Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması

Benzer belgeler
Adölesan gebeliklerin sonuçları

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

Adölesan Gebeliklerin Anne ve Bebeğe Yönelik Obstetrik Sonuçlar Açısından Değerlendirilmesi *

Erzincan ilindeki adolesan gebelikler (Tek bir merkezin retrospektif sonuçları)

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4 (4):23-28

Bebek Doğum Tartısının Maternal ve Fetal Komplikasyonlara Etkisi

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

YILLARI ARASINDA HASTANEMİZDE GERÇEKLEŞEN ADÖLESAN DOĞUMLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ZKTB OLGU SUNUMU ÖZET. Anahtar kelimeler: Adölesan, ileri maternalyaş, yenidoğan, yenidoğan yoğun bakım

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

Adölesan gebelik gerçekten bir risk faktörü müdür?

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

GEBELİK SIRASINDA MATERNAL VE FETAL SAĞLIĞIN YÜKSELTİLMESİ

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

Spontan ve IVF ikiz gebeliklerin obstetrik ve perinatal sonuçlarının karşılaştırılması

ERKEN MEMBRAN RÜPTÜRÜNDE MYOMETRIYAL ELASTROSONOGRAFIK DEĞIŞIKLIKLER. Dr. Rukiye KIZILIRMAK

Adölesan doğumların sonuçlarının retrospektif incelenmesi

DERLEME ADÖLESAN GEBELİK VE ADÖLESAN ANNELİK

Diyarbakırda Erken Yaş Evlilikleri

Gestasyonel Diyabet (GDM)

The Fetal Medicine Foundation

PRETERM-POSTTERM EYLEM

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

Doğumun Aktif Fazında Uygulanan Hidroterapinin, Doğum Süreci, Anne Memnuniyeti ve Doğum Sonrası Ebeveynlik Davranışı Üzerine Etkisi

Adolesan Gebeliklerin Anne Ve Bebek Sağlığına Olan Etkileri

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE KADIN SAĞLIĞININ DURUMU. Doç. Dr. Günay SAKA DÜTF HSAD Mayıs 2011

Normal ve Sezaryen Doğum Yapan Kadınların Doğum Konfor Düzeyine Göre Karşılaştırılması

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Adölesan Gebelerin Maternal ve Fetal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

NORMAL GEBELİK ve BAKIM DERS ÖĞRETİM PLANI

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Hasta Başı Eğitim / İş Başında Öğrenme Hasta viziti, poliklinik, doğumhane ve ameliyathanede pratik

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

DOĞUMDA PARTOGRAM KULLANIMI

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Birinci Trimester Gebelerde Depresyon ve Anksiyete Bozukluðu

Ülkemizde Anne Sağlığı Hizmetleri

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2016;8 (4):

Müjde fiekero lu, Alparslan Baksu, Zehra nce, Hüseyin Gültekin, Nimet Göker, Sibel Özsoy

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Gestasyonel Diyabet: Anne ve Fetusta Kısa ve Uzun Dönem Sonuçlar

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

Artmış Maternal Serum Human Koryonik Gonadotropin Düzeyleri Saptanan Olgularda Gebelik Sonuçları

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

M2 S1. Üreme Sağlığı. Tanım, Üreme Hakları, Bütüncül Yaklaşım. Doç. Dr. Günay SAKA 12 Mayıs 2011

TOPLUMSAL CĠNSĠYET GEBELĠK DOĞUM SÜRECĠ

Gebelik ve Trombositopeni

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

Adolesan Gebeliklerde Anne Yafl n n Perinatal Sonuçlara Etkisi

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

İkiz Gebeliklerde Fetal ve Maternal Sonuçların Değerlendirilmesi EVALUATION OF FETAL AND MATERNAL RESULTS IN TWİN PREGNANCIES

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

HEREDITARY THROMBOPHILIAS AND LOW MOLECULAR WEIGHT HEPARIN (HEREDİTER TROMBOFİLİLERDE DÜŞÜK MOLEKÜLER AĞIRLIKLI HEPARİN KULLANIMI)

