Ü NDE MADDE BA IMLILI I NEDEN YLE KAYITLI OLGULARDA TOKS KOLOJ K ANAL Z BULGULARI VE TEDAV UYGULAMALARININ DE ERLEND R LMES

Benzer belgeler
KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

SOSYAL GÜVENL K REFORMUNDA ASKERL K BORÇLANMASI

YARGITAY 8. CEZA DA RES KARARI


H ZMET AKD LE ÇALIfiANLARIN T BAR H ZMET SÜRES NE OLACAK?

KDV BEYAN DÖNEM, TAKV M YILININ ÜÇER AYLIK DÖNEMLER OLAN MÜKELLEFLER

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na,

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

K NC BÖLÜM BA -KUR KANUNU filemler

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, A ustos 1964)

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

B ilindi i üzere, 506 Say l Sosyal Sigortalar Kanununun 140 nc maddesi

T bbi Makale Yaz m Kurallar

Adli Tıp Bülteni The Bulletin of Legal Medicine

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETİM ELEMANLARININ YURTİÇİ VE YURTDIŞI GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

VAKIFLARA VERG MUAF YET TANINMASI HAKKINDA KANUNDA YAPILAN DE fi KL K VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ

YURTDIfiI H ZMET BORÇLANMASI YAPILAB LECEK SÜRELER

AMME ALACAKLARI TAHS L USULÜ HAKKINDA KANUNU (6183) NUNDA YAPILAN DE fi KL KLER 6183 SAYILI A.A.T.U

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

Yatakl Tedavi Kurumlar Enfeksiyon Kontrol Yönetmeli i

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Nüfus Planlaması Hizmetlerini Yürütecek Personelin Eğitimi. Görev, Yetki ve Sorumlulukları Hakkında Yönetmelik

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

DrugWipe. Uyuflturucu Testi Tan t m Kitapç.

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

c) Genel Müdürlük: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürlüğünü,

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

KOOPERAT F GENEL KURUL TOPLANTISINA KATILMA VE OY HAKKI BULUNAN K MSELER

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

V ergilendirmede verimlilik ilkesi gere i olarak, olmas gerekenden az, fakat

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

202 Türk ve Afrikal Sivil Toplum Kurulufllar / Turkish and African Civil Society Organizations

Ordu Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Staj Yönergesi Aralık 2007 T.C. ORDU ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ DERS GÖREVLENDİRME YÖNERGESİ

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

2978 SAYILI VERG ADES HAKKINDA KANUN VERGİ İADESİ

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ.

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

Soru ve Cevap. ÇÖZÜM Say : SORU 1:

SS Y N N GEÇ C 23. MADDES NDE DÜZENLENEN fiyer KAYITLARININ BRAZINDA KADEMEL ARTAN ZAMAN AfiIMI SÜRES HÜKMÜ KAFALARI KARIfiTIRDI

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

4691 SAYILI TEKNOLOJ GEL fit RME KANUNU 4691 SAYILI KANUN

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

ÇÖZÜM Say : Mustafa BAfiTAfi* I-G R fi

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

T.C. EGE ÜNİVERSİTESİ URLA DENİZCİLİK MESLEK YÜKSEKOKULU STAJ YÖNERGESİ

Ders 6: PAYDAfi ANAL Z

Ç al flanlar genel olarak; ba ml ve ba ms z çal flanlar olarak iki ana guruba

ST HDAM. HANEHALKI figücü ANKET SONUÇLARI. Erkek

Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

5 535 say l Baz Kamu Alacaklar n n Tahsil ve Terkinine liflkin Kanun un

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

YÖNETMELĐK RAPOR DEĞERLENDĐRME KOMĐSYONLARININ TEŞEKKÜLÜ ĐLE ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELĐK

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Bürokratik fllemlerin lkyard m Uygulamalar na

Transkript:

Cilt 14, Say 2, 2009 TRABZON DA DENET ML SERBESTL K VE YARDIM MERKEZ fiube MÜDÜRLÜ Ü NDE MADDE BA IMLILI I NEDEN YLE KAYITLI OLGULARDA TOKS KOLOJ K ANAL Z BULGULARI VE TEDAV UYGULAMALARININ DE ERLEND R LMES Evaluation of toxicological analysis results and treatment applications in cases registered for drug addiction at parole branch office of Trabzon Hülya KARADEN Z 1, smail B R NC O LU 1,2, Bahattin SEÇ LM fio LU 1, Hülya SAVAfi 1, Sinan ZAZO LU 1 Karadeniz H, Birincio lu, Seçilmiflo lu B, Savafl H, Zazo lu S. Trabzon da Denetimli Serbestlik Ve Yard m Merkezi fiube Müdürlü ü nde madde ba ml l nedeniyle kay tl olgularda toksikolojik analiz bulgular ve tedavi uygulamalar n n de erlendirilmesi. Adli T p Bülteni 2009;14(2):80-87 ÖZET Madde kullan m n n, tüm dünyada ve ülkemizde h zla artarak çok önemli bir toplumsal sorun haline gelmesi, yasal önlemler almay zorunlu hale getirmifltir. Denetimli Serbestlik (DS), suçluyu toplum içerisinde tutarak, kiflinin daha fazla suç iflleme olas l n azaltmak, ona baz sorumluluklar ya da flartlar yüklemek suretiyle topluma yeniden kazand rmay amaç edinen bir hizmettir. Adalet Bakanl n n ülkemizin içinde bulundu u Avrupa Birli i üyelik süreci çal flmalar çerçevesinde hayata geçirdi i Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri bir sosyal hizmet kurumu olarak, çal flmalar na 20 Temmuz 2005 tarihinde, Resmi Gazete de yay nlanarak yürürlü e giren yasa ile bafllam flt r. Bu çal flmada, Trabzon li Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezi fiube Müdürlü ünde 21.12.2005 30.06.2008 tarihleri aras nda kay tl 425 olgudan, madde ba ml s olan 201 (%47.2) olgu ele al nd. Bu olgular; yafl, cinsiyet, e itim durumu, meslek, medeni durum, kullan lan madde, uygulanan tedavi, laboratuar incelemelerinde uygulanan toksikolojik analiz yöntemleri ve tedavinin olgular üzerine etkileri yönünden incelendi. Olgular n 198 i (%98.5) erkek, 3 ü (%1.5) kad nd r. Olgular n yafllar 17 ile 64 aras nda de iflmekte olup, ortalama yafl 32.47±10.55 dir. Madde kullan m 80 olgu (%39.8) ile en s k 27-36 yafl grubunda görülmektedir. Sonuç olarak, Türkiye de oldukça yeni olan DS uygulamas, madde ba ml lar n n tedavi edilerek ve izlenerek de topluma kazand r labilece ini göstermektedir. Denetimli serbestlik uygulamas nda, san k veya hükümlüler cezalar n normal yaflamlar içinde çekmeleri nedeniyle bu durumdan memnun olmakta, cezaevine dönmek istememekte, sistem taraf ndan önemsendiklerini görmektedirler. Birey üzerinde yarat lan olumlu etkinin, uygulanan tedavilerin kiflilerin topluma kazan mlar nda etkili oldu unu düflünmekteyiz Anahtar kelimeler: Denetimli serbestlik, madde kullan - m, ba ml l k SUMMARY Substance use, increased rapidly all over the world and our country become a very important social problem, to take legal measures were made compulsory parole is the conditional release of a prison inmate after serving part (if not all) of his or her sentence, allowing the inmate to live in the community under supervision of the parole period. Parole and Aid Centers, which were put in effect by Ministry of Justice in the context of membership process of EU, set up as a social service on 20 July 2005 with a law which went into effect after being published in Official Gazette. 1 Adli T p Kurumu, Trabzon Grup Baflkanl 2 Karadeniz Teknik Üniversitesi T p Fakültesi, Adli T p Anabilim Dal Gelifl tarihi: 05.11.2008 Düzeltme tarihi: 12.03.2009 Kabul tarihi: 05.04.2009 80

Adli T p Bülteni At this study, 201 (47.2%) cases, which contained drug addiction were examined out of 425 cases in total, which were registered to Branch Directorate of Trabzon Parole between the dates of 21 December 2005 and 30 June 2008. The cases were grouped in terms of age, gender, education level, occupation, drugs used, treatment, and toxicological analysis results. The rates of drug using for men are 98.5% (n=198), and for women 1.5% (n=3). The ages of cases were ranked between 17 and 64, the average age was found as 32.47±10.55 years. The frequency of drug use is most in the age group of 27-36 (39.8%, n=80). As a result, parole application, which is rather new in Turkey, has puts on the agenda with a chance of being addictive were recovered to the society by being followed and treated. The reluctance of guilty people returning to the prison again, the effect on individual of being considered important by system, and illuminating information which were given by educator, and treatment performance indicate positive effect on the guilty. Key words: Parole, drug, addiction G R fi Yasa d fl madde kullan m n n yayg n oldu u ülkelerde, madde ba ml lar n n hem bireysel hem de toplumsal sorunlar n n giderek artmas yasal önlemler almay zorunlu hale getirmifltir (1,2). Ülkemizde ceza kavram ve güvenlik tedbirleri konusunda önemli bir ad m olarak bafllat lan Denetimli Serbestlik (DS) uygulamas, Resmi Gazete nin 20 Temmuz 2005 tarihli ve 25881 say s nda yay nlanarak yürürlü e girmifltir. 5237 say l Türk Ceza Kanunu nun (TCK) 191. maddesinde öngörülen "kullanmak için uyuflturucu ve uyar c madde sat n almak, kabul etmek veya bulundurmak" suçlar ndan dolay haklar nda DS karar verilenler ile 5271 say l Ceza Muhakemesi Kanunu nun 109. maddesine göre adli kontrol alt - na al nmas na karar verilenlerden madde ba ml lar n n tedavilerine iliflkin uygulaman n nas l yap laca aç klanm flt r. 5237 say l TCK nun 191. maddesi kapsam ndaki kiflilerin; Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli i nin 83 üncü maddesinin üçüncü f kras nda "San k veya hükümlünün belirlenen süre içinde flube müdürlü ü veya büroya baflvurmas hâlinde, Sa l k Bakanl nca belirlenen sa l k kurumuna sevk yaz s yaz larak, san k veya hükümlünün befl gün içinde bu kuruma baflvurmas istenir. Sa l k kurumunca yap lan tetkik ve muayene sonucu, ba ml olmayanlar n hakk nda takip program haz rlanarak san k veya hükümlüye bildirilir. Ayr ca program n bir örne i flube müdürlü ü veya büroya gönderilir. Yap lan tetkik ve muayene sonucunda ba ml oldu u anlafl lanlar ise, sa l k kurumunca madde ba ml l tedavi merkezine sevk ederek, durumu flube müdürlü ü veya büroya bildirir. San k veya hükümlü üç gün içinde madde ba ml l - tedavi merkezine baflvurur. fiube müdürlü ü veya büroca san k veya hükümlünün sevk olunan madde ba- ml l tedavi merkezine baflvurup baflvurmad takip edilir" denmektedir (3). Denetimli serbestlik süreci; Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli- i nin 83 üncü maddesinin sekizinci f kras nda belirtildi- i üzere; "5237 say l Kanunun 191 inci maddesinin dördüncü f kras nda belirtilen tedavi süresince devam eden denetimli serbestlik tedbirine, tedavinin sona erdi i tarihten itibaren bir y l süre ile devam edilir" fleklinde uygulanmaktad r (3). DS; kiflinin iflledi i bir suç nedeniyle tutuklanmas ya da mahkemece hakk nda mahkûmiyet karar verilmesi sonucunda cezaevine girmesi yerine, cezas n toplum içerisinde gözetim ve denetim alt nda çekmesini ifade etmektedir. Buna göre, DS uygulamas n n alternatif bir infaz sistemi oldu u düflünülebilir (4). DS uygulamalar nda analitik metotlarla madde analizi Kötü amaçla kullan lan maddelerin her geçen gün çeflitlili inin artmas sonucunda; biyolojik materyallerde çok düflük konsantrasyonlarda maddeleri belirleme ve tan mlama için etkili ve güvenli tarama yöntemleri kullan lmaktad r (5,6). Bu amaçla GC/MS (Gas Chromatography/Mass Spectrometry) ve LC/MS (Liquid Chromatography/Mass Spectrometry) kullan lan metotlard r (7,8). Toksikolojik analizlerde de maddelerin kiflilerde saptanmas bu metotlarla mümkün olmaktad r (9-11). Bu analizleri yapan laboratuarlar n do rulu u ve güvenirli i çok önemlidir. Adli kararlar bu sonuçlara göre verilece- inden yeterli gözetim ve denetim yap lmal d r (12-14). DS uygulamalar nda kullan lan tedavi yöntemleri Madde ba ml l tan s konulanlarda, tedavi genel olarak iki aflamada devam ettirilmektedir. lk aflama, ba- ml l k maddesinin b rak lmas ile ortaya ç kabilecek yoksunluk bulgular n n ilaçla tedavi edildi i ar nd rma (detoksifikasyon) tedavisi; ikinci aflama ise uzun süreli dan flmanl k hizmetinin verildi i destek tedavisidir (15). Ar nd rma (detoksifikasyon) tedavisi, ba ml l k maddesinin b rak lmas ile ortaya ç kabilecek yoksunluk 81

