ATE L HASTANIN DE ERLEND R LMES

Benzer belgeler
TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI

T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ. ENFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI YILI DÖNEM V DERS PROGRAMI

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akut Karın Ağrısı. Emin Ünüvar. İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı.

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

Epidemiyoloji YETİŞKİNLERDE ATEŞ. Epidemiyoloji. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Patofizyoloji Dr. E. Sabri ŞEYHANLI FÜTF ACİL AD.

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Nocardia Enfeksiyonları. Dr. H.Kaya SÜER Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

CUMHURĠYET ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ĠNFEKSĠYON HASTALIKLARI VE KLĠNĠK MĠKROBĠYOLOJĠ BÖLÜMÜ DERS BĠLGĠLERĠ FORMU

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Piyelonefrit Tedavi süreleri? Dr Gökhan AYGÜN CTF Tıbbi Mikrobiyoloji AD

Uzm. Dr. Bora ÇEKMEN. Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi İstanbul İli Beyoğlu Kamu Hastaneler Birliği Sağlık Bilimleri Üniversitesi

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Akılcı Antibiyotik Kullanımı. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu 25 Nisan 2014, Muğla

ÇOCUKLARDA İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI (TANI&GÖRÜNTÜLEME) DOÇ.DR. DENİZ DEMİRCİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÜROLOJİ ANABİLİM DALI

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

YAŞLILARDA KARIN AĞRISI

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA PNÖMONİ. Mehmet Ceyhan 2016

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Prof.Dr. Ayşe Willke Topcu KLİMİK 2017 Antalya

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

İdrar Tahlilinde Mitler U Z. DR. B O R A ÇEKMEN ACIL Tı P K L I NIĞI O K MEYDANı E Ğ I T IM VE A R A Ş Tı R MA HASTA NESI S AĞ L ı K B ILIMLERI Ü

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

BRUSELLA ENFEKSİYONU. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

TULAREMİ OLGU SORGULAMA FORMU. Dr. Güven ÇELEBİ Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Yoğun Bakımda Ateşli Hastaya Yaklaşım. Doç.Dr. Funda Timurkaynak Başkent Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Dr. Derya SEYMAN. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

FEBRİL NÖBETLER. Doç Dr. Sema Saltık

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

AKUT BATIN da ANALJEZİ. Dr Mustafa ÇALIK GOP Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi

ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARI MUAYENE FORMU. Tıbbi Özgeçmiş. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi.

SPONDİLODİSKİTLER. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir?

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

flora Kateterle İlişkili Üriner Sistem İnfeksiyonları- CDC 2014* Catheter-Associated Urinary Tract Infections-CDC 2014

HEMODİYALİZ HASTALARINDA GÖRÜLEN İNFEKSİYON ETKENLERİ

PROF. DR. HALUK ERAKSOY İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI

TÜBERKÜLOZ. Verem; TB; TBC; Tüberküloz nasıl yayılır? Tüberküloz şikayetleri nelerdir?

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Temel Cerrahi Aciller: Akut batın Travma

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

KANSER ERKEN TANI VE TARAMA PROGRAMI

İçerik AKUT APANDİSİT TANISINDA TESTLERİN DEĞERİ VE KULLANIMI. Testler. Öykü ve fizik muayene. Öykü

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Plan. Üriner Sistem Enfeksiyonlarında Güncel Yaklaşımlarş. Öğrenim hedefleri. Kaynaklar. Acil Tıp için önemi. Giriş

UÜ-SK KLİNİK BAKTERİYOLOJİ ve ENFEKSİYON HASTALIKLARI ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

TOPLUM KÖKENLİ PNÖMONİLER

EVDE BAKIM HASTASINDA ENFEKSİYONLARA YAKLAŞIM

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş

OTİTTE ANTİBİYOTİK KULLANIMI

ARTRİT Akut Romatizmal Ateş. Dr. Gülendam Koçak Maltepe Üniversitesi

Gebelerde Rubella (Kızamıkçık) Yrd.Doç.Dr.Çiğdem Kader

Olgu:KJS. Yrd. Doç. Dr. Kaya Süer. Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

TULAREMİ KONTROL ve KORUNMA. Dr. Kemalettin ÖZDEN

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Salı Anal fissür Yrd. Doç. Dr. Orhan ÇİMEN

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)

Riskli Ateşli Çocuklar. Prof Dr Yücel Taştan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Genel Pediatri Bilim Dalı

Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Acile Başvuru Şikayetleri ve Gözümüzden Kaçanlar. Doç. Dr. Evvah Karakılıç MD, PhD.

