Akut Gastrointestinal Kanamalı Hastalarda Başlangıç Değerlendirmesi ve Tedavisi



Benzer belgeler
AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D.

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU

Gastrointestinal Sistem Kanamaları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

Gastrointestinal Kanamalar. Doç. Dr. Mehtap Bulut UÜTF Acil Tıp AD Bursa

NTESTİNAL NAL KANAMALAR GASTROİNTEST GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ GİRİŞ

GASTROİNTESTİNAL KANAMALARA YAKLAŞIM DR.EVREN EKİNGEN MART-2014 ELAZIĞ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ

ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI

Gastrointestinal Sistem Kanamaları


GİS KANAMALAR. Prof. Dr. M. Murat Tuncer İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İçHastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

GIS KANAMALARINDA GÜNCEL TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ ETYOLOJİ TANI GİRİŞ. Üst GIS kanamaları. İnflamatuar barsak hastalıkları

Üst ve Alt Gastrointestinal Sistem Kanamaları. dr.bülent Güzel

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı

Gastrointestinal sistem (G S) kanamaları hayati

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D.

ÜST GASTROINTESTINAL SISTEM KANAMALARıNA YAKLAŞıM. UZM. DR. ŞEREF EMRE ATIŞ S.B.Ü. OKMEYDANı EĞITIM VE UYGULAMA HASTANESI

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Özofagus varislerinde endoskopik tedavi. Dr. Ömer Topalak D.E.Ü.T.F Gastroenteroloji Kliniği İzmir

Saat 25 Eylül 2017 Pazartesi 26 Eylül 2017 Salı 27 Eylül 2017 Çarşamba 28 Eylül 2017 Perşembe 29 Eylül 2017 Cuma. Seminer

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

ÇOCUKLARDA GASTROİNTESTİNAL KANAMA. Yrd.Doç.Dr.Servet YEL

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

SIK RASTLANAN HASTALIKLAR-1

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARINDA TANI VE TEDAVİ

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI

ERİŞKİNLERDE AKUT ÜST GİS KANAMASINA YAKLAŞIM. Dr.Servan KARA

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Türk Pediatrik Hematoloji Derneği (TPHD) Hemofilide Cerrahi Çalıştayı Uzlaşı Raporu

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

Alt GİS Kanamaların Klinik Belirtileri

Gastrointestinal Kanamalar

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

Hemoroidal Hastalık, Anal Fissür, Kist Dermoid. Prof.Dr.Tayfun Karahasanoğlu

KVC YOĞUN BAKIMDA HİPOTANSİF VE KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM HEM. ASLI AKBULUT KVC YOĞUN BAKIM

4. S I N I F - 3. G R U P 3. D E R S K U R U L U

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

İNME. Yayın Yönetmeni. TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü. Prof. Dr. Rana Karabudak

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Endoskopi indikasyonları. Dr. Mehmet İnan Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

Alt gastrointestinal sistem kanamalarında tedavi yönetimi: Cerrahi ve minimal invaziv tedavi yöntemlerinin irdelenmesi

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

II. YIL ASİSTANLARININ SORUMLU OLDUĞU KONULAR:

İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI GENEL CERRAHİ STAJI B GRUBU TEORİK VE PRATİK DERS PROGRAMI (01.09.

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Yrd. Doç. Dr. Ali DUMAN Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A. D.

Gastrointestinal Sistem Kanamalar nda Cerrahi Tedavi

Dr. Mesut GÜL PEPTİK ÜLSER KOMPLİKASYONLARI

Hisar Intercontinental Hospital

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

5.) Aşağıdakilerden hangisi, kan transfüzyonunda kullanılan kan ürünlerinden DEĞİLDİR?

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

SAFRA KESESİ HASTALIKLARI

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.

