Sayı: 2012-10 / 19 Mart 2012 EKONOMĐ NOTLARI. Tüketici Kredilerinde Oluşan Marjlar ve Kredi Arzı 1



Benzer belgeler
Sayı: / 13 Aralık 2012 EKONOMİ NOTLARI. Akım Verilerle Tüketici Kredileri Defne Mutluer Kurul

2015 OCAK-MART DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

2014 Ekim-Aralık Dönemi Banka Kredileri Eğilim Anketi 09 Ocak 2015

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

2015 NİSAN-HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Küresel gelişmeler, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörü. 21 Ocak 2015

SON DÖNEM TCMB LİKİDİTE POLİTİKASI

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: /10 Haziran 2010 EKONOMİ NOTLARI

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

CDS Primlerinin Borsa Endeksi Üzerindeki Etkisi: Borsa İstanbul Üzerine Bir Uygulama

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

Basel II ve III nedir Basel II ve Türk Eximbank Semineri 2013

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Ulusal Finans Sempozyumu Dr. İbrahim M. Turhan Başkan Yardımcısı

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

7. Orta Vadeli Öngörüler

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

Artış. Ocak-Haziran Oranı (Yüzde) Ocak-Haziran 2014

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

NDEK LER I. Finansal stikrarın Makroekonomik Unsurları II. Bankacılık Sektörü ve Di er Finansal Kurulu lar

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BASIN DUYURUSU ŞUBAT AYI ENFLASYONU, İLERİYE YÖNELİK BEKLEYİŞLER VE FAİZ ORANLARI

AB Krizi ve TCMB Para Politikası

Grafik I.1.1 Küresel ve Gelişmiş Ülkelerde Büyüme Oranları Grafik I.1.2 İmalat Sanayi PMI Endeksleri... 6

Bankacılık sektörü 2010 Ocak-Eylül dönemindeki gelişmeler. Ekim 2010

7. Orta Vadeli Öngörüler

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 24 Şubat 2016 Ankara

Banka Kredileri Eğilim Anketi ne İlişkin Yöntemsel Açıklama

AKTİF YATIRIM BANKASI A.Ş. B TİPİ TAHVİL BONO FONU PERFORMANS SUNUM RAPORU

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

2015 NİSAN HAZİRAN DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ 10 Temmuz 2015

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

EKONOMĐ NOTLARI. Türk Bankacılık Sektörüne Đlişkin Yoğunlaşma ve Hakimiyet Göstergeleri. Defne Mutluer Kurul

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ EKİM - ARALIK 2012

24 Haziran 2016 Ankara

Konut Kredisi Piyasasına Bakış

MERKEZ BANKASI VE FİNANSAL İSTİKRAR

İSTANBUL PORTFÖY YÖNETİM ŞİRKETİ A.Ş. TARAFINDAN KURULAN/YÖNETİLEN İSTANBUL PORTFÖY PARA PİYASASI FONUNA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Merkez in 2016 Para ve Kur Politikası..! Kararlı para politikası duruşu enflasyonu düşürmekte temel belirleyici olmuştur..!

GARANTİ BANKASI 1Ç2017 Sonuçları

GRAFİK LİSTESİ. Grafik I.7.

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen

2016 Ocak Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Erdem BAŞÇI Başkan. 26 Ocak 2016 Ankara

İKTİSADİ GÖRÜNÜM VE PARA POLİTİKASI. 25 Mayıs 2016 Ankara

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

Finansal Ekonometri. Ders 3 Risk ve Risk Ölçüleri

Grafik I.1 Seçilmiş Ülkelerde Piyasa Güven Göstergeleri 1 Grafik I.2 Kredi İflas Takası Endeksleri 2 Grafik I.3 Gelişmiş Ülke Borsa Endeksleri 2

2016 Temmuz Enflasyon Raporu Bilgilendirme Toplantısı. Murat ÇETİNKAYA Başkan. 26 Temmuz 2016 Ankara

BANKACILIK SEKTÖRÜ YÖNETİCİ KESİMİ BEKLENTİ ANKETİ

Grafik-6.1: Konut Fiyat Endekslerinde Büyüme (Türkiye ve İstanbul)