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

1. NEVAKSON NEVAKSON verilen ilaç grubuna dahildir. NEVAKSON etkisini bakterilerin tam olarak geli imini durdurarak göstermekt

NON SPESĠFĠK KARIN AĞRISI. Yrd.Doç.Dr H.Mehmet Çalışkan Ahi Evran Üniversitesi Tıp Fakültesi

Streptococcus sanguinis Menenjiti: Olgu Sunumu

ÜST SOLUNUM YOLU ÖRNEKLERİNE LABORATUVAR YAKLAŞIMI. Doç. Dr. Aynur EREN TOPKAYA Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

LÖKOSİTOZLU ÇOCUĞA YAKLAŞIM. Doç.Dr.Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji BD Antalya

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Adrenal Yetmezlik. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

7.EKMUD Kongresi,Antalya-Türkiye GÜNAYDIN

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

Transkript:

ANKEM Derg 2004; 18 (Ek 2):128-132. ATE L HASTANIN DE ERLEND R LMES lhami ÇEL K Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi, nfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, ELAZI ÖZET Ate, infeksiyon hastalıklarının en önemli göstergelerinden ve hastaların ço u tarafından bildirilen en önemli semptomlarından biridir. Ate varlı ı hemen daima infeksiyon hastalı ı tanısını akla getirmekle birlikte eri kinlerde infeksiyon dı ı bir çok neden ate e yol açabilir. Ate li hastanın de erlendirilmesinde ate in bir hastalık de il bir belirti oldu u ve ate in asıl nedeninin saptanıp tedavi edilmesi gerekti i bilinmelidir. Anahtar sözcükler: ate, ate li hasta, de erlendirme SUMMARY Evaluation of Patients with Fever Fever, an important feature of most infectious diseases, is one of the most common symptoms reported by patients. The presence of a fever is often used to make a presumptive diagnosis of some infections but many non-infectious diseases cause fever. It must be known that the fever is a symptom and not a disease and the main cause of the fever must be detected and treated. Key words: evaluation of fever, fever, patient with fever Ate, çe itli çevresel ve bedensel de i imlere kar ı vücudun verdi i nonspesifik bir yanıttır. Acil servise müracaat eden eri kin hastaların yakla ık % 6 sında, çocuk hastaların ise yakla ık % 20-40 ında ba vuru nedeni ate tir (21). Çocuk hastalarda ate in en sık nedeni infeksiyonlar olmasına kar ın, eri kinlerde kollajen vasküler hastalıklar, malignite, embolik hastalıklar veya di er durumlar gibi infeksiyöz olmayan hadiseler de ate in nedeni olabilir. A ırı uç ya larda veya immün yetmezlikli bireylerde ate nedenini saptamak oldukça zordur. Hasta görünümlü bir ya lıda veya immün yetmezlikli bir hastada ate olmaksızın bir infeksiyon olabilir; ya da septik ya lı bir hasta gereken ate yanıtını gösteremeyebilir. Kronik hastalı ı veya bilinç de i iklikleri olan eri kinlerde infeksiyon belirtileri maskelenebilir (2-4, 10, 15, 21). Tablo 1: Ate sınırları. Normal 36ºC ile 37.2ºC arası Ate >37.2ºC Hipertermi > 41.6ºC Hipotermi < 35ºC Ate in mikroorganizma ço almasını direkt olarak önledi i gösterilen infeksiyonlar Coxackie infeksiyonları, polio, nörosifiliz ve dissemine gonokoksemidir (10). Ate tipleri Ate in tipi bir hastalık için patognomonik de ildir. Antipiretik ve antibiyotiklerin kullanımı ate in seyrini de i tirmektedir. Subfebril ate : Sabah ak am sıcaklı ı 37 C ile 37.7 C arasında seyreder ve genellikle gözden kaçar. Fokal infeksiyonlarda ve tüberkülozda görülür. ntermittent ate : Günlük ate de i imi 1 C den fazladır ve günde en az bir defa normale dü er. Antipiretiklerin düzensiz kullanımı ve piyojenik abseler en önemli nedenleridir. Ayrıca dissemine tüberküloz, akut piyelonefrit, sepsis, sıtma, akut bakteriyel endokardit, Kawasaki hastalı ı, milier tüberküloz, peritonit ve toksik okda görülebilir. Günde iki defa ate yükselmesi gonokoksik endokardit, miliyer tüberküloz, sıtma ve kalaazarda görülür. Sıtmada iki veya üç günde bir intermittant ate olur. Remittant ate : ntemittant ate e benzer. Günlük ate de i imleri 1 C den fazladır, fakat normale dü mez. Akut solunumsal viral infeksiyonlar, Mycoplasma pnömönisi, sıtma (P.falciparum), akut romatizmal ate, lejyoner hastalı ı, tüberküloz ve Streptococcus viridans ın neden oldu u subakut bakteriyel endokarditte (SBE) görülür. Kontinüe ate : Günlük ate de i imi 1 C den azdır. Ate normale inmez. Bruselloz, tifo, tularemi, psittakoz, pnömokoksik pnömoni, riketsiya infeksiyonları, roseola infantum, Kawasaki hastalı ı, kızıl, SBE (enterokok), ilaç ate i ve komadaki hastalarda görülen santral ate de görülür. 128

