Tıp Eğitiminin Şizofreniye Yönelik Tutumlar Üzerine Etkisi; 5 Yıllık İzlem Çalışması

Benzer belgeler
Tıp Eğitiminin Şizofreniye Yönelik Tutumlar Üzerine Etkisi; 5 Yıllık İzlem Çalışması 2

Din Görevlilerinin Şizofreniye İlişkin Bilgi ve Tutumları (Düzce Örneği)

Psikoloji Öğrencileri ve Mezunlarının Psikiyatrik Rahatsızlıklar ve Bağımlılığa İlişkin Bakış Açılarının Değerlendirilmesi

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2011; 3(2): , eissn: pissn:

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Güz Dönemi

Damgalama ve Psikiyatri: Ne Yapmalı?

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

Tıp Eği mi Geleceğin Hekimlerinin Ruh Sağlığı Sorunu Olan Bireylere Yönelik Tutumlarını Etkilemekte midir?*

T. C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI KLİNİK PSİKOLOJİ PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Değişen ben miyim? Hastalar mı? * Am I the one who changes, or are the patients?

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

Birinci basamak hekimlerinin şizofreniye bakış açısı

Ergenlerde Ruhsal Hastalıklara Yönelik Damgalamayı Etkileyen Etmenler

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Açıklama Araştırmacı:----- Danışman: Konuşmacı:

Tıp Eği mi Geleceğin Hekimlerinin Ruh Sağlığı Sorunu Olan Bireylere Yönelik Tutumlarını Etkilemekte midir?*

Türkiye de hekimler ve tıp fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik tutum ve bilgileri

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 6 RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Başkent Üniversitesi nde Öğrenim Gören Hemşirelik Öğrencilerinin Ruhsal Hastalıklara Karşı İnançlarının Belirlenmesi

Damgalama Erken Yaşlarda Başlar Gençlerde Ruhsal Hastalıklara Yönelik Damgalamayla Mücadelede Eğitimin Rolü

Psikiyatri dışı uzman hekimlerin ruhsal bozukluklar konusunda bilgi ve tutumları

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Fakülteyi Seçmelerinde Etkili Faktörler

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler

Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Benlik Saygısı *

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

İSTANBUL TIP FAKÜLTESİ Dönem 6 Öğrenim Esasları. A. Genel Tanıtım B. Çalışma Kılavuzu C. Rotasyon Tablosu D.Dönem Kurulu E.

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Psikiyatri polikliniğine başvuran hastaların depresyona yönelik tutumları

Hemşirelerin Depresyona Ve Depresyon Hastalarına Karşı Tutumları: Karşılaştırmalı Bir Çalışma

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ASTIM ALLERJİ ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI ÇALIŞMA GRUBU PROJELERİ

Öğretim Elemanlarının Ruhsal Hastalıklara ve Hastalara İlişkin Görüşleri

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

MELLİTUS HASTALIGI VE HEMŞİRELİK BAKıMı

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

TPD Yeterlik Sınavı Açık Eğitim Modülleri Tecrübe Aktarımı DR GAMZE GÜRCAN

HEMŞİRELERİNİN UYGULADIKLARI HASTA EĞİTİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Uzm. Hem. Aysun ÇAKIR

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (2):

AKUT LENFOBLASTİK LÖSEMİ TANILI ÇOCUKLARIN İDAME TEDAVİSİNDE VE SONRASINDA YAŞAM KALİTELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Emine Zengin 4 mayıs 2018

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması

derleme yazı ABSTRACT BESTİ ÜSTÜN* FİGEN ŞENGÜN İNAN**

Son iki yılda ilaç endüstrisi ve başka kuruluşlarla gelir getirici ilişkim olmamıştır.

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Adı Soyadı Doğum Yeri Doğum Tarihi Medeni Hali Çocuk Sayısı Askerlik Durumu

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HALK SAĞLIĞI ANABİLİM DALI

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ

DSM-5 Bedensel Belirti Ölçeği ile Düzey 2 Bedensel Belirti Ölçeklerinin Türkçe Formlarının geçerlilik ve güvenilirlikleri

MEDİPOL MEGA ÜNİVERSİTE HASTANESİ SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ORGAN BAĞIŞI VE NAKLİ KONUSUNDA BİLGİ, İNANÇ VE TUTUMLARI

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 07 ISSN:

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANLIĞI Yılı Çalışan Memnuniyeti Anket Raporu

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

HEMŞİRELERDE ÇALIŞMA ORTAMI UZM. HEM. HANDAN ALAN HEMŞİRELİKTE YÖNETİM AD DOKTORA ÖĞRENCİSİ

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Psikiyatrik Hastalıklar ve Damgalama Psychiatric Disease and Stigmatization

GEDİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

T. C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ HEMŞİRELİK YÜKSEK LİSANS PROGRAMI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği

Muhtarlara Verilen Ruhsal Hastalığa Yönelik Damgalama İle Mücadele Eğitiminin Etkililiğinin Araştırılması

arastırma ABSTRACT ÖZET

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Özgün Problem Çözme Becerileri

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

TÜRKİYE'DE RUH SAĞLIĞI HİZMETLERİNİN BİRİNCİ BASAMAK SAĞLIK HİZMETLERİNE ENTEGRASYONU: BİRİNCİ BASAMAKTA RUH SAĞLIĞI EĞİTİM PROGRAMİ

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

PSİKİYATRİEĞİTİMİNDE NÖROBİLİM

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Lisans Hemşirelik Hacettepe Üniversitesi 2013

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Toplam Kalite Yönetimi Uygulamasının Yatan Hasta Memnuniyetine Etkisi: Altı Yıllık Kamu Hastanesi Deneyimi

