TÜRKİYE NİN ENERJİ KAYNAKLARI ARASINDA GÜNEŞ ENERJİSİNİN YERİ VE ÖNEMİ

Benzer belgeler
YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

Enerji Kaynakları ENERJİ 1) YENİLENEMEZ ENERJİ KAYNAKLARI 2) YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

Ülkemizde Elektrik Enerjisi:

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

ENERJİ KAYNAKLARI ve TÜRKİYE DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

ENERJİ VERİMLİLİĞİ MÜCAHİT COŞKUN

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

TÜRKİYE ELEKTRİK SİSTEMİ (ENTERKONNEKTE SİSTEM)

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE DALGA ENERJİSİ. O.Okan YEŞİLYURT Gökhan IŞIK

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

KÖMÜRÜN ENERJİDEKİ YERİ

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

ENERJİ. KÜTAHYA

qwertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçq wertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqw ertyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwer tyuiopgüasdfghjklsizxcvbnmöçqwerty

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

Türkiye nin Elektrik Üretimi ve Tüketimi

Türkiye de Elektrik Enerjisi Üretimi ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Mevcut Durumu

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE RÜZGAR ENERJİSİ

İTALYA İSPANYA PORTEKİZ YUNANİSTAN TÜRKİYE

YENİLENEBİLİR ENERJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Türkiye Güneş Enerjisi Geleceği Solar TR2016, 06 Aralık

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

RÜZGAR ENERJİSİ VE SİVAS ŞARTLARINDA RÜZGAR SANTRALİ TASARIMI

Enerji ve İklim Haritası

Gökmen ÖZER-Elazığ Kovancılar Çok Programlı Anadolu Lisesi

GÖNEN BİYOGAZ TESİSİ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

Elektrik Üretiminde Enerji Verimliliği için KOJENERASYON VE TRİJENERASYON

Dünyada Enerji Görünümü

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

TEMİZ ENERJİ TEKNOLOJİLERİ KURSU. Harran Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü Osmanbey Kampüsü, Şanlıurfa

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

Dünyada Enerji Görünümü

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE TASARRUFU KURSU

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

TEKNİK ELEMANLARA YÖNELİK BİNALARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ SEMİNERİ

YÖREMİZDE YENİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ. Ahmet YILDIZ Elektrik Elektronik Mühendisi

TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ SORUNLAR ve ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. 25 Kasım 2015

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :

GÜNE ENERJ PV Sistemleri: PV uygulamaları

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi TÜRKİYE 10. ENERJİ KONGRESİ TÜRKİYE DE ENERJİ VE GELECEĞE YÖNELİK PLANLAR

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Yakın n Gelecekte Enerji

ENERJİ KAYNAKLARI. Yrd.Doç.Dr. Cabbar Veysel BAYSAL Erciyes Üniversitesi Müh. Fak. Elektrik-Elektronik Müh. Böl.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI. 31 Ocak 2019

Konya Sanayi Odası. Ocak Enis Behar Form Temiz Enerji twitter/enisbehar

ÇEVRE KORUMA ENERJİ. Öğr.Gör.Halil YAMAK

YUNUS ACI

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

TEKNOLOJİ VE TASARIM DERSİ

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-3

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-7

İzmir İli Enerji Tesislerinin Çevresel Etkileri - RES

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-1

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE GÜNEŞ ELEKTRİĞİNDE GELİŞMELER

ENERJİ ÜRETİM SANTRALLERİ MALİYET ANALİZİ

TÜRKİYE RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

BAŞLIK İSİM SOYİSİM -----

(*Birincil Enerji: Herhangi bir dönüşümden geçmemiş enerji kaynağı) Şekil 1 Dünya Ekonomisi ve Birincil Enerji Tüketimi Arasındaki İlişki

ÜLKEMİZDE ENERJİ ARZ GÜVENLİĞİ VE ALINAN TEDBİRLER

Nükleer Teknoloji Tarihçesi, Gelişimi ve Elektrik Üretimi. Dr. Halil DEMİREL

ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

ENERJİDE SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ. Özgür Gürbüz 20. Pratisyen Hekimlik Kongresi 4 Kasım 2016-Antalya

Güneşten Elektrik Üretme Zamanı! Etik Olarak Doğru, Finansal Olarak Akılcı, Çocuklarımızın Geleceği için Kritik Bu Yatırımı Yapmalıyız!

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

ENERJİ VERİMLİLİĞİ (EnVer) & KANUNU

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

Mühendislik Çevre Danışmanlık Gıda Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

Halka açık seminer Elektrik Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi Organizasyonu 22 Nisan 2000, saat 18:00 Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi - Trabzon

TÜRKİYE KÖMÜR İŞLETMELERİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ PAZARLAMA SATIŞ DAİRE BAŞKANLIĞI 2006; EYLÜL ANKARA. Mustafa AKTAŞ

Kömür, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşan, kükürt ve mineral maddeler içeren, fiziksel ve kimyasal olarak farklı yapıya sahip bir maddedir.

