İSTANBUL ELYAZMACILIĞI VE AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN ELYAZMALARI Neşe AĞKURT YÜKSEK LİSANS TEZİ GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI

Benzer belgeler
ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ

AMASYA II. BAYEZİD İL HALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN 1882 ENV. NO LU ELYAZMASI DİVAN IN KİTAP SANATLARI BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ *

Hüsn-i Hat yazı çeşitleri - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

-- \ SEMPOZYUMU BiLDİRİLERi ULUSLARARASI AHMET YESEVİ'DEN GÜNÜMÜZE İNSANLIGA YÖN VEREN TÜRK BÜYÜKLEIÜ ROMANYA-KÖSTENCE EYLÜL 2008.

GÖRSEL SANATLAR. Mehmet KURTBOĞAN

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

ANKARA MİLLİ KÜTÜPHANE DE BULUNAN 19. YÜZYILA ÂİT KUR AN-I KERİMLERDE SERLEVHA BEZEME ÖRNEKLERİ



OSMANLI TÜRKÇESİ. Hafta 1. Yrd. Doç. Dr. Mehmet MEMİŞ SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TAVŞANLI ZEYTİNOĞLU İLÇE HALK KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN EL YAZMASI ESER CİLTLERİNİN İNCELENMESİ

KONSERVASYON UYGULAMALARI

Osmanlı dan Günümüze Kur an Ve Hüsn-İ Hat Sempozyumu Kasım 2013, Amasya

MÜREKKEP İs Mürekkebi

Ahlat Arkeoloji Kazı. Çini Örnekleri ve EL SANATLARI KATALOĞU

ılahiyat FAKÜLTESi .D RGİSİ. .ANKARA ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESi TARAFINDAN ÜÇ AYDA BİR ÇlKARILIR \ I: .,,,_ :;... >.

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

KONYA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ II. ULUSLARARASI İSLÂM SANATLARI YARIŞMASI

ÇİÇEKLER. Düzen Laboratuvarlar Grubu Uluslararası Kalite Güvencesi. ALİ ÜSKÜDÂRÎ Tezhip ve Ruganî Üstâdı, Çiçek Ressamı

ÜLKER (OKÇUOĞLU) MUNCUK MÜZESİNDE BULUNAN HAVLULARDAN ÖRNEKLER

TOPKAPI SARAYI KÜTÜPHANESİ Y.Y. 999 NO LU KARAHİSÂRİ MUSHAFININ TEZYİNİ YÖNDEN İNCELENMESİ

ÖNSÖZ... İÇİNDEKİLER... RESİMLER LİSTESİ... ÇİZİMLER HİSTESİ... Birinci Bölüm TANIMLAR VE TÜRK ÇİNİ SANATININ TARİHİ GELİŞİMİ

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

II. BÂYEZÎD İÇİN YAZILAN ŞEYH HAMDULLAH MUSHAF-I ŞERÎF İNİN TEZYİNAT BAKIMINDAN İNCELENMESİ

BEK 274 Arşiv Malzeme Bilgisi ve Bozulmaları

ALİ ÜSKÜDÂRÎ Uluslararası Kalite Güvencesi ÇİÇ E KLE R

EBRU YAPIMINDA KULLANILAN MALZEMELER VE EBRU TEKNİKLERİ Asiye Yaman

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ KLASİK TÜRK BEZEME SANATLARI ATÖLYESİ

ÇİÇEKLER. Düzen Laboratuvarlar Grubu Uluslararası Kalite Güvencesi ALİ ÜSKÜDÂRÎ. Tezhip ve Ruganî Üstâdı, Çiçek Ressamı. Mor Yalınkat Sümbül ve

KONSERVASYON UYGULAMALARI

Kurşun Kalemlerin Teknik ve Mesleki Resimde Kullanıldığı Yerler

Prof. Dr. FARUK TAŞKALE

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

SÜLEYMANİYE YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ KONSERVASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ESER BELGELEME FORMU

ISSN: / Received: January 2013 NWSA ID: D0144 Accepted: December 2013 E-Journal of New World Sciences Academy

KONSERVASYON UYGULAMALARI

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Medeniyeti 2011 Takvimi

IX. ULUSLARARASI TÜRK SANATI, TARİHİ ve FOLKLORU KONGRESİ/SANAT ETKİNLİKLERİ EGE ÜNİVERSİTESİ İZMİR DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ. Mimarlık Fakültesi

Teknik Resim Araç ve Gereçleri Ahmet SAN

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU DERS 11 HELLEN SERAMİK SANATI

KONYA MEVLÂNÂ MÜZESİ NDE BULUNAN 12 ENVANTER NUMARALI KUR AN-I KERİM İN TEZHİP AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

YAHYA SOFÎ NİN İSTANBUL FATİH CAMİİ PENCERE ALINLIKLARINDAKİ FATİHA SÛRESİ

Çin'den Osmanlıya Kaat'ı Sanatı...

SÜLEYMANİYE YAZMA ESER KÜTÜPHANESİ KONSERVASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ. Koleksiyon Adı: Ayasofya Koleksiyon Numarası: 3284 Uygulamayı Yapan: M.

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

İÇİNDEKİLER. Tarihteki Önemli Buluşlar Bilim, Türk ve İslam Devletlerinde yaşayan bilginler ile yükseliyor Coğrafi Keşifler...

Vakıflar Genel Müdürlüğüne Ait Camilerden Türk Vakfı Hat Sanatları Müzesine Gelen Hat Eserleri

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM: TASARIM ELEMANLARI

MUSHAF TEZYİNATININ TARİH İÇİNDEKİ GELİŞİMİ

FIRÇADAKİ ÇİÇEKLER İSMEK TEZHİP ÖĞRETMENLERİ KARMA SERGİSİ

TÜRK CİLT SANATINDA SOĞUK ŞEMSE TEKNİĞİ VE KAYSERİ RAŞİT EFENDİ YAZMA ESER KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN SOĞUK ŞEMSE CİLTLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

LALE BAHÇELİ SOKAKLAR

TEKNİK RESİM. Ders Notları: Mehmet Çevik Dokuz Eylül Üniversitesi. Çizgiler Yazılar Ölçek

PENÇ MOTİFİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ VE KARAKTERİ

ISSN : Ankara-Turkey KONYA MEVLANA MÜZESİNDE BULUNANEL YAZMASI KUR AN-I KERİM CİLTLERİNDEN ÖRNEKLER

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

BURSA'DA DÜNDEN BUGÜNE TASAVVUF KÜLTÜRÜ. Vakfı. İslAm Ara~tırrnalan Merkezi KiHüphanesi. 81)_5J;f. Dem. No: Tas. No: ' ' "-==~~="" -~~..,_.

Koleksiyon Adı: Bağdatlı Vehbi Efendi. Koleksiyon Numarası: 858. Uygulamayı Yapan: Y. Eşiyok

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

Mühendislik çiziminin tanımı

OSMANLI DAN ALTIN DOKUNUŞLAR HÜLYA DÖNMEZ TEZHİP VE MİNYATÜR SERGİSİ

Estetik kurallara bağlı kalınarak ölçülü ve güzel yazı

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

SUYOLCUZÂDE MUSTAFA EYYÛBÎ NİN MUSHAFI

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

Ebru ALPARSLAN

Hasan Kıran, Arayış II, 86x62 cm, 2009, Ağaç Baskı

Filiz ADIGÜZEL TOPRAK (s )

Dini Yayınlar Fuarında Çıkacak Yeni Kitaplar 2

3. AHMET ÇEŞMESİ (İSTANBUL - SULTANAHMET MEYDANI)

SERİGRAFİ BASKI TEK RENKLİ SERİGRAFİ BASKI TEKNİĞİNİ

1. BÖLÜM. MÜHENDİSLİK ÇİZİMİNDE KULLANILAN ARAÇLAR ve GEREÇLER

TÜRK VAKIF HAT SANATLARI MÜZESİ KOLEKSİYONUNDA BULUNAN İPEK ÜZERİNE İŞLEME HAT LEVHALARI 1

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

Ülkeye özgü el sanatları teknikleri ve malzemeleri vaka çalışmaları

TÜRK CİLT SANATINDA YAZMA ŞEMSE TEKNİĞİ VE RAŞİT EFENDİ YAZMA ESER KÜTÜPHANESİNDE BULUNAN YAZMA ŞEMSE CİLT ÖRNEKLERİNİN İNCELENMESİ

Ahşap İşçiliğinin 700 Yıllık Şaheseri: Eşrefoğlu Camii [Beyşehir/KONYA]

Kur ân ve iman hakikatlerine ulaşmanın adresi

ÇİN MALI DEYİP GEÇMEYİN, ÇOK ŞEYİ ÇİN DEN ÖĞRENDİK

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

TÜRK VE İSLAM ESERLERİ MÜZESİ NDEKİ YAZMA KURAN- I KERİMLERİN (10 ADET) MADALYONLU ZAHRİYELERİ NİN İNCELENMESİ T. C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

Tezkire-i Şeyh Safî (İnceleme-Metin-Dizin) Cilt I

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

ve ANTETLER Çizim kağıdı Çizim kağıdı Çizim kağıdının hazırlanması Antet Standard A0 kesilmiş kağıt boyutu 1 m 2 x/y: e2

Yrd. Doç. Dr. Ali GURBETOĞLU İstanbul Ticaret Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi

ESKİ İRAN DA DİN VE TOPLUM (MS ) Yrd. Doç. Dr. Ahmet ALTUNGÖK

Türk Eğitim Tarihi. 1. Türklerin İslam Öncesi Eğitimlerinin Temel Özellikleri. Yrd. Doç. Dr.

