Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler

Benzer belgeler
Türkiye de kırsal bir bölgede yaşayan halkın depresyona ilişkin tutumları

Psikiyatri polikliniğine başvuran hastaların depresyona yönelik tutumları

Sağlık Yüksekokulu öğrencilerinin depresyona yönelik tutumları

Din Görevlilerinin Şizofreniye İlişkin Bilgi ve Tutumları (Düzce Örneği)

Türkiye de K rsal Bir Bölgede Yaşayan Halk n Şizofreniye İlişkin Tutumlar

SOSYODEMOGRAFİK ETMENLERİN RUHSAL HASTALIKLARA YÖNELİK TUTUMLARA ETKİLERİ

Türkiye nin güneydoğusunda psikiyatrik hastalıklar bağlamında psikiyatri ve psikoloji ile ilişkili bilgi ve tutumlar: Gaziantep şehrinden bir kesit

Hemşirelerin Depresyona Ve Depresyon Hastalarına Karşı Tutumları: Karşılaştırmalı Bir Çalışma

Psikiyatri dışı uzman hekimlerin ruhsal bozukluklar konusunda bilgi ve tutumları

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Sa l k Yüksekokulu Ö rencilerinin fiizofreni ile lgili Tutumlar

Dünyada ruhsal hastalıklar yaygındır ve tüm insanların. Üniversite Öğrencilerinin Ruhsal Hastalığa Yönelik İnançları. Araştırmalar / Researches

Türkiye de hekimler ve tıp fakültesi öğrencilerinin ruhsal hastalıklara yönelik tutum ve bilgileri

Çocukluk Çağı Psikiyatrik Hastalıkları ve Bu Alanda Çalışan Uzmanlar Hakkında Halkın Bilgi ve Tutumlarının İncelenmesi

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE İLK KEZ BAŞVURAN HASTALARIN DAMGALAMAYLA İLGİLİ İNANÇ, TUTUM VE DAVRANIŞLARI

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Ergenlerde Ruhsal Hastalıklara Yönelik Damgalamayı Etkileyen Etmenler

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Başkent Üniversitesi nde Öğrenim Gören Hemşirelik Öğrencilerinin Ruhsal Hastalıklara Karşı İnançlarının Belirlenmesi

Şizofrenisi Olan Hastalar n Yak nlar n n Şizofreniye Yönelik Tutumlar

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Sosyal Hizmet Bölümü Öğrencilerinin Ruhsal Hastalıklara Yönelik İnançları ve Ruhsal Hastalıklara Yönelik Verilen Teorik Eğitimin Etkileri

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

"Farklı?-Evrensel Dünyada Kendi Kimliğimizi Oluşturma" İsimli Comenius Projesi Kapsamında Yapılan Anket Çalışma Sonuçları.

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Damgalama Erken Yaşlarda Başlar Gençlerde Ruhsal Hastalıklara Yönelik Damgalamayla Mücadelede Eğitimin Rolü

Halk n Şizofreniye Bak ş ve Yaklaş m Üzerine Bir Epidemiyolojik Araşt rma *

Birinci basamak hekimlerinin şizofreniye bakış açısı

Psikiyatri Araştırma Hastanesi Poliklinik Uygulamalarında Tıp Fakültesi Öğrencisinin Bulunması Hakkında Hastaların Tutumları

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Birgül BURUNKAYA - Uzman Adana İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Çalışan Sağlığı Birimi ANTALYA

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

AĞRIİLE HUZUR EVİ OLUR MU? DR. FİLİZ ŞÜKRÜ DURUSOY

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

MANİSA KENT MERKEZİNDE YAŞAYAN YAŞ GRUBU KADINLAR VE EŞLERİ ARASINDA SİGARA İÇME BOYUTU VE BUNU ETKİLEYEN SOSYOEKONOMİK FAKTÖRLER

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2011; 3(2): , eissn: pissn:

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

T. C. FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI KLİNİK PSİKOLOJİ PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ

Obsesif kompulsif bozukluk için yardım aramada ilk başvuru yerlerinin değerlendirilmesi

Psikoloji Öğrencileri ve Mezunlarının Psikiyatrik Rahatsızlıklar ve Bağımlılığa İlişkin Bakış Açılarının Değerlendirilmesi

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

arastırma ABSTRACT ÖZET

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

OKUMA ALIŞKANLIKLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA: ANKARA ÜNİVERSİTESİ KALECİK MESLEK YÜKSEKOKULU ÖRNEĞİ

Bölge Psikiyatri Hastanelerinde Çalışan Hemşirelerin Ruhsal Hastalıklara Yönelik İnançları ve Etkileyen Faktörler

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Değişen ben miyim? Hastalar mı? * Am I the one who changes, or are the patients?

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

The International New Issues In SOcial Sciences

Özden ARISOY *, Altan EŞSİZOĞLU * ÖZET. pecya ABSTRACT. Attitudes of Turkish Nurses Towards Schizophrenic Patients

Author's Accepted Manuscript

Dr. İkbal İnanlı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Kliniği

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

Öğretim Elemanlarının Ruhsal Hastalıklara ve Hastalara İlişkin Görüşleri

Türkiye de Psikiyatri Hastanelerinde Çalışan Hemşirelerin Adli Psikiyatri Hastalarına Yönelik Tutumlarını Etkileyen Faktörler

14 YAŞ VE ÜZERİ BİREYLERİN ANKSİYETE VE GENEL SAĞLIK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

Yatan Hasta Memnuniyeti. Patient Satisfaction in Clinic Deparments

ORİJİNAL MAKALE / ORIGINAL ARTICLE

Bursa. Anket Sonuçları

Araştırma / Research. Meryem Özlem Kütük 1, Emine Durmuş 2, Cem Gökçen 3, Fevziye Toros 4, Gülen Güler 4, Erkan Evegü 5

Samsun da altı yıllık bir psikiyatri muayenehane çalışmasının değerlendirilmesi. Evaluation of psychiatric office studies for six years in Samsun

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

*Bu araştırma Psikiyatrik Araştırmalar Ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından yapılmıştır.

