmir-Cumaovası Perlit Yatağı (Yeniköy-Bahçecik) 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: K18-d1, L17-c2 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 Yukarı (x) 28785 27844 28040 29044 29583 29075 Sağa (y) 10775 10775 09640 08968 09306 09700 2- Tenör ve Kalite Perlitin bünyesinde %70 SiO2, %12-13 Al2O3 ve çok düşük oranda Fe2O3 ulunmaktadır. Đnce ve taneli perlit yataklanmaları söz konusudur. Genleşme oranları %11.2-5.9 arasındadır. Perlitli tüf (pomza-agrega) bileşimli; perlitle aynı kimyasal içerikte olup genleşme oranları %4-7 arasındadır. 3- Rezerv A. Masif Perlit (Türkiye Perlit Envanteri) a) Đzmir-Cumaovası-Bahçecik Perlit Yatağı 5.000.000 ton görünür 229

15.000.000 ton muhtemel rezerv b) Cumaovası-Yeniköy-Mezarkaya Perlit Yatağı 3.000.000 ton görünür 10.000.000 ton muhtemel rezerv c) Cumaovası-Yargılı Perlit Yatağı 7.000.000 ton görünür 20.000.000 ton muhtemel rezerv bulunmaktadır. Toplam olarak 15.000.000 ton görünür rezerv 45.000.000 ton muhtemel rezerv vardır. B. Perlit Tüf-Pomza rezervi a) AR. 49318 no lu sahada (MTA adına ruhsatlı) 874.000 ton görünür 30.000 ton mümkün rezerv b) Künerli Köyü (Özel Sektör) 2.500.000 ton (perlit-pomza) görünür rezervi vardır. c) Şaşal Köyü (Özel Sektör) 1.500.000 ton perlit (agrega) görünür rezervi bulunur. Toplam olarak; 4.000.784 ton (pomza+agrega) görünür rezervi 30.000 ton mümkün rezerv hesaplanmıştır. Kullanım Alanı: Isı ve sese karşı yalıtkan olması nedeniyle; inşaat sanayinde Filitrasyon özelliğinden dolayı filitre sanayinde, su tutma özelliğinden dolayı tarımda; ayrıca kimya ve çelik endüstrisinde kullanılmaktadır. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Bu bölgedeki perlit yatakları Etibank ve Özel Sektör tarafından işletilmektedir. Künerli-Yeniköy sektöründe özel sektör tarafından yılda 200.000 ton, Şaşal Köyünde ise özel sektör tarafından yılda 50.000 ton perlitli tüf (sıva kumu) üretimi yapılmaktadır. Teknolojik Çalışmalar: Etibank a ait ruhsatlı sahalardan temsili alınan numunelerin teknolojik test çalışmaları sonucu %11.2 ile %15.9 arasında değişen genleşme oranları tespit edilmiştir. %14-20 ve %20-35 mesh fonksiyonlarında çalışılmıştır. Perlitli tüf ve pomzalarda genleşme oranı %6-7 arasında değişmektedir. 4- Hukuki Durum Etibank ve özel kuruluşlar adına Arama ve Đşletme ruhsatlı sahalar bulunmaktadır. 2- Foça Perlit Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Tatil Köyü Sahası Pafta: K17-d2 230

Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 77000 Sağa (y) 84000 Yahyabatak Tepe Sahası Pafta: K17-d2 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 77500 Sağa (y) 86500 2- Tenör ve Kalite Genellikle orta kalitelidir. Đnşaat sanayinde kullanılan perlit çeşididir (sıva kum). 3- Rezerv (1985) a) Foça-Tatilköy Perlit yatağı 6.000.000 ton (görünür+muhtemel rezerv) b) Foça-Yaylababa Perlit yatağı 8.000.000 ton görünür+muhtemel rezerv c) Foça-Domuz Tepe Perlit Yatağı 2.100.000 ton görünür+muhtemel rezerv Kullanım Alanı: Đnşaat sektöründe sıva kumu ve filtre sanayinde kullanılmaktadır. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Halen üretim yapılamamaktadır. Teknolojik Çalışmalar: Yapılmamıştır. 4- Hukuki Durum Özel sektör 3- Bergama Zeytindağ Perlit Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Bergama-Maruflar Perlit Yatağı Pafta: K18-a2, J18-d3 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 20475 20665 16050 15025 17930 Sağa (y) 14235 21605 20800 18820 18055 Bergama-Aşağı Şakran Perlit Yatağı Pafta: K18-a1 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 07123 09500 09500 08375 08900 08850 08000 08000 Sağa (y) 07000 07000 08689 08950 08725 08000 07525 07525 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 08000 08900 08375 08375 08260 07500 06682 07123 231

Sağa (y) 08000 08725 08950 08974 09000 09000 07609 07000 Bergama-Kızıltepe Perlit Yatağı Pafta: K18-a2 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yukarı (x) 11000 11000 10718 10855 10772 10620 10000 2 10000 Sağa (y) 10000 12000 11509 11312 11242 11461 11000 2 11000 10 11 12 13 14 15 16 17 Yukarı (x) 10620 10718 11000 2 10000 10000 09975 09975 Sağa (y) 11461 11509 12000 2 10483 11000 11000 10486 18 19 20 21 22 23 24 25 Yukarı (x) 2 10000 10000 09975 09975 08375 08375 09775 Sağa (y) 2 08775 10318 10326 09250 09250 08950 08625 Bergama-Önlemiş Perlit Yatağı Pafta: K16 a1-a2 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 10150 Sağa (y) 10500 Bergama-Yeni Şakran-Bahçe Dere Perlit Yatağı Pafta: K18-a1 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 05400 Sağa (y) 07300 Bergama-Koyuneli Perlit Yatağı Pafta: K18-a2, J18-d3 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 16000 10000 17000 17000 17000 16750 16000 15701 Sağa (y) 14000 07000 10000 18000 18011 10000 14925 11070 9 10 11 12 13 14 15 16 Yukarı (x) 15701 14469 11130 14200 13258 10000 13000 12487 Sağa (y) 11040 14356 14370 14700 14619 11592 10000 13064 17 18 19 20 21 22 23 24 Yukarı (x) 12404 13000 13000 13750 14000 13250 13250 13250 Sağa (y) 12001 12000 12000 12000 12500 13000 13802 14000 Bergama-Öksüzler-Tavukçukuru Perlit Yatağı Pafta: K18-b1 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Yukarı (x) 15095 14450 12900 12900 14450 14425 13600 12500 14350 Sağa (y) 23130 23925 23925 24425 24125 24325 26375 24000 23130 232

Bergama-Kocaköy Perlit Yatağı Pafta: K18-b1 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 10750 Sağa (y) 25600 2- Tenör ve Kalite Đzmir ve Manisa civarında bulunan en iyi kalite ve en çok rezerve sahip olan sahadır. Bünyesinde %70 SiO2, %12-13 Al2O3 ve düşük oranda Fe2O3 bulunmaktadır. Đnce ve taneli perlit yataklanmaları söz konusudur. Genleşme oranları %11.2-15.9 olarak belirlenmiştir. 3- Rezerv (1988) a) Bergama-Maruflar Perlit Yatağı 1.754.500 ton görünür rezerv b) Bergama-Aşağı şakran Perlit Yatağı 362.010 ton görünür rezerv c) Bergama-Kızıltepe Perlit Yatağı 484.000 ton görünür rezerv d) Bergama-Önlemiş Perlit Yatağı 313.060 ton görünür rezerv e) Bergama- Yenişakran-Bahçedere Perlit Yatağı 22.000 ton görünür rezerv f) Bergama-Koyuneli Perlit Yatağı 158.400 ton görünür rezerv g) Bergama-Öksüzler-Tavukçukuru Perlit Yatağı (MTA) 500.000 ton görünür rezerv h) Bergama-Kocaköy Perlit Yatağı 200.000 ton görünür rezerv olmak üzere bölgedeki toplam görünür perlit rezervi: 3.793.970 ton dur. Kullanım Alanı: Đnşaat sektöründe, hafif yapı malzemesi ve sıva kumu olarak kullanılmaktadır. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Sadece Maruflar daki ocaktan üretim yapılmaktadır. Yılda 2000 ton dolayında üretim yapılmaktadır. Yurt dışına ihraç edilmektedir. Teknolojik Çalışmalar: Teknolojik testlerde %11-15 oranında değişen genleşme oranları tespit edilmiştir. 4- Hukuki Durum MTA, Özel sektör 4- Dikili-Çandarlı Perlit Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L17-c3, K17-b2 Koordinatlar: 233

1 2 3 4 Yukarı (x) 17375 16250 16700 17110 Sağa (y) 93425 97100 93675 98500 2- Tenör ve Kalite Perlit içeriği %80 olup, %20 si tüftür. Düşük ve orta kalitelidir. Genleşme oranları 7.3-8.1 dir. 3- Rezerv Dikili-Demirtaş Perlit Yatağı 1-ÖĐR. 1866 no lu sahada 698.720 ton perlit rezervi 2- ÖĐR. 4323 no lu sahada 179.520 ton perlit rezervi 3- Ruhsat sahaları dışında kalan (dikili-çandarlı arasında yayılım gösteren) alanda 3.500.000 ton perlit rezervi belirlenmiştir. Toplam olarak 4.378.240 ton görünür perlit rezervi vardır. Kullanım Alanı: Çimento sanayinde tras ve betonarme imalinde kullanıma elverişlidir. Đşletme Yöntemi: Açık işletme Üretim Durumu: Perlit üretimi yapılmamaktadır. Perlitli tüflerden (silisifiye tüflerden) özel sektör tarafından yılda 1000 ton dolayında tras üretimi yapılmaktadır. Teknolojik Çalışmalar: Yataklardan temsilen alınan teknolojik test numunelerine ait genleşme oranları 7.3-8.1 arasında değişmektedir. 4- Hukuki Durum Özel sektör. TĐTAN 1- Selçuk-Pamucak-Titan Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: M18a2-b1 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 05400 05500 00000 96500 Sağa (y) 20000 31850 31000 24200 2- Tenör TiO 2 Zr Delta zenginleşmesi %0.01-%1.22 %0.04 Karasal zenginleşme %0.27 3- Rezerv Rutil 25 940.25 ton Đlmenit 1 226 025 ton Toplam ağır mineral içeriğine göre Ti li tuvenan cevher hacmi %30 6000 m3 %20-%30 97.500 m3 234

%9-%20 7.000.000 m3 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsatlar terk edilmiştir. Son durumu bilinmemektedir. 2- Ödemiş-Yeniköy-Işık Mahallesi Titan Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-c1, c2 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 32000 27300 25600 29200 Sağa (y) 73200 77200 75000 71000 2- Tenör %1.8 TiO2 ortalama tenör. 3- Rezerv 24 354 ton mümkün rezerv 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 3. Ödemiş-Rahmanlar Deresi Titan Sahası 1- Sahaya Ait Genel Bilgiler Pafta: L19-c2 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 32500 31300 30000 28900 31750 Sağa (y) 77700 79850 79400 77750 77100 2- Tenör %1.1 TiO2 ortalama tenör 3- Rezerv (1991) 178 596 ton TiO2 mümkün rezerv 133 947 ton TiO2 mümkün rezerv (Ti mineralleri homojen olarak dağılmadığından %25 lik kayıp kabul edilerek). 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 4-Ödemiş-Aktaş Deresi (Bülbül Deresi) Titan 1- Sahaya Ait Genel Bilgiler Pafta: L19-c2, b3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 36000 36000 31000 30600 Sağa (y) 78500 82200 82000 80600 2- Tenör 235

%1-2 TiO2 ortalama tenör 3- Rezerv (1991) 86 592 ton TiO2 mümkün veya 64 944 ton TiO2 Ti mineralleri homojen olarak dağılmadığından %25 lik bir kayıp kabul edilerek hesaplanan mümkün rezerv. 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsat terk edilmiştir. Son durumu bilinmemektedir. 5- Tire-Kiraz Gökçen-Kürdüllü Titan Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Gökçen Sahası Pafta: L19-c1, c2, c3, c4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 24250 25000 19250 17200 Sağa (y) 73000 77000 79300 77000 Kürdüllü Sahası Pafta: L19- c4 Koordinatlar: 1 2 3 Yukarı (x) 21400 17000 16500 Sağa (y) 70400 74300 71000 2- Tenör ve Kalite %0.9 TiO2 ile %0.02 Zirkon Titan mineralleri demir ve diğer gang mineralleriyle kenetlidir. Kuvars içerisindeki oluşumlar serbestleşmemektedir. 3- Rezerv Mevcut bilgilerle rezerv verilememektedir. Gözlemler yüzeysel olarak yapılmış olup, derinlemesine incelemeler yapılmamıştır. 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 6- Kiraz, Beydağ-Karaman-Adagide Titan Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L20-d4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 21300 21500 15600 18400 Sağa (y) 89500 95200 94000 89700 2- Tenör ve Kalite 9 mm lik elek altı tenörü %0.65-1.58 TiO2 şeklindedir. Elek üstü TiO2 şeklindedir. Elek üstü TiO2 minerali içermediğinden genel tenör %0.33-0.79 236

TiO2 dir. 3- Rezerv Tenör açısından ekonomik olmadığından rezerv çalışması yapılmamıştır. 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 7- Bayındır Titan Zuhurları 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-d1 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 31300 30300 25100 21500 Sağa (y) 47000 50000 51100 44800 2- Tenör ve Kalite Yakapınar Deresi %0.5-0.7 TiO2 Falaka Deresi %0.5-0.7 TiO2 Burgaz Köyü Deresi %1-1.1 TiO2 Derebaşı-Doyranlı %1-1.1 TiO2 3- Rezerv Rezerv hesabı yapılmamıştır. 4- Hukuki Durum Yakapınar Deresi, Falaka Deresi ile Derebaşı-Doyranlı daki rutil zenginleşmeleri bu alanlar tarım alanı olduğu için, Burgaz köyü ndeki Kurudere ise yatak alanı küçük olduğu için daha detaylı çalışmalara geçilmemiştir. I.1.2.Metalik Madenler ALTIN 1-Karşıyaka-Altıntepe / Çilektepe Altın Sahası 1- Sahaya / Yatağa Ait Bilgiler Pafta: K18-d3, d4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 Yukarı (x) 63650 62550 62375 62375 62373 61375 62450 Sağa (y) 13325 14075 13654 13650 13650 11250 10650 1956 yılında prospeksiyon, 1961 1962 yıllarında detay jeoloji ile birlikte 21 bölgede 989 m. tahkik sondajı ve 150 m. galeri açılmıştır. 1964,1975,1986,1990 yıllarında detay jeokimya, detay jeoloji ( 1/250000, 1/5000,1/2000 ), galeri temizliği ve yarma çalışmaları yapılarak gerekli örnekler alınarak analizleri yapılmıştır. 1990 yılında 107,90 m'lik sondaj yapılmıştır. 2- Tenör Altıntepe sektöründe 3.38 gr/ton Au ve 237

Altıntepe sektöründe 42.8 gr/ton Ag Çilektepe sektöründe 1.3 gr/ton Au 3- Rezerv Altıntepe sektöründe 157.250 ton görünür. Altıntepe sektöründe 357.250 ton görünür+muhtemel Çilektepe sektöründe 1.400.000 ton görünür+muhtemel 4- Hukuki Durum Ruhsat alanı ihale yolu ile özel sektöre verildi. 2- Ödemiş-Geyikdağı Altın Yatağı 1- Sahaya /Yatağa Ait Bilgiler Pafta: L20-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 47625 46650 45060 45200 45374 Sağa (y) 88000 89000 90375 89624 87621 Đlk çalışmalar Birleşmiş Milletler Projesi kapsamında (1974) jeokimyasal etütlerle başlamıştır. 1976-1977 yıllarında ilk sondajlı aramalarla başlayan çalışmalar, 1986-1990 yılları arasında da devam etmiştir. Detay jeoloji (1/25000,1/5000,1/1000), yarma numune alımı ve sondajlı aramalar sonucunda, Zeytinlik sahasında ortalama 10.7 gr/ton Au (Altın) tenörlü 13.028 ton gör+muh., Avradere sahasında 1 gr/ton Au tenörlü 19.717 ton gör +muh., Geyikdağ sahasında 1.3 gr/ton Au tenörlü 1.050.000 tongör+muh. ve Boğazyayla sahasında da 1.2 gr/ton Au tenörlü 45.650 ton görünür, 214.000 ton muhtemel rezerv, Yedilertepe sahasında %1 tenörlü 19.717 ton muhtemel rezerv saptanmıştır. 2- Tenör 0-4.96 gr/ton Au, 0-5.30 gr/ton Ag 3- Rezerv 102.269 ton görünür rezerv (1991) (Ortalama tenör: 1.41 gr/ton Au) 1.046.766 ton muhtemel rezerv (1991) (ortalama tenör: 1.493 gr/ton Au) 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsat terk edilmiştir, son durumu bilinmemektedir. 3- Ödemiş-Boğazyayla Altın Yatağı 1- Sahaya/Yatağa Ait Bilgiler Pafta: L20-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 47425 47450 44525 46125 Sağa (y) 90115 90750 92200 90425 2- Tenör 238

0-2.5 gr/ton Au 3- Rezerv 214 164 ton muhtemel rezerv (1991) (Ortalama tenör: 2.247 gr/ton Au) 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsat terk edilmiştir, son durumu bilinmemektedir. 4- Ödemiş-Yediler Tepe Altın Yatağı 1- Sahaya/Yatağa Ait Bilgiler Pafta: L20-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 46400 45400 45225 45600 Sağa (y) 93775 93850 93150 93150 2- Tenör 0-1.2 gr/ton Au 3- Rezerv 19 717 ton muhtemel rezerv (1991) (Ortalama tenör: 1.042 gr/ton Au) 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsat terk edilmiştir, son durumu bilinmemektedir. 5- Ödemiş-Zeytinlik/Đncilipınar Altın Yatağı 1- Sahaya/Yatağa Ait Bilgiler Zeytinlik Altın Yatağı Pafta: L20-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 6 7 8 Yukarı (x) 39000 38202 37000 37000 37000 38000 38000 38640 Sağa (y) 88610 90000 90000 88531 88500 89000 88500 88500 Đncilipınar Altın Yatağı Pafta: L20-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 39000 38640 38000 38000 37000 37000 37013 38000 38000 39000 Sağa (y) 88610 88500 88500 89000 88500 88000 88000 88303 88000 88000 2- Tenör 0.8-27.5 gr/ton Au 3- Rezerv 13 028 ton muhtemel rezerv (1991) (Ortalama tenör: 10.7 gr/ton Au) 4- Hukuki Durum MTA adına ruhsat terk edilmiştir, son durumu bilinmemektedir. 6- Ödemiş-Küre Altın Sahası 1- Sahaya/Yatağa Ait Bilgiler 239

Pafta: L17-d2 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 13000 13000 12650 12650 Sağa (y) 85420 86500 86500 85420 2- Tenör 1.1 g/ton ile 8 g/ton Au arasında değişmektedir. 3- Rezerv 96400 ton muhtemel rezerv (230 kg Au, 250 kg Ag, 1540 kg As.) 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 7- Merkez-Efemçukuru Köyü Altın Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L17-b3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 37600 37600 37350 37350 Sağa (y) 97000 97500 97000 97500 2- Tenör 0.1 ile 2.6 g/ton arasında değişen Altın değerleri tesbit edilmiştir. 3- Rezerv Çalışmalar devam ediyor. 4- Hukuki Durum M.T.A. ÖĐR Ruhsatlı. Tüpraj ÖĐR Ruhsatlı 8- Seferihisar-Gödence Köyü-Poyrazoğlu Tepe Altın Sahası 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L17-b3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 39300 39300 38100 38100 Sağa (y) 90250 90450 89800 90100 2- Tenör Yarmalardan alınan oluk örnekleri ile karot örneklerinden 0.5 ile en fazla 7 g/ton arasında düzensiz Au değerleri elde edilmiştir. 3- Rezerv Çalışma devam etmektedir. (1994) 4- Hukuki Durum M.T.A. adına ÖĐR ruhsatlıdır. (1994) 9- Bergama-Ovacık Altın Yatağı 240

1- Yatağa Ait Bilgiler Pafta: J18-d4 Koordinatlar: 1 2 3 Yukarı (x) 05900 06750 06750 Sağa (y) 25500 26100 24750 2- Tenör Yatağın tenörü 10-11 gr/ton Au ve 18 gr/ton Ag dir. 3- Rezerv Yatağın görünür rezervi 1.743.000 tondur. 4- Hukuki Durum Saha, Koza Altın Madeni şirketi tarafından işletilmektedir. Diğer Jeokimya Çalışmaları 1969-1974 yıllarında Birleşmiş Milletler- Türkiye ortak projesi kapsamında tüm Batı Anadolu'yu kapsayan genel jeokimya çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar, Ödemiş-Tire-Bayındır-Torbalı ilçeleri sahalarında çalışılmıştır. 1976-78 yıllarında daha önce Birleşmiş Milletler projesinde saptanan jeokimya anomalleri üzerinde Tire-Beylerbeyi, Bayındır-Balcılar ve Torbalı- Helvacı sahalarında ayrıntılı jeokimya çalışmları yapılmıştır. Ekonomik olabilecek altın yataklarına rastlanmamıştır. ANTĐMUAN 1- Ödemiş-Kiraz-Çaylı Civarının Antimuan Yatakları 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L20-d2 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 30400 31200 31200 30400 Sağa (y) 03250 03100 02900 02900 2- Kalite ve Tenör Ortalama tenör % 7.4 Sb dır. 3- Rezerv (1979) Muhtemel + Mümkün R. Metal Sb Hopuoğlu Tepe 1 190 ton 88 ton Karataş Tepe 285 ton 21 ton Tavşandoruğu 950 ton 70 ton Gedik 570 ton 42 ton Toplam Rezrev 2995 ton mümkün 221 ton metal Sb 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 241

2-Cumaovası-Sandıköy Antimuan Cevheri 1- Sahaya Ait Bilgiler Cumaovası Antimonit Cevheri Pafta: L18-b3-b4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 34000 42000 42000 34000 Sağa (y) 27000 31000 38000 38000 Sandıkköy Antimonit Cevheri Pafta: L18-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 38000 38000 33000 33000 Sağa (y) 00000 06000 06000 00000 2- Kalite ve Tenör Sb % 3-12 arasında değişmektedir. 3- Rezerv (1992) 100 000 ton mümkün rezerv vardır. 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 3-Ödemiş-Beydağ-Emirli-Yağcılar-Yapalak Antimuan Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L20-d2 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 20175 20100 19700 19625 Sağa (y) 97725 97650 98275 98200 2- Kalite ve Tenör Sb tenörü %2 ile %5.5 arasında değişmektedir. 3- Rezerv (1992) Metal Đçeriği 577.896 ton görünür rezerv 30.397 ton 1015.291 ton muhtemel rezerv 43.150 ton 1.593.187 ton toplam rezerv 73.547 ton 4- Hukuki Durum Etibank. BAKIR-KURŞUN-ÇĐNKO 1- Bergama-Turanlı Nahiyesi Katrancı Köyü Kurşun Çinko-Bakır Yatakları 242

1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: J18-a3, b4 Koordinatlar: 1 2 3 Yukarı (x) 25000 26600 25600 Sağa (y) 54400 54400 53400 2- Tenör Alınan 10 adet oluk numunesinin analizlerinde % 0.07-8.29 (aritmetik ortalaması %2.1) arasında Pb ve %3.07-12.59 (aritmetik ortalaması %6.54) arasında Zn değerleri elde edilmiştir. 3- Rezerv (1970) Toplam rezerv (görünür + muhtemel) : 66 706 ton 4- Hukuki Durun Özel şahıs tarafından işletilmiştir (1970). 2- Bayındır - Kurudere Kurşun - Çinko Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-a3-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 53700 55300 53700 55300 Sağa (y) 43500 43500 42500 42500 2- Tenör Ortalama tenör (aritmetik ortalama) 5 5.31 Zn ve % 0.589 Pb şeklinde hesaplanmıştır. 3- Rezerv (1977) 18 000 ton görünür rezerv. 4- Hukuki Durum Özel şahıs adına ruhsatlıdır. 3-Bayındır-Sarıyut-Ilıcadere Kurşun-Çinko (Bakır Yatakları) 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-a3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 60400 61900 61800 60400 Sağa (y) 40800 40800 40000 40000 2- Tenör % 4.02 Pb ve % 7.48 Zn (Ortalama tenör) 3- Rezerv (1977) 1 88 000 ton mümkün rezerv. 4- Hukuki Durum 243

Özel şahıs adına ruhsatlıdır (1971) 4-Cumaovası Kavacık EfemçukuruKurşun Çinko-Bakır-Mangan Yatakları 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L17-b3 Koordinatlar: 1 2 3 4 Yukarı (x) 39875 39450 37825 37800 Sağa (y) 97450 99000 97575 98100 2- Tenör Sahanın değişik kesimlerinde %1-9 Cu, 5 0.5-2 Pb, % 10-40 Zn;% 1-12 Pb, % 2-9 Zn, 25-400 ppm. Ag değerleri elde edilmiştir. 3- Rezerv (1977) 50 000 ton muhtemel rezerv. 1 000 000 ton potansiyel rezerv. 4- Hukuki Durum Bir bölümü MTA adına diğer bölümleri ise özel şahıslar adına ruhsatlıdır. 5- Gümüldür-Gümüşsu Kurşun-Çinko Yatağı 1- Sahaya Ait Genel Bilgiler Pafta: L18-d4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 01200 00800 00400 02450 01900 Sağa (y) 14600 15800 17750 17750 14600 2- Tenör Sondajlarda cevherli kesimlerden % 0.015 1 arası Pb, % 0.2-1 arası Zn değerleri elde edilmiştir. 3- Rezerv (1977) 125 000 potansiyrl reverv (1978-79) rezerv. 4- Hukuki Durum Özel şahıs adına ruhsatlıdır (1978-79) 6- Buca-Kaynaklar-Maden Tepe Pb Zuhuru 1- Sahaya Ait Genl Bilgiler Pafta: L18-b4 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 24450 Sağa (y) 42600 2- Tenör % 0.01-011 Cu, % 0.03-0.28 Zn, % 10.94-14.51 Pb. 244

3- Rezerv (1977) 96 000 ton görünür+muhtemel rezerv. 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. 7-Kemalpaşa Yenikurudere ve Ovacık Yayla Pb-Zn Cevherleşmeleri 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19 a3-a4 Koordinatlar: 1 2 3 4 5 Yukarı (x) 54500 54600 54750 54750 54500 Sağa (y) 43600 43700 43250 42650 42600 2- Tenör Analiz yapılmamıştır. 3- Rezerv (1977) Rezerv hesapı yapılmamıştır. 4- Hukuki Durum Bilinmemektedir. CĐVA 1- Karaburun-Kalecik Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: K16-c2 Koordinatlar: 1 2 Yukarı (x) 55500 55800 Sağa (y) 74750 75500 2- Tenör % 0.2- % 0.3 Hg dir. 3- Rezerv Görünür : 370.000 ton %0.3 Hg Muhtemel : 300.000 ton %0.2 Hg Mümkün : 1.000.000 ton %0.2 Hg 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 2- Karaburun-Karareis Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L16-b2 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 48500 Sağa (y) 61400 245

2- Tenör % 0.30 Hg 3- Rezerv (1974) 50.000 ton mümkün 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 3-Karaburun-Dikencik Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-b2 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 48500 Sağa (y) 61400 2- Tenör %1 Hg 3- Rezerv (1974) 100. 000 ton görünür, 300. 000 ton mümkün rezerv vardır. 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 4- Ödemiş-Halıköy Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L20-d3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 16500 Sağa (y) 03700 2- Tenör %0.186 Hg.dir. 3- Rezerv (1969) 231.000 ton görünür. 4- Hukuki Durum Etibank 5- Ödemiş Türkönü Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L20-d1 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 27650 Sağa (y) 93500 246

2- Tenör % 0.3-0.4 Hg dır. 3- Rezerv (1974) 1 milyon ton potansiyel rezerv 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 6- Ödemiş Çamlıca Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L19-c3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 17000 Sağa (y) 82100 2- Tenör Bilinmiyor. 3- Rezerv Bilinmiyor. 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 7- Torbalı Helvacı Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-c2 Koordinatlar: 1 2 Yukarı (x) 42250 41750 Sağa (y) 33250 30500 2- Tenör % 0.2 Hg 3- Rezerv (1976) 42.000 ton muhtemel rezerv verilmiştir. 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. 8- Tire-Akmescit Civa Yatağı 1- Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-d3 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 06700 Sağa (y) 61800 2- Tenör 247

% 0.5-1 Hg.dir. 3- Rezerv (1966) 300 ton muhtemel 4- Hukuki Durum Bilinmiyor. DEMĐR 1- Torbalı-Yazıbaşı Demir Yatağı 1- Yatağa/Sahaya Ait Bilgiler Pafta: L18-b4 Koordinatlar: 1 Yukarı (x) 28070 Sağa (y) 33750 2- Tenör Fe : % 45, SiO2 : % 17.61, As : %1.71 3- Rezerv 2 152 000 ton görünür+muhtemel rezerv (1980). 4- Hukuki Durum Sahanın hukuki durumu bilinmemektedir I.1.3. Enerji Madenleri Đzmir-Cumaovası- Faal Değil Đzmir-Kemalpaşa-Dağkızılca-Karaot- Faal Değil Đzmir-Tire-Linyit Đşletmesi- Valiliğimizden kömürün tüm Türkiye de kullanımının uygun olduğuna dair Uygunluk Belgesi almıştır. I.1.4.Taş Ocakları Nizamnamesine Tabi Olan Doğal Malzemeler 05.06.2004 tarihinde 5177 sayılı kanunla yapılan değişiklikle, 3214 sayılı Maden Kanununda düzenlemeler yapılmıştır. Yapılan bu değişiklikle, Taş Ocakları Nizamnamesi yürürlükten kaldırılmış ve daha önce Maden Kanunu kapsamında yer almayan taş, kum-çakıl ocakları Maden Kanunu kapsamına alınmıştır. I.2. Madencilik Faaliyetlerinin Yapıldığı Yerlerin Özellikleri Maden yatakları, jeolojik süreç sonucunda oluşmuş, olağanüstü element içeren kayaçlardır. Metalik Madenler, Endüstriyel Hammaddeler ve Enerji Hammaddeleri şeklinde gruplandırılabilirler. Maden aramanın planlanmasında yan kayacın özellikleri dikkate alınmalıdır. Magmatizma, yüzeysel alterasyon veya bozuşma, tortullaşma, 248

cevherleşmeye sebep olabilir. Oluşumun yan kayaçla eşzamanlı olup olmaması, oluşan yatağın tipi ve şekli, ilgili elementler ve alterasyonlar, oluşum yaşı gibi parametreler aranacak madene göre arama programını dolayısı ile maliyetleri etkiler. I.3. Cevher Zenginleştirme Đlimizde Maden Kanuna tabi olarak Ovacık Altın Madeninde cevher zenginleştirme işlemi yapılmaktadır. Ovacık Altın Madeninde ocaktan çıkarılan cevher kırılarak, değirmenlerde sulu olarak öğütülmekte ve sıvı hale getirilmektedir. Öğütülmüş cevher çamur halde tanklarda siyanür ile karıştırılarak altın ve gümüş çözündürülmekte karbon üzerinde absorbe olarak çamurdan ayrılmaktadır. Sıyırma işleminde elde edilen yüklü solüsyon elektroliz işlemi ile tekrar katı hale getirilmekte, fırında eritilip külçe halde dökülmektedir. Söz konusu işletme Valiliğimizce oluşturulan Đzleme-Denetleme Komisyonu tarafından denetlenmektedir. I.4.Madencilik Faaliyetlerinin Çevre Üzerine Etkileri Maden Kanununa göre çalışan kalker (kireçtaşı) ocaklarında hafriyat yapılmamakta olup, patlayıcı madde kullanılmaktadır. Perlit, kil, mermer ve kum-çakıl ocaklarında ise patlayıcı madde kullanılmamaktadır. I.5.Madencilik Faaliyetleri Sonucunda Arazi Kazanım Amacıyla Yapılan Rehabilitasyon Çalışmaları Đlimizde, Maden Kanunu ve Taş Ocakları Nizamnamesi kapsamındaki faaliyetlerin ekonomik ömürlerinin tamamlanmasına müteakiben çevreye vermiş oldukları tahribatların rehabilitesi amacıyla yapılan çalışmalar yetersiz bulunmaktadır. Bu nedenle, madencilik faaliyetlerinden sonra bozulan arazilerin rehabilitesi ve yeniden doğaya kazandırılması amacıyla yasal düzenlemeler yapılmalıdır. K A Y N A K Ç A *MTA Bölge Müdürlüğü *Ege Bölgesi Maden Potansiyeli ve Değerlendirmesi 249

J. ENERJĐ J.1. Birincil Enerji Kaynakları J.1.1. Taşkömürü J.1.2. Linyit Đzmir de Taşkömürü bulunmamaktadır. Đzmir de Linyit sahaları; Cumaovası, Tire, Torbalı, Bergama-Çalan, Bergama Ürkütler dir. Sadece Tire linyitleri özel sektör tarafından işletilmektedir. Isıl değeri: 3400 kcal/kg'dır. Kapalı olarak işletilmektedir. Diğer linyit yatakları işletilmemektedir ve ekonomik olarak önemleri yoktur. J.1.3. Asfaltit Đlimiz sınırları içerisinde Asfaltit bulunmamaktadır. J.1.4. Bitümlü Şist Đlimiz sınırları içerisinde Bitümlü Şist bulunmamaktadır. J.1.5. Hampetrol Đl sınırları içerisinde bilinen petrol rezervi yoktur. Türkiye Petrol Rafineleri A.Ş. Đlimiz Aliağa sınırları içerisinde bulunmaktadır. Rafineri yıllık 10.000.000 ton ham petrol işleme kapasiteli olup atıksu arıtma tesisleri arıtma tesisleri bu kapasiteye uygun olarak dizayn edilmiştir. J.1.6. Doğalgaz Đlimiz sınırları içerisinde Doğalgaz enerjisi üretimi yapılmamaktadır. J.1.7. Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) Đlimiz sınırları içerisinde Nükleer Kaynaklar (Uranyum ve Toryum) bulunmamaktadır. 250

J.1.8. Orman Tablo 52. Đzmir Đli 2007 Yılı Odun Üretim Cins ve Miktarları CĐNSĐ MĐKTARI TOMRUK (m3) 71.502 TEL DĐREK (m3) 276 MADEN DĐREK (m3) 4.829 SANAYĐ ODUNU (m3) 74.865 KAĞITLIK ODUN (m3) 97.093 LĐF YONGA ODUNU (m3) 95.423 ENDÜSTRĐYEL ODUN TOPLAMI 343.988 (m3) YAKACAK ODUN (Ster) 185.342 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 Birinci grupta yer alan toplam 343.988 m3 endüstriyel odunun tamamı bölgemizde bulunan sanayi tesisleri ( kağıt fabrikaları, yonga levha tesisleri, lif levha fabrikaları, ambalaj sanayi v.b ) ile inşaat sektöründe yapı kerestesi olarak kullanılmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz Đzmir ilinde üretilmekte olan endüstriyel odunlar ilimiz ve çevre illerdeki sanayi tesislerinin talebini karşılamakta olup arz talep büyük ölçüde denge halindedir. Bölge Müdürlüğümüz sınırları içinde bulunan ormanlarda yapılan her türlü ormancılık faaliyetleri, üretim çalışmaları amenajman planları doğrultusunda silvikültürel operasyonlarla yapılmaktadır. Bu çalışmalar amenajman planları verilerine göre; ülkemizin genel ekonomik durumu, bölgesel ve yöresel talepler analiz edilerek ürün çeşitleri de dikkate alınarak üretim programları hazırlanmaktadır. Đkinci grupta yer alan toplam 185.342 Ster yakacak odunun bir kısmı 31. ve 32. madde kapsamında bulunan orman köylülerine kanun ve tebliğler çerçevesinde çok ucuz bir fiyatla satılmaktadır. Đlimizin iklim şartları ile ısınmada kullanılan yakacak odunun yerine son yıllarda alternatif ürünlerin tercih edilmesi sebebiyle arz fazlalığı oluşmaktadır. Đlimizin coğrafi konumunun sunduğu avantajlarla odun dışı orman ürünleri (Tali Ürünler) çok zengin bir potansiyel arz etmektedir. Yapılan planlama çalışmaları sonucunda 30 çeşit üründen 213 Adet plan hazırlanarak üretime hazır hale getirilmiştir. Bu ürün çeşitlerinden bazıları Ada çayı, Böğürtlen, Çalı süpürgesi, Ceviz, Civanperçemi, Defne, Yabani zeytin, Fıstık çamı kozalağı, Kantaron, kestane, Kekik, Kuşburnu, Laden, Mantarlar, Menengiç, Siklamen, Kocayemiş, Sumakdır. 251

