vereceklerini söyledi. Proje kapsamında kaynak sorununun da kolaylıkla çözülebileceğini



Benzer belgeler
CARİ İŞLEMLER DENGESİ

FİNANSAL SERBESTLEŞME VE FİNANSAL KRİZLER 4

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

İSTE (Barbaros Hayrettin Gemi İnşaatı ve Denizcilik Fakültesi), DENİZCİLİK EĞİTİM KONSEYİ ile demir aldı!

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN KAMU ALTYAPI YATIRIMLARININ SERMAYE PİYASALARI ARACILIĞIYLA FİNANSMANI KONULU

Enerji ve İklim Haritası

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Hüsnü Özyeğin; YİSAD da konuştu Türk yöneticiler her yerde başarılı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Enflasyon arttı, ihracat yavaşlıyor

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

DIŞ TİCARET AÇIĞI VE TURİZM

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

internet adreslerinden

İTHİB YK SUNUMU 20 Eylül, Prof Dr. Ümit Özlale İTHİB Danışmanı

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

Yurtdışına kâr transferi 8 yılda 54 milyar doları aştı

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

CARİ İŞLEMLER DENGESİ


TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

ÇARŞAMBA İZMİR GÜNDEMİ- -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı / Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

ÖZEL GENÇLİK İLK-ORTAOKULU EVDE YAPILAN TASARRUF ANKETİ

Ekonomide Değişim. 15. ÇözümOrtaklığı Platformu. 15 Aralık

MAHALLİ İDARELER FİNANSMANI MAYIS 2008

FOREKS GÜNLÜK BÜLTEN İÇİNDEKİLER

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AKP ye Soruyoruz CHP EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU


Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

8. Türkiye Avrupa'nın en önemli ülkesi

Finansal Krizler ve Türkiye Deneyimi. Nazlı Çalıkoğlu Aslı Kazdağlı

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2015)

Bayraktar Kayıtdışı yüzde 53 ten yüzde 33 e düştü bu bir rekordur

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

5. KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ

Kamuda Dijital Dönüşüm Çalıştayı Yapıldı

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BĠREYLER VE ENERJĠ TÜKETĠMĠ

Güneşten Elektrik Üretme Zamanı! Etik Olarak Doğru, Finansal Olarak Akılcı, Çocuklarımızın Geleceği için Kritik Bu Yatırımı Yapmalıyız!

FİNANSAL PİYASALAR VE KURUMLAR. N. CEREN TÜRKMEN

Bankacılık sektörü değerlendirmesi ve 2012 yılı beklentileri

2015 NİSAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

109 MİLYAR DOLARLIK YABANCI PORTFÖYÜ VAR

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI DÖVİZ CİNSİNDEN KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Merhaba değerli hanımlar;

1- Ekonominin Genel durumu

FİNANSAL RİSKLER & KORUNMA YÖNTEMLERİ

PARA POLİTİKASI AMAÇLARI VE ARAÇLARI TÜRKİYE UYGULAMASI

K.Maraş geleceğine şimdiden yön veriyor

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

Daha Yeşil ve Daha Akıllı: Bilgi ve İletişim Teknolojileri, Çevre ve İklim Değişimi

Ekonomi Bülteni. 8 Ağustos 2016, Sayı: 31. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI

Enerji Verimli Çelik Evler

Küresel Kriz Sonrası Türkiye de Finansal Sistem Bankacılık Sektörü

DEUTSCHE SECURITIES MENKUL DEĞERLER A.Ş. OCAK HAZİRAN 2012 DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

Sayı: 2009/18 Tarih: Aileler krize borçlu yakalandı; sorunu işsizlik katladı

AKOFiS ÖDEME VE MENKUL KIYMET MUTABAKAT SİSTEMLERİ, ÖDEME HİZMETLERİ VE ELEKTRONİK PARA KURULUŞLARI HAKKINDA KANUN. Halkla İlişkiler Başkanlığı

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Başkan Acar 4. Ulusal Sağlık Kurultayına Katıldı

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomik Göstergeler Neyi Gösteriyor? 2013 e Bakış ve 2014 Beklentileri

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Salı İzmir Gündemi

TÜRKİYE DIŞ TİCARETİNDEN İZMİR İN ALDIĞI PAYIN ANALİZİ

Ekonomi Bülteni. 10 Ağustos 2015, Sayı: 22. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ YATIRIM MALĐYETLERĐ AÇIKLIK EKO OMĐK VE POLĐTĐK ĐSTĐKRAR FĐ A SAL ĐSTĐKRAR

Transkript:

Harman büyük olabilir ama taneleri görmek istiyoruz Rektörlüğü tarafından, çeşitli eğitim kademelerinde kalitenin artırılması ve öğrenci başarısının yükseltilmesi amacıyla, 02 03 Ocak 2009 tarihlerinde gerçekleştirilen Gaziantep in Eğitim Sorunları: Önceliklerimiz adlı eğitim çalıştayı sona erdi. Çalıştayın kapanış konuşmasını yapan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Hiçbir şey eğitimden önemli değildir sözünü çok önemsediğini belirterek, Gaziantep Üniversitesi olarak, Gaziantep ölçeğinde bu soruna sahip çıkma noktasında kararlı olduklarını söyledi. Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Bu çalıştay da çok önemli bir çalışma periyodu yakalandı ve sonuçları ortaya çıktı. Görüntü olsun diye bu çalıştayı yapmadık. Çalıştayın sonucunda, bir şekilde şunlar yapılmalıdır diyebiliyoruz. Somut öneriler, bir takım çözüm önerileri ortaya çıktı. olarak bizler, elimizi taşın altına koymaya hazırız. Bu konuda, Milli Eğitim Müdürümüzün de ne kadar özverili olduğunu biliyoruz. Yine, birçok sivil toplum kuruluşu, odalarımız, belediyelerimiz katkı vermeye hazır. Bu konuda, Milli Eğitim Bakanlığı na özel bir proje hazırlayalım. Bir üst kurul oluşturularak, önümüzdeki sürecin yol haritasını çizelim ve bütün bunların takipçisi olacak bir üst kurul ve altında da alt kurullar oluşturarak somut bir sonuç alma noktasında bir duruş göstermeliyiz Çalıştayda yazılan yazıların beyaz sayfalarda kalması bizi üzer diyen Prof. Dr.Yavuz Coşkun, Eğitim sorununa sahip çıkmak ve sonuç almak istiyoruz. Üç, beş, on gerekirse yirmi yıl sonra bu sonuçları görmek istiyoruz. Eğitim uzun vadeli bir yatırımdır, bu günden yarına düzeltilebilecek şeyler değil. Birçok şeyi ıskaladığımız gibi eğitimde de en az üç, dört nesli ıskalamış durumdayız. Cumhuriyetin kuruluşundan, Atatürk ten bu yana, bu konuda dört nesil yaratılabilirdi ama biz ciddi anlamda ıskaladık. Sanayi devriminde ıskaladığımız gibi. Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Zübeyir Yılmaz bu çalıştayın Türkiye de bir ilk olduğunu söylüyor. Türkiye de bir ilkse bundan gurur duyarız diyerek, Burada bir yol haritası konusunda bakanlık mensubu arkadaşlarımın ilgili kurullarda dile getirerek, çalıştayın somuta dönmesi, çalışma gurubu oluşturulması durumunda bir protokol mü imzalanacak, yol haritası mı çizeceğiz, üst kurul mu oluşturacağız. Görüntü olmamalı, yetkilendirilecek bir üst kurul, Vilayete danışmanlık yapmalı. Tavsiye kararı idarece yapılabilir anlamına gelecek ciddi bir kurul olmalı. Ve bu kurul da özverili çalışmalı. Üniversitemizin akademisyenleri mutlaka yardım edecek, içinde olacaktır Yaz aylarında yapılan seminerlerin çok yararlı olmadığını düşünüyorum diyen Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Hizmet içi eğitimi alan insanın gerçekten alıp almadığı konusunda ölçülebilirliği olmalı yani sahadan geri dönüş almanız lazım. Bu konuda bir başka şey daha yapabiliriz. 13 bin 500 öğrencimiz var. Göreve gelmezden önce her öğrencimiz mutlaka sosyal bir projeye dahil olacak demiştik. Gaziantep te eğitim konusunda, 500 öğrenci ise 500 öğrencimizi, 300 ise 300 öğrencimizi bu projeye dahil edebilir, bu konuda yardımcı olabiliriz diyerek, öğrencilerimizle de bu konuda gereken desteği vereceklerini söyledi. Proje kapsamında kaynak sorununun da kolaylıkla çözülebileceğini belirten Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Milli Eğitim Bakanlığından, sanayi kuruluşlarından, özel idareden, kendi bütçemizden mutlaka buluruz. Öğrencimizi sahaya salıp, istediğimiz bu bilgileri elde etme noktasında çok faydalı olabiliriz. Uzaktan eğitim sistemini devreye sokuyoruz. Tüm okullarda internet var, uzaktan eğitim yoluyla tüm öğretmenlere hizmet içi eğitim verebiliriz. Kısacası son olarak, harman büyük olabilir ama taneleri görmek istiyoruz Eğitim Çalıştayı Gerçekleştiriliyor Sf: 2 de Eğitim Çalıştayı Yapıldı Sf: 3 de Meyve ve Sebze Potasından Çerez Üretimi Prof. Dr. Sait Söylemez Boyler Tercih Edilen Bir Isıtma Sistemi Sf: 4 de İnsan Akçiğerinden hücre üreten Türkiye deki ilk ve tek laboratuarız Senotosu ndan Kınama Sf: 5 de Öğrencilerimiz Yurtdışına Gidiyor Nizip Meslek Yüksekokulu nda Ağaç Dikimi Kampanyası Sf: 6 da Dünyada ve Türkiye de Ekonomik Kriz Sf: 7 de ABD Düşünce Kuruluşları Temsilcileri Heyeti Üniversitemizde Sf: 8 de Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu Enerjimizi verimli kullanmalıyız Sf: 8 de