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI. OLGUN SAKARYA / SBF-ANKARA EMO Enerji Birim Koordinatörü 1

İZMİR KEMALPAŞA ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ GÜNEŞ SANTRALİ UYGULAMASI

Ranteko. Çevre Çözümleri Ve Danışmanlık Hizmetleri. Çamur Kurutma ve Yakma Teknolojileri. Anaerobik Çürütme ve Biyogaz Tesisleri

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ

Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü. Enerjinin Önemi? Enerji Sistemleri Mühendisi Kimdir?

ENERJİ TASARRUFUNDA KOMBİNE ÇEVRİM VE KOJENERASYONUN YERİ VE ÖNEMİ. Yavuz Aydın 10 Ocak 2014

Transkript:

TÜRKİYE NİN ENERJİ KAYNAKLARI ARASINDA GÜNEŞ ENERJİSİNİN YERİ VE ÖNEMİ Muhsin T. GENÇOĞLU, Mehmet CEBECİ Fırat Üniversitesi Müh.Fak. Elektrik-Elektronik Müh.Böl. ELAZIĞ ÖZET Elektrik enerjisi tüketiminin gelişmişliğin bir göstergesi halini aldığı çağımızda, birincil enerji kaynaklarının sürekli tükenmekte oluşu ve bu kaynakların enerji üretimi için yakılmaları esnasında ortaya çıkan ekolojik bozulmalar, bugün enerji konusunu acil olarak çözülmesi gereken bir problem olarak ortaya koymaktadır. Bu problemin çözümlerinden birincisi yeni ve temiz enerji kaynaklarının bulunması, ikincisi ise tüketimin ekonomik olarak kabul edilebilecek en alt düzeye indirilmesi biçiminde özetlenebilir. Dünyanın gelecek dönemleri için önem taşıyan enerji sektörü, ülkemiz kalkınmasında da enerji kaynaklarının güvenilir, temiz, verimli ve kaliteli olarak değerlendirilmesi gereği nedeniyle özel bir değer taşımaktadır. İçinde bulunduğumuz dönemde ve önümüzdeki yıllarda gerek yurdumuzda gerekse çevre ülkelerde, enerji sektöründeki faaliyetlerin yoğunlaşacağı görülmektedir. Bu çalışmada, Türkiye deki enerji sektörünün durumu ve geleceği incelenerek, Türkiye nin sahip olduğu yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları araştırılmıştır. Bu kaynaklar içerisinde güneş enerjisinin yeri, önemi ve kullanım alanları belirtilmiş ve enerji sorununun çözümüne ilişkin bazı öneriler sunulmuştur. 1.GİRİŞ Sanayileşme süreciyle birlikte hızla artan enerji ihtiyacının karşılanması için geliştirilen ve uygulanan yeni teknolojiler bir çok problemi de beraberinde getirmiştir. Dünya ekolojisinin etkilenmesi bakımından büyük önem taşıyan, enerji ve çevre etkileşiminde ortaya çıkabilecek çevresel bozulmaların minimumda tutulabilmesi, bu problemlerin en büyüğüdür. Günümüzde kullanılmakta olan enerji kaynaklarının

çevre üzerindeki olumsuz etkileri bilinmekte ve çevre üzerindeki bu tahribatın durdurulmasına çalışılmaktadır. Çevre dostu alternatif enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, dünyanın geleceği bakımından çok önemli bir adım olacaktır. Alternatif enerji kaynakları grubundan olan güneş enerjisi ile rüzgar enerjisinin çevreye verdikleri zarar, günümüz enerji üretim sistemleriyle karşılaştırılamayacak kadar azdır. Ancak dünya genelinde bu enerji kaynaklarına, ülkelerin enerji politikaları veya bu kaynakların yetersizliği gibi nedenlerle gerekli önem verilmemektedir. 2. TÜRKİYE DE ENERJİ SEKTÖRÜ Bir ülkede Ton Eşdeğeri Petrol (TEP) cinsinden hesaplanan toplam enerji tüketimi ile Gayrı Safi Milli Hasıla (GSMH) arasındaki ilişki, ekonomide enerjinin rolü hakkında bilgi verir. Bu iki değer arasındaki oran enerji yoğunluğu olarak adlandırılır. 1950 lerden sonra bol ve ucuz enerji, teknolojik devrimin gerçekleşmesine yardımcı olurken ekonomilerin enerji bağımlılıklarının da artmasına neden olmuştur. Ancak 1970 li yıllardaki petrol krizleri sonucu ortaya çıkan büyük fiyat artışları ve ikmal zorlukları, özellikle endüstrileşmiş ülkelerin enerji politikalarında değişikliklere yol açmıştır. Bu politikalar, ekonominin enerji ile olan ilişkisinin en aza indirilmesi yönünde geliştirilmiştir. Böylece, artık pahalı bir üretim girdisi olan enerjinin verimliliğinin arttırılması, rasyonel kullanımı ve tasarrufu ön plana çıkmış ve sonuçta, enerji yoğunluğu azalma yoluna girmiştir. 1973 ten sonraki 22 yıl içinde bu oran çeşitli ülkelerde şu şekilde gelişmiştir. Tablo 1. Çeşitli Ülkelerin TEP/GSMH Oranları [1] 1973 1993 1995 İngiltere 0.32 0.23 0.21 Avusturya 0.21 0.16 0.15 Japonya 0.21 0.15 0.16 Norveç 0.23 0.19 0.17 Almanya 0.30 0.20 0.19 İtalya 0.19 0.14 0.14 Türkiye 0.34 0.34 0.35

