Dr.Tuğba ŞAHİN (YANPAR) Hacettepe Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü

Benzer belgeler
Öğretimin Geliştirilmesi

FEN ÖĞRETİMİNDE İPUÇLARI VE DÖNÜT-DÜZELTME İŞLEMLERİNİN ERİŞİ DÜZEYİNE ETKİSİ*

ÖDEVİN BAŞARIYA ETKİSİ*

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi Yıl : 2002, Sayı 16, Sayfa : 29-38

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

Tam Öğrenme Kuramı -2-

ELEKTRONİK OYUNLARIN ALGORİTMA GELİŞTİRME KONUSUNDA AKADEMİK BAŞARIYA, KALICILIĞA VE MOTİVASYONA ETKİSİ

THE EFFECTIVENESS OF COOPERATIVE MASTERY LEARNING MODEL

İŞBİRLİKLİ ÖĞRENMENİN DİZİ VE SERİLERİN ÖĞRETİMİNDEKİ ETKİLİLİĞİ

Çoklu Zeka Kuramına Dayalı Etkinliklerin Erişi, Tutum ve Öğrenmelerin Kalıcılığına Etkisi

İÇİNDEKİLER BÖLÜM I BÖLÜM II. Sayfa ÖNSÖZ... 10

Bilgisayar Dersinde Dizgeli Öğretim Yönteminin Öğrenci Erişilerine Etkisi *

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

IJOESS Year: 8, Vol:8, Issue: 30 DECEMBER 2017

ÖNSÖZ. beni motive eden tez danışmanım sayın Doç. Dr. Zehra Özçınar a sonsuz

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN:

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ULUSLAR ARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

Ögretimde Kullanılan Teknikler (3)

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ DENEYSEL ETKİNLİKLERDE KULLANILAN İSTATİSTİKİ BİLGİLERİNİN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM OKULLARINDA ÇOKLU ZEKA KURAMI TEMELLİ FEN EĞİTİMİ YOLUYLA ÜST DÜZEY DÜŞÜNME BECERİLERİNİ GELİŞTİRME ÜZERİNE BİR İNCELEME

FEN ve TEKNOLOJİ ÖĞRETİMİNDE. Neden işbirliği? Neden birbirimize yardım ederiz? İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME

Çoklu Ortam Kullanımının İlkokul Öğrencilerinin Akademik Başarılarına ve Kaygılarına Etkisi

MATEMATİK ÖĞRETİMİNDE İŞBİRLİKLİ ÖĞRENMEDE BİLGİ DEĞİŞME TEKNİĞİNİN ETKİLİLİĞİ 1

Available online at

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE PROBLEME DAYALI ÖĞRENMEYİ KULLANMANIN ÖĞRENCİLERİN BAŞARISINA VE TUTUMLARINA ETKİSİ

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

ÇOKLU ZEKA KURAMINA DAYALI ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN 6. SINIF ÖĞRENCİLERİNDE BEDEN EĞİTİMİ DERSİ BAŞARISINA ETKİSİ *

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DERS: SINIF YÖNETİMİ DERSİN ÖĞRETİM ELEMANI: DOÇ. DR. ZEHRA ALTINAY

17 Ege Eğitim Dergisi 2004 (5): 17-23

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

Serap POYRAZ Celal Bayar Ü. Eğitim Fakültesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, Manisa.

Öğretim Etkinliklerini Planlama

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "GENEL KÜLTÜR" BAKIMINDAN FEN EDEBİYAT FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

MATEMATİĞİN DOĞASI, YAPISI VE İŞLEVİ

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s

ÖZET

EĞİTSEL BİLGİSAYAR OYUNLARININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ: Sosyal Bilgiler Dersi Örneği E. Polat 1, A. Varol 2

Türk Bakış Açısından Pisa Araştırma Sonuçları. Prof. Dr. Giray Berberoğlu

KUANTUM ÖĞRENME MODELĠNĠN ÖĞRENCĠLERĠN FEN VE TEKNOLOJĠ DERSĠNE YÖNELĠK TUTUMLARINA VE KENDĠ KENDĠNE ÖĞRENME BECERĠLERĠNE ETKĠSĠ

Elementary Education Second Level Students Attitude to The Mathematic lesson: An Example For Bitlis City

EK-1 BEDEN EGİTİMİ DERSİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İŞİTME ENGELLİ ve ENGELLİ OLMAYAN İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN BENLİK KAVRAMLARI ve AKADEMİK BAŞARILARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

PİYANODA DEŞİFRE ÖĞRETİMİ PROGRAMININ MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ PİYANO DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ

FEN BİLGİSİ LABORATUARI DERSİNDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ ETKİNLİKLERİN ÖĞRENCİ KAZANIMLARI ÜZERİNE ETKİSİ; ASİT-BAZ KAVRAMLARI VE TİTRASYON KONUSU ÖRNEĞİ

PORTFOLYONUN FEN VE TEKNOLOJİ DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI VE KALICILIĞA ETKİSİ

PROBLEME DAYALI ÖĞRENME YAKLAŞIMININ HİZMET ÖNCESİ FEN ÖĞRETMENLERİNİN PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ VE ÖZ YETERLİK İNANÇ DÜZEYLERİNE ETKİSİ

MİKROÖĞRETİM YÖNTEMİNİN HENTBOLDE TEKNİK ÖĞRETİM ÜZERİNDEKİ ETKİLİLİĞİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

Prof. Dr. Serap NAZLI

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... III ŞEKİLLER LİSTESİ. VIII ÇİZELGELER LİSTESİ.. IX EKLER LİSTESİ... IX BÖLÜM I. ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK..