ĐŞLETME MÜDÜRL ÜKLERĐ Tablo 53. Tapulu Kesim Miktarı Kesinleşmiş Orman Kadastrosu veya 3402 Bulunan yerde Yıl içinde incelenen Kesim izni verilen (Adet) (Adet) Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam ĐNCELEME ADEDĐ Arazi Kadastrosu görmüş yerlerde (3402 Hariç) Yıl içinde incelenen Kesim izni verilen (Adet) (Adet) Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam BAYINDIR 46 20 66 43 18 61 2 2 1 1 BERGAMA 123 123 123 123 ĐZMĐR 111 27 138 59 19 78 TOPLAM 157 170 327 102 160 262 2 2 1 1 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 Orman veya arazi Kadastrosu Bulunmayan Yerlerde Yıl içinde incelenen Kesim izni verilen (Adet) (Adet) Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam ĐŞLETME MÜDÜRLÜ KLERĐ KESĐM ĐZNĐ VERĐLEN KGH MĐKTARI (m³) ÜRETĐM MĐKTARI ELDE EDĐLEN EMVAL MĐKTARI YAPACAK EMVAL (m³) YAKACAK EMVAL (ster ) Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam Zati ihtiyaç Pazar Satışı Toplam BAYINDIR 256 540 796 40 170 210 119 261 380 BERGAMA 9494 9494 2879 2879 16807 16807 ĐZMĐR 308 984 1292 48 72 120 287 761 1048 TOPLAM 564 11018 11582 88 3121 3209 406 17829 18235 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 252

Tablo 54. Orman Genel Müdürlüğünce Verilen Maden ve Tesis Đzinleri (2008) 31/12/2008 TARĐHĐ ĐTĐBARĐYLE GENEL MÜDÜRLÜĞÜMÜZ VE BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜMÜZ YETKĐSĐNDE VERĐLEN ĐZĐNLERE AĐT TABLO ĐŞLETMESĐ Verilen izinler Genel Müdürlük Yetkisinde verilen Maden Đzinleri Bölge Müdürlüğü Yetkisinde verilen Maden Đzinleri Genel Müdürlük Yetkisinde verilen Tesis Đzinleri Bölge Müdürlüğü Yetkisinde verilen Tesis Đzinleri Genel Müdürlük ve Bölge Müdürlüğü Yetkisinde Verilen Đzinler Bedelli Bedelsiz Bedelli Bedelsiz Bedelli Bedelsiz Bedelli Bedelsiz Bedelli Bedelsiz BAYINDIR BERGAMA ĐZMĐR Đzin Adeti 45 26 6 65 157 52 140 188 303 Đzin Alanı 76,35 11,83 0,74 440,83 725,44 35,42 248,16 564,43 974,34 Đzin Adeti 87 14 3 24 88 32 82 157 173 Đzin Alanı 195,4 6,79 6,26 183,45 958,47 51,41 82,33 437,05 1047,06 Đzin Adeti 181 26 14 254 271 164 108 625 393 Đzin Alanı 608,65 34,67 21,44 1580,06 12309,59 197,5 9075,69 2.420,88 21406,72 TOPLAM Đzin Adeti 313 66 23 343 516 248 330 970 869 Đzin Alanı 880,40 53,29 28,44 2.204,34 13.993,50 284,33 9.406,18 3.422,36 23.428,12 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 Tablo 55. Maden ve Tesis Đzinleri Tablosu MADEN TESĐS Bedelli Bedelsiz Bedelli Bedelsiz GENEL TOPLAM Đzin Adedi 379 23 591 846 ĐZĐN ADEDĐ 1.839 Đzin Alanı 933,69 28,44 2.488,67 23.399,68 ĐZĐN ALANI (Ha) 26.850,48 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 253

Tablo 56. Son On Yılın Orman Yangınları ĐŞLETMELER BAYINDIR BERGAMA ĐZMĐR ĐL TOPLAMI MĐK YILLAR TAR 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 TOPLAM ORTALAMA Adet 22 18 20 16 32 11 15 24 26 15 199 19,9 Hektar 11 113 93 39 57 11 336 418 28 63 1169 116,9 Adet 25 16 18 11 18 24 21 19 17 23 192 19,2 Hektar 20 226 22 19 131 57 36 30 131 23 695 69,5 Adet 70 81 60 31 57 59 39 53 56 33 539 53,9 Hektar 73 901 554 181 265 751 42 71 468 1513 4819 481,9 Adet 117 115 98 58 107 94 75 96 99 71 930 93 Hektar 104 1240 669 239 453 819 414 519 627 1599 6683 668,3 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 Tablo 57. Đzmir Orman Bölge Müdürlüğü 2008 Yılı Orman Yangınlarına Ulaşım Organizasyonu ĐŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ ADI MEVCUT DURUM (Bakım Proğramı) Km YANGIN YANGIN ÜRETĐM KULE EMNĐYET EMNĐYET YOLU YOLU YOLU ŞERĐDĐ 2008 YILI YAPIM-TESĐS PROGRAMI YANGIN KULE EMNĐYET YOLU YOLU ÜRETĐM YOLU BAYINDIR 1339 13 443 92 5 6 BERGAMA 899 10 170 143 2 0 ĐZMĐR 1565 15 759 188 4 15 ĐL TOPLAMI 3803 38 1372 423 11 21 Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 YANGIN EMNĐYET ŞERĐDĐ 254

Tablo 58. Đzmir Orman Đşletme Şeflikleri Đşletmesi BAYINDIR BERGAMA ĐZMĐR 2008 YILI ORMAN YANGINLARI ĐLE MÜCADELE GÖZETLEME ORGANĐZASYONU Şefliği Bayındır Ovacık Gölcük Selçuk Sıra No Kule Adı Đşçi Koordinatları Sayısı Kuzey(N) Doğu(E) Đrtifası Enerji Durumu 1 Basra 2 38 14' 30" 27 39' 00" 720 Elektrikli 2 Havuzlu 2 38 18' 14" 27 35' 15" 1000 Güneş Ener. 3 Karlık 2 38 15' 55" 27 31' 10" 890 Elektrikli 4 Çaldede 2 38 20' 22" 27 38' 38" 1407 Elektrikli 5 Gözlü 2 38 18' 22" 27 42' 28" 690 Güneş Ener. 6 Çıngırak 2 38 17' 38" 27 48' 06" 935 Elektrikli 7 Gölcük 2 38 20' 31" 28 00' 57" 1495 Güneş Ener. 8 Keldağ 2 38 18' 56" 27 53' 19" 1372 Güneş Ener. 9 Kartal 2 38 21' 10" 27 54' 41" 1267 Güneş Ener. 10 Meryemana 2 37 54' 48" 27 20' 17" 560 Elektrikli 11 Görünmez 2 37 58' 04" 27 27' 51" 650 Güneş Ener. Kiraz 12 Tekke 2 38 15' 06" 28 21' 57" 1350 Elektrikli Tire 13 Çamtepe 2 38 00' 21" 27 30' 58" 290 Güneş Ener. Torbalı 14 Alataş 2 38 15' 05" 27 26' 20" 470 Elektrikli Bergama Kınık 1 Kale 2 39 08' 10" 27 11' 00" 400 Elektrikli 2 Geyikli 2 39 09' 00" 27 04' 20" 1086 Elektrikli 3 Fulatepe 2 39 03' 40" 27 30' 20" 700 Güneş Ener. 4 Kodukburun 2 39 02' 55" 27 21' 27" 660 Güneş Ener. Kozak 5 Kesmeli 2 39 13' 30" 27 04' 00" 940 Güneş Ener. Şakran 6 Kazandağ 2 39 00' 10" 27 06 ' 10" 320 Elektrikli Dikili 7 Kestel 2 39 12' 14" 26 57' 25" 740 Güneş Ener. Göçbeyli 8 Görentepe 2 39 17' 40" 27 24' 40" 683 Güneş Ener. Madra 9 Madra 2 39 21' 00" 27 17' 30" 885 Güneş Ener. Bornova 1 Yamanlar 2 38 33' 08" 27 09' 28 " 990 Elektrikli Menemen 2 Şaphane 2 38 43' 21" 26 51' 13" 450 Güneş Ener. Kemalpaşa 3 Nif 2 38 23' 17" 27 21' 23" 1510 Güneş Ener. 4 Manas 2 38 29' 16" 27 30' 20" 923 Elektrikli Karabel 5 Mahmutdağı 2 38 20' 51" 27 30' 17" 1200 Güneş Ener. Gaziemir 6 Çatalkaya 2 38 21' 40" 26 58' 40" 830 Güneş Ener. 7 Tekketepe 2 38 18' 52" 27 01' 32" 990 Elektrikli Karaburun 8 Akdağ 2 38 33' 28" 26 24' 48" 1100 Güneş Ener. Urla 9 Belentepe 2 38 18' 50" 26 47' 50" 250 Elektrikli 10 Ulaştıran 2 38 15' 35" 26 34' 35" 500 Güneş Ener. 11 Menteş 2 38 25' 00" 26 44' 00" 48 Elektrikli Seferihisar 12 Dikmen 2 38 10' 30" 26 59' 10" 550 Elektrikli Gümüldür 13 Akkaya 2 38 03' 50" 27 05' 30" 800 Güneş Ener. 14 Dededağ 2 38 03' 00" 27 08' 50" 750 Güneş Ener. Kaynak: Orman Bölge Müd. Verileri 2008 255

J.1.9. Hidrolik Đlimiz deniz kıyısı olmasına rağmen, mevcut dalga potansiyeli su enerjisi elde edilmesi için yeterli değildir. Ayrıca mevcut şartlarda ekonomik olmamaktadır. J.1.10. Jeotermal 1. Balçova Jeotermal Alanı Sahada 1963 yılından başlayarak günümüze kadar çok sayıda sondaj çalışması yapılmıştır. Balçova sahasındaki sıcak suların geniş bir kullanım alanı vardır. Konut ısıtmacılığında (22.000 eşdeğer konut); termal tedavide, seracılıkta kullanılmaktadır. Balçova ve Narlıdere de jeotermal sahanın büyük bir kısmı yerleşime açılmış bulunmaktadır. Bu yüzden yapılacak yeni çalışmalar dar alanlarda yürütülmek zorundadır. Balçova jeotermal alanında yapılan sondaj çalışmalarına göre jeotermal aktivitenin doğuya doğru geliştiği tespit edilmiştir. Bu kesimlerde ilerde açılması planlanacak sondaj lokasyonları için alanların ayrılması gerekmektedir. Yeni koruma alanları etüdü yapılmış olup, rapor hazırlanmıştır. Raporda önerilen tüm öneri ve önlemlere uyulmalıdır. Otellerin ve seraların bulunduğu alan içerisinde açılan kuyular birbirlerini etkilediği için bu alanda yeni kuyular açılmamalıdır. Çevredeki çöp, gübre yığınları kullanılmayan seralara ait yıkıntılar kaldırılmalıdır. Ayrıca alanın içerisinden geçen Ilıca derenin betonlanmamış kısmının betonlanması kirlilik açısından önemlidir. Mevsimsel olarak kirlilik parametrelerinin analizinin düzenli olarak yapılması sağlık açısından yararlı olacaktır. Tablo 59. Balçova Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama S-1 1963 40 124 27.8 P MTA Prj. S-2 1963 73.5 102 11 P MTA Prj. S-3A 1963 140 101 1.25 P MTA Prj. B-1 1982 104 98 9 P Ö. Đdare B-2 1983 150 113 - - Ö. Đdare B-3 1983 160 112 - - Ö. Đdare B-4 1983 125 117 15.4 P Ö. Đdare N-1 1997 150 95 2 K Ö. Đdare ND-1 1996 800 115 5.5 K Ö. Đdare B-5 1983 108.5 99.1 22 P Ö. Đdare B-6 1983 150 93 1.2 - Ö. Đdare B-7 1983 120 83 12 P Ö. Đdare 256

B-8 1983 250 93 0.3 - Ö. Đdare B-9 1983 48.5 122 - G Ö. Đdare B-10 1989 125 98.1 23.5 P Ö. Đdare B-11 1989 125 1091 11.2 G Ö. Đdare BTF-1 1989 121 101.8 2 K DEÜ BTF-2 1990 116.5 74 2.5 P DEÜ BTF-3 1990 100 98 11 A MTA Prj. BTF-4 1990 112.5 95 2 K DEÜ EM-84 1990 80 62 2.8 P EMEK-84 BD-1 1994 564 113 12 P Ö. Đdare BD-2 1995 677 128.1 27.2 A Ö. Đdare Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama BD-4 1998 624 133.2 50.6 P Ö. Đdare BD-5 1998 1100 117 26 P Ö. Đdare BD-6 1999 606 132 42 P Ö. Đdare BD-7 1999 700 114.1 24 P Ö. Đdare BD-8 2002 630 131* 20* R Ö. Đdare BD-9 2003 772 139 56 P Ö. Đdare BD-10 2004 750 104* 39.2* R Ö. Đdare BD-11 2006 716 144.9 44.8 A ĐJT BD-12 2006 830 139.25 34 A ĐJT BH-1 1998-80 - G DEÜ B-12 1998 105 - - - Ö. Đdare BD-13 2007 720 98 2.63 - ĐJT BD-14 2007 371 130 37 K ĐJT BD-15 2007 472 111.5 67 K ĐJT BT-5 2008 600 75.5 5.4 K ĐJT BT-6 2009 550 122.48 5 K ĐJT A: Artezyen; P:Pompaj; K:Kompresör; R:Reenjeksiyon; G:Gözlem *: Değerler üretim verileri olup, kuyular reenjeksiyon amaçlı kullanılmaktadır. 2. Seferihisar Jeotermal Alanı Seferihisar sahası önemli sahalardan biridir. Açılmış kuyulardan elde edilen akışkanın sıcaklığı elektrik üretimine uygundur. Sahanın potansiyeli mevcut potansiyelden büyüktür. Sahanın gerçek potansiyelini ortaya koymak için ilave kuyuların açılması gerekmektedir. Elde edilecek akışkan öncelikle elektrik üretiminde kullanılmalıdır. Elektrik üretimi elde edildikten sonra atık akışkanla sera, termal tesis ve konut ısıtmacılığı yapılabilir. Isıtmanın yanı sıra soğutmada kullanılabilir. Endüstriyel kullanım uygundur. Termal tesisler geliştirilebilir. 257

Tablo 60. Seferihisar Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama SH-1 1971 680 114 - - MTA Prj. SH-2 1972 1232 56 1 A MTA Prj. CM-1 1983 1417.45 140 1 A MTA Prj. CM-3 1986 341 153 55.5 A Valilik G2A* 1986 199 133 72 A MTA Prj. G3A 1986 151 141 42 A MTA Prj. G17A 1986 315 120 28 A MTA Prj. G12A 1987 299 75 - - MTA Prj. TZ-1 1987 2009.50 100 - - MTA Prj. DI-1 1995 350 78 12 A Belediye CM-6 2008 284 137 14 A ĐJT G18-A 2008 301 91 70 - ĐJT CM-5 2008 713 121 10 K ĐJT CM-4 2009 Devam ediyor. ĐJT A: Artezyen *: Kuyu iptal edilmiştir. 3. Çeşme-Şifne Jeotermal Alanı Çeşme Ilıca ve Çeşme-Kızılkaya-Karadağ mevkilerinde sondajların açıldığı alanlarda şu anda uygulanan koruma alanları yoktur. 1974 yılında MTA çalışması kapsamında Çeşme-Ilıca mevkiinde Topan Ilıcası doğal çıkışı için bir koruma alanı yapılmış ancak ilerleyen yıllarda uygulaması olmamıştır. Ilıca bölgesinde yapılaşma yoğun olup, yeni koruma alanı uygulaması yapmak mümkün değildir, ancak yine de mevcut durum korunmalıdır. Kızılkaya-Karadağ bölgesinde I-3 ve FY-1 sondajlarının da bulunduğu kısımda yapılaşma olmadan koruma alanı uygulaması yapılmalıdır. Çeşme projesi kapsamında MTA tarafından açılan kuyularda (I-2,I-3,I-4) kuyu bitirme testleri yapılmıştır. Yeni açılacak kuyularda da mutlaka kuyu bitirme testleri yapılmalıdır. Sahanın geliştirilmesi için Çeşme Ilıca mevkii ile Kızılkaya-Karadağ arasında kalan alanda jeotermal araştırma ve üretim sondajları yapılabilir. Çeşme jeotermal projesi kapsamında reenjeksiyon ve enjeksiyon yapılması planlanmaktadır. Jeotermal akışkan kullanıldıktan sonra çevresel etkiler yaratmaması için üretim zonlarına yakın yerlerde reenjeksiyon, üretimden uzak kullanım yerlerinde ise geri dönüşüm 28 C gibi düşük sıcaklık olacağı için ön arıtmadan sonra enjeksiyon yapılabilir. Jeotermal sistem genç deniz suyu ile beslendiğinden ve hızlı bir çevrim olduğundan aşırı sıcak su çekimlerinde zamanla suyun soğuma riski bulunmaktadır. Bu nedenle üretim debileri ve sıcaklıkları sürekli olarak 258

denetlenmelidir (Karahan ve Manav, 2002). Sahada yapılan testler sonucu I-2 kuyusunun reenjeksiyon amaçlı kullanılabileceği ortaya çıkmıştır. Sahada yapılacak etütler sonucu belirlenecek lokasyonlarda yeni kuyular açılabilecektir. Açılacak kuyulardan elde edilecek akışkan ile Çeşme ilçesi hastane, sağlık ocağı, okullar ve resmi dairelerden başlanarak ısıtmada kullanılabilir. Bunun devamında; balneolojik banyolar, yüzme havuzları, sağlık tesisleri vb. gibi birçok yönlü kullanılabilecek vasıflara sahiptir (Taşkıran, 2005). Tablo 61. Çeşme-Şifne Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama I-1 1974 282.8 56 4 P MTA Prj. FY-1 1994 365 57 30 P Belediye KD-1 1997 400 35 50 P Belediye I-2 2001 250 57 50 P Ö. Đdare ÇD-1 2003 295 - - Valilik I-3 2004 475 57 50 P Valilik I-4 2004 251.3 57 85 K Valilik Süzer Otel 2000 285 36 10 P Süzer Otel Sheraton-1 2001 400 48 5 P Sheraton-1 Sheraton-2 2001 450 27 - * Sheraton-2 P:Pompaj *: Değerler üretim verileri olup, kuyu reenjeksiyon amaçlı kullanılmaktadır. 4. Aliağa Jeotermal Alanı Yapılan jeolojik ve jeofizik etüt çalışmaları sonucunda Aliağa jeotermal alanında 6 adet önemli sektör tespit edilmiştir. Samurlu sektörü jeotermal anlamda yüksek değerler göstermekte olup, araştırmaya değer görülmektedir. Samurlu sektörünü oluşturan rezervuarın sınırlarının ve beslenişinin belirlenmesi ve koruma alanı çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Sistemin mevsimsel yağışlardan nasıl etkilendiğini belirlemek amacıyla düzenli olarak debi, sıcaklık ve kimyasal analizlerinin yapılması gereklidir. Üretilen akışkanın çevre etkileri değerlendirilmesi amacıyla içerisinde bulunan istenmeyen elementlerin analizi yapılmalıdır (Yılmazer, vd, 2004). Üretilen akışkanlar sistemin sürekliliğini sağlamak amacıyla bir reenjeksiyon kuyusu ile hazneye tekrar geri basılmalıdır. Sahada ilave sondajlar yapılmalıdır. Samurlu sektöründe açılan kuyulardan şehir ısıtmacılığı, seracılık ve turizm gibi birçok alanda yararlanılabilir (Işık vd, 2002). Konutların fosil yakıtlara göre daha ucuza ısı enerjisi temin etmesini sağlamak, küresel kirliliğin azalmasına katkıda bulunmak, ayrıca kaplıca ve sera gibi üretim tesisleri kurularak ülke 259

ekonomisine katkıda bulunması için açılan kuyulardan faydalanılması düşünülebilir. Diğer sektörde de sondajlı çalışmalar yapılarak sahanın gerçek potansiyeli belirlenmelidir. Elde edilecek akışkan ile çeşitli kullanım alanları tespit edilebilir. Sahada koruma alanı etüt çalışması yapılması yerinde olacaktır. Tablo 62. Aliağa Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama SM-1 1997 626 96 20 - MTA Prj. SM-2 1998 1136 89 10 K MTA Prj. SM-3 1998 1146 89 14 K MTA Prj. Ilıca-1 1993 723 62 - - MTA Prj. Ege Çelik-2 1997 52 35 5 P Ege Çelik Ege Çelik-3 2002 176 37 7 P Ege Çelik Ege Çelik-7 1993 200 42 8 P Ege Çelik Çukurova-2 1980 52 47 7 A Ege Çelik Çukurova-4 1980 130 39.8 10 A Ege Çelik Habaş (Hb-2) 1999 120 34 5 P Habaş Habaş (Hb-5) 2003 130 39 5 P Habaş Habaş (Hf-1) 2003 125 44 5 P Habaş A: Artezyen; P:Pompaj; K:Kompresör 5. Bayındır-Ergenli Jeotermal Alanı Sahadaki sıcak sular sıcaklıkları itibariyle termal turizm işletmelerinde, seracılık faaliyetlerinde kullanılabilir. Sahadaki tüm sıcaksu örneklerinden, Fatma Hanım, Vardar ve Dereköy sondaj suları kalsedon, kalsit, aragonit ve dolomite, Kayacık sondaj suyu kalsedona doygundur. Bu sular, sıcaklık ve basınç koşullarının ani değişimi ile kuyu içi ve dışı nakil hatlarında kabuklaşma yapılabilir. Bu sebeplerden ötürü bu kuyularda ve açılması düşünülen kuyularda gerekli tedbirlerin alınması önerilmektedir. Ergenli Köyü-Dereköy sahasında düşük rezistiviteli zonların tespit edilerek rezervuar derinliğinin saptanması için 2006 yılında jeofizik (rezistivite) çalışması yapılmıştır. Ön değerlendirmeler sonunda sondaj çalışması yapılması öngörülmektedir. Kaynak ve kuyulara ait koruma alanları etüt raporu hazırlanmalıdır. 260

Tablo 63. Bayındır-Ergenli Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama Vardar Kuyusu - 82 46 - P Özel Şahıs Fatma Hanım Sondajı - 84 44 - P Özel Şahıs Dereköy Sondajı - 62 42 - P Muhtarlık Y. Kayacık Sondajı - 45 43.5 - P Özel Şahıs Ergenli-Dereköy BAY-1 P:Pompaj 2009 310 54.5 50 K Muhtarlık 6. Urla-Gülbahçe Jeotermal Alanı Đzmir-Gülbahçe sektöründe yeralan Gülbahçe sıcaksu kaynaklarının sıcaklığının arttırılması ve jeotermal olanaklarının araştırılmasına yönelik ilave çalışmalar önerilir. Gülbahçe sektöründe mevcut düşük sıcaklıklı kaynak sularında, etkin oranlarda deniz suyu karışımı mevcuttur. Bu kaynakların sıcaklığını arttırabilmek için, yüzeyde gözlenen ve sıcak suları derinlerden getirdiğine inanılan ana fay zonlarının eğimleri ile, Đçmeler kireçtaşlarının graben bölümündeki kalınlığı, bu kireçtaşları altında bulunan ve muhtemelen Đzmir Flişine ait olduğu varsayılan birimlerin türü hakkındaki yaklaşımları destekleyecek verilere gerek vardır. Bu amaç doğrultusunda, sahada derin jeofizik elektrik ve gravite ölçümleri, ileri teknoloji hidro-jeokimyasal analiz teknikleri ve uzaktan algılama yöntemlerinin uygulanması önerilir. Sahada koruma alanları etüt çalışması yapılmalıdır. Tablo 64. Urla-Gülbahçe Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama Gülbahçe-1 2003 300 33 8 K ĐYTE K:Kompresör 7. Bergama-Aşağıbey (Çavdar)-Mahmudiye-Paşaköy-Güzellik Jeotermal Alanı Bergama jeotermal sahası orta sıcaklıkta jeotermal alan olma özelliği taşıyan ve jeotermal sistemi oluşturan özellikler yönünden orta veya yüksek entalpili bir saha olarak geliştirilebilecek potansiyele sahip bir sahadır. Sahada yapılacak üretim sondaj lokasyonlarının bu yapıların varlıkları göz önünde tutularak belirlenmelidir (Açıkgöz vd, 2004). Yapılacak sondajlı çalışmalar 261

sonucu elde edilecek akışkanın sıcaklığına göre kullanım alanları belirlenmelidir. Bergama ve Poyracık jeotermal alanlarında yapılaşma çok yaygın değildir. Ancak sahaların geliştirilmesi sonucu elde edilecek sıcak suyun kullanımı ile birlikte bu alanlarda ve civarında yapılaşma hızlanacaktır. Bu yapılaşmalardan kaynaklanacak kirlenmenin önüne geçilebilmesi için sahaların koruma alanları etütleri yapılmalıdır (Açıkgöz vd, 2004). Tablo 65. Bergama Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Adı Yılı Derinlik (m) Sıcaklık ( 0 C) Debi (l/s) Üretim Şekli Açıklama DB-1 2002 100 61 30 P Ortadoğu Balıkçılık DB-2 2002 300 64 20 P Belediye BÇ-1 2005 694 58 28 K Belediye BMTA-1 2007 750 61 35 P MTA projesi P-1 2007 350 37,4 9 P MTA projesi ĐBÇ-1 2009 Devam Ediyor MTA projesi P:Pompaj; K:Kompresör 8. Dikili-Madra-Nebiler Jeotermal Alanı Bölgede geniş bir alanda yüzeylenen 2 adet kaynak bulunmaktadır. Kurumumuz tarafından açılmış kuyu bulunmamaktadır. Sahanın gerçek potansiyelini belirlemek amacıyla sondajlı çalışmalar yapılmalıdır. 9. Dikili-Karadere-Çoban Ilıcası-Kaynarca-Bademli-Kocaoba Jeotermal Alanı Sahada mevcut kaynakların yaklaşık 200 l/s debiye ve ortalama 80 C sıcaklığa sahip olmaları nedeniyle 36x106 Kcal/kg lık bir termal potansiyel hesaplanmıştır (Yılmazer vd, 1990). Saha geleceğe yönelik olarak değerlendirildiğinde ve yöre özellikleri de göz önüne alındığında şu öneriler getirilmiştir (Yılmazer vd, 1990): -Akışkan sıcaklığı elektrik üretimine uygundur. Bu amaçla değerlendirildikten sonra atık akışkan; a- Seracılık b- Kent ısıtmacılığı c- Turistik tesislerde d- Hayvan çiftliklerinde e- Balık çiftliklerinde f- Tarımsal kurutma tesislerinde g- Balneoterapide h- Yıkama tesislerinde kullanılabilir. 262

-Derinden çıkan sularda kabuklaşma görülmesi halinde inhibitör ve kuyu içi, kuyu dışı eşanjörleri kullanılmak suretiyle daha temiz daha sorunsuz sıcak su eldesi sağlanabilir. -Oldukça büyük bir enerji kaynağı oluşturan Dikili jeotermal alanının değerlendirilmesi ve düşünüldüğü gibi sonuçlandırılması ülkemiz için sayısız yarar sağlayacaktır (Yılmazer, vd., 1990). -Sahada kaynak ve kuyulara ait koruma alanları etüt çalışması yapılmalıdır. -Sahanın gerçek potansiyelini ortaya çıkarmak amacıyla ilave kuyular açılmalıdır. Dikili-Kaynarca jeotermal sahasındaki mevcut uygulamada her arazi sahibi kendi sıcak su kuyusunu açmak istemekte, açılan kuyuların jeotermal tekniğine uygunluğu denetlenmemekte, kuyularla ilgili teknik özellikler (kuyu içi sıcaklıkları, jeofizik logları, üretim seviyeleri vs), kuyulardaki çekim miktarları, reenjeksiyonun sağlıklı yapılıp yapılmadığı bilinmemektedir. Bu durumda saha ile ilgili jeotermal parametreler gözlenemediğinden ileride jeotermal akışkanın azalması, kuyuların birbirini etkilemesi ve çevre kirliliği gibi sorunlar doğabilecektir. Bu nedenle, büyük bir jeotermal potansiyele sahip olan Dikili-Kaynarca sahasında işletme yönetiminin tek elden (Valilik kontrolünde) yapılması, mevcut kuyuların da gerekirse sisteme katılması ve kullanıcılara talebine göre jeotermal akışkan verilmesi, kaynakların optimum kullanılması açısından uygun olacaktır. Tablo 66. Dikili-Karadere-Çoban Ilıcası-Kaynarca-Bademli-Kocaoba Jeotermal Sahasındaki Jeotermal Kuyu ve Kaynakları Kuyu Derinlik Sıcaklık Debi Üretim Yılı Adı (m) ( 0 Açıklama C) (l/s) Şekli K-1 1989 1500 130* - - MTA Prj. T-1 2004 355 130.7 42 A Đl Özel Đdare T-2 2004 356 131.47 47 A Đl Özel Đdare T-3 2005 547 97 45 K Đl Özel Đdare B-1 1993 36 95 30 K Dikili Bld. B-2 1993 26.8 96 21 A Dikili Bld. B-3 1994 33.5 64 40 A Dikili Bld. DI-1 1998 130 74 10 K Dikili Bld. DI-2 1999 96.5 72 40 P Dikili Bld. A-0 2001 256 98 40 P Agrobay A-1 2002 208 93 25 P Agrobay A-2 2002 254 98 25 P Agrobay A-3 2004 392 110* 50 P Agrobay A-4 2004 420 110* 50 P Agrobay Z-1 2003 120 36 10 P Nuri Gündüz Z-2 2004 254 45 8 P Nuri Gündüz 263

J.1.11. Güneş C-1 2003 110 85 15 A Ali Celep C-2 2005 210 110 30 A Hayati Çakır DKO-1 2007 729.50 41.5 9 P MTA projesi ĐDB-1 2009 Devam Ediyor MTA projesi A: Artezyen; P:Pompaj; K:Kompresör *: Değerler üretim verileri olup, kuyular reenjeksiyon amaçlı kullanılmaktadır. Enerji fiyatlarının hızla tırmandığı, fosil yakıt rezervlerinin tükenmekte olduğu ve özellikle bütün dünyada gelişmek için gereksinilen enerji miktarının giderek arttığı bir dönemde güneş enerjisinden yararlanmayı sağlayacak bir programın belirlenerek uygulanması konusu önem kazanmaktadır. Güneş enerjisi bilinen en eski birincil enerji kaynağıdır. Temizdir; yenilenebilir ve dünyamızın her tarafında fazlasıyla mevcuttur. Hemen hemen bütün enerji kaynakları direkt veya endirekt olarak güneş enerjisinden türemişlerdir. Đldeki güneş enerjisinden genellikle ilkbahar ve yaz aylarında sıcak su sağlamak amacıyla yararlanılmaktadır. Güneş enerjisinden yararlanmak amacıyla yapılmış ve yapılması planlanan projeler bulunmaktadır. J.1.12. Rüzgar Rüzgar enerjisinin kaynağı güneştir. Güneşin yer yüzeyini ve atmosferi farklı derecede ısıtmasından "rüzgar" adı verilen hava akımı oluşur. Dünya yüzeyine ulaşan güneş enerjisinin yalnızca küçük bir bölümü rüzgar enerjisine çevrilir. Tablo 67. Đldeki Ortalama Rüzgar Hızı Tablosu AYLAR Ras I II III IV V VI VII VIII IX X XI XII Yıl. at süre si Ort. rüzgar hızı 1 yıl 3,7 4,0 3,5 2,9 3,5 3,6 3,6 3,9 3,5 2,7 3,1 2,8 3,4 (m/s.) En hızlı rüzgar yönü ve hızı(m/s) 1 yıl EN E 19,6 S 20,6 S 19,5 S 16,8 SSE 25,4 S 19,1 WS W 14,0 NE 12,9 S 14,6 NE 13,8 SSE 17,3 SSE 17,6 SSE 25,4 Ort. fırtınalı gün sayısı 1 yıl 1.0 4.0 3.0-2.0 1.0 - - - - 1.0 1.0 13.0 264

Ort. kuvvetli rüzgar sayısı 17.1 m/s 1 yıl 13.0 11.0 11.0 14.0 12.0 13.0 20.0 20.0 17.0 7.0 12.0 9.0 159.0 J.1.13. Biyokütle Ülkemizde klasik biyokütle kaynaklarından olan odun ile bitki ve hayvan artıkları, uzun yıllardan beri, özellikle ısınma ve pişirme alanlarında kullanılagelmektedir. Ancak bu kullanımın ilkel ve ekonomik olmayan biçimde gerçekleştiği söylenebilir. Modern biyokütle kaynakları ise, enerji ormancılığı ürünleri ile orman ve ağaç endüstrisi atıkları, enerji (bitkileri) tarımı (bir yetiştirme sezonunda ürün alınan enerji bitkileri), tarım kesimindeki bitkisel ve hayvansal atıklar, kentsel atıklar, tarıma dayalı endüstri atıkları olarak sıralanır. Türkiye de atıklara dayalı biyokütle enerjisi (biyogaz ve çöp santralları) için bazı çalışmalar yapılmıştır. Dünyada giderek yaygınlaşan bu çalışmalara önem verilmeli ve hayvan çiftliği gübrelerinin ve şehir çöplerinin değerlendirilmesi için araştırma ve demonstrasyon projeleri yürütülmelidir. Ormancılık potansiyeli ile ilgili bilgiler bulunmakla birlikte, ormanlarımız biyokütle enerjisi üretim potansiyeli açısından değerlendirilmiş değildir. Enerji plantasyonları biçimindeki tarımsal üretim olanakları üzerinde durulmamış ve konu tarımsal üretim planlarında ele alınmamıştır. Kısacası, Türkiye nin biyokütle enerji potansiyeli tam olarak bilinmemektedir. Đlimiz sınırları içerisinde biyogaz enerjisi elde edilmesine yönelik, tavuk çiftlikleri ve besi damları yeterli miktarda bulunmaktadır. 1982-1985 yıları arasında Köy Hizmetleri Bölge Müdürlüğü tarafından Tire-Karateke, Menemen, Torbalı-Oğlananası yörelerinde biyogaz enerjisi elde edilmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Biyogaz enerjisi elde edilmesine yönelik çalışmalar yapılmıştır. Biyogaz enerjisi elde edilmesi amacıyla Đlimiz sınırları içerisinde herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Ancak biyogaz enerjisi elde edilmesi için gereken potansiyele Đlimiz sahiptir. 265

J.2. Đkincil Enerji Kaynakları J.2.1. Termik Enerji Đlimiz sınırları içerisinde termik santral bulunmamaktadır. J.2.2. Hidrolik Enerji Đlimiz sınırları içerisinde hidroelektrik santrali bulunmamaktadır. J.2.3. Nükleer Enerji Đlimiz sınırları içerisinde nükleer enerji ile ilgili mevcut bir çalışma bulunmamaktadır. J.2.4. Yenilenebilir Elektrik Enerjisi Üretimi Yenilenebilir enerji kaynakları: Rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya nehir tipi veya rezervuar alanı onbeş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına uygun elektrik enerjisi üretim kaynaklarını kapsamaktadır. Ayrıca fosil yakıtlar gün geçtikçe azalmakta yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesi zorunlu hale gelmektedir. Đzmir'de rüzgar, güneş, jeotermal gibi enerji kaynakları bulunmakta ve bunların kullanımının artması yararlı olacaktır. J.3. Enerji Tüketiminin Sektörlere Göre Dağılımı Tablo 68. Enerji Tüketiminin 2007 Yılı Sonu Đtibariyle Sektörlere Göre Dağılımı MESKEN 3.164.482.069 26,74% 1.440.989 82,89% TĐCARETHANE 1.545.044.708 13,06% 220.075 12,66% RESMĐ DAĐRE 422.779.477 3,57% 6.110 0,35% SANAYĐ 5.255.971.793 44,42% 2.149 0,12% TARIMSAL SULAMA 334.790.454 2,83% 41.128 2,37% AYDINLATMA 132.201.163 1,12% 5.449 0,31% 266

DĐĞER 978.021.061 8,26% 22.506 1,29% Toplam 11.833.290.725 100,00% 1.738.406 100,00% Kaynak: Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Đzmir Đl Müdürlüğü Tahakkuk Tahsilat Müdürlüğü Tablo 69. Yıllara ve Abone Durumlarına Göre Enerji Tüketimi Mesken Sanayi Yıl Mesken Kwh Sanayi Kwh Abone Sayısı Abone Sayısı 1993 813.876 1.015.637.749 20.563 2.628.709.463 1994 839.521 959.574.077 20.931 3.734.274.107 1995 864.484 1.053.726.156 21.473 4.377.082.558 1996 895.633 1.143.462.624 21.989 3.585.099.714 1997 932.042 1.219.302.705 22.763 3.897.222.902 1998 960.819 1.393.318.959 23.101 3.498.422.247 1999 973.749 1.616.256.474 23.286 3.229.551.040 2000 1.055.371 1.621.870.914 23.445 3.585.327.252 2001 1.180.803 1.671.657.587 17.632 3.461.904.779 2002 1.274.487 1.660.805.510 15.911 3.962.968.142 2003 1.273.363 1.854.298.426 3.948 3.891.572.839 2004 1.330.004 2.029.530.035 3.137 3.660.713.368 2005 1.343.096 2.353.793.523 2.441 3.137.479.518 2006 1.362.435 2.767.916.830 2.139 4.497.411.263 2007 1.392.627 2.936.496.202 2.068 5.165.424.990 2008 yılı verileri aşağıdaki gibidir. Yıl Mesken Abone Sayısı Mesken Kwh Sanayi Abone Sayısı Sanayi Kwh 2008 1.440.989 3.164.482.069 2.149 5.255.971.793 Tablo 70. Đzmir Đli Elektrik Tüketiminin Sektörel Dağılımı (2008) ĐL MESKEN % TĐCARETHANE % RESMĐ DAĐRE % SANAYĐ % ĐZMĐR 3.164.482.069 26,74% 1.545.044.708 13,06% 422.779.477 3,57% 5.255.971.793 44,42% TARIMSAL SULAMA % GENEL AYDINLATMA % DĐĞER % Toplam 267

