Stabil Astımlı Hastalarda Atipik Solunum Yolu Patojenlerinin Antikor Seroprevalansı

Benzer belgeler
Astım Atağında Chlamydia pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Legionella pneumophila ve Helicobacter pylori Serolojisi

Stabil Astımlı Olgularda Chlamydia pneumoniae Seroprevalansının Atopi ve Solunum Fonksiyonlarıyla İlişkisi

Solunum Sistemi Mikrobiyotası. Dr. Haluk Türktaş Gazi Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Ankara

KOAH infektif alevlenmelerinde atipik patojenlerin rolü

Çocuktan Erişkine Astımın Doğal Seyri

Hışıltılı Çocuk. Ne zaman astım diyelim?

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Chlamydia pneumoniae İnfeksiyonunun Astımdaki Rolü

Allerjik ve Allerjik Olmayan Astımlı Hastaların Klinik Özellikleri ve Solunum Fonksiyonlarının Karşılaştırılması

Stabil Bronşiyal Astımlı Hastalarda Serum ve Bronkoalveoler Lavaj Eozinofil Katyonik Protein Düzeyinin Solunum Fonksiyon Testleri ile İlişkisi #

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

ASTIMDA YENİ BİYOLOJİK AJANLAR. Doç. Dr. İnsu Yılmaz Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD İmmünoloji ve Allerji Hastalıkları BD

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

AĞIR ASTIMDA TEDAVİ YANITINI ÖNGÖRMEK MÜMKÜN MÜ? BİYO-BELİRTEÇLER

İdrar Tahlilinde Mitler U Z. DR. B O R A ÇEKMEN ACIL Tı P K L I NIĞI O K MEYDANı E Ğ I T IM VE A R A Ş Tı R MA HASTA NESI S AĞ L ı K B ILIMLERI Ü

Pnömoni tedavisinde biyomarkırların kullanımı. Dr. Münire Çakır Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A. D.

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Pnömonide Etkene Yönelik Antimikrobiyal Tedavi

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

Kronik Hastalıklar Enfeksiyöz Nedenli mi? Solunum Yolu Hastalıkları /Alerji. Dr. Cengiz KIRMAZ

Ekinokokkozis. E. granulosus Kistik Ekinokokkozis. E. multilocularis Alveoler Ekinokokkozis. E. vogeli ve E. oligoarthrus Polikistik Ekinokokkozis

Steril pyrüili böbrek nakli hastalarında gerçek zamanlı multipleks polimeraz zincir reaksiyon test sonuçları

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

%5 Her iki ebeveyn atopik

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ 9.ULUSAL ÇOCUK NEFROLOJİ KONGRESİ KASIM, 2016

IL28B genotip tayini kronik hepatit B hastalarında oral antiviral tedavi cevabını öngörmede kullanılabilir mi?

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

Doç Dr Ömür AYDIN. Ankara ÜTF Göğüs Hastalıkları ABD İmmunoloji-Allerji BD

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

ÜLKEMİZDE DENEYSEL ÇALIŞMALAR YAPAN LABORATUARLARDAN BİR ÖRNEK GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ABD HÜCRE KÜLTÜRÜ LABORATUARI

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN


AKUT BRONŞIAL ASTMALI HASTALARIN TAKİBİNDE SERUM EOZINOFILIK KATYONIK PROTEİN SEVİYELERİ

Dr.Önder Ergönül. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

ÇOCUKLUK ÇAĞI ASTIMINDA TEDAVİ. Dr. Arif KUT

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalarında Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Türk Toraks Derneği. Erişkin Astımı Tanı ve Tedavi Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi. Türk Toraks Derneği Turkish Thoracic Society

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Gaziantep te Çocuklarda Solunum Allerjenleri Duyarlılığı

Sebahat Usta Akgül 1, Yaşar Çalışkan 2, Fatma Savran Oğuz 1, Aydın Türkmen 2, Mehmet Şükrü Sever 2

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

MS ve Kranyal MR da MS Benzeri lezyonları olan olgularda D vitamini, B 12, Folat düzeyi ve otoantikorların değerlendirilmesi

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Prof. Dr. İpek Türktaş. Gazi Üniversitesi, Pediatrik Allerji ve Astım BD

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

Solunum Sistemi Allerjik Hastalıklarının Tanısında Mast-Cla, Deri Testleri ve Allerjik Semptomlar Arasındaki İlişki

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığında Periferik Kanda IL-8 Düzeyi

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI. Prof. Dr. Abdullah Sayıner

ASTIMLI HASTALARDA VE SAĞLIKLI KİŞİLERDE DİSPNE DÜZEYİNİN

İMMÜNOTERAPİYE BAĞLI ANAFLAKTİK REAKSİYONLARDA RENİN - ANGİOTENSİN SİSTEMİ

Türkiye de ve Dünyada Astım Epidemiyolojisi

Astım Kontrol Testi: Etkileyen Faktörler ve Vizüel Analog Skalası ile Karşılaştırma

