TEMİZ ENERJİ YAYINLARI GÜNEŞİMİZİ TANIYALIM



Benzer belgeler
GÜNEŞ ENERJİSİ VE FOTOVOLTAİK PİLLER SAADET ALTINDİREK

Fotovoltaik Teknoloji

SU HALDEN HALE G İ RER

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

Suyun yeryüzünde, buharlaşma, yağış, yeraltına süzülme, kaynak ve akarsu olarak tekrar çıkma, bir göl veya denize akma vs gibi hareketlerine su

YILDIZLAR NASIL OLUŞUR?

MAKİNE VE MOTOR DERS NOTLARI 1.HAFTA

Dersin Sorumlusu;Prof.Dr. Đnci MORGĐL. PROJE DESTEKLi DENEY UYGULAMASI

Fizik I (Fizik ve Ölçme) - Ders sorumlusu: Yrd.Doç.Dr.Hilmi Ku çu

01 OCAK 2015 ELEKTRİK AKIMI VE LAMBA PARLAKLIĞI SALİH MERT İLİ DENİZLİ ANADOLU LİSESİ 10/A 436

MADDENİN DEĞİŞİMİ VE TANINMASI

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Hasan Hüseyin EZEN. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Makine E itimi Anabilim Dal

Araştırma Notu 15/177

5.SINIF FEN VE TEKNOLOJİ KİMYA KONULARI MADDENİN DEĞİŞMESİ VE TANINMASI

Amerikalı Öğrencilere Liselere Geçiş Sınavında 8. Sınıf 1. Üniteden Sorulan Sorular.

... ANADOLU L SES E T M YILI I. DÖNEM 10. SINIF K MYA DERS 1. YAZILI SINAVI SINIFI: Ö RENC NO: Ö RENC N N ADI VE SOYADI:

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

KÖMÜRÜN GÖRÜNÜMÜ, Mehmet GÜLER Maden Mühendisleri Odas Yönetim Kurulu Üyesi

Fizik ve Ölçme. Fizik deneysel gözlemler ve nicel ölçümlere dayanır

Uluslararası beraberliği sağlamak ve birim kargaşasını önlemek amacıyla, fizikte birçok birim sistemi kullanılmaktadır.

6 MADDE VE ÖZELL KLER

KUTUPLARDAKİ OZON İNCELMESİ

SDÜ ZİRAAT FAKÜLTESİ METEOROLOJİ DERSİ

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

GÜNEŞİMİZ. Ankara Üniversitesi Kreiken Rasathanesi

ALIfiTIRMALARIN ÇÖZÜMÜ

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Uzay Keflfediyoruz. Günefl Sistemi Nerede? Her Yer Gökada Dolu! n yaln zca biri! evrendeki sonsuz Dünya bizim evimiz ve

Yıldızların: Farklı renkleri vardır. Bu, onların farklı sıcaklıklarda olduklarını gösterir. Daha sıcak yıldızlar, ömürlerini daha hızlı tüketirler.

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Ağır Ama Hissedemediğimiz Yük: Basınç

ISININ YAYILMA YOLLARI

ÖĞRETĐM TEKNOLOJĐLERĐ VE MATERYAL GELĐŞĐMĐ ÇALIŞMA YAPRAĞI

12. SINIF KONU ANLATIMLI

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MM G Ü Z D Ö N E M İ

Atom. Atom elektronlu Na. 29 elektronlu Cu

İZMİR VE RÜZGAR ENERJİSİ

Bu konuda cevap verilecek sorular?

F Z K OPT K. Kavram Dersaneleri 6. Çözüm: ÖRNEK 1 : Karanl k bir ortamda, küresel bir X fl k kayna n n önüne flekil I deki gibi Y topu konulmufltur.

KUTUP IŞINIMI AURORA.

2- Bileşim 3- Güneş İç Yapısı a) Çekirdek

GÖK CİSİMLERİNİ TANIYALIM

Havacılık Meteorolojisi Ders Notları. 1. Atmosfer ve İçeriği

DEV GEZEGENLER. Mars ın dışındaki dört büyük gezegen dev gezegenler grubunu oluşturur.