Üst Gastrointestinal Sistem Kanamalı 99 Olgunun İncelenmesi

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

4. S I N I F - 4. G R U P 3. D E R S K U R U L U

II. BÖLÜM HEMOFİLİDE KANAMA TEDAVİSİ

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

TEŞHİSTEN TEDAVİYE > ALT EKSTREMİTE ATARDAMARI HASTALIĞI

İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

GENEL CERRAHİ İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

Dr.Süleyman Sami ÇAKIR Okmeydanı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI

14 Kasım Şubat 2017

Transkript:

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI Her yıl 170/100.000 erişkin Gastrointestinal sistem (GİS) kanama tanısı alıp yoğun bakıma kabul edilmektedir. GİS kanamalı hastaların yaklaşık yarısı 60 yaş üzerindedir. GİS kanamalarında ölüm oranı % 5-12 Tekrarlayan ve inatçı kanamalarda mortalite oranı % 40 civarı Kanamaların % 85 i konservatif yaklaşımla spontan dururken % 15 i agresif yaklaşım gerektirir. Akut GİS kanamalarının % 85 ini üst GİS kanamaları oluşturur. Üst GİS: Traitz ligamanının proksimali Hematemez Kanlı veya mide muhtevası içeren kanlı kusma. % 90 üst GİS kaynaklı Nadiren nazal ve faringeal kaynaklı taze kanın büyük miktarda yutulmasıyla da oluşabilir. Kırmızı ise akut, kahve telvesi ve çok miktarda kustuysa beklemiş kan Melena: Rektumdan koyu katran rengi pasaj veya kestane rengi dışkı En az 50 ml kanama Üst GİS kanamasını düşündürür. Gastrik asit, hemoglobini hematine dönüştürür Sindirim enzimleri ve barsak bakterilerinin de etkisiyle dışkı bu rengi alır. Melena ayrıca ince barsak ve sağ kolon kanamalarında da görülebilir. Hematokezya: Rektumdan açık renkli kanama Kolon kaynaklı kanamanın karakteristik belirtisidir. Masif üst GİS kanamaların % 10 unda hematokezya görülebilir. Akut Gastrointestinal Kanamalı Hastalarda Başlangıç Değerlendirmesi ve Tedavisi Başlangıç tedavisinde izlenecek 4 hedef vardır: Detaylı hasta değerlendirmesi ile hemodinamik durum ve yandaş hastalıkların belirlenmesi, Uygun resüsitasyon ve monitörizasyon, Kanama nedeninin belirlenmesi, Kanamayı durdurma ve kontrolüne yönelik özellikli müdahaleler 1. Hastanın İlk Değerlendirilmesi Öykü ve fizik muayene Kanamanın başlangıcı ve devamı, ilişkili belirtiler, kullanılan tedaviler ve daha önceki tıbbi durum, özellikle karaciğer hastalığı sorgulanmalıdır Kanamanın Özellikleri Hematemez, melena, hematokezya sorgulanmalı Yavaş ve aralıklı kanaması olan hastalarda bunlar gözlenmeyip anemi ve halsizlik belirtileri oluşabilir Tıbbi tedaviler NSAİİ, warfarin, DMAH; ayrıca antihipertansif ilaçlar sorgulanmalıdır Özgeçmiş Önceki kanama atakları, peptik ülser, KC hastalığı, alkol, İBH, intestinal polipler, divertikülozis, malignite öyküsü kanama odağı hakkında fikir verebilir Kardiyovasküler hastalıklar, kronik respiratuar hastalık, KC hastalığı, SSS hastalığı Fizik Muayene Hipotansiyon, taşikardi ve soğuk ekstremiteli, soluk hastada en az % 40 oranında kan kaybı olduğu tahmin edilir Yalnızca ayaktayken hipotansiyon olan hastalarda % 20-40 oranında kan kaybı vardır

