Türkiye de Okul Öncesi Eğitimin Dünü ve Bugünü

Benzer belgeler
TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik temeline dayanan aile kurumu yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahiptir. (Özgüven, 2009, s.25).

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI

Türkiye de Erken Çocukluk Eğitimi. Temel Eği)m Genel Müdürlüğü. Funda KOCABIYIK Genel Müdür

Günümüzde Türkiye de Özel Eğitim Hizmetleri

ÇOCUK GELİŞİMİ ALANI GENEL BİLGİLER

Bilgi Toplumunda Sürekli Eğitim ve Yenilikçi Eğitimci Eğitimi

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Bursa Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi

ERDEK KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI TANITIM KILAVUZU

Cumhuriyetin Laik, Bilimsel Eğitim Anlayışı, Sapmalar ve Önlemler... Metin eklemek için tıklayın Mustafa Gazalcı

VEFA LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN DEMOGRAFİK YAPISI ( ) 26/11/2014

ERKEN ÇOCUKLUKTA ÖĞRETMEN YARDIMCISI/ÇOCUK BAKICISI

EĞİTİMLE HUKUKU İLE İLGİLİ DÜZENLEMELER

Sosyal Bilimleri söyleyebilir ve yazabilir. Olay-görüş ve Olayı açıklayabilir. Temel insan haklarını söyleyebilir.

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Kadınlar ikinci bir şansı hak ediyor!

BÖLGE PLANI SÜRECİ. Eskişehir Sosyal Yapı Özel İhtisas Komisyonu Çalışmaları Anadolu Üniversitesi

Özel Okulların Eğitim Sistemimiz içindeki Yeri ve Önemi

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü

Erken çocukluk eğitim dalı; okul öncesi eğitim programı hazırlama, öz bakım becerileri, yetersizlik türleri ve kaynaştırma, oyunu gelişim alanları ve

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖZEL EĞİTİM HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ. 573 Sayılı Özel Eğitim Hakkında KHK

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI

Ülkemizde Öğretmen Eğitiminin Gelişimi*

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI GÜZEL SANATLAR VE SPOR LİSELERİ YÖNETMELİĞİ İKİNCİ BÖLÜM

ÇOCUK GELİŞİMİ MESLEK ELEMANI

TÜRKIYE NIN EN BÜYÜK KULLANıLMAYAN

KIBRIS TÜRK FEDERE DEVLETİNDE ÖĞRENİM,-)

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÇIRAKLIK EĞİTİMİ: KALFALARIN USTALIK EĞİTİMİ: Kalfalık döneminde;

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

KAPSAYICI EĞİTİM. Kapsayıcı Eğitimin Tanımı Ayrımcılığa Neden Olan Faktörler

EĞİTİM YÖNETİCİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

SOSYAL HİZMET UZMANI (SOSYAL ÇALIŞMACI)

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ

Emekliler Gelecek Stratejileri Konferansı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A- Seçmeli IV-Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma Ön Koşul -

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ERKEN ÇOCUK GELĠġĠMĠ KONFERANSI

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

BAŞBAKANLıK SOSYAL HİZMETLER VE ÇOCUK ESİRGEME KURUMU GENEL MÜDÜRLÜGÜ İLE KARDEŞ KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUKLAR.DERNEGİ ARASINDAKİ İŞBİRLİGİ PROTOKOLÜ

TUTAR MISIN? BURS DESTEKLİ STAJ EĞİTİMİ PROJESİ. KASTAMONU TEKNİK VE ENDÜSTRİ MESLEK LİSESİ Mobilya ve İç Mekan Tasarım Alanı. Elimden Tutar mısın?

Türkiye'de Tuz. Üretim ve kullanım yerleri yönünden tuz tüketimlerini inceliyerek, Plânlama ile ilgili gelişmeleri inceliyerek.

