İDDİANAMEDE GEÇEN DİĞER YERLERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELERİ

Benzer belgeler
5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

Av. Celal Ülgen Birol Başaran ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz. Dijital İnceleme Tutanaklarına İlişkin Panolar (PANO: 15) (PANO: 16) (PANO: 17)

ÜÇÜNCÜ İDDİANAMEDE GEÇEN YERLERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

HUKUKİ DEĞERLENDİRMELER

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

10 Ocak 2013 BASIN AÇIKLAMASI

Av. Celal Ülgen Birol Başaran ın Savunması Av. Hüseyin Ersöz

2.E. 5. Prof. Dr. Tolga YARMAN Prof. Dr. Mehmet TOMANBAY telefon görüşmesi ile ilgili iddialar

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

İSTANBUL NÖBETÇİ AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAYIN HÂKİMLİĞİ NE

Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı na

Demokrat Bireyden Demokratik Topluma

Sayı: 32/2014. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Haber Bülteni. Yeni Seçilen Üyelerin TBMM Başkanı Sayın İsmail KAHRAMAN ı Ziyareti. Sayı: 236 Yıl:20. Temmuz 2016

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi:

Hüseyin Yıldırım Danıştay şemasına Aslı gibidir' imzası atmıştı.

20. ŞUBE ÇALIŞMA RAPOR ÖZETLERİ

Şirketin Son Durumunu Gösterir Ticaret Sicil Gazetesinin Verilmemesi Eksiklik Midir?

ŞİRKETLER TOPLULUĞUNDA HÂKİM VE BAĞLI ŞİRKETLERİN KONTROL ÖLÇÜTÜ

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

T.C. İSTANBUL 13.AĞIR CEZA MAHKEMESİ ( CMK 250 MADDESİ İLE YETKİLİ ) DURUŞMA TUTANAĞI

HAZİRAN 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İSTANBUL 10. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞINA

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

Adaylar Seçim Takvimini Bekliyor

HASAN BALIKÇI ONUR ÖDÜLÜ PROF. ONUR HAMZAOĞLU NA

NİSAN 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

KASIM 2015 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Nedim Şener'den belgelerle Fetullah Gülen kitabı

TEMMUZ 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

Değerli FODER Destekçileri,

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

T.C. GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü GENÇLERDEN ECDADA MEKTUP 1919 UYGULAMA TALİMATI BİRİNCİ BÖLÜM GENEL HÜKÜMLER

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

TOPLU İŞ HUKUKU (HUK302U)

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

Yönetim Kurulu Strateji Belgesi

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

ALBARAKA TÜRK KATiLiM BANKASI ANONİM ŞİRKETİ TARİHİNDE YAPILAN 2015 YILI OLAGAN GENEL KURUL TOPLANTI TUTANAGI

6563 sayılı Kanun. Ticari İletişim ve Ticari Elektronik İletiler Hakkında Yönetmelik

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

İBRAHİM ARAP. e-posta: Tel: / : Dokuz Eylül Üni. Sosyal Bilimler Enst.

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NA

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı HATA BİLDİRİM FORMU (Usulsüzlük, Yolsuzluk, Etik Kural İhlali)

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

frekans araştırma

Biz yeni anayasa diyoruz

CHP'lilerin telefonlarının izlenme skandalında kritik bilgiler

OLAĞAN GENEL KURULA ÇAĞRI

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

Türk Armatörler Birliği

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ

Karar No : 4098 Karar Tarihi : 18/10/2014

SERMAYE PİYASASI KURULU'NUN (II-14.1) TEBLİĞİ NE İSTİNADEN HAZIRLANMIŞ SÖNMEZ FİLAMENT SENTETİK İPLİK VE ELYAF SANAYİİ A.Ş.

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM TEDBİRE İLİŞKİN ARA KARAR

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

İNTEGRAL MENKUL DEĞERLER ANONİM ŞİRKETİ DÖNEMİ FAALİYET RAPORU

3- Hareketimizin; Ankara'da Musab bin Umeyr Derneği dışında hiçbir grup, dernek, cemaat ya da örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır.