Yıllardır enerjisini savurgan bir şekilde harcayan Türkiye de enerji politikasının, tasarrufu öne çıkaracak şekilde planlanması gerekmektedir. Ancak geleceğe dönük enerji ve büyüme tahminlerine bakıldığında bunun tersinin gerçekleştiği görülür. 1995-2010 yılları arasında Türkiye nin GSMH normal büyüme hızı yıllık ortalama %6 oranında beklenmekte, ancak enerji kaynakları talep artış hızı yıllık ortalama %6.2 olarak planlanmaktadır. Enerji kaynakları talep artış hızı 1995-2000 yılları arasında %7.4 e varacaktır. Bu israfın Türk ekonomisine maliyeti milyarlarca dolar olacaktır. Tablo 2. Türkiye 'nin Birincil Enerji Kaynakları Talep ve GSMH Artış Hızları [2] Enerji GSMH 1995-2000 7.4 6 2000-2005 5.4 6 2005-2010 5.9 6 1995-2010 6.2 6 1995 yılında Türkiye 63 milyon TEP lik birincil enerji tüketiminin yaklaşık %58 ini ithal etmiştir. İthal kaynaklara ödenen döviz miktarı yaklaşık 4.5 milyar dolardır. Bunun içinde, hemen hemen tamamı ithal edilen petrol ve doğalgaz yaklaşık olarak %46 ve %10 luk paylara sahiptirler. 2010 yılı için yapılan tahminlerde, enerjide dışa bağımlılık oranının %62 lere kadar çıkacağı ve maliyetin 20 milyar dolar civarında olacağı öngörülmektedir. Diğer bir deyişle Türkiye, yıllık toplam ihracatının yaklaşık %25 ini enerji ithali için harcamaktadır [3]. 3.YENİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI 1970 li yıllarda petrol fiyatlarının hızlı yükselişiyle birlikte gündeme gelen ve kömür, petrol, doğalgaz gibi fosil yakıtların çevreyi giderek daha fazla kirletmesi nedeniyle gündemdeki önemini artıran yenilenebilir enerji kaynaklarının en önemlileri su (hidrolik), biyomas, rüzgar, güneş ve jeotermal kaynaklardır. Başka bir alternatif de yeni enerji kaynakları sınıfındaki nükleer enerjidir. Bugün dünyadaki ticari enerji tüketiminin %90 ı fosil, %7 si nükleer, %3 ü de hidrolik ve diğer kaynaklara dayanmaktadır. Dünyada kullanılan elektrik enerjisinin %80 'i yenilenemeyen kaynaklardan (kömür, doğalgaz, petrol ve uranyum) üretilir. Bunlar kesintisiz olarak enerji üreten kaynaklardır. Geri kalan bölüm ise yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanır. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidroenerji

%19 'luk bir paya sahipken; güneş, rüzgar, biyomas ve jeotermal kaynaklardan elde edilen enerjinin toplam payı ise %1 'den azdır [4]. Bugün için ülkemiz de dahil olmak üzere çoğu ülkelerde, farklı enerji santrallerinden elektrik üretiminin maliyetleri, ekonomik değerlendirmelerde göz önüne alınmaktadır. ABD 'de 1991 'de yapılan bir çalışma ile elde edilen, çeşitli enerji taşıyıcıları tarafından üretilen kwh başına maliyetler, cent cinsinden Tablo 3 de gösterilmiştir. Tablo 3. Çeşitli Enerji Taşıyıcılarının Maliyet Aralıkları [5] Kullanılan Enerji Taşıyıcısı Maliyet Aralığı (c/kwh) Kömür 2.8-6.8 Petrol 3.0-7.9 Doğalgaz 0.78-2.91 Nükleer enerji 2.91-2.91 Rüzgâr enerjisi 0.01-0.1 Güneş pili 0.00-0.4 3.1.Türkiye nin Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Türkiye, yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitliliği ve potansiyeli bakımından zengin bir ülkedir. Mesela Türkiye, birçok ülkede bulunmayan jeotermal enerjide dünya potansiyelinin %8 ine sahiptir. Ayrıca coğrafi konumu nedeniyle büyük oranda güneş enerjisi almaktadır. Potansiyel belirleme çalışmaları ile ülkemizin yıllık ortalama ışınım şiddeti 3.6 kwh/m 2.gün olarak tespit edilmiştir. Türkiye, hidrolik enerji potansiyeli açısından da dünyanın sayılı ülkelerindendir. Rüzgar enerjisi potansiyeli yaklaşık 160 TWh olarak tahmin edilmektedir [6]. Bunların dışında, kayda değer ölçüde biyogaz ve biyomas potansiyeli bulunmaktadır. Tüm bu enerji kaynaklarının hiçbir maliyeti yoktur, yenilenebilir olduklarından dolayı tükenmezler ve konvansiyonel yakıtların aksine çevre ve insan sağlığına hiçbir tehdit oluşturmazlar. Hidrolik: Ortalama yağış koşullarında Türkiye nin brüt hidrolik potansiyeli 433 TWh/yıl dır. Bu potansiyelin 216 TWh/yıl ı teknik olarak, 125 TWh/yıl ı da ekonomik olarak üretilebilir. Ülke ekonomik olarak üretilebilir 125 TWh/yıl elektriği üretmek için toplam 34455 MW lık kurulu güçte 510 adet hidrolik santral kurmayı planlamaktadır. Ayrıca bu veriler dışında kalan küçük su kaynaklarının değerlendirilmesi halinde

