YÖNETİM. Türü: Cumhuriyet. Yasama gücü: Parlamento. Yönetim bölümlenmesi: 25 eyalet, 7 bağlı "toprak".



Benzer belgeler
Coğrafya Proje Ödevi. Konu: Hindistan ve Nijerya nın Ekonomik Özellikleri. Kaan Aydın 11/D

Finlandiya nın Tarihçesi

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR ŞUBESİ

Nüfus Dağılışını Etkileyen Faktörler İkiye Ayrılır: 1-Doğal Faktörler 2-Beşeri Faktörler

DEVLETİN ADI: Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı BAŞŞEHRİ: Londra YÜZÖLÇÜMÜ: km2 NÜFUSU: RESMİ DİLİ: İngilizce

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI 2013 HİNDİSTAN

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

BÖLGE KAVRAMI VE TÜRLERİ

HİNDİSTAN CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü Ahmet Toprak Uzman Yardımcısı

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

ÜLKELER NEDEN FARKLI GELİŞMİŞLERDİR

AB ve Uluslararas birli i ubesi

Fiziki Özellikleri. Coğrafi Konumu Yer Şekilleri İklimi

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

NAZİLLİ TİCARET ODASI

AB ve Uluslararas birli i ubesi

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

ADI: DÜNYA ĠKLĠMLERĠ

Test. Beşeri Yapı BÖLÜM 7

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ İRLANDA ÜLKE RAPORU

İZMİR TİCARET ODASI FAS KRALLIĞI ÜLKE RAPORU

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

FRANSA. Turizm,Ulaşım,Sanayi.

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

Doğal Su Ekosistemleri. Yapay Su Ekosistemleri

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

TEMEL GÖSTERGELER. Ülkedeki işgücünün 1/3 ünden fazlası tarım ve tarıma dayalı sektörlerde istihdam edilmektedir.

Su Yapıları I Su Kaynaklarının Geliştirilmesi

T.C. BAŞBAKANLIK DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI Anlaşmalar Genel Müdürlüğü Ocak 2011 HİNDİSTAN ÜLKE PROFİLİ

GENEL BİLGİLER DIŞ TİCARET BİLGİLERİ

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ DANİMARKA

Tarih Fransız koloniciler, Nova Scotia da Avrupalıların ilk yerleşim birimini kurdu Hudson s Bay Company kuruldu.

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

İSTANBUL TİCARET ODASI AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Sudan Cumhuriyeti Büyükelçiliği Ankara

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

Nüfusu. Tarım ve Hayvancılık Sanayi. Coğrafi Konumu. Turizm Ulaşım. Yer Şekilleri. İklimi

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Türkiye'de Toprakların Kullanımı

MODERN JAPONYA.

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

Büyük İklim Tipleri. Ata Yavuzer 9- A Coğrafya Performans Ödevi. Bu çalışma Bilgi ve İletişim Teknolojileri dersinde hazırlanmıştır.

ALMANYA ÜLKE RAPORU

İTALYA. Sanayi,Turizm,Ulaşım

4.ÜNİTE ÜLKEMİZİN KAYNAKLARI

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

SUDAN ÜLKE RAPORU Ağustos 2013 A.Ç.

ISTANBUL TICARET ODASI AVRUPA BiRLiGi VE ULUSLARARASI işbirligi ŞUBESi

MOZAMBİK ÜLKE RAPORU Kasım 2013 A.Ç.

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

YAPRAK TEST SORU KPSS 2009 GK-(31) KONU ANLATIM SAYFA SORU

HAZIRLAYAN GAZİANTEP SANAYİ ODASI TİCARET DAİRESİ EKİM

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

İSTANBUL TİCARET ODASI

Diğer sayfaya geçiniz YGS / SOS

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

TEMEL HARİTACILIK BİLGİLERİ. Erkan GÜLER Haziran 2018

TARIM: Ülkemizde farklı iklim özellikleri görülmesi farklı tarım ürünlerinin yetişmesine sebep olmaktadır.

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

KÜRESEL ORTAM: BÖLGELER ve ÜLKELER

BAŞLICA TOPRAK TİPLERİ

Resmi Adı : Sudan Cumhuriyeti (Güney tarafı 9 Temmuz 2011 tarihinde Kuzey den ayrılarak Güney Sudan Cumhuriyeti ni oluşturmuştur)

EKONOMİK VE SOSYAL ARAŞTIRMALAR ŞUBESİ

KENYA ÜLKE RAPORU Temmuz 2013 A.Ç.

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İZMİR TİCARET ODASI BANGLADEŞ HALK CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

DIŞ TİCARET ARAŞTIRMA SERVİSİ

Yüz ölçümü: km² Nüfusu : (2012) Önemli Şehirleri: Napoli, Milano, Torino, Venedik, Cenova

AVRUPA BİRLİĞİ VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

4) Yükselti ve engebenin kısa mesafelerde farklılık gösterdiği yörelerde iklim çeşitliliği fazladır.

Ümmet Çeşmesi Projesi Hayratı Togo 2011 PROJE HAKKINDA GENEL RAPOR

İktisat Tarihi II. 13 Nisan 2018

(1. Görsel materyalleri ve verileri kullanarak dünyada nüfus ve ekonomik faaliyetlerin dağılışının nedenleri hakkında çıkarımlarda bulunur.