Cilt 14, Say 2, 2009 bulgular n n etkin ve güvenilir bir biçimde tedavi edilmesidir. Ço unlukla aktif t bbi yard m gerektirir. Her ba ml l k yap c maddenin kendine özgü entoksikasyon ve yoksunluk bulgular vard r. Yoksunluk bulgular maddenin ba ml l k yap c etkisine, kullan lma süresine ve kullan m yo unlu una göre farkl fliddette ortaya ç kmaktad r. B rak ld nda yoksunluk bulgular ortaya ç - karan maddeler; alkol, amfetamin ve türevleri, kokain, opiatlar, sedatif-hipnotik-anksiyolitik etkili ilaçlar olarak kabul edilmektedir (16). Bu nedenle ar nd rma tedavileri, ba ml n n yoksunluk bulgular na göre düzenlenmektedir. Ar nd rma aflamas nda kullan lan yerine koyma tedavileri genel olarak iki haftada azalt larak sonland r lmaktad r. Madde kullan m na ba l yo un sorun yaflayanlar n ve ayr ca bu duruma efllik eden baflka hastal klar bulunanlar n daha uzun süreyle tedavide tutulmalar gerekmektedir (17). Destek tedavisi, ar nd rma tedavisi tamamlananlara uygulanmaktad r. Bu tedavinin en temel amac ; bireyin yeniden madde kullanmas n önleyecek ve onu meflgul edecek becerileri kazand rmak ve kal c davran fl de iflikliklerinin ortaya ç kabilmesi için etkin sosyal destek programlar sunabilmektir. Her ne kadar tedavi süreci kifliyi madde kullanmaktan uzaklaflt rmaya yönelik olarak bafllasa da, zaman içinde kiflinin üstesinden gelmesi gereken temel sorunlara yönelik giriflimler, de iflim sürecinin odak noktas haline gelmektedir. Bu aflamada bireyin madde kullanmaktan nas l uzak kalabilece ini ö renmesinin yan s ra; gelirini nas l sa layabilece i, bozulan iliflkilerini ve toplumsal itibar n nas l onarabilece i, madde kullanan arkadafllar ndan ve olumsuz yaflam koflullar ndan nas l uzaklaflabilece i, k sacas, hayat n madde olmadan nas l sürdürece i konusunda verilecek dan flmanl a gereksinimi vard r (18,19). edilen olgularda uygulanan toksikolojik analiz yöntemleri, denetimli serbestlik ve tedavinin bu olgular üzerindeki etkileri de erlendirildi. BULGULAR 201 madde ba ml s ndan 198 inin (%98.5) erkek, 3 ünün (%1.5) kad n oldu u saptand (Grafik1). Grafik 1. Cinsiyet da l m Olgular n en küçü ü 17, en büyü ü 64 yafl nda olup; ortalama yafl 32.47±10.55 olarak bulundu. Madde kullan m n n 80 olgu (%39.8) ile en s k 27-36 yafl grubunda oldu u saptand. Bunu 70 olgu (%34.8) ile 17-26 yafl grubu, 27 olgu (%13.4) ile 47-56 yafl grubu, 20 olgu (%10) ile 37-46 yafl grubu ve 4 olgu (%2) ile 57? yafl grubu takip etmekteydi (Grafik 2). Grafik 2. Olgular n yafl gruplar na göre da l m n Erkek Kad n %1.5 Kad n Erkek %98.5 GEREÇ VE YÖNTEM Trabzon Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezi fiube Müdürlü ü ne 21.12.2005-30.06.2008 tarihleri aras nda mahkemelerden gönderilen 425 olgu içinden madde ba ml l nedeniyle gönderilen 201 olgu (%47.2) de erlendirildi. statistik de erlendirmelerde SPSS 13.0 program kullan ld. Baz verilerde say lar n düflük olmas nedeniyle tan mlay c istatistik yap ld. Olgular, yafl, cinsiyet, e itim durumu, meslek, medeni durum, kullan lan madde, uygulanan tedavi, tedavi s ras nda madde taramas için Adli T p Kurumu na sevk Olgular e itim durumlar na göre de erlendirildi inde; 114 olgu (%56.7) ilkö retim mezunu, 25 olgu (%12.4) lise mezunu, 5 olgu (%2.5) okur yazar ve 3 olgu (%1.5) üniversite mezunu olarak tespit edildi. 54 olgunun (%26.9) e itim bilgilerine ulafl lamad (Grafik 3). 82

