Reel Konjektür Teorisi: Lucas, Prescott, Kydland, Long, Plosser: Prodüktivitedeki değişmeler ekonomiyi dalgalandırır.



Benzer belgeler
Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden


SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

PARA TALEBİ VE KURAMLARI

İçindekiler kısa tablosu

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

Ayrım I. Genel Çerçeve 1

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

-MAKROEKONOMİ KPSS SORULARI- 1) Nominal faiz oranı artarsa, reel para talebi nasıl değişir?( KPSS 2006)

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Klasik & Keynesyen İktisat Çalışma Soruları.

N VE PARA ARZININ ÖZELL

İthalat 5 birim olduğuna göre, toplam talep kaç birimdir?

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME MALİYE POLİTİKASI 1 SORULAR

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

IS-LM MODELİNİN UYGULANMASI

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

MAL VE PARA PİYASALARINDA EŞ ANLI DENGE. Mal ve para piyasalarında eşanlı denge; IS ile LM in kesiştiği noktada gerçekleşir.

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

V. Bölüm Dr. Vedat KAYA BÖLÜM V PLANLANAN HARCAMA, FAİZ HADDİ VE HÂSILA DÜZEYİ: IS-LM MODELİ ( ) Temel Varsayım: P=P i

DURGUNLUK VE MALİYE POLİTİKASI

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT

BAHAR DÖNEMİ MAKRO İKTİSAT 2 DERSİ KISA SINAV SORU VE CEVAPLARI

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

BÖLÜM 6: PARA VE MALİYE POLİTİKASI ( )

İÇİNDEKİLER III. Önsöz

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih

Para Piyasasında Denge: LM (Liquit Money) Modeli

PARA BANKA. Kariyermemur.com

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

7. BÖLÜM EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

İKTİSAT/KPSS MAKRO İKTİSAT SORULARI- I. 9. GSMH ve SMH değerlerine yönelik yapılan değerlendirmelerden

ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER... XI BİRİNCİ BÖLÜM MAKRO İKTİSADA GİRİŞ

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

SORU SETİ 2 TOPLAM HARCAMALAR VE DENGE ÇIKTI

3. Keynesyen Makro İktisat Teorisi nin Bazı Özellikleri ve Klasik Makro İktisat Teorisi İle Karşılaştırılması

BÖLÜM 9. Ekonomik Dalgalanmalara Giriş

8. DERS: IS/LM MODELİ

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Para talebi teorisi bu yüzden önemlidir. Yunus Emre ERDOĞAN 1

MODERN MAKROEKONOMİNİN KÖKLERİ

FİNAL ÖNCESİ ÇÖZÜMLÜ DENEME PARA VE BANKA SORULAR

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

BÖLÜM FAİZ ORANI-MİLLİ GELİR DENGESİ. Bu bölümde, milli gelir ile faiz oranı arasındaki ilişkiler incelenecektir.

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası

2. Hafta Dersinin Planı (Bu ders sunumunun hazırlanmasında büyük ölçüde Nevzat Güran ve Sadık Acar ın ders notu ve kitaplarından yararlanılmıştır)

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

TOPLAM TALEP VE TOPLAM ARZ: AD-AS MODELİ

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

YEDİNCİ BÖLÜM MAKROEKONOMİ: TANIM, KAPSAM VE GELİŞİM

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

A İKTİSAT KPSS/1-AB-PS/ Fiyat-tüketim eğrisi miktar eksenine dik bir doğru ise, talebin fiyat esnekliği hangi değeri alır?

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:


A İKTİSAT KPSS-AB-PS/2007

Finansal Piyasa Dinamikleri. Yekta NAZLI

Ders Notları Dr. Murat ASLAN. Bu notlar; Prof. Dr. ABUZER PINAR ın MALĠYE POLĠTĠKASI ders kitabından faydalanılarak hazırlanmıştır.

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

MALİ YE POLİ KASI Maliye politikası nda klasik görüş ten sapmalar özellikle 1930 yı ndan sonra önem kazanmaya baş lamı

1 MAKRO EKONOMİ BİLİMİNE GİRİŞ

[AI= Aggregate Income (Toplam Gelir); AE: Aggregate Expenditure (Toplam Harcama)]

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT. 1. Ekonominin bulunduğu noktanın, üretim olanakları eğrisinin solunda olması aşağıdakilerden hangisini gösterir?

