DEMOKRAT PARTİ NİN KURULUŞUNUN İLK YILLARINDA PARTİ İÇİNDE MEYDANA GELEN HİZİPLEŞME VE MÜSTAKİL DEMOKRATLAR GRUBU. Ayşe AYDIN

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM X. DÖNEM ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM IX. DÖNEM ( )

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... V İÇİNDEKİLER... XI I. BÖLÜM CHP NİN SON GENEL YÖNETİM KURULU

DP lilerin Seçim Kanununda Değişiklik Önerisinin TBMM ye Sunulması. 20 Eylül 1946 Basın Kanununda Değişiklik Yapılması

ÇOK PARTİLİ DÖNEMDE SİYASET Erol Tuncer - 23 Mart 2018

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM XI. DÖNEM ( ) ARA DÖNEM ( )

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi II

Seda DUNBAY Avukat. Türk Parlamento Tarihinde Yasama Sorumsuzluğu ve Dokunulmazlığı ( )

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XVII I. BÖLÜM TBMM XI. DÖNEM ( )

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Devrim Öncesinde Yemen

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

ARASI DÖNEMDE MÜFRİT MUHAFAZAKAR DEMOKRATLAR VE TÜRK DEMOKRASİSİNİN ALMIŞ OLDUĞU BİÇİM

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

ACR Group. NEDEN? neden?

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Cumhuriyet Halk Partisi

İşte Marpoll'ün Son Anketi

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

13. ASKERLİK GÖREVİ Ordu Hayatı Savaş Yönetimi ve Siyaset Ordu Okuldur SEÇİM

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

ÇOK PARTİLİ SİYASAL HAYATIN DÖNÜM NOKTASI: 1950 SEÇİMLERİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

II. DÜNYA SAVAŞI NDAN SONRA ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞTE CHP VE İSMET İNÖNÜ Durmuş Ali KOLTUK*

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

MINISTERS OF FINANCE (FINANCE DEPUTIES) AND THEIR TERMS OF OFFICE (*) ( )

GLn ipisi için..." omülki A^mır. fark yaratmak istepenkre... Tarih. 300 Adet Tamamı Özgün Çözümlü Açık Uçlu Sorular.

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 2, Sayı: 2/1, Haziran 2014, s

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

Yüksek Öğretim ve İlk Özerk Üniversitenin Kurulması

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

AK PARTİ YE RAKİP ÇIKTI

MART 2016 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Adaylar Seçim Takvimini Bekliyor

ŞUBAT 2012 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VII. DÖNEM ( )

Cumhuriyet Döneminde Kurulan Hükûmetler

Anahtar Kelimeler: Laiklik, resmi ideoloji, askeri müdahale, bürokrasi, Demokrat Parti, ordu ÇOK PARTİLİ SİSTEME GEÇİŞ: DEMOKRAT PARTİ

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

ARŞİV BELGELERİNE GÖRE BİLECİK TE VATAN CEPHESİ. Bilal TUNÇ

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

ANAYASA HUKUKU DERSİ

TÜRK SİYASAL HAYATI I-II

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

-KARAR- ADAYLAR PARTİSİ ALDIĞI OY Yusuf KILIÇ AKPARTİ 22 Ebru ATEŞ AKPARTİ 22 Bilal EKEN AKPARTİ 22 Ahmet KESER AKPARTİ 22

Sosyal Düzen Kuralları

T O P L U M S A L E K O N O M İ K S İ Y A S A L A R A Ş T I R M A L A R V A K F I

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

AK PARTİ BODRUM İLÇE DANIŞMA KURULU YAPILDI

TBMM İÇTÜZÜĞÜNÜN KOMİSYONLARLA İLGİLİ MADDELERİ

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

SEÇİM SİSTEMLERİ SUNUŞU

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

ARASI DÖNEMDE MUFRIT MUHAFAZAKAR DEMOKRATLAR VE TURK DEMOKRASISININ ALMıŞ OLDUGU BiçiM

Türkiye Büyük Millet Meclisi Tutanak Dergisi Fihristi

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

KARŞILAŞTIRMALI BİR YÖNTEMLE SCF VE DP NİN KURULUŞUNA BAKIŞ. Ahmet GÜLEN *

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

DERS BĠLGĠLERĠ. Dersin Adı Kodu Yıl Yarıyıl T+U+L Saati Kredi AKTS. Türk Siyasal Hayatı Güz

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

CESUR ÖNCEL CESUR SİYASET VERDİĞİNİZ SÖZLERİ TUTARSANIZ

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Yasama süreci ve sivil toplum. İsveç

ÖZTÜRK: TURİZM BÖLGELERİNE DİREK UÇUŞ ŞART

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

Transkript:

Tarih Okulu Dergisi (TOD) Journal of History School (JOHS) Eylül 2014 September 2014 Yıl 7, Sayı XIX, ss. 269-288. Year 7, Issue XIX, pp. 269-288. DOI No: http://dx.doi.org/10.14225/joh557 DEMOKRAT PARTİ NİN KURULUŞUNUN İLK YILLARINDA PARTİ İÇİNDE MEYDANA GELEN HİZİPLEŞME VE MÜSTAKİL DEMOKRATLAR GRUBU Ayşe AYDIN Özet Türkiye de çok partili siyasî hayata geçmek için Atatürk döneminde Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve Serbest Cumhuriyet Fırkası gibi iki deneme yapılmış ancak başarısız olunmuştur. Bu başarısız denemelerden sonra Türkiye, II. Dünya Savaşı nın sonuna kadar tek parti ile idare edilmiştir. Savaş sonrasında içte ve dışta meydana gelen gelişmelere bağlı olarak yeniden çok partili siyasî hayata geçmek için çaba göstermeye başlanmıştı. Bu konuda öncülüğü de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü yapmıştır. CHP iktidarı, siyasî parti kurma konusunda engel oluşturan kanunları değiştirerek bu yolu açmış ve sonunda muhalefet partileri kurulmaya başlamıştır. Muhalefet partilerinin içinde CHP bünyesinden ayrılanlar tarafından kurulan DP daha fazla dikkat çekmiş ve iktidar tarafından muhatap alınmıştır. Çünkü DP, kısa sürede geniş bir halk kitlesinin desteğini almayı başarmıştır. Tek parti idaresinin 27 yıldır devam eden politikalarından bıkanlar, çok partili devlet idaresini ideal edinenler, CHP karşıtları, eski çıkarlarını yitirenler, yeni çıkarlar bekleyenler DP ye akın etmiştir. Bu da DP nin bünyesinde farklı görüşleri ve karşıt düşünceleri barındırmasına sebep olmuştur. Bu durum da zaman içerisinde hizipleşmelere ve partiden kopmaları doğurmuştur. Anahtar Kelimeler; Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti, Müstakil Demokratlar Grubu, İsmet İnönü, Celâl Bayar, Muhalif Milletvekilleri Yrd. Doç.Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi.

