Ya l ve Engelli Turizmi Prof. Dr. smail Tufan



Benzer belgeler
1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

Araştırma Notu 15/177

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

ENFLASYON ORANLARI

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJELERİ

TEDAŞ Dışında Bir Elektrik Tedarikçisinden Elektrik Almak İçin Hangi Koşullar Gerekmektedir?

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Girişimcilik Özelliklerinin Sınanması, Girişimcilik Özelliklerinin Sınanması, İş Fikri Geliştirme, Yaratıcılık Egzersizleri Gürcan Banger- SANGEM

Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

MEGEP (MESLEKİ EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ)

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü.

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

AvivaSA Emeklilik ve Hayat. Fiyat Tespit Raporu Görüşü. Şirket Hakkında Özet Bilgi: Halka Arz Hakkında Özet Bilgi:

TÜİK KULLANICI ANKETİ SONUÇLARI

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

AR& GE BÜLTEN. Enflasyonla Mücadelede En Zorlu Süreç Başlıyor

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Ekoturizmin Sosyal ve Ekonomik Etkileri

Analiz aşaması sıralayıcı olurusa proje yapımında daha kolay ilerlemek mümkün olacaktır.

WICHTIGER HINWEIS: Bitte fertigen Sie keine Kopien dieses Fragebogens an!

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

YÖKAKADEMİK (Yükseköğretim Akademik Arama Sistemi)

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

(0216) (0505)

SORU: Bölgeye katkı sağlayacak özel bir proje sahibi iktisadi kalkınma programında %50 hibeden fazlasını karşılayamıyorsa bir destek var mı?

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

MAKİNELERİN YÜKSELİŞİ: Avrupa, mobil işgücü seçeneklerini araştırmaya başlıyor

Çeyrek Sonuçları TÜRK TELEKOM GRUBU ÇEYREK OPERASYONEL VE FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

Yanlış Anlaşılan Faizci

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

RESMİ ÇÖZÜM ORTAĞI. Resmi Çözüm Ortağı MG GROUP İSTANBUL/ÜSKÜDAR HATAY/İSKENDERUN ADANA/SEYHAN MUĞLA/BODRUM HATAY/ANTAKYA.

Bölümlerimiz. İletişim Bilimleri Bölümü. Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü. Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü. Gazetecilik Bölümü

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

Yerli otomobil hedefi

Transkript:

Ya l ve Engelli Turizmi Prof. Dr. smail Tufan 1

çindekiler G R... 3 DEMOGRAF K GEL MELER... 4 HEDEF GRUP: YA LILAR... 6 YA LILAR Ç N TUR ZM, YA LI TUR ZM DE L!... 7 GERONTOGRAF... 9 ENGELL LER... 11 EKONOM K DURUMLARI... 13 EN ÇOK NELERDEN KAYETÇ... 17 EN ÇOK NELERDEN HO LANIYORLAR... 17 TÜRK YE DE TAT L TAVS YE ED YORLAR MI?... 22 HANG KO ULLARDA TÜRK YE DE TAT L ÖNER RLER?... 23 SONUÇ... 28 L TERATÜR... 31 2

Giri Halk deyimlerinden biri, kendimizi hissetti imiz ya ta oldu umuzu söyler. Margaret Hilda Thatcher, 1979-1990 dönemi ngiltere Ba bakan, hayat n 65 ya nda ba lad n söylemi ti. Amerikal film y ld z Jack Nicholson a göre, ya lanmak daha iyi olmak demektir. Alman atasözlerinden biri, herkesin ya l olmak, ama ya lanmak istemedi ini belirtir. üphesiz bu sözlerin içinde Türk turizminin gelece ini yak ndan ilgilendiren gerçekler yat yor. nsanl k tarihinde e ine rastlanmam derecede seyahat yapmaya dü kün olan ya l lar, bankac l ktan sigortac l a, kozmetik sanayinden otomobil endüstrisine, giyim sanayisinden ileti im sanayisine kadar tüm sektörlerin ilgi oda n meydana getiriyor. Özellikle 20.yüzy l n ikinci yar s ndan itibaren, ya l insan ve ya lanma olgusunun yeniden tan mlanmas gerekti i anla ld. Her ne kadar ya lanman n birden fazla tan m bulunsa da, ne ya l y ne de ya lanmay kesin olarak tan mlaman n mümkün olamayaca n gösteren çe itli geli melere tan k oluyoruz. Buna ra men ya l lar hedef grup seçen her sektörün, ya l n n kim ve ekonomik durumlar n n nas l oldu unu bilmesi gerekiyor. Mesela bugünün Avrupal ya l s, çeyrek as r önceki ya tlar ndan daha fazla tatil yap yor ve yurtd na seyahate ç kan ya l lar n say s h zla yükseliyor (Statistische Bundesamt 2000) 1. Turizm aç s ndan ilginç bir tüketici grubu olmalar na ra men, Türk turizmcileri taraf ndan henüz dikkate al nmad lar. Alman air Goethe, insan ya lan nca ya amaya istekli oldu unu göstermesi gerekti ini söylemi ti. Onun bu tavsiyesini biliyorlar m bilinmez, ama milyonlarca ya l, ayn tecrübeyi yapm olmal lar ki, 1 Statistische Bundesamt, Tourismus in Zahlen, Wiesbaden 2000 3

hayat n hala ya anmaya de er oldu unu gençlere göstermek için bile olsa, o kent senin bu kent benim demeden dola yorlar. Gençlik hayallerini gerçekle tirme iste i ve bu imkana sahip olmas, ya l ku a sektörlerin gözdesi yapt ama, genç topluma sahip olman n sevinç sarho lu unu üzerinden bir türlü atamayan Türkiye nin, buna pek ald rd yok! E er ya l lar hedef grup olarak seçerse, turizm sektörünün bu grubun özelliklerini ve beklentilerini de bilmesi gerekir. u andaki ürün ve destinasyonlar, ya l lar aç s ndan da ilginçtir, fakat bunun yan s ra arad klar ba ka niteliklerin de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu yüzden ara t rman n ön plana ç karmak istedi i konular n ba nda ya l turizmi ve bunun yan s ra, imdiye kadar daha da az dikkate al nm olan engelli turizmi geliyor. Demografik geli meler Endüstrile meyle birlikte sadece teknik olanaklar de il, nüfus da ço almaya ba lad. bölümü ve yeni enerji kaynaklar n n kullan lmaya ba lanmas, üretim art n, tar mda modern makineler ve suni gübreleme, hektar ba na daha fazla has lat elde edilmesini ve bireylerin daha iyi beslenmesini de sa lad. T bbi ilerlemeler sayesinde özellikle kitlesel ölümlere yol açan hastal klar kontrol alt na al nd ve çocuk ölümleri azald. Antikça da 20 y l olan ortalama ya am süresi, 1900 ün ba lar nda 35 y la ula t ve 1950 de 68 y l oldu (Mausolf-Zens 1975). Bugün ise Bat toplumlar nda ortalama ya am süresi yakla k 80 y ld r ve bu süre giderek artmaktad r (Lehr 2000) 2. 2 Lehr, U. (2000): Psychologie des Alterns. Quelle & Meyer Verlag: Wiesbaden. 4

Yeryüzündeki 260 milyon ya l dan (60 ya ve üzerindekiler) 63 milyonu Avrupa da ya yor (Statistisches Bundesamt 2002) 3 ve bunlar n say s devaml yükseliyor. Endüstrile mi toplumlar n ya l oran %20 e yakla t (Schulz-Nieswandt 2000) 4 halde, Türk turizm sektörünün bu geli meye tepkisiz kal a rt c d r. ekil 1: Baz ülkelerde ortalama ya am süreleri (Kaynak: Lehr 2000). Yeni ya l lar (Schultz 1985) 5 olarak tan mlanan bu insanlar n kendilerine özgü bir kültür (Borscheid 1998) yarat p yaratmad klar tart lmaktad r. Baz ara t rmac lara göre ya l l a özgü bir kültür olu mu durumdad r. Almanya da say lar 18 milyonu a an ve 20 y l gibi k sa bir süre içersinde 40 milyona ula acak (Statistisches Bundesamt 2002) 6 olan ya l lar n, turizm aç s ndan yarat mü teri potansiyeli, üzerine tart lan kongre ve golf turizmlerinde yoktur. ekil 2: Geli mi ülkelerin toplumlar nda ya l oranlar (Kaynak: Schulz-Nieswandt 2000). Günümüzün modern ya l s, anne ve babas n n çizgisinden büyük ölçüde ayr ld. Aktif bir ya am sürdüren yeni ya l lar seyahate, e itime ve kültürel etkinliklere kat lmay seviyor ve bunun için kesenin a z n açmaktan çekinmiyorlar. Bireysellik ve ba ms zl k, en önemli özellikleridir (Infratest Sozialforschung 1991) 7 ve ya am n sundu u f rsatlar de erlendirmek istiyorlar. 3 Statistisches Bundesamt, Wiesbaden, 2002 4 Schulz-Nieswandt, F. (2000): Altern in der Türkei. eurotrans-verlag: Weiden und Regensburg. 5 Schultz, H. J. (1985) (Hg.): Die neuen Alten. Erfahrungen aus dem Unruhestand. Kreuz Verlag: Stuttgart. 6 Statistisches Bundesamt 2002, Weisbaden 7 Infratest Sozialforschung, Sinus u. H. Becker (1991): Die Älteren Zur Lebenssituation der 55- bis 70 jährigen. Bonn. 5