SINIF OKUTAN BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN ALAN VE MESLEK BİLGİLERİNİN YETERLİK DÜZEYİ

ÇOKLU ORTAM ÖĞRENCİLERİNİN AKADEMİK BAŞARILARINA VE

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ (BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ)

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

Department of Music Education at Marmara University. The designated program for guitar education, which was particularly prepared for this research, i

OKUL SEVİYESİ VE TÜRÜNE GÖRE BAZI DERSLERE KARŞI TUTUMLARDA GÖRÜLEN DEĞİŞMELER

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

İLKÖĞRETIM MATEMATİK ÖĞRETİMİNDE PROJE TABANLI ÖĞRENME YAKLAŞIMININ ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARISINA ETKİSİ Soner ALADAĞ*

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

1. Çocukları Tanıma Çocukların fiziksel özelliklerini tanıma Çocukların sosyo-ekonomik özelliklerini tanıma

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

Problem Çözme Becerisi Đle Matematik Başarısı Arasındaki Đlişki * The Relationship Between Problem Solving Skills And Mathematical Achievement

İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersinde Yapılandırmacı Yaklaşım İle Dizgeli Eğitimin Öğrenci Erişisine Etkisi Arasındaki Fark * Turgay ÖNTAŞ

BİYOLOJİ ÖĞRETİMİNDE BİLGİSAYAR KULLANIMININ ÖĞRENCİ TUTUMUNA ETKİSİ

Geleneksel Öğretim ile PowerPoint Sunum Destekli Öğretimin Öğrenci Erişisine Etkisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

ÇEVRE EĞİTİMİ DERSİ MODÜLER PROGRAMININ GELİŞTİRİLMESİ ve DEĞERLENDİRİLMESİ: EKOSİSTEM ÜNİTESİ ÖRNEĞİ

DİNAMİK GEOMETRİ YAZILIMLARININ DÖNÜŞÜM GEOMETRİSİ KONUSUNDA SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BAŞARILARINA ETKİSİ

Tam Öğrenme Yönteminin İlköğretim 6. Sınıf Matematik Öğrencilerinin Akademik Başarıları İle Kalıcılık Düzeylerine Etkisi

Oluşturmacı (Constructivist) Yaklaşıma Dayalı İşbirliğine Dayalı Öğrenmenin İlköğretim Sosyal Bilgiler Dersindeki Etkileri

DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE METİN SEÇİMİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

LisE BiRiNCi SINIF ÖGRENCiLERiNiN BEDEN EGiTiMi VE SPORA ilişkin TUTUM ÖLÇEGi ii

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

PROBLEM BELİRLEME ve LİTERATÜR (ALANYAZIN) TARAMA

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

14. DEĞERLENDİRME ÖRNEK FORMLARI GRUPLA ÇALIŞMA KILAVUZU

OKUL ÖNCESİ EGİTİMİNÖGRENCİLERİN GELİşİM ÖZELLİKLERİÜZERİNDEKİETKİsİNİN İNCELENMESİ. Özel

Transkript:

