AVRUPA ĠNSAN HAKLARI MAHKEMESĠ ĠKĠNCĠ BÖLÜM MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ / TÜRKĠYE DAVASI (Başvuru No. 19124/06) KARAR STRAZBURG 22 Temmuz 2014 İşbu karar kesinleşmiş olup şekli bazı değişikliklere tabi tutulabilir. T.C. Adalet Bakanlığı, 2014. Bu gayriresmi çeviri, Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ ĠliĢkiler Genel Müdürlüğü, Ġnsan Hakları Daire BaĢkanlığı tarafından yapılmıģ olup, Mahkeme açısından bağlayıcılığı bulunmamaktadır. Bu çeviri, davanın adının tam olarak belirtilmiģ olması ve yukarıdaki telif hakkı bilgisiyle beraber olması koģulu ile Adalet Bakanlığı, Uluslararası Hukuk ve DıĢ ĠliĢkiler Genel Müdürlüğü, Ġnsan Hakları Daire BaĢkanlığına atıfta bulunmak suretiyle ticari olmayan amaçlarla alıntılanabilir.
MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI 1 Melda Akpınar ve diğerleri/türkiye davasında, Başkan, Nebojša Vučinić, Yargıçlar, Paul Lemmens, Egidijus Kūris, ve Bölüm Yazı İşleri Müdür Yardımcısı Abel Campos un katılımıyla Komite olarak toplanan Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi (Ġkinci Bölüm), 1 Temmuz 2014 tarihinde gerçekleģtirdiği müzakereler sonucunda anılan tarihte aģağıdaki kararı vermiģtir: USUL 1. Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan (19124/06 No.lu) davanın temelinde, bu devletin vatandaģları olan Melda Akpınar, Dinçel Akpınar ve Rahime Akpınar ın ( baģvuranlar ) 17 Nisan 2006 tarihinde Ġnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına iliģkin SözleĢme nin ( SözleĢme ) 34. maddesi uyarınca yapmıģ oldukları baģvuru bulunmaktadır. 2. BaĢvuranlar, Ġstanbul da görev yapan Avukat S. Devge tarafından temsil edilmektedirler. Türk Hükümeti ( Hükümet ) ise kendi görevlisi tarafından temsil edilmektedir. 3. BaĢvuru, 18 Mayıs 2009 tarihinde Hükümet e tebliğ edilmiģtir. OLAYLAR DAVANIN KOġULLARI 4. BaĢvuranlar, sırasıyla 1996, 1954 ve 1969 doğumlu olup Ġstanbul da ikamet etmektedirler. Birinci baģvuran, diğer baģvuranların kızıdır.
2 MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI 5. BaĢvuranlar, birinci baģvuranın tıbbi müdahale sonucunda maruz kaldığı zarar nedeniyle Sağlık Bakanlığı aleyhine idare mahkemesinde 13 Haziran 1997 tarihinde tazminat davası açmıģlardır. 6. Ġdare Mahkemesi, 12 Eylül 1997 tarihinde yer bakımından yetkisizlik (ratione loci) kararı vererek, dava dosyasını yetkili idare mahkemesine göndermiģtir. 7. Ġdare Mahkemesi, 21 Aralık 1999 tarihinde baģvuranların talebini reddetmiģtir. 8. DanıĢtay, 11 Ekim 2000 tarihinde Ģekil hatası nedeniyle bu kararı bozmuģtur. 9. Ġdare Mahkemesi, 30 Mayıs 2003 tarihinde baģvuranların talebini reddetmiģtir. 10. DanıĢtay, 15 Mart 2006 tarihinde bu kararı onamıģtır. HUKUKĠ DEĞERLENDĠRME I. SÖZLEġME NĠN 6. MADDESĠNĠN 1. FIKRASININ ĠHLAL EDĠLDĠĞĠ ĠDDĠASI HAKKINDA 11. BaĢvuranlar, yargılama süresi nedeniyle SözleĢme nin 6. maddesinin 1. fıkrasında öngörüldüğü üzere, makul süre ilkesinin ihlal edildiğini iddia etmektedirler. Söz konusu madde aģağıdaki gibidir: Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuģmazlıklar ( ) konusunda karar verecek olan, ( ) bir mahkeme tarafından makul süre içerisinde ( ) görülmesini isteme hakkına sahiptir. 12. Hükümet bu iddiaya karģı çıkmaktadır.
MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI 3 13. Dikkate alınması gereken süre, 13 Haziran 1997 tarihinde baģlamıģ ve 15 Mart 2006 tarihinde sona ermiģtir. Dolayısıyla söz konusu yargılama, yaklaģık sekiz yıl altı ay sürmüģtür. A. Kabul Edilebilirlik Hakkında 14. Mahkeme, Ümmühan Kaplan/Türkiye (No. 24240/07, 20 Mart 2012) davasında pilot karar usulünün uygulanmasının ardından, Türkiye de tazminata iliģkin yeni bir hukuk yolunun oluģturulduğunu tespit etmektedir. Müdür Turgut ve diğerleri/türkiye kabul edilebilirlik hakkındaki kararında (No. 4860/09, 26 Mart 2013), Mahkeme, baģvuranların iç hukuk yollarını tüketmedikleri, yani söz konusu yeni hukuk yolunu kullanmadıkları gerekçesiyle yeni baģvurunun kabul edilemez olduğuna karar vermiģtir. Bu karara varırken, Mahkeme, özellikle bu yeni hukuk yolunun muhtemel (a priori) eriģilebilir ve yargılama süresine iliģkin Ģikâyetlerin giderilmesi açısından tazmine iliģkin makul perspektifler sunabilecek nitelikte olduğunu göz önünde bulundurmuģtur. 15. Mahkeme, aynı zamanda, anılan Ümmühan Kaplan pilot kararının 77. paragrafında, özellikle Hükümet e daha önce tebliğ edilen bu tür baģvuruların incelemesini normal usul yoluyla sürdürebileceğini belirttiğini hatırlatmaktadır. Mahkeme, Hükümet in, somut olayda bu yeni baģvuru yolu hakkında herhangi bir itiraz ileri sürmediğini kaydetmektedir. Yukarıda belirtilenler ıģığında, Mahkeme, mevcut baģvurunun incelemesini sürdürmeye karar vermektedir (Rifat Demir/Türkiye, No. 24267/07, 34 ve 35, 4 Haziran 2013). 16. Bu Ģikâyetin SözleĢme nin 35. maddesinin 3. fıkrasının a) bendi anlamında açıkça dayanaktan yoksun olmadığını ve diğer yandan da herhangi bir kabul edilemezlik gerekçesinin bulunmadığını tespit eden Mahkeme, söz konusu Ģikâyetin kabul edilebilir olduğunu belirtmektedir.
4 MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI B. Esas Hakkında 17. Mahkeme, yargılama süresinin makul olup olmadığının, davanın koģullarına göre ve içtihadında belirtilen kriterler, özellikle davanın karmaģıklığı, baģvuranlar ile yetkili makamların tutumu ve ilgililer için ihtilaf konusu durum dikkate alınarak değerlendirildiğini hatırlatmaktadır (bk, diğer birçoğu arasında, Frydlender/ Fransa [BD], No. 30979/96, 43, AĠHM 2000-VII ve Kaplan/Türkiye, No. 24240/07, 48, 20 Mart 2012). 18. Kendisine sunulan bütün bilgi ve belgeleri inceledikten sonra, Mahkeme, Hükümet in somut olayda kendisini farklı bir sonuca götürebilecek herhangi bir olay ya da delil sunmadığını göz önünde bulundurmaktadır. Konuya iliģkin içtihadını dikkate alan Mahkeme, somut olayda ihtilaf konusu yargılama süresinin aģırı olduğu ve makul süre ilkesini karģılamadığı kanısındadır. Dolayısıyla SözleĢme nin 6. maddesinin 1. fıkrası ihlal edilmiģtir. II. SÖZLEġME NĠN 41. MADDESĠNĠN UYGULANMASI HAKKINDA 19. SözleĢme nin 41. maddesi aģağıdaki gibidir: Eğer Mahkeme, bu SözleĢme ve Protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili Yüksek SözleĢmeci Taraf ın iç hukuku bu ihlalin sonuçlarını ancak kısmen ortadan kaldırabiliyorsa, Mahkeme, gerektiği takdirde, zarar gören taraf lehine adil bir tazmin verilmesine hükmeder. A. Tazminat 20. BaĢvuranlar maruz kaldıkları manevi zarar bağlamında 100.000 avro talep etmektedirler.
MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI 5 21. Hükümet bu iddiaları kabul etmemektedir. 22. Mahkeme, manevi zarar bağlamında baģvuranlara 4.000 avro ödenmesi gerektiği kanaatine varmaktadır. B. Masraf ve giderler 23. BaĢvuranlar, yerel mahkemeler ile Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesi önünde yapılan masraf ve giderler için 1.000 avro talep etmektedirler. Aynı zamanda avukat ücretleri için 10.000 avro talep etmektedirler. Bu bağlamda ilgili herhangi bir kanıtlayıcı belge sunmamaktadırlar. 24. Hükümet bu iddiaları kabul etmemektedir. 25. BaĢvuranlar tarafından ilgili kanıtlayıcı belgelerin sunulmamasını göz önünde bulunduran Mahkeme, söz konusu talebi reddetmektedir. C. Gecikme faizi 26. Mahkeme, gecikme faizi olarak, Avrupa Merkez Bankası nın marjinal kredilere uyguladığı faiz oranına üç puan eklemek suretiyle elde edilecek oranın uygun olduğuna karar vermektedir. BU GEREKÇELERLE, MAHKEME, OYBĠRLĠĞĠYLE, 1. BaĢvurunun kabul edilebilir olduğuna; 2. SözleĢme nin 6. maddesinin 1. fıkrasının ihlal edildiğine; 3. a) Davalı devletin, baģvuranlara, üç ay içerisinde, ödeme tarihinde geçerli olan döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çevrilmek üzere, manevi tazminat olarak, 4.000 avro (dört bin avro) ödemekle yükümlü olduğuna;
6 MELDA AKPINAR VE DĠĞERLERĠ/TÜRKĠYE KARARI b) Söz konusu sürenin bittiği tarihten itibaren ödemenin yapıldığı tarihe kadar, Avrupa Merkez Bankası nın o dönem için geçerli olan faiz oranının üç puan fazlasına eģit oranda basit faiz uygulanmasına; 4. Adil tazmine iliģkin diğer taleplerin reddine karar vermiştir. ĠĢbu karar Fransızca dilinde tanzim edilmiģ; SözleĢme nin 77. maddesinin 2. ve 3. fıkraları uyarınca 22 Temmuz 2014 tarihinde yazılı olarak tebliğ edilmiģtir. Abel Campos Yazı ĠĢleri Müdür Yardımcısı Nebojša Vučinić, BaĢkan