Hedef Grup: Ya l lar Ya l lar n kat ld serbest zaman etkinliklerinde meydana gelen art n (Almer & Tokarski 1996) 8 ba l ca sebebi, bu kesimin kendini ya l olarak kabul etmemesidir. Sa l kl, zinde ve ekonomik gücü iyi olan bu kesimin Türk turizm sektörü de dikkate al rsa, hedeflerine ula ma ans n büyük ölçüde artt racakt r. Ya l lara sunulan hizmetler aras nda seyahat ve ehir turlar, hobi, kültür ve spor gibi birçok hizmet türleri (Tews 1999) 9 vard r ve turizm sektörünün vazgeçemeyece i kadar önemli bir grup haline gelen <yeni> ve <genç> ya l lar n (Tufan 2002) 10 gönlünü kazanabilmek için birçok ülkede çal malar h zla devam etmektedir.. Heterojen bir grup olan ya l lar n parolas udur: Yolculuk insan n genç kalmas n sa lar! Tüketici beklenti ve davran lar, ya grubuna göre farkl l k gösterseler bile, di er taraftan payla t klar ortak de erler ve kültürel tecrübeler de vard r ve bunlar ömür boyu b rakmazlar (Perkins 1993 11 : Solomon et.al. 2001). Turizm sektörü, bugüne dek edindi i tecrübelerden, yabanc turistlerin ortak özellikleri hakk nda üphesiz çok eyi ö rendi. Bunun yan nda, e er ya l turizminde ba ar bekleniyorsa, ya l lar gençlerden ay ran özelliklerin de bilinmesi gerekiyor. 8 Almer, H. & Tokarski, W. (1996): Bewegung, Spiel und Sport im Alter. Band II: Strukturelle Merkmale von Angeboten. Berichte und Materialien des Bundes Instituts für Sportwissenschaft 3. Sport und Buch Strauss: Köln. 9 Tews, H.P. (1999): Von der Pyramide zum Pilz. Demographische Veränderungen in der Gesellschaft. In: Niederfranke, A., Neagele, G. & Frahm, E. (Hg.): Funkkolleg Altern 1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 137-185. 10 Tufan,. (2002): Modernle en Türkiye de Ya l l k ve Ya lanmak, stanbul. 11 Perkins, N. (1993): Zeroing in on Consumer Values, in: Ad Age, 22. Mart 1993: 23. 6

Ya l lar çin Turizm, Ya l Turizmi De il! Otuz y l önce Alman bilim adam Schmitz-Scherzer (1974) 12 bir yaz nda öyle diyordu: 24, 39, 48 ya da 66 ya nda olmak neyi ifade edebilir ki? Ayn ya n ard nda farkl hayat hikayeleri ve ki ilikler bulunabilece i gibi, bunun tam tersi de olabilir; farkl ya lar n ard nda benzerleri de bulunabilir. Çünkü bir insan n giri imci yap s ve zihinsel özellikleri, ya am süresi ve ya am kalitesine ba l d r, biyolojik ya na de il. Psikolojik faktörlerin yan s ra, insan n ya n tayin eden kültürel faktörler bulundu u da unutulmamal d r. Ya l l n hem psikolojik hem de kültürel boyutlar nda, son yüz y lda, ya l lar n lehine belirgin de i imler meydana geldi. Bu yüzden ya l lar n kim oldu unu belirlemek için, insan n kendisini hissetti i ya tan hareket etmek gerekiyor. Ya l lar piyasas n n tuzaklarla dolu oldu una dikkat çeken ara t rmac lar, çok fikirlerin, insanlara ya n hat rlatmas ndan ötürü bo a ç kt n özellikle vurguluyorlar. Örne in Heinz firmas, küçük porsiyonlar halinde olmalar ndan ve daha kolay çi nendiklerinden dolay, ya l lar n bebek mamas sat n ald klar n belirledi. Bunun üzerine takma di liler için Senior Food ad alt nda özel bir ürün paketini büyük umutlarla piyasaya sürdü. Sonucun hüsran oldu unu özellikle belirtmeye gerek yok. nsanlar, hem de kasa ba nda para öderken, lapayla beslendiklerini herkese duyurmaktan ho lanm yorlar. Bebek mamas sat n al rken, hiç olmazsa bunu, torununa ald n söyleyebiliyor (Solomon et. al. 2001). Turizm aç s ndan bunun anlam udur: Ya l lar Türkiye ye çekmenin yollar n ararken, hiçbir zaman ya l lar için özel bir turizm yaratt n kocaman harflerle duyurmamal d r. Basit kural u olmal : Ya l lar için turizme evet, ya l turizmine hay r! 12 Schmitz-Scherzer, R. (1974): Sozialpsychologie der Freizeit. Bericht über den Stand der Freizeitforschung in Soziologie und Psychologie. Kohlhammer: Stuttgart, Berlin, Köln, Mainz. 7

Gerontolojik ara t rmalar n ortaya koydu u ve turizmcilerin hiçbir zaman unutmamalar gereken önemli bir bulgu: 50 ya n a m olanlar, kendilerini ortalama 14 y l daha genç hissediyorlar. 50+ ku a n hedef grup seçenler, bu insanlar n kendilerini 35-40 ya lar ndakilerle bir tuttu unu ak ldan ç karmamal. Modern pazarlama stratejilerinin üst s n r 50 ya ndakilerdir. As l hedefleri 60 ya ve üzerindekiler olsa da, bunu a zlar na dahi almazlar. Sihirli s n r kabul edilen 50.ya y k lmaya çal l rsa, sonunda kendi y kmaktad rlar (Bk: Hahn & Kagelann 1993) 13. Ya l lar n nas l tan mlanmas Avrupa da olay oldu. Bunun için Avrupa çap nda bir ara t rma yapt ran AB Komisyonu, ya l lar n nas l tan mlanmak istediklerini direkt olarak kendilerine sordu. (Ristau & Mackroth 1994 14, Tufan 2002 15 ). Görüldü ü durum bu kadar ciddiye al nmaktad r, çünkü ortada sadece bir tan mlama meselesi yok. Özellikle de siyasi ve ekonomik boyutlar çok büyük. Ne siyasetçi ne de i letmeci, ya l lara kar bir kusur i lemek istemiyor, çünkü biri siyasi kariyerinden, di eri kazanc ndan olabilir! Örne in 1984 de ABD de yap lan 477000 estetik ameliyat n %50 den fazlas, ya 50 nin üzerindekiler taraf ndan yapt r ld (Friedan 1997) 16. Sadece zinde ve sa l kl olmay p, ekonomik gücü de bulunan ya l lar n say s, onlar hem toplumun gelece ini tehdit eden, hem de yeni i sahalar yaratan bir grup olarak kabul edilmesine yol açt. ekil 3: Ya l lar nas l tan mlanmal? (Kaynak: Ristau & Mackroth 1994). 13 Hahn, H. & Kagelann, H.J. (1993): Tourismuspsychologie und Toursimussoziologie. Ein Handbuch zur Tourismuswissenschaft, München. 14 Ristau, M. & Mackroth, P. (1994): Eine neue Landkarte des Alters. Daten, Hinweise, Adressen. In: Verheugen, G. (Hrsg.): 60plus. Die wachsende Macht der Älteren. Bund verlag: Köln. 15 Tufan,. (2002): 60+ Ku a, yay nlanmam çal ma 16 Friedan, B. (1997): Mythos Alter. Rowohlt: Reinbek bei Hamburg. 8

