Balıklarda Yaş Tayini Yöntemleri ve Önemi. Özet. Age Determining Methods and Its Importance. Abstract



Benzer belgeler
III. ULUSAL LİMNOLOJİ SEMPOZYUMU AĞUSTOS 2008 URLA, İZMİR

Yaş Doğrulama Metotları

Deney Sorumlusu: Araş. Gör. Oğuzhan DEMİR İlgili Öğretim Üyesi: Doç. Dr. Harun MİNDİVAN METALOGRAFİ DENEYİ

Knauf W623 Agraflı Duvar Giydirme Sistemi Uygulama Detayları:

TOKLUK VE KIRILMA. Doç.Dr.Salim ŞAHĠN

Bu metotta, toprak bir miktar su ile karıştırılarak süspansiyon hâline getirilir.

İÇİNDEKİLER

Bir cismin içinde mevcut olan veya sonradan oluşan bir çatlağın, cisme uygulanan gerilmelerin etkisi altında, ilerleyerek cismi iki veya daha çok

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ ADANA

METALOGRAFİK MUAYENE DENEYİ

Knauf W625 - W626 Duvar C profilli Duvar Giydirme Sistemi Uygulama Detayları:

MALZEME ANA BİLİM DALI Malzeme Laboratuvarı Deney Föyü. Deneyin Adı: Malzemelerde Sertlik Deneyi. Deneyin Tarihi:

o Önceden programlanamaz. o Bireysel kullanılamaz. o Hazırlık için süre gereklidir. o Görüntü yüksekliği faktörü

VARAK YALDIZ. Güzel bir görüntü elde etmek amacıyla, sıcaklık ve basınç etkisiyle başka. folyonun üzerinde bulunan son derece

Derz sızdırmazlığı için PVC esaslı Su Tutucu Bantlar

JAA ATPL Eğitimi (METEOROLOGY)

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

Montaj Resminin Tanımı, Önemi ve Kullanıldığı Yerler

ÜRÜN PROSPEKTÜSÜ. ALKALİ ÇİNKO AK 16 HI-Z : Çok kalın kaplamalarda bile esnek kaplamlara imkan verir.

ACICUP ASİTLİ BAKIR KAPLAMA BANYOSU ARIZA TABLOSU

3.KABARTILI DİRENÇ KAYNAĞI Dr.Salim ASLANLAR 1

POPÜLASYON EKOLOJİSİ

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

Şekil 1. Elektrolitik parlatma işleminin şematik gösterimi

KÖSTER ASOFALT-42 Asfalt Boyası

5. ÜNİTE İZDÜŞÜMÜ VE GÖRÜNÜŞ ÇIKARMA

Keban Baraj Gölü nde Yaşayan Barbus rajanorum mystaceus (Heckel, 1843) ün Geri Hesaplama Yöntemiyle Uzunluklarının Belirlenmesi

Çünkü Sochi de hava durumu diğer yereler göre daha yumuşaktır.

FLORESAN İN SİTU HİBRİDİZASYON


İZDÜŞÜM PRENSİPLERİ 8X M A 0.14 M A C M 0.06 A X 45. M42 X 1.5-6g 0.1 M B M


Varak, çok geniş kullanım alanı olan bir baskı malzemesidir.

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MADEN İŞLETME LABORATUVARI. ( Bahar Dönemi) BÖHME AŞINMA DENEYİ

TU13 Pamuklu Giysilere Standart Pres Ütüde Transfer Baskı

Kağıdın geri dönüşümü sayesinde ağaç kesimi azalacak ve ormanların yok olması engellenmiş olacaktır. Bunun sonucunda doğal kaynaklarımız korunmuş

AKPA KOMPOZİT PANEL TEKNİK KATALOG

ULUDAĞ ÜNĐVERSĐTESĐ MÜHENDĐSLĐK-MĐMARLIK FAKÜLTESĐ MAKĐNA MÜHENDĐSLĐĞĐ BÖLÜMÜ GENEL MAKĐNE LABORATUARI

Çizelge 5.1. Çeşitli yapı elemanları için uygun çökme değerleri (TS 802)

zeytinist

BÖLÜM 6. ASFALT BETONU KAPLAMALARDA MEYDANA GELEN BOZULMALAR, NEDENLERİ VE İYİLEŞTİRİLMELERİ 6.1. Giriş Her çeşit kaplamada; -trafik etkisi -iklim

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

ÖĞRENME ALANI : FĐZĐKSEL OLAYLAR ÜNĐTE 5 : IŞIK (MEB)

ATMOSFER KONTROLLÜ VAKUM FIRINLARINDA ISIL İŞLEM ve JET REVİZYON MÜDÜRLÜĞÜNDEKİ UYGULAMALARI

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

Transfer Baskı Yönteminin Genel Tanımı : Teknik bilgilere göre Transfer baskı ve Termal baskılar kağıt veya diğer uygun materyaller üzerine yapılan

CYACUP SİYANÜRLÜ BAKIR KAPLAMA BANYOSU ARIZA TABLOSU

TEKNOLATEX 500. Bayındırlık Poz No: /1-i. Aderans ve Su Geçirimsizlik Katkısı. Ürün Tanımı:

Epoksi dispersion: Bağlayıcı madde ve astar Bununla zeminler güzel olur!