Astımlı Hastalarda ve Sağlıklı Kişilerde Dispne Düzeyinin Karşılaştırılması

TTD Kış Okulu 2015 Havayolu Hastalıkları Modülü. Dr.İ.Kıvılcım Oğuzülgen

Kısa Süreli Antibiyotik Kullanımı

Hışıltılı Bebeğin Tedavisi. Dr Suna Asilsoy

XXV. Avrupa Allergoloji ve Klinik İmmünoloji Akademisi (EAACI)* Kongresi 2006 Viyana da Türkiye den En İyi Araştırma Ödülü Alan Çalışmalar

Malatya yöresinde astım ve alerjik rinit tanısı konulan çocukların deri prik testlerindeki aeroalerjen dağılımları

Dr. Nalan Ogan. Ufuk Ü.T.F. Göğüs Hastalıkları A.D.

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

ENFEKSİYON SEKELLERİ

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

Tıkandım, Nefes Alamıyorum. Tunçalp Demir

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı Alevlenme Etkenleri ve Solunum Fonksiyon Parametreleri ile İlişkisi

7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN

KOAH Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı

Allerjen Ýmmünoterapisinin Kompliklasyonlarý

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

KOAH ATAKLARINDA V RAL VE AT P K ETKENLER N ROLÜ

Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı?

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

NEBÜLİZASYON TEDAVİSİ: NE ZAMAN? NASIL? Ecz. Pırıl Karataş TÜKED

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesinde Uygulanan Deri Prik Testlerinin Sonuçları

NEVŞEHİR İLİNDE HEPATİT C VİRÜS GENOTİP DAĞILIMI İLE SERUM ALANİN AMİNOTRANSFERAZ VE KANTİTATİF SERUM HCV RNA DÜZEYLERİ İLİŞKİSİ*

DİYARBAKIR YÖRESİNDE ALLERJİK SOLUNUM YOLU ŞİKAYETLERİYLE BAŞVURAN HASTALARDA UYGULANAN DERİ PRİCK TESTİ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Astım ve Rinit Hastalarında Tamamlayıcı ve Alternatif Tedavi Kullanımı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

PNÖMONİLERİ GÜNCEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM. Dr. Can Zafer Karaman ADÜTF Radyoloji AD

Stabil KOAH lı Hastalarda Salbutamol ve İpratropium Bromidin Arteryel Kan Gazları Üzerine Etkileri

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

KİŞİSEL BİLGİLER TIP FAKÜLTESİ MİKROBİYOLOJİ BÖLÜMÜ TIP FAKÜLTESİ MİKROBİYOLOJİ BÖLÜMÜ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ BİYOLOJİ BÖLÜMÜ- 1993

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Erişkin astımlılarda atopik durum ile tüberkülin yanıtı arasındaki ters ilişki

Piperasilin-Tazobaktam(TZP) a Bağlı Hematolojik İstenmeyen Etkiler

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

GENÇLERDE HEPATİT A BAĞIŞIKLAMASI GEREKLİ Mİ?

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Transkript:

Stabil Astımlı larda Atipik Solunum Yolu Patojenlerinin Antikor Seroprevalansı Eylem AKPINAR*, Figen ATALAY**, Serdar AKPINAR***, Şükran ATİKCAN*** * Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs lıkları Anabilim Dalı, ANKARA ** Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs lıkları Anabilim Dalı, ZONGULDAK *** Atatürk Göğüs lıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma nesi, ANKARA ÖZET Amaç: Astım hava yollarının etyolojisi bilinmeyen, geri dönüşümlü hava yolu obstrüksiyonu ile seyreden, kronik inflamatuvar bir hastalığıdır. Solunum yolu infeksiyonlarının astım patogenezinde önemli bir rol oynadığı öne sürülmektedir. Bu çalışma astımlı hastalarda, solunum yolu atipik patojenlerinin seroprevalansını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bu amaçla stabil astımlı hastalar (n= 40) ile kontrol grubunda (n= 17) Chlamydia pneumoniae, Legionella pneumophila, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia psittaci ve Coxiella burnetti için spesifik antikor düzeyleri değerlendirilmiştir. Sonuçlar: L. pneumophila, C. psittaci, C. burnetti pozitifliği ile C. pneumoniae, L. pneumophila pozitifliği açısından hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı fark bulunmuştur. Sonuçta; çalışmamızda astımlı hasta grubun tamamında, seroprevalansı değerlendirilen atipik patojenlerden en az birine karşı antikor pozitifliği saptanırken, kontrol grubunun %58 inde hiçbir mikroorganizmaya karşı antikor varlığı saptanmamıştır. Yorum: Bu genel sonuç, astımlı hastalarda atipik patojenlerin seroprevalansının araştırıldığı önceki çalışmaları desteklemektedir. Ancak atipik patojenlerin astım patogenezindeki rolünü aydınlatmak için daha kapsamlı araştırmalara gerek vardır. ANAHTAR KELİMELER: Astım, bakteriyel infeksiyon, antikor Geliş tarihi: 14 Kasım 2008 Düzeltme sonrası kabul tarihi: 01 Ocak 2009 SUMMARY ANTIBODY SEROPREVELANCE OF ATYPICAL RESPIRATORY PATHOGENES IN STABLE ASTHMA CASES Aim: Asthma is a chronic inflamatory airway disease with reversible airway obstruction and with unknown etiology. It is proposed recently that bacterial infections may play role in the pathogenesis. The aim of the study was to investigate seroprevelance of atypical respiratory pathogenes in asthmatic patients. Material and Methods: Chlamydia pneumoniae, Legionella pneumophila, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia psittaci and Coxiella burnetti specific antibody levels were evaluated in stable asthmatic patients (n= 40) and control subjects (n= 17). Results: There was significant difference between two groups by the means of L. pneumophila, C. psittaci, C. burnetti positivity and C. pneumoniae, L. pneumophila positivity. The antibody positivity against at least one of the investigated pathogenes was detected in all of the asthmatic patients. No antibody positivity was found in 58% of control subjects. Solunum lıkları 2008; 19: 45-51 45