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

İKLİM TİPLERİ VE BİTKİ ÖRTÜSÜ ÇALIŞMA TESTİ

Transkript:

Hindistan Hindistan GENEL BİLGİLER. Yüzölçümü: 3 287 590 km2. Başkenti: Yeni Delhi (17 174 735 nüf.; 1991). En büyük kenti Bombay (9 901 547 nüf.; 1991). TOPLUM YAPISI. Nüfusu (1993 tah.): 897 400 000; nüfus yoğunluğu: Km2'ye 273 kişi. Nüfus dağılımı (1993): Kentlerde % 26, kırsal kesimde % 74. Yıllık nüfus artış hızı (1993): % 2,1. Resmî dili: Hintçe. Başlıca dinler: Hindu, İslâm, hıristiyan, sih dini, buddhacılık, caynacılık. EĞİTİM VE SAĞLIK. Okuma yazma oranı (1992): Yetişkin nüfusun % 52'si. Üniversite sayısı (1990): 150. Hastane yatak sayısı (1990): 649417. Hekim sayısı (1990): 365 000. Ortalama ömür (1992): kadınlarda 59; erkeklerde 58. Bebek ölüm oranı (1993): 1 000 canlı doğumda 91. EKONOMİ. GSMH (1991): 226,5 milyar dolar; kişi başına ulusal gelir: 638 dolar. Etkin nüfus dağılımı (1992): Tarım % 52; ticaret ve hizmetler % 13; sanayi % 19; yapı sanayisi % 8; kamu hizmetleri % 8. Dış ticaret (1992): Dışsatım 19,4 milyardolar; dışalım 17,8 milyar dolar. Ticaret yaptığı başlıca ülkeler: ABD, Japonya, Almanya, Büyük Britanya. Para birimi: 1 rupi=100 paisa. YÖNETİM. Türü: Cumhuriyet. Yasama gücü: Parlamento. Yönetim bölümlenmesi: 25 eyalet, 7 bağlı "toprak". ULAŞIM. Demiryolları (1991): Toplam 62 366 km. Karayolları (1991): Toplam 2 037 000 km. Başlıca limanları: 7. Başlıca havaalanları: 5. Asya'nın güney kesiminde devlet. Dünyanın Çin'den sonra nüfus bakımından ikinci, yüzölçümü bakımından da yedinci büyük ülkesi olan Hindistan (Hintçe Bharat) Güney Asya'da, Hindistan yarımadasında yer alır. En geniş yeri yaklaşık 3 000 km olan ülkenin bir yarımada oluşturma özelliğinden ötürü, doğuda Bengal körfezinden batıda Umman denizine kadar uzanan kıyılarının uzunluğu 7 000 km'yi bulur. Yaklaşık 5 700 km uzunluğunda bir kara sınırıyla da batıda Pakistan ve Afganistan'dan, kuzeyde Çin (büyük bölümü Tibet), Nepal ve Bhutan'dan, doğuda Bangladeş ve Birmanya'dan ayrılır. Sekizinci komşusu, yarımadanın güney ucunun açığında bulunan Sri Lanka'dır. Ülke toprakları içine giren Bangladeş, Hindistan'ın kuzeybatı kesimini ülkenin geri kalan kesimlerinden ayırır. Batı kıyısının açığındaki Lakkadiv adaları ile Bengal körfezinin doğu kesiminde yer alan Andaman ve Nikobar adaları da Hindistan'a bağlıdır. Hindistan 15 Ağustos 1947'de, yaklaşık 200 yıllık bir sömürge döneminden sonra, İngiltere'den bağımsızlığını elde etmiş, aynı tarihte Hindistan yarımadasının kuzeybatı ve kuzeydoğu uçlarındaki müslümanların çoğunlukta olduğu bölgeler, Pakistan devletini oluşturmuştur. Günümüzde Hindistan 25 eyaletten (Andhra Pradeş, Arunaçal Pradeş, Assam, Bihar, Goa, Gucerat, Haryana, Himaçal Pradeş, Cammu ve Keşmir, Karnataka, Kerala, Madhya Pradeş, Maharaştra, Manipur, Meghalaya, Mizoram, Nagaland, Orissa, Pencab, Racasthan, Sıkkım, Tamil Nadu, Tripura, Uttar Pradeş, Batı Bengal) ve yedi "bağlı" topraktan (Daman ve Diu, Pondiçeri, Andaman ve Nikobar adaları, Çandigarh, Dadra ve Nagar Haveli, Delhi, Lakkadiv adaları) oluşan federal özellikli bir cumhuriyettir. Eyaletlerin sınırlarının dil bölgelerine göre yeniden biçimlendirilmesi konusundaki isteklerin şiddetlenmesi üstüne, bölgesel kültürlerin ve özelliklerin korunması amacıyla, 1956'da Hindistan haritasında önemli değişiklikler yapılmış ve eyaletlere önemli boyutlarda özyönetim hakkı tanınmıştır. Günümüzde Hindistan dünyanın en büyük 10 sanayi ülkesinden biridir; ama çok büyük nüfusu, özellikle de dev boyutlu kırsal nüfusu ekonomiyle aynı hızla geliştiği için, aynı zamanda da dünyada kişi başına ulusal gelirin en düşük olduğu ülkelerden biridir. YÜZEYŞEKİLLERİ VE DOĞAL KAYNAKLAR Hindistan üç temel bölgeye ayrılabilir: Kuzeyde Himalaya dağları sistemi; kuzey-orta kesimde İndus, Ganj ve Brahmaputra ırmakları tarafından sulanan kuzey ovaları; güneyde Hindistan yarımadası. Himalaya dağları (ya da Himalayalar) Hindistan'ın batıda Pakistan, Afganistan ve Tibet'le, doğuda Nepal, Bhutan ve Tibet'le sınırlarının bir bölümünü oluşturur. Yüksek dağlar arasında kenarları dik vadilerin yer aldığı bu kesimde, en yüksek dağlar yükseltileri 7 300 m'nin üstünde 30'dan çok doruk taşıyan Karakurum dağlarındadır. Karakurum dağlarının güneyinde yeralan Büyük Himalayalar'ın arasında dar yukarı İndus vadisi uzanır. Büyük Himalayalar'ın güneybatısında ve bu dağlar ile Himalaya dağlarının daha alçak uzantıları arasında, merkezinde Srinagar kentinin yeraldığı Keşmir vadisi yeralır. Doğuda Himalayalar, Sıkkım ve Arunaçal Pradeş eyaletlerinin büyük bölümünü kaplar. Kuzey ovaları, batıda Pakistan'dan doğuda Bangladeş'e (eski Doğu Pakistan) kadar uzanan geniş düzlüğün bir