Adli T p Bülteni Grafik 3. Olgular n e itim durumlar na göre da l m n lkö retim Lise Okur-Yazar Üniversite Bilinmeyen Olgular mesleklerine göre de erlendirildi inde; 95 olgu (%47.2) esnaf ve zanaatkar, 35 olgu (%17.4) iflçi, 20 olgu (%9.9) iflsiz, 6 olgu (%3) emekli ve 4 olgu (%2) memur olarak tespit edildi. 41 olgunun (%20.4) meslek bilgilerine ulafl lamad (Tablo1). Tablo 1. Olgular n mesleklere göre da l m Meslek n % Esnaf ve zanaatkar 95 47.2 flçi 35 17.4 flsiz 20 10 Emekli 6 3 Memur 4 2 Bilinmeyen 41 20.4 Toplam 201 100 Olgular medeni durumlar na göre incelendi inde; 77 olgunun (%38.3) bekâr, 72 olgunun (%35.8) evli, 11 olgunun (%5.5) dul oldu u tespit edildi. 41 olgunun (%20.4) ise medeni durum bilgilerine ulafl lamad. Olgular n tamam n n esrar kullanmakta oldu u, 4 olgunun ise esrar ile birlikte ilave olarak di er baz maddeleri de (kokain, eroin, extacy) kulland klar dosya bilgilerinden tespit edildi. 44 olgunun ( %21.9 ) çeflitli sebeplerden (esrar sat c l -, cinayet, h rs zl k, silah kaçakç l, çete kurma gibi) cezaevinde oldu u tespit edildi. Bu olgular n DS süreçleri; Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli i nin 85 inci maddesinin birinci f kras na göre, "Baflka suçtan tutuklu veya hükümlü olanlar hakk ndaki tedavi denetimli serbestlik karar n n infaz, bulunduklar ceza infaz kurumunun oldu u yerdeki Sa l k Bakanl nca belirlenen sa l k kurumunca ilk muayene ve takibi yap lmak suretiyle yerine getirilir. Ayr ca tutuklu veya hükümlüye rehber görevlendirilir."; kinci f kras na göre,"sa l k kurumunda yap lan muayene sonunda, tutuklu veya hükümlünün laboratuar ve klinik bulgular na göre ba ml oldu una karar verilmesi halinde, Cumhuriyet Baflsavc l nca Sa l k Bakanl taraf ndan belirlenen madde ba ml l tedavi merkezinin bulundu u yerdeki ceza infaz kurumuna tedavi süresince bulunmak kayd yla sevk edilerek tedavi ve denetimli serbestlik karar n n infaz na bafllan r." fleklinde belirlenmifltir (3). Olgular tedavi yönünden de erlendirildi inde; 105 olgunun (%52.2) tedavisinin olumlu tamamland, 27 olgunun (%13.4) tedavisinin devam etti i, 4 olgunun (%2) tedaviyi ihlal etti i, ayr ca 41 olgunun (%20.4) tebligata uymad klar, 12 olgunun (%6) yetkisizlik, 7 olgunun (%3.5) tedbir ve yükümlülü ün mahkemece de- ifltirilmesi, 3 olgunun (%1.5) beraat, 2 olgunun (%1) ölüm nedeniyle tedavi edilemedi i tespit edildi. Olgulara uygulanan t bbi tedavi süresi en az 6 ay olup (ilaç, psikoterapi, aile terapisi), tedaviye cevap verme durumuna göre tedavi süresinin uzat ld ya da tedaviye son verildi i, olgular ba ml l k fliddetine göre; kiflinin yoksunluk derecesini a r geçirebilece i düflünüldü ünde uzman hekim taraf ndan Alkol ve Madde Ba ml l Tedavi Merkezlerine (AMATEM) sevk edildi i saptand. 118 olgunun (%89.4) tedavisinin Trabzon Numune E itim ve Araflt rma Hastanesi nde, 10 olgunun (%7.5) tedavisinin Samsun Ruh ve Sinir Hastal klar Hastanesi nde ve 4 olgunun (%3) tedavisinin Bak rköy Ruh ve Sinir Hastal k Hastanesi nde yap ld dosya bilgilerinden tespit edildi. Olgular DS deki durumlar yönünden de erlendirildi- inde; 71 olgunun (%35.3) infaz n n devam etti i, 27 olgunun (%13.4) tedavisi tamamlanmad için infaz n n bafllamad, 22 olgunun (%11) infaz n n tamamland, 12 olgunun (%6) DS yi ihlal etti i (yani genel olarak denetim plan na uymad ) için dosyas n n kapat lm fl oldu u, 41 olgunun (%20.4) tebligata uymad, 15 olgunun (%7.5) yetkisizlik, 8 olgunun (%4) tedbir ve yükümlülü ün mahkemece de ifltirilmesi, 3 olgunun (%1.5) beraat, 2 olgunun ( %1) ölüm nedeniyle tedavi edilemedi i saptand (Tablo 2). Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli i nin, denetimli serbestlik tedbirinin ihlali ve kayd n kapat lmas na iliflkin 83