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2016;27(): Tıp Eğitiminin Şizofreniye Yönelik Tutumlar Üzerine Etkisi; 5 Yıllık İzlem Çalışması BASKIDA 2 Ayşen ESEN DANACI 1, Kuzeymen BALIKÇI, Orkun AYDIN, Cengiz CENGİSİZ, A. Burak UYKUR 2,5 ÖZET Amaç: Toplumun, hatta ruh sağlığı çalışanlarının şizofreni hastalarına yönelik olumsuz tutumları, bu hastaların hastalıkla etkin baş etmesinde, bakımı yönetmesinde ve yaşam niteliklerinde önemli bir engel oluşturmaktadır. Ülkemizde yapılan çalışmalar damgalamanın varlığına işaret etmekle birlikte, çözüm yollarına dair herhangi bir fikir verememektedir. Bu çalışmada, tıp eğitiminin tıp fakültesi öğrencilerinin şizofreniye yönelik tutumları üzerindeki etkisinin 5 yıllık bir çalışma ile araştırılması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışmaya Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2008-2009 öğretim yılında öğrenim gören ve gönüllü olarak katılan, psikiyatriyle ilgili teorik ve uygulamalı eğitim almamış olan 106 birinci sınıf öğrencisi alınmış, araştırmanın amacını bildiren bir metin okunmuş ve gönüllü olarak çalışmaya katıldıklarını bildirenler onay formunu doldurmuşlardır. Katılımcılara Psikiyatrik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından geliştirilen Tutum Anketi nin demografik (10 madde) ile şizofreni (32 madde) bölümleri uygulanmıştır. Katılımcılar 5 yıl sonra psikiyatri stajının bitişinde yeniden aynı ölçüm aracıyla değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya 106 gönüllü katılmıştır. Katılanların çoğunluğu kadın (54.7), çoğunun gelirleri giderlerine eşit (65.1), 5.6 sında ise ruhsal hastalık bulunmaktadır. Birinci sınıfta psikiyatri stajı almayan öğrencilerin, beşinci sınıfta psikiyatri stajı aldıktan sonra şizofreni tanısı konan kişilere yönelik tutumlarında süreç içerisinde olumlu değişim olduğu gösterilmiştir. Özellikle şizofreni etiyolojisi (p<0.01), sağaltım seçenekleri (p<0.01), şizofreni hastasına yaklaşım (p<0.01) ve sosyal ilişki (p<0.01) ile ilgili alanlarda verilen cevaplarda süreç içerisinde öğrencilerin tutumlarında beşinci sınıfta psikiyatri stajını tamamladıktan sonra olumlu yönde gelişmelerin olduğu gösterilmiştir. Sonuç: Ruh sağlığı eğitimi olumlu tutum geliştirme bileşenlerini içermelidir. Bunun yanı sıra ruh sağlığı eğitiminin tıp eğitiminin bütün yıllarına yayılarak süreklilik arz etmesinin, beceri edindirme aşamalarında öğrencilerin hastalarla doğrudan ve yeterli sürelerle temas etmelerinin, tedavi sonucunda sağlanan olumlu gelişmeleri gözlemlemelerinin de olumlu tutum geliştirmede önemli olduğu gözlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Tutum, şizofreni, damgalama, tıp eğitimi, izlem çalışmaları SUMMARY The Effect of Medical Education on Attitudes Towards Schizophrenia: A Five-Year follow-up Study Objective: It has been widely acknowledged that the community and health professionals hold negative attitudes toward patients with impaired mental health. This constitutes a majör obstacle for those patients in coping with their disease, managing their care, and hence regulating their lives. Although studies carried out in Turkey document the presence of stigma, they provide limited information about the ways for solving this problem. Drawing on the litrature, the present study investigated the effect of medical education on stigmatization. Method: During 2008/2009 academic year, 106 freshmen who were majoring in the Medical School at Celal Bayar University volunteered to participate in the present study. Participants have not yet received any theoretical or practical training on psychiatry. At the beginning of the study, they were informed about the purpose of the study and accordingly requested to fill a consent form. The 32-item schizophrenia subscale of the Attitude Questionnaire developed by Psychiatric Investigations and Education Center (PAREM) was administered to the participants. Along with the questionnaire, they were also requested demographic information. After 5 years, the participants who completed their psychiatry internship were reassessed with the same instrument. Results: 106 volunteers participated in the present study. The majority of the participants were females (54.7) with equal balance of income and expidentures (65.1) having a mental disease percentage of 5.6. Findings showed that students attitudes towards schizophrenic patients changed significantly positive as they proceed from first year to the fifth year. Results demonstrated that as students move through the years they report more positive attitudes in the areas of etiology of schizophrenia (p<0.01), treatment options (p<0.01), approach to schizophrenic patients (p<0.01), and social interactions (p<0.01). Conclusion: We claim that the development of positive attitudes should be integrated in to the mental health curriculum not only in particular years but also throughout the whole years of education. Along this continuum, we believe that students would become more aware of the needs of the schizophrenic patients and gain an on going intuition toward the difficulties that the patients encounter. Viewed together, at the stage of acquiring medical/psychological skills students should be given the opportunity to have direct contact with patients in order to give adequate response to patients needs and thus observe the improvement at the end of the treatment. Keywords: Attitude, schizophrenia, stigmatization, medical education, follow-up studies Geliş Tarihi: 21.04.2015- Kabul Tarihi: 23.07.2015 1 Prof., 2,5 Uzm., Psikiyatri AD., Celal Bayar Üniv. Manisa. Dr. Ayşen Esen Danacı, e-posta: aedanaci@yahoo.com doi: 10.5080/u13607 1

GİRİŞ Damga (stigma), sözcük olarak yara, iz, işaret anlamına gelmektedir, ancak günümüzde daha çok kara leke anlamında kullanılmaktadır. Damga, bir kişi ya da grup için utanılması gereken bir durumun varlığı ya da normal dışı, kabul edilemezliğin belirtisi olarak değerlendirilmektedir (Taşkın 2004). Damgalama (stigmatizasyon) ise, kişinin içinde yaşadığı toplumun normal saydığı ölçülerin dışında lması nedeniyle, toplumu oluşturan diğer bireyler tarafından kişiye saygınlığını azaltıcı bir atıfta bulunulmasıdır. Bir başka ifade ile damgalama; çevrede farklı olduğu düşünülen kişiye karşı hissedilen duygu beraberindeki önyargılı davranış olarak da ifade edilmektedir. Damgalanan kişiye damgalanma nedeniyle gerçeğe dayanmaksızın, adını kötüye çıkaran utanç verici bir özellik yüklenmektedir (Soygür ve Özalp 2005). Bu önyargılı davranışlar beraberinde ayrımcılık ve dışlama davranışlarını getirmektedir (Raingruber 2002). Tarihsel süreç içerisinde ruhsal bozukluğu olan bireylere karşı çağdan çağa ve kültürden kültüre farklı tutum ve inançlar sergilenmiştir. Bazı toplumlar ruh hastalarına özel bir önem verip onları toplum içerisine kabul ederken bazı toplumlar ise insanlık dışı yaklaşımlar sergileyip toplum dışına itmişlerdir. Toplumlarda genellikle ruhsal bozukluğu olan bireyler garip, korkutucu ve daha tehlikeli olarak algılanır. Ruhsal hastalığa sahip olan kişiler insancıl davranma, acıma ve destek almak yerine damgalama ve stereotipilere bağlı olarak sempatik olmayan, haksız veya düşmanca olan tutumlarla karşılanabilir (Bostancı 2005). Bir çalışmada hastalıklar ile ilgili damgalanmadan en fazla etkilenenlerin şizofreni hastaları olduğu gösterilmiştir (Bahar 2007). Şizofreni ile ilişkili damgalama delilik teriminin kullanılması ile ortaya çıkmıştır ve yüzyıllardır devam etmektedir. Hasta kişilerin, hastalıkları sebebiyle oluşan bu etki, bütün hayatları boyunca sürmektedir (Dünya Sağlık Örgütü 2005). Şizofreni hastalığının kendisi ve kullanılan bazı ilaçların yan etkileri hastalarda toplumdaki diğer insanların dikkatini çeken görünüme ve farklı davranışlara yol açmaktadır (Akdede ve ark. 2004). Birçok araştırmaya göre, ruh hastalıkları- nın iyileştirilmesinde en büyük engel, bu tür hastalıkların toplum tarafından damgalanmasıdır (Corrigan ve Watson 2002, Schumacher ve ark. 2003, Sartorius ve Schulze 2005). Günümüzde farmakolojik tedaviler ve psikososyal yaklaşımlardaki gelişmeler yinelemenin önlenmesinde, benlik bütünlüğünün korunmasında ve belirtilerin kontrol edilmesinde etkili olmaktadır. Buna rağmen şizofreniye toplumun olumsuz bakışı, şiddet ve zararlılıkla eş değer tutulmasından kaynaklanmaktadır (Schulze ve Angermeyer 2003). Şizofreninin üzerindeki damga sadece eğitim ya da bilgi eksikliğiyle açıklanamayacak kadar karmaşık bir sosyal olgudur. Ancak gerek toplumun, gerekse toplumdaki anahtar kişilerin doğru bilgilendirilmesi, hastaların damgalanmasını ve buna dayalı ayırımcılığı hafifletmede en etkili yöntem olarak görünmektedir (Üçok 1999). Bundan dolayı sağlık profesyonellerinin, ruhsal bozukluğa sahip bireylerle ilgili düşünceleri, bu hastalara yönelik tutum ve davranışlarını yansıtmaları açısından oldukça önemlidir. Psikiyatri hastalarının damgalanmasında, tıp profesyonellerinin ve ruh sağlığı alanında çalışanların, önemli oranda katkısı bulunmaktadır; buna paralel olarak, damgalamaya karşı mücadele de, tıp profesyonellerinin de öncelikli hedeflerden biri olmalıdır (Llerena ve ark. 2002, Sartorius 2002, Schulze ve Angermeyer 2003). Ruhsal hastalığı olan hastalara yönelik, toplumdan ve sağlık çalışanlarından kaynaklanan olumsuz tutumların, bu hastaların hastalıkla etkin baş etme, bakımı yönetmesinde engel oluşturacaktır. Toplumun bir parçası olan sağlık çalışanları da bu tür yargılara sahip olabilir. Ama toplumun öteki bireylerinden farklı olarak, sağlık çalışanları, biyopsikososyal bütünlük içeren bir bakım süreci içinde davranış vb. sorunu olan hastalara hizmet vermek durumundadır. Tutumlar, davranışları ve yaklaşımları etkilediği için, bu gibi hastalara bakımda veya hizmette güçlük çekebilir ya da sakınabilirler. Ayrıca sağlık çalışanlarından, toplumda bu hastalara olumlu tutum geliştirilmesinde model olması, toplumu olumlu yönde etkilemeleri beklenir (Bağ ve Ekinci 2005). Tutum araştırmaları hem bu tutumların daha da ayrıntılı irdelenmesi hem de olumlu yönde değiştirilebilmeleri açısından gereklidir. Toplumun ruhsal bozukluklarla ile ilgili bilgi, tutum ve davranışı yıllardır üzerinde çalışılan önemli bir konudur. Gerek yurtdışında, gerekse Türkiye de yapılan araştırmalarda önceleri halkın tutumuna odaklanmış ve halkın genel olarak ruhsal bozukluklara karşı olumsuz bakış açısına sahip olduğu ve ruhsal bozukluğu olanlara yönelik ayrımcı ve etiketleyici tutum gösterdiği görülmüştür (Taşkın ve ark. 2002, Hochman 2007). Ruhsal bozukluklara yönelik uygulamalarda hekimlerin tutumuna ilişkin kanıtlar çok olmamakla birlikte, mezuniyet öncesi tıp eğitiminde ruhsal bozukluklara karşı bilgi kazandırma ve tutum değiştirmeye yönelik eğitim programlarının olumlu yönde etki ettiğine ilişkin bulgular olduğu gibi (Baxter ve ark. 2001, Mino ve ark. 2001, Chung 2005), etkisinin olmadı- ğı (Penn ve ark. 1999) veya zaman içinde eğitimin etkisinin azaldığını gösteren bulgular da vardır (Altindag ve ark. 2006). Dickerson ve arkadaşlarının (2002) yaptığı çalışmada, ruhsal bozukluğu olan bireyi; toplum (61), işveren (36), ruh sağlığı çalışanları (20), aile üyeleri (19), arkadaşları (14) ve eş-yakınlarının (11) damgaladığı belirlenmiştir. Ruh sağlığı çalışanlarının da ruhsal bozukluğu olan bireyi damgalamasından dolayı günümüzde yapılan tutum araştırmaları sağlık çalışanlarının tutumlarını belirlemeye yönelmiştir. Tüm bunların ışığında baktığımızda; ülkemizde, damgalama ve etkenlerine yönelik yapılan ulaşabildiğimiz mevcut 2

