Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 39, Ocak 2017, s. 447-455 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 19.12.2016 20.01.2017 Dr. Haydar PEKDOĞAN Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi, Güvenlik Bilimleri captainman79@hotmail.com YENİ KAMU YÖNETİMİ ÇERÇEVESİNDE İÇ GÜVENLİK HİZMETLERİNDE SİVİLLEŞME: JANDARMA HİZMETLERİNİN SİVİLLEŞMESİNDE SWOT ANALİZİ Öz Modern toplumun inşası olarak görülen sivil toplum sürecinde, güvenlik hizmetlerinin sağlanması ve özellikle iç güvenlik hizmetlerinin sivilleşmesi konuları önem kazanmıştır. Bu araştırmada, jandarma teşkilatının sivilleşme düzeyinin akademisyen ve alan uzmanlarının görüşleri çerçevesinde incelenmesi ve fayda-maliyet analizinin yapılması amaçlanmıştır. Araştırmada bu bağlamda konuyla ilgili 2015 yılında Ağrı İl Jandarma Komutanlığına bağlı birliklerde görevli altı subay ve çeşitli üniversitelerde kamu yönetimi alanında görevli altı akademisyen ile derinlemesine mülakat yapılmıştır. Araştırmada bu çerçevede jandarma teşkilatının sivilleşme sürecinin SWOT Analiziyle incelenmesi sağlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre tüm akademisyenlerin ortak fikri daha sivil bir jandarma teşkilatının gerekli olduğu ve uygulama açısından sorunların aşılabileceği yönündedir. Akademisyenlere göre iç güvenlik hizmetlerinin sivilleşmesi bir gereksim değil, bir zorunluluktur. Öte yandan jandarma teşkilatında görevli subaylara göre ise jandarma teşkilatının mevcut sisteminde sivilleşme mümkün olmayıp, çok ciddi yapısal reformlar gerekmektedir. Gerek akademisyenlerin, gerekse subayların ortak fikri ise bu konuda akademi-teşkilat işbirliğine ihtiyaç olduğu ve bu alanda yeterli işbirliğinin yapılmadığı yönündedir. Anahtar kelimeler: Jandarma, Yeni kamu yönetimi, İç güvenlik, Sivilleşme.
CIVILIZATION IN HOMELAND SECURITY SERVICES IN THE FRAME OF NEE PUBLIC MANAGEMENT: SWOT ANALYSIS OF DEMILITARIZATION OF GENDARMERIE SERVICES Abstract In the process of demilitarization which is seen as formation of modern society, providing security services and especially demilitarization of homeland security issues have become important. In this research, it was aimed to analyze demilitarization level of gendarmerie organization and to perform cost benefit analysis according to academician and professional opinions perspective. In this frame, deep interviews were performed with six military officers working at Ağrı City General Gendarmerie Command and six academicians working at different universities at public management departments in the research. In this perspective, it was provided to examine demilitarization process of gendarmerie organization by using SWOT analysis. According to results of the study, all academicians shared opinion was that more demilitarized gendarmerie organization is a necessity, and problems may be solved at application perspective. According to academicians, demilitarization of homeland security services is not a necessity, it is compulsory. On the other hand, military officers argued that it is impossible to demilitarization of gendarmerie organization with current structure, and serious structural reforms are needed. Both academicians and military officers argued that there is a need for cooperation of academy-organization, and there is a lack of cooperation in this field. 