MEDYA'DA YER ALAN HABERLERLE ALAKALI KURTUBA GENÇLİK HAREKETİ AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi

Kırıkhan Ticaret ve Sanayi Odası Yılı Faaliyet Raporu

: Av. Hüseyin ERSÖZ. Eski Büyükdere Cad. No: 22. Park Plaza Kat: 11 Maslak Sarıyer Istanbul. Tel: 0 (212) Pbx Fax: 0 (212)

Karar No : 2316 Karar Tarihi : 14/11/2015

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

Sahte Banknotların İncelenmesi Ve Değerlendirilmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik

Arkitera Mimarlık Merkezi AŞ Adına Sn. Ömer Yılmaz dikkatine,

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ

Trans Olmak Suç Değildir!

SİCİL NO SIRA NO T.C. KİMLİK NO AD SOYAD ÇALIŞTIĞI MÜD. GÖREVİ TARİH SAAT YER

TEMMUZ 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

2015 YILI 25. DÖNEM MİLLETVEKİLİ GENEL SEÇİMİNDE ADAY OLMAK İSTEYEN KAMU GÖREVLİLERİYLE İLGİLİ REHBER

T.C İÇ KONTROL STANDARTLARINA UYUM EYLEM PLANI HAZIRLAMA GRUBU. Oturum Saati 11:00

T.C ÇANKIRI VALİLİĞİ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü

Ankara Garı Saldırısında Dava Süreci Ne Durumda?

T.C. MUĞLA İLİ MUSKİ GENEL KURULU

(DRAFT COPY) DEMOKRATİK TEPKİLER REHBERİ

ŞUBAT 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

6563 Sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve Uygulaması

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 16. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU TEMSİLCİLİKLERİMİZDEN

25. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİ YAZ ÇALIŞMA PROGRAMI

ŞUBAT 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

2011 YILI FAALİYET RAPORU Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme Vakfı

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

Transkript:

İDDİANAMEDE GEÇEN DİĞER YERLERE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELERİ Şüpheliler Barbaros Hayrettin Altıntaş, Hasan Atilla Uğur, Birol Başaran, D.Ali Özoğlu, Kemal Aydın, Osman Gürbüz, İbrahim Özcan, M.Şener Eruygur, Sinan Aydın Aygün, Ahmet Hurşit Tolon Ve Levent Ersöz,Tunç Akkoç, Ercüment Ovalı, Hamza Demir, Muhammet Murat Avar, Siyami Yalçın, Ufuk Büyükçelebi, İlker Güven Adnan Türkkan, Erol Mütercimler, ve Hatice Bahtiyar ait işyeri ve ikametlerinde yapılan aramalarda çok sayıda yazılı doküman, elektronik malzeme, 11 adet tabanca, 2 adet av tüfeği, 1 adet baston tüfek, çeşitli çap ve ebatta 1036 adet fişek, 28 adet kovan, 18 adet şarjör 2747 adet CD/DVD, 300 adet disket, 95 adet bilgisayar, 27 adet flash disk, 22 adet hafıza kartı, 260 adet videokaseti, 46 adet teyp kaseti, 99 adet ajanda, 27 adet telefon fihristi ve çok sayıda Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken GİZLİ BELGELER ele geçirilmiştir. İddianame Sayfa No: 109 Müvekkilimize isnat edilen suçların delillerinin sınıflandırılmasında seçilen yol gayri hukukidir. Bu şekildeki bir sınıflandırma, sayılan dokümanlardan hangilerinin müvekkilimizden ele geçtiğini ifade etmek hususunda yanıltıcı bilgiler içermektedir. Metinde geçen, Gizli Belgeler sınıfına giren hiçbir belge müvekkilimizin evinde ve işyerinde bulunmamıştır. Bunun yanında 11 adet tabanca olarak tanımlanan silahların ruhsatlı ruhsatsız veya kriminal incelemesinde suça karışmış ya da karışmamış olduklarına dair bir bilgi verilmeksizin sadece ele geçen dokümanların, hukuki bir metinde olmaması gereken şekilde gelişi güzel sayılması, heyetteki hâkimleri yanıltmak amacı taşıyan kötü niyetli bir girişimi ifade etmektedir. Şüphelilerden Mehmet Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON, İlker GÜVEN, Tuncay ÖZKAN, Durmuş Ali ÖZOĞLU, İbrahim ÖZCAN, Birol BAŞARAN, Adnan TÜRKKAN, TUNÇ AKKOÇ, LEVENT TEMİZ in doğrudan ve dolaylı olarak dernek sivil toplum kuruluşlarında görevli veya yönetici konumunda oldukları, şüpheli Sinan Aydın AYGÜN Ankara Ticaret Odası başkanı olduğu ve başkanı olduğu odanın tüm imkanlarının ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN faaliyetlerinin kullanımına açtığı, bazı panel ve mitinglerin bizzat ATO sosyal tesislerinde yapıldığı,ayrıca şüpheli Sinan Aydın AYGÜN, şüpheli Levent ERSÖZ ve Hasan Atilla UĞUR la görevli olduğu zamanlarda görüşmeler yaptığı belirlenmiştir. İddianame Sayfa No: 132