Gerontografi Ya 62 nin üzerinde olan Avrupal lar n say s, neredeyse Türkiye nin nüfusu kadard r! (Demographic Statistics 1997) 17. Bu kadar büyük bir kitlenin, homojen olabilece ini dü ünmek imkans z oldu undan, onu parçalara ay rman n mant kl olaca dü ünüldü. 55-64, 65-74, 75-84 ya gruplar ve 85 ya ve üzerindekiler olmak üzere dört ya l insan grubunun bulundu u (Solomon et. al. 2001) kabul ediliyor. Ya l lar piyasas n da parçalara ay rmak kolayd r, çünkü ya l tüketicileri rahatl kla ya ndan ve aile ya am safhas ndan belirlemek mümkündür. Ço u devletten yard m veya emeklilik maa ald klar ndan tespit edilmeleri de kolayd r ve birço u ya l lar için yay nlanan dergilerden birine abonedirler. Mesela ngiltere de yay nlanan Saga adl derginin 750000 abonmeni vard r ve Tatil seyahatleri ve sigorta ürünlerini 50 ya n üzerindekilere satan ana irketin veri bankas nda, bu ya grubuna mensup 4 milyondan fazla üyesi bulunmaktad r (Solomon et. al. 2001). Gerontografi Grup 55+ Profil Piyasa aç s ndan önemi Sa l kl stifade Edici %18 Sa l kl Tekler %36 Ya l l k tecrübesi en az olan (örne in: emeklilik ya da e inin ölümü) grup. Daha çok genç tüketiciler gibi davran yorlar. Odak noktas nda, ya amdan zevk almak geliyor. E inin ölümü gibi olaylara, kendilerini geri çekmek eklinde tepki veriyorlar. Ya l bir insan gibi davranmay ret ediyorlar. Ba ms z ya am iste ine sahipler ve hizmet sektörünün iyi mü terileri aras nda yer al yorlar. Uyum sa layabildiklerini vurguluyorlar. Toplum taraf ndan kabul edildiklerini görmekten ho lan yorlar. Tan nm markalara ilgileri büyük. Hastal kl, Ama zole %29 Kötü tecrübelere sahip Sa l k problemlerinden 17 Demographic Statistics 1997 9

Olmam lar olmalar na ra men, özgüvenlerine duyduklar sayg dimdik ayakta. Ya amlar nda meydana gelen s n rlanmalar kabulleniyorlar, ama ya am sevincini sürdürmeyi de istiyorlar. dolay, özel beslenme tarzlar na ihtiyaçlar olabilir. Örne in özel yemekler ve kampanyalar sayesinde, ihtiyaçlar na uygun yemek çe itleri sunan restoranlar tercih ediyorlar. Bitkin Yerle ikler %17 Ya am stillerini ya l l a göre ayarlam olanlar; kötü tecrübelerini spiritüel giri imlerle dengelemeye çal anlar. Tablo 1: Gerontografi (Kaynak: George P. Moschis 1996 18 : Solomon et.al. 2001) Ailesiyle birlikte ya ad evde oturmak istiyorlar. Bunlar ev tadilatlar yapan veya acil servis hizmeti sunan irketlerin en iyi mü terileridir. Bir irketin veya sektörün ba ar s, mü teriye yönelik (Bruhn 1999) 19 olu uyla yak ndan ba lant l d r. Yukar da verilen bilgiler ya l lar n iyi mü teriler s n f nda yer ald klar n gösteriyor. Son y llarda turizmcilerin en çok sordu u soru, hangi ürün ve destinasyonlar n gelecek vaat etti i oldu. Verilecek cevaplar, sadece sektörün ba ar s n de il, ayn zamanda turizme yat r m yapmay dü ünenleri de ilgilendiriyor. Türk turizm sektörünün önemli özelliklerinden biri de, toplum geneline sa lad katk n n çok s n rl kalmas d r. Bat ve güney bölgelerinin kalk nmas nda pay inkar edilemese bile, o bölgelerde bile katk s belirli yerlerle s n rl kalm t r. Turistik tesislerin yer ald yerler d nda modern bir yap la maya yol açt söylenemez. Ya l ve engelli turizminin bu aç dan katk s da farkl olacakt r. Örne in fiziksel çevrenin, trafi in ya da toplu ta mac l n ya l ve engelli turistlere göre uyarlanmas için yap lacak giri imler, indirekt yoldan asl nda Türk ya l s ve engellisi için yap lm yat r mlar olup, Türk turizmcilik tarihinde ilk 18 Moschis, G. P. (1996): Life Stages of the Mature Market, American Demographics, September 1996: Solomon et.al. 2001. 19 Bruhn, M. (1999): Kundenorientierung Bausteine eines exzellenten Unternehmen, 1.Aufl., Beck-Wissenschaftsberater im dtv: München 10

defa, turizm sektörünün turistler için yapt yat r mlar, yöre halk n n da do rudan do ruya yararlanabildi i yat r mlara dönü ecektir. Turizm sektörünün temel hedefi, kendi alan nda eri ece i ba ar lard r; buna ra men Türkiye nin gelece ine damgas n vurmak iste inden kaynaklanan ba ka sorumluluklar birlikte üstlendi i unutulmamal. Do aya ve çevreye kar sorumlulu u oldu u kadar, ba ar s n borçlu oldu u topluma kar da bir sorumlulu u vard r. Turizmin ba ar s, topluma getirdi i refah, gençlere sundu u çal ma ve çevreyi ne ölçüde ya an l r k labildi iyle ölçülebilir, getirdi i döviz miktar ise, bu ba ar n n güzel bir yan ürünüdür. imdiye kadar hem turizmcilerin hem de siyasetçilerin yapt klar aç klamalarda, turizmin bu yönüyle ele al nd söylenemez. Üzerinde önemle durulan tek konu, turist say s ndaki art ve getirece i döviz oldu. Ba ka ülkelerin tecrübelerinden bilinmektedir ki, turizmde elde edilen ba ar lar n, her halükarda toplum aç s ndan bir ba ar olmas gerekmiyor. Turizm sektörünü tekdüzelikten kurtaracak, y l boyunca Türkiye ye turist getirecek, az uluslu turizmden çok uluslu turizme geçi yapmam za yard mc olacak, daha kaliteli tesislere ve kalifiye personel art na yol açacak olan ya l ve engelli turizminin önemi, bundan ileri geliyor. Engelliler Ya l lar n yan s ra, engelli say s da giderek art yor. Her toplumun ortalama %10 luk kesimi engellilerden meydana geliyor. Birle mi Milletler Te kilat UNO dünyada 500 milyon engelli ya ad n belirtiyor (Metzler, Wachtel & Wacker 1997 20 ; Hellbrügge et. al. 1976 21 ). Engellili in çok farkl 20 Metzler, H., Wachtel, G. & Wacker, E. (1997): Die Wende in der Behindertenhilfe. Zur Situation behinderter Kinder und Jugendlicher in der neuen Bundesländern. Attempto Verlag: Tübingen. 21 Hellbrügge, Th., Schirm, H., Mikschiczek, D., Pucher, F. (1976): Wie gesund sind unsere Vorschulkinder?, in: Katzenberger, L. (Hg.): Hygiene in der Schule, medizinische, psychologische, paedagogische Aspekte, in: Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit 11

türlerinden (Török 1977 22 ; Sander 1973) 23 ötürü, mümkün oldu unca normal bir ya am sürdürebilmeleri, onlar n ko ullar na cevap verilebildi i ölçüde mümkün olabiliyor. Turizm sektörü aç s ndan bunun anlam udur: Engelli turizmine girebilmenin temel art, engellilerin ihtiyaçlar na cevap verebilen tesis, çevre ve personele sahip olabilmektir. Yerel yönetim, turizmci ve ticaret odalar aras nda s k bir i birli iyle bu problemlere çözüm getirmenin mümkün olabilece ine i aret ediyor. Engellilerin çok az do u tan, ço unlu u ise yeti kinlik ça nda ortaya ç kan bir sebepten dolay engellidir. Sanayile mi ülkeler, engellilerin sosyal ve ekonomik gereksinimlerini büyük ölçüde kar lamay ba arm olduklar ndan (Winkler 1994) 24, engellilerin d ülkelere gidebilecek ekonomik durumlar büyük bir sorun te kil etmiyor. Ba ka bir ülkeye yolculuk yapabilmedeki en büyük engel parasal de il, daha ziyade ba ms z hareket edebilecekleri ko ullar n yerine getirilmemi olmas ndan kaynaklan yor. Engelli nüfus aras nda, bedensel engelliler ço unlukta oldu undan, fiziksel çevrenin onlar n ko ullar na göre düzenlenmesi gerekiyor. Böyle bir çevrenin, sadece turistlerin i ine yaramakla kalmay p, tesis d ndaki fiziksel çevrenin genelinde bir iyile me yaratmas gerekti ini dü ünecek olursak, engelli ve ya l turizmine girmekle birlikte, turizmin tüm çevrede gözle görünür bir kalk nma sa layaca uzak bir olas l k de ildir. Ya l ve engellileri birlikte dü ününce, turizm sektörünün arzulad hedeflere ula abilmesine yard mc olabilecek Avrupa nüfusunun %30 luk mit Behinderten, Heidelberg.Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit mit Behinderten, Heidelberg. 22 Török, M. (1977): Methode zur Fesstellung der Zahl körperbehinderter Kinder und Jugendlicher, Stuttgart. 23 Sander, A. (1973): Die statistische Erfassung von Behinderten in der Bundesrepublik deutschland. In: Deutscher Bildiungsrat (Hrsg.): Gutachten und Studien der Bildungskommission, Bd.25, 23-109, Stuttgart. 24 Winkler, G. (1994): Behindertenreport 1994, Daten und Fakten zur sozialen Lage von behinderten Bürgern in den neuem Bundeslaendern. SFZ/GSFP Berlin 12