çalışmaların en büyük eksikliği kesitsel ve niceliksel değerlendirmeler yapmasıdır. Bu çalışmalar damgalamayı göstermekle beraber çözüm yolarına dair herhangi bir fikir verememektedir. Bu çalışmada, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi nde uygulanan psikiyatri eğitiminin öğrencilerin şizofreni tanısı konan kişilere yönelik tutumlarına etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmaya Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesinde 2008-2009 öğretim yılında öğrenim gören ve gönüllü olarak ka- tılan, psikiyatriyle ilgili teorik ve uygulamalı eğitim almamış olan 106 birinci sınıf öğrencisi alınmıştır. Öğrencilerden hiçbiri çalışmaya katılmayı reddetmemiştir. Katılımcıların her birine adı-soyadı yerine kendisinin seçtiği bir rumuz belirlemesi ve bu rumuzu unutmaması istenmiştir. Öğrenciler eğitimleri sürecinde şizofreni ile ilgili 3. sınıfta 1 saat teorik ders, 5. Sınıfta ise 3 haftalık psikiyatri stajı süresince 3 saat teorik ders görmüşlerdir. Ayrıca 5. Sınıf stajında pratik eğitim olarak, Şizofreni Dernekleri Federasyonu ve Sanovel İlaç Firması nın birlikte hazırladığı, şizofreni hastalığı ile ilgili olarak toplumu bilinçlendirmeyi amaçlayan Her Yüzde Bir Mutluluk Kampanyası çerçevesinde gerçekleştirilen Biz Siz Onlar adlı belgesel izlenmiş ve yataklı servis ve poliklinikte şizofreni hastalarıyla yapılan görüşmelere katılmaları sağlanmıştır. Katılımcılar 5 yıl sonra psikiyatri stajının bitişinde yeniden aynı ölçüm aracıyla değerlendirilmiştir. Katılımcılardan adı-soyadı bölümüne 1. sınıfta kullandıkları rumuzlarını yeniden yazmaları istenmiştir. Veri toplama aşamasında araştırmanın amacını bildiren bir metin okunmuş ve gönüllü olarak çalışmaya katıldıklarını bildirenler onay formunu doldurmuşlardır. Araştırmaya katılan öğrencilere herhangi bir ödül verilmemiştir. Ölçüm araçları Katılımcılara PAREM tarafından geliştirilen ve Türkiye de birçok tutum çalışmasında kullanılan tutum anketinin demografik (10 madde) ile şizofreni (32 madde) bölümleri uygulanmıştır. Ankette, şizofreni tanısına yönelik olarak DSM-IV tanı ölçütlerini karşılayan bir olgu tanımlanmıştır. (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994). Olgu örneği verildikten sonra, bu olgu ile ilgili bakış açılarının, inançların ve tutumların örneklendiği maddeler araştırmacı tarafından okunmuş ve öğrencilerden bu ifadelere ne ölçüde katıldıklarını belirleyen seçeneklerden birisini seçmeleri istenmiştir. Şizofreni bölümünde tanımlanan olguya ilişkin 6 madde bulunmaktadır. Yanıt seçenekleri, maddede belirtilen ifadeye katılıyorum: 1, kısmen katılıyorum: 2, pek katılmıyorum: 3, katılmıyorum: 4, fikrim yok: 5 şeklinde düzenlenmiştir. Olgu örneği ile ilişkili maddelerin ardından, verilen olgunun tanısı söylenerek, bu tanıya ilişkin tutum, yaklaşım ve inançları ölçmeye yönelik maddeler okunmuştur. Şizofreni bölümünde bu şekilde 26 madde bulunmaktadır. Daha sonra da, bu maddelere yanıtlayıcının ne ölçüde katıldığı, yukarıda belirtildiği şekilde işaretlenmiştir. İşlem ve istatistiksel analiz Alınan sonuçlar IBM (International Business Machines) SPSS 21.0 istatistik programında oluşturulan veri tabanına aktarılmıştır. Bu çalışmada kullanılan veriler için sıklık dökümleri yapıldıktan sonra, her bir maddeye verilen yanıtların gruplar arasında farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için analizlerde ki-kare yöntemi kullanılmıştır. BULGULAR Katılımcıların özellikleri Örneklemi oluşturan 106 katılımcının sosyodemografik özellikleri ve ruhsal hastalıklarla tanışıklık durumları Tablo 1 de gösterilmiştir. Araştırmaya katılanların çoğunluğu kadın (54.7), çoğunun gelirleri giderlerine eşit (65.1), katılımcıların 5.6 sında ruhsal hastalık mevcuttur. Yakınlarında ruhsal hastalık olanların oranı 19.8, lise ve üstü eğitim alan anne oranı 50 iken babalar içinde yüksek eğitimlilerin oranı 69.8 olarak bulunmuştur. Şizofreniyi tanımaya ilişkin özellikler Şizofreni aşırı üzüntü halidir. cümlesine araştırmaya katılanların 19 u (n=20) 1. sınıftayken katılıyorum cevabını vermişken 5. sınıfa gelindiğinde sadece 5.1 i (n=4) şizofreniyi bir üzüntü hali olarak tanımlamıştır (p<0.01). Katılımcıların 1. sınıftayken 74.2 si (n=76) şizofreniyi ruhsal bir zayıflık olarak tanımlarken 5. sınıfa gelindiğinde bu oran 28 e (n=28) düşmüştür(p<0.01). Tanıma ile ilgili maddelere verilen yanıtların oranları ve maddelere göre dağılımları Tablo 2 de gösterilmiştir. Şizofreni etiyolojisine bakış özellikleri 1. sınıftayken araştırmaya katılanların 53.8 i (n=56) tanımlanan olgu öyküsündeki belirtileri kişilik yapısının zayıflığına bağlamışlardır. 5. sınıfta ise bu oran 20.6 ya (n=21) gerilemiştir (p<0.01). Katılımcılar şizofreninin sosyal sorunlar nedeniyle ortaya çıktığını 1. sınıftayken 65.7 (n=69) oranında düşünürken 5. sınıfta bu oran 48 (n=49) olmuştur (p=0.025). Birinci sınıftayken katılımcıların 19.6 sı (n=20), 5. sınıfta 46.1 i (n=47) şizofreninin doğuştan gelen bir hastalık olduğunu düşünmektedir (p<0.01). Şizofreni etiyolojisine ilişkin maddelere verilen yanıtlar Tablo 3 de gösterilmiştir. 3

