Ermenek Faciası ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü

Benzer belgeler
Soma da 301 maden emekçisinin yaşamını. Bir maden dosyasından yeraltı notları DOSYAMADEN

Türkiye de. İş Kazalarıİstatistikleri, Maden erlendirilmesi. H. Can Doğan

Maden kazası değil, bu bir cinayettir ve sorumlulardan hesap sorulmalıdır

TÜRKİYE İÇİN KÖMÜR POLİTİKASI

AKOFiS İŞ GÜVENLİĞİ PAKETİ 17 KASIM Halkla İlişkiler Başkanlığı

I.HAFTA. Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından Resmi Gazete Tarihi: 03/02/2005 Resmi Gazete Sayısı: 25716

TÜRKİYE DE İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ RAPORU -Madencilik Sektörüne İlişkin Temel Veriler- DİSK/ SOSYAL-İŞ SENDİKASI

YERALTI KÖMÜR İŞLETMELERİNDE İŞÇİ MALİYETLERİNE UYGULANACAK DESTEĞE İLİŞKİN TEBLİĞ YAYIMLANDI

İŞ GÜVENLİĞİ SEMPOZYUMU

GENEL BAŞKAN ATALAY IN MADENCİLİK SEKTÖRÜNDEKİ SORUNLAR HAKKINDA YAPTIĞI FAALİYETLER VE BASIN AÇIKLAMALARI

ZONGULDAK TİCARET VE SANAYİ ODASI ZONGULDAK TA RÖDEVANSLI SAHALARIN MEVCUT DURUMU VE İYİLEŞTİRME İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ARALIK 2015

2014 Yılı SGK İş Kazası İstatistiklerinin Analizi

Öğr. Gör. Halil YAMAK

Türkiye de metalik maden aramaları ve işletmeciliği

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

Grafik 14 - Yıllara Göre Madencilik ve Taş Ocakçılığı Faaliyetlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla İçerisindeki Payı ( )

ULUSAL PNÖMOKONYOZ ÖNLEME EYLEM PLANI

JEOLOJİ VE MADEN DAİRESİ SONDAJ MÜHENDİSİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

2018 CUMHURBAŞKANLIĞI, MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİ ve PARTİLERİN SEÇİM BEYANNAMELERİNDE MADENCİLİK

Teftiş Gözüyle Türkiye Kömür Madenciliğinde İş Sağlığu ve Güvenliği Durum Özeti

Madenlerde Yaşanan İş Kazaları ve Sonuçları Üzerine Bir Değerlendirme Selin Arslanhan Araştırmacı

Mali Yapı ve Finans Banka Şube Sayısı TR82 Bölgesi Kastamonu Çankırı Sinop

İNŞAATLARDA YÜKSEKTE GÜVENLİ ÇALIŞMA. Serkan ÇETİNCELİ İş Müfettişi İnş.Yük.Müh.

YAKITLAR JEOLOJİSİ DERS PROGRAMI

Ek Form-14 İŞLETME FAALİYETİ BİLGİ FORMU

2012 ve Sonrası için Türkiye nin Kömür Performansı. Türkiye Madencilik Zirvesi Alp Gürkan, Yönetim Kurulu Başkanı.

Cumali Taştekin EÜAŞ Maden Sahaları Daire Başkanı (V)

Madencilik Sektöründe Risk Yönetimi ve Özel Sigorta: Son Gelişmeler, Uygulamalar ve Sorunlar

Afşin-Elbistan ı hatırlayanınız var mı? 1

AR& GE BÜLTEN. Ülkemiz önemli maden yataklarına sahip olup belirli madenlerde kendine yetebilen ender ülkelerden birisidir.

KÖMÜR MADENİ İŞLETMELERİNDE VERİMLİLİK VE İŞ GÜVENLİĞİ

ÇALIŞMA HAYATININ GÜNCEL TEMEL SORUNLARI

Bir Yeraltı Taş Kömürü Madeninde Göçük ve Taş-Kavlak Düşmelerinden Kaynaklanan Kazaların Kök Nedenlerinin Bulunması

MADENCİLİKTE İŞÇİ SAĞLIĞI ve SOMA

İSG Sistemi Bilinmesi Gerekenler Mesleğe Hazırlık Eğitimleri Görev ve Sorumluluklarımız

174

YERLİ KÖMÜRE DAYALI TERMİK SANTRAL POTANSİYELİ, DARBOĞAZLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE GENEL BİR BAKIŞ

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

142

MADENCİLİK VE ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRMESİ (ÇED) M.OĞUZ GÜNER Maden Mühendisi

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman

Yanan bizdik, siz kömür sandınız.