Ayşe Aydın The Factions and Independent Group of Democrats during the Early Years of the Establishment of the Democratic Party Abstract The two attempts made to switch to the political system of multi-party parliament, namely the establishment of Progressive Republican Party (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) and Liberal Republican Party (Serbest Cumhuriyet Fırkası) during the office of Atatürk failed. After these failures, Turkey was ruled by a single political party until the end of WWII. Following the war, there were new efforts to materialize the multi-party system depending on the developments both at home and abroad. The pioneering politician in these efforts was İsmet İnönü. CHP (Republican People s Party) paved the way for the multi-party parliament by amending the laws preventing the establishment of other parties and before long opposition parties were established Of all the opposition parties, DP (Democratic Party), which was established by those who left CHP, became the most outstanding one and the one which was most addressed by CHP because it gained the support of a great amount of people within a short time. Those who were tired of the policies of the single-party system that had been continuing for 27 years, those who idealized the multi-party system, the ones who were against CHP, the ones who had lost their advantage and those who expected to use the system to their advantage flooded into DP. As a result, distinct opinions and opposing notions emerged within DP. This, in turn, led to factions and breakaways from the party. Key Words:Republican People s Party, Democratic Party, Independent Group of Democrats, İsmet İnönü, Celal Bayar, Dissident Members of Parliament. GİRİŞ 7 Ocak 1946 da kurulan ve çok kısa bir süre içerisinde geniş bir halk kitlesinin desteğini almayı başaran Demokrat Parti, kuruluşundan itibaren bünyesinde farklı görüşleri ve birbirlerine karşıt düşünceleri barındırmıştır. Bunda da Türkiye nin uzun yıllardır tek parti idaresi altında olması büyük ölçüde etkili olmuştur. Tek parti idaresinin 27 yıllık iktidarından bıkanlar, çok partili devlet idaresini ideal edinenler, Cumhuriyet Halk Parti (CHP) sine karşı olanlar, eski çıkarlarını yitirmiş ve yeni çıkarlar bekleyenler Demokrat Parti (DP) ye akın etmişlerdir 1. DP ye girenlerin bir bölümü eskiden beri siyasetle uğraşan tecrübeli politikacılar, diğerleri ise ilk kez bir siyasî parti bünyesinde bulunan ve siyasetle 1 Mahmut Goloğlu, Demokrasiye Geçiş, (1946-1950 ), İstanbul, Birleşik Yayıncılık ve Ticaret Ltd.Şti, 1982, s. 30-31. [270]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu meşgul olmaya başlayan kimselerdi. Bu iki grup arasında da, olaylara bakış, değerlendirme ve beklentiler noktasında da farklılıklar göze çarpmaktaydı. Ayrıca DP nin bünyesinde ne pahasına olursa olsun iktidara gelmek isteyenlerle demokratik yollarla iktidara gelmek isteyenler de birbirlerinden ayrılmaktaydılar. Demokrat Parti İçerisinde İlk Hizipleşmelerin Ortaya Çıkmaya Başlaması CHP iktidarı, DP nin hızlı gelişmesi ve teşkilâtlanması karşısında, muhalefete fazla vakit tanımamak kaygısıyla milletvekili genel seçimlerini bir yıl öne almış ve 21 Temmuz 1946 da, Türkiye Cumhuriyeti siyasî tarihinin ilk tek dereceli seçimi yapılmıştır. 1946 seçimleri, açık oy gizli tasnif usulü ve yolsuzluk iddialarıyla halkın iradesinin sandığa yansımadığı şaibeli seçim olarak tarihte yerini almıştır. İktidarın seçim öncesi ve seçim esnasındaki faaliyetleri muhalefetin büyük ölçüde tepkisini çekmiştir. DP, 25 Temmuz 1946 da İzmir de bir miting düzenlemişti. Seçimde yapılan haksızlıkları, protesto ederek Atatürk Anıtı na çelenk koymuştur 2. DP, aynı gerekçelerle Ankara da da bir miting yapmak istediyse de buna izin verilmemiştir 3. 1946 seçimlerinde yaşananlar, DP içindeki ilk hizipleşmelerin ortaya çıkmasında oldukça önemli olmuştur. DP milletvekillerinden bazıları meclise girilmemesi fikrini savunmuşlardır. Ancak DP kurucuları ve parti genel kurulu bu milletvekilleriyle aynı fikri paylaşmadılar ve 3 Ağustos 1946 da TBMM nin VIII. Dönem açılış toplantısında yerlerini almışlardır. Milletvekili genel seçimlerinden sonra DP de baş gösteren çekişme ve hizipleşmelerin ortaya çıkmasında etkili olan bir başka gelişme de 17 Ekim 1946 da İnsan Hakları Cemiyeti nin kurulması olmuştur. Cemiyetin başkanlığına Mareşal Fevzi Çakmak getirilmiştir. Ayrıca bu cemiyette, Dışişleri Eski Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Tan gazetesi başyazarı Zekeriya Sertel ve Sabiha Sertel, Maliye Eski Bakanı Reşat Erer, Evliyazade Özdemir Bey, Hamdi Apak, Yeni Dünya Gazetesi Başyazarı Cami Baykurt, DP İstanbul İl Başkanı Kenan Öner, Afyon Milletvekili General Sadık Aldoğan ve Cumhurbaşkanı Eski Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak yer almıştır. Cemiyetin, politik bir amacının olmadığı, toplumun başında millî bir denetçi gibi görev yapacağı ve halkın şikâyet ve dertlerini dinleyeceği ifade edilmişse de içinde bulunan 2 Son Telgraf, 26 Temmuz 1946 3 Son Telgraf, 31 Temmuz 1946 [271]

Ayşe Aydın isimlerden bazılarının siyasî düşüncelerinden dolayı başta mareşal olmak üzere uzun bir süre iktidarın, cemiyeti ve içindeki isimleri komünistlikle suçladığı bir malzeme olmuştur. Cemiyet de kısa bir süre sonra kapatılmıştır 4. İktidar, başta mareşal olmak üzere muhalefetin kurmuş olduğu cemiyete suçlamalarını devam ettirirken diğer taraftan da, 18 Ekim 1946 da, Ord. Prof. Sıddık Sami Onar, Prof. Nihat Erim ve Feridun Cemal Erkin gibi CHP liler, Birleşmiş Milletler İnsan Haklarını Koruma Türk Grubu nu kurmuştur 5. Görüldüğü üzere CHP ve ona muhalif olanlar arasında hızlı bir teşkilâtlanma yarışı mevcuttur. İktidar, özellikle İnsan hakları tabirini muhalefete kaptırma niyetinde değildir. İktidardaki CHP ile muhalefet partisi arasındaki en sert çatışma 20 Aralık 1946 da, Başbakan Recep Peker in, DP Sözcüsü Adnan Menderes e sarf ettiği psikopat sözü üzerine yaşanmıştır. Başta Celâl Bayar olmak üzere DP li milletvekilleri meclis salonunu terk ederek bundan sonra meclis toplantılarına katılmama kararı almıştır 6. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü devreye girerek 26 Aralık ta yaptığı açıklamalardan sonra DP liler yeniden meclis toplantılarına katılmaya başlamıştır. Toplantılara yeniden devam etme kararı DP li milletvekillerinden bazılarını rahatsız etmiş ve bu konudaki hoşnutsuzluklarını dile getirmeye başlamışlardır. Bu durum karşısında geçmişteki hâdiseleri de 7 göz önünde bulunduran DP nin kurucuları özellikle de Celâl Bayar, Türkiye nin çok partili hayata geçişinin sağlıklı bir şekilde olabilmesi için önemli çaba sarf etmeye başlamıştır. DP kendi içinde fikir ayrılıklarından dolayı ılımlılar (mutediller) ve aşırılar (müfritler) olmak üzere ikiye ayrılamaya başlamıştır 8. Böyle bir ikiliğin 4 Goloğlu, a.g.e.s., 130-138. Mareşal Fevzi Çakmağın başkanlığını yaptığı insan hakları cemiyeti çok yoğun eleştiriler ve suçlamalardan dolayı kuruluşundan iki ay sonra kapatılmasına rağmen başta mareşal olmak üzere DP lilere uzun bir süre komünistlik suçlaması devam etmiştir.iktidarın içişleri bakanı konuyu TBMM yede taşımış mareşal ve insan hakları cemiyeti üyelerini meşru devleti yıkmaya çalışmakla suçlamıştır. Son Telgraf, 30-31 Ocak 1947. 5 Son Telgraf, 19 Ekim 1946 6 TBMM, Tutanak Dergisi, Dönem VIII, Cilt III, s. 15-23. 7 Türkiye de, CHP kuruldan sonra çok partili siyasi hayata geçebilmek için, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası daha sonrada Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuş ancak bu iki deneme başarılı olamamıştır. Türkiye bu iki denemenin başarısızlığından dolayı ülke uzun yıllar tek parti ile idare edilmişti. DP kurulduktan sonra benzer hadiselerin yaşanmaması için daha temkinli olmalarının gerekli olduğunun farkındadırlar. 8 DP nin içerisindeki müfritlere, kaynakların bazılarında müfrit muhafazakarlar da denilmiştir. Ancak ağırlıklı olarak müfrit kullanıldığı için biz de bunu kullanmayı uygun bulduk. [272]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu ortaya çıkmasında DP nin kurucularının özellikleri de etkili olmuştur. DP nin kurucuları da CHP nin içinden gelen isimlerdi. DP nin içindeki bu hizipleşme partinin kuruluşunun birinci yıldönümünde, 7 Ocak 1947 de toplanan Birinci Büyük Kongre de daha da keskin bir şekilde ortaya çıkmaya başlamıştır. Kongrede çok sayıda konuşmacı söz almış ve Bayar ın konuşması eleştirilmiştir. Kongre beş gün boyunca devam etmiş ve Kongre de önemli kararlar alınmıştır 9. Kongrenin sonunda seçimlere geçilerek Celâl Bayar, 548 delegeden 541 inin oyunu alarak Parti Genel Başkanı belirlenmiştir. Daha sonra 14 kişiden oluşan Merkez İdare Kurulu, arkasından da 11 kişiden oluşan parti Haysiyet Divanı seçilmiştir. Kongre, Celâl Bayar ın yaptığı kapanış konuşmasıyla sona ermiştir 10. DP Kongresi nde dikkati çeken en önemli hususlardan birisi, partide daha önce başlamış olan hizipleşmedeki aşırıların (müfritler) savundukları fikirler olmuştur. CHP iktidarına karşı daha sert bir muhalefet politikası uygulanmasını savunan ve aralarında Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan, Samet Ağaoğlu, Mükerrem Sarol, Kenan Öner, Mustafa Kentli, Osman Kapani ve İsmet Bozdağ gibi isimlerden oluşan grup, DP li bütün milletvekillerinin istifa ederek hep birlikte sine-i millete dönülmesini ve CHP iktidarının gayr-i meşru ilan edilmesini istemişlerdi. 12 Temmuz Beyannamesi ve DP İçerisindeki Hizipleşmenin Daha Keskinleşmesi DP nin sıraladığımız ikilikler ve ayrılıkları zaman zaman genel ve özel kapsamlı iç mücadeleye sebep olmuştu. Parti bünyesinde göze batan ilk büyük görüş ayrılığı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nün 12 Temmuz Beyannamesi ni yayınlamasıyla başlamıştır. 9 Kongre nin açış konuşmasını genel başkan Celal Bayar yapmış ve Hürriyet Misakı adı verilen üç önemli maddeden oluşan karar kongre sonunda bütün delegeler tarafından kabul edilmiştir. Bu kararlar şunlardır; -Vatandaş hak ve hürriyetlerini bozan ve anayasanın metnine ve ruhuna uymayan kanun hükümlerinin kaldırılması, -Vatandaşların oylarını ve dokunulmazlığını sağlamak ve milli hakimiyet prensibini teminat altına almak maksatlarıyla seçim kanununda değişiklik yapılması -Devlet Başkanlığı ile fiili parti başkanlığının tek bir kişi bünyesinde toplanmaması esasının kabulü. 10 Tekin Erer, Türkiye de Parti Kavgaları, 1966, s. 375-402; Cem Eroğul, Demokrat parti Tarihi ve İdeolojisi, Ankara, İmge Yayınevi, 1998, s. 46-51. [273]