Rekürren ate : Ate yükselmesi periyodiktir. Lenfoma, fare ısırı ı hastalı ı, Borrelia ve dank ate inde görülür. Q ate i, tifo, sifiliz, tüberküloz, histoplazmoz, blastosmikoz, leptospiroz, bruselloz, akut romatizmal ate ve lay manyazda görülebilir. nfeksiyon dı ı rekürren ate nedenleri ise Behçet hastalı ı, Crohn hastalı ı, Sweet sendromu, ailesel Akdeniz ate i ve sistemik lupus eritematosusdur (2, 4, 10, 22). Ate li hastaya klinik yakla ım Öykü: Ate li hastalıkların ço unda ate nedeni infeksiyonlardır. Ate li eri kin bir hastada öykü ve fizik muayene ile % 70-85 oranında tanı konulabilir (21).Ate in ba lama zamanı ve derecesi ile birlikte ili kili belirtinin ba langıç yeri ve süresi sorgulanmalıdır. E er varsa öykü ile ilgili belirtiler de erlendirilmelidir. Seyahat öyküsü olan hastalarda amebiyaz, sıtma gibi infeksiyöz nedenler ve pulmoner emboli gibi non-infeksiyöz nedenler dikkate alınmalıdır. Kronik hastalık, yakın zamanda ya da eskiden yapılan cerrahi giri im, protez, reçeteli ya da reçetesiz ilaç kullanımı ve ba ı ıklama durumu sorgulanmalıdır. Yakın zamanda hastanede yatma öyküsü, hayvanlarla temas öyküsü, toksik gazlar, çi ya da az pi mi et veya pastörize edilmemi süt ve süt ürünleri kullanımı infeksiyon kayna ı bariz olmayan hastalarda önemli ipuçları verebilir. Ayrıca hastanın cinsel aktivitesi ve korunma yöntemleri de sorgulanmalıdır (2-4,10, 15). Vital bulgular: Vücut sıcaklı ı oral veya rektal yoldan ölçülebilir. Aksiller ve timpanik sıcaklık ölçümü güvenilir de ildir. Yine so uk ve sıcak yiyeceklerden sonra, sigara içme ve hiperventilasyon durumlarında oral sıcaklık ölçümü de yanlı sonuçlar verebilir. Rektal sıcaklık oral sıcaklıktan yakla ık 1ºC fazladır. Aynı yoldan tekrarlayan ölçümler daha sa lıklı bilgi verir (2-4, 10, 15, 21). Her bir derece sıcaklık artı ı kalp hızında yakla ık 8-10 atım/dakika artı a yol açar. Tifo, bruselloz, leptospiroz, ilaç ate i ve yapay ate gibi durumlarda rölatif bradikardi veya sıcaklık-atım disosiyasyonu görülür (4). Ate li bir hastada bradikardi varlı ında altta yatan kardiyak ileti bozuklu u olmaması durumunda romatizmal ate, viral miyokardit, bakteriyel endokardit veya beta blokör kullanımı akla gelmelidir. Takipne solunum güçlü ünün bir göstergesi olup bir akci er hastalı ını dü ündürebilir. Dispne olmaksızın hiperpne gözlenmesi sepsisin non-spesifik bir bulgusu olabilir (3). Bilinç: Özellikle ya lı veya kronik hastalı ı olanlarda mental durum de i ikli inde bir infeksiyon varlı ı ara tırılmalıdır. Mental durum de i ikli i, bilinç düzeyinde azalma, konfüzyon, letarji, anoreksi, güçsüzlük, vertigo, çöküntü, inkontinans veya hafıza kaybı ile kendini gösterebilir. Nöroleptik kullanan bir hastada, ate ile birlikte ciddi derecede ajitasyon ya da koma tablosu varsa nöroleptik malign sendrom akla gelmelidir (2-4, 10, 15, 21). Fizik muayene a. Deri: Viral ekzantemler sıklıkla makülopapüler tarzdadır. Purpurik lezyonlar meningokokseminin, pete iyal lezyonlar vaskülit ve trombositopeninin karakteristik bulgularıdır. Dekübit ülserleri sistemik infeksiyonlar için bir giri kapısı olabilir. Sellülitteki karakteristik sıcak lezyonlar e er dikkatli bakılmazsa gözden kaçabilir (2,4,10,21). b. Ba -boyun: Ate li hastada göz dibi muayenesinde yumu ak beyaz eksuda varlı ında dissemine kandidiyaz, retinal hemorajide lösemi, embolide endokardit, sarımtırak nodül varlı ında miliyer tüberküloz akla gelmelidir (3). Otoskopik muayenede timpanik membranda eritem veya hava-sıvı seviyeleri otitis mediayı dü ündürmelidir. Timpanik zar üzerinde bül gözlenmesi Mycoplasma infeksiyonlarının tipik bulgusudur. Eritem, epitelyal debris ve eksuda ile birlikte manüplasyonda aurikula boyunca a rı gözlenmesi otitis eksterna için karakteristik iken mastoid proçesin palpasyonunda Tablo 2: Ate süreleri ve yakla ım. Süre <3 gün <3-7 gün arası 7-15 gün arası Ne yapılmalı E er sıtmanın endemik oldu u bir bölge ise: ALL li tüm olgulara sıtma taraması yapılmalı Belirli bir hastalı ı dü ündüren belirti ve bulgular varsa: Uygun tedavi Sadece ate var ve ba ka bir belirti yoksa: Semptomatik tedavi Ciddi bir hastalı ın belirti ve bulguları varsa: Ara tırılmalı Ara tırma: Kan sayımı, idrar tetkiki (özellikle bayanlarda), sıtma taraması Ayrıntılı anamnez, muayene ve klinik de erlendirme Tipik belirti ve bulgular varsa: Uygun tedavi Ate dı ında belirti yok ise: Ara tırılmalı Ara tırma: Kan sayımı, idrar tetkiki (özellikle bayanlarda), sıtma taraması tekrarı, kan kültürü, akci er grafisi Ba a rısı Sinüzit, otit, di kaynaklı sepsis, sıtma, subakut menenjit Öksürük Tonsillit, pnömoni, bron it, sıtma, tüberküloz Gö üs (yan) a rısı Plevral efüzyon/ampiyem, perikardit, karaci er absesi, kök basısı shal Enterik ate, kolit, ilaca ba lı Karın a rısı Hepatit, karaci er absesi, apandisit, PID, intraabdominal kaynaklı sepsis Olası tanılar Viral ate Sıtma ÜSY ASY Y Di er Yukardakiler ve Tifo 129

