ANTROPOMETRİ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ ANTROPOLOJİ BÖLÜMÜ NEYYİRE SEMA ERDUMAN 0341110051 ANTROPOMETRİ NEDİR? TARİHSEL GELİŞİMİ Antropometri; insan vücudunun çeşitli bölümlerinin ölçülüp karşılaştırılması yoluyla ayrı insan tiplerinin özelliklerini saptamaya yönelik çalışmaya verilen addır. Yunanca anthropo (insan) ve metrikos (ölçme) sözcüklerinden türetilmiştir. Fiziki, ya da biyolojik Antropoloji biliminin çalışmalarının ana aracı olarak kabul edilir. Fiziki antropoloji, insanın fizik gelişimini incelerken, gruplar ve ırklar arasındaki farklılığı da ortaya koyar. Toplumlar arası farklılığı araştırırken bu farklılığın kalıtsal ya da çevresel nedenleriyle de ilgilidir. Antropometri günümüzde beden tipi ve boyutları konusunda tek dayanak olarak benimsenmektedir. Çeşitli tıp dallarının, özellikle anatominin çalışma alanı içinde yer alır. İnsanın anatomik yapısına ilişkin ortalama uzunluk değerleri ve bu değerler arasındaki oran, Eski Yunan dan beri üzerinde durulan bir konudur. Bu alandaki ilk bilimsel çalışmaları Belçikalı Adolf Quetelet yaptı. Antropometri yöntemi, incelenen nesnenin canlı ya da ölü oluşuna göre iki kola ayrılır. Birinci kol canlı insanlar üzerinde uygulanan somatolojidir. Somatoloji kendi içinde somatometri (insan üzerinde ölçümler) ve somatoskopi (saç, göz, ten rengi gibi özelliklerin betimlenmesi) olarak ikiye ayrılır. Somatometri içinde de, başın saçla örtülü bölümleriyle birlikte incelenmesine sefalometri, bedenin bölümlerinin incelenmesine nekrometri denir. Antropometri yönteminin ikinci büyük kolu morfoloji ya da meroloji incelemeleridir. Bu kol da kendi içinde osteometri (baş dışındaki iskelet kemiklerinin ölçülmesi) ve kraniyometri (baş iskeletinin ölçülmesi) bölümlerine ayrılır. 1
Antropometriye göre insan vücudunda ölçüm yapılacak temel uzaklıklar iki doğrultuda sıralanır. Dikey doğrultuda antropometri ölçümü başın uzunluğu ve çene ucu-göğüs (meme başı)-göbek-pubis simfisi (kasık)-diz ortası-yer arasındaki uzaklıkları ölçer. Yatay doğrultuda ise omuz genişliği, kol uzunluğu, ön kol uzunluğu, el ve ayak uzunluğu ölçülür. Antropometri ölçümünde çeşitli kumpaslar (iki çenesi arasında kalan kısmı ölçen sürgülü bir alet), gonyometre (açıölçer), stereograf, çene gonyometresi ve pelvis gibi ölçme aletleri kullanılır. Antropometri, çok objektif olmakla birlikte biyolojik ve fonksiyonel boyutları yönünden de incelenmelidir. Daha başlangıçta ölçüm için seçilen beden bölgelerinin, gerçekten biyolojik ve fonksiyonel yönlerden, amaca uygunluğu, başka bir deyimle anlamı belirlenmiş olmalıdır. Beden üzerinde binlerce antropometrik nokta vardır ve buna karşılık binlerce ölçüm uygulanabilir. Belirleyeceğimiz ölçümler amaca uygun olmalıdır. Antropometri bir sonuç değil, sonuca ulaşım yoludur. Sonuca ulaşma yolunda, ölçümleme seçiminin, üzerinde çalışılan konuya uyumu ve doğru yanıtları verebilme niteliği önem kazanır. Boyd ve Tanner e göre antropometri terimi ilk kez beden ebatları üzerinde çalışmalar yapan Alman tıp doktoru Sigismund Elzholtz tarafından çağımıza uygun olarak kullanılmıştır. Pediatride, plastik cerrahide anomalilerin saptanmasında, endokrinolojide, diş hekimliğinde, sporda ve beslenme çalışmalarında antropometriden geniş çapta yararlanılmaktadır. ANTROPOMETRİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Hippocrates 2500 yıl önce vücut yapısı ve davranış arasındaki ilişkiyi tanımlamak için davranış tiplerinden söz etmiştir. Antik Yunan heykellerinde kişisel özellikler değil, ortak ideal tip önemlidir. İdeal yüzler, ideal ölçülere uygun insan bedenleri Yunan heykelinin başlıca özelliğidir. Marco Polo uzun yıllar boyunca dünyayı dolaşmış, yıllarca Çin de yaşamıştır. Onun ilk antropolog ve etnograflardan olduğu belgelerden anlaşılmaktadır. Farklı beden yapısı ve ölçüleri üzerinde durmuştur. Eserlerinde kendinden değil, tanıdığı kültür ve insanlardan söz etmiştir. 