İLKÖĞRETİM OKULLARINDA ÖĞRETMEN-ÖĞRENCİ ETKİLEŞİM SIKLIĞININ DENKLEŞTİRİLMESİNİN SOSYAL BİLGİLER VE MATEMATİK DERSLERİNDEKİ ERİŞİYE ETKİSİ THE EFFECTS ON ACHIEVEMENT IN THE SOCIAL SCIENCES AND MATHEMATICS OF EQUALIZING TEACHER-STUDENT INTERACTION FREQUENCY IN PRIMARY SCHOOLS Dr.Tuğba ŞAHİN (YANPAR) Hacettepe Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü Özet Bu araştırmada, öğretmen- öğrenci etkileşim sıklığının tüm öğrenciler için denkleştirilmesinin ilkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki erişiye etkisi incelenmiştir. Araştırma iki grup üzerinde yürütülmüştür. Gruplardan birisi kontrol" grubu olarak belirlenmiş ve bu grupta geleneksel öğretim sürdürülmüştür. Deney grubunda ise, öğretmen- öğrenci etkileşimi tüm öğrenciler için denkleştirilmiştir. Araştırmanın verileri Gözlem Formu,Genel Yetenek Testi, Bilişsel Giriş Davranışları Testi ve Düzey Belirleme Testi kullanılarak elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen bulgular özetle aşağıdaki gibidir. Deney grubunda, sosyal bilgiler ve matematik derslerinde öğretmen -öğrenci etkileşim sıklığının tüm öğrenciler için denkleştirildiği ünite ile geleneksel öğretim yapılan ünite arasında manidar bir fark vardır. Öğretmen- öğrenci etkileşim sıklığı denkleştirilen ünitede öğrencilerin erişileri daha yüksektir. Kontrol grubunda ise, sosyal bilgiler dersinde II. ünite ile I. ünite arasında manidar bir farklılık yoktur. Her iki ünitede de geleneksel eğitim uygulanmıştır. Ancak, matematik dersinde kontrol grubu öğrencilerinin II. ünitedeki eriş ileri, I. üniteden daha yüksek bulunmuştur. Deney ve kontrol gruplarındaki öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki kendi içlerinde yetenek düzeyleri bakımından öğrenme düzeyleri arasında manidar bir farklılık bulunmamıştır. Abstract The purpose o f this study is to determine the effects on achievement in the social sciences and mathematics of equalizing teacher-student interaction frequency for all students in fourth year elementary school pupils. The research was carried out on two groups: the experimental group, where teacher-student interaction was equalized for all students, and the control group where traditional teaching was performed. The data were obtained by administering a General Ability Test, a Cognitive Entry Behavior Test, a Formative Test and by using observation forms. The findings can be summarised as follows. In the experimental group the students in the second unit of equalized teacher-student interaction showed higher achievement levels than the students in the first unit o f traditional teaching for both the social sciences and mathematics, whereas the control group showed no significant difference in achievement levels between students in the first and second units of social studies. The second unit s achievement levels for mathematics, however, were higher than those o f the first unit. In both the experimental and control groups no significant difference between social studies and mathematics achievement levels were found among upper, middle and lower group students. Giriş Çağımızda gelişmiş ülkeler düzeyine erişebilmek için eğitime ağırlık vermek gerektiği bilinen ve kaçınılmaz bir gerçektir. Beklenen davranış değişmelerinin en iyi olması gereği, planlı eğitimi zorunlu hale getirmektedir. Bu nedenle, okullarda eğitim programları hazırlanmaktadır. Eğitim programı hedefler, içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirme öğelerinden oluşur. Ertürk e göre (1986:14), Belli öğrencileri belli bir zaman süreci içinde yetiştirmeye yönelik düzenli eğitim durumlarının tümü olarak açıklanan Yetişek, hedefler, eğitim durumları (öğrenme yaşantıları) ve değerlendirme faaliyetleri olarak üç öğeden meydana gelmektedir. Belirlenen eğitim programlarının geliştirilmesi çağa uygun olması açısından önemlidir. Eğitimde program geliştirme, programın öğeleri olan hedefler, içerik, öğretme-öğrenme süreci ve değerlendirme boyutları arasındaki dinamik ilişkiler bütünü olarak tanımlanabilir (Demirel 1993:10). 9