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ KÂZIM KARABEKİR EĞİTİM FAKÜLTESİ DERGİSİ JOURNAL OF KAZIM KARABEKİR EDUCATION FACULTY

Çocuk Hakları Kongresi, Şubat 2011, Istanbul

Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü (E- Mezun 2017 Raporu) Haziran 2018 Ankara

AÇEV YAYINLARI KAYNAKÇASI

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

Siirt İli İşgücü Piyasasında Nitelikli İşgücü İhtiyacı ve Mesleki Eğitim by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL DESTEK HİZMETLERİ ELEMANI

BİRİNCİ KISIM Genel Esaslar

İlköğretim Fen ve Teknoloji Öğretim Programı. Fen ve Teknoloji Program ve Planlama Dersi

ENGELLİ BAKICISI A- GÖREVLER

Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

* Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Halk Eğitimi Bölümü Öğretim Görevlisi

Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü. Mesleki Eğitimde Sürdürülebilir Yenilikler Ekim 2016 İMDER

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim: Eğitim Sistemine Bakış

T.C. OSMANİYE KORKUT ATA ÜNİVERSİTESİ OSMANİYE MESLEK YÜKSEKOKULU ÇOCUK BAKIMI VE GENÇLİK HİZMETLERİ BÖLÜMÜ ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARININ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI. Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü KİŞİSEL GELİŞİM VE EĞİTİM ALANI

MANİSA CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

ANKARA MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ ÖĞRETİM YILI ÇALIŞMA TAKVİMİ

ÖZEL OLARAK KORUNMASI GEREKEN GRUPLAR ( DEZAVANTAJLI GRUPLAR )

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

EFA 2009 Küresel İzleme Raporu. Eşitsizliklerin Üstesinden Gelmek: Yönetişim. EFA Hedeflerindeki İlerleme ve Önemli Noktalar

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENİ

ZİHİN ENGELLİLER SINIF ÖĞRETMENİ

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU, İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

TÜRKİYE DE ÖZEL EĞİTİM. Science and Global Education beyond the barriers of learning difficulties KA IT02-KA201-01

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KADIN DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

BARTIN ÜNİVERSİTESİ OKUL ÖNCESİ EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AMASYA ÖRGÜN VE YAYGIN EĞİTİM KURUMLARI ÇALIŞMA TAKVİMİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Proje: COMPASS LLP-1-AT-LEONARDO-LMP. Proje hakkında açıklayıcı bilgiler

BELGESİ. YÜKSEK PLANLAMA KURULU KARARI Tarih: Sayı: 2009/21

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

İktisat Tarihi II. I. Hafta

EĞİTİMLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

KÖPRÜLÜ MEHMET PAŞA ANADOLU LİSESİ PANSİYONU BİLGİLENDİRME DOSYASI

Transkript:

Türkiye de Okul Öncesi Eğitimin Dünü ve Bugünü Doç. Dr. Ayla OKTAY* Çocuğun yaşamının ilk beş yılındaki eğitimine de en az beslenmesi veya sağlığı kadar önem verilmeye başlanması, XX. yüzyılın uygar toplumlarının eğitimsel açıdan kanımızca en belirgin özeliklerinden biri olarak kabul edilebilir. Yaşamın ilk yıllarının önemi, ta eski çağlardan beri, çeşitli toplumlarda üzerinde durulmuş olan bir konu olmakla birlikte, belirli bir uygarlık düzeyine ulaşmış toplumlarda bu denli yaygın bir biçimde kabul görmesi XX. yüzyıla özgü bir niteliktir. Konu ile ilgili olarak daha geçen yüzyılda başlayan araştırma ve çalışmalar, yaşadığımız yüzyılda da artarak sürmüş ve «çocuğun yaşamının ilk beş yılında aldığı etkilerin izlerini tüm yaşam! boyunca taşıdığı» görüşü giderek artan bir şekilde kabul e d ilir olmuştur. Doğumu izleyen ilk yılların insanın gelişmesi ve eğitimindeki öneminin anlaşılması, ailenin görev ve sorumluluklarını da büyük ölçüde arttırmıştır. Bugün anne-babanın çocuklarının eğitimi ile ilgili olarak bilmesi gereken pek çok şeyi öğrenebilmek için, özellikle gelişmiş toplumlarda çeşitli yayınlar, anne-baba okulları, danışma merkezleri türünde kuruluşların sayıları her geçen gün biraz daha artmaktadır. Hemen her ülkede zorunlu eğitim çağı kapsamında olmayan 0-5 yaş döneminde aileye yardımcı olabilecek, ona yol gösterebilecek, hatta sorumluluklarını belirli bir ölçüde azaltabilecek en önemli kuruluşlar ise' kuşkusuz «okulöncesi eğitim kurumları»dır. Batıda ilk örnekleri geçen yüzyılda görülmeye başlıyan bu kurumlar, değişen toplum yapısı ile çalışan kadın sayısının hızla arttığı Türkiye'de de diğer ülkelerde olduğu gibi toplumun en önemli gereksinimleri arasında yer almaya başlamıştır. En eski dönemlerden beri Türk toplumunda çocuğun önemli bir yeri vardır. Kadının başlıca görevlerinden biri de «iyi bir anne» olmaktır. İslâmiyetin kabulü ile kapalı bir çevrede yaşayan kadın için çocuklarının iyi yetiştirilmesi, yüzyıllar boyu adeta yaşamın amacı kabul edilmiştir. Toplumsal hayata yeterince katılmayan Müslüman Türk kadını tüm ilgisini çocuğuna ve evine yöneltmişti. Kırsal kesim (*)î. U. Edebiyat Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi. 3