Akpınar E, Atalay F, Akpınar S, Atikcan Ş. Conclusion: This result supports previous investigations about seroprevelance of atypical pathogenes in asthmatic patients. Further studies are needed to investigate the role of the atypical pathogenes in the pathogenesis of asthma. KEY WORDS: Asthma, bacterial infection, antibody Received: November 14, 2008 Accepted after revision: January 01, 2009 GİRİŞ Astım hava yollarının etyolojisi bilinmeyen, geri dönüşümlü hava yolu obstrüksiyonu ile seyreden, kronik inflamatuvar bir hastalığıdır (1). Astım insidansının dünya çapında artış göstermesi, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkilemesi ve önemli boyutta ekonomik gidere yol açması, hastalığın nedeni ile ilgili yeni araştırmalar yapılmasına neden olmuştur (2,3). Bilinen çevresel faktörlerin yanı sıra solunum yolu infeksiyonlarının astım patogenezinde önemli bir rol oynadığı öne sürülmektedir (3). Bu çalışma astımlı hastalarda, solunum yolu patojenlerinin seroprevalansını araştırmak amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla stabil astımlı hastalar ile kontrol grubunda Chlamydia pneumoniae, Legionella pneumophila, Mycoplasma pneumoniae, Chlamydia psittaci ve Coxiella burnetti için spesifik antikor düzeyleri değerlendirilmiştir. GEREÇ ve YÖNTEM Atatürk Göğüs lıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma nesi Göğüs lıkları Polikliniğine başvuran, daha önce tanı almış ya da yeni tanı konan, akut atak belirtileri olmayan, stabil dönemdeki 40 astımlı gönüllü hasta ve atopi veya bronş hiperreaktivitesi olmayan 17 sağlıklı gönüllü birey çalışmaya alındı. Astım tanısı; American Thoracic Society (ATS) kriterlerine göre, astım semptom varlığı, salbutamol inhalasyonu sonrası bazal FEV 1 değerinde > %12 veya 200 ml artış olması veya histamin bronşprovokasyon testinin pozitif olması (PC20 < 8 mg/dl) ile konuldu. Spirometrik değerlendirmeler Sensormedics marka Vmax 229 tip (Yorba Linda; California) solunum fonksiyon testi cihazı ile yapıldı. Her ölçüm 3 kez tekrarlanarak en iyi değerler seçildi. Üç ay içinde makrolid, tetrasiklin, kinolon kullanmış olan, sigara içen, sistemik hastalığı olan, otoimmün hastalığı olan, astım dışı akciğer hastalığı olan, sistemik steroid kullanan, akut astım atağı belirtileri olan ve hastane çalışanı olan kişiler çalışmaya alınmadı. Antikor seviyelerinin tespiti için hasta ve kontrol grubundan alınan serum örnekleri -20 C de saklandı. Belirtilen atipik patojenlerin yol açtığı infeksiyonlar mevsimden etkilenebileceği için, hasta ve kontrol grup mevsimsel periyoda eşit olarak dağıtıldı. İnfeksiyon prevalansı coğrafi farklılıktan etkilenebileceği için hasta ve kontrol grubu Ankara ilinde oturan bireylerden seçildi. Serum örnekleri işleme alındığında oda sıcaklığına getirildi. Pneumobact (VIRCELL, Granada, Spain) adlı, C. pneumoniae, L. pneumophila, M. pneumoniae, C. psittaci ve C. burnetti antijenleri içeren kite üretici firmanın önerileri doğrultusunda serum örneklerinden eklenerek, spesifik ve varlığı Indirect Fluorescent Assay (IFA) yöntemiyle değerlendirildi ve sonuçlar karşılaştırıldı. Üretici firmanın önerileri doğrultusunda, 1/2, 1/128 olması pozitif kabul edildi. pozitifliği yakın zamanda geçirilmiş infeksiyon olarak, pozitifliği ise geçirilmiş infeksiyon olarak değerlendirildi. Serumda total IgE ölçümü Pharmacia CAP cihazı kullanılarak floresan enzim immünassay yöntemi ile ölçüldü. Çalışmaya alınan astımlı hastalara deri testi yöntemi kullanılarak Stallergenes &SAY (France) firmasının belirtilen allerjen ( Depo akarı: Dermatophagoides pteronyssinus, Dermatophagoides farinae; Polen: Agropyrum repens, Ambrosia, Pinacea cedrus, Fagaceae fagus, cochroach; Küf-mantarı: Cladosporium, Alternia) ekstrelerini içeren deri testi paneli uygulandı. Deri testi uygulandıktan 15 dakika sonra test bölgesinde oluşan ödemin çapı değerlendirilerek 3 mm ve üzerindeki değerler pozitif olarak kabul edildi. Kan eozinofil sayısı, kan örnekleri phloxin boyası ile boyanarak, eozinofiller Thomo camında sayılarak bakıldı. İstatistiksel Değerlendirme ve kontrol grubunun ve seroprevalansını karşılaştırmak için Fisher s exact ve Ki-kare testi kullanıldı. ve kontrol grubunun total IgE açısından karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanıldı. grubunun özelliklerine göre ve seroprevalansı değerlendirilirken Ki-kare testi kullanıldı. p< 0.05 olması anlamlı kabul edildi. 46 Solunum lıkları 2008; 19: 45-51