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

EKONOMİK İSTİKRARIN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNDE PARA VE MALİYE POLİTİKALARININ ETKİNLİĞİ. Dr. Süleyman BOLAT

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MAKRO İKTİSAT TEORİSİ MAK

Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Bölüm 7. Para Talebi. 7.1 Klasik İktisat ve Paranın Miktar Teorisi

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ. Yrd. Doç. Dr. Hasan GÖCEN MELİKŞAH ÜNİVERSİTESİ

TOPLAM TALEP TOPLAM ARZ AD-AS MODELİ

APC= = = + c bulunur. Bunun anlamı gelir arttıkça bireylerin ortalama tüketim

MALİYE POLİTİKASI KISA ÖZET KOLAYAOF

İKT 207: Mikro iktisat. Faktör Piyasaları

IS- MP: Kısa Dönem Makroekonomik Model

Makro İktisat Ders Notu

Para Teorisi ve Politikası Ders Notları

MAKROİKTİSAT BÖLÜM 1: MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ. Mikro kelimesi küçük, Makro kelimesi ise büyük anlamına gelmektedir.

YATIRIM. Ders 19: Menkul Kıymet Analizi. Bahar 2003

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Transkript:

Milli Gelir Hesaplamaları GSMH = GSYH + NDF Net Yatırım = GSYatırım Amortismanlar SMH = GSMH Amortismanlar Milli Hasıla = SMH Dolaylı Vergiler (Mesela Harcama Vergisi) KiĢisel Gelir = Milli Hasıla (Dağıtılmayan Kar Payları + Sosyal Güvenlik Kesintileri + Kurumlar Vergisi) + Transferler Kullanılabilir Gelir = Kişisel Gelir Kişisel Gelir Vergisi GMSH Açığı = Potansiyel GSMH Gerçekleşen GSMH C + S + Net Tax = C + I + G + NX NAIRU: İşsizlik haddinin, doğal işsizlik haddine eşit olduğu noktada enflasyon oranı artmaz. Bu noktadaki doğal işsizlik oranına enflasyonu hızlandırmayan işsizlik adı verilir. Bağımlılık Oranı = Aktif Nüfus / Aktif Olmayan Nüfus Cari = Current (Şu anki) Tasarruf Paradoksu: Tasarruf Reel GDP Investment constant Nicholas Kaldor: Teknolojik değişim sermaye birikimine bağlıdır. Bilgi yatırıma bağlı olarak büyür ve hatta yatırımın nisbi büyüme oranın fonksiyonudur. Birincil Açık = Faiz DıĢı Harcama Toplam Bütçe Geliri Ödemeler Bilançosu = Cari ĠĢlem Açığı + Sermaye GiriĢi (BP Budget Portfolio) BP > 0 ise ödemeler bilançosu fazla verir. BP < 0 ise ödemeler bilançosu açık verir. J eğrisi: Bir ülke parasının değer kaybettiği zaman net ihracatın geçici olarak artması ve daha sonra düşmesidir. IMF : Faiz oranlarını yüksek tutmak ister ki tasarruf teşvik edilsin, toplam talep azalsın, sermaye gelsin ve kredi kullanımı rasyonelleşsin. Ortodoks istikrar politikası genel olarak resesyonu arttırır. Reel Konjektür Teorisi: Lucas, Prescott, Kydland, Long, Plosser: Prodüktivitedeki değişmeler ekonomiyi dalgalandırır. Bağlı ortaklık: İşletmenin en az %50 oranında oy hakkına veya en az bu oranda yönetim çoğunluğunu seçme hakkına sahip olduğu iştiraklere bağlı ortaklık denir. Tanzi Etkisi (Olivera Tanzi): Hiper enflasyon varsa ulusal paradan kaçış artar, senyoraj geliri düşer. Döviz Kuru: Yabancı Paranın TL cinsinden değeri Spot Döviz Kuru: İki taraflı nominal döviz kurunu gösteren değerlerin cari değişim değeri. Forward Döviz Kuru: Gelecekteki bir tarihte teslim için yapılan alışveriş için öngörülen kur. Reel Döviz Kuru = E. P foreign / P domestic E: Nominal Döviz Kuru Pareto Optimality: Mal Piyasası: Marjinal İkame oranları malı tüketenler için aynı olmalıdır. Faktör Piyasası: Marjinal Teknik İkame oranları üreticiler için aynı olmalıdır. 1