448 1. Giriş Keywords: Gendarmerie, New public management, Homeland security, Demilitarization. Bilgi toplumuna geçiş süreci ile birlikte önemi artan ve ivme kazanan sivilleşme hareketi, özellikle soğuk savaş sonrası yeni kamu yönetiminin hakim olmaya başladığı ABD ve AB başta olmak üzere (Bickford, 2015: 483; Shaw, 2008: 250-259), gelişmekte olan ülkelerde giderek daha fazla ön plana çıkmaktadır (Tavas ve Öztürk, 2016: 371-372; Condrey vd, 2001: 272). Sivilleşme en genel tanımıyla, toplumların iç ve dış güvenlik unsurlarının minimize edilmesi, sivil toplumun daha fazla yönetim gücünü elde etmesi, yönetimde sivil topluma verilen yetkinin arttırılmasıdır (Bayar, 2008: 28-29). Yeni kamu yönetiminin temelini oluşturan şeffaflık, hesap verilebilirlik ya da performans esaslı bütçeleme gibi pek çok yönetsel unsur (Ashraf ve Udin, 2016: 19-20), bu sivilleşme iradesinin bir yansımasıdır. Sivilleşme sayesinde bürokratik yapının gücü azalmakta, daha şeffaf ve hesap verme düzeyi yüksek bir yönetim yapısı meydana gelmektedir (Mukhopadhyay, 2016: 2; Haselsberger, 2014: 506-507). Tüm bu süreç içerisinde aynı zamanda bireylerin vatandaşlık bilinci de dönüşüm geçirmekte, cumhuriyetçi vatandaşlık bilincinden, liberal vatandaşlık bilincine doğru bir geçiş yaşanmaktadır. Tüm bu süreç içerisinde sivilleşme ya da sivil toplumun en önemli gereksinimlerinden birisi olan güvelik konusu, giderek daha fazla tartışmaya konu olmaktadır. Dış güvenlik hizmetlerinde ülkenin dışındaki tehdit unsurlarına karşı bir savunma söz konusuyken, iç güvenlik hizmetlerinde ise içerideki tehdit unsurlarına karşı bir savunma söz
konusudur. Öte yandan evrensel hümanizma bilinci ve günümüz küresel toplumunda, her iki güvenlik alanının da insanı bir tehdit unsuru olarak gördüğü yönündedir. Dolayısıyla evrensel hümanizma ve küresel kamu çerçevesinde ele almaktan ziyade, iç güvenlik hizmetlerinin sivilleşmesinin, dış güvenlik hizmetlerine göre daha uygun olduğu ifade edilebilir. Bunlara ilave olarak iç ve dış güvenlik yönetiminde pek çok unsur bir arada değerlendirilmektedir. Örneğin terör sadece iç güvenlik tehdit unsuru değil, aynı zamanda dış güvenliğin de önemli bir konusudur (Dimitrovova, 2008: 53-54; Tavas vd, 2016: 59). Sonuç olarak yeni kamu yönetimi ve bilgi toplumu sürecinde sivilleşme kaçınılmaz olup, bunu ilk aşaması olan iç güvenlik hizmetlerinin sivilleşmesi bu araştırmanın konusudur. Araştırmada akademisyen ve alan uzmanları görüşüne dayalı olarak, iç güvenlik hizmetlerinde sivilleşmenin olası sonuçları incelenmiştir. 2. Kavramsal Çerçeve 2.1. Sivilleşme ve Küresel Kamu Klasik kamu yönetiminden yeni kamu yönetimine geçişle birlikte, toplum bilinci yerine topluluk ve sivil toplum modelinin benimsenmesi ön plana çıkmıştır (Sezer, 2008: 150). Bilimde, teknoloji, ekonomi ve ticaret gibi alanlarda yaşanan hızlı değişimler beraberinde devlet yönetimlerinin de sivilleşmesini zorunlu kılmıştır. Dünya genelinde yaşanan liberalleşme neticesinde sivilleşme, yerelleşme ve insan hakları ile insani değerlerin önem kazandığı bir ortamda, eski yönetim anlayışları sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır (Saran, 2005: 49-50). Ekonomik ve ticari yapıdaki bu dönüşüm, beraberinde toplumların da birbirlerine benzemelerine ve küresel kamu bilincinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Küreselleşme dünya üzerindeki farklı toplumlara ait insanların tek bir dünya toplumu ya da küresel kamu üzerinde birleşmelerini, bir bütün olarak dünya bilincinin oluşturulmasını ifade eden süreçtir (Aktel, 2001: 194). Küreselleşme süreci ile birlikte demokrasi, insan hakları, özgürlükler, çevre, sağlık, eğitim gibi değerler evrensel nitelik kazanırken, her düzeydeki yönetim aygıtları daha sivil bir yapıya doğru dönüşmeye zorlanmaktadır (Köse, 2003: 3). Bu dönüşüm sürecini kısaca ulus devlet yapısının sürdürülebilir olmadığının fark edilmesi, devletlerarasında kesin sınırların küresel kamu sayesinde giderek daha silikleşmesi ve evrensel değerlerin yükseltildiği bir süreç olarak nitelendirmek mümkündür. Temelinde ulus-devlet yapısı, devletlerarasında kesin çizgilerle belirlenmiş sınır yapıları ve farklılıkların korunması yatan güvenlik hizmetleri ise yeni yapıda yerini sivilleşmeye bırakmaktadır. 