Stabil Astımlı larda Atipik Solunum Yolu Patojenlerinin Antikor Seroprevalansı SONUÇLAR Çalışmaya alınan hastaların 35 (%87.5) i kadın, 5 (%12.5) i erkekti. ların yaş ortalaması 43.23 ± 11.34 yıldı. grubunun 14 (%82.3) ü kadın, 3 (%17.6) ü erkekti. grubunun yaş ortalaması ise 42.52 ± 10 idi (Tablo 1). Ortalama hastalık süresi 9.13 ± 8.8 idi. Deri testi yapıldığında hastalardan 25 (%62.5) i herhangi bir allerjene karşı pozitif reaksiyon verdi. ların 15 (%37.5) inde kanda eozinofili tespit edilirken, nazal smearda eozinofili 4 (%10) hastada tespit edildi (Tablo 2). Çalışmaya alınan 40 stabil astımlı hastanın %7.5 inde C. pneumoniae, %7.5 inde M. pneumoniae pozitifliği bulundu. ve kontrol Tablo 1. ve kontrol grubunun demografik özellikleri. grubu grubu Sayı (%) Sayı (%) Kadın 35 (87.5) 14 (82.3) Erkek 5 (12.5) 3 (17.6) Yaş 43.23 ± 11.34 42.52 ± 10 ortalaması (yıl) Yaşadığı yer Ankara Ankara Tablo 2. grubunun özellikleri. Deri testi Sayı % Negatif 25 62.5 Pozitif 15 37.5 Eozinofili Yok 25 62.5 Var 15 37.5 Nazal smear eozinofili Yok 36 90 Var 4 10 İnhaler steroid kullanımı Yok 8 20 Var 32 80 Total IgE (IU/mL) < 100 17 42.5 > 100 23 57.5 grupları arasında anlamlı fark bulunmadı. L. pneumophila 24 (%60) hastada pozitif bulunurken, kontrol grubunda hiçbir bireyde L. pneumophila pozitifliği saptanmadı. %20 hastada C. psittaci pozitif bulunurken, kontrol grubunda C. psittaci pozitifliği bulunmadı. C. burnetti ise çalışmaya alınan hastaların 10 (%25) unda pozitif bulunurken, kontrol grubunda C. burnetti pozitifliği bulunmadı. L. pneumophila, C. psittaci, C. burnetti pozitifliği açısından hasta ve kontrol grupları arasındaki fark anlamlı idi (p< 0.001, p< 0.05, p< 0.05) (Şekil 1). Çalışmaya alınan hastaların 25 (%62.5) inde C. pneumoniae pozitif bulundu. grubunda ise bu oran %11.8 idi. M. pneumoniae pozitifliği ise hasta grubunda %7.5 iken, kontrol grubunda bu oran %5.9 idi. L. pneumophila hastaların 11 (%27.5) inde pozitif bulunurken, kontrol grubunda L. pneumophila pozitifliğine rastlanmadı. ve kontrol grubunda C. psittaci pozitifliği sadece %2.5 oranındaydı. C. burnetti ise 19 (%47.5) hastada saptanırken, kontrol grubunun %23.5 inde C. burnetti pozitif bulundu. C. pneumoniae ve L. pneumophila pozitifliği açısından hasta ve kontrol grupları arasındaki fark anlamlı idi (p< 0.001, p< 0.05) (Şekil 2). L. pneumophila pozitif olan hastaların total IgE değerleri, negatif bulunan hastalara göre anlamlı derecede yüksek bulundu (262.40 ± 305.18 e karşı 113.51 ± 90.16 IU/mL). Ayrıca, atopi öyküsü olan 23 hastanın 19 (%82.9) unda L. pneumophila pozitif bulunurken, atopi öyküsü olmayan 17 hastanın 5 (%29.4) inde pozitif bulundu. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı (p< 0.001) (Tablo 3, Şekil 3). Çalışmaya alınan 40 astımlı hastanın 26 (%65) sında C. pneumoniae ya karşı antikor varlığı tespit edildi. grubunda ise C. pneumoniae ya karşı antikor varlığı sadece 2 (%11.7) bireyde tespit edildi. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p< 0.001). Astımlı hasta grubunun 34 (%85) ünde L. pneumophila ya karşı antikor varlığı tespit edilirken, kontrol grubunda L. pneumophila ya karşı antikor tespit edilmedi. Aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p< 0.001). Solunum lıkları 2008; 19: 45-51 47