hassasiyet gözlenmesi mastoidite i aret eder (3, 4, 10). Di ve a ız hijyeni kötü ise gingival infeksiyonlar, periodontal abseler ve pnömoniler akla gelmelidir. Tek taraflı tonsiller i me ile birlikte tek taraflı yumu ak damak ödemi, eritem ve uvulada deviasyon peritonsiller abseyi akla getirmelidir. Tonsiller eksudalar bir çok infeksiyöz ajana ba lı gözlenebilir ve A grubu beta-hemolitik streptokoklar için patognomonik de ildir (3, 4). Ate le birlikte lenfadenopati (LAP) ayırıcı tanısında otoimmün hastalıklar, malignansi, ilaç yan etkisi ve bir çok infeksiyon dü ünülmelidir. nfeksiyonun yol açtı ı lenfadenopatiler sıklıkla hassas iken malign LAP ler sıklıkla a rısız, lastik kıvamında, sert ve zemine yapı ıktır. nfeksiyöz etkenler sıklıkla bilateral servikal LAP ye yol açarlar. Tek taraflı servikal LAP daha sık olarak malign karakterdedir. Supraklavikuler lenf nodları koksidiyomikoz, histoplazmoz gibi fungal infeksiyolarla ili kili olabilirse de daha sık olarak akci er, karın veya pelvik organların kanserleri ile ili kilidir. Aksiller ve inguinal lenf nodları genellikle infeksiyonlarla ili kili olmasına kar ın özellikle meme kanseri ve melanoma gibi malignitelerle de ili kili olabilir. Jeneralize lenfadenopati nedenleri arasında viral infeksiyonlar, bruselloz, leptospiroz ve AIDS yer alır. Ate li hastada jeneralize lenfadenopatinin non-infeksiyöz nedenleri arasında lenfoma, sarkoidoz, kollajen damar hastalıkları, immunglobulin bozuklukları, miyeloproliferatif ve lenfoproliferatif hastalıklar ile fenitoin, metildopa ve prokainamid gibi ilaçların yan etkileri bulunur (2-4, 10). c. Gö üs: Oskültasyonda pnömoniye ait raller duyulabilir. Ronküs ve wheezing bron it, reaktif hava yolu hastalıkları ve kronik obstrüktif akci er hastalı ının alevlenme dönemindeki bronkospazmı gösterir. Perikardiyal sürtünme sesi perikardite i aret eder. Damar içi uyu turucu kullanan bir ki ide veya ya lı bir hastada duyulan yeni bir üfürüm endokardit olasılı ını akla getirmelidir (2-4, 10, 11). d. Karın: Karın muayenesinde; distansiyon, duyarlılık alanları, peritoneal irritasyon i aretleri, intraperitoneal sıvı varlı ı veya organ büyümesi aranmalıdır. Rektal muayenede perianal veya perirektal abse saptanabilir. Prostat duyarlılı ı prostatite i aret edebilir ve tekrarlayan infeksiyonların kayna ı olarak saptanabilir. Ayrıca kolesistit, divertikülit, apandisit, karaci er, dalak veya pankreas absesi tanı koymanın güç olabilece i ate nedenleri olarak kar ımıza çıkabilir. Karın a rısı ve ate le seyreden non-infeksiyöz nedenler arasında inflamatuar barsak hastalıkları ve pankreatit sayılabilir. Ayrıca 60 ya ve üzeri bireylerde apandisitin klasik göstergelerinin (ate > 37 ºC, lökosit sayısı >14,000/mm 3 ve kusma) duyarlılık ve özgüllü ünün dü ük oldu unun bilinmesi gerekir (4, 10, 17, 19). e. Genitoüriner: Dı genital organlar