449 2.2. İç Güvenlik Hizmetlerinde Sivilleşme Kamusal hizmetlerin vatandaşlara sunumunda, hizmeti veren memurlar bir araç konumundadır. Bu hizmetlerin kalitesinin artması, etkili ve verimli bir şekilde kullanılması için kamu görevlilerinin daha modern bir yapıya sahip olmaları gerekmektedir (Göküş vd, 2016: 30). Dolayısıyla yenidünya yapısına ayak uydurmada ve sivilleşmede, personelin modernizasyonu hayati önem taşımaktadır. Öte yandan dünyada henüz küreselleşme ve küresel kamu olgusu homojen bir şekilde yayılmamıştır. Günümüzde hala monarşi, teokrasi ya da benzeri otoriter rejimlerin varlığı, evrensel bir küresel yapının henüz tesis edilmediğini göstermektedir. Bunun yanında iç güvenlik, toplumlar arasından ziyade, toplum içerisinde güvenliğin sağlanması üzerine odaklanmıştır. Bu anlamda her şeyden önce modern yapıya sahip, dönüşümünü tamamlamış bir kamusal yapının gerekli olduğu da açıktır. Siyasi anlamda küreselleşme ise siyasi gücün, otoritenin ve yönetim biçiminin günümüzde tüm dünyaya nüfus eden küresel siyaset
çerçevesinde yapısal dönüşüm yaşamasıdır. Dünyada yaşanan özellikle 11 Eylül saldırıları sonrasında dünyanın süper gücünün terör saldırıları karşısında etkisiz kalması gibi örneklerle, ulusdevlet yapılarının güvenlik sorununu çözmede artık geçersiz olduğu düşüncesi yaygınlaşmıştır (Bayar, 2008: 28-29). Bu nedenle ulus-devlet yapısı ile küresel kamu ya da yeni kamu yönetimi geçiş sürecinde, güvenlik hizmetlerinin ve özellikle iç güvenliğin sivilleşmesi konusu ayrıca ele alınması gereken önemli bir husustur. 3. Yöntem Yapılan bu araştırmada betimsel tarama modelinden yararlanılmıştır. Araştırmada nitel veriler ışığında alan uzmanları ve akademisyenlerle derinlemesine mülakat yapılarak, mevcut yönetimin sivilleşme sürecinin olası sonuçlarının betimlenmesine yer verilmiştir. 3.1. Kapsam ve Sınırlılıklar Araştırmanın kapsamını iç güvenlik hizmetleri ve sivilleşme, sınırlıklarını ise iç güvenlik hizmetlerinde sivilleşmenin Türkiye üzerinden değerlendirilmesi oluşturmaktadır. Araştırma altı Ağrı İl Jandarma Komutanlığına bağlı birliklerde görevli subay ve 2015-2016 akademik yılında Bosna Hersek Travnik (2), Gazi Üniversitesi (2) ve Bitlis Eren üniversitesinde (2) görevli altı öğretim görevlisinin konuya ilişkin görüşleri ve AB örnekleri ile kıyaslamalarıyla sınırlıdır. 3.2. Veri Toplama Yöntemi Araştırmada veri toplama yöntemi olarak derinlemesine mülakat yöntemi kullanılmıştır. Derinlemesine mülakat yönteminde; literatür çalışmaları ve uzman görüşleri çerçevesinde hazırlanan, yarı yapılandırılmış ve açık uçlu beş adet soru geliştirilmiş ve katılımcılara yöneltilmiştir. 450 3.3. Verilerin Toplanması Araştırma verilerinin toplanması bizzat araştırmacı tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya katılmaya gönüllü olan subay ve akademisyenlere araştırma öncesinde genel olarak araştırmaya ilişkin bilgi verilmiş ve gönüllü katılımları sağlanmıştır. Daha sonra araştırmaya katılan akademisyen ve subaylara sorular yöneltilerek, görüşleri alınmış ve göstergebilimsel analiz yöntemleri çerçevesinde değerlendirilmiştir. 3.4. Verilerin Değerlendirilmesi Araştırmada verilerin değerlendirilmesinde sosyal bilimlerde yaygın olarak kullanılan içerik analizi ve göstergebilimsel analiz kullanılmıştır. Katılımcıların verdiği yanıtlar çerçevesinde göstergeler belirlenmiş ve buna göre jandarma teşkilatının sivilleşme sürecinin güçlü yanları (Strenght), zayıf yanları (Weakness), fırsatları (Opportunities) ve tehditler (Treats) SWOT analizi yöntemi ile değerlendirilmiştir. 4. Bulgular Araştırma bulgularının değerlendirilmesi üç aşamada gerçekleştirilmiştir. İlk olarak subayların verdiği yanıtlar, daha sonra akademisyenlerin verdiği yanıtlar ve son olarak tüm örneklemin verdiği yanıtlar üzerinden SWOT analizi sonuçları verilmiştir. İlk olarak subayların verdiği yanıtlara göre analiz sonuçları Tablo 1 de gösterilmiştir.