Akpınar E, Atalay F, Akpınar S, Atikcan Ş. 120 100 80 60 Negatif Pozitif 40 20 0 C. pneumoniae M. pneumoniae L. pneumophila C. psittaci C. burnetti Şekil 1. ve kontrol grubunun Chlamydia pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Legionella pneumophila, Chlamydia psittaci, Coxiella burnetti seroprevalansı. 120 100 80 60 40 Negatif Pozitif 20 0 C. pneumoniae M. pneumoniae L. pneumophila C. psittaci C. burnetti Şekil 2. ve kontrol grubunun Chlamydia pneumoniae, Mycoplasma pneumoniae, Legionella pneumophila, Chlamydia psittaci, Coxiella burnetti seroprevalansı. Tablo 3. Atopi öyküsü ile Legionella pneumophila seroprevalansı arasındaki ilişki. L. pneumophila Atopi öyküsü Negatif Pozitif Total p Yok 12 (%70.6) 5 (%29.4) 17 (%100) Var 4 (%17.4) 19 (%82.6) 23 (%100) < 0.001 Total 16 (%40) 24 (%60) 40 (%100) TARTIŞMA Astım prevalansındaki artışa paralel olarak, astım etyolojisine yönelik çalışmalar artmıştır. Solunum yolu infeksiyonlarının astım gelişiminde rol oynayabileceği ilk kez 1958 yılında Bruce Pearson tarafından, 1962 yılında ise Swineford ve arkadaşları tarafından fark edilmiştir (4). Akut viral solunum yolu infeksiyonlarının astım ataklarının %80 den fazlasından sorumlu olduğu ve astım patogenezinde rol oynadığı bilinmektedir (5). Ancak bakteriyel infeksiyonların astım patogenezindeki rolü tam olarak aydınlatılamamıştır. Antibiyotik tedavisiyle steroid 48 Solunum lıkları 2008; 19: 45-51