Müvekkilimiz Birol BAŞARAN ın sözde Ergenekon Terör Örgütü nün mensubu olarak, doğrudan ve dolaylı olarak dernek sivil toplum kuruluşlarında görevli veya yönetici konumunda olduğu iddiası gerçeği yansıtmayan bir varsayıma dayanmaktadır. Öncelikle metin içinde geçen doğrudan ve dolaylı kelimeleri üzerinde durmakta fayda görmekteyiz: Dolaylı kelimesinin savcılık makamı tarafından sözde örgütün yönlendirmesi ile STK lar içinde çeşitli görevlerde yer alınmasını ifade ettiği anlaşılabilmektedir. Ancak doğrudan kelimesinin kullanılması amacı anlaşılamamıştır. Öyle ki, sınırları Anayasa ve Uluslar arası Sözleşmelerle çizilmiş olan Dernek Kurma ve Üye Olma hürriyeti zaten doğrudan kullanılabilecek bir hakkı ifade etmektedir. İddia makamı tamamen yasal sınırlar içinde faaliyet gösteren derneklere üye olmayı bir suç konusuymuş gibi yansıtarak bu konuda heyeti yanıltmayı amaçlamıştır. Bu durum mevcut yasalar ile Anayasa ya aykırı bir yorumdur. Müvekkilimizin bir dönem Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy Şubesi nde görev yapması onu, var olduğu MİT, Jandarma ve Emniyet kayıtlarından herhangi biriyle dahi ispatlanamamış sözde bir terör örgütünün mensubu haline getiriyorsa, bu durumda Türkiye nin herhangi bir yerinde ADD, ÇYDD, USİAD veya savcıların iddianame içinde rol biçtikleri sivil toplum örgütü yöneticilerinin de bundan sonraki iddianamelerde sanık konumunda olmaları kaçınılmaz bir durum oluşturacaktır. Somut fiillerle desteklenmemiş gayri hukuki değerlendirmeler, hukuk sistematiğinin kabul edemeyeceği bir mantık örgüsünü işaret etmektedir. Oysaki Müvekkilimiz Anayasa nın ve Kanunların çizmiş olduğu sınırlar içinde faaliyet gösteren çeşitli sivil toplum örgütlerine kendi hür iradesi ile girmiş ve yine kendi hür iradesi ile de ayrılmıştır. İddia makamı tarafından şahsına münhasır özelliklere sahip ve katı hiyerarşik bağlarla birbirine bağlı olarak tanımlanan sözde bir örgütün üyesi olmakla suçlanan Müvekkilimiz, bu durumda neden ADD den istifa etmiştir? Mehmet Şener ERUYGUR un isminin ADD Genel Başkanlığı için geçtiği bir dönemde neden, ADD Üyeliğinden ayrılmıştır? Bu soruların cevabı gayet net ve basittir: Çünkü Müvekkilimiz hiçbir kişi veya yapı ile doğrudan yâda dolaylı hiyerarşik bir ilişki içinde bulunmamaktadır. İsnatların hiçbirisi savcılık makamının ileri sürdüğü hususları doğrulayacak delillerle desteklenmemektedir. Bunlar olsa olsa Müvekkilimiz hakkında bu iddiaları tamamıyla çürütecek olgular olarak tanımlanabilecektir. İddia makamı soyut olgular üzerinden giderek sözde suç örgütü ile irtibat kurmak gayreti içindedir. Ancak sözde örgüt ile herhangi bir illiyet bağı ortaya koyamayan