TARIM SİSTEMLERİ 3. Nemli Tarım

ASC (ANDALUZİT, SİLİSYUM KARBÜR) VE AZS (ANDALUZİT, ZİRKON, SİLİSYUM KARBÜR) MALZEMELERİN ALKALİ VE AŞINMA DİRENÇLERİNİN İNCELENMESİ

Panel yüzeyinde sertleşmiş bulunan ultraviyole lak tabakası sayesinde, aşınmaya, darbeye ve çizilmelere karşı yüksek dayanıklılık gösterir.

AKM-F-193 / / Rev:00

: Alman GetstoffV kanuna göre metilen klorür içerir (bkz. Güvenlik formu)

MEYVE AĞAÇLARINDA GÖZLER MEYVE AĞAÇLARINDA DALLAR

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

Çayın Bitkisel Özellikleri

Dişhekimliğinde MUM. Prof Dr. Övül KÜMBÜLOĞLU. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

BETONARME KALIPLARININ SINIFLANDIRILMASI. 3. Bölüm. Öğr. Gör. Mustafa KAVAL Afyon Meslek Yüksekokulu İnşaat Programı

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ KAYA MEKANİĞİ LABORATUVARI

2. HAFTA MİKROSKOPLAR

Frezeleme takım kompansasyonu # /49

CIP Sisteminin Avantajları

FW 2K FW 2K. Çimento ve akrilik esaslı 20 kg. toz + 10 kg. akrilik sıvı bağlayıcıdan oluşan süper elastik su yalıtım malzemesidir.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ HARİTA YAPIMINDA STEREOGRAFİK ÇİFT PROJEKSİYONUN UYGULANIŞI

Plazma kesim kalitesinin iyileştirilmesi

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

MÜŞTERİ BİLGİLENDİRME REHBERİ FORMU MÜŞTERİ BİLGİLENDİRME REHBERİ ÇEVRE KORUMA KONTROL LABORATUVARI ANTALYA

MANOMETRELER 3.1 PİEZOMETRE

TU14 Ütü Kullanarak Pamuklu Giysilere Transfer Baskı Yapma

KESİM VE MONTAJDA DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR

1. Buzdolabı Kullanımı 6. Ellerin Yıkanması

Metal kalıplar Tabanı plastik enjeksiyonla üretilen, sayası ısı ile form alması istenilen (Rok ) ayakkabıların imalatında kullanılmaktadır.

zeytinist

Kaynak yöntemleri ile birleştirilen bir malzemenin kaynak bölgesinin mikroyapısı incelendiğinde iki ana bölgenin var olduğu görülecektir:

KIRIK YÜZEYLERİN İNCELENMESİ

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI İZLEME VE SU BİLGİ SİSTEMİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Eğim dereceleri Merdivenler

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY 4

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

ENTEGRE YÖNETİM SİSTEMİ TALİMATLAR

MALZEMELERİN GERİ KAZANIMI

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Ar-Ge Birimi Lif Analiz Çalışmaları

KALIP KUMLARI. Kalıp yapımında kullanılan malzeme kumdur. Kalıp kumu; silis + kil + rutubet oluşur.

Metal Yüzey Hazırlama ve Temizleme Fosfatlama (Metal Surface Preparation and Cleaning)

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

Ceviz Fidanı-Ağacı İklim ve Toprak İstekleri

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

İçindekiler BÖLÜM 1.0 KAPAK 1 BÖLÜM 2.0 TELİF HAKKI 2 BÖLÜM 3.0 GİRİŞ 4 BÖLÜM 4.0 DOĞRU KULLANIM 6

mercek ince kenarlı (yakınsak) mercekler kalın kenarlı (ıraksak) mercekle odak noktası odak uzaklığı

yarnmaster DiGital online Quality Control

Özel Laboratuvar Deney Föyü

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

İneklerde Sütçülük özellikleri. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

PARÇA MEKANİĞİ UYGULAMA 1 ŞEKİL FAKTÖRÜ TAYİNİ

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

NUMUNE ALMA İŞLEMİ NASIL YAPILIR

Transkript:

Balıklarda Yaş Tayini Yöntemleri ve Önemi Kayhan AKBULUT, Uğur ZENGİN, Ümit GÖNEK, Mehmet BAKIR Erzincan Üniversitesi, Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksek Okulu Su Ürünleri Programı, 24600, Erzincan, Türkiye e-mail: aquaclubkemaliye@yahoo.com Özet Balıklarda yaş tayini, balıkçılık biyolojisi çalışmalarında en önemli adımlardandır. Bu konuda yapılan çalışmalar 300 yıl öncesine dayanmakta olup, balıklarda yaş tayininin tarihsel gelişimi pek çok araştırıcı tarafından incelenmiştir. Yaş verileri, boy ve ağırlık ölçümleriyle ilgili yaş değerleri, stok kompozisyonu, ilk cinsi olgunluk yaşı, üreme ömrü, büyüme, ölüm ve ürün miktarı hakkında bilgiler vermesinden dolayı oldukça önem arz etmektedir. Bu açıdan yapılan araştırmada balıklarda yaş tayin yöntemlerini açıklamayı amaçlamıştır. Anahtar Kelimeler: Balık, Yaş Tayini. Age Determining Methods and Its Importance Kayhan AKBULUT, Uğur ZENGİN, Ümit GÖNEK,, Mehmet BAKIR Erzincan Üniversitesi, Kemaliye Hacı Ali Akın Meslek Yüksek Okulu Su Ürünleri Programı, 24600, Erzincan, Türkiye e-mail: aquaclubkemaliye@yahoo.com Abstract The determining age of fish is a very important practice in fishery biology. These pratices which works for last 300 years, has been investigated by some researchers. This is very important becouse age data informs about lenght-weight, stocks, first maturity age, reproduction life, growth, dead or etc. Therefore this research was carried out to give information about age determine methods. Key Words: Fish, Age Determining.