KEYNESYEN Para arzı artışı LM eğrisini sağa kaydırır ve faiz oranlarını azaltır. Faiz artışı ile yatırım arasında ters yönlü bir ilişkinin olma nedeni faizlerin maliyet unsuru taşıması ve düşmesi durumunda yatırımın karlılığının artmasıdır. Nominal ücretler ve fiyatların karşılıklı etkileşimi enflasyon yaratıcıdır. Ücretler düşme yönünde esnek olmadığından (yapışkan) eksik istihdam görülür. Yetersiz talep işsizliğe ve potansiyel GDP nin altında üretime neden olur. Dolayısıyla ekonominin tam istihdama ulaşması için maliye (Kamu harcamaları, vergiler) politikaları gereklidir. Genel fiyat, istihdam ve üretim düzeyini AD belirler. Para politikası etkisizdir. Likidite tuzağı vardır ve LM eğrisi yataydır. Likidite Tuzağı: Sabit bir faiz oranında, halk arz edilen tüm para miktarını tutmaya hazırdır. (Perfectly Elastic Demand for Money.) Faizler minimum, tahvil fiyatları ise maksimumdur. Tasarruf ve Tüketim cari gelirin doğru yönlü fonksiyonudur. Yatırımlar faiz oranı ve sermayenin marjinal verimi tarafından etkilenir. Faiz oranı Tasarruf ve Yatırımı eşitlemez! (I = ~S) Denge gelir düzeyi I=S düzeyidir. Mal Piyasasında denge koşulu planlanan toplam harcamanın reel GSMH ya eşit olmasıdır. KEYNES Grafikleri!!! Çoğaltan Katsayısı = 1 / { 1- [c (1-t) - m] } Döviz kurunun düşmesi yatay toplam arz eğrisini yukarı kaldırır. Sabit Enflasyon beklentisi vardır. Say yasası uygun değildir. İşgücü talebi Klasiklerde olduğu gibi reel ücretlerin azalan fonksiyonudur ancak İşgücü arzı reel değil nominal ücretlere bağlıdır. Enflasyonist Açık (AD>AS / I > S) ve deflasyonist açık (AD<AS / I < S) durumlarında devlet müdahalesi gereklidir. Ekonomi tam istihdam düzeyinin altındayken crowding out söz konusu değildir. Döviz kurunun düşmesi yatay toplam arz eğrisini yukarı kaydırır? Yani para nötr değildir ama para politikası da etkili değildir. (Yatay LM) Faiz oranı tasarruf ve yatırım harcamalarından farksız olarak, para stokunun arz ve talebiyle belirlenmektedir. Keynese göre para talebi: 1. ĠĢlem Amaçlı: Cari gelirle doğrudan orantılıdır. 2. Spekülatif (Yatırım) Amaçlı: Faiz ile ters orantılıdır. Buna likidite tercihi teorisi denir. 3. Ġhtiyat (Gayri Ġradi) Amaçlı: Cari gelirle doğrudan orantılıdır. - Aktif Para Balansları: İhtiyat + İşlem - Atıl Para Balansları: Spekülasyon (Atıl Ankes) Para talebi ve tahvil talebi ters orantılıdır. Faizler artarsa para talebi düşer; tahvil talebi artar. Para talebi faize bağlı olduğundan istikrarsızdır ve paranın dolaşım hızı faize bağlıdır. Piyasa Faiz oranı, para arzı ve talebinin eşitlendiği noktada gerçekleşir. Faiz Likiditeden vazgeçmenin bedelidir. 2