GELENEKSEL TÜRK BEZEME SANATI; KAAT'I

T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanlığı Eğitim Müdürlüğü

Svl.Me.Alev KESKİN-Svl.Me.Betül SAYIN*

Fırça Ucu Şekilleri. KEDİ DİLİ Yuvarlak fırça ucu yapraklar ve çiçekler gibi yuvarlak hatlı çizimlerde kullanılır.

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİM DALI XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX XXXXXX

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

Transkript:

İSTANBUL ELYAZMACILIĞI VE AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN ELYAZMALARI Neşe AĞKURT YÜKSEK LİSANS TEZİ GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI ANASANAT DALI Yrd. Doç. Dr. Celalettin KARADAŞ 2010 Her hakkı saklıdır

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI ANASANAT DALI Neşe AĞKURT İSTANBUL ELYAZMACILIĞI VE AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN ELYAZMALARI YÜKSEK LİSANS TEZİ TEZ YÖNETİCİSİ Yrd. Doç. Dr. Celalettin KARADAŞ ERZURUM 2011

i İÇİNDEKİLER ÖZET.......I ABSTRACT.. II KISALTMALAR DİZİNİ.....III RESİMLER DİZİNİ......IV ÇİZİMLER DİZİNİ........V ÖNSÖZ VI GİRİŞ ELYAZMASI I. ELYAZMASI NEDİR?... 1 I.I. ELYAZMALARI NIN TARİHÇESİ VE ÇEŞİTLERİ 1 I.II. ELYAZMASI ESERLERDE KULLANILAN SANATLAR... 4 a. Hat Sanatı.........4 a.1. Kâğıt...8 a.2. Ahâr....10 a.3. Mıstar...11 b. Tezhip Sanatı.......11 c. Cilt Sanatı....16 d. Ebru Sanatı... 21 e. Minyatür Sanatı......23 BİRİNCİ BÖLÜM İSTANBUL ELYAZMALARI 1.1. İSTANBUL DA SANAT ORTAMI...26 1.2. NAKKAŞHANE...28 1.3. İSTANBUL ELYAZMALARI NIN HUSUSİYETLERİ..31 1.3.1. Kompozisyon Özellikleri 31 1.3.2. Desen Özellikleri...37 1.3.3. Üslûp Özellikleri...38

ii İKİNCİ BÖLÜM AMASYA DA KÜLTÜREL ORTAM VE AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ 2.1.AMASYA DA KÜLTÜREL ORTAM.. 44 2.2. AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NİN TARİHÇESİ.45 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN ELYAZMALARI 3.1.272 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ..47 3.2.1881 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ...53 3.3.1882 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ...57 3.4.115 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ... 63 3.5.38 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ.69 3.6.1884 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ...74 3.7.1889 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ. 79 3.8.781 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ.....84 3.9.119 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ...90 3.10.166 ENVANTER NUMARALI ELYAZMASI NIN İNCELENMESİ. 94 KARŞILAŞTIRMA.105 SONUÇ.....108 KAYNAKÇA.......110 ÖZGEÇMİŞ.115

iii ÖZET YÜKSEK LİSANS TEZİ İSTANBUL ELYAZMACILIĞI VE AMASYA II. BAYEZİD İLHALK KÜTÜPHANESİ NDE BULUNAN ELYAZMALARI Neşe AĞKURT Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Celalettin KARADAŞ 2011, Sayfa: 115 Jüri: Yrd. Doç. Dr. Celalettin KARADAŞ (Danışman) Yrd. Doç. Dr. Oktay HATİPOĞLU Yrd. Doç. Dr. Numan ÖZEN Türklerin kitaba ve kitap sanatlarına verdiği değer Türkiye ve Dünyadaki müze ve kütüphanelerde bulunan paha biçilemez el yazmalarından anlaşılmaktadır. İstanbul el yazmaları ve Amasya II. Bayezid Kütüphanesi nde bulunan el yazmaları bunlara örnektir. Üç bölümden oluşan tezin birinci bölümünde, İstanbul el yazmaları ve el yazmalarındaki kompozisyon, üslûp ve desen özelliklerinden, ikinci bölümde Amasya da kültürel ortam ve Amasya II. Bayezid İlhalk Kütüphanesi nden, üçüncü kısımda ise, Amasya II. Bayezid İlhalk Kütüphanesi nde bulunan el yazmalarının tezhip, cilt, renk ve motif açısından değerlendirilmesi yapılmıştır. Yapılan tezin ana kaynağı İstanbul el yazmaları ve Amasya II. Bayezid İlhalk Kütüphanesi nde bulunan el yazmaları oluşturmaktadır. Anahtar Kelimeler: Elyazması, Amasya II. Bayezid Kütüphanesi

iv ABSTRACT MASTER S THESİS THE MANUSCRİPT OF İSTANBUL STYLE AND MANUSCRİPTS LOCATED AT AMASYA II. BAYEZİD PUBLİC LİBRARY Neşe AĞKURT Advisor: Assistant Professor. Dr. Celalettin KARADAŞ 2011, Page: 115 Jury: Assistant Professor. Dr. Celalettin KARADAŞ (Advisor) Assistant Professor. Dr. Oktay HATİPĞOLU Assistant Professor. Dr. Numan ÖZEN Value is given to book and book arts by Turkish people is understood that priceless manuscript in museum and libraries in Turkey and all over the world. Manuscript of İstanbul and manuscript in the library of Amasya II. Bayezid are their example. Composed of three parts, the first parts of thesis İstanbul manuscript and composition of manuscript, style and design features, the second part about the cultrel enviroment of Amasya and provice public ibrary of II. Bayezid in Amasya, the third section is about manuscript in this library. The thesis main sources are manuscript of İstanbul and Amasya II. Bayezid province public library. Key Word: Manuscript, Amasya II. Bayezid Library

v KISALTMALAR DİZİNİ D.İ.A. : Diyanet İşleri Başkanlığı İslam Ansiklopedisi H. : Hicri Hz. : Hazreti M.Ö. : Milattan Önce M.S. : Milattan Sonra mm. : Milimetre M.E.B :Milli Eğitim Bakanlığı s. :Sayfa S. :Sayı T.D.V :Türkiye Diyanet Vakfı Yy. : Yüzyıl

vi RESİM LİSTESİ Resim 1.1. Türkmen Valileri ve Şirazlı Ustalar......26 Resim 1.2. Hat ve Tezhip Sanatı,...27 Resim 1.3. 1400 Yılında kur an-ı Kerîm,...28 Resim 1.4. 1400 Yılında Kur an-ı Kerîm, Kur an-ı Kerîm,.....32 Resim 1.5. Osmanlı uygarlığı II, Kur an-ı Kerîm,.....33 Resim 1.6. Osmanlı Hat Sanatı, Kur an-ı Kerîm,.....34 Resim 1.7. Osmanlı Hat Sanatı, En amı Şerif,....34 Resim 1.8. Osmanlı Hat Sanatı, En amı Şerif,.........35 Resim 1.9. 1400 Yılında Kur an-ı kerîm, Kur an-ı kerîm,.35 Resim 1.10. 1400 Yılında Kur an-ı kerîm, Kur an-ı kerîm,...36 Resim 1.11. 1400 Yılında Kur an-ı kerîm,....36 Resim 1.12. Osmanlı Uygarlığı II,,Kur an-ı Kerîm,.37 Resim 1.13. 1400 Yılında kur an-ı Kerîm, Cüz,.38 Resim 1.14. 1400 Yılında kur an-ı Kerîm,..39 Resim 1.15. Osmanlı Hat Sanatı, Murakaa,.. 39 Resim 1.16. Osmanlı Hat Sanatı, Kur an-ı Kerîm..40 Resim 1.17. Hat ve Tezhip Sanatı,. 41 Resim 1.18. İsmek Elsanatları Dergisi,...42 Resim 1.19. 1400 Yılında kur an-ı Kerîm,.42 Resim 1.20. Ali Üsküdarî,...43 Resim 3.1. 272 Envanter No lu Eserin Cildi......47 Resim 3.2. 272 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası...49 Resim 3.3. 272 Envanter No lu Eserin Kapak Yan kağıdı. 51 Resim 3.4. 272 Envanter No lu Eserin Ketebe Sayfası......52 Resim 3.5. 1881 Envanter No lu Eserin Cildi.....53 Resim 3.6. 1881 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası. 55 Resim 3.7. 1881 Envanter No lu Eserin Ketebe Sayfası...58 Resim 3.8. 1882 Envanter No lu Eserin Cildi...59 Resim 3.9. 1882 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası. 61 Resim 3.10. 1882 Envanter No lu Eser... 64

vii Resim 3.11. 1882 Envanter No lu Eser... 65 Resim 3.12. 1882 Envanter No lu Eserin Ketebe Sayfası.. 66 Resim 3.13. 115 Envanter No lu Eserin Cildi...67 Resim 3.14. 115 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası.70 Resim 3.15. 115Envanter No lu Eserin Ketebe Sayfası....72 Resim 3.16. 38 Envanter No lu Eserin Cildi....73 Resim 3.17. 38 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası... 75 Resim 3.18. 1884 Envanter No lu Eserin Cildi..78 Resim 3.19. 1884 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası...80 Resim 3.20. 1889 Envanter No lu Eserin Cildi...83 Resim 3.21. 1889 Envanter No lu Eserin Serlevha Bezemesi... 85 Resim 3.22. 781Envanter No lu Eserin Cildi.....88 Resim 3.23. 781Envanter No lu Eserin Serlevha Bezemesi...90 Resim 3.24. 119 Envanter No lu Eserin Cildi....94 Resim 3.25. 119 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası.95 Resim 3.26. 166 Envanter No lu Eserin Cildi 98 Resim 3.27. 166 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası...101 Resim 3.28. 166 Envanter No lu Eser den Detay...103 ÇİZİM LİSTESİ