Giriş Balıklarda yaş tayini, balıkçılık biyolojisi çalışmalarında en önemli adımdır. Bu konuda yapılan çalışmalar 300 yıl öncesine dayanmakta olup, balıklarda yaş tayininin tarihsel gelişimi pek çok araştırıcı tarafından incelenmiştir. Balıkların ve balıkçılığın uygun yönetimi için, populasyonların spesifik yaş yapısı ve gelişme oranları bilinmesi gerekir. Kemiksi yapılar üzerindeki yıllık büyüme çizgileri, balık biyologlarının yaşı tespit edebilmelerine imkan vermiştir. Yaş verileri, boy ve ağırlık ölçümleriyle ilgili yaş değerleri, stok kompozisyonu, ilk cinsi olgunluk yaşı, üreme ömrü, büyüme, ölüm ve ürün miktarı hakkında bilgiler vermektedir. pek çok balık türünün yaş tayininde rutin olarak kullanılan belirgin metotlar olmasına rağmen, yine de günümüzde tropikal balık türleri için daha iyi sonuçlar verebilecek metotların geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Yaş grubu terimi, yıllardaki yaşları, yıl sınıfı ise evrilen bir yılda üretilen yavruları ifade eder. Genel bir kullanımda bir balığın yaşı, sert kısımlarındaki yıllık işaretlere (halkalar) bakılarak tanımlanabilir. Balıkta bulunan bu sert yapıların üzerinde yer alan depolanma çizgileri ılıman su bölgelerinde bulunan balıklarda daha belirgin olup, direk olarak mevsimsel değişimleri yansıtmaktadırlar. Genel olarak gelişme sıcak yaz aylarında hızlı, soğuk kış aylarında ise yavaştır. Bu halkalar her mevsim boyunca depolanan materyalin miktarına bağlı olarak farklılık göstermekte olup, yazın oluşanlar (hyalin zon) ise daha dardır. Bu tip gelişme çizgilerinin dizilimiyle birbirini takip eden açık ve koyu renkli halkalar meydana gelmektedir. bu iki tip halkaların birleşmesiyle yıllık halkalar oluşur. Balıkların yaş tayini, pratik olarak hyalin ve opak halkaların toplamlarının ikiye bölünmesiyle yapılabileceği gibi, her bir halkanın ayrı ayrı sayımıyla da yapılabilmektedir. Yapılan bir çalışmada, kolaylık olması açısından, hemen hemen tüm kuzey yarım kürede yaşayan balık türleri için uluslararası düzeyde kabul görmüş olan 1 ocak tarihi doğum günü olarak kabul edilmiştir. Buna bağlı olarak yapılan yaş tayininde 1 ocak tarihi nispet olarak balığın öldürüldüğü güne yaş sınıfı tayin edilmiştir. Bu metoda göre, yıllık oluşumu tamamlamadan şubatta öldürülen bir balık, yıllık oluşumu temmuzdan sonra tamamlayan bir balık ile aynı yaş grubuna dahil edilmiştir. Bu durumda, okuyucu yaşlanma yapısı üzerinde kaç tane yıllık oluşum olduğuna karar verdiğinde, yaş sınıfı tayin edilmelidir. Yıl sınıfı dizaynı yada yaş, parantez içinde listeden görülebilir gerçek yıl halkalarının sayısı yazılarak oluşur (örneğin ; 3(3+) gibi). Numaradan sonraki ''+'' işareti, bahar yada yazla ilgili olabilen, yeni gelişme veya ''artı gelişme''yi belirtmektedir (Türkmen ve diğ., 2005). Yaş Tayini Dizaynı Siyahlar kış, beyazlar ise yaz zonlarını ifade eder. Parantez içindeki görülen numaralar görülen gerçek yıl halkalarını, + işareti ise yaz gelişme halkasını temsil eder. Parantezden önceki rakam ise, 1 Ocak tarihini referans alan, balığın kesildiği yıla ait yaş sınıfını belirtir. Coğrafik konumdaki farklılıklar tipik olarak balıkların büyüme oranlarını etkilediğinden, halkaların değişimi farklı olur. Genellikle kutuplardaki balıklarda büyüme yavaş olmasına rağmen, hızlı büyüyen ekvator türlerine kıyasla daha düzenli çizgilere sahiptirler. Aynı şekilde göç etmeyen türlerde, göç edenlere oranla büyüme halkalarında daha fazla coğrafik varyasyon sergiler. Bu nedenle, türün hayat evrelerinin bilinmesi, büyüme halkalarının okunması ve yorumlanmasında okuyucuya yardımcı olmaktadır. İlk yıl halkasının okunmasında dikkat edilmesinde gereken en önemli nokta, juvenilden olgunlaşmaya geçiş ve kenar gelişimidir. Bu bölgeler yıl farklılığı verebileceğinden, yeterince dikkatli olunmazsa, okuyucuların fazla yaş tahminine sebep olur. Bu bölgelerin dışında yıllık halkaların değerlendirilmesinde en iyi sonucu veren örnekler elde edilmelidir. Yani yaş tayinini sınıflandıran, kırık, çizik ve diğer çeşitli deformasyonları gösteren yapılar kullanılmamalıdır. Aynı yaşın elde edildiğinden emin olana kadar birkaç okuma yapılmalıdır. Bir balık ilk büyüme sezonunda 0 yaş grubuna dahil olup, daha sonraki safhalar larva, alevin ve fingerling olarak adlandırılır. İkinci büyüme sezonunda bir balığın birinci yaş grubunun üyesi olduğu, yada basitçe bir yaşında kabul edilir. Üçüncü büyüme sezonunda ise balık iki yaşında olup, iki yıllık olarak adlandırılır ve diğer yaşlar bu şekilde devam eder. İkinci yıla giren bir balık doğal olarak sert kısımlarında bir adet yıllık halkaya sahiptir. Bazen yıllık halkaların görülme zamanı türlere göre farklılıklar gösterebileceği gibi, bu süre ekstrem durumlarda iki yada üç ay uzayabilir. Bazı türlerde halkaların oluşumu haziranın sonuna hatta temmuz ortalarına kadar sürmektedir. Yeni doğan bir balıkta ilk yaş halkası doğumunun takip eden yılın şubat ayında oluşmaya kadar ise tamamen bitmektedir (12. ay). Yapılan bir çalışmada, 10. aydan 21. aya kadar olan, yani ikinci yaş halkası otolitin kenarında oluşuncaya kadar olan süre içindeki bireyler 1. yaş grubuna dahil edilmiş, bundan sonraki yaş grupları da buna göre belirlenmiştir (Türkmen ve diğ., 2005).