Türkiye de İlk Kez Üniversitemiz Tarafından Gaziantep in Eğitim Sorunları: Önceliklerimiz Eğitim Çalıştayı Gerçekleştiriliyor Rektörlüğü tarafından çeşitli eğitim kademelerinde kalitenin artırılması ve öğrenci başarısının yükseltilmesi amacıyla Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde Gaziantep in Eğitim Sorunları: Önceliklerimiz adlı eğitim çalıştayı düzenlendi. 2 3 Ocak 2009 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan çalıştay bugün yapılan açılışla başladı. Türkiye de ilk kez Üniversitemiz tarafından gerçekleştirilen çalıştay, okul öncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim, mesleki eğitim, fiziksel altyapı alt grubu olmak üzere beş farklı alt grubun sorunlarına çözüm arayacak. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan çalıştayda, açılış konuşmaları öncesinde Üniversitemiz Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Türk Müziği Gençlik Orkestrası tarafından Öğr. Gör. Sezgin Bademli nin yönetiminde müzik dinletisi gerçekleştirildi. Eğitimin onulmaz yaralarımızdan biri olduğunu söyleyen Üniversitemiz Rektörü ve Çalıştay Onursal Başkanı Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Yaklaşık 20 yıldır nde öğretim üyesi olarak görev yapmaktayım. Gerçekten Gaziantep in eğitim açısından çok büyük sıkıntılar yaşadığını biliyorum. Biz yönetime geçtiğimizden bu yana hep söylüyoruz. Üniversite anlayışımızın temelinde nitelikli insan yetiştirmek var. Ama toplumun lokomotifi olmak gibi bir sorumluluğa da sahibiz. Bugüne kadar birçok kuruluş eğitim konusunda fikir üretmiştir. Bizlerin bu çalıştaydaki temel amacı bilimsel metotlar ışığında çözümleri ateşlemektir. Bir çok alanda şehrimize öncülük etmek istiyoruz. Çalıştayımızın şehrimiz için hayırlı ve başarılı olmasını diliyorum Eğitimi daha iyi işlerin anahtarı olarak nitelendiren Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tokay Gedikoğlu, Umarım bu çalıştayla sorunlarımıza çareler bulabiliriz. Bugüne kadar eğitimin pek çok tanımı yapılmıştır. Bize göre eğitim, toplumun en önemli sermayesi olan insanın geleceğini güvence altına alma işidir. Eğitim uzun ve zor bir süreçtir. Bu süreçte kişiler üretici, yaratıcı ve donanımlı olacaktır. Eğitimli insanlar çevresini daha iyi algılayan ve sorgulayan kişilerdir. Yapılan araştırmalar en iyi yatırımın eğitime yapılan yatırım olduğunu göstermiştir. Gaziantep e baktığımızda, 2008 ÖSS de sayısalda 58, sözelde 64, eşit ağırlıkta ise 60 ıncı, 2008 OKS de ise 66 ıncı sıralarda olduğunu görüyoruz. Bu istatistiki veriler Gaziantep in Türkiye ölçeğinde sonlarda olduğunun göstergesidir. İşte bizlerde bu sorunlara bilimsel bir şekilde çözüm üretmek için bu çalıştayı düzenledik şeklinde konuştu. Eğitime yapılan yatırımların kazanç şeklinde geri döndüğünü belirten İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, Gaziantep te eğitim konusunda birilerinin elini taşın altına koyması gerekiyordu. Bu konuda adım atan Üniversitemizin Sayın Rektörü, Dekanı ve arkadaşlarına çok teşekkür etmek istiyorum. Bu çalıştayla olumsuzlukları gidermek için yeni uygumlalar yapılacaktır. Başarısızlık Güneydoğu ve Doğu Anadolu nun kaderi olmamalıdır. Bunun iyi olacağına inanalım. Çünkü inanmak başarıyı getirir. Hiçbir husus eğitimden daha önemli değildir ifadesinde bulundu. Çalıştayın başarılı olmasını dileyen Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Bu çalıştay bir başlangıç olmalıdır. Bundan sonra eğitimimizi ileriye götürmek için el ele vermeliyiz. Biz eğitimi ileriye götüremeyecek insanlar değiliz. Ne olursa olsun eğitim her zaman bir adım önde olmalıdır. Tüm emek verenlere teşekkür ederim Eğitim noktasında ülkemizin son 6 7 yılda büyük atağa geçtiğini kaydeden AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Erdoğan, Ülkemizde son yıllarda eğitimde büyük yollar kat ettiğimiz halde Gaziantep gerilerde kalmıştır. Bu gerçekten bizleri çok düşündürmüştür. Bu konuya Üniversitemizin öncülük etmesi çok güzel bir şeydir. Doğudan Gaziantep e göç eden insanlar genellikle çocuklarını sanayide kalfa ya da çırak olarak çalıştırırlar. Bu da çocukların eğitimsiz kalmasına yol açar ve eğitim sürekli aşağıya çekilir. Umarım başarılı bir çalıştay olur Çalıştay sonucunda çıkacak olan sonuçların bizlere rehberlik edeceğini ifade eden AK Parti Gaziantep Milletvekili Mehmet Sarı, Adalet ve Kalkınma Partisi olarak eğitim her zaman öncelikli konumuz oldu. Yıllardır Gaziantep i sanayi ve ticareti ile ön plana çıkardık. Bu son yıllarda yerini turizm ve tarihi yerlere bıraktı. Şimdi ise eğitimde ön plana çıkma zamanı. Nasıl Gaziantepliler Kurtuluş Savaşı nda binlerce şehit vererek bu şehri kurtardılarsa, eğitimi de öyle kurtaracaklardır

Üniversitemizde Eğitim Çalıştayı Yapıldı Rektörlüğü tarafından, Gaziantep in Eğitim Sorunları: Önceliklerimiz adlı eğitim çalıştayının değerlendirme toplantısı, Üniversitemiz Uygulama Otelinde yapılan toplantıyla sona erdi. Çalıştayda, son derece önemli sorunlar tespit edilmiş, sorunlara çözüm önerileri getirilmiş ve öncelikler belirlenmiştir diyen Eğitim Fakültesi Dekan Prof. Dr. Tokay Gedikoğlu, Bundan sonraki aşamada gurup başkanlarının sunmuş olduğu özetler çerçevesinde bir çalıştay kitapçığı oluşturmayı planlıyoruz ve orada da çalıştayımız tüm boyutlarıyla ortaya çıkacaktır ve bu doğrultuda gerekli adımlar atılacaktır dedi. Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Zübeyir Yılmaz, İlk defa eğitimin bütün paydaşlarını bir araya getiren, Üniversitenin öncülüğünde, rehberliğinde o ilin sorunlarına el koymak adına böyle kapsamlı bir çalıştay yapıldı. Bu çalışma diğer illerimize de örnek olacaktır. Bu çalıştay da eğitimin bütün sorunlarına çözüm bulmak mümkün değil ama sorunun tespit edilmesi ve bu sorunun çözümü için odaklanmak sürekli bu çözüm için çalışmak, takip etmek, azmetmek, sorunun çözümlenmemesi için hiçbir neden yoktur. Bir damla su bile sürekli düştüğünde altındaki taşın nasıl aşındırdığını çok iyi biliriz. Eğitim de öyledir. Yalnızca birkaç toplantıyla veya orada sunulan önerilerle halledilecek bir şey değildir. Önemli olan sürekli azimle ne yaptığını bilerek, sorunları tek tek ele alıp, üzerine giderek sorunlar çözülür. Paydaşların bir araya gelerek, odaklanılarak sorun çözülür. Bunu da Gaziantep te görmekten son derece mutluyuz Orta Öğretim Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Ethem Yaman, Burada dile getirilen ve alt gurupların dile getirdiği sorunların büyük çoğunluğu Türkiye nin genel eğitim sorunları çerçevesindedir. Gaziantep i Türk eğitim sisteminden ayrı düşünmek mümkün değildir. Dolayısıyla genel anlamdaki sorunların Gaziantep e de yansıması doğaldır Yaman, Özel eğitimöğretim faaliyetlerinin beş temel unsuru vardır. Fiziki mekân, donatım, öğretim programları, öğretmen ve öğrencidir. Bu beş unsur örgün eğitimimizin olmaza olmazları arasında yer alır. Bu yapının omurgasını öğretim programları oluşturmakta. Ne kadar mükemmel fiziki mekân yaparsak yapalım, ne kadar mükemmel teknik donatımla donatalım, ne kadar çok mükemmel öğretim programı yaparsak yapalım, bütün bunların öğrencilerimizin gelişmesi ve yetişmesi noktasında temel unsuru öğretmendir. Öğretmenlerimizi temel unsur olarak dikkate almazsak, öğretmenlerimizi göz ardı edersek, hiçbir noktaya varmamız mümkün değildir Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdür Yardımcısı Timur Şenkoğlu, Bu çalıştayla akademisyenlerle icra edenler bir araya gelerek birleştiler. Kurulan üst kurulun problemin yüzde 50 sini çözdüğüne inanmaktayım. Bu üst kurulun bir takvime bağlanmasında ve süreklilik kazanmasında fayda vardır. Öğrencilerle ilgili olarak Türkiye nin birçok ilinde uyguladığımız çocuk dostu okul diye bir projemiz var. Öğrenciyi merkeze alan ve yönetimde katılımı içeren bir anlayış içeriyor. Bu proje birçok problemi içine alabilecek ve çözebilecek bir yapısı vardır. Bütün okullarda uygulanarak, Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından bir büro oluşturulması ve takip edilmesi ve alt hizmetlerin götürülmesi problemleri asgariye indirecektir ifadesinde bulundu. Farkındalık meydana getirmek çok önemlidir diyen, İl Milli Eğitim Müdürü Süleyman Şişman, Ümit ediyorum ki bu çalıştay, Gaziantep te bir ilk olması dolayısıyla Gaziantep Üniversitemizin, Milli Eğitiminin yeniden bir farkındalık oluşturmasında bir başlangıç olduğuna inanıyorum. Farkında olmak problemi çözmeye, problemi tanımaya ve ona teşhis koyup, çözümler aramaya önemli bir etmendir. Bu konuda küçük bir rüya anlatmak istiyorum. Vatandaş rüyasında kitapla konuşuyormuş. Kitap demiş ki, bana öyle bakma beni oku, ben kitap olduğumun farkına varayım, sen de insan olduğunun farkına var. Gaziantep te bu çalıştayla bu farkındalık yerine getirilmiştir diyerek, mutlaka değişmek, buna bağlı olarak gelişmek zorundayız