bölümünü oluştururlar. Ovaların kuzeyinde Himalayalar'ın etekleri, Brahmaputra havzasının güneyinde Hasi tepeleri ve Şillong yaylası yer alır. İndus-Ganj ovasının güneyindeyse Hindistan yarımadasının dağlık bölgeleri uzanır. Doğudan batıya uzunluğu yaklaşık 1 600 km, genişliğiyse 320 km kadar olan kuzey ovaları, batıda İndus'un kolları Beas ve Satlec ırmakları tarafından, doğuda Brahmaputra tarafından, Hindistan'ın geri kalan kesiminde de Ganj ile pek çok kolu tarafından akaçlanır. Büyük bölümü Himalayalar'da doğan büyük ırmakların taşıdıkları alüvyon tortuları kuzey ovalarında birikir. Hindistan yarımadası, yerbilim bakımından Hindistan'ın en eski kesimidir. Bölgenin büyük kesiminin altında eski billursu kayaçlar ve başkalaşma kayaçları yer alır; ama Dekkan yaylasının bazı kesimleri bazalt lavlarıyla (püskürük kayaçlar) örtülüdür. Topografya bakımından, batı kıyısında yükselen dağlık bölgeler doğuya ve kuzeye doğru alçalır. Yükseltileri 2 500 m'yi aşan söz konusu dağlık bölgeleri, Batı Gatlar ve Nilgiri dağları oluşturur. Yarımadanın kuzey kenarında, biraz daha alçak bir bölge yükselir; batıda Aravalli dağları, doğuda cangılla kaplı Çota Nagpur yaylası. Batı Gatlar ile Umman denizi arasında çok dar bir kıyıovası, doğu kıyısındaysa Cauveri, Krişna, Mahanadi ve Damodar ırmaklarının deltalarını içeren daha geniş ovalar yayılır. Toprak Hindistan toprak çeşitleri bakımından da dörde ayrılabilir: Dağ toprakları, alüvyonlu topraklar, püskürük topraklar ve kırmızı topraklar. Dağ toprakları, sarp dağlık bölgelerde yer alır ve doku olarak kurak Aravalli'deki kumlu topraklardan, daha yağışlı Himalayalar'daki killere kadar, çeşitlere ayrılır. Alüvyonlu topraklar İndus-Ganj vadisinin kenarındaki ve Brahmaputra havzasındaki geniş taşkın alanlarını, yarımada kesimindeki daha küçük akarsu vadilerini ve deltalar ile kıyı ovalarını kaplar; kumlu çamurdan kile kadar çeşitler içeren bu topraklar genellikle verimli, ama akaçlamanın yeterli olmadığı kesimlerde tuzludurlar. Püskürük topraklar, yarımadanın bazalt lavlarıyla örtülü kesimleri ile batıdaki ve güneydeki bazı bölgeleri kaplayan verimli kara topraklardır. Yarımadanın büyük bölümünü kaplayan kırmızı topraklarsa, daha az verimli, besleyici maddesi yetersiz olan lateritli topraklardır. İklim Hindistan'ın kuzeybatı kesimindeki Racasthan'ın yarı çöl iklimi etkisinde olmasına karşılık, ülkenin büyük bölümünde, yağışlı-kurak tropikal iklim özelliğinde muson iklimi ağır basar. Yazın ülke ısınınca, yarımadanın üstünde alçak basınç alanları oluşur ve çevresindeki denizlerden karaya doğru yaz musonları eser. Bu nem yüklü rüzgârlar kıyıya varınca ya da dağlarla karşılaşarak yükselmek zorunda kalınca, bol yağışa yol açarlar; dolayısıyla da, yazlar yağışlı ve çok sıcak geçer (ortalama sıcaklıklar 27 C-32 C arasında değişir). Kış mevsimindeyse, yarımadanın üstünde yüksek basınç alanları oluşmasıyla, rüzgârlar öncelikle karadan denize doğru eserler; bu yüzden de kış mevsimi (aralık ortasından mart ortasına kadar) genellikle yağışsız ve serin geçer (ortalama sıcaklıklar 21 C dolayındadır). Yaz ve kış mevsimleri arasında, mart ayından haziran ortasına kadar süren, sıcak ve kurak muson öncesi mevsimi gözlenir (ortalama sıcaklıklar 38 C-43 C arasında değişir). Musonlar sona ererken, eylül ortası ile aralık ortası arasında, zaman zaman az miktarda yağışlı muson sonrası mevsimi yer alır (ortalama sıcaklıklar 25 C'tır). Himalayalar'daysa daha serin, ılıman iklim koşulları ağır basar; yükselti azaldıkça, bu koşulların etkisi azalır. Yıllık yağış miktarları Tar çölünde 0 ile dünyanın en yağışlı yerlerinden biri olan Sillong yaylasında 10 870 mm arasında değişir. Yağışlar kıyıda ve yüksek alanlarda genellikle daha şiddetlidir; iç kesimlerdeyse azalır. Yağış miktarları, özellikle iç kesimlerde yıldan yıla büyük değişiklikler gösterir; kurak yıllar çoğunlukla yaygın kötü hasatlara yol açar. Kuzeybatı rüzgârları ve Bengal körfezi hortumları da, Doğu Hindistan'ın bazı kesimlerinde ve çoğunlukla mayıs ayı ile haziran başında, dolu fırtınaları,şiddetli sağanaklar, fırtınalar biçiminde, hasada daha az ölçüde de olsa zarar verir. Akaçlama Hindistan'ın başlıca ırmağı, Himalayalar'da doğup, kuzey ovalarında geniş ve kıvrıntılı bir yatakta aktıktan sonra Bengal körfezinde denize dökülen Ganj'dır (Hintçe Ganga). Ganj'ın büyük bölümü, denize Bangladeş'te, çok sayıda kola ayrılarak dökülür. Hindistan'da Ganj'dan ayrılan en önemli kol Kalküta'dan geçen Hugli ırmağıdır. Ganj'a katılan en önemli kollarsa, Bangladeş'te denize dökülmeden az önce Ganj'la birleşen Brahmaputra ile Yamuna, Gogra, Gandak ve Kasi ırmaklarıdır. Hindistan'ın kuzey kesiminde, başlıca ırmak havzasını İndus ırmağı oluşturur. İndus havzasının büyük kesimi Pakistan'da olmakla birlikte, İndus'un yukarı kolları ve en büyük kollarından ikisi olan Sutlec ile Beas'ın bir bölümü Hindistan'da akar ve geniş alanların sulanmasını sağlarlar. Yarımada kesimindeki ırmakların başlıcaları arasında da Çamhal, Son, Mahanadi, Codavari, Krişna, Cauveri, Narmada ve Tapi sayılabilirler. En büyük göller Çilka, Kolleru, Pulikat, Logar, Puşkar ve Vular'dır. Ganj deltasının kenarında, kıyı bataklığı Sundarban yayılır. Umman denizi kıyısında, Hindistan'ın kuzey kesimi ile Pakistan'ın güney kesiminde, Kuç Ram tuzlu bataklığı yer alır. Hindistan'da ırmakların yıllık akış rejimleri iklim koşullarına bağlıdır. Himalayalar'dan akan ırmakların suları yılda