Ayşe Aydın İktidar partisi ile muhalefet arasında çatışmaların zirveye ulaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanı, taraflarla yaptığı görüşmeler sonrasında 12 Temmuz 1947 de bir beyanname yayınlamıştı. 12 Temmuz Beyannamesi, İsmet İnönü nün, CHP nin genel başkanından ziyade tarafsız bir cumhurbaşkanı gibi davranması Türk siyasi tarihi açısından oldukça önemlidir. Cumhurbaşkanı İnönü nün beyannamede: Ben devlet başkanı olarak kendimi her iki partiye karşı eşit derecede görüyorum, şeklindeki açıklaması demokrasinin sağlam temellere oturtma çabası açısından önemlidir 11. İnönü bu beyanname ile DP nin meşru siyaset yapan bir parti olduğunu ve iktidar partisi ile aynı imkânlarla siyaset yapması gerektiğini kabul ederek gerginleşen siyasî havanın yumuşamasını sağlamaya çalışmıştır. DP, bünyesinde 12 Temmuz Beyannamesi nin yayınlanması büyük bir görüş ayrılığına sebep olmuştur. DP lilerden bazıları, CHP genel başkanlığından ayrılmayan İsmet İnönü nün, 12 Temmuz Beyannamesi nde belirttiği şekliyle tarafsız kalacağına inanmadıklarını, dolayısıyla da beyannamenin kabul edilmemesi gerektiğini belirttiler. Ayrıca DP Genel Başkanı Celâl Bayar ın, beyannamenin kabulüne yakın tavrının halkın nazarında muvazaa (danışıklı) suçlamalarına sebep olacağını iddia ettiler 12. DP Genel Başkanı Bayar, iktidara karşı izlediği muhalefet politikasının aşırılar tarafından bu kadar sert eleştirilmesi karşısında politikasını savundu ve: Biz 12 Temmuz Beyannamesi ne arkamızı çevirmiş olsaydık, bizi memleketi ihtilâle sürüklemekle itham ederlerdi diyerek, beyannameyi kabul etmekteki gerekçesini de bu şekilde açıklamıştır 13. DP nin önemli isimlerinden Mareşal 11 Cumhurbaşkanı İsmet İnönü, iktidar partisi CHP ile muhalefet partisi DP arasındaki çatışmalarının şiddetinin oldukça artması üzerine taraflar arasında uzlaşma sağlamak amacıyla 12 Temmuz Beyannamesi ni yayınlamıştır. Siyasi tarihimiz açısından beyanname önemli bir kırılma noktası olmuştur. Beyanname ile İnönü, demokrasiye giden yolların önündeki bazı engellerin kaldırılması doğrultusunda önemli bir adım olmuştur. Her iki partideki demokrasiye yeterince inanmayan aşırı partililerin tasfiyesine yol açmış ve her iki tarafta da bölünmelere neden olmuştur. Cumhurbaşkanı kamuoyu karşısında tarafsız bir görünüm vererek, kamuoyunun övgüsünü toplamıştır. Beyanname, DP nin daha ılımlı bir yola girmesinde etkili olmuştur. Böylelikle doğabilecek daha büyük gerginliklerin önü alınmıştır. Ayrıca Cumhurbaşkanı İnönü, batılı demokratik ülkeler karşısında Türkiye nin demokratik rejimi kurma konusunda kararlı olduğunu da göstermiştir; Mustafa Albayrak, Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti (1946-1960 ), Ankara, Phoenix Yayınevi, 2004,.s.121-122 12 Cüneyt Arcayürek, Demokrasinin İlk Yılları: 1947-1951, Ankara, Bilgi Yayınevi, 1983, s. 155; Eroğul, a.g.e. s. 59-61. 13 Vatan, 23 Ocak 1948; Şükrü Esirci, Celal Bayar ın Söylev ve Demeçleri, 1946-1950, İstanbul, Türkiye İş Bankası Yayınları, 1999, s. 211. [274]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu Fevzi Çakmak, Osman Bölükbaşı ve Kenan Öner etrafında toplanan aşırılar, İnönü nün, Türkiye ye demokrasiyi getirmekten çok, batı dünyası için göstermelik bir muhalefet oluşturduğunu iddia ettiler. DP deki aşırılar, çoğunlukla kuvvetli ve halk kitlesi üzerinde etkili olan şahsiyetlerden oluşmuştur. 14 Beyannameye yönelik daha sert tepkiler gelmeye başlayınca partinin kurucuları bu görüş ayrılıklarını görüşmek üzere 22 Temmuz da, her ilden iki delegenin katıldığı küçük İstişare (Danışma) Kongresi ni topladılar. Kongre de sert tartışmalar yaşandı ve iktidara karşı sert bir beyanname yayınlandı 15. Cumhurbaşkanı İnönü, DP nin beyannamesini fazla sert buldu. Bunun üzerine kongre delegelerini tatmin etmek için böyle bir beyanname yayınlayan DP kurucuları bu defa da cumhurbaşkanını tatmin etmek için görüşmelere başladılar. 26 Temmuz da Fuat Köprülü, Nihat Erim le, 27 Temmuz da da DP Genel Başkanı Bayar, Cumhurbaşkanı İnönü ile görüşmüştür. Partinin içinde bulunduğu sıkıntılardan söz edip aşırıların rahat bırakmadığına yönelik geniş bir açıklamada bulunarak bazılarının isimlerini saymıştır 16. Bu gelişmeler üzerine DP içerisindeki aşırılar, kurucuların, İsmet Paşa nın ağına düştüğünü ve partinin İnönü nün kucağına terk edildiğini söyleyerek çok sert tepki göstermişlerdir. Milletvekili Maaş ve Ödeneklerinin Arttırılması ile İlgili DP lilerin Tavrı ve Anlaşmazlıkları DP içerisindeki aşırıların şiddetli bir şekilde tepkisini çeken bir başka hâdise de Muğla Milletvekili Nuri Özsan ın, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile Doğu Anadolu gezisine çıkması olmuştur. 17 Cumhurbaşkanı İnönü, Eylül 14 Kemal H. Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, İstanbul, Afa Yayınları, 1996, s. 181. 15 Metin Toker, Tek Partiden Çok Partiye, İstanbul, Milliyet Yayınları, 1970, s.271-272; Goloğlu, a.g.e., s. 173; DP nin Küçük Danışma Kongresi, Ankara da, genel yönetim kurulu üyeleri, 17 milletvekili ve illerden gelen 115 delegenin katılımı ile gerçekleşmiştir.görüşmeler gizli yapılmış ve üç gün sürmüştür; Süleyman İnan, Muhalefet Yıllarında Adnan Menderes, Ankara, Liberte Yayınları, 2006, s. 323. 16 Goloğlu, a.g.e., s. 173: Toker, a.g.e., s. 271-272. 17 12 Temmuz Beyannamesi nden sonra CHP ve DP arasında açık bir yumuşama dönemi başlamıştır. Cumhurbaşkanı İnönü, bu yumuşamayı uygulamada göstermek için Doğu Anadolu ya yapacağı seyahate DP den bir temsilci istemiş katılacak olan kişinin milletvekili olmasını tercih ettiğini de söylemiştir. İnönü böylece her iki partiye karşı eşit davrandığını göstermek istemişti. Cumhurbaşkanı ayrıca doğudaki komünist ve Rus ajanları tehlikesine karşı her iki partiyi de tedbir almaya sevk edeceğini belirtmiş bu konu ile ilgilide Bayar la görüşmüştür. DP Genel Yönetim Kurulu meseleyi görüşmüş sonunda idare kurulu oy birliği ile [275]