Nemli, soğuk, soluk ekstremite varlığı en az % 20 lik kaybı düşündürür Yaşlı hastalarda ve Kan kaybı % 20 nin üzerinde olan hastalarda hızlı ve agresif resüsitasyon gerekir Orofarenks ve burun kanamaları gözden kaçırılmamalı Epigastrik hassasiyet, sarılık, distansiyon, asit, palmar eritem, kaput meduza gibi bulgular kaydedilir Başlangıç Laboratuar Değerlendirmesi Hemoglobin, hemotokrit, koagülasyon parametreleri, serum elektrolit düzeyleri, renal fonksiyon testleri,kan grubu çalışılmalıdır Başlangıçta hemokonsantrasyon nedeniyle hemoglobin yüksektir 2. Resüsitasyon En az iki geniş damaryolu açılmalıdır Hızlı kristaloid sıvı -genellikle ringer laktat (RL)- infüzyonu Şoktaki hastada iv sıvı replasmanına hızlı yanıt oluşmazsa hızlı eritrosit süspansiyonu (ES) replasmanı yapılmalıdır Bazı hastalara santral arter kateterizasyonu gerekebilir Majör kanamalı, Yaşlı hastalar Kardiyak, pulmoner, hepatik, renal yetmezlik gibi ek problemi olan hastalar Devam eden kanamalarda RL veya serum fizyolojik (SF) ve ES replasmanına devam edilir Koagülasyon bozuklukları taze donmuş plazma (TDP), trombosit süspansiyonu veya faktör tedavisi ile düzeltilmeye çalışılır 3. Kanama Odağının Belirlenmesi Nazogastrik tüpün (NG) tanı amaçlı takılması tartışmalıdır NG de kanla karışık sekresyon veya kahve telvesi gelirse acil endoskopi yapılır NG de kansız safra gelmesi mide kanamasını ekarte eder Ancak kansız ve safrasız içerikte pilor stenozunun ekarte edilmesi gerekir NG endoskopi öncesi midenin yıkanması amacıyla gerekebilir Hasta hemodinamik açıdan stabil ise endoskopi 12-24 saat içerisinde yapılmak üzere ertelenebilir ancak hasta dikkatlice gözlenmelidir Endoskopisi negatif olan hastalarda alt GİS kanaması araştırılmalıdır Mezenterik anjiografi, kolonoskopi, işaretli eritrosit sintigrafisi Hastanın kliniğine göre bu testlerden birisi öncelikli olarak yapılır 4. Spesifik Tedavinin Başlaması Devam eden kanaması olan ve hemodinamik olarak stabil olmayan hastalarda müdahaleye kadar olan zaman aralığı 2 saatten az olmalıdır. Kanamanın kaynağı belirlendikten sonra spesifik müdahaleler yapılabilir. (Konu içinde anlatılacaktır) AKUT ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI Üst GİS: Traitz ligamanının proksimali, Akut üst GİS kanamaları, gastrointestinal kanama nedeniyle hastaneye kabul edilen hastaların yaklaşık % 85 ini oluşturur. Gastroduodenal ülserler, kanama ataklarının yarısından sorumludur. Gastrit ve duodenitler % 15-30 oranı ile ikinci sıklıkta sorumludur. Özofagus ve gastrik varisler % 10-20 sıklıkta kanama nedenidir

Ayırıcı Tanı Klinik Görünüm Hamatemez ve melena en sık görülen bulgulardır Hastalar soluk, halsiz ve taşikardiktirler Bazen masif üst GİS kanamasında hematokezya da görülebilir NG de safralı kansız lavaj Üst GİS kanamayı ekarte eder. Duodenum kanamasında pilor spazmı varsa NG de kan olmayabilir Endoskopiye hazırlama dışında NG in tanı amaçlı kullanılması tartışmalı İlk 24 saat içerisinde erken endoskopi yapılmalıdır Önceki kanama öyküsü sorgulanmalı Hastaların % 60 ı önceki lezyondan kanar Endoskopi, hasta hemodinamik olarak stabil hale getirildikten sonra yapılmalı