ekonomiye büyük bir katkı sağlanabilir. Bazı uzmanlar bu potansiyelin 25 TWh civarında olabileceğini belirtmektedirler [7]. Küçük suların değerlendirilmesi, bulundukları yöreye enterkonnekte şebekenin ulaşma zorunluluğunu da ortadan kaldıracağından, iletim şebekelerindeki kayıplarda önemli bir azalma meydana getirecektir. Güneş Enerjisi: Türkiye güneş potansiyeli açısından oldukça zengin bir ülkedir. Ülke genelinde yıllık ortalama güneş enerjisi 1315 kwh/m 2 dir. Buna göre Türkiye nin tüm yüzeyine gelen enerji miktarı 1025 10 12 kwh olmaktadır. Bu miktar Türkiye'nin 1996 yılında ürettiği toplam elektrik enerjisinin yaklaşık 11000 katına denk gelmektedir [8]. Rüzgar Enerjisi: Rüzgar enerjisi tükenmeyen, yakıt gereksinimi olmayan, çevresel etkileri en az olan, emniyetli bir enerji kaynağıdır. Rüzgar enerjisi hava koşullarına ve topoğrafik şartlara göre değişim göstermektedir. Bu enerji yatay veya düşey eksenli rüzgar türbinleri ile mekanik enerjiye dönüştürülmekte, su pompalama veya elektrik üretimi amacıyla da bu mekanik enerjiden yararlanılmaktadır. Rüzgar potansiyeli açısından uygun yörelere sahip bulunan ülkemizde, rüzgar potansiyelinin belirlenmesine yönelik ölçümler yapılmaktadır. Bu kapsamda bir çoğu sahil yörelerinde olmak üzere toplam 10 adet rüzgar enerjisi gözlem istasyonu çalıştırılmaktadır. Rüzgar enerjisinin pek çok avantajının yanısıra, rüzgar enerjisi kullanım amacıyla rüzgar türbini ve rüzgar tarlaları kurulması sırasında, görsel ve estetik olarak kişileri ve çevreyi olumsuz etkilemesi, gürültü oluşturması, kuş ölümlerine neden olması, haberleşmede parazitler meydana getirmesi gibi olumsuz yanları da vardır. Ekonomik açıdan rüzgar santralleri günümüzde her türlü konvansiyonel santral ile rekabet edebilecek seviyededir. Son yıllarda yeni gelişmiş teknolojilerle kurulan santrallerde 4.4 c/kwh a kadar düşük maliyetler elde edilmiştir [6]. Bu maliyet TEAŞ ın geleceğe yönelik kurmayı düşündüğü aday santrallerin maliyetleri ile karşılaştırıldığında, hidrolik ve doğalgaz santrallerden biraz pahalı, linyit ve nükleer santrallerle yaklaşık aynı, diğer santrallerden ise daha ucuzdur. Ayrıca rüzgar santrallerinin maliyetleri gelişen teknolojiye paralel olarak sürekli düşmektedir. Öte yandan rüzgar türbininin kurulacağı saha ile ilgili inşaat işlemleri ve rüzgar çiftliklerinin tüm inşaat işlemleri Türkiye de çok daha düşük maliyet ile gerçekleştirilebilir.