Ayşe Aydın ayında çıktığı Doğu Anadolu seyahati esnasında DP li Özsan a iki parti arasındaki ilişkilerden bahsederek ben hem devlet hem parti başkanıyım. Kendi partimin içindeki müfritleri (aşırıları) halledebilirim. Fakat siz ne yapacaksınız? Meselâ Yusuf Kemal Tengirşek işini nasıl halledeceksiniz, diye sormuştur. 18 Aynı seyahat esnasında Başbakan Yardımcısı Kocaeli Milletvekili Nihat Erim, milletvekillerinin maaşlarına zam yapılmasını gündeme getirmiş, Özsan, kendi arkadaşlarının da geçim sıkıntısı çektiklerinden bahsetmişti. Cumhurbaşkanı İnönü de, bu konunun meclise getirilmesini istemiştir. 19 Cumhurbaşkanı İsmet İnönü nün 12 gün süren Doğu Anadolu seyahati 26 Eylül de sona ermiştir. Onu Ankara da karşılayanlar arasında Adnan Menderes ve Fuat Köprülü de yer almıştır. 20 Nitekim bu günlerde DP li Samet Ağaoğlu, Başbakan Yardımcısı Erim i ziyaret etmiştir. Erim, DP li Ağaoğlu na, DP nin aşırıları olarak bilinen Yusuf Kemal Tengirşek, Kenan Öner, Sadık Aldoğan, Ahmet Tahtakılıç, Osman Bölükbaşı nın tasfiye meselesinin ne olduğunu sormuştur. Ayrıca tasfiye meselesini Köprülü nün kendisine söylediğini aktarmıştır. 21 Bütün bu gelişmelere bakarak DP bünyesindeki aşırıları tasfiye etme noktasında iktidarla, DP liderlerinin görüştüklerini kabul etme kanaati ortaya çıkmaktadır. İktidara karşı daha sert muhalefet uygulanmasını savunan aşırılar, CHP nin, 17 Kasım daki VII. Kurultayı ndan sonra kendileri gibi sertlik yanlısı olan Recep Peker in tasfiye edilmesi, yöneticilerin baskılarının azaltılmasına yönelik çalışmaları, sıkıyönetimi kaldırarak demokratikleşme yolunda adımlar atılmasından bir hayli rahatsız olmuşlardır. 22 İktidar ve muhalefet partisi hem kendi içlerindeki hem de birbirleriyle ilgili meselelerle meşgul oldukları bir dönemde milletvekillerinin maaşlarının ve yolluk ödeneklerinin arttırılması ile ilgili CHP tarafından bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Tasarıya DP li Fikri Apaydın ve Haydar Arslan da imza İnönü nün seyahatine Muğla Milletvekili Nuri Özsan ın refakat etmesine karar vermiştir; İnan, a.g.e., s. 323-326; Eroğul, 1998, a.g.e., s. 64. 18 Emin Karakuş, 40 Yıllık Bir Gazeteci Gözü ile İşte Ankara, İstanbul, Hür. Yayın ve Ticaret A.ş., 1977, s. 138; Müstakil Demokratlar Grubu, Demokrat Parti Kurucuları Bu Davanın Adamı Değildirler, Ankara, Yeni Matbaa, 1949, s. 23. 19 Albayrak, a.g.e., s. 126; Eroğul, a.g.e., s. 64-65. 20 İsmet Bozdağ, Menderes Menderes, İstanbul, Emre Yayınları, 1997, s. 61-62. 21 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 23; Avni Doğan, Kurtuluş, Kuruluş ve Sonrası, İstanbul, Dünya Yayınları, 1964, 260-261. 22 Goloğlu, a.g.e., s. 231; Albayrak, a.g.e., s. 126. [276]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu atmıştır. 23 Bu günlerde bir yurt gezisinden dönen DP Genel Başkanı Bayar, kanun tasarısını uygun bulmayarak tasarıyı imzalayanların imzalarını geri almalarını istemiştir. Daha sonra da DP Grubu, kanun tasarısına ret oyu vermeyi kararlaştırmıştır. Kanun Tasarısı Kasım ayı başlarında TBMM nin Bütçe Komisyonu nda görüşülmeye başlanmıştır. Komisyonda yer alan üç DP milletvekilinden Hakkı Gedik ve Hasan Polatkan komisyondan ayrılarak görüşmelerden çekilmiştir. Ahmet Oğuz ise tasarının altına muhalefet şerhi koyarak imzalamıştır. Milletvekillerinin maaş ödeneklerinin artırılmasına yönelik kanun TBMM de, 22 Aralık 1947 de, 1948 yılı bütçe görüşmeleri yapılırken gündeme gelmiştir. DP liler bu kanun tasarısının bütçenin durumuna uygun olmadığını ve tasarruf esasına aykırı olduğunu belirterek oylarının ret olacağını ifade etmişlerdir. 24 1947 yılının sonlarında milletvekillerinin ödeneklerini arttıran kanun iktidar milletvekillerinin oylarıyla kabul edilmiştir. DP li aşırıların partiden tasfiye edilmesinde milletvekili ödeneklerinin arttırılma meselesi önemli bir rol oynamıştır. Cumhurbaşkanı İnönü nün, ödeneklerin arttırılması meselesiyle DP saflarında bir ikilik yaratmak ve DP nin muhalefetini yumuşatmasını hesapladığı iddia edilmiştir. 25 İnönü ile ilgili bu iddia eğer doğruysa kendisinin bu konuda başarılı olduğu söylenebilir. Çünkü DP liler iktidara karşı milletvekili ödeneklerinin arttırılması ile ilgili ortak hareket edip ret oyu kullanmışlar ancak kendi aralarında bu konuda yoğun fikir ayrılığı yaşamışlardır. Genel Başkan Bayar ın yanında yer alanlar, Milletvekili ödeneklerinin arttırılmasına karşı çıkarken İstanbul Milletvekili Osman Nuri Köni gibi bazı milletvekilleri de; bu ödeneğin şahsî tasarrufa geçtiğini, bu ödenek üzerinde partinin hiçbir iddiasının olamayacağını belirtmiştir. 26 DP nin dört kurucusundan biri olan Fuat Köprülü ise daha orta bir yol bulunmasını savunmuştur 27. Sonunda maaş farklarının partiye verilmesi kararlaştırılmış fakat buna da itiraz eden milletvekilleri olmuştur. Bunun yanında bazı milletvekilleri maaş farklarını partiye verdikleri halde aşırı ya da sivri oldukları için 23 Albayrak, a.g.e., s. 126-127. 24 TBMMTD, Dönem VIII, Cilt VIII, s. 153-166. 25 Samet Ağaoğlu, Siyasi Günlük, Demokrat Parti nin Kuruluşu, İstanbul, İletişim Yayınları, 1992, s. 214; Eroğul, a.g.e., s. 65. 26 Cihad Baban, Politika Galerisi, Büstler, Potreler, İstanbul, Remzi Kitapevi, 1970, s. 34. 27 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 31-32; Cumhuriyet, 23 Aralık 1947. [277]

