Okul S stemler nde Özerkl k Arayışı CHARTER OKULLARI Prof. Dr. Fat h TÖREMEN Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK
Prof. Dr. Fatih TÖREMEN & Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK OKUL SİSTEMLERİNDE ÖZERKLİK ARAYIŞI: CHARTER OKULLARI ISBN 978-605-364-753-9 Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir. 2014, Pegem Akademi Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Pegem Akademi Yay. Eğt. Dan. Hizm. Tic. Ltd. Şti.ne aittir. Anılan kuruluşun izni alınmadan kitabın tümü ya da bölümleri, kapak tasarımı; mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik, kayıt ya da başka yöntemlerle çoğaltılamaz, basılamaz, dağıtılamaz. Bu kitap T.C. Kültür Bakanlığı bandrolü ile satılmaktadır. Okuyucularımızın bandrolü olmayan kitaplar hakkında yayınevimize bilgi vermesini ve bandrolsüz yayınları satın almamasını diliyoruz. 1. Baskı: Mayıs 2014, Ankara Yayın-Proje Yönetmeni: Ayşegül Eroğlu Dizgi-Grafik Tasarım: Cemal İnceoğlu Kapak Tasarımı: Gürsel Avcı Baskı: Tarcan Matbaacılık Yayın Sanayi Zübeyde Hanım Mahallesi Samyeli Sokak No: 15 İSKİTLER/ANKARA (0312-384 34 35) Yayıncı Sertifika No: 14749 Matbaa Sertifika No: 25744 İletişim Karanfil 2 Sokak No: 45 Kızılay / ANKARA Yayınevi 0312 430 67 50-430 67 51 Yayınevi Belgeç: 0312 435 44 60 Dağıtım: 0312 434 54 24-434 54 08 Dağıtım Belgeç: 0312 431 37 38 Hazırlık Kursları: 0312 419 05 60 İnternet: www.pegem.net E-ileti: pegem@pegem.net
Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK, lisans üstü ve doktora eğitimini Amerikan Oklahoma State Üniversitesinde, lisans eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesinde tamamlamış olup, halen 2013 ten beri Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim üyesi ve uluslararası ilişkiler koordinatör olarak görev yapmaktadır. Öncesinde ise 2010-2013 yılları arasında Volkan ÇİÇEK Irak Erbil Işık Üniversitesi nde rektör yardımcılığı göreviyle beraber eğitim fakültesi dekanlığı görevini yürütmüş; 1996 ila 2010 yılları arasında da Türkiye, Moldova, Romanya, Hong Kong ile Amerika Birleşik Devletlerinin Oklahoma ve Texas eyaletlerinde eğitim sektöründe anaokulundan üniversiteye kadar olan çeşitli aşamalarda öğretmenlik, okul idareciliği, eğitim danışmanlığı ve öğretmen eğitmenliği gibi çeşitli görevlerde bulunmuştur. Volkan ÇİÇEK genel itibariyle eğitim yönetimi alanında araştırmalar yapmakta ve sınıf yönetimi, okul yönetimi vb. konularda lisans ve lisans üstü dersler vermektedir. Amerikan Wiley International, Maya Akademi Yayınları, İdeal Kültür Yayınları, Sürat Akademi Yayınları, Akademi Titiz Yayınları, Işık Üniversitesi Yayınları gibi çeşitli yayınevlerince basılan 10 un üzerinde kitabı, çeşitli dergilerce basılmış ulusal ve SSCI indeksi dahil uluslararası indekslere girmiş ve konferanslarda yayımlanmış birçok makaleleri bulunmaktadır. Volkan Çiçek evli olup, iki çocuk babasıdır. Prof. Dr. Fatih TÖREMEN, 1964 yılında Erzurum da doğdu. 1986 yılında Atatürk Üniversitesi E itim Fakültesi Fransızca ö retmenliği bölümünden bölüm birincisi olarak mezun oldu. Malatya ve Adana da öğretmenlik yaptıktan sonra, Fırat Üniversitesine atanarak, Eğitim Yön. Tef. Plan. ve Ekonomisi Anabilim Dalında yüksek lisans ve doktora çalışlmalarını tamamladı. Bir süre Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesinde Öğretim üyesi olarak çalışltıktan sonra Zirve Üniversitesine geçti ve halen Zirve Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eğitim Fakültesi Dekanı olarak görev yapmaktadır. Yazarın Nobel Yayınları tarafından yayınlanan Öğrenen Okul ve Eği-
timde Paradigma Değiflimi, ve İdeal Kültür Yayınlarından çıkan Eğitim Örgütlerinde Sosyal Sermaye Yönetimi adlı kitapları, Arıştırma ve Aksiyon ile Liderlik adlı çeviri kitabı ve Eğitim Yön. Tef. Plan. ve Ekonomisi alanında yazmış olduğu bir çok makalesi bulunmaktadır. Evli ve üç çocuk babası olup Fransızca ve İngilizce bilmektedir. fatih.toremen@zirve.edu.tr, ftoremen@yahoo.com.