viii Çizim 1.1. Klâsik Cildin Bölümleri 18 Çizim 3.1. 272 Envanter No lu Eserin Şemse ve Salbek deseni 48 Çizim 3.2. 272 Envanter No lu Eserin Miklep Üzerindeki Deseni 49 Çizim 3.3. 272 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası Bordür Deseni...50 Çizim 3.4. 272 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası Deseni... 51 Çizim 3.5. 1881 Envanter No lu Eserin Salbek ve Şemse Deseni..54 Çizim 3.6. 1881 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası Deseni. 55 Çizim 3.7. 1881 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası Bordür Deseni. 56 Çizim 3.8. 1881 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası Deseni..... 56 Çizim 3.9. 1882 Envanter No lu Eserin Salbek ve Şemse Deseni..60 Çizim 3.10. 1882 Envanter No lu Eserin Salbek ve Şemse Deseni 61 Çizim 3.11. 1882 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...62 Çizim 3.12. 1882 Envanter No lu Eserin Deseni 63 Çizim 3.13. 1882 Envanter No lu Eserin Halkâr Deseni 63 Çizim 3.14. 1882 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...64 Çizim 3.15. 115 Envanter No lu Eserin Salbek ve Şemse Deseni.68 Çizim 3.16. 115 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...69 Çizim 3.17. 115 Envanter No lu Eserin SertabDeseni...69 Çizim 3.18. 115 Envanter No lu Eserin Miklep Deseni.70 Çizim 3.19. 115 Envanter No lu Eserin Unvan Sayfası....71 Çizim 3.20. 115 Envanter No lu Eserin Ketebe Sayfası.72 Çizim 3.21. 38 Envanter No lu EserinSalbek veşemse Deseni..74 Çizim 3.22. 38 Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni 75 Çizim 3.23. 38 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...76 Çizim 3.24. 38 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...76 Çizim 3.25. 38 Envanter No lu Eserin Deseni 77 Çizim 3.26. 1884 Envanter No lu Eserin Şemse Deseni...79 Çizim 3.27. 1884 Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni 80 Çizim 3.28. 1884 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...81 Çizim 3.29. 1884 Envanter No lu Eserin Deseni 82 Çizim 3.30. 1889 Envanter No lu Eserin Salbek ve Şemse Deseni 84 Çizim 3.31. 1889 Envanter No lu Eserin Cilt Deseni.84

ix Çizim 3.32. 1889 Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni 85 Çizim 3.33. 1889 Envanter No lu Eserin Koltuk Deseni 86 Çizim 3.34. 1889 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...86 Çizim 3.35. 1889 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni....87 Çizim 3.36. 1889 Envanter No lu Eserin Deseni 87 Çizim 3.37. 781Envanter No lu Eserin Şemse ve Salbek Deseni...89 Çizim 3.38. 781Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni...90 Çizim 3.39. 781Envanter No lu Eserin Koltuk Deseni...91 Çizim 3.40. 781Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...91 Çizim 3.41. 781Envanter No lu Eserin Bordür Deseni...92 Çizim 3.42. 781Envanter No lu Eserin Deseni...92 Çizim 3.43. 781Envanter No lu Eserin Deseni...93 Çizim 3.44. 119 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni.. 96 Çizim 3.45. 119 Envanter No lu Eserin Deseni..96 Çizim 3.46. 119 Envanter No lu Eserin Tığ Deseni...97 Çizim 3.47. 166 Envanter No lu Eserin Şemse ve Salbek Deseni.. 99 Çizim 3.48. 166 Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni..99 Çizim 3.49. 166 Envanter No lu Eserin Miklep Deseni.....99 Çizim 3.50. 166 Envanter No lu Eserin Köşebent Deseni....100 Çizim 3.51. 166 Envanter No lu Eserin Durak Deseni...101 Çizim 3.52. 166 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni....102 Çizim 3.53. 166 Envanter No lu Eserin Bordür Deseni....102 Çizim 3.54. 166 Envanter No lu Eserin Deseni........102 Çizim 3.55. 166 Envanter No lu Eserin Gül Deseni....103

x ÖNSÖZ Çok zengin ve köklü bir kültüre sahip olan Türkler, yüzyıllar boyunca meydana getirdikleri sanat birikimlerini Orta Asya dan Anadolu ya taşıyarak geliştirme imkânı bulmuşlardır. Özellikle el sanatlarında eşsiz eserler ortaya koyan Türkler bu konuda kendilerini dünyaya kabul ettirmişlerdir. Bu el sanatlarından olan tezhip ve cilt sanatı köklü bir geçmişe sahiptir. Bu sanatların uygulandığı el yazmaları başta İstanbul olmak üzere Amasya da da ayrı bir önem taşımaktadır. Bu iki şehirde yapılan kıymetli sanat eserleri olan el yazmalarının kompozisyon, desen, üslûp farklılıkları göz önünde bulundurularak, İstanbul elyazmacılığı ve Amasya II. Bayezid İlhak Kütüphanesi nde Bulunan Elyazmaları çalışılmıştır. Çalışma süresi boyunca konunun planlanıp, ele alınış yöntemi ve değerlendirilmesinde yol gösteren saygı değer hocam Yrd. Doç. Dr. Celalettin KARADAŞ a, bu çalışmanın hazırlanmasında desteklerini esirgemeyen kıymetli hocalarım Sayın, Yrd. Doç. Dr. Oktay HATİPOĞLU, Sayın, Arş. Gör. Şükriye KARADAŞ, Sayın, Hurisel HATİPOĞLUN a şükranlarımı sunuyorum. Erzurum-2011 Neşe AĞKURT

1 GİRİŞ ELYAZMASI I. ELYAZMASI NEDİR? Matbaanın bulunmasından önce elle yazılmış olan kitaplara el yazması 1 adı verilir. Gerek müellif tarafından yazılan gerekse bir başkası tarafından istinsah(kopya) suretiyle yazılan kitaplardır 2. II. EL YAZMALARI NIN TARİHÇESİ İnsanlar yazılarını önceleri taş, kil, tablet, metal, bitkisel yapraklar gibi çeşitli maddelerin üstüne kabartma ya da kazıma tekniği kullanarak yazmışlardır. Daha sonra ise Mısır ın Nil Irmağı kıyılarında papirüs yaprakları üstüne yazılmaya başlanmış ve bunun ardından da aynı amaç için parşömen kullanılmıştır. Batı da bu tip yapıtların ilk örnekleri çoğunlukla bazı küçük boydaki yapıtlar, emirnameler üst ve alt kısımlardan bir sopaya bağlanarak rulo biçiminde yapılmıştır. IV. yy dan sonra bu yöntemden vazgeçilerek kitaplar azatlı köleler tarafından yazılmaya başlanmıştır. Dört Halife döneminden (632-661) kaldığı sanılan ceylan derisi üstüne yazılmış Kur an lardan Türkiye deki müze ve kütüphanelerde güzel örnekler bulunmaktadır 3. Kâğıdın bulunması ile hat, tezhip, minyatür ve cilt gibi el sanatlarının gelişmesi yazmaların ayrı bir önem kazanmasına neden olmuştur. Gerek yurt içi gerekse yurt dışındaki kütüphanelerde bulunan el yazması kitaplar, yazısıyla, cildiyle, tezhibiyle, cetveliyle, minyatürüyle ve kâğıdıyla devrin yaşam tarzını, zevklerini, edebiyat anlayışını ve bilimsel çalışmalarını gösteren eserler olmuşlardır. Bu durum ise elyazmacılığını zamanla başlı başına bir uğraş ve bir sanat haline getirmiştir. Elyazması, yazarına müellif, kopya edene ise müstensih denir. Elyazmaları Aklam-ı Sitte(altı çeşit yazı) denilen sülüs-nesih, muhakkak-reyhânî, tevkî- rikâ yazı çeşitleriyle yazılmışlardır. Elyazmaları sunulacağı yere ya da kişinin kültürel ve ekonomik durumuna göre hattı, tezhibi ve cildi farklılık gösterebilmektedir. 1 Ali Alpaslan, El yazması, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, YEM Yayınları, İstanbul 1997, I, 508; Günay Kut, Yazma Eserler ve Konuları, Antik DekorDergisi, Sayı: 2, Antik A.Ş., İstanbul 1998, s.52. 2 Celal Esad Arseven, Elyazması, Sanat Ansiklopedisi, M.E.B. Basımevi, İstanbul 1983, I, 522. 3 Alpaslan, El yazması, s.508.