Ayşe Aydın kamuoyunun yadırgamayacağı ödenek bahanesine dayanılarak partiden ihraç edildiği görülmüştür. DP li İstanbul İl Başkanı Kenan Öner in İstifası Meselesi ve Bu İstifanın Parti İçindeki Yansımaları DP içerisindeki hizipleşmenin en önemli sebeplerinden birisi de parti içindeki genç milletvekillerinin dört kurucunun her dediğine boyun eğmemelerinden kaynaklanmıştır. Bunları destekleyenler arasında, Yusuf Kemal Tengirşenk, Ahmet Tahtakılıç, Ahmet Oğuz, Emin Sazak, Hazım Bozca, Suphi Batur ve Kenan Öner gibi isimler vardır. Bu milletvekilleri kendi üzerlerinde gereksiz bir egemenlik kurulmak istemesinden rahatsız olmuşlardır 28. DP içerisindeki huzursuzluğun odak noktalarından birisi de İstanbul İl Başkanlığı olmuştur. İl Başkanı Kenan Öner in, Bayar a, Menderes e ve Köprülü ye rağmen seçilmiş olması, oldukça cesur ve atak davranışları İstanbul il yönetiminde rahatsızlıklara yol açmıştı. Sözünü hiç kimseden esirgemeyen Öner, DP nin kuruluşunun Bayar la İnönü nün bir muvazaası (danışıklı) şeklinde tecelli ettiğini, bu iki şahsın demokrasi oyunu oynadığını iddia etmiş ve suçlamıştır. Ayrıca Öner, Celal Bayar ın geçmişte Serbest Cumhuriyet Fırkası Genel Başkanı Fethi Bey de olduğu gibi, iktidardan destek alarak partisini kurduğunu iddia etmiştir. 29 Öner, DP ye yönelik eleştirilerini devam ettirirken İstanbul İl Kongresi öncesinde, kurucuların yarattığı baskıya ve iktidarla uzlaşmaya tepki göstererek 27 Aralık 1947 de İl Yönetim Kurulunun hem başkanlığından hem de üyeliğinden istifa etti. 30 DP nin kuruluşunun ikinci yıl dönümünde Kenan Öner in istifası, parti bünyesinde büyük bir çatlak oluşturmuştur. Bu sürpriz istifa parti teşkilâtında ani ve büyük bir şok ortaya çıkarmıştır. Partinin kuruluşundan itibaren önemli hizmetleri olmuş, cesareti ve kanunsuzluklara karşı dik duruşuyla bütün vatandaşların dikkatini çeken Öner in istifası iyi karşılanmamıştır. Ülke genelinde hem Öner e hem de parti genel başkanlığına sayısız telgraf 28 Baban, a.g.e., s. 34 ; Eroğul, a.g.e., s. 65. 29 Kenan Öner, Siyasi Hatıralarım ve Bizde Demokrasi, İstanbul, Osmanbey Matbaası, 1948, s. 22. 30 Feroz Ahmad ve Bedia Turgay, Türkiye de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kronolojisi (1945-1971), Ankara, Bilgi Yayınları, 1976, s. 39-40; Kenan Öner in, DP merkezine gönderdiği istifa mektubu 22 gün boyunca kamuoyundan gizli tutulmuştur. İstifa daha sonra Kenan Öner tarafından basına açıklanmıştır. İnan, a.g.e., s. 356. [278]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu gönderilerek istifanın geri alınması istenmiştir. Fakat yapılan bütün teşebbüslere rağmen Öner; Prensip meselesidir. Partiden ayrıldım, artık tekrar dönmem şeklindeki açıklamasıyla bu konuda kararlı olduğunu göstermiştir 31. Bu istifa sonraları daha net bir şekilde anlaşılmıştır. Kenan Öner, CHP ye karşı daha sert muhalefet yapılmasını, DP li milletvekillerinin meclisten çekilmesini, 1946 seçimlerinde çiğnenen hakların geri verilmesini, gerekirse CHP deki zümre hâkimiyetinin zorla devrilmesini istemiştir. DP idarecileri ise memleketin huzurunu bozmamak ve demokrasiyi daha sağlam yerleştirebilmek için itidalle hareket edilmesini ve hedefe doğru yavaş yavaş fakat emin adımlarla gidilmesini savunmuşlardır. Öner, bu şartlarda çalışamayacağını açıklayarak istifa etmiştir 32. Bu istifadan son derece memnun olan CHP lilere fikirleri sorulunca, DP nin iç meselesidir demişlerdir. DP liler ise bu istifanın partileri için büyük kayıp olduğunu belirtseler de Bayar; DP vefakârdır. Fakat mukadderatını şahıslara bağlayan parti değildir diyerek partisini toparlama yoluna gitmiştir 33. Kenan Öner, daha sonraki dönemlerdeki özel sohbetlerinde; Celâl Bayar ve İsmet İnönü nün çok samimi ve yakın arkadaş olduklarını, kaç defa birbiriyle halef-selef yer değiştirdiklerinin millet tarafından bilindiğini, birbirlerini koruyup kolladıklarını, DP yi, CHP nin yanında bir muvazaa (danışıklı) partisi halinde gördüğü için istifa ettiğini açıklamıştır. 34 Öner den sonra Parti Müfettişi Osman Bölükbaşı da istifa etmiştir. İstanbul İl Başkanlığı ve parti yönetimi için yeniden seçimler yapılmıştır. DP Meclis Grubunda Meydana Gelen Anlaşmazlıklar İstanbul daki parti içi mesele yukarıda belirtildiği gibi çözüme kavuştu diye şeklinde düşünülürken bu defa da DP Meclis Grubu nda anlaşmazlıklar çıkmıştır. Grubun, 4 Şubat 1948 de yapılan toplantısında Fuat Köprülü ye şu suçlamalarda bulunulmuştur; Londra gezisi sırasında CHP Genel Başkanı İnönü ve Nihat Erim le olan sıkı ilişkilerinin kamuoyuna yazı ve fotoğraflarla açıklanmasına izin vermek, Kenan Öner ve Yusuf Kemal Tengirşenk aleyhine çalışmak, grup kararlarını kendisine göre yorumlamak ve bu kararların 31 Erer, a.g.e., s. 456. 32 Erer, a.g.e., s. 457. 33 Erer, a.g.e., s. 457; Mükerrem Sarol, Bilinmeyen Menderes, İstanbul, Kervan Kitapçılık Basın Sanayii ve Ticaret A.Ş., 1983, Cilt I, s. 7. 34 Erer, a.g.e., s. 457. [279]