Stabil Astımlı larda Atipik Solunum Yolu Patojenlerinin Antikor Seroprevalansı 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 L. pneumophila Negatif Atopi öyküsü yok Atopi öyküsü var L. pneumophila Pozitif Şekil 3. Atopi öyküsü ile Legionella pneumophila seroprevalansı arasındaki ilişki (Ki-kare testi). bağımlı astımda ve persistan astımlı hastaların semptomlarında ve solunum fonksiyon testlerinde düzelme görülmesi, atipik patojenlerle astımın klinik olarak ilişkili olduğunu göstermektedir (6). C. pneumoniae, L. pneumophila, M. pneumoniae, C. psittaci ve C. burnetti solunum yolu infeksiyonuna yol açan atipik patojenlerdir. Erişkin ve çocuklarda yapılan çalışmalarda C. pneumoniae infeksiyonunun astım alevlenmesine yol açabileceği sonucuna varılmıştır (7,8). Ayrıca, daha önce yapılmış çalışmalarda zorunlu intraselüler bir patojen olan C. pneumoniae nın persistan infeksiyona yol açarak, astım gelişimine neden olabileceği öne sürülmüştür (2,9). Astımlı hastalarda interlökin (IL)-2 ve interferon (IFN)-γ konsantrasyonlarında artış tespit edilmiştir (10,11). Bu durumun intraselüler mikroorganizmanın yol açtığı bir infeksiyona sekonder gelişebileceği belirtilmiştir (12). C. pneumoniae kronik solunum yolu infeksiyonuna yol açabilen intraselüler bir mikroorganizmadır. Akut solunum yolu infeksiyonu sonrasında persistan infeksiyona neden olup, hava yollarında epitel hasarı ve inflamatuvar mediatör salınımına yol açarak immünpatolojik bir olayı başlatıyor olabilir. Erişkin başlangıçlı astımı olan hastaların uzun süreli antiklamidyal antibiyotik tedavisinden yarar gördüğünü belirten çalışmalar vardır (13,14). Epidemiyolojik çalışmalarda C. pneumoniae seroprevalansı ile astım prevalansının korelasyon gösterdiği görülmüştür (15,16). 1984-1999 yılları arasında C. pneumoniae infeksiyonu ile astım ilişkisiyle ilgili yapılan epidemiyolojik çalışmaların derlendiği bir yayında, çalışmaların çoğunda arada anlamlı bir bağlantı olduğu görülmüştür (17). Hahn ve arkadaşlarının yapmış olduğu bir çalışmada ise C. pneumoniae nın yol açtığı akut solunum yolu infeksiyonunun, önceden sağlıklı olan bireylerde kronik astım gelişimine yol açtığı gösterilmiştir. Antiastım ilaçlara yanıt vermeyen hastaların persistan C. pneumoniae infeksiyonu açısından değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır (18). Makrolidlerin hem antimikrobiyal hem de antiinflamatuvar etkileriyle astımlı hastaların hava yollarında inflamasyonu azaltarak, semptomlarda ve solunum fonksiyonlarında düzelmeye yol açabileceği belirtilmiştir. Ancak makrolidlerin kronik astımda kullanımı ile ilgili ileri çalışmaların gerektiği belirtilmiştir (19). Gencay ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada da kronik C. pneumoniae infeksiyonunun serolojik bulguları astımlı hastalarda kontrol grubundan daha yüksek bulunmuştur (2). Astımlı hastalarda C. pneumoniae infeksiyonuna daha önce maruz kalmanın bir göstergesi olarak, C. pneumoniae heat shock proteine spesifik antikor pozitifliği kontrol grubundan daha yüksek bulunmuştur (20). antikorları 2-6 ay sonra kaybolur. Çalışmaya alınan astım hastaları stabil dönemde, akut infeksiyon belirtileri olmayan hastalar olduğu için, çalışmamızda pozitifliği yakın zamanda geçirilmiş infeksiyon olarak kabul edildi. C. pneumoniae pozitifliği ise geçirilmiş olarak değerlendirildi. Astımlı hasta grubunda C. pneumoniae pozitifliği kontrol grubundan daha yüksek oranda bulundu; ancak aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildi. C. pneumoniae pozitifliği ise hasta grubunda istatistiksel olarak anlamlı oranda yüksek bulundu (%62.5 ve %11.8) (p< 0.001). Yakın zamanda Agarwal ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada astımlı hastalarda C. pneumoniae %80 oranında bulunurken, kontrol grubunda ise %59 bulunmuştur (6). Astımlı hastalar ve sağlıklı bireylerde C. pneumoniae antikor düzeylerini karşılaştıran diğer çalışmalarda da benzer bir şekilde hasta grupta antikor düzeyleri daha yüksek oranda bulunmuştur (17,21,22). Solunum lıkları 2008; 19: 45-51 49