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

Sn. Enerji Bakanı, Sn. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Sn. Milletvekilleri, BİLGİ NOTU

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

Sanayide Yüksek Teknolojiye Geçiş Programı İnşaat Malzemeleri Sanayi Zirvesi

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

YERALTI MADENCİLİK YÖNTEMLERİ

MADEN SEKTÖRÜ/ AKSARAY

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

ÖLÜME YOLAÇAN MADEN KAZASI HAKKINDA TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASININ BÖLGEDE

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

Soma: Bir Facianın Tarihçesi

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MTA DOĞAL KAYNAKLAR VE EKONOMİ BÜLTENİ YIL : 2012 SAYI : 14

RAKAMLARLA DENİZLİ Haziran 2013

TÜRKİYE DE İTHAL KÖMÜRE DAYALI ELEKTRİK ÜRETİMİ

572

İstanbul Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi %40 Burslu (Lisans)

ENERJİ SEKTÖRÜNDE YÖNETİM YAPISI. A. Banu Demirbaş. Sayın Başkan, teşekkür ediyorum...

Aylık Emtia Bülteni Temmuz 2013

YERALTI KÖMÜR İŞLETMELERİNDE İŞÇİ MALİYETLERİNE UYGULANACAK DESTEĞE İLİŞKİN TEBLİĞ (SIRA NO:

TAŞOCAKÇILIĞI *BU RAPOR KAYNAKÇADA BELİRTİLEN GÖSTERGELERDEN VE YAYINLARDAN DERLENMİŞTİR.

ANA METAL SANAYİİ Hazırlayan Leyla DOLUN Kıdemli Uzman

VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği Konferansı. 6Mayıs 2014

CALIŞANLARIN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMLERİNİN USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. (7 Nisan 2004/25426 R.G.) BİRİNCİ BÖLÜM

Kartal USLUEL. Yönetim Kurulu Başkanı

EVDE ÇOCUK BAKIMI PROJESİ İLE KAYITLI KADIN İSTİHDAMI ARTMAYA DEVAM EDİYOR

Üretim/İşlemler Yönetimi 4. Yrd. Doç. Dr. Mert TOPOYAN

T.C. AKSARAY ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİ NDEN İTİBAREN UYGULANACAK

ÇORUM İL ÖZEL İDARESİ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

TÜRKİYE VE DÜNYADA İSG

Türk İnşaat Firmalarının Yurtdışı Projelerde İşçi Sağlığı, İş Güvenliği ve Çevre Uygulamalarına Bakışı - Rusya Federasyonu Örneği

F. Fethi Hinginar: S&P, Türkiye hakkında hatalı bir karar almıştır

Davranış Değişikliğini Başarmak. Iain Anderson Aralık 2014

Ek Form-2 İŞLETME PROJESİ BÖLÜM I RUHSAT BİLGİLERİ

KUZEY KIBRISTA İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATI

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Eylül 2016

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEMEL EĞİTİMİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 1 İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitiminin Temel Amacı Nedir? CEVAP:

DENETİM HAYATTIR. Ali Kamil UZUN

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MESLEK HASTALIKLARI-1 PROF.DR. SARPER ERDOĞAN

2014 İKİNCİ ÇEYREK İSTANBUL OFİS RAPORU BASIN KİTİ BASIN BÜLTENİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

İş kazaları ve tarafların sorumlulukları

2010 YILI HAZIR GĠYĠM SEKTÖRÜNDE GELĠġMELER VE SEKTÖRÜN 2023 YILI HEDEFLERĠ

MADENCİLİK :09:33

OSMANİYE İL ÖZEL İDARESİ HİZMET STANDARTLARI

Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu Kapsamına Giren Kurum ve Kuruluşların Girdikleri Hizmet Kollarının Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik

BATI KARADENİZ BÖLGESİ

Transkript:

Ermenek Faciası ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü Dr. Nejat Tamzok nejattamzok@yahoo.com Türkiye, 2014 yılı Ekim ayının yirmi sekizinci günü öğle vakti saat on ikiyi çeyrek geçe yeni bir madencilik faciasıyla daha karşı karşıya kaldı. Facia, bu defa Karaman ilinin Ermenek ilçesinde işletilmekte olan bir yeraltı kömür ocağında meydana geldi. On sekiz işçi, ocağı basan suyun altında kaldı. Bu makale yazıldığı sırada kurtarma çalışmaları hala sürdürülmekte. Ama ümitler de giderek tükenmekte. Bundan çok kısa bir süre önce 301 çalışanın yaşamını yitirdiği Soma faciası ile sarsılan Türkiye, bu yeni olay karşısında tam bir çaresizlik yaşamakta. Neredeyse tüm ülke, kadere razı olmuş, sessizce beklemekte. Acaba yeni bir facia ne zaman ve nerede ortaya çıkacak? Ve daha facianın üzerinden üç gün geçmeden Bartın ve Zonguldak taki ocaklardan da peş peşe ölüm haberleri geldi. Amasra daki kömür ocağında iki ve Zonguldak Kilimli deki kömür ocağında bir işçi daha yaşamını yitirdi. Soma ile Ermenek arasında geçen kısa zaman diliminde ise otuzun üzerinde maden işçisi hayatını kaybetmiş, toplu değil de birer ikişer gittikleri için kamuoyunda yankı bulamamışlardı. Pek çok ülkenin kömür endüstrisinde ölümlü iş kazalarının sayısı hızla düşerken, ülkemiz kömür ocaklarında, neredeyse kitlesel denilebilecek ölümlerin önü bir türlü alınamıyor. Neden? Acaba, ülkemiz kömür üretiminde son yıllarda hızlı bir artış mı söz konusu? Hayır. Taşkömürü üretimimiz beş yıl öncesine göre yüzde otuz dört oranında geriledi. 2013 yılında, Zonguldak ve Bartın illerini kapsayan Zonguldak Kömür Havzası ndan yapılan taşkömürü üretimimiz son 72 yılın en düşük seviyesinde gerçekleşti. Taşkömürü üretimi, 2014 yılında muhtemelen daha da gerileyecek. Linyit üretimimiz ise özellikle 2001 ekonomik krizi sonrasında bir artış yaşadı ve 2003 ile 2009 yılları arasında 46 milyon tondan 76 milyon ton düzeyine sıçradı. Ancak, bundan sonra tekrar bir gerileme 1

eğilimine girdi. 2013 yılındaki linyit üretimi 60 milyon ton civarında oldu. Bu üretim düzeyi, beş yıl öncesine göre yaklaşık yüzde yirmi oranında bir gerilemeye karşılık gelmekte. Özetle, toplam kömür üretimimiz 2000 yılındaki üretimle yaklaşık aynı düzeydedir ve 2008 yılına göre ise yaklaşık yüzde otuz daha düşüktür. Ermenek olayına ilişkin yapılan tartışmalarda sıklıkla tam tersi dile getirilmesine karşın, aslında kömür üretimimiz artmıyor. Dolayısıyla, son yıllarda sayısı giderek artan faciaları kömürdeki üretim artışıyla açıklamak mümkün değil. Öyleyse ne? Kömür üretimimizde artış yönünde bir değişiklik yok. Ama endüstride ciddi bir yapısal dönüşüm söz konusu. Endüstrinin kamu ağırlıklı bir yapıdan özel sektör ağırlıklı yapıya dönüşmesine yönelik özelleştirme/serbestleştirme faaliyetleri son yıllarda büyük bir hız kazanmış durumda. Bu süreçte, bir taraftan işletme hakkı devirleri diğer taraftan redevans ya da hizmet alımı yöntemleriyle kömür üretimi giderek daha fazla oranlarda özel firmalar tarafından yapılmakta. Bu sürecin en sorunlu alanlarından birini oluşturan redevans uygulaması Zonguldak Kömür Havzası nda 2004 yılından itibaren başlatıldı. Havza da yapılan kömür üretiminin tamamı bir kamu işletmesi olan Türkiye Taşkömürü Kurumu tarafından yapılırken, 2011 yılında redevans yöntemiyle kamu adına özel sektöre yaptırılan üretimin payı yüzde kırklar düzeyine kadar yükseldi. Benzer bir durum, bir diğer kamu işletmesi olan Türkiye Kömür İşletmeleri için de söz konusu. Kamu işletmelerinin üretim için yeni yatırım yapmasına ve yeni personel istihdamına izin verilmeyen bir ortamda, söz konusu kurumun kömür üretiminin yüzde otuzdan fazlası redevans ya da diğer yöntemlerle özel firmalara yaptırılmakta. Dolayısıyla, ülkemiz kömür endüstrisi bir geçiş sürecini yaşamakta. Ancak, geçiş süreci doğru yönetilememekte. Kamu, kömür işletmeciliğinden vaz geçmekte, ancak kamunun yerine konulan firmalar ise kömür madenciliği gibi özel bir alanda başarılı olamamakta. Bununla beraber, söz konusu başarısızlığın son derece belirgin ve anlaşılabilir nedenleri vardır. Öncelikle, özelleştirme ya da redevans yöntemleriyle kömür sektörüne işletmeci olarak giren özel firmaların kurumsallaşma düzeyleri son derece zayıftır. Firmaların önemli bir kısmı, sermaye bakımından güçsüz, küçük aile kuruluşlarıdır. Kurumsal kültürlerinin ya hiç bulunmadığı ya da çok düşük düzeylerde olduğu bilinmektedir. 2