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Ayaktan İzlenen Psikiyatri Hastalarında İçselleştirilmiş Damgalama ve Benlik Saygısı *

HALKLA İLİŞKİLER FAALİYETLERİNİN SAĞLIK HİZMETİ ALANLAR VE ÇALIŞANLAR TARAFINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİ ÖRNEĞİ

Sağlık Çalışanlarının Bağımlılık Hakkında Tutumları

PSİKİYATRİDE KÜLTÜREL FORMÜLASYON. Prof. Dr. Can Cimilli DEÜTF Psikiyatri AD

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

ALMANYA DA YAŞAYAN TÜRK EROİN BAĞIMLILARININ ÖZELLİKLERİ

Bir Kamu ve Özel Psikiyatri Hastanesine Başvuran Hastaların İçselleştirilmiş Damgalanma Düzeyi Yönünden Karşılaştırılması

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği-

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

YAŞAM MEMNUNİYETİ VE AKADEMİK BAŞARIDA İYİMSERLİK ETKİSİ. Burcu KÜMBÜL GÜLER ** Hamdi EMEÇ ***

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

Transkript:

Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler E. Oryal Taşkın 1, Firdevs Seyfe Şen 2, Erol Özmen 3, Ömer Aydemir 4 1 Uzm. Dr, 2 Uzm. Dr, 3 Prof. Dr, 4 Doç. Dr, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri AD, MANİSA Uzm. Dr E. Oryal Taşkın Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı, MANİSA Telefon: 0.236.2323133 İç hat: 279 Fax: 0.236.2350357 e-mail: oryaltaskin@yahoo.com ÖZET Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler Amaç: Bu çalışmada, kırsal kesimdeki halkın depresyonlu hastalara ilişkin tutumları, sosyal mesafe ve bunları etkileyen etmenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Araştırma, Manisa ilinin merkeze bağlı bir köyünde gerçekleştirilmiştir. Alınma ölçütlerini karşılayan toplam 245 kişiden ulaşılabilen 230 u denek olarak alınmış, yüz yüze görüşme yöntemiyle Psikiyatrik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından geliştirilmiş olan anketin 10 maddelik sosyodemografik bilgi formu ve 32 maddelik depresyon alt bölümü uygulanmıştır. Bulgular: Deneklerin %75 i depresyonlu bir kişi ile evlenmeyeceğini, %50 si depresyonlu bir komşusunun olmasından rahatsızlık duyacağını, %57 si depresyonlu birisine evini kiraya vermeyeceğini ve %50.5 i de depresyonluların saldırgan olacağını belirtmiştir. Evli olan denekler evli olmayanlara göre depresyonu olan biriyle çalışabilirim maddesine daha fazla oranda katılıyorum yanıtı vermiştir. Depresyonu olan kişileri akıl hastası olarak değerlendiren denekler de depresyonlular saldırgan olur maddesine daha çok katılıyorum yanıtı vermiştir. Sonuç: Türkiye de kırsal kesimde depresyonu tanıma ve depresyon konusundaki bilgi düzeyi kentsel kesime benzer şekilde ve yeterli orandadır. Ancak depresyonlu hastaları damgalama eğilimi kırsal kesimde kentsel alanda yaşayanlardan daha fazladır. Depresyonu olan bireylere karşı kırsal kesimde yaşayan halkın tutumları genel olarak daha olumsuz ve daha reddedicidir. Kırsal kesimde depresyon sağaltımının daha başarılı olması için halkın bilgilendirilmesinden çok hastalara karşı hoşgörüyü artıracak ve akıl hastalığı ve ruhsal hastalık terimini yumuşatacak, damgalama içeriğini azaltacak bir yaklaşım daha başarılı olacaktır. Anahtar Sözcükler: Depresyon, damgalama, etiketleme, halkın tutumu. ABSTRACT The public attitudes towards the patients with depression in a rural area: Social distance and related factors Objective: Public attitudes toward depression may play a role in the patient s recognition of his/her illness and may have an influence on help seeking behaviors, the way of getting in contact with the psychiatrist, and treatment adherence. For this reason, it is important to determine the level of knowledge and attitudes of lay people about depression. This study was performed to determine the public s attitudes and their correlates towards patients with depression in a rural area in Turkey. Methods: This study was carried out in Manisa at a village. Of the 245 subjects which met the inclusion criterias, 230 subjects were reached and 208 of them constituted the sample of this study. The subjects were applied the 10-items of sociodemographic information form and the 32-items of the subscale for depression of a public survey form which was developed by Psychiatric Researchs and Education Center. Results: Three fourths of the participants reported that they wouldn t get married to a person with depression, and more than half of subjects stated that they would feel uncomfortable to have a neighbour with depression, and that they wouldn t rent their house to a patient with depression and stated that the patients with depression are aggressive. The married subjects answered the item I can work with a person with depression as I agree more than the unmarried subjects. Also, 70.2% of the participants denoted that depression is a mental illness and participants stating depressive patients are aggressive were mostly from this group. 86.5% of the subjects believed that social problems lead to depression. Conclusions: Recognition of depression and the level of knowledge about this disorder in a rural area in Turkey though inadequate, are not different from the urban areas. The public s attitudes towards depressive patients in rural areas are generally more negative. The community wants to keep away from the patients with depression and is more influenced from stigmatization and labeling. An approach to increase the tolerance, to neutralize the concept of mental illness, and to diminish the humiliating impact of labeling by informing the community about depression is needed in rural areas. Key words: Depression, stigmatisation, labelling, public s attitude.