Bu araştırma, programın öğretme-öğrenme süreci boyutu ile ilgili olan öğretmen- öğrenci etkileşimi üzerinde yapılmıştır. Sınıf ortamında öğrenmenin gerçekleşmesinde öğretici ve öğrenen iletişimi çok önemlidir. İletişim Davranış değişikliği meydana getirmek üzere fikir, bilgi, haber, tutum, duygu ve becerilerin paylaşılması sürecidir (Çilenti 1984:43). Sınıf içinde sağlıklı bir iletişimin gerçekleşebilmesi için öncelikle alıcının kaynak tarafından iyi tanımlanması, iletilmek istenen özelliklerin alıcıya uygunluğu ve mesajın alıcı üzerindeki anlamlılığının iyi bir şekilde belirlenmesi gerekir. Sınıf içi iletişimin etkili olması için, öğretmen, konuşma yeteneğini geliştirmeli, dersi iyi bir şekilde planlamalı, öğrenci ihtiyaçları, yetene'jc ve ilgilerini değerlendirmeli, öğrencilerin ilgisini dağıtan durumları ortadan kaldırmalı ve öğrencileri dikkatli dinlemelidir (Demire! 1994). Sınıf içi iletişimde öğretmen ile öğrenci arasında etkileşimin karşılıklı etkisi vardır. Bu etkinin istenen yönde olması başarıyı arttırabilir. Etkin bir iletişim ortamının sağlanması, öğreünenlerin istenen niteliklere sahip olmaları ile sağlanır. Öğretim sürecinin etkililiğinde : a) Öğretmenlerin sözel ve sözel olmayan davranışları, b) Akademik öğrenme zamanı, c) Kaynaklar, d) Öğretim etkinlikleri, e) Konu alanının yapısı ve öğretimin amacı etkilidir (Hobar ve Sullivan 1984). Stipek ve Mason (1987), öğretmene düşen en önemli görevlerden birisinin, çocukların başarılarını etkileyen dıştan gelen nedenleri iyi hale getirmek, çocuklara zor yerine zor değil duygusunu benimsetmek olduğunu ve bireysel farklılıkları dikkate alarak endişenin azaltılması, başarının hedeflenmesi ve çocuklara başarı durumlarının sağlanması gerektiğini ifade etmişlerdir. Öğretmen sınıfta yönlendirici ıolündedir. Bu bakımdan öğrencileri iyi tanımalı ve etkileşimi etkili sağlamalıdır. Sınıftaki öğrencilerin farklı ve benzer özellikleri vardır. Öğretmen bunları bulmalı ve sınıf sürecinde dikkate almalıdır. Öğretmen, öğrencilerle yakın iletişim kurmalıdır. İlkokul yıllarında çocukla yakın iletişim kurma, çocukların gelişim özellikleri açısından önemle üzerinde durulması gereken bir noktadır. İlköğretimin amacı, çocuğu bir üst öğrenime hazırlamak yanında hayata hazırlamak, iyi bir vatandaş olması için gereken bilgi ve becerileri de kazandırmaktır. İlkokul öğretmeninin her öğrenciyi iyi tanıması ve öğretimi onların özelliklerine göre düzenlemesi gerekmektedir. Öğretmen her öğrenciye başarı duygusunu vermeli, öğrencilerin iyi ve zayıf yönlerine göre olumlu yönlendirme yapmalıdır. İlkokul öğretmeni, öğrencilerini farklı derslerde, farklı ortamlarda görüp tanıyabilmekte, değişik özelliklerini keşfedebilmektedir. Öğrencilerin kişiliklerinin gelişiminde ilkokul yılları oldukça önemli bir dönemdir. Öğretmen, çocuğun bilişsel, fiziksel, duygusal ve sosyal tüm özelliklerini dikkate alarak etkileşimleri düzenlemelidir. Etkin bir öğretmenin öğrenci katılımını yeterince sağlaması beklenir. Öğrencilerin derse katılımları açık ya da gizli olabilmektedir. Sınıflar çok kompleks gruplardır. Bu nedenle öğretmenin öğrencileri iyi tanıyarak bütün öğrencilerin derse açık ya da gizli olarak ne derece katıldıklarını belirlemesi ve ortaya çıkarması gerekmektedir. Geçmişten günümüze kadar öğretme- öğrenme sürecindeki katılmada önemli bir unsur olan öğretmenöğrenci etkileşiminin etkin olarak sağlanmasında sorunlar olabilmektedir. Bu sorunların giderilebilmesi için araştırmalar yapılmaktadır. Bu araştırma, ilköğretimde sosyal bilgiler ve matematik derslerinde öğretmen-öğrenci etkileşim sıklığını denkleştirmenin öğrenme düzeyine etkisini belirlemektedir. Yapılan araştırmanın öğretme-öğrenme sürecinde önemli bir rolü olan öğretmen-öğrenci etkileşiminin etkili olarak sağlanmasına katkı getirmesi beklenmektedir. Problem Cümlesi İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde öğretmen-öğrenci etkileşim sıklığını denkleştirmenin erişiye etkisi nedir? Denenceler 1. İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde denk etkileşimin sağlandığı deney grubunda, öğrencilerin denk etkileşim sağlandıktan sonraki ünitedeki erişileri, denk etkileşim sağlanmadan önceki ünitedeki erişilerinden anlamlı düzeyde daha yüksektir. 2. İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde denk etkileşimin sağlanmadığı kontrol grubunda, öğrencilerin II. ünitedeki erişileri ile I. ünitedeki erişileri arasında anlamlı bir fark yoktur. 3. İlkokul 4.sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde öğretmen-öğrenci etkileşim sıklığı, denkleştirilen grupta yüksek,orta ve düşük yetenekli öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark yoktur. 4. İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde öğretmen-öğrenci etkileşim sıklığının denk olmadığı kontrol grubunda yüksek,orta ve düşük yetenekli öğrencilerin öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır. 10