Yaş Tayininde Genel Yaklaşımlar En fazla kullanılan yaş tayini metotları, balıkların sert kısımlarında görülen büyüme zonları ve işaretlerinin hesaplaması ve yorumlanmasına dayanmaktadır. Yılda bir kez oluştuğu düşünülen böyle halkalar, yıl işareti (yearmark), yıllık işaretler (annual Marks), yıllık daireler (annual rings) yada halkalar (annuli) olarak adlandırılmaktadır. Birbirini izleyen, daha hızlı yada daha yavaş (yada hiçbir büyümenin olmadığı) büyüme periyotları sırasında oluşan bu halkalar, farklı çevresel ve içsel etkileri yansıtır. Ilıman bir iklim bölgesinde büyümenin çok az olduğu yada hiç olmadığı periyot genellikle yılda sadece bir kez olup, kış başlangıcında başlar ve ilk bahar sonlarına ve hatta bazen yaz başlangıcına kadar devam eder. Genelde, mevsimler arası sıcaklık farkları ne kadar fazla olursa yıllık halkalar o oranla belirgin olur. Bu yüzden yaz ve kış mevsimleri arasında çok önemli sıcaklılık farklılıklarının olduğu dünyanın kuzey ve güney bölgeleri arsında yıllık büyüme halkaları çok belirgin bir şekilde farklı oluşur. Pullar ve diğer kemikli yapılar, yıl içerisindeki mevsimsel büyüme çalışmalarında da önemli bir yere sahiptir (Beamish ve MacParlane, 1983). Yaş tayini için basit bir metot, peterson metodu olarak bilinen boy frekans dağılımı analizidir. Bu yöntemde, populasyonundaki çok sayıda bireylerin boy değerleri kullanılmaktadır. Herhangi bir yaş grubunu oluşturan bütün balıkların uniform bir boy dağılımı gerektirir ve eğer takip eden yaş gruplarındaki bireylerin boy değerleri birbirine çok fazla karışmamışsa o zaman metodun uygulanması kolaydır. Prensipte diğer metotlardan daha kullanışlı olmasına rağmen, genellikle bir populasyonun yalnızca en genç yaş gruplarına uygulanabilir diğer bir yaş ve büyüme tayini metodu, balıkların etiketlenmesi ve markalanması yada yaşı bilinen balıkların deneysel ortama konulmasıdır. Bazı markalama metotlarının önemli bir sakıncası markalı balıkların markasızlardan daha yavaş büyüyebilmesi ve hatta bazen bu büyümenin çok daha yavaş olabilmesidir. Pek çok markalama etiketleme metodunun küçük balıklar için uygulanabilirliği çok zor olup, bazen çok miktarda ölümle bile sebep olabilir. Dolayısıyla yeniden yakalanma ihtimali çok düşük olur bu yüzden markalama yerine küçük balıkların işaretlenmesi daha uygun olur son zamanlarda çok ince ve renkli tellerle küçük balıkların markalanması metodu geliştirilmiş olmasına rağmen, hem marka hem markalama hem de yeniden yakalamada pahalı ekipmanlar gerektirmektedir büyüme hakkındaki bilgiler genellikle göç, ölüm ve populasyon büyüklüğünün tahmini gibi diğer amaçlar için uygulanan markalama deneylerinden elde edilebilir yaş ve büyüme çalışmalarında faydalı olan özel bir markalama tekniği, pullar ve kemikli yapıların kimyasallarla muamelesidir. Bu metot, hem yeniden yakalanan balıkları tanımamıza hem de pul gelişiminin ve yıllık halkaların konumunu görmemize yardımcı olur. Bazı durumlarda yukarıda bahsedilen metotlar inanılmaz sonuçlar verebilir. Bu durum, aynı anda iki veya daha fazla farklı metodun kullanılmasını zorunlu hale getirir. Genellikle tropikal bölgelerde yaş ve büyüme tayini zordur pullar ve diğer sert kısımlar halkaları gösterebilir, fakat bunlar bazen yıllık halkalar olmayıp kurak mevsim gibi dış faktörlerle ilgili olabilir bu mevsimlerde halkalar genellikle yılda bir veya iki kez oluşur veya besin durumu ve stok yoğunluğu gibi faktörlerle ilgili dalgalanmaları yansıtabilir bunlar aynı zamanda üreme veya kondisyon katsayılarındaki düşüşler gibi üç faktörle de ilgili olabilir. Bu halkalardan yapılan yaş tayinlerinin diğer metotlarla kontrol edilmesi gerekir boy frekans analizi ekvator bölgelerinde genellikle çok az kullanılır. Bu bölgelerde genç balıklar yıl boyunca populasyona katılabilir ve üstelik ömürleri de çok kısadır. Yağışlarda mevsim dalgalanmaların olduğu ve ekvatordan daha uzak olan tropikal bölgelerde üreme mevsimsel eğilim gösterir ve boy frekans analizi sık sık kullanılabilir bazen havuzlarda büyüme üzerine direk gözlemler faydalı olabilmesine rağmen pek çok tür için havuzlarda büyüme mevcut şartlara bağlı olarak son derece değişken olabilir ve bu yüzden de doğadaki büyümeye ancak biraz yön verebilir. Yaş ve büyüme çalışmalarında izlenecek adımlar aşağıda özetlenmiştir. 1. Mümkün olduğu kadar populasyondaki bütün boy gruplarını temsil edebilecek örneklerin temin edilmesi, 2. Her örneğin örnekleme tarihi, yeri ve şeklinin kaydedilmesi, 3. Her bireyin cinsiyet, gonatlarının olgunluk safhası, boy ve ağırlığının tespit edilip kaydedilmesi, 4. İkinci ve üçüncü maddedeki verilere referans teşkil edilmesi amacıyla, her bireyden yaş tayininde kullanılacak yapıların alınması, 5. Mümkün olduğu kadar fazla metot kullanılarak her birey bir yaş grubuna dahil etmek. Eğer sadece bir metodu kullanılacaksa farklı kişiler tarafından yapılan okumalar arasında karşılaştırmaların yapılması. 6. Yaş tayini metot yada metotların doğrulanması, 7. Her iki cinsiyet için ayrı ayrı boy ağırlık ilişkilerinin belirlenerek, eğer uygunsa