Prof. Dr. Sait Söylemez, Boyler Tercih Edilen Bir Isıtma Sistemi Meyve ve Sebze Posasından Çerez Üretimi fornia tarafından desteklendiğini ifade eden Maskan, proje kapsamındaki deneylerin bir kısmının ABD de yapıldığını kaydetti. Maskan, Çalışmada, günümüzde gıda maddesi olarak fazla kullanılmayan fakat kalp damar hastalıklarında önemli bir risk faktörü olan kandaki kolesterol seviyesini düşürerek, kalp damar hastalıkları riskini azaltabilen ve aynı zamanda bir diyet lif olan B-glukan gibi önemli besin öğeleri içeren arpa unu; yine diyet lif, antioksidan gibi insan sağlığı açısından faydalı maddeler içeren meyvesebze posaları ile karıştırılarak; fonksiyonel ve yemeye hazır ekstrüde çerez gıdalar üretilmiştir. Üretilen ürünler hiçbir katkı maddesi içermemektedir ve tat panelistleri tarafından beğenilmişlerdir Çalışmanın endüstriyel boyuta taşındığını söyleyen Maskan, Ekonomik değeri daha düşük arpa ile gıda sanayi atıkları olan meyve ve sebze posası gibi hammaddelerin kullanımıyla üretici açısından düşük maliyetli ürünlerin üretilmesi sağlanmış, tüketici açısından ise ekonomik, sağlıklı ve çeşitlilik arz eden ekstrüde ürünlerin marketlerde yerini alması sağlanmış olacaktır şeklinde konuştu. Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sait Söylemez, kış aylarında evlerde su ve çevreyi ısıtmak amacıyla kullanılan boyler hakkında bilgi verdi. Boylerin banyodaki kalorifer peteğinin yerinde kullanıldığını belirten Prof. Dr. Söylemez, kullanımının kolay olması bakımından tercih edilen bir sistem olduğunu söyledi. Söylemez, Boylerler, sıcak servis suyu hazırlamak amaçlı kullanılır. Diğer taraftan ortam sıcaklığından daha yüksek sıcaklıkta bulunması nedeniyle çevreyi de ısıtma görevi yaparak, çok amaçlı olarak kullanılır Kullanımları için gerekli enerjiyi kalorifer kazanından aldığını ifade eden Söylemez, Kalorifer kazanı aracılığıyla ısıtılan su, hem petekleri hem de boyleri aynı anda ısıtır. Bu nedenle sıcak su kullanıldığında kazana bir miktar yük getirir. Sisteme kolay adapte olması nedeniyle son zamanlarda tercih sebebi olmuştur. Teknik olarak boylerler bir nevi statik ısı değiştirgeci olarak adlandırılır Kazanda ısıtılan su, boyler içerisinde bulunan suyu sürekli kendi sıcaklığına çıkardığını vurgulayan Söylemez, böylece sıcak su gömleğinin içerisindeki temiz soğuk su ısıtılarak istenilen sıcak suyun sağladığını kaydetti. Söylemez, Boyler takıldığında banyonun peteği sökülüp yerine hem suyu ısıtan hem de çevreyi ısıtan bir eşanjör takılmış Gaziantep Üniversitesi Senato Kararı Senatosu tarafından 06.01.2009 tarih ve 1 nolu toplantısında alınan kararla Gazze ye yönelik olarak yapılan saldırı kınandı. Son günlerde İsrail in Gazze ye yönelik asimetrik güç kullanımı gerçekleştirerek yaptığı saldırılar sonucu yüzlerce sivil insanın ölümünü bir insanlık ayıbı olarak telakki ediyor ve sivilleri de içine alan, barışa asla hizmet etmeyecek böyle bir saldırıyı ve eylemi kınıyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Medeni Maskan Domates ve Üzüm Posaları İle Arpa Unu Karışımından Ekstrüzyonla Geliştirilen Çerez Gıdaların Üretimi ve Özellikleri adlı projesini tamamladı. University of California, Davis, Food Science and Technology Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Kathryn McCARTHY ile birlikte yürüttükleri bir proje olduğunu söyleyen Prof. Dr. Maskan, projenin aynı zamanda Gıda Mühendisliği Bölümü Arş. Gör. Aylin Altan ın da doktora tez konusu olduğunu belirtti. Projenin, ve University of Caliolur. Boyler takıldığında kalorifer kazanına gelen ek yükü ara saat ile ölçmek mümkündür.3 oda 1 salonu olan ortalama bir dairede 7 adet petek bulunur. Ancak ortalama bir sarfiyat olarak 7 petek yerine ek bir petek varmış gibi düşünerek, beş kişilik bir aile için normal yakıt parasının 8 / 7 katı alınarak hesaplamak mümkündür ifadesinde bulundu.