Akpınar E, Atalay F, Akpınar S, Atikcan Ş. C. pneumoniae gibi, M. pneumoniae da kronik alt solunum yolu infeksiyonuna neden olabilir (5). Yapılan çalışmalarda C. pneumoniae ve M. pneumoniae nın yeni başlayan wheezing e ve akciğer fonksiyonlarında uzun süreli bozulmalara yol açtığı gösterilmiştir. Atipik bakteriyel infeksiyonların astımın patogenezinde ve kliniğinde önemli rol oynadığı belirtilmiştir (23). Koh ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada M. pneumoniae infeksiyonu olan hastaların bronkoalveoler lavajında astım patogenezinde önemli rol oynayan Th2 nin baskın olduğunun göstergesi olarak IL-4 ve IL-4/IFN-γ oranının yüksek olduğu görülmüştür (24). Yapılan çalışmalarda astımlı hastaların hava yollarında M. pneumoniae varlığı polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) yöntemiyle araştırılmış ve astımlı hastalarda, kontrol grubuna göre daha yüksek oranda M. pneumoniae varlığı gösterilmiştir. Her iki çalışmada da astımlı hastaların hava yollarında M. pneumoniae PCR pozitifliği yüksek oranlarda (%56, %55) görülürken, M. pneuomoniae ve astımlı hastaların hiçbirinde tespit edilememiştir. Antikor yanıtı olmayışının genetik farklılıklardan kaynaklanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, bu durumun mikroorganizmanın hava yolunda kalıcılığa ve hava yolu hasarına katkıda bulunabileceği belirtilmiştir (3,25). Bizim çalışmamızda astımlı hastaların hava yollarında M. pneumoniae varlığı değerlendirilmemiştir. Bu nedenle, M. pneumoniae ve pozitifliğindeki düşük oranların genetik farklılıklara bağlı antikor yanıtı eksikliğinden kaynaklandığı sonucuna varmak zordur. L. pneumophila infeksiyonu ve astım birlikteliği ile ilgili sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Astımlı çocuklarda L. pneumophila seroprevalansının sağlıklı bireylere göre daha yüksek olduğu gösterilmiştir (26,27). Olut ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada stabil astımlı hastalar ve kontrol grubunda boğaz sürüntüsünde L. pneumophila varlığı PCR yöntemiyle değerlendirilmiş, hasta grubunda L. pneumophila varlığı kontrol grubuna göre daha yüksek bulunmuştur. İntraselüler bir patojen olan L. pneumophila nın astımın başlamasında ve alevlenmesinde tetikleyici bir rol oynayabileceği öne sürülmüştür (28). Çalışmamızda astımlı hasta grubunda L. pneumophila ve pozitifliği açısından hasta ve kontrol grup arasında anlamlı fark bulundu (p< 0.001, p< 0.05). Bu sonuç astımlı çocuklarda L. pneumophila antikor seroprevalansını değerlendiren çalışmaların sonuçları ile uyumludur (26,27). Ayrıca, L. pneumophila pozitifliği atopik hastalarda, nonatopik hastalara göre anlamlı oranda yüksek bulundu (p< 0.001). Bu çalışma astımla C. pneumoniae ve L. pneumophila seroprevalansı ile astım ilişkisini desteklemektedir. C. psittaci ve C. burnetti infeksiyonu ile astım ilişkisi daha önce araştırılmamıştır. Bjornsson ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada C. pneumoniae ve C. trachomatis pozitifliği astımlı hasta grubunda kontrol gruba göre daha yüksek bulunmuştur. Bu çalışmada klamidya infeksiyonları ile astım arasında bağlantı olabileceği öne sürülmüştür (29). Çalışmamızda C. psittaci ve C. burnetti ve pozitifliği açısından hasta ve kontrol grupları arasında anlamlı fark vardı (p< 0.05). C. psittaci ve C. burnetti infeksiyonu ile astım ilişkisini belirlemek için ileri araştırmalara gerek vardır. Bu çalışmanın bazı sınırlamaları vardır. Birincisi; çalışmaya alınan astımlı hasta ve kontrol grubu küçük bir gruptur. C. pneumoniae astım ilişkisini araştırmak için geniş çaplı seroepidemiyolojik çalışmalar yapılmıştır. Diğer mikroorganizmalar için de geniş popülasyonları içeren çalışmalar yapılmalıdır. İkincisi atipik patojenlerin yol açtığı infeksiyonların tanısında kullanılan serolojik testlerde standart bir tanı kriteri yoktur. IFA yöntemi serolojik olarak güvenilir bir yöntem olsa da astım patogenezinde atipik patojenlerin rolünü aydınlatmak için infeksiyonun hava yolundaki direkt etkilerini gösteren ileri çalışmalar gereklidir. Sonuçta; çalışmamızda astımlı hasta grubunun tamamında, seroprevalansı değerlendirilen atipik patojenlerden en az birine karşı antikor pozitifliği saptanırken, kontrol grubunun %58 inde hiçbir mikroorganizmaya karşı antikor varlığı saptanmamıştır. Bu genel sonuç, astımlı hastalarda atipik patojenlerin seroprevalansının araştırıldığı önceki çalışmaları desteklemektedir. Ancak atipik patojenlerin astım patogenezindeki rolünü aydınlatmak için daha kapsamlı araştırmalara gerek vardır. 50 Solunum lıkları 2008; 19: 45-51