bir kesiminden söz etti imiz unutulmamal. Türk turizmcilerinin hedef olarak seçtikleri 30 milyon turist say s ndan fazla olan ya l ve engellilerin Türkiye de tatil yapmalar n sa layacak ortamlar sa lan rsa, say sal hedefle birlikte, parasal hedeflere de daha fazla yakla lm olunacakt r. Ekonomik Durumlar Her y l turizm sektörüne 7,5 milyar EURO harcayan ya l lardan Türkiye çok ufak bir gelir elde ediyor. Ya l lar n %41 i 1972 de yurtd nda tatil yaparken, 1995 te bu rakam %71 e yükselmi ti. 2003 te ise %80 den fazlas yurtd na tatile gitti. Endüstri ülkelerinde ku ak çat malar n n ba lad n iddia eden ara t rmac ve bilim adamlar na göre bunun sebebi, ya l lar n elinde bulundurdu u ekonomik imkanlara dayan yor. Ku aklar aras dayan may ön plana ç karanlar n da, asl nda ba ka bir ey söylemedikleri, yani ya l lar n ekonomik yönden gençlerden daha güçlü olduklar n kabul ettikleri gözden kaçm yor. Ku aklar aras para transferinin genellikle ya l lardan gençlere do ru oldu una (Donfur 1992) 25 dikkat çekiliyor. Son y llarda Türkiye ye gelen ve ço u genç olan turistlerin, para harcamad klar ndan ikayetçi olanlar n ba nda gelen turizmcilerimizin Avrupal ya l lar n ekonomik durumuna dikkat etmeleri, yeni ürün ve destinasyonlar baz nda yapacaklar giri imlerde ya l turistlere yönelik çal malar ba latmalar, turizm sektörünün gelece i aç s ndan da büyük bir önem ta yor. Di er taraftan, bugün Türkiye yi zirate eden gelece in ya l lar n da ihmal etmemek gerekir. Bir taraftan henüz genç ve orta ya taki turistlerin gelecekte de Türkiye yi tercih etmelerini sa layacak giri imlere ba lamak, 25 Donfur, C. A. (1992): The Double Channel of Transmission: First Results of a Nationwide Research Project on Three Generations. 13

öte yandan da Türkiye de tatil yapmay dü ünmeyen ya l lara ula man n yollar n bulmak gerekiyor. Engellilerin Ekonomik Durumu çok kötü 2% Di erleri 51% iyi 44% çok iyi 3% Kaynak: Winkler 1994 ekil 4: Almanya daki engelliler aras nda yap lan bir ara t rma, engellilerin ekonomik aç dan s k nt çekmediklerini ortaya ç kard (Winkler 1994). Ekonomik durumlar ve engellili in türüne, ayn zamanda sunulan imkanlara ba l olarak, engelliler ba ka ülkelerde de tatil yap yor, seyahate ç k yor ve ya amlar na yeni bir anlam kazand rman n yollar n ar yorlar. Nitekim Winkler (1994), 1993 te Alman engellilerden %19 nun seyahate ç kt n belirtmektedir. Sosyoekonomik ko ullar, AB nin sanayile mi ülkelerinde benzerlik gösterdi inden, bu rakam n di er ülkelerde de a a yukar ayn olaca ndan hareket edilebilir. Türk turizminin yararlanamad 1,5 milyondan fazla Alman engellinin yan s ra, di er ülkelerdekileri de hesaba katarsak, tatil yapmay arzu eden büyük bir engelli kitlesinin bulundu u anla l yor. 14

% 100 Engellilerin lgi ve U ra Alanlar 75 73 63 50 25 19 14 5 0 TV Okumak Seyahet Kültürel etkinlikler Sportif etkinlikler Kaynak: Winkler 1994 ekil 5: Engellilerin %19 u seyahate ç k yor (Winkler 1994) Türk turizmciler bu potansiyeli kullanmay dü ünmezken, ba ka ülkelerde ya l ve engellileri dikkate alan yeni bir turizm anlay n n ekillenmeye ba lad görülüyor. Ekonomik gücü iyi olan ya l ve engelli vatanda lar n ba ka ülkelere kapt rmaman n çarelerini arayan Almanya, bir dizi pilot projeler ba latarak, bu sektörün inceliklerini ara t r yor. Almanya Ya l Organizasyonlar Birli i (BAGSO), Katolik Kilisesine ba l Katolik Tatil Kurumu (Katolisches Ferienwerk Oberhausen), Ya l lar Seyahat Kulübü (Reiseklub für Senioren), kendi üyelerine refakatçilik hizmeti de veren Der Würmtaler adl kurulu, FFW-Club ve Avusturya da ya l lara özel bir otel zinciri açan 50plus Hotels, ya l lar n yan s ra, engellilere de tatil yapma imkanlar n imdiden sunuyorlar ve bu alandaki etkinliklerini geli tirmeye çal yorlar (Jans & Jeebe 2001). Ya l lara ve engellilere sunulan turistik ürünler aras nda otobüs yolculuklar, uçak ve gemi seyahatleri ya da kur tatilleri gibi çe itli 15

hizmetler yer al yor. Ya l ve engelli turizminden büyük gelir elde eden Avusturya, örne in ABD ya da sveç ile kar la t r ld nda, özellikle engelliler aç s ndan pek de çekici bir ülke de ildir. Avrupa daki say lar 36 milyona ula an engelliler, kendilerine imkan yarat lmas n bekliyorlar. Avusturya gibi ufak bir ülkede 16000 den fazla konaklama tesisi bulunuyor, ama bunlardan sadece 375 i engellilere uygun özellikler ta yor. Buna ra men Avusturya n n engelli turizminden elde etti i kazanç, Türkiye nin turizmden elde etti i kazanc a yor. Ya l ve engelliler sonbahar, k ve ilkbahar aylar nda tatil ya may tercih ediyorlar. Yani Türk turizminin en dura an oldu u dönemlerde, milyonlarca ya l ve engelli, tatil için yollara dökülüyor. Ayr ca günübirlik yolculuklara da büyük ilgi duyuyorlar (ebd.). Turizm sektörü aç s ndan önemli gelir kayna olan ya l ve engellilerden Almanya ve Avusturya, kom u ülke olmalar n n avantaj n iyi kulland klar için, pastan n en büyük dilimlerini kendi aralar nda payla yorlar. Fakat günümüzün ula m, mimari, t bbi ve ileti im imkanlar göz önüne al nd takdirde, bir Alman ya l n n veya engellinin, günübirlik bile olsa Türkiye ye yolculuk yapabilmesi mümkündür. Türk turizmcileri de bu alana ad m atmal d rlar, ama acaba turistlerin bu konuyla ilgili görü leri acaba nas l? Bu sorunun cevab n verebilmek için deneklere ya l ve engelli tan d klar hakk nda bir dizi soru yöneltildi. Verdikleri cevaplar, Türk turizm sektörü aç s ndan umut verici de il, ama hangi ad mlar n at lmas gerekti i aç s ndan da birer sinyal niteli i ta yor. A a da turistlerin sorulara verdikleri cevaplar, bu ba lamda inceleyerek, engelli ve ya l turizmine girmek için hangi beklentilerin yerine getirilmesi gerekti ini belirlemeye çal aca z. 16