birleştirilmesi, 8. her iki cinsiyet için ayrı ayrı yaşa ilişkin büyümeyi hesaplayarak, eğer önemli derecede farklılık yoksa o zaman her iki cinsiyete ait verilerin birleştirilmesi, 9. kondisyon katsayıların hesaplanarak yaş cinsiyet ve mevsim gibi faktörlere bağlı olarak değişimin belirlenmesi. Bu işlemlerden sonra yaş, büyüme ve kondisyon hakkındaki bilgiler, stoka katılım, ölüme populasyon dinamiğinin diğer yönleriyle ilgili konulara uygulanabilir (Türkmen ve diğ., 2005). Kemikli Balıklarda Yaş Tayini Metotları Kemikli balıkların yaş tayininde genel olarak, pul, otolit, operculum, omur, kleitrum, yüzgeç ışınları ve dikenleri gibi sert dokular kullanılmaktadır. Pullar Genelikle balıklarda pul örneklerinin alınması kolay olduğundan, en çok tercih edilen bir metot dur pek çok balık türü için bir çift sivri uçlu cımbız uygun ekipmanlardır. Pullar, alabalıklar ve yılan balıklarında olduğu gibi küçük yada deriye gömülü veya üreme dönemlerindeki salmonlarda olduğu gibi yoğun olarak mukusla kaplı olduğu zaman, keskin bir bıçakla balığın derisinden kazılabilir yaş değerlendirilmesinde en uygun pullar büyük ve simetrik kazılabilir yaş değerlendirilmesinde en uygun pullar büyük ve simetrik olanlarıdır. Her hangi bir çalışmada, karşılaştırılma yapılabilmesi açısından pullar bütün balıkların aynı bölgesinden alınmalıdır. Pul örnekleri genel olarak göğüs yüzgeci ile sırt yüzgeci arasındaki alanda alınmakla beraber bazen türlere göre farklı bölgelerden de alınabilir (Şekil 1). Özel büyüme çalışmalarında bir referans pulun kullanılması arzu edilir. Yani, her balıkta aynı noktadan ve aynı diziden alınan pul. Çünkü, bu veriler herhangi bir balık için puldaki en düşük varyasyonu gösterir. Pulların büyüklük ve morfolojileri farklı olduğu için yıllık işaretleri tanımlamak ve aralarındaki mesafeyi ölçmek için çok sayıda pul gerekli olabilir. Yani bir pul üzerinde şüpheli görülen bir halka, diğerlerinde çok net bir şekilde görülebilir. Ayrıca, bazı türler yenilenmiş pullara sahip olabilir. Örneğin, alabalıkların bazı populasyonları iki yaşındaki bireylerde %73 lük yenilenmiş pullara sahip olabilir. Daha yaşlı balıklar ise doğal olarak genç bireylerden daha fazla yenilenmiş pullara sahip olabilir. Daha yaşlı balıklar ise doğal olarak genç bireylerden daha fazla yenilenmiş pullara sahip olacağından bu oran bazen %100 olabilir. Esasen, normal pullara sahip olan türlerde 5-6 adet pul almak yeterli olabilir. Doğal alabalıklar gibi diğer türlerden en az 20 adet pul alınmalıdır. Çünkü, bunlardan sadece 3-4 tanesi yaş tayini için kullanışlı olabilir. Şekil 1. Balıklarda Örnek Pul Alma Bölgeleri Pek çok balık türünün pullarındaki halkalar genellikle özel bir muameleye tabi tutulmadan okunabilir. Pullar genellikle üzerinde iz bırakmayan ve yapışkan olmayan kağıt zarflar içerisine konularak muhafaza edilirler. Temizlenmesi ise ılık su yada %5 lik potasyum hidroksit veya benzer temizleme solüsyonu ile yapılmalı ve daha sonra su ile yıkanmalıdır. Temiz pullar bazen kuru olarak incelenebilir, fakat bu durumda bükülüp kıvrılabileceğinden düz yüzeyli bir destekleyici gerekmektedir. Başlangıçta pullar genellikle bir gliserin-jelatin ortamı içindeki lamlar üzerine pürüzlü yüzeyi yukarı gelecek şekilde yerleştirildi. Yumurtaları korumak amacıyla sodyum silikat da kullanılırdı, fakat böyle yüzeyler sadece birkaç ay kullanılabiliyordu. Daha sonra, pulun dış yüzeyinin hazırlanması şeklinde bir teknik geliştirildi. Bu işlemde, yaklaşık 1mm kalınlığında ince bir plastik (temiz selüloz asetat) üzerine pul, yontulmuş dış yüzeyi aşağı gelecek şekilde yerleştirilir. Daha sonra bu pullu asetat iki