savcılık bunun çaresizliği içinde legal tüm faaliyetleri zorlama yorumlarla bir suçun konusu haline getirmeye çaba sarf etmektedir. Ancak olay, zaman, mekân ve menfaat çelişkisi buna engel olmaktadır. Şüpheliler Şener ERUYGUR, Ahmet Hurşit TOLON, Levent ERSÖZ, İlker GÜVEN, Hasan Atilla UĞUR, Birol BAŞARAN, Halis Yavuz IŞIKLAR, Adnan TÜRKKAN ve Tuncay ÖZKAN ın ADD içerisinde örgütsel faaliyetlerini devam ettirdikleri, Atatürkçü Düşünce Derneği yönetiminin tamamen Cumhuriyet Çalışma Grubu kararlarında belirtilen hususlar çerçevesinde şüpheli Mehmet Şener ERUYGUR tarafından yönetilip, yönlendirildiği, birçok dernek şubesinin istihbarat toplayıp genel merkeze gönderdiği, bu istihbari raporlar içinde bazı kişi ve kurumlarla alakalı olduğu ve kişilerin siyasi felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgilerin kaydedildiği, bu çalışmaların ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜNÜN belgelerinde belirtilen sivil toplum kuruluşlarının zengin bir istihbarat kaynağı olduğu yönündeki stratejisini doğrular mahiyette olduğu anlaşılmıştır. İddianame Sayfa No: 136 137 Müvekkilimiz 2005 yılında ADD Kadıköy Şubesi üyeliğinden istifa etmiştir. Bu tarihten Hukuk ve Siyaset Okulu nun düzenlenme tarihi olan 8 Şubat 2009 tarihine kadar da Atatürkçü Düşünce Derneği nin herhangi bir faaliyetine katılmamıştır. Bunu gösteren fiili hiçbir durum mevcut değildir. Müvekkilimiz, ADD içinde Mehmet Şener ERUYGUR ile hiçbir zaman çalışmamıştır. Zira 2005 yılında istifa ettiğini belirttiğimiz bir şahsın ADD ye 2006 senesinde Genel Başkan olmuş olan bir kişi ile birlikte çalışması fiilen mümkün değildir. Savcılık makamı da bu konuda somut olgular ortaya koymaksızın bir takım değerlendirmeler içine girmiştir. Ancak bunları gerekçelendirebileceği hiçbir delil elinde bulunmamaktadır. Kısacası, iddia makamının ileri sürmüş olduğu tüm iddialar mesnetsiz ve gerçekten uzaktır.

Şüphelilerden ele geçirilen örgüt dokümanları örgütün amaç ve hedeflerini gerçekleştirmek için hazırlanan dokümanlardır. Bu dokümanlar genel olarak 1999 ve 2000 yılları içersinde hazırlanmıştır. Söz konusu dokümanlarda CHP ile ilgili yazılan değerlendirme ve yaklaşımlara bakıldığında örgütün 2000 yılından beri CHP ile ilgilendiği, hatta aynı yıllarda hem ADD hem de USİAD üyesi olan şüpheli Birol BAŞARAN ın 2001 yılında CHP Genel Başkanlığına aday olduğu anlaşılmaktadır. İddianame Sayfa No: 370 Müvekkilimizin CHP içinde Genel Başkanlık yarışına katılması, parti içi bir demokrasi mücadelesi olan Kurultay sürecinde kendisini partililere tanıtmak ve demokratik bir tepki ortaya koymak amaçlarıyladır. Bunun sözde üyesi olduğu bir örgütün yönlendirmesi ile gerçekleştiği ise mesnetsiz bir değerlendirmedir. Metin de ifade bulan şüphelilerden ele geçirilen örgüt dokümanları tabiri ile neyin kastedildiği ise anlaşılamamıştır. Çünkü müvekkilimizin evinde ve işyerinde yapılan aramalarda sözde örgüt dokümanı olarak adlandırılan metinlerin hiçbirisi ele geçmemiştir. (Lobi Belgesi vs.) Ayrıca kurulmaya çalışılan mantık örgüsü de hukuki bir metinde olması gereken özellikleri taşımamaktadır. Metin içinde öncelikle dokümanlardan bahsedilirken konunun aniden ADD, USİAD ve CHP Genel Başkanlık seçimlerine getirilmesi de uygun değildir. Öyle ki savcılık, somut olgularla ispatlayamadığı bir örgüt üyeliğini, yasal sınırlar içinde gerçekleşen STK ve CHP Üyeliklerine bağlamak gayretini göstermektedir. Ancak müvekkilimizin sözde bir örgütün üyesi olduğuna dair somut deliller bulunmamaktadır. Bu konudaki tek metin elle bir kâğıda yazılmış olan Önder SAV ibaresinden başka bir şey değildir. Bu metnin delil olarak iddianamede yer alması, Müvekkilimiz hakkında yürütülen soruşturmada savcıların asılsız delil üretmek konusundaki başarılarının yanında, isnat edilen suçları delillendirmek konusundaki çaresizliklerini de gözler önüne sermesi açısından iyi bir örnek oluşturmaktadır.