Tanımlar Öğretmen-Öğrenci Etkileşim Sıklığını Denkleştirme: Öğretmenin sınıftaki her bir öğrenciyle ders sırasında aynı miktarda olumlu etkileşimde bulunması (öğretmenin sınıftaki bütün öğrencilere söz hakkı vermesi, doğru davranışları her bir öğrenci için pekiştirmesi, uygulamaları her bir öğrencinin yapmasını sağlaması, gerekli olduğunda ipuçlarını her öğrenciye vermesi ve dönüt-düzeltmeyi herkese sağlaması). Erişi : İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinde girişteki ve çıkıştaki hedeflerle tutarlı öğrenme düzeyi. Sayıltılar 1. Kontrol altına alınamayan değişkenler deney ve kontrol gruplarını aynı şekilde etkilemiştir. 2. İlkokul 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik derslerinin seçilen ünitelerinin ünite analizi, bilişsel giriş davranışları ve düzey belirleme testlerinin kapsam geçerliğini belirlemede başvurulan uzmanların kanıları yeterlidir. Sınırlamalar Bu araştırma,ankara İli Beytepe İlköğretim Okulu 4. sınıflarından iki şube ile ve 4. sınıf sosyal bilgiler dersi Yaşadığımız Yer ve İlimiz ve Bölgemiz üniteleri, matematik dersi Kümeler, Doğal Sayılar ve Ondalık Sayılar konularının bilişsel öğrenme düzeyi ve akademik benlik kavramı ile sınırlıdır. Araştırmanın Yöntemi Araştırmada deney deseni olarak ön test, son test, kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Bu araştırmanın deneklerini 1996-97 öğretim yılının 1. döneminde Ankara İli, Çankaya İlçesi Beytepe İlköğretim Okulu nda 4-B ve 4-D şubelerinde okuyan öğrenciler oluşturmaktadır. Gruplardan birisi deney, diğeri kontrol grubu olarak alınmıştır. Bu belirleme random olarak yapılmıştır. Araştırma gruplarının genel yetenek, bilişsel giriş davranışları, ön test ve akademik benlik kavramı puanları bakımından aralarında fark olup olmadığı Bağımsız Örneklemler İçin t Testi kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmanın başında bu değişkenler bakımından fark bulunmamıştır. Araştırma iki grup üzerinde yürütülmüştür. Kontrol grubunda geleneksel öğretim sürdürülmüştür. Deney grubunda denk öğretmen- öğrenci etkileşimi sağlanmıştır. Araştırmada yer alan denel işlemler aşağıdaki gibidir. 1. Araştırma gruplarına 1995-1996 güz dönemi öğretim yılının başından sonuna kadar sosyal bilgiler ve matematik dersinde gözlem yapılmıştır. 2. Araştırma gruplarının ikisine de araştırmanın başında Genel Yetenek Testi, Bilişsel Giriş Davranışları Testi, Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ve ön test olarak Düzey Belirleme Testi matematik ve sosyal bilgiler dersleri için uygulanmıştır. 3. Deney grubunda I. ünitedeki gözlemlerden sonra fen bilgisi ünitesinde öğretmene dönüt verilmiş, denk öğretmen - öğrenci etkileşimi sağlanmıştır. Öğretmen - öğrenci etkileşimi denkleştirildikten sonra sosyal bilgiler dersi II. ünitesinde tekrar gözlem yapılmıştır. Gözlemle denkliğin sağlandığı belirlenmiştir. Öğretmen-öğrenci etkileşiminde denkliğin sağlanması, öğretmenin herkese eşit söz hakkı vermesi, eşit davranması, denk ödüller vermesi gibi durumlar incelenerek gözlenmiştir. Uygulama sırasında deney grubu öğretmeni ile sürekli görüşmeler yapılmış, dönüt verilmiştir. 4. Kontrol grubunda geleneksel öğretim sürdürülmüştür. 5. Araştırmanın sonunda ön test olarak uygulanan Düzey Belirleme Testleri uygulanmıştır. Veri Toplama Araçları Denekleri üstün, orta ve düşük yetenekli olarak ayırabilmek için Genel Yetenek Testi kullanılmıştır. Deney ve kontrol grubu öğrencileri Genel Yetenek Testi nden aldıkları puanlara göre yüksekten düşüğe doğru sıralanmışlardır. Daha sonra bir grup üçe bölünmüştür. En üstte kalanlar yüksek yetenekliler, ortadakiler orta yetenekliler ve alt gruptakiler de düşük yeteneklileri oluşturmuştur. Yetenek testinin güvenirliği 0.86 dır. Ayrıca, deneklerin 4. sınıf sosyal bilgiler ve matematik ünitelerine ilişkin 25 soruluk Bilişsel Giriş Davranışları Testi hazırlanmıştır. Deneklerin 4. sınıf matematik dersi Kümeler (Güvenirliği 0.93) ve Ondalık Sayılar (Güvenirliği 0.92) ünitesi ile, sosyal bilgiler dersi Yaşadığımız Yer (Güvenirliği 0.88) ve İlimiz ve Bölgemiz (Güvenirliği 0.90) ünitelerine ilişkin başarılarını belirlemek için Düzey Belirleme Testi geliştirilmiştir. Deney ve kontrol grubunda gözlem yapabilmek için gözlem formu hazırlanmıştır. Verilerin Analizi Araştırmanın birinci ve ikinci denencesini test etmek için Bağımlı Örneklemler İçin t Testi kullanılmıştır. Üçüncü ve dördüncü denenceleri test etmek için Tek Yönlü Varyans Analifi yapılmıştır. 11