Endoskopi negatifse sağ kolon yaralanmasını ekarte etmek için kolonoskopi yapılmalı. (% 5 oranında görülür) Endoskopi ile kanama yeri gösterilemiyorsa anjiografi yardımcı olabilir Kanama miktarı çok fazla değilse sintigrafi faydalı olmaz. Sintigrafi alt GİS kanamalarda daha yararlı Baryumlu grafi kontrendike çünkü endoskopi ve diğer işlemleri engeller Peptik Ülser Kanaması Gastrik ve duodenal peptik ülserlerin herbiri akut GİS kanamalarının % 25 inden sorumludur Peptik ülserli hastaların % 20 sinde en az bir kez kanama oluşur Yaşlı hastalarda ülser ölümlerinin % 80 i bir akut kanama atağı sonucunda gelişir Patogenez Ülser kanaması, peptik asidin submukozal veya ekstralüminal damarlarda yaptığı erozyon sonucu oluşur Duodenal ülserlerde kanama en sık posterior duvar ülserlerinde görülür Kanamanın en sık sebebi olarak NSAİİ ve H.Pylori suçlanmıştır Kanayan peptik ülserli hastaların % 40-60 ında H.Pylori bulunmuştur NSAİİ kullanan hastalarda kanama riski H.Pylori (+) hastalardan % 15-20 daha yüksektir Klinik Prognostik Özellikler Yüksek mortalite riski 60 yaş üzeri Hastanede yatarken kanama geçiren Aktif kanama olan Başarısız endoskopi Şok varlığı Belirgin koagülopatisi olan 24 saatte 4-6 Ü üzerinde ES verilen hastalar Ek hastalık varlığı (Renal, pulmoner, kardiyak ve KC hastalıkları)

BLEED risk değerlendirme şeması da risk tahmininde kullanılabilir Endoskopide Prognostik Bulgular Ülserin endoskopik görünümü tekrar kanamanın tahmininde en önemli bulgudur Forrest sınıflama sistemi kullanılmaktadır FI: Aktif kanama gösterir FIIa: Damarlı veya pigmente kabarık olan ülserler mevcuttur FIIb: Yapışkan pıhtılı ülser FIIc: Pigmente lekeli ülser FIII: Kanama işareti taşımayan temiz ülser tabanınıgösterir Tekrar kanama riski, ülser boyutuyla orantılıdır Transendoskopik doppler ülser altındaki kan damarını gösterebilir (rutin kullanımda değil) Tedavi Yönetimi Medikal Tedavi: Minimal kanaması olan, temiz ülser yüzeyi olan hastalarda tekrarlayan kanama riski düşük olup; NSAİİ ların kesilmesi Antisekretuar ajanlar (PPİ, H2 reseptör antagonisti) H.Pylori (+) ise eradikasyon tedavisi ile yatışsız taburcu edilebilir Ancak yaşlı hastalar kısa süreli hospitalize edilmelidir. Gastrik ülserli hastalarda 6 hafta sonra maligniteyi ekarte etmek ve iyileşmeyi görmek için kontrol endoskopi yapılmalıdır Daha belirgin kanaması olan ve endoskopide tekrar kanama riski yüksek hastalar yatırılmalıdır Endoskopik tedaviye antisekretuar tedavinin eklenmesi tekrar kanama riskini azaltır Endoskopik tedavi Endoskopik tedavi, aktif ülser kanamalarını durdurmak ve tekrar kanama riski yüksek (FI, FIIa ve FIIb) Endoskopide koagülasyon için kullanılar termal (bipolar, laser) enerji kanamaların % 50 den fazlasını durdurur

