İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi İŞ HUKUKU
İŞ HUKUKU; Çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkiyi düzenleyen KAMU HUKUKU dalıdır. Bireysel (Ferdi) iş hukuku; Tek bir işçinin çalışma koşulları ve haklarını düzenler. Kollektif (toplu) iş hukuku;işçilerin grup halindeki faaliyetlerini düzenler
İş Kanunu bölümleri Genel hükümler İş sözleşmesi türleri ve feshi Ücret İşin düzenlenmesi İş Sağlığı ve Güvenliği İş ve işçi bulma Çalışma hayatının denetimi ve teftişi İdari ceza hükümleri Çeşitli, geçici, son hükümler
Asıl İşveren Alt İşveren ilişkisi Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin YARDıMCı IŞLERINDE veya ASıL IŞIN BIR BÖLÜMÜNDE işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.
İş Kanunu MADDE 77. - İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
"İş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri MADDE 78 Bu Kanuna tabi işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği şartlarının belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınması, işyerlerinde kullanılan araç, gereç, makine ve hammaddeler yüzünden çıkabilecek iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi ve özel durumları sebebiyle korunması gereken kişilerin çalışma şartlarının düzenlenmesi, ayrıca iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygunluğu yönünden; işçi sayısı, işin ve işyerinin özellikleri ile tehlikesi dikkate alınarak işletme belgesi alması gereken işyerleri (2) ile belgelendirilmesi gereken işler veya ürünler ve bu belge veya belgelerin alınmasına ilişkin usul ve esaslar, (3) iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda yapılacak risk değerlendirmesi,(4) kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaların usul ve esasları ile bunları yapacak kişi ve kuruluşların niteliklerinin belirlenmesi, gerekli iznin verilmesi ve verilen iznin iptal edilmesi (5-6) Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirlenir." (RİSK DEĞERLENDİRMESİ İLE İLGİLİ YÖNETMELİK ÇIKMASI GEREKİR)
İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması MADDE 79. Bir işyerinin tesis ve tertiplerinde, çalışma yöntem ve şekillerinde, makine ve cihazlarında işçilerin yaşamı için tehlikeli olan bir husus tespit edilirse, bu tehlike giderilinceye kadar işyerlerini iş sağlığı ve güvenliği bakımından denetlemeye yetkili iki müfettiş, bir işçi ve bir işveren temsilcisi ile Bölge Müdüründen oluşan beş kişilik bir komisyon kararıyla, tehlikenin niteliğine göre iş tamamen veya kısmen durdurulur veya işyeri kapatılır. Komisyona kıdemli iş müfettişi başkanlık eder. Komisyonun çalışmaları ile ilgili sekretarya işleri bölge müdürlüğü tarafından yürütülür.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri " MADDE 81 İşverenler, devamlı olarak en az elli işçi çalıştırdıkları işyerlerinde alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin belirlenmesi ve uygulanmasının izlenmesi, iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesi, işçilerin ilk yardım ve acil tedavi ile koruyucu sağlık ve güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla, işyerindeki işçi sayısı, işyerinin niteliği ve işin tehlike sınıf ve derecesine göre; a) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturmakla, b) Bir veya birden fazla işyeri hekimi ile gereğinde diğer sağlık personelini görevlendirmekle, c) Sanayiden sayılan işlerde iş güvenliği uzmanı olan bir veya birden fazla mühendis veya teknik elemanı görevlendirmekle, yükümlüdürler. İşverenler, bu yükümlülüklerinin tamamını veya bir kısmını, bünyesinde çalıştırdığı ve bu maddeye dayanılarak çıkarılacak yönetmelikte belirtilen vasıflara sahip personel ile yerine getirebileceği gibi, işletme dışında kurulu ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak da yerine getirebilir. Bu şekilde hizmet alınması işverenin sorumluklarını ortadan kaldırmaz.
İşçilerin hakları MADDE 83. - İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin sağlığını bozacak veya vücut bütünlüğünü tehlikeye sokacak yakın, acil ve hayati bir tehlike ile karşı karşıya kalan işçi, iş sağlığı ve güvenliği kuruluna başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir. Kurul aynı gün acilen toplanarak kararını verir ve durumu tutanakla tespit eder. Karar işçiye yazılı olarak bildirilir.
İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde İş sağlığı ve güvenliği kurulunun bulunmadığı işyerlerinde talep, işveren veya işveren vekiline yapılır. İşçi tesbitin yapılmasını ve durumun yazılı olarak kendisine bildirilmesini isteyebilir. İşveren veya vekili yazılı cevap vermek zorundadır. Kurulun işçinin talebi yönünde karar vermesi halinde işçi, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. İşçinin çalışmaktan kaçındığı dönem içinde ücreti ve diğer hakları saklıdır.
Ağır ve tehlikeli işler MADDE 85. - Onaltı yaşını doldurmamış genç işçiler ve çocuklar "ile çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış işçiler" ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılamaz.
İŞ KAZASI MEYDANA GELDİKTEN SONRA HUKUKİ VE CEZAİ DURUM İŞ KAZASI CEZA HUKUKU İŞ HUKUKU SİGORTA HUKUKU SSK 11-26 mad. Taksirle Ölüme Neden olma Taksirle Yaralanmaya Neden olma Maddi Tazminat Manevi Tazminat Destekten Yoksun Kalma İş Göremezlik
CEZAİ SORUMLULUK KUSURLU DAVRANIŞIN SONUCUDUR
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK Kusurlu davranış ise; KASIT Suçun BİLEREK ve sonucu İSTENEREK işlenmesidir. TAKSİR TAKSİR, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. BİLİNÇLİ TAKSİR:Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK 5237 Türk Ceza Kanununun Tedbirsizlik, Dikkatsizlik, 83. ve 85. maddeleri Meslek ve sanatta acemilik veya Nizamlara, emirlere ve talimatlara riayetsizlik nedeniyle meydana gelen ölüm ve yaralanma fiillerini cezalandırmaktadır.
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK Türk Ceza Kanununun ilgili maddesine göre bir iş kazasında kusurlu olunabilmesi için İcrai veya ihmali bir eylemin varlığı, Failin; Tedbirsiz veya dikkatsiz davranması, Meslek ve sanatta acemilik yapması, Emir ve talimatlara uymamasının söz konusu olması, İşçi-işveren-kaza olayı arasındaki "illiyet bağı" unsurlarının mevcut bulunması gerekmektedir.
CEZA HUKUKU AÇISINDA SORUMLULUK İşyerinde iş kazası sonucu yaralanma veya ölüm olayı meydana geldiğinde, Cumhuriyet Savcısı kim veya kimlerin olumsuz davranışlarının bu kazaya neden olduğunu araştıracaktır.
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK Kazanın sorumlusu; işveren veya işveren vekili, işyerinde çalışan herhangi bir mühendis, ustabaşı veya işçi olabilir, oluşan iş kazası bu kişilerden birkaçının olumsuz davranışlarının birleşmesi sonucu da meydana gelebilir. Kaza hizmet kusuru sonucu oluşabilir Veya olayda KAÇINILMAZLIK olabilir.
CEZA HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK Sanıklar olumsuz davranışlarının oranı ölçüsünde cezalandırılacaklardır.
CEZA DAVASI: Cezanın MAKSADI; Kişileri daha tedbirli, dikkatli, özenli olmaya, kanun nizam ve talimatlara uymaya, bilmediği işi yapmamaya sevk etmek Dolayısıyla Kamu düzeninin bozulmasını önlemektir.
İş kazalarında cezalar (5237 sayılı Türk Ceza Yasası) TAKSİRLE YARALAMA-ÖLDÜRME Taksirle bir kişinin ölümüne sebep olan kişi, 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Birden fazla insanın ölümü veya bir ölüme ilave olarak yaralanma olursa 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (AĞIR CEZA) Taksirle yaralayan kişi, 3 aydan 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Taksirle öldürme 5237 say. Türk Ceza Kanumu Madde 85- (1) Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2)
İş kazalarında cezalar (5237 sayılı Türk Ceza Yasası) Taksir Madde 22- (1) Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır. (2) Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. (3) Kişinin ÖNGÖRDÜĞÜ NETİCEYİ istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde BİLİNÇLİ TAKSİR VARDIR; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır. (6) Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.