TABLO 1. Sosyodemografik Özellikler. Katılımcıların Eğitim Yılı 1. sınıf 5. sınıf Anlamlılık (p) Sayı Yüzde Sayı Yüzde Cinsiyet Erkek 48 45,3 48 45,3 Kadın 58 54,7 58 54,7 Yaş 20.33±1.85 23.74±2.5 Ruhsal hastalık varlığı Var 6 5,6 7 6,6 p=0,49 Yok 100 93,4 97 91,5 Yakınında ruhsal hastalık varlığı Var 21 19,8 31 29,2 p=0,11 Yok 84 79,2 72 67,9 Ruhsal hastalığı bulunan bireyin yakınlık derecesi 1. derece yakını 11 10,3 14 13,2 2. derece yakını 10 9,4 16 15,1 Ekonomik düzey Gelir giderden yüksek 24 22,6 25 23,6 Gelir gidere eşit 69 65,1 78 73,6 p=0,77 p=0,16 Gelir giderden az 8 7,5 2 1,9 Annenin eğitim düzeyi Ortaöğretim ve altı 51 48,1 51 48,1 Lise ve üstü 53 50,0 53 50,0 Babanın eğitim düzeyi Ortaöğretim ve altı 29 27,4 29 27,4 Lise ve üstü 74 69,8 74 69,8 Şizofreni sağaltımına bakış özellikleri Araştırmaya katılanlar tatile çıkmanın şizofreninin geçmesine katkıda bulunacağına 1. sınıfta 38.7 (n=41) oranında katılıyorken 5. sınıfta 17.2 (n=17) oranında katılmaktadır (p<0.01). Birinci sınıfta katılımcıların 39.6 sı (n=42) şizofreninin tam olarak düzelmeyeceğine inanırken 5. sınıfta 58 i (n=58) şizofreninin düzelmeyeceğini düşünmektedir (p<0.01). Katılımcıların 49.5 i (n=51) 1. sınıfta sosyal sorunların çözülmeden şizofreninin geçmeyeceğine inandıklarını belirtmişlerdir. Beşinci sınıfta ise bu oran 39 a (n=39) gerilemiştir (p<0.01). Şizofreni ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. maddesine 1. sınıfta 67.6 sı (n=69), 5. sınıfta 94.1 i katılıyorum cevabını vermiştir (p<0.01). Birinci sınıfta 75.5 i (n=77), 5. sınıfta ise 55.9 u (n=57) şizofreninin psikoterapiyle tedavi edilebileceğine inanmaktadır (p<0.01). Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçların bağımlılık yaptığına olan inanç 1. sınıfta 50 (n=51) iken 5. sınıfta 15.7 dir (n=16) (p<0.01). Şizofreni sağaltımında kullanılan ilaçlar ciddi yan etkiler yapar maddesine 1. sınıfta 48 i (n=49), 5. sınıfta 59.8 i (n=61) katılıyorum yanıtı vermişlerdir (p<0.01). Şizofreninin sağaltımına ilişkin maddelere verilen yanıtlar Tablo 4 te verilmiştir. Tanımlanan olgu öyküsü için önerilen sağaltım seçeneklerine verilen yanıtlarda, öncelikle doktora başvurmak gerektiğini belirtenlerin oranı 1. sınıfta 76.2 (n=80),5. sınıfta 95 (n=96), gidilecek doktorun da psikiyatri doktoru olması gerektiğini söyleyenlerin oranı 1. sınıfta 72.4 (n=76), 5. sınıfta 71.3 (n=72) olarak bulunmuştur. Araştırmaya katılanlara şizofreni geçirdiklerini düşündüklerinde öncelikle ne yapacakları? sorulduğunda verilen doktora giderim yanıtının 1. sınıfta 80,4 (n=82), 5. sınıfta 93 (n=93) oranı ile, önce hangi doktora başvuracakları sorulduğunda da psikiyatri doktoru yanıtının 1. sınıfta 81.2 (n=82), 5. sınıfta 90.8 (n=89) oranı ile en fazla verilen yanıtlar olduğu görülmüştür. Olgunun çare arama davranışı ile ilgili maddelere verilen yanıtlar Tablo 5 te verilmiştir. Şizofreni hastasına yaklaşım, sosyal mesafe özellikleri Şizofreni ile ilgili tutumlar ve sosyal mesafeleri incelendiğinde; katılımcıların 1. sınıfta 38.1 i (n=40), 5. sınıfta 13 ü (n=13) şizofreni hastaları toplum içinde serbest dolaşmaması gerektiğini bildirmiştir(p<0.01). Katılımcıların 1. sınıfta 42.5 i (n=45), 5. sınıfta 74 ü (n=74) şizofren biriyle çalışabileceğini (p<0.01), 1. sınıfta 40.6 sı (n=43), 5. sınıfta 65 i (n=65) şizofren bir komşusunun olmasının kendisini 4