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

SEÇMELİ DERS ÖNERİ FORMU

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

11-14 GEBELİK HAFTALARINDA, RİSKLİ GEBELİKLERİN ÖNGÖRÜSÜ

Güvenli Annelik. Pof. Dr. Anayit M. Coşkun

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Transkript:

doi:10.5222/otd.2016.1027 Araştırma Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması Kerem Doğa Seçkin*, Burak Yücel*, Mehmet Fatih Karslı**, Çağdaş Özdemir*, Cihan Togrul***, Engin Çelik*, Tuncay Küçüközkan**, Gökhan Yıldırım* *Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, **Sami Ulus Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, ***Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı ÖZ Amaç: Adölesan yaşta doğum yapan hastalar ile 20 ila 35 yaşları arasında doğum yapan hastalardan seçilen kontrol grubu arasında demografik özellikler ve maternal-fetal sonuçlar açısından fark olup olmadığının araştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2014 yılı içinde İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde doğumu gerçekleşmiş 300 adölesan gebe (14-19 yaş arası) ve kontrol grubu olarak yine aynı yıl arasında doğum yapmış rastgele seçilen 320 gebe kadın (20-35 yaş) dâhil edilmiştir. Bulgular: Adölesan grubun yaş ortalaması 16,72±1,21, kontrol grubundaki hastaların yaş ortalaması 28,68±4,14 idi. Eğitimsiz ve düşük eğitim düzeyi oranı adölesan grubunda daha fazla idi. nda epizyotomi ile normal doğum oranı yüksek, sezaryen oranları ise düşük saptandı. Preeklampsinin adölesan gebelik grubunda daha sık görüldüğü saptandı. Fetal anomali sıklığı kontrol grubunda daha yüksek idi. Birinci dakika Apgar skorları adölesan gebelik grubunda daha düşük saptandı. Sonuç: Adölesan gebelikler kötü maternal ve fetal sonuçlarla birliktelik göstermesi nedeniyle yüksek riskli gebeliklerdir. Adölesan gebeliklerin yönetiminde bu durum dikkate alınmalıdır. Anahtar kelimeler: adelösan, gebelik, komplikasyonlar ABSTRACT Demographic Characteristics and Maternal-Fetal Outcomes of Adolescent Births: A Case-Control Study in a Reference Hospital in Istanbul Objective: To investigate the differences regarding demographic characteristics and maternal-fetal results between births in adolescent ages and controls who selected among women delivered between ages of 20 and 35. Material and Method: In year of 2014, among patients who applied to Istanbul Kanuni Sultan Suleyman Research and Training Hospital, results regarding 300 pregnant adolescents between ages of 14-19 and the 320 pregnant women between ages of 20-35 were included to study. Results: Average age of adolescent pregnant women were found to be 16.72±1.21, whereas average age of the pregnant women at reproductive phase were determined as 28.68±4.14. Cesarean section rates were lower and vaginal delivery with episiotomy was higher in adolescent pregnancies. The incidence of preeclampsia was higher in adolescent pregnancy group. Fetal anomalies were lower in adolescent group. Apgar scores at 1 minute were lower in adolescent group. Conclusion: Adolescent pregnancies are high-risk pregnancies because of being associated with poor maternal and fetal results. This should be taken into account in the management of adolescent pregnancies. Keywords: adolescent, complications, pregnancy GİRİŞ Tüm dünyadaki doğumların %11 inin adölesan gebelikler sonucu geliştiği tahmin edilmektedir. Ayrıca bu gebeliklerin %90 ından fazlasının orta-düşük gelirli ülkelerde olduğu bilinmektedir (1). Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun 2014 yılı Dünya Nüfusunun Durumu Raporu na göre, Türkiye de evliliklerin üçte birinde kadınların 18 yaş altında bulunduğu ve her yıl 18 yaş altındaki 91000 kadın anne olduğu belirtilmiştir. Yine aynı çalışmada ülkemizde 15-19 yaş grubundaki her 1000 kadın başına 28 doğum düştüğü rapor edilmiştir (2). Alındığı Tarih: 08.06.2015 Kabul Tarihi: 11.10.2015 Yazışma adresi: Uzm. Dr. Burak Yücel, Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Altınşehir-Küçükçekmece-34303-İstanbul e-posta: drburakyucel@gmail.com 14