NEOKEYNESYEN / ÇAĞDAġ KEYNESYEN: Toplam Arz Eğrisinin orta vadede eğimi pozitiftir. Toplam talep artarsa fiyatlar hem genel düzeyde hem de gerçek gelirde bir artışa neden olur. Dolayısıyla hem maliye hem de para politikası etkilidir. Ancak maliye politikası doğrudan etkilidir. Makroekonomik dışsallık, firmanın kar maksimizasyonu amacıyla fiyatını düşürmemesi sonucu toplumun uğradığı kayıptır. (Fiyatlar yalnızca yukarıya doğru esnektir.) Piyasanın tekelci rekabet olduğunu varsayımı geçerlidir. Ekonomi tam rekabette çalışmamaktadır, eksik istihdamda dengede olabilir. Parasal aktarma mekanizmasında faiz yolu çok önemlidir. Para ve maliye politikaları ekonomiye istikrar sağlamada kullanılmalıdır. Para arzı ve gelir birbirleriyle etkileşim halindedir. Sürekli enflasyonun sebebi devamlı para arzıdır. Ör: Mankiw, Parkin, Okun, Stiglitz, Blinder, Yellen 1. Nominal Rijitlik: Nominal Fiyatların hemen ayarlanmaması (Menu Costs) 2. Reel Rijitlik: Reel rijitlik (Uzun dönem sözleşmeleri) IS eğrisi, mal piyasasını dengeye ulaştıran faiz oranı-gelir bileşimlerini verir. LM eğrisi ise para piyasasında para talebini para arzına eşit kılan faiz oranı gelir düzeyi bileşimini verir. Post Keynesyen: Robinson a göre istikrarlı büyüme için teknoloji, yatırım politikası, tasarruf şartları, rekabet şartları, mali şartlar, ücret pazarlıkları gereklidir. Yatırım çarpanını dış ticareti kapsayacak şekilde genişletmiştir. Üretimin ve istihdam düzeyinin yükseltilmesi ve iktisadi istikrarın sağlanabilmesi için yatırımlarda devamlı ve hızlı artışı savunurlar. Neoklasik denge analizi yoktur. Devresel dalgalanmalar olacağını öne sürer. İktisatta hesaplanabilir risk değil, belirsizlik vardır. Sadece geçmiş bilinir, gelecek belirsizdir. Belirsizlik ortamında para karar anı ile gelecek arasında köprü işlevi görür. İktisadi olaylar tarihsel gerçek zaman içerisinde analiz edilir. Olasılık teorisini geliştirmişlerdir. Ekonomide sözleşmeler ve kredi paranın önemi üzerinde durulmuştur. Para arzı endojendir. Finansal kurumlar yatırım üzerinde etkilidir. Gerçek dünyayı emprik gözlemlerle açıklamak isterler. Tasarruf Yatırıma eģit olmalıdır. Post Keynesyenlere göre para kullanımı ve piyasa mekanizmasına dayalı bir teoride; insanların hata yapabilecekleri esas alınır. Ayrıca mallar için ya spot ya da future piyasaları mevcuttur. Para malları, mallarda parayı satın alabilir ama mallar malları satın alamaz. Parasal ve finansal sisteme güven duyulmalıdır. R. Harrod: Statik Keynesyen modelini dinamikleştirmiş ve uzun dönem iktisadi büyüme teorisinin şartlarını açıklamıştır. 3