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

GÜNEŞ SİSTEMİ. SİBEL ÇALIK SEMRA SENEM Erciyes Üniversitesi İstanbul Üniversitesi

Jeotermal Enerjiden Elektrik Enerjisi Üretimi

Yıldızlara gidemeyiz; sadece onlardan gelen ışınımı teleskopların yardımıyla gözleyebilir ve çözümleyebiliriz.

TEMİZ ENERJİ YAYINLARI GEÇMİŞTEN BUGÜNE ENERJİ KULLANIMI

Döküm. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

MALZEMELERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

ENFLASYON ORANLARI

FİZİK ÇALIŞMA GRUBU GRUP ADI İKİZLER PROJE ADI REZİSTANS GELDİ BUZLAR GİTTİ

Dr. Erdener ILDIZ Yönetim Kurulu Başkanı ILDIZ DONATIM SAN. ve TİC. A.Ş.

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

ÜNİTE 7 : GÜNEŞ SİSTEMİ VE ÖTESİ UZAY BİLMECESİ

FİZİKÇİ. 2. Kütlesi 1000 kg olan bir araba 20 m/sn hızla gidiyor ve 10 m bir uçurumdan aşağı düşüyor.

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

TEKNOLOJİNİN BİLİMSEL İLKELERİ. Öğr. Gör. Adem ÇALIŞKAN

NIR Analizleri için Hayvansal Yem ve G da Numunelerinin Haz rlanmas

75 ini

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

ENERJĠ DAĞITIMI-I. Dersin Kredisi

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Is Büzüflmeli Ürünler 3

ATOMİK YAPI. Elektron Yükü=-1,60x10-19 C Proton Yükü=+1,60x10-19 C Nötron Yükü=0

K MYA K MYASAL TEPK MELER VE HESAPLAMALARI ÖRNEK 1 :

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

KÜRESEL KARBONDĐOKSĐT KONSANTRASYONLARI ÖLÇÜMLERĐ ARAŞTIRMA UYDUSU OCO

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

Hızlandırıcı Fiziği-1. Veli YILDIZ (Veliko Dimov)

AYDIN TİCARET BORSASI

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Bölüm 7. Mavi Bilye: YER

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

PLASTİK VAKUM TEKNOLOJİSİ DERSİ ÇALIŞMA SORULARI. b. Fanlar. c. Şartlandırıcı. d. Alt tabla. a. Rotasyon makinesi. b. Enjeksiyon makinesi

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Ekosistem ve Özellikleri

INSURAL* ATL ALUMİNYUM VE ÇİNKO İÇİN YALITKAN POTA ASTARLARI. Kolay astarlama. Yüksek enerji tasarrufu. Yüksek mekanik mukavemet

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

Test. Yerküre nin Şekli ve Hareketleri BÖLÜM 4

6. Tabloya bakt m za canl lardan K s 1 CEVAP B. 7. Titreflim hareketi yapan herfley bir ses kayna d r ve. II. ve III. yarg lar do rudur.

Genel Kimya BÖLÜM 8: GAZLAR. Yrd. Doç. Dr. Mustafa SERTÇELİK Kafkas Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

KÜRESEL ISINMA, MEDYA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz İklim Değişikliği İçin Sivil Toplum Kuruluşları Adana Buluşması 20 Aralık 2006

16. Yoğun Madde Fiziği Ankara Toplantısı, Gazi Üniversitesi, 6 Kasım 2009 ÇAĞRILI KONUŞMALAR

Transkript:

TEMİZ ENERJİ YAYINLARI GÜNEŞİMİZİ TANIYALIM GİRİŞ...2 GÜNEŞİN İÇYAPISI...3 DÜNYAYA ULAŞAN GÜNEŞ ENERJİSİ...5 YERYÜZÜNE ULAŞAN GÜNEŞ IŞINLARI VE DOĞAL DÖNÜŞÜMLER...6 GÜNEŞ ENERJİSİ DÖNÜŞÜMLERİ...7 İNSANOĞLUNUN GELİŞTİRDİĞİ GÜNEŞ ENERJİSİ UYGULAMALARI...9