12 Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler GİRİŞ Ruhsal hastalık geçirenlerin toplumla yeniden kaynaşması ve eski işlevselliğine dönmesi, toplumun ruhsal hastalıklara ilişkin genel tutumuyla yakından ilişkilidir (Morrison 1993). Ancak günümüzde hala, toplumun her kesiminde ruhsal hastalığı olanlara karşı yaygın şekilde olumsuz ve reddedici tutumların varolduğu bilinmektedir (Angermeyer ve Matschinger 2003, Byrne 1999, Jorm 1997a). Bu tutumlar, toplum içinde yaygınlık oranı yüksek olan depresyon için de geçerlidir. 1998 yılında İngiltere de yapılan bir çalışmada, halkın ciddi depresyonlu hastaların başkaları için tehlikeli ve davranışlarının öngörülemez olduğunu düşündüğü, toplumda bu hastaların kendilerini kontrol edemeyeceği ve iyileşmelerinin güç olduğu yargılarının bulunduğu belirlenmiştir (Crisp 2000). Türkiye de de halkın ruhsal hastalığı olan kişilere ilişkin olumsuz tutumlarının bulunduğu, reddetme eğilimlerinin baskın olduğu, halkın bu hastalarla sosyal yakınlıktan çekindiği görülmüştür (Arkar 1991, Eker 1985, Özmen 2003, Taskin 2003). Hastaların içinde yaşadıkları toplum tarafından reddedilmesi sonucu toplumsal kaynaşmanın sağlanamadığının görülmesi ile sosyal mesafe kavramı doğmuştur. Sosyal mesafe, kişilerin sosyal ilişkilerinde ruhsal hastalığı olanların katılımını ne kadar kabul ettiklerinin derecesidir (Arkar 1991). Halkın hastalarla kişisel bağlantı gerektiren durumlarda daha mesafeli olmak gerekliliği duyduğu, sosyal yakınlık içeren ortamlarda akıl hastası olarak tanımlanmış kimselerle etkileşimi kesme eğiliminin olduğu, göreceli olarak genel, kişisel olmayan ortamlarda ise hastaların sosyal kabulünün daha fazla olduğu bilinmektedir (Angermeyer ve Matschinger 2003, Arkar 1991, Bhugra 1989, Jorm 1997a). Sosoyodemografik değişkenlerin hastalara yönelik tutum ve sosyal mesafe oluşturma isteğine etkisi incelendiğinde, her ne kadar birçok değişken için (yaş, cinsiyet, eğitim vb) çeşitli çalışmalarda farklı, hatta birbiri ile çelişen sonuçlar bulunduğu görülmüşse de, genel kanı daha düşük sosyal sınıf ya da sosyoekonomik düzeyin ruhsal hastalıkların tanınmasını, hastalara yönelik sosyal mesafeyi ve damgalama eğilimini olumsuz yönde etkilediği şeklindedir (Taşkın ve Özmen 2004). Bu bulgunun bir çok çalışmada da tutarlı şekilde tekrarladığı görülmektedir (Flaskerud ve Kviz 1983, Sağduyu 2001, Taskin 2003). Hastaların saldırgan olarak algılanmaları ve psikopatoloji tipi de olması istenilen sosyal mesafeyi önemli ölçüde etkilemektedir (Angermeyer ve Matschinger 2003, Crisp 2000, Socall ve Holtgraves 1992). Ayrıca ruhsal hastalık etiketi psikopatoloji tipinden bağımsız olarak toplumun tutumlarını doğrudan etkilemektedir. Ruhsal hastalık etiketinin, kişinin davranışlarından bağımsız olarak, olumsuz ve reddedici tutumlara neden olduğunu gösteren çok sayıda çalışma vardır (Bhugra 1989, Byrne 1997, Link 1989, Özmen 2004). Toplumun depresyonla ilgili tutumları, hastaların çare arama davranışında, hekimle ilişkisinde ve tedaviye uyumunda önemli rol oynamaktadır (Angermeyer 1999; Jorm 2000). Ruhsal hastalıklara ilişkin olumsuz tutumlar, sağaltım için başvuruyu ve sağaltım sürecini olumsuz yönde etkilemektedir (Becker 1997). Hastaların damgalanma ve sosyal olarak dışlanma endişesi ile psikiyatri servislerine başvurmaktan çekindikleri bilinmektedir (Bhugra 1989, Byrne 1997, Paykel 1998). Özellikle düşük sosyoekonomik ve sosyokültürel kesimde hastalara yönelik olumsuz tutumlar ve damgalama eğilimi hastaların sağaltımı açısından önemli bir engeldir. Bu nedenlerle bu araştırmada, kırsal kesimdeki halkın depresyonlu hastalara karşı tutumları ve bunları etkileyen etmenlerin belirlenmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM Örneklem: Araştırma, Manisa ili merkez ilçeye bağlı Sancaklı Çeşmebaşı köyünde gerçekleştirilmiştir. Sancaklı Çeşmebaşı köyü, bir ilkokul dışında başka okulu bulunmayan, geçimin tarıma dayalı olduğu ve sanayileşmenin olmadığı, kendi içine kapalı bir köydür. Çalışmaya köyün tamamı alınmıştır. Deneklerin araştırmaya alınabilmesi için, köyde yaşıyor olmak, çalışmaya katılmayı kabul etmek, 18 yaş ve üzerinde olmak ve soruları yanıtlayabilecek zihinsel ve fiziksel yeterlilikte olmak koşulları aranmıştır. Bu koşulları karşılayan toplam 245 kişiden ulaşılabilen 230 u denek olarak alınmış olup, bunlardan 22 deneğe ait verilerde yanlış ya da eksik kodlama görüldüğünden değerlendirme aşamasında çalışmadan çıkartılmış, kalan 208 deneğin verileri değerlendirmede kullanılmıştır. Kullanılan araç: Araştırmada, Psikiyatrik Araştırmalar ve Eğitim Merkezi (PAREM) tarafından planlanarak yürütülen Ruhsal Hastalıklar İle İlgili Halkın Tutumunun Araştırılması projesinde (RUTUP) kullanılan ve PAREM araştırmacıları tarafından geliştirilen anket formunun 32 maddelik depresyon alt bölümü kullanılmıştır (Özmen 2003). Ankette demografik ve sağlık bilgileri ile ilgili 10, depresyon ile ilgili 32 soru bulunmaktadır. Anket formunun depresyon kısmı iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde DSM-IV te (APA 1994) tanımlandığı şekliyle major depresif epizodta görülen belirtilerin bulunduğu bir olgu örneği verilerek, deneklerin bu olgu ile ilgili 6 soruyu yanıtlamaları istenmiş, ikinci bölümdeki 26 soru ile, verilen olgu örneğinin depresyon için bir örnek olduğu da söylenerek, doğrudan depresyon ile ilgili tutumlar araştırılmıştır. Birinci Türkiye de Psikiyatri / Cilt 8 - Sayý 1-2006