Klasik Durum: Fransız Baptiste SAY (Pazarlar Kanunu / Mahreçler Yasası): Her arz kendi talebini yaratır ve denge kendiliğinden gerçekleşir. Klasik tasarruf ve yatırım teorisine göre tasarrufların yatırımın altında kalması enflasyona, tersi durumda ise deflasyona neden olur. Piyasa faiz oranı, tasarrufların yatırıma eşitlendiği noktada oluşur. Rasyonel Beklentiler (Rational Expectations) : Bu durumda halk doğru tahminler yapar ve Gerçekleşen Enflasyon = Beklenen Enflasyon; dolayısıyla AD eğrisi dikey eksene paralel olur. Ücret Fiyat esnekliği tam istihdamı kendiliğinden gerçekleştirir. Paranın Miktar Kuramı (DĠKOTOMĠ) : Parasal büyüklüklerdeki artış fiyatları da aynı oranda arttıracağından, reel büyüklükler ve parasal büyüklükler arasında hiçbir bağlantı yoktur. Para nötrdür! Para talebi ve faiz arasında bir ilişki yoktur. o M x V = P x Y V paranın dolaşım hızı olup, klasikçilere göre sabittir. o Paranın sadece değişim aracı fonksiyonu üzerinde durulmuş ve para kapsamına ödeme aracı olarak görülen değerlerde (çek) sokulmuştur. LM dikey eksene paraleldir. İstihdam düzeyinin temel belirleyicisi ücretler ve fiyatlardır (Serbest Piyasa) Copernicus (Polonya): Para miktarı ile fiyatlar arasındaki ilişkiyi ilk inceleyen kişidir. Faiz tüketimden vazgeçmenin bedelidir. NeoKlasik: Neo-Klasiklere göre rasyonel beklentiler dolayısıyla kısa dönemde dahi PC dik bir doğrudur. Para arzındaki değişiklikler, halkça beklendiği sürece para nötr dür. Para arzındaki ani, beklenmedik değişiklikler iktisadi dalgalanmalara neden olur. Sargent Neoklasik Dönemin Temsilcileri arasındadır. Rasyonel Beklentiler teorisi Keynesyen anlayışını özellikle enflasyon ve işsizlik konularında eleştirmektedir. Tam enformasyon mevcuttur. (Tam rekabet piyasası için geçerlidir.) Teorinin amacı sosyal optimaliteyi göstermektir. Gelecek belirlidir ve piyasa mekanizması sürekli dalgalanmalara izin vermez. RICARDIAN Ekonomik birimler tüketim ve tasarruf kararları verirken tüm yaşam boyu gelirleri dikkate alırlar. Dolayısıyla borçla finans edilen kamu harcamaları toplam talebi ve faiz oranlarını etkilemez. (Barro Ricardo Hipotezi) Kısa Dönem Marjinal Tüketim ile uzun dönem marjinal tüketim arasında farklılık vardır. (Sürekli Gelir Kuramı) 4

Monetarist (Friedman): Monetarizm kavramı ilk defa Brunner tarafından kullanılmıştır. Gelecek belirlidir. Para arzı ile nominal gelirin büyüme oranı ilişkilidir. Para arzındaki artış nominal geliri 6-9 ay arasında etkiler. Nominal gelirdeki artış önce üretimi sonra fiyatları yükseltir. Fiyat etkisi 6-9 ay sonra ortaya çıkar.para arzı enflasyonu 12-18 ay sonra tetikler. Miktar teorisindeki (M x V = P x T) V değeri klasiklerin aksine sabit değil istikrarlıdır. Friedman modern miktar teorisini geliştirmiştir. Para politikasındaki sık değişmeler istikrarsızlık getirir. En iyisi istikrarlı politikadır. Para Talebinin gelir esnekliği birden büyüktür. (Para lükstür) Para arzı artışı beklenen enflasyonu yükseltir. İleride malların zamlanacağı beklendiği için mal talebi artar ve AD sağa kayar. Crowding Out: Genişlemeci maliye politikası faizleri yükselterek, özel harcamaları aynı miktarda azaltır. Para arzının artış hızı iktisadi büyüme hızına en azından eşit olduğundan reel geliri arttırır. Artan oranlı gelir vergisi düzeni değil düz oranlı gelir vergisi önermişlerdir. Chicago YaklaĢımı: Para Arzı = Vadesiz Mevduat (DD) + Vadeli Mevduat (TD); Para böyle tanımlanınca para arzı ve milli gelir arasındaki ilişki daha da belirginleşerek Friedmancılara yeni kanıtlar verdi. Dolaşımdaki para ile DD / TD arasında büyük ölçüde ikame söz konusur. LRPC: Uzun dönemde beklenen enflasyon = gerçekleģen enflasyon > dik doğru. Uzun süreli enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur., Friedmanın Ġktisat Teorisine katkıları Miktar Teorisi ve para talebi fonksiyonunun yeniden analizi Sürekli Gelir Hipotezi ve tüketim fonksiyonun yeniden analizi: Sürekli gelir uzun dönemde beklenen ortalama gelirdir. Servet gelecekteki gelir akımının bugünkü değeridir. Sürekli Gelir arttıkça, para talebi artar. Tüketim, Yatırım, Para Talebi ve Dolaşım Hızı sürekli gelire bağlı olarak değişebilir. Para Talebi ve DolaĢım Hızı: Para yüksek likidite faydası sağlar. Azalan marjinal ikame söz konusudur. Azalan marjinal ikame prensibi para ve diğer menkuller arasında geçerlidir. Para tutmanın en üst sınırı servet miktarıdır; maliyeti işse diğer (gayri) menkul değerlerin getirisidir. Enflasyon/İşsizlik Analizi ve Doğal İşsizlik Oranı hipotezi Transmisyon Mekanizması Nominal Gelirin Parasal Teorisi Kısa ve Uzun Dönem Ayırımları Uyumcu (Adaptive Expectations) Hipotezi Enflasyonun sağladığı kazançların hepsi geçicidir ve zararları kazancından fazladır. 5