2 Osmanlı İmparatorluğu nda matbaanın gelişine kadar elle yazılan kitapların başında Kur an ı Kerîm ler gelmektedir. Bunun başlıca nedeni ise Kur an-ı Kerim e olan inanç, saygı ve sevgi oluşturmaktadır. Bu durum Hattat, müzhhip ve mücellitleri Kur an-ı Kerim i en güzel şeklinde yazma ve süslemeye sevk etmiştir. Kur an-ı Kerîm, hat, tezhip ve cilt sanatkârlarının bütün maharetlerini gösterdikleri el yazması olma özelliğini taşır. Müze, kütüphane ve özel koleksiyonlar hat, tezhip ve cilt sanatlarının en nadide örneklerini ihtiva eden elyazmalarını muhafaza etmektedirler. Elyazması bir Kur an-ı kerîm in bezeme alanları ise; zahriye sayfası, serlevha, sûrebaşı, güller, duraklar, hatime sayfası dır. Zahriye Sayfası, Zahr kelimesi Arapça arka, sırt 4 anlamına gelmektedir. Yazma kitaplarda esas metnin başladığı ilk Sayfanın arkasındaki yani bir öncesindeki sayfaya arkalık sırtlık anlamına gelen zahriye sayfası denilmektedir. Zahriye sayfası, kitabın adı, kime ait olduğu veya kitabın sunulduğu kişinin adı ve ünvanlarını belirten temellük kitabelerinin yer aldığı zengin süslemeli sayfadır. Zahriye tezhibi, zahriye sayfasına yapılan bezemeye denir. Bu bezeme devirlere göre değişiklik göstermektedir. Fatih devri kitaplarında zahriyelerin çift sayfa olduğu görülürken 16. yy da bu sayfanın tek yapıldığı görülmektedir. Bazen de zahriye sayfası boş bırakılmıştır. Serlevha, sözlükte baş anlamındaki Farsça ser ile Arapça levha kelimelerinden oluşan bir yazının başlığı 5 anlamına gelmektedir. Serlevha el yazması kitapların ilk sahifelerine yapılan tezhipli başlığa verilen addır 6. Bir levhanın veya kitabın başına yazılan yazı veya yapılan resme de serlevha 7 denmektedir. Dibace adı da verilen serlevha karşılıklı iki sayfadan oluşur. Fatiha ve Bakara sûrelerinin ilk ayetlerinin yer aldığı bu sayfalara yoğun bir süsleme yapılarak Mushafların en gösterişli sayfaları haline getirilmiştir. Sûrebaşı, Ku ân-ı Kerîm deki sure başlarına veya diğer kitaplarda konu başlarına yapılan tezhibe verilen addır. Bu süslemeye Serbek adı da verilir 8. Ku ân- ı Kerîm de bulunan 114 sureden her bir surenin başına yapılan bu bezemenin içerisinde surenin adı 4 Ferit Devellioğlu, Zahr, Osmanlıca Türkçe Lûgat, Aydın Kitapevi Yayınları, Ankara 1993, s.1175. 5 Gülnur Duran, Serlevha, D.İ.A., İstanbul 2009, XXXVI, 567. 6 Mehmet Zeki Pakalın; Serlevha, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, III. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2004, s.187. 7 Celal Esad Arseven, Tezhip, Sanat Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basım Evi, İstanbul 1998, IV, 1788. 8 Faruk Taşkale, Tezhip Sanatı, Skylife Dergisi, Sayı:123, İstanbul 1997, 108-118.

3 ve ayet sayısı yazılıdır. Bu yazı çoğunlukla beyaz renkli olup altın zemin üzerine yazılmaktadır. Güller, Kur an da genellikle sûrelerin başladığı sayfa kenarlarına yapılan çevresi tezhiplenmiş ortası boş yuvarlak süslemelerdir. Ortası boş bırakılan bu güllerin içerisine bulunduğu sayfadaki konunun ismi yazılmaktadır. Duraklar, Ku ân-ı Kerîm lerde ayet sonlarına, diğer yazmalarda cümle bitimlerine bırakılan boşluklara yapılan küçük bezeme şekillerine durak 9 adı verilir. Duraklara nokta da denir. Hatime sayfası, Hatime kelime anlamı olarak son, sonuç, nihayet 10 manalarına gelir. Yazma kitaplarda müellifin eserini bitirirken yazdığı duaları, tarihini, varsa müzehhibini belirten yazıları kapsayan son sayfaya verilen addır. Beyne s Sütur, İki satır arasına bırakılan boşluklara, geniş olan satır aralarına altın veya az da olsa renkle yapılan bezeme çeşitidir. Cetvel ve Bordürler, Kur an-ı Kerimlerin ve el yazması eserlerin yazı kısmı ile yazı çevresini birbirinden ayırmak için altın veya çeşitli renklerle çekilen çizgilere cetvel adı verilir. Cetvellerin çeşitli aralıklarla paralel çizilmeleriyle oluşan alanları tümüne bordür 11 denir. Tığlar, Tezhip ve cild sanatında, serlevha başlık ve cilt gibi bezemelerde kenarlara doğru ok gibi yapılan ucu sivri motiflerdir. Tığlar, süslenen bölüm ile geride kalan boşluğun dengesini sağlamak amacıyla kullanıldığı gibi gözün boş kenara rahatlıkla geçişini de sağlar. Kur anı Kerim lerin dışındaki yazılan elyazmalarında ise serlevha tezhibi yerine sadece sağdaki ilk sayfanın üst kısmına yapılan zengin bezemeli sayfaya unvân sayfası denir. Buna başlık tezhibide denilmektedir. Kur anı Kerim lerden sonra el yazması kitaplar olarak dini, ilmi ve edebi eserler gelir. Kur an-ı kerîm in Amme, Yasin, En am sûrelerini ihtiva eden mecmualar, 9 Çiçek Derman, Yazma Eserlerde Tezhip Sanatı, Fırat Havzası Yazma Eserler Sempozyumu Bildirileri, Elazığ 1987, 65-66 10 Devellioğlu, Serlevha, s.341; Abdulkadir Yılmaz, Türk Kitap Sanatları Tabir ve Istılahları, Damla Yayınevi, İstanbul 2004, s.114. 11 Nilüfer Kurfeyz, Emek, Saygı ve Sevgi Tezhip, Tatav Yayınları, s.7.

4 Delailü l-hayrât, Es-sünen denilen dua kitapları, tarikatlarla ilgili Evradı Şerîfler, Elifbalar en çok rastlanan dini yazma eserlerin başında gelir 12. Dini eserler: Kurân-ı Kerîmler, Hâdis Kitapları, Tefsir Kitapları, En am-ı Şerifler, Kurân-ı Kerîm cüzleri ve Delâilü l Hayratlar vb. eserlerdir. Edebi eserler: Divanlar, Külliyatlar vb. eserlerdir. İlmi Eserler: Astroloji, Tıp vb. gibi eserlerdir. Bir elyazması eserde bulunması gereken en önemli kayıtlarından biri ferağ kaydıdır. Çünkü bu kayıt elyazmasının kim tarafından, nerede ve nasıl yazıldığını göstermektedir. III. ELYAZMALARI NDA KULLANILAN SANATLAR Sahip olduğu kişinin kültürel ve ekonomik özelliklerini yansıtan elyazmalarına uygulanan hat, tezhip, cilt, ebru, minyatür gibi sanatlar yazmaların ayrı bir önem kazanmasına neden olmaktadır. Her biri ayrı ayrı önemli olan bu sanatlar yapıldığı dönemin zevk, beğeni, sanat ve yapan sanatçının estetik anlayışına göre değişiklik göstermektedir. Bu sanatlardan kısaca bahsedecek olursak; a. Hat Sanatı Hat ince, uzun doğru yol, birçok noktanın birbirine birleşerek sıralanmasından meydana gelen çizgi gibi anlamlara gelen, ıstılah olarak ise yazı, güzel yazı (hüsn-ü hat) 13 manalarında kullanılmıştır. Bu sanatı icrâ eden kişilere de Hattat denilmektedir 14. Hat sanatının ortaya çıkışının nedeni dini mahiyettedir. Bu sanata Müslümanların değer vermesi İslam dininin kitabı olan Kur ân-ı Kerîm i yazılı hale getirerek, ona yakışan güzelliği bulma gayretinden doğmuştur. Daha sonraları ise hat sanatı dini konularda olsun ya da olmasın estetik gayesiyle yazılmaya devam etmiştir. İslamiyet ten önce bugün Ürdün ve Suriye topraklarında yaşayan Nabat Kavmi tarafından kullanıldığı için nebatî yazısı da denilen Fenike yazısı Arap yazısının ilk 12 Hüseyin Gündüz, Hat, Tezhip ve Tasvir Sanatının Görkemli Buluşması Delâil-ül Hayrât, İsmek El Sanatları Dergisi, Sayı:5, İstanbul 2008, s.134. 13 Ali Alparslan, Hat, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1997, XVI, 427. Hüsn-ü Hat: Estetik ölçülere bağlı kalarak güzel yazı yazma sanatına verilen addır. Muhittin Serin, Osmanlı Hat Sanatı, Osmanlı II Kültür ve Sanat, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, 26-33. 14 Ali Alparslan, Hat, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Yem Yayınları, İstanbul 1997, II, 766.