Bulgular ve Yorum Denence 1: Deney grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler dersinde deney yapıldıktan sonraki öğrenme düzeyi ile yapılmadan önceki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Bağımlı Örneklemler İçin t Testi kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Tablo l de sunulmuştur. Tablo 1 Deney ndaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersinde II. Ünite ile I. Ünite Öğrenme Düzeylerinin Karşılaştırılması Deney n X S r t P I. Ünite I I. Ünite 34 9.24 17.27 6.05 5.20 0.25 6.77 <0.05 Tablo 1 incelendiğinde deney grubundaki öğrencilerin II. ünitedeki öğrenme düzeyleri ile I. ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır (P<0.05). Denk etkileşimin sağlandığı sosyal bilgiler dersi II. ünitedeki öğrenme düzeyi, I. ünitedeki öğrenme düzeyinden yüksek görünmektedir. Deney grubundaki öğrencilerin matematik dersinde deney yapıldıktan sonraki öğrenme düzeyi ile yapılmadan önceki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Bağımlı Örneklemler İçin t Testi kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Tablo 2 de sunulmuştur. Tablo 2 Deney ndaki Öğrencilerin Matematik Dersinde II. Ünite ile I. Ünite Öğrenme Düzeylerinin Karşılaştırılması Deney n X S r t P I. Ünite II. Ünite 34 6.50 11.56 3.86 4.32 0.06 5.24 <0.05 Tablo 2 incelendiğinde, deney grubundaki öğrencilerin II. ünitedeki öğrenme düzeyleri ile I. ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır (P<0.05). Denk etkileşimin sağlandığı matematik dersi II. ünitedeki öğrenme düzeyi, I. ünitedeki öğrenme düzeyinden yüksek görünmektedir. Araştırmanın 1. denencesi ile ilgili elde edilen bulgular incelendiğinde, deney grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerinde II. ünitedeki erişileri ile I. ünitedeki erişileri arasında manidar düzeyde II. ünite lehine farklar bulunmuştur. Gerek sosyal bilgiler gerekse matematik derslerinde öğrenciler II. ünitede, yani öğretmen- öğrenci etkileşiminin tüm öğrenciler için denldeştirildiği ünitede daha yüksek bir başarı göstermişlerdir. Deney grubunda I. ünitede öğretmen geleneksel olarak davranmıştır. Bir başka deyişle, sınıfta denk etkileşimi sağlamamıştır. Daha çok parmak kaldıran öğrencilere söz hakkı vermiş, sorumlulukları çalışkan bir öğrenciye vermiştir. Derste öğrenciler soruyu bilemediklerinde azarlamış,sert bir şekilde bakmış, bazı öğrencilere ayrıcalıklı davranmıştır. II. ünitede ise araştırmacı tarafından verilen dönütlerle etkileşimi tüm öğrenciler için denkleştirmiş, her öğrenci ile aynı miktarda olumlu etkileşimde bulunmaya özen göstermiştir. Öğrenciler II. ünitede derste daha çok aktif olmuşlardır. Sınıf ortamında gözlendiği gibi öğrencilerin öğrenme düzeylerinde artış meydana gelmesinin nedeni, bu farklı etkileşimin sağlanmasından olabilir. Denence 2: Kontrol grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler dersinde II. ünitedeki öğrenme düzeyleri ile I. ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Bağımlı Örneklemler İçin t Testi kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Tablo 3 te sunulmuştur. Tablo 3 Kontrol ndaki Öğrencilerin Sosyal Bilgiler Dersinde II. Ünite ile I. Ünite Öğrenme Düzeylerinin Karşılaştırılması Kontrol n X S r t P I. Ünite II. Ünite 27 6.37 8.48 6.63 6.25 0.29 1.43 >0.05 Tablo 3 incelendiğinde, kontrol grubundaki öğrencilerin II. ünitedeki öğrenme düzeyleri ile I. ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır (P>0.05). Kontrol grubundaki öğrencilerin matematik dersinde II.ünitedeki öğrenme düzeyi ile 1.ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Bağımlı Örneklemler İçin t Testi kullanılarak belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar Tablo 4 te sunulmuştur. Tablo 4 Kontrol ndaki Öğrencilerin Matematik Dersinde II. Ünite ile I. Ünite Öğrenme Düzeylerinin Karşılaştırılması Deney n X S r t P I. Ünite 27 II. Ünite 4.44 9.11 4.50 4.88 0.32 4.42 <0.05 Tablo 4 incelendiğinde, kontrol grubundaki öğrencilerin II. ünitedeki öğrenme düzeyleri ile I. ünitedeki öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir fark vardır (P<0.05). Araştırmanın 2. denencesinde kontrol grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerinde 11. 12

