Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi

Benzer belgeler
Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

Depresyonda Bedensel Belirtiler

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Aleksi mi Boyutlarının Depresyon ve Anksiyete Belir leri ile İlişkileri

Depresyon Hastalarında Aleksitimi ve Bedenselleştirme: Belirtileri Bedensel Nedenlere Bağlama Biçiminin Rolü

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Major Depresif Bozukluk Tan s Alan Hastalarda Aleksitiminin Belirti Örüntüsü Üzerine Etkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Oya Mortan Sevi 1, Yasin Genç 2, Gürkan Odabaşıoğlu 2, İlkay Soykal 3, Özgür Öztürk 4 ABSTRACT ÖZET

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

ALKOL BAĞIMLILARINDA ALEKSİTİMİ VE DEPRESYON, ANKSİYETE VE KİŞİLİK BOZUKLUKLARI İLE İLİŞKİSİ

Major Depresyon Tanýsý Alan Hastalarda Somatik Belirtilerin Yoðunluðunun Ýntihar Düþüncesi, Davranýþý ve Niyetine Etkisi

Cukurova Medical Journal

Yardımcı Doçent Psikoloji Haliç Üniversitesi 2000 Yardımcı Doçent Psikoloji FSM Vakıf Üniversitesi 2011

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

[BİROL BAYTAN] BEYANI

Prevalence of depressive disorders among patients with fibromyalgia seeking help for the first time and its relationship with alexithymia

DSM-5 Bedensel Belirti Ölçeği ile Düzey 2 Bedensel Belirti Ölçeklerinin Türkçe Formlarının geçerlilik ve güvenilirlikleri

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Ankilozan Spondilitli Hastalarda Aleksitimi ve Benlik Saygısı

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Depresif, Anksiyete, Somatoform ve Psikotik Bozukluklarda Aleksitimi: Karşılaştırmalı Bir Çalışma

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

İNTİHAR DAVRANIŞI ÖNCESİ VE SONRASI ÖLÇME / DEĞERLENDİRME ÇG.

Tip 1 diyabetli genç yetişkinlerin hastalığa psikososyal uyumları ve stresle başa çıkma tarzları

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Obezitede Tedaviye Yanýt ve Aleksitimi

Çocukluk Çağı Travmalarının ve Bağlanma Biçiminin Depresyon Belirtileri ile İlişkisi: Aleksitiminin Aracı Rolü*

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

FARKLI BRANŞTAKİ ÖĞRETMENLERİN PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK DÜZEYLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ. Abdulkadir EKİN, Yunus Emre YARAYAN

HEMODĠYALĠZ HASTALARININ UMUTSUZLUK DÜZEYLERĠ

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

10 SORUDA SAĞLIK ANKSİYETESİ. Prof. Dr. Tunç ALKIN DEÜTF

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR. PSİ154 - PSİ162 Doç.Dr. Hacer HARLAK

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Bedensel Duyumlar Abartma Ölçe i Türkçe Formunun Geçerlik ve Güvenirli i

Somatizasyon, genel olarak, emosyonel disforiyi. Depresyon ve Anksiyete Bozukluklarında Somatizasyon. Derlemeler / Reviews

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Orta yaş kadınların çoğu için psikososyal ve fiziksel semptomlarla ilişkili olarak reprodüktif dönemin sonu ve menopozun başlangıcını gösterir

Bir Grup Üniversiteli Gençte Çekingenlik, Aleksitimi ve Benlik Saygýsýnýn Deðerlendirilmesi*

Çift uyumu-psikolojik belirtiler ilişkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Palyatif Bakım Hastalarında Sık Gözlenen Ruhsal Hastalıklar ve Tedavi Yaklaşımları

Prof.Dr. İBRAHİM FERHAN DEREBOY

PSİKİYATRİ KLİNİĞİNDE ÇALIŞAN HEMŞİRELERDE İŞ DOYUMU, TÜKENMİŞLİK DÜZEYİ VE İLİŞKİLİ DEĞİŞKENLERİN İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. Yabancı Dil: İngilizce. Uluslararası dergilerde yayınlanan makaleler

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

Gündüz Aşırı Uykululuğun Psikiyatrik Nedenleri ve Tedavileri

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

14 Aralık 2012, Antalya

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Hemodiyaliz Hastalarının Psikolojik Dayanıklılık Durumları ve Etkileyen Faktörlerin Değerlendirilmesi

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

Sağlık Anksiyetesi Ölçeği nin Türkçe için Güvenilirlik ve Geçerlilik Çalışması

OBEZİTE Doç. Dr. Erdal Vardar 46. UPK

Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi / Gümüşhane University Journal of Health Sciences: 2012;1(4) ALEKSİTEMİ

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Transkript:

Araştırma Makalesi / Research Article 65 Doi: 10.4274/npa.y6335 Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi The Effect of Alexithymia on Somatization and Sleep Quality in Patients with Depression Adem AYDIN1, Yavuz SELVİ2, Pınar GÜZEL ÖZDEMİR1 1Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Van, Türkiye 2Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Konya, Türkiye ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı, depresyon tanılı hastalarda aleksitiminin bedenselleştirme eğilimleri ve uyku kalitesi üzerine etkisinin incelenmesidir. Yöntem: Çalışmaya psikiyatri polikliniğine başvuran ve depresyon tanısı alan 85 hasta dâhil edilmiştir. Hastalara Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ), Toronto Aleksitimi Ölçeği (TAÖ), Belirti Yorumlama Ölçeği (BYÖ) ve Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) uygulanmıştır. Bulgular: Depresif hastalar aleksitimik olanlar ve aleksitimik olmayanlar şeklinde iki gruba ayrıldı. Aleksitimi özelliği bulunan hastalarda BDÖ puanları, ruhsal atıf ve bedenselleştiren atıf puanları, PUKİ alt bölümlerinden gündüz işlevsellik kaybı puanlarının anlamlı ölçüde farklılık gösterdiği tespit edildi. Sonuç: Bu çalışmada depresyon hastalarında aleksitimi özelliklerinin ve bedenselleştirme eğilimlerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Üstelik aleksitimik olan hastaların ruhsal ve bedensel atıfları daha sık olup gündüz işlevsellik kayıpları da artmıştır. (Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 65-69) Anahtar kelimeler: Depresyon, aleksitimi, somatizasyon, uyku kalitesi Çıkar çatışması: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. ABSTRACT Background: The aim of the study was to determine the effect of alexithymia on sleep quality and tendency to somatization in patients with depression. Methods: Eighty-five patients with depression, who applied to the outpatient unit of psychiatry, were included in the study. The Beck Depression Inventory (BDI), Toronto Alexithymia Scale (TAS), Symptom Interpretation Questionnaire (SIQ), and the Pittsburgh Sleep Quality Index (PSQI) were administered to the patients. Results: Depressive patients were divided into two groups: alexithymic patients and non-alexithymic patients. There were significant differences in scores of BDI, psychologizing and somatizing subscale of the SIQ and daytime dysfunction subscale of the PSQI in alexithymic patients. Conclusion: It was found that depressive patients have higher levels of alexithymic features and somatization tendencies in this study. Moreover, alexithymic patients have more frequent psychological and somatic attributions and increased loss of daytime functionality. (Archives of Neuropsychiatry 2013; 50: 65-69) Key words: Depression, alexithymia, somatization, sleep quality Conflict of interest: The authors reported no conflict of interest related to this article. Giriş İlk kez 1967'de Sifneos tarafından tanımlanan aleksitimi kavramı, duygular için sözcüklerin olmaması anlamına gelen a (lack) -l exis (word) thymos (emotion) sözcük dizisinden oluşmaktadır (1). Aleksitimi dilimize ise duygular için söz yokluğu olarak çevrilmiştir (2). Aleksitiminin en temel özelliği, duyguların farkındalığında azalma ve duygularını ifade etmekte güçlük çekmektir. Bu özellikler çeşitlilik gösterir ve bireyin yaşamında farklı düzeylerde yer alır. Aleksitimik bireyler duygu ve düşünce arasında ilişki kuramazlar, duygularını adlandıramazlar, hayatı neredeyse robot gibi yaşarlar ve dışa dönük düşünmeye eğilimlidirler. Ayrıca, beden dilini kullanmakta zorlanırlar ve duygularını ifade eden sözcükleri kullanırken bile ifadesiz bir yüzle bakarlar (3). Aleksitiminin psikopatoloji etiyolojisinde yer alabileceği savı giderek ilgi çeken bir araştırma konusu haline gelmiştir. Özellikle psikosomatik hastalıklar ve duygudurum bozuklukları gibi duyguların temel rol aldığı bozukluklarda araştırılmakla beraber yeme bozuklukları, panik bozukluk, sosyal fobi, konversiyon bozukluğu, madde bağımlılığı gibi pek çok özel alandaki çalışmalarda da aleksitimi özellikleri araştırılmıştır (4,5,6). Benzer şekilde aleksitimi sıklıkla depresyon ve anksiyete bozukluğu tanılı Yaz flma Adresi/Correspondence Address: Dr. Adem Aydın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Van, Türkiye E-posta: adem.dr@gmail.com Geliş tarihi/received: 13.10.2011 Kabul tarihi/accepted: 07.11.2011 Nöropsikiyatri Arşivi Dergisi, Galenos Yayınevi taraf ndan bas lm flt r. / Archives of Neuropsychiatry, published by Galenos Publishing