İnsan akciğerinden hücre üreten Türkiye deki ilk ve tek laboratuvarıyız Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Bayram Hücre Kültürü Laboratuvarı ve yürüttüğü projeler hakkında bilgi verdi. Hücre Kültürü Laboratuvarında, hücreleri üretmeye başladıklarını belirten Prof. Dr. Bayram, hücre kültürünün deneysel araştırmalarda çok önemli olduğunu söyledi. Hava yollarında bronş ve alveol denilen hava keseciklerinin hücrelerini üretmekte olduklarını ifade eden Bayram, bu hücrelerin bir kısmının yurt dışından satın alınıp, laboratuvar ortamında çoğaltılarak deneylerde kullanıldığını, bir kısmının ise tümör nedeniyle çıkarılan akciğerlerin, teşhis için işe yaramayan kısımlarından doğrudan üretildiğini kaydetti. Bayram, Yurt dışından satın alınan akciğer hücreleri bizim dışımızda bir de Hacettepe Üniversitesi Çocuk Alerji bölümünde üretiliyor. Yani Türkiye de bu işi yapan az sayıda laboratuvarlardan biriyiz. Ancak, direkt olarak insan akciğerinden hücre üreten Türkiye deki ilk ve tek laboratuvarız. Bu hücreleri, tümör nedeniyle çıkarılan akciğerlerin teşhis için işe yaramayan kısımlarından üretiyoruz şeklinde konuştu. Uygulanılan bu metodu, Londra Üniversitesi ndeki doktora çalışmaları sırasında öğrendiğini vurgulayan Bayram, dünyada bu yöntemi kullanarak akciğer hücre kültürü yapan ikinci laboratuvar olduklarını ifade etti. Bayram, Laboratuvarımızda halen Araştırma Fonu ve TÜBİTAK tarafından desteklenen projelerimiz kapsamında, dizel motorlu araçların egzozlarından çıkan kurum ve zararlı maddelerin insan akciğer hücreleri üzerindeki etkilerini araştırıyoruz. Bu tür hava kirleticilerin insanda nefes darlığı ve astım gibi kronik akciğer hastalıkları ile akciğer kanseri gelişiminde rol oynadıkları düşünülmektedir. Ancak bu etkinin altında yatan mekanizmalar yeterince bilinmemektedir. Biz çalışmalarımızda hava kirleticilerin kronik hava yolu hastalıkları ve akciğer kanseri gelişimindeki rolünü aydınlatmaya çalışıyoruz. Bu metot ile üretilen hücre kültürleri yürütmekte olduğumuz çalışmalar dışında da çok kapsamlı ve geniş araştırmalar yapılmasına fırsat sunan bir modeli oluşturmaktadır Hava kirliliğinin tüm dünyada ciddi bir sorun olduğunu belirten Bayram, Ekonomik ve verimli olması bakımından dizel motorlu araçların kullanımı giderek artıyor. Bu araçlardan çıkan duman, kurum gibi maddeler insan sağlığını olumsuz yönde etkiliyor. Dolaysıyla amacımız bu kurumun hücre düzeyinde ne gibi etkilere yol açtığını araştırarak bu zararı azaltmanın veya önlemenin yöntemlerini bulmak ifadesinde bulundu. Gelecekte de değişik alanlarda bu çalışmaları sürdürmeyi düşündüklerini söyleyen Bayram, daha sonra nefes darlığı, kronik bronşit, astım, akciğer kanseri gibi hastalıklara yönelik araştırmalar yapmayı hedeflediklerini kaydetti. Senatosu ndan Kınama Kararı Senatosu tarafından 06.01.2009 tarih ve 1 nolu toplantısında alınan kararla özür dileme kampanyası na kınama Tarih, yaşanmış, yazılmış Üstelik bu konuda ısrarlı olmak, atılmak istenen olum- ve hükmünü vermiştir. Ortada utanacağımız bir suç ve adına lu adımların önünde bir engel, özür dileyeceğimiz bir kabahat toplumların birbirini yeniden yoktur. tanımaları için de olumsuz bir Türk milleti de sahip olduğu büyük imparatorluk coğ- bu konuda çalışması gereken çağrışım yaratmaktadır. Ayrıca rafyalarından çekilirken, katliamlar, mezalimler ve bitmek kaybolması ve kayması söz tarihçiler için gerekli zeminin tükenmek bilmeyen trajik göçler yaşamış, ancak bu tarihi ha- Bu nedenle, özür di- konusudur. diseleri yüreğine gömerek yeni leme kampanyası tümüyle bir dünyaya kapı açmıştır. yanlıştır. Bu olay, yanlış amaca Hiç kimsenin,mirasçısı hizmet etme yolunu açmakta olduğumuz ecdat yadigârını olup, bu eylemi desteklemediğimizi ve doğru bulmadığımız aşağılama, suçlu gibi tanımlama ve özür talep etmeye hakkı hususunu Kamuoyuna saygıyla yoktur. duyururuz.