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

BANKA PİYASALARININ DÖNGÜSEL RİSKLERİ BASEL III YETERLİ Mİ? DEVRİM YALÇIN

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

GARANTİ BANKASI 1Ç2016 Sonuçları

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI GRAFİK LİSTESİ

Grafik I.3. ABD Enflasyon, İşsizlik ve Fed Bilanço Büyüklüğü Değişiminin Gelişimi 2

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

TEB HOLDİNG A.Ş YILI 2. ARA DÖNEM KONSOLİDE FAALİYET RAPORU

7. Orta Vadeli Öngörüler

İlk satış ve ikinci el satış ayrıntısında konut satış sayıları, ortalama

BEKLENTİ ANKETİ (Kasım 2013)

Seçilmiş Haftalık Veriler* 13 Mart 2015

PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU NUN 31 ARALIK 2014 TARİHİ İTİBARİYLE BİTEN HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

Sayı: 2011/20 20 Haziran Basın Açıklaması

2015 TEMMUZ-EYLÜL DÖNEMİ BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

Rapor N o : SYMM 116 /

TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI TABLO LİSTESİ

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş PARA PİYASASI LİKİT EMEKLİLİK YATIRIM FONU(KAMU) YILLIK RAPOR

BANKA KREDİLERİ EĞİLİM ANKETİ

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

ZİRAAT PORTFÖY YÖNETİMİ A.Ş. KATILIM ŞEMSİYE FONU NA BAĞLI ZİRAAT PORTFÖY KISA VADELİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU

GENEL DEĞERLENDİRME TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI

Türkiye Bankacılık Sistemi 1, 2 Eylül 2007

HAFTALIK BÜLTEN 26 EKİM EKİM 2015

BEKLENTİ ANKETİ (Şubat 2017)

2014 TEMMUZ AYI ENFLASYON RAPORU

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 7 Ekim 2011 EKONOMĐ NOTLARI. Türkiye'de Endeksli Bonolar Kullanılarak Enflasyon Telafisi Ölçülmesi

AEGON EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Bankacılık Sektöründeki Gelişmeler. 28 Şubat 2017

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikası Çıkış Stratejisi Genel Çerçevesi

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. LİKİT ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

EKONOMİK ARAŞTIRMALAR

BEKLENTİ ANKETİ (Aralık 2015)

KÜRESEL FİNANSAL SİSTEMİN YENİDEN İMARI. Eurobank Tekfen Genel Müdür Yardımcısı

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

Transkript:

EKONOMĐ NOTLARI Tüketici Kredilerinde Oluşan Marjlar ve Kredi Arzı 1 Ramazan Karaşahin Özgür Özel Abstract: In this note we applied the methodology used in Button et al. (2010), where we calculated margins, which correspond to the interest rates of consumer loans less the associated funding costs and the credit risk premium. Since the banks are able to adjust the interest rates of consumer loans using margins that exclude the funding costs and credit risk premium imposed by the business cycle, margins can be regarded as an indicator of credit supply. The developments in margins in post-june 2011 period suggest that the supply-side effects played a crucial role in credit growth slow-down. Özet: Bu notta Button ve diğerleri (2010) tarafından yapılan çalışmada kullanılan yaklaşım izlenerek, tüketici kredilerine uygulanan faizlerden fonlama maliyeti ve kredi risk primi çıkarılarak elde edilen marjların gelişimi incelenmiştir. Bankaların kredi faizlerini değişen konjonktürün gerektirdiği fonlama maliyetlerinin ve kredi risk priminin dışında kalan marjları kullanarak ayarlama imkanına sahip olmasından dolayı marjlar bir kredi arzı göstergesi olarak değerlendirilmektedir. Haziran 2011 den sonra marjlarda görülen hızlı artış kredi büyümesindeki yavaşlamada arz yönlü kısıtların ön planda olduğunu düşündürmektedir. 1. Giriş Kredi koşullarının takip edilmesi makro ve finansal istikrar açısından önem arz etmektedir. Bu bağlamda, makro ve finansal istikrardan sorumlu olan kurum ve kuruluşlar kredi 1 Değerli yorum ve önerilerinden dolayı Koray Alper e teşekkür ederiz. Burada yer alan görüşler yazarlara ait olup Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının görüşlerini yansıtmamaktadır. Ekonomi Notları 1