ülserasyon, i lik, akıntı ve nodüller açısından muayene edilmelidir. Üretral akıntı cinsel yolla bula an bir hastalı a ba lı üretriti dü ündürür. Geni lemi, hassas testisler or it veya torsiyon açısından incelemeyi gerektirir. Epididimler büyüme ve hassasiyet açısından palpe edilmeli ve bu bulgular varsa epididimit dü ünülmelidir. Suprapubik hassasiyet, dizüri ve/veya sık idrara çıkma ikayeti varlı ında idrar yolu infeksiyonu ( Y ) varlı ı açısından idrar tetkiki yapılmalıdır. Ya lı, debil hastalarda ate in en sık nedenlerinden birisi Y dir. Pelvik muayene, serviks hareketinde hassasiyet ve pelvik inflamatuar hastalı a ba lı servikal akıntı açısından rutin olarak yapılmalı, tubo-ovarian abse veya over kisti tanısı için adnekslerde duyarlılık veya kitle varlı ı ara tırılmalıdır (4, 10, 17, 20). f. Kas-iskelet ve ekstremiteler: Spinal proçeslerin muayenesinde hassasiyet saptanması osteomiyelit, diskit veya epidural abse varlı ına i aret edebilir. Ekstremitelerin palpasyon ve inspeksiyonu ile osteomiyelit, sellülit, derin ven trombozu, rüptüre Baker kisti, diabetik ülser veya akut septik artrit ortaya çıkarılabilir (10, 17). Laboratuar ve radyoloji a. Lökosit sayımı: nfeksiyonun tipi açısından lökosit sayısı ne duyarlı, ne de özgüldür. A ır bir egzersizden sonra lökosit sayısı 35,000/mm 3 e kadar çıkabilir. Sola kayma ile birlikte lökosit sayısında artı ın nonspesifik nedenleri arasında akut duygusal stres, akut veya kronik inflamasyon, benign veya malign tümörler, non-infeksiyöz bazı durumlar veya steroid, lityum ve epinefrin kullanımı sayılabilir. Ate li hastalarda lökosit sayısı yararlı olsa da sonuçlar tüm klinik tablo ile birlikte de erlendirilmelidir (12, 24). b. Akut faz reaktanları: Klinik pratikte eritrosit sedimentasyon hızı (ESR) mevcut hastalı ın ilerleme durumu veya düzelmesini takip için kullanılır. Bir çok çalı mada ESR nın duyarlılık ve özgüllü ünün dü ük oldu u gösterilmi tir. Ayrıca ESR, hastada ciddi bakteriyel infeksiyon olup olmadı ı konusunda ayrım yaptırmaz (2, 6, 14). Daha az ideal olmakla birlikte C-reaktif protein (CRP), ESR den daha duyarlı ve özgüldür. Ciddi seri ölçümler tedavi yanıtını takipte daha yararlıdır. nfeksiyöz durumlarda CRP, ESR den daha çabuk yükselir (6, 8, 15). c. Streptokok tarama testi ve bo az kültürü: Bo az kültürü altın standart olmasına kar ın ta ıyıcılık durumunda yanlı pozitif sonuç verebilir. Mevcut bir çok ticari streptokok tarama testinin duyarlılı ı % 55-96, özgüllü ü % 50-98 arasında de i mektedir (9, 15). d. Balgamın Gram boyaması ve kültürü: Ate li bir hastada prodüktif öksürük olması durumunda balgamın Gram boyaması bazen yardımcı olabilmektedir. Balgam kültürleri sıklıkla zor üreyen anaerob bakterileri göstermekte yararlı olmadı ı gibi oral flora elemanlarının a ırı üremesi sonucu da yararlı olamayabilir. Pnömokokal pnömoni olgularında Gram 130