Biyogaz: Genel bir tanımla biyogaz, organik maddelerin (insan, hayvan, bitki atıkları) havasız koşullarda fermantasyonu sonucu oluşan bir gaz karışımıdır. Biyogazın ısıl değeri bileşimindeki metan oranına göre değişmekle birlikte genellikle 4700-6000 kcal/m 3 tür. Yapılan bazı çalışmalar ülkemizde sadece toplam hayvan varlığından elde edilebilecek gübre miktarının biyogaz tesislerinde kullanılmasıyla, yaklaşık 2.8-3.9 milyar m 3 /yıl biyogaz üretmenin mümkün olabileceğini ortaya koymaktadır. Bu miktar, 1.4-2 milyon ton/yıl petrole veya 24 milyar kwh elektrik enerjisine eşdeğerdir. Öte yandan, Türkiye de bulunan 2000 'in üzerindeki çöplükte kendiliğinden oluşan metan gazı miktarı 650 milyon m 3 olarak kabul edilmektedir. Bu miktar da yılda yaklaşık 650000 TEP e veya 8 milyar kwh elektrik enerjisine eşdeğerdir [5]. Türkiye de biyogaz eldesi için yapılan çalışmalar, pilot uygulamalardan ve üniversitelerimizde kısıtlı olanaklarla yapılan Ar-Ge çalışmalarından öteye gidememiştir. 1981 yılında Köy İşleri Merkez Topraksu Araştırma Enstitüsü nde bir biyogaz birimi oluşturulmuş, ancak 1986 yılından itibaren tüm araştırma ve uygulamalar durdurulmuştur. Biyomas : Biyomas kaynakları içerisinde yer alan odun, hayvan ve bitki artıkları, ülkemizde uzun yıllardan beri özellikle kırsal kesimdeki konutlarda, alan ısıtma ve yemek pişirme amaçlı olarak tüketilmektedir. Bu kaynaklar toplam olarak halen ülkemizin birincil enerji tüketiminin %10 unu ve konutlardaki enerji tüketiminin %35 ini oluşturmaktadır. Ormanlarımız, hemen hemen resmi üretime yakın miktarda kaçak kesim yapılması nedeniyle büyük oranda tahrip edilmektedir. Odunun yakıt olarak tüketilmesi yalnızca çevresel bozulmalara sebep olmamakta, aynı zamanda önemli bir sanayi maddesi yakılarak tüketilmektedir. Bu durumun önlenmesi için son yıllarda üzerinde önemle durulan çözümlerden biri enerji ormanlarıdır. Enerji amaçlı yakacak odun üretimi ile ilgili olarak yapılan envanter çalışmalarına göre ülkemizde 4 milyon hektar bozuk, 1 milyon hektar verimli olmak üzere 5 milyon hektar enerji ormanı tesisi yapılacak orman alanı mevcuttur. Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş basınç altındaki sıcak su, buhar, gaz veya sıcak kuru kayaçların içindeki ısı enerjisidir. Diğer bir deyişle jeotermal enerji yerkürenin enerjisidir. Türkiye jeotermal kaynak zenginliğinde dünyada 7. ülkedir. Tüm dünyadaki jeotermal enerji potansiyelinin %8 inin Türkiye de bulunduğu belirlenmiştir. Ülkede 1960 yılından bu

yana MTA tarafından yapılan araştırmalarda 140 adet jeotermal sahada, 100 dereceye ulaşan 600 ün üzerinde sıcak su kaynak gurubu belirlenmiştir. Ancak 1994 yılı itibariyle Türkiye de açılan kuyu sayısı 150 civarındadır. MTA nın verilerine göre, Türkiye nin jeotermal ısı potansiyeli 31500 MWh dir [9]. Bu potansiyel 5 milyon evin ısıtılmasına eşdeğerdir. Bu ısıtmanın maliyeti elektrikten 100 kat, fuel oil'den 50 kat, doğalgazdan 40 kat ve kömürden 32 kat daha düşük olmaktadır. Ayrıca jeotermal enerjiyi kullanan sistemler güvenilir, emniyetli ve esnektirler. Bu sistemler %97 oranında verime ulaşabilmekte ve yıl boyunca sürekli çalışabilmektedirler. Bir diğer üstünlükleri de diğer sistemler ile karşılaştırıldığında inşaat süresinin çok kısa olmasıdır. Nükleer Enerji: İlk olarak 1960 lı yılların sonlarında ülke gündemine gelen nükleer enerji santralı projesi, 1980 li yıllarda atılan adımların sonuçsuz kalmasının ardından 1995 yılında ihale ve şartname gibi yasal prosedürlerin tamamlanmasıyla hayata geçirilmeye hazır hale getirilmiştir. Akkuyu ya kurulması planlanan nükleer santralin gücü 600-1350 MW arasında olacaktır [10]. Nükleer enerji konusundaki en önemli iki sorun dışa bağımlılık ve çevre kirliliğidir. Ancak nükleer enerji, diğer fosil yakıtlara göre çevre kirliliği açısından daha temiz bir enerjidir. Türkiye de bir nükleer santralı ekonomik ömrü boyunca besleyebilecek düzeyde uranyum rezervi bulunmaktadır. Bugün dünya nükleer enerji üretiminin toplam elektrik enerjisi üretimindeki payı %17 civarındadır. Bu oran Fransa da %74, Belçika da %60, İsveç de %46, Güney Kore de %49, Tayvan da %38, Macaristan da %48, Japonya da %26 ve ABD de %20 dir [11]. Gelişen teknoloji daha güvenli nükleer santraller yapılabilmesine imkan sağladığından, ülkemizin mevcut nükleer enerji kaynaklarının bir an önce değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca dış ülkelerden satın aldığımız elektrik enerjisi miktarının her yıl artarak devam etmesi, Türkiye nin orta vadede nükleer enerjiden yararlanmasının kaçınılmaz olduğunun diğer önemli bir nedenidir. 2010 yılına kadar yapılması planlanan nükleer santraller, tahminlere göre, elektrik enerjisi ihtiyacının %3.3 ünü karşılayacaktır. 4.GÜNEŞ ENERJİSİ Güneş enerjisi çevre kirliliğine yol açmayan tükenmez bir enerji kaynağıdır. Son yıllarda görülen yakıt fiyatlarındaki yüksek artışlar nedeniyle birkaç yıl öncesine kadar ekonomik görülmeyen güneş enerjisi, bazı kullanım alanlarında oldukça ekonomik