TABLO 2. Şizofreniyi Tanımaya İlişkin Maddelere Verilen Yanıtlar. katılıyorum katılmıyorum Fikrim yok Anlamlılık (p) Ahmet Bey de bedensel bir hastalık bulunmaktadır. 14,3 13,7 83,8 81,4 1,9 4,9,491 Ahmet Bey de ruhsal bir hastalık 97,1 95,1 1,9 4,9 1 0,306 bulunmaktadır. Şizofreni aşırı üzüntü halidir. 19 5,1 80 94,9 1 0,006 Şizofreni bir ruhsal zayıflık halidir. 72,4 28 26,7 72 1 0,000 Şizofreni bir hastalık değil, zaman zaman her 13,2 9,9 84 90,1 2,8 0,168 insanın içine düştüğü bir durumdur. Şizofrenler akıl hastasıdır. 75,4 68 20,8 31 4,7 1,089 Şizofreni bir hastalıktır. 90,6 93,1 5,7 6,9 3,8 0,137 rahatsız etmeyeceğini (p=0.01), 1. sınıfta 72.6 sı (n=77), 5. sınıfta 39 u (n=39) evi olsa şizofreni olan birine kiraya vermeyeceğini (p<0.01), 1. sınıfta 45.3 ü (n=48), 5. sınıfta 23 ü (n=23) şizofreni hastalarının saldırgan olduğunu (p<0.01), 1. sınıfta 73.3 ü (n=77), 5. sınıfta 53 ü (n=53) şizofreni hastalarının kendi hayatlarıyla ilgili doğru kararlar alamayacağını (p<0.01) düşündüklerini belirtmişlerdir. Bu maddelere verilen yanıtların dağılımı Tablo 6 da gösterilmiştir. TARTIŞMA Bu çalışmada, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi nde uygulanan psikiyatri eğitiminin öğrencilerin şizofreni tanısı konan kişilere yönelik tutumlarına etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Çalışmamızda birinci sınıfta araştırmaya gönüllü olarak katılan öğrencilerin tamamına beşinci sınıfta da ulaşılmış olup böylelikle gruplar arası farklılığın sonuçlar üzerinde karıştırıcı bir faktör olmasının önüne geçilmiştir. Tıp fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik tutumlarını araştıran pek çok çalışmada psikiyatri stajı öncesi ve sonrası değerlendirmeler yapılmış ve psikiyatri stajının tutum ve bilgilerde bir değişiklik yaratıp yaratmadığı araştırılmıştır (Yenilmez ve ark. 2010). Bizim çalışmamızda birinci sınıfta psikiyatri eğitimi almayan öğrencilerin, üçüncü sınıfta teorik ders ve beşinci sınıfta psikiyatri stajı aldıktan sonra şizofreni tanısı konan kişilere yönelik tutumlarında staj sonrasında olumlu değişim olduğu gösterilmiştir. Özellikle şizofreni etiyolojisi, sağaltım seçenekleri, şizofreni hastasına yaklaşım ve sosyal ilişki ile ilgili alanlarda verilen cevaplarda süreç içerisinde öğrencilerin tutumlarında olumlu gelişmelerin olduğu gösterilmiştir. Çalışmaya katılan gönüllülerin sosyodemografik verilerinde birinci sınıf öğrencilerinin, beşinci sınıfta psikiyatri stajını tamamladıktan sonraki dönemlerinde ruhsal hastalık varlığı, yakınlarında ruhsal hastalık varlığı ve sosyoekonomik durum açısından istatistiksel anlamlı farklılık olmadığı saptanmıştır. Literatürde bizim çalışmamıza benzer desende yapılmış olan çalışmalar bulunmaktadır. Bir çalışmada tıp fakültesi 6. sınıf TABLO 3. Şizofreni Etyolojisine İlişkin Maddelere Verilen Yanıtlar. Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok Anlamlılık (p) Ahmet Bey in bu durumu kişilik yapısının zayıflığından kaynaklanmaktadır. 53,8 20,6 44,2 77,5 1,9 2,000 Ahmet Bey in bu durumu yaşadığı sosyal sorunlardan 65,7 48 31,4 50 2,9 2,025 kaynaklanmaktadır. Şizofreni sosyal sorunlar nedeniyle ortaya çıkar. 59,4 47,5 38,7 52,5 1,9 0,067 Şizofreni bulaşıcıdır. 2,8 5,9 93,4 94,1 3,8 0,084 Şizofreni doğuştan gelen bir hastalıktır. (*) 19,6 46,1 63,7 52,9 16,7 1,000 (*) Bu madde için yalnızca anketin 24. maddesi olan Şizofreni bir hastalıktır maddesine katılıyorum yanıtını verenlerin yanıtları değerlendirilmiştir. 5

TABLO 4. Şizofreninin Sağaltımına İlişkin Maddelere Verilen Yanıtlar. 1. Sınıf Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok 5. Sınıf 1. Sınıf 5. Sınıf 1. Sınıf 5. Sınıf Anlamlılık (p) Ortam değişikliği (tatile çıkmak gibi) şizofreninin geçmesine önemli katkılarda 38,7 17,2 53,8 81,8 7,5 1,000 bulunur. Şizofreni olanlar tam olarak düzelmez. 39,6 58 49,1 42 11,3 0,000 Hacı ya da hocalar şizofreniyi geçirir. 6,6 7 92,5 92 0,9 1,993 Şizofreni sosyal sorunlar geçmeden geçmez. 49,5 39 41,7 60 8,7 1,005 Şizofreni tedavi edilebilen bir hastalıktır. (*) 82,4 91,2 13,7 7,8 3,9 1,143 Şizofreni ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. (*) 67,6 94,1 21,6 5,9 10,8 0,000 Şizofreni psikoterapiyle tedavi edilebilir. (*) 75,5 55,9 14,7 44,1 9,8 0,000 Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapabilir. *) Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar ciddi yan etki yaparlar. (*) 50 15,7 21,6 79,4 28,4 4,9,000 48 59,8 18,6 34,3 w33,3 5,9,000 (*) Bu madde için yalnızca anketin 24. maddesi olan Şizofreni bir hastalıktır maddesine katılıyorum yanıtını verenlerin yanıtları değerlendirilmiştir. öğrencilerinin 1. sınıf öğrencilerine göre psikiyatrik hastaya karşı daha olumlu tutumlara sahip olduğunu ve 1. sınıf öğrencilerinin de 6. sınıf öğrencilerine göre psikiyatri hastalarını toplum için daha fazla tehlikeli olarak algıladıkları ve normal insandan daha aşağı olarak gördükleri saptanmıştır (Birdoğan ve Berksun 2002). Hem 1. sınıf hem de psikiyatri stajını tamamlamış 5. sınıf tıp fakültesi öğrencilerinin alındığı başka bir çalışmada şizofreniye yönelik tutumların değişmesi üzerinde olumlu etkilerinin olduğu, öğrencilerde şizofreniyi kavrama, doğru biçimde tanımlama, oluş nedenleri, toplum içinde yaşama, tedavi ve çare arama davranışları ile ilgili sorulara verilen yanıtların önemli bir kısmında değişiklik olduğu saptanmıştır (Yenilmez ve ark. 2010). Tıp fakültesi 1. sınıf ve 6. sınıfların alındığı diğer bir çalışmada altı yıllık eğitim süreci içinde bu çalışma için oluşturulan tutumlarla ilgili soru ve önermelerden geliştirilmiş bileşik indeks puanları itibarıyla öğrencilerin ruh sağlığı sorunu yaşayan bireylere yönelik tutumlarında önemli bir değişim olmadığı saptanmıştır (Erbaydar ve Çilingiroğlu 2010). Psikiyatriyle ilgili teorik ve uygulamalı eğitim almamış 4. sınıf öğrencileri, yalnızca teorik eğitim almış 5. sınıf öğrencileri, teorik ve uygulamalı eğitim almış 6. sınıf öğrencilerinin incelendiği bir çalışmada öğrencilerin şizofreni hastalarının toplum içinde yaşamı ile ilgili maddelerin çoğunluğunda gruplar arasında farklılık bulunmazken, bazı maddelerde psikiyatri eğitimi alanların daha olumsuz tutuma sahip oldukları belirlenmiştir. Sadece şizofreninin tedavisi ve çare arama davranışı bölümlerinde psikiyatri eğitimi alanlarda tutum iyileşmesi olduğu saptanmıştır (Yanık ve ark. 2003). Tıp fakültesi 1. ve 2. sınıf öğrencileri ve üniversiteye hazırlık öğrencileri üzerinde yapılan bir çalışmada ise şizofreni tanısının söylenmesi sonrasında, araştırmaya katılan öğrencilerin olguya yönelik olumlu düşüncelerinin ve tutumlarının belirgin bir şekilde azaldığı, psikiyatri hastalarına yaklaşım açısından tıp fakültesi öğrencileri ve üniversiteye hazırlık öğrencileri arasında anlamlı bir farklılık saptanmadığı bulunmuştur (Akdede ve ark. 2004). Tıp fakültesi1. ve 6. Sınıf öğrencileri ile damgalamanın niteliksel olarak değerlendirildiği bir çalışmada ise hem 6. sınıflarda, hem 1. sınıflarda, akıl hastalığının daha damgalayıcı bir tanımlama olduğu bildirilmiştir. Ayrıca şizofreni hastalığının etiyolojisi, tedavisi, prognozu konularında, her iki sınıfta da farklı seviyelerde bilgi eksikliğinin ve şizofreni hastalığına yönelik damgalamanın daha çok hastayla olan sosyal mesafe konusunda olduğu belirlenmiştir. Bunun temelinde yatan inançlar ve önyargıların daha çok hastaların tehlikeli, saldırgan olarak algılanması ve öğrencilerin bu algılamalarının oluşumunda yaşadıkları deneyimlerinin, duyduklarının, psikiyatri stajı sırasında yaşadıklarının, görsel ve yazılı basında okuyup izlediklerinin etkisi ile ilişkili olduğu saptanmıştır (Arkan ve ark. 2011). Araştırmamızda şizofreniyi tanıma ile ilgili sorulara verilen yanıtlara bakıldığında belirgin bir değişim gözlenmez iken, şizofreni etiyolojisine dair sorulara verilen yanıtlarda ise psi-kiyatri eğitiminin öğrencilere olumlu katkı sağladığı görül- mektedir. Literatür incelendiğinde hem hastalığı tanıma hem de hastalığın etiyolojisine dair konularda psikiyatri stajını tamamlayan gruplarda, tutumların olumlu yönde 6