5 halidir 15. Arap yazısı zamanla bütün Müslümanların geliştirdiği İslam yazısı vasfını kazanmıştır. Dördüncü halife Hz. Ali döneminde gelişerek ilerleyen ve devletin başkenti olan Kûfe ye nispeten kûfi adını alan yazı, Emeviler in son döneminde değişmeye başlayarak harflerin bünyesindeki köşelik kaybolmaya başlamıştır 16. Hat sanatı tarihinde önemli gelişmelerden biri olan X.yy da Abbasi veziri İbn Mukle, hızla gelişen Arap yazısını belli ölçüler içine almaya çalışarak yenilik getirmiştir. Bu ölçüler nokta, standart bir elif ve daireden oluşmaktadır. Nokta harflerin ölçüsünü, mesafesini; elif, dikey harflerin boyunu; dairede çanak şeklini andıran harflerin genişliğini 17 göstermek için kullanmıştır. Böylece Kûfi yazıya nispeten yazılması ve okunması daha kolay olan Aklam-ı Sitte(altı çeşit yazı) belirmeye başlamış oldu. Bunlar Sülüs-Nesih, Muhakkak-Reyhanî ve Tevkî- Rikâ yazı çeşitleridir. Bu yazıları birbirinden ayıran bünye farkı olup harf şekillerinin esası birdir. Sülüs ün lügat manası üçte bir demektir 18. Sülüs, hat çeşitleri içinde en eski ve en çok işlenmiş yazı türüdür. Gelişmesini nesihle beraber Osmanlı hattatları elinde tamamlamıştır. Nesih yazı ise, sülüs yazıya benzerliği olup genişliği onun üçte biri kadardır. Muhakkak, doğru, muntazam, ispat olunmuş gibi anlamlara gelmektedir. Kalem kalınlığı sülüs harflerine nispetle daha büyük ve yayılmıştır. Kâseler düzümsü ve daha geniştir. Reyhânî ise Muhakkak ın kurallarına bağlı olup fakat nesih gibi ince ve küçük yazılan bir hattır. Tevkî alâmet, nişan, tuğra, ferman anlamında kullanılmaktadır. Harflerin yarısı düz yarısı yuvarlak olup, sülüs yazıya nispetle harflerin boyları, çanaklar ve elifler daha küçük ve kıvraktır 19. Padişaha ait belgelerde kullanılan bir yazı çeşitidir. Rikâ, kâğıt, deri, bez anlamına gelip, ıstılah olarak düzlüğü ve yuvarlaklığı değişik, çoğu harfleri bitişik diye tarif edilmektedir 20. Çoğu harfleri birbirine bitişik olduğu için süratli yazılmaya müsaittir. Aklam-ı Sitte dışında gelişen diğer yazı çeşitleri ise, Ta lîk asma, asılma manalarında her harfi yuvarlağımsı olup, düz harf yoktur. XIV. yy da İran dan çıkmış 15 M.Uğur Derman, Osmanlı Türklerinde Hat Sanatı, Osmanlı II Kültür ve Sanat, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, 17-25. 16 Ali Alparslan, Osmanlı Hat Sanatı Tarihi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 1999, 19-25. 17 Serin, Osmanlı Hat Sanatı, 26-33. 18 Ali Alpaslan, Osmanlı Hat Sanatı, İstanbul 1999, s.21. 19 Muhittin Serin, Hat Sanatı ve Meşhur Hattatlar, Kubbealtı Neşriyat, İstanbul 1999. 20 Yılmaz, Rikâ, s.283.

6 resmi yazışmalarda kullanılmıştır. Osmanlı Hattatları bu yazıya kendi görüş ve sanat anlayışlarını yansıtmışlardır. Osmanlı Ta'lîk hattının hürde (küçük) veya hafi (ince) denilen şekli edebi eserlerde ve divanlarda kullanılmış, fetvahanenin de resmi yazısı olmuştur 21. Dîvânî yazı dîvâna mensup demektir. Bugünkü bakanlar kuruluna denk gelen Dîvân-ı Hümâyûn dan çıkan kararlar, emirler ve fermanlarda kullanıldığı için bu ismi almıştır. Rık a, okuma yazması olan her Osmanlı nın günlük yazışmalarda kullandıkları ve kalem ağzı 1 mm yi geçmeyen yazı çeşitidir. Siyâkat, Osmanlı Devleti nin maliye ve tapu kayıtlarında kullanılıp, okuması yazması zor, şifre gibi olan bu yazı sanat gayesi ile yazılmamıştır 22. XII. yy ın başlarında İslam yazılarının kaideleri, kanunları İbn Mukle den sonra İbn Bevvab eliyle daha güzel ölçülere kavuşmuştur. Yazının XIII. yy ın en güzel şekliyle estetik değer kazanması ise Yâkutü l-musta sımî adlı sanatkâr tarafından gerçekleşmiştir. O zamana kadar düz kesilen kamış kalem in ağzını yan keserek yazıya büyük estetik kazandırmıştır 23. Sülüs-Nesih, Muhakkak-Reyhanî ve Tevkî- Rikâ, Aklam-ı Sitte nin bütün kâidelerini bulmuştur. Yâkutü l-musta sımî nin vefatından sonra, onun üslûp anlayışı yetiştirdiği sanatkârların eliyle Bağdat tan, Anadolu, Mısır, Suriye, İran ve Maveraünnehr e kadar yayılmıştır 24. Musta sımî den sonra yaygınlaşarak devam eden altı çeşit yazı Osmanlı hattatları elinde yükselmeye başlamıştır. Fatih döneminde Amasyalı hattatlar tarafından Türk sanatına üslûp kazandırma yolunda gayretler sarf edilmiş ancak XV. yy da II. Bayezid döneminde önemli atılımlar gerçekleşmiştir. II. Bayezid in şehzadeliğinde Amasyalı Şeyh Hamdullah ı, Amasya dan İstanbul a davet ederek kendisine sarayda özel bir oda tahsis ettirerek, tımar vermiş Kur ân-ı Kerîm ve kıt a yazdırarak hat sanatında Osmanlı üslûbunun 25 doğmasına vesile olmuştur. 21 M. Uğur Derman, Osmanlı Hat Sanatı, Sakıp Sabancı Müzesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul 2001, s.17. 22 Zeren Tanındı, Hat Sanatı, Başlangıcından Bugüne Türk Sanatı, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1993, s.388. 23 M.Uğur Derman, Osmanlı Türklerinde Hat Sanatı.., s.18. 24 Serin, Osmanlı Hat Sanatı, s.27. 25 Serin, Hat Sanatı ve Meşhur.,s.29.

7 Şeyh Hamdullah hattatların kitabesi adını almış ve o dönem İslam dünyasındaki bütün hattatların üstadı olmuştur 26. Önceleri Yâkutü l-musta sımî üslûbunu takip ederken daha sonra kabiliyeti sayesinde ileri sürdüğü yeni geometrik ölçülerle harflerin şekillerine ayrı bir güzellik getirerek, Musta sımî nin harflerindeki dağınıklığı daha muntazam şekle sokmuştur 27. Şeyh döneminde nesih yazının insanda hayranlık uyandıracak şekilde güzelleşmesi ve kolay okunan bir yazı çeşidi olması kitap ve Mushaf-ı Şerif yazısı olarak tercih edilmiştir. Sanatkâr eserlerinin çoğunu murakka 28 ve kıt a olarak vermiş koltuklu sülüs-nesih kıt a nın Türk zevkine uygun ölçü ve şekliyle ortaya koymuştur 29. Şey Hamdullah dan kısa bir süre sonra hat sanatında ismi duyulan asıl adı Ahmed Şemseddin olan Ahmed Karahisârî(1469-1556) ise Yâkut üslûbunu benimseyerek bu üslûpta eserler vermiştir. XVII. yy ın önemli bir hattatı olan Hafız Osman, Şeyh Hamdullah yazı üslûbunun bütün inceliklerini öğrenerek kendi sanat özellikleriyle zenginleştirmiştir 30. Kur ân-ı Kerîm i ezbere okuduğu için hafız unvanını almıştır. Bugün bildiğimiz formdaki ilk Hilye 31 hattat Hafız Osman Efendi (1642-1698) tarafından tasarlanmıştır 32. XVIII. yy ın sonlarına doğru Hafız Osman ın yeniden yorumladığı sülüs yazıyı inceleyen Mustafa Rakım(1758-1826) isimli hat sanatçısı, abisi İsmâil Zühdî den öğrenmiş olduğu sülüs yazıyı daha da geliştirip Celî üslûbuna aktarmıştır 33. Mustafa Rakım aynı zamanda Osmanlı tuğrasına yeniden şekil vererek ona canlılık kazandırmıştır. XIX. yy da ise hattat ve bestekâr olan Kazasker Mustafa İzzet Efendi(1801-1876) sülüs ve nesih yazılarında Hafız Osman üslûbundan ilham almış, aynı zamanda celî 26 Oktay Aslanapa, Türk Yazı(Hat) Sanatı, Türk ve İslam Sanatı III, İnklap Yayınevi, Ankara 1960, 137-140 27 Ali Alparslan, Hat Sanatında Osmanlılar, Osmanlı Uygarlığı II, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2003, s.825. 28 Murakka: yama, yama üstüne yama, birbiri üzerine yapıştırılan kâğıtların mukavva haline getirilmesi. Abdulkadir Yılmaz, Murakka, s.234; Celal Esad Arseven, Murakka, III, 1474. 29 Muhittin Serin, Osmanlı Hat Sanatı,s.26. 30 Seraceddin Şahin, Türk ve İslam Eserleri Müzesi ndeki Örnekleriyle Tarihsel Süreç İçerisinde Hat Sanatı, 1400 Yılında Kuran-ı Kerim, Antik A.Ş. Yayınları, İstanbul 2010, 14-27. 31 Hilye: süs, ziynet manalarına gelen mecazen yaratılış, güzel vasıflar Hat sanatında Hz. Muhammed in vasıflarını anlatan levhalara verilen ad., Mustafa Uzun, Hilye, D.İ.A., İstanbul 1998, XVIII, s.44. 32 Süleyman Berk, Kur an-ı Kerîm Nüshalarının Hat ve Hattatları, 1400 Yılında Kuran-ı Kerim, Antik A.Ş. Yayınları, İstanbul 2010, 57-86. 33 Derman, Osmanlı Türklerinde Hat Sanatı, 17-25.