Ayşe Aydın gereklerini yapmamak, 12 Temmuz Beyannamesi nden sonra İnönü ve Nihat Erim i öven yazılar yazmak, grup arkadaşlarına hakarette bulunmak. DP Grubu, Köprülü ye yönelik suçlamalarından sonra 7 Şubat taki toplantısında ona karşı güvensizliğini açıklamıştır. 35 Dönemin basınında da, DP içerisindeki bunalım geniş yankı uyandırmıştır. Bazı gazeteler endişelenecek bir durumun olmadığını açıklarken, bazıları da durumun parti genel idaresi ile parti grubu arasındaki fikir ayrılığından kaynaklandığını açıklamıştır. 36 Basındaki yansımalardan da anlaşılacağı üzere iktidarla uzlaşmanın yanlış olduğunu savunan DP li aşırılar, Fuat Köprülü üzerinde yoğunlaşmışlar ve başarılı da olmuşlardır. DP Grubu nun, Köprülü ye güvensizliğini açıklaması üzerine yeni seçimler yapılmış ve yeni grup başkanvekilliğine Fuat Hulusi Demirelli seçilmiştir. 37 Bu arada DP li kuruculara tepki gösteren, dört milletvekili Hakkı Gedik, Fikri Apaydın, Hazım Bozca ve Osman Nuri Köni nin istifa etmesi sebebiyle boşalan üyelikler için de yeni seçimler yapılmıştır. Bu seçimler Adnan Menderes, Fevzi Lütfi Karaosmanoğlu ve Fuat Köprülü başta olmak üzere DP nin Ege li temsilcileri ve yöneticileri tarafından hoşnutsuzlukla karşılanmıştır 38. DP nin içindeki huzursuzluğu sona erdirmek amacıyla Ahmet Tahtakılıç ve arkadaşları, Ankara da bir yemek organize etmişlerdir. Ancak yemeğe, Köprülü, Menderes ve Karaosmanoğlu katılmayarak aynı gün İzmir e hareket etmişlerdir. Bayar, bir gün sonra İzmir de onlarla bir araya gelerek yapılan görüşmelerden sonra, grup başkanlığından istifa ettiğini açıklamıştır. 39 Bayar ve arkadaşları, kendilerine karşı bayrak açan parti içindeki hizip için ödenekçiler tabirini kullanarak onları suçlamışlar ve her iki tarafın arasını bulmaya çalışan İzmir İl Başkanı Ekrem Hayri Üstündağ a ya biz ya onlar diyerek onu bu konudaki ısrarından vazgeçirmeyi başarmışlardır. 40 DP Genel Başkanı Bayar, parti içerisindeki hizipleşmenin daha da artacağının farkına varmıştı. Bu konudaki düşüncelerini, 5 Şubat 1948 de, İstanbul Beşiktaş İlçe Başkanı Misbah Münif Ural dan aldığı mektup desteklemiştir. Mektupta bildirildiğine göre; Kenan Öner, Ankara ya giderek, Mareşal Fevzi Çakmak a, içinde, Hikmet Bayur, Osman Bölükbaşı, Osman 35 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 37; Doğan, a.g.e., s. 262. 36 Kudret, Tasvir, Vatan, 9 Şubat 1948. 37 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 38-39. 38 Albayrak, a.g.e., s. 129. 39 Baban, a.g.e., s. 37-38. 40 Baban, a.g.e., s. 38. [280]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu Nuri Köni ve Mustafa Kentli nin yer alacakları yeni bir parti kuracaklarını açıklayıp ve ona genel başkan olması teklifinde bulunmuşlardır. Eski genelkurmay başkanı bir bildiri yayınlayarak, Öner ve arkadaşlarının kuracakları yeni partiyi destekleyeceğine dair söz vermiştir. Hikmet Bayur da kendisine yapılan teklifi, kurulacak partinin Atatürkçü olmak şartıyla kabul etmiştir. 41 Hatta yeni kurulacak partiye maddî kaynak sağlamak amacıyla DP den kendilerine katılacak on milletvekilinin son aldıkları ödenekleri partiye vermeleri kararlaştırılmıştır. Osman Bölükbaşı nın Hatay ve Maraş a giderek DP nin muvazaa partisi olduğu yolunda propaganda yapmasının planlandığı iddia edilmiştir. Öner, iddiaların hepsini reddetmiştir. 42 Beşiktaş İlçe Başkanının mektubu, 10 Şubat 1948 de Son Telgraf Gazetesi nde yayınlanmıştır. 43 2 Mart 1948 de, DP Ankara İl Kongresi toplanmıştır. Kongrede, parti Genel Başkanı Bayar: 12 Temmuz Beyannamesi demokrasi davasında iktidar partisinin samimiyetine bir vesika değildir. Fakir Türk köylüsünü aldatmak için hazırlanmıştır. DP nin kuruluşundan beri iktidar partisinin onu boğmak için faaliyetlerin delilleri meydandadır. Üç ay evvel, antidemokratik kanun yok diyenler bugün bu kanunların değiştirilmesi yolundadırlar 44 diyerek daha önceleri 12 Temmuz Beyannamesine yönelik görüşlerinde önemli ölçüde değişikliğe gitmiş bu açıklamalarıyla hem CHP ye karşı muhalefetini ve Hürriyet Misakı nın mücadelesine devam etmiş hem de demokrasi yolunda katedilen merhaleleri anlatmak suretiyle partililerin demokratik yollarda yürümelerini sağlamaya çalışmıştır. DP Genel Başkanı Bayar, yeni kurulacak partiden haberdar olduğu için 6 Mart 1948 de toplanan genel idare kurulu toplantısında, oldukça temkinli davranmıştır. Genel Kurul Toplantısına üye olduğu halde Emin Sazak ın davet edilmemesine, üyelerden Ahmet Tahtakılıç, Ahmet Oğuz ve Hasan Dinçer itiraz ederek DP içinde uzun süredir devam eden bu bunalımdan sorumlu tuttukları, 41 Albayrak, a.g.e., s. 130. 42 Özel Şahingiray, Celal Bayar ın Söylev ve Demeçleri, (1946-1950 ), Ankara, Doğuş Limited Ortaklığı Matbaası, 1954, s. 537-540; DP Genel Merkezi nin, Osman Bölükbaşı nın, Hatay ve Maraş a gönderildiği yolunda basın organlarına verdiği bilgiler karşısında Kenan Öner bu iddialar karşısında 10 Şubat 1948 de basına şu açıklamayı yapmıştır; Osman Bölükbaşı, beni ziyaret lütfunda bulunduğu için kendisi ile görüştüm. Bu güne kadar esir bir ruha sahip olmadığını her hareketiyle ispat eden Bölükbaşı, benden direktif alacak acze sahip olmadığı kadar, ben de böyle bir adama akıl verecek varlıkta değilim. Kudret, 10 Şubat 1948. 43 Son Telgraf, 10 Şubat 1948. 44 Son Telgraf, 3 Mart 1948. [281]

Ayşe Aydın Menderes, Köprülü, Karaosmanoğlu, Ağaoğlu ve Refik Şevket İnce nin sorgulanmasını istemişledir. 45 Bayar ise, aynı toplantıya üç maddelik bir teklifle gelmiştir. Bu teklifte Bayar, Afyon İl Başkanı nın Kenan Öner i öven konuşmaları konusunun ve Çanakkale Parti Teşkilâtı nda çıkan anlaşmazlığın çözümlenmesini ve kurulması planlanan partiye katılacağı belirtilen on milletvekilinin, açıklamada bulunmaları için genel idare kuruluna davet edilmesini istemiştir. Bayar dan sonra görüşlerini açıklayan Menderes, Afyon konusunun kapatılmasını istemiştir. Çanakkale deki meselenin ise çözülmesine karar verilmiştir. 46 Bu toplantıda ayrıca on milletvekilinin parti Haysiyet Divanı na verilmesi teklif edilmiştir. DP içerisindeki sıkıntıların sebeplerinden biri olarak gösterilen Fuat Köprülü, 8 Mart ta basına yaptığı açıklamada; DP içinde bir avuç muhteris tarafından girişilen bozguncu hareketler, siyasî ahlâk kaidelerine aykırı olduğu kadar, fikir ve prensipte de asla alâkası bulunmayan adi suikastler şeklinde bir değerlendirme yapmıştır. Basından bazı gazeteler de partiden beş milletvekilinin atılmasını olumlu karşılayarak bunları aşırılar olarak nitelendirmişlerdir. 47 Parti Haysiyet Divanı, 10 Mart 1948 de sekiz saatlik bir toplantı yapmıştır. Toplantıya Hamit Şevket İnce, Kemal Özçoban, İhsan Şerif Özgen, Ahmet Veziroğlu, Sait Başak, Hasan Polatkan, Enis Koryürek, Eyüp Sabri Hayırlıoğlu ve Dr. Saip Bey katılmıştır. Toplantı sonunda parti disiplinine aykırı hareket ettikleri gerekçesiyle parti tüzüğünün 16. maddesinin b fıkrasına göre; Sadık Aldoğan (Afyon), Kemal Silivrili (İstanbul), Osman Nuri Köni (İstanbul), Necati Erdem (Muğla), Mithat Sakaroğlu (Muğla) nun partiden çıkarılmasına karar verilmiştir. 48 DP Haysiyet Divanı nın beş milletvekilini partiden ihraç etme kararı üzerine parti genel idare kurulu üyelerinden, Yusuf Kemal Tengirşenk, Enis Akaygen, Emin Sazak, Ahmet Tahtakılıç, Hasan Dinçer, Ahmet Oğuz, parti genel idare kurulunun çoğunluğunun son aylarda bütün ricalarına ve muhalefetlerine rağmen, takip ettiği siyaset nedeniyle tarih ve millet önünde sorumlu düşmek istemediklerini açıklayarak görevlerinden istifa etmişlerdir. 49 45 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 53-54. 46 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 51-54. 47 Son Posta, 12 Mart 1948 48 Şahingiray, a.g.e., s. 524 ; Rıfkı Salim Burçak, Türkiye de Demokrasiye Geçiş, (1945-1950 ), İstanbul, Olgaç Matbaacılık, 1979, s. 153-154. 49 Şahingiray, a.g.e., s. 524; Müstakil Demokratlar Grubu, s. 58-59; Eroğul, a.g.e., s. 66-67. [282]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu Genel İdare Kurulu üyelerinin istifalarını, basın yoluyla vermelerinden dolayı Parti Haysiyet Divanı na verilmişlerdir. Bu arada 11 Mart 1948 de, DP Meclis Grubu, Başkanvekili Fuat Hulusi Demirelli başkanlığında 27 milletvekilinin katılımı ile toplanarak Bayar dan boşalan başkanlığa Demirelli yi ondan boşalan başkanvekilliği için de Ahmet Tahtakılıç ı seçerek bir bildiri yayınlamışlardır. Bildiride; daha önce partiden çıkarılanlar için öne sürülen gerekçelerin yeterli olmadığı, tasfiye amacıyla bu tür uygulamaların demokratik zihniyetle bağdaşmadığı, milletvekillerinin gruptaki, ifade ve beyanlarından dolayı doğrudan doğruya Merkez Haysiyet Divanı na sevk edilerek, partiden çıkarılmalarının tüzük hükümlerine aykırı olduğu ve grubun çalışmalarının ne pahasına olursa olsun sürdüreceği açıklanmıştır. 50 DP içerisindeki karışıklığın her geçen gün artması üzerine basından bazı gazeteler, Parti Büyük Kongresi nin toplanmasını teklif etmiştir. Bazı gazeteler ise partiye muhalif olanların ihraç edilmesinin parti için yararlı olacağını savunmuşlardır. 51 Müstakil Demokratlar Grubu nun Kurulması DP içerisindeki meselelerin artık kesin bir çözüme kavuşturulmasının vaktinin geldiğine karar veren Celâl Bayar, parti grubunu özel bir toplantıya çağırmıştır. Ancak bu toplantıya 41 kişilik gruptan sadece 15 üye katılmıştır. Aynı gün öğleden sonraki grup toplantısında ise 38 üye hazır bulunmuştur. Bu toplantıda Afyon Milletvekili Şahin Laçin, on maddelik bir önerge vererek, ödenek meselesini, Köprülü nün seçilmemesi nedeniyle soruşturmaya uğrayan olup olmadığını, Ege gezisi sırasında milletvekillerinin manevî kişiliklerini aşağılayanlar hakkında gerekli kararların hemen alınmasını, Bayar ın, İzmir de Grup Başkanlığı ndan neden istifa ettiğini, İstanbul da Menderes in grup arkadaşları hakkında söylediği sözlerini düzeltmesi gibi konuların gündeme alınmasını ayrıca Fuat Hulusi Demirelli nin Grup Başkanlığı ndan neden alındığını açıklanmasını istedi. 52 Şahin Laçin in önergesi 7 çekimser 13 lehte oya karşı 18 oy ile reddedildi. Olumsuz oylardan 4 ünü DP kurucuları, 4 ünü kuruculara bağlı genel idare kurulu üyeleri, 4 ünü konuyu Haysiyet Divanı na getirenler 6 sını da kurucuların tehdit yolu ile dize getirdikleri iddia edilen üyeler vermişti. 50 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 60-62. 51 Cumhuriyet, 15 Mart 1948. 52 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 50. [283]