334.790.454 2,83% 132.201.163 1,12% 978.021.061 8,26% 11.833.290.725 J.4.Enerji Tasarrufu Đle Đlgili Yapılan Çalışmalar Đlimizde halkın bilinçlendirilmesi amacıyla ilgili odalar ve sivil toplum kuruluşları tarafından enerji tasarrufuna ilişkin yapılan çalışmalar desteklenerek katılım sağlanmaktadır. 8.69% 91.31% 1 2 Ayrıca, Müdürlüğümüz tarafından eğitim kurumlarında yapılan eğitim seminerlerinde enerji tasarrufuna yönelik bilgiler verilerek öğrencilerin ve öğretmenlerin konu hakkında bilinçlendirilmesi yönünde çalışma yapılmaktadır. K A Y N A K Ç A *TEDAŞ Müdürlüğü *MTA Bölge Müdürlüğü *Sanayi ve Ticaret Đl Müdürlüğü *Meteoroloji Müdürlüğü *Dokuz Eylül Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü *Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Đzmir Đl Müdürlüğü Planlama Etüt Proje Müdürlüğü K.SANAYĐ VE TEKNOLOJĐ K.1.Đl Sanayinin Gelişimi, Yerseçimi Süreçleri ve Bunu Etkileyen Etkenler Đzmir, Đstanbul ve Kocaeli ile birlikte, Ülkemizde sanayinin en fazla geliştiği üç ilden biridir. Sahip olunan hammadde kaynakları, nitelikli iş gücü, ulaşım olanakları, iç ve dış piyasalara yakınlık sanayinin gelişmesinin itici gücü olmuştur. Đlimizin ekonomisi ağırlıklı olarak sanayi, ticaret, ulaştırma-haberleşme ve tarımsal faaliyetlerinden oluşmaktadır. % 30.5 sanayi, % 22.9 ticaret, % 13.5 ulaştırma-haberleşme, % 7.8 tarımsal faaliyet yüzdeleri Đlimizin ekonomik yapısını göz önüne sermektedir. 268

Ülke ihracatının %19'unu, ithalatının %12'sini, vergi gelirlerinin % 6'sını, imalat sanayiinde yaratılan katma değerin %9 nu, katma değerin %14 nü, istihdamın %10 nu, ticaretin %8'ni, karşılayan ilimiz; ülke GSYĐH içinde %7.5 payla 81 il içinde 3 üncü, kişi başına düşen 3.215 dolar milli gelir ile 81 il içinde 6 ncı sırada yer almaktadır. Her türlü yatırım taleplerini karşılayacak sanayi alt yapısına sahip olan ilimizde, müteşebbislere değişik alanlarda uygun yatırım ortamları hazırlanmış, yatırım alanları limanlar, havaalanı, Türkiye nin dört bir yanına bağlantısı olan tren yolları ile güçlendirilmiştir. Đlimiz sahip olduğu bu iç dinamikleri ile önemli bir potansiyele ve cazibe merkezine sahip olduğunu, 2007 yılında Çin Halk Cumhuriyeti tarafından başlatılan ve Çinli yatırımcılara yol göstermek amacını taşıyan "Dünyada yatırım yapılabilecek en iyi 70 şehir ve en iyi 40 yatırım bölgesi" çalışmasında Đlimizin 70 kentten biri, Ege Serbest Bölgesi ninde en iyi 40 endüstri bölgesi arasında seçilmesi ile göstermiştir. Yatırımlar konusunda cazibe merkezi olma özelliğini bugünde koruyan Đlimiz, sanayi yerleşiminin mekan tercihi ve gelişimi açısından değerlendirildiğinde, sanayi alt yapısının kayda değer bir değişim ve gelişim gösterdiği görülmekle beraber, sanayi alt yapısının mekan tercihlerinden kaynaklanan çevresel ve kentsel sorunların da aynı hızla arttığı görülmektedir. Đlk sanayi tesisleri, kuruluş yeri olarak eski liman bölgesi olarak ta bilinen Pasaport-Konak-Çankaya arasındaki yerleri (limanın ticari hareketliliğine bağlı olarak) tercih etmiş, daha sonra Alsancak Limanının faaliyete geçmesi ile bu bölgeye olmuş, zamanla da ticari hareketliliğin yoğun olarak yaşandığı şehirlerle bağlantılı karayolu arterleri ve yakın civarı olmuştur. Günümüzde sanayi yapılaşması Pınarbaşı-Işıkkent-Kemalpaşa, Çiğli- Aliağa ve Karabağlar-Torbalı-Menderes aksları olmak üzere, üç temel aks boyunca yerleşmiş ve gelişme göstermiş olup, bu doğrultuda da devam etmektedir. Ancak, sanayi kuruluşlarının belirtilen akslar üzerinde gelişimi ve yer seçimi, planlama kararlarının gerektirdiği analiz ve sentez çalışmaları neticesinde değil, ulaşım, elektrik, su gibi alt yapı gereksinimlerini en kolay karşılayabilecekleri yerleri tercih ederek, mevzii imar planı gibi parçacı planlama mantığı ile gerçekleştirmişlerdir. Đlimizin sahip olduğu doğal eşik yapısı, sanayi ile ilgili yeni plan kararlarının getirilmesinde günümüzde kısmi bir kısıtlılık yaratmakta ise de hali hazırda mevcut yatırım ortamları ihtiyacı karşılayabilecek seviyededir. Yukarıda ifade edilen üç temel aks içinde, planlı gelişmeye örnek teşkil eden Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), Küçük Sanayi Siteleri (KSS) ve serbest bölgeler yer almaktadır. Đlimizin, sanayi alt yapısının planlı ve bir disiplin dahilinde gelişimine katkı sağlamak ve yön vermek amacıyla, KSS ve OSB kurulmasına önem ve öncelik verilmiştir. Đlimizde ilk olarak 1976 yılında Atatürk OSB kurulmasıyla başlayan OSB 269

süreci, 2008 yılı sonu itibariyle değerlendirildiğinde günümüze kadar tevsii yer seçimleri de dahil olmak üzere, 27 OSB projesi için yer seçimi yapılmış olup projelerden; 7 si tamamlanarak hizmete sunulmuş olup, bu OSB ler Aliağa, Atatürk, Buca-Ege Giyim, ĐTOB, Kemalpaşa, Kınık ve Tire OSB dir. 3 nün alt yapı çalışmaları devam etmekte olup, bu OSB ler Bergama, Ödemiş ve Pancar OSB dir. Ön üyelik şeklinde bu OSB lere kayıt yaptıranlara parsel tahsisi yapılmaya başlamıştır. 4 nün OSB kamulaştırma, imar planı yapımı ve alt yapı çalışmaları devam etmekte olup, bu OSB ler Kemalpaşa-Bağyurdu, Kemalpaşa-Tevsii, Menemen-Plastik ve Torbalı OSB dir. 1 nin yer seçimi yapılmış ancak, henüz kuruluşu yapılmamış olup, bu OSB Bayındır OSB dir. 1 adet OSB nin yer seçimi tamamlanmış olup, kuruluş çalışmaları devam etmektedir. Bu OSB Aliağa-Dökümcüler OSB dir. 2 sinin yer seçimi çalışmalarına talep sahiplerinin başvurusu üzerine, daha sonra tekrar başlanmak üzere ara verilmiş olup, bu OSB ler Đzmir- Çiçekçilik ve Tire-Güçbirliği Özel OSB dir. 8 nin yer seçimi, OSB Yer Seçimi Komisyonuna katılın kurum/kuruluşların olumsuz görüşü nedeniyle sonuçlandırılamamış ve iptal edilmiş olup, bu OSB ler Aliağa-II, Aliağa-Kimya, Bayındır-Gıda, ĐTOB Tevsii, Merkez-II, Merkez-Mermerciler, Kiraz, Seferihisar- Teknopark OSB projesidir. 1 i daha sonra 1997 yılında serbest bölge ilan edilmiş olup, bu OSB Menemen-Deri OSB dir. Planlanan OSB büyüklüğü ile ülke sıralamasına göre %7.78 payla 1.sırada yer alan ilimizi, Ankara %6,19 payla ikinci, Bursa %5,30 payla üçüncü, Kayseri %4,93 payla dördüncü, Kocaeli %4,89 payla beşinci sırada gelmektedir. Đlimizde; Küçük Sanayi Sitesi (KSS) uygulamaları, ilk olarak 1966 yılında Merkez (1. Sanayi Sitesi) ve Kınık Đlçelerinde kurulmasıyla başlamış olup, 1966 yılından 2008 yılı sonuna kadar 8.181 işyerlik 13 adet KSS Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nın kredi imkanları ile hizmete sunulmuştur. Bu KSS ler; Merkez-Ağaç Đşleri, Merkez-Ayakkabıcılar, Merkez- Dökümcüler Merkez-Halkapınar, Merkez-Metal Đşleri, Merkez-2.Oto, Merkez- 3.Oto, Aliağa, Bornova, Kınık, Menemen, Ödemiş, Tire KSS dir. Đlimiz sınırları dahilinde, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı kredisi dışında kooperatif veya belediye imkanları ile kurulan KSS ölçeğinde çok sayıda site olup, bu sitelerin durumları hakkında sağlıklı bilgiler temin edilememektedir. Temin edilen bilgiler ölçüsünde, kooperatif veya belediye imkanları ile kurulan bu tür sitelerden 16 sının bilgisine ulaşılabilmiştir. Toplam 2.036 civarında işyeri bulunan sitelerde 1.825 işyeri dolu, 164 işyeri boş olup, 4.749 kişiye istihdam sağlanmıştır. 270

2008 yılı sonu itibariyle hizmete sunulan KSS ler doluluk oranı %85 iken bu oran OSB lerde %47 seviyesindedir. OSB lerdeki doluluk oranının düşük kalmasındaki en büyük etken, OSB lerin hizmete geçiş tarihinden sonra bile imar planı yapma ve onama, her türlü izin ve ruhsat verilmesinden sorumlu idareler tarafından OSB lerde yer alması mümkün tesislerin OSB ler dışında kurulmasına imkan sağlayan iş ve işlem yapmalarından kaynaklandığı düşünülmektedir. Bugün gelinen süreç itibariyle OSB ler dışında yerleşen münferit sanayi yapılaşması kentin mevcut plan dokusunu sekteye uğrattığı gibi çevre ve toplum sağlığını tehdit eden boyutlara ulaşmıştır. Konut ve diğer mekansal alanlarla iç içe geçmiş şekildeki sanayi yapılaşması bu şekilde gelişmeye ve yerleşmeye devam etmesi halinde şehirlerin ve yakın çevresinin yaşanabilir olmaktan uzaklaşacağı gibi, plansız ve çarpık sanayileşmenin düzeltilmesi için alternatif olarak ortaya konan ve milyarlara varan maddi kaynaklarla gerçekleştirilen OSB yatırımlarını da atıl bırakacaktır. Bu durumun düzeltilebilmesini, OSB lerin doluluk oranının yükseltilebilmesini teminen OSB lerde kurulması mümkün olan tesislerin, öncelikle OSB lerde kurulması yönünde işlem yapılması hususunda, imar yetkisine sahip ilgili idareler, her türlü izin ve ruhsat vermede yetkili idareler tarafından azami gayret gösterilmesi büyük önem arz etmektedir. Bu önem çerçevesinde öncelikle, meri mevzuat uygulamalarından kaynaklanan kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve görev tekrarlarının bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, Kamu kurum ve kuruluşlarının Kanunla verilmiş görevlerine bağlı olarak yapacakları mekansal alan planlamalarını kendileri yerine, bu işlemin tek elden yapılmasına imkan sağlayan plan yapma ve onaylama yetkisini kendi yetkisinde bulunduran bir kurum tarafından yerine getirilmesi, buna imkan sağlayan yeni bir yasal düzenlemenin en kısa zamanda hazırlanarak hayata geçirilmesine bir gereklilik olduğu düşünülmektedir. K.2.Genel Anlamda Sanayinin Gruplandırılması Đlimizde, değişik tür ve ölçekte sanayi yapılaşması izlenmekte olup, statüleri yasal zeminlere oturtulmuş, organize hale getirilmiş üretim vb. faaliyetler için gerekli alt ve üst yapı olanakları temin edilmiş bir takım yatırım ortamları bulunmaktadır. Yatırımcılara uygun ortamlar sunan bu oluşumları; - Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), - Küçük Sanayi Siteleri (KSS), - Serbest Bölgeler, - Teknoloji Geliştirme Bölgesi, - Bayındırlık ve Đskan Đl Müdürlüğü ve/veya belediye tarafından planlanan sanayi alanları, - Bayındırlık ve Đskan Đl Müdürlüğü ve/veya belediye tarafından mevzii imar 271

planı ile gerçekleştirilen sanayi yatırımları olmak üzere, 6 ana grupta toplayabiliriz. OSB ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kredi desteği ile kurulan KSS lere ait istatistiki bilgiler Sanayi ve Ticaret Đl Müdürlüğü nce kayıt altına alınmakta ve güncel bilgilere ulaşılması mümkün olabilmektedir. Keza, serbest bölge ve teknoloji geliştirme bölgesi ile ilgili istatistiki bilgiler bölge müdürlerinde temin edilebilmektedir. Ancak, Bayındırlık ve Đskan Đl Müdürlüğü ve/veya belediyeler tarafından planlanan alanlar ve bu alanlarda faaliyet gösteren tesisler hakkında ihtiyaç duyulan bilgilerin temininde sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu alanlara ait sağlıklı bir veri tabanı bulunmaktadır. Kurumlar ve kuruluşlar arasında aynı konuda, farklı değerler verilmektedir. Bu durum, daha önce de bahsedildiği gibi, meri mevzuat uygulamalarından kaynaklanmaktadır. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sahip olduğu kurumsal unvanı itibariyle sanayi ile ilgili her tür ve ölçekte planlama yetkisi ve izni Bakanlıkta olması gerekirken ve kamuoyunda da bu şekilde bilinirken Bakanlığın yetkisi; OSB, teknoloji geliştirme bölgesi ve kredi desteği verdiği KSS ler ilgili planlama kararları ile sınırlıdır. Đmar yetkisine sahip idarelerin (Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı, belediyeler) her tür ve ölçekte sanayi ile ilgili getirdikleri plan kararları, 3194 sayılı Đmar Kanunu hükümleri uyarınca gerçekleştiğinden, Sanayi ve Ticaret Bakanlığının imar yetkisine sahip idarelerce yapılan plan kararlarında bir yetkisi bulunmamaktadır. Güncelliği yakalamak, verileri tek bir merkezde toplamak, bir sistem dahilinde muhafaza etmek ve gerektiğinde istenilen amaca yönelik olarak kamu oyuna sunmak üzere, mutlak suretle, her tür ve ölçekte sanayi ile ilgili getirilecek plan kararlarında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve taşra teşkilatının etkili kılınması önem arz etmektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar dahilinde bu bölümde; doğrudan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen OSB, KSS ve Teknoloji Geliştirme Bölgesi yatırımlarına ait bilgilere yer verilmiş olup; Sanayi ve Ticaret Bakanlığı dışında izin verilen Sanayi alanları ve münferit sanayi tesisleri ile ilgili bilgilerin, ilgili Belediye Başkanlıklarından, Bayındırlık ve Đskan Đl Müdürlüğünden, Ege Bölgesi Sanayi Odasından, Đzmir Ticaret Odasından; Serbest Bölgeler ile ilgili faaliyetler, 15.06.1985 tarih ve 18785 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu gereği, Dış Ticaret Müsteşarlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünden; - Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) ile ilgili bilginin, ESBAŞ- Ege Serbest Bölge Kurucu ve Đşleticisi A.Ş. den (EGE SERBEST BÖLGESĐ 35410 Gaziemir/ĐZMĐR), - Đzmir Menemen Deri Serbest Bölgesi ile ilgili bilginin ĐDESBAŞ-Đzmir 272

Menemen Deri Serbest Bölge Kurucu ve Đşleticisi A.Ş. den (Maltepe Köyü Menemen/ĐZMĐR) temin edilmesinin daha uygun olacağı düşünülmektedir. Küçük Sanayi Siteleri A-) Mevcut KSS Sayısı ve Kapasitesi Đlimizde son 4 yıl içinde gerçekleştirilen küçük sanayi sitesi (KSS) yer seçimi ile hizmete sunulan KSS sayısı Tablo-71 de verilmiştir. Tablo 71. Yıllara Göre KSS Yer Seçimi Đle Hizmete Sunulan KSS Sayısı Y I L L A R 2005 2006 2007 2008 KSS Yer Seçimi (Adet) 1 1 - - Hizmete Sunulan KSS (Adet) 1 - - - Đzmir ilinde küçük sanayi siteleri (KSS) uygulamalarına ilk olarak 1966 yılında Merkez (Halkapınar KSS ) ve Kınık (Kınık-I KSS) ilçelerinde KSS kurulmasıyla başlanmıştır. 1966 yılından günümüze kadar 8.181 işyerlik 13 adet KSS (Tablo-72) Bakanlığımız kredi imkanları ile hizmete sunulurken, 2.036 işyerlik 16 adet KSS (Tablo-73) Bakanlığımız kredi imkanları kullanılmaksızın kooperatif imkanlarıyla hizmete sunulmuştur. Tablo 72. Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Kredi Đmkanları Đle Hizmete Sunulan KSS Projeleri S.N. KSS KURULUŞ YERĐ HĐZMETE GEÇTĐĞĐ YIL BÜYÜK- LÜK (m 2 ) TOPLAM ĐŞYERĐ SAYISI DOLU ĐŞYERĐ SAYISI BOŞ ĐŞYERĐ SAYISI DOLULUK ORANI (%) ĐSTĐHDAM 1 ĐZMĐR-ALĐAĞA 2001 132.000 254 254 0 100 500 2 ĐZMĐR-AYAKKABICILAR 1996 360.000 1.944 1.600 344 82 8.500 3 ĐZMĐR-BORNOVA 1987 360.000 500 485 15 97 5.100 4 ĐZMĐR-KINIK 1966 16.000 104 75 29 70 250 5 ĐZMĐR-MENEMEN 1987 95.000 94 94 0 100 375 6 7 8 ĐZMĐR-MERKEZ AĞAÇ ĐŞLERĐ 1988 300.000 391 343 48 88 1.263 ĐZMĐR-MERKEZ DÖKÜMCÜLER 2002 60.000 106 93 13 88 600 ĐZMĐR-MERKEZ 1.SAN.SĐT. 1966 160.000 1.200 830 370 69 8.700 273

9 10 11 ĐZMĐR-MERKEZ 2.OTO 1980 175.000 1.007 955 52 95 3.350 ĐZMĐR-MERKEZ 3. OTO 1990 109.000 509 497 12 98 2900 ĐZMĐR-MERKEZ METAL ĐŞLERĐ 1985 400.000 672 610 62 91 6.000 12 ĐZMĐR-ÖDEMĐŞ 1985 72.000 1.200 1.000 200 83 3.100 13 ĐZMĐR-TĐRE 2002 265.000 200 86 114 43 243 TOPLAM 2.504.000 8.181 6.922 1.259 85 40.906 Tablo 73. KSS Yapı Kooperatiflerinin Đmkanları Đle Hizmete Sunulan KSS Projeleri S.N. KSS ADI KURULUŞ YILI BÜYÜK- LÜK TOPLAM ĐŞYERĐ SAYISI DOLU ĐŞYERĐ SAYISI BOŞ ĐŞYERĐ SAYISI DOLULUK ORANI (%) ĐSTĐHDAM 1 ĐZMĐR-BAYINDIR (*) 1995 24.000 127 127 0 100 254 2 ĐZMĐR-BALÇOVA (*) 1992 17.000 103 103 0 100 220 3 ĐZMĐR-BEYDAĞ 1989 15.800 118 105 13 89 470 4 ĐZMĐR-ÇEŞME 2000 13.200 70 45 25 64 165 5 ĐZMĐR-ÇEŞME ALAÇATI 1987 6.600 32 27 5 84 63 6 ĐZMĐR-ÇĐĞLĐ ATA SANAYĐ (*) 2001 100.000 570 570 0 100 1.140 7 ĐZMĐR-DĐKĐLĐ 1995 15.600 130 130 0 100 160 8 ĐZMĐR-KEMALPAŞA 1989 24.400 122 101 21 83 260 9 ĐZMĐR-KĐRAZ 1996 15.000 120 120 0 100 670 ĐZMĐR-KĐRAZ YEŞĐL 10 KĐRAZ 3.SANAYĐ SĐTESĐ 2002 2.600 26 20 6 77 70 11 ĐZMĐR-MERKEZ NĐKELLAJCILAR Đnşaat 15.000 87 0 87 0 174 12 ĐZMĐR-MENDERES ÖZDERE Đnşaat 6.900 47 0 0 47 0 13 ĐZMĐR-SEFERĐHĐSAR (*) 1987 25.000 180 180 0 100 360 14 ĐZMĐR-SELÇUK (*) 1980 14.000 120 120 0 100 240 15 ĐZMĐR-URLA 1994 37.000 157 157 0 100 470 16 ĐZMĐR-URLA/ÇETĐN 1997 1.000 27 20 7 74 33 TOPLAM 333.100 2.036 1.825 164 90 4.749 274

Tablo 74. Hizmete Sunulan KSS Projeleri (Toplam) KSS ADI Adet BÜYÜK- LÜK (m2) TOPLAM ĐŞYERĐ SAYISI DOLU ĐŞYERĐ SAYISI BOŞ ĐŞYERĐ SAYISI DOLULUK ORANI (%) ĐSTĐHDAM BAKANLIK KREDĐSĐ ĐLE YAPILAN KOOPERATĐF ĐMKANI ĐLE YAPILAN 13 2.398.667 8181 6922 1259 90 41.926 16 147.370 2036 1825 164 82 2.386 TOPLAM 29 2.546.037 10.217 8.747 1.423 89 44.312 Hizmete sunulan toplam 10.217 işyerlik 29 adet KSS de, doluluk oranı %89 olup 44.312 kişiye istihdam sağlanmıştır. Mevcut KSS lerde hizmete sunulan toplam 10.217 işyerinden 8.747 işyerinde faaliyet gösterilirken 1.423 işyeri boştur. B-) Yapılmakta Olan KSS Sayısı ve Kapasitesi Đlimizde yapımı devam eden KSS lere ait bilgi Tablo-75 da verilmiş olup, yapımı devam eden 2 (iki) adet KSS ile ilgili çalışmalar kooperatif imkanlarıyla yürütülmektedir. Tablo 75. Yapımı Devam Eden KSS Sayısı ve Kapasitesi S.N. 1 2 KSS ADI ĐZMĐR- MENDERES ÖZDERE ĐZMĐR- MERKEZ NĐKELAJCILAR BÜYÜKLÜK (m2) TOPLAM ĐŞYERĐ SAYISI DOLU ĐŞYERĐ SAYISI BOŞ ĐŞYERĐ SAYISI DOLULUK ORANI (%) ALT YAPI GERÇEK. ORANI (%) ÜST YAPI GERÇEK. ORANI (%) 7.000 47 0 47 0 95 95 15.000 87 0 87 0 75 70 TOPLAM 22.000 134-134 - - - C-) Proje Halindeki KSS Sayısı Đlimizde, 2006 tarihinde yer seçimi yapılan 1 (bir) adet KSS projesi için (Merkez-Yeşilyurt Ak-Eller KSS) yer seçimi çalışmaları halen devam etmekte olup, sözkonusu KSS ile ilgili çalışmalar kooperatif imkanlarıyla yürütülmektedir (Tablo-76). Tablo 76. Proje Halindeki KSS Sayısı ve Kapasitesi S. N. 1 KSS ADI ĐZMĐR-MERKEZ YEŞĐLYURT AKELLER KSS YER SEÇĐMĐ TARĐHĐ BÜYÜKLÜK (m2) 03.04.2006 880.000 BELEDĐYE SINIRINA GÖRE DURUMU Konak-Gaziemir Belediye Đmar Sınırı Đçinde MEVKĐĐ Uzundere 275

S.S.Yeşilyurt Ak-Eller KSS Yapı Kooperatifi Başkanlığının 23.02.2006 tarihli yazısı Bakanlığımızdan yer seçimi talebinde bulunması üzerine, Bakanlığımız Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğü elemanlarınca 03.04.2006 tarihinde mahallinde yer seçimi yapılmış olup, Konak-Gaziemir Belediyeleri imar planındaki Uzundere Mevkiindeki yaklaşık 880.000 m 2 büyüklüğünde 1 adet alan incelenmiştir. Đncelenen alanda, aktif heyelan akmalarının olduğu tespit edildiğinden alanın KSS olarak değerlendirilebilmesi için öncelikle detaylı jeolojik-jeoteknik etüt raporunun hazırlattırılması Bakanlığımız Küçük Sanatlar ve Sanayi Bölgeleri ve Siteleri Genel Müdürlüğünün 06.06.2006 tarih ve 5610 sayılı yazısı ile Kooperatif Başkanlığından istenmiştir. Sözkonusu raporun hazırlanıp Bakanlığa sunulması beklenmektedir. Organize Sanayi Bölgeleri A-) Mevcut OSB Sayısı Đlimizde son 4 yıl içinde gerçekleştirilen organize sanayi bölgesi (OSB) yer seçimi ile hizmete sunulan OSB sayısı Tablo-81 de verilmiştir. Đlimizde, sözkonusu tarihler arasında 4 (dört) adet OSB projesi (Merkez II, ĐTOB-Tevsii, Aliağa Dökümcüler Đhtisas ve Kemalpaşa-Bağyurdu Otomotiv Yan Sanayi Đhtisas OSB) için yer seçimi yapılırken hizmete sunulan OSB bulunmamaktadır. Tablo 77. Yıllara Göre OSB Yer Seçimi Đle Hizmete Sunulan OSB Sayısı Y I L L A R 2005 2006 2007 2008 OSBYer Seçimi (Adet) 1 1 2 - Hizmete Sunulan OSB (Adet) - - - - Đzmir ilinde, 31.12.2008 tarihi itibariyle hizmete sunulan 7, yapımı devam eden 9 adet OSB bulunmakta olup, bu OSB lere bilgiler Tablo-78 ve Tablo- 79 de verilmiştir. TABLO 78. Hizmete Sunulan OSB lerin Parsel Tahsis Sayıları ve Đstihdam Bilgileri S.N OSB ADI BÜYÜK- LÜK (Hektar) TOPLAM PARSEL SAYISI TAHSĐSLĐ PARSEL SAYISI TAHSĐSSĐZ PARSEL SAYISI (Adet) PARSEL TAHSĐS ORANI (%) FAAL TESĐS SAYISI ĐNŞAAT DEVAM EDEN TESĐS SAYISI TOPLAM TESĐS SAYISI (Adet) ÜRETĐME GEÇME ORANI (%) ĐSTĐHDAM (Kişi) 1 ĐZMĐR- ALĐAĞA 922 367 202 165 55 22 17 39 6 433 276

2 ĐZMĐR- ATATÜRK 600 596 594 2 100 491 43 534 82 20.000 3 ĐZMĐR-BUCA (EGE GĐYĐM) 54 138 138 0 100 28 18 46 20 3.650 4 ĐZMĐR- KEMALPAŞA 410 657 326 331 50 224 16 240 34 22.000 5 ĐZMĐR-KINIK 85 55 2 53 4 2 0 2 4 20 6 ĐZMĐR-ĐTOB (TEKELĐ ĐMALAT) 251 411 373 38 91 17 33 50 4 400 7 ĐZMĐR-TĐRE 400 232 112 120 48 34 19 53 15 1.000 TOPLAM 2.722 2.456 1.747 709 71 818 146 964 47 47.503 Atatürk OSB deki 600 sanayi parselinin 598 i tahsis edilmiş olup, üretime geçme oranının %88, parsel tahsis oranının %100 olduğu bölgede halen 526 tesis üretim, 19 tesis inşaat, 55 tesis proje safhasındadır ve 25.000 kişiye istihdam sağlanmıştır. Bölgenin alt ve üst yapı fiziki gerçekleşme oranı %100 olup, Bölge Sanayi ve Ticaret Bakanlığının kredi imkanlarıyla hizmete sunulmuş ve kredi geri ödemesi tamamlanmıştır. B-) Yapımı Devam Eden OSB lerin Sayısı ve Cinsi Tablo 79. Yapımı Devam Eden OSB lerin Cinsi ve Sayısı ile Parsel Bilgileri S.N. 1 OSB ADI ALĐAĞA- DÖKÜMCÜLER BÜYÜK- LÜK (Hektar) TOPLAM PARSEL SAYISI TAHSĐSLĐ PARSEL SAYISI TAHSĐSSĐZ PARSEL SAYISI (Adet) PARSEL TAHSĐS ORANI (%) 190 0 0 0 0 2 ĐZMĐR-BAYINDIR 150 0 0 0 0 3 ĐZMĐR-BERGAMA 179 107 36 71 34 4 5 6 ĐZMĐR- KEMALPAŞA (TEVSĐĐ) ĐZMĐR- KEMALPAŞA (BAĞYURDU) OSB ĐZMĐR-MENEMEN (PLASTĐK) 559,7 0 0 0 0 147 0 0 0 0 92 45 9 36 20 SON DURUM YER SEÇĐMĐ TAMAMLANDI, KURULUŞ ÇALIŞMALARI DEVAM ETMEKTEDĐR. YER SEÇĐMĐ TAMAMLANDI, KURULUŞU YAPILMADI (TÜZEL KĐŞĐLĐK KAZANMADI). ALT YAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. BÖLGEDEKĐ 107 ADET PARSELDEN 36 SI ÖN ÜYELĐK ŞEKLĐNDE BÖLGEYE KAYIT YAPTIRANLARA TAHSĐS EDĐLMĐŞTĐR PARSELASYON PLANI ÇALIŞMASI VE TESCĐL ĐŞLEMLERĐ, ALT YAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. ĐMAR PLANI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. ĐMAR PLANI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. BÖLGEDEKĐ 45 PARSELDEN 9 U ÖN ÜYELĐK ŞEKLĐNDE BÖLGEYE KAYIT YAPTIRANLARA TAHSĐS EDĐLMĐŞTĐR 277

7 ĐZMĐR-ÖDEMĐŞ 300 (Đlk etapta 100 hektar yapılması planlanmıştır) 50 16 34 32 8 ĐZMĐR-TORBALI 70 0 0 0 0 9 ĐZMĐR-PANCAR (TORBALI II) 130 65 65 0 100 ALT YAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. BÖLGEDEKĐ 50 PARSELDEN 16 SI ÖN ÜYELĐK ŞEKLĐNDE BÖLGEYE KAYIT YAPTIRANLARA TAHSĐS EDĐLMĐŞTĐR ĐMAR PLANI VE ALT YAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. ALT YAPI ÇALIŞMALARI DEVAM EDĐYOR. BÖLGEDEKĐ 65 PARSELĐN TAMAMI ÖN ÜYELĐK ŞEKLĐNDE BÖLGEYE KAYIT YAPTIRANLARA TAHSĐS EDĐLMĐŞTĐR TOPLAM 1817,7 267 126 141 47 2009 yılı Bakanlığımız Yatırım Programında ülke geneli 96 OSB projesi yer almakta olup, yatırım programında Đlimize ait 2 proje bulunmaktadır. Bu projeler Bergama ve Ödemiş OSB dir. Yatırım programında proje tutarı 21.561.000.- TL. olarak belirlenen Bergama OSB için 2008 yılı sonu itibariyle 976.000.-TL tahmini kümülatif harcama yapıldığı gösterilmiş, 2009 yılı için 5.000.-TL ödenek tahsis edilmiştir. Ödemiş OSB için ise proje tutarı 12.011.000.- TL. olarak belirlenmiş, 2008 yılı sonu itibariyle 559.000.-TL tahmini kümülatif harcama yapıldığı gösterilmiş, 2009 yılı için 50.000.-TL ödenek tahsis edilmiştir. Đlimizde hizmete sunulan toplam 2.722 hektar büyüklüğe sahip 7 OSB dışında, 1.817,7 hektar büyüklüğe sahip yapımı devam eden (kuruluş, kamulaştırma, imar planı ve alt yapı çalışmaları devam eden) 9 OSB bulunmaktadır. Hizmete sunulan ve yapımı devam eden yaklaşık 4.540 hektar (45.400.000 m2) büyüklüğe sahip 16 OSB si ile Đlimiz; %28,26 payla ege bölgesi ve %7.78 payla ülke toplamı içinde 1.sırada yer alırken ülke sıralamasına göre sanayinin en çok geliştiği diğer illerden Ankara %6,19 la ikinci, Bursa %5,30 la üçüncü, Kayseri %4,93 le dördüncü, Kocaeli %4,89 la beşinci sırada gelmektedir. Bu 16 OSB den 3 ü ihtisas (Aliağa-Dökümcüler, Buca-Ege Giyim ve Menemen Plastik) 13 karma OSB olarak planlanmış olup, bugün itibariyle 7 OSB aktif olarak faaliyet göstermektedir. Hizmete sunulan 7 OSB de 2.456 adet sanayi parseli oluşturulmuş, 1.747 si tahsis edilmiş, 709 u boş durumdadır. Parsel tahsis oranının %71, üretime geçme oranının %47 i olduğu bölgelerde 818 parsel üretim, 146 tesis inşaat safhasında olmak üzere toplam 964 tesis yer almakta olup, 47.503 kişiye istihdam sağlanmıştır. Hizmete sunulan 7 OSB (Aliağa, Atatürk, Buca-Ege Giyim, ĐTOB, Kemalpaşa, Kınık ve Tire OSB) hakkında özet bilgiler aşağıda verilmiştir. Aliağa OSB de; 367 parselden 202 si tahsis edilmiş, 165 parsel boş olup, parsel tahsis oranının %55, üretime geçme oranı %6 olan bölgede, 22 tesis üretim, 17 tesis inşaat aşamasındadır. 433 kişiye istihdam sağlanmış olup, ağırlıklı ilk beş 278

sektör sırasıyla, inşaat, makina, gıda, metal ve otomotiv şeklindedir. Atatürk OSB de; 596 parselden 594 ü tahsis edilmiş, 2 parsel boştur. Bölgede, üretime geçme oranı %82, parsel tahsis oranı %100 olup, 491 tesis üretim, 43 tesis inşaat aşamasındadır. 20.000 kişiye istihdam sağlanmış olup, bölgede ağırlıklı ilk beş sektör sırasıyla, tekstil, makina, otomotiv yan sanayi, plastik ve kimya şeklindedir. Buca Ege Giyim OSB; 138 parselin tamamı tahsis edilmiş olup, üretime geçme oranı %20 olan bölgede, 28 tesis üretim, 18 tesis inşaat safhasındadır. 3.650 kişiye istihdam sağlanmış olup, ağırlıklı sektör tekstil ve yan sanayisi şeklindedir. ĐTOB (Tekeli) OSB; 411 parselden 373 ü tahsis edilmiş, 38 parsel boştur. Parsel tahsis oranının %91 olduğu bölgede, 17 tesis üretim, 33 tesis inşaat safhasındadır. 400 kişiye istihdam sağlanmış olup, ağırlıklı ilk beş sektör sırasıyla, yapı, gıda, makina, plastik ve otomotiv şeklindedir. Kemalpaşa OSB; 657 parselden 326 sı tahsis edilmiş, 331 parsel boştur. Parsel tahsis oranının %50, üretime geçme oranı %34 olduğu bölgede 224 tesis üretim, 16 tesis inşaat safhasındadır. 22.000 kişiye istihdam sağlanmış olup, ağırlıklı ilk beş sektör sırasıyla, otomotiv yan sanayi, kimya, kağıt-karton, gıda ve yapı malzemeleri şeklindedir. Bu değerlere tevsii alanda kalan parsel bilgileri de dahildir. Kınık OSB; 55 parselden 2 si tahsis edilmiş, 53 parsel boştur. Parsel tahsis oranı ve üretime geçme oranı %4 olan bölgede, 2 tesis üretimde olup, 20 kişiye istihdam sağlanmıştır. Tire OSB; 232 parselden 112 si tahsis edilmiş, 120 parsel boştur. Parsel tahsis oranının %48, üretime geçme oranının %15 olduğu bölgede, 34 tesis üretim, 19 tesis inşaat safhasındadır. 1.000 kişiye istihdam sağlanmış olup, ağırlıklı ilk beş sektör sırasıyla, gıda, inşaat malzemeleri, karton, tekstil, tıbbi malzeme şeklindedir. Yapımı devam eden yaklaşık 1.817,7 hektar büyüklüğündeki 9 OSB ninde (Aliağa-Dökümcüler, Bayındır, Bergama, Kemalpaşa-Bağyurdu, Kemalpaşa- Tevsii, Menemen-Plastik, Ödemiş, Pancar ve Torbalı) hizmete sunulmasıyla, Đlimizin bu konudaki potansiyeli daha artacaktır. Đlimizde hizmete sunulan 7 OSB ile yapımı devam eden 9 OSB ye ait bilgiler Tablo-80 de özetlenmiştir. 279