K.D. Seçkin ve ark., Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması Çocuk yaşta yaptırılan evlilikler, ülkemizin en önemli toplumsal sorunlarından biridir. Bireyin ruhsal ve fiziksel gelişimini tamamlamadan yaptığı evlilikler erken evlilik olarak tanımlanmaktadır. Çocuk Hakları Sözleşmesi gibi uluslararası belgelere göre, on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe çocuk evliliği, evlenen kız çocuklarına da çocuk gelin denilmektedir. Ülkemizde dayatmacı ataerkil yapı, toplumsal değerler, gelenek görenekler, eğitim yetersizliği, işsizlik ve yoksulluk gibi nedenler kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerine neden olmaktadır (3). Çocuk yaşta evliliğin bir sonucu olarak ortaya çıkan adölesan gebelikler ve adölesan, düşük doğum ağırlığı, preterm eylem, perinatal ölüm, sefalopelvik uygunsuzluk ve maternal ölüm gibi maternal ve fetal kötü sonuçların daha sık gözlendiği farklı çalışmalarda gösterilmiştir (4,5). Bu çalışmamızda Türkiye nin en kalabalık şehri İstanbul da referans bir klinik olan hastanemizde 2014 yılı içinde gerçekleşen tüm adölesan doğumları, 20-35 yaş arası doğum yapan kadınlardan seçtiğimiz kontrol grubu ile karşılaştırarak, adölesan doğumların maternal ve fetal sonuçları üzerine geriye dönük analiz yapmayı amaçladık. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmamız retrospektif olarak kurgulanmış, 2014 yılı içinde İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde doğumu gerçekleşmiş 300 adölesan gebe (10-19 yaş arası) ve kontrol grubu olarak yine aynı yıl arasında doğum yapmış rastgele seçilen 320 gebe kadın (20-35 yaş) dâhil edilmiştir. Çalışmaya alınan tüm hastaların yaş, doğumda gebelik haftaları, gebelik, doğum ve düşük sayıları, eğitim durumları gibi demomgrafik verileri, doğum şekilleri, doğum öncesi ve sonrası hemotokrit değerleri, kan transfüzyonu gereksinimlerinin olup olmadığı gibi doğum ile ilgili verileri, plasental anormali varlığı, erken membran rüptürü olup olmadığı, intrauterin gelişme geriliği varlığı veya oligohidroamnios olup olmadığı, preeklampsi veya Hellp sendromu varlığı, ölü doğum yapıp yapmadığı gibi obstetrik sonuçları ile yenidoğan bebeklerin doğum kiloları ve 1. ve 5. dk. Apgar skorları kayıt edilmiştir. İstatistik Verilerin analizi SPSS for Windows 16.0 paket programında yapıldı. Sürekli değişkenlerin dağılımının normale yakın olup olmadığı Shapiro Wilk testi ile araştırıldı. Sürekli değişkenler ortalama±standart sapma veya ortanca (minimum-maksimum) şeklinde, nominal değişkenler ise olgu sayısı ve (%) olarak gösterildi. Gruplar arasında ortalamalar yönünden farkın önemliliği Student s t testi ile ortanca değerler yönünden, gruplar arasında anlamlı farkın olup olmadığı ise Mann Whitney U testi ile araştırıldı. Nominal değişkenler ki-kare testi ile değerlendirildi. P<0,05 için sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR Adölesan grubu 300 gebeden oluşuyordu ve yaş ortalaması 16,72±1,21 (14-19 yaş) idi, 320 gebeden oluşan kontrol grubundaki hastaların yaş ortalaması 28,68±4,14 (20-35 yaş) olarak saptandı. Doğum sırasındaki ortalama gebelik haftaları iki grup için istatistiksel olarak benzer idi (p=0,429). Gebelik, doğum ve düşük sayıları adölesan gebelik grubunda daha düşük Tablo 1. Demografik veriler. Yaş Gebelik haftası Gebelik sayısı Doğum sayısı Düşük sayısı Eğitim durumu Eğitimsiz İlkokul Orta Lise Üniversite 16,72±1,21 38,34±2,19 1,29±0,59 1,68±,019 0,42±0,89 153 (%51,00) 95 (%31,67) 44 (%14,67) 8 (%2,67) 0 28,68±4,14 38,14±2,93 3,13±1,69 0,19±0,44 0,08±0,32 29 (%9,06) 102 (%31,88) 96 (%30) 77 (%24,06) 16 (%5) 0,429 15

