DEÐERLÝ BASIN EMEKÇÝLERÝ,



Benzer belgeler
Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ


ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

Kanguru Matematik Türkiye 2015

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Gelir Vergisi Kesintisi

01 Kasým 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2017

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

ünite1 Sosyal Bilgiler

Kanguru Matematik Türkiye 2017


ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Kanguru Matematik Türkiye 2015

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

Kanguru Matematik Türkiye 2017


Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý



STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

17 ÞUBAT kontrol

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Simge Özer Pýnarbaþý

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

www. adana.smmmo.org.tr


Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

mmo bülteni mart 2005/sayý

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden


Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Kanguru Matematik Türkiye 2017

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI



DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Kanguru Matematik Türkiye 2015

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý


ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ


OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

m3/saat AISI

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:


DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

Cumhuriyet Halk Partisi

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1


Transkript:

8 Gezi direniþi sonrasý baþlayan cadý avýnda dün hedef gençlerdi. Öðrenci yurtlarýnýn da aralarýnda bulunduðu 100'e yakýn adres basýlarak çoðunluðunu öðrencilerin oluþturduðu 30 kiþi dün gözaltýna alýndý. Hükümetin Gezi Parký direniþçilerine karþý baþlattýðý cadý avý yurt çapýnda sürüyor. Dün de Ýstanbul operasyon ve gözaltýlara uyandý. Emniyet'in Ýstanbul'daki MOBESE görüntülerini inceleyip teþhis ettiði eylemcilere yönelik baþlatýldýðý iddia edilen operasyonlar çerçevesinde 19 ilçede 100'e yakýn adres sabah 05.00 sularýnda Terörle Mücadele ekiplerince basýldý. Mahkeme kararýyla yapýldýðý öðrenilen baskýnlarda toplam 30 yurttaþ gözlatýna alýndý. Suçlamalar ise þöyle: Halký isyana teþvik etmek, güvenlik güçlerine ve araçlarýna saldýrýda bulunmak, kamuya ve vatandaþa zarar vermek. Beyoðlu esnafý, Galatasaray Meydaný nda, Göstericiler, taþkýnlýklar sabrýmýzý tüketiyor açýklamasý yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði (TESKOMB) ile ayný düþünmüyor. Çünkü, masa ve sandalye toplatýlmalarýyla baþlayan, yayalaþtýrma projesi ve alkol yasaklarýyla devam eden süreç onlarý Gezi direniþçileriyle ayný duyguya itmiþ. Haftalardýr iþ yapamýyorum. Cumartesi günleri 2 bin lira ciro yapýyordum. Þimdi beþ kuruþ para koyamýyorum cebime diyen Beyoðlu Ýpek Sokak ta dürümcü iþleten Mehmet Abalak yaþadýðý zarara raðmen Gezi direniþçilerini hedefe koymuyor. DEÐERLÝ BASIN EMEKÇÝLERÝ, 62 yaþýndan sora böyle bir eyleme kalkýþmak kolay deðil, insan utanýyor ama sesimi duyurmak için baþka bir çarem yok. Bu eylem bir kaç senedir düþünülen bir eylemdir. Bu eylem bir günlük eylem deðildir. Bu eylem yurt geneline mutlaka yayýlacaktýr. Bu eylem ne zaman sona erecek? Bu eylem; kýsa çöp, uzun çöpten hakkýný alana kadar devam edecek. Atatürk 1925 yýlýnda tekke ve türbeleri kapatýrken, türbelerin bakýmýný yapan ve onu ziyaret edenlerden geçimini saðlayan insanlar vardý. Bu insanlara türbedar denirdi. Tekkeleri ve türbeleri kapatan yasa, türbedarlýðý da yasakladý. Yoksul aleviler Hacý Bektaþ Veli Türbesi'ni Kültür Bakanlýðýna para vermeden ziyaret edemiyor. Nevþehir de bir giriþimci tarafýndan geçtiðimiz yýl kurulan serada, topraksýz domates üretimi gerçekleþtiriliyor. Toprak yerine perlit madeninin kullanýldýðý serada yetiþen salkým domateslerin, topraklý tarýmda yetiþenlere göre daha saðlýklý ve lezzetli olduðu belirtiliyor. Þair Tuðrul Keskin in Everest Yayýnlarý ndan çýkan 30 yýllýk þiir serüveninden seçilen 60 þiirlik Soðuk Yara kitabýnýn çýktýðýný duyduðumda kendisini arayýp kitapla ilgili konuþmak istediðimi söyledim. Yanýna gittiðimde heybemde 3-5 soru vardý. Þiir ve coþku dolu bir sohbet muhakkaktý. Ancak Tuðrul Keskin, söyleþimizde daha fazlasýný verdi. 1980 den beri þiirleri yayýmlanan, Babek, Kanda har kitaplarý ile isyaný ve Ortadoðu yu anlatan; elbette aþk ve sokak þiirleri de yazan Keskin, bambaþka...