Şüpheli Birol BAŞARAN dan ele geçirilen, TABAN2.DOC isimli word belgesinin içinde; BİR BAŞKA SONBAHARbaşlıklı3 sayfalık yazıda, İstediğimiz gazetenin tirajında 200-300 binlik iniş çıkışlar yapabilir ve basında bunu bir koz olarak kullanabiliriz,. Asıl hedefimiz altta örgütlenip bu baskı ve denetleme mekanizmalarını kurabilmek olmalıdır. Şu anda sayı olarak çok azız. Elimizdeki tek kaynak ise aklımızdır. Bunu çok iyi kullanıp sayımızı çoğaltmamız lazımdır. Bunun ilk şartı da Taylan ın önerdiği şekilde komiteleşip iş bölümü yapmaktır.medyayı ne yapıp edip kullanmamız şarttır. Bunun için geliştirilecek bir stratejide üzerinde parti kimliği olmayan ama kamuoyunda saygı gören ve bilinen isimleri yanımıza çekmektir. Yazdığı ( ) İddianame Sayfa No: 458 Daha önceki açıklamalarımızda da belirttiğimiz üzere, Müvekkilimiz 1995 1996 yılları arasında, Taban Platformu olarak adlandırılan ve az sayıdaki kişinin bir araya gelmesi sonucu oluşan bir sivil insiyatifin içinde yaklaşık 1 yıl süreyle yer almıştır. Bu sivil insiyatif, yerel seçimler sonucu büyük şehirlerde belediye başkanlıklarını kaybeden sosyal demokrat partilere sempati duyan kimisi ise bu partilerin tabanlarından gelen kişilerden teşekkül etmiştir. Taban isimli bir gazete de çıkaran bu yapı, gerek halk tarafından yeterli desteği sağlayamadığından gerekse yeterli ekonomik koşullar tesis edilemediğinden ötürü güç kaybetmiş bir yıllık bir süre sonunda da tamamen yok olmuştur. aban Platformu İddianamede geçen TABAN1.doc ve TABAN2.doc isimli dokümanlar müvekkilimizin bu dönemde Taban Platformu içindeki yasal faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu sivil insiyatifde, tüm dernek ve siyasi partilerin yaptığı gibi örgütlenme ve yeterli insan sayısına ulaşmak amacıyla bir hareket stratejisi oluşturmuş, Bir Başka Sonbahar isimli yazı da bu stratejinin Müvekkilimiz nazarındaki ifadesi olarak kaleme alınmıştır. Bu tarzdaki bir sivil toplum hareketine, sözde bir örgütün stratejisi olarak yaklaşmak ve evrensel nitelikteki tüm sivil insiyatiflerin örgütlenme, gazete çıkarma vs. tarzındaki temel hareket tarzlarını terör örgüt çalışmaları olarak nitelendirmek kötü niyetten öte, bu alanda hiçbir dernek veya parti çalışmasına katılmamış olan savcılarımızın yeterli bilgiye sahip olmamasından kaynaklanmaktadır. Bu konudaki önerimiz savcılarımızın soruşturma sürecini sürdürürken sosyal demokrat tabandan gelen partililer veya Türkiye deki sivil toplum hareketleri konusunda araştırma yapmış bilim adamlarından yardım istemeleri olacaktır. Aksi halde her parti veya dernek üyesi iddia makamı nazarında potansiyel terör örgütü üyesi olmaktan kurtulamayacaktır ki, bu da Türkiye deki yaklaşık 20 Milyon kişinin sözde bir örgütün üyesi konumuna indirgenmesi anlamını taşıyacaktır.