Tablo 1. Subayların Yanıtlarına Dayalı SWOT Analizi Sonuçları Güçlü Yanlar Zayıf Yanlar Halk ile daha sıkı ilişkiler kuran bir yapı Komşu ülkeler ile ilişkilerde uyumsuzluklar Yönetimde daha modern anlayış Yetersiz kalifiye personel Gelişmiş ülkelerin askeri yapısına benzeme Altyapı eksikliği NATO ülkelerindeki standartları sağlama Sosyal farklılıkların yeterince kapsanmaması AB entegrasyon sürecine uygun iç güvenlik Halkın henüz buna hazır olmaması yapısı Polis teşkilatı ile eksik koordinasyon Dış güvenlik çerçevesinde yetersiz sınır yönetimi Fırsatlar Yenilikçi yönetim tarzına uyum Yeni kamu yönetimine uyum Halk ile daha sıkı ilişkiler kuran bir yapı Tehditler Bölgesel anlamda zayıf bir teşkilat yapısı İç güvenlik hizmetlerinde zayıflama Yurtiçi suç oranlarının nispeten yüksek olması Yönetimin militarist yaklaşımdan yana tavır takınma ihtimali Siyasi söylemlerin teşkilatı daha zayıf hale getirmesi Emir-komuta zincirinde zayıflıklar Nitelikli personel eğitiminde zafiyet İç güvenliği tehdit eden konularda (terör gösterileri vb) yeterli cezai düzenlemelerin olmaması 451 Tablo 1 de de görüleceği üzere, araştırmaya katılan subayların genel olarak daha sivil bir yapının tehditlerinin fazla olduğunu düşünmektedir. Fırsat ve güçlü yanlara göre zayıf yanlar ve tehditler daha fazladır. Bunun en önemli sebebi ise tüm katılımcıların ortak fikri olan bölgesel yapının sivil bir yapıya izin vermemesidir. Subayların yanıtlarında dikkati çeken bir diğer husus ise iç güvenlik hizmetlerinde suçla mücadelede, suç oranlarının çok yüksek olmasıdır. AB ülkeleri ile kıyaslandığında ülkemiz, çevresindeki ülkelerde yaşanan iç savaş ve olumsuzlukların yanında, ciddi bir terör tehdidi ile karşı karşıyadır. Katılımcılardan ikisi daha sivil bir yapıda iç güvenlik hizmetlerinin saplanmasının Türkiye için romantik ve realiteden yoksun bir yaklaşım olduğunu ifade etmişlerdir. Akademisyenlerde ise durum biraz daha farklı olup, analiz sonuçları Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Akademisyenlerin Yanıtlarına Dayalı SWOT Analizi Sonuçları Güçlü Yanlar Yeni kamu yönetimine uygun bir iç güvenlik yapısına sahip olma AB entegrasyon sürecine uygun iç güvenlik yapısı Küresel kamu yapısına uygun güvenlik anlayışı Bireysel hak ve özgürlüklerin daha güçlü olması Ademimerkeziyetçi yönetime daha uygun yapı Zayıf Yanlar Yetersiz kalifiye personel Üniversite ile kurumlar arasında yetersiz iletişim ve koordinasyon Altyapı yetersizliği Teorik çerçeve yetersizliği Uygulama genel çerçevesinde belirsizlikler Halkın henüz buna hazır olmaması Dış güvenlik çerçevesinde yetersiz sınır yöne-
timi Fırsatlar Yenilikçi yönetim tarzına uyum Yeni kamu yönetimine uyum Bilgi toplumu sürecinde suç oranlarının düşmesi Hak ve özgürlükler konusunda daha otonom ve bilinçli bir yapıya kavuşulması Toplumsal farklılıklardan ileri gelen anlaşmazlıklarda hoşgörünün artması Militarist görünümlü devlet yapısından modern hukuk devleti görünümüne geçiş Uluslararası (özellikle AB ülkeleri ile) ilişkilerde daha yüksek itibar Küresel kamusal yapıya yüksek derecede uyum Toplumsal bilincin artması sayesinde, suç oranlarında düşüş için kalkıcı ve etkili çözüm Tehditler Bölgesel anlamda zayıf bir teşkilat yapısı Yurtiçi suç oranlarının nispeten yüksek olması Siyasi söylemlerin teşkilatı daha zayıf hale getirmesi Yönetimin