Gezi direniþi sonrasý baþlayan cadý avýnda dün hedef gençlerdi. Öðrenci yurtlarýnýn da aralarýnda bulunduðu 100'e yakýn adres basýlarak çoðunluðunu öðrencilerin oluþturduðu 30 kiþi dün gözaltýna alýndý. Hükümetin Gezi Parký direniþçilerine karþý baþlattýðý cadý avý yurt çapýnda sürüyor. Dün de Ýstanbul operasyon ve gözaltýlara uyandý. Emniyet'in Ýstanbul'daki MOBESE görüntülerini inceleyip teþhis ettiði eylemcilere yönelik baþlatýldýðý iddia edilen operasyonlar çerçevesinde 19 ilçede 100'e yakýn adres sabah 05.00 sularýnda Terörle Mücadele ekiplerince basýldý. Mahkeme kararýyla yapýldýðý öðrenilen baskýnlarda toplam 30 yurttaþ gözlatýna alýndý. Suçlamalar ise þöyle: Halký isyana teþvik etmek, güvenlik güçlerine ve araçlarýna saldýrýda bulunmak, kamuya ve vatandaþa zarar vermek. GENÇLÝK ÖRGÜTLERÝ HEDEFTE Gözaltýna alýnanlar arasýnda Genç Umut, Öðrenci Kollektifleri, Türkiye Gençlik Birliði (TGB), Halkýn Kurtuluþu Partisi (HKP) üyesi çok sayýda öðrenci de var. Gözaltýna alýnan Kollektifler üyesi üniversitelilerin, Özgür Kütahya, Yiðit Ergün, Erdem Aslan, Gökay Iþýk, Cem Eraslan, Hasan Mert Kaynar, Ali Coþkun, Uður Gümüþkaya, Ozan Erdoðan, Uður Cucu, Deniz Can Sarýkaya ve Deniz Hasret Özçelik olduðu öðrenildi. TGB'den de 3 kiþinin gözaltýna alýndýðý belirtilidi. TGB'nin sitesinde Ýstanbul Ýl AKP iktidarý, fena halde kuyruk acýsý yaþýyor. Özellikle mimarlara, mühendislere, onlarýn odalarýnýn öncülüðünde patlayan Gezi direniþi ile ilgili, diþ biliyorlar, hep rövanþ peþindeler. Yine bir torba yasa içinde, rejim, TMMOB ve baðlý Odalarýnýn hukuk dýþý bir þekilde gelirlerini sýnýrlamaya yönelik bir yasa deðiþikliði yaptý. Üç yýl önce de yine bir gece yarýsý operasyonuyla benzer operasyonlara giriþmiþlerdi. Asýl hedefleri, TMMOB Yasasýnýn bütününü deðiþtirmek. Yürütülen mücadele üzerine bizzat Çevre ve Þehircilik Bakanlýðý bu operasyonu ertelemek zorunda kaldý, daha doðrusu Anayasa deðiþikliði kapsamýna býraktý. RÖVANÞ PEÞÝNDE Taksim de mimarlarýn, þehircilerin, peyzaj mimarlarýnýn odalarý bir yandan hukuk mücadelesi baþlatýp bir yandan protesto, gösteri eylemlerine öncülük edince, yani AKP nin nasýrýna basýp kuyruðunu kýstýrýnca, AKP rejimi de o acýyla, TMMOB nin üstüne yürüdü. Taksim`de yapýlmak istenen, mühendislik, mimarlýk, þehir plancýlýðýna aykýrý düzenlemeler karþýsýnda yargýya baþvuran ve haklýlýðý yargý tarafýndan teyit edilen Odalar ve TMMOB`ye iktidarýn duyduðu rant eksenli kin, gece yapýlan torbasal düzenlemeler ve odalarýn þube yöneticilerinin gözaltýna alýnmalarýyla sürdürüldü. Peki elde ne var? Sýfýr Bu, rejimi daha da kahrediyor. Balyoz, Ergenekon türü örgüt yaratmaya kalktýlar, tutmadý. Fena içerliyorlar Hiçbir þey eskisi gibi deðil. Üstelik, Taksim in orta yerinde bozguna uðradýlar, elleri böðürlerinde kaldý. Sahi ne olacak Taksim þimdi? TAKSÝM E ÝPTAL Þöyle tarif ediyorlardý projeyi; Taksim Yayalaþtýrma Projesi ÝBB nin finanse ettiði ve Kalyon inþaat tarafýndan inþa edilen ve Taksim Meydaný nýn araç trafiðinden arýndýrma ve yayalarýn kullanýmýna açma ve meydanýn yanýnda bulunan Gezi Parký na AVM, otel rezidans kullanýmý için Topçu Kýþlasý ný yeniden inþa etmek üzere hazýrlanmýþ bir projedir. Ama olmadý, olamadý; Bu proje, bir yayalaþtýrma projesi deðil de bir kimliksizleþtirme projesiydi. Ayrýca projenin çaðdaþ meydan düzenleme ve ulaþým planlama kurallarýna uygun yapýlmadýðý da ortadaydý. Meydana yaya eriþiminin zorlaþacak olmasý baþka bir olumsuzluktu. Planlar, Ýstanbul 1. Ýdare Mahkemesi tarafýndan 6 Haziran 2013 tarihinde iptal edildi, dolayýsýyla proje de iptal edildi. Nisan 2013 itibariyle proje kapsamýnda yapýlmasý gereken iþlerin yüzde 50 sinin tamamlandýðý belirtiliyordu. Þimdi proje tümden iptal. ÝBB, mahkeme kararýnýn kendilerine ulaþmasýný bekliyormuþ, gerekçeli kararý gördükten sonra itirazda bulunacakmýþ. Mahkeme kararlarý geriye doðru iþletilemeyeceði için, tamamlanmýþ inþaat kýsýmlarý için yapýlacak bir þey yok diyorlar. TMMOB odalarýnýn baþlattýðý doðru, meþru mücadele, AKP ile özgürlük, eþitlik derdi olan tüm kesimlerin büyük, tarihi desteði ile zafere ulaþtý. Ama sloganda belirtildiði gibi, Bu daha baþlangýç, mücadeleye devam! Bunun için de herkesin TMMOB ile dayanýþmasýný artýrarak sürdürmesi gerekiyor. ÖNERÝ: MÜCADELE KATALOÐU TMMOB, baþta hukuk yoluyla verdiði olmak üzere mücadelelerinden toplumu daha çok haberdar edip onlarý daha çok katmalý. Örneðin, nerede, hangi oda, hangi hukuksuzluða karþý dava açmýþ, mücadele baþlatmýþ, eylem yürütüyor, bunu bilmek gerekiyor. Bunun için önerim, TMMOB nin, tüm oda hukuk ve iletiþim birimleriyle koordinasyon saðlayýp bir dava, eylem kataloðu hazýrlamasý. Bununla ilgili olarak internette bir portal hazýrlanabilir. Hangi oda, hangi þehirde, hangi konuda dava açmýþ, dava konusu ne, hukuk mücadelesi ne durumda, dava ile ilgili medya ne kadar bilgilendirilmiþ, çevre halký ne kadar sürece katýlmýþ, ne tür eylemler yapýldý ve yapýlacak, bütün bunlar izlenebilmeli. Talan alanlarýnýn baþýnda Ýstanbul un geldiðini biliyoruz. 3.Köprü, 3.Havaalaný, kanal vs. konusunda açýlmýþ ne dava var, kimler ne tür eylemlilik içinde; Galataport, Haydarpaþaport, Tarlabaþý, Haliç, adalar vb. bütün bunlarla ilgili durumu bir bakýþta bize anlatacak bir bilgi kaynaðýna eriþebilmemiz gerek. HES lerle, tarih ve kültür varlýklarýmýzýn yaðmasý ile ilgili Elektrik Mühendisleri Odasý ya da baþka meslek örgütleri, dernek, sendika, parti, hangisi ne mücadelenin içinde ise, bunu bilmek gerek. Böyle bir çalýþmayý baþlatacak TMMOB ye eminim kýsa sürede duyacaðý her tür desteði, onunla dayanýþma halindeki diðer kuruluþlar, kiþiler gönüllü olarak verecekler ve biz, nerede neyin mücadelesi veriliyor onu bilecek, dayanýþma, mücadele bayraðýmýzý daha da yükseltecek ve yine, yeniden ka-za-na-ca-ðýz! (Yurt) Baþkaný Olgu Özdemir, il yöneticisi Gizem Doðan ve il yöneticisi Barýþ Alpuðan'ýn kardeþi Zafer Alpuðan'ýn gözaltýna alýndýðý, evlerinde arama yapýlmakta olduðu açýklandý. YÝNE GÝZLÝLÝK KARARI VAR Halkýn Kurtuluþu Partisi (HKP) Ýstanbul- Sancaktepe Ýlçe Sekreteri Metal Ýþçisi Deniz Bin'in de evinde arama yapýldýðý açýklandý. Operasyon dosyasýnda gizlilik kararý olduðu belirtildi. Arama yapýlan adresler arasýnda öðrenci yurtlarýnýn da bulunduðu öðrenildi. Saðlýk kontrolünden geçirilen þüpheliler Ýstanbul Emniyet Müdürlüðü'ne getirildi. Toplam 56 kiþi hakkýnda arama ve yakalama kararý olduðu öðrenildi. BirGün Arama ve yakalama kararý çýkan isimler Hakkýnda ev aramasý ve yakalama kararý çýkanlarýn listesi þöyle: Cengizhan Cora, Uður Gümüþkaya, Ramazan Akgün, Burak Sayým, Engin Uður, Gökay Iþýk, Cihan Uyanýk, Çaðla Ural, Ozan Erdoðan, Erdem Arslan, Denizcan Sarýkaya, Andaç Yýldýrým, Ersin Keleþ, Ýsmail Cem Bulur, Tahir Özgür Kütahya, Uður Cucu, Ali Coþkun, Yiðit Ergün, Bircan Birol, Cem Erarslan, Naim Göktaþ, Damla Arslan, Sezai Keskin, Þehmuz Altay, Barýþ Alpuðan, Zafer Alpuðan, Ýbrahim Okan Özkan, Savaþ Çiçek, Nevzat Behzar, Münir Aktan, Deniz Bin, Devrim Yýlmaz, Düzgün Polat, Erkan Kurç, Mustafa Ali Bülbül, Selçuk Kalaycýoðlu, Deniz Umur Þahin, Hüseyin Demirezen, Ýlhan Çoban, Meriç Yapýþkan, Okay Koçak, Umut Öner, Ceren Çoban, Hasret Deniz Özçelik, Okan Çevik, Cihan Parýltý, Ahmet Paket, Hasan Mert Kaynar, Ömer Yýldýz, Güneþ Atalay, Bulut Baran Korku, Uður Peribacalarý ile ünlü turizm bölgesi Kapadokya da film platosu oluþturulmasý planlanýyor. Jean Reno, Charles Bronson, Ömer Þerif, Tony Curtýs, Nicholas Cage gibi Holywood yýldýzlarýnýn da sinema filmleri çektiði bölgede film platosu oluþturulmasýna yönelik çalýþmalarýn baþlatýldýðý bildirildi. Kapadokya Turistik Oteller ve Ýþletmeler Derneði (KAPTÝD) Genel Sekreteri Nazif Demir, Kapadokya Turizm Altyapý Hizmet Birliði (KAPHÝB) öncülüðünde Kapadokya film platosunun oluþturulmasýna yönelik çalýþmalarýn baþlatýldýðýný belirtti. Kültür ve Turizm Bakanlýðý Telif Haklarý ve Sinema Genel Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen Plato Kentler Film Komisyonlarý konferansýnda da ülke çapýnda film çekimleri açýsýndan uygun normlarýn bütünleþtiði dünyanýn ender doðal film platolarýndan da biri olan Kapadokya Karakuþ, Þahin Berber, Kadir Ev, Cahit Atalay. Ýzmir'de 11 tutuklama daha Ýzmir'deki Gezi direniþi nedeniyle 4. operasyon dalgasýnda gözaltýna alýnan 15 yurttaþtan 11'i dün tutuklandý. Böylece direniþ baþladýðýndan bu yana Ýzmir'de tutuklananlarýn sayýsý 48'e yükseldi. Tutuklananlar, kamu ve özel binalarýna zarar vermek, molotofkokteylli saldýrý düzenlemek, halký kýþkýrtmakla suçlanýyor. Eylemciler Ýzmir'de direniþe destek verdikleri gerekçesiyle Ýzmir merkez olmak üzere Ýstanbul, Balýkesir, Bursa, Batman ve Manisa daki baskýnlarda gözaltýna alýnmýþtý. Gülsen Candemir ÝNSAN HAKLARI FEDERASYONU: Gezi'ye baþlatýlan cadý avý durmalý Uluslararasý Ýnsan Haklarý Federasyonu (FIDH) raporu, Gezi Parký eylemcilerine ve sivil topluma karþý artarak devam eden baskýyý 'kaygý verici' buldu. Raporda,göstericilere karþý iþlenen suçlarýn resmi makamlardan tarafýndan takibinde eksiklikler ve ihmal olduðunu da vurgulandý. Resmi makamlar, ortamý sakinleþtirmek, vatandaþlarýn güvenliðini saðlamak ve ifade özgürlüðünü koruma altýna almak yerine barýþçýl göstericilere, gözlemcilere ve göstericilere yardým edenlere karþý gerçek anlamda bir 'cadý avý baþlatmýþ durumdadýr denilen açýklamada, 5 eylemcinin polis terörüyle yaþamýný yitirdiðinin ve eylemcilere saldýranlarýn cezasýz býrakýlmasýnýn altý çizildi. FÝDH, ayrýca gazetecilerin de hükümet ve kolluk kuvvetleri tarafýndan aðýr baskýya, þiddete maruz kalmasýný kýnadý. Kaynak:BirGün bölgesinin Plato Kent olarak deðerlendirilmeye alýndýðýný ifade eden Demir, bölgenin bu özelliði ile de ülke tanýtýmýna ciddi katkýlar saðlayacaðýný vurguladý. Demir, Kapadokya bölgesindeki tarihi ve doðal güzelliklerin tüm dünya insanlarýna taþýnmasýnýn görsel iletiþim araçlarý ile daha yaygýn þekilde gerçekleþtirilebileceðinin öteden beri bilinen bir gerçek olduðunu dile getirerek, "Bir süre askýda kalan ama Nevþehir in tanýtýmýnda büyük bir önem taþýyan Kapadokya bölgesinde film platosu oluþumuna yönelik çalýþmalarý sayýn Valimiz Mehmet Ceylan ýn da çabalarý ile yürüteceðiz. Kültür ve Turizm Bakanlýðý ilgilileri ile de görüþmeler yoluyla en kýsa süre içerisinde Kapadokya film platosunu yaþama geçireceðiz. Bu çerçevede ilk olarak Mardin Film Ofisi, sivil bir toplum kuruluþu olarak model alýnýp incelenecektir" dedi. Kaynak:Nevþehir Gazete