Cilt 14, Say 2, 2009 88. maddesinde; "Denetim plan na uyulmad n n tespit edilmesi halinde san k veya hükümlü denetim plan na uymas yönünde uyar l r, gerekli görüldü ünde gözden geçirilmifl denetim plan haz rlan r. Uyar ya ra men denetim plan na uyulmamas halinde, kay t kapat larak evrak mahkemeye iletilmek üzere Cumhuriyet baflsavc - l na gönderilir" denmektedir (3). Bu maddede belirtildi i üzere uyar lara ra men denetim plan na uyulmamas ihlal olarak kabul edilmekte ve dosya kapat lmaktad r. Tablo 2. Olgular n DS durumlar DS durumlar n % DS devam eden 71 35.3 Tebligata uymayan 41 20.4 Tedavisi tamamlanmad için DS bafllamayan 27 13.4 nfaz tamamlanan 22 11 Yetkisizlik 15 7.5 DS nin ihlali 12 6 Tedbir ve yükümlülü ün mahkemece de ifltirilmesi 8 4 Beraat 3 1.5 Ölüm 2 1 Toplam 201 100 Olgular n ilk muayenelerinden sonra madde taramas için Adli T p Kurumu (ATK) laboratuarlar na sevk edildikleri tespit edildi. Burada al nan kan ve idrar numunelerinde, ilk olarak CEDIA (Cloned Enzym Donor Immunoassay) analizi yap ld. Bu analiz bulgular nda, idrar için minimum s n r; esrar etken maddesi Tetrahidrocannabinol (THC) 50 ng/ml, opiat 300 ng/ml, kokain 150 ng/ml, benzodiazepin 200 ng/ml, barbitürat 200 ng/ml, 6-asetilmorfin 10 ng/ml, amfetamin için 1000 ng/ml dir. Kan için minimum s n r; esrar, opiat, kokain, benzodiazepin, barbitürat, 6-asetilmorfin 50 ng/ml, amfetamin için 1000 ng/ml dir (20). ATK ya gelen, 13 olguda (%10) analiz sonras THC miktar 50 ng/ml ve üzeri, 34 olguda (% 25.7) THC ye rastlanmad, 85 olgu (%64.3) ise, bafllang çta DS sisteminin yeni olmas nedeniyle madde taramas için ATK ya sevk edilmedikleri dosya bilgilerinden tespit edildi. Pozitif ç kan sonuçlar için, teyit (konfirmasyon) yöntemi olarak TLC (Thin Layer Chromatography) ve GC/MS (Gas Chromatography/ Mass Spectrometry) uyguland. Olgulardan bir tanesinde ise CEDIA analizi sonucunda THC ile birlikte amfetamin de tespit edildi. Amfetaminlerin teyidi için TLC ve GC/MS (Gas Chromatography/Mass Spectrometry) kullan ld. Olgular n ATK ya gönderilme s kl n n ise uzman hekim görüflüne ba l oldu u saptand. Ayr ca, Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli i nin 83 üncü maddesinin on ikinci f kras na göre; "Tedavi tamamland ktan sonra devam eden denetimli serbestlik tedbiri süresince, flube müdürlü ü veya büroca gerekli görülmesi halinde san k veya hükümlü, uyuflturucu veya uyar c madde kullan p kullanmad n n tespit edilmesi için sa l k kurumuna sevk edilebilir. San k veya hükümlünün Sa l k Bakanl nca belirlenen sa l k kurumuna sevk yaz s yaz larak befl gün içinde bu kuruma baflvurmas istenir"(3) hükmü gere ince, DS Merkezince de hekime baflvurulmaks z n, destek tedavisi esnas nda flüphe üzerine olgular ATK ya gönderilebilmektedir. Bu nedenle, olgular n analiz ve kontrol s kl hakk nda sa l kl bir veri elde edilememifltir. TARTIfiMA 21.12.2005 ve 30.06.2008 tarihleri aras nda Trabzon Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezi fiube Müdürlü- ünde yapt m z çal flma sonucunda, merkeze gönderilen olgular n %47.2 sini (n=201) madde ba ml l nedeniyle gelenler oluflturmaktad r. Çal flmam zda, yafl ortalamas 32.47±10.55 olup, en fazla madde ba ml l, 80 olgu ile (%39.8) 27-36 ve 70 olgu ile (%34.8) 17-26 yafl grubunda görülmektedir. Yap lan çal flmalarda yafl ortalamas ; Baltimore de 16.9±1.02 (21), Pennsylvania da 34.6 ±9.1 (22), Los Angeles te 15.7±1.31 (23), California da 34.9±9.9 (24) olarak bildirilmektedir. Bu konuda ülkemizde yeterli çal flma bulunmad ndan karfl laflt rma yap lamam flt r. Yurtd fl çal flmalar ndaki yafl grubu farkl l klar n n ise ülkelerde yasal mevzuatlardaki farkl l klar, madde temin imkanlar, ekonomik ve sosyal farkl l klar ile çal flmalar n belirli yafl gruplar nda yap lm fl olmas ndan kaynakland düflünülmektedir. Madde kullan m genç toplumda daha yayg n olup, bu oran n her geçen gün artma e iliminde oldu u görülmektedir. Madde kullan m n n genç nüfusta daha s k görülmesinin sebepleri aras nda, gelir ve e itim düzeylerinin düflük olmas, kötü arkadafl çevresi, özenti ve aile içi sorunlar n bulunmas gibi pek çok sebep say labilir. 84