66 Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 65-69 Archives of Neuropsychiatry 2013; 50: 65-69 hastalarda veya özel gruplarda depresyon ve anksiyete ile birlikte ele alınmıştır (7,8,9,10). Aleksitimi, somatizasyon ve emosyonel olaylarla ilişkili somatik duyumlara odaklanılması, abartılması ya da hastalık belirtilerini yanlış yorumlamakla ilişkilendirilmiştir (11). Böylece aleksitimi hastalığın doğasını sosyal mekanizmalarla etkiler ve somatik belirtilere yol açar (12). Bireylerdeki aleksitimik özelliklerin ortaya çıkması; içinde yaşadıkları sosyo-kültürel ortam özelliklerine bağlı öğrenme sonucu oluşur. Bir başka deyişle; çocuklar, aile içinde ve yaşadıkları çevrede kendilerini duygu ve düşüncelerini ifade etmeyi öğrenecekleri yerde bastırmayı ya da bedensel ifade etmeyi görüyorsa, bu durum aleksitimik özellikler göstermeye zemin hazırlar (13). Ruhsal yakınmaların ve psikososyal stresin bedensel belirtilerle ifade edilmesi yüzyıllardır bilinen bir konudur ve bedenselleştirme duyguların sözlü ifade ile değil bedene yansıyarak açığa çıkarılması şeklinde tanımlanmıştır (14). Farklı kültürlerde olumsuz duyguların dışa vurumu uygun görülmez ve bireylerde ruhsal yakınmalar bir vücut organına vurgu yapılarak ve bedenselleştirerek ifade edilir. Bu bağlamda her kültürün kendine özgü değişik sembolleri ve anlatım biçimleri vardır ve bunlar kendi içinde bir tutarlılık gösterir. Örneğin Güney Hindistan da kadınlarda menstrüel düzensizlikler, İran da kardiyak yakınmalar majör depresyon olgularının temel yakınmaları olarak bildirilmiştir (15). Bunun gibi ağrı, halsizlik, yorgunluk, sersemlik hissi, nefes darlığı, çarpıntı, gastrointestinal yakınmalar, vücudun çeşitli yerlerinde karıncalanma ve cinsel işlev bozukluğu depresyon hastalarında en sık bildirilen somatik şikâyetlerdir (16,17,18). Ayrıca depresyon gibi anksiyete bozukluğunda da kişinin sağlığıyla ilgili olumsuz bilişsel değerlendirmelere yol açarak bedensel belirtilerin daha tehlikeli, uyarıcı, uğursuz olarak değerlendirilmesine sebep olur. Somatizasyonun, psikiyatrik bozukluklar içerisinde en sık depresyon ve anksiyeteye eşlik ettiği bildirilmiştir (19,20). Robbins ve Kirmayer tarafından tanımlanan atıf kuramına göre kişi bazı bedensel şikâyetlere sahip olduğunda bunları bir sebep sonuç ilişkisi içinde düşünerek çevresel faktörler gibi ortama ilişkin etmenlere atfetme yoluyla normalleştirmekte ya da psikolojik nedenlere atfetme yoluyla ruhsallaştırmakta ya da fiziksel bir hastalık nedeniyle oluştuğunu düşünüp bedenselleştirmektedir (21). Aleksitimi kavramının daha iyi anlaşılabilmesi ve belirlenebilmesi amacıyla genel-geçer ölçekler geliştirilerek alt boyutları ile birlikte tanımlanmaya çalışılmıştır. Duygularını tanıma ve tanımlama ile duygularla bedensel hisleri ayrıştıramama; duygular konusunda başkalarıyla iletişim kuramama; hayal kurma konusunda kısıtlılık ve dışsal olaylara odaklanma tercihi gibi aleksitimi kavramına ait tanımlamalar bu ölçeklerde yer almıştır (22,23). Uyku kalitesi klinik bir kavram olarak kabullenilmesine karşın tanımlanması ve nesnel olarak ölçülmesi güç olan karmaşık bir durumdur. Uyku kalitesinin bozulması psikiyatrik bozukluklarda bir belirti olmasının yanında bir gösterge olarak da değer taşımaktadır. Nitekim uyku bozukluklarının ön planda olduğu depresyon hastalarında hastalığın tekrarlama riskinin yüksek olması aynı zaman da uyku bozukluğunun hastalıktan bağımsız olarak intihar girişimini artıran bir faktör olduğunun anlaşılması bunu destekler (24). Bu sebeple depresyon hastalarında uyku sorununu da ele alınarak yapılan düzenlemelerin daha başarılı sonuçlar getirdiği bilinmektedir. Bu çalışmada depresyon tanısı alan hastalarda aleksitiminin bedenselleştirme (somatize etme) eğilimleri ile uyku örüntüsü üzerine etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi Psikiyatri polikliniğine Ağustos 2010-Aralık 2010 tarihleri arasında ayaktan tedavi amacı ile başvuran ve majör depresyon tanısı alan 85 hasta çalışmaya dâhil edilmiştir. Çalışma grubu polikliniğe ardışık sıra ile başvuran ve çalışma şartlarını sağlayan hastalardan seçilmiştir. Hastaların çalışmaya alınması için gönüllü olması, DSM-IV sınıflandırmasına göre majör depresyon tanı ölçütlerini karşılaması, distimik bozukluk ya da başka türlü adlandırılamayan depresif bozukluk tanı ölçütlerini karşılamaması, 18 yaşından büyük ve 65 yaşından küçük olması, madde kötüye kullanımı veya bağımlılık hikâyesinin olmaması, depresyon dışında başka bir psikiyatrik bozukluğunun bulunmaması, bedensel başka bir hastalığının bulunmaması şartları aranmıştır. Hastalar psikiyatri uzmanı tarafından değerlendirilmiş ve çalışma şartlarını taşıyan hastalar onayları alındıktan sonra çalışmaya dâhil edilmişlerdir. Örneklemi oluşturan hastalara aşağıdaki form ve ölçekler uygulanmıştır. Tablo 1. Hastaların sosyo-demografik özellikleri Cinsiyet Erkek 32(%37,6) p=0,96 Kadın 53(%62,4) Eğitim İlköğretim 19 (%22,4) p=0,16 Orta 11 (%12,9) Lise 18 (%21,2) Üniversite 27 (%31,8) Medeni durum Bekâr 40 (%47,1) p=0,53 Evli 42 (%49,4) Yaşanılan çevre Kentsel 67 (%78,8) p=0,26 Kırsal 18 (%21,2) Meslek Memur 22(%25,9) İşçi 15(%17,6) p=0,93 Öğrenci 18(%21,2) Ev hanımı 30 (%35,3) Tablo 2. Hastaların aleksitimik olma durumlarına göre Belirti Yorumlama Ölçeği (BYÖ) puan ortalamaları Belirti yorumlama ölçeği Aleksitimik Aleksitimik p olan (N=29) olmayan (N=56) Ruhsal atıf 46,0±7,7 41,0±8,2 0,025* Bedensel atıf 39,7±7,2 31,6±9,15 0,001** Normalleştiren atıf 37,4±8,04 34,2±9,4 0,117 Belirti Sayısı 10,7±3,1 9,1±3,1 0,03* ** p<0,01, *p<0,05

Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 65-69 67 Archives of Neuropsychiatry 2013; 50: 65-69 Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi 1. Sosyodemografik veri formu: Çalışmacılar tarafından hastaların yaş, cinsiyet, eğitim, medeni durum, meslek, ikamet ettiği bölge bilgilerini almaya yönelik olarak oluşturulmuştur. 2. Beck Depresyon Ölçeği (BDÖ): Depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel belirtileri ölçmektedir. 21 belirti kategorisini içeren kendini değerlendirme ölçeğidir. Alınacak en yüksek puan 63 tür. Toplam puanın yüksekliği depresyonun şiddetini gösterir. Beck ve arkadaşları (25) tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlik ve güvenirlik çalışması Hisli (26) tarafından yapılmıştır. 3. Toronto Aleksitimi Ölçeği: Kişinin kendi duygu ve heyecanlarını tanımaması olarak tanımlanan aleksitimiyi değerlendiren likert tipi, 1-5 arası puanlanan, 20 maddeden oluşmuş bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Duygularını tanıma zorluğu (TAS-A), duygularını ifade etme güçlüğü (TAS-B), dışa-dönük düşünme (TAS-C) alt ölçekleri vardır. Yüksek puanlar yüksek aleksitimik seviyeyi gösterir (61 puan üstü). Bagby ve arkadaşları (27) tarafından geliştirilmiş, Türkçe uyarlaması Sayar ve arkadaşları tarafından yapılmıştır (28). 4. Belirti Yorumlama Ölçeği: Orijinal hali 13 soruluk her biri üçer maddeden oluşan bir ölçektir. Türkçe uyarlamasında ise iki değişiklik yapılmış ve dörtlü likertten beşli likert tipine dönüşmüş ve 14 soru eklenmiştir. Soruların her biri fiziksel bir rahatsızlık ya da hastalık veya ruhsal bir sıkıntı ya da hastalık olasılığını veya çevresel ve normalleştiren bir atfı içeren üçer maddeden oluşur. Robbins ve Kirmayer tarafından geliştirilmiştir (21). Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Güleç ve Sayar tarafından yapılmıştır (29). 5. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ): Buysse ve arkadaşları (30) tarafından geliştirilen ölçeğin Türkçe geçerlik ve güvenirlik çalışması Ağargün ve arkadaşları tarafından yapılmıştır (31). PUKİ, geçmiş bir aylık sürede uyku kalitesini ve bozukluğunu değerlendiren, 19 maddelik bir özbildirim ölçeğidir. Testin her maddesi eşit olarak 0-3 arasında puanlanır. Ölçek subjektif uyku kalitesi, uyku latensi, uyku süresi, alışılmış uyku etkinliği, uyku bozuklukları, uyku ilacı kullanımı ve gündüz işlevsellik kaybını değerlendiren 7 alt ölçekten oluşur. Alt ölçeklerinin toplanması ile 0-21 arasında değişen toplam PUKİ puanı elde edilir. Toplam PUKİ puanının beşten büyük olması %89,6 duyarlılık ve %86,5 özgünlük ile bireyin uyku kalitesinin yetersiz olduğuna işaret etmekte ve yukarıda belirtilen en az iki alanda ciddi ya da üç alanda orta derecede bozulma olduğunu göstermektedir. İstatistiksel Değerlendirme Veriler SPSS for Windows 16.0 programında değerlendirilmiş, değişkenlerin genel olarak dağılımları için frekans, sayısal değişkenler için student s t testi, kategorik değişkenler için ki-kare testi uygulanmıştır. Tüm grup TAÖ 61 kesme puanına göre aleksitimik olan ve aleksitimik olmayan şeklinde iki alt gruba ayrılmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p<0,05 olarak kabul edilmiştir. Bulgular Çalışmaya alınan hastaların sosyo-demografik özellikleri ve psikometrik test sonuçları Tablo 1 de verilmiştir. Çalışmaya alınan depresyon hastaları 32 si erkek (%37,6; yaş ortalaması: 36,5±4,7), 53 ü kadın (%62,4; yaş ortalaması: 38,4±6,4) olmak üzere toplam 85 hastaydı. Bunların 40 ı bekâr (%47,1), 42 si evli idi. (%49,4). Hastalar arasında yaş, cinsiyet ve medeni durum açısından anlamlı bir farklılık bulunmamıştır (p>0,05). Depresyon hastaları aleksitimik olma durumlarına göre belirti yorumlama ve uyku kalitesi açısından karşılaştırılacağı için amaca yönelik olarak hastalar aleksitimik ve aleksitimik olan ve aleksitimik olmayan şeklinde iki gruba ayrılmıştır. Çalışmamızda aleksitimik bireylerde BDÖ puan ortalaması: 35,4±5,3 ve aleksitimik olmayan 23,0±4,1 olup fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (p<0,01). Çalışmamızda cinsiyete göre de BDÖ ortalamalarında anlamlı farklılık saptanmış, kadınlarda BDÖ puanlarının daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). İki grubun belirti yorumlama ölçeği ve alt ölçek puanlarına göre karşılaştırılması: Belirti yorumlama ölçeği bedenselleştiren atıf, ruhsal atıf ve normalleştiren atıf olarak 3 alt gruba ayrıldığında aleksitimik depresyon hastalarının ruhsal atıf, bedensel atıf ve belirti sayısı puanlarının aleksitimik olmayan depresyon hastalarına göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu tespit edilmiştir. (p<0,05) (Tablo 2). İki grubun Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi Puanlarına göre karşılaştırılması: Aleksitimik olan ve olmayan depresyon hastaları PUKİ puanlarına göre karşılaştırıldığında toplam puan açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmamasına rağmen bu ölçeğin alt grubundan olan gündüz işlevsellik kaybı puanlarında aleksitimik bireylerin daha yüksek skorlara sahip olduğu bulunmuştur (p<0,05) (Tablo 3). Tablo 3. Hastaların aleksitimi olma durumlarına göre PUKİ puan ortalamaları PUKİ Aleksitimik Aleksitimik p olan (N=29) olmayan (N=56) Öznel uyku kalitesi 1,8±0,9 1,75±0,8 0,46 Uykuya dalma süresi 2,1±1,1 2,08±1,06 0,95 Uyku süresi 1,3±1,14 1,2±1,14 0,57 Alışılmış uyku etkinliği 1,0±1,3 1,08±1,2 0,76 Uyku bozuklukları 1,6±0,5 1,5±0,66 0,28 Uyku ilacı kullanımı 0,68±1,16 0,78±1,17 0,72 Gündüz işlevsellik kaybı 1,8±0,97 1,3±0,9 0,02* PUKİ toplam puanı 10,6±4,1 9,8±3,9 0,39 *p<0,05 Tablo 4. Tüm grubun cinsiyete göre TAÖ-20 alt ölçek puanları TAÖ-20 alt ölçek puanları Erkek Kadın p TAS-A (duygularını tanıma güçlüğü) 19,3±6,2 19,3±5,7 0,71 TAS-B (duygularını ifade etme güçlüğü) 13,9±3,4 15,7±4,5 0,05* TAS-C (dışa-dönük düşünme) 25,6±8,6 22,9±5,2 0,08 *p<0,05