boyamada görülmesine ra men kültürde olguların yarısında üreme gözlenmez (11,15). e. drar tetkiki ve kültürü: Dipstik testinin duyarlılık ve özgüllü ünün % 88 den fazla oldu u bildirilmi tir. Pozitif lökosit esteraz testi ile birlikte nitrit ve eritrosit varlı ı idrar yolu infeksiyonunu dü ündürür. Beyaz küre sayısı 10/mm 3 ten az ise duyarlılık azalmaktadır. Bununla birlikte, pozitif dipstik testi her zaman idrar yolu infeksiyonu varlı ını göstermez. nterstisyel nefrit, nefrolitiazis, vajinal akıntı gibi non-infeksiyöz durumlarda da piyüri olu abilir. Dipstik testinde infeksiyon varlı ında yanlı pozitif sonuçlar sıktır. drar yolu infeksiyonu için kültürle kesin tanı konulamamı sa klinik, mikroskopi ve kültür birlikte de erlendirilmelidir. Bu durum özellikle akut dizürisi olan genç bayanlar için önemlidir. drar tetkiki yanlı yorumlanabilece i için özellikle dizürisi olan hastalarda (sistit, üretrit ve vajinit gibi) tanıda klinik bulgular dikkate alınmalıdır (15, 20). f. Kan kültürü: Kontaminasyon insidansı yakla ık % 5 olarak bildirilmi tir. Yükselen ate le birlikte titreme, bakteremik epizodun tipik belirtisi olup bakteremiyi tarif eden klinik bir tanım yoktur. Bir bakteremik epizottan üphelenildi inde ayrı damarlardan olmak üzere ayrı i elere 2 ya da 3 set kan kültürü alınmalıdır. Femoral ve dermatolojik hastalı ı olanlarda deri altı damarlardan kan kültürü almaktan kaçınılmalıdır. Kültür alınacak alan % 70 lik izopropil alkol ile merkezden perifere do ru silinmeli, kuruduktan sonra bu alan % 10 luk povidoniodine ile aynı ekilde silinmelidir. Yine kuruması için beklendikten sonra kan alınmalıdır. Uygun miktar için minimum 10, maksimum 30 ml kan yeterlidir (15,23). g. Beyin omurilik sıvısı (BOS) incelemesi: Bakteriyel menenjitte BOS hücre sayısı dü ükse prognozun kötü oldu una i aret eder. BOS ta PNL hakimiyeti her zaman bakteriyel infeksiyon dü ündürmemelidir. Viral infeksiyonlarda BOS ta pleositoz görülebilir ya da görülmeyebilir. BOS un Gram boyamasında bakteri görme olasılı ı % 75 tir. BOS kültür pozitiflik oranı ise % 70-85 civarındadır. BOS ta bakteriyel antijenleri saptamak için immünolojik testler mevcut olup duyarlılık ve özgüllü ü % 95 e kadar çıkmaktadır. Bununla birlikte antijen testinin negatif olması bakteriyel menenjiti ekarte ettirmez (15,18). h. Dı kı incelemesi: Ço u ishaller hafif ve kendi kendini sınırlayıcı olup dı kı de erlendirmesi pek yardımcı olmaz. Ancak kronik ve subakut diyare, bir takım ishalle seyreden hastalıklar, ciddi ishal veya karın a rısı, tenezm ve hematokezya ile seyreden ishallerde dı kı incelemesi yararlıdır. Akut ishalli hastalarda dı kının lökosit açısından de erlendirilmesi en önemli tanı aracıdır. Dı kı kültürüyle birlikte de erlendirildi inde spesifik patojeni saptama açısından dı kı lökosit testinin duyarlılı ı ve özgüllü ü sırasıyla % 82 ve % 83 tür. E er dı kıda lökosit yoksa kültürde etken patojeni göstermek pek kolay de ildir. Dı kı lökosit testinde yanlı negatiflik oranı % 15 civarındadır (15,19). j. Radyoloji: Ate etyolojisini saptamada seçilmi görüntüleme yöntemleri yardımcı olabilir (18,21). Ate tedavisi Ate in asıl tedavisi altta yatan hastalı ın saptanması ve bunun tedavi edilmesiyle yapılmalıdır. nfeksiyonlar, endokrinopatiler, neoplazmlar, konnektif doku hastalıkları ve ate in di er nedenleri için ayırıcı tanı yapılmalı ve nedene yönelik tedavi uygulanmalıdır. Her ne kadar ate i direkt olarak etkileyen farmakolojik ajanlar olsa da bunlar altta yatan nedeni ortadan kaldıramazlar ve ancak geçici düzelme sa larlar (2, 4). Asemptomatik ve dü ük derece ate i olan hastalarda rutin olarak antipiretik verilmesi gerekli de ildir. Semptomatik hastalarda ate dü ürücü ilaç vermenin olası nedenleri vardır. Hastalar ço unlukla ate yükselirken ya da dü erken kendilerini daha fazla rahatsız hissederler. Ate bir platoya eri tikten sonra hastalar sıklıkla asemptomatiktir. nfeksiyonlarda 41ºC nin üzerinde ate nadirdir (7, 22). Ate in gastrointestinal motiliteyi etkiledi i ve asetaminofen gibi antipiretiklerin farmakokinetiklerini de i tirdi i bilinmektedir (7). Yo un bakım hastalarında farklı antipiretiklerin ate tedavisi için kar ıla tırmalı çalı maları ve verili yolunun ne olması gerekti i konusunda çalı malar yoktur. Özellikle ate epizodu esnasında yo un bakım ünitelerinde hipotermi battaniyeleri kullanılmaktadır. Yapılan iki çalı mada hipotermi battaniyelerinin tek ba ına antipiretiklerden daha fazla etkisinin olmadı ı gösterilmi tir (12,14). Rainer ve ark. (16) hipotermi battaniyeleri kullanımı esnasında oksijen tüketiminin % 35-40 oranında arttı ını bulmu lardır. Ate i dü ürmek için kullanılacak suya alkol karı tırılmamalıdır, çünkü deri veya inhalasyonla absorbe olarak merkezi sinir sistemi depresyonuna yol açabilir. Ate 37.7-38.3ºC arasına dü ünce so uk uygulama bırakılmalıdır. Süngerle yapılan so uk uygulama ile ilgili yapılan çalı malarda bunların antipiretiklerden daha etkin olmadı ı görülmü tür (12,13). Bununla birlikte son zamanlarda yapılan bir çalı mada; buzlu suya giysilerin daldırılması, vücudun büyük kısmına bunların yerle tirilmesi ve 15-30 dakikada bir de i tirilmesi ile ate in anlamlı derecede dü tü ü (ortalama 39.1ºC den 37.1ºC ye, p<0.0001), vücut enerji tüketiminin eksildi i (ortalama 2034/mL den 1791 ml/dk ya, p<0.004) ve oksijen tüketiminin % 12 oranında azaldı ı saptanmı tır (5). Kasık ve koltuk altına buz paketleri koyarak sıcaklı ı dü ürmek oldukça yaygın bir uygulama olmasına kar ın etkinli i konusunda çalı ma yoktur. Yine serinletici fanlar da yaygın olarak kullanılmakla beraber bu konuda da çalı ma bulunmamaktadır. Fizyolojik olarak eksternal so utma yöntemleri vücudun kompansatuar mekanizmalarına müdahele etmek demektir. Hipotalamik ayar noktasını etkilemeden titreme ile ate olu umuna yol açmaktadır. Özellikle yo un bakım hastalarında eksternal so utmaya ba vurulmamalı, ancak antipiretiklere dirençli olgularda uygulanmalıdır (6, 8). Ancak ate in dü ürülmesi gereken di er hastalarda (çocuklar, 131