NEDEN BEN TEK BAÞINAMIYIM? Diye, baþkalarýyla birlikte ben de hep soruyorum kendime... (2007 yýlýnda basýlmýþ HACIBEKTAÞ dergisinin arka kapaðýndaki bu þiir; benim þu andaki durumumu, duygu ve düþüncelerimi anlatmaktadýr.) Diye düþündü biri Ve hiçbir þey yapmamaya karar verdi Diye düþündü bir öteki Ve yalnýzlýðýnýn kuytuluðuna çekildi Diye düþündü bir üçüncü Ve tek baþýna düþünmeyi sürdürdü Diye düþündü yüz binler Ve tek baþýnalýklarýný sürdürdüler Diye düþündü milyonlar Milyonlarcaydýlar Ve tek baþýnaydýlar Bu arada birileri Onlar adýna Karar vermekteydi Tek baþýna olduklarýný sananlar Topluca oradan kaldýrýldýlar Ataol BEHRAMOÐLU Asýl önemli olan ve memleketi temelinden yýkan, halkýný esir eden, içerideki cephenin suskunluðudur. Bu itibarla, kendiniz için deðil, baðlý bulunduðunuz ulus için elbirliði ile çalýþýnýz. Çalýþmalarýn en yükseði budur. Mustafa Kemal ATATÜRK DEÐERLÝ BASIN EMEKÇÝLERÝ, 62 yaþýndan sora böyle bir eyleme kalkýþmak kolay deðil, insan utanýyor ama sesimi duyurmak için baþka bir çarem yok. Bu eylem bir kaç senedir düþünülen bir eylemdir. Bu eylem bir günlük eylem deðildir. Bu eylem yurt geneline mutlaka yayýlacaktýr. Bu eylem ne zaman sona erecek? Bu eylem; kýsa çöp, uzun çöpten hakkýný alana kadar devam edecek. Atatürk 1925 yýlýnda tekke ve türbeleri kapatýrken, türbelerin bakýmýný yapan ve onu ziyaret edenlerden geçimini saðlayan insanlar vardý. Bu insanlara türbedar denirdi. Tekkeleri ve türbeleri kapatan yasa, türbedarlýðý da yasakladý. Yoksul aleviler Hacý Bektaþ Veli Türbesi'ni Kültür Bakanlýðýna para vermeden ziyaret edemiyor. Kültür bakanlýðýna dava açmak için avukatýmýn gönderdiði dilekçeye Kültür Bakanlýðý þu cevabý vermiþ: Türbe külliyenin içindedir. Ayýrýp orasýný ücretsiz yapamayýz. Hacýbektaþ a kadar gitmenize gerek yok, bilgisayarlarýnýzý açýn uydudan Hacýbektaþ Dergâhýna bakýn; türbe külliyeden ayrý duruyor. Diðer binalarla bitiþik olan camidir. Onlarýn fikrine uyarsak asýl camiden para alýnmasý gerekir, külliyenin içinde olan camidir. Hýrsýzlar çaldýklarýný götürmek için torba kullanýrlardý. Bugünkü iktidar ise torba yasalarla çalýþýyor ama tek baþýma da olsam yedirmem! Ýki gün önce gazetelerde ikiz iki kardeþin birbirlerine sarýlarak boðulduðunu okudum. O çocuklarýn ölümünden dolayý bir Öðretmen olarak ben, M.E.Bakaný ve Baþbakanda suçludur. Avrupa devletleri Ýlkokul üçüncü sýnýfta yüzme öðretmenleri tarafýndan havuza götürüp yüzme öðretiyor. Böyle yapmazlarsa; o çocuklar suya düþünce ne Ýsa, ne Musa ne de Dualarý onlarý kurtaramaz! Bunu onlar örgendi ama benim milletim öðrenemedi. Ýleriki günlerde anýmsatýrsanýz kadýnlarýmýz ve kýzlarýmýz için hem de dünyadaki ilk kadýn örgütü olan Bacýyan -ý Rum'u anlatmak istiyorum. Diyanet iþleri Baþkanlýðý Kuran eðitimi ve öðretimine yönelik kurslar ile örgenci yurt ve pansiyonlarý yönergesinin ucu açýktýr. Yani kurs ve pansiyonlarýn sayýsýný ve giderlerini istedikleri kadar artýrabilirler. Diyanetin Bugünkü bütçesi kat kat artabilir. Bu iþler için zenginlerden de yardým adýyla haraç toplanacaðý için baþka sorunlar ve yeþil mafya ortaya çýkacak. Bu arada sîzlerin yardýmý ile Balbay, Perinçek ve Haberal'ýn þahsýnda tüm Silivri'de yatanlara selamlarýmý yani en iyi dileklerimi yolluyorum. Onlarýn yerinde olsam dýþarý çýkmaya hiç heveslenmezdim. Geçen Salý AÞTÝ den dolmuþa bindim, þehrin yüksek binalarýna bakarak gidiyordum. O da nee bir gökdelenin üzerinde metrelerce yükseklikte büyük boy harflerle "Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðý" yazýsý var. Eskiden böyle banka reklamlarý vardý, çirkin olduðu için yasaklandý ve kaldýrýldý. O yazý görgüsüzlüðün ve kültürsüzlüðün belgesi ve iþaretidir. Almanlar,"Berlin 'de hâkimler var." diyorlar. Þu an Türkiye'de bir kiþi bile "Ankara da yargýçlar var." diyor mu? Yargýtay Cumhuriyet Baþsavcýlýðýnýn adý gökyüzünde ama bu ülkede adalet yeryüzünde yerlerde sürünüyor. Bu bir örnektir. Ýþte bunun için Silivri'dekilere dýþarý çýkmayýn diyorum. Bakýn Atalarýmýz neler demiþ: "Bu Ülkede aklý olan deli olur." "Ya aklým ermeseydi, ya da gücüm yetseydi." "Aklýnýn ermediði dünyanýn mal varýný deðer." Yalnýz Alevilere deðil tüm duyarlý, haktan ve adaletten yana olan yurttaþlarýmýza sesleniyorum. Ortada büyük bir ceset yatýyor. Bu cenaze el birliði ile kaldýrýlýr. Duyarlý yurttaþlarý yarýn ve daha sonraki günlerde yanýmda görmek istiyorum. Bu gün Kýzýlay'da, sonra tüm Türkiye'de olalým. Bu konularda siyasi iktidarý devamlý uyarmak için ayný þekilde pasif direniþlerle yurdun her tarafýnda yürünmesi gerekiyor. Aklýmda iken þunu da söyleyeyim: Vurucu- kýrýcý aþýrý uçlarý kýrk yýldýr bu ülkedeki siyasal iktidarlar kendi çýkarlarý için kullandýlar. Vurulan, kýrýlan, yakýlan yýkýlan her harekette Türk Solu puan kaybederken Sað Partiler puan kazanmýþtýr. Topluluklarý yakýp yýkmaya yönlendirenler bana göre siyasi iktidarlarýn adamlarýdýr. Artýk bu oyunu da bitirelim. Atalarýmýz "Biri yer biri bakar kýyamet ondan kopar" demiþ. Alevi çocuklarýn hakkýný Sünni çocuklarý dindar ve kindar yetiþtirmek için harcayamazsýnýz! Benim vergimle bana kin besleyen insan yetiþtiremezsiniz! Atatürk,"Adalet mülkün temelidir." diyor. Hz. Ali, Haksýzlýða baþ kaldýrmayanlar, onlardan gelecek her kötülüðe katlanmalýdýr." diyor. Hz. Muhammed,"Adaleti çiðneyen devlet adamlarýný cezalandýrmayan milletler çökmek zorundadýr." diyor. Silivri'ye de gittim Cumhuriyet mitinglerini de gördüm. Bu kalabalýklarýn yanýnda ben ve bu eylemin bir damladýr. Atalarýmýz,"Mermeri delen suyun gücü deðil, damlanýn devamlýlýðýdýr demiþ. Bulunduðunuz yerlerde damlamaya devam edin. Bana destek olun. Yeni Anayasada eþit yurttaþlýk hakkýný alamasak, Devlet Baba'nýn mirasýndan hak iddia edemeyen gayri meþru çocuðu olarak yaþamaya mahkûm olacaðýz. Beni üzen, aðrýma giden ne biliyor musunuz? Hz. Muhammed'in kurduðu din ve devlet otuz yýl sonra, amcasý Hz. Hamza'nýn kalbini çýkarýp yiyen Hint adlý kadýnýn oðlu Muaviye 'ye kaldýðý gibi Atatürk ün kurduðu devlet de on iki yýl sonra, ona iki duble rakýyý ve dört sarý leblebiyi çok gören insanlara kaldý da ona üzülüyorum. Ve "ADALETÝN BU MU DÜNYA!" diyorum. Kamber ÖZCÝVAN GSM:0505 562 04 88 HACIBEKTAÞ Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Geçtiðimiz Nisan ayýnda Nevþehir-Ýstanbul seferlerine baþlayan Pegasus Hava Yollarý nýn yolcularý sabah saat 08:00 ve akþam 22:00 de gerçekleþtirilen seferler için þehir merkezinden servis imkaný saðlanmadýðý için Nevþehir Kapadokya Havalimaný na ulaþým sorunu yaþýyor. Pegasus Hava Yollarý 9 Nisan dan itibaren Nevþehir- Ýstanbul seferlerini Salý günleri Ýstanbul Sabiha Gökçen Havalimaný ndan saat 20.15 te ve Nevþehir den saat 21.55 te, Cuma ve Pazar günleri ise Ýstanbul Sabiha Gökçen Havalimaný ndan saat 06.20 de ve Nevþehir den saat 08.00 de olmak üzere haftanýn 3 günü karþýlýklý seferlerle baþlatmýþtý. Özel aracý olmayan yolcularýn þehir merkezinden Nevþehir Kapadokya Havalimaný na ulaþýmý oldukça zor bir hal aldý. Günlük sabit seferleri bulunan Türk Hava Yollarý nýn havalimaný servisi bulunduðuna dikkat çeken vatandaþlar Pegasus Hava Yollarý nýn da uçak saatlerinde havalimanýna servis imkaný saðlanmasýný istiyor. (Kaynak: AJANSNEVÞEHÝR)