68 Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 65-69 Archives of Neuropsychiatry 2013; 50: 65-69 Cinsiyete göre hastaların TAÖ-20 alt ölçek puanları: Çalışmamıza katılan tüm hastalar cinsiyetlerine göre TAÖ alt ölçeklerine göre değerlendirildiğinde; kadın depresyon hastalarında duygularını ifade etme güçlüğünün erkeklere göre anlamlı oranda fazla olduğu tespit edilmiştir. Tartışma Bu çalışma depresyon hastalarında oldukça önemli olan bedenselleştirme, aleksitimi ve uyku kalitesi arasında var olabilecek ilişkinin daha iyi tanımlanması amacıyla yapılmıştır. Çalışmada depresyon hastalarında bedenselleştirmenin yüksek oranda görüldüğü, duygularını tanımakta ve ifade etmekte güçlük çeken hastalarda bu durumun daha da yüksek olduğu, gündüz işlevsellik kayıplarının yüksek olduğu tespit edilmiştir. Üzerinde en çok araştırma yapılan psikiyatrik bozukluklardan biri olan depresyon son yıllarda aleksitimi ile ilgili çalışmalarda sık olarak incelenen tanı grubu olmuş ve aleksitiminin depresyon tanılı hastalardaki depresif belirti örüntüsünü etkileyen bir özellik olup olmadığı araştırılmıştır (32). Örneğin bir genel hastanede konsültasyon istemi ile değerlendirilen ve tıbbi hastalığı olan depresif hastalar aleksitimik özelliklerine göre değerlendirilmiş, ve aleksitimi özelliklerinin depresif belirti örüntüsünü etkileyen bir özellik olduğu bildirilmiştir (33). Aleksitimi ve bedenselleştirme ilişkisinin araştırıldığı çalışmalarda çelişkili sonuçlar bulunmuştur. Sifneos, aleksitiminin psikosomatik hastalık grubunda da yaygın oranda görüldüğünü bildirmiş olmakla birlikte psikosomatik belirti göstermeyen aleksitimiklerin de olabileceğini vurgulamıştır (34,35,36). Bogutyn ve arkadaşları da somatizasyonun aleksitimik özelliği olanlarda en sık başvuru sebebi olduğunu bildirmişlerdir (37). Sorunlarını bedenselleştiren hastaların, gelişim dönemlerine saplanma, patolojik savunma düzenekleri kullanma, bilinçdışı çatışmalar ve örseleyici erken yaşam olayları yaşamış olma nedeniyle duygularını sözelleştirememe durumlarının olduğu düşünülmüştür. Sayar ve arkadaşları ise depresyonu olan hastalarda aleksitimiyi bedenselleştirme belirtilerini yordayan üç etkenden biri olarak bildirmişlerdir. Diğerleri ise anksiyete ve bedensel duyumları büyütmedir (38). Çalışmamızda depresyon hastaları aleksitimik özelliklerine göre ikiye ayrılmış ve aleksitimik olan grupta ruhsal atıf ve bedensel atıf alt ölçek puanlarının anlamlı derecede yüksek olduğu belirlenmiştir. Bunun anlamı majör depresyon hastalarında duygularını tanıma ve tanımlamada zorluk çekenlerin daha fazla bedensel belirtiye sahip olduğu ve bunun daha çok ruhsal ve bedensel atıfla ilişkili olduğu, normal çevresel uyaranlara bağlı durumsal bir duyum olan normalleştiren atıf ile anlamlı düzeyde ilişkili olmadığıdır. Depresyon hastalarında bedensel belirtiler birçok çalışmada ve çeşitli şekillerde ele alınmıştır ancak depresyon tanısı almış olgularda somatik belirtilerin ne oranda bulunduğuna ilişkin az sayıda veri bulunmaktadır. Bizim çalışmamızın sonuçları da literatürle uyumlu olarak majör depresyon tanılı hastalarda bedensel şikâyetlerin daha fazla oranda ve sayıda olduğunu destekler niteliktedir (39,40). Çalışmamızda depresyon hastalarında aleksitimi oranı %34,1 olarak tespit edilmiştir. Literatürde depresyon