En Çok Nelerden ikayetçi Tan d k çevredeki ya l ve engellileri, en çok ikayetçi olduklar konular aç s ndan de erlendirmelerini istedi imiz turistlerin verdikleri cevaplara göre, ya l ve engellilerin ikayet ettikleri konular n ba nda can s k nt s geliyor. 3 denekten 1 i bu görü ü payla yor. Deneklerin %24 üne göre engelli ve ya l insanlar n ikayetçi olduklar durumlar aras nda yaln zl k en önemlisi. %20 ne göre monoton bir hayat sürdürmekten yak n yorlar. Bütün bunlar, ya l ve engellilere sunulacak ürünler geli tirilirken, mutlaka dikkate al nmas gereken konulard r. ekil 6: Ya l lar ve engelliler en çok nelerden ikayetçiler Ya l lar ve Engellilerin ikayeti Turistlerin Görü ü yaln zl k 24 cans k nt s 32 monotonluk 20 TV seyretmek 10 kitap okumak 7 paras zl k 8 0 10 20 30 40 % Tufan 2004 En Çok Nelerden Ho lan yorlar Tan d klar ya l veya engelli insanlar ho land klar eyler aç s ndan da de erlendirmeleri istendi. Fakat yukar dakinden bir farkla: Her konuyla ilgili 17

yar bir de erlendirme yapmalar talep edildi. A a daki tablo, her cevap alternatifinde deneklerin nas l bir tercih kulland klar n gösteriyor. Ya l /Engelli Tan d klar n z Hangilerinden Ho lan yor? Hay r Say Evet HAYVANLAR 93 207 DO A 55 245 KÜLTÜR 51 249 TARIH 49 251 EHIR TURLARI 116 184 ALI VER 59 241 Ö RENMEK 207 93 RESIM YAPMAK 241 59 KOLEKSIYON 173 127 KURA G TMEK 113 187 Say Tablo 2: Turistlere göre ya l ve engellilerin ho land alanlar Deneklere göre ya l lar, ö renmekten, resim ve koleksiyon yapmaktan ho lanm yorlar. Buna kar n hayvanlardan, do adan, kültür, tarih ve ehir turlar ndan ho lan yorlar. Yeni kültürleri tan mak ve tarihle ilgilenmek, asl nda yeni bir eyler ö renmekle ayn anlama geldi inden, ya l ve engellilerin, ö renmekten ho land klar n söyleyebiliriz. Bu iki sorudan ortaya ç kan bir ba ka durum ise, ya l ve engellilerle ilgili dü üncelerini dile getirirken, deneklerin ayn zamanda kendi ho land klar alanlar hakk nda da enformasyon verdikleridir. Yans t c testlerde (Ingenkamp 1964) 26 kullan lan bu metotta denekler, ba kas hakk nda dü üncelerini belirtti ini kabul ederken, asl nda kendileri hakk nda bilgi 26 Ingenkamp, K. (1964): Psychologische Tests für die Hand des Lehrers, Weinheim. 18

vermektedirler. Buradan hareket ederek, deneklerin can s k nt s çektikleri, yaln zl ktan ve monoton bir ya am sürdürmekten ikayetçi olduklar n söyleyebiliriz. Hayvan, do a, kültür ve tarih gibi konulara ilgileri oldu u halde, ö renmeyi sevmediklerine inanan bu popülasyon, anla lan resim ve koleksiyon yapmak gibi al kanl klara da sahip de il. Di er taraftan yak n çevrelerinden tan d klar ya l veya engellilerin, benzer bir ya am tarz ve e itim düzeyine sahip olduklar ndan hareket edebilir ve verilen cevaplar n, ayn zamanda tan d klar engelli veya ya l lar için de k smen de olsa geçerli olabilece ini kabul edebiliriz. Bunlar dikkate ald m z zaman, ya l lar hakk nda bize en do ru bilginin, ilk etapta ya l deneklerden gelmesi gerekti i sonucuna ula r z. Bu yüzden sadece 50 ya ve üzerindeki deneklerin verdikleri cevaplardan hareket ederek yapt m z incelemeler, genel olarak genç deneklerle ayn görü leri payla t klar n gösterdi. Görü ler aras ndaki benzerli in cinsiyet, e itim ve ya gruplar na göre de bulunup bulunmad n incelemek üzere yapt m z analizler, baz konularda ya faktörüne ba l görü ayr l n n bulundu unu, buna kar n cinsiyete ve e itime ba l görü farkl l n n bulunmad n ortaya ç kard. Ya faktörünün rol oynad alanlar n kültür, tarih, kur ve resim konular oldu u belirlendi. Özellikle kültür, tarih ve kurlar n, ya l turizmindeki önemi dikkate al n nca, ya l lar n nas l bir tercih yapt daha büyük önem kazan yor. 19

ekil 7: Ya 50 ve üzerinde olan deneklerin görü leri phi = 0,018 Kültür 100% 90% 80% 70% 60% 50% 73,30% 78,00% 87,50% 82,00% 79,30% 96,70% 40% 30% 20% 10% 0% 26,70% 22,00% 18,00% 20,70% 12,50% 3,30% < 20 20-29 30-39 40-49 50-59 > 60 hay r evet A a daki grafikler, ya faktörüne ba l olarak farkl cevaplar n verildi ini, yani ya a ba l olarak görü lerin belirgin ekilde de i ti ini gösteriyor. Cevaplarda ya a ba l korelasyon tespit edildi i, grafiklerin sol üst kö esindeki Cramer-V veya phi olarak adland r lan de erden anl yoruz (p< 0,05). Ya l ve engelli turizminde önemli kültüre, tarihe ve sa l k turizmine, deneklerin ya ilerledikçe daha fazla ilgi oldu u anla l yor. 20

ekil 8: Ya l ve engellilerin, kültür turizmine ilgisi phi = 0,019 Tarih 100% 90% 80% 70% 68,30% 60% 50% 86,00% 85,00% 86,90% 89,70% 90,00% 40% 30% 20% 10% 0% 31,70% 14,00% 15,00% 13,10% 10,30% 10,00% < 20 20-29 30-39 40-49 50-59 > 60 hay r evet ekil 9: Ya l ve engellilerin tarihe ilgisi phi =0,014 Kur 100% 90% 80% 43,30% 70% 60% 60,00% 67,50% 65,60% 65,50% 75,00% 50% 40% 30% 56,70% 20% 10% 40,00% 32,50% 34,40% 34,50% 25,00% 0% < 20 20-29 30-39 40-49 50-59 > 60 hay r evet 21

ekil 10: Ya l ve engellilerin, kurlara ilgisi Kültür ve sa l k turizminin, ya l turistlerle canlanabilece ine i aret eden bu bulgulara, turizm sektörünün yapaca yeni ara t rmalardan elde edilebilecek yeni bulgular eklenebilirse, Türk turizminin birçok yeni ürün ve destinasyon alternatifi yaratabilece i dü ünülebilir. Ancak turistler, tan d klar ya l lara ve engellilere Türkiye de tatil yapmalar n tavsiye eder miydi? A a da bu sorunun cevab n bulacaks n z. Türkiye de Tatili Tavsiye Ediyorlar m? A z propagandas, her reklamdan çok daha tesirlidir. Bir kimseye arkada, dostu ya da akrabas, u veya bu yer tatil yapmay önerirse, bir sunucunun televizyonda yapt önerilerden daha fazla i e yarar. Bu yüzden deneklerden bilmek istenilen konulardan biri de, tan d klar ya l veya engellilere, Türkiye de tatil yapmalar n önerip önermeyecekleri soruldu. Elde edilen bulgular, Türk turizm sektörü aç s ndan olumsuz, ama karar olarak do ruydu. Bugünkü ko ullarda, özellikle engellilerin ve art k eskisi kadar zinde olmayan ya l lar n, Türkiye de yapacaklar tatilden kazançl ç kma olas l pek fazla de ildir. Burada tesis, altyap veya kalifiye personel gibi bir dizi noksanl klar m z n giderilmesi halinde, ya l ve engelli turizminden elde edilecek gelir, imdiye kadar elde edilen geliri, k sa bir süre içinde geçmi olacakt r. Tavsiyeyle ilgili be soruyla, olaya farkl perspektiflerden bak larak cevaplar verilmesi sa land. Birinci soruda ya l lara Türkiye de tatil yapmalar n önerip önermeyecekleri soruldu. %52 si buna olumsuz cevap verdi. 2 denekten 1 i, tan d ya l lara ülkemizde tatili önermeyece ini belirtti. Engellilerde durum daha da olumsuzdu. 4 denekten sadece 1 i, engelli tan d klar na Türkiye de tatil yapmas n önerebilece ini söylerken, %76 s bunun mümkün olmad n belirtti. Ya l ebeveyniyle birlikte tatile 22