militarist yaklaşımdan yana tavır takınma ihtimali İç güvenliği tehdit eden konularda (terör gösterileri vb) yeterli cezai düzenlemelerin olmaması 452 Akademisyenlerle yapılan görüşme sonuçlarının analizi incelendiğinde, subaylara göre akademisyenlerin daha sivil bir jandarma teşkilatının güçlü yanları ve fırsatlarının daha yüksek olduğunu ifade etmektedir. Buna göre daha sivil bir yapı her ne kadar kısa vadede suç oranlarını düşürmede ve toplumsal refahın en önemli göstergesi olan iç güvelik hizmetlerinde bir zafiyete neden olsa da, uzun vadede sistemin kendisini geliştireceğini ve mevcut sorunlara daha kalıcı ve kesin çözümlerin önerilebileceğini ifade etmektedir. Genel olarak tüm örneklemin yanıtlarına dayalı ortak noktaların gösterildiği analiz sonuçları Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3. Tüm Örneklemin Yanıtlarına Dayalı SWOT Analizi Sonuçları Güçlü Yanlar Bireysel hak ve özgürlüklerin daha güçlü olması Halk ile daha sıkı ilişkiler kuran bir yapı AB entegrasyon sürecine uygun iç güvenlik yapısı Halkın devlete olan güveninin artması Yönetimde şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin uygulanabilmesi Yönetimde yetki devri ve sorumluluk ilkelerinin daha şeffaf bir hale gelmesi Zayıf Yanlar Yetersiz kalifiye personel Altyapı eksikliği Halkın henüz buna hazır olmaması Eğitim sistemindeki suçu önleyici çalışmaların yetersiz olması Dış güvenlik çerçevesinde yetersiz sınır yönetimi
Fırsatlar Yenilikçi yönetim tarzına uyum Yeni kamu yönetimine uyum Kamu kurumları arasında daha güçlü iletişim Tehditler Bölgesel anlamda zayıf bir teşkilat yapısı Yurtiçi suç oranlarının nispeten yüksek olması Siyasi söylemlerin teşkilatı daha zayıf hale getirmesi Yönetimin militarist yaklaşımdan yana tavır takınma ihtimali İç güvenliği tehdit eden konularda (terör gösterileri vb) yeterli cezai düzenlemelerin olmaması Tablodan da görüleceği üzere, subaylar ile akademik personelin verdiği yanıtlar arasında önemli ve ciddi bir fark vardır. Her iki örneklem grubunun verdiği yanıtlar arasında en yüksek derecede örtüşme tehditler konusunda olurken, bunu güçlü yanlar izlemektedir. Bu noktada akademisyenlerin biraz daha geleceğe yönelik önerilerinin olduğu, ancak subayların ise daha pragmatik ve bugüne daha fazla odaklanan bir bakış açısına sahip olduğu görülmektedir. 5. Tartışma Yapılan bu araştırmada, jandarma teşkilatının daha sivil bir yapıya kavuşmasının olumlu ve olumsuz yanları ile fırsat ve tehditlerin alan uygulamacıları olarak subaylar ve teorik çalışma yapan akademisyenler tarafından değerlendirilmesine yer verilmiştir. Araştırmada da değinildiği gibi iç güvenlik hizmetlerinde sivilleşme hem AB uyum sürecinin önemli bir parçasını, hem de küresel kamu yaklaşımı ile yeni kamu yönetiminin önemli ve etkili bir aşamasıdır. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışında yapılan pek çok çalışmada, modern toplumun daha sivil bir yapıya kavuşmasının zorunlu ya da kaçınılmaz olduğu ifade edilmektedir. Araştırmada subayların verdikleri yanıtlar incelendiğinde, alan uygulamacıları olarak jandarma personelinin günlük görevlerine daha fazla odaklandıkları ve mevcut düzen içerisinde, daha sivil bir yapının mutlak zafiyete neden olacağını düşündükleri görülmektedir. Bunun yanında mevcut yapıya göre daha sivil bir yapı hem emir komuta zincirinde