Ayşe Aydın Bu gelişmeler üzerine önergeye lehte oy kullanan 13 üye toplantıyı terk etmiştir. 53 Daha sonra DP içerisindeki muhalif milletvekilleri, kamuoyuna bir bildiri yayınlayarak, parti içinde kendilerine baskı uygulandığını ve arkadaşlarının parti tüzüğüne aykırı olarak partiden çıkarıldıklarını ifade ettiler ve: Kurucuların tahakkümüne inkıyad etmeyi, tekabül ettiğimiz emanetin icabı olan vazifenin ifasına mani gördüğümüzden büyük kongre toplanıncaya kadar gruba devam etmemeyi tensip etmiş bulunuyoruz 54 diyerek partinin büyük kongresinin derhal toplanmasını ve bu duruma müdahale etmesini istediler. Bütün bu gelişmeler üzerine Bayar, 15 Mart ta il idare kurullarına gönderdiği 78 sayılı genelgede, merkeze karşı isyan bayrağı açan bu milletvekillerini partiyi bölmekle ve tek parti yönetiminin devamına hizmet etmekle suçlamıştır. 55 Bayar, aynı kurullara, 3 Nisan da 88 sayılı yeni bir genelge daha göndererek bu bozguncu hareketin ortaya çıktığı günlerde Moskova, Sofya, Belgrad, Zagreb ve Bakü radyolarının da kendilerine saldırıları arttırdığına dikkati çekmiş ve DP nin memleketin çıkarlarını korumak için çaba gösterdiğinden dolayı bu saldırılara hedef olduğunu açıklamıştır. Daha sonra da DP den ayrılan milletvekillerinin 23 Nisan da yeni bir bildiri yayınlayarak grup toplantılarına daha önce belirttikleri gerekçelerle katılmayacakları konusunda ısrar etmeleri üzerine Bayar da, 5 Mayıs ta, DP il teşkilâtlarına gönderdiği 93 sayılı telgrafta, muhalif milletvekillerine yeniden aynı suçlamalarını yöneltmiştir. 56 Bu dönemde Onlar adı verilen muhalif milletvekillerinin parti merkez yönetimiyle tüm bağları koparılmıştır. Sonunda il yönetim kurullarına Bayar tarafından gönderilen, 94 sayılı genelge ile bu milletvekillerinin parti tüzüğünün 47. maddesine aykırı hareket etmekten dolayı, parti ile bütün ilişkilerinin kesildiği açıklanmıştır. Bu karışıklık sırasında partiden çıkarılan milletvekilleri şunlardır: Ali Rıza Kırsever, Behçet Gökçen (Çanakkale), Ahmet Ali Çınar (Burdur), Bahaddin Öğütmen, Fethi Erimçağ, Mehmet Öktem (Edirne), Şahin Laçin, Mehmet Aşkar (Afyon), Haydar Arslan (İçel), Asım Gürsu (Muğla). Bu şekilde partiden ayrılan veya ihraç edilenlerden bazıları CHP ye geçmiş bazıları 53 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 67-68. 54 Müstakil Demokratlar Grubu, s. 69. 55 Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Raporu (20 Haziran 1949), Ankara, Güneş Matbaası, 1949, s. 16-18. 56 Şahingiray, a.g.e., s. 545-546. [284]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu da çeşitli muhalif gruplar oluşturmuştur. Böylece bunlar hem CHP ye hem DP ye muhalif olmuşlardır. DP nin iç bünyesinde meydana gelen bu kargaşa uzun bir süre devam ettikten sonra partiden 26 milletvekilinin ayrılmasıyla ancak durdurulabilmiştir. 57 Bu karışıklıklar, DP nin tarihinde geçirdiği en büyük bunalım olmuştur. 58 DP, parti içerisindeki bunalım sonunda parti grubunun %30 unu kaybetmiştir. Partiden ayrılan milletvekillerinden 14 ü, TBMM de, Müstakil Demokratlar Grubu adıyla bir grup kurmuştur. Grubun kuruluşu, 10 Mayıs 1948 de Meclis Başkanlığına bildirilmiştir. 59 Müstakil Demokratlar Grubu nu kuran milletvekilleri ve seçim bölgeleri şöyledir: Ahmet Ali Çınar (Burdur), Mehmet Aşkar, Şahin Laçin, Hazım Bozca, Hasan Dinçer (Afyon), Rıza Kırseven, Behçet Gökçen (Çanakkale), Mithat Sakaroğlu, Necati Erdem (Muğla), Haydar Arslan (İçel), Ahmet Oğuz (Eskişehir), Ahmet Tahtakılıç (Kütahya), Ahmet Kemal Silivrili (İstanbul), Fethi Erimçağ (Edirne). Müstakil Demokratlar Grubu nun yaptığı açıklamaya göre; grubun şimdilik başkanının olmayacağı, sekreterliklerini Ahmet Tahtakılıç, Hasan Dinçer ve Hazım Bozca nın yürüteceği açıklanmıştır. Ayrıca grup, başka bir partiye geçmektense bu yolu tercih ettiklerini, gelişmeleri beklemenin ve DP Genel Kongresi nde itirazlarını ileri sürmelerinin kendileri için en doğru yol olduğunu söylemişlerdir. 60 Müstakil Demokratlar Grubu ayrıca bir de bildiri yayınlayarak: Gerçek Demokrat Parti yi biz temsil etmekteyiz. Demokrasinin ve DP nin düşürüldüğü acıklı hali büyük kongrede ortaya koymak istiyoruz. Halk bizi veya onları tercih edinceye kadar bağımsız bir varlık halinde kalmalıyız diyerek bu konudaki kararlarını açıklamışlardır. Müstakil Demokratlar Grubu, mecliste kendilerine ayrılan bölümde çalışmalarını sürdürdüler ve bekledikleri büyük kongre 20-25 Haziran 1949 tarihleri arasında Ankara da toplandı. Kongrenin ikinci oturumunda DP Genel Başkanı Bayar, parti genel idare kurulunun raporunu okudu ve uzun bir süredir parti içinde meydana gelen hizipleşmeyi DP ye cephe almış bir ihanet şebekesi olarak nitelendirmiştir. Ayrıca DP nin İkinci Büyük Kongresi, Müstakil Demokratlar Grubu nun tezlerini kabul etmeyerek partiden ihraçlarını 57 Celal Bayar, Başvekilim Adnan Menderes, İstanbul, Baha Matbaası, 1969, s. 91. 58 Sarol, a.g.e., s. 65. 59 Cumhuriyet, 11 Mayıs 1948; Erol Tuncer, 1950 Seçimleri, Ankara, Tesav, 2010, s. 47. 60 Cumhuriyet, 11 Mayıs 1948; Eroğul, a.g.e., s. 67-68. [285]