Öğrencilerimiz Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı Çerçevesinde Yurtdışına Gidiyor Avrupa Birliği Ofisi, Üniversitemiz öğrencilerinin yurt dışında eğitim görmeleri amacıyla farklı ülkelere gönderirken, Avrupa Gönüllü Hizmeti programı çerçevesinde de öğrencilerimizin farklı kültürleri tanımasını sağlıyor. Geçtiğimiz Ağustos ayında eğitiminin bir bölümünü Amerika da tamamlamak amacıyla Arizona Üniversitesi ne giden Endüstri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Zeyni Artık ın eğitimini tamamladığı ve önümüzdeki günlerde Erasmus programı çerçevesinde Polonya ya gideceğini bildiren Avrupa Gençlik Program- Tıp Fakültesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi Seminer Salonu nda, Endokrin Metabolizma Bilim Dalı tarafından diyabetli çocuklar için yılbaşı eğlencesi düzenlendi. Geleneksel olarak gerçekleştirilen ve bu yıl üçüncüsü düzenlenen yılbaşı eğlencesi çocuklara unutamayacakları bir gün yaşattı. 3 12 Yaş grubu çocukların katıldığı eğlencede hediyeler dağıtıldı. Yılbaşı eğlencesine, Hastane Başhekimi Prof. Dr. Levent Elbeyli, İç Hastalıkları Ana Bilim ları Danışmanı Şeyho Bozkuş, Ocak 2009 da da Üniversitemiz Makine Mühendisliği Bölümü 4. sınıf öğrencisi Hülya Özdemir in eğitiminin bir bölümü için Amerika daki Murray State Üniversitesine gidecek Avrupa Gönüllü Hizmeti Programı çerçevesinde yurt dışı- Diyabetli Çocuklar İçin Yılbaşı Eğlencesi Düzenlendi Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Ersin Akarsu, Prof. Dr. Mustafa Araz, Doç. Dr. Şebnem Aktaran, Arş. Gör. Dr. Müge Özsan, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mehmet Keskin, Doç. Dr. Özlem Keskin, Diyabet Hemşiresi Fatma Temiz, Hemşirelik Eğitim ve Organizasyon Sorumlusu Süreyya Yılmaz, pek çok sayıda hasta yakını ve idari personel katıldı. Diyabetli çocukları bir araya getirmeyi amaçladıklarını belirten Prof. Dr. Ersin Akarsu, Çocuklarımıza sahip çıkmak ve onlara moral vermek amacıyla bu tür etkinlikler düzenliyoruz. Böyle önemli günlerin dışında diyabet okulu gibi çocuklarımızı bilinçlendirmek için de çalışmalar yapıyoruz. Umarım unutamayacakları bir gün geçirirler Nizip Meslek Yüksekokulu kampusünde Ağaç Dikim Kampanyası başlatıldı. Nizip Meslek Yüksek okulu nun 1 Temmuz 2008 tarihinde Nizip Meslek Yüksek okulu Yerleşkesine taşındığını belirten Nizip Meslek Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Yaşar Büyükoğlu, 2007 Mayıs ayında yapılan yaklaşık 5 bin fidandan oluşan fidan dikimine ek olarak, 19 Aralık 2008 Cuma günü Ağaç Dikim Kampanyası başlattıklarını söyledi. Büyükoğlu, Ağaç Dikim Kampanyası çerçevesinde, ilk olarak 19 Aralık 2008 Cuma günü Nizip Ali Alkan İlköğretim Okulu Müdürü Müslüm Yalçın, Müdür Yardımcıları ve öğretmenleri ile birlikte 65 kişiden oluşan 5. sınıf öğrencileri kampus alanımızda 600 na öğrenci göndereceklerini ifade eden Bozkuş, Meslek Yüksekokulu öğrencilerinden Talip Kolkılıç, 9 aylık bir süre için Romanya ya gidecek. Gençler, yeteneklerini geliştirebilmesi için onlara yardımcı olan bir sivil toplum kuruluşunda yapılan faaliyetlere katılarak, gençlerle görüşüp fikir alışverişinde bulunup, ekip halinde çalışıp yeni fikirler, yeni projeler üretecekler. Yine bu proje kapsamında 5 Eylül de Letonya ya giden Meslek Yüksekokulu Aşçılık Bölümü öğrencisi Kadriye Timoçin 20 Ocak ta Türkiye ye dönecek. Öğrencimiz burada Letonya nın sosyal biçimini tanıma fırsatı bularak, Letonya daki hafif zihinsel ve fiziksel özürlü olan genç ve yaşlıların bakımına yardımcı olan kişilere yardımcı oldu. Projemizin amacı oyunlar düzenleyerek engelli kişilerin yeteneklerini geliştirerek, kendilerini iyi ve yararlı birer birey olmalarını hissetmelerini sağlamaktır Nizip Meslek Yüksekokulu nda Ağaç Dikim Kampanyası fidanlık bir hatıra ormanı oluşturdular. Bu alana daha sonra bin fidan daha dikilecektir. Kampanyaya Yüksekokulumuz öğretim görevlileri ve öğrencileri de destek oldular. Yüksekokulumuzda yeşil alan oluşturma ile ilgili Ağaç Dikim Kampanyası çalışmaları yılda iki kez olmak üzere süreklilik göstermesini istiyoruz. Amacımız geniş bir araziye sahip olan Yüksekokulumuz kampusün de ihtiyaç duyulan yeşil alanın mümkün olduğunca kısa sürede oluşumunu sağlamaktır diye konuştu