Tablo 80. Tamamen ve Kısmen Hizmete Sunulan OSB lere Ait Özet Bilgiler BÜYÜK- LÜK ( Hektar) TOPLAM PARSEL SAYISI TAHSĐSLĐ PARSEL SAYISI TAHSĐS- SĐZ PARSEL SAYISI (Adet) PARSEL TAHSĐS ORANI (%) FAAL TESĐS SAYISI ĐNŞAAT DEVAM EDEN TESĐS SAYISI TOPLAM TESĐS SAYISI (Adet) ÜRETĐME GEÇME ORANI (%) ĐSTĐHDAM (Kişi) HĐZMETE SUNULAN (7 ADET) KISMEN HĐZMETE SUNULAN (5 ADET) 2.722 2.456 1.747 709 71 818 146 964 47 47.503 1.817,7 267 126 141 47 - - - - - TOPLAM 3.197 2.806 1.744 1.062 69 818 146 964 47 47.503 Tablo-80 den görüleceği üzere, hizmete sunulan 7 OSB ile 47.503 kişiye istihdam sağlanmış olup, bu istihdam değeri Đlimiz ülke toplamının %10 nu oluşturmaktadır. Sağlanan istihdam değeri ile Đlimiz Türkiye sanayi alt yapısı gelişmişlik sıralamasına göre Đstanbul ve Kocaeli ilinden sonra üçüncü sırada gelmektedir. Parsel tahsis oranının %71, üretime geçme oranının %47 olduğu 7 OSB de 709 boş parsel olup, bu parsellerde faaliyete geçtiğinde yaklaşık 7.000 civarında ek istihdam sağlanacaktır. Hizmete sunulan ve yapımı devam eden 16 adet OSB si ile Đlimiz, Ege Bölgesi ve ülke değerleri içindeki önemi incelenecek olursa, Đlimiz 16 adet OSB projesi ile %28,26 payla Ege Bölgesi ve %7.78 payla ülke toplamı içinde 1.sırada yer almaktadır. Planlanan OSB büyüklüğe ile ülke sıralamasına göre 1.sırada yer alan Đlimizi, Ankara %6,19 payla ikinci, Bursa %5,30 payla üçüncü, Kayseri %4,93 payla dördüncü, Kocaeli %4,89 payla beşinci sırada gelmektedir. Türkiye sanayi üretiminin %9 nu, katma değerinin %14 nü, istihdamının %10 nu karşılayan Đlimiz, ülke GSYĐH içinde %7.5 payla 81 il içinde 3 üncü, kişi başına düşen 3.215 dolar milli gelir ile 81 il içinde 6 ncı sırada yer almaktadır. Bu verilerden de görüleceği üzere, Türkiye nin nüfus bakımından üçüncü, sanayi alt yapısı bakımından birinci büyük kenti ve Türkiye nin batıya açılan penceresi olan Đlimiz, tarımsal ve madensel zenginliklerini sanayi ve turizmdeki atılımlarını da ekleyerek Türkiye ortalamasının üzerinde bir gelişmişlik seviyesi göstermektedir. C-) Proje Halindeki OSB Sayısı ve Cinsi Đlimizde, 31.12.2007 tarihi itibariyle 3 (üç) adet OSB projesi (Kemalpaşa- Bağyurdu Otomotiv Yan Sanayi Đhtisas, Çiçekçilik Đhtisas, Tire-Güçbirliği Özel OSB) için yer seçimi çalışmaları devam etmekte olup, sözkonusu OSB lere ait bilgiler Tablo-85 de verilmiştir. Bu 3 projeden 2 si ihtisas OSB kapsamında olup, 3 OSB nin de 280

müteşebbis heyet imkanları ile kurulması planlanmıştır. Tablo 81. Proje Halindeki OSB Sayısı ve Cinsi OSB ADI YER SEÇĐMĐ KOMĐSYON TARĐHĐ BÜYÜKLÜK (Hektar) OSB YER SEÇĐMĐ ÇALIŞMALARININ SON DURUMU ĐZMĐR-ÇĐÇEKÇĐLĐK ĐHTĐSAS OSB ĐZMĐR-KEMALPAŞA (BAĞYURDU) OTOMOTĐV YAN SANAYĐ ĐHTĐSAS OSB ĐZMĐR-TĐRE (GÜÇBĐRLĐĞĐ) ÖZEL OSB - - Đzmir Ticaret Odasının Bakanlığımıza muhatap 07.03.2003 tarih ve 1961 sayılı yazısı ile çiçekçilik OSB kurulmasının talep edilmesi üzerine Bakanlık elemanlarınca 05.05.2003 tarihinde yer seçimi etüdü yapılmıştır. Yapılan etüt sonucunda Dikili ve Bergama ilçelerinde olmak üzere 2 adet alternatif alan tespit edilmiştir. Đzmir Ticaret Odası, Bakanlığımıza daha sonra muhatap 10.10.2003 tarih ve 8798 sayılı yazısı ile Bergama OSB'nin bir kısmının çiçekçilik OSB'ye dönüştürülmesi hususunda Bergama OSB yönetim kurulu başkanlığı ile görüşmelere başlandığı belirtilerek,dikili ve Bergama ilçelerinde tespit edilen alternatif alanlar için yer seçimi komisyonu toplanması sürecinin ertelenmesini talep etmiştir. Konu ile ilgili en son Đzmir Ticaret Odası ndan 06.07.2007 tarihinde alınan bilgiye göre, proje ile ilgili tavırları netleşmediği için bugüne kadar bilgi verilemediği, projenin duraklama durumuna geçtiği, Đzmir de örtü altı seracılığı ile uğraşan sektörün projeye ilgisinin azlığı, Bergama OSB yönetiminin sera OSB projesinden vazgeçmesi neticesinde projenin yapılabileceği mekanın ortadan kalkması sonucunda odalarının projeyi dondurma aşamasına getirdiği bildirilmiştir. 29.05.2007 147 29.05.2007 tarihinde yaklaşık 22 kamu kurum ve kuruluşun katılımıyla oluşan OSB yer seçimi komisyonunca yer seçimi yapılmış olup, Kemalpaşa ilçesi Bağyurdu beldesi Killik mevkiindeki 147 hektar büyüklüğündeki alan incelenmiştir. Đncelenen alanın yer seçimi süreci tamamlanmış olup, alanın yapılaşmaya uygun olup olmadığının tespiti için imar planına esas gözlemsel jeolojik etüdü yapımı devam etmektedir. Etüt sonucunda alanın yapılaşmaya uygun olması halinde kuruluşu gerçekleştiriecektir. 04.05.1999 250 OSB yer seçimi komisyonunca 04.05.1999 tarihinde Işıklar Köyünün kuzeyi, Canbaztepe Mevkiindeki 250 hektar büyüklüğündeki alan OSB yeri olarak incelenmiştir. Đncelenen alan hakkında Kültür ve Turizm Bakanlığı Đzmir 1 Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından alana dair arkeo-jeofizik etütlerin yaptırılmasını ve sonucunun koruma kuruluna sunulmasını müteakip yapılacak değerlendirmelerden sonra görüş verileceği bildirildiğinden, müteaddit defa olmak üzere en son Bakanlığımızın 04.11.2004 tarih ve 13926 sayılı yazısı ile arkeo-jeofizik etüt raporunun yaptırılması Güçbirliği Holding A.Ş.den istenmiştir. Adı geçen holding tarafından 11.11.2004 tarih ve 04 sayılı yazısı ile etüt raporunun en kısa zamanda hazırlanarak Kültür ve Turizm Bakanlığına sunulacağı bildirilmiş ancak, bu konuda henüz bir gelişme sağlanamamıştır. Teknoloji Geliştirme Bölgesi Đzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi 07.10.2002 tarih ve 2002/4889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile Đzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nün Urla Kampus Alanı içerisinde 218.4 hektar büyüklüğündeki alan, Teknoloji Geliştirme Bölgesi olarak ilan edilmiştir. 281

Bölgede alt ve üst yapı çalışmaları halen devam etmekte olup, 2003 yılı içinde alt yapısı mevcut ve üzerinde Bölgenin faaliyetine başlayabileceği bir bina bulunan 64.000 m2 büyüklüğündeki bir alan, Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ek Alanı olarak ilan edilmiştir. Ek alanda, 66 firma faaliyet göstermektedir. Bölge, ülke araştırmacılarına, üniversitelere, diğer araştırma kuruluşlarına teknik destek hizmeti verecek, gereğinde deneysel üretim ilişkileri kuracak ve çalıştıracaktır. Kaynakların birleştirilmesi ve verimli kullanımı yoluyla Ar-Ge çalışmalarında çok daha etkileşimli bir sistem kurulmuş olacaktır. Ege Serbest Bölgesi (ESBAŞ) Đzmir-Gaziemir'de kurulmuş olan Ege Serbest Bölgesi'nin iki önemli özelliği vardır: 1-Dünyada özel sektörün kurduğu ilk serbest bölge oluşu, 2-Türkiye'nin ilk üretim serbest bölgesi oluşu, Ege Serbest Bölgesi'nin amacı: Đzmir e dünya standartlarında modern bir endüstri parkı kazandırmaktır. Yurt içinde en az % 50 ihracata yönelik şirketler, yurt dışında ise çok uluslu ve orta büyüklükteki şirketler müşteri profilini oluşturmaktadır. Elektronik ve optik aletler, gıda işleme ve paketleme, makina ve motor yedek parça, deri ve boya ticareti hizmetleri bölgede ağırlıklı olan faaliyet kollarıdır. Bölgenin Đletişim Adresi: ESBAŞ- Ege Serbest Bölge Kurucu ve Đşleticisi A.Ş. EGE SERBEST BÖLGESĐ 35410 Gaziemir/ĐZMĐR Tel:0.232.251 38 51 Menemen Deri Serbest Bölgesi Đzmir-Menemen Đlçesi, Kesikköy Panaz Mevkii nde 1620 dönüm arazi üzerinde kurulmuş, altyapısı tamamlanmıştır. Bakanlar Kurulu nun 97/9775 sayılı kararıyla serbest bölge ilan edilmiştir. 2004 yılı sonu itibariyle 277 adet işletme Serbest Bölge Müdürlüğünden faaliyet ruhsatı almış olup, bunlardan 30 adedi faaliyettedir. 2 aşamada gerçekleştirilmekte olan arıtma tesisinin toplam alanı 85.000 m 2 dir. Bölgeye ait arıtma tesisinin 1.etabı 9000 m 3, tamamlanan 2.etabı ise 6500 m 3 atıksu arıtmakta olup, 2.etap arıtma tesisinin tamamlanması ile birlikte toplam 15.500 m 3 /gün atıksu arıtılmaktadır. Bölgedeki arıtma tesisi sürekli olarak Müdürlüğümüz tarafından denetlenmektedir. Her ay periyodik olarak arıtma tesisi işletme defteri kontrol edilmekte ayrıca sadece mesai saatleri içinde değil gece ve hafta sonları da bypass olasılığına karşın tesis denetlenmektedir. Bölgenin Đletişim Adresi: ĐDESBAŞ-Đzmir Menemen Deri Serbest Bölge Kurucu ve Đşleticisi A.Ş. Maltepe Köyü Menemen/ĐZMĐR Tel:0 232 842 63 11 282

K.3. Sanayinin Đlçelere Göre Dağılımı Đlimizde üretimi bulunan başlıca sektörler aşağıda belirtilmiş olup, ilçelere göre sanayi tesislerinin dağılımı ve istihdam bilgisi Tablo-86 da verilmiştir. Sanayinin Sektörel Dağılımı 1-Gıda Sanayi 2-Đçki ve Bira Sanayi 3-Tütün Sanayi 4-Dokuma Sanayi 5-Giyim Sanayi 6-Ağaç ve Mamülleri Sanayi 7-Mobilya ve Mefruşat Sanayi 8-Kağıt Sanayi 9-Basım Sanayi 10-Deri-Kösele Sanayi 11-Kimya Sanayi 12-Toprak Mamülleri Sanayi 13-Madeni Eşya Sanayi 14-Makina Sanayi 15-Elektrik Makina Sanayi 16-Taşıt Sanayi 17-Çimento Sanayi 18-Petrol Ürünleri-Petrokimya 19-Ayakkabı Sanayi 20-Gübre Sanayi 21-Seramik Sanayi 22-Demir-Çelik Sanayi 23-Tarım Makineleri Sanayi Tablo 82. Sanayi Tesislerinin Đlçelere Göre Dağılımı ĐLÇE ADI ĐŞYERĐ SAYISI (Adet) ÇALIŞAN SAYISI (Kişi) Merkez** 6.774 62.222 Aliağa 276 933 Bayındır 127 254 Bergama Beydağ 105 470 Çeşme 72 228 Dikili 130 160 Foça Karaburun Kemalpaşa 325 22.260 Kınık 77 270 Kiraz 140 740 Menderes 17 400 283

Menemen 94 375 Ödemiş 1.000 3.100 Seferihisar 180 360 Selçuk 120 240 Tire 120 1.243 Torbalı Urla 177 503 Toplam 9.734 93.758 * :OSB ve KSS lerdeki firmaları kapsar **:Balçova, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Gaziemir, Karabağlar, Karşıyaka, Konak, Narlıdere, K.4.Sanayi Gruplarına Göre Đşyeri Sayıları ve Đstihdam Durumu Đlimizdeki, ilçelere göre organize sanayi bölgelerindeki sektörel işyeri sayısı tablo 91'de, ilçelere göre küçük sanayi sitelerindeki sektörel işyeri sayısı ise tablo 92'de, sanayi tesislerinde ilçelere göre çalışan sayısı ise tablo 93'de verilmiştir. Tablo 83. Đlçelere Göre Organize Sanayi Bölgelerindeki Sektörel Đşyeri Sayısı( * ) SEKTÖR ADI MERKEZ ALĐAĞA KEMALPAŞA KINIK MENDERES TĐRE TOPLAM Basım Sanayi 5 5 Demir Çelik Sanayi 32 2 19 53 Demir Dışı Metaller Sanayi 21 26 1 48 Deri Ve Deri Mamülleri Sanayi 6 6 Dokuma Ve Giyim Sanayi 95 4 12 111 Elektrikli Makinalar Sanayi 89 35 8 132 Elektronik Sanayi 6 3 9 Gıda Sanayi 41 15 38 94 Đçki Sanayi 3 3 Kağıt Sanayi 4 1 4 9 Karayolu Taşıtları Đmalat 4 Sanayi 43 28 5 80 Kimya Sanayi 18 8 9 3 38 Madeni Eşya Sanayi 17 1 18 Mermer Ve Granit Đşletmeleri 15 15 Orman Sanayi 6 2 6 14 Petrokimya 6 2 1 9 Plastik Sanayi 44 17 3 6 70 Tütün Ve Tütün Mamülleri 4 2 6 Çeşitli Đmalat Sanayi 76 10 50 2 1 25 164 Çeşitli Yedek Parça Sanayi 12 12 TOPLAM ĐŞYERĐ SAYISI 519 22 224 2 17 34 818 TOPLAM ÇALIŞAN SAYISI 23.650 433 22.000 20 400 1.000 *:OSB lerde yer alan firmaları kapsar 47.503 284

Tablo 84. Đlçelere Göre Küçük Sanayi Sitelerindeki Sektörel Đşyeri Sayısı ( * ) Đş Kolları Merkez Aliağa Bayındır Beydağ Çeşme Dikili Makine imalatı 305 5 1 311 Elektrik makine ve aletleri 23 8 9 40 Tarım makineleri ve aletleri 8 3 32 1 44 Madeni eşya 78 12 90 Plastik sanayi 134 2 136 Lastik sanayi 51 51 Deri ve kösele sanayi 6 6 Doğramacı ve marangoz 73 10 6 5 22 6 126 14 262 Mobilyacı 155 3 1 89 15 263 Ambalaj sanayi 21 21 Oto karoseri 11 2 6 19 Sabun ve deterjan 16 1 1 18 Tornacı ve tesviyeci 250 15 4 3 4 7 22 2 307 Dökümcü 190 1 2 193 Demirciler (sıcak-soğuk) 150 12 5 33 13 7 6 17 243 Presci 15 1 2 18 Bakır ve alüminyum 55 6 2 25 88 Kromajcı 8 1 9 Nikelajcı 78 2 80 Kaynakçı 14 10 2 11 20 57 Dokumacı 5 5 10 Ayakkabı imalatçısı 1.600 1600 Saraciyeci 0 2 4 4 10 Mermerci 5 3 1 5 1 15 Matbaacılar 5 2 7 Çinici ve seramikçi 1 1 Av tüfeği imalatçısı 1 1 Keresteci 4 4 Motor tamircileri 575 100 9 13 20 14 43 133 5 912 Şase tamircileri 232 2 5 4 12 2 257 Kaportacılar 173 6 7 8 12 112 2 320 Oto elektrikçileri 64 5 10 7 11 73 1 171 Oto boyacıları 142 3 11 3 12 36 2 209 Oto lastik kaplamacıları 25 2 1 1 16 45 Oto döşemecileri 26 2 4 1 3 20 56 Oto camcıları 17 1 1 11 30 Diğer 1.739 119 12 3.01 38 11 44 34 75 27 94 213 180 120 14 177 7 2 12 10 13 10 1.00 8.91 6.255 254 72 75 140 94 180 120 86 177 Toplam 7 5 0 1 0 6 *:KSS lerde yer alan firmaları kapsar Kemalpaşa Kınık Kiraz Menemen Ödemiş Seferihisar Selçuk Tire Urla Topl am 285

Tablo 85. Sanayi Tesislerinde Đlçelere Göre Çalışan Sayısı * ĐLÇE ADI ĐŞYERĐ SAYISI (Adet) ÇALIŞAN SAYISI (Kişi) Merkez 5.881 65.453 Aliağa 259 1.350 Bayındır Bergama Beydağ 105 470 Çeşme 72 228 Dikili 130 160 Foça Karaburun Kemalpaşa 337 18.810 Kınık 90 275 Kiraz 140 740 Menderes 2 200 Menemen 94 280 Ödemiş 1.063 3.200 Seferihisar Selçuk Tire 116 1.295 Torbalı Urla 177 503 Toplam 8.466 92.964 * OSB ve KSS lerdeki firmaları kapsar K.5.Sanayi Gruplarına Göre Üretim Teknolojisi ve Enerji Kullanımı: Sanayi tesislerinin teknolojik seviyeleri hakkında bir çalışma olmamakla birlikte, ilk kurulan tesislerin ilkel, sonraki yıllardakilerin biraz ilerlemiş, özellikle 1980 yılından sonra kurulanların ise ihracata dayalı sanayileşmeyle birlikte modern hale gelmekte olduğu gözlenmektedir. Tablo 86. Tüketim Gruplarına Göre Elektrik Tüketimi (2005) Tüketim Grubu Tüketim Değeri (MWH) Mesken 2.353.783 Ticarethane 1.189.280 Resmi daire 299.769 Sanayi 6.794.828 Tarımsal sulama 281.763 Aydınlatma 260.670 Diğer 621.361 Toplam 11.801.456 Kişi Başına Elektrik Tüketimi (KWh) 3.234 Kişi Başına Sanayi Elektrik Tüketimi (KWh) 1.862 Kaynak: TUĐK, Bölgesel Đstatistikler, 2005 286

K.6. Sanayiden Kaynaklanan Çevre Sorunları ve Alınan Önlemler Đzmir Türkiye'nin en önemli ticaret ve sanayi merkezlerinden biri olması nedeniyle sanayi tesisleri kentin en önemli çevre problemlerini oluşturmaktadır. Sanayi tesislerinin kentin en yoğun yerleşim alanı içinde kalması ve teknolojilerinin çoğunda ileri olmaması dolayısıyla önemli çevre problemleri yaratmaktadırlar. Körfez kirliliği, Kemalpaşa, Menemen ve Torbalı tarım alanlarının yok olması tehlikesi, Aliağa Nemrut Ağır Sanayi Bölgesi kirliliği ile Nif Çayı, Gediz ve Küçük Menderes Nehirleri nin kirliliği sanayiden kaynaklanan önemli çevre kirlilikleridir. Çevre sorunlarının çözümünde sanayiye yer seçimi en önemli yeri teşkil eder. Hiçbir altyapısı bulunmayan yerlerde ulaşım kolaylığı, işletme su ihtiyacının teminindeki kolaylık, arazinin ucuzluğu ve denetimden kısmen uzak olunmasından dolayı gelişigüzel kurulan sanayi tesislerinin zamanla çevre kirliliği problemleri yaratmaları kaçınılmazdır. Onun için sanayi tesisleri altyapısı olan sanayi siteleri ve organize sanayi bölgelerinde yaptırılmalı, kurulacak tesislerin çevresel etki değerlendirmelerinin iyi yapılarak çevreye zararları asgariye indirilmeli ve mevcut tesislere teknolojik arıtma ve filtre tesisleri yaptırılarak iyi denetlenmelidir. K.6.1.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliği Sanayi tesisleri kent merkezinde hava kirliliğine yol açan etmenlerden biridir. Havayı kirletici önemli parametreler SO 2 ve dumandaki partikül maddedir. Đzmir hava kirliliği yönünden Türkiye'nin 3. derece kirli olan şehirlerindendir. Kirliliğin nedenleri sanayi tesislerinin kentin yerleşim merkezinin ortasında kalması, eski tesislerin teknolojilerinin geri olması ve kentin üç tarafının dağlarla çevrili olup hakim rüzgarları azaltmasıdır. Kirliliğin kaynağı ise; yazın yağışsız geçmesi, kışın yakılan kalitesiz yakıtlardır. Belkahve Naldöken, Doğanlar, Pınarbaşı, Işıkkent, Altındağ ve Çamdibi yörelerinde özellikle partikül madde (tozluluk ) kirliliği gözle görülmektedir. Bunun nedenleri; Batıçim ve Çimentaş Çimento Fabrikaları, Metaş Çelik Üretim Tesisi, Kırmataş tesisleri, taş ocakları, kireç ocakları ve asfalt şantiye tesisleridir. Sanayi tesislerinin eskiden şehre yakın yerde kurulmasına izin verilmesi ve yerleşim yerlerinin bu bölgeye doğru gelişimine izin verilmesi veya bu bölgedeki kaçak gecekondu yapımı yanlış uygulamalardır. Çimento fabrikaları her türlü modern jet-puls torbalı filtre ve elektro filtrelere sahip olsalar da, üretim kapasitelerinin yüksek olması dolayısıyla elektro-filtrelerinin kısa süreli arızalarında fazla miktarda toz emisyonu yaymaktadırlar. Toz ve gaz emisyonlarının takibi için sürekli yazıcılı ölçüm cihazları bulunmaktadır. Aliağa Nemrut Ağır Sanayi Bölgesinde; Tüpraş Rafinerisi, Petkim Petrokimya Kompleksi, demir-çelik tesisleri (Çukurova, Đzmir, Demir-Çelik, 287

Habaş, Çebitaş ve Ege Metal ) önemli emisyon yaratıcı tesislerdir. Ayrıca haddehaneler, gübre, kağıt, kimya fabrikaları ile Gemi Söküm Tesisleri de emisyon kaynağıdırlar. Tüpraş Rafinerisi; akaryakıt kompleksi, makine yağları kompleksi ve yardımcı tesisler olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Ana ünitelerde ham petrolden akaryakıt elde edilirken, içindeki kükürt katalizör eşliğinde hidrojen gazı ile H 2 S gazına dönüştürülerek azaltılır. Bu H 2 S gazından kükürt ünitesinde kükürt elde edilerek akaryakıtların yanması sonucu oluşan SO 2 kirlenmesinin azalmasına yardımcı olunur. Naftanın yapısında az miktarda bulunan kanserojen merkaptanlar ise; Nafta Meroks Ünitesi nde katalizör eşliğinde alkali ortamda hava ile oksitlenerek, daha az zararlı disülfürlere dönüştürülürler. Ayrıca LPG (sıvılaştırılmış petrol gazı) içindeki az miktardaki H 2 S ve merkaptanlar LPG Amin Kükürt Giderme ünitesinde mono etanol amin ve alkali çözeltilerinin uygulanmasıyla giderilir. 6 nolu fuel-oil % 1,5 (max.), motorin ve benzin % 0,7 (max) kükürt içerecek şekilde üretilmektedir. Benzinin oktanını artırmak için katılan kanserojen kurşun tetra etil, yanma sonucu taşıt egzozundan atmosfere atılmaktadır. Petkim Petrokimya Kompleksinde; etilen, aromatikler, klor-alkali, vinilklorür monomeri (VCM), polivinil klorür (PVC), polipropilen (PP), alçak yoğunluklu polietilen (AYPE), yüksek yoğunluklu polietilen (YYPE), akrilonitril ( ACN), etilen oksit/etilen glikol ( EO/EG), ftalik anhidrit (PA), saf tere ftalik asit (PTA) fabrikaları ile yardımcı üniteleri bulunmaktadır. Tüpraş ve Petkim buhar kazanlarında SO 2 ve partikül madde ile diğer ünitelerde uçucu organik bileşiklerin (VOC) emisyonları önemlidir. Normal işletme sırasında veya arıza durumlarında atılan gazların içinde bulunan VOC emisyonlarının zararının azaltılması için Tüpraş ta 4 adet (hampetrol destilasyon, H 2 S, akaryakıt ve makina yağları), Petkim'de 7 adet (etilen, aromatik, H 2 S, ACN, HCN, VCN, EO/EG) son yakıcı fleyrlar (insineratör ) ve bacaları bulunmaktadır. VOC emisyonları yörede kokudan anlaşılmaktadır. Bu emisyonların asgari seviyelerde olabilmesi için teknolojilerinin modern olması ve işletmecilikte azami özen gösterilmesi gerekir. Ayrıca dış hava kalitesi sürekli ölçülerek izlenmeli ve tedbir alınmalıdır. Ürünlerdeki kükürt içeriklerini düşürecek projeler Devlet Planlama Teşkilatı nda bulunmakta olduğundan gerçekleştirilmesine izin verilmesi gerekir. Taşıtlar katalitik konverterli ürettirilip, kurşunsuz benzinin üretim ve kullanımı devletçe temin edilmelidir. Demir-Çelik tesislerinde hurdalardan çelik üretilmektedir. Hurda malzeme ark ocaklarına beslenirken yoğun toz bulutu oluşur. Bu durumun giderilmesi için ark ocaklarının üst kısmına çatıya davlumbaz koydurularak, tozlu gaz büyük aspiratörlerle emilip jet-puls torbalı filtreden geçirtilmektedir. Bölgede faaliyet gösteren 5 adet demir-çelik işletmesinin tamamı davlumbaz ve filtre sistemlerini tamamlayarak devreye almış bulunmaktadır. Söz konusu işletmelerin tamamında kaydedicili ölçüm cihazını takmıştır. 288

Gemi Söküm Tesisleri; hurda gemilerin oksijen kaynağıyla kesilip parçalandığı yerlerdir. 17 adet parselde söküm yapılmaktadır. Parseller Milli Emlaktan kiralanmakta olduğundan söküm havuzu gibi büyük yatırımlar yapılmakta ve ilkel şartlarla söküm yapılabilmektedir. Hurda gemi içinde sintine suları, izole malzemeleri, asbest vs. gibi çevre için zararlı maddeler bulunmaktadır. Sintine suları sızdırmasız bir havuzda toplanıp Tüpraş'a gönderilerek içindeki yağlarının temizlenmesine dolayısıyla deniz kirliliğinin önlenmesine çalışılmaktadır. Đzole maddeleri ve kanserojen olan asbest torbalanarak kapalı bir depoda biriktirilmektedir. Asbestle çalışanların elbiseleri ve banyo kabinleri dahi ayrı yaptırılmaktadır. Elyaf şeklindeki mavi asbest solunumla akciğere girer ve yara yaparak kansere yol açar. Başlangıçta çok ilkel koşullarda çalışan tesisler gerekli şartların sağlanmasından sonra Gayri Sıhhi Müessese Ruhsatlarını almışlardır. Müdürlüğümüz tarafından söz konusu bölgede yapılan sürekli denetimler ile kesim sırasında hurda gemide katılaşmış yağların siyah duman çıkararak yanması sonucu oluşan kirlilik ve büyük gemilerin karaya fazla çekilememesi sonucu kesim sırasında denizin içinde kalan kısımlarda kısmen parça metaller denize düşerek kirlilik engellenmekte olup, çevre kirliliği yaptığı tespit edilen işletmeler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu na göre cezai işlem uygulanmaktadır. Kablolardaki telleri plastiklerden yakarak değil soyarak çıkarmaları istenmektedir. Asbestin ısı yalıtımının oldukça az olması nedeniyle fren ve balata fabrikalarında kullanılmaktadır. Kemalpaşa'da 4 ve Bornova'da 2 işletme asbest kullanmaktadır. Kanserojen olması dolayısıyla işçi elbiseleri ve banyoları ayrı tutulmalı ve çevrelerinde özel ölçüm çalışması da yapılmalıdır. K.6.2. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Su Kirliliği Bakanlığımızın, arıtma tesislerinin kurulması ve deşarj izin belgelerinin alınması ile ilgili olarak çıkarmış olduğu Genelgelerde, arıtma tesisi bulunmayan resmi ve özel tüm otel, motel, tatil sitesi, tatil köyü vb. ile üretimleri sonucunda atıksu oluşturan sanayi kuruluşlarının en kısa sürede Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nde ilgili sektör bazında belirtilen alıcı ortama deşarj standartlarını sağlayacak şekilde arıtma tesislerini kurarak deşarj izin belgelerini almaları gerektiği belirtilmektedir. Söz konusu Genelgeler Müdürlüğümüz elemanları tarafından Foça, Dikili, Urla, Çeşme, Karaburun, Seferihisar, Menderes ve Selçuk Đlçelerinde bulunan ve arıtma tesisi olmayan turistik işletme ve sitelere tebliğ edilmiş; kuracakları arıtma tesisi ile ilgili noter tasdikli iş termin planlarını Müdürlüğümüze iletmeleri için 15 gün süre verilmektedir. Verilen süre içerisinde iş termin planlarını Müdürlüğümüze iletmeyen işletmelere 2872 sayılı Çevre Kanunu na göre yasal işlem uygulanmaktadır. Termin planı veren işletmelerin verdikleri planlara uyup uymadıkları yine tarafımızdan kontrol edilmekte; uymayanlar hakkında yine Çevre Kanunu na göre cezai işlem uygulanmaktadır. 289

Arıtma tesisi mevcut olup deşarj izin belgesi bulunmayan site, otel, motel vb. turistik tesislere ve sanayi kuruluşlarına, yine Bakanlığımızın Genelgeleri doğrultusunda deşarj izin belgelerini almaları ve atıksu işletme defteri düzenlemeleri için de 15 gün süre verilmekte; verilen süre içerisinde gerekli standartları sağlayıp izin belgelerini almayanlara Çevre Kanunu na göre cezai işlem uygulanmaktadır. Diğer taraftan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği nin 3. Maddesi kapsamında Önemli Kirletici Atıksu Kaynağı olarak tanımlanan tesislerin, anılan Yönetmeliğin 26. Maddesi ve Suda Tehlikeli ve Zararlı Maddeler Tebliği nin 8. Maddesi uyarınca, alıcı su ortamlarına tebliğin 3. ve 4. Maddelerinde belirtilen ve Ek 1 ile Tablo 1 9 arasında sınıflandırması yapılmış bulunan tehlikeli ve zararlı kimyasal maddelerin deşarjı için, Başvuru Formu düzenleyerek Suda Tehlikeli ve Zararlı Kimyasal Maddeler ve Atıkların Bertarafı Đçin Uygunluk Belgesi almalarının sağlanması tüm Kaymakamlıklardan istenmiş olup, uygulamalar 1999 yılından bu yana devam etmektedir. K.6.3.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Toprak Kirliliği Đzmir Đli topraklarında toprak kirliliği ile belirgin bir çalışma henüz yapılmamıştır. K.6.4.Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Gürültü Kirliligi Bu bölüm gürültü kısmında verilecektir. K.6.5. Sanayi Tesislerinden Kaynaklanan Atıklar Metropol alan içindeki sanayi atıkları Büyükşehir Belediye Başkanlıgı nın Harmandalı Çöp Sahası Özel Bölümünde depo edilmektedir. Sanayi atıklarının (çamur ve yağ) yakıt gazıyla yakıldığı atık yakma tesisi sadece Petkim Petrokimya Kompleksi nde bulunmaktadır. Burada tehlikeli atıklar uygun sıcaklıkta ( 725 850 C) yakılarak daha az zararlı SO x, CO2, NO x vs. emisonlarına dönüşmektedir. K.7.Sanayi Tesislerinin Acil Durum Planı Đlimizde faaliyet gösteren ve afetlere ilişkin acil durum planı kapsamına giren işletmelerin Özel Acil Durum Planı hazırlamaları sağlanmış olup, söz konusu planların periyodik olarak tatbikatları yapılmaktadır. K A Y N A K Ç A *Tarım Đl Müdürlüğü *Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü 290

*Sanayi ve Ticaret Đl Müdürlüğü *Sivil Savunma Müdürlüğü *Çevre ve Orman Đl Müdürlüğü Çalışmaları L.ALTYAPI, ULAŞIM VE HABERLEŞME L.1.Altyapı L.1.1. Temiz Su Sistemi ĐZSU Genel Müdürlüğü sorumluluk alanında, eski metropol sınırları içinde 4200 km. muhtelif çap ve cinslerde şebekemiz bulunmaktadır. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun çıkmasıyla birlikte yeni katılan Đlçe, belde ve köylerle birlikte toplam şebeke uzunluğunun 7170,78 km. olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca 315,605 km. ana isale hattımız mevcuttur. Boru cinsi olarak ana isale hatlarımızda betonarme ve çelik borular bulunmaktadır. Şebeke borularımızda ise Ductile Font, HDPE (Yüksek yoğunluklu polietilen boru) CTP (Cam takviyeli boru), metropole yeni katılan ilçe ve beldelerde asbest, PVC, galvaniz boru cinsleri bulunmaktadır. Tahtalı Barajı Tahtalı Barajı, Đzmir Kenti içme ve kullanma suyu ihtiyacı için DSĐ Genel Müdürlüğü nce inşa edilmiştir. Barajdan Tahtalı Pompa Đstasyonunda mevcut pompalar ile hamsu temin edilmekte ve Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisinde arıtıldıktan sonra ana şebekeye verilmektedir. Her iki tesis, DSĐ tarafından inşa edilmiş ve işletilmek üzere 1997 yılında ĐZSU ya devredilmiştir. Đzmir in 40 km. güneyinde Gümüldür beldesinin 5 km. doğusunda Tahtalı Deresi üzerinde içmesuyu amaçlı kaya dolgu tipi barajdır. Baraj maksimum su toplama hacmi 306 milyon m 3 tür. Baraj kapasitesi : 306.650.000 m3 Pompa Đstasyonu kapasitesi : 6 m3/sn Đçme Suyu Arıtma Tesisi kapasitesi : 520.000 m3/gün 2008 yılında üretilen arıtılan su miktarı : 59.410.000 m3 Su üretilen gün : 365 gün (kesintisiz, 24 saat) Taahhttaal lıı Baarraajjı ı Özzeel llikkl leerri i Tipi : Kaya dolgu Yıllık ortalama akım : 152,16 hm 3 Nehir tabanından yükseklik : 54,50 m Maksimum göl hacmi : 306,65 hm 3 291

Pompa Đstasyonu Su Alma Yapısı Pompa Đstasyonu; baraj gölünün 29 m, 36 m, 43 m ve 50 m kodlarından su alacak şekilde projelendirilmiştir. Pompa ile alınan su, 2 adet 1600 mm çapındaki çelik boru ile yatayda 580 metre mesafedeki ve yaklaşık 128,5 mss yüksekliğe terfilendirilerek denge şaftına ulaşmaktadır. Tahtalı Pompa Đstasyonu nda elektriksel ve mekanik olarak tüm parametreler (yatak sıcaklıkları, sargı sıcaklıkları, yatak vibrasyonları, soğutma suyu sıcaklıkları ve basınçları, vb.) kurulan mini SCADA sistemi panoları vasıtasıyla sürekli olarak izlenmektedir. Bu veriler telsiz iletişimi vasıtasıyla Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi ndeki RTU ya ulaşmakta ve ona bağlı olarak çalışan yazılımı içeren bir PC ile kontrol edilmektedir. Ayrıca Baraj Su Seviyesi ve Su Üretim miktarları da elektronik olarak ölçülmektedir. Pompa Đstasyonu Mimik Panosu ve Trafo Uzaktan Kumanda Panosu SCADA izleme panosu 292