'Endiþeli modern'den sonra gündemde 'endiþeli Nurjuvazi' var. Prof. Dr. Aydýn Uður'la 'endiþeli Nurjuvazi' kimdir, dertleri nedir, konuþtuk. Prof. Uður, "Nurjuvazi bugün hükümete bakýnca hayal kýrýklýðý yaþýyor" görüþünde. NEDEN Ýletiþim, siyaset ve kültür alanlarýnýn kesiþme noktalarýnda çalýþmalarýný yoðunlaþtýran Bilgi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekaný Prof. Aydýn Uður geçen hafta Radikal in Yorum sayfasýna Endiþeli Nurjuvazi baþlýklý hayli okunan ve yorumlanan bir yazý yazdý. Yazý hem düþünmeye ve tartýþmaya açýk fikirler barýndýrýyordu hem de açýlmasý gereken parantezleri boldu. Bu nedenle Prof. Uður la buluþtuk, önce Nurjuvazi kimdir, karþýsýnda nasýl bir burjuva vardýr onu konuþtuk. Sonra da hayati önem taþýyan endiþeli olma konusuna girdik. Endiþeli modernlerden sonra, endiþeli Nurjuvazinin bugün itibariyle dertleri nedir baktýk. Anadolu Kaplanlarý veya Ýslami burjuvazi deyimini biliyorduk ama siz geçen hafta Radikal e Endiþeli Nurjuvazi baþlýklý yazý yazdýnýz. Nurjuvaziden kastýnýz neydi tam olarak? Burjuva dediðinin baþý sonu pek belli deðildir, orta sýnýfa tekabül ediyor. Ýslami burjuvazi dediðinizde Ýslami orta sýnýfý kastediyorsunuz. Orta sýnýfýn içinde yüksek ücretli çalýþan da var, küçük sermaye sahibi de. Benim Nurjuvaziyle kastettiðim ise daha üst katmanlar. Ýki tür burjuvazi var bugün Türkiye de: Biri Republiken, seküler burjuvazi. Bir deyiþle Cumhuriyet burjuvazisi. Bundan söz ederken içine gayretli özel okul öðretmeni de girer ama benim bu deyimdeki kastým da o deðil. Daha çok iþ dünyasý, endüstri kaptanlarý. Nurjuvazi sadece Gülen cemaatindeki üst sýnýflarý içermiyor herhalde? Hayýr. Ýslami burjuvazinin tüm üst katmanýndan söz ediyorum. Onun içinde sadece Gülen cemaati deðil, AK Parti nin çevresindeki zenginler de var. Ama bu sýnýfý bir partiye oy vermekle de çok eþleþtirmiyorum ben. Rant itibariyle AK Parti yle bir baðlantýlarý olabilir ama onlara partili denemez. Týpký Cumhuriyet burjuvazisinin de tek bir partiyle baðlantýsý olmadýðý gibi. Bir örnek verir misiniz Nurjuvazi ye Mensubu kim mesela, MÜSIAD baþkaný mý? Cumhuriyet burjuvazisine örnek olarak kimi verirsiniz? Mustafa Koç diyelim. Onun Nurjuvazi deki karþýlýðý da Murat Ülker dir. Cumhuriyet burjuvazisi ile Nurjuvazi arasýndaki temel farklar ne? Batý ülkelerindeki burjuvazinin günahý sevabý boynuna ama kendilerini diðer sýnýflardan ayýran bir kültürel tüketimi var. Mesela yüksek burjuvazi Bach dinliyorsa, orta sýnýf burjuvazi Sinatra ya da Aznavour dinliyor. Bizde böyle bir þey yok. Cumhuriyet burjuvazisinin de Nurjuvazinin de kültürel tüketimi aþaðý yukarý ayný. Bir yabancý gözü Ýstanbul da biraz dolaþtýðý zaman Türk toplumuna dair üç þey görüyor: Bunlar dua ediyor, her taraf cami. Bunlar yiyor, her taraf lokanta. Ve tüketiyor, her taraf dükkân. Batý yüksek burjuvazisinin gözüyle baktýðýnýz zaman þehirde kültürel tüketim çizgisi veya izi yok. Evet birtakým festivaller var ama hem izleyicisi sýnýrlý hem de þehir üzerine mekânsal damgasýný vurmuþ deðil. Dolayýsýyla kültür dediðimiz zaman al Cumhuriyet burjuvazisini vur Nurjuvaziye. Fark yok diyorsunuz? Bu manada evet. Kültürel tüketim dediðiniz zaman ikisi de dizi, TV programlarý ve yurtdýþý seyahat anlýyor. Ama tarihi anlamda farklar var. Ýkisinin de oluþum öyküsü farklý. Nurjuvazi nasýl oluþtu size göre? Küreselleþme çok önemli bir faktör ama bu sýnýf o vakte kadar da hiç yok deðildi. Bunu bir köstebek yavaþ yavaþ toprak altýnda ilerliyor þeklinde düþünün. Nurjuvazi, birikimini Cumhuriyet burjuvazisine yan sanayi saðlayarak, onun uzantýlarý olarak, yerel ve ucuz emek kullanarak yaptý. Geçmiþi bu. 1980 lerde otomotiv sanayiinin sahipleri Cumhuriyet burjuvazisine mensupsa, otomobile ayna satan iþletmenin sahibi de Nurjuvaziye mensuptu. 90 lar ise kritik çünkü küreselleþme Nurjuvaziye bir kapý araladý. Büyümek için baþka fýrsatlar da ortaya çýktý. Nasýl fýrsatlar? Dünya pazarlarýyla birleþme fýrsatý. Mesela 1980-90 larda Sovyetler Birliði çözüldükten sonra Balkan ülkelerine, Kýrgýzistan, Gürcistan, Kazakistan gibi ülkelere Batýlý bir giriþimci pek gitmezdi. Rahatsýz olur, korkardý. Bizimkiler, hem Cumhuriyet burjuvazisi hem de Nurjuvazi, büyük bir baþarýyla oralara gidip ticaret yaptýlar. Nurjuvazinin ciddi büyümesi böyle oldu. Nurjuvazi dediðimiz kesimin kendi içinde kurduðu aðýn da etkisi vardýr Elbette. Geçen zamanda ortak deðer yargýlarý, ortak alýþkanlýklar üzerinden bir að kurdular. Bir yaþam tarzý tercihi buluþmasý þeklinde kurulmuþ olan að yavaþ yavaþ siyasi, sembolik ve ekonomik merkezlere ulaþmada kullanýlýr oldu. Bu manada Gülen cemaati en örgütlüsü. Bu sýrada bu iki sýnýf arasýnda sürtüþme, kýrýlma oldu mu? Türkiye nin baþarýsý, büyük kýrýlmalarla dolu 300 yýllýk Batý ya göre 80-90 yýlda büyük travma yaþamadan, itiþ kakýþla yükselen zümrenin nimet sofrasýnda kendisine yer bulabilmesi. Diðerini yerinden etmeden. Kentle tutunma da böyle. Cumhuriyet hükümetleri aslýnda gayri kanuni olarak devlet topraklarýnýn talanýna göz yummak suretiyle Anadolu dan gelen göç dalgasýnýn kentle eklemlenmesinin önünü açýk býraktý. Gecekondu bölgelerine göz yumdu. Çünkü aksi halde sosyal patlamalar olurdu. Bu durumu sistem emdi. Yani Türkiye eteklerden merkezine doðru gelenleri baþka deneyimlere kýyasla daha akýllýca entegre edebiliyor. Burjuvalar nasýl entegre oldu? Küreselleþme ile dünyadaki hacmin beþ misline çýkmasýyla buradaki nimet sofrasý da geniþledi. Nimetlerden eskiden sadece Cumhuriyet burjuvazisi nasiplenirken þimdi ona ortak var. Elbette bu dönemde devletin sahibinin deðiþmesinin de nimetlerin üleþilmesinde, Nurjuvazi ye de hatýrý sayýlýr pay düþmesinde etkisi var. Kentlerin patlamasýyla birlikte müteahhitlikler, ihaleler Nurjuvazi ye gitti. Bu paylaþma Cumhuriyet burjuvazisini rahatsýz etmiyor mu? Paylarý azalýyor tabii. Eskiden pastaneden çýkan 5 pastanýn 4 ünü alýrlardý, þimdi 6 pasta çýkýyor ama 3 ünü alýyorlar. Ama hâlâ pay alýyorlar ve hükümet bunu gözetiyor. Çünkü aksi bir tür sosyal patlama yaratýr ve herkesin masasýný havaya uçurur. Bunun altýnda büyük bir planlama stratejisi aramamak lazým. Menfaat daðýtýrken bir kesimin delirmemesine dikkat ediyor, bu kadar basit. Yazýnýzda Nurjuvazi mücadeleyi sürdürmek yerine artýk soluklanmak istiyor diyorsunuz. Ne demek bu? Sofraya yeni oturdular çünkü. Ayaklarýný serin suya yeni soktular. Hadi hemen yeniden cepheye diye bir þey istemiyorlar. Yani þunu diyorlar: Kendi deðerlerimizi koruyarak dünya nimetlerine ulaþtýk, devamý için, hazýr güç bizdeyken ortalýðý daðýtmadan teenni ile gitmekte yarar var. Ve böylece geldik, yazýnýzýn baþlýðý olan endiþeli Nurjuvazi ruh haline Endiþe, birilerinin ortalýðý daðýtma ihtimaline mi karþý? Evet çünkü devrim deðil evrim istiyorlar. Asýl endiþe ettikleri ivme kaybý. Eðer Türkiye burjuvazisi kendisini iyi idare ederse, gelecekte muhafazakâr burjuvazinin zengin mahalleleri olacak. Ve bunlar Cumhuriyet burjuvazisinin yaþadýðý yerlere çok benzeyecek. Tek fark birinin sitesinin içinde cami de olacak. Ayný markalar giyilecek ama biri fularý baþýný örtmek için kullanacak. Her iki burjuvazinin çýkarý bakýmýndan doðru olan model de bu. Bu geleceði tehlikeye atan nedir? Siyasi olarak ortalýðý çok gerersen ekonominin teklemesi ve nimet akýþýnýn durmasý gelir. O nedenle para kazanan kesimler asabiyetle atýlan siyasi adýmlardan hiç memnun deðil. Asabiyet derken Baþbakan dan bahsediyoruz deðil mi? Tabii ki. Uslubü, siyaseti germesi Gündelik deðil de stratejik bakan ve bu tarzýn zarar verici olduðunu düþünen Nurjuvazi içinde Gülen cemaati öne çýkýyor. Onlarýn birçok konuya yaklaþýmý farklý. Gülen cemaati dinin siyaset sahnesinde kullanýlmasýndan da memnun deðil. Bakýnýz Mehtap TV de Ali Bulaç, Hüseyin Gülerce ve Ahmet Turan Alkan ýn programýna. Ali Bulaç siyasetin dini referanslarla götürülmesinden baþka bir yol olmadýðýný, biz derken tüm Müslüman ümmeti olduðunu anlatýyordu. Diðerleri ise bunun bir hayal olduðunun, din üzerinden bir siyasi arena oluþturmanýn yanlýþlýðýnýn altýný defaatle çizdi. Nurjuvazi endiþeliyse, ne yapýyor? Ingiltere de Thatcher ýn son vergi politikalarýndan (poll tax) sonra isyanlar çýktý. O zaman Thatcher ýn ekibi onu frenlemeye çalýþtý. Bizdeki siyasi partiler sisteminde bu mümkün görünmüyor. Bizde parti mensuplarýnýn liderin yaratýklarý olma zarureti var. Diðer partilerde olduðu gibi AK Parti mensuplarýnýn kaderleri de baþkana baðlý. Çok azý Tayyip Erdoðan olmadan da vardý, onsuz da hayatta bir þey olacaklar. Dolayýsýyla bu geren politikalarla ilgili Ingiltere de olduðu gibi parti içi herhangi bir deðiþiklik beklemem. Ama partinin eteklerinde, partinin organik iliþkide olduðu, kendisinin hem düþünsel hem ekonomik hem de sembolik dilini besleyen kesimde nispeten bir özgürlük var. Gelirse bir fren, onlardan gelir. Eðer bu yýkýcý politikalar sürdürülürse de iþi artýk onun yanýnda durmamaya vardýrýr. Hiçbir lider tabaný için vazgeçilmez deðildir. Nurjuvazi için de durum farklý deðil. Ki þu andaki ruh hallerini düþünürsek çok uçuk bir tepkiden söz etmiyorum. Nedir þu anda ruh halleri? Ingiltere de Thatcher gitti, Blair geldi ve bu birçok Ingiliz münevverini coþkuya boðdu. Fakat bir süre sonra Blair ýn da fos olduðu anlaþýldý ve ona güvenen Ingiliz sol entelektüelleri ciddi bir depresyon geçirdi. Hükümetin bugünkü siyasetine bakan Nurjuvazinin ayný hayal kýrýklýðýný yaþadýðýný düþünüyorum. Bu da olmadý, bu da herkes gibi çýktý hissiyatýdýr bu. Bizim vicdan, ahlak, adalet üzerine kurduðumuz deðerler sistemini yok saydýlar diyorlar. Mücahitti müteahhit oldu, bunun en hafif dile getirilmiþ hali. Kaynak:Radikal