Ayşe Aydın onaylamıştır. Kongre nin aldığı bu karar üzerine Müstakil Demokratlar Grubu nun içerisinde yer alan milletvekillerinden Şahin Laçin, Mehmet Aşkar, Behçet Gökçen, Ali Rıza Kırseven, Fethi Erimçağ, Hasan Dinçer, Ahmet Oğuz, Ahmet Tahtakılıç 19 Temmuz 1949 da kurulan Millet Partisi ne katılmışlardır. altı milletvekili de faaliyetlerini bağımsız olarak yürütmeye devam etmişlerdir. 61 Bütün bunların yanında bir de Afyonkarahisar da Öz Demokratlar Partisi kurulmuştur. Parti programı ve tüzüğü hazırlamışlardır. Parti teşkilât kurmamış, belirli bir dönem Müstakil Demokratlar Grubu yla birlikte hareket etmiştir. 62 Daha sonraları ise her ikisi de millet partisine katılmışlar ve birleşik muhalefet beyannamesi adı altında bir de beyanname yayınlamışlardır. SONUÇ II. Dünya Savaşı sonrasında CHP nin öncülüğünde iç ve dış siyasî şartların da yardımıyla çok partili siyasî yaşama geçilmeye çalışılmıştır. Bu dönemde DP nin dışında kurulan muhalefet partileri iktidar tarafından pek fazla dikkate alınmamıştır. Zaten iktidar karşısında da ciddi bir varlık gösterememişlerdir. DP nin 1946-1950 yılları arasını kapsayan muhalefet döneminde sergilediği siyasî tutum, Türk demokrasisinin gelişim seyri açısından önemli sonuçları ve günümüze kadar uzanan gelenekleri de beraberinde getirmiştir. Öncelikle Cumhuriyetin ilk yıllarında çok partili siyasî hayata geçebilmek için yapılan iki denemenin başarısız olmasından uzun yıllar sonra, inkılâpların daha sağlam yerleştiği bir dönemde olması nedeniyle, kendisinden sonra da çoğulcu ve rekabetçi bir demokratik dönüşümü sağlama noktasında önemli bir dönemeç olmuştur. DP her ne kadar kurucuları ve bazı mensupları CHP den gelmiş olsa da siyasetin merkezinde halkın kendisinin olması gerektiğinin farkında olan kimselerdi. İktidarın politikalarını sorgulayan muhalefet geleneğini -yapılan yanlışlara rağmen- bünyesinde barındırabilen demokratik siyasî kültürün yerleşmesi yolunda önemli adımlar atmaya çalışmıştır. Bunu gerçekleştirmeye çalışırken de partileri içinde görüş ayrılıkları, çekişmeler, hizipler meydana gelmiştir. Müstakil Demokratlar Grubu da parti içinde 1946 genel seçimlerinden hemen sonra ortaya çıkan anlaşmazlıklar sonucu olmuştur. Grupta bulunan milletvekilleri, partilerinin iktidara karşı daha sert muhalefet yapmasını istedi. 61 Tuncer, a.g.e., s. 48, 210-211; Albayrak, a.g.e., s. 496. 62 BCA, CHP K.490.1.0.0.614.6.2 [286]

Demokrat Parti nin Kuruluşunun İlk Yıllarında Parti İçinde Meydana Gelen Hizipleşme ve Müstakil Demokratlar Grubu DP yönetimi ise itidalli hareket ederek hedefe yavaş yavaş emin adımlarla ulaşılmasını savunmuşlardır. DP den çıkarılan ve istifa eden milletvekillerinden oluşan Müstakil Demokratlar Grubu, İkinci Büyük Kongreyi beklemiş, ancak kongreden de aradıklarını bulamayınca bir kısmı yeni kurulan Millet Partisi bünyesine geçmiş bir kısmı da bağımsız olarak faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. DP nin muhalefet yıllarında yaşadığı bu büyük bunalım partinin milletvekili sayısında %30 luk bir kayba sebep olduğu gibi, iktidara karşı yeterince muhalefet yapamamasına ve teşkilâtlanmasına zaman ayıramamasına neden olmuştur. Bütün bunlara rağmen DP kuruluş safhasında bu bunalımı başarılı bir şekilde atlatmayı başarmıştır. KAYNAKÇA BCA, CHP K.490.1.0.0.614.6.2 AHMAD, Feroz-Bedia TURGAY, Türkiye de Çok Partili Politikanın Açıklamalı Kronolojisi (1945-1971), Ankara: Bilgi Yayınevi, 1976. AĞAOĞLU, Samet, Siyasi Günlük (Demokrat Parti nin Kuruluşu), İstanbul: İletişim Yayınları, 1992. ALBAYRAK, Mustafa, Türk Siyasi Tarihinde Demokrat Parti (1946-1960), Ankara: Phoenix Yayınevi, 2004. ARCAYÜREK, Cüneyt, Demokrasinin İlk Yılları: 1947-1951, Ankara: Bilgi Yayınevi, 1983. BABAN, Cihad, Politika Galerisi (Büstler, Portreler), İstanbul: Remzi Kitabevi, 1970. BAYAR, Celâl, Başvekilim Adnan Menderes, İstanbul 1969. BOZDAĞ, İsmet, Menderes Menderes, İstanbul: Emre Yayınları, 1997. BURÇAK, Rıfkı Salim, Türkiye de Demokrasiye Geçiş (1945-1950), İstanbul 1979. Demokrat Parti Genel İdare Kurulu Raporu (20 Haziran 1949), Ankara 1949. DOĞAN, Avni D, Kurtuluş, Kuruluş ve Sonrası, İstanbul: Dünya Yayınları, 1964. ERER, Tekin, Türkiye de Parti Kavgaları, (Basım Yeri Yok), 1966. EROĞUL, Cem, Demokrat Parti Tarihi ve İdeolojisi, Ankara: İmge Yayınevi, 1998. [287]

Ayşe Aydın ESİRCİ, Şükrü, Celal Bayar ın Söylev ve Demeçleri (1946-1950), İstanbul: Türkiye İş Bankası Yayınları, 1999. İNAN, Süleyman, Muhalefet Yıllarında Adnan Menderes, Ankara: Liberte Yayınları, 2006. KARPAT, Kemal H, Türk Demokrasi Tarihi, İstanbul: Afa Yayınları, 1996. KARAKUŞ, Emin, 40 Yıllık Bir Gazeteci Gözü ile İşte Ankara, İstanbul: Hürriyet Yayınları, 1977. Müstakil Demokratlar Grubu, Demokrat Parti Kurucuları Bu Davanın Adamı Değildirler, Ankara 1949. ÖNER, Kenan, Siyasi Hatıralarım ve Bizde Demokrasi, İstanbul 1948. SAROL, Mükerrem, Bilinmeyen Menderes, İstanbul: Kervan Kitapçılık, 1983. ŞAHİNGİRAY, Özer, Celal Bayar ın Söylev ve Demeçleri (1946-1950), Ankara 1954. TBMM Tutanak Dergisi, Dönem VIII, Cilt VIII. TOKER, Metin, Tek Partiden Çok Partiye, İstanbul: Milliyet Yayınları, 1970. TUNCER, Erol, 1950 Seçimleri, Ankara: Tesav, 2010. Cumhuriyet, 23 Aralık 1947. Cumhuriyet, 15 Mart 1948. Cumhuriyet, 11 Mayıs 1948. Kudret, 9 Şubat 1948. Kudret, 10 Şubat 1948. Son Posta, 12 Mart 1948. Son Telgraf, 26 Temmuz 1946. Son Telgraf, 31 Temmuz 1946. Son Telgraf, 19 Ekim 1946. Son Telgraf, 10 Şubat 1948. Son Telgraf, 3 Mart 1948. Tasvir, 9 Şubat 1948. Vatan, 23 Ocak 1948. Vatan, 9 Şubat 1948. [288]