plastik slayt arasına yerleştirilerek, basınç altında preslenir. Eğer çok sayıda balık kullanılıyorsa, alınan pullar büyük slaytlara yatırılarak sıcak vertikal pres kullanılabilir. Bu metotla elde edilen slaytların zaman, materyal ve depolama alanı avantajlarının yanında uzun süre kalıcı olma özelliği de vardır. Pullar ve plastik baskılı bu slaytlar bir mikroskop yardımıyla incelenebilir, eğer çok sayıda pul varsa görüntüyü 10-30 cm çapına çıkarılabilecek bir mikroprojektör kullanmak daha uygun olur. Genellikle sert ışın yüzgeçli balıkların pulları daha fazla büyütme gerektirir, çünkü halkaları birbirine daha yakındır. Projektörler aynı zamanda görüntünün ölçümlerini almaya da yardımcı olur. Eğer mikroskop kullanılırsa ölçümleri almak için ayrıca bir de oküler mikrometre gerekmektedir (Türkmen ve diğ., 2005). Otolitler Balıkların yaş tayininde, başın her iki yanındaki üç çift büyük otolitten yalnızca en büyük olanı, yani sagitta otolitler kullanılır. Bir otoliti almak için kafadaki kemiklerin kesilip parçalanması gerekir. Otoliti bulabilmek için ise, farklı kesimler yapılabilir. Yetişkin bir balığın otolitlerinin alınabilmesi için genellikle keskin bir bıçak ile cımbız yada pens yeterlidir. Sagitta otolitlerin alınması usta bir otolitçi için genellikle 15 saniye sürer. Genel bir kural olarak büyük balıkların otolitleri nispeten daha büyük olacağından kafası içinde bulunması daha kolaydır (örneğin, 30cm lik bir balığın otoliti yaklaşık 1cm olabilir). Diğer taraftan, Çok daha küçük balıklarda bir mikroskop kullanımı gerekebilir. Bir otoliti almanın pek çok yöntemi olmakla birlikte bu yöntemlerden birisi aşağıdaki şekilde basitçe izah edilmiştir (Şekil 2). Şekil 2. Kafatasının Kesilerek Otolitlerin Çıkartılması (Anonymus, 2003) Alınan otolitler kuru olarak zarflarda korunabileceği gibi, yaş olarak şişelerde de saklanabilir. Bu durumda koruyucu olarak %90 etil alkol ile %10 gliserin içeren bir solüsyon kullanılabileceği gibi, %3 lük sodyum trifosfatta tavsiye edilebilir. Bazen bir otolitin dikkatli bir şekilde mekanik olarak temizlenmesi de gerekebilir (Türkmen ve diğ., 2005). Otolitleri parlatarak halkaların görünümünü netleştirmek için gliserini, ksilol ve sedir yağı kullanımı iyi sonuçlar verir nöralize olmamış formalde bekletilen, balıkların otolitleri,