duruma gelmiştir. Fizyon enerjisinin en büyük kaynağı, dünyaya zarar vermeyecek bir mesafede olan güneştir. Nitekim petrol, kömür ve atom enerjisi gibi birincil enerji kaynaklarına alternatif olarak güneş enerjisi çok umut vericidir. Güneşten dünyaya gelen enerjinin yoğunluğu, atmosferin üzerinde m 2 başına 1.35 kw kadardır. Bu yoğunlukta dünya çapının kapladığı alana gelen güneş gücü 178 10 9 MW düzeyindedir. Dünyanın tüm yüzeyine bir yılda düşen güneş enerjisi, 1.22 10 14 TET (Ton Eşdeğeri Taşkömürü) ya da 0.814 10 14 TEP gibi görkemli boyuttadır. Bir başka anlatımla, bir yılda gelen güneş enerjisi miktarı, bilinen kömür rezervinin 50 katı ve bilinen petrol rezervinin 800 katı kadardır [8]. 4.1.Türkiye de Güneş Enerjisi Türkiye de elektrik enerjisi üretiminin %34 ü fueloil ve motorin tüketilerek küçük kapasitelerde yapılmaktadır. 1 MW dan küçük 550 den fazla bu güç üniteleri ile 1500 MW güç üretilmektedir. Ülkemizin dağlık bir yapıya sahip olması ve yerleşim merkezlerinin birbirinden uzak olması, bu yerleşim merkezlerine elektrik enerjisinin iletimini güçleştirmektedir. Üretimin ancak %3 ü böyle uzak yörelerde tüketilebilmektedir. Bu bölgelerin enterkonnekte sisteme bağlanma maliyetlerinin çok yüksek olması ve üretilen enerjinin önemli bir bölümünün iletim ve dağıtım hatlarında kaybolduğu göz önüne alınırsa, bölgesel ve bağımsız olarak çalışacak küçük güneş enerjisi elektrik santrallerinin önemi belirginleşecektir. Türkiye nin güneş enerjisi gücü ilk kez 1970 yılında, bir bilimsel araştırma kapsamında hesaplanmıştır. Belirlenen olgulara göre, Türkiye nin yıllık güneşlenme süresi 2608.8 saat olup, maksimum değer 361.8 saat ile Temmuz ayında ve minimum değer 97.8 saat ile Aralık ayında görülmektedir. Güneşlenme süresi yönünden en zengin bölge yılda 3015.8 saat ile Güneydoğu Anadolu dur. Karadeniz Bölgesi yılda 1965.9 saat ile en düşük değere sahiptir. Güneş radyasyon yoğunluğuna gelince, Türkiye ortalaması olarak yıllık değer 316.07 cal/cm 2.gün kadardır. En yüksek değer 503.13 cal/cm 2.gün ile yine Temmuz ayında ve en düşük değer de 132.04 cal/cm 2.gün ile yine Aralık ayında belirlenmiştir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi için yıllık ortalama güneş radyasyon yoğunluğu 341.23 cal/cm 2.gün düzeyinde iken, bu değer Karadeniz Bölgesinde 246.55 cal/cm 2.gün düzeyine düşmektedir. Yapılan değerlendirme sonuçları temel alınarak Türkiye nin bütün yüzeyine bir yılda düşen güneş enerjisi kuramsal biçimde hesaplanmış ve 1.2 10 11

TET bulunmuştur. Bir varsayım olarak, bu enerjinin binde birinin %30 verimle toplanması koşuluyla, yılda kullanılabilecek enerji miktarı 36 10 6 TET ya da 23 10 6 TEP olarak belirlenmiştir [8]. 4.2.Güneş Enerjisinin Kullanım Alanları Güneş enerjisinin kullanımı, gündelik yaşam yapısından ve konutlardan başlamakta; haberleşmeye, tarıma, endüstri kesimine, elektrik santrallerine, askeri hizmetlere ve uzaya kadar uzanmaktadır. Güneş enerjisinin günümüzde önem kazanan uygulamaları; oldukça yaygınlaşan güneşli su ısıtıcılarının dışında, güneşle ısınan binaların yapımı, güneş enerjisinin elektriğe çevrilmesi, güneş enerjili su pompalarının tarımsal sulamada kullanılması, geleceğin yakıtı olan hidrojenin sudan üretiminde güneş enerjisinden yararlanılması biçiminde sıralanabilir [8]. Ayrıca güneş enerjisinin kullanıldığı alanlara hesap makineleri, radyo, TV ve uydu alıcıları, radar ve meteoroloji istasyonları, havaalanları ve helikopter pist ışıklandırmaları, denizcilik uygulamaları, mobil telefonlar, karavanlar, sokak ve bahçe aydınlatmaları ilave edilebilir. Güneş enerjisinin kontrollü ısı uygulamaları ise hızla gelişmektedir. Amerika ve Japonya da yılda üretilen kollektör miktarı 1.800.000 m 2 düzeyini geçmiştir. Yine bir yılda Avustralya da 176.000 m 2, İtalya da 80.000 m 2, Avusturya da 56.000 m 2, Kanada da 46.000 m 2, Yunanistan da 41.000 m 2, Almanya da 27.000 m 2 ve İsveç te 25.000 m 2 kollektör üretilmiştir. 100 m 2 lik kollektör yüzeyinin 70 kw ısıtma gücüne eşdeğer olduğu, %40 verimle 28 kw güç elde edilebileceği düşünülürse sıralanan kollektör yüzeylerinin önemi vurgulanmış olur [12]. Fotovoltaik pil üretiminde başta gelen ülkeler, ABD ve Japonya dır. ABD nin üretimi, dünya piyasasının %30 unu oluşturmaktadır. Japonya ise hesap makinelerinde kullanılan fotopillerin %80 inden çoğunu üretmektedir. Fransa dünyadaki yıllık üretimin %5 ini, Avrupa nın ise %30 unu sağlamaktadır. İtalya, Avrupa daki %25 lik payı ile Fransa yı izlemektedir. Sonraki sıralarda ise %20 lik pay ile Almanya ve %10 luk pay ile İspanya gelmektedir [8]. Bugün için güneş enerjisinin kullanılmasındaki genel amaç, alışılagelen birincil kaynak fosil yakıtların tutumlu ve ölçülü kullanımına yardımcı olmaktır. Dünya yapay enerji bunalımı, güneş enerjisinin teknolojik gelişimini ve geleceğini büyük ölçüde etkileyerek özellikle üç uygulamaya ağırlık kazandırmıştır. Bunlar;