Pompa Đstasyonunun 27,30 m taban kodunda bulunan toplam 6 adet dik monte edilmiş, çift emişli, salyangozu çift gözlü, split pompa kullanılmıştır. Bu pompalardan 4 adedi sabit hızlı, 2 adedi değişken hızlı pompalar olup 128,5 m SS yüksekliğe 1534 l/s basan pompaları tahrik eden sabit devirli motorlar 2500 kw 990 devir/dk 6.3 kv nominal değerlerde, 3 fazlı bilezikli asenkron tiptedir. Değişken devirli motorlarda farklı olan sadece 900-940 devir/dk aralığında çalışmasıdır. Pompaların üzerinde yaklaşık 10 m uzunluğunda ve 3 parçadan oluşan dikey şaftlar bulunmaktadır. Pompalar ve şaftlar, Samsun Makine Sanayi A.Ş. tarafından; pompaları tahrik eden motorlar ise Avusturya menşeli ELIN GmbH firması tarafından imal edilmiştir. Pompa Đstasyonu Elektrik Pompalar üstten görünüş Motorları Tahtalı Barajı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Tahtalı Pompa Đstasyonu, Đsale Hattı ve Đçme Suyu Arıtma Tesisi nin inşaatına 1993 yılında DSĐ Genel Müdürlüğü nce başlanmış olup 27 Ağustos 1997 tarihinde ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından devreye alınıp Đzmir kentine kesintisiz su temini gerçekleştirilmiştir. Menderes ilçesi, Görece Beldesi nin hemen güneyinde yer alan Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi 520.000 m 3 /gün kapasiteli, 1250 kva kurulu güce sahip olup, Tahtalı baraj gölünden alınan suyun içme suyu standartlarına uygun olarak arıtılmasını sağlamaktadır. Arıtma Tesisi; havalandırma, hızlı karıştırıcı, durultucular, filtreler, kimya binası, klor binası, filter pres ünitelerinden oluşmaktadır. Arıtma Tesisi her biri 260.000 m 3 /gün kapasiteli olan 2 ayrı hattan oluşmaktadır. Barajdan basılan hamsu, Giriş vanası ve Giriş Debiölçerinden geçerek 750 m 3 lük dengeleme Tankına gelmektedir. Dengeleme tankında taşkın savağı ve taşkın hattı girişi bulunmaktadır. Havalandırma Ünitesi Havalandırma; ham suya oksijen kazandırmak, demir ve manganın oksitlenerek giderilmesini ve koku, tat yaratan unsurların uzaklaştırılmasını sağlamak için gerekli bir arıtma işlemidir. 4 basamaklı bir kaskat havalandırma 293

sistemiyle atmosferik oksijen ham suyun içinde çözünmektedir. Kaskat, hamsuyun oksijen içeriğini %60 doygunluğa getirmek için tasarlanmış olup özellikleri aşağıda verilmiştir. Tipi : Kaskat Kaskat sayısı : 4 adet Kaskat düşü yüksekliği : 42,5 cm Savak tipi : Ayarlı saç savak Ünite boyutları : 20,90 x 19,32 m Havalandırma Klorlama Havalandırılmış suya, havalandırma ünitesinin hemen çıkışında kırılma noktası deneyinde elde edilen sonuçlara uygun olarak klor dozlaması (ön klorlama) yapılır. Ön klorlama, yapılarda ve çamur tabakasında gelişebilecek veya var olan mikro-organizmaları yok etmek, durultuculardaki çamurun yüzmesini engellemek, rengi azaltmak ve alg büyümesini engellemek için uygulanır. Ön Klorlama işleminin yanısıra arıtılmış su, şehre verilmeden önce dezenfeksiyon için son klorlamaya tabi tutulur. Bu işlemler için Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi nde gaz klor kullanmakta olup klor binasında her biri 1 tonluk toplam 70 adet tank bulunmaktadır. Tank odasından gaz olarak sağlanan klor, klorinatörlerde (her biri 40 kg/saat olan 8 adet) dozajı ayarlanarak ve enjektörler vasıtasıyla basınçlı suyun yarattığı vakum etkisiyle ön ve son klorlama noktalarına ulaştırılır. Klor Tankları Klorinatörler 294

Kimya Binası Đçme suyu arıtımında ve çamur susuzlaştırılmasında kullanılan tüm kimyasalların (Demir Üç Klorür, Polielektrolit, Potasyum Permanganat, Kostik Soda, vb.) depolama tankları, hazırlama üniteleri ve dozaj sistemleri kimya binasında bulunmaktadır. Söz konusu kimyasalların dozlama noktalarına iletimini sağlayan borular, servis suyu hatları, yangın suyu hatları ve elektrik kablolarını içeren teknik galeriye bu bina içinden ulaşılmaktadır. Kostik Soda Tankları ve dozaj sistemi Polielektrolit Pompaları Kimyasal Dozlama ve Hızlı Karıştırma Ön klorlanmış su, kimya ünitesindeki depolardan pompalanan ve optimum dozajı Jar Testi ile belirlenen koagülant (demir üç klorür) ile hızlı karıştırma ünitesinde karıştırılır ve yeterli bir süre sonra polielektrolit dozlanan bölümden geçerek durultuculara ulaşır. Aynı noktada gerektiğinde mangan giderimi için Potasyum Permanganat kimyasalı da dozlanmaktadır. Durultucular Durultma işlemi, su kalitesini yükseltmek amacıyla koagülant maddeler ile karıştırılmış olan ve yeterli yumak büyüklüğüne gelmiş bulunan partiküllerin çökerek sudan uzaklaştırıldığı fizikokimyasal bir işlemdir. Her bir durultucuda iyi bir toplama işlemi için savaklar bulunmakta ve üstte biriken su, bu savaklar ile kanallara alınıp filtrelere doğru yol almaktadır. Durrullttuccu Üniitteessii Özzeelllliiklleerrii Tipi : Pulsatör Durultucu sayısı : 6 adet Durultucu alanı : 1253 m 2 /adet Durultucu hacmi : 5562 m 3 /adet Durultucu derinliği : 4,45 m Durultucu kapasitesi : 1 m 3 /sn 295

Durultucular Durultucu savakları Kum Filtre Ünitesi-pH Ayarı Durulmuş su kanalları vasıtasıyla filtrelere ulaşan su, dağıtma yapıları ile her bir filtreye giriş yapar ve kum tabakası bulunan filtrelerden süzülür. Su filtrelerden geçerken, çok küçük tanecikler filtre kumlarının içinde tutulur ve filtrelenen suyun, kontak tankında son klorlaması yapılır. Kontak tankı çıkışında gerekli hallerde Doygunluk Đndeksine uygun olarak Kostik Soda dozajı yapılarak ph ayarı gerçekleştirilir. Suyun arıtma işlemi bu noktadan sonra tamamlanmış olup şehrin ihtiyacına cevap verebilecek kapasitede olan temiz su tanklarına ulaşır. Depo çıkışı doğrudan isale hattına bağlı olduğundan, şehirdeki şebekenin ihtiyacı olan su depodan çekilmektedir. Filtrelerde geri yıkama işlemi PLC kontrollü kumanda sistemi ile otomatik olarak yapılmakta olup geri yıkama suyu kum tutucudan geçerek geri yıkama suyu tutma tankına gelir. Geri yıkama suyu tutma tankında toplanan su, seviye kontrollü dalgıç pompalar vasıtasıyla sistemin başındaki dengeleme tankına döndürülerek geri kazanımı sağlanmaktadır. Kum Fiillttrree Üniitteessii Özzeelllliiklleerrii Tipi : Hızlı kum filtre Havuz sayısı : 20 adet Filtre alanı : 140 m 2 Filtrasyon hızı : 7,9 m/saat Filtre yatağı malzemesi : Kum + Çakıl Filtre kum derinliği : 90 cm Filtre çakıl derinliği : 5 cm Çakıl boyutu : 4-8 mm Kum boyutu : 0,9 1,0 mm Filtre dren tipi : Nozul Nozul sayısı : 55 adet/m 2 Kontak tankı adedi : 2 adet Kontak tankı hacmi : 3.600 m 3 /adet Temiz su deposu hacmi : 21.600 m 3 296

Filtre görünüş Filtre Kumanda Geri Yıkama suyu ve Konsolları Servis suyu pompaları Filtre ünitesinde ayrıca geri yıkama suyu tutma tankı, geri yıkama suyu tankı, filtre geri yıkamasında kullanılan geri yıkama suyu pompaları, hava körükleri ve tüm sistemin su ihtiyacını sağlayan servis suyu ve yangın suyu sistemleri bulunmaktadır. Çamur Susuzlaştırma Ünitesi Çamur transfer tankı, çamur yoğunlaştırıcılar, yoğunlaşmış çamur basma ünitesi ve filter pres binasından oluşur. Durultucularda oluşan fazla çamur, kanallar vasıtasıyla çamur transfer ünitesine gelir. Buradan çamur yoğunlaştırıcılara basılırken aynı zamanda polielektrolit de eklenir. Yoğunlaşan çamur, çamur yoğunlaştırıcıların altından yoğun çamur pompaları aracılığıyla alınır ve filter pres binasındaki karıştırma tankına alınır. Karıştırma tankında çamura toz kireç eklenir. Kireçle karıştırılan çamur, yüksek basınç pompaları vasıtasıyla alınarak filtre preslere basılır. Filtre preslere basılan çamur susuzlaştırılarak %35 katı madde oranına sahip çamur keki haline getirilir ve kamyonlarla alınarak Harmandalı Düzenli Deponi alanına gönderilmektedir. Çaamuurr Yooğğuunnl laaşşttı ırrı ıccı ı Özzeel llikkl leerri i Yoğunlaştırıcı Sayısı : 2 adet Çapı : 12 m Hacmi : 300 m 3 Filttrree Prreess Özzeel llikkl leerri i Filtre Pres Sayısı : 2 adet Filtre Pres Plaka Sayısı : 93 adet Kapasitesi : 5 ton Plaka Ebadı : 1500x1500 mm Çamur keki kalınlığı : 30 mm 297

Filtre Pres Görünüş Teessiissiin ĐĐşşlleettiillmeessii Tahtalı Đçme Suyu Sisteminin işletimi, bakımı ve onarımı ĐZSU personeli tarafından gerçekleştirilmektedir. Tesisler 3 lü vardiya ile 24 saat çalışır durumdadır. Mekanik, elektrik, inşaat ekipleri ile bakım işlemleri periyodik olarak yapılmaktadır. Şu anda Tahtalı Tesislerinden; Gaziemir, Karabağlar, Buca, Bozyaka, Hatay, Basın Sitesi, Yeşilyurt, Limontepe ve şehrin güney aksında kalan diğer semtlerine su verilmektedir. Ayrıca ihtiyaç duyulması halinde şehrin kuzeyindeki diğer semtlere de arıtılmış su temin edebilecek sisteme sahiptir. Tesislerimizde kuruluş aşamasında mevcut olan ve SCADA projesi kapsamında eklenen ekipmanlarla izleme ve kontrol çalışmaları yapılmaktadır. Đzlenen parametreler sırasıyla, Giriş suyu için debi, bulanıklık, ph; Arıtılmış suda debi, bulanıklık, ph, iletkenlik, bakiye klor, çözünmüş oksijen, tesisin muhtelif noktalarında su seviyeleri olmak üzere 24 saat yetkili teknik elemanlarca izlenmektedir. Kumanda Odası Su Kalliitteessii Bu tesislerden elde edilen arıtılmış suyun kalitesi Türk Standardı olan, TS 266 a uygundur. Tesislerin işletimi sırasında, hamsudan, arıtılmış sudan ve tesis ünitelerinden her gün ve saatlik olarak su ve çamur numuneleri alınmakta ve tesis içindeki Laboratuarda tahlil edilmektedir. Ayrıca; giriş ve çıkış suyundan alınan numuneler ĐZSU Merkez Laboratuarında ve çapraz kontrol için Sağlık Bakanlığı Đzmir Hıfzısıhha Enstitüsü Laboratuarlarında sürekli olarak analiz edilmektedir. 298

Tesis Laboratuvarından görünüş Tablo 87. 07/01/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 07.01.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları** PARAMETRELER BĐRĐM HAMSU ĐÇMESUYU ELDE EDĐLEN VEYA ELDE EDĐLMESĐ PLANLANAN YÜZEYSEL SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK TS 266( Revizyon ) ĐNSANĐ TÜKETĐM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK ÇIKIŞ SUYU ph 7,40 A1 6,5<=pH<=9,5 7,60 Renk PtCo 10 A1 20 0 Bulanıklık NTU * 1 0,1 Klorür ( Cl - ) mg / l 27 A1 250 46 Sülfat ( SO 2-4 ) mg / l 35 A1 250 35 Fosfatlar ( P 2 O 5 ) mg / l 0 A1 * * T.Siyanür mg / l 0,00 A1 0,05 0,00 Amonyum ( NH + 4 ) mg / l 0,3 A2 0,5 0 Nitrit ( NO 2 ) mg / l * * 0,5 Saptanamadı Nitrat ( NO 3 ) mg / l 3 A1 50 3 T.Kjeldahl Azotu mg / l 0,4 A1 * * Florür (F) mg / l 0,2 A1 1,5 0,2 Demir (Fe) mg / l * * 0,20 0,0466 Çözünmüş Demir (Fe) mg / l 0,1054 A1 * * Mangan (Mn) mg / l 0,0284 A1 0,05 0,0017 Bakır (Cu) mg / l 0,00612 A1 2 0,00227 Çinko (Zn) mg / l 0,00778 A1 * * Alüminyum (Al) mg / l * * 0,20 0,0400 Bor (B) mg / l 0,1 A1 1 0,1 Arsenik (As)**** mg / l - - 0,01 - Kadmiyum (Cd) mg / l 0,00003 A1 0,005 0,00001 299

T.Krom (Cr) mg / l 0,00133 A1 0,05 0,00041 Civa (Hg) mg / l Saptanamadı A1 0,001 Saptanamadı Nikel (Ni) mg / l *** *** 0,02 0,00403 Kurşun (Pb) mg / l 0,00027 A1 0,01 0,00014 Antimon (Sb) mg / l * * 0,005 0,00049 Selenyum (Se) mg / l 0,00020 A1 0,01 0,00024 Baryum (Ba) mg / l 0,03312 A1 * * Kobalt ( Co ) mg / l *** *** * * Biyolojik 4 A2 * * Oksijen Đhtiyacı mg / l Kimyasal Oksijen Đhtiyacı mg / l Saptanamadı A1 * * Oksijen % Doygunluğu 55,9 A2 * * Sodyum ( Na ) mg / l * * 200 24 Fenolik Maddeler mg / l 0 A1 * * Surfaktanlar mg / l 0 A1 * * Sıcaklık o C 9,4 A1 * * Tuzluluk % o * * * 0 T.Sertlik mg / l * * * 17 Đletkenlik µs/cm 402 A1 2500 444 Askıda Katı Saptanamadı A1 * * Madde mg / l mg Oksitlenebilirlik * * * 1,2 O 2 /lt S.Ç.:Sayılamayacak kadar çok * Đlgili standartta yer almamaktadır. **Analizler ĐZSU Merkez Laboratuvarında yaptırılmıştır. ***Đlgili standartda parametrenin değeri bulunmamaktadır. ****Analizler Hıfzıssıhha Laboratuvarında yaptırılmıştır. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. Tablo 88. 02/06/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 02.06.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları** PARAMETRELER BĐRĐM HAMSU ĐÇMESUYU ELDE EDĐLEN VEYA ELDE EDĐLMESĐ PLANLANAN YÜZEYSEL SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK TS 266( Revizyon ) ĐNSANĐ TÜKETĐM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK ÇIKIŞ SUYU ph 8,10 A1 6,5<=pH<=9,5 7,90 Renk PtCo 10 A1 20 0 Bulanıklık NTU 3,00 * 1 0,3 Klorür ( Cl - ) mg / l 29 A1 250 44 300

Sülfat ( SO 2-4 ) mg / l 38 A1 250 38 Fosfatlar ( P 2 O 5 0 A1 * * ) mg / l T.Siyanür mg / l 0,00 A1 0,05 0,00 Amonyum ( NH + 0 A1 0,5 0 4 ) mg / l Nitrit ( NO 2 ) mg / l * * 0,5 Saptanamadı Nitrat ( NO 3 ) mg / l 4 A1 50 4 T.Kjeldahl 0 A1 * * Azotu mg / l Florür (F) mg / l 0,3 A1 1,5 0,2 Demir (Fe) mg / l * * 0,20 0,02377 Çözünmüş 0,03859 A1 * * Demir (Fe) mg / l Mangan (Mn) mg / l 0,0122 A1 0,05 0,00137 Bakır (Cu) mg / l 0,01923 A1 2 0,00143 Çinko (Zn) mg / l 0,00585 A1 * * Alüminyum (Al) mg / l * * 0,20 0,00313 Bor (B) mg / l 0,13 A1 1 0,13 Arsenik (As)**** mg / l - - 0,01 - Kadmiyum (Cd) mg / l 0,00002 A1 0,005 0,00001 T.Krom (Cr) mg / l 0,00028 A1 0,05 0,00064 Civa (Hg) mg / l Saptanamadı A1 0,001 Saptanamadı Nikel (Ni) mg / l *** *** 0,02 0,00244 Kurşun (Pb) mg / l 0,00018 A1 0,01 Saptanamadı Antimon (Sb) mg / l * * 0,005 0,00036 Selenyum (Se) mg / l 0,00017 A1 0,01 0,00020 Baryum (Ba) mg / l 0,03747 A1 * * Kobalt ( Co ) mg / l *** *** * * Biyolojik Oksijen Đhtiyacı mg / l 2 A1 * * Kimyasal Oksijen Đhtiyacı mg / l Saptanamadı A1 * * Oksijen % Doygunluğu 74,7 A1 * * Sodyum ( Na ) mg / l * * 200 22,2 Fenolik Maddeler mg / l 0 A1 * * Surfaktanlar mg / l 0 A1 * * Sıcaklık o C 22,8 A1 * * Tuzluluk % o * * * 0 T.Sertlik mg / l * * * 17 Đletkenlik µs/cm 422 A1 2500 462 Askıda Katı Saptanamadı A1 * * Madde mg / l mg Oksitlenebilirlik * * * 1,4 O 2 /lt 02.06.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Bakteriyolojik Analiz Sonuçları** 301

Koliform Bakteri Koloni Sayımı ( 37 0 C 'de ) E.Coli adet/ 100 ml 23 A1 0 adet/ 100 ml 0 adet/1 ml * * * <1 adet/ 100 ml 23 A2 0 adet/ 100 ml - S.Ç.:Sayılamayacak kadar çok * Đlgili standartta yer almamaktadır. **Analizler ĐZSU Merkez Laboratuvarında yaptırılmıştır. ***Đlgili standartda parametrenin değeri bulunmamaktadır. ****Analizler Hıfzıssıhha Laboratuvarında yaptırılmıştır. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. Tablo 89. 01/12/2008 Tarihli Tahtalı Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 01.12.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları** PARAMETRELER BĐRĐM HAMSU ĐÇMESUYU ELDE EDĐLEN VEYA ELDE EDĐLMESĐ PLANLANAN YÜZEYSEL SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK TS 266( Revizyon ) ĐNSANĐ TÜKETĐM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK ÇIKIŞ SUYU ph 8,00 A1 6,5<=pH<=9,5 7,80 Renk PtCo 10 A1 20 0 Bulanıklık NTU * * 1 0,8 Klorür ( Cl - ) mg / l 32 A1 250 51 Sülfat ( SO 2-4 ) mg / l 44 A1 250 44 Fosfatlar ( P 2 O 5 ) mg / l 0 A1 * * T.Siyanür mg / l 0,00 A1 0,05 0,00 Amonyum ( NH + 4 ) mg / l 0,26 A2 0,5 0 Nitrit ( NO 2 ) mg / l * * 0,5 Saptanamadı Nitrat ( NO 3 ) mg / l Saptanamadı A1 50 Saptanamadı T.Kjeldahl Azotu mg / l 0,4 A1 * * Florür (F) mg / l 0,3 A1 1,5 0,3 Demir (Fe) mg / l * * 0,20 0,02984 Çözünmüş Demir (Fe) mg / l 0,19730 A1 * * Mangan (Mn) mg / l 0,02558 A1 0,05 0,02146 Bakır (Cu) mg / l 0,02770 A1 2 0,00238 Çinko (Zn) mg / l 0,01821 A1 * * Alüminyum (Al) mg / l * * 0,20 0,01543 Bor (B) mg / l 0,17 A1 1 0,12 Arsenik (As) mg / l 0,00268 A1 0,01 0,00138 302

Kadmiyum (Cd) mg / l 0,00018 A1 0,005 0,00003 T.Krom (Cr) mg / l 0,00089 A1 0,05 0,00020 Civa (Hg) mg / l Saptanamadı A1 0,001 Saptanamadı Nikel (Ni) mg / l *** *** 0,02 0,00554 Kurşun (Pb) mg / l 0,00078 A1 0,01 0,00009 Antimon (Sb) mg / l * * 0,005 0,00034 Selenyum (Se) mg / l 0,00019 A1 0,01 0,00013 Baryum (Ba) mg / l 0,04265 A1 * * Kobalt ( Co ) mg / l *** *** * * Biyolojik Oksijen Đhtiyacı mg / l 3 A2 * * Kimyasal Oksijen Đhtiyacı mg / l Saptanamadı A1 * * Oksijen % Doygunluğu 54 A2 * * Sodyum ( Na ) mg / l * * 200 25,2 Fenolik Maddeler mg / l 0 A1 * * Surfaktanlar mg / l 0 A1 * * Sıcaklık o C 14,6 A1 * * Tuzluluk % o * * * 0 T.Sertlik mg / l * * * 21 Đletkenlik µs/cm 450 A1 2500 508 Askıda Katı 15,6 A1 * * Madde mg / l mg Oksitlenebilirlik * * * 1,2 O 2 /lt Koliform Bakteri Koloni Sayımı ( 37 0 C 'de ) E.Coli 01.12.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Bakteriyolojik Analiz Sonuçları** adet/ 100 ml 2 A1 0 adet/ 100 ml 0 adet/1 ml * * * <1 adet/ 100 ml 0 A1 0 adet/ 100 ml - S.Ç.:Sayılamayacak kadar çok * Đlgili standartta yer almamaktadır. **Analizler ĐZSU Merkez Laboratuvarında yaptırılmıştır. ***Đlgili standartda parametrenin değeri bulunmamaktadır. ****Analizler Hıfzıssıhha Laboratuvarında yaptırılmıştır. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. 303

Tahtalı Barajı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Akım Şeması. TAHTALI BARAJI ĐÇME SUYU ARITMA TESĐSĐ AKIM ŞEMASI dengeleme demir üç havalandırma klorür durultucu filtre kostik polielektrolit kontak tankı soda ön klorlama klorlama hamsu temiz su tankı arıtılmış su şebekeye geri yıkama polielektrolit suyu tutma tankı toz kireç çamur keki çamur çamur yoğunlaştırıcı yoğunlaştırıcı 304

Su dolaşımı Kimyasal maddeler filtre pres Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. 305

Balçova Barajı ve Đçme Suyu Arıtma Tesisi Đzmir Đçme Suyu Projesi kapsamında bulunan Balçova Barajı ndan içme ve kullanma suyu sağlamak amacıyla yapımı gerçekleştirilen Balçova Arıtma Tesisleri Mayıs 1984 de işletmeye alınmıştır. Tesis kapasitesi 70.000 m 3 /gün suyun arıtılmasına imkân tanıyacak niteliktedir. Arıtma üniteleri; havalandırma, ön klorlama, hızlı kum filtreleri, temiz su tankı, son klorlamadan oluşmaktadır. Havalandırma Ünitesi Havalandırma; ham suya oksijen kazandırmak, demir ve manganın oksitlenerek giderilmesini ve koku, tat yaratan unsurların uzaklaştırılmasını sağlamak için gerekli bir arıtma işlemidir. 7 basamaklı bir kaskat havalandırma sistemiyle atmosferik oksijen ham suyun içinde çözünmektedir. Kaskat, hamsuyun oksijen içeriğini %60 doygunluğa getirmek için tasarlanmış olup özellikleri aşağıda verilmiştir. Tipi : Kaskat Kaskat sayısı : 7 adet Kaskat düşü yüksekliği : 75 cm Savak tipi : Ayarlı saç savak Ünite boyutları : 50 m x 2 m x 7 adet Klorlama Havalandırılmış suya, havalandırma ünitesinin hemen çıkışında klor dozlaması (ön klorlama) yapılır. Ön klorlama, yapılarda gelişebilecek veya var olan mikro-organizmaları yok etmek, rengi azaltmak ve alg büyümesini engellemek için uygulanır. Ön Klorlama işleminin yanısıra arıtılmış su, şehre verilmeden önce dezenfeksiyon için son klorlamaya tabi tutulur. Bu işlemler için Balçova Đçme Suyu Arıtma Tesisi nde gaz klor kullanmaktadır. Tank odasından gaz olarak sağlanan klor, klorinatörlerde dozajı ayarlanarak ve enjektörler vasıtasıyla basınçlı suyun yarattığı vakum etkisiyle ön ve son klorlama noktalarına ulaştırılır. Kum Filtre Ünitesi Havalandırılmış ve ön klorlaması yapılmış su filtrelere ulaşır, dağıtma yapıları ile her bir filtreye giriş yapar ve kum tabakası bulunan filtrelerden süzülür. Su filtrelerden geçerken, çok küçük tanecikler filtre kumlarının içinde tutulur ve filtrelenen suyun, filtre çıkışında son klorlaması yapılır. Suyun arıtma işlemi bu noktadan sonra tamamlanmış olup şehrin ihtiyacına cevap verebilecek kapasitede olan temiz su tanklarına ulaşır. Depo çıkışı doğrudan isale hattına bağlı olduğundan, şehirdeki şebekenin ihtiyacı olan su depodan çekilmektedir. Filtrelerde geri yıkama işlemi manuel olarak yapılmakta olup geri yıkama 306

suyu dereye tahliye edilmektedir. Filttrree Ünni itteessi i Özzeel llikkl leerri i Tipi : Hızlı kum filtre Havuz sayısı : 10 adet Filtre alanı : 57,75 m 2 Filtrasyon hızı : 5 m/saat Filtre yatağı malzemesi : Kum + Çakıl Filtre derinliği : 100 cm Kum boyutu : 0,7 mm Filtre dren tipi : Nozul Temiz su deposu hacmi : 5.000 m 3 Filtre ünitesinde ayrıca filtre geri yıkamasında kullanılan geri yıkama suyu pompaları, hava körükleri ve tüm sistemin su ihtiyacını sağlayan servis suyu ve yangın suyu sistemleri bulunmaktadır. Tesis Đşletilmesi: SCADA projesi kapsamında eklenen ekipmanlarla izleme ve kontrol çalışmaları yapılmaktadır. Đzlenen parametreler sırasıyla, Giriş suyu için bulanıklık, ph; Arıtılmış suda debi, bulanıklık, ph, iletkenlik, bakiye klor, çözünmüş oksijendir. Arıtılmış su, temiz su deposuna ulaşır ve son klorlama yapılarak güneydeki Balçova, Üçkuyular bölgesine su temin edilir. Baraj su hacmi maksimum 8,5 milyon m 3 olduğundan, genellikle yetersiz su seviyesi olduğunda veya aşırı yağışlarda bulanıklık nedeniyle arıtma tesisi devre dışı bırakılmaktadır. Su Kalitesi: Baraj koruma alanı, ormanlık alan ile kaplı olduğundan hamsu kalitesi oldukça iyi olup, kimyasal arıtma olmaksızın suyun arıtımı yapılabilmektedir. Bu tesislerden elde edilen arıtılmış suyun kalitesi Türk Standardı olan, TS 266 a uygundur. Tesislerin işletimi sırasında, hamsudan, arıtılmış sudan ve tesis ünitelerinden günlük su numuneleri alınmakta Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Laboratuarında tahlil edilmektedir. Ayrıca; giriş ve çıkış suyundan alınan numuneler ĐZSU Merkez Laboratuvarında ve çapraz kontrol için Sağlık Bakanlığı Đzmir Hıfzısıhha Enstitüsü Laboratuvarlarında sürekli olarak analiz edilmektedir. 307

Balçova Barajı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Akım Şeması BALÇOVA BARAJI ĐÇMESUYU ARITMA TESĐSĐ AKIM ŞEMASI havalandırma filtre son klorlama ön klorlama hamsu temiz su tankı arıtılmı su şebekey Su dolaşımı Kimyasal maddeler Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. 308

Tablo 90. 20/06/2008 Tarihli Balçova Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 20.06.2008 Tarihli Balçova Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları** PARAMETRELER BĐRĐM HAMSU ĐÇMESUYU ELDE EDĐLEN VEYA ELDE EDĐLMESĐ PLANLANAN YÜZEYSEL SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK TS 266( Revizyon ) ĐNSANĐ TÜKETĐM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK ÇIKIŞ SUYU ph - - 6,5<=pH<=9,5 7,90 Renk PtCo - - 20 0 Bulanıklık NTU * * 1 0,2 Klorür ( Cl - ) mg / l - - 250 20 Sülfat ( SO 2-4 ) mg / l - - 250 41 Fosfatlar ( P 2 O 5 - - * * ) mg / l T.Siyanür mg / l - - 0,05 0,00 Amonyum ( NH + - - 0,5 0 4 ) mg / l Nitrit ( NO 2 ) mg / l * * 0,5 Saptanamadı Nitrat ( NO 3 ) mg / l - - 50 Saptanamadı T.Kjeldahl - - * * Azotu mg / l Florür (F) mg / l - - 1,5 0,3 Demir (Fe) mg / l * * 0,20 0,00583 Çözünmüş - - * * Demir (Fe) mg / l Mangan (Mn) mg / l - - 0,05 0,01566 Bakır (Cu) mg / l - - 2 0,00101 Çinko (Zn) mg / l - - * * Alüminyum (Al) mg / l * * 0,20 0,00226 Bor (B) mg / l - - 1 0,07 Arsenik (As) mg / l - - 0,01 0,00115 Kadmiyum (Cd) mg / l - - 0,005 Saptanamadı T.Krom (Cr) mg / l - - 0,05 0,00020 Civa (Hg) mg / l - - 0,001 Saptanamadı Nikel (Ni) mg / l *** *** 0,02 0,00069 Kurşun (Pb) mg / l - - 0,01 0,00018 Antimon (Sb) mg / l * * 0,005 0,00017 Selenyum (Se) mg / l - - 0,01 0,00015 Baryum (Ba) mg / l - - * * Kobalt ( Co ) mg / l *** *** * * Biyolojik - - * * Oksijen Đhtiyacı mg / l 309

Kimyasal Oksijen Đhtiyacı mg / l - - * * Oksijen % Doygunluğu - - * * Sodyum ( Na ) mg / l * * 200 12 Fenolik Maddeler mg / l - - * * Surfaktanlar mg / l - - * * Sıcaklık o C - - * * Tuzluluk % o * * * 0 T.Sertlik mg / l * * * 22 Đletkenlik µs/cm - - 2500 440 Askıda Katı - - * * Madde mg / l Oksitlenebilirlik mg O 2 /lt * * * 1,2 23.06.2008 Tarihli Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Bakteriyolojik Analiz Sonuçları** Koliform Bakteri adet/ 100 ml - - 0 adet/ 100 ml 0 Koloni Sayımı ( 37 0 C 'de ) adet/1 ml - - * 2 E.Coli adet/ 100 ml - - 0 adet/ 100 ml - S.Ç.:Sayılamayacak kadar çok * Đlgili standartta yer almamaktadır. **Analizler ĐZSU Merkez Laboratuvarında yaptırılmıştır. ***Đlgili standartda parametrenin değeri bulunmamaktadır. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. Ürkmez Barajı ve Đçme Suyu Arıtma Tesisi Seferihisar ilçesi Ürkmez beldesinin 3 km kuzeyinde Ürkmez deresi üzerinde bulunan baraj sulama ve içme suyu amaçlıdır. Projesi ve inşaatı Devlet Su Đşlerince yapılan baraj 1990 yılında tamamlanarak Ürkmez ovasına sulama suyu vermeye başlamıştır. 2004 yılında Đller Bankasınca yapılan içme suyu arıtma tesislerinin tamamlanmasından sonra da Ürkmez beldesine içme suyu vermeye başlamıştır. Ürkmez Đçme Suyu Arıtma Tesisi Ürkmez Barajının yaklaşık 900 m. doğusunda bulunmaktadır. Proje debisi 109 l/s dir. Ancak maksimum debi 131 l/s olarak tespit edilmiştir. Ürkmez beldesinin su ihtiyacı 1992 yılında Đller Bankası Genel Müdürlüğü ile Devlet Su Đşleri Genel Müdürlüğü arasında yapılan ve daha sonra ĐZSU Genel Müdürlüğüne devredilen protokolle Ürkmez Barajından alınacak ham suyun arıtılmasıyla sağlanmaktadır. Arıtma tesisi 2.7.2004 tarihinde işletmeye açılmıştır. Pompa Đstasyonu Ürkmez barajı gölünde su yükseltisi 26 m nin üzerinde olduğunda su arıtma tesisine pompaj gerekmeden gelmektedir. Ancak baraj gölü su 310

yükseltisinin 26 m. veya altına inmesi durumunda, gölden alınan suyun arıtma tesisine aktarılması için pompalar devreye girmektedir. Bu amaçla kullanılan her biri 11 kw gücünde 4 adet terfi pompası bulunmaktadır. Pompa istasyonu ile arıtma tesisi arasında yaklaşık 900 m. uzunluğunda 400 mm. çapında basınçlı bir boru hattı bulunmaktadır. Havalandırma Ünitesi Havalandırma; ham suya oksijen kazandırmak, demir ve manganın oksitlenerek giderilmesini ve koku, tat yaratan unsurların uzaklaştırılmasını sağlamak için gerekli bir arıtma işlemidir. 4 basamaklı bir kaskat havalandırma sistemiyle atmosferik oksijen ham suyun içinde çözünmektedir. Kaskat, hamsuyun oksijen içeriğini %60 doygunluğa getirmek için tasarlanmıştır. Tipi Kaskat sayısı Kaskat düşü yüksekliği Savak yüksekliği : Kaskat havalandırıcı : 4 adet : 50 cm : 0,20 m Klorlama Ünitesi Havalandırılmış suya, havalandırma ünitesinin hemen çıkışında klor dozlaması (ön klorlama) yapılır. Ön klorlama, yapılarda gelişebilecek veya var olan mikro-organizmaları yok etmek, rengi azaltmak ve alg büyümesini engellemek için uygulanır. Tesiste dört adet gaz klorinatör mevcuttur. Ön Klorlama işleminin yanısıra arıtılmış su, şehre verilmeden önce dezenfeksiyon için son klorlamaya tabi tutulur. Bu işlemler için Ürkmez Đçme Suyu Arıtma Tesisi nde gaz klor kullanmaktadır. Tank odasından gaz olarak sağlanan klor, klorinatörlerde dozajı ayarlanarak ve enjektörler vasıtasıyla basınçlı suyun yarattığı vakum etkisiyle ön ve son klorlama noktalarına ulaştırılır. Hızlı ve Yavaş karıştırma Ünitesi Ön klorlanmış su, kimya ünitesindeki depolardan pompalanan ve optimum dozajı Jar Testi ile belirlenen koagülant (Aluminyum Sülfat) ile hızlı karıştırma ünitesinde karıştırılır ve meydana gelen pıhtıların daha kolay çöken ağır flok yapısına ulaşmaları yani yumaklaşma işlemleri yavaş karıştırıcıda gerçekleşir. Kimyasal arıtma temel işlemlerini çöktürme takip eder. Hızlı Karıştırma Ünitesi: Tipi : Betonarme-2 gözlü Miktar : 2 adet Bekleme süresi : 88 Sn Toplam hacim : 9,60 m 3 Yavaş Karıştırma Ünitesi: Tipi : Betonarme-2 gözlü 311