E. Oryal Taşkın, Firdevs Seyfe Şen, Erol Özmen, Ömer Aydemir 13 bölümdeki 4 ve ikinci bölümdeki 24 soruda maddeler derecelendirilmiş (katılıyorum, kısmen katılıyorum, pek katılmıyorum, katılmıyorum, fikrim yok), birinci bölümdeki 2 ve ikinci bölümdeki 2 soruda ise maddeler çeşitli önermeler biçiminde düzenlenmiştir. Uygulama: Anket iki psikiyatri son yıl asistanı ve sekiz tıp fakültesi 6. sınıf öğrencisi tarafından uygulanmıştır. Öğrenciler çalışma öncesi uygulama konusunda eğitilmiştir. Deneklerle yüz yüze görüşmeler yapılmış, maddelerle ilgili yanıtlar, yanıtları içeren kartlar kullanılarak alınmıştır. Okuma yazması olmayan deneklerde ise kartlar kullanılmamıştır. Değerlendirme: Değerlendirmede kısmen katılıyorum, katılıyorum a; pek katılmıyorum ise katılmıyorum a yakın kabul edilerek bu dört yanıt katılıyorum ve katılmıyorum olarak iki yanıt olarak değerlendirilmiştir. Fikrim yok yanıtı ise dağılımda kullanılmış, ancak sosyodemografik verilerin ve anket içindeki maddelerin sosyal mesafe maddelerine olan etkilerinin incelendiği analizde değerlendirme dışı bırakılmıştır. Sonuçlar SPSS-PC 9.0 istatistik programında oluşturulan veri tabanına aktarılmıştır. Anket maddelerine verilen yanıtlar için dağılım dökümleri yapılmış, sosyodemografik değişkenlerin ve diğer anket maddelerinin sosyal mesafe maddelerine olan etkilerinin incelenmesinde lojistik regresyon yöntemi kullanılmıştır. Lojistik regresyon analizinde, sosyodemografik değişkenler Tablo 1 de gösterildiği üzere 1 ve 0 değerlerinin verildiği dikotom değişkenler olarak yeniden kodlanmıştır. Yaşın etkisini değerlendirmek için denekler [daha önce yapılmış olan çalışmalarla karşılaştırma yapabilmek amacı ile (Bhugra 1989, Taskin 2003), yaşlarına göre 45 yaş ve altı ve 45 yaş üstü olmak üzere iki gruba ayrılmıştır. Benzer şekilde kadın/ erkek, evli olan/evli olmayan, yapılandırılmış bir eğitim alan/yapılandırılmış bir eğitim almayan karşılaştırılması yapılmıştır. Kendilerinde ya da yakınlarında bir ruhsal hastalık olan denekler ruhsal hastalıklarla tanışmış denekler olarak tanımlanmış ve analizde ruhsal hastalıklarla tanışmış olanlarla olmayanların yanıtlarındaki farklılık değerlendirilmiştir. Kırsal alanda çalışmayan olarak belirtilenlerin çoğunu ev kadınları oluşturduğundan ve kadınlar gerek tarla işleri, gerek hayvancılıkta eşlerine yardım ettiklerinden meslek değişkeni analizde kullanılmamıştır. Lojistik regresyon analizi için sosyal mesafeyi değerlendiren anket maddeleri tek tek bağımlı değişken olarak alınıp, katılıyorum yanıtı 1, katılmıyorum yanıtı 0 olarak kodlanmıştır. Analiz için bağımlı değişken olarak alınan sosyal mesafeyi sorgulayan her anket maddesi için, bağımsız değişken olarak tüm sosyodemografik veriler birlikte, tüm depresyon etiyolojisine yönelik maddeler birlikte, tüm depresyonu tanımaya yönelik maddeler birlikte alınmış ve enter yöntemi ile sosyal mesafe maddeleri üzerine olan etkileri incelenmiştir. Tüm bağımsız değişkenler için 0 kodlananlar referans grup olarak alınmıştır. BULGULAR Deneklerin özellikleri: Deneklerin yaş ortalaması 40.5 ±15.9 (min. 18, max. 85) olarak bulunmuştur. Araştırmaya alınan 208 deneğin sosyodemografik özellikleri ve özgeçmiş ve soygeçmişlerinde ruhsal hastalık özellikleri Tablo 1 de gösterilmiştir. Depresyonlu hastaya yaklaşım ve sosyal ilişki kurma özellikleri: Deneklerin %75 i (n=156) depresyonlu birisi ile evlenmeyeceğini, %50 si (n=104) depresyonlu bir komşusunun olmasından rahatsızlık duyacağını, %57.2 si (n=119) depresyonlu birisine evini kiraya Tablo 1. Deneklerin sosyodemografik ve özgeçmişlerindeki ve soygeçmişlerindeki ruhsal hastalık özellikleri (*) Yaş sayı % 18-25 (0) 38 18.3 26-35 (0) 55 26.4 36-45 (0) 45 21.6 46-55 (1) 29 13.9 55 üstü (1) 41 19.7 Cinsiyet Kadın (0) 100 48.1 Erkek (1) 108 51.9 Medeni durum Evli olan (1) 160 76.9 Evli olmayan (0) 48 23.1 Çalışma durumu Çalışan 88 42.3 Ev kadını 89 42.8 İşsiz 17 8.2 Emekli 5 2.4 Öğrenci 9 4.3 Eğitim Okur yazar değil 55 26.4 Okur yazar 7 3.4 İlkokul 129 62.0 Orta eğitim 17 8.2 Formel bir eğitim almayan (0) 62 29.8 Formel bir eğitim alan (1) 146 70.2 Deneklerde ruhsal tedavi Evet 8 3.8 Hayır 200 96.2 Yakınlarında ruhsal hastalık Evet 17 8.2 Hayır 191 91.8 Ruhsal hastalıklarla tanışıklık Hastalıkla tanışmış olanlar (1) 25 12.0 Hastalıkla tanışmamış olanlar (0) 183 88.0 (*) Sosyodemografik değişkenlerin sağında üstsimge olarak belirtilen değerler, regresyon analizi için dikotom değişkenler haline getirmek için yapılan yeniden kodlama sonrası verilen değerlerdir. Psychiatry in Türkiye / Volume 8 - Number 1-2006