Adli T p Bülteni Çal flmam zda olgular e itim durumlar na göre de erlendirildi inde; ilk s rada 114 (%56.7) olgu ile (sekiz y ll k) ilkö retim mezunlar yer almaktad r. Yap lan çal flmalarda; Baltimore de %65 inin (21), California da %95 inin (24) lise mezunu oldu u bildirilmektedir. Madde kullan m n n öncelikli olarak e itim düzeyi düflük toplum kesimlerinde daha yayg n kullan ld görülmektedir. Olgular meslekleri yönünden incelendi inde; düzensiz çal flma ve ifl yoklu unun madde kullan m na olanak tan d söylenebilir. Bu kiflilere kal c bir beceri ve meslek kazand rman n yaflamlar üzerinde olumlu sonuçlar sa layaca n söyleyebiliriz. Bu konuda Koruma Kurullar na büyük görev düflmektedir. Bu kurul henüz çok yeni oldu undan, gelecekte daha etkin olaca kanaatindeyiz. Çal flmam zda, olgular kulland klar madde bak m ndan de erlendirildi inde; olgular n tamam nda esrar kullan m n n yayg n oldu u görülmektedir. Yap lan çal flmalarda; Baltimore de 94 madde ba ml s n n %77 sinin eroin, %15 inin opiat, %8 inin kokain ve di er uyuflturucular (21), Pennsylvania da 250 madde ba ml s n n %70 inin eroin, %30 unun di er uyuflturucular (22), Los Angeles te 1438 madde ba ml s n n %73 ünün amfetamin, %27 sinin eroin (23), California da 1459 madde ba ml s n n %52.6 s n n metamfetamin, %12.2 sinin kokain, %13.5 inin esrar, %10 unun eroin (24) kulland klar bildirilmektedir. Çal flmam zda esrar kullan m n n yayg n olmas n n sebeplerinden birinin daha ucuz olarak temin edilebilmesinden dolay düflük gelir düzeyli insanlar n kullanmalar, di er bir önemli sebebin ise di er maddelere göre daha kolay temin edilebilmesi oldu unu düflünüyoruz. Madde ba ml lar n n, kulland klar madde etkisi alt nda birçok riskli davran fla ve suç ifllemeye daha yatk n olduklar bilinmektedir (25,26). Bu kiflilerin en çok madde bulundurmak ve satmak, madde elde etmek için h rs zl k, gasp gibi suçlara kar flt klar, sürdürdükleri yaflam flekli nedeniyle suç iflleme potansiyeline sahip kiflilerle iliflki içinde olduklar ve suç iflleyen ba ml lar n birço- unun suç ifllemeden hemen önce veya ifllerken madde kulland klar da bildirilmektedir (27-30). Çal flmam zda 44 olgunun (%21.9) madde kullan m n n yan s ra çeflitli suçlardan dolay cezaevinde oldu u tespit edildi. Yap lan çal flmalarda; Baltimore de %34 ünün (21), California da %46 s n n (24) tutuklu oldu u bildirilmektedir. Çal flmam zda; olgular n %35.3 ünün tedavisinin devam etti i, %11 inin infaz n n tamamland, %13.4 ünün DS sürecinin henüz bafllamad, %6 s n n DS yi ihlal etti i, %20.4 ünün tebligata uymad, %14 ünün ise di er sebeplerden tedavilerinin yap lamad görülmektedir. Uygulaman n nispeten yeni olmas nedeniyle, henüz bu konuda ülkemizde benzer bir çal flma yap lmad, sadece Rize linde Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezi fiube Müdürlü üne 2006 y l fiubat Eylül döneminde de iflik suçlardan DS ye gelen 46 olgunun de erlendirildi i, bunun içerisinde 25 olgunun (%54.3) madde ba ml l ndan, 21 olgunun (%45.6) ise de iflik suçlardan dolay DS ye geldi inin tespit edildi i belirtilmektedir (31). Benzer flekilde, bizim çal flmam zda da olgular n %47.2 sinin (n:201) madde kullan m ndan, %52.7 sinin (n:224) farkl suçlardan, kaynakland saptanm flt r. Yurtd fl nda yap lan çal flmalarda; olgular n Baltimore de %39.8 inin tedavi edildi i, %42.6 s n n tedaviye kat lmad, %19 unun tedaviye uymad (21), Pennsylvania da %34 ünün tedaviye kat lmad, %32 sinin tedavi edildi- i, %18 inin yeni bir suç ile cezaland r ld, %16 s n n tedaviye uymad (22); Los Angeles te %47 sinin tedaviyi kabul etti i, %53 ünün tedaviyi reddetti i, tedaviyi kabul edenlerin %75 inin tedavi edildi i, %20 sinin tedaviye uymad, %5 inin di er sebeplerden tedavisini tamamlamad (23), California da %35.7 sinin tedavi edildi i, %33.3 ünün tedaviye uymad, %8.6 s n n di- er sebeplerden tedavilerinin tamamlanmad (24) bildirilmektedir. Uygulaman n ülkemizde henüz yeni olmas nedeniyle san k veya hükümlülerin kendilerine sa layaca yararlar konusunda yeterince bilinçli olmad, uygulaman n kendilerine getirece i yararlar fark ettikçe bu sistemden faydalanmak isteyenlerin say s n n daha da artaca kanaatindeyiz. Denetimli serbestlik ve tedavileri süresince olgular n madde taramalar n n yap lmas için ATK ya sevk edilmesi ve burada elde edilen analiz sonuçlar n n; tedavi sürecindeki hekimler ve DS flubelerinde rehberlik hizmeti veren uzmanlar n (sosyolog, psikolog, pedagog, ö retmen, özel e itim uzman, sosyal çal flmac, psikolojik dan flman veya çocuk geliflimcisi) olgular de erlendirmelerinde yard mc oldu unu düflünüyoruz. Türkiye de Adalet Bakanl nda DS uygulamas için yeterli yap lanma sa lanm fl olmas na ra men, Sa l k Bakanl nda bu uygulama için özel bir düzenleme oluflturulmadan sürecin bafllat lm fl olmas bir tak m sorunlar beraberinde getirmifltir. Adalet Bakanl kendi içinde DS bürolar oluflturarak ve sadece bu konuda çal flacak 85