koşullarına dair gerek arz gerekse talep yönlü gelişmeleri güncel olarak takip etmeye olanak sağlayan göstergelere ihtiyaç duymaktadır. Bu notta Button ve diğerleri (2010) tarafından yapılan çalışmada kullanılan yaklaşımdan yola çıkılarak, tüketici kredilerine uygulanan faizlerden fonlama maliyeti ve kredi risk primi çıkarılarak elde edilen marjların gelişimi incelenmiştir. Tüketici kredilerine uygulanan faizlerdeki değişimin fonlama maliyeti ve kredi riskindeki değişimlerden arındırılması sonucunda bulunan marjların artması, bankaların değişen konjonktürün gerektirdiği maliyetlerin üzerine tüketicilere yüklediği ek maliyeti yansıttığından marjlar bir kredi arzı göstergesi olarak değerlendirilebilmektedir. Bankalarla yapılan anketlere dayalı çalışmalar da bankaların kredi arzı ayarlamalarını öncelikle kredi faizleri aracılığıyla yaptıklarını ortaya koymaktadır. 2 Kullanılan kredi faizi serisi gerçekleşen faizleri içermektedir. Bu nedenle, bankaların riske duyarlılıklarının belirgin bir şekilde arttığı dönemlerde toplam kredi riskini kontrol etmek amacıyla bazı kredi taleplerini sınırlama maksatlı teklif edilen yüksek faiz oranları çalışmada kullanılan faiz serisine yansımayacaktır. Dolayısıyla, gerçekleşen faiz oranlarının bankaların riskle duyarlı olduğu dönemlerdeki kredi davranışlarını olduğundan daha yumuşak gösterme eğiliminde olabileceği de göz önünde tutulmalıdır. Ancak kredi arzının daraltılması amacıyla bazı müşterilere yüksek faiz uygulanan dönemlerin ortalama kredi faizlerinin yükseldiği dönemlerle önemli ölçüde örtüşeceği düşünülmektedir. Kredi arz koşullarına ilişkin bilgiler büyük ölçüde TCMB tarafından gerçekleştirilen kredi eğilim anketinde yer alan kredi standartları hakkında bankaların vermiş olduğu yanıtlardan türetilmektedir. Kredi eğilim anketi üç aylık dönemler itibariyle gerçekleştirildiğinden güncel kredi gelişmelerine ışık tutamamaktadır. Oysa ki marjlar haftalık bazda üretilebilmekte ve mevcut eğilimi daha yakından takip etme fırsatı sunmaktadır. Kredi arz koşullarının analiz edilmesinde marjların kullanılmasının bir başka önemli faydası da söz konusu göstergenin piyasa verilerine dayanmasından dolayı anketlerde oluşabilecek yanlılık sorunlarına tabi olmamasıdır. Kredi arzına yönelik kullanılan diğer göstergelerin önemli bir kısmı faiz farklarına dayanmaktadır. Örneğin, kredi faizi ile mevduat faizi farkını hesaplamak da kredi arz koşulları hakkında fikir vermektedir. Diğer taraftan, çalışmada kullanılan marjlar faiz farklarının aksine düzenlemelerden veya konjonktürden kaynaklanan maliyetleri dışladığından, kredi arzı hakkında daha net bir resim sunmaktadır. Bununla birlikte, marjlardaki seyir yorumlanırken operasyonel maliyetlerin ve rekabet koşullarının da marjlar üzerinde etkili olabileceği dikkate alınmalıdır. Bütün diğer koşullar aynı iken, bankaların operasyonel maliyetlerindeki artışlar veya bankacılık sektöründeki rekabetin 2 Alper ve diğerleri (2011). Ekonomi Notları 2