Bu konuda savcıların geniş yorum tarzını terk etmesi ve olayları derinlemesine inceledikten sonra hukuki değerlendirmesini hazırlaması gerekmektedir. Mehmet Şener ERUYGUR un Savcılık İfadesi: TSK 'da Ergenekon türü bir yapılanmanın olacağını zannetmediğini, şüpheli Birol Başaran 'ı 2005 senesinde Kadıköy ADD başkanlığı yaptığı dönemde Köy Enstitüleri ile ilgili Kadıköy de ADD 'de bir konferans verdiğini, o zamandan beri kendisi ile tanıştığını ve görüştüğünü, İddianame Sayfa No: 475 Müvekkilimiz soruşturma süresince Mehmet Şener ERUYGUR u tanıdığını hiç gizlememiş ve bunu açıkça her zaman ifade etmiştir. Ancak burada üzerinde durulması gereken asıl konu, bir şekilde Sayın ERUYGUR la görüşmüş yâda Denek çalışmaları kapsamında bir araya gelmiş olan kişilerin terör örgütü üyesi olarak nitelendirilmesidir. Bu yaklaşım tarzı yanlıştır. Müvekkilimiz 2005 senesi sonunda ADD Kadıköy Şubesi nden istifa etmiş ve bu tarihten sonrada Dernek faaliyetlerine uzun bir süre iştirak etmemiştir. Sayın ERUYGUR ise 2006 senesinde ADD Genel Başkanlığına seçilmiştir. Bu tarihi gerçeklik tüm çıplaklığı ile ortadayken, Müvekkilimiz ile Şener ERUYGUR un örgütsel irtibat sebebiyle ADD içinde faaliyet gösterdikleri hususu da gerçeği yansıtmamaktadır. 01.07.2008 günü şüpheli Mehmet Şener Eruygur un başkanı olduğu, İstanbul Kadıköy ilçesi Cafer ağa Mah. Moda cad. No:48 kat:1 sayılı adreste bulunan ADD Kadıköy Şubesinde yapılan aramalarda el konulan dokümanların yapılan incelemesinde; 7 numaralı Özel Kavram Dershanelerine ait 2002 yılı ajandası incelendiğinde, 16 Şubat sayfasında; Akşam Gazetesi Gül hn. 0542 313.... hukuk siyaset okulu, Demokratik Yaşam ve Sivil Toplum Kuruluşlarının rolü etabında Birol Başaranın konuşması Darbe İstemi mi yazdığı görülmüştür. İddianame Sayfa No: 479