dekalsifikasyondan dolayı yaş tayininde kullanılamaz (Anonymus, 2003). Otolitlerden okumanın zor olduğu durumlarda kırma ve yakma tekniği uygulanabilir (Şekil 3). Bu teknikte otolit merkezden kırılır. Daha sonra, elde edilen bu yarım otolitler alkol alevi üzerinde yakılır. Otolitlerin kenarlarının çok fazla yanması okumayı güçleştireceğinden, yakma işlemi çok dikkatli yapılmalıdır. Daha sonra, bu yarım otolitler plastik bir blok üzerine yerleştirilerek, mikroskop altında incelenir. Okuma alanı üzerine ksilol yada gliserin gibi yağlar damlatılarak halkaların birleşmesi sağlanır. Yüzeyin bu şekilde tanımlanmasına; ıslak görünüş adı verilir. Dikkat edilmesi gereken diğer bir husus ise, elle yada pensle tutulan yanlış otolitlerin kırılgan olmasıdır. Kırma ve yakma tekniği yaşlı ve cinsi olgunluğa erişmiş balıkların yaş tahmininde en yaygın kullanılan yöntemdir. Şekil 3. Kırılan Otolitin Alkol Alevinde Yakılması (Anonymus, 2004) Yaş tayini için büyümenin düzenli olmadığı türlerden alınan otolitlerde kesit alınarak zımparalama işleminin yapılması gerekmektedir. İkiye bölünmüş otolit yarısı, yakılarak yada yakılmadan kesit kısımları üste gelecek şekilde mikroskop slaydı üzerine yerleştirilir. Küçük ve ince otolitler zımparalanıp, cilalanmadan önce plastik bir zemin üzerine yerleştirilir. Kesme sonucu oluşan kalıntılar uzaklaştırılarak, otolit yarısı alüminyum oksit veya silikon cilalar ile cilalanır. Eğer gerekli ise bir alüminyum oksit tozu bulamacıyla cilalama kağıdı ile birlikte otolitin yüzeyi pürüzsüzleştirilerek okunabilir hale getirebilir. Kesit alma işlemi kesinlikle çekirdekten itibaren yapılmalıdır. Aksi takdirde balığın yaşı olduğundan farklı tahmin edilebilir. Çok sayıda otolitin zımparalama ve parlatma işlemi makinelerle yapılmakla birlikte, örnek sayısı az ise ince bir zımparayla elle yapılabilir. Bu şekilde elde edilen otolit daha sonra alttan yada üstten aydınlatmalı bir mikroskopla incelenir. Organik proteinin büyük bir kısmı bir ışık altında bakıldığında opak kısmında belirgin koyu veya parlak bir çizgi oluştuğu gözlenir. Genel olarak otolitin yüzeyinde parlak veya koyu yüzeyler görülür. Üstten aydınlatmada otolitteki yaz birikiminin olduğu alanlar kemik kristalleri tuzunun bolluğu nedeniyle ışığı geçirmeyerek geriye yansıtmakta (opak zon) kış birikiminin olduğu alanlar ise ilgili tuzların kemik matriksi içinde azlığı nedeniyle ışığı kolayca geçirmektedir (hyalin zon). Böylece otolitte bir opak bir de hyalin zon şeklinde merkezden otolit çevresine doğru düzenli olarak bir diziliş olmaktadır. Otolit merkezindeki ilk zon, yani çekirdekten itibaren pratik olarak opak veya hyalin zonlar sayılarak ikiye bölünmek suretiyle yaş okumaları yapılmaktadır (Avşar, 1998, Türkmen, 2000, Türkmen, 2003). Bu şekilde yapılan yaş okumalarında, sonuçların daha sağlıklı olabilmesi için, üç araştırıcı tarafından bağımsız olarak yapılan tahminlerden, en az ikisinin bir birini tuttuğu yaşlar esas alınmalıdır. Diğer kemikli yapılar adına, bazı balıklarda pullar ve otolitler yeterli olmadığında, belirgin bir şekilde yıllık büyüme halkalarını depolayabilen diğer kemik yapılarda yaş tahmininde kullanılabilir. Kemiklerin uzaklaştırılmasında, yüzgeç ışınlarının alınması hariç genellikle balığın öldürülmesi gerekir kemik yapılar alındıktan sonra et ve yağlardan temizlenerek kurutulur. Bu amaçla en çok kullanılan kemikler operculum omur, kleitrum, yüzgeç ışınları ve dikenlerdir (Anonymus, 2004, Avşar, 1998, Çelikkale, 1991). Yüzgeç Işınları Ve Dikenler Bunlar genelde pektoral yüzgeç ışınları ile, dorsal, anal ve pelvik dikenlerdir. Hazırlanmaları yoğun bir işçilik gerektirdiği ve aşırı zaman kaybı olduğundan bu yapılar çok yaygın olarak