iki kez yükselir: Dağlarda karların erimesiyle yaz başında; muson yağmurları nedeniyle yaz sonunda. Öbür ırmaklardaysa sular, yalnızca musonlar sırasında yükselir; muson yağmurları sona erince ırmakların suyu azalır ve birçok küçük akarsu kurur. Akarsuların akışında mevsimlere bağlı bu değişikliği dengelemek için, kuzey ovalarında ve yarımadadaki delta bölgelerinde yeraltı sularından yararlanılır; ayrıca, ırmakların akışını düzenlemek ve suları sulama kanalı ağlarına dağıtmak amacıyla, büyük ırmakların üstünde çok sayıda baraj yapılmıştır. Bitki örtüsü ve hayvan topluluğu. Hindistan yarımadasında yedi ayrı bitki örtüsü bulunmakla birlikte, doğal bitki örtüsü binlerce yıldır insanlar tarafından değişikliğe uğratılmıştır. Himalayalar'ın batı kesiminde, alçak kesimlerde yapraklarını döken ağaçlardan oluşan bitki örtüsünün yerini, yükselti arttıkça, kozalaklı ağaçlardan oluşan ormanlar, ağaç çizgisinin üstündeyse, yüksek dağlara özgü bitki örtüsü alır. Himalayalar'ın doğu kesiminde, yapraklarını döken ağaç ormanları daha yaygındır. Hindistan'ın kuzey kesiminde, Bangladeş'in doğusunda, bitki örtüsü yağışlı vadilerdeki yapraklarını dökmeyen tropikal ağaçlardan başlar, daha serin bölgelerdeki yapraklarını döken ılıman iklim ağaçlarına kadar uzanır. Yarı kurak Pencab-Racasthan-Gucerat bölgesinde, bitki örtüsü büyük ölçüde orman altı bitkilerinden oluşur. Büyük bölümünde tarım yapılan Ganj ovasında, tarım yapılan alanların ortasında yapraklarını döken ağaçlarla ve çalılıklarla kaplı alanlar, "adalar" oluşturur. Yarımadadaki dağlık bölgelerde yapraklarını döken ağaçlar ve ormanaltı bitkilerinden oluşan tropikal muson ormanları yer alır; Batı Gatlar'ın daha çok yağış alan yamaçlarındaysa yapraklarını döken ağaçlardan oluşan tropikal muson ormanları, yer yer de, yapraklarını dökmeyen ağaçlardan oluşan bir bitki örtüsü yayılır. Hindistan'daki hayvan topluluğu 500 kadar memeli türü ile 2 000'i aşkın kuş türünü içerir. Filler, Hint bizonları, gergedanlar ve kaplanların büyük bölümü yağışlı ve ormanlık bölgelerde yaşar. Himalaya dağ keçisi ve aslanlara, Gir ormanında rastlanır. Ülkede yaban hayvanların korunması amacıyla kurulmuş 7 ulusal park, 135 yaban hayvanı rezervi ve 24 hayvan parkı vardır. Gelir kaynakları. Hindistan'ın yeraltı gelir kaynakları zengin ve çeşitlidir. Yarımadanın doğu kesimindeki Çota Nagpur yaylasında birbirine yakın çok sayıda madenkömürü ve demir yatağı, ayrıca bol miktarda manganez, linyit, bakır, boksit, siyanit, ateş kili, mika ve kireç yatakları vardır. Bombay'ın açıklarında, Assam'da ve Gucarat'ta, küçük petrol yatakları işletilir. Hindistan'ın yüzölçümünün % 20,5'i ormanlarla kaplıdır; % 41,6'sında tarım yapılır; % 7,6'sı nadasa bırakılmıştır; % 3,9'u sürekli otlak olarak kullanılır; % 1,5'undaysa çay ve meyve ağaçları yetiştirilir. Ülkenin 1,07 milyon km2'lik bir alanı sulamaya yeterli potansiyeli bulunmakla birlikte, günümüzde bunun yalnızca % 43'ünde sulama yapılmaktadır. TOPLUM YAPISI Hindistan etnik açıdan dünyanın en karmaşık ülkelerinden biridir; gerçekten de, başlıca ırkların büyük bölümü, ülkede temsil edilir. Günümüzden binlerce yıl önce sayılamayacak kadar çok sayıda etnik topluluk, bu dev boyutlu yarımadaya göçmüş ve içlerinden birçoğu çağlar boyunca farklı kültürlerini korumuştur. İlk Hintlilerin, Avustralya'dan ve Büyük Okyanus'un güney kesimindeki adalardan geldikleri sanılmaktadır. Sonraki toplulukların büyük bölümüyse kuzeybatıdaki dağlardaki geçitleri aşarak gelmiştir. Bu birbirini izleyen göç dalgaları sırasında önemli bir etnik, ırksal ve kültürel karışma olmuştur. Çevreden kopuk yaşayan kabile öbekleri dışında, dil ve kültür uygulamaları, ırk ölçütlerinden çok daha önemli sınıflandırma temelleri oluşturmuştur. Diller. Hindistan'da 200'ü aşkın dil konuşulur ve dilsel çeşitlilik, Hint uygarlığının anlaşılmasında önemli bir anahtar oluşturur. Ülkede dört büyük dil grubu vardır. Bunların en önemlileri Hint-Avrupa grubunun (Avrupa'daki en önemli dil ailesi) Hint-Ari kolu (Bk. HİNT-İRAN DİLLERİ) ile Dravid dil grubudur. Konuşan insan sayısı bakımından dünyada dördüncü dil olan Hintçe (ya da Hindi) nüfusun % 30'u tarafından konuşulur ve Hindistan'ın resmî dilidir. Hintçe ile öbür Hint-Ari dilleri (Assamca, Bengali, Gucerati, Keşmiri, Marathi, Oriya, Pencabi ve Urduca) daha çok ülkenin kuzey kesiminde konuşulur; yazılarsa ölü bir dil olan Sanskritçe'den gelmedir. Dravid dillerinin başlıcaları (Tamilce, Telugu, Mayalam ve Kannada) dört eyalette konuşulur. Çin-Tibet ve Güneydoğu Asya dilleriyse genellikle küçük ve çevreye kapalı bölgelerde varlıklarını sürdürmektedir. Hindistan'daki eyaletlerin sınırları büyük ölçüde konuşulan dillere göre çizilmiş, anayasada Hintçe ve İngilizce'nin yanı sıra 14 dile yer verilmiştir. Nüfusun yalnızca % 3'ü tarafından konuşulmasına karşın, İngilizce devlet örgütünde, eğitimde ve bilimde önemini korumaktadır. Din Hindistan Hindu dini, buddhacılık, caynacılık ve sih dinlerinin doğmuş oldukları ülkedir. Günümüzde Hindistan