İÇİNDEKİLER Charter Okulları Devlet Okulu mu, Özel Okul mu?...6 Charter Okullarının Getirdiği Pozitif Kazanımlar...13 Charter Okulları Hakkında Dile Getirilen Endişeler...17 Charter Okullarının Özellikleri...27 Charter Okullarının İnsan Kaynakları Yönetimine Dair Politikaları...43 Charter Okullarının Resmi Açıdan Açılım ve Işleyiş Süreçleri...51 Charter Okullarının Denetim Süreci ve Onaylayıcı ve Denetici Kurumların Özellikleri...79 Charter Okullarının Yaşadıkları Zorluklar...99 Charter Okullarının Geleneksel Devlet Okulları Üzerindeki Etkileri...111 Charter Okulları ve Etnik Ayrışmalar...125
GİRİŞ Charter okulları kavramı ilk olarak Cumhuriyetçi Parti senatörlerinden Dave Darenburger tarafından 1991 yılında Minnesota eyaletinde ortaya atılmış ve sonrasında 1995 yılında ilköğretim ve ikincil eğitim kanununun güncellenmesi kapsamında kanuna dahil edilip Başkan Bill Clinton ve Eğitim Bakanı Richard Riley tarafından da onaylanarak finansal kaynak sağlanmıştır. Time dergisinde kapak haberi olarak ve New York Times gazetesi ile Wall Street dergisinde de sayfa hikayeleri sınıfında ele alınarak kamuoyunda tanınırlılığı artmış olan Charter Okulları 1990 sonrası Amerikan nesliyle ilişkilendirilen bir eğitim reform olarak karşımıza çıkmaktadır (Buechler, 1996). O günden bu yana charter okul hareketi Amerika Birleşik Devletlerinde yerel yönetimlerden Amerikan Kongresine kadar her dereceden idari seviyede en ilgi çeken ve en hızlı gelişim kaydeden eğitim reformu olmuştur. Charter okul hareketinin en önemli özelliği, hem ülke çapında hem de bu kanunu kabul eden eyaletlerde partiler üstü bir destek görerek tüm partiler tarafından kabul edilen bir hareket olmasıdır. Federal hükümet halihazırda, Eğitim Bakanlığı tarafından yönetilen Kamu Charter Okulları Programı Fonu aracılığıyla charter okullarının açılımını ve gelişimini teşvik etmektedir (RPP International and University of Minnesota, 1997).
2 Okul Sistemlerinde Özerklik Arayışı: Charter Okulları Charter okul kavramını geliştiren kişilerden biri olan Ted Kolderie, charter okullarını otonom, sonuç odaklı, kamu destekli, velilerin seçim yapmak suretiyle çocuklarını kaydettikleri, öğretmenler veya diğer toplum üyeleri tarafından yönetilen ve bir kamu kuruluşu sponsorluğunda, sponsor kamu kuruluşu ile charter okulunun yönetim kurulu arasında yapılan sözleşmeye göre faaliyet gösteren kurumlar olarak tanımlamaktadır (Kolderie, 2001). Charter okul düşüncesi eğitim konusunda benzer fikirleri olan veli, öğretmen ve diğer kişilerin okul açmalarını ve yönetmelerini mümkün kılmaktadır. Charter okullarından beklenilen okullara adını veren sponsorları ile yaptıkları charter sözleşmesinin gereklerini yerine getirmeleri, aksi halde onaylayıcı kurumlar tarafından kapatılabilecek olmalarıdır. Ayrıca kamu finansmanını kaynak olarak kullanmaları dolayısıyla devlet okulu statüsünde olan charter okulları diğer devlet okulları gibi 1965 yılı İlköğretim ve İkincil Eğitim Kanununda yer alan (ESEA), (ki bu kanun revize edilerek 2001 yılında Hiç Bir Çocuk Geride Bırakılamaz (NCLB) kanunu adını almıştır), hesap verilebilirlik kriterlerini korumaları gerekmektedir (Evaluation of the Public Charter Schools Program: Final Report, 2004). Charter okullarının açılmasını onaylayan kamu kurumları yerel eğitim müdürlüğü seviyesinde, eyalet seviyesinde veya federal hükümet seviyesinde olabilir. Charter okullarıyla öğrenci ve velilerinin aralarından seçim yapabilecekleri okul çeşidi artmış olmaktadır. Başkan Bush 2000 yılı Amerikasının eğitim stratejisinin bir parçası olarak 6 milli hedefin gerçekleştirilmesi için uzun vadede charter okullarını yeni nesil Amerikan okulları olarak önermiştir. Bush yönetimi charter okulları için kampanya da yürütmüş ve 1996 da 535 charter okulun açılmasını önererek meselenin eyalet politika gündemleri arasına girmesini sağlamıştır.