14 Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler Tablo 2. Depresyonlu hastalara yaklaşım ve sosyal ilişki ile ilgili maddelere verilen yanıtlar. Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok sayı % sayı % sayı % Depresyonlu hastalar toplum içinde serbest dolaşmamalıdır. 89 42.8 92 44.2 27 13 Depresyonlu bir kişiyle birlikte çalışabilirim. 94 45.2 98 47.1 16 7.7 Depresyonu olan bir kişi ile evlenebilirim. 36 17.3 156 75.0 16 7.7 Depresyonlu bir komşum olması beni rahatsız etmez. 94 45.2 104 50.0 10 4.8 Evim olsa depresyonu olan bir kişiye kiraya vermem. 119 57.2 83 39.9 6 2.9 Depresyonlu kişiler saldırgan olur. 105 50.5 82 39.9 22 10.6 Depresyonlu hastalar kendi yaşamlarıyla ilgili doğru kararları alamaz. 149 71.6 46 22.1 13 6.3 Tablo 3. Depresyonu tanımaya ve etiyolojik inançlara ilişkin maddelere verilen yanıtlar. Depresyonu tanımaya ilişkin maddelere verilen yanıtlar Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok sayı % sayı % sayı % Fatma Hanım da bedensel bir hastalık bulunmaktadır 91 43.8 83 39.9 34 16.3 Fatma Hanım da ruhsal bir hastalık bulunmaktadır 138 66.3 42 20.2 28 13.5 Depresyon aşırı üzüntü halidir 165 79.3 17 8.2 26 12.5 Depresyon bir ruhsal zayıflık halidir 146 70.2 30 14.4 32 15.4 Depresyon bir hastalık değil, zaman zaman her insanın içine düştüğü bir durumdur 166 79.8 20 9.6 22 10.6 Depresyonu olanlar akıl hastasıdır 93 44.7 92 44.2 23 11.1 Depresyon bir hastalıktır 129 62.0 54 26.0 25 12.0 Depresyon etiyolojisine ilişkin maddelere verilen yanıtlar Fatma Hanım ın bu durumu kişilik yapısının zayıflığından kaynaklanmaktadır. Fatma Hanım ın bu durumu yaşadığı sosyal sorunlardan (işsizlik, yoksulluk, ailevi sorunlar gibi) kaynaklanmaktadır. Depresyon sosyal sorunlar (işsizlik, yoksulluk, ailevi sorunlar gibi) nedeniyle ortaya çıkar. 127 61.1 49 23.6 32 15.4 166 79.9 30 14.4 12 5.8 180 86.5 17 8.2 11 5.3 Depresyon bulaşıcıdır. 36 17.3 138 66.3 34 16.3 Depresyon doğuştan gelen bir hastalıktır. ( * ) 25 24.8 87 59.4 21 15.8 (*) Bu madde yalnız Depresyon bir hastalıktır maddesine katılıyorum, kısmen katılıyorum ve pek katılmıyorum yanıtını verenlere (n=133) sorulmuştur vermeyeceğini ve %50.5 i (n=105) de depresyonluların saldırgan olacağını belirtmiştir. Bu maddelere verilen yanıtların dağılımı Tablo 2 de gösterilmiştir. Sosyodemografik özelliklerin ve depresyonu tanıma ile ilgili maddelerin sosyal mesafe üzerine etkileri: Cinsiyet, yaş, eğitim ve ruhsal hastalık ile tanışıklık değişkenlerinin sosyal mesafe maddelerine verilen yanıtlara etkisi lojistik regresyon analizi ile araştırıldığında, 7 maddeden 1 inde anlamlı sonuç elde edilmiştir: Evli olan denekler evli olmayanlara göre depresyonu olan birisiyle çalışabilirim maddesine daha fazla oranda katılıyorum yanıtı vermiştir (p=0.0349; B=0.7673; r=0.0960; Odds oranı=2.1539; %95 güven aralığı=1.0559 4.3937). Depresyonu tanıma ile ilgili maddelerden de yalnız birisinin sosyal mesafe için etkili olduğu görülmüştür. Depresyonu olan kişileri akıl hastası olarak değerlendiren denekler depresyonlular saldırgan olur maddesine daha çok katılıyorum yanıtı vermişlerdir (p<0.001; B=19975; r=0.3161; Odds oranı=7.3705; %95 güven aralığı=2.8109 19.3267). Etiyolojik inançların değerlendirildiği maddelerin sosyal mesafe maddeleri üzerine etkisi incelendiğinde ise, hiçbir madde için istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Türkiye de Psikiyatri / Cilt 8 - Sayý 1-2006