GÜNEŞİMİZİ TANIYALIM Giriş Güneş ve çevresinde dolanan gezegenlerden oluşan Güneş Sistemi içerisinde yer alan Dünya için güneş, temel bir enerji kaynağ d r. Özellikle, dünya da yaşayan canl lar için güneş, olmazsa olmaz bir kaynakt r. Bu gün insan oğlunun kulland ğ çeşitli enerji kaynaklar na bakt ğ m zda bunlar n neredeyse hepsinin güneş kökenli olduğunu görürüz. Günlük güneş enerjisi ile Dünya ayd nlanabilmekte, yağ şlar ile su döngüsü sağlanabilmekte, rüzgarlar esebilmekte, ve en önemlisi de fotosentez ile canl yaşam sürdürülebilmektedir. Bizim için bu denli önemli olan güneş i ve Güneş Dünya ilişkisini biraz yak ndan tan yal m. Güneşle ilgili bilgiler Kütlesi: 2 x 1030 kg, (Dünya Kütlesinin 330.000 kat ) Yar çap : 7 x 108 m, (Dünya çap n n 109 kat ) Dünyadan uzakl ğ : 150 milyon km. Yak t Tüketimi: Saniyede 564 milyon ton hidrojen Sald ğ Enerji: saniyede 2.4 x 1026jule Dünyaya bir günde gelen güneş enerjisi: 1.5 x 1022jule Dünya d ş nda 1m2 ye bir saniye de gelen güneş enerjisi: 1357 jule (1 jule, bir kibritin verdiği s enerjisinin yaklaş k binde biridir)

GÜNEŞİN İÇYAPISI Bu gün ki bilgilerimiz ş ğ nda Güneş, saman yolu denen Gök adadaki yüz milyar dolay ndaki y ld zdan biridir. Her y ld z gibi Güneş te, kendisini oluşturan maddelerin kütle çekimi ile birbirlerini çekme sonucu oluşmuştur. Evrensel toz bulutlar nda, bu toz bulutlar ndaki parçac klar n birbirlerini kütle çekimi ile çekme sonucu oluşan yoğuşma ile birbirine doğru yaklaşan ve yaklaş rken de h zlanan parçac klar, kütle çekim enerjisini h z enerjisine dönüştürerek Güneşin içinin çok s cak olmas na yol açm şt r. Bu s cakl klarda ortaya ç kan çekirdeksel tepkimeler sonucu oluşan ş n mlar n ortaya ç kartt ğ bas nç, Güneşin daha fazla yoğunlaşarak çökmesini engellemiş ve güneş, bu günkü boyutlar n böylece oluşturmuştur. Güneş, yar çap 700000 km, kütlesi 2 x 1030 kg olan bir y ld zd r. Güneş kendi ekseni çevresinde dönmektedir. Bu dönüş, Güneş ekvator bölgesinde 24 günde kutup bölgesinde 30 günde olmaktad r. Güneşin merkezinde ortaya ç kan çekirdeksel tepkimeler, temelde hidrojen çekirdeklerinin kaynaşmas d r. Güneşin yaklaş k %90 hidrojendir. Güneşin korunda hidrojen çekirdekleri kaynaşarak helyum çekirdekleri oluşmakta ve bu tepkimeler sonucu büyük bir enerji ortaya ç km şt r. Yani, güneşin yak t hidrojendir. Ancak bu yak t yanma şeklinde değil de,l atom çekirdeklerinin kaynaşt r larak daha büyük atom çekirdekleri elde edilmesi şeklinde tüketilir. Güneşin toplam ş mas saniyede 3.8 x 1026jul dür. Güneşte bir saniyede yaklaş k 600 milyon proton, yani hidrojen tüketilmektedir. Bu say ilk başta ürkütücü gibi gele sede güneşin kütlesi ve bu kütlenin yaklaş k %90 yak n bir k sm n n proton olduğu düşünülürse, güneş deki hidrojen yak t n n tüketilmesi için daha 5 milyar y ll k bir süreye ihtiyaç vard r. Güneş de hidrojen çekirdeklerinin kaynaşt ğ bölge, Güneşin merkezinde ve yaklaş k 15 16 milyon derecede olan ve Güneş yar çap n n %23 kaplayan bölgedir. Bu günkü bilgiler çerçevesinde bu bölge Güneş kütlesinin %40 n n toplad ğ ve toplam enerji üretiminin %90 n n n bulunduğu bölgedir. Bu bölgeye güneşin KOR u denir. Korda üretilen enerji yavaş bir şekilde yüzeye doğru ş n mlar şeklinde yay l r. Iş n mlarla enerjinin taş nd ğ bölgeye ş n m bölgesi denir. Bu bölgenin sonunda 150 000 km kal nl ğ ndaki Taş n m Bölgesi gelir. Bu bölgeye gelen ş n mlar çevrelerini saran gaz s t rlar. Buradaki gazlar, s nd kça yükselirler. Güneş konusunda çal şan bilim adamlar na göre, taş n m bölgesinde dev hücreler şeklinde yavaş devinen gaz ak mlar, s enerjisini, s cakl ğ 2000000kelvin olan bölgenin alt k sm ndan 20 000kelvin olan üst k sm na doğru taş r. Yükselen gaz, bölgenin üstüne yaklaşt kça genleşir ve soğur. Soğuyan gaz alt k sma doğru yaklaş rken yeniden s n r ve yüzeye enerji taş mak amac yla tekrar yükselir. Böylece, bir s taş n m n yap ld ğ bu bölgeye taş n m bölgesi denir. Yüzeyden 20 000 km içeride düşün s cakl k sonucu atomlar n, yani atom çekirdeklerinin art k ç plak olmay p elektronlara bağ yapt klar duruma ulaş rlar. Dünya ya ulaşan güneş enerjisi güneşin daha serin ve birkaç yüz km lik dar bir bölgesinden, güneş yüzeyine yak n ş k küre den gelmektedir. Bu bölge, düşük yoğunlukta iyonlaşm ş gazlardan oluşur ve görünür ş ğ pek geçirmeyen bölgedir. Bu bölgedeki atomlar, s cakl klar yla orant l olarak ş ma yaparlar ve böylece bu bölgenin ş mas na yol açarlar. Kordan ç kan enerjinin güneş yüzeyine ulaşmas için yaklaş k bir milyon y l gerekir. Yani, bu gün güneşin çevresine verdiği enerji, bir milyon y l önce korda üretilen enerji dir. Bu bölgenin d ş nda, üç belirgin saydam bölge daha vard r. İlk bölge, yüzlerce km kal nl ğ ndaki Tersleleyici katman d r ve daha serin gazlardan oluşur. Bundan sonraki bölge daha kal nd r. Yaklaş k