laik bir devlettir ve anayasayla bütün dinsel topluluklara hoşgörü tanınmıştır. Hindu dininden olanlar nüfusun yaklaşık % 83'ünü oluşturur. Nüfusun % 11'i de müslümandır (Hindistan dünyanın en büyük dört müslüman ülkesinden biridir). Hıristiyanların ve sih dininden olanların nüfustaki payları % 2'şer, caynacıların ve buddhacılarınki % 1 'in altındadır. Pencab'da toplanmış olan Sihlerin ve Bombay bölgesindeki Parsilerin (zerdüşt dinine bağlıdırlar) dışında, Hindistan'da dinsel topluluklar bölgelere göre belirli bir dağılım göstermez Hindu dininin önemli bir özelliği olan kast sistemi, insanları doğumlarına göre sınıflandıran önemli bir toplumsal sistemdir. Kast ile sınıf aynı şey değildir ama, el emeğiyle çalışanlar aşağı kast gruplarının büyük bölümünü oluşturur ve ekonomide beceri istemeyen işlerin çoğunu yaparlar. Eskiden "dokunulmazlar" diye adlandırılan haricanlar, her zaman toplumun en alt basamağını oluşturmuşlardır. Hindistan Anayasası'na göre kastlara göre ayrım yapmanın yasak olmasına karşılık, gene anayasayla okullarda, yasama organında ve işyerlerinde kotalarla haricanlara (nüfusun % 15 kadarı) ve kabile topluluklarına (% 7) yer ayrılmıştır. Bütün yasaklara karşın, kast bilinci önemini korumaktadır. Nüfus. Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük nüfuslu ülkesi olan Hindistan'ın nüfusunun XX. yy'ın sonundan önce bir milyarı aşacağı hesaplanmıştır. 1940 yıllarının sonundan 1980 yıllarının sonuna kadar nüfus iki kat artmıştır ve yılda yaklaşık 15 milyon kişiyle artmayı sürdürmektedir. Doğum oranı, denetim altına alınmış olmakla birlikte, hâlâ yüksektir. Sağlık hizmetlerinin iyileşmesiyle ölüm oranının düşmesi, ortalama ömrü uzatmıştır. Hindistan nüfusunun çoğunluğu, başlıca geçim kaynağı tarım olan 500 000'i aşkın köyde toplanmıştır. Sömürge döneminde kurulan ticarete dayalı yeni kentler, ülkenin nüfus bakımından en büyük kentleri haline gelmiştir. Bu yeni kentler arasında, nüfus büyüklüğü sırasıyla, Kalküta, Bombay, Yeni Delhi ve Madras sayılabilir. Nüfusu bir milyonu aşan öbür kentler Bangalor, Haydarabad, Ahmedabad, Kanpur, Nagpur ve Puna'dır. Ülkede ayrıca, nüfusu 20 000'i aşan 2 500 kadar kent ve kasaba vardır. Eğitim ve sağlık. 1950-1988 arasında Hindistan'da okuma-yazma oranı iki kattan çok artmıştır. Okuma-yazma bilen erkeklerin sayısı, kadınlarınkinden fazladır; aynı biçimde kentlerde okuma-yazma oranı da, kırsal alanlardakinden daha yüksektir. Eğitim hem merkezî hükümetin, hem de eyalet hükümetlerinin sorumluluğundadır: Merkezî hükümet ana eğitim siyasetini belirler; eyaletler bu siyasetlerin uygulanmasından sorumludur. Eğitim sistemi (8 yıllık ilköğretim, iki yıllık ortaöğretim ve iki yıl üst düzeyde ortaöğretim) üniversiteye kadar bütün çocuklar için ücretsiz ve herkese açıktır. İki eyalet dışında bütün eyaletlerde, eğitim 6-14 yaş arasındaki bütün çocuklar için zorunlu olmakla birlikte, bu yaş grubundan çocukların önemli bir bölümü okula gitmemektedir. Sağlık hizmetlerini genellikle eyalet hükümetleri sağlar; merkezî hükümetse, salgın hastalıklara ve geleneksel yetersizliklerin yol açtığı hastalıklara karşı hazırlanan programları yürütür. Son yirmi yıl içinde, çiçek hastalığı gibi önemli bulaşıcı hastalıklar ortadan kaldırılmış, kolera da eski yaygınlığını yitirmiştir. En önemli halk sağlığı sorunları olan ileri sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve kötü beslenme konularındaysa, henüz önemli sayılabilecek bir başarı elde edilememiştir. İleri sağlık hizmetleri, büyük kentlerde kırsal kesime oranla çok daha fazladır. Ülkenin bağımsızlığa kavuşmasından bu yana doğum kontroluna ağırlık veren bir aile planlaması merkezî hükümet tarafından desteklenmiştir. Ne var ki, 1975-77 arasındaki zorla kısırlaştırmaların halkta yaygın protestolara yol açmasından sonra, hükümet aile planlaması programına yaptığı yardımları büyük ölçüde azaltmıştır. Güzel sanatlar. Bağımsızlıktan bu yana güzel sanatlar da devlet tarafından ciddi biçimde desteklenmektedir. Görsel sanatlarda Hint halk resimleri sanatında canlanma olmuş, Acanta-Ellora, Racasthan, Dekkan, Moğol ve Kangra resim okulları geleneğine yeniden ilgi uyanmıştır. Eskiçağ'daki ve Ortaçağ'daki görkemli gelenekler üstüne kurulu olan mimarlık ve heykelcilik, Batı etkileri ile geleneksel etkilerin bağdaştırılmasıyla Hindistan'da yeni bir anlatım gücü kazanmaktadır. Dokumacılıkta, ağaç ve fildişi oymacılığı, metal eşya yapımı, çömlekçilik gibi XVIII. yy'da Avrupalı tüccarların ürünlerini Avrupa'ya taşıdıkları geleneksel el sanatları da, yeniden canlanmaktadır. Sahne sanatlarında klasik Hint müziği ve Karnataka müziği ciddi biçimde güçlenmiş ve Bharta Natyam, kathak gibi birçok bölgesel dans biçimi yeniden saygınlık kazanmıştır Modern Hint tiyatrosunda yeni temalar ve biçimler geleneksel diller ve deneyimlerle dile getirilmekte, çoğunlukla modern yaşamın stresleri ve Batı geleneklerinin etkisi vurgulanmaktadır. Ayrıca Hindistan günümüzde, dünyada sinema sanayisinin (Bombay ve Madras'ta toplanmıştır) en yaygın olduğu ülkedir. EKONOMİ Bağımsızlıktan bu yana Hindistan yönetimi, hem serbest pazar özelliklerini, hem de sosyalist planlamanın özelliklerini taşıyan karma bir ekonomi siyaseti izlemeye çalışmıştır. Demiryolu, otomobil yapımı gibi önemli sanayi kolları ve bankacılık, devlet yönetimindedir. Ama çok sayıda tüketim eşyası sanayisi ve tarım, özel