Ciddi ölçekte kömür üretimi gerçekleştirmeye kalkışan bu firmaların sermaye yapıları yetersizdir. Dolayısıyla; insan kaynağına, aramaya, araştırma-geliştirmeye, iş güvenliğine ve çevreye yatırımlar, bu firmalar tarafından son derece sınırlı ölçülerde yapılabilmektedir. Bu tür harcamalar, genellikle maliyet arttırıcı unsurlar olarak görülmektedir. Çoğu firmanın; mühendislik kalitesi, etüt-proje deneyimi ve yetenekleri gelişmiş değildir. Teknolojiye ve mekanizasyona yatırım yapmamaları ve kar artışlarını verimlilikte değil, sadece emek yoğun sistemlerde aramaları önemli bir sorundur. Bununla beraber, kömür endüstrisinde kurumsal kültür, diğer pek çok endüstriden farklı olarak son derece belirleyici bir unsur durumundadır. Kömür madenciliği; uzun birikim ve deneyime, güçlü finansal yapılara sahip büyük ölçekli kuruluşları gerektirmektedir. Bu endüstrinin doğası; etkin, verimli ve güvenli madencilik faaliyetlerinin, uzun kurumsal geçmişe sahip kuruluşlar tarafından yapılabilmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu gerçek, özellikle madencilik endüstrisi bakımından gelişmiş ülkelerde kolaylıkla izlenebilmektedir. Kurumsal kültürün en fazla etkilediği alanlardan biri de iş sağlığı ve güvenliğine ilişkindir. Endüstrinin kaza istatistikleri incelendiğinde, köklü madencilik kuruluşlarında meydana gelen iş kazalarının endüstri ortalamalarının son derece altında seyrettiği görülmektedir. Bununla beraber, küçük ölçekli kurumsallaşmamış işletmelerde ya da taşeron denilen ve asıl işletmeci adına geçici iş yapan firmalarda ise ölüm ya da yaralanma ile sonuçlanan kazaların her yıl giderek arttığı görülmektedir. Maden kazalarına ilişkin sorumluluklar, kimlere ve hangi kurumlara ne ölçüde düşmektedir? Alt işveren, üst işveren, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, eğitim kurumları, sendikalar, iş müfettişleri, teknik nezaretçiler, iş güvenliği uzmanları, mühendisler, işçiler Liste uzatılabilir. Ama bir kurum var ki maden kazalarında en önemli sorumluluk ona düşmektedir: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı. Daha doğrusu, bu bakanlığa bağlı Maden İşleri Genel Müdürlüğü. Bunun aksi düşünülebilir mi? Madencilik faaliyetlerinin her aşamasındaki sorumluluk, bu kuruluşa yasalarla verilmiştir. Madencilik faaliyetlerini düzenleyen kanunun uygulanması ile görevlendirilmiş olan Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün görevleri arasında sayılan üç husus önemlidir: a) Madenlerin ülke yararına ve çevre/kaynak koruma ilkelerinin gözetilerek değerlendirilmesini sağlamak, b) Madencilik faaliyetlerinin iş güvenliği ve işçi sağlığı ilkelerine uygun yürütülmesini takip etmek, c) Madencilik politikalarına ilişkin esasları belirlemek. 3