İnjeksiyon tedavisi (saf alkol, epinefrin, fibrin glue, polidocanol) de güvenilir hemostaz sağlamada etkilidir. Endoskopi kanamaların % 95 inde etkilidir. Ancak hastaların %20 sinde kanama tekrarlar (% 97 si ilk 4 gün). Bu hastalara tekrar endoskopi önerilir. Acil Cerrahi Tedavi Kanayan ülserli hastaların yaklaşık % 10 unda cerrahi gerekir. 60 yaş üzeri, komorbiditesi olan, Tekrarlayan masif kanaması olan, 24 saatte 6 üniteden fazla ES gereken Hemodinamik olarak instabil hasta Endoskopik tedavide başarısızlık durumunda Yaşlı ve tekrar kanama riski yüksek ülser (FI,FIIa, ve FIIb) hastalarda erken cerrahi önerilir. Operasyon Seçimi Acil cerrahide amaç kanamayı kontrol etmektir. Son zamanlarda hiperasidite için vagotomi yerine medikal tedavi önerilmekte Duodenal Ülser Kanaması Duodenotomi yoluyla ülserin nonabsorbable bir sütürle ligasyonu Kanama durmazsa ülserin çevresi boyunca 4 kadrana sütür geçilir. Nadiren gastroduodenal arterin proksimal ve distalden bağlanması gerekir. Trunkal vagotomi veya parietal hücre vagotomisi (nadiren) eklenir. Hastaların % 90 ında kombine yöntemle başarı sağlanır. Gastrik Ülser Kanaması Cerrahi işlem ülser eksizyonunu içermelidir. Çünkü; Gastrik ülserin % 10 u malignite nedeniyledir Ayrıca basit ligasyonda %30 oranında tekrar kanama görülür. İncissura, antrum ve distal corpus ülserlerinde distal gastrektomi ve bilroth I ve Bilroth II rekonstküksiyonu uygulanır. Ülser eksizyonu yapılamıyorsa primer sütür +biyopsi yapılır. Asit hipersekresyonu için trunkal vagotomi eklenir Peptik ülser definitif cerrahisi; Ek hastalığı olmayan, hemodinamisi stabil, genç hastalarda, Medikal tedaviye yanıt alınamamış, Uzun süreli peptik ülser öyküsü olan, Mevcut risk faktörleri ortadan kaldırılamayan hastalarda düşünülebilir.

Ülser Tipi Yerleşim Yeri Asit hipersekresyonu Cerrahi Tedavi Planı Tip 1 Küçük kurvatur, incissura Yok Vagotomi gerekmez (mümkünse ü Tip 2 Gövde, incissura, berabrinde duodenal ülser mevcut Var Parsiyel gastrektomi/antrektomi + Tip 3 Prepilorik yerleşimli Var Parsiyel gastrektomi/antrektomi + Tip 4 Küçük kurvatur-yukarı yerleşimli, gastroözofageal bileşke Yok Parsiyel/subtotal gastrektomi +Va Tip 5 Midenin herhangi bir yerinde (NSAİD kullanımı) Yok Parsiyel/subtotal gastrektomi +Va Akut Varis Kanamalarının Tedavisi Hızlı resüsitasyon Acil endoskopi: Daha önce varis kanaması olanların %70 inde kanama varislerdendir Skleroterapi, band ligasyonu %8090 durdurur Splenik kan akımının medikal yolla azaltılması; Okreotit (somatostatin analoğu) devamlı infüzyonu Vazopressin veya vazopressin +nitroglisserin devamlı infüzyonu Skleroterapi etkisiz olursa sengstekan Blakemore tüpü takılır

Kanama devam ederse transjuguler transhepatik şant veya portal basıncın dekompresyonu düşünülmelidir Akut Gastrik Mukozal Lezyonlar (AGML) Stres gastriti, akut mukozal iskemi, eroziv gastrit veya stres ülseri olarak da bilinir Günümüzde PPI kullanımıyla birlikte oldukça nadirdir Yoğun bakımda yatan, Yanık, Major cerrahi geçiren hastalarda görülebilir Bu hastalara PH nötralizasyonu için profilaksi (PPİ, H2 res. antagonistleri) uygulanmalıdır Cerrahi tedavi; primer sütür ile kontrol edilemezse; Gastrik devaskülarizasyon Total gastrektomi Tümör kanamalarında endoskopi genellikle başarılı değildir Rezeksiyon kararı hastanın klinik durumuna ve tümörün yerleşim yerine göre verilir Benign lezyonlarda (GİST, lipom vs) wedge rezeksiyon yeterlidir Malign ülser kanamalarında 5 cm sağlam sınır bırakılmalı Mümkünse elektif cerrahi tercih edilmeli Mide ülserlerinde rutin biyopsi alınmalıdır Vasküler Lezyonlar