Stabil Astımlı larda Atipik Solunum Yolu Patojenlerinin Antikor Seroprevalansı KAYNAKLAR 1. International consensus report on diagnosis and treatment of asthma. Eur Respir J 1992;5:601-41. 2. Gencay M, Rudiger JJ, Tamm M, et al. Incrased frequency of Chlamydia pneumoniae antibodies in patients with asthma. Am J Respir Care Med 2001; 163:1097-2001. 3. Martin RJ, Kraft M, Wei Chu H, et al. A link between chronic asthma and chronic infection. J Allergy Clin Immunol 2001;107:595-601. 4. David C, Srark J, Lemanske RF. The impact of respiratory infections on asthma. Pediatr Clin North Am 1992;39:1259-76. 5. Lemanske RF. Is asthma an infectious disease? Chest 2003;123:385-90. 6. Agarwal A, Chander Y. Chronic Chlamydia pneumoniae infection and bronchial asthma. Is there a link? Indian J Medical Microbiology 2008;26:338-41. 7. Emre Ü. The association of Chlamydia pneumoniae infection and reactive airway disease in children. Arch Pediatr Adolesc 1994;148:727-32. 8. Allegra L, Blasi F, Centanni S, et al. Acute exacerbations of asthma in adultss: Role of Chlamydia pneumoniae infection. Eur Respir J 1994;7:2165-8. 9. Miyashita N, Kubota Y, Nakajima M, et al. Chlamydia pneumoniae and exacerbations of asthma in adults. Ann Allegy Asthma Immunol 1998;80:405-9. 10. Walker C, Bode E, Boer L, et al. Allergic and nonallergic asthmatics have distinct patterns of T-cell activation and cytokine production in peripheral blood and bronchoalveolar lavage. Am Rev Respir Dis 1992;146:109-15. 11. Godard P, Bousquet J, Michel FB. Extrinsic and intrinsic asthma: Stil a matter for debate? Clin Asthma Rev 1997;1:19-22. 12. Robinson DS, Durham SR, Kay AB. Cytokines in asthma. Thorax 1993;48:845-53. 13. Hahn DL, Dodge RW, Golubjanitkov R. Association of Chlamydia pneumoniae (strain TWAR) infection with wheezing, asthmatic bronchitis and adult-onset asthma. JAMA 1991;226:225-30. 14. Hahn DL. Clinical experience with anti-chlamydial therapy for adult-onset asthma. Am Rev RespirDis 1993;1478(Suppl):A297. 15. Poulakkainen M, Ukkonen M, Saikku P. The sero-epidemiology of Chlamydia in Finland over the period 1971-1987. Epidem Infect 1998;102:287-95. 16. Gencay M, Dereli D. Prevelance of specific Chlamydia pneumoniae antibodies in different clinical situations and healthy subjects in Izmir, Turkey. Eur J Epidemiol 1998;14:505-9. 17. Hahn DL. Chlamydia pneumoniae, asthma, and COPD: What is the evidence? Ann Allergy Asthma Immunol 1999;83:271-88. 18. Hahn DL, Mc Donald R. Can acute Chlamydia pneumoniae respiratory tract infection initiate chronic asthma? Ann Allergy Asthma Immunol 1998;81:339-44. 19. Jahnz-Rozyk K, Targowski T. Atypical infection of the respiratory tract and bronchial asthma. Pol Merkur Lekarski 2007;23:325-7. 20. Hahn DL, Peeling RW. Airflow limitation, asthma and Chlamydia pneumoniae-specific heat shock protein 60. Ann Allergy Asthma Immunol 2008;101:614-8. 21. Von Hertzen L, Toyryla M, Gimishanov A, et al. Asthma, atopy and Chlamydia pneumoniae antibodies in adults. Clin Exp Allergy 1998;29:522-8. 22. Cook PJ, Davies P, Tunnicliffe W, et al. Chlamydia pneumoniae and asthma. Thorax 1998;53:254-9. 23. Sutherland ER, Martin RJ. Asthma and atypical bacterial infection. Chest 2007;132:1962-6. 24. Koh YY, Park Y, Lee HJ, Kim CK. Levels of interleukin-2, interferon-gamma, and interleukin-4 in broncoalveoler lavage fluid from patients with Mycoplasma pneumoniae: Implication of tendency toward increased IgE production. Pediatrics 2001;107:E39. 25. Kraft M, Cassell GH, Henson JE, et al. Detection of Mycoplasma pneumoniae in the airways of adults with chronic asthma. Am J Respir Care Med 1998;158:998-1001. 26. Beer S, Boldur I, Kazak R, et al. Serum antibodies to Legionella agents in bronchial asthma. Arch Dis Child 1985;6:225-30. 27. Boldur I, Beer S, Kazak R, et al. Predisposition of the asthmatic child to legionellosis. Isr J Med Sci 1986;22:732-6. 28. Olut A, Emri S, Derun E, Aşık M. Asthma and atypical bacterial infections. Turkish Respir J 2003;4:47-50. 29. Bjornsson E, Hjelm E, JansonJ, et al. Serology of Chlamydia in relation to asthma: A potentially important relationship. JAMA 1991;226:225-30. Yazışma Adresi Eylem AKPINAR Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs lıkları Anabilim Dalı ANKARA e-mail: dreylemakpinar@gmail.com Solunum lıkları 2008; 19: 45-51 51