ünite ile I. ünite arasındaki erişileri arasındaki farklar incelenmiştir. Sosyal bilgiler dersinde manidar bir fark bulunmamıştır. Kontrol grubu öğretmeni II. ünitede de I. ünitedeki gibi davranmıştır. Öğretmen, bazı öğrencilerle fazla etkileşimde bulunmuştur. Sınıfta sorumlulukları daha çok çalışkan öğrencilere vermiştir. Ayrıca, sınıfta parmak kaldıran öğrenciler söz hakkı almıştır. Özetle söylemek gerekirse, öğretmen etkileşimi denk sağlamamıştır. Kontrol grubundaki öğrencilerde, deney grubundaki II. ünitedeki kadar sınıfta aktiflik gözlenmemiştir. Öğrencilerle yapılan görüşme sonuçları da bu gözlem sonuçlarını desteklemektedir. Öğrenciler, daha çok söz ve sorumluluk alanların çalışkan öğrenciler olduğunu ifade etmişlerdir. Matematik dersinde ise, kontrol grubunda II. ünite ile I. ünite arasında II. ünite lehine manidar bir fark vardır. Öğrencilerin erişileri II. ünitede daha yüksek bulunmuştur. Öğrencilerdeki bu farklılığın nedeni, öğretmenin kullandığı tekniklerden kaynaklanıyor olabilir. Matematik dersinde sosyal bilgiler dersinden farklı olarak öğrenciler matematik dersinin gereği sınıfta çoğu zaman problem çözmektedirler. Bu nedenle, sosyal bilgilere göre aktif katılım daha fazla gözlenmiştir. Öğretmen I. ünitede daha çok konu anlatmış ve kendisi farklı birkaç problemi çözdükten sonra öğrencilere çözdtirmüştür. Bu durum, bir ders saatinde daha az öğrencinin söz almasına neden olmuş görünmektedir. II. ünitede ise öğretmen, konuyu kısaca açıkladıktan sonra öğrencilerle birlikte problem çözmüştür. Böylece etkileşim denk sağlanmasa bile etkileşim sıklığının artmış olduğu gözlenmiştir. Bunun sonucu olarak, öğrencilerin erişileri artmış olabilir. Denence 3 : Deney grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin öğrenme düzeyi puanlarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 5 te verilmiştir. Tablo 5 Deney ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Deney N X S Yüksek Yetenekliler 11 15.45 5.28 Orta Yetenekliler 13 14.62 6.96 Düşük Yetenekliler 10 14.40 6 Deney grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Tek Yönlü Vaıyans Analizi ile yoklanmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 6 da sunulmuştur. Tablo 6 Deney ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları Gruplar arası 108.34 2 54.17 2.14 >0.05 Gruplar içi 784.28 31 25.31 Toplam 892.62 33 Tablo 6 da görüldüğü gibi yüksek, orta ve düşük yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme (p>0.05). Bu bulguya dayanarak denk öğretmen-öğrenci etkileşimi sağlanan deney grubunda düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme düzeyleri bakımından aralarında fark olmadığı, yetenek gruplarının birbirine yakın olduğu söylenebilir. Deney grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyi puanlarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 7 de verilmiştir. Tablo 7 Deney ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli O Deney N X s Yüksek Yetenekliler 11 11.18 4.81 Orta Yetenekliler 13 10.23 3.59 Düşük Yetenekliler 10 11 5.08 Deney grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Tek Yönlü Varyans Analizi ile yoklanmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 8 de sunulmuştur. Tablo 8 Deney ndaki Üstün, Orta ve Düşük Yetenekli Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları Gruplar arası 8.04 2 4.02.21 >0.05 Gruplar içi 606.34 31 19.56 Toplam 614.38 33 Tablo 8 de görüldüğü gibi yüksek, orta ve düşük yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme (p>0.05). Bu bulguya dayanarak denk öğretmen-öğrenci etkileşimi sağlanan deney grubunda düşük, orta ve üstün yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyleri bakımından aralarında fark olmadığı, yetenek gruplarının birbirine yakın olduğu söylenebilir. 13