Prof. Dr. Fatih TÖREMEN & Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK 3 Eğitim tarihçileri eğitim yasa ve yönetmeliklerindeki milli hedef olarak belirlenen bu 6 eğilimin 1990 ların başı itibariyle charter okul hareketine zemin oluşturduğunu söylemektedirler (Kolderie, 2001). Bunlar; Hesap Verilebilirlik: Performans tabanlı akreditasyon, gelişme kaydeden okullara verilen ödüller, öğrenci merkezi değerlendirme test sonuçlarının yayımlanması, ve diğer benzeri okulları ve eğitmenleri girdilere göre değil de çıktılara göre değerlendirme yaklaşımları; Bürokrasinin Azaltılması: Birçok kamu eğitimi eleştirmenine göre sınıfta yeniliği engelleyen ve okulların işleyişini düzenleyen birçok düzenlemenin kaldırılması; Merkezilikten Uzaklaşma: Yerinde yönetim anlayışı, okul liderliğinin güçlendirilmesi ve öğretmen ve okul yöneticilerine daha fazla karar verme yetkisini öngören yaklaşımlar; Yeniden Yapılanma: Okulların amaç, örgütlenme biçimi ve işleyişlerinin köklü olarak değiştirilmesi yönünde sarfedilen çabalar; Seçim Hakkı: Eğitim Bölgeleri dahilinde veya haricinde sunulan tercih planları ile velilere çocuklarını istedikleri devlet okuluna kaydetme hakkı verilmeye başlanması; Özel Okul Seçeneği: Gittikçe artan sayıda otoritenin devlet okulları arasından seçim yapılabilmesi hakkını bir adım daha öteye taşıyan velinin özel okulu seçmesi durumunda devletin finansmanını karşılamasını öngören görüşleri. Bu eğilimlerin birçoğu en azından kısmen serbest piyasa anlayışını, rekabeti, hesap verilebilirliği, verimliliği ve müşterilerin ihtiyaçlarına cevap verilebilirliği, çoğu kişi tarafından aşırı derecede düzenlenmiş, merkezileştirilmiş ve tekelleşmiş olarak algılanan kamu eğitimine, öğrenci başarısı temelinde enjekte etmeyi öngörmektedirler. Bununla beraber, çoğu Amerikalı, Amerikan kamu eğitiminin,
4 Okul Sistemlerinde Özerklik Arayışı: Charter Okulları defaatle ısıtılıp ortaya atılan komunist rejimlerdeki eğitim sistemi benzetmelerine ve bütün yapısal eksikliklerine karşın, Amerikan demokrasisinin en büyük başarılarından biri olarak bütün ırkları, din gruplarını ve ekonomik sınıfları biraraya getirmeyi başarabildiğine ve her bir öğrenciye yaşamda başarılı olmalarını sağlayacak fikir ve yetenekleri kazandırdığına inanmaktadırlar. Dolayısıyla charter okulları bir anlamda serbest piyasa anlayışının dinamik kuvvetlerini kucaklayan, bunu yaparken bir diğer yandan da kamu eğitiminin temel ideallerine bağlı kalmayı amaçlayan bir sentez olarak görülebilir. Amerikan kamu eğitim modeli, örgütler, kurumlar, eğitmenler, veliler ve öğrencilerden oluşan çok yönlü ve çok katmanlı bir sistemdir. Dolayısıyla herbir okul, bölge müdürlüğü ve eyalet ya da yerel yönetim kompleks bir kanun, düzenleme ve yönetmelikler bütününden ve paydaşların çatışan taleplerinden etkilenmektedir. Charter okulları bu karışık sahneye göreceli olarak yeni katılmış olmalarına rağmen, diğer devlet okullarında olduğu gibi, okullara biçilen misyonlar, hesap verilebilirlik hedefleri, eyalet ve federal (yerel ve merkezi yönetim) kanun ve düzenlemeleri vesilesiyle olgunlaşmışlardır. Charter okullarının toplumun çoğu kesiminin desteğini almalarının sebebi, normal şartlarda çatışan ajandalara sahip farklı kesimlerin herbirinin gözünde belli bazı şeyleri sembolleştirmiş olmalarıdır (Wells et al., 1999). Bir diğer deyişle bu farklı kesimlerin farklıda olsalar istek ve taleplerine cevap verecek öğeleri barındırıyor olmalarıdır. Öğretmen kalitesini artırma 1983 yılında yayımlanan Amerikan Milleti tehlikede raporundan bu yana Amerikan okullarının performansından ve başarısından sorumlu okul yöneticilerinin ve seçilmişlerin gündemlerinde yüksek önceliğe sahip bir konudur. Birçok eyalet bu yüzden öğretmen maaşlarını artırmış ve öğretmen sertifikası alabilmeyi zorlaştırmıştır. Çoğu eyalet öğretmen adaylarını hem temel yetenek (formasyon) alanında hem de alan (branş)