konuþulmuþ þiirleri bir araya getirmek istedi. Sonrasýnda ben de kimi þiirleri ekledim elbette. Daha çok insanlarda karþýlýðý olan þiirleri önerdim. Kitap üç bölümden oluþtu. Bütün bölümler deki þiirler, kendi içlerinde izlek oluþturan yahut birbirine sesler taþýyan þiirlerdir. Sözgelimi ilk kitabým Bir Suyun Kýyýsýnda dan da þiir var bölümlerde, son kitabým Kanda'har dan da. Þiirler ardý ardýna sýralandý. Yani temayý kitaplarýn zamanlarýndan çok, þiirlerin sesleri belirledi. Üçüncü bölüm hariç. Çünkü o bölümde Babek ten þiirler var. Biliyorsun Babek bir destan çalýþma olduðu için bölüm oluþturdu. Özellikle almak istedim Babek i. Zorlu mücadele günlerindeyiz yeniden. Ýstedim ki Babek, yeniden umut olsun hepimize... Þair Tuðrul Keskin in Everest Yayýnlarý ndan çýkan 30 yýllýk þiir serüveninden seçilen 60 þiirlik Soðuk Yara kitabýnýn çýktýðýný duyduðumda kendisini arayýp kitapla ilgili konuþmak istediðimi söyledim. Yanýna gittiðimde heybemde 3-5 soru vardý. Þiir ve coþku dolu bir sohbet muhakkaktý. Ancak Tuðrul Keskin, söyleþimizde daha fazlasýný verdi. 1980 den beri þiirleri yayýmlanan, Babek, Kanda har kitaplarý ile isyaný ve Ortadoðu yu anlatan; elbette aþk ve sokak þiirleri de yazan Keskin, bambaþka bir kitapla karþýmýza çýkmaya hazýrlanýyor. Soðuk Yara nýn heyecaný soðumadan komünist mücadele tarihinin özgün örneklerinden birini yazmaya hazýrlanýyor: Zito i Epanastasis. Yani Yunanca yaþasýn isyan. Bu nereden mi çýktý, sözü Keskin e býrakýyorum...»30 yýldan seçtiðiniz 60 þiirin yer aldýðý kitaba Soðuk Yara adýný verdiniz. Biz biliriz ki, her þiir evladýdýr þairin. Ayýrt etmez onlarý. Siz, Soðuk Yara demiþsiniz kitabýna adýna. Neden Soðuk Yara? Zaman her yarayý soðutur. Bizim kuþaðýmýz sýcak yýllardan geçti. Sýcak ve acýlý yýllardan. Ölenlerimiz oldu. Kardeþlerimiz, canlarýmýz, aþklarýmýz kaldý o geçtiðimiz yýllarda. Pek çok eski yoldaþla yollarýmýz ayrýldý. Bir bakýma, bir kýsým eski arkadaþlarýn inançlarý kaldý o yýllarda. Geçtiðimiz bu yeni zamaný anlamakta da kimi arkadaþlarýmýz zorlanýr oldular. Çünkü geçmiþte inandýðýmýz, uðrunda hapis yattýðýmýz, iþkence gördüðümüz ve acý ki kimi kardeþlerimizin hayatýna mal olan deðerlerimiz, bugün saldýrý altýndadýr. Eskiden arkadaþýmýz olan kimi insanlar, artýk sol deðerlerin öyle çok da önemi kalmadýðýný söylüyor. Bir yurdu sevmenin, o yurt içindeki insanlarý sevmenin deðeri kalmadýðýný söylüyorlar. Bu söylemler ve kimi temenniler çok yaralayýcý elbette. Anlayacaðýn yeni yeni öyle yaralar açýlýyor ki baðrýmýza, eski yaralarý soðutalým bari dedim, galiba...»kitaba seçtiðiniz þiirlerin seçimi sanýyorum tümden size ait. Þüphesiz yýllardýr okuyucularla kurduðunuz diyalog bunda etkili olmuþtur. Ama özellikle bu kitaba aldýðýnýz þiirleri seçerken nelere dikkat ettiðinizi bilmek isteriz. Hayýr bana ait deðil. Kitaptaki þiirleri Dr. Hatice Þimþek Keskin seçti. Yani eþim. Onun hafýzasýnda yer etmiþ ve birlikte gittiðimiz etkinliklerde istenmiþ yahut üstüne»özellikle Arif Damar ýn sizde ayrý bir yeri olduðunu biliyoruz. Arif Damar yaþasa bu kitaba hangi þiirleri almanýzý isterdi? Elbette Arif Damar hem þiiriyle ve hem de hayatýyla her zaman yoldaþým olmuþ bir büyük þairdi. Ölümü üstünden bunca zaman geçti, hâlâ çok özlerim Barikat ýmý. Yaþarken Kanda'har ý çok sevdi o. Üstüne yazdý, konuþtu filan. Sanýrým Kanda'har ýn olmasýný isterdi. Sonra Soðuk Yara adlý þiiri, Kalk ve Ah Ki nin kitapta olmasýný isterdi elbette.»sizin þiirlerinizde toplumsal muhalefet ve mücadele önemli unsurlar. Ancak, büyük toplumsal eylemlerde, mücadele alanlarýnda, grevlerde; hâlâ Nâzým Hikmet, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin gibi þairlerin þiirleri daha çok söyleniyor ve coþkuya ortak ediliyor. Günümüz þairi, günümüzün mücadelesini çok iyi yazmadýðý için mi bu durum söz konusudur? Bu gibi durumlarda belirleyici olan, ezber oluyor sanýrým. Nâzým, Ahmed Arif, Enver Gökçe, þüphesiz ki büyük þairler. Toplumsal meselelerde düþünmüþ, savaþmýþ, yazmýþ þairler, okunmalarý kadar normal bir þey olamaz. Fakat bununla sýnýrlý olmadýðýný düþünüyorum. Nihat Behram'ýn, Ataol Behramoðlu'nun, Ahmet Telli'nin, kimi yerlerde benim ve daha pek çok þairimizin þiirlerinin okunduðuna tanýk oldum. Bir de unutmamak gerek meydan þiiri baþka bir iþ. Mutlaka yüksek ses gerektiren þiirler. Eðer toplumsalcý kanatta durup, savaþanlarla omuz omuza deðilse bir þair, elbette þiirleri de meydanlara taþýnamýyor. Ayrýca ve üstüne üstlük toplumsalcý sesi yüksek þiirleri, kimi þiir yazýcýlarý þiirden de saymadýklarý için, yaklaþýlmasý zor bir alan. Çünkü bu tür þiirlerde en yalýn olaný yazmak gerekir. Basit olaný deðil ama yalýn olaný. Basiti yazmak kolaydýr bilirsin, herkes yazar, bir iþe yaramaz. Fakat yalýn olaný yazmak zordur, az insan yazabilir ve çok iþe yarar. Sanýrým böyle bir þey...»mahmut Temizyürek sizin arkadaþýnýz ve sizin kuþaðýn þairi diyebileceðimiz bir þair. Onun þiiriyle ilgili sempozyum kitabýnda da yazýnýz var. Bu tür çalýþmalar þüphesiz çok yararlý oluyor. Sizin þiirlerinizle ilgili böyle bir çalýþma söz konusu olabilir mi yakýn zamanda? Bilmem, ümit edelim ki olsun. Çünkü bir þairin, þiiri üstüne derinlikli konuþulmasý, o þairin kimi katmanlarda kalýcýlaþmasýný saðlayabiliyor. Þiirin derinlikli algýlanmasýný saðlayabiliyor. Olursa fena olmaz. Fakat Türkiye de hem de yaþarken bir þairin böylesine bir durumla karþýlaþmasý pek de olaðan deðil»toplumcu Türk þiiri, özellikle isyanlarý þiire aktararak hatýrý sayýlýr bir külliyat oluþturdu. Nâzým Hikmet ve Ozan Telli aklýma ilk gelenler. Siz de Babek i yazdýnýz. Ýsyanlarý yazmak, bu topraklarýn mücadele bilincine ve hafýzasýna neler kattý? Örneðin, Þeyh Bedreddin, Baba Ýshak ya da sizin yazdýðýnýz Babek daha çok konuþuluraraþtýrýlýr oldu mu? Bir düþünün, Nâzým, Þeyh Bedreddin'i yazmasa, böylesine büyük savaþýmdan haberdar olabilir miydik? Biraz güç. Þeyh Bedreddin Destaný'nýn þiire kattýklarý (özellikle geleneksel þiirimizin, yeniden söyleniþine) þüphesiz önemlidir. Fakat toplumsalcý algýlara katkýsý eþsizdir. Çünkü ortaklaþmacýlýk kültürünün tek baþýna Marx'tan baþlamadýðýný öðrendi bence solcular. Bu önemsenmeli. Çünkü ortakçý kültürün geçmiþi 200 yýl deðil elbet, sonuçta Mazdek 409'da katlediliyor. Bu tarihten alýrsanýz ortak kültürü 1600 yýl gibi upuzun bir zaman çýkýyor karþýnýza. Bunlarý ve halk isyanlarýna iliþkin pek çok þeyi, sol kültür, yazýlmýþ bu destanlardan öðrendi, öðrendik. Bu tür çalýþmalarý hâlâ ve sonsuz önemsiyorum. Sanýrým bu türle yazýlabiliyor geçmiþteki acýlarý. Ya da bana hep öyle gelir»neden bütün þiirleri deðil de seçme þiirler karþýmýza çýktý? Bütün þiirler için erken mi? Bütün þiirler daha baþka bir þey. Dediðin gibi çok da erken. Hem o kalýnlýkta kitabý kim alsýn, çok pahalý oluyor. Þimdilik kitaplarýmýz tek tek basýlmalý daha. Bir de üretim içindeyiz, aðrýlarýmýz var. Yurdumuzdan, yurdumuz insanýnýn emeðinden sýzan aðrýlar. Bunlarý yüksek sesle söylemeye ve yazmaya gereksinim var daha.»son olarak, gündeminizde þiire dair ne gibi bir çalýþma var? Yeni kitap hazýrlýðý var. Deðiþmezse (ki deðiþmesini istemiyorum) adý Zito i Epanastasis olacak. Yaþasýn isyan demek bu, Yunan'ca. Nereden çýktý þimdi bu diyorsun sen. Þuradan: Anadolu'nun iþgali sýrasýnda iki yüzü aþkýn Yunan komünisti, Anadolu'nun iþgalinin Ýngiliz Emperyalizmi'nin bir sonucu olduðunu, iþgalin ve savaþýn bir Ýngiliz kýþkýrtmasý olduðunu, bunun için de Anadolu'nun kendileri gibi yoksul olan halkýný öldürmeyeceklerini, kýsaca savaþmayacaklarýný anlatan bir manifesto yayýnlarlar. Yunan hükümeti bu bildirideki görüþlerinden vazgeçmeleri için aðýr baskýlar yapar. Ýki yüz komünist bildirideki düþüncelerinde ýsrar eder. O zamanlar iþgal kuvvetleri komutanlýðý, Balçova sahilinde. 1920 yýlýnda yargýlanmaya baþlayan komünistler, 1921 yýlýnýn ilk günü ölüme mahkûm edilirler. Bu iki yüz yürekli, yiðit komünist Balçova açýklarýnda kurþuna dizilerek katledilir. Bizim bundan hiç haberimiz olmadý biliyorsun, ta ki elime bu manifesto geçinceye dek... Derinden yaralandým. Hayýr parçalandým bu hikâyeyi öðrenince. Dedim ki, canlarýný bu topraklarda býrakmýþ bu yiðit insanlarýn diliyle çýksýn son kitabým. Ýþte Zito i Epanastasis böyle oluþtu. Yayýma hazýrlamaya çalýþýyorum ve sanýrým bu yýlsonu gibi yayýnlanacak. Kaynak:BirGün Kitap