9000km. ancak daha az yoğundur. Bu bölgenin s cakl ğ ş k küreden daha yüksektir. Bu bölgeye Renkküre denir. En son bölge ise güneş tac d r. Bu bölgede yoğunluk çok düşüktür. Ancak s cakl k yüksektir. Güneş eskiden beri insanlar n ilgisini çekmiş ve üzerinde birçok incelemeler yap lm ş bir y ld zd r. Ancak, bugün Güneşi tam olarak bildiğimiz söylenemez. Güneşin birçok yönü daha çözümlenememiştir. Örneğin, güneşin etkinliklerinde baş rolü oynayan m knat ssal alanlar nereden kaynaklanmaktad r. Güneşin m knat ssal etkinliği neden 11 y ll k sürede değişim göstermektedir Bilgilerimiz artt kça ve teknolojik ilerlemeler sürdükçe bu y ld zla ilgili daha ayr nt l bilgiler edinilecektir. Bugün güneşi daha yak ndan ve ayr nt l olarak incelemek için baz uydular yap lmakta ve uzaya f rlat lmaktad r. Bunlar aras nda 1994 haziran ndan beri güneşin güney kutbundan veriler gönderen ABD uydusu Ulyses; 1994 kas m ndan beri ölçümler yapan ABD uydusu Wind ;1976 uzaya gönderilen Helios2 bunlar n aras nda say labilir. Ayr ca, 1995 y l aral k ay nda uzaya f rlat lan 2 tonluk SOHO uydusu da, 1996 y l şubat ay nda yörüngesine erişmiştir. Bu yörünge, Dünya Güneş uzakl ğ n n 51 dir ve dünya ve güneş çekimlerinin eşit olduğu yerdir. Bu durumda uydu, Dünya ile ayn yörüngeyi izleyerek güneş çevresinde dönmektedir. Güneşin iç yap s