Cilt 14, Say 2, 2009 personel istihdam ederek uygulamaya geçmifltir. Bu amaçla DS bürolar nda özel hizmet içi e itimler verilerek yeterli say da flef; dan flmanl k hizmeti vermek üzere psikolog, sosyal çal flmac, sosyolog ve ö retmenler; yard m ve koruma hizmetleri için infaz ve koruma memurlar ile di er hizmetleri yürütecek personel görevlendirilmifltir. Sa l k Bakanl, bu çal flma için e itimli personel istihdam etmeden elindeki kadroyla hizmet vermeye çal flmaktad r. Dolay s yla sa l k kurumlar na poliklinik hizmetleri d fl nda baflvuran bu ek hasta grubuna hizmet vermekte yetersiz kal nmaktad r. Bu nedenle DS olgular baz illerde AMATEM (Alkol ve Madde Ba ml l Tedavi Merkezi) ve devlet hastanelerinin yan s ra üniversite hastanelerine de yönlendirilmektedir. Di er yandan, ba ml l k alan nda çal flan e itimli ve deneyimli personel say s, bugünkü gereksinimi karfl layamayacak kadar azd r (32). Madde kullan m n n öncelikli olarak e itim düzeyi düflük toplum kesimlerinde daha yayg n olmas nedeniyle e itimcilere bu hususta büyük görev düflmektedir. E itimin ilk basama olan ilkö retim seviyesinde ö rencilere maddelerin zararlar hakk nda bilgi verilmeli, bu konuyla ilgili seminerler ve paneller düzenlenmelidir. E itim faaliyetlerine önem verilmesinin ve ö renim durumlar n n yükseltilmesinin madde ba ml l ile mücadelede etkili olaca n düflünmekteyiz. Çal flmam z n di er DS merkezlerine fl k tutaca n, böylece ülkemizde DS sisteminin daha etkin bir hizmet sunmak suretiyle, faydalar n n daha fazla görünür hale gelece ine katk sa layaca n düflünüyoruz. Sonuç olarak; Trabzon da Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezine gönderilen olgular n %47.2 lik k sm n madde ba ml lar n n teflkil etmesi toplumumuzun ciddi bir sorunla karfl karfl ya oldu unu göstermektedir. Ülkemizde giderek artan bu sosyal sorunun, birlikte çal fl lan di er kurumlar, sivil toplum kurulufllar ve toplumun deste i ile afl labilece i ve bu bireylerin topluma kazand r lmas nda iflbirli i içinde çal fl ld nda daha baflar l olunaca kanaatindeyiz. Denetimli serbestlik uygulamas nda; san klar veya hükümlüler cezalar normal yaflamlar içinde infaz edildi i için bu durumdan memnun olmakta, cezaevine dönmek istememekte, sistem taraf ndan önemsendiklerini görmektedirler. Birey üzerinde yarat lan olumlu etki, uygulanan tedaviler, kiflilerin topluma kazan mlar nda etkili olmaktad r. KAYNAKLAR 1. Belenko S. The impact of drug offenders on the criminal justice system. Drugs, crime and criminal justice system, Weigheit R(Ed), Anderson Publishing Co., Cincinnati, OH, 1990:27-78 2. Chari K, Baker JR, Lattirnore PK. A decision support system for partial drug testing: DSS-DT. Decision Support system 1998;23(3):241-57. 3. Denetimli Serbestlik ve Yard m Merkezleri ile Koruma Kurullar Yönetmeli i; Resmi Gazete.18 Nisan 2007, Say :26497 4. Çolak H, Altun U. Denetimli serbestlik kavram n n yapt r m teorisi ve pedolojik bak mdan tahlili ile pozitif hukuktaki düzenlemeler. www.yayin.adalet. gov.tr/dergi /25 say.htm. Eriflim tarihi:23.03.2007. 5. Drummer OH. Chromatographic screening techniques in systematic toxicological analysis. J Chromatogr B Biomed Sci Appl 1999;733(1-2):27-45. 6. Gjerde H, Christophersen AS, Skuterud B, Klemetsen K, Morland J. Screening for drugs in forensic blood samples using EMIT urine assays. Forensic Sci Int 1990;44(2-3):179-85. 7. Decaestecker TN, Coopman EM, Van Peteghem CH, Van Bocxlaer JF. Suitability testing of commercial solid-phase extraction sorbents for sample cleanup in systematic toxicological analysis using liquid chromatography (tandem) mass spectrometry. J Chromatogr B Analyt Technol Biomed Life Sci 2003;789(1):19-25. 8. Maralikova B, Weinman W. Confirmatory analysis for drugs of abuse in plasma and urine by high-performance liquid chromatography-tandem mass spectrometry with respect to criteria for compound identification. J ChromatogrB Analyt Technol Biomed Life Sci 2004;811(1):21-30. 9. Gronholm M, Lillsunde P. A comparison between on-site immunoassay drug testing devices and laboratory results. Forensic Sci Int 2001;121(1-2):37-46. 10. Perrone J, De Roosf, Ayaraman S, Judd E. Hollander drug screening versus history in detection of substance use in ED psychiatric patients. The American Journal of Emergency Medicine 2001;19(1):49-51. 11. Kidwell DA, Kidwell JD, Shinohara F, Harper C, Roarty K, Bernadt K, McCaulley RA, Smith FP. Comparison of daily urine, sweat and skin swabs among cocaine users. For Sci Int 2003;133(1-2,23):63-78. 86

