SAKARYA NIN POLİTİK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMASI. Hasan YAZICI

Benzer belgeler
EKONOMİ SAĞLIK TERÖR DIŞ POLİTİKA ANAYASA

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

ACR Group. NEDEN? neden?

frekans araştırma

Sosyal Araştırmalar Enstitüsü 1 Kasım 2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

SEÇMENLERİN TOPLUMSAL PROFİLİ VE SİYASAL EĞİLİMLERİ: SINIF, TOPLUMSAL CİNSİYET, ETNİSİTE, DİN, İDEOLOJİ VE GEZİ OLAYLARI

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

Metodoloji Türkiye Ne Diyor?

A: Darülaceze Cad. No Okmeydanı İstanbul E: W: T: F: MUTLU MUYUZ?

Araştırmanın Künyesi;

KARARSIZ AK PARTĠ SEÇMENĠ PARTĠSĠNE DÖNÜYOR

KKTC SİYASİ ARAŞTIRMA RAPORU

1: İNSAN VE TOPLUM...

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

( 25 ŞUBAT - 2 MART 2017 )

AĞUSTOS 2015 GÜNDEM ARAŞTIRMASI NA DAİR

Araştırma Notu 12/133

BOR İlçesi Mevcut Siyasi Durum Tespit Araştırması 24 ŞUBAT 2014

Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

ARAŞTIRMA GRUBU. Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Doğu ERGİL Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN MAYIS

GENEL SEÇİMLERİN YEREL SEÇİMLERE ETKİSİ ARAŞTIRMASI

Türkiye Siyasi Gündem Araştırması

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı. Hanehalkı Gözünden Kamu Yönetimi, Kamu Hizmetleri ve Yolsuzluk Ocak 2013

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu Sandık Sonrası Araştırması

DİYARBAKIR GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE GENÇLİĞİN SİYASAL, SOSYAL VE GELECEK BEKLENTİLERİNİN TESPİTİNE YÖNELİK SAHA ARAŞTIRMASI.

2014 Yerel Seçimleri Tekirdağ Kapaklı Siyasi Eğilim Araştırması

İ Ç İ N D E K İ L E R

AKP, CHP ve Umutsuzluk önde gidiyor

Toplumda Mülki İdare Amirleri Algısı. Dr. Selim ÇAPAR AREM Başkanı Mayıs-2015

KONYA-KARAMAN YAŞAM MEMNUNİYETİ DEĞERLENDİRMESİ

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

10 Ağustos. Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Yazılı Medya Araştırması. 18 Ağustos Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi Yazılı Medya Araştırması

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI MART 2014

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

GENÇ TÜRK MİLLİYETÇİLERİ NİN SİYASETTEN BEKLENTİLERİ ANKETİNİN RAPORU

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Cumhuriyet Halk Partisi

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

İZMİR SİYASİ DURUM ARAŞTIRMASI MART 2014

EUROBAROMETRE 71 AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU

Prof. Dr. Özer SENCAR Prof. Dr. Doğu ERGİL Prof. Dr. İhsan DAĞI Prof. Dr. Cengiz YILMAZ Dr. Sıtkı YILDIZ Dr. Vahap COŞKUN NİSAN

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim CHP

Araştırma Notu 15/181

24 Haziran Seçimlerine İlişkin Kamuoyu Eğilimleri

Türkiye de Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Algısı Araştırması

Türkiye Değerler Atlası

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU

City Security Group STADYUM GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMASI

SOSYOLOJİK ANLAMDA DEĞER NEDİR? TOPLUMUN DEĞERLERİNİ BİLMEK NE İŞE YARAR?