azalması bankaların marjlarını artırmalarına neden olacaktır. Bu durumlarda, marjlardaki değişimi kredi arz koşullarıyla ilişkilendirmek hatalı çıkarımlara yol açabilecektir. Diğer taraftan, operasyonel maliyetlerin ve rekabet yapısının kısa vadede önemli değişiklikler göstermesi beklenmemektedir. Bu anlamda marjlar kredi arzının kısa vadede sergilediği dinamikler hakkında fikir verebilmektedir. Marjların gelişimini yorumlarken dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da kredi faizlerinin fonlama maliyeti veya kredi riskindeki artışlara belirli bir gecikmeyle uyarlanmasıdır. Bu gibi hallerde, örneğin fonlama maliyeti veya kredi riskinde artışların olduğu bir ortamda, marjlar geçici bir süre olduğundan daha düşük seyredecektir. Ancak, maliyet kalemlerindeki değişimin önemli seviyelere ulaştığı zamanlarda bankaların bu durumu kredi faizlerine gecikmeksizin yansıttıkları varsayılmaktadır. Diğer bir deyişle, marjların seyri yorumlanırken fonlama maliyeti veya kredi riskinde sınırlı değişimlerin olduğu hallerde bu durumun kredi faizlerine yansımasında oluşabilecek gecikme marjların seviyesi değerlendirilirken göz önünde bulundurulmalıdır. Marjların Hesaplanması Marjların hesaplanması sürecinde ilk olarak fonlama maliyeti ve kredi risk priminin bileşenleri sunulmaktadır. Daha sonra fonlama maliyeti ve kredi risk priminin ima ettiği başa baş faiz oranı hesaplanmıştır. Başa baş faiz oranı fonlama maliyeti ve kredi riskini karşılayacak minimum tüketici kredi faiz seviyesini ifade etmektedir. 2.1 Fonlama Maliyeti Not kapsamında yeni açılan tüketici kredilerinin fonlama maliyeti hesaplanırken bankacılık sektöründeki genel uygulamaya paralel olarak 3 çapraz kur takası (ÇKT) getirileri kullanılmıştır. Bankacılık sektörünün kaynak yapısı ağırlıklı olarak mevduatlardan oluşmakla birlikte bu fonların üç ay civarında seyreden ortalama vadelerinin tüketici kredilerinin vadelerine kıyasla son derece kısa olması nedeniyle, mevduat faizleri fonlama maliyeti için iyi bir gösterge oluşturmamaktadır. Bankaların bahsedilen vade uyumsuzluğu sorununu bertaraf etmek için önemli ölçüde çapraz kur takası (ÇKT) kullandıkları görülmektedir 4. Doğrudan ÇKT kullanılmadığı durumlarda dahi kredilerin vadesi boyunca oluşabilecek fonlama maliyetlerine ilişkin bir gösterge olması nedeniyle, ÇKT faizleri fonlama maliyeti hesaplamalarında kullanılmaktadır. Ayrıca, bankaların kredi arzını kısa sürede artırmaları fon kaynağı olarak mevduatlardan ziyade görece derin bir piyasada işlem gören çapraz kur takaslarını kullanmaları ile mümkün olabilmektedir. Mevduat ve çapraz kur takaslarına 3 Alper ve diğerleri (2011). 4 BDDK,Türk Bankacılık Sektörü Kur Riski Değerlendirme Raporu (2009) Ekonomi Notları 3