mülkiyettedir. Planlı ekonomi, İngilizlerden kalma sömürge ekonomisi yapısının devletin eline geçmesi için olumlu koşullar yaratan bir dizi beş yıllık plana dayandırılmış, Hindistan'ın ilk başbakanı Cavaharlal Nehru döneminde hazırlanan planlarda çoğunlukla, tarıma zarar verecek biçimde, öncelik ağır sanayiye verilmiştir. Günümüzde Hindistan, dünyanın en önde gelen on sanayi ülkesi arasında yer almaktadır ve orta sınıf (yaklaşık 100 000 000 kişi), gün geçtikçe güçlenmektedir. Ne var ki, bağımsızlıktan bu yana ekonomide önemli gelişmeler elde edilmiş olmasına karşın, sağlanan gelirlerin büyük bölümünü, nüfus artışı alıp götürmüştür. Sanayi ve madencilik. İngiliz yönetimi döneminde Hindistan'da sanayinin engellenmiş olmasına karşın, bağımsızlıktan bu yana Hindistan sanayide kendi kendine yeterliliğe yaklaşmıştır. Günümüzde kimyasal maddeler, otomobil, çelik, dokumacılık ürünleri, hattâ bilgisayar ve televizyonların çoğu Hindistan'da üretilmektedir. Çelik üretimi 1906'dan bu yana iki kattan çok artmıştır.hindistan ayrıca, demir ve kömür gereksinmesinin tümünü ülke içinden karşılamaktadır; buna karşılık dışardan gelen petrola iyice bağımlıdır. Enerji. Hindistan'ın önde gelen enerji kaynakları maden kömürü (% 26), petrol (% 49) ve elektriktir (% 25). 1990'da üretilen 245 milyar kw saat elektrik, gereksinmeyi karşılamaktan uzaktır; Hindistan köylerinin yalnızca % 65'inde elektrik vardır; elektrik kesintileri, büyük kentlerde yaşamın ayrılmaz bir özelliği haline gelmiştir. Başlıca elektrik enerjisi kaynakları termik ve hidroelektrik santrallardır. Hükümet ayrıca nükleer enerji alanına da yatırım yapmakta ve günümüzde toplam enerji üretiminin % 3'ünden biraz çoğu, nükleer santrallarda üretilmektedir. Tarım. Ülke halkının büyük bölümünün geçimini sağladığı tarımdan, ulusal gelirin yaklaşık % 35'i elde edilir. Toplam yüzölçümün yaklaşık yarısı tarıma elverişlidir; ayrıca suyun ve iklimin elverdiği yerlerde sık sık yılda iki kez ürün alınır. Başta gelen yaz musonu ("harif") ürünleri pirinç ve darı, başlıca kış ("rabi") ürünleri buğday ve baklagillerdir: Hindistan dünya pirinç üretiminde ikinci, buğday üretiminde dördüncüdür. Ayrıta, pamuk, jüt, şekerkamışı, çay, kahve, yağ çıkarılan bitkiler ve tütün gibi ticarete yönelik ürünler de yetiştirilir: Hindistan dünya çay ve şeker üretiminde birinci sırada yer almaktadır. Ülkede dünyanın en büyük sığır sürüsü (bunda hindu dininde ineğin kutsal sayılmasının payı önemlidir) beslenmektedir ve Hint sığırları az ürün vermekle birlikte, Hindistan Asya'nın en büyük süt, tereyağı ve deri üreticisidir. Tarımda verimi artırmak amacıyla yeni tohum çeşitlerinin ve tarım tekniklerinin (sulama, gübre ve zararlı ot-böcek ilaçlarının yaygın biçimde kullanılması; vb.) uygulamaya konmasını sağlayan "yeşil devrim", 1967'den bu yana tarım üstünde önemli rol oynamış, 1986'da toplam tahıl üretimi 