E. Oryal Taşkın, Firdevs Seyfe Şen, Erol Özmen, Ömer Aydemir 15 Tablo 4. Depresyonlu hastalara yaklaşım ve sosyal mesafe ile ilgili maddelere, aynı anket formunun kullanıldığı kentsel alandaki çalışmada verilen yanıtlar (Özmen ve ark. 2003). Katılıyorum Katılmıyorum Fikrim yok sayı % sayı % sayı % Depresyonlu hastalar toplum içinde serbest dolaşmamalıdır. 161 22.8 510 72.1 36 5.1 Depresyonlu bir kişiyle birlikte çalışabilirim. 380 53.7 284 40.2 43 6.1 Depresyonu olan bir kişi ile evlenebilirim. 197 27.9 457 64.6 53 7.5 Depresyonlu bir komşum olması beni rahatsız etmez. 481 68.0 195 27.6 31 4.4 Evim olsa depresyonu olan bir kişiye kiraya vermem. 304 43.0 333 47.1 70 9.9 Depresyonlu kişiler saldırgan olur. 306 43.3 317 44.8 84 11.9 Depresyonlu hastalar kendi yaşamlarıyla ilgili doğru kararları alamaz. 545 77.1 128 18.1 34 4.8 Depresyonu tanımaya ilişkin özellikler: Deneklerin %79.8 i (n=166) depresyonu bir hastalıktan çok herkesin zaman zaman içine düşebileceği bir durum olarak değerlendirmiştir. Deneklerin %79.3 ü (n= 165) depresyonu aşırı üzüntü hali olarak, %70.2 si (n= 146) ise ruhsal bir zayıflık hali olarak tanımlamışlardır. Depresyonu bir hastalık olarak gören deneklerin oranı ise %62.0 (n= 129) olarak bulunmuştur. Depresyon etiyolojisine bakış özellikleri: Deneklerin %86.5 i (n=180) depresyonun sosyal sorunlar nedeni ile ortaya çıktığını belirtmiştir. Tanımlanan olgu öyküsündeki belirtileri deneklerin %79.9 u (n=166) yaşanılan sosyal sorunlara bağlamışlardır. Depresyonu tanıma ve etiyolojik inançlara ilişkin maddelere verilen yanıtların dağılımı Tablo 3 te gösterilmiştir. TARTIŞMA Bu araştırmanın, tutum konusundaki pek çok araştırmadan farklı olarak posta aracılığı ile değil, yüzyüze görüşme yöntemi kullanılarak yapılmış olması, yazarlardan ikisinin veri toplama aşamasında aktif olarak çalışmaları, deneklerin anketteki soruları yanıtlarken gerçekten içten davrandıklarının gözlenmesi bu çalışmayı güçlendiren etmenlerdir. Araştırmanın Türkiye nin batısındaki küçük bir köyde yapılmış olması ise çalışmanın sınırlılığını oluşturmaktadır. Sonuçlar tüm ülkeye genellenemeyeceği için benzer çalışmaların Türkiye nin diğer bölgelerinde de yapılması ve bu konudaki verilerin artmasıyla tüm Türkiye için daha doğru ve yeterli bilgilere ulaşmak olanaklı olacaktır. Anketin depresyonu tanıma ve tanımlama ile ilgili maddelere verilen yanıtlara bakıldığında deneklerin büyük çoğunluğunun (%80) depresyonu bir hastalık olmaktan çok, her insanın zaman zaman içine düşebileceği bir durum olarak değerlendirdiği görülmektedir. Benzer şekilde yaklaşık dörtte üç oranlarında depresyonun ruhsal bir zayıflık hali olarak ve aşırı üzüntü hali olarak değerlendirilmiş olması da deneklerin depresyonu tanıma ya da durumun önemini kavramada yetersiz olduğunu göstermektedir. Aynı anketin kullanıldığı kentsel alanda yapılan bir çalışmada, küçük farklarla da olsa tanımanın daha fazla olduğu görülmektedir (Özmen 2003). Depresyon bir hastalıktır maddesine verilen katılıyorum yanıtları kentsel alanda %64, kırsal alanda ise %62 olarak bulunurken; depresyonu olanlar akıl hastasıdır maddesine verilen yanıtların kentsel alanda %14.3, kırsal alanda ise %44.7 oranlarında bulunması, kırsal kesimin depresyon belirtilerini akıl hastalığı ile daha fazla ilişkilendirdiğini göstermektedir. Türkçe de akıl hastası teriminin daha olumsuz ve damgalayıcı bir anlam taşıdığı (Özmen 2004, Taşkın 2005) ve kırsal kesim için etiketlenme ve damgalanmanın daha önemli olduğu (Bhugra 1989, Flaskerud ve Kviz 1983, Taskin 2003) bilgileri göz önüne alındığında, bu sonuçlar kırsal kesimin depresyon hastalarını damgalama eğilimi içinde olduğunu düşündürmektedir. Kırsal kesim ile kentsel kesim arasındaki benzer farklılık aynı örneklemlerde yapılan şizofreniye ilişkin tutumların araştırıldığı çalışmada da gösterilmiştir (Taskin 2003). Depresyon etiyolojisi açısından, deneklerin önemli bir bölümü gerek olgu öyküsündeki tabloyu, gerek depresyonu yaşanılan sosyal sorunlara bağlamışlardır. Kişilik yapısının zayıflığı önermesi etiyolojik nedenlerde ikinci sırada yer almıştır. Çeşitli kültürlerde yapılan bir çok çalışmada da sosyal sorunlar ya da psikososyal stresler etiyolojik neden olarak ilk sırada seçilmiştir (Angermeyer ve Matschinger 1999, Jorm 1997b, Özmen 2003, Priest 1996, Sims 1993, Taşkın 2005). Toplumlar kültürden ve sosyal sınıftan bağımsız olarak depresyonu öncelikle sosyal nedenlere bağlama eğilimindedir. Deneklerin yaklaşık yarısı depresyonlu hastalarının toplumda serbestçe dolaşmamaları gerektiğini, Psychiatry in Türkiye / Volume 8 - Number 1-2006