hastalarında aleksitimi oranı %39 veya %41 arasında bulunduğuna dair bilgiler mevcuttur ve çalışmamızın sonuçları depresyon hastalarında aleksitiminin yüksek oranda bulunduğu çalışmalarla uyumludur (41). Ayrıca aleksitimi puanları ile BDÖ skorları arasında anlamlı düzeyde ilişkinin bulunması depresyonun şiddeti arttıkça aleksitiminin de arttığını göstermektedir. Benzer şekilde Taylor ve arkadaşları duygularını ifade edemeyen bireylerin benlik saygısı düşük ve bağımlı kişiler olduklarını belirtmektedirler (42). Genelde depresyonun duyguları tanıma ve tanımlamada zorluk boyutuyla aleksitimi arasında pozitif yönde ilişkili olduğu düşünülmektedir. Çalışmalarda, aleksitimik özellikler gösteren kişilerden duygularını ve bedensel duyumlarını ayırt etmede yetersizlik yaşayanların, umutsuzlukla ilişkili olarak daha sık suisit eğilimi gösterdikleri, bu nedenle depresyon ve aleksitimi arasında pozitif yönde ve yüksek derecede ilişki bulunduğu ortaya konmuştur (43). Duygularını tanımlamakta zorluk çeken, duygularını ifade edemeyen hastalar sorunlarını kültürden kültüre farklı şekillerde bedenselleştirmektedirler. Çalışmamızın sonuçları bu durumu destekler niteliktedir ve aleksitimik bireylerde bedenselleştirme özellikleri pek çok çalışma ile uyumlu olarak yüksek bulunmuştur (44,45). Hastalar öznel uyku kaliteleri açısından PUKİ ile değerlendirildiğinde ortalama puanlarının 10,1 olduğu görülmektedir ki; bu durum depresyon hastalarında uyku kalitesinin bozuk olduğu gerçeği ile örtüşmektedir. Çalışmamızda toplam PUKİ puanı ile aleksitimi arasında anlamlı farklılık saptanmamışken PUKİ nin 7 bileşeninden olan gündüz işlevsellik kaybı arasında anlamlı ilişki saptanmıştır. Bu da duygularını ifade etmekte güçlük çekenlerin işlevsellik anlamında da sorunlar yaşadıklarını göstermesi bakımından anlamlıdır. Çalışmamızın bazı sınırlılıkları vardır. Belirlenen aleksitimidepresyon şiddeti ilişkisi yöntem gereği yalnızca ayaktan tedavi için başvuran ve depresyon şiddeti hafif ve orta düzeyde olan olgular için geçerlidir. Çalışmanın tüm majör depresyon tanılı hastalara genellenebilmesi için depresyon şiddeti daha ağır olabilecek yatan hastalarda da tekrarlanarak desteklenmesi gerekebilir. Yapılan çalışmalarda depresyon, aleksitimi ve somatizasyonun birbiri ile ilişkili olduğu belirtilmektedir. Bildiğimiz kadarıyla uykunun kalitesinin ve etkinliğinin aleksitimi boyutlarıyla veya somatik eğilimlerle ilişkisi üzerine çalışılmamış olması çalışmamızın değerine katkıda bulunmaktadır. Bilindiği gibi aleksitimi genel psikopatoloji düzeyi ile ilişkilidir. Bu nedenle çalışmamızda aleksitiminin uyku özelliklerinden bağımsız olarak kişilerarası ilişkiler ve stresle başa çıkma yöntemleri nedeniyle işlevselliği etkilediği düşüncesi de dikkate alınmalıdır. Kaynaklar 1. Nemiah J, Freyberger H, Sifneos P. Alexithymia: A view of the psychosomatic process; Modern trends in psychosomatic medicine. London 1976; 430-9. 2. Dereboy İF. Aleksitimi öz bildirim ölçeklerinin psikometrik özellikleri üzerine bir çalışma. Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi. Ankara: H.Ü. Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, 1990. 3. Liang B, West J. Relational health, alexithymia, and psychological distress in college women: testing a mediator model. Am J Orthopsychiatry 2011; 81:246-254.