Birçoğumuz artık krizin A.B.D. de morgage (konut kredisi) ile ilgili olduğunu iyice kavramış durumdadır. Bu konunun gündemimizde bu kadar çok yer etmesinin sebebi, batılı politikacılar ve ekonomistlerin bu krizi, 1930 daki Büyük Buhran dan sonra en ciddi ekonomik kriz olarak tanımlamalarından da anlaşılabilir. Fakat belki anlamadığımız husus, bunun neden önlenemediği ve dünyadaki diğer ülkeleri neden bu kadar çok etkilediği olabilir. Esasında şimdi baktığımızda birçok ekonomist için sebep gayet açıktır. A.B.D. Merkez Bankası 2004 ün ortalarına kadar işsizliği düşük seviyelerde tutmak, ekonomik büyümeyi sürdürmek amacıyla, kolay para politikası izlemiştir. Bu politika gereği Merkez Bankası hedef faizi düşük tutarak, piyasada para arzını bol tutmuştur. Bunun kısaca anlamı, halk ve şirketler için kolay borçlanma imkânının sağlanmasıdır. Örneğin Türkiye de Merkez Bankası, bunun tam tersi bir politika izlemektedir. Faizleri yüksek tutarak, borçlanmayı zorlaştırmakta ve iç talebi kısarak enflasyonu düşürmeye çalışmaktadır. Amerikan Merkez Bankası nın bu politikasına ek olarak, yüksek dış ticaret açığının doğurduğu büyük miktardaki sermaye girişi, likidite bolluğunu desteklemiştir. ABD halkının ürettiğinden fazla tüketmesi sonucu, ülke yıllardır yüksek cari açık vermiştir. Başta Çin olmak üzere özellikle Uzak Doğu Ülkeleri ABD ye karşı ticaret fazlası vererek, büyük miktarlarda dolar rezervi oluşturmuşlardır. 2007 senesinde ABD nin toplam cari açığı 700 milyar dolar civarında gerçekleşmiştir. Bu para(fon), ABD finans piyasasına girerek, kredi olarak devletin harcamalarını, şirketlerin yatırım faaliyetlerini ve halkın tüketim harcamalarını finanse etmiştir. Bundan anlaşılacağı gibi halkın harcaması ve ev alması için uygun koşullar sağlanmıştır. Durum 2006 ortalarında tersine dönmeye başlamıştır. ABD Merkez Bankası, 2004 Haziran ayında hedef faizi %1 den %1.25 e yükseltmiştir. Merkez Bankası hedef faizindeki artış, 2006 nın Haziran ayında, faiz %5.25 oluncaya kadar devam etmiştir. Aynı dönem içerisinde gösterge banka borçlanma faizi, %4 ten %8 e çıkmıştır. Bu durumda zaten ödeme durumu zayıf olan ve bankaların agresif borç verme politikası sonucu morgage kredisi alarak ev sahibi olan dar gelirli halk, yükselen faizler sonucu borcunu ödeyememeye başlamış, böylece krizin fitili ateşlenmiştir. Aşırı talep sonucu yükselen konut fiyatlarının daha sonra düşmeye başlamasıyla haczedilen konutların tekrar satışından elde edilen gelir, borcun tamamını kapamaya yetmemiş, borcu verenlerin zarar etmesine neden olmuştur. Bu noktada küçük bir parantez açarak bundan yaklaşık 25 yıl öncesine dönmek istiyorum. 1974 ten sonra petrol fiyatlarının büyük oranda artmasıyla petrol ihraç eden ülkelerin kasalarına büyük miktarlarda petro-dolar kazancı birikmeye başlamıştır. Bu kaynak uluslararası bankalarda birikmiş ve bu bankalarında yüksek kazanç peşinde koşmaları sebebiyle yüksek faizle borçlanmayı kabul eden Latin Amerika ülkelerine aktarılmıştır. 1979 dan sonra ABD ve Avrupa ülkelerinde faizlerin artmaya başlamasıyla borçlanma faizi daha da artmıştır. Eski borç yeni borç ile kapatılmaya başlanmıştır. Bu süreç 1982 yılına gelindiğinde Meksika nın borcunu ödeyemeyeceğini ilan etmesiyle durmuştur. Daha sonra bunu Brezilya ve Arjantin izlemiştir. 2006 senesinin sonlarına doğru bazı sorunların olduğu fark edilmeye başlanmıştır. Mart 2007 senesinde HSBC nin, ABD deki faaliyetlerinde yaklaşık 10 milyar dolar zarar açıklamasıyla, kötü borç politikasının sonuçları somut olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Bundan sonra peşi sıra birçok banka, fon, sigorta şirketi ya zarar ettiğini ya da zarardan dolayı iflasını duyurmaya başlamıştır. İlk başlarda iflas edenlerin küçük finans kuruluşları olması, olayın derinliğinin tam olarak bilinememesi ve zarar eden katlanır, düşüncesinin hükümet çevrelerinde hâkim olması, politika yapıcılarının harekete geçmemesine neden olmuştur. Fakat 2008 senesine gelindiğinde, zarar açıklamalarının sürmesi ve finans devlerinin iflas etmeleri veya çok zor durumda kalmaları, konunun ciddiyetinin, boyutunun ekonomistler ve politikacılar tarafından anlaşılmasına neden olmuştur. İşin bir ilginç yanı, morgage krizinden etkilenmiş olan birçok finans kuruluşunun morgage kredisi vermediğidir. Gelişmiş finans piyasalarına sahip olan ABD de konut kredisi veren bankalar, borçluların senetlerini bir araya getirerek, bir menkul kıymete dönüştürmekte ve bunu da bir tahvil gibi başka yatırımcılara satmaktadırlar. Morgage Backed Security, diye adlandırılan bu menkul kıymete sahip olan kişi veya kuruluşlar, konut kredisi geri ödemelerini alan hak sahipleridirler. Dolayısıyla yüksek getiri sağladığı düşünülen morgage backed securities alan ABD li ve Avrupalı birçok finans kuruluşu, doğrudan bu olaydan etkilenmiştir. Sermayesi kıt olan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki kişi ve kuruluşlar, genelde bu tür menkul kıymetleri satın almadıkları için morgage krizinden doğrudan etkilenmemişlerdir. Zamanında önlem alınmaması sonucu kriz bir salgın hastalık gibi her yere yayılmıştır. Finans kuruluşları, karmaşık işleyişleri sebebiyle zaman zaman birbirlerinden borç alma ihtiyacı duymakladırlar. Bankaların batmaya başlamasıyla güvenilirlik ortadan kalkmıştır. Kısa vadeli likidite ihtiyacı duyan bankalar, bunu diğer bankalardan temin edemeyince onlar da zor durumda kalmışlardır. Bu durumda bankalar reel sektöre borç vermekten kaçınmaya başlamış, bu da tüketim ve fiziksel yatırımların azalmasına neden olmaya başlamıştır. Kriz beklentileri arttıkça tüketiciler tüketimlerini daha da kısmaya başlamış ve böylece kötü bir döngü başlamıştır. Bunun biraz da geç fark edilmesinden sonra hükümetler bankaların batmasına izin vermeme kararını almış, ABD hükümeti ilk başta 700 milyar dolarlık bir kaynakla olaya müdahale etmiş, Avrupa daki hükümetler de benzeri yollar izlemiştir. Krizin reel sektöre sıçramasıyla da teşvik paketleri artmıştır. Merkez bankaları da bankalara ihtiyaç duydukları likiditeyi daha kolay sağlamak için borçlanma faizlerini önemli miktarda düşürmüşlerdir. Halkın güvenini arttırmak için bol bol ne gerekiyorsa yapılacağı bildirilmiştir. Türkiye gibi toksik menkul kıymetlerden doğrudan etkilenmemiş olan ülkeler de dolaylı olarak Dünya daki gelişmelerden etkilenmeye başlamıştır. Ekonomik durgunluğa giren batılı zengin ülkelerin daha az mal ve hizmet ithal etmeye başlaması, diğer ülkelerin ihracatının azalmasına neden olacaktır. Örneğin Türkiye İhracatçılar Meclisi nin verdiği son rakamlara göre, Türkiye nin 2008 yılı Kasım ayı ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22 azalmıştır. Ülkeyi olumsuz etkileyecek bir diğer etki kanalı da, sermaye eksiği olan Türkiye nin daha az dış kaynak bulabileceğidir. Böylece yatırım ve tüketim muhtemelen olumsuz etkilenecektir. Nitekim, yabancı yatırımcılar, bu olayların başlamasıyla kendi sermaye ihtiyaçlarını karşılamak, riskli ülkelerden çıkmak amacıyla, hisse senedi ve tahvil piyasasından çıkmaya başlamışlardır. Bu da borsanın önemli miktarda değer kaybetmesine ve faizlerin yükselmesine sebep olmuştur. Yabancıların döviz talebinin önemli miktarda artması sonucu da Türk Lirası yabancı paralar cinsinden değer kaybetmiştir. Bütün bu olumsuz gelişmeler sonucu son OECD raporuna göre, Türkiye de 2009 yılında büyüme yüzde 2 nin altına ineceği, 2010 yılında ise dünyadaki iyileşmeyle birlikte yüzde 4,5 e çıkacağı tahmin edilmektedir. Sonuç olarak bu ekonomik krizin de gösterdiği gibi günümüzdeki hızlı gelişmeler ekonomi yönetimini gittikçe zorlaştırmaktadır. Ekonomi ile ilgili kararlar daha da önemli hale gelmiştir. Çok basit gibi görülen uygulamalar dahi çok önemli sonuçlar doğurmaktadır.