Özetle, maden kaynaklarının ülke menfaatlerine en uygun şekilde ve en yüksek iş güvenliği standartlarında üretilmesinden sorumlu kamu kuruluşu Maden İşleri Genel Müdürlüğü'dür. Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün, görev ve sorumluluklarını, toplumun ve yasaların kendisinden beklediği ölçülerde yerine getirip getirmediği ciddi olarak sorgulanmalıdır. Bu kuruluşun, kurulduğundan bu yana, ülkemiz madencilik endüstrisi gibi son derece karmaşık ve dinamik bir alana cevap verebilecek ölçülerde yapılandırılamadığı, gerek yönetsel yapı gerekse çalışan kalitesi bakımından olması gereken düzeye getirilemediği, aslında bu endüstrinin içerisindekiler tarafından son derece iyi bilinmektedir. Geçici görevli olanlar da dahil toplam personel sayısı 375 olan söz konusu kuruluşun örgütlenme yapısı, neredeyse sadece madenlere ruhsat vermek üzerine kuruludur. Bu nedenle dosyalar arasında boğulmuştur. Örneğin, sevk fişinin ya da devlet hakkının takibi gibi, aslında Maliye Bakanlığı tarafından yapılması gereken bürokratik işlemlerle uğraşmaktadır. Dolayısıyla, mevcut yapının, madencilik endüstrisini bir bütün olarak kavrayabilmesi, politika üretme, planlama, karar alma ve denetleme gibi hususlarda etkili olabilmesi mümkün değildir. Madencilik endüstrisinde toplam ruhsat sayısının yirmi üç binin üzerinde ve sadece işletme izni olan ruhsat sayısının ise dokuz bin civarında olduğu, ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarına verilen hammadde üretim izni sayısının ise üç bine yakın olduğu dikkate alındığında, söz konusu kuruluşun mevcut personeli ile ciddi bir denetleme yapabilmesinin mümkün olamayacağı görülecektir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2013 yılı Faaliyet Raporu nda; yıl boyunca her biri en az üç kişi olmak üzere 2.300 heyet oluşturulduğu ve bu heyetlerin yedi bine yakın sahayı denetledikleri ifadesi çarpıcıdır. Sadece bu rakamlar bile bu kuruluşun içinde bulunduğu sorunları görebilmek için yeterlidir. Denetim için sürekli sahada dolaşan, ama yine de etkili bir denetime yetişemeyen bu kuruluşun; politika/strateji üretmeye, planlama yapmaya ya da endüstrinin sorunlarına çözüm aramaya zaman bulamayacağı ortadadır. Bir diğer önemli husus da Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün çalışan kalitesidir. Kendisine; madencilik endüstrisine ilişkin politika üretme, planlama, denetim gibi son derece önemli görev ve sorumlulukların yüklendiği bir kuruluşun bünyesinde çalışanların, bu sektörün en iyileri olması beklenmez mi? Madencilik endüstrisinin en iyi eğitilmiş, en birikimli ve donanımlı mühendislerinin, idarecilerinin, hukukçularının bu özellikli kuruluşta olması gerekmez mi? Bunun böyle olmadığı, ülkemiz madencilik endüstrisi çalışanlarının bilgisi dahilindedir. Öyleyse, bu kuruluştan, örneğin kömür havzalarındaki faciaları büyük ölçüde önleyecek olan havza planlamalarını yapabilmesi ya da cevherde kaynak kayıplarına yol açan plansız ve verimsiz işletmeciliğin 4

önüne geçebilmesi beklenebilir mi? Tüm madenciler tarafından kendisine düzenli olarak sağlanmakta olan madencilik faaliyetlerine ilişkin bilgileri gelişmiş bir veri bankasında toplayarak, işletme projelerinde yararlanmak üzere endüstrinin erişimine sunabilmesi düşünülebilir mi? Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün, bu yapısıyla; mühendislik, projecilik, işletmecilik, iş güvenliği ve benzeri konularda endüstriye yol göstericilik yapabilmesi, ya da kömür endüstrisindeki dönüşüm sürecini doğru yönetebilmesi mümkün olur mu? Ülkemizin pek çok yerinde, Soma ya da Ermenek facialarının yaşandığı kömür ocaklarından dahi çok daha kötü koşullarda çok sayıda işletme çalışmaya devam etmekte ve her biri kendi facialarını beklemekte. Bununla beraber, kömür endüstrisinde dönüşüm süreci de devam etmekte. Kömür sahalarının özel sektöre devri hızla sürmekte. Muhtemelen 2 yıl içerisinde ülkemiz kömür sektörü tamamen özel firmalar tarafından işletiliyor olacak. Dolayısıyla, gerekli önlemlerin hızla alınmaması durumunda, son yıllarda ardı ardına yaşadığımız facialara yenilerinin eklenmesi, hiç de şaşırtıcı olmayacak. Maden İşleri Genel Müdürlüğü nün, kendisinden beklenilen sorumlulukları yerine getirebilmesi amacıyla yeniden tasarımlanarak çağdaş bir yapıya kavuşturulması, faciaları önleme yolunda atılacak adımların en önemlilerinden biri olacaktır. Ankara, Kasım 2014 5