150 milyon ton olmuş ve önceki iki yıl muson yağmurları yağmamış olmasına karşın Hindistan, kendisine yetecek miktarda besin üretmeyi başarmıştır. Pencab ve Haryana'daki buğday üretiminden, dünyanın hektar başına en yüksek verimi alınır. "Yeşil devrim"in pirinç üretimi üstündeki etkileriyse aynı derecede başarılı olamamıştır; bunun nedenlerinden biri, Hintlilerin geleneksel pirinç çeşitlerini yeme alışkanlıklarını sürdürmeleridir. Toprak "ağalığı" kuramsal olarak kaldırılmış ve eyaletlerin çoğunda toprak mülkiyeti sınırlandırılmıştır. Hükümetin toprak reformu yapma girişimleriniyse, İngilizlerin yarattığı iyice yerleşmiş ve siyaset bakımından güçlü büyük toprak sahipleri sınıfı engellemektedir. Ayrıca, "yeşil devrim", büyük toprak sahiplerine sermaye sağlayarak, yeni tohumlar ve teknikler almalarını sağlamıştır. Daha yoksul çiftçilerse, çoğunlukla pahalı gübreleri alamamakta ve sulama sistemlerinden yararlanamamaktadırlar. Bu arada tarımda makine kullanımının gün geçtikçe artmasıyla birlikte, daha çok sayıda küçük köylü, topraklarını yitirip göçerek, her yıl Kalküta, Bombay ve Delhi gibi kentlerde umutsuzca iş arayan milyonlarca işsize katılmaktadır. Ormancılık ve balıkçılık. Ormancılık ve balıkçılık ulusal gelirin sırasıyla yalnızca % 1,3'ünü ve % 0,8'ini oluşturur; bununla birlikte bazı eyaletlerde, önemlidir. Hükümet ormanlık alanların oranını % 33,3'e yükseltmeye çalışmakta ve kereste üretimini geliştirmektedir. Balıkçılık Kerala'da ve bazı delta alanlarında yerel önem taşımaktadır. Makineleşme, yeni derin su balıkçılığı gemilerinin kullanıma sokulması, daha iyi koruma ve pazarlama teknikleri sayesinde, balık üretimi 1947'den bu yana üç kat artmıştır. Ulaşım. Bağımsızlıktan bu yana demiryolu ve karayoluyla taşınan mal miktarı büyük ölçüde artmıştır. Ülkenin iç kesimlerine uzanan, gemi ulaşımına elverişli suyolları da önemli birer ulaşım olanağıdır. Ayrıca, hava ulaşımı büyük kentlerden çoğuna ulaşmaktadır; devlet mülkiyetindeki Air İndia da düzenli uluslararası uçuşlar yapmaktadır. Ticaret. Devlet dış ticareti desteklemiş ve sömürge ekonomisinden kalma tarım ürünleri ile hammadde dışsatımından, işlenmiş ürünler dışsatımına geçme siyaseti uygulamıştır. Başlıca dışsatım ürünleri arasında pamuklu kumaş, demir, işlenmemiş jüt, jüt ürünleri, kahve, elektrikli gereçler, deri, el sanatları ürünleri, elmas ve kimyasal ürünler sayılabilir.; Günümüzde Hindistan, dünyanın başlıca ham elmas ve işlenmiş elmas dışsatımcısıdır. Son yıllarda Hindistan, yurt dışına çok sayıda mühendis ve teknisyen (özellikle Ortadoğu'ya) ile ABD ve İngiltere'deki hastanelerde çalışan binlerce doktor göndermiştir. Ülkenin başlıca dışalım malları arasındaysa ağır makineler, petrol, bakır ve çinko sayılabilir. Bağımsızlığına yeni kavuşmuş ülkelerin çoğunda olduğu gibi, Hindistan da, olumlu bir dış ticaret dengesi sağlayamamıştır. DEVLET YAPISI