deki kadın bu bakımdan tarlada çalışmak, hayvanlara bakmak ve ev işleri arasında, çocuğuna daha az vakit ayırabilmişse dc ki, bu durum bugün de geçerlidir o da çözümü çocuğunu yanında tarlaya götürmek, kardeşler veya yakınlarının denetimine bırakarak bulmaya çalışmış ancak, kadının annelik görevi her zaman önem taşımıştır. XIX. yüzyıl, Batıda endüstri devrimi ile birlikte Kadının çalışma hayatına katılımını arttırırken, Osmanlı İmparatorluğumun girdiği savaşlar nedeniyle erkeklerin savaşa gitmeleri ve büyük bir kısmının geri dönmemesi bazı işlerde kadınların görev almalarını zorunlu kılmış tır. Annenin evin dışında çalışmaya başlaması ve savaşın getirdiği zorluklar, Türkiye de okulöncesi çocukların eğitimi konusunda bazı önlemlerin de alınmasını gerektirmiştir. Önceleri kimsesiz ve bakıma muhtaç çocukların barındırılması için yardım kurumıarının açılması şeklinde başlayan bu çalışmalar, 1914-1815 yıllarında ilk kez Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan bir yönetmelikle Bakanlığın uğraşları arasına alınmış ve 1915 de öğretmen okuluna, a n j okulu öğretmeni yetiştirecek bir bölüm eklenmiştir. Yine aynı yıllarda özellikle İstanbul da birkaç ana okulu açılmıştır. (1) Ancak tam bu yıllarda başlayan Birinci Dünya Savaşı ve getirdiği zorluklar, arkasından ülkenin bağımsızlığını korumak için girişilen Kurtuluş Savaşı yılları, tüm eğitim-cğretim kurumlan gibi okulöncesi eğitim kurumlarının da gelişme hızını azaltmış, hatta açılanların da kapanmalarına neden olmuştur. 1823'de kurulan Türkiye Cumhuriyeti, Csmanlı İmparatorluğumdan kalan birçok sorunları olduğu gibi, eğitim ve öğretim sorunlarını da çözümlemekle karşı karşıya kalmıştır. Ülkenin parasal olanaklarının çek kısıtlı, yetişmiş insangücü açığının çek büyük olduğu bu ilk dönemlerde, ülkedeki okur-yazar oranı yalnızca % 5-10 dolaylarındadır. (2) Bu nedenle de genç devletin yöneticileri, eğitim-cğretim işlerinde önceliği ilköğretime vermek zerunda kalmışlardır. Okulöncesi dönemin eğitimi daha çek ailelerin ve özel kurumların sorumluluğuna bırakılarak, bu iş için ayrılan paranın ilköğret;me aktarılması için çeşitli genelgeler de yayınlanmıştır (Ergin, 1843, CıltV). Bir süre, daha çok özel kurum, işyeri ve kişilerin çalışmaları ile varlığını sürdüren okulöncesi eğitim kurumlan ve «okulöncesi eğitimi» 1 (1) Ergin, Osman., «TÜRKİYE MAARİF TARİHİ» Osmanhey Matbaası, İstanbul, 1943, Cilt IV, s. 1172. (2) Başgüz., Wilson., «TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE EĞİTİM VE ATATÜRK» Ankara, I960. 4