Nevþehir de bir giriþimci tarafýndan geçtiðimiz yýl kurulan serada, topraksýz domates üretimi gerçekleþtiriliyor. Toprak yerine perlit madeninin kullanýldýðý serada yetiþen salkým domateslerin, topraklý tarýmda yetiþenlere göre daha saðlýklý ve lezzetli olduðu belirtiliyor. Sulusaray beldesinde Modern Seracýlýk kapsamýnda bitkisel üretim faaliyetinde bulunmak isteyen Yýlmaz Katlý adlý giriþimci, Gýda ve Tarým Bakanlýðý nýn Kýrsal Kalkýnma Yatýrýmlarýnýn Desteklenmesi Hibe Programýndan yararlanarak Topraksýz Tarým Sera Tesisi yaparak domates üretimine baþladý. 8 dekar alanda yýllýk yaklaþýk 250 ton salkým domates üretimi gerçekleþtirilen serada toprak yerine poþetler içerisinde perlit madeni kullanýlýyor. Her bir poþet içerisine 4 ayrý domates fidesi dikilirken, sulama ve gübreleme iþlemleri ise bilgisayar aracýlýðýyla gerçekleþtiriliyor. Sera sahibi Yýlmaz Katlý, 1999 yýlýnda Seracýlýk üzerine mesleki eðitimini tamamladýktan sonra Japonya da Topraksýz Tarým konusunda incelemelerde bulunduðunu kaydetti. Bu sistemden çok etkilendiðini ve yaþadýðý þehirde böyle bir sera kurmaya karar verdiðini ifade eden Katlý, Gýda ve Tarým Bakanlýðý ndan aldýðý hibe sayesinde bu iþe soyunduðunu söyledi. Geçtiðimiz yýl kurduðu seradan bu yýl ilk hasadý gerçekleþtirdiðini belirten Katlý, "Topraklý tarýma göre topraksýz tarým en az 4 kat daha verimli. Ayrýca bu þekilde ilaçsýz ve hormonsuz bir üretim gerçekleþtiriyoruz. Bitki hastalýðýn yüzde 70 ini topraktan alýyor biz de toprak kullanmayarak bu yüzde 70 hastalýðý bertaraf etmiþ oluyoruz. Ayrýca verdiðimiz gübreyi topraklý tarýma göre daha iyi alýyor. En verimli topraktan yüzde 30 alabildiði için verim daha fazla oluyor. Ýlaç kullanýlmamasý ve hormonsuz olmasý bu domateslerin en büyük özelliði. Lezzeti ise diðer domateslere göre daha iyi" dedi. Kaynak:Nevþehir Gazete baþta bölgemiz ve ülkemiz adýna enerji yatýrýmýnýn önemini vurguladý. Kurulacak olan bu sistemin Nevþehir'in en büyük Güneþ Panel Sistemi, Türkiye'nin ise þebekeye baðlanýnca 2. Büyük Güneþ Panel Sistemi olacaðýný söyledi. Türkiye'de enerjinin cari açýða etkisinin yüksek oranlarda olduðunu, açýðýn azaltýlmasý için güneþten elektrik üretimiyle ilgili ciddi mevzuatsal çalýþmalar yapýldýðýný hatýrlatan Ertaþ, bu nedenle kendi kaynaklarýyla elektrik enerjisini karþýlayabilen þirketlerin ve yatýrýmcýlarýn artacaðýný belirtti. Ertaþ, 300 Kw Güneþ Paneli Sistemi ile çevreye daha saygýlý daha doðal ürünler üreterek hem ülke ekonomisine hem de çevreye yardýmcý olmayý planladýklarýný kaydetti. Ahiler Kalkýnma Ajansý destekli projenin Eylül-Ekim ayý içerisinde bitirilmesi planlanmaktadýr. Ahiler Kalkýnma Ajansýnýn desteklerine de deðinen Ertaþ; "Bu tarz kamu kaynaklarýnýn kullanýmý hem firmalarý hem de bulunduðu þehri geliþtirmeye yönelik olduðunu belirtti." Kaynak:Avanos Gazetesi BlokBims A.Þ. fabrikasýna Ahiler Kalkýnma Ajansý'nýn desteðiyle yapýlacak olan 300 Kw güneþ paneli sistemi ihalesini kazanan Konya SEÝSO Enerji Sistemleri Mühendislik San. ve Tic. A.Þ. ile 15.07.2013 Salý günü fabrikamýzda BlokBims Yönetim Kurulu Üyemiz Sayýn Mustafa Ertaþ ve Seiso Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Ýsmail Hakký Karaca ile sözleþme imzalandý. Fabrikamýzda gerçekleþtirilen imza töreninde konuþan Yönetim Kurulu Üyemiz Mustafa Ertaþ

Eda Yýldýrým / Berivan Koç Hükümet olmak yada Hükümetlerde Bakan olmak insaný deðiþtirimi yoksa deðiþik konuþarak gündemde kalmak zorunluluðu mu doðar. Bir Ulaþtýrma Bakanýmýz var ki zaman zaman Alevilere çok iyi dost olarak gözükür ve hemþerileri Alevilerin bir kýsmý da onu sever. Belki de iç yüzünü çok iyi bilmediklerinden ve içinden geçenleri okuyamadýklarýndan olsa sevgi gösterirler. Sayýn Bakan bunu bir fýrsat olarak deðerlendiriyor ve sözde laf olsun diye öyle bir laf ediyor ki þimdi söylediði sözün altýnda inim inim inliyor. Ýstanbul da yapýlacak üçüncü köprünün ciddi çalýþmalarýný yapmadan, hesaplar tutmadan köprü yapýyoruz diye yola çýktýlar. Sonra Cumhurbaþkanýný kullanarak yapýlacak köprüye Yavuz Sultan Selim köprüsü adýný koydular. Tutarsa hükümete, tutmazsa Cumhurbaþkanýna yazýlacaktý. Bu isim tutmadý ve Cumhurbaþkanýna da çok fazla bir þey yazýlmadý. Olumsuzluklarýn faturasý Aleviler tarafýndan Hükümete çýkartýldý. Yavuz Sultan Selim adý gibi yavuz birisi idi ve onbinerce Alevinin kanýna girdi. Yüzyýllardýr Aleviler yavuza Lanet okurlarken Ulaþtýrma Bakaný yaptýklarý hatayý kapatma adýna baþladý saçma sapan laflar etmeye. Neymiþ efendim Yavuz Sultan Selim, Alevileri katletmemiþ. Ey Bakan efendi, sen bunlarý nereden duydun? O bilim adamýnýn yýllardýr uðraþarak çýkarttýðý sonuç dediðin senin gibi düþünen, senin gibi inananlarýn sýkýþtýklarýnda kullanacaklarý bir malzeme olarak uydurduðu kuyruklu bir yalan. Siz Bakanlýk olarak hala bir köprünün gideceði yerde aðaç mý kesilecek, kaynak sularý mý zarar görecek daha bunlarýn hesabýný yapamayacaksýnýz, yolun güzergahýný deðiþtireceksiniz sonra da kalkýp Alevileri yalancýlýkla suçlayacaksýnýz. Ayýptýr, günahtýr sözünü siz hiç duymadýnýz mý? Þayet duymadýysanýz ben size duyurayým. Yaptýðýnýz yada söylediðiniz sözler doðru deðilse ve de bunu siyaseten söylediyseniz sizin inandýðýnýz dininiz, imanýnýz bunun hesabýný sizden soracaktýr. Ama daha onu beklemeden yakýnda sandýk ortaya konacak ve yüreðin varsa çýkar Belediye Baþkaný adayý olursunuz ve o yalan söylüyorlar mealinden suçladýðýnýz Aleviler sizi nasýl sandýða gömerler göreceksiniz. Bakan efendi, sizin bildiðiniz Aleviler o eski Aleviler deðiller. Eskiden derlerdi ya birisi sizin suratýnýza bir tokat atarlarsa diðer tarafý dönün birde o tarafa vursun da hersi geçsin diye. O köydeki Aleviler artýk uyandý ve ne o tokatý yer nede diðer suratýný size sunar. Size öyle bir laf eder ki yanlýþ yapar yada söylerseniz haddinizi bildirirler. O yüzden derhal çýkýp Alevilerden özür dileyin. Benim kullandýðým kaynak bana böyle söyletmiþti ama sizden gelen tepkiler karþýsýnda artýk eziliyorum ve dayanamýyorum o yüzden sizden özür diliyorum deyin. Siz gidin yapacaðýnýz köprü için yaptýðýnýz yanlýþ projelerinizi düzeltmekle uðraþýn. Su kaynaklarýný, yollarý, aðaçlarý hesaplamadan yaptýðýnýz çalýþmanýn yanlýþlýðýný düzeltin. Ne hikmetse bir yetkili yaptýðý çalýþmalarda yanlýþ yaparsa onu örtbas etmek için kendince yeni bir söylemle ortaya çýkar ve kendi yanlýþý unutulur. Son günlerde herkes sýkýþýnca Alevilerle ilgili bir laf söylüyor ve güya kendisini kurtarmýþ sanýyor ama yanýlýyor. Ulaþtýrma Bakaný yalan yanlýþ bilgileri kullanacaðýna Halep Üniversitesinin Baþbakan Erdoðan a verdiði fahri Doktora unvanýný niçin geri aldýðýný açýklasýn. Ulaþtýracaðý bilgiler çok daha anlam kazanacaktýr. Üniversite konsey Üyeleri, Uluslararasý hukuk alanýnda uzman hukukçulardan bir komisyon oluþturacak, Erdoðan a karþý sanayi kuruluþlarýný, tabii kültürel kaynaklarý gasp etme aracýlýðýyla ulusal ekonomiyi tahrip etme suçundan uluslararasý mahkemede dava açma önerisinde bulundular. Üniversite konseyi ayrýca, Recep Tayyip Erdoðan ýn Suriye halkýna karþý gayri ahlaki ve insanlýk dýþý uygulamalarýyla birlikte iki komþu ülke arasýndaki güvene dayalý tarihi baðlarý koparma çabalarý nedeniyle þiddetle kýnadýðýný belirtti. Þimdi sayýn Bakana bir kez daha sormak gerek bu haberlerle ilgili ne diyecek acaba. 