1950'de kabul edilen anayasayla, Hindistan'da parlamenter yönetime dayalı federal bir sistem kurulmuştur. Egemenlik, merkezî hükümet ile eyaletler arasında bölüşülmüştür; ama merkezî hükümetin yetkileri çok daha geniştir. Cumhurbaşkanlığı büyük ölçüde temsilidir; gerçek yetkiler başbakan ile parlamentoya karşı sorumlu olan bakanlar kurulundadır. Bununla birlikte cumhurbaşkanının, anayasaya göre, bir eyalet yönetiminin düzeni koruyamaması durumunda o eyaleti kendi yönetimine alması, ülkede olağanüstü durum ilan edip parlamentonun yetkilerini elinden alma gibi önemli hakları vardır. Nitekim, 1970'li ve 1980'li yıllarda bir dizi eyalet cumhurbaşkanının yönetimine alınmış, 1975'te de dönemin başbakanı İndira Gandhi'nin isteğiyle ülkede olağanüstü durum ilan edilmiştir. Parlamento iki meclisten oluşur: Racya Sabha (Eyaletler Meclisi), Lok Sabha (Halk Meclisi). Gerçek gücü elinde tutan Lok Sabha'nın üyeleri tek dereceli genel seçim sistemiyle, 5 yıl için seçilirler. Hint ulusçu hareketiyle büyük ölçüde özdeşleşmiş Hint Ulusal Kongresi adlı parti, bağımsızlıktan bu yana, üç yıl dışında, merkezî iktidarı elinde tutmayı başarmıştır. Eyalet valileri, cumhurbaşkanı tarafından atanırlar. Her eyaletin başbakanı ile eyalet hükümeti yürütme gücünü elinde tutar ve eyalet yasama meclisi karşısında sorumludur. Kaynak Linki: Hindistan - Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Bilgisiz Adam