Dieulafoy lezyonu Nadiren gastrik mukozada bulunan büyük submukozal veya mukozal damarlardır Ancak kanama olursa lezyon saptanabilir Endoskopi ile saptanamaz Primer sütür yeterlidir Anjioektaziler Geniş alanda tutulum varsa parsiyel gastrektomi yapılabilir AKUT ALT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI Traitz ligamanının distali Vakaların %95 inde kanama kolon kaynaklıdır Kalan %3-5 ince barsak kaynaklı Major GİS kanamalarının %15 ini oluşturur Yaş artışıyla insidansı artar Klinik Görünüm Hematokezya görülür Kanama yavaş ve az miktarda olursa melena da görülebilir Klinik olarak: Hemoglobin ve hemotokritte düşme; hemodinamik instabilite; vakaların yarısında, Ortostatik değişiklikler % 30 unda, Senkop %10 unda, Şok %19 unda görülür

Üst GİS kanamalarına göre hayatı daha az tehdit eder, kanamanın spontan durma ihtimali daha fazla ve transfüzyon ihtiyacı daha azdır Alt GİS Kanamalarında Ayırıcı Tanı Kolon kaynaklı kanama nedenlerinin ortaya konması üst GİS kanamalarından daha zordur; Alt GİS kanamaları aralıklı kanama ataklarıyla karakterizedir, kanama tanısal işlemler esnasında durabilir Hastaların %42 sinde tanısal işlemler sırasında multiple potansiyel kanama nedenleri bulunur Kanama odağının kesin belirlenmesi, özellikle cerrahi düşünülen hastalarda çok önemlidir Kolonik Divertikülozis Kolonik divertikülozis, alt GİS kanamalarının en sık sebebidir Vakaların %40-55 inden sorumludur Yaşamın 5.dekadında insidansı %40; 9.dekadında %80

Divertikülozisli hastaların %3-5 inde kanama meydana gelir Hastaların %90 ında kanama spontan olarak durur Nadiren 4 üniteden fazla transfüzyon gerekir Sol kolon divertikülleri daha sıktır. Ancak sağ kolon divertiküllerinin kanama eğilimi ve volümü daha fazladır Tekrar kanama riski 4 yılda %25 tir Anjiodisplazi Akut alt GİS kanamalarının %3-5 inden sorumludur Arteriovenöz malformason olarak da bilinir Yaşla beraber sıklığı artar 50 yaş üzerindeki ince barsak kanamalarının en sık nedenidir Kolonoskopi en sensitif metottur Yarısından fazlası sağ kolonda yerleşir Kolon Neoplazileri Adenomatöz polipler, juvenil polipler ve karsinomları içerir Kanama tipik olarak yavaştır Genellikle gizli kanama ve sekonder anemiyle karakterizedir Nadiren hızlı kanama görülür