gebeler, ya lılar, altta yatan ciddi hastalı ı olanlarda vs) eksternal so utma denenebilir (5). Eri kin hastalarda ate tedavisinde kullanılan ajanlar aspirin, asetaminofen ve non-steroid antiinflamatuar ilaçlardır (NSAID). Bu ajanlar ate li hastalarda hipotalamik sıcaklık ayarını dü ürürler, ancak ate siz bireylerde kayda de er bir etki göstermezler. Bu ajanların hipertermide de ya çok az etkisi vardır, ya da hiç yoktur. Aspirin eri kinlerde 4 saatte bir 325-650 mg (maksimum 10 mg/kg) dozunda kullanılır. Günlük doz 3.6 g ı geçmemelidir. Asetaminofen ise 325-1500 mg dozunda kullanılır ve günlük doz 4000 mg ı geçmemelidir. Aspirin kullanımı Hodgkin lenfoma ve kanserlerde trombositopeniye, özellikle çocuklarda influenza, enterovirus infeksiyonlarında, su çiçe inde kullanımı Reye sendromuna yol açabilir. Malign hipertermide neden olan ilaç kesilir ve dantrolen sodyum (2.5-10 mg/kg IV) kullanılır (1, 7, 22). KAYNAKLAR 1. Aranoff DM, Neilson EG: Antypyretics: Mechanism of action and clinizal use in fever suppression, Am J Med 2001;111:304-15. 2. Çalangu S: Ate li hastaya yakla ım, liçin G, Ünal S, Bibero lu K, Akalın S (editörler): Temel ç Hastalıkları Kitabı nda s. 2083-90, Güne Tıp Kitabevleri, Ankara (1996). 3. Fontanarosa PB, Kaeverlein SJ, Gerson LW et al: Difficulty in predicting bacteremia in elderly emergency patients, Ann Emerg Med 1992;21: 842-8. 4. Gelfand JA, Dinarello CA: Fever and hyperthermia, FauciAS, Braunwald E, Isselbacher KJ et al (eds): Harrison's Principles of Internal Medicine, 14th ed kitabında s. 84-90, McGraw Hill, New York (1998). 5. Gozzoli V, Schottker P, Suter PM, Ricou B: Is it worth treating fever in intensive care unit patients, Arch Intern Med 2001;161:121-3. 6. Groulie M, Hjortdahl P: The erythrocyte sedimentation rate; its use and usefulness in primary health care, Scand J Prim Health Care 1991; 9:97-102. 7. Henker R: Evidence based practice: Fever related interventions, Am J Crit Care 1999;8:481-7. 8. Hjortdahl P, Landaas S, Urdal P et al: C-reactive protein: A new rapid assay for managing infectious disease in primary health care, Scand J Prim Health Care 1991;9:3-10. 9. Hoffman S: Detection of group A streptococcal antigen from throat swabs with five diagnostic kits in general practice, Diag Microbiol Infect Dis 1990;13:209-15. 10. Mackowiak PA: Temperature regulation and the pathogenesis of fever, Mandell GL, Douglas RG, Bennett JE, Dolin R (eds): Mandell, Douglas, and Bennett's Principles and Practice of Infectious Diseases, 5th ed. kitabında s.604-22, Churchill Livingstone, Philadelphia (2000). 11. Medina-Walpole AM, McCormick WC: Provider practice patterns in nursing home-acquired pneumonia, J Am Geriatr Soc 1998;46:187-92. 12. Morgan SP: A comparison of three methods of managing fever in the neurologic patient, J Neurosci Nurs 1990;22:19-24. 13. Newman J: Evaluation of sponging to reduce body temperature in febrile children, Can Med Assoc J 1985;132:641-2. 14. O'Donnell J, Axelrod P, Fisher C, Lorber B: Use of effectiveness of hypothermia blankets for febrile patients in the intensive care unit, Clin Infect Dis 1997;24:1208-13. 15. O Grady NP, Barie PS, Barrlett JG et al: Practice guidelines for evaluating new fever in critically ill adults patients, Clin Infect Dis 1998;26:1042-59. 16. Rainer L, Chiharu N, Daniel IS et al: The effects of physical treatment on induced fever in humans, Am J Med 1999;106:550-5. 17. Saunders MD, Graham EM: Ocular disorders associated with systemic diseases, Vaughn D, Ashbury T (eds): General ophthalmology kitabında s.262-301, Lange, Norwalk (1986). 18. Scheld MW: Bacterial meningitis, brain abscess, and other suppurative intracranial infections, Fauci AS, Martin JB, Braunqald E et al (eds): Harrison s Principles of Internal Medicine,14. ed. kitabında s.2419-26, Mc Graw-Hill, New York (1998). 19. Siegel D, Cohen PT, Neighbor M et al: Predictive value of stool examination in acute diarrhea, Arch Pathol Lab Med 1987;111:715-8. 20. StammWE: Protocol for diagnosis of urinary tract infection: Reconsidering the criterion for significant bacteruria, Urology 1988;32:6-12. 21. Stapczynski JS: Evaluation of the febrile adult in the emergency department, Ann Emerg Med 1990;19:481. 22. Stollerman GH: Infectious diseases, Cassel CK, Meier DE, Resnick NM et al (eds): Geriatric Medicine kitabında s.599-626 Spring-Verlag, New York (1997). 23. Weinbaum FI, Lavie S, Danek M et al: Doing it right the first time: Quality improvement and the contaminant blood culture, J Clin Microbiol 1997:35:563-5. 24. Young GP: CBC or not CBC? That is the question, Ann Emerg Med 1986;15:367-71. 132