ADD Kadıköy Şubesi nde ele geçen söz konusu ajanda, Dernek çalışmalarının not alındığı bir dokümandır. Bu notlar hatırlatma amaçlı tutulmaktadır. Söz konusu ajandanın 16 Şubat sayfasında yer alan notta, 8 Şubat 2008 tarihinde ADD Kadıköy Şubesi nin düzenlemiş olduğu Hukuk ve Siyaset Okulu adlı etkinliğin Demokratik Yaşam ve Sivil Toplum Kuruluşlarının Rolü konulu oturumunda müvekkilimizin sözlerinin bir kısım medya tarafından çarpıtılması neticesinde oluşturulan kamuoyu neticesinde, Akşam Gazetesi nden Gül isimli bir muhabirin Derneği araması ve bilgi istemesi hususu yazılmıştır. İlgili kişinin bu konudaki talebi, panelde ifade edilen sözlerin muhatabı Dernek olmadığından ret edilmiş ancak Gül isimli kişinin iletişim amaçlı vermiş olduğu telefon numarası not alınmıştır. Bu notun neyin delili olduğu ise anlaşılamamaktadır. İddia makamının bu konuda bizi aydınlatmasını bekliyoruz. ADD Kadıköy Şubesi nde ele geçen, 55 numaralı kırmızı renkli Özel Kavram Dershaneleri 2003 Ajandası incelendiğinde; Yahya Doğan ın Birol Başaran a Sn. Birol Başaran kriz bunların elinde patlasın diye beklersek daha çok bekleriz zira bizi öldürmeden durumu sürdürürler. Gerçekçi olalım. Bu gün bu tabloyu TSK dan başka güç gözükmüyor bunu istemiyoruz tabi sizin somut öneriniz var mı? şeklinde sorduğu, İddianame Sayfa No: 481 Bu doküman Hukuk ve Siyaset Okulu nda müvekkilimizin sarf ettiği iddia edilen sözlerinin gerçek anlamını ifade eden bir metin olarak karşımıza çıkmaktadır. Müvekkilimizin demokratik teamüller çerçevesinde ifade bulan düşünceleri, ismi Yahya DOĞAN olduğu iddia edilen şahıs tarafından beğenilmemiş olacak ki, kriz bunların elinde patlasın diye beklersek daha çok bekleriz ve TSK dan başka güç gözükmüyor bunu istemiyoruz tabi sizin somut öneriniz var mı? şeklindeki sorularla eleştirilmiştir. Yöneltilen soruların zıt anlamından yola çıkıldığında, müvekkilimizin ifade ettiği sözlerin, ağır ekonomik koşullarda AKP iktidarının başarıya ulaşmasının mümkün gözükmediği ve bir sonraki genel seçimlerde halkın başarısız olmuş olan bu siyasi partiyi desteklemeyeceği şeklinde olduğu tespiti kolaylıkla yapılabilecektir. Yöneltilen sorunun ikinci cümlesinde ifade edilen, TSK dan başka güç gözükmüyor bunu istemiyoruz tabi sizin somut öneriniz var mı? şeklindeki düşüncede tamamıyla darbe karşıtı bir yaklaşımı ifade etmektedir. Bu husus o gün

müvekkilimizin ve orada bulunan diğer kişilerin darbe karşıtı ve demokrasi yanlısı yaklaşımlarını ifade etmesi açısından önem taşımaktadır. İddia makamının Müvekkilimiz hakkında toplamış olduğu tek olumlu delil olan bu ajandaya yüklemiş olduğu anlam her ne kadar müspet olmasa da kullanılabilecek tüm yorum kuralları, müvekkilimizin ifade ettiği düşüncelerin demokrasi yanlısı olduğunu yadsınamayacak bir gerçek olarak kolaylıkla ortaya koymaktadır. İşçi Partisinde yapılan aramalarda elde edilen dokümanlarda: Dokümanın son sayfasında, Jeopolitik Dergisi Danışma Kurulu şeklinde yazı ve altında Prof. Dr. Erol MANİSALI, Prof. Dr.Şükrü Sina GÜREL, Prof. Dr.Anıl SEÇEN, Prof. Dr. Alparslan IŞIKLI, Doç. Dr. İ. Yaşar HACISALİHOĞLU, Doç. Dr. Emin GÜRSES, Y.Doç. Dr. Servet KARABAĞ, Dr. Mehmet ATAY, (E) Korg. Suat İLHAN, (E) Tug. Halil ŞİMŞEK, (E) Amiral Tanju ERDEN, (E) Tug Servet ÇÖMERT, Atilla İLHAN, Saadettin TANTAN, Sinan AYGÜN, Mustafa BAŞOĞLU, Yıldırım KOÇ, Kemal ÖZDEN, Arslan BULUT, Salim SOMÇAĞ, Birol BAŞARAN, Barış DOSTER iletişim Doç. Dr. İ.Yaşar HACISALİHOĞLU GSM:0532 331 57 72, Tel:0212 513 53 92, E-Posta: hacısalihoğlu@superonline.com şeklinde yazıların olduğu doküman olduğu, İddianame Sayfa No: 1062 Söz konusu metin Jeopolitik adlı siyaset ve strateji içerikli bir derginin Danışma Kurulu üyelerinin isimlerini içermektedir. Müvekkilimizin, ismi geçen kişilerin çoğu ile hiçbir tanışıklığı bulunmamaktadır. Bu gibi yayınlarda Danışma Kurulunda yer alan kişilerle çoğu zaman hiçbir iletişim kurulmamakta ve dergiye fikri anlamda sunulan desteği göstermek amacıyla kamuoyunda belirli bir saygınlığa sahip kişilerin isimlerine çeşitli kurullar adı altında yer verilmektedir. Müvekkilimizin isminin Jeopolitik adlı derginin danışma kurulunda yer alması örgütsel bir irtibata delil olarak asla gösterilemeyecektir. Aksi düşünüldüğünde dahi savcılık makamının soruşturma kapsamında bilgisine dahi başvurmadığı isimlerinde bulunduğu bu dokümana iddianame içinde hangi hukuki ve fiili gerekçe ile yer verdiği hususunu açıklaması gerekmektedir.