Miktar : 2 adet Bekleme süresi : 34 dak. Toplam hacim : 221 m 3 Çöktürme Ünitesi Çöktürme işlemi, çökeltim havuzlarında gerçekleşir. Dört adet çökeltim havuzu mevcuttur. Havuzların girişinde çamur alma yapısı teşkil edilmiştir. Dikdörtgen şeklinde tasarlanan havuzların tabanı eğimlidir. Giriş kısmında bulunan yapıdan düzenli olararak çamur alınmaktadır. Yavaş karıştırma ile oluşan ağır yumaklar, gravitasyon esasına göre bu havuzlarda uzaklaştırılmaktadırlar. Çökeltim havuzlarında su çıkışı savaklama ile sağlanır. Durulmuş su filtrasyon işlemi için kum filtrelerine gider. Çökeltim havuzlarının çamur haznesinde biriken çamur cazibeyle çamur koyulaştırma tankına geçer. Tipi : Betonarme-dikdörtgen 4 gözlü Miktar : 4 adet Bekleme süresi : 3,67 saat. Toplam hacim : 1440 m 3 Çamur Arıtma Tesiste oluşan çamur, kullanılan Alum ve kireç nedeniyle kimyasal çamur niteliklerini taşımaktadır. Renkli % 95 su içeriğine sahip yapışkan olan bu çamura yoğunlaştırma ve susuzlaştırma işlemleri uygulanmaktadır. Çamur Koyulaştırma Ünitesi %2-5 katı madde içeriğine sahip olan çamurun katı madde oranını artırmak dolayısı ile hacmini azaltmak için çamur, yoğunlaştırma ünitesinde bekletilir. Bir süre sonra koyulaştırıcı tabanında konsantre çamur oluşurken katı sıvı faz ayrımı nedeniyle yüzeyde de katı madde içeriği oldukça düşük su tabakası oluşur. Bu su tabakası geri kazanım tankına döndürülür. Geri kazanım tankında toplanan sular geri kazanım pompaları vasıtasıyla tesis giriş yapısına iletilir. Tipi : Betonarme-dairesel Miktar : 1 adet Bekleme süresi : 37,5 saat. Toplam hacim : 25,12 m 3 Çamur Susuzlaştırma Ünitesi Koyulaştırma ünitesinde yoğunlaştırılan çamur, kurutma yataklarına serilerek sususuzlaştırılır. Çamur kurutma yatakları tabanına sızan sular drenaja 312

giderken yatakların üstünde biriken çamur belirli aralıklarla sıyrılarak sistemden uzaklaştırılmaktadır. Tipi : Betonarme-Kum dolgu malzemeli Miktar : 6 adet Boyutları : 5,00 x 12,00 m. Toplam yüzey alanı : 360,00 m 2 Kum Filtre Ünitesi Havalandırılmış ve ön klorlaması yapılmış su kimyasal arıtmadan sonra filtrelere ulaşır, filtrasyon işlemi 4 adet hızlı kum filtresi ile yapılmaktadır. Dağıtma yapıları ile her bir filtreye giriş yapan durulmuş su kum tabakası bulunan filtrelerden süzülür. Su filtrelerden geçerken, çok küçük tanecikler filtre kumlarının içinde tutulur ve filtrelenen suyun, filtre çıkışında son klorlaması yapılır. Suyun arıtma işlemi bu noktadan sonra tamamlanmış olup şehrin ihtiyacına cevap verebilecek kapasitede olan temiz su tanklarına ulaşır. Depo çıkışı doğrudan isale hattına bağlı olduğundan, şehirdeki şebekenin ihtiyacı olan su depodan çekilmektedir. Zamanla filtre kum yatakları kirlilikten ötürü tıkanarak geçirgenliği azalmaktadır. Bundan dolayı temiz su deposundan sağlanan su ile aşağıdan yukarıya doğru su ve hava verilerek kum yatakları temizlenir. Filtrelerin geri yıkaması esnasında kullanılan geri yıkama suyu geri yıkama suyu toplama tankına tahliye edilir. Tipi : Hızlı kum filtre Havuz sayısı : 4 adet Filtre alanı : 18,00 m 2 Filtrasyon hızı : 30 m/saat Filtre yatağı malzemesi : Kum + Çakıl Filtre derinliği : 130 cm Kum boyutu : 0,8-1,20 mm Filtre dren tipi : Nozul Geri yıkama suyu tankı hacmi : 135,00 m 3 Temiz Su Deposu Tipi : Betonarme 2 gözlü Miktar : 1 adet Bekleme Süresi : 87,00 dak. Toplam Hacim : 570 m 3 Su Kalitesi: Bu tesislerden elde edilen arıtılmış suyun kalitesi Türk Standardı olan, TS 266 a uygundur. Tesislerin işletimi sırasında, hamsudan, arıtılmış sudan ve tesis 313

ünitelerinden günlük su numuneleri alınmakta Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Laboratuarında tahlil edilmektedir. Ayrıca; giriş ve çıkış suyundan alınan numuneler ĐZSU Merkez Laboratuvarında ve çapraz kontrol için Sağlık Bakanlığı Đzmir Hıfzısıhha Enstitüsü Laboratuvarlarında sürekli olarak analiz edilmektedir. Tablo 91. 02/09/2008 tarihli Ürkmez Đçme Suyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları 02.09.2008 Tarihli Ürkmez Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Fiziksel ve Kimyasal Analiz Sonuçları** PARAMETRELER BĐRĐM HAMSU YÜZEY SUYU ELDE EDĐLEN VEYA ELDE EDĐLMESĐ PLANLANAN YÜZEYSEL SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK TS 266( Revizyon ) ĐNSANĐ TÜKETĐM AMAÇLI SULAR HAKKINDA YÖNETMELĐK ÇIKIŞ SUYU ph 8,20 A1 6,5<=pH<=9,5 7,90 Renk PtCo 15 A1 20 0 Bulanıklık NTU * * 1 0,4 Klorür ( Cl - ) mg / l 40 A1 250 50 Sülfat ( SO 2-4 ) mg / l 45 A1 250 74 Fosfatlar ( P 2 O 5 ) mg / l 0 A1 * * T.Siyanür mg / l 0,00 A1 0,05 0,00 Amonyum ( NH + 4 ) mg / l 0 A1 0,5 0 Nitrit ( NO 2 ) mg / l * * 0,5 Saptanamadı Nitrat ( NO 3 ) mg / l Saptanamadı A1 50 Saptanamadı T.Kjeldahl Azotu mg / l 0,2 A1 * * Florür (F) mg / l 0,1 A1 1,5 0,1 Demir (Fe) mg / l * * 0,20 0,00685 Çözünmüş Demir (Fe) mg / l 0,08609 A1 * * Mangan (Mn) mg / l 0,00603 A1 0,05 0,00287 Bakır (Cu) mg / l 0,00984 A1 2 0,00076 Çinko (Zn) mg / l 0,00408 A1 * * Alüminyum (Al) mg / l * * 0,20 0,04962 Bor (B) mg / l 0,05 A1 1 0,1 Arsenik (As) mg / l 0,00392 A1 0,01 0,00114 Kadmiyum (Cd) mg / l 0,00001 A1 0,005 Saptanamadı T.Krom (Cr) mg / l 0,00069 A1 0,05 0,00019 Civa (Hg) mg / l Saptanamadı A1 0,001 Saptanamadı Nikel (Ni) mg / l *** *** 0,02 0,00076 Kurşun (Pb) mg / l 0,00036 A1 0,01 0,00007 Antimon (Sb) mg / l * *** 0,005 0,00059 Selenyum (Se) mg / l 0,00018 A1 0,01 0,00023 314

Baryum (Ba) mg / l 0,03582 A1 * * Kobalt ( Co ) mg / l *** *** * * Biyolojik Oksijen Đhtiyacı mg / l Bakılamadı - * * Kimyasal Oksijen Đhtiyacı mg / l Saptanamadı A1 * * Oksijen % Doygunluğu 72,3 A1 * * Sodyum ( Na ) mg / l * * 200 23 Fenolik Maddeler mg / l 0 A1 * * Surfaktanlar mg / l 0 A1 * * Sıcaklık o C 26,8 A3 üstü * * Tuzluluk % o * * * 0 T.Sertlik mg / l * * * 18 Đletkenlik µs/cm 453 A1 2500 475 Askıda Katı 38 A3 üstü * * Madde mg / l Oksitlenebilirlik mg O 2 /lt * * * 0,6 Koliform Bakteri Koloni Sayımı ( 37 0 C 'de ) E.Coli 02.09.2008 Tarihli Ürkmez Đçmesuyu Arıtma Tesisi Hamsu ve Çıkış Suyu Bakteriyolojik Analiz Sonuçları** adet/ 100 ml 23 A1 0 adet/ 100 ml 0 adet/1 ml - * * <1 adet/ 100 ml 23 A2 0 adet/ 100 ml - S.Ç.:Sayılamayacak kadar çok * Đlgili standartta yer almamaktadır. **Analizler ĐZSU Merkez Laboratuvarında yaptırılmıştır. ***Đlgili standartda parametrenin değeri bulunmamaktadır. ****Analizler Hıfzıssıhha Laboratuvarında yaptırılmıştır. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. 315

Ürkmez Barajı Đçmesuyu Arıtma Tesisi Akım Şeması Karıştırma Havalandırma Filtrasyon Alüminyum Çöktürm ön Sülfat Yavaş e Klorla- Karıştırma kontak tankı klorla ması Hamsu temiz su tankı Pompa Filtre geri yıkama suyu tutma tankı Şebe keye temiz su tankı çamur keki çamur yoğunlaştırıcı Su dolaşımı Kimyasal maddeler Çamur Kurutma Yatakları 316

Tablo 92. Tahtalı Đçmesuyu Arıtma Tesisi ve Tahtalı Barajı Su Alma Yapısı- Pompa Đstasyonu ĐZSU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ÇEVRE KORUMA ve KONTROL DAĐRESĐ BAŞKANLIĞI YÜZEY SUYU ÜRETĐM ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TAHTALI ĐÇMESUYU ARITMA TESĐSĐ ve TAHTALI BARAJI SU ALMA YAPISI - POMPA ĐSTASYONU YILLIK FAALĐYET TABLOSU 2007 YILI OCAK ŞUBAT MART NĐSAN MAYIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĐM KASIM ARALIK TOPLAM BARAJ DURUMU BARAJ KODU (m) 51,37 50,99 50,68 50,30 49,69 49,03 48,05 47,03 46,09 45,32 45,00 46,02 46,02 BARAJ SU HACMĐ ** (m 3 ) 130.999.000 126.978.000 123.697.000 119.675.000 113.617.000 107.479.000 98.365.000 88.879.000 80.137.000 72.976.000 70.000.000 79.486.000 79.486.000 BARAJ AK TĐF DOLULUK (%) 38,81 37,41 36,26 34,86 32,75 30,61 27,44 24,13 21,09 18,59 17,56 20,86 20,86 ORANI BARAJ A GELEN SU (m 3 ) 3.061.636 1.843.380 1.873.461 1.187.013 1.200.368 1.390.517 164.557 0 0 96.521 3.228.015 15.900.884 29.946.352 BUHARLAŞMA (m 3 ) 385.736 366.180 828.961 1.238.513 1.506.468 1.705.467 1.676.757 1.385.103 1.061.764 527.221 184.215 160.184 1 1.026.568 YAĞIŞ (mm) 27 50 33 23 28 4 0 0 0 111 114 208 597 ELEKTRĐK SARFĐYATLARI (kwsa ARITMA ELEK TRĐK 112.263 115.454 108.675 101.758 106.398 113.954 123.596 128.737 117.938 122.389 128.547 136.465 1.41 6.1 73 (kwsa at) SU ALMA ELEKTRĐK 1.991.340 2.223.180 1.777.440 1.689.120 2.355.660 2.358.420 2.842.800 2.953.200 2.617.860 2.588.880 2.434.320 2.659.260 28.491.480 at) KĐMYASAL MADDE SARFĐYATLARI POTASYUM PERMANGANAT (kg) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 SODYUM HĐDROKSĐT (kg) 86.898 99.793 82.099 96.925 116.999 132.108 202.907 213.034 170.009 165.222 132.874 139.125 1.637.991 DEMĐR III K LORÜR (kg) 101.315 111.012 89.460 150.912 175.048 195.559 274.837 292.515 263.227 261.755 239.305 258.506 2.41 3.451 ALÜMĐNYUM SÜLFAT (kg) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 POLĐELEK TROLĐT (kg) 65 77 60 88 87 103 148 145 118 68 56 72 1.087 K LOR (kg) 14.737 16.745 13.855 14.426 20.302 29.510 41.724 48.048 35.272 28.772 22.776 23.347 309.51 4 K ĐREÇ (kg) 15.018 15.755 14.250 20.451 22.885 25.797 35.979 40.094 36.512 37.328 33.190 37.967 335.225 ÇAMUR ARITIMI ÇAMUR ARITIMI * (kg) 224.000 251.300 188.400 277.400 307.100 342.337 478.548 563.900 513.259 530.520 484.540 568.190 4.729.494 GĐRĐŞ DEBĐSĐ (m 3 ) 4.459.500 4.134.900 5.148.000 5.488.900 7.462.900 5.126.100 7.314.200 6.862.100 6.931.200 4.947.000 5.628.400 4.533.500 68.036.700 SU ÜRETĐMĐ (m 3 ) 4.863.400 5.362.600 4.279.200 4.150.000 5.616.400 5.653.300 6.777.200 7.013.900 6.139.900 6.341.600 5.694.600 6.215.800 68.107.900 BALÇOVA ĐÇMESUYU ARITMA TESĐSĐ ve BALÇOVA BARAJI YILLIK FAALĐYET TABLOSU 2007 YILI OCAK ŞUBAT MART NĐSAN MAYIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĐM KASIM ARALIK TOPLAM BARAJ DURUMU BARAJ KODU (m) 133,80 131,40 131,76 131,65 130,55 128,29 125,36 122,42 119,39 119,43 121,03 126,92 126,92 BARAJ SU HACMĐ ** (m 3 ) 4.074.000 3.525.000 3.604.000 3.580.000 3.344.000 2.894.000 2.375.000 1.921.000 1.514.000 1.519.000 1.727.000 2.643.000 2.643.000 BARAJ AK TĐF DOLULUK (%) 51,65 44,45 45,49 45,17 42,08 36,17 29,36 23,41 18,07 18,13 20,86 32,88 32,88 ORANI BARAJ A GELEN SU (m 3 ) 207.306 135.892 114.980 98.125 40.137 51 0 0 0 16.466 213.943 917.904 1.744.804 BUHARLAŞMA (m 3 ) 0 0 0 25.251 31.733 41.887 49.201 36.428 23.020 9.466 4.143 2.904 224.033 YAĞIŞ (mm) 19 36 29 20 36 0 0 0 0 116 85 136 477 ELEKTRĐK SARFĐYATLARI (kwsa BALÇOVA ELEKTRĐK 28.520 26.145 8.774 10.985 15.198 21.984 20.343 18.477 24.558 9.935 10.988 11.728 207.634 at) K LOR (kg) 470 471 18 93 196 1.574 1.720 1.940 2.535 0 0 0 9.01 6 SU ÜRETĐMĐ GĐRĐŞ DEBĐSĐ (m 3 ) 25.650 5.034.570 757.440 437.760 167.310 819.123 123.190 1.282.585 724.254 1.061.842 330.160 434.278 11.198.162 SU ÜRETĐMĐ (m 3 ) 704.586 655.852 21.120 97.754 218.714 365.194 422.855 359.645 295.888 0 0 0 3.141.608 ÜRKMEZ ĐÇMESUYU ARITMA TESĐSĐ ve ÜRKMEZ BARAJI YILLIK FAALĐYET TABLOSU 2007 YILI OCAK ŞUBAT MART NĐSAN MAYIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĐM KASIM ARALIK TOPLAM BARAJ DURUMU BARAJ KODU (m) 35,47 35,19 34,88 34,53 33,75 32,50 30,52 28,35 26,38 25,42 25,41 28,62 28,62 BARAJ SU HACMĐ ** (m 3 ) 3.078.000 2.987.000 2.886.000 2.772.000 2.525.000 2.150.000 1.630.000 1.129.000 767.000 642.000 641.000 1.190.000 1.190.000 BARAJ AK TĐF DOLULUK (%) 41,23 39,83 38,28 36,52 32,72 26,94 18,94 11,22 5,65 3,73 3,71 12,16 1 2,1 6 ORANI BARAJ A GELEN SU (m 3 ) 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 49.345 593.593 642.938 ARITMA ELEKTRĐK ELEKTRĐK SARFĐYATLARI (kwsa 23.337 22.436 25.279 24.886 26.118 33.603 46.967 at) KĐMYASAL MADDE SARFĐYATLARI 46.607 33.981 29.522 26.388 26.331 365.454 K LOR (kg) 53 49 69 69 126 185 366 395 274 236 151 165 2.1 39 ALÜMĐNYUM SÜLFAT (kg) 888 995 1.161 1.330 1.553 2.016 3.657 3.463 2.407 1.864 1.466 1.804 22.604 SU ÜRETĐMĐ SU ÜRETĐMĐ (m 3 ) 31.555 31.212 40.118 44.383 53.297 61.774 105.868 99.726 81.192 62.666 49.345 46.593 707.729 * % 30'dan fazla katı madde içeriği olan arıtılmış çamur Katı Atık Yönetmeliği'ne istinaden Uzundere Düzenli Deponi Alanlarına uzaklaştırılmaktadır. ** 2007 yılı içinde Sulama suyu kullanımına yönelik olarak DSĐ II. Bölge Müdürlüğü tarafından Tahtalı Baraj Gölü'nden 5.000.000 m3. ve Ürkmez Baraj Gölü'nden 2.900.000 m3 su tahliye edilmiştir. *** Ürkmez Barajı Đçmesuyu Arıtma Tesisi ocak 2007 yılı itibariyle faaliyete geçmiştir. Kaynak: ĐZSU Çevre Koruma Daire Başk. 317

L.1.2. Atık Su Sistemi, Kanalizasyon ve Arıtma Sistemi Đlimizin en önemli çevre problemi körfez kirliliğidir. Đzmir kentinde hızlı nüfus artışı ve sanayinin gelişimi sonucunda kentte oluşan tüm atıksuların ve yüzey drenaj sularının ulaştığı nihai alıcı ortam olan Đzmir Körfezi 1960 larda başlayarak hızlı bir kirlenme süreci içine girmiş ve Türkiye nin en önemli kirlilik odaklarından biri haline gelmiştir. Körfez kirliliğini oluşturan unsurlar evsel ve endüstriyel suların deşarjı yanında yağmur suları, tarımsal arazi, drenaj suları ve körfeze boşalan akarsuların getirdiği kirleticilerden oluşmaktaydı. Đzmir Körfezine Sazlıca Deresi, Kavaklı Deresi, Bostanlı-Ilıca Dereleri, Tahtalı Deresi, Bornova Deresi, Manda Çayı, Arap Çayı, Melez Çayı, Poligon Deresi, Balçova Deresi, Laka Deresi, Kocasu Deresi gibi çeşitli büyüklükteki dereler ve Gediz Nehri dökülmektedir. Bu dereler ve Gediz Nehri havzaları içinde oluşan tüm kirliliği körfeze taşımaktadır. Özellikle Kemalpaşa Sanayi Bölgesi nin ve Manisa Đlinden gelen atıksuları körfeze taşıyan Gediz Nehri önemli kirletici kollardan biridir. Körfezin kurtulmasına ve nefes almasına olanak sağlayacak en büyük proje bilindiği gibi Büyük Kanal Projesi dir. Bu proje 1982 yılında Đzmir Büyükşehir Belediyesi ve Đller Bankası nca Dünya Bankası ndan sağlanan krediyle müştereken başlatılmıştır. Büyük Kanal Projesi, kentte oluşan evsel ve endüstriyel tüm atıksuların yaklaşık 65 km. uzunluğunda ana kollektörlere bağlanan 95 km. uzunluğunda yan kollektör, yan kollektörlere bağlanan 430 km. uzunluğunda ara kollektörler ve ara kollektörlere bağlanan yaklaşık 2000 km. uzunluğundaki mevcut pis su şebekesi ile ana kollektör güzergahındaki 4 büyük ve 2 küçük pompa istasyonu yardımıyla Çiğli de 2000 ha. alan üzerinde kurulan arıtma tesisinde toplanıp arıtılmasını kapsamaktadır. Çiğli Bölgesinde inşa edilmiş olan 7 m³/sn ortalama kuru hava ve maksimum 12m 3 /sn yağış hava kapasiteli atıksu arıtma tesisi devreye alınmıştır. Metropol alan içerisinde bulunan sanayi tesisleri kanalizasyona bağlanmadan önce kanal standartlarını sağlayacak önlemleri almak zorunda ve bu kapsamda yaptırılan önlem tesisleri Đl Müdürlüğümüzce denetlenmektedir. Güzelbahçe Bölgesi hariç Đzmir in tüm atıksuları, inşaatı tamamlanmış kollektörler ve pompa istasyonları vasıtasıyla toplanıp, Çiğli Kentsel Arıtma Tesisi nde arıtılmaktadır. Narlıdere Askeri Birlik ile Güzelbahçe yerleşim alanına ait atıksular ise 21.600 m3/gün kapasiteli Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisinde arıtılmaktadır. Đzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığınca yapılan Büyük Kanal projesi için kullanılan Dünya Bankası kredisi sona ermiştir. Dünya bankasından yaklaşık 100 Milyon dolar kredi kullanılmış olup kredinin geri ödemesi 1992 yılında başlamıştır. Projenin bütünü 500 Milyon dolardır. 2008 yılında 14 adet atıksu arıtma tesisi ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından işletilmiştir. Bu 14 tesisin toplam kurulu kapasitesi 690 013 m 3 /gün olup, 2008 318

yılında günde 629.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. 2008 yılında toplam olarak arıtılan atıksu miktarı 229 milyon m 3 e ulaşmıştır. Tesislerin 4 adedi Đleri Biyolojik Arıtma, 5 adedi Klasik Aktif Çamur, 4 adedi Doğal Arıtma ve 1 adedi de Biyodisk prosesine sahiptir. 2008 yılı içerisinde, Đl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin denetimlerinde, tüm tesislerin, Çevre Yasası ve Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği nde tanımlanan deşarj kriterlerini sağladığı belirlenmiştir. Đzmir Atıksu Toplama ve Arıtım Sistemi Bileşenleri Körfez boyunca Ana Kuşaklama Kanalı (65 km) Buna bağlanan Ana ve Tali Kollektörler (95 km) Ayrık sistem kanalizasyon (yaklaşık 5000 km) Ana Kuşaklama Kanalı I. Etap Basmane Çiğli AAT arası bileşenleri: III. kısım kollektörleri (2*φ2400mm 4600m + 2*φ2200mm 1060m) IV. kısım kollektörleri (2*φ2200mm 7600m + 2*φ1400mm 1114m) IV-A kısım kollektörleri (2*φ2200mm 1525m) Bayraklı Pompa Đstasyonu - Karşıyaka Pompa Đstasyonu arası tünel inşaatı ve kaplaması (φ3600mm 4400m) Kutu menfez inşaatı (N4200mm, N4500mm, 1600mm) Çiğli Pompa Đstasyonu-Arıtma Tesisi arası basınçlı hat inşaatı(2*φ2400mm 4500m) III. kısım köprü geçişi II. Etap Güzelbahçe - Basmane arası bileşenleri: Gümrük Pompa Đstasyonu - Basmane arası basınçlı hat Güneybatı kollektörleri: Konak - Güzelbahçe arası 30 km ana kuşaklama kanalı 319

Kollektörler I. Etap Karşıyaka kollektörleri Karşıyaka Soğukkuyu Alaybey Şemikler Büyük Çiğli Egekent Bornova kollektörleri Bornova Çay Siteler Bayraklı Ergene Sanayi kollektörleri Pınarbaşı Işıklar Çamdibi Altındağ II. Etap Yalı kollektörü Alsancak kollektörü Naldöken kollektörü Güneybatı kollektörleri Balçova Narlıdere Güzelbahçe 320

Melez kollektörleri Yukarı Melez Aşağı Melez 1-Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi, Đzmir Köfezi'nin atıksu kirliliğinden kurtarılması amacı ile Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilmiştir. Đzmir Körfezi boyunca inşa edilen ana kuşaklama kanalı ve buna bağlı kollektörler aracılığıyla toplanan atıksu Gümrük, Bayraklı, Karşıyaka, Çiğli Pompa Đstasyonlarından pompalanarak Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi'ne iletilmektedir. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi eski Gediz deltası üzerinde Çiğli askeri havaalanı güneyindeki bölgede bulunmakta olup, 300,000 m² lik bir alan üzerine kuruludur. Arıtma Tesisi prosesi, biyolojik olarak fosfor ve azot gideren ve daha kaliteli çıkış suyu elde edilebilen "ileri biyolojik arıtma" yöntemine göre tasarımlanmış olup, ortalama kapasitesi 605,000 m 3 /gün dür. Tesis birbirinden bağımsız olarak çalışabilen 3 ayrı arıtma hattından oluşmakta olup, I. hat 25 Ocak 2000, II. hat 26 Eylül 2000, III. hat ise 12 Ağustos 2001 tarihinde devreye alınmıştır. Arıtma tesisi devreye alındığı tarihten itibaren kesintisiz olarak, tam kapasite ile hizmet vermektedir. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi nde 2008 yılı içerisinde 213.384.969 m 3 atıksu arıtılmıştır. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi, ızgara, kum tutucu ve parshall savaklarından oluşan ön arıtma yapıları; 12 adet 40 m. çapında ön çökeltme tankları; 6 adet 90 m boyunda herbiri 8.850 m³ hacminde bio - fosfor tankları; 12 adet 155 m boyunda her biri 24.790 m³ hacminde havalandırma tankları; 12 adet 60 m çapında son çökeltme tankları; arıtılmış su deşarj hattı, çamur arıtma sistemi ve servis binalarından oluşmaktadır. Arıtma tesisinden çıkan arıtılmış su 8 m genişliğinde 2 m yüksekliğinde ve 2,5 km uzunluğundaki betonarme açık kanal ile denize deşarj edilmektedir. Kış Hamsu Karakteristikleri 15 ºC Sıcaklığı Arıtm Đstenilen Arıtılmış Su Özellikleri BOI Đletkenlik 5 1200 400 mg/lt mho 242 ton/ gün a Parametreler Proje Değerleri KOI 600 mg/lt 363 ton/ gün Tesisin BOI 5 <20 mg/lt AKM 500 mg/lt 302 ton/ gün i KOI < 100 mg/lt TN 60 mg/lt 36 ton/ gün Tasarı AKM < 30 mg/lt TP 6 mg/ lt 3.6 ton/ gün m BOI 5 < 20 mg/lt Yaz Param 22 ºC TN <12 mg/lt Sıcaklığı etreln TP <2 mg/lt 321

trım debisi kuru havada 7 m³/s günlük pik debi 9 m³/s ve Tablo 93. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun, Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Parametre Birim Giriş Giriş S.K.K.Y Ortalama Dizayn Değerleri Standart Çıkış Değerleri KOĐ mg/l 600 470 120 67 BOĐ mg/l 400 216 40 17 AKM mg/l 500 230 40 25 Kaynak: ĐZSU Arıtma Tesisi Üniteleri Giriş Yapısı Çiğli Pompa Đstasyonu'ndan gelen 2,400 mm çapındaki iki borunun tesise giriş yaptığı bölümdür. Basınçlı hattın sonunda giriş yapısına monte edilmiş olan motorlu kapaklar yardımıyla basınçlı hattın yedekli olarak çalışabilmesi sağlanmıştır. Đnce Izgaralar Giriş yapısından sonra atıksu, 6 adet mekanik temizlemeli ızgaradan geçmektedir. Atıksu içinde bulunan 10 mm.'den büyük parçacıkların ince ızgaralarda tutulması sağlanmaktadır. Atık sudan ayrılan kaba atıklar bir bantlı konveyöre vasıtası ile ızgara presine iletilmektedir. Susuzlaştırılan ızgara atıkları konteynerlerde toplanmaktadır. Kum Tutucular Kum tutucular havalandırmalı tip olup, atıksuya yeterli miktarda hava verilerek bu haznede kumun çökelmesi sağlanmaktadır. Birbirine paralel 6 adet havalandırmalı kum tutucu bulunmaktadır. Ayrışan kum hareketli sıyırıcı köprü üzerine monte edilmiş dalgıç pompalar vasıtasıyla çekilerek kum yıkama ve ayrıştırma ünitesine geçmekte ve atık konteynerinde 322

toplanmaktadır Parshall Savakları ve Dağıtım Yapısı Tesiste kum tutuculardan çıkan atıksu debi ölçümü için kullanılan 3 adet paralel Parshall savağından geçmektedir. Debi ölçümüne bağlı olarak Parshall savağı sonrasında bulunan dağıtım yapısında monte edilmiş olan kapaklar otomatik olarak tesisin her hattına giren debinin ayarlanabilmesini sağlamaktadır. Ön Çökeltme Tankları Her fazda 4 adet 40,9 m çapında, 3,35 ~ 5,06 m derinliğinde dairesel ön çökeltim havuzu bulunmaktadır. Ön Çökeltme tanklarında ortalama olarak %24 BOI 5, %64 AKM, %10 Toplam-N, %8 Toplam-P giderilmektedir. Yazın yüksek verim elde etmek için 4 havuzun birlikte çalıştırılması ön görülmüştür. Kışın ise havalandırma havuzuna daha fazla organik yük gelmesi ile denitrifikasyonun arttırılması amacıyla her fazda 2 adet ön çökeltim havuzu çalıştırılmaktadır. Ön çökeltim havuzlarında yüzeyde biriken köpüğün ve dipte biriken çamurun sıyrılması amacıyla yapılan sıyırıcı köprüler bulunmaktadır. Dipten ön çökeltim çamuru pompa istasyonuna hidrolik esaslara göre çekilen her havuz için 1 adet dalgıç pompayla çamur toplama havuzuna basılmaktadır Bio Fosfor Havuzları Fiziksel arıtımı tamamlanan atıksu, seri halde çalışan, her bir arıtma hattında iki adet olmak üzere toplam 6 adet olan, biyolojik fosfor giderme havuzuna gelmektedir. Bu havuzlar atıksuyun içerisindeki fosforun biyolojik olarak arıtılmasına yönelik ilk işlem kademesini oluşturmaktadır. Son çökeltim havuzlarından geri devredilen aktif çamur, bio fosfor havuzuna gönderilmektedir. Bio fosfor havuzlarındaki karışım 6 adet dalgıç mikser sağlanmaktadır. 323

Havalandırma Havuzları Her hatta seri halde çalışan ikişer oksidasyon tankına sahip 4 adet 24790 m³ hacminde havalandırma havuzu bulunmaktadır. Havalandırma havuzlarındaki yatay sirkülasyon, köpülere monte edilmiş her havuzda 6 adet olmak üzere toplam 72 dalgıç mikser ile sağlanmaktadır. Sisteme gerekli olan çözünmüş oksijenin sağlanması amacıyla her hatta 5 (4+1) adet blower bulunmaktadır. Havalandırma ve enerji verimliliğinin üst düzeyde tutulması amacıyla membran tipi ince hava diffüzörleri kullanılmıştır. lanılmıştır. Diffüzörlerin %40'ı seri halde çalışan havalandırma havuzlarının birincisine, %60'ı ikincisine yerleştirilerek oksik ve anoksik ortamlar aynı havuz içinde yaratılmış, böylelikle nitfikasyon ve denitrifikasyon olayı gerçekleştirilmiştir. Đki tank arasındaki iç geri devirle ikinci tanktaki nitratça zengin çıkış suyu biyofosfor havuzlarından gelen karbon yoğunluğu fazla giriş suyunun bulunduğu birinci kaskatta denitrifiye edilir. Đç geri devir için her hatta iki adet dalgıç pervaneli pompa bulunmaktadır. Son Çökeltim Havuzları ve Deşarj Hattı Havalandırma havuzlarından çıkan atık su dağıtım yapıları vasıtasıyla her hatta 4 adet bulunan 60 metre çapında, 3,40 ~ 5,20 m. derinliğinde, 2,7 saat bekletme süresine sahip dairesel son çökeltim havuzlarına gelmektedir. Çökelen aktif çamur teleskobik vanalar yardımıyla her havuzdan eşit miktarda alınarak geri devir pompa istasyonuna alınmaktadır. Aktif çamur 4 adet geri devir pompasıyla bio fosfor havuzlarına verilmektedir. Fazla çamur ise 2 adet fazla çamur pompasıyla çamur toplama tanklarına gönderilmektedir. Son çökeltim havuzlarından çıkan su 2,5 km. uzunluğunda açık kanalla denize deşarj edilmektedir. Çamur Toplama Tankları Tesiste 2 adet 27 m çapında 5 m derinliğinde çamur toplama havuzu bulunmaktadır. Ön çökeltim çamuru toplama havuzundaki karışım 4 adet 324

dalgıç mikserle sağlanmaktadır. Đkinci çamur toplama tankında ön ve son çökeltme çamurları karıştırılmaktadır. Polielektrolit Hazırlama Ünitesi Çamurun sudan ayrışmasını sağlamak amacı ile çamura polielektrolit dozlanmaktadır. Polielektrolitin hazırlanması için 4 adet, 4000 L/saat kapasiteli polielektrolit hazırlama ünitesi bulunmaktadır. Santrifüj Sistemi Santrifüj sistemi 7 adet dekantörden oluşmaktadır ve her bir dekantör 120 m 3 /saat susuzlaştırma, 150 m 3 /saat yoğunlaştırma kapasitesine sahiptir. Stabilizasyon Susuzlaştırılan çamur kireç ile stabilize edilmektedir. Tesiste 4 adet 65 tonluk kireç silosu bulunmaktadır. Stabilize edilen çamur, çamur depolama sahalarına gönderilmektedir. Đdari Binalar ve Laboratuar Tesis Đdari Binasında idari ve teknik personelin çalışma mekanları yanında yemekhane, PLC kontrol odası ve arşiv bölümleri yer almaktadır. Đdari binalara ek olarak, tesiste mekanik, elektrik ve elektronik, otomasyon gruplarına ait atölye ve çalışma ofislerinin yanı sıra ambar kısımları da yer almaktadır. Ayrıca tesiste, arıtma çamurlarının, ham ve arıtılmış atıksuların günlük analizlerinin yapıldığı laboratuar mevcuttur. Tesis laboratuarında günlük olarak izlenmesi gereken tüm parametrelerin analizi genel kabul görmüş olan yöntemlerle uluslararası normlarda yapılmaktadır. Otomasyon Sistemi Proses ünitelerinde mevcut 19 adet PLC panosuna gelen sahadaki tüm bilgiler Ana Kumanda Merkezi'ne aktarılmakta ve buradan kontrol edilip izlenebilmektedir. 325

Ana Kumanda Merkezi'nde iki adet bilgisayar ile işletme kontrol edilip izlenebilirken aynı zamanda işletmenin tamamını gösteren mimik panelde çalışan, çalışmayan veya arızaya geçen ekipman görülebilmektedir. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi Özellikleri Tesisi özellikleri DEBĐ BĐOFOSFOR HAVUZLARI Ortalama kuru hava debisi 7 m³/s Adedi 6 Maksimum kuru hava debisi 9 m³/s Tank Uzunluğu 90 m Maksimum yağışlı hava debisi 12 m³/s Tank Genişliği 15,5 m ATIKSU KOMPOZĐSYONU Bir Tankın Hacmi 8200 m³ BOI5 400 mg/lt Hidrolik Bekletme Süresi 1,1 saat KOI 600 mg/lt HAVALANDIRMA HAVUZLARI AKM 500 mg/lt Adedi 12 Top-N 60 mg/lt Tank Uzunluğu 154 m Top-P 6 mg/lt Tank Genişliği 28 m DEŞARJ KRĐTERLERĐ (24 saat kompozit) Bir Tankın Hacmi 24.790 m³ BOI 5 35 mg/lt MLSS 3800 mg/lt KOI 90 mg/lt Toplam Blower Sayısı 12+3 AKM 25 mg/lt Bir Blower motor gücü 355 kwh 21.600 10 mg/lt NH4-N Toplam Diffüzör Sayısı adet Top-N 12 mg/lt SON ÇÖKELTME T-P 2 mg/lt Adedi 12 IZGARALAR Tankın Çapı 60 m Izgara Sayısı 6 (5+1) Çalışma Hacmi 9.800 m³ Izgara Çubuk Aralığı 10 mm Hidrolik Bekletme Süresi 2.7 KUM TUTUCULAR Geri Devir Oranı 76% ÇAMUR SUSUZLAŞTIRMA 6 Kum Tutucu Sayısı ÜNĐTELERĐ 6,3 Her Üniteye verilen hava miktarı m³/dak Santrifüj Sayısı 5+2 326