alternatif bir kaynak olan TCMB likidite fonlaması ise daha ziyade küçük ve orta ölçekli bankaların marjinal maliyetini belirleyen bir fonlama kaynağı olarak ortaya çıkmaktadır. 5 Bu nedenlerle, fonlama maliyeti hesaplanırken ele alınan kredi türlerine benzer vadelerdeki çapraz kur takası faizleri dikkate alınmıştır. 6 Fonlama maliyeti hesaplamasında dikkate alınması gereken diğer kalemler TCMB tarafından belirlenen zorunlu karşılıklar ve BDDK tarafından belirlenen kredi genel karşılıklarıdır. Ticari bankalar sahip oldukları fonların belirli bir kısmını zorunlu karşılık olarak TCMB nezdindeki hesaplarda tutmaktadırlar. 7 Söz konusu kaynakların TCMB hesaplarında nemalanmaması bankaların kaynak maliyetinin artmasına neden olmaktadır. Tüketici kredileri için ayrılması gereken genel karşılıkların BDDK tarafından artırılması ise kredi stoku yenilenene kadar bankaların karlılığını düşürmektedir. Yeni açılan kredilere vadesi dolan kredilerden daha yüksek oranda genel karşılık ayrılması durumunda bankaların genel karşılık giderleri yükselmektedir. Kredi stoku tamamen yenilenene kadar devam edecek bu etki banka karlarının azalmasına yol açmaktadır. 8 Bu nedenle ihtiyaç kredileri için yapılan genel karşılık oranı artışının doğurduğu maliyetin, değişikliğin yapıldığı 18 Haziran 2011 tarihinden itibaren bu kredilerin ortalama vadesi olan 3 yıl boyunca dikkate alınması gerekmektedir. 2.2 Kredi Risk Primi Yeni açılan bir kredinin faizi belirlenirken kullanılan bir diğer önemli parametre de kredi risk primidir. Bankalar açısından kredi riski borçlunun borç sözleşmesine göre belirlenen ödemelerini ifa edememesi olasılığından kaynaklanmaktadır. Bu durum bankaların kredi risk primi talep etmelerine yol açmaktadır. Kredi risk primi beklenen ve beklenmeyen kayıptan oluşmaktadır. Beklenen kayıp, kredinin ne kadarının geri ödenmeyeceğine dönük bir tahmin olarak üretilmektedir. Beklenmeyen kayıp ise kredinin geri ödenmeyen kısmının beklenen kaybın üstünde olması durumunda gerçekleşecek zararı ifade etmektedir. Beklenen kayıp (EL), temerrüt ihtimali (PD), temerrüt halinde kayıp (LGD) ve temerrüt anındaki bakiye büyüklüklerinin (EAD) çarpımı şeklinde ifade edilmektedir. Temerrüt anında bakiye büyüklüğü en kötümser varsayım yapılarak tüm kredi türleri için yüzde 100 olarak varsayılmıştır. Temerrüt ihtimali için kredi türlerine ait takibe dönüşüm rasyosu kullanılmıştır. 5 TCMB tarafından açılan haftalık repo ihalelerinde her bir banka ihale miktarının yüzde yirmisinden daha yüksek teklif verememektedir. Dolayısıyla küçük ve orta ölçekli bankalar bilanço büyüklüklerine oranla TCMB fonlamasından büyük bankalara kıyasla daha yüksek oranda faydalanmaktadır. 6 Konut kredisi için 5 yıl, taşıt ve ihtiyaç kredileri için 2 yıl. 7 Zorunlu karşılık oranlarının vade bazında farklılaştırılması sonrası dönem için ağırlıklı ortalama zorunlu karşılık oranı kullanılmıştır. 8 Enflasyon Raporu 2011/III Kutu 5.1, BDDK Düzenlemelerinin Olası Etkileri. Ekonomi Notları 4