TABLO 5. Olgunun Çare Arama Davranışı İle İlgili Yanıtlar. Bu durumdan kurtulmak için Ahmet Bey in öncelikle aşağıdakilerden hangisini yapması gerekmektedir. doktora gitmesi gerekir güçlü olması gerekir tatile çıkması gerekir yasadığı sartları düzeltmesi gerekir Anlamlılık p 80 12 5 8 birinci sınıf 76,2 11,4 4,8 7,6,001 96 1 1 3 beşinci sınıf 95,0 1,0 1,0 3,0 Ahmet Bey doktora gitmek isterse öncelikle aşağıdakilerden hangisini yapması gerekmektedir. aile hekimine gitmelidir dahiliye hekimine gitmelidir psikiyatri hekimine gitmelidir doktora gitmesi gerekmemektedir 25 3 76 1 birinci sınıf 23,8 2,9 72,4 1,0,362 28 0 72 1 beşinci sınıf 27,7 0,0 71,3 1,0 Şizofreni geçirdiğinizi düşünseydiniz öncelikle ne yapardınız? birinci sınıf beşinci sınıf Doktora gitmeye karar verseydiniz aşağıdakilerden hangisine öncelikle başvururdunuz? birinci sınıf beşinci sınıf tatile çıkardım doktora giderdim dini yardım arardım hiçbir sey yapmazdım 6 82 6 3 5,9 80,4 5,9 2,9 1 93 4 1 1,0 93,0 4,0 1,0 aile hekimi psikiyatri doktoru beyin cerrahi nöroloji 12 82 2 3 11,9 81,2 2,0 3,0 9 89 0 0 9,2 90,8 0,0 0,0,081,175 geliştiği gözlenmiştir (Birdoğan ve Berksun 2002, Yenilmez ve ark. 2010, Altındağ ve ark. 2006). Bu da uygulanan tıp eğitiminin bu alanlarda yeterli ve doğru bilgiler verdiğini akla getirmektedir. İkinci bölümdeki tedavi ile ilgili sorulara verilen yanıtlarda; yine benzer şekilde öğrencilerin psikiyatri eğitimi sonunda ruhsal sağlık sorunu olan bireyin tedavi edilebilmesi konularındaki tutumlarında önemli düzeyde değişiklik görüldüğü saptanmıştır. Gözden geçirilen diğer çalışmalarda ise hem olumlu hem de olumsuz tutumların gözlendiği çalışmalar bulunmaktadır (Erbaydar ve Çilingiroğlu 2010, Yenilmez ve ark. 2010). Üçüncü bölümde yer alan kişinin güçlü olması, isterse bu durumu aşabilmesi ve ortamdan uzaklaşması biçimindeki çare arama davranışında olumlu değişiklikler gözlenmiş ve psikiyatri stajını tamamlayan öğrenciler hastaları ilk etapta daha çok doktora gönderme seçeneğini tercih etmişlerdir. Yapılan benzer çalışmalar gözden geçirildiğinde bu alandaki tutumların çok fazla sorgulanmadığı ancak yine de olumlu yönde 7