Dershane Algısı Araştırması Mayıs 2012

2015 Genel Seçim Sandık Sonrası Araştırması

Kamuoyunda Erken Seçim Algısı Araştırması

Türkiye de Kutuplaşmanın Boyutları Araştırması. 1 Şubat 2016

TÜRKİYE DE ETNİK, DİNİ VE SİYASİ KUTUPLAŞMA. Dr. Salih Akyürek Fatma Serap Koydemir

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

KAMUOYU İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELEDE TÜRKİYE NİN SORUMLULUK ÜSTLENMESİNE ŞARTLI DESTEK VERİYOR

TÜRKİYE NİN YOĞUN GÜNDEMİNDE KAMUOYU ÖNCELİKLERİ

Almanya daki slam Konferans - Müslümanlar n Durumu ve Uyumlar

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

2014 YEREL SEÇİMLERİ ANKETİ

03-10TEMMUZ 2015 TOPLUMUN DİN ALGISI VE DİNE BAKIŞI

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim MHP

Haziran 25. Medya ve Güven. Gündem. Tüm hakları gizlidir.

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim AKP

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Türk Kamuoyunun ABD ye ve Amerikalılara Bakışı Araştırması

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ,SURİYE YE ASKERİ MÜDAHALE VE ÇATIŞMALI DURUMA İLİŞKİN ALGI, TUTUM VE BEKLENTİLER SAHA ARAŞTIRMA RAPORU EYLÜL 2016

City Security Group OKUL GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMASI

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Cumhuriyet Halk Partisi

İSTANBUL KAMUOYU ARAŞTIRMASI MAYIS 2015

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ - 8 ÇÖZÜM SÜRECİ ÖZEL ARAŞTIRMASI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI

İÇİNDEKİLER I. ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ 3 II. GENEL DEĞERLENDİRME 6 III. BULGULAR.12 IV. DEMOGRAFİK SONUÇLAR 37 V. REFERANSLARIMIZDAN BAZILARI..

BURDUR İLİNDE SPORA KATILIMIN SOSYO EKONOMİK BOYUTUNUN ARAŞTIRILMASI

Standart Eurobarometer 76. AVRUPA BİRLİĞİ NDE KAMUOYU Sonbahar 2011 ULUSAL RAPOR TÜRKİYE

R A P O R. Doç. Dr. Fatih YARDIMCIOĞLU Arş. Gör. Furkan BEŞEL. Mayıs 2015

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNE 50 GÜN KALA TÜRKİYE DE SON SİYASİ DURUM

SURİYE, IŞİD VE ASKERİ OPERASYONLA İLGİLİ SEÇMEN DÜŞÜNCELERİ

3 Kasım 2002 Seçimlerine Doğru: Senaryolar ve Alternatifler...

GENEL GÜNDEM KONYA ÇÖZÜM SÜRECİNE NASIL BAKIYOR

AĞUSTOS 2015 TÜRKİYE GÜNDEMİ VESEÇMEN EĞİLİMİ ARAŞTIRMASI SONUÇ RAPORU 25 AĞUSTOS 2015

GÜMÜŞHANE ERKEN SEÇİM SEÇMEN EĞİLİMLERİ ARAŞTIRMASI. Eylül, 2015

DİYARBAKIR BÖLGE HALKININ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ REFERANDUMUYLA İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİ ÖLÇMEYE YÖNELİK SAHA ÇALIŞMASI:

tepav Haziran2011 N POLİTİKANOTU 12 Haziran 2011 Seçiminde Seçim Sisteminin Parlamento Yapısına Etkileri

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6-

Başlık Laikler de dindarlar da özeleştiri yapmalı

Transkript:

SOSYOLOJİ DERNEĞİ SAKARYA NIN POLİTİK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMASI Hasan YAZICI VI. Ulusal Sosyoloji Kongresi, Ekim 2009, Toplumsal Dönüşümler ve Sosyolojik Yaklaşımlar, Adnan Menderes Üniversitesi, Aydın.