13.yüzyılda yaşamıştır. 1400 ler de yaşamış olan Leonardo da Vinci nin ressam kimliğinin yanı sıra pek çok kimliği vardır. Bunların içinde en önemli olanı da anatomiye olan ilgisidir. Pek çok kadavra üzerinde çalışmıştır. Kalp, akciğer, karaciğer, cinsel organların kusursuz çizimleri, kafatası çizimleri, insan bedeninin oranlarını ifade ettiği meşhur Vitrivius adamı, onun çalışmalarının ne derece kapsamlı olduğunu göstermektedir. 2
19. yüzyılın son yarısında anatomist Beneke davranış tipi ile fizyolojik sistemin birlikte etkilendiklerini ileri sürüyordu. Somatotip, beden şeklini kategorize ederek fiziksel sınıflandırma sistemidir. Kişinin mevcut morfolojik durumunun sayısal olarak tanımlanması ve ifade edilmesidir. En önemli temsilcileri; Kretschmer, Viola, Sheldon, Heath ve Carter dir. Kretschmer (1921): Alman psikiyatrist. Üç beden tipini şöyle tanımlamıştır: Astenik: Uzun kemikli, ince yapılı, olduğundan daha uzun görünüşlü, soluk derili, dar omuzlu, ince adaleli, kemikli elli, dar ve düz gövdeli tiplerdir. Piknik: Orta boylu, yuvarlak figürlü, yayvan yüzlü, kısa boynu omuzları arasında oturan, yağlı kalçalar ile yağlı üst bacaklara sahip tiplerdir. Atletik: Geniş omuzlu, geniş kabarık göğüslü, düz karınlı, adaleli bacak ve kollara, gelişmiş omuzlara sahip tiplerdir. Viola (1933) sınıflaması: Longitip, Brakitip, Normotip. 20.yüzyılın başlarına kadar kullanılan bu sınıflamada kişiler bu isimlerle sınıflandırılmıştır. Sheldon (1940) sınıflaması: Modern sınıflamanın kurucusu Amerikalı psikolog Sheldon kendi adıyla anılan yapı tipi kavramını 1940 yılında ortaya koymuştur. Sheldon ve arkadaşları Dupertius, Mc Dermott, Hartl, Stevens ve Tucker in birlikte yaptıkları araştırmalar sonucunda insanın sadece fiziki tiplerine göre sınıflandırılamayacağını, sınıflandırma yaparken insanların kişilik özelliklerinin de dikkate alınması gerektiği inancına varmışlardır. Öncelikle üç değişik beden yapısı ve bunlara bağlı kişilik özellikleri olan temel grupları belirlemişlerdir. Bu üç sınıf embriyonun üç tabakasından esinlenilerek isimlendirilmiştir. Endoderm tabakasından endomorf, Mezoderm tabakasından mezomorf, Ekdoderm tabakasından ekdomorf olarak adlandırılmıştır. Endomorfi: Büyük yuvarlak kafa, kısa kalın boyun, yüksek kare omuzlar, yayvan kalın gövde, yağlı bir göğüs, kısa kollar, geniş ve sarkık bir karın, kısa kaba görünümlü bacaklar. Mezomorfi: Bu özellik sert, kuvvetli ve göze çarpan kaslılıkla beraber kare bir bedenle karakterizedir. Kemikler kalın kaslarla çevrilidir. Bacaklar, gövde ve kollar genellikle kemik olarak iri yapılı ve fazla oranda kaslıdır. Bu tipin göze çarpan özellikleri ön kolun kalınlığı, el, bilek ve el parmaklarının iriliğidir. Gövde çok büyüktür ve nispeten incedir. Omuzlar geniş ve gövde genellikle yukarıdadır. Ekdomorfi: Bedenin incelik, narinlik ve kibar görünümü göze çarpar. Kemikler küçük ve kaslar incedir. Kollar ve bacaklar uzun, fakat gövde kısadır. Omuzlar dardır ve kas oranının azlığı görülür. Omuz çevresi kassal destekten ve kabarıklıktan mahrumdur. İnce soluk benizli, ufak kalıplıdırlar ve belirsiz kalçalara sahiptirler. 3