konusu ile ilgili olarak Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan en önemli yaklaşımlardan biri 1927 yılında Ankara da cçılan «Ana Muallim Mektebi»dir. Bu okul, 1930-1931 öğretim yılında İstanbJ Kız Öğretmen Okulu'na nakledilmiş, ancak bir süre sonra da kapanmıştır. (3) 1949 yılında IV. Millî Eğitim Şûrası nda konuya; «okulöncesi çocuklarının eğitilmesi için gerekli olan «aile eğitimi» üzerinde durulması ve ailede demokratik eğitimin uygulanması için, çeş'tli yöntemlerden yararlanılması» şeklinde değinilmiştir. Daha sonra 1953 de toplanan V. Millî Eğitim Şûrası gündeminin ilk maddesinde. Okulöncesi eğitim ve öğretimi ile ana okulları için hazırlanan program ve yönetmeliğin incelenmesi yer almıştır. (4) 1960-1970 yıllarında ülke içinde bu tür kurumiara olan gereksinmenin artması, «okulöncesi eğitim» kurumlarına gerek toplum, gerekse Millî Eğitim Eakanlığı nın ilgisini arttı.mış, bir yanaun açılan okulöncesi kurumiara yenileri eklenirken. Milii Eğitim Bakanlığı dc bu kurumların öğretmen gereksinimini karşılayarak okulların sayılarının arttırılması çalışmalarına girişmiştir. Bu çalışmalar bir yandan orta dereceli kız meslek okullarında yeni «Çcctık Eğitimi ve Gelişimi Bölümleri» açılırken, Kız teknik Öğretmen Okulu nun yanı sıra Kız Sanat Öğretmen Okulu nda da. Çocuk Eğitimi ve Gelişimi Bölümü açılması şeklinde sürdürülmüştür (Eğitim ve Eilim Dergisi, Cilt 7, Sayı : 38, s. 43). Bu arada ülkenin düzenli bir biçimde kalkınması çin hazırlanan beş yıllık kalkınma planlarının İkincisinde (1968 1972), okulöncesi eğitime de değinilmiştir. (5) Bugün Türkiye'de okulöncesi eğitimde hizmet veren kurumlar Sağlık Bakanlığı ve Millî Eğitim Bakanlığı nın denetimindedir. Bunlar; ilkokula bağlı olarak açılan «Hazırlık sınıfları», Resmî bağımsız ana okulları, özel kişi ve kuruluşlar tarafından açılan «Özel Ana Okulları», Kız Meslek Liseleri ve Teknik öğretmen Okulları ve Üniversitelerin Eğitim Bölümlerine bağlı olarak açılan Uygulama Ana Okulları ile Sağlık Bakanlığı tarafından açılan ve 0-6 yaş koıunrruya muhtaç çocukların bakımı ve eğitimini üstlenen Çocuk Bakımı Yurt (3) Oğuzkan, Ferhan., «EĞİTİM VE BİLİM DERGtSλ Cilt 7, Sayı : 38, Temmuz 1982. (4) Özalp, R., «TÜRK MİLLİ EĞİTİMİNDE DÜZENLEME TEŞKİLATI» Millî Eğitim Basımevi, İstanbul 1977, s. 239. (5) İKİNCİ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI, BaşbaKa.ılık Devlet İstatistik Enstitüsü Yayınları, s. 163-164. 5