16.7.2013 Beyoðlu esnafý, Galatasaray Meydaný nda, Göstericiler, taþkýnlýklar sabrýmýzý tüketiyor açýklamasý yapan Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri Birlikleri Merkez Birliði (TESKOMB) ile ayný düþünmüyor. Çünkü, masa ve sandalye toplatýlmalarýyla baþlayan, yayalaþtýrma projesi ve alkol yasaklarýyla devam eden süreç onlarý Gezi direniþçileriyle ayný duyguya itmiþ. Haftalardýr iþ yapamýyorum. Cumartesi günleri 2 bin lira ciro yapýyordum. Þimdi beþ kuruþ para koyamýyorum cebime diyen Beyoðlu Ýpek Sokak ta dürümcü iþleten Mehmet Abalak yaþadýðý zarara raðmen Gezi direniþçilerini hedefe koymuyor. Abalak, iþlerinin düþüþünün nedeninin, eylemlere yönelik polis müdahalesinin olduðunu düþünüyor. Ve bir örnek veriyor: Ýnsanlar Taksim e gelmeye korkuyor. Geçen cumartesi iftara 40 kiþilik rezervasyonum vardý. Birden bir kalabalýk geldi. Ardýndan polis gaz bombasý sýktý. Müþterilerim gitti. Abalak bir süre daha böyle devam etmesi halinde dükkanlarýný kapatmak zorunda kalacaklarýný da vurguluyor. Ayhan Iþýk Sokak ta esnaflarýn eyleme katýlanlara ve gazetecilere yönelik saldýrýlarýna da deðinerek þunlarý söylüyor: Yaþanan saldýrýnýn planlý olduðunu düþünmüyorum ama palayla sokaða çýkýlmasý planlanmýþ bir durum benim için. Biz de baþýndan beri eylemleri destekledik, Taksim de sokaða çýkanlarýn neredeyse çoðu Beyoðlu esnafýnýn tanýdýðý, müþterisi. Ama haftalardýr iþ yapamýyoruz, artýk durulmalý, konuþulup anlaþýlmalý. ESNAFLA HALK KARÞI KARÞIYA GETÝRÝLÝYOR Küçükparmakkapý Sokak ta otel iþleten bir esnaf, mayýs ayýnda 65 bin lira olan cirosunun haziran ayýnda 75 bin olmasý gerekirken 12 bin liraya düþtüðünü, 8 çalýþaný varken 1 çalýþaný kaldýðýný söylüyor. Polis müdahalesini onaylamadýðýný, ancak eylemlerin de esnafý zor duruma düþürdüðünü söyleyerek devam ediyor: Ben AKP ye oy veriyorum. Ancak bu demek deðil ki hükümetin her lafýný onaylýyorum. Gençlere ayyaþ, çapulcu dediler. Buna kesinlikle karþýyým. Eylemlerde ölenler oldu. Hepimizin caný yandý. Bu sýrada ayný yerde otel Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM iþleten Murat Aktepe, Devlet mantýðýnda bastýrma, inatlaþma, yenilip baþa çýkamama kompleksi var diyerek sohbete katýlýyor. Hükümetin, halký bölmeye çalýþtýðýný, baþaramayýnca da esnafla halký karþý karþýya getirmek istediðine dikkat çeken Aktepe, Esnaf eylemciler yüzünden deðil, polis müdahalesi yüzünden iþ yapamýyor fakat, biriken bütün zararý elinin altýna geçen kimse ondan çýkarmaya çalýþýyor. Biz esnaflarýn aslen bu hükümete, bu polis þiddetine ses çýkarmasý gerekiyor diyor. Bekar Sokak taki bir lokantanýn çalýþaný olan Mehmet Turan da iþler olmayýnca, temmuz ayý maaþlarýný alamadýklarýný söylüyor. Ýþlerinin yayalaþtýrma projesi nedeniyle zaten seyreldiðini, Gezi Parký eylemlerinin son nokta olduðunu ifade ediyor Turan ve devam ediyor: En azýndan yürüyüþlere izin verilince bir þey olmuyordu. Ayrýca eylemcilerin haklý olduðu yanlar da var. Galatasaray Lisesinin karþýsýndaki bir dürümcü de, cumartesi günleri 3 bin lira olan cirolarýnýn 800 lira civarýna indiðini söylüyor. Çalýþanlarýn ücretleri, kira, giderler belini iyice bükmeye baþlamýþ. Durumlarýný Aþaðý tükürsen sakal, yukarý tükürsen býyýk diyerek tarif etmeye çalýþýyor ve nedenini þöyle anlatýyor: Polis de bizim insanýmýz. Buraya yürüyüþe gelen kitle de. Ne diyeceksin. Bir þekilde polisin hatasý büyük. Ýllaki gaz atacam diye bir þey yok. Sadece karanfille eylem yapmak isteyenlere bile gaz attýlar. Bu kadar polis var. Tünel den Taksim e zincir oluþtursalar insanlarda o zincirlerin arasýnda yürüyüþlerini yapabilir. POLÝS KIÞKIRTIYOR KüçükparmakkapI Sokaktaki bir muhasebeci, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odalarý Birliðinin esnafýn Nevþehir in hýzlý geliþim süreci içerisinde bulunan yerleþimlerinden eylem yapan kitle nedeniyle zarara uðradýðýna iliþkin açýklamasýna tepki gösteriyor: Birlik bu konuda konuþacaðýna önce esnafýn diðer sorunlarýný çözsün. Esnaftan uzak bir kurum bu konuda açýklama yapmasýn Nevizade de bir iþletmede çalýþan Öner Yakasýz da, eylemler bitse de esnaflara yönelik baskýlarýn devam edeceðini düþünüyor. Pek çok esnafýn Gezi Parký eylemlerini desteklediðini ancak polisin hükümet yandaþý esnaflarý gezerek eylemcilere karþý kýþkýrttýðýný iddia ediyor. MASALARIN TOPLATILMASIYLA BAÞLADI Esnaflarla sohbetimiz Nevizade de devam ediyor. Eylemler boyunca gaz bulutunun, plastik mermilerin eksik olmadýðý sokaklardan birisi de burasý oldu. Bar iþleten bir esnafla sohbet ediyoruz. Polisin ya da belediyenin hedefi olmaktan korktuðu için isminin kullanýlmasýný istemiyor. Aslýnda Beyoðlu esnafýnýn maðduriyetinin Beyoðlu Belediyenin masa sandalyeleri toplatmasýyla baþladýðýný belirtiyor. Hükümetin ve Belediyenin alkolü de yasaklayarak Beyoðlu daki alkollü iþletmeleri bitirmeye çalýþtýðýný ifade ederek, Bu yüzden polisin sert müdahalesi sadece eylemlere yönelik deðil. Masalarýn toplatýlmasý nedeniyle zaten iþlerimiz düþmüþtü. Þimdi bir de iþlerimizin yoðun olduðu cumartesi günü de sokaklar gazlanýnca insanlar hiç gelmiyor. Böyle giderse kapatýp gidecez. Böylece hükümetin de istediði olacak diye tepki gösteriyor. TALEPLER *Cuma ve cumartesi eylem yapýlmamasý *Polisin gazlý müdahaleye son vermesi *Hükümetin Gezi eylemcileriyle ýlýmlý bir diyalog dili oluþturmasý. (Ýstanbul/EVRENSEL) biri olan 2000 Evler Mahallesi nde yeþil görünümün aðýrlýk kazandýrýlmasýna yönelik çalýþmalar sürüyor. 6500 metrekarelik bir alaný kapsayan yeni park alanýnýn sadece 1500 metrekarelik bölümü geçiþ yollarý ve oyun grubundan oluþuyor. Kondisyon aletlerinin de montajlarýnýn yapýlmasýyla birlikte hem çocuk ve ileri yaþ grubundaki kiþilerin yararlandýrýlacaðý yeni park alanýnda çalýþmalar geceleri sürdürülüyor. Nevþehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüðü ekiplerinin çalýþmalarý ile devam eden yeni park alanýnda ayrýca oturma banklarý ile kamelyalar da yer alacak.