DÜNYAYA ULAŞAN GÜNEŞ ENERJİSİ Dünya güneşten yaklaş k 150milyon km uzakl kta bulunmaktad r. Dünya hem kendi çevresinde dönmekte, hemde güneş çevresinde eliptik bir yörüngede dönmektedir. Bu yönüyle, dünyaya güneşten gelen enerji günlük olarak değişmekte, hem de y l boyunca değişmektedir. Dünyan n kendi çevresinde dönüşünden kaynaklanan güneş enerjisi değişimi gece gündüzü oluştururken, Dünyan n güneş çevresinde dönüşümünden kaynaklanan güneş enerjisi değişimi de, mevsimleri oluşturmaktad r. Dünyan n kendi çevresindeki dönüş ekseni, güneş çevresindeki dolanma yörüngesi düzlemiyle 23,50lik bir aç yapt ğ ndan, yer yüzüne düşen güneş şiddeti yörünge boyunca değişmekte ve mevsimlerde böylece oluşmaktad r. Ayr ca, bu eğrilik, y l boyunca gündüz gece uzunluğunda da değişimler ortaya ç kartmaktad r dünyan n güneş çevresinde dolan ş Dünyaya güneşten saniyede, yaklaş k 1.7 X 1017j. Lük enerji, (170 milyar mega watt) ş n mlar gelmektedir. Güneşin sald ğ toplam enerji göz önüne al nd ğ nda, bu çok küçük bir kesirdir. Ancak bu tutar, dünyada insanoğlunun bugün için kulland ğ toplam enerjinin 15 16 bin kat d r. Dünyaya gelen güneş enerjisi çeşitli dalga boylar ndaki ş n mlardan oluşur v e güneş dünya aras n yaklaş k 8 dakika aşarak dünyaya ulaş r. Dünyan n d ş na, yani hava kürenin d ş na güneş ş nlar na dik bir metre kare alana bir saniyede gelen güneş enerjisi, 1357j dür. Bu değer, tan m gereği, y l boyunca değişmez varsay labilir. Bu say Güneş Değişmezi olarak bilinir. Hava küre d ş na gelen güneş ş nlar n n dalga boylar, içinde görünür bölgeyi de içerecek şekilde, morötesinden k rm z alt na dek uzanmaktad r. Başka bir değişle, güneş ş n mlar n n dalga boylar 0.1 3 um (mikro metre) aras ndad r. Her dalgabo5yunun şiddeti ayn değildir. Güneşten gelen ş n mlar n dağ l m na bak ld ğ nda, bunlar n %9 u mor üstü bölgede, %45i görünür ş k bölgesinde ve geri kalan 546 s k rm z alt bölgesinde bulunur. Güneş ş n mlar havaküreyi geçerken belli soğurmalara uğrarlar. Bu soğurmalar, hava küreyi oluşturan gazlardan ve toz parçac klar ndan kaynaklan r. Yer yüzeyinden yaklaş k 25 km yüksekte güneş ş n mlar n n mor üstü k sm n kesen bir bölge bulunmaktad r. Bu bölgeye ozon katman denir. Bu katmanda dalga boylar 0.32um küçük olan mor üstü ş nlar soğururlar. güneş ş n mlar n n dalga boyu dağ l m Bu soğurma özellikle canl lar için önemlidir. Çünkü, mor ötesi ş n mlar enerjik ş n mlard r ve canl lar n derisini bozucu, gözlere zarar verici etkileri vard r. Bu yönüyle ozon katman ndaki mor üstü ş n mlar n n soğurulmas, yer yüzünde canl lar n sağl klar yla doğrudan ilişkilidir. Bu soğurmalar sonucu, mor üstü bölgede 0.3 0.4um aral ğ ndaki dalga boylar nda olan ş n mlar yeryüzüne ulaşabilir ki, bunlarda güneş alt nda derimizin yanmas nda / bronzlaşmas nda etkilidir.