8 yazıda Mustafa Rakım yolunda eserler vermekle beraber kendine mahsus bir üslûp geliştirmiştir 34. Mustafa Rakım ın ardından yetişen hattat Sami Efendi(1838-1912) celî-sülüs hattı en mükemmel şekline eriştirmiş, aynı zamanda tuğra nın da en güzel estetik ölçülerini bulmuştur. Sami Efendi, hat sanatını aynı titizlikle sürdüren Nafiz Bey, Hulusî Yazgan(1986-1940), Ömer Vasfi ve Necmettin Okyay(1883-1976) gibi değerli talebeleriyle bu sanatı Türkiye Cumhuriyeti ne kadar getirmişlerdir 35. Hat sanatı, Arap alfabesinden Latin alfabesine geçildiğinde yaygın bir sanat olmaktan çıkıp belirli eğitim kurumlarında öğretilen geleneksel bir sanat durumuna gelmiştir. Hat sanatının uygulandığı yerler; kitaplar, kıt alar, murakkaa lar, levhalar, câmî yazıları, kitâbeler ve hilyeler dir. a.1. Kâğıt Arapça da kırtâs, Farsça da kağız, Türkçe de kağıd denilen bu kelime üzerine yazı yazmak veya bir şey sarmak 36 için kullanılan sayfaların genel adıdır. Çeşitli bitkilerden çıkarılan milimetre ile ölçülecek kadar küçük liflerin keçeleştirilmesinden elde edilir 37. Kâğıt, ilim ve kültürün yayılıp gelişmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Kağıdın icadında önce yazı ve resimler, çamurdan yapılmış levhalar üzerine sivri bir kalemle çizilir veya kalıplarla basılır ve bunlar güneş veya ateşte kurutularak muhafaza edilen tabletlere daha sonra da tahta, kurşun, papirüs, parşömen v.s. gibi malzemelere uygulanmıştır. Kâğıt ilk kez M.S. 105 tarihinde Çinli Ts ay Lun tarafından bulunmuştur. Ts ay Lun kâğıdı ağaç kabukları, bez parçaları ve diğer lifli malzemelerden faydalanarak yaptığı bilinmektedir 38. Kâğıt yapımı yaklaşık 600 yıl boyunca Çinliler tarafından sır olarak saklanmıştır. Müslümanlar da M.S.751 de Semerkant da Çinli esirlerden öğrenmişlerdir. Kâğıt Çin den İpek Yolu ile XII. yy da Orta Asya ve İran a gelmiş bu yolla Kuzey Afrika İslam ülkeleriyle, İspanya da Endülüs İslam devletlerine ve oradan da Avrupa ya yayılmıştır. 34 Berk, Kur an-ı Kerîm Nüshalarının Hat ve Hattatları, 57-86. 35 M. Uğur Derman, Osmanlı Türklerinde Hat Sanat, s.24. 36 Mahmud Bedreddin Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm Medeniyetinde Kalem Güzeli, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1974, s.187. 37 Arseven, Kağıt, II, 895-902. 38 Yılmaz, Kâğıt, s.151.

9 Doğuda ve Batıda yapılan kâğıtlar Osmanlılar tarafından kullanılmıştır. Batı kökenli kâğıtlarda kullanılan Filigran(su damgası, kâğıdı ışığa tutunca görülen marka)doğu kâğıtlarda yoktur. Kitap sanatlarında kullanılan kâğıtların en eskisi parşömendir. Daha sonra ise papirüs kullanılmıştır. Papirüste yerini kâğıda bırakmıştır 39. Kitap sanatlarımızdan olan hat ve tezhipte kullanılan kâğıtlar müzehhip ve hattatlar tarafından titizlikle seçilir. Aksi durumunda kaliteli olmayan bir kâğıt üzerine yapılan iş sönük kalır. Osmanlıda İstanbul başta olmak üzere diğer kültür merkezlerinde kâğıt terbiye dükkânları bulunmaktaydı, bu dükkânlarda yapılan işleme göre mühreciler, âhârcılar ve boyacılar vardı 40. Eskiden yapılan kâğıtlar hemen kullanılabilir halde olmadığından önce istenilen renge boyanıp daha sonra âhârlanıp ve mührelendikten sonra kullanılabilir hale gelmektedir. İyi bir kâğıtta aranan özellikler ise, kâğıdın ham olmaması, kalemin kâğıda iyi yapışarak mürekkebi yaymaması, kalemin cam üzerinde yazar gibi kayıp gitmemesi, yumuşak hamurlu olup, mürekkebi arkasına geçirmeden kalemi tutmasıdır. Ayrıca, kâğıt çok iyi silinebilen ve silinirken leke bırakmayıp rengi zamanla atmayan özellikte olmalı, sık gözenekli, yumuşak, pürüzlü ve tüylü olmayan kâğıtlar kullanılmalıdır 41. Âhârlı ve mühreli olmalı. Gözün yorulmaması, çabuk kirlenmemesi maksadıyla beyaz kâğıt mümkün olduğu kadar kullanılmamalıdır. Âhârleme tekniklerinde en çok kullanılanlar, yumurta âhârı, un âhârı, nişasta âhârı dır. Kâğıt boyama usullerinden sürme usulü; toz halindeki toprak veya madeni boya mermer üzerinde bir miktar sirke ile karıştırılıp destesenk(boya v.s. ezmekte kullanılan el taşı) ile ezilip, nişasta ve kola pelte haline gelene kadar pişirilip buna karıştırılır. Soğuk olarak sünger, pamuk veya el ile kâğıda iyice yedirilir. Daha sonra güneş olmayan serin ve gölgede kendi kendine kurutularak, düzgün durması içinde nemli iken üst üste yığılmalıdır 42. Boyama usulü; ıhlamur, çay, kök boya, gibi renk veren nebatat kaynatılıp rengi çıktıktan sonra bir miktar şap konup tekrar kaynatılır. Kaynatılan bu suyun içinde kâğıtlar ılık ılık banyo edilir. 39 Hatice Aksu, Türk Tezhip Sanatının Süsleme Unsurları, Osmanlı II Kültür ve Sanat, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, 131-145. 40 Celalettin Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha Tezyinatı, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum 2004, s.26. 41 Kurfeyz, Emek, Sabır ve Sevgi,s.11. 42 Yılmaz, Kâğıt, s.151.

10 Kâğıt çeşitleri; Devletâbâdî, Hatâyî(Türkistan ın Hatay şehrinde ağaç elyafından üretilen bir cins kâğıt), Âdilşâhî, Harîrî Semerkandî(Semerkant ipeği), Sultanî Semerkandî, Hindî(bambu ve pirinç sapından yapılan kâğıt), Nizâmî Şahî, Kasımbeyî, Harîrî Hindî(Hint ipeği), Gûnî-i Tebrîzî(Tebriz de işlenen ve işlemesi Tebrizlilere ait Şekerrenkli kâğıt), Muhayyer(şekerrenkli kâğıt). Âbâdî (Hindistan da yapılan dayanıklı, açık saman renginde parlak ve pürüzsüz kağıt) dir 43. a.2. Âhâr Âhâr yemek, yiyecek, yiyinti, kahvaltı, sofralık 44 anlamlarına gelmektedir. Bir şeyin yenmesi bedenin kuvvetlenmesine neden olduğu gibi, kâğıdın âhârlanması da ona kuvvet ve dayanıklılık vererek, su ve rutubet gibi dış etkenlerden korur. Istılah olarak, eskiden yazı yazmaya, yazılan yazının kolayca silinmesine elverişli, düzgün ve kaygan bir yüzey elde etmek üzere, içinde sertleştirici bulunan sıvı maddeye 45 denir. Kitap Sanatları nda âhâr en önemli işlemdir. Âhârsız kâğıt üzerinde hattat ve müzehhip in çalışması neredeyse imkânsızdır, çünkü kamış kalemin ve fırçanın kâğıt üzerinde akar gibi çalışması ve hattatların tashihi için şarttır. Genellikle iki çeşit âhâr yapılmaktadır. Bunlar nişasta ve yumurta âhârı dır. Nişasta âhârı; bir miktar nişasta soğuk suda eritilip ateşte sürekli karıştırılarak kaynatılır. Elde edilen karışım ne çok sulu nede çok katı olmalı, elde edilen bu karışım süzülerek kullanılmalıdır. Nişasta âhârı kâğıt hamurunun sertliğini gidererek kâğıdın yapışmasına yardım eder. Kâğıt böylece mürekkebi emerek yazı üzerinde tashihe gerek bırakmaz 46. Nişasta yerine un da kullanılabilir. Yumurta âhârı; taze tavuk veya ördek yumurtasının akı, çukurca bir tabağa konduktan sonra iri bir şap parçası ile karıştırılarak çırpılır. Yumurtanın akı bir süre sonra koyulup kesilmeye başlar üzerindeki köpük, ince bir bezden süzülerek alınır. Kalan sıvı fırça, sünger veya pamuk yardımı ile sürülür. Bir veya iki kat âhâr kâğıdın cinsine göre yapılabilir. Bir kat sürülen âhâr kurumadan ikinci kat sürülmemelidir 47. Aksi halde çatlamalara neden olabilir. Nişasta âhârı yapılmış ya da yapılmamış olan 43 Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm, s.189. 44 Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm,s.190. 45 Celal Esad Arseven, Âhâr, Sanat Ansiklopedisi, Yapı Endüstri Yayınları, İstanbul 1997. 46 Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı ve İslâm..,s.189. 47 Kurfeyz, Emek, Sabır ve Sevgi Tezhip..,s.19.