Blower Adedi ÖN ÇÖKELTME HAVUZLARI 2+1 Santrifüj Kapasitesi (Yoğunlaştırma) Santrifüj Kapasitesi (Susuzlaştırma) Adedi 12 adet Polielektrolit Hazırlama Ünitesi 2+1 Tank Çapı 40,9 m Çalışma Hacmi 5200 m³ Hidrolik Bekletme Süresi Kaynak: ĐZSU 2,13 saat Polielektrolit Hazırlama tankı kapasitesi 2- Foça Atıksu Arıtma Tesisi Foça Belediyesi tarafından inşa ettirilerek ĐZSU ya devredilen tesis, azot ve fosfor giderimini de gerçekleştiren ileri arıtma prosesine sahiptir. Kapasitesi 9.763 m 3 /gün olan tesisin mevcut kuru hava debisi 2.800 m 3 /gün mertebesindedir. Foça atıksu arıtma tesisinde arıtılan atıksular 3.410m. uzunluğunda bir derin deniz deşarjı boru hattı ile denizaltında -59 m. derinliğe deşarj edilmektedir. 2008 yılı içerisinde Foça Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 1.418.600 m 3 atıksu arıtılmıştır. Tablo 94. Foça Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun, Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Parametre Birim Giriş Dizayn Giriş Değerleri S.K.K.Y Standart Ortalama Çıkış Değerleri KOĐ mg/l 700 417 140 32 BOĐ mg/l 350 223 50 11 AKM mg/l 500 194 45 13 Kaynak: ĐZSU 150 m 3 /saat 120 m 3 /saat 4000 L/saat 327

3- Aliağa Atıksu Arıtma Tesisi 50.000 kişilik bir nüfusa hizmet vermesi planlanan tesis, doğal filtreli arıtma tipinde olup, 2008 yılı içinde işletmeye alınmıştır. 2008 yılı içerisinde Aliağa Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 1.460.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. 4- Bağarası Atıksu Arıtma Tesisi Đzmir Valiliği tarafından inşa ettirilen tesis 2007 yılında ĐZSU Genel Müdürlüğü ne devredilmiştir. Aktif çamur prosesinin uygulandığı 2.100 m 3 /gün kapasitelidir. 2008 yılı içerisinde Foça Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 547.500 m 3 atıksu arıtılmıştır. 5- Kozbeyli Atıksu Arıtma Tesisi Đzmir Valiliği tarafından inşa ettirilen tesiste aktif çamur prosesi uygulanmış olup 500 m 3 /gün kapasitesine sahiptir. 2008 yılı içerisinde Kozbeyli Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 164.250 m 3 atıksu arıtılmıştır. 6- Hacıömerli Atıksu Arıtma Tesisi Đzmir Valiliği tarafından inşa ettirilen tesis 2008 yılında Genel Müdürlüğümüze devredilmiştir. Tesisin kapasitesi 500 m 3 /gün dür. 2008 yılı içerisinde Hacıömerli Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 91.250 m 3 atıksu arıtılmıştır. 7-Güney Batı Atıksu Arıtma Tesisi Üniteleri Güneybatı AAT, Đzmir Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen 2. atıksu arıtma tesisidir. Tesis, Güzelbahçe kentsel alanı ile Narlıdere Askeri Birlik Alanı nda yaşayacak 100 bin kişinin atık suyunu arıtacak şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. 2001 yılında işletmeye alınan tesis 21,600 m3/gün kapasitede olup, günümüzde kuru havada ortalama olarak 17,430 m3/gün atıksu arıtmaktadır. Tesiste organik karbon ve azot biyolojik, fosfor ise biyolojik yöntemlerle arıtılmaktadır. 15 bin m² alanı ile ülkemizin benzer proses ve kapasitedeki tesisler içinde en küçük alana yerleştirilmiş tesisi olan Güneybatı AAT, aynı zamanda 8 aylık inşa süresi ile en kısa sürede bitirilmiş tesistir. Güneybatı AAT, kaba ızgara, terfi merkezi, ince ızgara, havalandırmalı kum ve yağ tutucu, anaerobik tank, havalandırma havuzu, son çökeltim havuzu, deniz deşarj yapısı ve mekanik susuzlaştırma ünitelerinden oluşmaktadır. Güneybatı AAT de arıtılan atık sular 600 m uzunluğunda bir deniz deşarj hattı ile Đzmir körfezinin orta körfez bölümünde 25 m derine deşarj edilmektedir. 2008 yılı içerisinde Güneybayı Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 5.227.871 m3 atıksu arıtılmıştır. 328

Tablo 95. Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisine Elen Atıksuyun, Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Parametre Birim Giriş Dizayn Giriş Değerleri S.K.K.Y Standart Ortalama Çıkış Değerleri KOĐ mg/l 600 486 140 76 BOĐ mg/l 300 239 50 29 AKM mg/l 500 294 45 22 Kaynak: ĐZSU Güneybatı Atıksu Arıtma Tesisi Üniteleri Kaba Izgara ve Terfi Merkezi Güzelbahçe kentsel yerleşim alanı ve Narlıdere askeri birlik alanında oluşan atıksular, kollektör hatları ile Kaba Izgara ve Terfi Merkezi'ne iletilirler. 5 cm aralıklı kaba ızgaralarda atıksu içerisindeki iri parçacıklar tutularak atıksudan ayrılır. Terfi pompaları ile atıksuya 14,5 m yükseklik kazandırılarak ön arıtma ünitelerine iletimi sağlanmaktadır. Ünite sayısı : 2 adet Izgara aralığı : 50 mm Kanal genişliği : 70 cm Đnce Izgara ve Havalandırmalı Kum Tutucular 1 cm aralıklı ince ızgaralarda atıksu içerisindeki 1 cm den daha fazla boyuta sahip katı malzemeler tutulmaktadır. Kaba ve ince ızgarada tutulan katı malzemeler konteynerlerde toplanarak Harmandalı Düzenli Depolama Alanı na gönderilmektedir. Havalandırmalı kum tutucuda, atıksuda bulunan ve tesisteki pompa ve diğer mekanik aksama zarar verebilecek kum ve benzeri yüksek yoğunluklu malzeme ile birlikte, borularda tıkanmalara yol açabilecek yağlar tutularak, atıksu biyolojik arıtmaya hazır hale getirilmektedir. Đnce Izgara Üniteleri Ünite sayısı Izgara aralığı : 2 adet : 10 mm 329

Kanal genişliği : 70 cm Havalandırmalı Kum Tutucu Üniteleri Ünite sayısı : 2 adet Kum tutucu uzunluğu : 20 m Kum tutucu genişliği : 2,30 m Kum tutucu derinliği : 1,90 m Hava debisi : 1.50 m³/saat Anaerobik Havuz Bio-fosfor tankı olarak da tanımlanan bu tankta havalandırmasız koşullarda sağlanan 1,5 saatlik bekleme süresi ile atıksu içerisindeki fosfor çözünür hale getirilerek biyolojik arıtma ünitesinde fosfor arıtma verimi arttırılmaktadır. Ünite sayısı : 2 adet Havuz genişliği : 10 m Havuz uzunluğu : 24,6 m Havuz su derinliği : 6 m Toplam havuz hacmi : 2700 m³ Geri devir oranı : %100 Havalandırma Havuzu Atıksu içerisindeki organik maddeler, sağlanan oksijenli ve anoksik ortamlarda mikroorganizmalar tarafından besin olarak tüketilir. Ayrıca nitrifikasyon-denitrifikasyon sürecinde atıksu içerisindeki, azot, gaz halinde atmosfere verilir ve azot giderimi de sağlanmış olur. Ünite sayısı : 2 adet Havuz eni : 14,45 m Havuz boyu : 54,30 m Su derinliği : 5,73 m Toplam havuz hacmi: 10,042 m³ 330

Geri devir oranı : %100 Diffüzör sayısı : 1286 adet Son Çökeltim Havuzları Havalandırma havuzlarında oluşan mikroorganizma kütlesi, son çökeltim havuzlarında çökeltilerek sudan ayrılır. Arıtılmış su derin deniz deşarj yapısına alınırken çökelen çamur, çamur geri devir yapısından anaerobik tanka geri devir yaptırılır. Çamur Susuzlaştırma Sistemi Ön yoğunlaştırıcı sayısı : 2 (1+1) adet Giriş çamuru kuru madde oranı : % 0,4 Beltpres sayısı : 2 (1+1) adet Çıkış çamuru kuru madde oranı : %25 Çamur keki miktarı : 18 m³/gün Deniz Deşarj Yapısı ve Hattı Son çökeltim havuzlarından gelen arıtılmış atıksu derin deniz deşarj yapısı vasıtası ile 630 mm çaplı HDPE malzemeden yapılmış denizde şarj hattına verilir. Deniz tabanına döşenmiş olan deşarj hattı 600 m uzunluğunda olup arıtılmış atıksuları bir diffüzör yapısı ile 25 m derinlikte denize boşaltmaktadır. Demir Klorür (FeCl 3 )Tankı Biyolojik yöntemlerle fosfor gideriminin yetersiz kalması durumunda anaerobik tanka FeCl 3 çözeltisi dozlanarak atıksu içerisindeki fazla fosfor FePO 4 şeklinde çökeltilerek atıksudan uzaklaştırılmaktadır. Blower Binası Havalandırma havuzundaki mikroorganizmaların gereksinim duyduğu oksijen, blower binasına monte edilmiş 5 adet blower tarafından sağlanmaktadır. Her bir blower 2250 m 3 /saat hava basma kapasitesindedir. 331

Đşletme Binası Đşletme binasında çalışma odaları dışında kumanda odası ve laboratuar bulunmaktadır. Kumanda odasındaki kumanda panosundan tesisteki tüm mekanik ekipmanların çalışmaları izlenebilmekte ve düzenlenebilmektedir. 40 m 2 lik laboratuar gelişmiş analiz enstrümanları ile donatılmış olup BOĐ, KOĐ, AKM, TKN ve P gibi parametrelerin analizleri dışında gerektiğinde 100 ü aşkın kirletici parametrenin analizi yapılabilmektedir. Belt Filtre Binası Doğrudan havalandırma havuzundan çekilen MLSS, 2 adet 55 m³/h kapasitesindeki ön susuzlaştırma tablası ve belt filtreden geçirilerek %25 e ulaşan oranda susuzlaştırılmaktadır. Susuzlaştırma verimini arttırmak amacı ile 4 g/kg KM polielektrolit dozlaması yapılmaktadır. 8- Havza Atıksu Arıtma Tesisi Tahtalı havzasında yer alan yerleşimlerin atıksuyunu arıtmak amacıyla inşa edilen tesis 2004 yılında devreye alınmış olup, 21.600 m 3 /gün kapasitededir. Đleri biyolojik arıtma prosesinin uygulandığı bu tesiste günümüzde kuru havada ortalama olarak 8.941 m 3 /gün atıksu arıtılmaktadır. Tesisin arıtılmış atıksuları DSĐ drenaj kanalı ile Küçük Menderes Nehri ne boşaltılmaktadır. 2008 yılı içerisinde Havza Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 3.426.068 m 3 atıksu arıtılmıştır. Fiziksel Arıtma Üniteleri Kaba ızgara ve terfi istasyonu Đnce ızgaralar Havalandırmalı kum ve yağ tutucu Biyolojik Arıtma Üniteleri Biyolojik fosfor ünitesi Dentrifikasyon / Nitrifakasyon ünitesi Mekanik çamur yoğunlaştırma ve beltpres ünitesi 332

Fiziksel Arıtma Üniteleri Manevra Odası Atıksu ana kolektörden 1200 mm lık mevcut kanalizasyon şebekesi ile gelmektedir Manevra odasında bulunan aktüatörlü kapaklar ile atıksu mekanik kaba ızgara kanalına veya by-pass hattına yönlendirilmektedir. Bu kapaklar pompa istasyonunda bulunan debimetreden alınan sinyalle çalıştırılmaktadır. Kaba Izgara Kaba ızgara 50 mm aralıklı mekanik temizlemeli olarak dizayn edilmiştir. Terfi Đstasyonu Terfi haznesi max. Debi için dizayn edilmiştir 3 asıl 1 yedek 417 m3 (h lik dalgıç pompa teçhiz edilmiştir. Her bir pompa 315 mm lık HDPE boru ile ince ızgara girişine basılmaktadır. Đnce Izgara Đnce ızgara 10 mm aralıklı plastik konveyörlü ( elevator tip ) olarak dizayn edilmiştir. Havalandırmalı Kum Ve Yağ Tutucu Kum pompaları 20 m3 /h, 5 mss kapasitelidir. 2 asıl 1 depo yedeği olmak üzere 3 adet pompa bulunmaktadır. Yağ pompaları da 20 m3/h, 5 mss ve 3 adet bulunmaktadır 2 asıl pompa, seviye şamandırasına bağlı olarak çelik yağ ayırıcı tanka basmaktadır. Biyolojik Arıtma Üniteleri Anaerobik Reaktör a) bu reaktör paralel 2 adet havuzdan oluşmaktadır. b) her bir havuz 4 adet bölümden oluşmuştur. c) her bir bölüme birer adet karışıtırıcı monte edilmiştir. 333

d) biyolojik arıtmada kütle dengesinin korunması ve karbon kaynağının sağlanması için anaerobik tank giriş bölümüne geri devir transferi yapılmaktadır. Havalandırma Havuzu Sisteme gerekli hava 4 asıl + 1 yedek 2250 Nm3/ saat kapasiteli blowerlar ile sağlanmaktadır. 8 N/m3/h kapasiteli boru tipi hava difüzörleri kullanılomıştır. Hava hattı DN300 lük 4 bölüme ayrılmıştır ve hava debisini ölçebilmek için her bir hatta debimetreler monte edilmiştir. Nitrat transferi sağlamak için 4 adet içsel resirkülasyon pompası mevcuttur. Son Çökelme Tankı C. 450 m3/h, 5 mss 2 asıl 1 yedek olarak geri devir pompaları bulunmaktadır. CI. Fazla çamur için 54 m3/h, 8 mss 1 asıl 1 yedek olarak temin edilmiş ve çamurun debisini ölçebilmek içim elektromanyetik tip DN150 hatta uygun bir debimetre yerleştirilmiştir. CII. Çökeltme tankı yüzeyinde biriken köpük giderimi için 20 mss, 5 mss köpük pompaları temin edilmiştir. Dezenfeksiyon Sistemi UV cihazı max 1350 m3 /h, ortalama 900 m3/h debiyi dezenfekte etmektedir. UV dozajı 30000 mikrowattsn/cm2 dir UV transmisyonu 254 nm dir Çamur Đşleme Üniteleri Belt Pres Sistemi Polielektrolit, 2 karıştırıcılı paslanmaz çekilen imal edilen bir poli hazırlama ünitesinde hazırlanmaktadır. 1 asıl 1 yedek beltpres bulunmaktadır. 48 m3 /h, 8 bar 2 pompalı bir hidrofor seçilmiştir. Susuzlaştırma ünitesi için gerekli olan hava için 1 asıl 1 yedek 200 L/dk lık kompresör sağlanmaştır. Drenaj Sistemi Tesisteki binaların ve tüm tankların boşaltılabilmesi amacıyla bir drenaj sistemi kurlulmuştur. Beton borular ile taşınan drenaj suyu, giriş yapısına geri gönderilmektedir. 334

Tablo 96. Tahtalı Havzası Atıksu Arıtma Tesisine Gelen Atıksuyun, Arıtılarak Deşarj Edilen Suyun Karakteristikleri ve Tesis Verimi Parametre Birim Giriş Dizayn Giriş Değerleri S.K.K.Y Standart Ortalama Çıkış Değerleri KOİ mg/l 600 471 140 21 BOİ mg/l 300 193 50 10 AKM mg/l 500 258 45 11 Kaynak: ĐZSU 9- Đzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yüksek Teknoloji Enstitüsü nden bir protokolle inşa aşamasında devir alınan tesis, proje revizyonu yapılarak 6 ayda tamamlanmış ve 2008 yılında hizmete girmiştir. 2.250 m 3 /gün kapasiteli tesiste günümüzde kuru havada 250 m 3 /gün atıksu arıtılmaktadır. Tesiste aktif çamur prosesi uygulanmaktadır. 2008 yılı içerisinde tesiste toplam 91.250 m 3 atıksu arıtılmıştır. 10- Gümüldür Atıksu Arıtma Tesisi Gümüldür Belediyesince yapılan tesis 2008 yılında Đdaremizce devralınmıştır. 900m 3 /gün kapasiteli tesis kapasite sınırlarında işletilmekte olup, aktif çamur prosesine sahiptir. 2008 yılı içerisinde Foça Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 350.400 m 3 atıksu arıtılmıştır. 11- Halilbeyli Atıksu Arıtma Tesisi ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından 2007 yılında devir alınan tesis 1.300 m 3 /gün kapasiteli olup, kapasite sınırlarında işletilmektedir. Tesiste Halilbeyli yerleşiminin yanı sıra burada kurulu bulunan ve mülkiyeti ĐBŞB ne ait olan mezbaha atıksuları da arıtılmaktadır. Halilbeyli AAT de aktif çamur prosesi uygulanmaktadır. 2008 yılı içerisinde Halilbeyli Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 109.500 m 3 atıksu arıtılmıştır. 12- Ürkmez Atıksu Arıtma Tesisi 2008 yılında devreye alınan tesis 10.000 kişilik nüfusa hizmet etmek üzere planlanmış olup, kuru havada ortalama olarak 2.000m 3 /gün atıksu arıtmaktadır. Tesis doğal filtreli arıtma tipindedir. 2008 yılı içerisinde Ürkmez Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 365.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. 13- Selçuk Atıksu Arıtma Tesisi Selçuk Belediyesince inşa ettirilen tesis 2008 yılında Đdaremize devredilmiş olup, stabilizasyon havuzu olarak adlandırılan bir doğal arıtma prosesine sahiptir. 10.200 m 3 /gün kapasiteli tesiste günümüzde kuru havada 8.000 m 3 /gün atıksu arıtılmaktadır. 2008 yılı içerisinde Selçuk Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 2.920.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. 335

14- Balıklıova Atıksu Arıtma Tesisi 2008 yılında inşası tamamlanan tesise vidanjörlerle atıksu yönlendirilmesi planlanmıştır. Balıklıova ve civarındaki fosseptiklerden vidanjörlerle alınıp bugüne kadar doğaya arıtılmadan bırakılan atıksuların bu tesiste arıtılarak doğal çevrenin korunması sağlanacaktır. 1000 m 3 /gün kapasiteli olan tesis doğal filtreli arıtma tipindedir. 2008 yılı içerisinde Balıklıova Atıksu Arıtma Tesisi nde toplam 365.000 m 3 atıksu arıtılmıştır. ĐZSU Genel Müdürlüğünce isimleri aşağıda verilen derelerdeki ıslah çalışmaları tamamlanarak dere taşkınlarının önlenmesinde önemli adımlar atılmıştır. Islahı yapılan dereler sırasıyla Bostanlı deresi, Ilıca deresi, Arap deresi, Manda çayı, Çamlık deresi, Dallık deresi, Bayraklı Şelale deresi, Köroğlu deresi, Büyük ve Küçük Çiğli dereleri, Ali onbaşı deresi, Atıfbey deresi, Poligon deresi, Kozağaç deresi, Günerçam deresi, Bornova deresi, Maltepe deresi, Peynircioğlu deresi, Ermez deresi, Uzundere, Çitlenbik derei, Alibey deresi, Kotsallı deresi, Narlıdere Ilıca deresi, Balatçık deresi, Harmandalı dresi, Yarendede deresi, Yağ çayı, Kuduz dere, Çaykara deresi, Fidan deresi, Laka deresi, Kazankulpu deresi, Gaziemir Killik deresi, Buca Mezarlık deresi, Narlıdre Ören-1 deresi, Menderes dereleri, Urla Tabaklar deresi, Ürkmez Demetevler deresi. Đzmir Metropol alanı içinde ıslahına 2008 yılında başlanıp 2009 yılında tamamlanan dereler sırasıyla Bornova, Laka, Kazankulpu, Ilıca, Menderes dereleri, Ürkmez Demetevler ve Urla Tabaklar deresinin daha önce ıslah edilmemiş bölümleri. Bayındır Söğütören Beliksu, Bornova Piçi, Bornova Şeytan, Bornova Taşpınar ve Bornova Malama derelerinin ıslah çalışmalarına ĐZSU ca 2009 yılı içinde devam edilecaktir. Đlimizin 28 Đlçesi nde Valiliğimiz tarafından tüm sanayi tesisleri, turistik tesisler ve sitelerden Çevre ve Orman Bakanlığı nın talimatları doğrultusunda arıtma tesislerini kurmalarını istenmektedir. Arıtma tesisi olan işletmelerin periyodik denetimleri yapılmakta, gerekli standartları sağlayanlara deşarj izin belgesi verilmektedir. ĐZSU genel Müdürlüğünün yetki alanı içinde yer alan Aliağa, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla dan ibaret olan 21 ilçe merkezinin tümünde kanalizasyon sistemi mevcut olup, kanalizasyon ağının yeni eklenen yerleşimlerle birlikte genişletilmesi ve yeni yapılan Atıksu arıtma Tesislerine bağlanması çalışmalarına devam edilmektedir. Bakanlığımız 2005/3 Genelgesi ile Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ilgili maddelerince atıksu altyapı yönetimlerinden arıtma tesisi olmayan ve inşaatına başlamayan, arıtma tesisi olan ancak deşarj izni olmayan veya arıtma tesisi inşaatına devam edenlerden bu genelge kapsamında iş termin planı hazırlaması ve Bakanlığımızdan uygun görüş alınmasının zorunluluğu getirilmiştir. 13.06.2005 tarihinde Valilik toplantı salonunda genelgenin tam olarak anlaşılması ve uygulanabilmesi için bir bilgilendirme toplantısı düzenlenmiştir. 336

5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununa göre Büyükşehir Belediyesi sınırları yeniden belirlenerek bazı müstakil belediyeler Büyükşehir Belediyelerinin ilk kademe belediyeleri haline gelmiş olup, su ve kanalizasyon hizmetleri de Büyükşehir Belediyelerine geçmiştir. Đlçelerimizdeki Alt Yapı Projeleri 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasası ile Đzmir Büyükşehir belediyesine bağlanan 21 ilçede ve bu alandaki yerleşim birimlerinde kanalizasyon ve altyapı projeleri ĐZSU Genel Müdürlüğünce yürütülmektedir. Bu ilçeler Aliağa, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bornova, Buca, Çiğli, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Seferihisar, Selçuk, Torbalı ve Urla dır. ĐZSU genel Müdürlüğünün yetki alanı içinde yer alan 21 ilçe merkezinin tümünde kanalizasyon sistemi mevcut olup, kanalizasyon ağının yeni eklenen yerleşimlerle birlikte genişletilmesi ve yeni yapılan Atıksu arıtma Tesislerine bağlanması çalışmalarına devam edilmektedir. Đzmir Büyükşehir Belediyesi görev ve sorumluluk alanı dışında kalan 9 ilçe merkezindeki kanalizasyon çalışmaları Đller Bankasınca yürütülmektedir. Bu ilçeler Bergama, Beydağ, Çeşme, Dikili, Karaburun, Kınık, Kiraz, Ödemiş ve Tire ilçeleridir. Çeşme Kanalizasyon Projesi: Bugüne kadar tüm proje ve imalat sorumluluğu Đller Bankası 3. Bölge Müdürlüğü tarafından karşılanan ve imalatı tamamlanmış olan Çeşme-Alaçatı Kanalizasyon ve Deniz Deşarjı nın geçici kabulü 2 4 Kasım 1999 tarihleri arasında Đller Bankası Genel Müdürlüğü tarafından yapılmıştır. Bu proje aşamasında Ovacık ve Alaçatı Derin Deniz Deşarjları ile ilgili izinler Đller Bankası 3. Bölge Müdürlüğü sorumluluğu altında gerçekleştirilmiştir. Çeşme-Alaçatı Çevre Koruma Altyapı Tesisleri Yapma ve Đşletme Biriliği (ÇALBĐR), Eylül 1999 tarihinden itibaren şebekesi ve kaba inşaatları Đller Bankası tarafından yapılmış olan Ilıca TM6, Alaçatı TM17 ve TM18 Pompa Đstasyonlarının mekanik ve elektrik ekipmanlarının temini ve montajı işine başlamış ve Mayıs 2000 de tamamlayarak hizmete sunulmuştur. Dünya Bankası ve ÇALBĐR arasında yapılan görüşmelerle Çeşme, Ilıca ve Alaçatı Bölgelerinde toplanacak evsel atıksuların Alaçatı nın güneyinde tek bir merkezde toplanması ve ÇALBĐR in sorumluluk sahasında yapılacak olan diğer kanalizasyon şebekeleri ile toplanacak olan atıksuyun Đller Bankası projesinin aksine tek bir arıtma tesisi ile sadece Alaçatı derin deniz deşarjının kullanılarak bertaraf edilmesi yönünde karar alınmıştır. Bu karara istinaden günümüze kadar sadece Alaçatı Derin Deniz Deşarjı kullanımı planlanmış olup, Ovacık derin deniz deşarjı çalıştırılmamaktadır. Dünya Bankası Kredisinin kapanış tarihi olan 31 Aralık 2004 tarihine kadar ÇALBĐR, Çeşme merkez kanalizasyon şebekesi ve TM2 pompa istasyonu ile Dalyan kanalizasyon şebekesi ve TM20 pompa istasyonu imalatlarını 337

tamamlayarak hizmete almış olup, ayrıca Boyalık kanalizasyon şebekesi ve TM4 pompa istasyonunun imalatı Mayıs 2005 sonunda teslim edilecek şekilde devam etmektedir. Çeşme genelindeki tüm bölgelerde endüstriyel ve sanayi tesisleri bulunmadığı ve sadece turizme yönelik konut, ikinci konut ve otellere atıksu hizmeti verildiği için toplanan atıksuyun tamamı 6 adet Terfi Merkezinde ön arıtmaya tabi tutularak Alaçatı Derin Deniz Deşarj sistemine verilecektir. Dünya Bankası ile yapılan kredi anlaşması hükümleri gereğince, ÇALBĐR iç ve dış turizmin en yoğun olduğu Temmuz ve Ağustos dönemlerinde Alaçatı derin deniz deşarjının olduğu bölgede su kalitesi ve deşarj hattının durumunu izlemekle yükümlü olup, ilgili çalışmalar 2000 2004 yılları arasında her yıl düzenli olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsüne yaptırılmıştır. Son izleme ve ölçüm çalışması 3 5 Ağustos 2004 tarihinde gerçekleştirilmiştir. ÇALBĐR in Alaçatı Derin Deniz Deşarjı sistemine, Derin Deniz Deşarj Đzin Belgesi verilmesi ile ilgili talebi 15.04.2005 tarih ve 44 sayılı Çeşme Kaymakamlığı yazısı ile Müdürlüğümüze iletilmiş olup, sözkonusu talep 01.06.2005 tarih ve 2395 sayılı yazımızla Bakanlığımızdan istemiş olduğumuz görüş doğrultusunda değerlendirilecektir. Yeni Foça Kanalizasyon ve Arıtma Tesisi Projesi Yeni Foça Kanalizasyon ve Arıtma tesisi ana plan yapılabilirlik raporu Đller Bankasınca 1993 yılında hazırlanmıştır. ĐZSU genel Müdürlüğünce Kanalizasyon uygulama projesi hazırlanmakta olup, 80 000 kişi kapasiteli Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi için de 2009 yılı içinde uygulama proje ihalesi yapılacaktır. Seferihisar Kanalizasyon Projesi: Đller Bankasınca 1991 yılında hazırlanan Seferihisar kanalizasyon projesi tamamlanmıştır. Đşin Durumu: Proje tamamlanmış, Đhale edilen inşaat kapsamında sadece ana toplayıcılar yapılarak iş tasfiye edilmiş olup; daha sonra ara toplayıcılar, şebeke, terfi merkezleri ve muayene bacalarını kapsayan iş tekrar ihale edilerek 29.9.1998 tarihinde yer teslimi yapılmıştır. Halen bahsedilen projenin % 95 i tamamlanmıştır. Atıksu arıtma tesisi inşaatının yapımı için gerekli olan 34.000 m 2 lik alanın 10.400 m 2 si Seferihisar Belediyesi tarafından kamulaştırılmıştır. Ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile su ve kanalizasyon hizmetlerinin büyükşehir belediyeleri tarafından yürütülmesi hükmü getirilmiş olup, bu kapsamda arıtma tesisi yapımı ile ilgili çalışmalar ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecektir. Urla Kanalizasyon ve Arıtma Tesisi Projesi: Đlçede Kanalizasyonun ilk uygulaması Đller Bankası nın yaptığı ihale ile 1980 yılında başlamıştır. 338

Proje Başlama Tarihi: 21.8.1998 Proje Kapsamı: Urla merkez, Đskele, Çeşmealtı ve Zeytinalan şebeke inşaatı Đşin Durumu: % 70 i tamamlanmıştır. TM4 (Zeytinalanı), TM6 (Kalabak), TM8(Çeşmealtı) terfi merkezleri ve ön arıtma tesisinin inşaatı tamamlanmıştır. Ana kollektör yapılmıştır. Ön Arıtma ve Derin Deniz Deşarjı kısmı (Đskele kum denizinden Karantina adası açığına kadar olan 2 km.lik hat) tamamlanmış olup, geçici kabulü yapılmıştır. TM2 (Đskele), TM3 ve TM7 (Çeşmealtı) ile TM5 (Kalabak) terfi merkezlerinin binası yapılmıştır. Makine, ekipman montajı için Đller Bankası ihalesi yapılacaktır. Kasım 2005 tarihi itibariyle terfi merkezlerinin devreye alınması planlanmaktadır. Atıksu arıtma tesisi inşaatının yapımı için gerekli olan alan Urla Belediyesi tarafından kamulaştırılmıştır. Ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ile su ve kanalizasyon hizmetlerinin büyükşehir belediyeleri tarafından yürütülmesi hükmü getirilmiş olup, bu kapsamda arıtma tesisi yapımı ile ilgili çalışmalar ĐZSU Genel Müdürlüğü tarafından yürütülecektir. L.1.3.Yeşil Alanlar Đlimiz sınırları içerisinde, 460.000 m 2 'lik Kültürparkı sahası ve 3.001.270 m 2 'lik park ve yeşil alan bulunmaktadır. Đzmir Đli Yatırım Projeleri Ve Đleriki Yıllar Yatırımları Aliağa-Çiğli-Cumaovası: Çiğli-Cumaovası expres yolu üzerinde son köprülü kavşak olan Naldöken köprülü kavşak projeleri 1983 yılında yapılmıştır. Đhalesi yapılmış olup, çalışmalar sürdürülmektedir. 40 Km uzunluğundaki Çiğli-Aliağa yolunda Đller Bankasının çalıştığı kesim dışında sıcak karışım çalışmaları tamamlanmıştır. Đzmir Çevreyolu ve Đzmir-Aydın Otoyolu: Đzmir Çevre Yolu-Aydın Otoyolu Projesi, 146 Km. otoyol ve 21 Km. Bağlantı yollarıyla beraber, 167 Km. olarak Genel Müdürlüğümüzce 16.12.1987 tarihinde 296 Milyon ABD $ keşif bedeliyle KUTLUTAŞ+DILLINGHAM a ihale edilmiştir. Çalışmalara 1988 yılında başlanmıştır. 2007 yılı sonu itibariyle toplam 1,450 milyar ABD $ harcama yapılarak %97 fiziki gerçekleşme sağlanmıştır. Đzmir- Aydın Otoyolu 96 Km. ile beraber toplamda 158 Km. ana gövde olmak üzere yan yol ve kavşak kolları ile beraber toplamda 246 Km. otoyol trafiğe açılmıştır. 50 Km.lik Çevre Yolunun 19 Km.si güney, 22 Km.si kuzeyde olmak üzere 41 Km.si trafiğe açılmıştır. Geri kalan 9 Km.lik kesimde çalışılmaktadır. 2007 yılında 150 milyon YTL. sı harcanmıştır. Ocak 2007 de Çevre 339

Yolunun Girne Kavşağı-Sanayi Kavşağı arasında 11,5 Km.lik kesim trafiğe açılmıştır. Örnekköy Kavşağı-Çiğli Kavşağı- Sasalı Kavşağı arasında toprak işleri, sanat yapıları, köprü ve viyadüklerde çalışmalara devam edilmiştir. Yolun 2008 yılı ödeneği 85 milyon YTL. sıdır. Çevre yolunun kalan 9 Km.sinin tamamlanabilmesi için 70 milyon YTL. sı ödeneğe ihtiyaç vardır. Projenin keşfine göre tamamlanabilmesi için 95 milyon YTL. sına ihtiyaç vardır. Ayrıca Şehir Geçişinin rahatlaması amacıyla Sasalı bağlantısının Aliağa ya kadar uzatılması hedeflenmiş olup, iki kesim halinde 47 Km.lik proje ihalesi yapılarak çalışmalara başlanmıştır. Đzmir Kordon Yolu: 1991 başında yaklaşık 59 milyon dolara ihale edilen 8,7 Km uzunluğundaki Đzmir Kordon yolunun 1994 yılı sonunda tamamlanması planlanmıştır. Ancak bütün bu aşamalara karşın henüz karayolu altyapı sorununun temelden çözüldüğünü söylemek mümkün değildir. Özellikle ağır taşımaların giderek hızla artışı ve yollarda gözlenen bozulmalar bugüne kadar büyük bir çabayla gerçekleştirlen karayolu ağımızın tamamlanan kısımların bile kısa sürede yeniden ele alınmasını zorunu hale getirmektedir. Diğer taraftan, artan trafik taleplerini karşılayabilmek için daha fazla rafik hacmi taşıyabilecek standartı yüksek, trfik güvenliğini arttırıcı çözümlere yönelinmiştir. Đzmir-Alsancak Limanı: Liman kapasite kullanımı bakımdan ülekimizin ikinci, Ege Bölgesinin ise en büük limanıdır. Dört milyon ikiyüz bin ton/yıl kapasite kullanımı 3000 rıhtım uzunluğu ve 2.040 gemi/yıl ile ülkemizin en büyük ihraç limandır. Đhraç Malları Zeytin, Zeytinyağı, Tütün, Pamuk, Đncir, Üzüm, Salça, Mermer, çimento, sodyum sülfat, feldspat, klinger v.b olmak üzere 2003 yılı sonu itibarıyla ihraç edilen malların toplamı 8.299.450 ton.dur. Đthal Malları Sanayi Mamülleri, Muz, Elektronik Cihazlar, canlı hayvan, boya hammaddeleri, suni gübre v.b. olmak üzere 2003 yılı sonu itibarıyla ithal edilen malların toplamı 3.103.140 ton dur. T.C.D.D. Đzmir limanı işletmesi müdürlüğünce işletilen Alsancak Limanında 24 saat aralıksız hizmet verebilmektedir. Körfezde kılavuzluk hizmetleri Türkiye Denizcilik Đşletmeleri Đzmir Đşletmesi tarafından yürütülmektedir. Ayrıca 10 adet körfez yolcu gemisi ile Konak-Pasaport-Alsancak-Karşıyaka iskeleri arasında yolcu taşımacılığı ve Bostanlı-Đnciraltı iskeleleri arasında da iki adet arabalı vapuru ile karşılıklı seferler yapılmaktadır. Limanda gemi onarım ve bakımları büyük gemiler için Alaybey 340