Tablo 2. Doğum ile ilgili veriler. Doğum şekli Doğum öncesi hematokrit değeri (%) Doğum sonrası hematokrit değeri (%) Kan transfüzyonu Normal doğum Epizyotomili Sezaryen 33 (11%) 213 (71%) 54 (18%) 36,75±4,1 31,76±4,55 10 (3,33%) 136 (42,5%) 53 (16,56%) 131 (40,94%) 37,1±4,11 32,72±4,27 10 (3,13%) 0,283 0,007 0,833 Tablo 3. Obstetrik sonuçlar. Preterm Doğum Preeklampsi HELLP Sendromu Ölü Doğum Erken membran rüptürü IUGG Oligohidroamnios Plasentasyon anomalileri 39 (%13) 17(%5,67) 1 (%0,33) 3 (%1) 10 (%3,33) 14 (%4,67) 11 (%3,67) 2 (%0,67) 44 (%13,75) 10 (%3,13) 5 (%1,56) 9 (%2,81) 19 (%5,94) 18 (%5,63) 13 (%4,06) 7 (%2,19) 0,833 0,033 0,118 0,136 0,333 0,539 0,739 0,114 Tablo 4. Yenidoğan sonuçları. Fetal anomali 1. dk. APGAR skoru 5. dk. APGAR skoru Doğum kilosu 4 altı 4-7 8 ve büyük 4 altı 4-7 8 ve büyük 1000 g altı 1000-2000 g 2000-2500 g 2500-4000 g 4000 g üstü 2 (%0,67) 12 (%4) 19 (%6,33) 269 (%89,67) 8 (%3,8) 21 (%6,6) 287 (%89,7) 4 (%1,33) 12 (%4) 77 (%25,67) 197 (%65,33) 10 (%3,33) 9 (%2,81) 25 (%7,81) 39 (%12,19) 256 (%80) 15 (%4,69) 21 (%6,56) 284 (%88,75) 8 (%2,5) 22 (%6,88) 57 (%17,81) 212 (%66,25) 21 (%6,56) 0,043 0,002 0,65 0,030 idi. Eğitimsiz ve düşük eğitim düzeyi oranı adölesan grubunda daha fazla idi (Tablo 1). nda epizyotomi ile normal doğum oranı (%71) kontrol grubuna oranla (%16,56) belirgin yüksek, sezaryen oranları ise belirgin düşük (%18 e karşın %40,94) saptandı. Doğum öncesi hemotokrit değerleri her iki grup için benzer iken (p=0,283), doğum sonrası hemotokrit değerleri adölesan gebelik grubunda istatistiksel olarak anlamlı düşük saptandı (p=0,007) (Tablo 2). Obstetrik sonuçlar ile ilgili veriler incelendiğinde; preterm doğum, ölü doğum, Hellp sendromu, erken membran rüptürü, intrauterin gelişme geriliği (IUGG), oligohidroamnios ve plesentasyon anomalileri sıklığının her iki grupta benzer oranda olduğu saptandı. Preeklampsinin adölesan gebelik grubunda kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak anlamlı olarak daha az görüldüğü saptandı (p=0.033) (Tablo 3). Yenidoğan sonuçları açısından ise; fetal anomali sıklığı istatistiksel olarak kontrol grubunda daha yüksek idi (0.043). 1. ve 5. dk. Apgar skorları adölesan gebelik grubunda istatistiksel olarak daha yüksek idi (p=0.002 ve p=0.045) (Tablo 4). 16