1- Yapıların ısıtılmasında güneş enerjisinin kullanılması, 2- Güneş enerjisinin elektriğe dönüştürülerek kullanılması ve güneş elektrik santrallerinin geliştirilmesi, 3- Geleceğin yakıtı olan hidrojenin sudan üretilmesinde güneş enerjisinin kullanılması Hidrojen, güneş enerjisinden yararlanılarak elektrik ve termik yöntemlerle üretilmektedir. Suyun elektrolizi; hibrid elektrokimyasal ve termokimyasal işlevlerle suyun parçalanması, doğrudan termal ya da termokimyasal işlevlerle suyun ayrıştırılması teknolojilerini geliştirmiştir. Likit ya da hibrid biçiminde hidrojenle çalışan termik motorlu araçlar da piyasaya çıkarılmış bulunmaktadır. Uçakların gaz türbinlerinde de yakıt olarak kullanılabilen hidrojen, elektrik santralleri ve endüstri işletmelerinden konutlara kadar pek çok yerde çevreyi kirletmeyen temiz enerji olarak değerlendirilecektir. 10 MW a kadar güçlerde yalnız güneş enerjisi ile çalışan termik elektrik santrallerin yapılmış olmasının yanında, 800 MW lık güçlere kadar uzanan fosil yakıtlı büyük termik elektrik santrallerinde de güneş enerjisinin yardımcı kaynak olarak kullanılması üzerinde durulmaktadır [13]. Yapılan projelere göre besleme suyu ısıtılması, doymuş buhar üretilmesi, buharın kızdırılması, buharlaştırma ve kızdırma kombinasyonu, buharın tekrar ısıtılması, besleme suyu ısıtması ve hava ön ısıtması kombinasyonu gibi birçok yollarla büyük santrallerin termodinamik çevrimine güneş enerjisinin katkısını sağlamak mümkündür. Yeryüzü güneş santrallerinden başka, uzay uydusu tipinde ve dünya bağlantılı güneş santrallerinin de projelendirilmesine çalışılmaktadır. Yeryüzünden 36000 km uzaklıkta ve 10000 MW güce sahip bir uzay santralinden üretilecek elektrik enerjisi, santralın 1 km çaplı anteninden mikrodalga ışınımı biçiminde iletilecek, dünyadaki 7 km çaplı bir anten de bu enerjiyi doğru akım biçiminde ve %55-75 verimle alabilecektir. 5.SONUÇ Enerji sektörüne ilişkin kararlar verilirken, ülkemizin mevcut enerji sisteminin tam anlamıyla tanınması, Türkiye yi uzun vadeli sıkıntılara düşmekten kurtaracaktır. Diğer ülkelerin kendi verileriyle, kendileri için en elverişli bularak aldığı kararların ülkemizde de uygulanması çabaları çoğu zaman olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Gerekli enerji sistemlerinin ülkemiz şartları için ne ölçüde ekonomik ve uygulanabilir