16 Kırsal Kesimde Depresyonlu Hastalara Yönelik Tutumlar: Sosyal Mesafe ve Etkileyen Etmenler depresyonlu bir komşusunun olmasından rahatsızlık duyacağını, evini depresyonu olan birisine kiraya vermeyeceğini, depresyonlu bir kişiyle birlikte çalışmak istemediğini, depresyonlu kişilerin saldırgan olabileceğini belirtmiştir. Deneklerin yaklaşık dörtte üçü de depresyonu olan birisiyle evlenmeyeceğini ve depresyonlu hastaların kendi yaşamları ile ilgili doğru kararlar alamayacakları belirtmiştir. Bu sonuçlar katılımcıların depresyonlu hastalara karşı olumsuz tutumlar belsediğini ve genel olarak depresyonlu kişileri reddetme eğilimleri olduğunu düşündürmektedir. Denekler hastalar ile aralarında belli bir sosyal mesafe olmasını istemektedir ve literatürde belirtildiği gibi en fazla kişisel yakınlık gerektiren durumlar için (evlenme, birlikte çalışma, komşu olarak kabul etme) en fazla reddetme eğilimi bulunmaktadır (Arkar 1991, Jorm 1997a, Trute 1989). Sosyal mesafeyi değerlendiren maddelere bakıldığında depresyonlu kişiler kendi yaşamları ile ilgili doğru kararlar alamaz maddesi dışındaki tüm maddeler için reddedici tutumlar, 2000 yılında Türkiye de kentsel alanda yapılan çalışmada bulunanlardan daha fazladır (bkz. Tablo 4) (Özmen 2003). Daha düşük sosyal sınıf ya da düşük sosyoekonomik düzeyin hastalara koyulan sosyal mesafeyi ve etiketleme eğilimini olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir (Arkar ve Eker 1994, Bhugra 1989, Flaskerud ve Kviz 1983, Sağduyu 2001). Sosyodemografik verilerin sosyal mesafe ile ilgili maddeler üzerindeki etkileri incelendiğinde, yalnızca bir madde için anlamlı bir fark bulunmuştur. Evli olan denekler evli olmayanlara göre daha fazla oranda depresyonu olan birisi ile birlikte çalışabileceklerini belirtmişlerdir. Literatürde ruhsal hastalıklara ilişkin tutumlar üzerinde sosyodemografik etmenlerin etkileri konusunda değişik sonuçlar bulunmaktadır. Sosyodemografik değişkenlerle, depreyonu olan hastalara ilişkin tutumları ilişkilendiren bulgular yanında, sosyodemografik değişkenlerin depresyonlu hastalara ilişkin tutumlar üzerinde etkili olmadığını bildiren çalışmalar da bulunmaktadır (Crisp 2000, Jorm 1999). Bu çalışmada, tüm ankette sadece tek bir maddede fark olması, karşılaştırılan değişkenlerin tutumlar üzerine önemli bir etkide bulunmadığını düşündürmektedir. Diğer anket maddelerine verilen yanıtların sosyal mesafe maddelerine etkisine bakıldığında; depresyonluları akıl hastası olarak tanımlayan deneklerin, depresyonlu hastaların saldırgan olabileceği inancını daha fazla taşıdıkları görülmüştür. Aynı bulgu, aynı örneklemle yapılan ve şizofrenili hastalara ilişkin tutumları ve sosyal mesafeyi araştıran çalışmada da gösterilmiştir (Taskin 2003). Bu durum akıl hastası etiketinin sosyal mesafe üzerine olumsuz etkisinin bir diğer göstergesi olarak kabul edilebilir. Daha önceki çalışmalarda tehlikeli davranışlar sezilmesi ya da hastaların saldırgan kişiler olarak algılanması durumda tutumların daha olumsuz olduğu ve kişilerin hastalarla aralarında sosyal mesafe koyma gereksinimlerinin artırdığı bildirilmiştir (Angermeyer ve Matschinger 2003, Crisp 2000, Socall ve Holtgraves 1992, Trute 1989). Kırsal kesim halkı etiketleme nedeniyle hastaları dışlama ve hastalarla sosyal ilişkilerini kesme eğilimindedir. Özellikle kırsal kesimde ruhsal hastalık etiketinin olumsuz etkisinin daha fazla olduğunu (Flaskerud ve Kviz 1983, Taskin 2003) ve ruhsal hastalık etiketinin, kişinin davranışlarından bağımsız olarak olumsuz ve reddedici tutumlara neden olduğunu gösteren çok sayıda çalışma vardır (Bhugra 1989, Link 1989). Sonuç olarak, Türkiye de kırsal kesimde depresyonu tanıma kentsel kesimdekine benzer şekilde sınırlı, fakat yeterli düzeydedir. Türk halkı, diğer bir çok toplumda olduğu gibi depresyonun etiyolojisinde sosyal sorunları sorumlu tutmaktadır. Ancak depresyonlu hastaları etiketleme ve damgalama eğilimi kırsal alnda kentsel alanda yaşayanlardan daha fazladır. Kırsal kesimde yaşayan halkın tutumları genel olarak daha olumsuz ve daha reddedicidir, halk depresyonlu hastalar ile aralarında daha fazla sosyal mesafe olmasını istemekte ve etiketle(n)me ve damgala(n)madan daha fazla etkilenmektedir. Bu nedenlerle, özellikle kırsal kesim açısından, depresyon sağaltımının daha başarılı olması için toplumdaki önyargıların ve hastaların dışlanması eğiliminin azaltılması gerekmektedir. Halkın bilgilendirilmesi konusunda özellikle hastalara karşı hoşgörüyü artıracak ve akıl hastalığı ve ruhsal hastalık terimini yumuşatacak, aşağılama ve damgalama içeriğini azaltacak bir yaklaşım daha başarılı olacaktır. Türkiye de Psikiyatri / Cilt 8 - Sayý 1-2006