K.D. Seçkin ve ark., Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması TARTIŞMA Çalışmamızın sonuçları irdelendiğinde, adölesan gebelik grubunda eğitimsiz kadınların oranın, kontrol grubu ile karşılaştırıldığında belirgin yüksek olduğu gözlemlenebilir. Düşük eğitim düzeyi, hem adölesan yaş grubunun henüz eğitim yıllarını tamamlayamayışla hem de erken yaşta evlendirilen kadınların eğitimlerine devam edememesi ile açıklanabilir. Halk sağlığı ile ilgili merkezlerde, eğitim kurumlarında veya direkt toplum tabanlı çalışmalarla; adölesan gebelikleri önlemek amacıyla, halka ve öğrencilere, henüz adölesan çağa gelmeden üreme sağlığı ile ilgili temel bilgileri içeren eğitimler verilmelidir. Ayrıca gençlerin eğitim öğrenim olanaklarının artırılması, eğitim ve öğrenim gerektiren mesleklere yönelmelerinin sağlanması adölesan evlilik ve dolayısıyla adölesan gebeliklerin önlenmesine katkı sağlayabilir. İlgili yasalarla gerekli değişiklikler yapılarak evlilik yaşı, üreme sağlığını olumsuz etkilemeyecek yaşlara çıkarılmalıdır (3). Bazı çalışmalarda, adölesan gebelerde pelvik genişlik ve kapasite henüz erişkin şekline sahip olmadığından sefalopelvik uygunsuzluğa bağlı sezaryen oranlarının daha yüksek olduğu ileri sürülmüştür (6,7). Çalışmamızda böyle bir artış tespit edilmemiştir. Arkan ve ark. (8) yayınladıkları iki merkezli bir çalışmada, kontrol grubu olarak alınan 20-35 yaş arası gebelerde sezaryen oranlarını çalışmamız sonuçlarına benzer şekilde daha fazla saptamışlardı. Günümüzde yapılan sezaryenlerin çoğunluğunu yineleyen sezaryenler oluştumaktadır. nda daha yüksek saptanan sezaryen oranı, bu duruma bağlı olarak yüksek olabilir. Hastanemizde eski sezaryenli gebelere yaklaşım doğumun sezaryen ile gerçekleştirilmesi şeklindedir. Türkiye de yapılmış 2 çalışmada, çalışmamıza benzer şekilde sezaryen oranlarında artış tespit edilmemiştir. Adölesan gebelerde beslenme yetersizlikleri ve demir eksikliğine bağlı anemi daha sık görülmektedir (9). Çalışmamızda kontrol grubu ile karşılaştırıldıklarında, adölesan gebelerin doğum öncesi hemotokrit değerleri kontrol grubu ile benzer bulunmuştur. Lakin doğum sonrası hemotokrit değerleri adölesan gebeliklerde kontrol grubuna oranla istatistiksel olarak anlamlı düşük saptanmıştır. Punk ve ark. tarafından yapılan bir çalışmada, doğum öncesi ve doğum sonrası kanama sıklığının adölesan gebeliklerde (%2,4 ve %0,6) kontrol grubuna göre (1.7 ve 0.2) arttığı gösterilmiştir. Doğum kanalının immatüritesi nedeniyle zor doğum gelişme riski adölesan gebeliklerinde daha fazladır. Zor doğuma bağlı olarak genital kanal yırtıkları kanama riskini artırmaktır. Bazı çalışmalarda adölesan gebelerde preeklampsi, erken membran rüptürü, preterm doğum ve perinatal mortalite de artış gibi kötü obstetrik sonuçlarla ilgili veriler mevcuttur (10). Biz preterm doğum, erken membran rüptürü, HELLP sendromu, ölü doğum, IUGG oligohidroamnios ve plasentasyon anomalileri açısından adölesan grubu ile reprodüktif çağdaki kadınlardan oluşan kontrol grubu arasında anlamlı bir fark tespit etmedik. Çalışmamızda preklampsi sıklığı adölesan gebelik grubunda istatistiksel olarak anlamlı şekilde yüksek idi. adölesan gebeliklerdeki antenatal bakım hizmetlerine ulaşım güçlüğü sonucu ortaya çıkan gebeliğin hipertansif bozukluklarının önlenmesi ve tedavisindeki eksiklikler, yetersiz beslenme ve gebelik süresinceki enfeksiyonlar artmış preeklampsi riskini açıklaması olabilir. Çalışmamızda fetal anomali sıklığı kontrol grubunda istatistiksel olarak anlamlı yüksek bulunmuştur. Taner ve ark. (11) yaptığı bir çalışmada, fetal anomaliler açısından adölesan gebelik grubu ile kontrol grubu arasında anlamlı bir farklılık saptanmamıştır. Çalışmamızda gözlemlediğimiz kontrol grubundaki fetal anomali sıklığındaki artış artan anne yaşı ile bağlantılı olabilir. Taner ve ark. (11) ve Kurt ve ark. (12) yaptıkları çalışmalarda adölesan gebelerin yenidoğanlarında Apgar skorları açısından anlamlı farklılık saptamamıştır. Çalışmamızda 1. dk. Apgar skorlar adölesan gebelik grubunda yüksek iken, 5. dk. apgar skorları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. 1. dk. Apgar skolarlarının kontrol grubunda daha düşük olmasının nedeni 1000 g altı ve 1000 ila 2000 g arası gibi çok düşük doğum ağırlıklı yenidoğan oranın (%2,5 ve %6,88), adölesan gebelik grubundan yüksek olması (%1,33 ve %4) ile ilintili olabilir. Taner ve ark. (11) çalışmalarında düşük doğum ağırlıklı bebekleri değerlendirdiklerinde adölesan gebe grubundaki hastaların %76,5 inin, kontrol grubundaki gebelerin ise %23,5 inin 2500 g altında bebek doğurduğu saptamışlardır (p). Benzer şekilde, çalışmamızda 2500 g altındaki do- 17