kullanılmaz. Yüzgeç ışınları ve dikenler çoğunlukla anadrom türleri yaş tayininde kullanılmaktadır. Bununla birlikte, son zamanlarda bu yapılar Scombridae familyası gibi, tropikal sulardan göç eden balıkların yaş tahmininde de kullanılmaya başlamıştır. Yüzgeç ışınlarından veya dikenlerden örnekleme yapılırken eklem altında kalan yapılar tamamıyla uzaklaştırılmalıdır. Çünkü, bu kısımlar ilk yıla ait büyüme halkalarının görülmesini engeller. Yüzgeç ışınları ilk önce kurumaya bırakılır yüzeydeki kas ve deri fazlalıklarının uzaklaştırılması esas olmakla birlikte, deri kısmının aşırı derecede uzaklaştırılmasından kaçınılmalıdır. Çünkü, deri hem yüzgeç ışınlarının bütünlüğünü ve hem de kesit alma sırasında ışınlarının bir arada olmasını sağlar. Yapının büyüklüğüne bağlı olarak, bütün bir yüzgeç ışını veya seçilen bireysel ışınlardan kesitler alınabilir. Daha sonra, belirgin küçük yüzgeç ışınları reçine vb. Bir ortalama yerleştirilir. Daha büyük ve sağlam yüzgeç ışınları plastik bir blok içerisinde basitçe preslenip, kesit alınabilir. Bu yapılar, keskin bir bıçakla dikey eksenli ışın oluşturacak şekilde kesilir. Bu başlangıç kesimi, eklem kısmına mümkün olduğu kadar yakın bir yerden yapılmalıdır. Bu kesim şekli ilk yıla ait halkaları görmemizi sağlayacaktır. Dolayısıyla, ilk yıla ait halkalar belirgin bir şekilde yüzgeç ışınlarının baş kısmına doğru dağılım gösterecektir. Elde edilen kesitlerin kalınlığı türlere has olup, opak ve yarı saydam bölgeler arasındaki optimal zıtlığı verilecektir. Bu şekilde, ışınlarda oluşan ilk yıla ait halkaların okunması sağlanmış olur. Dikenlerde yüzgeç ışınları gibi aynı yollarla hazırlanır. Bütün bir diken kompleksinin balıktan uzaklaştırılmasında kullanılan yöntem uygulanılarak, kesimin boğum noktalarını da içermesi sağlanır diken kompleksi açık havada kurutulur. Öncelikle, kurutulan bu bireysel dikenler seçilip alınır. Bu seçim türlere göre değişebilir. Çünkü, pek çok balık türünde olabileceği gibi aynı türün balıklarında bile dikenler aynı oranda büyümez. Bütün kompleks yapılarda olduğu gibi, geleneksel olarak, dikenlerin kompleks yapının kenarlarına yerleşmiş olduğu durumlardan kaçınmak gerekir. Çünkü, bu durum genellikle şiddetli aşınma ve hasarlı dikenler nedeniyle, yaş tahminini zora sokar diken kompleksi dokular da uzaklaştırılır. Dikenlerden kesit alınması ve hazırlanması ışınlar bölümünde tarif edildiği gibi yapılır. Yüzgeç ışınlar ve dikenleri genelde faydalı olmasına rağmen dezavantajları da vardır. Yaşlı balıklarda merkez kısmı yenilenme aşamasında iken yada son derece karmaşık bir yapıda olabileceğinden, bu durum, ilk yıla ait halkaların görünümünü engelleyebilir. Bu sebeplerden dolayı yüzgeç ışınları ve dikenler yaş tayininde daima otolit ve pullar gibi daha yaygın olarak kullanılan yapılara alternatif olarak düşünülmelidir (Türkmen ve diğ., 2005). Operculum Balıkların yaş tahmininde en yaygın kullanılan yapılardan birisi de operculumdur (opercular cover). Operculum, posterior kenarlardan kemiğe zarar vermeyecek bir şekilde kesildikten sonra temizlenmesi amacıyla ılık yada kaynar suda yıkanır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta operculumun aşırı kaynatılmamasıdır. Çünkü, bu durum operculum yapısının çok yumuşak ve yırtılabilir olmasına neden olur. Daha sonra, üzerindeki etsi dokular parmaklar arasında bez yada kağıt ile temizlenir kuruyunca görülmeye başlayan halkalar bir süre bekletildikten sonra daha belirgin olur. Halkaların daha da belirgin hale gelmesi için. Operculumun sert yüzeyleri dikkatli bir şekilde temizlenerek pürüzsüz hale getirilir. Alternatif olarak projeksiyon için ksilol daldırılarak temizlenebilir ve yaş halkaları okunabilir. SONUÇ Balıklarda yaş tayini çalışmaları 300 yıl öncesine dayanmakta olup, balıkçılık biyolojisi çalışmalarında en önemli adımlardandır. Yaş verileri, boy ve ağırlık ölçümleriyle ilgili yaş değerleri, stok kompozisyonu, ilk cinsi olgunluk yaşı, üreme ömrü, büyüme, ölüm ve ürün miktarı hakkında bilgiler vermesinden dolayı oldukça önem arz etmektedir. Özellikle pullardan yaş tayini en pratik ve kolay metotlardandır. Temelde balığın sert kısımları üzerindeki halkaların okunması ile ibaret olan bu yöntemde özellikle hangi halkaların okunması gerektiği ve temel yanılgıya sebep veren hususların dikkat edilmesi gereklidir.

Kaynaklar Erzincan Üniversitesi AquaClub Su Ürünleri Araştırma ve Geliştirme Bilim Kulübü Anonymus, 2003. http://togotoweb.adfg.state.ak.us/adu/otoliteremoval.asp Anonymus, 2004. http://www.odu.edu/sci/cqfe/age&growth Avşar, D., 1998. Balıkçılık Biyolojisi ve Populasyon Dinamiği. Baki Kitap Evi Yay. No:5, Adana, s 303. Beamish, R.J. and MacParlane, G.A., 1983. The forgotten requirement for age validation in fisheries biology. Trans. Am. Fish. Soc. 112: 735-743. Çelikkale, M.S. 1991. Balık Biyolojisi. K.T.Ü. Sürmene Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Yüksek Okulu Yayınları. Yayın no:1, Trabzon, s 387. Türkmen, M. 2000. İskenderun Körfezi'nde Yaşayan Çizgili Mercan-Mırmır (Lithognathus mormyrus L., 1758,) Balığının Populasyon Biyolojisi. Atatürk Üniv., Fen Bilimleri Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum, s 162. Türkmen, M.2003. Investigation of some population parameters off common sole, Solea solea (L., 1758) from the İskenderun Bay. Tr.J.of Veterinary and Animal Sciences, 27:317-323. Türkmen, M., Başusta, N., ve Demirhan, A., S., 2005. Balıklarda Yaş Tayini. Balık Biyolojisi Araştırma Yöntemleri Kitabı. Nobel Yayınları, Ankara, 121-147.