TABLO 6. Şizofrenili Hastalara Yaklaşım ve Sosyal İlişki İle İlgili Maddelere Verilen Yanıtlar. katılıyorum katılmıyorum Fikrim yok Anlamlılık (p) Şizofreni hastaları toplum içinde serbest dolaşmamalıdır. 38,1 13 57,1 86 4,8 1,000 Şizofren biriyle çalışabilirim. 42,5 74 53,8 22 3,8 4,000 Şizofren biriyle evlenebilirim. 10,4 21 83 75 6,6 4,090 Şizofren bir komşum olması beni rahatsız etmez. 40,6 65 54,7 34 4,7 1,001 Evim olsa bir şizofrene kiraya vermem. 72,6 39 21,7 59 5,7 2,000 Şizofrenler saldırgan olurlar. 45,3 23 46,2 77 8,5 0,000 Şizofrenler kendi yaşamları ile ilgili doğru kararlar alamaz. 73,3 53 21 46 5,7 1,000 değişimlerin gözlendiği örnekler bulunmaktadır (Yenilmez ve ark. 2010). Tedaviye yönelik tutumlar açısından birinci sınıf öğrencileri arasında psikososyal girişimler daha çok işaretlenirken 5. Sınıf öğrencilerinin daha fazla oranda biyolojik te davilere yöneldiği gözlenmektedir. Bu büyük olasılıkla verilen eğitimin tedavide biyopsikososyal bütüncül yaklaşımdan çok biyolojik yaklaşımı ön plana çıkarmasıyla ilişkili olabilir. Tıp fakültesinin eğitim hedefinin birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışacak hekim yetiştirmek olduğu ve bu hekim grubunun görevinin daha çok psikiyatri uzmanlarınca düzenlenmiş tedavilerin takibi ve sürdürümünün sağlanması olduğu akılda tutulacak olursa ilaç tedavisinin öneminin kavratılmış olması olumlu bir tutum değişikliği olarak kabul edilebilir. Dördüncü bölümdeki toplum içinde yaşama ile ilgili sorulara verilen yanıtlarda; öğrencilerin tıp eğitimi sonunda ruhsal sağlık sorunu olan bireye yaklaşım ve sosyal ilişki kurulması konularındaki tutumlarında önemli düzeyde değişiklik görüldüğü gözlenmiştir. Bu alandaki neredeyse her soruda olumlu yönde değişiklik saptanmış ve buradaki değişim de yine literatürle uyumlu bulunmuştur (Birdoğan ve Berksun 2001, Yenilmez ve ark. 2010, Altındağ ve ark. 2006). Bu alandaki tutum değişikliğinin özellikle stajın pratik uygulamaları ve izlenen belgesel filmle bağlantılı olduğunu düşünmekteyiz. Şizofreni hastalarına yönelik stigmanın azaltmasında, özellikle de sosyal mesafe ile ilgili olanlarda, ruhsal bozukluğu olan bireylerle yüz yüze temasın etkili bir yol olduğunu göstere yayınlar da bu görüşümüzü destekler niteliktedir (Griffiths ve ark. 2014, Brown ve ark. 2010, Boyd ve ark. 2010). Araştırmamızda şizofreni etiyolojisi, şizofreni tedavisi, şizofreni hastalığı bulunan bireye yaklaşım ve sosyal etkileşim alanlarındaki tutumlarda olumlu yönde belirgin değişiklik gözlenmiştir. Şizofreniyi tanıma konusunda öğrenciler hem birinci hem de beşinci sınıfta olumlu tutumlar göstermiştir. Hacı ya da hocalar şizofreniyi geçirir, şizofreni tedavi edilebilen bir hastalıktır, şizofreni hastası öncelikle psikiyatriste gitmelidir. maddelerinde bir farklılık görülmemesi, bu tutumların birinci sınıflarda dahi olumlu olması da, bu sonuçların sağlık mesleğini seçme ve bu konuda gönüllülük ile ilişkili olabileceğini öne süren çalışmaları destekler görünmektedir (Yenilmez ve ark. 2010). Diğer açıdan bakıldığında yazılı ve görsel medya araçlarının yaygınlaşması ve buna bağlı olarak toplumsal farkındalığın artması da bu duruma yol açıyor olabilir. Çalışmamızda bazı ilginç veriler de elde edilmiştir. Şizofreni etiyolojisi ile ilgili Şizofreni doğuştan gelen bir hastalıktır. sorusunda 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyenlerin oranının 5. sınıfa geldiklerinde azaldığı gözlenmiştir. 1. sınıfta şizofreni hastalığının doğuştan gelmediğini belirtenlerin oranı 5. sınıfta gerilemiştir. Buradan 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyen kesimin büyük kısmının 5. sınıfta şizofreninin doğuştan gelen bir hastalık olduğu cümlesine onay verdikleri gözlemlenmiştir. Şizofreni sağaltımı ile ilgili olan bölümde Şizofreni ilaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. sorusunda 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyenlerin oranı 5. sınıfa geldiklerinde azalmıştır. 1. sınıfta şizofreninin tedavi edilebilen bir hastalık olduğu cümlesine katılanların oranı 5. sınıfa geldiklerinde yükselmiştir. Şizofreni sağaltımı ile ilgili olan bölümde Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar bağımlılık yapabilir. sorusunda 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyenlerin oranı 5. sınıfa geldiklerinde azalmış ve 1. sınıfta tedavide kullanılan ilaçların bağımlılık yapacağına ilişkin cümleye katılanların oranı 5. sınıfta azalmıştır. Yine aynı bölümde Şizofreni tedavisinde kullanılan ilaçlar ciddi yan etki yapabilir. sorusunda 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyenlerin oranı 5. sınıfa geldiklerinde azalmış ve 1. sınıfta tedavide kullanılan ilaçların ciddi yan etki yapacağına ilişkin cümleye katılanların oranı 5. sınıfta yükselmiştir. Şizofreni hastasına yaklaşım bölümünde bulunan Şizofrenler saldırgan olurlar. sorusunda 1. sınıfta fikrim yok seçeneğini işaretleyenlerin oranı 5. sınıfa geldiklerinde azalmış ve 1. sınıfta şizofrenlerin saldırgan olacağına ilişkin cümleye katılanların oranı 5. sınıfta gerilemiştir. Bu verilerden yola çıktığımızda verilen eğitimin 8

amacına uygun hizmet ettiği, 1. sınıfta öğrencilerin şizofreni hakkında eksik olan bilgilerini tamamlayarak 5. sınıfta etiyoloji ve tedavi konusundaki sorulara daha fazla oranda cevap verdikleri gözlenmiştir. Öğrencilerin formları güvenilir doldurdukları yönünde bu veriler ışığında yorum yapılabilir. Olgunun çare arama davranışı ile ilgili bölümde yöneltilen sorularda psikiyatri stajı eğitimi belirgin farklılık yaratmamış, çalışmaya katılanların büyük çoğunluğu olguyu psikiyatriste yönlendirmeyi tercih etmiştir. Bu durum öğrencilerin şizofreni tanısıyla daha önce karşılaştıkları konusunda ipucu vermektedir. Nitekim öğrencilerin olguyu psikiyatriste yönlendirmeleri konusunda tereddüt yaşamadıkları gözlenmiştir Tıp eğitimi açısından bakıldığında biyolojik modelin daha çok önemsendiği bu nedenle biyopsikososyal yaklaşımın arka planda kaldığı ve bu durumun tutumların üzerinde olumsuz etki gösterebileceği öne sürülmüştür (Taşkın ve ark. 2002). Eğitim veren kurum içerisinde ruhsal sağlık sorunlarının tanı ve tedavi sürecinde rol alan eğiticilerin kendi olumsuz tutumlarının engelleyici rolünün farkında olması ve iyatrojenik damgalamadan kaçınarak olumlu rol modeli olmaları öğrencilerin tutumlarının da olumlu yönde gelişmesini sağlayabilir (Sartorius 2002). Ruh sağlığı alanı ile ilgili teorik bilgi aktarımının ve alışıldık ruh sağlığı kliniklerinde öğrencilerin ruhsal sağlık sorunu olan kişilerle karşılaşmasını sağlamanın öğrenci tutumu üzerinde olumlu bir etkisinin bulunmadığını ifade eden çalışmalar vardır (Üçok 2008). Ruh sağlığı eğitimi sürecinin içerik ve amaç özelliklerinin olumlu tutum geliştirme bileşenlerini de içermesinin yanı sıra tıp eğitiminin bütün yıllarına yayılarak süreklilik arz etmesinin, beceri edindirme aşamalarında öğrencilerin yatan ya da ayaktan tedavi gören hastalarla doğrudan ve yeterli sürelerle temas etmelerinin, tedavi sonucunda sağlanan olumlu gelişmeleri gözlemlemelerinin sağlanmasının, öğrencilerin karşılaştıkları ruhsal bozuklukların çeşitlendirilmesinin ve öğrencilerin tedavi süreçlerinde hasta aileleri ile çalışmasının önemine dikkat çekilmektedir (Baxter ve ark. 2001, Ay ve ark. 2006, Üçok 2008). Ülkemizdeki tıp fakültelerinin tümünde, yasal otoriteler ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu bir komisyon tarafından hazırlanan Çekirdek Eğitim Programı (ÇEP) uygulanmaktadır. Bu programda konular ve eğitim hedefleri belirlenmiş olsa da fakültelerin bu konuları nasıl işleyecekleri kendi inisiyatiflerine bırakılmıştır. O nedenle farklı fakültelerde benzer çalışmaların eş zamanlı olarak yürütülmesi ve hangi tür eğitim uygulamalarının ruhsal hastalıklara yönelik olumlu tutumlar geliştirmede daha başarılı olduğu saptanması yararlı olacaktır. Yapılacak yeni ve kapsamlı çalışmaların sonucunda tıp eğitiminin tekrar gözden geçirilerek, psikiyatri eğitim programlarına bilgi, inanç, tutum ve davranış değiştirmeye yönelik konuların eklenmesi ve ruh sağlığı, ruhsal hastalıklar ve damgalanma konularında sağlık personelinin eğitim gereksinimlerinin karşılanmasını ve sağlık çalışanlarının katılacağı damgalamayla mücadelede araştırma programlarının oluşturulması sağlanabilir. Bu programların içeriğini oluşturmada olumlu tutum geliştiren öğrencilere verilen eğitim, uygulama ve pratikler bir standardın oluşmasında yol gösterici olacaktır. Araştırmanın kısıtlılıkları Bu çalışmanın ilk aşamasında öğrencilerden rumuz istenmesi nedeniyle beşinci sınıfta yapılan ikinci aşamada öğrencileri bire bir eşlemek amaçlanmıştır, ancak katılımcıların bazılarının rumuzlarını hatırlamaması nedeniyle bu mümkün olmamış ve bireysel düzeyde tutumlarındaki değişim değerlendirilememiştir. Ayrıca katılan öğrencilerin sosyodemografik verilerde doğdukları, yetiştikleri ve yaşadıkları yer kısımlarını eksik doldurmaları nedeniyle tutum için önem arz eden bu etken konusunda yorum yapılamamıştır. Öğrencilere verilen soru formunda kapalı uçlu sorular sorulduğu için bazı maddelerde öğrenciler kavram karmaşası yaşamışlardır. Ek olarak tek bir tıp fakültesinde verilen özenli bir eğitim sonrası saptanan değerli değişimin ülkemize ya da genel tıp fakültesi öğrenci kitlesine genellenebilmesi zorluklar içermektedir. Bu nedenle de ülkemizdeki birçok tıp fakültesinin katılımıyla planlanacak daha büyük çalışmalara gereksinim vardır. KAYNAKLAR Akdede B, Alptekin K, Topkaya ŞÖ ve ark. (2004) Gençlerde şizofreniyi damgalama düzeyi. Yeni Symposium 42:113-117. Altindag A, Yanik M, Uçok A ve ark. (2006) Effects of an antistigma program on medical students attitudes to wardspeople with schizophrenia. Psychiatry Clin Neurosci 60:283-288. Amerikan Psikiyatri Birliği (1994). Metal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, yeniden gözden geçirilmiş dördüncü baskı. DSM-IV-TR. Köroğlu E (Çeviri Ed.) Ankara: Hekimler Yayın Birliği 43-68. Arkan B, Bademli K, Duman ZÇ (2011) Sağlık Çalışanlarının Ruhsal Hastalıklara Yönelik Tutumları: Son 10 Yılda Türkiye de Yapılan Çalışmalar. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar 3:214-231. Ay P, Save D, Fidanoglu O (2006) Does stigm a concerning mental disorders differ through medical education? Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 41:63-67. Bağ B, Ekinci M (2005) Sağlık personelinin ruhsal sorunları olan bireylere yönelik tutumlarının araştırılması. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi 3:107-127. Bahar A. (2007) Şizofreni ve damgalama. Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi 2:101-110. Baxter H, Singh SP, Standen P ve ark. (2001) The attitudes of tomorrow s doctors towards mental illness and psychiatry: changes during the final under graduate year. Med Educ 35:381-383. Birdoğan SY, Berksun OE. (2002) Tıp fakültesi 1. sınıf ve 6. sınıf öğrencilerinde psikiyatrik hastaya yönelik tutumlar. Kriz Dergisi 10:1-7. 9