ğum oranı adölesan gebelik grubunda (%31) kontrol grubuna oranla (%27,19) daha yüksek idi. Makrozomik fetus doğum öyküsü (>4000 doğum ağırlıklı yenidoğan) kontrol grubunda (%6,56) adölesan gebelere (%3,33) oranla daha yüksek idi. Düşük doğum ağırlıklı doğum (<2500 g) öyküsünün adölesan grupta daha sık olması, beslenme yetersizliğinin bu grupta daha sık gözlenmesi ile bağlantılı olabilir. Makrozomik fetus sıklığının kontrol grubunda daha yüksek olması, özellikle gestasyonel diyabet gibi makrozomik fetus doğumuna en sık neden olan durumun anne yaşı ile artıyor olması ile açıklanabilir. Sonuç olarak, ülkemiz de süregelen toplumsal bir gelenek olan erken evliliklerin önlenmesi meydana gelecek adölesan gebeliklerin önlenmesinde ilk adım olacaktır. Adölesan gebelik sıklığı eğitim durumunun düşüklüğü ile birliktelik gösteriyor görünmektedir. Eğitim fırsatlarını artırmak ve sosyo-ekonomik destek programları düzenlemek bu mücadeleye katkı sağlayabilir. Kötü maternal ve fetal sonuçlarla birliktelik göstermesi nedeniyle adölesan gebeliklerin prenatal, doğum ve postpartum bakımlarında yüksek riskli gebelikler gibi değerlendirilmesi yararlı olabilir. Ülkemizin süregelen bu halk sağlığı sorunu ile ilgili daha geniş çaplı, toplum tabanlı çalışmalara gereksinim bulunmaktadır. KAYNAKLAR 1. World Health Organization, WHO Guidelines on Preventing Early Pregnancy and Poor Reproductive Outcome Among Adolescents in Developing Countries, Geneva, 2011. 2. United Nations Population Fund, The State of World Population 2014. http://www.unfpa.org/sites/default/ files/pub-pdf/en-swop14-report_final-web.pdf 3. Şen S, Kavlak O. Çocuk Gelinler: Erken Yaş Evlilikleri ve Adölesan Gebeliklere Yaklaşım. Aile ve Toplum 2011;7(25):35-44. 4. Chen CW, Tsai CY, Sung FC et al. Adverse birth outcomes among pregnancies of teen mothers: age-specific analysis of national data in Taiwan. Child Care Health Dev 2010;36(2):232-40. http://dx.doi.org/10.1111/j.1365-2214.2009.01039.x 5. de Vienne CM, Creveuil C, Dreyfus M. Does young maternal age increase the risk of adverse obstetric, fetal and neonatal outcomes: a cohort study. Eur J Obstet Gynecol Reprod Biol 2009;147(2):151-6. http://dx.doi.org/10.1016/j.ejogrb.2009.08.006 6. Chandra PC, Schiavello HJ, Ravi B et al. Pregnancy outcomes in urban teenagers. Int J Gynaecol Obstet 2002;79(2):117-22. http://dx.doi.org/10.1016/s0020-7292(02)00240-0 7. Khwaja SS, Al-Sibai MH, Al-Suleiman SA et al. Obstetric implications of pregnancy in adolescence. Acta Obstet Gynecol Scand 1986;65(1):57-61. http://dx.doi.org/10.3109/00016348609158231 8. Arkan DC, Kaplanoglu M, Kran H ve ark. Adolescent pregnancies and obstetric outcomes in southeast Turkey: data from two regional centers. Clin Exp Obstet Gynecol 2010;37(2):144-7. 9. Trivedi SS, Pasrija S. Teenage pregnancies and their obstetric outcomes. Trop Doct 2007;37(2):85-8. http://dx.doi.org/10.1258/004947507780609437 10. Amini SB, Catalano PM, Dierker LJ et al. Births to teenagers: trends and obstetric outcomes. Obstet Gynecol 1996;87(5):668-74. http://dx.doi.org/10.1016/0029-7844(96)00007-5 11. Taner CE, Aydogan KD, İris A ve ark. Results of adolescent pregnancy. The Medical Journal of Goztepe Training and Research Hospital 2013;27(1):6-10. http://dx.doi.org/10.5222/j.goztepetrh.2012.006 12. Kurt RK, Karateke A, Aras Z ve ark. Hatay ilinde Adölesan Gebeliklerinin Maternal ve Fetal Sonuçları. Odu Tıp Derg 2014(2):68-71. 18