Bunun d ş nda, görünür bölge ve k rm z alt bölgelerindeki ş n mlar, havadaki gaz molekülleri ve toz parçac klar yla etkileşme sonucu saç l rlar. Bu saç lma, her yöndedir ve bu yönüyle gelen güneş enerjisinin bir k sm yeryüzüne ulaşmadan uzaya geri gider. Mavi renge karş l k gelen dalga boylar, k rm z renge karş l k gelenlere k yasla daha çok saç l rlar. Yeryüzünden bak ld ğ nda göğün mavi renkte görünmesinin nedeni budur. Su damlac klar da ş n mlar saç lmaya uğratmada etkilidir. Yoğun bulutlar, gelen ş n mlar n %80 ini geri saçarak bu ş n mlar n yeryüzüne ulaşmalar n önlerler. Dünyan n ortalama bulut örtüsünün %50 dolay nda olduğu düşünülürse güneş enerjisinde önemli bir kayb n bu şekilde ortaya ç kt ğ görülür. Gelen güneş ş n mlar n n görünür bölgeye düşen kesimi için hava küre hemen hemen saydam özellik gösterir. Yani bu ş n mlar için hava küre aç k bir penceredir. Ancak, baz toz ve kirleticilerin bu bölgedeki ş n mlar soğurduklar göz ard edilmemelidir. Yak n k rm z alt bölgeye düşen ş n mlar n yaklaş k %20 si havadaki su buhar ve karbondioksitle soğurulurlar. Bu soğurmalar sonucu hava kürenin s nmas ortaya ç kar. Güneş ş n mlar n n hava küre ile etkileşmeleri sonucu, yeryüzüne gelen toplam güneş ş n m şiddeti, hava küre d ş na gelen şiddetin yar s ndan biraz fazla kalacak denli azalmaktad r. Ayn zamanda, belli dalga boylar art k süzülmüş, böylece enerji dağ l m da bundan etkilenmiştir. Doğal olarak hava küre etkileri güneş ş n mlar n n8 havada ald klar yola bağ ml d r. Eğik gelen güneş ş n mlar, dik gelmeye k yasla daha uzun yol alacaklar için, bu etkilerde artacakt r. Tüm bu etkiler sonucu yeryüzüne ulaşan güneş ş n mlar, Doğrudan ve yay n k olarak iki kesimde yeryüzüne çarparlar. Yay n k ş nlar, bulutlarca ve tozlarca saç lmaya uğrat lm ş ş n mlard r. Doğrudan gelenler ise bu tür etkilere uğramam ş ş nlard r. yeryüzüne gelen doğrudan ve yay n k güneş ş n mlar Yeryüzüne ulaşan Güneş ışınları ve doğal dönüşümler Yukar da anlat lanlar özetleyecek olursak. Güneşten gelen enerjinin yaklaş k %30 yans ma ve saç lmalarla uzaya geri gider. Yaklaş k %20 hava kürede soğurulur. Geri kalan %50 yeryüzünde soğurulur. Yeryüzüne ulaşan bu güneş enerjisi doğal dönüşümlere uğrar. Bu dönüşümlerden biri, sular n buharlaşt r larak dünyadaki su döngüsünün sağlanmas d r. Bu işlem, gerek biz insanlar için, gerekse tüm canl lar için çok önemlidir. Böylece derelerimiz akabilir, yer alt sular m z kurumaz, yağmur ve kar yağ şlar olabilir. Bu gün sadece Türkiye üzerine bir y lda düşen yağ ş tutar n n 500milyar ton su olduğu göz önüne al n rsa, bu işlemin ne denli önemli olduğu anlaş labilir.

Dünyaya gelen güneş ş nlar n n dönüşümleri İkinci bir dönüşüm, ş kla birleşimdir. Bu işlem, dünyadaki canl lar için yaşam demektir. Bir saniyede gelen güneş enerjisinin yaklaş k onbin de ikisi bu işlem için harcan r. Ya da başka bir değişle, bitkilerde toplan r. Bitkiler, gelen güneş enerjisini kullanarak ş kla birleşim yapmakta ve böylece biokütle oluşturmaktad rlar. Yani, gelen güneş enerjisinin bu kesri, biokütleye dönüştürmektedir. Tüm canl lar n besin kaynağ bu enerjidir. Biokütle ile otlar oluşur; otlar yiyen otoburlar oluşur. Güneş enerjisinin bir diğer dönüşümü de rüzgarlar ve deniz dalgalar yla okyanus ak nt lar d r. Rüzgârlar n oluşmas temelinde havan n baz bölgelerinin değişik etkenler sonucu diğer bölgelere k yasla daha s cak ya da daha soğuk olmas ndan kaynaklanan bas nç farkl l klar etkin olmaktad r. Bu s nma ve soğumalarda da güneş etkin rol oynamaktad r. Deniz dalgalar ve ak nt lar temelde rüzgar n etkisiyle ortaya ç karlar. Dolay s yla, hem rüzgar, hem de deniz dalgalar ak nt lar birer güneş enerjisi türevidir. Güneş Enerjisi Dönüşümleri