IS & LM: Neoklasik Keynesyen Walras genel denge modeli çerçevesinde Keynes in genel teorisindeki açıklamaları yorumlayan Gelir Harcama Modelidir. IS modeli: AE = A(0) + {c (1-t) m} x Y bi buradan i = A(0) / b - {1 - c (1-t) + m} x Y / b Çarpan ne kadar büyük olursa ve/ya yatırımın faize duyarlılığı ne kadar fazla olursa IS o kadar yatay olur. Ekonomi dışa açılırsa IS dikleşir. IS ne kadar yatay olursa mali politika o kadar etkili olur. IS ne kadar eğim değiştirirse Toplam talepte aynı oranda eğim değiştirir. IS aslen tasarruf=yatırım eşitliğini gösterir. IS in solunda mal talep fazlası, sağında ise arz fazlası vardır.??? LM in solunda para arz fazlası, sağında ise para talep fazlası vardır.??? LM Modeli: M/P = m = ( ky hi ) i = ( ky m ) / h Para talebi gelire ne kadar duyarlı olursa LM o kadar dik olur. Para talebi faize ne kadar duyarlı olursa LM o kadar yatay olur. Keynes e göre h = sonsuz iken LM nin eğimi 0dır ve yatay eksene paraleldir. (Likidite Tuzağı). Klasiklere göre h = 0 iken LM diktir; devlet harcamaları yatırımı azaltır ki buna crowding out (dıģlama etkisi) denir. AD EĞRĠSĠ: Mal ve Para Piyasalarında Eşanlı Dengeyi Sağlayan Fiyat ve Hasıla Düzeylerinin Geometrik Yerine denir. - Negatif Eğimin Sebepleri: 1. Refah Etkisi (Income Effect / Pigou Etkisi / Reel Balans veya Ankes Etkisi ) Bu etkiye Ģu eleģtiriler yöneltilmiģtir: o Mevcut aktif değerlerin toplamı servet kavramı içinde yer almaz o Gelir dağılımı etkisi dikkate alınmalıdır. o Fiyatlardaki düşmenin etkisi toplam arzı da içine alacak şekilde geliştirilmelidir. o Tüketicilerin bekleyişleri Pigou etkisinin devreye girmesini engeller. 2. Uluslararası Etki (DıĢ Ticaret Etkisi) : 3. Faiz Etkisi (Keynes Etkisi) : P m (reel) faizler Yatırım ve Toplam Talep - Talep Esnekliğini Artıran (Eğimi Azaltan) Faktörler: 1. Çarpan etkisi ne kadar yüksek olursa AD o kadar yatık olur. 2. Yatırımın Faize Duyarlılığı artarsa AD o kadar yatık olur. 3. Para Talebi Faize ne kadar az duyarlı ise AD o kadar yatık olur. Enflasyon: Beklenen enflasyon oranı değişirse kısa dönem AD eğrisi hareket eder. Sabit Enflasyon beklentisi olursa kısa dönem arz eğrisi yataydır. Gerçekleşen Enflasyon = Beklenen Enflasyon olursa AD eğrisi dikey eksene paralel olur. Rasyonel Beklentiler (Rational Expectations) : Bu durumda halk doğru tahminler yapar ve Gerçekleşen Enflasyon = Beklenen Enflasyon & İstihdam = Doğal İşsizlik Oranı Enflasyon Vergisi = Enflasyon Oranı x Reel Para Tabanı Enflasyona Uyarlanmış Cari Açık = Toplam Açık (Enflasyon Oranı x Ulusal Borç) Birincil Açık = Faiz Dışı Harcama Toplam Bütçe Geliri Tanzi Etkisi : Enflasyon Reel Vergi Geliri Stagflation: Inflation + Unemployment GeniĢletici Para Politikası: Para Arzı Faizler Yabancı Para GiriĢi YTL değeri Para Çoğaltanı = Para Stoku / Parasal Taban 6