İş kazalarında cezalar (5237 sayılı Türk Ceza Yasası) Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlıdır. Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz. iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası (tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması durumunda) ertelenebilir. Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. Şikayete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikayette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz. Mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hakim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir. Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz.
İş kazalarında cezalar Taksirle yaralama Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, 3 aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (Sulh Ceza) Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, b) Vücudunda kemik kırılmasına, c) Konuşmasında sürekli zorluğa, d) Yüzünde sabit ize, e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, f) Gebe bir kadının çocuğunu vaktinden önce doğurmasına, Sebep olmuş ise ceza yarısı oranında artırılır. Taksirle yaralama fiili, mağdurun; a)iyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, b)duyularından veya organlarından birinin işlevini yitirmesine, c)konuşma yada çocuk yapma yeteneğinin kaybolmasına, d)yüzünün sürekli değişmesine, e)gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, sebep olmuş ise birinci fıkraya göre belirlenen ceza bir kat artırılır. (4)Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olması halinde, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Asliye Ceza) (5)Bilinçli taksir hali hariç olmak üzere, bu maddenin kapsamına giren suçların soruşturulması ve kovuşturulması ŞİKAYETE bağlıdır.
T.C.Kanunu 50/(4) - Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı halinde, birinci fıkranın (a) bendine göre adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir halinde uygulanmaz. Suçta tekerrür ve özel tehlikeli suçlular Madde 58- (1) Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. (2) Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı; a) Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl, b) Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adlî para cezasına mahkûmiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl, Geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz. (3) Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. (4) Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Takdiri indirim nedenleri Madde 62- (1) Fail yararına cezayı hafifletecek takdiri nedenlerin varlığı halinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine, müebbet hapis; müebbet hapis cezası yerine, yirmibeş yıl hapis cezası verilir. Diğer cezaların altıda birine kadarı indirilir. (2) (2) Takdiri indirim nedeni olarak, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin
İŞ HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK İşçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatının tek amacı çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasıdır.
İŞ HUKUKU AÇISINDAN SORUMLULUK Alınan tüm önlemlere rağmen iş kazası meydana gelmiş ise ne olacaktır
HUKUKİ SORUMLULUK Bu sorunun cevabını işçi sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı vermez. Sorunun cevabı hukuki yönden Borçlar Yasasında, cezai yönden ise Türk Ceza Yasasındadır.
İş kazasının tanımı (İLO nun tarifi) Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınamamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olaydır. (Dünya Sağlık Örgütünün tarifi) Önceden planlanmamış kişisel yaralanmalara, maddi zarara ve üretimin durmasına sebep olan olaydır
5510 sayılı SGK 13. Maddesine göre İŞ KAZASI Sigortalının: a-işyerinde bulunduğu sırada, b-işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c-işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderildiğinde asıl işini yapmaksızın geçen zamanda, d-emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e-işveren tarafından sağlanan taşıtla işyerine toplu olarak götürülüp getirilmesi sırasında meydana gelen ve sigortalıyı bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır. (İş kazası SGK ya üç gün içinde bildirilir)
TAZMİNAT DAVALARI: Tazminat davaları, kişilerin veya Kuruluşların uğradığı zararın tazmin edilmesini hedefler. Genel manada, meydana gelmiş olan zararlar; işçi işveren ve üçüncü şahıslar tarafından, kusurları oranında tazmin ettirilir. Ancak bir istisnai durum söz konusudur. Eğer Kaza, KAÇINILMAZLIK sebebiyle meydana gelmiş ise, kaza ile ilgili herhangi bir kişinin veya Kuruluşun kusuru bulunmuyor ise, bu zararın belli oranlarda işçi ve işveren tarafından çekilmesi gerekmektedir. İşverenin bu yükümlülüğüne kusursuz sorumluluk denmektedir. İş Kazalarından dolayı tazminat davası, olayın meydana gelmesinden veya olayın fark edilmesinden itibaren 10 yıl içinde açılması gereklidir. Aksi halde zaman aşımına uğramış olur.