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması SAKARYA NIN POLİTİK KÜLTÜRÜ ARAŞTIRMASI Hasan YAZICI 1 Öz Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması nın amacı, Sakarya nın gündeminde yer alan politik konularla ilgili kamuoyundaki kanaatleri belirlemektir. Araştırma, demokratik rejimin sürekliliği ve dayanaklılığı açısından hayati önemi olan halkın politik kültürünün özelliklerinin belirlenmesini amaçlamıştır. Öncelikle demokratik kurum, süreç ve normların kitle tarafından içselleştirilmesi eğilimi, inanç ve değer değişkenleri ile belirlenmeye çalışılmıştır. Kitlelerin sosyal ve ekonomik beklenti ve sorunlarının seçilmiş hükümetler tarafından çözüme kavuşturulması ile ilgili kanaatler araştırılmıştır. Demokrasinin temel dayanaklarının Sakaryalılar tarafından nasıl değerlendirildiği ortaya çıkarılmak istenmiştir. Araştırma bulgularını, halkın demokratik, politik kültürünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amaçlı çalışmalar için sağlam ipuçları verebilir. Anahtar kelimeler: Sakarya, politik kültür, demokrasi Abstract Purpose of this Sakarya s Political Culture Study is designating public opinion about related political subjects which take part in Sakarya s agenda. Study aims to designate people s political cultural properties which has vital importance for the durability and continuity of demokratical regime. Primarily, tendency of internalising democratical institutions, processes and norms by the masses of people is tried to be determined with other variable s such as beliefs and values. Convictions of the people about social and economical expectations and resolving of the problems by the governments is investigated. It is aimed to find out how people of Sakarya evaluate democracy s basic foundations. Findings of this study may give strong clues for studies which aim to develop and strengthen people s democratical, political culture. Keywords: Sakarya, political culture, democracy 1 Okutman, Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat. Fakültesi Sosyoloji Bölümü 562 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Giriş Hasan YAZICI Araştırma Sakarya da politik kültür ve demokrasi ilişkisini belirlemeye yöneliktir. Belirli çerçevede demokrasinin toplum için ne ifade ettiği sorusunun cevabını aramaktadır. Bireyin sahip olduğu politik kültür ile içinde yaşadığı sosyo-ekonomik şartların ve temel değerlerinin ilişkisi konu edinildi. Bağlı olarak Sakaryalıların politik kültürünün, hürriyetçi ve çoğulcu demokratik düzenin işlerlik kazanmasına nedenli yatkın olduğu belirlenmeye çalışıldı. Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması nın amacı, Sakarya nın gündeminde yer alan politik konularla ilgili kamuoyundaki kanaatleri belirlemektir. Araştırma, demokratik rejimin sürekliliği ve dayanaklılığı açısından hayati önemde olduğu vurgulanan halkın politik kültürünün özelliklerinin belirlenmesini amaçladı. Belirlenen doğrultuda öncelikle demokratik kurum, süreç ve normların kitle tarafından içselleştirilmesi eğilimi, inanç ve değer değişkenleri ile belirlenmeye çalışıldı. İkinci olarak kitlelerin sosyal ve ekonomik beklenti ve sorunlarının seçilmiş hükümetler tarafından çözüme kavuşturulması ile ilgili kanaatler araştırıldı. Böylece siyaset bilimi literatüründe demokrasinin temel dayanakları olduğu varsayılan iki boyutun Sakaryalılar tarafından nasıl değerlendirildiği ortaya çıkarılmak istendi. Değerlendirme, halkın demokratik, politik kültürünün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amaçlı çalışmalar için sağlam ipuçları verebilir Araştırmada daha çok Prof. Dr. Yılmaz Esmer, Prof. Dr. İlkay sunar ve Dr. Şahin Alpay tarafından hazırlanan soru kâğıdı (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı, 1993) ve kısmen Prof. Dr. Ronald İnglehart tarafından geliştirilen mülakat cetveli (TÜSİ- AD, İstanbul, Eylül 1991) ile Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İstanbul Araştırması Anket Formu (Boğaziçi Üniversitesi, Aralık 1992) esas alınarak düzenlenen anket formu kullanıldı. İçerik aynı kalmakla birlikte soruların Sakaryalılar için anlam taşıyacak bir niteliğe sahip olmasına özen gösterildi. Ancak araştırmanın uluslararası karşılaştırmalı özelliğini koruyabilmek için bazı sorular aynen uygulandı. Saha çalışması Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi sosyoloji ve felsefe bö- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 563