ABD Düşünce Kuruluşları Temsilcileri Heyeti Üniversitemizde Amerika Birleşik Devletleri Düşünce Kuruluşları Temsilcilerinden oluşan bir heyet Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun u makamında ziyaret etti. Rektörlükte yapılan ziyarete, Dr. Jan O. Lesser, Daniel Benjamin, Dr. Andrew Kuchins, Dr. Christian Ostermann, Moran Banai, Haim Malka, Gaziantep Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Cahit Nakıpoğlu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Fahrettin Göğüş ve Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfıçı ile Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan katıldı. İstanbul ve Ankara nın yanı sıra sanayi ve ticaret yönüyle Anadolu nun en önemli kentlerinden birisi olan Gaziantep i de ziyaret programına alan heyetin Üniversitemizi ziyareti oldukça sıcak ve samimi bir ortamda gerçekleşti. Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Üniversitemizi ziyaret eden Amerika Birleşik Devletleri Düşünce Kuruluşları Temsilcilerinden oluşan heyetteki misafirlere günün anısına hediye takdim ederken, ziyaret sonrasında misafirlerle Seyirtepe Tesisleri nde yemek yenildi. Enerjimizi verimli kullanmalıyız Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu tarafından, Enerji Verimliliği (EN-VER) Projesi eylem planı kapsamında Makine Mühendisliği Konferans Salonunda, Enerji Verimliliği Projesi adlı konferans verdi. Enerjinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kanoğlu, enerjinin tasarruflu bir şekilde kullanılması gerektiğini aksi takdirde yaşam standardında ve üretim kalitesinde düşüş yaşanabileceğini kaydetti. Kanoğlu, Isıtma, aydınlatma ve ulaşım ihtiyaçlarımızı karşılarken, elektrikli ev eşyalarımızı kullanırken, kısacası günlük yaşantımızın her safhasında enerjiyi verimli kullanmak suretiyle, ihtiyaçlarımızdan kısıtlama yapmadan aile bütçesine, ülke ekonomisine ve çevremizin korunmasına katkı sağlamamız mümkündür Enerjiyi verimli bir şekilde kullanmamız gerektiğini ifade eden Kanoğlu, en önemli enerji kaynağımız olan petrol ve kömür gibi fosil yakıtlarının hızla tükendiğini söyleyerek, Enerji üretim ve tüketim süreçlerinde ortaya çıkan sera gazı emisyonları küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli nedenleri arasındadır dedi. Çevreyi kirleten pek çok nedenin olduğuna değinen Kanoğlu, fabrikaların, elektrik santrallerinin, konutların, işyerlerinin ve araçların fosil yakıt yakarak havayı kirleten yanma gazları çıkardığını belirtti. Havayı en az kirleten yakıtın doğalgaz olduğunu söyleyen Kanoğlu, Çevre kirliliği insan sağlığını bozan pek çok etki bırakır. Astım, nefes darlığı, kanser, kalp hastalıkları, akciğer hastalıkları gibi rahatsızlıklara sebebiyet verir. Hayvan sağlığını ve bitkisel hayatı olumsuz etkiler ve küresel ısınmaya neden olur ifadesinde bulundu. Karbon monoksitin renksiz, kokusuz ve zehirli bir gaz olduğunu vurgulayan Kanoğlu, Karbon monoksit araçlardan ve kömürün yakıldığı sobalardan yayılır. Akyuvarlara yapışır ve onların oksijen taşımasına engel olur. Oksijen organlara ve beyine taşınamayınca vücut refleksini ve bilinci kaybeder ve yüksek miktarlarda öldürür. Kapalı garajlarda egzoz gazlarının arabanın içine girmesiyle ve kömür sobasından çıkan gazların dışarıdaki rüzgârın ve bacanın iyi çekmemesinin etkisiyle odaya girmesiyle insanlar ölür Elektrikli ev aletleri alırken A sınıfı enerji etiketli cihazların tercih edilmesi gerektiğini belirten Kanoğlu, Evimizde kullandığımız enerjinin yaklaşık yüzde 20 si elektrikli aletler tarafından tüketilmektedir. Elektriğin büyük kısmını ise buzdolabı ve aydınlatma için harcamaktayız. Ev içi elektrik tüketim paylarının yüzde 30 u buzdolabı, yüzde 28 i aydınlatma, yüzde 10 u televizyon, yüzde 10 u elektrikli fırın, yüzde 7 si çamaşır makinesi, yüzde 6 sı bulaşık makinesi, yüzde 4 ü ütü, yüzde3 ü elektrikli süpürge, yüzde 2 si saç kurutma makinesi için kullanılmaktadır şeklinde konuştu. Konferans sonunda Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun tarafından Prof. Dr. Mehmet Kanoğlu na hediye takdim edildi.