zafiyete neden olacak, hem de bölgesel anlamda ciddi bir karmaşanın olduğu, sürekli olarak mezhepsel, inançsal, etnik ayrışmalar için bir takım girişimlerin bulunduğu ülkemizde, henüz halkın yeterince hazır olmadığı yönündedir. Aslında jandarma personeli halkın hazır olmamasını bilgi ve anlayış eksikliğine değil, daha çok dıştan gelen ayrışmalara daha açık olmalarının sakıncasına değinmektedir. Akademisyenler ise daha sivil bir yapının kısa vadede belki sorunları arttırsa da, uzun vadede sistemin kendi dengesine ulaşacağını ve suç oranlarında düşüşün yaşanacağını, toplumun bilgi toplumu süreci, yeni kamu yönetimi, küresel kamu gibi süreçleri daha iyi içselleştireceğini düşünmektedir. Yine akademisyenlerin ortak vurgusu temel hak ve özgürlükler ile yeni kamu yönetimi çerçevesinde, daha fazla ademimerkeziyetçilik üzerine olmuştur. Genel olarak tüm örneklem incelendiğinde ise güçlü yanlar iki örneklem için de fazla olsa da, tehditler her iki örneklemde de daha fazla uyuşmaktadır. Diğer bir ifadeyle daha sivil bir yapının güçlü bir yapı olacağı, ancak bunun beraberinde bir takım tehditleri de getireceği 453
düşüncesi iki grupta da daha fazla ağırlık kazanmıştır. Bu nedenle daha sivil bir yapının tesisi için, öncelikle bu tehditlerin bertaraf edilmesi ya da bunlara uygun önlemlerin alınmasının gerekli olduğu ifade edilmiştir. AB örnekleri ile kıyaslandığında ülkemiz, dış güvenlik konusunda daha farklı bir yapıya sahiptir. AB üye ülkeleri arasında imzalanan sınır birlikleri anlaşmaları, ortak kolluk kuvveti ya da sınır güvenlik birimleri gibi pek çok uygulama, uzun yıllar tehdit düzeyi düşüklüğü konusunda kendisini ispat etmiş olan dış sınır yönetiminin göstergesidir. Ancak son yıllarda tüm dünya genelinde yaşanan gelişmeler, klasik kamu yönetimi ve yeni kamu yönetimi arasında geçiş noktasını teşkil eden ülkemiz için, AB modelini örnek alan sivilleşme planlarının yeterli olmayacağını, kendine ve bölgenin dinamiklerine has bir yapının elzem olduğunu göstermektedir. 6. Sonuç ve Öneriler Araştırma sonuçlarından da görüleceği gibi ülkemiz, gerek akademisyenlerin gerekse jandarma teşkilat personelinin ortak fikrince, daha sivil bir jandarma teşkilatı ve buradan hareketle daha sivil bir iç güvenlik yapısına ihtiyaç duymaktadır. Her iki grupta da güçlü yanların örtüştüğü görülmektedir. Öte yandan tehditler konusunda daha yüksek düzeyde bir görüş birliğinin olduğu ifade edilebilir. Bunun en önemli nedeni ise bölgesel dengeler ya da günümüzdeki yapıya göre daha doğru ifadeyle bölgesel dengesizliklerdir. Ülkemiz AB ile Ortadoğu arasında bir köprü görevi görse de, topraklarının büyükçe bir bölümü Anadolu da olup, Ortadoğu ülkelerindeki iç karışıklıklardan önemli ölçüde etkilenmektedir. 454 Her iki grubun da tehditler konusunda öne sürdüğü argümanlar son derece ciddi ve üzerinde durulması gereken argümanlardır. Gelişen toplumlar, küresel kamu bilinci, yeni kamu yönetimi ve evrensel değerlerin artmasıyla birlikte, daha sivil yapının toplumun her aşamasında kendisini göstermesi kaçınılmaz bir süreç olarak görülmektedir. Bu nedenle iç güvenlik hizmetleri bugün olmasa da, yakın gelecekte daha sivil bir yapıya kavuşacaktır. Ancak günümüzde bunun için henüz erken olduğu, gerekli altyapının sağlanmasının eksikliğinin önemli sonuçlar doğuracağı açıktır. Bu nedenle öncelikle gerekli