ç kan ailelere de Türkiye de tatil yapmalar n önerecek olanlar n az nl kta kald klar (%45,3) tespit edildi. Engellisiyle birlikte tatil yapan ailelere Türkiye de tatili tavsiye edeceklerin oran %33 e ula rken, %67 si bu tavsiyeyi yapmayaca n söyledi. Sonuncu soruda ise ya l derneklerine tavsiye edip etmeyecekleri soruldu. Sadece buna ço unluk evet cevab n (%67) verdi. Geriye kalanlar ise (%33), bunlara da Türkiye de tatil yapmalar n tavsiye edemeyece ini söyledi. Hangi Ko ullarda Türkiye de Tatili Önerirler? Türkiye de tatili hangi nedenlerden ötürü ya l ve engellilere tavsiye etmeyeceklerini anlamak maksad yla, içinde 12 alternatifli bir soru yöneltildi ve bunlardan hangilerinin yerine geldi i takdirde, ya l veya engelliler Türkiye de tatili önerebileceklerini belirtmeleri istendi. Bu faktörlerden hepsi engelli ve ya l turizmiyle ilgili de ildir ve bütün turist gruplar için ayn derecede önemli ya da önemsiz olabilirler. Mesela konfor, bu faktörlerden biridir. Buna kar n uygun tesis, sa l k hizmetleri, kalifiye personel ya da diyet yemekleri gibi unsurlar, ya l ve engelli turizminde mutlaka olmas gereken faktörlerdir. Bu yüzden sadece bunlara verilen cevaplar ele al nd. Soru katalo undaki 12 faktörden 7 nin ya l lar ve engelliler aç s ndan önemli olduklar kabul edilerek, bunlara verilen cevaplar incelendi. Bunlar: Engellilere uygun tesis, engellilere refakatçi, engebesiz çevre, uygun ya l ve engellilere turistik ürünler, kur yerleri, diyet yemekleri ve kalifiye eleman faktörleridir. E itim düzeyine ba l olarak herhangi bir korelasyona rastlanmazken, ya faktörünün refakat ve uygun tesis faktörlerine verilen cevaplarda korelatif rol oynad saptand. Uygun tesis parametresi ve ya gruplar parametreleri aras nda uygulanan ki-kare ba ms zl k testi, 23

ya faktörüne ba l asimtotik signifikans de erinin 0,035 oldu unu, ya gruplar ve refakat parametresinde ise 0,001 signifikans de erine ula ld n ortaya koydu. Cevaplardaki da l mlara bak ld nda, her ne kadar neredeyse bütün ya gruplar nda, bu faktörlerin bulunmas gerekti ine inananlar n ço unlukta olduklar, ama deneklerin ya gençle tikçe, bu taleplerde art oldu u belirlendi. Ba lang çtaki tahminlerimiz, daha ziyade ya l deneklerden böyle bir iste in gelece i yöndeydi. Bunun olas bir aç klamas, yukar da verilen Heinz firmas örne indeki bebek mamas efekti olabilir. Deneklerin ya yükseldikçe, özel tesis ve refakatçi kavramlar yla kendilerini ba da t rmad klar n gösterme çabas n n artt ve bu yüzden birçok engelli ve ya l n n ihtiyac olan durumlar, ret etme e iliminin ço ald dü ünülebilir. ekil 11: Ya gruplar na göre refakat parametresine verilen cevaplar ekil 12: Ya gruplar na göre uygun tesis parametresine verilen cevaplar Di er taraftan turistler aras nda engelli olan hiçbir denek yoktu. Engelliler ve ya l lar ad na cevap verenlerin hepsi sa lamlardan meydana geliyordu. Burada tahminleri yanl ç karan bir cevap e iliminin kar m za ç kmas n aç klayan ba ka sebepler de olabilir. Bir tanesi yukar da belirtildi. kinci bir sebep ise, sa lamlarda ya l lara ve engellilere kar bulunan önyarg lar olabilir (Thimm 1992 27 ; Tufan 2004 28 ). Muhtemelen bu önyarg lar n da etkisiyle, mesela ya l lar en ileri ya lara kadar bir 27 Thimm, W. (1992): Normalisierung in der Bundesrepublik Deutschland. In: Geistige Behinderung 4. 28 Tufan,. (2004): Toplumun Engellilerden Beklentileri ve Engellilerin Bunlara Cevap Verebilme mkanlar. Bas ma haz rlanan kesitsel ara t rma. 24

huzurevine ta nmaktansa kendi evlerinde tek ba lar na oturmay tercih ediyorlar (Otto 1990) 29. ekil 13: Ya 90 n n üzerinde olanlar n bile yakla k %80 ni kendi evinde ya yor (Kaynak: Otto 1990). Görü tü ümüz en ya l dene in 72 ya nda ve denek popülasyonu ya ortalamas n n 39,6 y l oldu unu dikkate al rsak ve bunlar yukar daki grafikle ba da t rarak de erlendirirsek, henüz kendisini ne ya l ne de engelli insanlarla ba da t ran veya ba da t rmak isteyen bir grupla konu mad m z anlar ve cevaplar n neden bu ekilde verilmi olabilece i Konusunda bir fikir edinmi oluruz. Yüzde 75 nin 55 ya n alt ndakilerden meydana geldi i bu denek popülasyonu, engelli ve ya l turizmi aç s ndan kesin bir ölçü olarak de erlendirilemez. Bunun için ayr bir ara t rma yapmak ve denek popülasyonunu sadece ya l lardan ve engellilerden meydana getirmek daha do ru bulgulara ula mam za yard mc olacakt r. Turizmcilerin dikkatle üzerinde durmalar gereken olgulardan biri de kültürel faktörlerden ba ms z olarak, de er kavram n n içeri inde meydana gelen sürekli de i imlerdir. Bugün kabul gören de erlerin gelecek dönemlerde ayn kalamayacaklar n (Bengston, Kuypers 1971 30 : Filipp 1999 31 ) hesaba katmalar ve stratejilerine, de i imlere uyum sa layabilen dinamik bir yap kazand rmal d rlar. Çünkü gelece in ya l s ve engellisi de, artan imkanlardan dolay üphesiz bugünkülerden farkl beklenti ve ihtiyaçlardan yola ç karak, de erlerinin içeri ini tan mlamaya çal acaklard r. 29 Otto, U. (1990): Wohnsitz - Lebenslage - Ruhestand. Alternativen des Wohnens im Alter?. In: Schmidthals, O. (Hrsg.): die grauen kommen. Chancen eines anderen Alters. Palette Verlag: Bamberg 30 Bengston, V.; Kuypers, J. A. (1971): Generational Difference and the Developmental Stake. In: Aging and Human Development 2, S.249-261. 31 Filipp, S.-H. (1999): Lebenserfahrung und Lebenssinn. Biographische Aspekte des Alterns. In: NIEDERFRANKE, A., NAEGELE, G. & FRAHM, E. (Hrsg.): Funkkolleg Altern 1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 101-136. 25

Analizlerimizin bak açs n de i tirerek, engelli ve ya l lar n Türkiye de tatil yapmalar aç s ndan önemli görülen unsurlar, toplam cevap içindeki konumlar n belirlemek suretiyle, ilk etapta deneklerin hangi unsurlar bu ba lamda daha önemli olarak kabul ettiklerini görebiliriz. lk önce ya l veya engellilerin nelerden ho land klar sorusuna verilen cevaplara bakaca z. A a daki tabloda yer alan rakam sütunlar ndan birincisi, cevap alterantifine kaç tane dene in evet cevab n verdi ini, ikinci sütundaki rakamlar toplam cevap içersindeki oran n ve son sütundaki rakamlar ise 300 denekten yüzde kaç n n, buna evet dedi ini ifade ediyor. Yani birinci ve üçüncü sütunlarda yer alan rakamlar, bir soruya 300 denekten kaç ki inin veya bunun oran olarak de erini verirken, ortadaki sütun as l ilginç olan sonuçlar iletiyor. Tablonun alt k sm nda toplam cevap kategorisinde 1843 say s n görüyoruz. Böylece 10 soruya verilebilecek en fazla 3000 evet cevab ndan 1843 nün kullan ld anla l yor. Bu da deneklerin %61,4 nün 10 soruda yer alan ifadelere evet cevab n verdiklerini gösteriyor. Demek ki genel olarak bak l nca, engelli ve ya l lar n, verilen cevap alternatiflerinden ho lanacaklar na inan l yor. Tablo 3: Ya l ve engellilerin ho land klar hizmet veya turistik ürünler Toplam cevap içersindeki oranlar dikkate al nd nda baz kategorilerin tek rakaml olduklar, yani deneklerin görü üne göre ya l ve engellilerin bunlara pek ilgi göstermeyecekleri kabul ediliyor. Buna göre engelli ve ya l lar n, resim yapmaktan (%3,2), bir eyler ö renmekten (%5,0) ve koleksiyon yapmaktan (%6,9) pek ho lanmayacaklar belirtiliyor. Buna kar n tarih (%13,6), kültür (%13,5), do a (%13,3) ve al veri (%13,1) konular na ilgilerinin büyük oldu una inan l yor. Ayr ca hayvanlardan (%11,2) ve ehir turlar ndan (%10,0) ho land klar da belirtiliyor. 26