Temerrüt halinde kayıp için ise Basel II de belirtilen yüzde 45 oranı dikkate alınmıştır. 9 Takibe dönüşüm rasyosu geçmişe dönük bilgi içerdiğinden yeni açılan kredilerin temerrüt riskine ilişkin yanlı bir göstergedir. Diğer taraftan, kredi müşterilerinin gelecek dönemdeki temerrüt ihtimallerinin hesaplanabileceği bir piyasa enstrümanı bulunmadığından takibe dönüşüm rasyosunun tarihi değerlerinin kullanılması uygun görülmüştür. EL=PD x LGD x EAD (1) Kredi geri ödemelerinde yaşanan problemler neticesinde doğan zararın beklenen kaybı aşması ihtimaline karşı bankalar belirli bir düzeyde sermaye tutmakla yükümlüdür. Diğer bir ifadeyle, kullandırılan kredilerin tümüyle dışarıdan sağlanacak finansmandan oluşmaması gerekmektedir. Bankaların kredilere karşı tutmakla yükümlü oldukları sermaye (C) hesaplanırken, düzenlemeler çerçevesinde minimum sermaye yeterliliği (MCR) yüzde 8 olarak alınmıştır. Risk ağırlığı olarak (RW) Sermaye Yeterliliği Yönetmeliği nde belirtilen risk ağırlıkları kullanılmıştır. Hesaplamanın sonraki aşamalarında sermayenin maliyeti (RC) için 2005-2010 yılları ortalama özkaynak karlılığı kullanılmıştır. C=MCR x RW (2) 2.3 Başa Baş Faiz Oranı Farklı tüketici kredisi türleri için kaynak maliyeti ve kredi risk unsurları tahmin edildikten sonra, her bir kredi türü için başa baş kredi faiz oranı aşağıda üçüncü ve dördüncü denklemlerde gösterilen formülasyona göre hesaplanmıştır. Görüldüğü üzere, başa baş faiz oranı, r b, bankanın fonlama maliyeti ve kredi riskini göz önünde bulundurarak tüketici kredilerine uygulaması gereken minimum faiz seviyesidir. Formülasyonlarda yer alan GK genel karşılık oranındaki değişimi, ZK zorunlu karşılık oranını, r ZK zorunlu karşılıklara ödenen faizi, EL beklenen kaybı, ÇKT benzer vadedeki para takası oranını, iki numaralı denklemde sunulan C terimi kredi için ayrılan sermayeyi ve RC sermayenin maliyetini ifade etmektedir. 1 1 1 1 ÇKT (3) 9 Alper ve diğerleri (2011) çalışmasında bu oran konut kredileri için %10, taşıt kredileri için %20 ve ihtiyaç kredileri için %40 olarak belirtilmiştir. Bu çalışmada anket sonuçlarından elde edilen bulgulardan ziyade daha objektif olan Basel II de belirtilen oran dikkate alınmıştır. Ekonomi Notları 5

Bu denklem r b için çözüldüğünde: 1 1 Ç 1 1 (4) elde edilmektedir. 2. Marjların Gelişimi Marjlar, yeni açılan kredilere uygulanan faiz haricinde tahsil edilen diğer ücret ve komisyonları da içeren kredi faizlerinden başa baş faiz oranı çıkartılarak hesaplanmıştır. Ele alınan tüketici kredisi türleri için marjların gelişimi Grafik 5.1 de gösterilmektedir. Zaman serisi olarak ele alındığında, tüketici kredilerindeki marjların genel olarak birlikte hareket ettiği ve yüksek korelasyona sahip olduğu görülmektedir. 2008 küresel finansal krizinin etkilerinin hissedilmeye başlamasından hemen sonra bankaların tüketici kredilerine uyguladıkları marjların keskin bir biçimde yükseldiği görülmektedir. Bu durum, bankacılık sektöründe bu dönemde yaşanan kredi daralmasında arz yönlü etkilerin oldukça güçlü olduğunu ima etmektedir. Krizin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin hafiflemesiyle beraber marjların gerilemesi, kriz sonrası dönemde yaşanmış hızlı kredi büyümesinde arz yönlü unsurların önemli rol oynamış olabileceğine işaret etmektedir. 2011 yılının üçüncü ve dördüncü çeyreğinde de krediler hızla daralmıştır. Türettiğimiz marj serisi, bu dönemde bankaların kredi faizlerini TCMB ve BDDK nın aldığı tedbirlerin kendilerine yüklediği maliyetin de ötesinde yükselttiklerini ve 2011 in ikinci çeyreğinden itibaren tüketici kredilerinde yaşanan yavaşlamada arz yönlü baskının güçlendiğini ima etmektedir. Grafik 1: Tüketici Kredilerinde Oluşan Marjlar 0,14 0,12 0,10 Konut Taşıt Đhtiyaç 0,08 0,06 0,04 0,02 0,00-0,02 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409 0709 1009 0110 0410 0710 1010 0111 0411 0711 1011 0112 *4 Haftalık Hareketli Ortalama Ekonomi Notları 6