Zengin_Millet_Platformu.doc isimli MSword dosyası incelendiğinde; şüpheliler Şener ERUYGUR ve Turhan ÇÖMEZ isimli şahıslarında aralarında bulunduğu birçok şahsın isminin yer aldığı, Zengin Millet Platformu adı altında oluşturulan yapıyla ilgili bilgiler ile bu yapıya destek verenler, Kalbi Türkiye için çarpan aydınlara -vatanseverlere açık mektup, Çözüm ve gerekçe, 300 yıllık açığın telafisi için, Program başlıkların yer aldığı, bu dokümanda, Mustafa Özbek, Turhan Çömez, Birol Başaran, Şener Eruygur, Tuncay Özkan isimli şahısların yanısıra bir çok şahsın daha isminin yazılı olduğu, İddianame Sayfa No: 1236 Müvekkilimizin adı geçen belgenin varlığından haberi bulunmamaktadır. Durum fiilen bu şekilde olmakla birlikte bunun aksi düşünülecek olsa dahi, Kalbi Türkiye için çarpan aydınlara -vatanseverlere açık mektup adıyla yayınlanan bir metnin müvekkilimize de gönderilmek istenmesi ne kadar gayri hukuki bir durum oluşturmaktadır bu tartışılacak bir konudur. İddia makamının müvekkilimizin ismine de yer vermek suretiyle bu metne nasıl bir hukuki anlam yüklediğini merak etmekteyiz. Tuncay ÖZKAN ın Emniyet İfadesinde: Birol Başaran ı Kanaltürk Televizyonunda, Söz Meclisi isminde bir programda Ulusal İş Adamları Derneği adına birkaç kez katıldığı için tanıdığını, İddianame Sayfa No: 1302 Müvekkilimiz çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılmış buralarda ekonomi içerikli konuşmalar yapmıştır. Bunlardan bir tanesi de Kanal Türk Televizyonunun Söz Meclisi adlı programıdır. Bir demokratik kitle örgütü temsilcisi sıfatıyla katılınan bu programlara yüklenen hukuki anlam iddia makamı tarafından ifade edilmediğinden, örgütsel irtibata delil olarak bu bilginin iddianamede yer aldığını düşünmekteyiz. Ancak bu konudaki varsayım gerçeği yansıtmamaktadır. Zira müvekkilimizin Tuncay ÖZKAN la birtek telefon görüşmesi dahi bulunmamaktadır. Bu husus iddianamede de savcılar tarafından bu şekilde belirtilmiştir. Öyleyse sorulması gereken soru şudur: Aralarında tek bir telefon görüşmesi, E-posta trafiği, SMS gönderilmesi ve adı geçen televizyon programı dışında yüz yüze görüşme dahi geçmeyen Müvekkilimiz ile Tuncay ÖZKAN arasında kurulmaya çalışılan örgütsel irtibatın çerçevesi nasıl belirlenecektir? Bu konuda savcıların doyurucu bir cevaplarının bulunduğundan şüphe duymaktayız.