Tersanesinde, küçük tonajlı gemiler için de Çakalburnu Dalyan yakınındaki özel şahıslara ait çekek mahallerinde hizmet verilmektedir. L.2.Ulaşım Ticari ve sanayi faaliyetlerin gelişmesi ve ekonomisinin canlanmasında ulaşım sektörü önemli bir faaliyettir. Đlimiz ulaşım yönünden Türkiye'nin şanslı bir yöresidir. Yoğun bir trafik akımı üzerinde ve gelişmiş bir karayolu şebekesi ile yurdumuzun ihracat merkezi olma özelliğine sahip olan Đzmir ili dış ükelerle Anadolu nun irtibatını sağlayan önemli bir kentimizdir. L.2.1.Karayolları L.2.1.1.Karayolları Genel Karayolları şehir trafiğinde rahatlamayı sağlayabilmek amacıyla önce Çiğli- Cumaovası yolu bölünmüş yol olarak düzenlenmiş, daha sonra artan trafik yükü nedeniyle Turan Köprülü kavşağı, Cumaovası, Zafer Payzın, Halkapınar, Hilal Köprülü kavşakları tamamlanarak yol asfaltı beton olarak hizmet vermeye başlamıştır. Đzmir ve çevresinin turizm potansiyelinin de çok yüksek olması nedeniyle turistik amaçlı yollar gündeme gelmiş ve bu amaçla Güzelbahçe- Seferihisar-Doğanbey-Kuşadası, Đzmir-Aliağa, Yenifoça-Bergama-Asklepion, Alaçatı-Altınkum, Alaçatı-Çeşme otoyolu gibi projeler yeniden dizayn edilerek yapımı tamamlanmıştır. 2003-2008 Yılları arasında 19 km Otoyol, 121 km Sathi Kaplamalı Bölünmüş Yol olmak üzere Toplam 140 km Bölünmüş Yol yapılmıştır. 2003-2009 tarihleri arasında 703 Milyon TL. harcama yapılmıştır. Đzmir Đlinde 521 Km. BY yapılması hedeflenmiş olup, 2008 Yılı sonuna kadar 328 Km. BY tamamlanmıştır. 2009 Yılında 34 Km.de BY çalışmalarına devam edilmektedir. 199 Km.lik kesimde BY çalışmalarına önümüzdeki yıllarda devam edilecektir. 2009 yılında 314 Km. yolda asfalt yapım ve onarım çalışması yapılması planlanmıştır. L.2.1.2.Ulaşım Planlaması Đzmir-Aydın Otoyolu: 146 km uzunluğundaki Đzmir Çevre Yolu-Aydın Otoyolunun (bağlantı yolları ve kavşak kolları hariç) 96 km lik kesimini Đzmir-Aydın Otoyolu, 50 km.lik kesimini Đzmir Çevre Yolu oluşturmaktadır. 50 km.lik Đzmir Çevre Yolunda 19 km.lik Güney Çevre Yolu, Işıkkent Kavşağı-Gaziemir Kavşağı-ikiztepe-Limontepe-Balçova Viyadüğü ile 31 km 341

uzunluğundaki Kuzey çevre Yolunda 9 km.lik kesim, Işıkkent Kavşağı-Otogar Kavşağı arası tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Çiğli Kavşağı, Karşıyaka I, Karşıyaka II Tünelleri, Tünel-Bornova ile Bornova Otogar Kavşağı arasında çalışmalar tamamlanmıştır. Đzmir-Urla-Çeşme Otoyolu: Đzmir-Urla-Çeşme Otoyolunun 1. Kesimi Đzmir-Urla ve 2. Kesimi Urla- Çeşme arası önceki yıllarda tamamlanarak trafiğe açılmıştır. 23,8 Km. uzunluğundaki Đkiztepe-Konak-Doğanlar (Kent Geçişi) kesiminde çalışmalara 1991 yılında başlanmış ve yaklaşık 18,6 Km. uzunluğundaki bölümü tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Đzmir 1 Nolu K.T.V.K. Kurulunun Konak Meydanı ve devamında mevcut Kordon Yolunu SĐT alanı olarak belirleyen kararı nedeni ile, Kent Geçişinin yaklaşık 4 Km.lik bölümü ve bu bölüm içerisinde yer alan, Kordon yolu ve Alsancak Liman Ek Viyadüklerinin yapımı yarım kalmıştır. Kordon Yolu ve Liman Ek Viyadüğü inşaatlarında çalışmalara tekrar başlanabilmesi için söz konusu alanın Đmar Planının hazırlanarak hukuki sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Bu kesimdeki sorunların çözülmesi ve takriben 71 milyon $ (+KDV) sağlanması durumunda 4 Km.lik Kordon Yolu Geçişi ve Liman Ek Viyadüklerinin tamamlanması mümkün olabilecektir. Đzmir-Çeşme Otoyolu(Bornova Köprülü Kavşağı): Đzmir ili Bornova ilçesi arasındaki trafik yükünü azaltmak ve daha konforlu ve güvenli trafik akışını sağlamak için 2008 yılında Bornova Köprülü Kavşağının yapımına başlanmış olup çalışmalar tamamlanmıştır. Yılsonu itibariyle köprülü kavşak trafiğe açılmıştır. 12 Milyon TL. harcama yapılmıştır. Đzmir-Đstanbul Otoyolu: Ana gövde olarak 377 Km. Bağlantı yolları ile beraber tamamı 421 Km. olan otoyolun Yap-Đşlet-Devret modeli ile yapılmasına yönelik ihale 09 Nisan 2009 tarihinde yapılmış olup, ihale süreci devam etmektedir. YPK onayı ve sözleşme sürecinden sonra 2009 yılı sonunda yapım çalışmalarına başlanılması planlanmaktadır. Đzmir-Ankara Otoyolu: Otoyolun proje ön etüd çalışmaları tamamlanmış olup, proje ihalesi ilana çıkmıştır. Bornova-Turgutlu-Salihli (Đzmir-Ankara Yolu): 90 km uzunluğundaki BY tamamlanmıştır. Yol bölgenin turizm, sanayi ve tarım alanlarına katkısı ve trafik güvenliğini sağlaması amaçlanmıştır. BSK çalışmalarına devam edilmektedir. Đzmir Çevre Yolu: Şehir içindeki trafik yükünü azaltmak ve daha konforlu ve güvenli trafik 342

akışını sağlamak için 53 km uzunluğundaki otoyolun 49 km.lik kesimi tamamlanarak trafiğe açılmıştır. 2009 yılında 3 Km. lik Harmandalı Kavşağına kadar olan kesimin tamamlanması hedeflenmiştir. Ayrıca; Şehir Geçişinin rahatlaması amacıyla Sasalı bağlantısının Aliağa ya kadar uzatılması hedeflenmiş olup, iki kesim halinde 47 Km.lik proje ihalesi yapılarak çalışmalara başlanmıştır. Yolun devamında, yapılacak olan Çandarlı Limanına kadar uzatılması planlanmaktadır. Menemen-Manisa: Yatırım programında yer alan 34 km. (Muradiye-Manisa arasında 10 km.si bölünmüş yol) uzunluğunda olup, 18 km.si Manisa Đl sınırları içerisinde kalmaktadır. Proje bedeli 23.5 trilyon T.L. olan yol Karayolları Genel Müdürlüğünce 297.4 milyar keşif bedeli ile 1995 tarihinde ihale edilmiştir. Bugüne kadar (2004 yılı) 23 Trilyon TL si harcanmıştır. Km:0+000-31+000 arası (10 km.si bölünmüş yol) asfalt sathi kaplamalı tamamlanmıştır. 2003 yılında bu kesimlerde beton hendek kaplama ve taş duvarda çalışılmıştır. 2004 yılı ödeneği 3.043 Trilyon TL.sı olup; Manisa Çevre Yolunda çalışılmaktadır. Kemalpaşa-Torbalı : 35 Km. uzunluğunda olan ve Đzmir için ikinci bir Çevre Yolu niteliğinde bulunan yolun; bölgenin turizm, sanayi ve tarım alanlarına katkısı ve trafik güvenliğini sağlaması amaçlı Bölünmüş Yol çalışmalarına Valilikçe temin edilen birleştirilmiş makine parkı ile bu kesimde toprak işlerine devam edilmektedir. 2008 yılı içerisinde toplam 28 adet iş makinesiyle 150.000 m3 kazı ve dolgu çalışmaları yapılmıştır. 07.10.2008 tarihinde Kemalpaşa Kaymakamlığınca toprak işleri ve sanat yapıları ihalesi yapılmış olup, çalışmalara devam edilmektedir. Eksik kalan işlerin yapımına yönelik ihale Đzmir Valiliğince yapılacak olup, 10 Km.lik kesimdeki çalışmaların 2009 yılı sonuna kadar tamamlanması hedeflenmiştir. Đzmir-Manisa: 24 Km. Uzunluğundaki BY yolun 4 Km.lik kesimi sathi kaplamalı, 20 Km.lik kesimi BSK kaplamalı olarak bitirilmiş olup, Yol bölgenin turizm, sanayi ve tarım alanlarına katkısı ve trafik güvenliğini sağlaması amaçlanmıştır. Đstanbul- Đzmir arasının en önemli aksı olup, eksik kalan BSK çalışmalarına devam edilmektedir. Đzmir-Aliağa: Đzmir-Menemen-Aliağa Yolunda ağır taşıtların yol açtığı tekerlek izlerinin 343

giderilmesi amacı ile BSK çalışmalarına başlanmış olup, 2009 yılında tamamlaması planlanmaktadır. Aliağa-Bergama Ayr.-Dikili: Yolun bölgenin turizm, sanayi ve tarım alanlarına katkısı ve trafik güvenliğini sağlaması amacıyla 56 km uzunluğundaki BY; asfalt sathi kaplamalı tamamlanarak trafiğe açılmıştır. BSK yapılmasına yönelik ihale hazırlıklarına devam edilmektedir. Bornova-Turgutlu-Salihli: 89 km. uzunluğundaki yolun 27 km.si Đzmir il sınırları içersinde, 62 km.si Manisa il sınırları içerisinde kalmaktadır. 2006 yılı sonu itibariyle 170 milyon YTL.sı harcanmıştır. 89 Km. uzunluğundaki Bornova-Turgutlu-Salihli kesimi 2006 yılı sonu itibariyle 53 Km.si BSK kaplamalı, 36 Km.si asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanmıştır. Eski Alaşehir Ayr.(Km:94+000-99+000) arasında 5 Km. (Dönüş yolu) lik kesimlerde BSK Kaplama yapılması hedeflenmiştir. Đşin projesine göre BSK Kaplamalı bitmesi için 67 Milyon YTL ödeneğe ihtiyaç vardır. Đzmir-Çeşme Ayr.- Seferihisar: Yatırım programında yer alan 22 km. uzunluğundaki yol bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol olarak projelendirilmiştir. Proje bedeli 17 Trilyon TL.sı olup; 6 km.lik kesim, Karayolları Genel Müdürlüğünde 2 trilyon keşif bedeli ile ihale edilmiştir. Bugüne kadar (2004 yılı) 3 Trilyon TL.si harcanmıştır. 2004 yılı ödeneği 2.5 Trilyon TL olup; Km:0+000-6+000 arasında toprak işleri ve yol yapım çalışmalarına devam edilmektedir. Menderes-Ahmetbeyli: Yatırım programında yer alan 31 km. (11 km.si bölünmüş yol) uzunluğundaki yolun proje bedeli 21 trilyon TL.dır Karayolları Genel Müdürlüğünce 229.8 milyar keşif bedeli ile 1995 yılında ihale edilmiştir.bugüne kadar (2004 yılı) 11 Milyar TL.sı harcanmıştır. Önceki yıllarda Đzmir-Aydın Ayrımı-Künerlik arasında 11 km.lik bölünmüş yol asfalt sathi kaplamalı olarak trafiğe açılmıştır. 2 km.lik Gümüldür Geçişi ile Ayrım-Künerlik arasındaki kavşaklar tamamlanmıştır. 2004 yılı ödeneği 4.3 Trilyon TL.sıdır.Yol asfalt sathi kaplamalı tamamalanmıştır.sarıçay Köprüsünde çalışılmaktadır. Yılsonunda yolun inşaatının bitirilmesi planlanmaktadır. Bergama-Soma-Akhisar: 86 km uzunluğundaki BY yolun 16 km.lik kesimi tamamlanarak trafiğe 344

açılmış olup, çalışmalara devam edilmektedir. Tamamının BY yapılmasına yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Urla-Karaburun Bağlantı Yolu: 7,5 Km. lik kesimi 2006 yılında asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanmış olup, 5 Km. lik Urla-Göçmen Kav. kesiminde bölünmüş yol çalışmalarına devam edilmektedir. Torbalı-Ödemiş-Kiraz: 91 km. uzunluğundaki yolda bugüne kadar 4,7 Milyon YTL.sı harcanmıştır. 2007 yılı ödeneği 400 bin YTL.sı olup 510 bin YTL.sı harcanarak ihale edilen 7 Km.lik kesim 1A standardında sathi kaplamalı yol olarak tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Ayrıca bu kesimde Fetrek Köprüsü ve Aslanlar DDY Üstgeçit Köprüsü tamamlanarak trafiğin hizmetine sunulmuştur. Bu yol üzerinde 2006 ve 2007 yıllarında püremanet olarak yolda görüş mesafesinin artırılması ve yolun genişletilmesi şeklinde yolda iyileştirme çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalara 2008 yılında da devam edilecektir. Aliağa-Ayvalık-14.Bölge Hududu: Acil Eylem Programında yer alan 131 Km. uzunluğundaki yolun 76 Km.si Đzmir, 55 Km.si Balıkesir il sınırları içerisinde kalmaktadır. Đzmir il sınırları içinde kalan 76 Km.sinin 24 Km.lik kesimi 2003 den önceki yıllarda, 52 Km.si 2003-2006 yılları arasında asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak tamamlanmış olup trafiğe açılmıştır. Bugüne kadar 15,5 milyon YTL.sı harcanmıştır. 2008 Yılı ödeneği 1 Milyon YTL.dir. 16.01.2007 tarihinde Aliağa-Bergama Ayr.-Dikili arasındaki 56 Km. lik kesimin Bitümlü sıcak karışım yapılması işi ihale edilmiştir. Km:5+000-10+000 arasında toprak işlerinde çalışılmıştır. Yolun tamamının BSK Kaplamalı tamamlanması için 34,8 milyon YTL.sı ödenek gerekmektedir. Bu kesimde 2008 yılında 2,5 Km.lik Aliağa Şehir Geçişinin binder seviyesinde tamamlanası planlanmaktadır. Selçuk-Kuşadası-Söke-Đzmir-Aydın Ayrımı: Acil Eylem Planı çerçevesinde yatırım programında bulunan yolun 13 km.si asfalt sathi kaplamalı bölünmüş yol olarak trafiğe açılmıştır. 1.175 Trilyon TL.sı olan ödeneğin tamamı harcanmıştır. 2004 yılında 2.8 Trilyon TL.sı ödenek ile bölünmüş yol çalışmalarına devam edilecektir. Selçuk-Kuşadası arasında 17 km.lik kesimin sanat yapıları, toprak işleri üst yapısı ihale edilmiş olup; ayrıca Kuşadası-Söke arası (8 km) bölünmüş yol yapımı 2004 yılında ihale edilmiştir. 345

Belevi-Selçuk-Meryemana: 21 km uzunluğundaki BY yolun 12,5 km.lik kesimi tamamlanarak trafiğe açılmış, 2008 yılında 5 Km.lik kesim BSK kaplamalı olarak tamamlanmıştır. BSK çalışmalarına devam edilmektedir. Güzelbahçe-Urla: Güzelbahçe-Urla Bölünmüş Yolunun 9 km sinin 2009 yılında tamamlanması programlanmıştır. Toprak tesviye ve sanat yapısı işleri 3.494.000 TL bedelle 26 Şubat 2009 tarihinde ihale edilmiş olup, çalışmalara devam edilmektedir. Çandarlı Grubu (Çandarlı, Güzelhisar, Bakırçay Köprüleri): Yatırım programında yer alan köprülerin proje bedeli 3.5 Trilyon TL.sıdır. karayolları Genel Müdürlüğünce 1.8 Trilyon TL.sı keşif bedeli ile 2001 yılında ihale edilmiştir. Bugüne kadar (2004 yılı) 874 Milyar TL.sı harcanmıştır. 2003 yılında Güzelhisar Köprüsü tamamlanmıştır. 2004 yılı ödeneği 522 Milyar TL.sıdır. Bakırçay Köprüsü tabliye seviyesinde tamamlanmış olup; yaklaşım dolgularında çalışılmaktadır. Karakoç Grubu Köprüleri ( Karakoç, Şeytan, Kanal): Seferihisar-Kuşadası yolunda bulunan köprülerin proje bedeli 2 milyon YTL.sı olup 2007 yılında 1,235 milyon YTL.sı harcanarak Karakoç Köprüsü kiriş seviyesinde tamamlanmıştır. Kanal Köprüsü tamamlanarak trafiğe açılmıştır. Şeytan Köprüsü tabliye seviyesinde tamamlanmıştır. Ambarlar Kavşağı: Önemli bir kaza kara noktası durumunda olan Đzmir-Ankara yolundaki bu kavşağın projesine göre yapım ihalesi 26.06. 2009 tarihinde yapılmış olup, ihale süreci devam etmektedir. Đzmir Đlinde Đleriye Dönük Yatırım Hedefleri Đzmir Çevre Yolunun Çandarlı ya Kadar Devamı; 1.Etap: Sasalı-Eskifoça Kavşağı arasının proje ihalesi Genel Müdürlüğümüzce TEMAT-AKSA O.G. Proje firmasına 829 bin YTL.sı ihale bedeliyle ihale edilmiş olup proje çalışmalarına 18 Eylül 2007 tarihinde başlanmıştır. 2.Etap: Eskifoça Kavşağı-Aliağa Organize Sanayi Kavşağı arasının proje ihalesi Genel Müdürlüğümüzce TEMEL SU Proje Firmasına 570 Bin YTL.sı. bedelle ihale edilmiş olup, proje çalışmalarına 21 Ocak 2008 tarihinde başlanmıştır. 3.Etap: Aliağa Organize Sanayi Kavşağı-Çandarlı Kavşağı arası otoyol projesinin Genel Müdürlüğümüzce 2008 Proje Yatırım Programına alınması çalışmaları devam etmektedir. 346

* Đstanbul-Đzmir Otoyolunun yapım ihalesinin 2008 yılında yap-işlet-devret modeli ile yapılması * Đzmir-Ankara arasında otoyol proje çalışmalarına başlanılması * Đzmir-Aliağa yolunda ağır taşıtların yol açtığı tekerlek izleri trafiği tehlikeye düşürmektedir. Bu nedenle yolun üstyapı yenileme çalışmalarına başlanılması. * Akdeniz Bölgesi ve Denizli-Aydın-Muğla dan gelebilecek transit trafiğin Đzmir iline girmeden bölünmüş devlet yolu ile Turgutlu-Manisa yoluna aktarılmasını sağlayacak Đzmir in 2. alternatif Çevre Yolu olarak Torbalı- Kemalpaşa-(Ankara-Turgutlu) Ayr. da toplam 35 Km. bölünmüş yol yapım çalışmalarına Sayın Valimizin katkıları ile başlanılmış olup 10 Km.lik kesimin yıl sonuna kadar tamamlanması hedeflenmiştir. * (Đzmir-Torbalı) Ayr.-Ödemiş Yolunun standartlarının yükseltilmesi * Kemalpaşa Çevre Yolunun bölünmüş yol olarak yapılması * Sathi kaplamalı olarak yapılan bölünmüş yolların yatırım ödeneklerine bağlı olarak bitümlü sıcak karışım kaplamalı olarak yapılmasının sağlanması * Đzmir Çevre Yolunun devamı olarak Çevre Yolunun proje ihalesi yapılan Çiğli-Foça arasındaki yolun yapım ihalesinin yapılması * Đzmir-Urla-Çeşme Devlet yolunda eksik kalan Urla-Gömen Kavşağı ile Güzelbahçe arasındaki 17 Km.lik kesimin BY haline getirilmesi. * (Çeşme-Urla) Ayr.-Karaburun Yolunun 1A standardında yapım ihalesinin yapılması 347

ROJE SAHĐBĐ: Tablo 97. Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü Đzmir 2010 Yatırım Programı Tasarısı KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ KARAYOLLARI 2. BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ EKTÖRÜ : ULAŞTIRMA-KARAYOLU ĐZMĐR ĐLĐ 2010 YATIRIM PROGRAMI TASARISI KARAKTERĐSTĐK BAŞ. TOPLAM ö ĐH DPT PROJENĐN ADI ĐLĐ PRO STD. Projede yap.işler 2009 sonu yapıl. 2010'da yapılacak. YA BĐTĐŞ PROJE E O NO UZ. SY T S A SY T S A SY T S A M. ON YILI BEDELĐ 02 DEVAM EDEN OTOYOL PROJELERĐ (1 000 $) 1985EO4036 0 Đzmir-Urla-Çeşme (1000 $) Đzmir 109 OY 109 109 109 109 86 86 86 86 23 23 23 23 Đ Y 1985-2010 1.182.375 02 1986EO4018 0 Đzmir-Aydın Otoyolu Đzmir, 177 OY 177 177 177 177 169 170 170 167 8 7 7 10 Đ Y (Đzmir Çevre Yolu Dahil) Aydın, 1986-2010 2.134.491 YENĐ ĐŞLER (1 000 $) OTOYOL YAPIMI ĐZMĐR-BURSA-ĐSTANBUL OTOYOLU Đzmir-Manisa -Balıkesir Đzmir 55 OY Manisa Đzmir Çevre Yolu-Aliağa Bağlantısı Đzmir 45 OY 2008-2014 830.000 2010-2014 275.000 AYDIN-DENĐZLĐ OTOYOLU Aydın Çevre Yolu Aydın 11 OY 2010-2014 70.000 OTOYOL BAKIM ĐŞLETME (1000 YTL.) 348

2 1996E040140 Otoyollarda Viyadük ve Köprü Đzmir, 236 Đ,E 0 Onarımı Aydın 1996-2012 3.150 2 1993E040320 Otoyol Bakım Đşl. Ve Ekipman Đzmir, 236 Đ Alımı Aydın 1993-2011 5.980 Tuz Silosu Kar Bıçağı Ön Yan Bıçaklı Tuz Sericili Kamyon 2 1994E040200 Otoyol Bakım Đşl. Tesislerinde Ana Đzmir, 236 Đ,E 0 Haberleşme ve Elktro.Üct.Topl.Sis. Aydın 1994-2012 32.853 Haberleşme Sistemleri Elektronik Ücret Toplama Sistemi Seyehat Bilgi ve Trafik Yöntemi Sistemi Tünel Kontrol Sistemleri 2 1996E040020 Otoyollarda, Üstyapı Đyileştiril- Đzmir, 236 OY 236 159 77 Đ O mesi ve Büyük Onarımları Aydın 2001-2010 60.172 2 1999E040160 Otoyollarda Trafik Güvenliği Đzmir, 236 E O Aydın Otokorkuluk Telçit Levha Çizgi 2005-2012 50.027 349

2 2005E040290 Reflektif malzeme Akıllı Ulaşım Sistemleri Gürültü Bariyeri Otoyol Bakım Şeflikleri Đzmir, 236 Ücret Toplama Gişe ve Binalarının Aydın Onarım ve Yenilenmesi 2005-2011 4.400 TOPLAM 4.648.448 KARAKTERĐSTĐK BAŞ. TOPLAM ö ĐH DPT PROJENĐN ADI ĐLĐ PRO STD. Projede yap.işler 2009 sonu yapıl. 2010'da yapılacak. YA BĐTĐŞ PROJE E M O O NO UZ. SY T S A SY T S A SY T S A. N YILI BEDELĐ YOL YAPIMI VE ONARIMI ÇALIŞMALARI DEVLET YOLLARI 02 1994E040150 Menemen-Manisa Đzmir, 37 BY 37 37 37 Manisa 02 1998E040190 Belevi-Selçuk-Meryemana Đzmir 21 BY 13 13 13 3 7 34 34 31 6 2 2 6 6 Đ Y 1 3 13,1 13,1 13,1 0,1 0,1 0,1 9, 9 Đ Y 1994-2009 50.671 1998-2010 58.054 02 1997E040370 Bergama-Soma-Akhisar Đzmir, 89 BY 89 89 89 8 9 20 20 20 20 10 10 10 1 0 Đ Y 1997-2012 62.831 Manisa 2 1993E040860 BÖLÜNMÜŞ YOLLAR 350

Aliağa-Ayvalık-14.Bl.Hd. Đzmir,Balık esir 131 BY 131 131 131 1 3 1 116 116 116 116 15 15 15 1 5 Đ Y 2003-2012 95.235 Selçuk-Kuşadası-Söke-(Đzmir- Aydın)Ayr Đzmir, 61 BY 61 61 61 Aydın 6 1 56 56 56 56 5 5 5 5 Đ Y YENĐ ĐŞLER VALĐLĐKLERCE SAĞLANAN MAKĐNE PARKI ĐLE YAPILAN YOLLAR Urla-Güzelbahçe Đzmir 9 BY 9 9 9 9 7 7 7 7 2 2 2 Đ 2 E 1 1 Đ Kale-Muğla Đl Sn. Denizli 19 BY 19 19 19 9 10 10 10 0 E Y 2003-2012 32.750 2009-2010 8.583 2009-2011 29.000 (Đzmir-Turgutlu) Ayr.-Kemalpaşa- Torbalı izmir 35 BY 35 35 35 3 5 10 10 10 10 10 10 10 1 Đ 0 E Y 2009-2011 23.250 Urla-Çeşme Đzmir 48 BY 48 48 48 4 8 5 5 5 5 10 10 10 1 Đ 0 E Y 2009-2012 31.701 Seferihisar-Gümüldür-(Kuşadası- Selçuk) Ayr. Đzmir 65 BY 65 65 65 6 5 7 7 7 7 13 13 13 1 Đ 3 E Y 2009-2013 62.412 02 1986E040380 DEVLET VE ĐL YOLLARI ONARIMI DEVAM EDEN ĐŞLER Torbalı-Ödemiş-Kiraz Đzmir 91 2A 91 91 91 9 1 9 9 9 9 16 16 16 1 Đ 6 E YO 1998-2012 31.983 Kaymakçı-Beydağ-(Ayr.-Nazilli)Ayr. Đzm.Ayd. 49 2A 49 49 49 2 5 10 10 10 2 3 10 10 10 4 9 16 16 16 1 Đ 0 E Y 1 0 Đ Y 1 6 Đ Y 2 YENĐ ĐŞLER Foça (35-79) Đl Yolu Ayr.-(Menemen- Đzmir) Đzmir 25 2A 25 25 25 (Bergama-Aliağa)Ayr.-Zeytindağ- Yuntdağ Đzmir 23 2A 23 23 23 2010-2011 5.000 2010-2012 9.300 2010-2012 23.100 351

02 1986E040360 ŞEHĐR GEÇĐŞĐ 02 YENĐ ĐŞLER Belevi-Boğaziçi-Tire Đzmir 29 1A 29 29 29 Ödemiş-Ovakent-Köşk Đzm.Ayd. 66 2A 66 66 66 Tire-Đncirliova Đzm.Ayd. 43 2A 43 43 43 (Đzmir-Çeşme) Ayr.-Karaburun Đzmir 54 2A 54 54 54 Dikili-Çandarlı Đzmir 19 2A 19 19 19 Çandarlı-(Zeytindağ-Aliağa) Ayr. Đzmir 10 2A 10 10 10 Kemalpaşa-Turgutlu Đzmir,Man. 31 2A 31 31 31 2 9 10 10 10 1 0 Đ Y 6 2 6 22 22 22 2 Đ Y 4 1 3 15 15 15 5 Đ Y 5 1 4 18 18 18 8 Đ Y 1 9 7 7 7 7 Đ Y 1 0 3 3 3 3 Đ Y 3 1 1 10 10 10 0 Đ Y Tire Çevre Yolu Đzmir 2 BY 2 2 2 2 1 1 1 1 Đ Y 1 Bergama Çevre Yolu Đzmir 11 BY 11 11 11 1 6 6 6 6 Đ Y Kemalpaşa Çevre Yolu Đzmir 4 BY 4 4 4 4 4 4 4 4 Đ Y 2010-2012 13.200 2010-2012 22.000 2010-2012 15.400 2010-2013 34.100 2010-2012 6.600 2010-2012 3.300 2010-2013 18.000 2010-2011 1.300 2010-2011 12.100 2010-2011 2.200 02 2005F000130 TURĐZM ALANI VE MERKEZĐ YOLLARI Çeşme Alaçatı Đzmir 4,5 1ABY 4,5 4,5 4,5 4, 5 2 2 2 2 Đ Y 2006-2013 9.000 TOPLAM 661.070 KARAKTERĐSTĐK BAŞ. TOPLAM Đ ö H DPT PROJENĐN ADI ĐLĐ PRO STD. Projede yap.işler 2009 sonu yapıl. 2010'da yapılacak. YA BĐTĐŞ PROJE E M O O NO UZ. SY T S A SY T S A SY T S A. N YILI BEDELĐ 02 1990F000070 TURĐSTĐK YÖRELERE ULAŞIM YOLLARI 352

Balıklıova-Mordoğan Đzmir 17 2A 17 17 17 1 Đ 7 8 8 8 8 E YO YENĐ ĐŞLER Seferihisar-Teos Đzmir 9 2A 9 9 9 9 4, 4,5 4,5 4,5 5 Đ Y 2 Selçuk-Ortaklar Đzmir 21 BY 21 21 21 1 4 4 4 4 5 5 5 5 Đ Y 2001-2011 7.471 2010-2011 3.000 2010-2012 11.884 DEVLET YOLLARI 02 1992E040980 Sivrihisar-Afyon-Đzmir Bornova-Turgutlu-Salihli Đzm,Man 89 BY 89 89 89 8 9 89 89 89 17 89 89 89 3 2 Đ Y 1994-2011 262.000 2 1992E040960 Diğer Bölünmüş Yollar Đzmir-Manisa Đzmir,Mani sa 24 BY 24 24 24 2 4 24 24 24 22 2 Đ Y 1994-2010 130.000 02 BSK KAPLAMA YAPIM VE ONARIM Aliağa-Bergama Ayr.-Dikili Ayr. Đzmir 57 BY 57 57 57 Aliağa-Đzmir Đzmir 40 BY 5 7 11 11 11 11 23 23 23 3 7 32 2 3 Đ Y 3 4 Đ Y 2010-2011 31.000 2008-2010 13.000 02 1983E040290 KÖPRÜ YAPIMI YAPIMI DEVAM EDEN KÖPRÜLER Bergama- Soma-Akhisar Yolu BERGAMA GRUBU KÖPRÜLERĐ B Y BERGAMA Đzmir 73 7+100 KESTEL " 29 7+800 KOYUNDERE " 20 11+950 BAKIRÇAY " 48 14+950 KARADERE I " 23 27+300 2010-2011 6.500 353

KARADERE II " 64 27+500 CUMALIDERE " 40 34+700 Torbalı - Ödemiş Yolu B Y ARIKBAŞI DDY ÜG Đzmir 30 11+778 2010-2010 750 Seferihisar-Kuşadası Yolu SEFERĐHĐSAR GRUBU KÖPRÜLERĐ B Y 2010-2011 6.000 TAHTALIÇAY(GÜMÜŞSUYU) " 72 52+000 AZMAK " 49 53+700 K.MENDERES " 85 85+000 TESĐS YAPIM VE ONARIM ÇALIŞMALARI DEVAM EDEN ĐŞLER Đzmir Bölge Atölye,Ambar ve Đdere Binaları 02 1987E040190 Bakım 02 Onarım işi Bölge Sosyal tesisleri Bakım,Onarım Đşi TOPLAM 476.905 GENEL TOPLAM 5.786.423 Kaynak: Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü 2010-2010 2010-2010 4.500 800 354

L.2.1.3.Toplu Taşım Sistemleri Đzmir Büyükşehir Belediyesi, 2000 yılından itibaren başlattığı Ulaşımda Dönüşüm Projesi altında çalışmalarını sürdürmektedir. Ulaşım Dönüşüm Projesi kapsamında; Đzmir Büyükşehir Belediyesinde mevcut ve altyapı olanaklarını en üst düzeyde kullanmak, insana, çevreye, yayaya, toplu taşıma öncelik vermek, verimli etkin, çağdaş bir ulaşım sistemi oluşturmak amacıyla tüm ulaşım şebekesinin, bilet ve ücret sisteminin bütünleşmesi sağlanarak bugüne kadar birçok proje planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Yüksek kapasiteli, konforlu, hava kirliliği olmayan ve zamanında kesintisiz yolculuk sunan kentsel raylı sistem kullanımına Đzmir de ilk olarak 2000 yılında başlanmıştır. 1.Aşama Đzmir Metrosu Üçyol-Bornova arası yaklaşık 12 km lik güzergahta hizmet vermektedir. Raylı sistemlerin geliştirilmesi için üretilen projelerden, mevcut 1.Aşama Đzmir Metrosunun devamı olan 5.2 km lik 2.Aşama Üçyol-F.Altay Yapım işi ve 3.3. Km. lik 3.Aşama 1.Kısım Bornova Merkez Bornova Hastane Yapım Đşi çalışmaları sürmektedir. Ayrıca Aliağa- Cumaovası arasında yaklaşık 80 km lik mevcut demiryolu hatlarının, hızlı banliyö sistemine dönüştürecek Đzmir Banliyö Sisteminin Geliştirilmesi Projesi nin inşaat çalışmaları etaplar halinde devam etmekte olup 2010 yılı içerisinde tamamlanması tasarlanmıştır. Raylı sistem çalışmaları tamamlandığında, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası ile Đzmir in genişleyen sınırları kapsamında önemli ölçüde ulaşım alt yapısı raylı sistem ağırlıklı tamamlanmış olacak ve bugün için %85 civarında kent içi karayolu taşımacılığı, büyük ölçüde raylı sistemlere aktarılacaktır. 355

Tablo 98. Toplu Taşıma Sistemlerinde Aylara Göre Sarfedilen Akaryakıt Miktarları(2008) ESHOT GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAÇ BAKIM ONARIM DAĐRE BAŞKANLIĞI MOTORĐN 7000(NORMAL MOTORĐN) MOTORĐN 50 (EURO DĐZEL) AYLAR ESHOT ĐBB. BĐRĐMLERĐ TOPLAM AYLAR ESHOT ĐBB. BĐRĐMLERĐ TOPLAM OCAK 1.612.732 100.679 1.713.411 OCAK 1.832.179 17.291 1.849.470 ŞUBAT 1.453.974 61.479 1.515.453 ŞUBAT 1.817.726 64.201 1.881.927 MART 1.508.947 43.441 1.552.388 MART 1.956.040 66.477 2.022.517 NĐSAN 1.450.598 38.126 1.488.724 NĐSAN 1.963.671 68.318 2.031.989 MAYIS 1.429.525 48.374 1.477.899 MAYIS 2.119.979 82.705 2.202.684 HAZĐRAN 1.327.682 47.017 1.374.699 HAZĐRAN 2.009.319 93.177 2.102.496 TEMMUZ 1.575.427 47.938 1.623.365 TEMMUZ 1.793.459 1.793.459 AĞUSTOS 1.091.949 38.794 1.130.743 AĞUSTOS 2.402.480 24.322 2.426.802 EYLÜL 1.230.482 46.626 1.277.108 EYLÜL 2.375.910 95.048 2.470.958 EKĐM 1.311.525 48.090 1.359.615 EKĐM 2.473.668 168.008 2.641.676 KASIM 1.279.055 43.453 1.322.508 KASIM 2.448.555 90.155 2.538.710 ARALIK 1.196.592 54.626 1.251.218 ARALIK 2.633.829 169.501 2.803.330 TOPLAM 16.468.488 618.643 17.087.131 TOPLAM 25.826.815 939.203 26.766.018 KURŞUNSUZ BENZĐN FUEL OIL 4(KALORĐFER YAKITI) AYLAR ESHOT ĐBB. BĐRĐMLERĐ TOPLAM AYLAR ESHOT ĐBB. BĐRĐMLERĐ TOPLAM OCAK 4.242 11.890 16.132 OCAK 25.518 19.023 44.541 ŞUBAT 4.265 2.980 7.245 ŞUBAT 7.769 31.201 38.970 MART 4.823 9.554 14.377 MART 15.187 4.693 19.880 NĐSAN 4.624 1.345 5.969 NĐSAN 0 0 0 MAYIS 5.906 1.060 6.966 MAYIS 18.460 0 18.460 HAZĐRAN 6.133 1.190 7.323 HAZĐRAN 0 0 0 TEMMUZ 5.230 1.280 6.510 TEMMUZ 0 0 0 AĞUSTOS 5.381 1.195 6.576 AĞUSTOS 0 0 0 EYLÜL 7.641 267 7.908 EYLÜL 0 0 0 EKĐM 5.963 508 6.471 EKĐM 0 0 0 KASIM 5.735 4.899 10.634 KASIM 17.780 0 17.780 ARALIK 5.887 5.426 11.313 ARALIK 0 0 0 TOPLAM 65.830 41.594 107.424 TOPLAM 84.714 54.917 139.631 356

Tablo 99. Metro Ulaşımında Aylara Göre Yolcu Sayıları ve Tüketilen Enerji Miktarı(2008) OCAK ŞUBAT MART NĐSAN MAYIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS EYLÜL EKĐM KASIM ARALIK TOPLAM DETLERĐ 2.505.901 2.466.784 2.784.030 2.733.594 2.743.712 2.370.340 2.204.318 2.312.412 2.567.291 2.975.861 3.003.347 2.837.019 31.504.607 ERJĐ KETĐMĐ h) 1.482.540 1.384.515 1.284.970 1.256.845 1.290.060 1.274.687 1.261.995 1.298.955 1.252.006 1.247.163 1.207.742 1.330.085 15.571.562 2008 YILI YOLCU ADETLERĐ 2008 YILI ENERJĐ TÜKETĐMĐ (kwh) YO LCU ADETLERĐ 3.500.000 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.000 1.000.000 500.000 0 OCAK ŞUB AT MA RT NĐSA N MA YIS HAZĐRAN TEMMUZ AĞUSTOS AYLAR EY LÜL EKĐM KA SIM ARA LIK E N E R JĐ T Ü K E TĐMĐ 1.600.000 1.400.000 1.200.000 1.000.000 800.000 600.000 400.000 200.000 0 O CAK ŞUB AT MA RT NĐSA N MA YIS HAZĐRAN T EMMUZ AYLAR AĞ USTOS EY LÜL EKĐM KA SIM ARA LIK L.2.1.4.Kent Đçi Yollar Đlimizde 2004 yılında 546 km Devlet yolu, 773 km Đl yolu, 4.146 km Đlçe yolu, 248 km otoyol bulunmaktadır. L.2.1.5.Araç Sayıları Tablo 100. Motorlu Araçlara Ait Đstatistikler Yıl Aracın Cinsi Araç Sayısı Eksoz Ölçümü Yaptıran Araç Sayısı 2002 Otomobil 404242 Minibüs 12127 Midibas Otobüs 12824 Kamyon 29213 Traktör 45285 Kamyonet 86984 Motorsiklet 75511 Diğer 3096 357