Deneklere 5 sorudan olu an bir soru seti sunularak, engellilere ve ya l lara Türkiye de tatil yapmay tavsiye ederler mi? soru yöneltildi. Her ne kadar bu sorular daha önce el alm olsak da, burada bak aç m z de i tirmi olmaktan kaynaklanan bulgular, öncekilerden farkl d r. Bu tür bir analizin ne kadar önemli oldu u, a a daki tablodan anla l yor. Özellikle dikkatinizi tablonun en alt k sm nda yer alna 115 missing cases ifadesine çekmek isterim. Çünkü bunun anlam 300 denekten 115 nin tabloda yer alan tüm ifadelere hay r cevab n verdi idir. Ne ya l lar, ne engellilere, ne ya l s yla tatil yapanlara, ne engellisi olan ailelere, ne de ya l veya engelli derneklerine, Türkiye de tatil yapmalar n önermeyenlerin oran %38,3 tür. Neredeyse 10 denekten 4 ü bu soru setinde yer alan tüm sorulara hay r cevab n vermi tir. Bu da Türkiye nin engelli ve ya l turizminde ba ar l olabilmesine büyük bir engel te kil edecek olan, negatif bir kan n n hakimiyetine i aret ediyor. Tablo 4: Deneklerin %38 i engelli ve ya l lara, hiçbir durumda Türkiye de tatil yapmalar n tavsiye etmeyece ini belirtti Geriye kalan 185 ki inin vermi oldu u toplam 636 cevab n analizini yap nca, olumsuz havan n, devam etti ine ahit oluyoruz. Türkiye de engellilere tatil yapmay tavsiye edece ini belirtenlerin toplam içindeki oran n n sadece %11,3 oldu unu görüyoruz. Onu ikinci s rada engellisi olan aileler geliyor ve bunlara Türkiye de tatil yapmay tavsiye edebilece ini belirtenlerin toplam içindeki oran ise %15,6 olarak belirlendi. En olumlu sonucun ya l /engelli dernekleri ile ilgili olanda al nd görülüyor. Toplam içindeki oran %29,1 oldu u görülüyor. Ya l lara (%22,6) ve ya l s yla tatil yapanlara (%21,), Türkiye de tatili önerenlerin, engellilere ayn tavsiyeyi yapanlardan belirgin düzeyde daha fazla oldu u da dikkat çekiyor. Bu bulgulardan sonra öyle diyebiliriz: Türkiye yi ziyaret eden turistlerin neredeyse %40, ya l ve engellilere uygun bir tatil ortam m n ülkemizde bulundu una inanm yor. Buna kar n geriye kalan 27

%60 l k bir kesim, Türkiye de bir tatili, daha ziyade ya l lara tavsiye diyorlar. Deneklere u soru da yöneltildi: Hangi ko ullar yerine gelirse, ya l lara ve engellilere Türkiye de tatil yapmalar n tavsiye ederdiniz? Bunun için haz rlanan 12 sorudan olu an bir soru setine verilen evet cevaplar a a daki tabloda görülmektedir. E er denekler bütün sorulara evet deseydi, 3600 toplam cevap hanesinde yer alacakt, ama görüyoruz ki bunun say s 2073 te kal yor. Missing hanesinde s f r rakam n n yer almas, bütün sorulara hay r diyen hiçbir dene in bulunmad anlam na geliyor. Tablo 5: Hangi ko ullar yerine gelirse, ya l veya engellilere Türkiye de tatil yapmalar n tavsiye ederler? Özellikle iki cevap alternatifinin hemen dikkat çekti ini görüyoruz. Sadece bu ikisinde cevap oran iki haneli rakamlardan meydana geliyor. Bunlardan birincisi %11 ile sa l k hizmetleri, di eri %10,6 ile engellilere refakatçi olmal cevaplar d r. En az önem verilen husus ise %3,5 cevap oran yla kur yerlerinin bulunmas olarak belirlendi. Diyet yemekleri (%5,9) ve uygun turistik ürünlerin (%6,8), engellilere uygun tesis (%9,1), engebesiz çevre (%9,6), uygun fiyat (%9,4) ve kalifiye eleman (%8,6) kadar önemsenmediklerini de tablodan okuyoruz. Sonuç Ya l ve engelli turizmi, Türkiye nin turizm sektöründe ula mak istedi i hedeflere varabilmesi için önemli iki turizm alan d r. Ülkelerin birço u, ya l lara ve engellilere özel ürün ve destinasyonlar sunabilmek için adeta aralar nda büyük bir yar ba latt lar. Bunlar n ba nda, Türkiye ye uzak kalan ABD geliyor. Fakat Avrupa ülkelerinin de bo durmad klar, özellikle 28

çevre ko ullar n sürekli iyile tirerek, engebesiz çevre ko ulunu yerine getirdikleri görülüyor. Mümkün oldu unca normal bir ya am (Bk.: Tufan 2004) parolas alt nda yap lan bu çal malar, hem kendi ülkelerinde ya ayan ya l ve engelli vatanda lar n i ine yar yor, hem de ya l ve engelli turizmi aç s ndan olmazsa olmaz ko uluna uyularak, bu sektörde ba ar n n kilidi say lan ortamlar h zla yarat l yor. Uzun süreden beri turizmde yenilik aray içine giren Türkiye de, bu aray n bir sonucu olarak baz ilginç ve mutlaka takip edilmesinde fayda olan öneriler gelmektedir. Örne in kongre ve golf turizmi gibi baz turistik gelir kaynaklar na yönelmenin faydalar çarp c rakamlar verilerek, Türk turizm sektöründeki noksanl klara dikkat çekiliyor. Ancak imdiye kadar ya l lardan ve engellilerden faydalanma fikrine s cak bak ld söylenemez. Hatta bunlarla ilgili bir öneri getirildi i olmad. Bu iki kesimin, sadece Avrupa da de il, tüm dünyada h zla ço ald bilindi i halde, turizmcilerimizin ya l ve engelli turizminden neden söz etmedikleri, cevapland r lmas gereken sorular n ba nda geliyor. Çünkü bu iki grubun Avrupa daki nüfusu, Türkiye nin nüfusunun neredeyse iki kat na yakla yor ve ekonomik durumu yurtd nda tatil yapmaya elveri li olan ya l lar n ve engellilerin say s da, Türkiye nin vizyonu olan 30 milyonu aç yor. Bu ara t rman n ortaya ç kard en önemli bulgu, Türkiye nin ya l ve engelli turizmine uygun bir ülke olarak görülmeyi i oldu. Oysa tesislerimiz, ula m ve ileti im olanaklar m z, turistlerin kabul etti inden çok daha iyidir. Özellikle Antalya ve çevresi, ama ayn zamanda di er turistik yörelerimiz, özellikle ya l turistlerin de yararlanabilece i ko ullara sahiptir. Daha önce de belirtti im gibi bugünün ya l s, 90 ya ndan sonra bile kendi evinde tek ba na ya abilecek fiziksel gücü kendisinde bulabiliyor. Ortalama 75 ya na kadar sa l k sorunlar, yurtd nda tatil yapamayacak kadar kötüle miyor (Otto 1990). Ayr ca istatistiklerden de görülmektedir ki, Bat toplumun ya l s, dünyan n dört bir yerine seyahate ç k yor. Türkiye yi 29

bu kadar az tercih etmelerinin sebepleri, muhtemelen ba ka alanlarda aranmal. Ara t rman n elde etti i bulgulara göre, Türkiye, ya l ve engelli turizmine göreceli uygun bir ülke oldu unu daha iyi tan tmal. Bunun için yap lacak giri imlerin, sadece televizyonlara verilen reklamlarla k s tl olamad da a ikar. Özellikle a z propagandas n n önemli oldu unu, yukar daki bulgulardan da görüyoruz. Bugün Avrupa da ya p, ya 50 civar nda olan insanlar n ço unun ebeveyni ya da en az ndan ya l akrabalar var. Ama onlar, ülkelerine döndüklerinde, Türkiye de tatilin sadece gençler için uygun oldu unu, galiba daha fazla vurguluyorlar. Turizmde yeni ürün ve destinasyon ararken, önemli bir eyi de gözden kaç rmayal m: Türkiye ye gelen her turist, ülkesine döndü ünde, Türkiye nin herkes için uygun bir tatil ülkesi oldu unu anlatmal! Herkes denilince, bunun içinde sadece ya l lar ve engellileri dü ünmüyorum, ayn zamanda görü tü ümüz turistler de dahil olmak üzere, ülkemizi ziyaret eden 15 milyon turisti de buna dahil ediyorum. Çünkü onlar da zaman durduram yor ve herkes gibi ya lan yorlar. E er ara t rmada belirlenen dü üncelerin genel olarak hepsinde bulundu u varsay m ndan hareket edersek, bugün tatilini Türkiye de geçiren turistlerin gelecekte ba ka ülkelerin mü terisi olaca anla l yor. Onlar u anda sadece, di er ülkelerden ödünç al nan turistler olarak, ucu fiyat pe inde ko uyorlar. Gelecekte onlar aç s ndan para ikinci plana, sa l k hizmetleri, çevre ko ullar ve halinden anlayan kalifiye elemanlar ön plana geçecektir. Bu yönde at lacak olan her ad m, turizm sektörünün gelece ini garanti ederken, genel olarak turizmden beklenen gelirde de art olacakt r. 30