Boyd JE, Katz EP, Link BG ve ark. (2010) The relationship of multiple aspects of stigma and personal contact with someone hospitalized for mental illness, in a nationally representative sample. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 45:1063-70. Bostancı N. (2005) Ruhsal bozukluğu olan bireylere yönelik stigma ve bunun azaltılmasına yönelik uygulamalar. Dusunen Adam 18:32-38. Brown SA, Evans Y, Espenschade K ve ark. (2010) An examination of two brief stigma reduction strategies: filmed personal contact and hallucination simulations. Community Ment Health J 46:494-9. Chung KF (2005) Changing the attitudes of Hong Kong medical students toward people with mental illness. J Nerv Ment Dis 193:766-768. Corrigan PW, Watson AC (2002) The paradox of self stigma and mental illness. Clinical Psychology: Scienceand Practice 9:35-53. Dickerson FB, Sommerville J, Origoni AE ve ark. (2002) Experiences of stigma among out patients withs chizophrenia. Schizophr Bull 28:143-155. Dünya Sağlık Örgütü (2005) http://w3.whosea.org/en/section 1174/Section 1199/Section 1567/Section1827_8059.htm. Erbaydar P, Çilingiroğlu N (2010) Tıp Eğimi Geleceğin Hekimlerinin Ruh Sağlığı Sorunu Olan Bireylere Yönelik Tutumlarını Etkilemekte midir? Turk Psikiyatri Derg 21:114-125. Griffiths KM, Carron-Arthur B, Parsons A ve ark. (2014) Effectiveness of programs for reducing the stigma associated with mental disorders. A meta- analysis of randomized controlled trials. World Psychiatry 13:161-75. Hochman K (2007) Reducing the Stigma of Mental Illness: A Report from a Global Programme of the World Psychiatric Association. J Can Acad Child Adolesc Psychiatry 16:38-39. Llerena A, Cáceres MC, Peñas-LLedó EM (200 Schizophrenia stigma among medical and nursing under graduates. Eur Psychiatry 17:298-299. Mino Y, Yasuda N, Tsuda T ve ark. (2001) Effects of a onehour educational program on medical students attitudes to mental illness. Psychiatry Clin Neurosci 55:501-507. Penn DL, Kommana S, Mansfield M ve ark. (1999) Dispelling the stigma of schizophrenia: II. The impact of information on dangerousness. Schizophr Bull 25:437-446. Raingruber B (2002) Client and provider perspectives regarding the stigma of and non stigmatizing interventions for depression. Arch Psychiatr Nurs 16: 201-207. Sartorius N (2002) Iatrogenic stigma of mental illness: Begins with behaviour and attitudes of medical professionals, especially psychiatrists. BMJ 324:1470. Sartorius N, Schulze H (2005) Reducing the stigma of mental illness: A report. Tijdschrift voor Psychiatrie 47.12 855-856. Schulze B, Angermeyer MC (2003) Subjective experiences of stigma. A focus group study of schizophrenic patients, their relatives and mental health professionals. Soc Sci Med 56:299-312. Schumacher M, Corrigan PW, Dejong T (2003) Examining cues that signal mental illness stigma. J Soc Clin Psychol 22:467-476. Soygür H, Özalp E (2005) Şizofreni ve damgalanma sorunu. Türkiye Klinikleri. Dahili Tıp Bilimleri Dergisi 1:74-80. Taşkın E (2004) Damgalama, ayrımcılık ve ruhsal hastalık. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi: 3P, 12:5-12. Taşkın E, Şen FS, Aydemir Ö ve ark. (2002) Türkiye de kırsal bir bölgede yaşayan halkın şizofreniye ilişkin tutumları. Turk Psikiyatri Derg 13:205-214. Üçok A (2008) Other people stigmatize... but, what about us? Attitudes of mental health professionals towards patients with schizophrenia. Arboleda- Flórez J ve Sartorius N, (Ed.).Understan ding thes tigma of mental illness: the oryandinterventions. Southern Gate, Chichester PO19, İngiltere: John Wiley & Sons: 108-16. Üçok A (1999) Şizofreni: Damga, Mitler ve Gerçekler. Psikiyatri Dünyası 3:67-71. Yanık M, Şimşek Z, Katı M ve ark. (2003) Tıp fakültesi öğrencilerinin şizofreniye karşı tutumları ve psikiyatri eğitiminin etkisi. Yeni Symposium 41:194-199. Yenilmez Ç, Güleç G, Ernur D ve ark. (2010) Eskişehir de Tıp Fakültesi Öğrencilerinin Şizofreniye Yönelik Bilgi ve Tutumları. Klinik Psikiyatri Dergisi 13:185-195. 10