Nöropsikiyatri Arflivi 2013; 50: 65-69 69 Archives of Neuropsychiatry 2013; 50: 65-69 Depresyon Hastalarında Aleksitiminin Bedenselleştirme ve Uyku Kalitesi Üzerine Etkisi 4. Çelikel FÇ, Saatçioğlu Ö. Marmara depreminden sonra gelişen posttravmatik stres bozukluğunda aleksitimik özellikler. Anadolu Tıp Dergisi 2002; 4:20-23. 5. Parker JD, Taylor GJ, Bagby RM, Acklin MW. Alexithymia in panic disorder and simple phobia: a comparative study. Am J Psychiatry 1993; 150:1105-1107. 6. Zeitlin SB, McNally RJ. Alexithymia and anxiety sensitivity in panic disorder and obsessive-compulsive disorder. Am J Psychiatry 1993; 150:658-660. 7. Aksu G, Hocaoğlu Ç. Mastalji yakınmasıyla radyolojik incelemeye alınan bir grup hastada aleksitimi, anksiyete, kaygı ve depresyon düzeylerinin araştırılması. Klinik Psikiyatri Dergisi 2004; 7:95-102. 8. Honkalampi K, Hintikka J, Tanskanen A. Depression is strongly associated with alexithymia in the general population. J Psychosom Res 2000; 48:99-104. 9. Şentürk A, Levent BA, Lut T. Hemodiyalize giren kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda psikopatoloji. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Dergisi 2000; 17:163-172. 10. Taylor GJ. Recent Developments in Alexithymia Theory and Research. Can J Psychiatry 2000; 45:134-142. 11. Taylor GJ. Somatoform disorders. In: Taylor GJ, Bagby RM, Parker JDA, editors. Disorders of Affect Regulation; Alexithymia in Medical and Psychiatric Illness. Cambridge: Cambridge University Press; 1997; 114 137. 12. Lumley MA, Stettner L, Wehmer F. How are alexithymia and physical illness linked? A review and critique of pathways. J Psychosom Res 1996; 41:505-518. 13. Stoudemire A. Somatothymia, Part 1 and 2, Psychosomatics 1991; 32:365-381. 14. Spinhoven P, van der Does AJ. Somatization and somatosensory amplification in psychiatric outpatients: An explorative study. Compr Psychiatry 1997; 38:93-97. 15. Sayar K. Hüzün hastalığı. Depresyon, M Bekaroğlu (Ed), Trabzon, Karadeniz Ruh Sağlığı Derneği Yayınları 1995; s.471. 16. Lipowski ZJ. Somatization: The concept and its clinical application. Am J Psychiatry 1998; 145:1358-1368. 17. Sağduyu A. Somatizasyon nedir? Türk Psikiyatri Derg 1994; 5:257-264. 18. Russo J, Katon W, Sullivan M, Clark M, Buchwald D. Severity of somatization and its relationship to psychiatric disorders and personality. Psychosomatics 1994; 35:546-556. 19. Ford CV. The somatizing disorders. Psychosomatics 1986; 27:335-337. 20. Fabrega H Jr. The concept of somatization as a cultural and historical product of Western medicine. Psychosom Med 1990; 52:653-672. 21. Robbins JM, Kirmayer LJ. Attributions of common somatic symptoms. Psychol Med 1991; 21:1029-1045. 22. Bagby RM, Taylor GJ, Ryan D. Toronto Alexithymia Scale: Relationship with Personality and Psychopathology Measures. Psychother Psychosom 1986; 45:207-215. 23. Bagby RM, Taylor GJ, Parker JDA. Construct Validity of the Toronto Alexithymia Scale. Psychother Psychosom 1988; 50:29-34. 24. Agargun MY, Besiroglu L. Sleep and suicidality: do sleep disturbances predict suicide risk? Sleep 2005; 28:1039-1040. 