Küresel finans krizi döneminde marjların keskin bir biçimde yükselmiş olmasının arz koşulları dışında muhtemel bir nedeni hesaplamada kullanılan kredi riskine ilişkin göstergenin bankaların beklentilerini yeterince yansıtmaması olabilir. Takibe dönüşüm oranı mevcut kredi stokunun geri ödenmeme ihtimalini yansıtmaktadır. Bununla birlikte, özellikle Lehman Brothers ın iflası sonrasında yaşanan olağanüstü dönemde bankaların geçmişe dönük ortalamaları daha az dikkate almış olmaları beklenen bir durumdur. Bu nedenle, marjların keskin bir biçimde yükselmeye başladığı Ekim 2008 döneminden, marjların nispeten gerilediği Haziran 2009 a kadar olan dönem için bankalarca beklenen kayıp tahminlerinde bu süre zarfında gerçekleşen en yüksek takibe dönüşüm oranının kullanılmış olduğunu varsayan bir egzersiz yapılmıştır. Sonuçlar, bu durumda dahi marjların kriz sırasında hızlı bir yükseliş sergilediğini ortaya koymaktadır. Grafik 2: Tüketici Kredilerinde Oluşan Marjlar ve Kriz Dönemi 0,14 0,12 0,10 Konut Taşıt Đhtiyaç 0,08 0,06 0,04 0,02 0,00-0,02 0107 0407 0707 1007 0108 0408 0708 1008 0109 0409 0709 1009 0110 0410 0710 1010 0111 0411 0711 1011 0112 *4 Haftalık Hareketli Ortalama Kredi arz koşullarına dair diğer bir gösterge olan banka kredileri eğilim anketi, TCMB tarafından kredi arz ve talep koşullarındaki eğilimlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi amacıyla üçer aylık dönemlerde yapılmaktadır. Sayısal değerlendirmeler yapılırken, anket cevaplarından net değişim yüzdesi türetilmektedir. Standartlara dönük cevaplardan türetilen net değişim yüzdesinin pozitif değerler alması, anket katılımcılarının cevaplarının ağırlıklı olarak standartların gevşediği yönünde olduğunu göstermektedir. Aşağıdaki grafikte anketten türetilen göstergeler ters yönlü çizdirilmiştir. Buna göre, grafikteki artışlar sıkı kredi koşullarını yansıtmaktadır. Ekonomi Notları 7

Marjların kredi eğilim anketinden türetilen kredi standartları ile önemli ölçüde ortak hareket ettiği gözlenmektedir. Ancak, haftalık bazda hesaplanan marjlar kredi eğilim anketinden türetilen üç aylık veriye nazaran kredi arz koşulları hakkında daha güncel bilgi sunmaktadır. Grafik 3: Marjlar ve Kredi Eğilim Anketi Standartları -100 0,10-100 0,12-80 -60 0,08-80 -60 0,10 0,08-40 0,06-40 0,06-20 0,04-20 0,04 0 0,02 0 0,02 20 40 0,00 20 40 0,00-0,02 60 0107 0707 0108 0708 0109 0709 0110 0710 0111 0711 0112-0,02 0107 0707 0108 0708 0109 Marj (Taşıt) 0709 0110 0710 0111 0711 0112 Marj (Konut) Taşıt Kredi Standartları (Gerçekleşen Değişim, Sol Eksen) Konut Kredi Standartları (Gerçekleşen Değişim, Sol Eksen) -100 0,18-80 0,16-60 0,14-40 -20 0 0,12 0,10 0,08 0,06 20 0,04 40 0,02 60 0,00 0107 0707 0108 0708 0109 0709 0110 0710 0111 0711 0112 Marj (Đhtiyaç) Đhtiyaç Kredi Standartları (Gerçekleşen Değişim, Sol Eksen) 3. Sonuç ve Değerlendirme Sonuç olarak, marjlar banka kredileri eğilim anketine kıyasla kredi arzı konusundaki gelişmeleri daha yakından ve zamanlı bir biçimde takip etme imkanı sunmaktadır. Marjlar sektörün operasyonel maliyetleri ve rekabet yapısı gibi faktörlerden etkilenmekle birlikte, bu gibi yapısal faktörlerin kısa vadede önemli ölçüde değişmeyeceği değerlendirilmektedir. Bu düşünceden hareketle, marjlardaki değişimlerin kredi arz koşullarındaki değişimleri yansıtabileceği düşünülmektedir. Ekonomi Notları 8