Frank ve Lilian Gilbreth (1922) ve Ergonomi: Bilimsel yönetim akımının önemli temsilcileridirler. Bilimsel yönetim iş akışlarını analiz eden ve sentezleyen bir işletme teorisidir. Ana amacı ekonomik verimliliği, özellikle de işçi verimliliğini artırmaktır. Frank ve Lilian Gilbreth görevin en iyi şekilde nasıl yapılabileceği üzerinde durmuşlardır. İnşaat yapım sürecinde gereksiz, yönetilemeyen etkin olmayan hareketler üzerinde çalışmışlardır. Frank Gilbreth in en önemli çalışması bir tuğla işçisinin hareketlerini 18 den 5 e indiren çalışmasıdır. Bu iyileştirme ile bir tuğla işçisi verimliliğini daha fazla güç harcamadan ikiye katlamıştır. Gilbreth eşi Lilian ile birlikte gerçekleştirdiği bu çalışmaları Hareket Ekonomisinin Kanunları adlı eserinde toplamıştır. Bu çalışma insan bedeninin kullanımı, işyeri düzeni ve alet tasarımı konularıyla ilgili 22 kuralı içerir. Günümüzde occupational therapy (iş terapisi) denilen bir meslek var. Bu mesleği uygulayan kişiler occupational therapist adını alıyorlar. Bu kişilerin yaptığı işi şöyle tanımlayabiliriz: Normal şartlarda hepimizin yaptığı bir iş vardır. Bu iş zamanımızı nasıl geçirdiğimizle ilgilidir; ücretli ya da ücretsiz, huzurlu ya da eğlenceli, yükümlülük ya da seçim şeklinde olabilir; bu bizim hayatımızı dolduran bir şeydir, bizim bir hedefe yönelmemizi, etkileşimde olmamızı, yaratıcılığımızı geliştirmemizi sağlar ve çevremizdeki dünyada yeteneğimizin en üst kapasitesiyle davranabilmemize yardımcı olur. Hayatımızın herhangi bir noktasında, doğumda ya da daha sonraki bir zamanda bir hastalık, kaza, sakatlık sonucu özgürce iş yapabilmemiz engellendiğinde, işte o zaman Occupational Therapy devreye girer ve işlev yapabilme, iş görebilme kapasitemizi yeniden kazanmamızı sağlar. Bunun yanı sıra da yaşanacak yerde bir eksiklik varsa, onları giderir. Occupational Therapist in görevi sorunun hangi alanlarda olduğunu tespit etmek o kişiye daha başarılı, fonksiyonel ve özgür olabilmesi için yardımcı olmaktır. Human Factors ve Ergonomi: 1945-60 larda Human Factors mesleği çıktı. Bu meslek pek çok disiplini içerir. Bu disiplinler psikoloji, biyomekanik, mühendislik, endüstri tasarımı, grafik tasarımı, istatistik ve antropometridir. Özde insan bedenine ve onda var olan yeteneklere uygun donanımı ve ortamı dizayn etme çalışmasıdır. Human Factors ve Ergonomi terimleri özde aynıdır. Uluslar arası Ergonomi birliği ergonomiyi ya da human factors u şu şekilde tanımlar: Ergonomi (ya da human factors) insanlar ve bir sistemdeki diğer elementler arasındaki iletişimi anlamayı ele alan bilimsel bir disiplindir ve insanın iyi olmasını ve her yerdeki sistem performansını yükseltmek için teoriyi, prensipleri, verileri ve metotları kullanan bir meslektir. 4
Tanner (1956): Bedenin belli hastalıklara karşı konumunu incelerken somatotip teknikleri kullanmıştır. Brozek: 1965 lerde somatotip ve beden kompozisyonu ilişkilerindeki büyük derinliği ortaya koymuştur. Heath-Carter Sınıflaması: Heath-Carter 1976 da somatotipi formüle ederek ölçümlere dayalı bir değerlendirmeye tabi tutmuştur. Heath-Carter yöntemi çeşitli antropometrik ölçümler arasından faktör analiziyle somatotipi fotoğraflara gerek kalmadan kolayca saptayan bir yöntemdir. Bu yöntem Sheldon Atlası kullanılarak somatotipi belirlenen kişilere ait bazı ölçümler üzerinde yapılan istatistiksel analizler sonucu hesaplanmış tablolara dayanmaktadır. KAYNAKÇA http://www.nkfu.com-bilgi DÜNYASI http://www.bedenegitimi.gen.tr tr.wikipedia.org.wiki/heykel www.biography.com http://www.acikbilim.com/2012/10/dosyalar -Açık Bilim Aylık Çevrimiçi Bilim Dergisi http://80.251.40.59/sports.ankara.edu.tr/koz/egz-fgzii/somatotip.pdf Kampus.beykent.edu.tr./Paylaşım/Dosya http://www.sensory-processing-disorder.com Özer, Kamil: Kinantropometri ve Spor; www.atletik.org/tubed/dergidenmakaleler/sb0077 - sayı 5 - sayfa 36 TEŞEKKÜRLER 5