Enerji Bakaný geldi geçen hafta bölgemize. Manisa ya. Gördes e. Hani þu Cehennem Tankeri var ya, iþte tam oraya. Halkýn Cehennem Tankeri diye adlandýrdýðý, 738 tonluk, Çin de imal edilip Aliaða Limaný ndan Gördes e 45 günde varan tankerden söz ediyorum. Bereketli Ege topraklarýna tonlarca sülfürik asit akýtacak olan tankerden. Vestel in patronu Ahmet Nazif Zorlu nun milyonlarýna milyonlar katacak olan tankerden. Bilim insanlarýnýn Ege Ovasý biter dediði Çevre, orman, su mühendislerinin karþý çýktýðý Halkýn itiraz ettiði Köylünün, çiftçinin, üreticinin isyan ettiði 4 milyon Ýzmirlinin içme suyunu saðladýðý Gördes Barajý ný, dolayýsýyla Ýzmir i ve Ýzmirliyi de tehdit eden tankerden söz ediyorum. Geldi Bakan. Bakýp gitti. Tankere övgüler düzdü. Dünyanýn en bereketli yedi ovasýndan biri olan Gediz e tonlarca sülfürik asit boca edecek olan tankere çevreci dedi Bakan. Böyle bunlar. Bunlarýn sözlüðünde Aðaç katliamcýlarý çevreci. Yasa çýkarýlýrken ulemaya soranlar laik. Üniversiteleri medreseye çevirenler bilim insaný. Okullar ile hastaneleri ticarethane olarak görenler halkçý. Ülkeyi dinsel referanslarla yönetip fiili bir islam cumhuriyeti yaratanlar demokrat. Lügati böyle bunlarýn. Günlerce, haftalarca, aylarca Gördes te nikel madeni istemiyoruz, Topraklarýmýzda sülfürik asit istemiyoruz diyen binlerce köylü-kasabalý, genç-yaþlý, kadýn-erkek, üretici-çiftçi, öðrenciöðretmen, hukukçu-bilim insaný ise elit bunlarýn kafasýnda. On yýldýr böyle yönettiler memleketi. Hegemonya kurarak. Kavramlarýn içini boþaltarak. Sözcükleri ve kavramlarý anlam kaymasýna uðratarak, biçimsizleþtirerek. Kendi lügatlerini yarattýlar. Kitlelere o ucube sözlükle seslendiler. Ýnsanlarýn aklýna saldýrdýlar. Topraklarý sülfürik asitle yýkayýp çevreciyiz dediler. Biber gazý kapsülüyle insanlarýn canýný alýp gözünü çýkardýlar, demokratýz dediler. Madýmak katliamý cânilerini koruyup kolladýlar, katillerin avukatlarýný milletvekili, bakan yaptýlar, maðduruz dediler. Tüm kavramlarý ve olgularý altüst ettiler, amorflaþtýrdýlar, biçimsizleþtirdiler, bulandýrdýlar. Ýnsanlarýn ve insanlýðýn aklýna saldýrdýlar. Postmodernizmin tüm eklektik, sýðlaþtýrýcý, derinliksizleþtirici, tarihsizleþtirici, geleceksizleþtirici argümanlarýný kullanarak insaný bozdular. Algýyý bozdular. Þimdi de daðlarýndan yað, ovalarýndan bal akan Ege ye tonlarca sülfürik asit akýtacak olan tankere çevreci niþanýný taktýlar. Utanýp sýkýlmadan. Arsýzca ve küstahça. Uzmanlar, madenciler, çevreciler uyarýyor: 25 yýlda 8,75 milyon ton sülfürik asit, bereketli Ege coðrafyasýna boca edilecek! Ayrýca bölgede yaklaþýk 700 bin aðaç kesilecek! Gördes Atina Kralý Kadüz ün oðlu tarafýndan kurulmuþ, sýrasýyla Pers, Makedon, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlý medeniyetlerinin egemenliðinde kalmýþ kadim bir yerleþim. Ege nin kalbinde Manisa nýn orta yerinde. Balýkesir in bereketli topraklarýna komþu bir ilçe. Akarsu vadileriyle yarýlmýþ bir yayla görünümünde. Kurtuluþ Savaþý sýrasýnda sürekli savaþ alaný olmuþ bir belde: 14 ay kadar Yunan iþgalinde kalmýþ ve 5 Eylül 1922 de kurtarýlmýþ bir ilçe. Ve Gördes te son aylarýn en önemli konusu þu: 91 yýl önce emperyalist iþgalden kurtarýlan Gördes, sülfürik asitten ve yok edici bir terminatör gibi üzerinden geçtiði her yaþam belirtisini kurutup yok eden madencilerden nasýl kurtarýlacak? Yönetim Kurulu Baþkanlýðý ný, Vestel in de sahibi olan ünlü iþadamý Ahmet Nazif Zorlu nun yürüttüðü Meta Nikel Kobalt AÞ, Gördes in nikelini çýkarmaya hazýrlanýyor. 2011 de baþlanan nikel madeni projesi 25 yýl sürecek. Manisa nýn Gördes ve Akhisar, Balýkesir in Sýndýrgý Ýlçelerine baðlý 2 belde ve 5 köyün sýnýrlarý içinde uygulanacak. Toplam 7 bin 800 kiþinin yaþadýðý bir coðrafyada. Projenin ruhsat alaný 216 kilometrekare, faaliyet alaný 39 kilometrekare. Faaliyet alaný içerisinde açýk ocaklar, üretim tesisleri, pasa ve atýk depolama alanlarý, kireç taþý ve kil ocaklarý bulunacak. Ve iþin ilginç yaný bu vahþi madencilik projesinin uygulanacaðý arazinin yüzde 35.72 si orman, yüzde 7.46 sý fundalýk, yüzde 49.77 si tarým ve yüzde 6.972 si mera olarak sýnýflandýrýlýyor. Üretim aþamasýnda toplam 20 deðiþik kimyasal kullanýlacak. Kimyasallar içerisinde günde bin ton, yýlda 350 bin ton ve 25 yýllýk sürede 8,75 milyon ton sülfürik asit ile 8 milyon ton kireç taþý kullanýlacak. Kurulacak ýsý santralinde ise yýlda 70 bin ton linyit kömürü yakýlacak, ayrýca yörede kurulacak göletten yýlda 1,5 milyon ton su, borularla tesis alanýna nakledilecek. Proje için Yüksek Basýnçta Asit Liçi Metodu adý verilen yöntemin uygulanmasý öngörülmekte. Bu yöntem, ocaklardan çýkarýlan cevherin 600 metrekare hacimli bir otoklav içerisinde sülfürik asit ve diðer kimyasallarla karýþtýrýlýp 270 dereceye kadar ýsýtýlarak çökeltilmesini saðlamak, asitli atýklarýn kireç taþýyla karýþtýrýlarak nötralize edilmesi ve yüzde 35 katý madde ihtiva eden karýþýmýn, hazýrlanacak 800 dönümlük Atýk Depolama Tesisine pompalanmasýdýr. Peki doðal dokuya verilecek bunca zararýn karþýlýðýnda ne elde edilecek? Ona da bakalým. Doðadan çýkarýlan gerecin yalnýzca yüzde 0,36 sý iþe yarayacak, yüzde 99,64 ü ise doðaya zarar verecek þekilde ve yerlerinden edilerek geride býrakýlacak. Atýk Depolama Tesisi ne ayda 124 bin 560 ton, haftada 29 bin 64 ton, günde 4 bin 152 ton katý atýk gelecek. Proje bitiminde depo alanýnda toplanacak katý atýk miktarý 37,2 milyon tona ulaþacak. Kýsaca, geride yaþam belirtisi kalmayacak. Çölleþmiþ, kuraklaþmýþ, ölü bir coðrafya kalacak! PEKÝ KÝM KAZANACAK? Ýþte yukarda anlattýðýmýz bu katliamý gerçekleþtirecek olan þirket kazanacak. Ne kadar kazanacak, þimdi de ona bir bakalým. Proje için 225 milyon dolar yatýrým gerçekleþtirilecek, yýlda 96 milyon dolar gider karþýlýðýnda 10 bin ton nikel, 800 ton kobalt tuzu üretilecek. Üretici firma iþletmede 250 si idari ve teknik personel olmak üzere toplam 300 kiþi istihdam edecek. Ve 25 yýl sonunda 4,5 milyar dolar döviz geliri elde edilecek, þirket 2.4 milyar dolar kâr edecek. Üretim için milyonlarca ton toprak ve kaya kazýlarak yer deðiþtirecek, ekosistem yok olacak. Ortama salýnacak gazlar, yoðun asit kullanýmý, atýk ve aðýr metallerin olumsuz etkileri ile doðal çevrede ciddi kirlenmeler meydana gelecek. Geliþmeler sonunda ekonomik kayýplar oluþacak; topraklarý, meralarý ve ormanlarý yok olmuþ yöre insaný göç olgusuyla karþý karþýya kalacak. 4 MÝLYON ÝZMÝRLÝNÝN ÝÇME SUYU TEHDÝT ALTINDA Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Eðitim Sen Merkez Yürütme Kurulu`nun `Eðitimde 4+4+4 Dayatmasý Üzerinden Revizyon Yaparak Israrcý Olmak, Eðitim Biliminin En Temel Gerçeklerine Gözlerini Kapatmak Anlamýna Gelmektedir!` baþlýklý açýklama metnini aynen yayýnlýyoruz. Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB) tarafýndan, 2012-2013 eðitim-öðretim yýlý baþýndan itibaren, üniversitelerin, eðitim bilimcilerin ve Eðitim Sen`in tüm eleþtiri ve önerilerine raðmen resmen bir dayatma olarak hayata geçirdiði 4+4+4 düzenlemesinin ilk yýl uygulamalarýnýn ardýndan düzenleme ilk gündeme yapýlan uyarýlarýn ne kadar doðru olduðu açýk bir þekilde görülmeye baþlanmýþtýr. 4+4+4 düzenlemesi gündeme geldiðinde eleþtirilere kulaklarýný týkayan MEB, Ýl Milli Eðitim Müdürlüklerinden gelen uyarýlar üzerine 4+4+4 sisteminde kýsmi olarak revizyona gitme kararý almýþtýr. Geçtiðimiz eðitim öðretim yýlý boyunca okullarda yaþanan sorunlarý görmezden gelen, çözüm noktasýnda adým atmakta geciken bakanlýðýn, illerden gelen yoðun eleþtiriler sonrasýnda böyle bir adým atmasý samimi deðildir. Eðitim Sen`in ve konunun uzmaný bilimcilerin ýsrarla üzerinde durduðu okulöncesi çaðdaki çocuklarýn ilkokula gönderilmesinin telafisi zor sorunlar yaratacaðý eleþtirileri, okullardan ve il milli eðitim müdürlüklerinden gelen raporlarla kanýtlanmýþtýr. Ancak MEB, sorunu temelden çözmek yerine sadece 1. sýnýfa baþlayan 60-66 aylýk çocuklarla ilgili adým atarak sorunun üzerinden atlamaya çalýþmaktadýr. MEB`e gelen raporlara göre 4+4+4 düzenlemesinde en fazla sorun 60-84 (birinci sýnýf) aylýk çocuklarda yaþanmýþtýr. Bazý çocuklar henüz okumayý sökemezken, 40 dakikalýk ders sürelerinin bu yaþ grubu çocuklar için uzun olduðu belirtilmiþtir. Oysa pratikte bunlarýn yaþanacaðý sendikamýz ve bilim insanlarý tarafýndan defalarca dile getirilmiþ, ancak bakanlýk tarafýndan bu uyarýlarýmýz görmezden gelinmiþtir. Bir kez daha ýsrarla vurgulamak isteriz ki, 60-72 ay yaþ grubunda bulunan bütün çocuklarýn okulöncesi eðitime gönderilmesi bir tercih deðil, eðitim biliminin ilkesel olarak ortaya koyduðu bilimsel bir tespittir. Bu tespitleri, 4+4+4 eðitim sistemi dayatýlmaya baþlandýðý günden bugüne açýkladýk: "Çocuklarýn mantýklý düþünme, yorumlayabilme ve bir iþi baþýndan sonuna kadar bitirebilmesi 6 yaþtan sonra baþlar; 5 yaþýndaki çocuklar zihinsel, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak ilkokula hazýr deðildir; 5 yaþýndaki çocuklarýn dikkatlerini 40 dakikalýk derse verebilmeleri mümkün deðildir vs." Tüm bu bilimsel açýklamalar bilindiði halde, 2012- Þimdi de iþin bir baþka önemli boyutuna gelelim. Söz konusu bölgede bir baraj var: Gördes Barajý. Bu baraj, 4 milyon Ýzmirlinin içme suyunun saðlandýðý baraj. Ýzmir e yýlda 60 milyon metreküp içme suyu saðlayan baraj. 17 Ocak 2009 da su tutulmaya baþlanan baraj. Ýzmir in içme suyunun yaklaþýk yüzde 50 sini karþýlayacak olan Gördes Barajý, iþte tam da vahþi madencilik projesinin alanýnda yer alýyor. Dolayýsýyla bu projeye Gördeslilerin, Akhisarlýlarýn, Manisalýlarýn, Balýkesirlilerin yaný sýra Ýzmirlilerin itiraz etmesi gerekiyor. AKP nin Bakan ý gelmiþ. Halkýn ve bilim insanlarýnýn Cehennem Tankeri dediði ucubeye çevreci diyor! Hadi ordan! Tankerinizi de alýn gidin burdan! Kaynak : Ege de SonSöz 2013 eðitim-öðretim yýlýnda okulöncesi çaðdaki çocuklar ilkokula kaydedilerek resmen çocuklar üzerinden bir deney yapýlmýþ, bu deneyin "kobaylarý" ise her þeyden habersiz çocuklar olmuþtur. Okullarda altyapý ve fiziki donaným eksikliklerinin ciddi sorun olmayý sürdürmesi, kalabalýk sýnýf ve derslik açýðý sorununun çözülememesine, özellikle Büyükþehirlerdeki okullarda süren okul dönüþümleri de eklendiðinde, önümüzdeki eðitim öðretim yýlýnýn çok daha büyük sorunlarla baþlayacaðýný bugünden söylemek mümkündür. Ýl Milli Eðitim Müdürlüklerinden MEB`e gönderilen raporlardaki önerilerin mevcut fiziki imkanlar dahilinde gerçekleþtirilmesi mümkün deðildir. Bunu MEB de çok iyi bilmekte, 4+4+4 düzenlemesinde kýsmi revizyonlar yaparak kamuoyunda oluþan eleþtirileri ve öfkesi bu þekilde azaltmaya çalýþmaktadýr. Ancak eðitimde 4+4+4 dayatmasýnýn çocuklarýmýza, velilere ve öðretmenlere yaþamlarýnýn en zor günlerini yaþattýðý gerçeðinin üzerini daha fazla örtmek mümkün deðildir. Eðitim biliminin en temel ilkelerini çiðneyerek 4+4+4 dayatmasýný bütün eleþtirilerek kulaklarýný týkayarak hayata geçiren Milli Eðitim Bakanlýðý eðitimdeki kaosun ve mevcut karanlýk tablonun baþ sorumlularýdýr. MEB, eðitim sistemi üzerinden ne kadar tadilat ya da revizyon yaparsa yapsýn, bozuk temel üzerinde inþa edilen yeni eðitim sisteminin baþarýlý olma þansý yoktur. Eðitim sisteminde sürekli deðiþiklik yaparak öðrencilerin, öðretmenlerin ve velilerin psikolojisini alt-üst eden Milli Eðitim Bakanlýðýnýn tek yapmasý gereken yanlýþ yaptýðýný kabul ederek 4+4+4 dayatmasýndan vazgeçmektir. Eðitim sistemi, üniversitelerin, alanýnda uzman bilim insanlarýnýn ve sendikalarýn katýlýmýyla eðitim sisteminin temel sorunlarýna çözüm olabilecek þekilde yeniden düzenlenmelidir. Çocuklarýmýz için AKP iktidarýnýn ya da sistemin istediði þekilde deðil, kendi ilgi ve yetenekleri doðrultusunda eðitim alabileceði, gerçek anlamda eþitlikçi, özgürlükçü, farklýlýklara karþý hoþgörülü ve demokratik bir eðitim almasýnýn koþullarý yaratýlmalýdýr.