Denence 4 : Kontrol grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme düzeyi puanlarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 9 da verilmiştir. Tablo 9 Kontrol ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Kontrol n X S Yüksek Yetenekliler 10 12.50 8.37 Orta Yetenekliler 9 10.78 9.47 Diişiik Yetenekliler 8 11.25 7.10 Kontrol grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Tek Yönlü Varyans Analizi ile yoklanmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 10 da sunulmuştur. Tablo 10 Kontrol ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları Gruplar arası 158.21 2 79.11 2.22 >0.05 Gruplar içi 856.53 24 35.69 Toplam 1014.74 26 Tablo 10 da görüldüğü gibi yüksek, orta ve düşük yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme (p>0.05). Bu bulguya dayanarak kontrol grubunda düşük, orta ve üstün yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler dersi öğrenme düzeyleri bakımından aralarında fark olmadığı, yetenek gruplarının birbirine yakın olduğu söylenebilir. Kontrol grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyi puanlarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 11 de verilmiştir. Tablo 11 Kontrol ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Deney n X S Y üksek Y etenekliler 10 10.50 4.65 Orta Yetenekliler 9 7.67 5.70 Düşük Yetenekliler 8 12.38 4.50 Kontrol grubundaki düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyleri arasında anlamlı bir farkın olup olmadığı Tek Yönlü Varyans Analizi ile yoklanmıştır. Elde edilen sonuçlar Tablo 12 de sunulmuştur. Tablo 12 Kontrol ndaki Yüksek, Orta ve Düşük Yetenekli Puanlarına İlişkin Varyans Analizi Sonuçları Gruplar arası 105.07 2 52.53 2.45 >0.05 Gruplar içi 513.60 24 21.40 Toplam 618.67 26 Tablo 12 de görüldüğü gibi yüksek, orta ve düşük yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme (p>0.05). Bu bulguya dayanarak kontrol grubunda düşük, orta ve yüksek yetenekli öğrencilerin matematik dersi öğrenme düzeyleri bakımından aralarında fark olmadığı, yetenek gruplarının birbirine yakın olduğu söylenebilir. Araştırmanın 3. denencesi ile bulgular incelendiğinde deney grubundaki öğrencilerin yetenek düzeyleri bakımından sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki öğrenme düzeyleri arasında manidar bir farklılık bulunmamıştır. Deney grubu öğretmeni yetenek ayrımı yapmadan tüm öğrencilerle aynı miktarda olumlu etkileşimde bulunmuştur. Araştırmanın 4. denencesinde kontrol grubundaki öğrencilerin yetenek düzeyleri bakımından sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki öğrenme düzeyleri arasında manidar bir farklılık bulunmamıştır. Sonuç ve Öneriler Araştırmanın 1. denencesi ile ilgili bulgulara göre, deney grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerinde II. ünitedeki (denel işlem ünitesi) erişileri ile I.ünitedeki (geleneksel yöntemin uygulandığı ünite) erişileri arasında manidar düzeyde II.ünite lehine farklar bulunmuştur. Gerek sosyal bilgiler gerekse matematik derslerinde öğrenciler II. ünitede yani öğretmen-öğrenci etkileşiminin tüm öğrenciler için denkleştirildiği ünitede daha yüksek bir başarı göstermişlerdir. Öğretme-öğrenme sürecinde denk öğretmen-öğrenci etkileşimi sağlandığında öğrencilerin öğrenme düzeyi yükselmektedir. Araştırmanın 2. denencesinde kontrol grubundaki öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerinde II. Ünite ile I. ünite arasındaki erişileri arasındaki farklar incelenmiştir. Sosyal bilgiler dersinde fark bulunmamış, matematik dersinde ise fark bulunmuştur. Araştırmanın 3. denencesi ile bulgular incelendiğinde, deney grubundaki öğrencilerin yetenek düzeyleri bakımından (yüksek, orta ve düşük yetenekliler) sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki erişileri arasında manidar bir farklılık bulunmamıştır. Denk öğretmen-öğrenci etkileşimi sağlanan deney grubunda grup öğrenme düzeyi bakımından homojen görünmektedir. 14

Araştırmanın 4. denencesinde kontrol grubundaki yüksek, orta ve düşük yetenekli öğrencilerin sosyal bilgiler ve matematik derslerindeki erişileri arasında manidar bir farklılık bulunmamıştır. Öneriler 1. Sınıf ortamında öğretmen- öğrenci etkileşiminin tüm öğrenciler için denkleştirilmesi sağlanmalıdır. Öğretmenler, sınıf ortamında öğrenciler arasında ayrım yapmadan ve her öğrenci ile aynı oranda ve olumlu biçimde etkileşimde bulunmalıdır. 19,2 :26-34. 2. Öğretmen-öğrenci etkileşiminin tüm öğrenciler için Senemoğlu, Nuray. (1997) Gelişim-Öğrenme- Öğretme denkleştirilmesi ile ilgili araştırmalar farklı okul ve sınıf seviyelerinde, farklı derslerde yeniden yapılabilir. 3. Bu konuda, deneysel araştırmalarda ikiden fazla grup üzerinde başka denel işlemler uygulanarak araştırmalar yapılabilir. 4. Öğretmen- öğrenci etkileşimi ile ilgili gözlem çalışmalarına ağırlık verilerek uzun süreli gözlemler yapılmalıdır. Kaynakça Akhun, llhan.( 1988) İstatistiksel Formüller ve Tablolar, Ankara. Çilenti, Kamuran. (1984) Eğitim Teknolojisi ve Öğretim, Ankara: Kadıoğlu Matbaası. Demirel, Özcan. (1993) Genel Öğretim Yöntemleri, AnkaraıUSEM Yayınları, 11. Ertürk, Selahattin. (1986) Eğitimde Program Geliştirme, Ankara: Yelkentepe Yayınları. Hobar ve Sullivan. (1984) Systematic Observations of Instruction : Genesis Research, Practice and Potential, The Journal of Classroom Interaction, Kuramdan Uygulamaya, Ankara : Spot Matbaacılık. Sönmez, Veysel. (1992) ilkokul Öğretmenlerinin Sınıf İçi Etkinlikleri, Ankara : H.Ü.Eğitim Fakültesi Dergisi, 8 :97-107. Stipek, D.J. ve T.C. MASON. (1987) Attributions, Emotions and Behavior in the Elementary School Classroom, The Journal Of Classroom Interaction, 22, 2 :1-5. Şahin, Tuğba. (1997) İlkokul 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde Denk Öğretmen-öğrenci Etkileşim Sıklığının Öğrenme Düzeyine ve Akademik Benlik Kavramına Etkisi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü: Yayınlanmamış Doktora Tezi. 15