Doğal dönüşümler Toprak ve su s nmas Fotosentez (bitki hayvan insan ve fosil yak t oluşumu) Yağ ş ve Buharlaşma (Su döngüsü) Rüzgar ve Dalga oluşumu Doğal Yang nlar İnsan n Geliştirdiği Dönüşüler Güneş Iş n m Is (Toplaçlar) Güneş Iş n m Elektrik (Güneş Pilleri) Su Gücü Mekanik Elektrik (Barajlar) Rüzgar Elektrik (Rüzgar Türbünleri) Biokütle Is (Odun Vb Yakma Sistemleri) Fosil Yak t Elektrik (Elektrik Ve Is Üretim Merkezleri) Güneş Mimarl ğ Uygulamalar Tüm bu aç klamalarda görüleceği gibi, güneş hem dünya için hem de dünya üzerinde yaşayan biz insanlar için temel ve olmazsa olmaz bir enerji kaynağ d r. Dünyaya gelen güneş enerjisinin bir k sm soğrulmalarla ve dönüşümlerle depolan rken, diğer bir k sm da uzaya geri döner. Asl nda tüm bu depolanan ve soğrulan enerji sonunda küçük s cakl kl s dalgalar olarak uzaya geri gönderilmek durumundad r. Dünyan n s cakl ğ değişmediğinden bu kaç n lmaz bir sonuçtur. Fotosentezle birlikte depolanan enerji, bir yandan fosil yak t oluşumunda, diğer yandan insan ve hayvanlar n oluşumunda harcan r ve sonuçta çürüme ile ve fosil yak tlar n yanmas ile s enerjisi olarak d şar at l r. Ayn şekilde rüzgarlar, dalgalar, su buharlaşmas da sonuçta s dalgalar na dönüşürler. Dünya üzerinde yaşayan biz insanlar, besin de içinde olmak üzere, hemen tüm kulland ğ m z enerjiyi güneşten sağlamaktay z. Fosil yak tlar, milyonlarca y lda depolanm ş güneş enerjileridir. Odun, y llarla ölçülen zaman aral klar nda depolanm ş güneş enerjisidir. Rüzgarlar, deniz dalgalar güneş enerjisinin türevleridir. Bunlar, güneş enerjisinin doğal dönüşümüdür. Birde insanoğlunun geliştirdiği güneş enerjisi dönüştürüm yollar vard r.