11 herhangi bir kâğıda yumurta âhâr yapılabilir. Yumurta âhârı yapılan kâğıtlara yazılan yazılar birkaç defa silinebilir ve mürekkep lekesi kalmaz. Kalem kâğıda iyi bir şekilde yapışır. Bir kâğıdın âhârı ne kadar eski olursa silinmeye o kadar elverişli olur. Bunlardan başka üstübeç, balık tutkalı, hatmi veya gül yaprakları gibi maddelerden de âhâr yapılabilir, ayrıca kâğıdın güzel kokması için misk, çiçek suyu ve gülsuyu gibi maddelerde katılabilir 48. a.3. Mıstar Mıstar, satır çizmeye mahsus alete verilen isimdir 49. Mıstar da denilmektedir. Farsçada hatkeş diye adlandırılmaktadır. Yazıyı doğru bir satıra yazmak için kâğıt ya da defter üzerine mıstar kullanılarak sayfaya düz bir çizgi çizmeye yarar. Hattatların kullandığı bu alet, bir mukavva üzerine satırlar şeklinde birbirine paralel olarak gerilmiş ipliklerden ibarettir. Meşk mıstarı, sahife mıstarı, hilye mıstarı, kıt a mıstarı gibi irili ufaklı çeşitleri mevcuttur 50. Mıstar ın yapımı; yazılması istenilen bir yazının kâğıtta kaplayacağı yerin şekli, satırların adedi, uzunluğu ve ilavesi düşünülen hususiyetleri ince bir mukavva üzerine çizilir. Çizilen satırlar iki başından ince bir iğne ile delinip, ibrişim ve benzeri bir iplik bu deliklerden iğne geçirilerek gerilir. Yazı yazılacak kâğıt bu mukavvanın üzerine konularak parmak uçları ile ip izinin satıra çıkması sağlanır. Böylece yazılacak olan sayfanın düzeni belirlenmiş olur. b.tezhip Sanatı Tezhip, Arapça Zeheb kökünden gelmekte olup altınlamak, süslemek 51 anlamına gelmektedir. Istılah olarak, el yazması kitapları ve hüsn-i hat yazıların kenarlarını altın ve boya ile yapılan bezemeye verilen addır 52. Tezhip sanatının uygulandığı esere müzehhep, bu sanatı icra eden kişilere de müzehhip denir 53. 48 Yılmaz, Âhâr, s.5. 49 Pakalın, Mıstar, II, 531. 50 Mahmud Bedreddin Yazır, Medeniyet Âleminde Yazı,s.189. 51 Devellioğlu, Tezhip, 339; Fatma Çiçek Derman, Osmanlı Asırlarında, Üslûp ve Sanatkârlarıyla Tezhip Sanatı, Osmanlı II Kültür ve Sanat, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, s.108. 52 Celal Esad Arseven, Hatayi, Sanat Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1998, II, 692.

12 Türk tezyini sanatlarında köklü bir geçmişe sahip olan Tezhip, Kitap sanatlarından biri olarak VIII. yy dan itibaren gelişmeye başlamıştır 54. Türklerde tezhibin geçmişi Uygurlara kadar uzanır. A. Von le Cop tarafından Doğu Türkistan da Hoça Şehri Harabelerinde VIII. ve IX. yy. a ait duvar resimleri ve minyatürler, Türk resminin bugüne kadar bilinen en eski örnekleridir 55. Türkler de tezhibin geçmişi Uygurlara kadar uzanır. Uygur tezhibinde zemin mavidir, kullanılan renkler al, beyaz, altın yaldız, erguvan rengi, açık ve koyu yeşildir. Basitleştirilmiş ağaç motifleri, boşlukları dolduran çiçekler, yapraklarla bezeli kıvrım dallar başlıca unsurlardır 56.Orta Asya da yapılan kazı ve araştırmalar neticesinde bulunan fresk, resimli ve minyatürlü kitaplar, M.S. VIII-IX. yy lar da bu sanatların Uygurlarda ne derece ilerlemiş olduğunu ortaya koymaktadır 57. Manihaist ve Budist Uygur sanatçıları M.S. VIII. yy dan itibaren Orta Asya dan Ön Asya ya ve daha aşağılara inmeye başlayarak, kendi sanat üslûplarını da gittikleri yerlere yaymışlardır. Resim, Minyatür gibi süsleme sanatlarının İslam dünyasına yayılmasında Uygur sanatçılarının etkisi büyük olmuştur. Orta Asya resim ve süsleme sanatlarıyla Selçuklu sanatları arasında büyük üslûp farklılıklarının görülmeme nedeni, Selçuklu kâtip ve nakkâşların Uygur Türkleri olmasıdır 58. Tezhibi Anadolu ya Selçuklular getirmişlerdir. Selçuklu tezhibinde genellikler yuvarlak kıvrımlar çizen dallar üzerine yerleştirilmiş stilize hayvan motiflerinden oluşan Rumîler kullanılmıştır. Aynı zamanda geometrik şekillerinde hâkim olduğu Selçuklu tezhibi, değişik sayıda köşeleri olan motifler birbirine uyacak şekilde yan yana getirilerek bazen büyük bir sayfayı kaplayan bir kompozisyon, bazen de kompozisyonun ortasında çok köşeli bir yıldızlı motifiyle süslenmiştir. Genellikle geometrik şekillerin içleri benek, yıldız, yaprak motifleriyle doldurulmuştur. Selçuklu tezhipleri kitaba önem veren sultan ve emirlerin konaklarında gelişmiştir. XIII. yy ın başlarında Konya da Selçuklu emirlerinden Şemseddin Altun 53 Mehmet Zeki Pakalın, Tezhip, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, I. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2004, s.765; Ali Alparslan, Tezhip Sanatı, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul1997, II, 176. 54 Müjgan Cunbur, Türkler de Tezhip Sanatı, Türk Dünyası El Kitabı, Türk kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları, Ankara 1992, s.442. 55 Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, Türk Ansiklopedisi, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevi, Ankara 1982, XXXII, 224. 56 Müjgan Cunbur, Tezhip ve Tezhipçilik, Türk Ansiklopedisi, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınevi, Ankara 1982, XXXI, 160. 57 İsmet Binark, Türklerde Resim ve Minyatür Sanatı, Vakıflar Dergisi, Ankara 1978, s.274. 58 Aslanapa, Türk Sanatı, s.261.

13 Aba bir medrese yaptırmış ve içine bir kütüphane tesis etmiştir 59. XIII. yy da medeniyet ve sanatının zirvesine erişen Selçukluların başkentleri ve aynı zamanda önemli sanat merkezi olan Konya da, Selçuklu Sarayına bağlı sanatkârların meydana getirdikleri tezhipler, zengin fakat o nispetle sade ve olgun süslemeli eserlerdir 60. Selçuklu dönemi tezhiplerinde altının ezilip sürülerek kullanıldığı gibi, yapıştırılarak da kullanılmıştır. Koyu lacivert, kırmızı, yeşil ve kahverengi, Selçuklu bezemelerinin ana renkleridir. Selçuklu tezhiplerinde tığların yok denecek kadar az kullanılmış olması da dikkat çekicidir 61. Selçuklu devri tezhibini klasik Türk tezhibinin başlangıcı sayılan Osmanlı tezhibi takip eder 62. Türk Müzehhipleri XV. yy başlarından itibaren, Semerkant, Herat, Şiraz dan Bursa ve Edirne ye gelen bilginler, sanatçılar ve naif üslûbu çalışan müzehhiplerin de Osmanlı merkezlerine geldikleri ve bu üslûbu kitap sanatlarına taşıdıkları görülmektedir. Osmanlılarda büyük ilgi ve teşvik görerek parlayan tezhip sanatında XV. yy. en renkli, olgun ve zevkli dönemlerinden birini teşkil eder. Fatih devrinin nakkaşbaşısı Baba Nakkaş bu devrin tanınmış müzehhibidir. Fatih in Topkapı Sarayı nda iki tezhip atölyesi bulunduğu, bunlardan birinde Türk, diğeri de doğudan yani İran ve Herat dan gelmiş sanatkârların çalıştığı bilinmektedir. Fatih devri tezhiplerinde açık laciverdi zemin üzerine kırmızı, yeşil ve siyah yanında sarı, turuncu, mor, pembe ve beyaz renklere de yer verilmiştir. Beyazid döneminde, Fatih devrinde Batı ya açık olan sanat gelişimi, tekrar Doğu sanatları üstünde yoğunlaşmış, saray nakkâşhaneleri İslam sanatı ve geleneklerine bağlı biçimde çalışmışlardır. Bu dönemdeki süsleme motifleri arasına Çin bulutu motifi, Uzakdoğu kökenli çitemaniler girmiştir. Tezhipte kullanılan altın, sarı ve yeşil, mat ve parlak olarak çeşitli tonlarda sürülmeye başlanmış, Herat okulu etkisi altında oldukça ince bir çalışma ortaya çıkmıştır 63. Klasik devir Osmanlı tezhibine Kanuni Sultan Süleyman dönemi (1520 1566) ile girilir. Bu dönemde tezhip fevkalade bir gelişme gösterir. Fatih dönemindeki açık mavi zeminin yerini koyu kırmızı alır. Çizgiler daha zarif, kompozisyonlar motif 59 Zeren Tanındı, Kitap ve Tezhibi, Osmanlı Uygarlığı 2, İstanbul 2003, s.876. 60 İlhan Özkeçeci, Türk Tezhip Sanatı, Erciyes Üniversitesi Gevher Nesibe Tıp Tarihi Enstitüsü Yayınları, Kayseri 1992, s.2. 61 Cahide Keskiner, Türk Tezhip Sanatı, Art Decor, Sayı: 36, İstanbul 1996, s.211. 62 Cunbur, Türkler de Tezhip.., s.443; İsmet Binark, Türk Kitapçılık Tarihinde Tezhip San atı, Türk Kültür Dergisi Bülteni, Sayı: 13, Ankara 1964, s.25. 63 Keskiner, Türk Tezhip Sanatı, s.213.