Adli T p Bülteni 12. Lambert WE, Van Bocxlaer JF, De Leenheer AP. Potential of high performance liquid chromatography with photodiode array detection in forensic toxicology. J Chromatogr B Biomed Sci Appl 1997;689(1):45-53. 13. Thieme D, Sachs H. Improved screening capabilities in forensic toxicology by application of liquid chromatography-tandem mass spectrometry. Analytica Chimica Acta 2003;492(1-2):171-186. 14. Lu NT, Taylor BG. Drug screening and confirmation by GC-MS:Comparison of EMIT II and Online KIMS aganist 10 drug between US and England laboratories. For Sci Int 2006;157(2-3):106-116. 15. www.drugabuse.gov/infofacts/cjtreatment html. Eriflim Tarihi:02.06.2007 16. Chang g, Kosten TR. Detoxification Substance Abuse 4. bas m. Philadelphia, PA, USA, Lippincott Williams Wilkins Pres 2005:579-587. 17. Nolan JLJr. Drug treatment courts and the disease paradigm. Subst Use Misuse 2002;37(12-13):1723-50. 18. Hagan J, Coleman JP. Returning captives of American war on drugs; Issues of community and family reentry. Crime and Delinquency 2001;47(3):352-367. 19. Folino JO. Risk Assessment and violent recidivism risk management in convict from Argentina research in social problems and puclic policy Paper presented at the annual meeting of the American Sociological Association, 2005;(12):75-88. 20. http.//www.samhsa.gov/shin.department of Healty&Human Services.USA 21. Subramanian GA, Stitzer MA. Clinical characteristics of treatment-seeking prescription opioids vs. heroin-using adolescents with opioid use disorder. Drug and Alcohol Dependence 2008;99(3):141-149. 22. Solomon P, Draine J, Marcus SC. Predicting incarceration of clients of a psychiatric services; probation and parole services. Psychiatric Services 2002;53(1):50-56. 23. Pelissier B, Wallace S, O Neil JA, Gaes GG. Federal prison residential drug treatment reduces substance use and arrests and release. The American Journal of Drug and Alcohol Abuse 2001;(27):315-337. 24. Evens E, Li L, Hser Y. Treatment entry barriers among California s proposition 36 offenders. Journal of Substance Abuse Treatment 2008;(35):410-418 25. Boles SM, Miotto K. Substance abuse and violence; A review of the literature. aggression and violent behavior 2003;8(2):155-174. 26. Teplin LA, Abram KM, Mc Clelland GM. Does psychiatric disorder predict violent crime among released jail detainees? A six- year longitudinal study. Am Psychol 1994;49(4):335-42. 27. Lo CC. Sociodemographic factors, drug abuse and other crimes: How they vary among male and female arrestees. J Crim Justice 2004;32(5):399-409. 28. Baumer E, Lauritsen JL, Rosenfelci R, Wright R. The influence of crack cocaine on robbery, burglary and homicide rates: A cross-city, longitudinal analysis. Journal of research in crime and delinquency 1998;35(3):316-40. 29. Hartwell SW. The organizational response to community re-entry research in social problems and public policy. Paper presented at the annual meeting of the American Sociological Association, 2005; (12):197-217. 30. Hernandez-Avila CA,Burleson J, Poling J, Tennen H, Rounsaville BJ, Kranzler HR. Personality and substance use disorders as predictors of criminality. Compr Psychiatry 2000;41(4):276-83. 31. Y lmaz R, fiahin E, nci Y, Suyolcu S, Mutlu H, Demiröz Avc S, Karatafl Z, Birincio lu. Rize ili denetimli serbestlik ve yard m merkezi flube müdürlü üne 2006 y l flubat-eylül döneminde gelen olgular n analizi. E-Dergi 2008;(5):37-40. 32. Alt ntoprak EA, Akgür SA, Coflkunol H. Yasa d fl madde kullan m nedeniyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanan kiflilerde tedavi uygulamalar ve toksikolojik Analiz. Türkiye de Psikiyatri 2007;9 (3):165-172. letiflim: Yrd.Doç.Dr. smail B R NC O LU Karadeniz Teknik Üniversitesi Adli T p Anabilim Dal E-posta: ismbir@yahoo.com 87