Literatür Alman Turizm Ara t rmalar Merkezi Studienkreis, 2003 Almer, H. & Tokarski, W. (1996): Bewegung, Spiel und Sport im Alter. Band II: Strukturelle Merkmale von Angeboten. Berichte und Materialien des Bundes Instituts für Sportwissenschaft 3. Sport und Buch Strauss: Köln. Atteslander, P. (1971): Methoden der empirischen Sozialforschung, 2.Aufl., Sammlung Göschen Band 4229, Berlin, New York. Bengston, V.; Kuypers, J. A. (1971): Generational Difference and the Developmental Stake. In: Aging and Human Development 2, S.249-261. Berliner Wirtschaft, Informationen der Industrie und handelskammer, Say 4, April 2000. Borscheid, Bausinger, Rosenmayr u.a. (1998): Die Gesellschaft braucht die Alten. Opladen. Bosphorus, Zaman Gazetesi nin Ücretsiz Turizm dergisi, Ocak 2003 Bruhn, M. (1999): Kundenorientierung Bausteine eines exzellenten Unternehmen, 1.Aufl., Beck-Wissenschaftsberater im dtv: München Coleman, R.: The Contunuing Significance of Social Class to Marketing, Journal of Consumer Research, 10, December 1983, 265-80 (Bk. Solomon et. al. 2001). Davies, G.: What Should Time Be?, European Journal of Marketing Science, 1994, 100-13 (Bk.: Solomon et. al. 2001). Demographic Statistics 1997 Diekmann, A. (1995): Empirische Sozialforschung. Grundlagen, Methoden, Anwendungen., Hamburg. Donfur, C. A. (1992): The Double Channel of Transmission: First Results of a Nationwide Research Project on Three Generations. Eggert, U.: Konsumöenten Trends. Worauf Sie sich einstellen müssen, um Erfolg zu haben, Düsseldorf, 1997. Filipp, S.-H. (1999): Lebenserfahrung und Lebenssinn. Biographische Aspekte des Alterns. In: NIEDERFRANKE, A., NAEGELE, G. & FRAHM, E. (Hrsg.): Funkkolleg Altern 1. Westdeutscher Verlag: Wiesbaden/Opladen. S. 101-136. Friedan, B. (1997): Mythos Alter. Rowohlt: Reinbek bei Hamburg. Fuß, K.: Geschichte der Reisebüros, Darmstadt, 1960 Gayler, B. & Unger, K.: Jugendtourismus 1987, Studienkreis für Tourismus und W. Scharow Stiftung. Gronmo, S.: Consepts of Time: Some Implications for Consumer Research, in: Thomas K. Srull (ed.): Advances in Consumer Research XXVI (Provo, UT: Association for Consumer Research 1989, 339-45 (Bk.: Solomon et. al. 2001). Hahn, H. & Kagelann, H.J. (1993): Tourismuspsychologie und Toursimussoziologie. Ein Handbuch zur Tourismuswissenschaft, München. Hellbrügge, Th., Schirm, H., Mikschiczek, D., Pucher, F. (1976): Wie gesund sind unsere Vorschulkinder?, in: Katzenberger, L. (Hg.): Hygiene in der Schule, medizinische, psychologische, paedagogische Aspekte, in: Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit mit Behinderten, Heidelberg.Hensle, U. (1979): Einführung in die Arbeit mit Behinderten, Heidelberg. Hoplitschek, E., Scharpf, H. & Thiel, F. (1991): Urlaub und Freizeit mit der Natur. Das praktische Handbuch für ein umweltschonendes Freizeitverhalten, Stuttgart, Wien. Höckmann, O.: Antike Seefahrt, München, 1985 Hug, W. & Busley, H.: Gescichte Weltkunde, Bd. 1, Frankfurt, 1975 Infratest Sozialforschung, Sinus u. H. Becker (1991): Die Älteren Zur Lebenssituation der 55- bis 70 jährigen. Bonn. Ingenkamp, K. (1964): Psychologische Tests für die Hand des Lehrers, Weinheim. Jans, B. & Jeebe, H.-J. (2001): Reisen hält jung! Der reiseratgeber, Sankt Augistin. 31

Karaduman, S. (2004): Yatak say s art yor ama..., Tourism Today, Ayl k Turizm Aktüalite dergisi A ustos 2004, Say 23, stanbul. Krempien, P.: Geschichte des Reisens und des Tourismus Ein Überblick von den Anfängen b s zur Gegenwart, Limburgerhof, 2000 Lanquar, R. (1991): Sociologie du tourisme et des Voyages, Paris. Lehr, U. & Thomae, H. (Hrsg.) (1987): Formen seelischen Alterns. Stuttgart. Lehr, U. (2000): Psychologie des Alterns. Quelle & Meyer Verlag: Wiesbaden. Metzler, H., Wachtel, G. & Wacker, E. (1997): Die Wende in der Behindertenhilfe. Zur Situation behinderter Kinder und Jugendlicher in der neuen Bundesländern. Attempto Verlag: Tübingen. Mickisch, H.: Taschenleikon der Antike, München, 1972 Moschis, G. P. (1996): Life Stages of the Mature Market, American Demographics, September 1996: Solomon et.al. 2001. Müller, R.: Boombranche Tourismus. Ei,nstieg, Praxis, Chancen. Frankfurt/Main, 1996 Münchrath, R. (1995): Qualitätsmanagement in Verkauf und Service. Kundenorientierte Dienstleistungen nach DIN EN ISO 9000 ff, Frankfurt, New York. Noelle, E. (1963): Umfragen in der Massengesellschaft, Hamburg. Opaschowski, H.W. : Trendwende im Urlaubsverhalten? Die Grenzen grenzenloser Reisens, Ergebnisse, Analysen und Tendenzen, Projektstudie zur Freizetforschung von BAT Freizeit-Forschungsinstitut, Hamburg, 1990. Otto, U. (1990): Wohnsitz - Lebenslage - Ruhestand. Alternativen des Wohnens im Alter?. In: Schmidthals, O. (Hrsg.): die grauen kommen. Chancen eines anderen Alters. Palette Verlag: Bamberg Perkins, N. (1993): Zeroing in on Consumer Values, in: Ad Age, 22. Mart 1993: 23. Peters, Th.& Watermann, R. H. (1982): In Search of Exellence. Lessons to learn from America s Best Run Companies, New York. Popcorn, F. & Marigold, L. (2002): Clicking Der neue Popcorn Report. Die neuesten Trends für unsere Zukunft, München. Pudney, J.: The Man and his Family, Thomas Cook Travel Archive, London Richardson, St. A., Dohrenwend, B. S. & Klein, D. (1965): Interviewing. Ist Forms and Funtions, New York. Ristau, M. & Mackroth, P. (1994): Eine neue Landkarte des Alters. Daten, Hinweise, Adressen. In: Verheugen, G. (Hrsg.): 60plus. Die wachsende Macht der Älteren. Bund verlag: Köln. Rizk-Antonious, R. (2002): Qualitätswahnehmung aus Kundensicht. Bein Kunden besser ankommen Konzepte und Praxisbeispiele aus 5 Branchen, Wiesbaden. Rudinger, G. (1980): Zur Intelligenzentwicklung im Erwachsenenalter. Zeitschrift für Gerontologie 13. Sander, A. (1973): Die statistische Erfassung von Behinderten in der Bundesrepublik deutschland. In: Deutscher Bildiungsrat (Hrsg.): Gutachten und Studien der Bildungskommission, Bd.25, 23-109, Stuttgart. Scheuch, E. K. (1962): Das Interview in der Sozialforschung, in: König, R. (Hg.): Handbuch der empirischen Sozialforschung, Bd. I, Stuttgart, S.136-190. Schmitz-Scherzer, R. (1974): Sozialpsychologie der Freizeit. Bericht über den Stand der Freizeitforschung in Soziologie und Psychologie. Kohlhammer: Stuttgart, Berlin, Köln, Mainz. Schultz, H. J. (1985) (Hg.): Die neuen Alten. Erfahrungen aus dem Unruhestand. Kreuz Verlag: Stuttgart. Schulz-Nieswandt, F. (2000): Altern in der Türkei. eurotrans-verlag: Weiden und Regensburg. Siefker, M.: Reisen und Tourismus, Berlin, 1987 Solomon, M., Bamossy, G. & Askegaard, S.: Konsumentenverhalten. Der europäische Markt, München, 2001. Statistische Bundesamt, Tourismus in Zahlen, Wiesbaden 2000 32