E. Oryal Taşkın, Firdevs Seyfe Şen, Erol Özmen, Ömer Aydemir 17 KAYNAKLAR American Psychiatric Association (APA) (1994) Diagnostic and statistical manual for mental disorders (DSM-IV). Washington DC: APA. Angermeyer MC, Matschinger H (2003) Public beliefs about schizophrenia and depression: similarities and differences. Soc Psychiatry Psychiatric Epidemiol, 38: 526-534. Angermeyer MC, Matschinger H, Reidel-Heller SG (1999) Whom to ask for help in case of a mental disorder? Soc Psychiatry Psychiatric Epidemiol, 34: 202-210. Arkar H (1991) Akıl hastasının sosyal reddedilimi. Düşünen Adam, 4: 6-9. Arkar H, Eker D (1994) Effect of psychiatric labels on attitudes toward mental illness in a Turkish sample. The Int J Social Psychiatry, 40: 205-213. Becker T, Thornicroft G, Leese M ve ark. (1997) Social networks and service use among representative cases of psychosis in South London. Br J Psychiatry, 171: 15-19. Bhugra D (1989) Attitudes towards mental illness: a review. Acta Psychiatr Scand, 80: 1-12. Byrne P (1997) Psychiatric stigma: Past, passing and to come. J Royal Soc Med, 90: 618-621. Byrne P (1999) Stigma of mental disorders changing minds, changing behavior. Br J Psychiatry, 174: 1-2. Crisp AH, Gelder MG, Rix S ve ark. (2000) Stigmatisation of people with mental illnesses. Br J Psychiatry, 177: 4-7. Eker D (1985) Effect of type cause on attitudes toward mental illness and relationship between the attitudes. Int J Soc Psychiatry, 31: 243-251. Flaskerud JH, Kviz F (1983) Rural attitudes toward and knowledge of mental illness and treatment resources. Hosp and Community Psychiatry, 34: 229-233. Jorm AF, Korten AE, Jacomb PA ve ark. (1997a) Helpfulness of interventions for mental disorder: beliefs of health professionals compared with the general public. Br J Psychiatry, 171: 233-237. Jorm AF, Korten AE, Jacomb PA ve ark. (1997b) Public beliefs about causes and risk factors for depression and schizophrenia. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 32: 143-148. Jorm AF, Korten AE, Jacomb PA ve ark. (1999) Attitudes towards people with a mental disorder: A survey of the Australian public and health professionals. Aust NZJ Psychiatry, 33: 77-83. Jorm AF, Christensen H, Medway J ve ark. (2000) Public beliefs system about the helpfulness of interventions for depression: Associations with history of professional help-seeking. Soc Psychiatry Psychiatric Epidemiol, 35: 211-219. Link BG, Cullen F, Struening E ve ark. (1989) A modified labelling theory aproach to mental disorders: an amprical assessment. Am Sociol Rev, 54: 400-423. Morrison M, de Man AF, Drumheller A (1993) Correlates of socially restrictive and authoritarian attitudes toward mental patients in university students. Soc Behav and Personality, 221: 333-338. Özmen E, Ögel K, Boratav C ve ark. (2003) Depresyon ile ilgili bilgi ve tutumlar: İstanbul örneği. Turk Psikiyatri Derg, 14: 89-100. Özmen E, Taşkın EO, Özmen D ve ark. (2004) Hangi etiket daha damgalayıcı: Ruhsal hastalık mı? Akıl hastalığı mı? Turk Psikiyatri Derg, 15: 47-55. Paykel ES, Hart D, Priest G (1998) Changes in public attitudes to depression during the defeat depression campaign. Br J Psychiatry, 173: 519-522. Priest RG, Vize C, Roberts A ve ark. (1996) Lay peoples attitudes to treatment of depression: Result of opinion poll for defeat depression campaign just before its launch. B M J, 318: 858-859. Sağduyu A, Aker T, Özmen E ve ark. (2001) Halkın şizofreniye bakışı ve yaklaşımı üzerine bir epidemiyolojik araştırma. Turk Psikiyatri Derg, 12: 99-110. Sims A (1993) The scar that is more than skin deep: The stigma of depression. Brit J Gen Pract, 43: 30-31. Socall DW, Holtgraves T (1992) Attitudes toward the mentally ill: the effect of label and beliefs. Sociol Q, 33: 435-445. Taskin EO, Sen FS, Aydemir O ve ark. (2003) Public attitudes to schizophrenia in rural Turkey. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 38: 586-592. Taşkın EO, Özmen E. (2004) Sosyodemografik etmenlerin ruhsal hastalıklara yönelik tutumlara etkileri. 3P Dergisi, 12 (ek sayı 3): 13-24. Taşkın EO, Özmen E, Yüksel EG, Deveci A (2005) Depresyonlu hastaların depresyona yönelik tutumları. Türkiye de Psikiyatri, 7: 44-53. Trute B, Tefft B, Segall A (1989) Social rejection of the mentally ill: A replication study of public attitude. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol, 24: 69-76. Psychiatry in Türkiye / Volume 8 - Number 1-2006