14 bakımından daha zengindir. Osmanlı Türk tezhip sanatının en görkemli ürünleri Kanuni nin uzun süren saltanat yıllarında verilmiştir 64. XVI. yy ın ortalarına doğru Türk bezeme motiflerinde büyük bir zenginlik kendini gösterir. O zamana kadar kullanılmayan sivri uçlu, kıvrık hançer yapraklar, bu dönemde stilize çiçek motifleri eşliğinde saz yolu denen bir üslup altında işlenmeye başlanır. Söz konusu düzenlemelerde kullanılan hatayî motifleri oldukça iri ve çok ayrıntılıdır. Kanuni Sultan Süleyman döneminin ekol yaratan nakkaşlarından biri olan, Şah Kulu 65 tarafından İstanbul sarayında geliştirilen bu bezeme tarzı Osmanlı Süsleme sanatının son dönemine kadar kullanılmıştır. Şah Kulu nun yaratmış olduğu bu üslûp sadece tezhipte değil çini, cilt, deri, kalem işi gibi alanlara da uygulanmıştır 66. Türk tezhip sanatında yapılan en büyük atılımlardan biri de yine aynı döneme rastlar. Kara Memi adıyla tanınan Mehmed Çelebi ise 1540 1566 yılları arasında saray nakkaşhanesinde çalışmıştır 67. Kanuni nin başnakkaşçısı Kara Memi tarafından geliştirilen natüralist üslup, ilk olarak yazma eserlerde ortaya çıkar. Gül, karanfil, lale, nergis, sümbül gibi çeşitli bahçe çiçekleri ve çiçek açmış baharlar dekoratif tarzda ele alınmıştır. Klâsik Osmanlı tezhibi nin ve Şûküfe üslûbunun ilk üstadı olmuştur 68. XVII. yy. tezhip sanatı bakımından bir yenilik göstermeyen devirdir 69. Türk sanatında XVII. yy da Batı etkileri yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Bu dönemde süsleme sanatımızda bir yandan geleneksel klasik motifler, bir yandan Avrupa sanatının etkisiyle oluşan yeni motiflerin bir arada kullanıldığı görülür. Dönemin en sevilen motifi çiçek buketleridir. Bu çiçek buketleri kitap sanatlarında ahşap işçiliğine kadar her türlü sanat eserine uygulamıştır. Batı sanatının etkisinin görüldüğü 18. yy da kitap süslemesinde Barok ve Rokoko motiflerinin yanı sıra klasik motiflerin beraber kullanıldığı eserler verilmiştir. Dönemin nakkaşı aynı zamanda cilt ustası ve çiçek ressamı da olarak bilinen Üsküdarlı 64 Banu Mahir, Tezhip Sanatı, Geleneksel Türk Sanatları, T.C. Kültür Bakanlığı, İstanbul 1995, s.375. 65 Çiçek Derman, Osmanlıda Klasik Dönem, Hat ve Tezhip Sanatı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2009, s.344. 66 S. Bağcı, F. Çağman, G. Rendağ, Z. Tanındı, Osmanlı Resim Sanatı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul 2006, s.226. 67 Zeren Tanındı, Osmanlı Sanatında Tezhip, Kültür ve Sanat, II, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999. 68 Tülin Didinal, Bir Süsleme Sanatı Osmanlı Tezhipleri, Kültür ve Sanat Dergisi, Sayı: 8, Türkiye İş Bankası Yayınları, Ankara 1990, 35-38. 69 F. Çiçek Derman, Türk Tezhip Sanatının Asırlar İçinde Değişimi, Türkler Ansiklopedisi, Ankara 2002, XII, 295.

15 Ali Çelebi 70. XVIII. yy ın en büyük müzehhibi aynı zamanda Lâke ustası ve çiçek ressamı olarak da tanınmıştır 71. Şah Kulu nun üslubunu oluşturan iri ve kıvrık yapraklı hatayileri kendine örnek alan sanatçı bu motifleri tamamıyla kendi üslûbuyla yorumlamıştır 72. Ali Üsküdari nin eserlerini meydan getiren motifler, yaprak, penç, gonca gül ve hatayi gibi bitkisel olan üslûplaştırılmış çiçek motifleri ve yarı üslûplaştırılmış tabii çiçeklerdir 73. XVIII. yy ın sonuna doğru yapılan eserlerde bir gerilemeyle beraber zayıf örnekler verilmiştir. Bu dönemin sonlarına doğru barok kıvrımları Türk tezhibinde taklit edilmeye başlanmış, bu nedenle Türk tezhibi mükemmelliğini kaybetmiştir. XVIII. yy ın ikinci yarısı ve XIX. yy ın tezhip örnekleri klâsik tezhip anlayışından çok uzaktır 74. XIX. yy da ise neo- klasik denilen üslûpta klasik motiflerin yeniden ele alınmasına çalışılsa da bu dönemde kalitesi düşük ve zayıf eserler yapılmıştır. Bu üslup Osmanlı bezeme sanatının en zayıf üslubu olarak kabul edilir. Bu dönemde Barok ve Rokoko üsluplarında yapılan tezhipler sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. XX. yy ın başlarında zayıf bir durumda olan Türk tezhip sanatı sanatkârların büyük gayretleriyle yaptıkları kaliteli çalışmalar sayesinde yeniden canlanmaya başlamıştır. Bu amaçla 1914 yılında kurulan Medreset-ül Hattatın açılmasıyla geleneğe bağlı sanatların devam edilmesi ve yeni öğrencilerin yetiştirilmesi amaçlanmıştır. Geleneğe bağlı sanatların icra edilmesi ve bu alanlarda öğrenci yetiştirilmesi amacıyla açılan bu kurumda hat, tezhip, cilt, ebru, minyatür gibi kâğıt ve kitap sanatları konularında eğitim verilmiştir 75. Bu yüzyılın ortalarından sonra klâsik anlayışa dönülmüştür. Bu dönemin önemli sanatçılarından olan M. Demir Onat ve Rikkat Kunt günümüze ışık tutacak eserler ortaya koymuş ve öğrenci yetiştirmiştir. Günümüz de Güzel Sanatlar Fakültelerinin Geleneksel Türk El Sanatları Bölümünde klâsik anlayışta eserler yapılmaktadır. 70 Zeren Tanındı, Ali Üsküdari, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Yapı- Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1997, II, 63. 71 Yıldız Demiriz, Osmanlı Kitap Sanatlarında Doğal Çiçekler, İstanbul 2005, s.293. 72 Banu Mahir, Kanuni Döneminde Yaratılmış Yaygın Bezeme Üslubu, Saz Yolu, Türkiyemiz, Sayı: 54, Ankara 1998, s.28. 73 Gülnur Duran, Ali Üsküdârî, Kubbealtı Neşriyatı, İstanbul 2008, s.23. 74 Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha.., s.18. 75 Derman, Türk Tezhip Sanatı nın, s.298.

16 c. Cilt Sanatı Cilt sözcüğü Arapça dan gelmekte olup, deri, kap 76 anlamında kullanılmaktadır. Istılah olarak, bir mecmua ya da kitabın yapraklarını dağılmasını engellemek ve sırasıyla bir araya toplamak için ince tahtadan, deriden veya üzerine deri, kâğıt, bez gibi malzemeler kaplı mukavvadan yapılan kaplara verilen genel isimdir 77. Klâsik cilt yapımında kullanılan en uygun malzeme deri olduğu için bu adı almıştır. Bu sanatı icra eden kişilere Mücellit denir 78. Okuma ve yazmanın başladığı yıllardan itibaren, kitapları korumak ve yapraklarının dağılmasına engel olmak için insanlar muhafazalar yapma ihtiyacı duymuşlardır. Bu dönemde yazı hem elle yazıldığı, hem de yazılan malzemelerin korunması gerektiğinden dolayı ciltleme çok kıymetliydi. Önceleri inceltilmiş tahtalardan, kalın derilerden yapılan ciltler, sonraları daha çok deri kullanıldığı için giderek bir sanat halini almış ve cilt sanatının doğmasına sebep olmuştur 79. Orta Asya da, Çin de daha sonrada dünyanın her tarafında yaygın bir hale gelen bu sanat, özellikle Uygur Türklerinde bir meslek ve geçim kaynağı olmuştur. Önceleri mukaddes kitapların daha sonra ise belgeler olmak üzere bütün yerleşmiş toplumlarda her çeşit kitabın ciltlenmesi ve eserin değerine uygun ciltlerle kaplanması yaygınlaşmıştır. En eski cilt örnekleri IV. yy da papirüs üzerine sade ve gösterişsiz bir şekilde yapılmış meşin kaplamalı ciltlerdir. Sanat eseri özelliğindeki ilk ciltler ise VIII-IX. yy larda Mısır da Koptlar ve Orta Asya da Uygurlar tarafından meydana getirilmiş ve bunların aralarında büyük benzerlikler görülmüştür 80. Bu da Türk cilt sanatının Uygur Türkleri ile başladığını göstermektedir. Turfan şehri Alfred Von Le CoQ nun Karahoço da yaptığı kazılarda ortaya çıkardığı Mani yazmaları arasında iki cilt parçası bulmuştur. Bu iki cilt parçasının deriden yapıldığı ve oyma tarzında geometrik motiflerle süslendiği görülmüştür 81. 76 Kemal Çığ, Türk Kitap Kapları, Yapı Kredi Bankası A.Ş.Kültür Hizmet Yayınları, İstanbul 1971, s.109. 77 Celal Esad Arseven, Cilt, Sanat Ansiklopedisi, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1998. 78 Mine Esiner Özen, Türk Cilt Sanatı, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1998, s.14. 79 Muammer Ülker, Türk Cilt Sanatı, Sandoz Bülteni Yayınları, Sayı: 26, İstanbul 1987, s.13. 80 Ahmet Saim Arıtan, Ciltçilik, Diyanet İşleri Ansiklopedisi, İstanbul 1993, VII, 551-557. 81 Arıtan, Ciltçilik,.., s.551.