Prof. Dr. Fatih TÖREMEN & Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK 5 bilgisi alanında ölçecek değerlendirmeleri uygulamaya koymuştur. Bu türden yaklaşımlar, yerel eğitim yönetimlerinin kararlarının eksik veya hatalı olması fikrinden hareketle eyalet veya ülke çapında bir otoritenin tatminkar sonuçları garanti edebilmek adına müdahil olmak suretiyle yukarıdan-aşağıya reform anlayışını ifade etmektedirler. Dolayısıyla, eğitim bölge müdürlükleri ancak yeterli test sonuçlarına ve yeterli eğitime (teorik + pratik ya da staj) sahip adayları işe alabileceklerdir. Maaşlar bu şartları sağlayan adayları cezbedilmek için artırılabilecektir. Yukarıdan aşağıya reform yaklaşımları yerel seviyede karar vericilerin özerkliklerini artıracak politikaların karşısında yer alırlar. Daha fazla otonomi daha hesap verilebilir sonuçlar alınmasını mümkün kılar. Bu türden reformların savunucuları devlet okullarının bazı noktalarda özel okullara benzemesiyle gelişeceklerini söylemektedirler. Birkaç alanda özel okul politikaları yukarıdan-aşağıya reform yaklaşımı savunucularının tavsiyelerinden farklılık arzetmektedirler. Örneğin, yukarıdan-aşağıya reform yaklaşımı savunucuları öğretmen maaşlarının genel olarak artırılmasını savunmaktadırlar. Halbuki Amerikan özel okulları devlet okullarındaki eşdeğer pozisyondaki işler düşünüldüğünde ciddi oranda daha az maaş ödemektedirler, ki bu oran denk tecrübeye sahip öğretmenler için devlet okul maaşlarının yaklaşık %60 ına karşılık gelmektedir. Benzer şekilde, yukarıdan-aşağıya reformcılar eyalet eğitim kurumları ve diğer profesyonel organizasyonlarına öğretmen eğitimi ve sertifika verilmesi gibi konularla ilgili olarak artırılmış rol biçmektedirler; halbuki özel okullar istedikleri kişileri, hatta formasyonu ve eyalet öğretmenlik sertifikası olmayan kişileri bile istihdam etmekte serbesttirler. Ek olarak, özel okul yöneticileri, işgören değerlendirmesi ve teşvik ile ilgili kurallarını yapılandırmada özel okul çalışanları toplu maaş pazarlıkları vb. konularda nadiren sendikalar tarafından temsil edildiklerinden ve kamu okullarında çalışanların tabi oldukları kanunlara tabi olmadıklarından daha serbesttirler. Bahsedilen bütün konularda orta yol cümlesinden olarak charter okul hareketi
6 Okul Sistemlerinde Özerklik Arayışı: Charter Okulları bu neslin en önemli eğitim buluş ve yeniliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır (Rofes, 1998). Charter Okulları Devlet Okulu mu, Özel Okul mu? Charter okulları bazı yönlerden özel okullara bazı yönler itibariyle de devlet okullarına benzeyen hibrit bir yapıdır. Özel okullar gibi göreceli olarak otonomdurlar. Çoğu eğitim kanun ve kurallarından istisna tutulmuşlardır. Bölge eğitim müdürlüklerine bağlı değildirler ve kendi müfredatlarını, bütçelerini ve personelini kontrol etme yetkileri vardır. Bununla birlikte, eğer yeterli sayıda öğrenci çekemezlerse başarısız olurlar. Devlet okulları gibi finansmanlarını