Akut alt GİS kanamalarının %20 sinden sorumludur İnflamatuar Hastalıklar Akut alt GİS kanamalı hastaların %10-20 sinde inflamatuar barsak hastalığı vardır Ülseratif kolit hastalarının %15 inde kanama görülür ÜK hastalarında acil cerrahi kolektomilerin %6-10 u inatçı kanama nedeniyledir Crohn hastalarında masif kanama daha nadirdir (%1) Diğer inflamatuar hastalık nedenleri; İnfeksiyöz nedenler: E.Coli, Tifo, CMV, Clostrodium Difficile Radyasyon hasarı; Kanama tedaviden 1 yıl sonra sık Kaposi sarkomu, histoplazmozis, perianal fistül ve fissürler Vasküler Nedenler PAN, Wegener granulomatozis, RA Kolon ve ince barsağın noktasal ülserasyonları Hemoroidler Hemoroidlerde kanama sıklığı daha fazla olsa da, akut alt GİS kanamalarının % 2 sinden sorumludurlar Çoğunda fizik muayene ile farkedilirler Nadir nedenler Soliter rektal ülser, kolonun Dieulafoy lezyonu, portal koagülopati, NSAİİ, intussepsiyon, kolon biyopsileri. İlk Değerlendirme NSAİİ ve antikoagülan kullanımı sorgulanmalı Çoğu vakada anjiodisplazi ve divertikülozis belirlenir

Abdominal ağrı, diyare ve ateş varlığında iskemik kolit düşünülmeli Aort cerrahisi yapılmış hastalarda aortoenterik fistül olabileceği unutulmamalaıdır İnflamatuar hastalık, radyoterapi, kolonik biyopsi öyküsü sorgulanmalıdır Fizik muayenede kanama nedenleriyle ilişkili olabilecek bulgular kaydedilmelidir Rektal muayene ve anoskopi yapılmalıdır (hemoroid,rektal kitle) Tanı Hasta resüsite ve stabilize edildikten sonra tanısal testlere başlanır Üst GİS kanamayı ekarte etmek için NG sonda takılır Üç temel tanı seçeneği vardır Kolonoskopi, selektif visseral anjiografi, teknesyum-99m işaretli eritrosit sintigrafisi Kolonoskopi: Çoğu kanamanın ataklara seyretmesi nedeniyle kolonoskopi erken yapılmaya çalışılmalı Acil kolonoskopi kanama şiddeti daha düşük hastalarda, hasta kabul edildikten sonra 12 saat içinde, devam eden bariz kanaması olup kesilen hastalarda yararlıdır Üst GİS endoskopi negatifken kolonoskopide sadece terminal ileumda taze kanın bulunması ince barsak kanamasını teyit eder Masif alt GİS kanamalı hastalarda acil kolonoskopi güçtür Selektif Visseral Anjiografi: Kolonoskopinin yararlı olmadığı çoğu durumda yararlıdır Kontrast maddenin superior veya inferior mezenterik arter içine selektif enjeksiyonu uygulanır Kanama miktarı 0,5 ml/dk ve üzeri kanamarda yararlıdır Aktif kanama varsa hastaların %45-75 inde doğru tanı konur Hastaların %10 unda komplikasyon gelişmesi nedeniyle anjiografi, kanaması devam eden kolonoskopide tespit edilememiş hastalarda yapılmalıdır

Teknesyum-99m işaretli eritrosit sintigrafisi Noninvaziv, başarılı bir testtir 0,1 ml/dk kadar kanamalar da tespit edilebilir Aktif kanama varsa %80 doğru odak tespit eder Çekim sırasında aktif kanama yoksa başarı düşer Tedavi Endoskopik tedavi Termal ısıtıcı problar, elektrokoagülasyon, skleroterapi Divertikül kanamasında tartışmalıdır Anjiodisplazilerde %80 başarı sağlanır, %15 inde tekrar kanama olur Anjiografik Tedavi Kanama bölgesine giden dama selektif kateterize edilir Vazopressinle %80 başarı sağlanır Tedavi devam edilmezse kanama tekrarı sıktırkomplikasyonlar sık ve ciddidir Cerrahisi yüksek riskli hastalarda uygulanabilir Transkateter embolizasyon uygulanabilir Cerrahi Tedavi Diğer tedavilerle sonuç alınayan, 6 Ü den fazla ES, Devam eden kanama ve transfüzyon ihtiyacı, Tedaviye cevap vermeyen hemodinamik instabilite Kanama kaynağı tespit edilememişse kör total kolektomi uygulanabilir ancak morbiditesi yüksektir Körlemesine segmental rezeksiyon yapılmaz