altyapının sağlanması, teorik çalışmalar ile alan uygulamalarının arasındaki koordinasyonun sağlanması, buna bağlı olarak sivil yapının tesisi ve bu yönde gelişmelerin yapılması, ilgili adımların atılması gerekir. İç güvenlik hizmetleri hem sivil topluma geçiş sürecinin önemli bir anahtarı, hem de devleti bir arada tutan önemli bir kamusal kavramdır. Bu nedenle sürecin AB ülkelerindeki rol modelleri sadece alarak değil, bölgesel farklılıklar ve dengeleri de dikkate alarak yönetilmesi şarttır. KAYNAKLAR Aktel, M. (2001). Küreselleşme Süreci ve Etki Alanları, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, 6(2), 193-202. Ashraf, J. ve Uddin, S. (2016). New public management, cost savings and regressive effects: A case from a less developed country, Critical Perspectives on Accounting, 41 (2016) 18 33. Bayar, F. (2008). Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye, Uluslararası Ekonomik Sorunlar Dergisi, 32, 25-34. Bickford, A. (2015). Militaries and Militarization, Anthropology of, International Encyclopedia of the Social & Behavioral Sciences (Second Edition), 2015, 483-489
Condrey, S. E., Kelly, P. ve Svitlana, S. S. (2001). Public Management Reform Under Stress - The Ukrainian civil service experience, Public Management Review, 3(2), 271-280. Dimitrovova, B. (2008). Re Making of Europe's borders through the European neighbourhood policy, Journal of Borderlands Studies, 23(1), 53-68. Göküş, M., Ay, A. ve Alptürker, H. (2016). Kamu Hizmeti Sunumunda Memur Davranışlarının Vatandaşlar Tarafından Değerlendirilmesi: Nevşehir İli Örneği, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 16(32), 26-39. Haselsberger, B. (2014). Decoding borders. Appreciating border impacts on space and people, Planning Theory & Practice, 15(4), 505-526. Kıvılcım, F. (2013). Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinin Gelişmekte Olan Ülke Türkiye Açısından Değerlendirilmesi, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 5(1), 219-230. Köse, Ö. (2003). Küreselleşme Sürecinde Devletin Yapısal ve İşlevsel Dönüşümü, Sayıştay Dergisi, 49, 3-46. Mukhopadhyay, C. (2016). A nested framework for transparency in Public Private Partnerships: Case studies in highway development projects in India, Progress in Planning, 107 (2016), 1 36. Saran, U. (2005), Demokratikleşme ve Sivilleşme Eğilimleri Karşısında Devletin Yeniden Yapılandırılmasının Anahtarı - Kamu Hizmetlerinde Toplam Kalite Yönetimi, Kamu Yönetiminde ve Kamu Hizmetlerinde Kalite, (Der. C. C. Aktan, U. Saran), Hizmet-İş Sendikası Yayınları, Ankara. Sezer, Ö. (2008). Kamu Hizmetlerinde Müşteri (Vatandaş) Odaklılık: Türkiye de Kamu Hizmeti Anlayışı Açısından Bir Değerlendirme, ZKÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 4(8), 147-171. Shaw, M. (2008). Civil Society, Encyclopedia of Violence, Peace, & Conflict (Second Edition), 2008, 250-259. Tavas, B., & Öztürk, C., (2016), Türk Polis Teşkilatı Çalışanlarının Benlik Saygısı İle Psikolojik Durum Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Zonguldak İl Emniyet Müdürlüğü Örneği, The Journal of Academic Social Science 4(23) ss.370-380. Tavas, B., Tekiner, M. A, ve Yılmaz, K., (2016). AB Uyum Sürecinde Sınır Güvenliği ve Yönetimi Stratejisi, Sage Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, Basım sayısı:1, Sayfa Sayısı 114. 455