ları, Çocuk Esirgeme Kurumu ve benzeri sosyal yardım kuramlarının açtıkları Yatılı ve Gündüzlü Bakımevi ve Yuvalar, kamu ve kamu özel iş yerlerinin kendi personelinin çocukları için açmış olduğu kreş ve yuvalardır. Ayrıca çalışan kadınlara, çocuklarının bakımında kolaylık sağlanması yasal olarak da ele alınmış ve *300 kadın işçi çalıştıran her iş yerinin bir kreş ve ana okulu açınası» zorunluluğu getirilmiştir. Bu bakımdan fabrikalar, bankalar, hastaneler vb. gibi kadın eleman sayısının fazla olduğu iş yerlerinde «okulöncesi» eğitim kurumu açma işi, özellikle son yıllarda hızlı bir gelişme göstermiştir. Haziran 1981'de toplanan X. Milli Eğitim Şûrasında, okulöncesi eğitim kurumlarına ülke düzeyinde duyulan gereksinim açıkça dile getirilerek, okulöncesi eğitim konusuna geniş yer verilmiştir. Bu Şûrada, tüm üyelerin çoğunlukla aldıkları bir kararla, «okulöncesi eğitim kurumlarının czeilikie az gelişmiş bölgelerden başlamak üzere Türkçe eğitimine ağırlık verecek şekilde yaygınlaştırılmasına ve okulöncesi kurumların yurt düzeyine yayılması için gerekli önlemlerin alınmasına» karar verilmiştir. (6) Bakanlık 1981-1882 öğretim yılında bu kararı uygulamaya koyarak 650 dolayında yeni hazırlık sınıfını hizmete açmıştır. Daha öncekilerle birlikte tüm hazırlık sınıflarının otuzbin dclaysıncja çocuğa okulöncesi eğitim sağladığı belirtilmektedir). Millî Eğitim Bakanlığı na bağlı olarak açılan Resmî ve Özel Ana Okullarının sayısı 1881-1882 yılında 282 dir ve bu okullar toplam 6617 çocuğa eğitim hizmeti vermektedir. (7) Sağlık Bakanlığı'na bağlı 22 Çocuk Bakım Yurdunda 1981-1982 yılında 1504 korunmaya muhtaç çocuk, yine Sağlık Bakanlığı na bağlı 16 Kreş ve Gündüz Bakımevi nde 1641 çocuk takılıp eğitilirken, özel olarak kişiler ve kurumlar tarafından Sağlık Bakanlığı na bağlı olarak açılan 141 Kreş ve Ana Okulu 6568 çocuğa hizmet verebilecek şekilde hazırlanmıştır. (8) Bugün Türkiye de 0-6 yaş grubundaki çocukların sayısı sekiz milyona yaklaşmış durumdadır. Mevcut kreş, yuva ve ana okulları (6) X. Millî Eğitim Şurası, Komisyon Raporları. (7) 1923-1982 öğretim Yılları Okul-Öğretmen ve Öğrenci Sayıları T. C. Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Başkanlığı, Ankara, 1982. (8) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü 14 Temmuz 1982 tarih ve 1952 sayılı istatistik Belgesi. 6

nın bu büyük grubun gereksinmelerinin, ancak pek cız-m karşılayabildiği de bir gerçektir. Ayrıca özellikle kırsal kesimde geleneksel kalabalık aile düzeninin sürdüğü ailelerde, çocukların okulöncesi kurumlara gönderilmesi yerine bakımın aile büyükleri tarafından, bir komşu ya da bir yakın akraba tarafından sağlanması konusu hâlâ oldukça yaygındır. Bu ve diğer nedenlerle Bakanlığın açmış.olduğu bazı yuvalar, normal kapasitelerinin altındaki sayıda çocukla çalışmaktadır. (9) Ancak çekirdek aile tipinin giderek yaygınlaştığı ve çalışan kadın sayısının her gün biraz daha arttığı bölgelerde, okulöncesi çocukların kurumlarda eğitilmesi konusu, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'nin geleceği açısından, büyük önemi olan bu genç insan potansiyelinin gerek kırsal kesimde, gerekse kentlerde eğitim olanaklarından en iyi şekilde yararlanabilmesi ve böylece eğitimde «fırsat eşitliğinin sağlanabilmesi son derece gereklidir. Ülkemizde, ilkokullardaki başarısızlık (Şemin, 1879), çalışan kadınların ve çocukların sorunları ve farklı sosyo-ekonoınik ve kültürel ortamlardan gelen çocukların okula hazırlıklı olma durumları üzerinde yapılan (Oktay, 1S83) araştırmalar, Türkiye'de nitelikli okulöncesi kurumların sayılarının hızla arttırılması gerekliliğini vurgulayan sonuçlar vermiştir. Özellikle sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan elverişsiz ortamlarda yetişen çocukların birlikte ckula başladıkları, daha uygun çevrelerde yetişen akranları ile eşit şartlarda ilkokula başlayabilmeleri, ancak daha önce evde kazanamadıkları bir takım bilgi, beceri ve alışkanlıkları okulöncesi kurumlarda kazanmalrı ile sağlanbılir. Ancak, bu kurumların yalnızca sayıca arttırılmaları değil, toplumun her kesimindeki anne-babaların bu tür kurumların yararları ve gereklilikleri konusunda aydınlamamaları da önemlidir. Aksi halde, henüz zorunlu eğitim kapsamında bulunmadığı için, açılan okulöncesi kurumlara gerçekten gereksinimi olan yurttaşların çocuklarını göndermeleri yeterince sağlanamayabilir. (9) Adı geçen eser., 7