25. Beck AT, Rush AJ, Shaw BF. Cognitive therapy of depression, New York: Guilford, 1979. 26. Hisli N. Beck Depresyon Envanteri nin üniversite öğrencileri için geçerliği güvenirliği. Psikoloji Dergisi 1989; 7:3-13. 27. Bagby RM, Parker JD, Taylor GJ. The twenty-item Toronto Alexithymia Scale-I. Item selection and cross-validation of the factor structure. J Psychosom Res 1994; 38:23-32. 28. Sayar K, Güleç H, Ak İ. Yirmi soruluk Toronto Aleksitimi Ölçeği nin geçerlik ve güvenirliği. 37. Ulusal Psikiyatri Kongresi Kitabı, 02-06 Ekim 2001, İstanbul, s.130. 29. Güleç H, Sayar K. Semptom yorumlama anketi türkçe formunun geçerlik ve güvenirliği. Klinik Psikiyatri Dergisi 2005; 8:31-36. 30. Buysse DJ, Reynolds CF 3rd, Monk TH, Berman SR, Kupfer DJ. The Pittsburgh Sleep Quality Index: A new Instrument for Psychiatric Research. Psychiatry Res 1991; 28:193-213. 31. Ağargün MY, Kara H, Anlar O. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi nin Geçerliği ve Güvenirliği. Türk Psikiyatri Derg 1996; 7:107-111. 32. Motan İ, Gençöz T. Aleksitimi Boyutlarının Depresyon ve Anksiyete Belirtileri ile İlişkileri. Türk Psikiyatri Derg 2007; 18:333-343. 33. Wise TN, Jani NN, Kass E, Sonnenschein K, Mann LS. Alexithymia: relationship to severity of medical illness and depression. Psychother Psychosom 1988; 50:68-71. 34. Bastiaans J. The implications of the specificity concept for the treatment of psychosomatic patients. Psychother Psychosom 1977; 28:285-293. 35. Freyberger H. Supportive psychotherapeutic techniques in primary and secondary alexithymia". Psychother Psychosom 1977; 28:337-342. 36. Greenberg RP, O'Neill RM. The construct validity of the MMPI Alexithymia Scale with psychiatric inpatients. J Per Assess 1988; 52:459-464. 37. Bogutyn T, Kokoszka A, Palczynski J, Holas P. Defense mechanisms in alexithmia. Psychological Reports 1999; 36:6-11. 38. Sayar K, Kirmayer LJ, Taillefer SS. Predictors of somatic symptoms in depressive disorder. Gen Hosp Psychiatry 2003; 25:108-114. 39. Tylee A, Gandhi P. The importance of somatic symptoms in depression in primary care. Prim Care Companion J Clin Psychiatry 2005; 7:167-176. 40. Bair MJ, Robinson RL, Eckert GJ, Stang PE, Croghan TW, Kroenke K. Impact of pain on depression treatment response in primary care. Psychosom Med 2004; 66:17-22. 41. Honkalampi K, Hintikka J, Saarinen P. Is alexithymia a permanent feature in depressed patients? Result from a 6-month follow-up study. Psychother Psychosom 2000; 69:303-308. 42. Taylor GJ, Parker JD, Bagby RM, Acklin MW. Alexithymia and somatic complaints in psychiatric out-patients. J Psychosom Res 1992; 36;417-424. 43. Güleç H, Sayar K, Özkorumak E. Somatic symptoms of depression. Türk Psikiyatri Derg 2005; 16:1-6. 44. Cooper DE, Holmstrom RW. Relationship between alexithymic and somatic complaints in a normal sample. Psychother Psychosom 1984; 41:20-24. 45. Waller E, Scheidt CE. Somatoform disorders as disorders of affect regulation: a development perspective. Int Rev Psychiatry 2006; 18:13 24.