Maddi Tazminat: İş göremezlik tazminatı : Bu tazminat, kişinin uğramış olduğu gelir kaybı ve yıpranma sebebiyle ödenmesi gereken bir tazminattır. İş göremezlik tazminat hakkı, Borçlar Kanununun 46. Maddesi gereğince doğmaktadır. İş Göremezlik tazminatını almak için ancak Kazaya uğrayan dava açabilir. Yakınları veya bir başkası dava açamaz. İş göremezlik tazminatının hesabında, kazazedenin yaşı, aldığı ücret ve maluliyet oranı etkilidir. Kazazedenin yaşına, aldığı ücrete ve maluliyet oranına göre alacağı tazminat hesap edilir.
Maddi Tazminat: Destekten yoksun kalma tazminatı : İş kazası veya meslek hastalığı sonucunda kişinin ölmesi durumunda, bu kişi hayattayken destek verdiği kişilerin, bu desteklerini yitirmiş olmaları dolaysıyla, bunun tazmin edilmesi için açılan davalardır. Bu dava, Borçlar kanununun 45. Maddesinde son fıkrasında belirtilen ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını de tazmin etmek lazım gelir şeklinde ifade edilmiş olan hak dolaysıyla, kişinin yakınları tarafından açılır. Tespit edilecek tazminat miktarı peşin ve toptan olarak hak sahibine ödenir.
P.F.M yaşam tablosu (Populatiyon Mesculineet Feminine) YAŞ BakiyeOrtalama Ömür 0 56,64 1 60,60 2 60,58.. 10 54,03 20 45,90 30 37,50 40 29,73 44 26.40 52 20,42 YAŞ BakiyeOrtalama Ömür 60 14,89 70 9,50 80 4,85 90 2,71 100 2 105 1
BİR İŞ KAZASINDAKİ MADDİ KAYIP İŞÇİNİN 1-YAŞINA 2-MAAŞINA 3-MALULİYET ORANINA BAĞLIDIR.
1000 YTL. MAAŞI OLAN 35 YAŞINDAKİ BİR İŞÇİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE OLUŞAN MADDİ KAYIP Yıllık kayıp=1000x12=12 000 TL. P.F.M. tablosuna göre 34 sene daha çalışacağı kabul edilir 12 000 x34 =408.000. TL.
Manevi Tazminat: Manevi tazminat; Duyulan elem ve acı, ruhsal dengenin bozulması, yaşama sevincinin azalması sebebiyle Borçlar Kanununun 47 maddesi gereğince verilen tazminattır. Borçlar kanunu 47. Maddesinde Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara duçar olan kimseye, yahut adam öldüğü taktirde ölünün ailesine, manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir şeklinde manevi tazminat hakkını ifade etmektedir. Dava bu maddede belirtilen hak dolaysıyla, kazazede veya ölümü durumunda ölünün yakınları tarafından (veya manevi zararını ispat edebilecek diğer kişiler tarafından) açılabilir.
Manevi Tazminat: Tazminat; Kazazede veya zararı ispat eden kişiye ödenir Manevi tazminatın bölünmezliği sebebiyle bütünü için dava açılması gerekir, fazlaya ait hakkı saklı kalmak şartıyla dava açılamaz. Ancak bilahare zarar büyümüş ise bu kısım için yeniden dava açılabilir.
Manevi Tazminatın belirleme kriterleri Manevi tazminat miktarı: Zararın büyülüğüne, Mağdurun ekonomik durumuna ve İşverenin ekonomik durumuna göre Hakim tarafından takdir edilir.
SGK tarafından açılan Rucu davası: Bir iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda, meydana gelen maddi kayıplar, SGK tarafından karşılanır. SGK, yaptığı masrafları, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. Maddesi ve 14. maddesi gereğince olaydaki kusurları oranında İşverene, Üçüncü Şahıslara rucu edebilir. Ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak iş göremezlik ödeneği üçte birine kadarı Kurumca eksiltilir Kasdî bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, yarısı tutarında ödenir. Bu sebeple, SGK, olayda kusurlu olan kişilerden tazmin etmek için rucuan alacak davası açar.