Birincil Açık = Faiz DıĢı Harcama Toplam Bütçe Geliri Philips Eğrisi: Samuelson ve Solow tarafından geliştirilmiştir. SRPC: İşsizlik ve Enflasyon arasında negatif bir bağlantı vardır. LRPC: Neo-Klasiklere göre rasyonel beklentiler dolayısıyla dik bir doğrudur. o Monetaristlere göre yalnızca uzun dönemde diktir. Samuelson a göre devlet şu durumlarda ekonomiye müdahale edebilir: Gelirin yeniden dağılımında Devletin istediği politikaların uygulanmasında Artan getiri ile çalışan sanayilerin özendirilmesinde Dışsallık durumlarında Gelir BölüĢümü: o Fonksiyonel: Böhm ve Bawerk e göre milli gelir ücret, toprak rantı, faiz ve kar olarak ayrılır. o Kişisel: Gelirin kişilere göre dağılımını inceler. o Sektörel: Gelirin sektörlere göre dağılımını inceler. o Bölgesel: Gelirin bölgelere göre dağılımını inceler. Rasyonel Beklentiler: Klasik iktisat teorisinin temel ilkelerini belirleyerek ortaya çıkan yeni bir ekonomik teoridir. Monetarizmin bir alt dalı olarak görülebilir. Klasiklerde olduğu gibi insanların full-information a sahip olduğunu, piyasadaki ücretlerle fiyatların esnek olduğunu varsayar. İşsizliğin daima gönüllü olduğunu savunurlar. Kurucusu Muth (1961) ve sonrasında Lucas, Sargent, Wallace. Muth a göre ekonomik yaklaşımda meydana gelen dalgalanmaların büyük bir kısmı ekonomik değişkenlerle ilgili tahminlerde yapılan hatalardır. Bireyler iktisat politikaları karşısında derhal aktif tavır alıp, politikaların beklenen sonuçlarını değiştirirler. Sistematik hata yapmazlar. Devlet etkili değildir. Dolayısıyla aktif değil istikrarlı politikalar uygulanması daha uygundur. Para arzının arttırılması enflasyonist bir etki ortaya koyacaktır. (NEOKLASĠKLER) Lucas arz eğrisi yaklaşımına göre gerçekleşen enflasyon < beklenen enflasyon olduğunda işgücü artar. Uyumcu Beklentiler: Gelecekteki fiyat seviyeleri geçmişe göre belirlenir. (Keynesyen ve Monetaristler) Devlet Politikaları etkili olabilir. Tobin in Portföy Kuramı: Nakit, risk taşımadığı için bireyler parayı ellerinde tutarlar. Döviz işlemlerinin vergilendirilmesi yoluyla piyasa hassasiyetleri azaltılabilir ve döviz spekülasyonları önemli ölçüde azaltılabilir. Q = Varlık / Yenilenme Maliyeti Q > Yatırım VAR Q =1 Kararsız Q < 1 Yatırım YOK Tobin ve Baumala göre paranın işlem ve ihtiyat amaçlı talepleri de faize bağlıdır. Keynese ek olarak paranın alternatifleri tahvil dışındaki finansal araçları da içine alacak şekilde çeşitlendirilmiştir. Ms artarsa, faiz düşer, D(s) artar, P(s) artar, Q artar, I artar, Y artar 7

8