Nitekim, Lehman Brothers ın iflası sonrasında yaşanan olağanüstü dönemde hızla yükselen marjlar bankaların kredi arzını önemli ölçüde daralttıklarına işaret etmektedir. Analizde özellikle marjlardaki büyük artışlara odaklanılmasının iki önemli sebebi vardır. Birincisi, tüketici kredilerindeki faiz duyarlılığının düşük olmasıdır. 10 Diğer bir deyişle, bankalar kullandırılan kredilerin miktarını faiz kanalıyla düşürmek istediklerinde faizleri önemli ölçüde artırmak durumundadır. Đkincisi, fonlama maliyeti ve kredi risk primi hesaplamalarındaki yanlılıklar marjlarda ölçüm hatalarına sebep olmaktadır. Ancak, bu hataların marjlarda büyük değişimlerin ortaya çıktığı dönemlerde görece önemini yitirdiği düşünülmektedir. Ayrıca bankalar faizleri değiştirmeden kredi tayınlaması yaparak da kredi arzını kısabilmektedir. Bu noktada, marjların kredi arzındaki tüm değişimleri yansıtan yeterli bir istatistik olmadığı ve kredi miktarının da dikkatle takip edilmesi gereken bir gösterge olarak ön plana çıkabileceği düşünülmektedir. Son dönem gelişmelerine odaklanmak gerekirse, Haziran 2011 den sonra marjlarda görülen hızlı artış kredi büyümesindeki yavaşlamada arz yönlü kısıtların ön planda olduğunu düşündürmektedir. 10 Alper ve diğerleri (2011). Ekonomi Notları 9

Kaynakça Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, 2006: Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine Đlişkin Yönetmelik. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Eylül 2009 : Türk Bankacılık Sektörü Kur Riski Değerlendirme Raporu BCBS (2004b): International Convergence of Capital Measurement and Capital Standards: a Revised Framework Button, Richard & Pezzini, Silvia & Rossiter, Neil, 2010. "Understanding the price of new lending to households," Bank of England Quarterly Bulletin, Bank of England, vol. 50(3), pages 172-182. Defne Mutluer Kurul & Koray Alper, 2010. "Küresel Kriz ve Kredi Eğilimleri," TCMB Ekonomi Notu 1002, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü, TCMB. Koray Alper & Defne Mutluer Kurul & Ramazan Karasahin & Hakan Atasoy, 2011. "Arzın Merkezine Seyahat: Bankacılarla Yapılan Görüşmelerden Elde Edilen Bilgilerle Türk Bankacılık Sektörünün Davranışı" Çalışma Tebliği 1124, Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü, TCMB. Ekonomi Notları, ekonomik gelişmelere dair tartışmalara zamanlı bir katkıda bulunmak ve TCMB bünyesinde Türkiye ekonomisi ve para politikası üzerine yapılan çalışmaların sonuçlarını kamuoyuyla paylaşmak amacıyla hazırlanan bir yayındır. Burada sunulan görüşler tamamıyla yazarlara aittir, dolayısıyla TCMB nin ya da çalışanlarının görüşlerini temsil etmeyebilir. Bu seri Yusuf Soner Başkaya nın editörlüğünde yayımlanmaktadır. Burada yer alan metnin tamamının başka bir yerde yayımlanabilmesi için TCMB den yazılı izin alınması gerekmektedir. Görüş ve öneriler için: Editör, Ekonomi Notları, TCMB Đdare Merkezi, Đstiklal Cad, No: 10, Kat:15, 06100, Ulus/Ankara/Türkiye. E-mail: ekonomi.notlari@tcmb.gov.tr Ekonomi Notları 10