olduğunun araştırılması, acil derecede bir öneme sahiptir. Bu konuda devletin, üniversiteleri ve özel sektörü araştırma yapmaya teşvik etmesi gerekmektedir. Yalnızca yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı bir enerji politikası, bugün için gerçekçi olmayacaktır. Bu alandaki teknolojik gelişme, henüz yeterli miktar ve ucuzlukta enerji üretimi sağlamaktan çok uzaktır. Yenilenebilir enerji teknolojisinin daha hızlı geliştirilmesi, tek tek ülkelerin altından kalkamayacağı büyüklükteki yatırımları gerektirmektedir. Ancak Türkiye nin mevcut yenilenebilir enerji kaynakları enerji sorununun çözümüne kayda değer katkılarda bulunabilecek düzeydedir. Ülkemizde gelecek yıllarda kullanılacak enerji teknolojileri değerlendirilirken, çevresel kısıtlamalar ve aday teknolojilerin neden oldukları maliyetler de değerlendirme kapsamına alınmalıdır. Çevreyi kirleten ve ürettiği birim enerji başına yüksek enerji tüketen teknolojilerin olumsuzluklarını ortadan kaldırmaya aday olan güneş enerjisi santrallerinin, ülkemizde de kurulmasına yönelik araştırma ve geliştirme çalışmaları; Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, TÜBİTAK ve Devlet Planlama Teşkilatı araştırma fonlarınca desteklenmelidir. Türkiye nin uzun vadeli elektrik enerjisi planlamalarında güneş enerjisi yer almamaktadır. Bunun nedeni olarak da yüksek maliyetler gösterilmektedir. Ancak 2020 yılına kadar Türkiye nin elektrik planlaması yapılırken, bu süre içerisinde fiyatlarda oluşacak değişiklikler de dikkate alınmalıdır. Türkiye de büyük bir güneş enerjisi potansiyeli mevcuttur. Bu konuda bir an önce geniş çaplı bir araştırma yapılmalı ve uygulamaya geçilmelidir. Güneş enerjisi teknolojisini uygun şekilde geliştirmek ve pazarlamak için gereksinim duyulan ana yatırımlar kararlı, uzun vadeli ve düzenleyici politikalarla desteklenmelidir. Güneş enerjisinden elektrik üretimi hükümetlerin yaygın olarak kullanımını teşvik ettiği teknolojiler arasında değerlendirilmelidir. Rüzgâr santrallerinin ticari kullanıma girmesini sağlamak için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Doğal çevreye ve insanlara hiçbir olumsuz etkisi olmayan rüzgar enerjisinin kullanımı özendirilmelidir. Türkiye 'nin tüm yüzeyi incelenerek rüzgar türbin çiftlikleri kurulabilecek alanlar tespit edilmeli, seçilecek bölgelere rüzgar çiftlik alanları kurmak üzere kamu eliyle girişimler başlatılmalıdır. Ülkenin brüt, teknik ve ekonomik hidrolik potansiyeli gerçekçi bir şekilde yeni teknolojiler gözönünde bulundurularak yeniden belirlenmelidir. Yerli kaynak olması, yakıt maliyeti içermemesi, boyut seçimine bağlı olarak çevre üzerindeki olumsuz etkilerinin fosil yakıtlara göre çok daha sınırlı olması ve enerji kaynaklarında dışa

bağımlılığı azaltması açısından hidrolik güç potansiyelinden daha etkin yararlanma yollarına gidilmesi gerekmektedir. Ayrıca Türkiye nin çok zengin küçük su kaynakları potansiyelinin doğru bir şekilde tespit edilerek, küçük hidroelektrik santraller yardımıyla değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Çağımızın önemli elektrik üretim araçlarından birisi olan nükleer santrallerden uzak kalmak, aynı teknolojiye dayalı tıp, tarım ve özellikle kalite kontrolü alanlarında da geri kalmak demektir. Bu nedenle, nükleer santral kurma çalışmaları vesilesiyle bir an önce Türkiye nin nükleer teknoloji altyapısını geliştirerek, bu konudaki dışa bağımlılığını ortadan kaldırması gerekir. KAYNAKLAR 1- Uluslararası Enerji Ajansı, OECD Ülkelerinin Enerji Dengeleri, 1997. 2- TÜSİAD, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, 1998. 3- Erdoğan, P., Türkiye Elektrik Enerjisi Politikalarına Genel Bir Bakış, Kaynak Elektrik, sayı:100, 1997. 4- Yücel, F.B., Dünya Enerji Pazarında Elektrik, Kaynak Elektrik, sayı:128, 1999. 5- Uyar, T.S., Enerji Üretiminde Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı, Elektrik Mühendisliği, sayı:403, 1998. 6- Mendilcioğlu, M., Enerjinin Tasarruflu Kullanılması, Rüzgar ve Güneş Enerjileri ve Türkiye deki Uygulamalar, Elektrik-Elektronik-Bilgisayar Mühendisliği 7.Ulusal Kongresi, Ankara, 1997. 7- TEDAŞ Elektrik İstatistikleri, 1998. 8- Güneş, M., Fotovoltaik Sistemin Sağladığı Elektrik Enerjisi İle Çalışan Bir Uygulama Sisteminin Tasarımı, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ, 1999. 9- Güven, H., Jeotermal Enerji, Elektrik Mühendisliği, sayı:403, 1998. 10- Doğan, U., Türkiye de Elektrik Sektörünün Gelişimi ve Nükleer Santraller, Elektrik Mühendisliği, sayı:401, 1997. 11- Crone, G., Brennan, R., Ontario Hydro Knew How to Build Nuclear Reactors but it didn t Know How to Run Them, Southam News, Toronto, Canada, 1997. 12- Yeager, K.E., Electric Vehicles and Solar Power: Enhancing the Adventages of Electricity, IEEE Power Engineering Review, Vol. 2, No.10, October 1992. 13- Duffie, J.A., Beckman, W.A., Solar Engineering of Thermal Processes, John Wiley and Sons Inc, 1991.