İnsanoğlunun Geliştirdiği Güneş Enerjisi Uygulamaları İnsanoğlunun güneş enerjisinden teknolojik olarak yararlanmas, yani güneş enerjisini kendi geliştirdiği yollarla başka enerjilere dönüştürmesi, hayli eskilere dayan r. Bilinen ilk uygulamalardan biri, Arşimed in Sirakuza da güneş ş nlar n büyük aynalarla yoğunlaşt rarak düşman gemilerine odaklamas ve onlar yakmas olarak bilinir. 17.yy'da, yine aynalarla güneş ş nlar n n yoğunlaşt rarak odun y ğ nlar n n yak lmas nda kullan ld ğ, 18. yy da da yoğunlaşt r lm ş güneş ş nlar n n kimyasal tepkimelerde ve güneş ocaklar nda kullan ld ğ görünür. 19.yy da güneş enerjisi uygulamalar artm şt r. Yoğunlaşt r lm ş güneş enerji si ile metal eğitme, su dağ tma, buhar üretme ve güneşle çal şan buhar makinesi, bask makinas gibi örnekler, güneş s dönüşümlerinde örneklerdir. 20.yy'da insanoğlunun yaşam na giren petrol, güneş enerjisi kullan m yla ilgili gelişmeleri bir ölçüde frenlemiştir. Bununla birlikte, 1974 ler deki yapay petrol bunal m ve petrol fiyatlar n n artmas sonucu güneş enerjisi üzerindeki çal şmalar, yeniden ivme kazanm şt r. Özellikle evlerde s cak su sağlanmas nda güneş toplaçlar kullan m bu yüzy lda yayg nlaşm şt r. Yine, yoğunlaşt r lm ş güneş enerjisinin kullan ld ğ güneş santralleri bu yüzy lda gerçekleştirilmiştir. Bunun yan nda, 1954 de Bell laboratuar nda gerçekleştirilen güneş pilleri, güneş enerjisini doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren ayg tlar olarak giderek yayg n kullan m alanlar bulmuşlard r. Güneş pillerini ilk büyük ölçekli uygulama alan, uzay çal şmalar nda olmuştur. Uzay araçlar na enerji sağlamada bu piller en uygun gereç olmuşlard r. Önceleri küçük ölçeklerde çeşitli yerlerde kullan lan güneş pilleri giderek daha geniş kullan m alanlar na yay lm şlard r. Yayg n kullan mla birlikte bu pillerin fiyatlar da oldukça düşmüştür. Bu gün bu pillerle çal şt r lan güneş otomobilleri, bir güneş uçağ, elektrik ağ na uzak yerlerdeki uygulamalar, güneş pilleri ile çal şan elektrik santralleri bulunmaktad r. Görüldüğü gibi, günlük güneş enerjisini insanoğlu s ya ve elektriğe dönüştürerek kullan lmakta ve bu kullan mlar giderek yayg nl k kazanmaktad r. Güneş enerjisi d ş nda kullan lan enerjiler ise, yer içi s s ndan(jeotermal enerji) yararlanma, Dünya ay aras ndaki çekim enerjisinden yararlanma (gel git enerjisi) ve çekirdeksel yak tlardan yararlanma (nükleer enerji) olarak s ralanabilir. Çekirdeksel yak tlar yeryüzünde s n rl tutarlarda bulunmaktad r. Ayn şekilde, depolanm ş güneş enerjisi olarak kullan lan fosil yak tlar da s n rl tutarda bulunmaktad rlar ve tüketim h z yla oluşmamaktad rlar. Bu yönleriyle, gerek fosil yak tlar, gerekse çekirdeksel yak tlar, tükenir enerji kaynaklar d r. Oysa diğer kaynaklar tükenmez enerji kaynaklar d r ve bu gün art k dünya bu tükenmez enerji kaynaklar n n daha verimli ve yayg n kullan lmas na yönelik teknolojik gelişmelerin üzerinde çal ş ld ğ bir döneme girmiştir. Günlük güneş enerjisinin seyreltik olmas, kesikli olmas, bu enerjinin daha etkin ve verimli kullan lmas nda karş laş lan başl ca sorunlard r. Oysa, bugün dünya ya gelen güneş enerjisi, dünyadaki insanoğlunun kulland ğ tüm enerjinin 15 16 bin kat dolay ndad r. Bu durumda, dünya yüzeyinde bu enerjiyi olabildiğince verimli ve etkin kullanabilme bulmam z kaç n lmazd r. Bunun ötesinde, en ak ll ca yollardan biri de güneş enerjisini dünyan n d ş nda yakalayarak bunu bir şekilde elektrik enerjisine çevirerek dünyaya aktarmakt r. Uzayda, ya da bize en yak n gök cismi olan ay da bu iş başar labilinir. Gerek uzayda gerekse ayda ne bulutluluk engeli vard r ne de gece gündüz sorunu. Ayr ca hava kürenin soğurucu etkileri de burada söz konusu olmamaktad r. Daha şimdilik düşünce ve kuram düzeyindeki çal şmalar n, çok uzun olmayacak sürede gerçekleşmesi beklenmektedir. Öyle görünmektedir ki, yirmi birinci yüzy lda tükenmez enerji kullan m nda bir s çrama yaşanacakt r. Başka bir ç k ş yolu da şimdilik ufukta gözükmemektedir.

Ülkemizin de, güneş enerjisinden ve diğer tükenmez enerjilerden yararlanma konusundaki yar şta geri kalmamas gerekir. Çünkü, ülkemiz üç k taya en yak n konumda bulunmakta, ayr ca güneş kuşağ denilen ve ekvatora göre kuzey ve güney 40 enlemlerini kapsayan bölgede bulunmaktad r. Ülkemizin bu iki özelliği, güneş enerjisinin teknolojik uygulamalar n n bir vitrin durumuna gelmesinde büyük bir üstünlüktür. Sürdürülebilir bir kalk nman n, temiz ve tükenmez enerjilere dayal olacağ unutulmamal d r.