vergiler oluşturur, dolayısıyla isteyen herkesi ücretsiz kayıt etmek zorundadırlar. Yaptıkları charter sözleşmesi yoluyla bölge eğitim müdürlüğü veya başka bir kamu kurumuna karşı sorumludurlar. Bu çift yönlü sorumluluk ve hesap verilebilirlik charter okullarının en ilgi çeken yönlerinden biridir. Bir taraftan müşterilere, yani öğrenci ve velilere karşı, bir taraftan da atanmış ve seçilmiş kişiler yoluyla halka ve topluma karşı sorumludurlar. Öğrenciler ve veliler isterlerse okulu ayaklarıyla okula gidip kayıt olmamak suretiyle protesto edebilirler; atanmış ve seçilmiş kişilerde öğrenciler ve veliler okuldan çok memnun olsalar bile charter anlaşmasının gereklerini yerine getirmemeleri durumunda charter okullarını kapatabilirler. Modern ekonomik teorisinin genelgeçer versiyonuna göre okul öncesi-12. sınıf dönemi eğitimi kişilerin ve toplumun hayatını iyileştirip genel ekonomik büyümeye ve demokratik süreçte vatandaşların katılımına katkı sağlayan hem özel hem de genel bir fenomendir. Dolayısıyla, charter okullarının çift yönlü hesap verebilir oluşları serbest piyasaya hesap verme zorunluluğu olmayan devlet okul sistemi ile topluma hesap verme zorunluluğu olmayan özel okul sistemi arasında bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır.
Prof. Dr. Fatih TÖREMEN & Yrd. Doç. Dr. Volkan ÇİÇEK 7 Charter okulları genel itibariyle küçük, mümkün olduğunca bürokrasiden arındırılmış, vizyon sahibi bir kişi veya özel bir kurum tarafından yönetilen ve daha çok düşük gelirli ailelerin çocuklarının gittiği okullarda karşılaşılan türden hayattan bıkmış pesimist yaşlı öğretmenler yerine dinamik kadrolardan oluşan kurumlardır. Hem demokrat hem de cumhuriyetçi partinin desteğini alarak federal bütçe ve aynı zamanda çoğu eyalet bütçesi tarafından desteklenen ve birçok gazette haberinde halihazırdaki eğitim sisteminin tüm patolojik yönlerinin panzehiri olarak selamlanan charter okulları özel okulların bağımsızlığını ve otonomilerini kamu desteği ve devlet okullarının ücretsiz harçlarıyla birleştirmişlerdir. Birçok yerel toplum bu deneyi gerçekleştirmek istemektedirler. Dolayısıyla charter okulları eğitim sistemindeki bürokrasiye atfedilen problemleri çözebilecekleri umuduyla coşkuyla desteklenmiş ve ülke çapında hızlıca yayılmışlardır. Çoğunluk itibariyle eyalet ve bölge eğitim müdürlüklerinin kanun ve yönetmeliklerinden azade olarak kamu finansmanı sağlanmış ve sadece charter sözleşmelerindeki koşullarla bağımlıdırlar. Birçok resmi kural ve kanundan istisna tutulmaları karşılığında genellikle charter sözleşmelerinde spesifik öğrenci performans ve çıktıları ve başka çeşitli amaçları yerine getirmeleri istenmektedir. Charter sözleşmesi genel itibariyle 3 ila 5 yıllık belirli bir süreyi kapsamakta ve bu sürenin sonunda sözleşme, sponsor denetleyici kurumun sözleşme şartlarında belirlenen okul başarı kritlerlerini yerine getirip getirmediğine bakılarak yenilenmektedir (Frankenberg and Chungmei, 2003). Sponsor denetleyici firma bir kamu kurumu olup genel itibariyle yerel eğitim bölge müdürlüğü, devlet üniversitesi veya eyalet eğitim senatosu kurumlarından birisi olmaktadır (Bulkley and Fisler, 2002). Charter okulları kurumsal yenilik kapsamında yer aldıklarından, kanunlar farklı yapıda işleyişlerine olanak tanırlar (Bulkley and Fisler, 2002). Charter kanunları bu okullarda herhangi bir öğretim modelinin veya müfredatın öğretilmesini zorunlu kılmaz. Charter