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması lümleri ile Güzel Sanatlar Fakültesi resim bölümü öğrencileri tarafından 26 Nisan-18 Mayıs2005 tarihleri arasında gerçekleştirildi. Proje kapsamında 102 anketör, 1 süpervizör ve 1 SPSS (Serkan Gedik), 1 Microsoft Office Excel elemanı (Hatice Erkaya) görev aldı. Araştırmanın Örneklemi Araştırma Sakarya ölçeğinde yapıldı. Örneklem bütün Sakarya halkını temsil etmektedir. Görüşülenlerin sosyo-ekonomik statüsüyle ilgili veriler örneklemin Türkiyeyi temsil eder nitelikte olduğunu göstermektedir. Araştırma kapsamında, Sakarya; şehir (il merkezi, ilçe merkezi, belediye, bucak) ve köy olarak iki tabakaya ayrıldı. Örneklemin belirlenmesinde cinsiyet ve yaş kotası uygulandı. Sakarya genelinde şehir ve köy nüfusunu temsil eden 18 yaş ve üzeri toplam 516 kişilik bir örneklemle yüz yüze görüşme yapıldı. 2000 nüfus sayımı sayıları esas alındı. Tabakalandırma yolu tutuldu. Büyüklüğe oranlı ihtimalle ve tesadüfî yöntemle görüşmeler yapıldı. Nüfusun ve değişkenliğin fazla olduğu birimlerden göreli olarak daha fazla denekle görüşüldü. Orantılı temsili sağlayacak ağırlıklandırma yapıldı İl merkezinde ve bağlı 13 ilçede gerçekleştirilen görüşmelerin yapılacağı coğrafî, siyasî, sosyal bütünün her noktasını temsili sağlayacak mahalleler, köyler ve beldeler; haritalar, bilgisayar kayıtları vasıtası ile rastsal olarak seçildi. Kırsal alanda yapılan çalışmalar yine rastsal seçilmiş 39 köyde gerçekleştirildi. Gidilen ilçeler şunlardır: Merkez ilçe, Akyazı, Ferizli, Geyve, Hendek, Karapürçek, Karasu, Kaynarca, Kocaali, Pamukova, Sapanca, Söğütlü, Taraklı. Böylece Sakarya nın bütününün örneklemde temsil edilmesi sağlandı. Araştırmanın Bulguları Ülkemizde yaygın bir inanışa göre hürriyetçi ve çoğulcu demokrasi öncelikle bir anayasa ve yasalar sorunudur. Demokratik bir anayasanın ve demokratik anayasayla uyumlu yasaların yapılması, hürriyetçi ve çoğulcu düzenin varlığının en önemli göstergesidir. Demokratik 564 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI anayasal bir düzenin işlerlik kazanması için yeterli şart sayılır. Demokratik anayasa ve yasalar, demokratik düzenin yapısal çerçevesini çizmek ve hukukî güvenceleri sağlamak açısından gereklidir. Ancak demokratik düzenin yasalardan çok daha önemli güvencesi, ülkede yaşayan insanların demokratik değer, tutum ve davranış biçimlerini benimsemiş olmaları, sahiplenmeleri, desteklememeleri, demokratik politik kültüre sahip bulunmalarıdır. Sakaryalıların politik kültürü, hürriyetçi ve çoğulcu demokratik düzenin işlerlik kazanmasına ne denli yatkındır? Sakaryalılar demokratik değer, tutum ve davranış biçimlerini ne ölçüde benimsemiştir? Soruların araştırılması Sakaryalıların politik kültürünün özellikleri hakkında bilgi edinmeyi sağlayabilir. Demokratik politik kültürün geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için neler yapılabileceği konusunda ipuçları verebilir. Sakarya araştırmasında elde edilen sonuçların değerlendirmelerini inceleyelim: Yaşantıdan Memnunluk, Tatmin Kişilerin siyasî değer, inanç ve değerlerinin şekillenmesinde rol oynaması muhtemel etkenlerden biri, hayatlarından memnun olup olmamalarıdır. Hayatlarından genelde memnun olan kimselerin siyasî tutum ve davranışlarıyla olmayanların siyasî tutum ve davranışları farklı olabilir. Hayatından genelde memnun olan kimselerin çoğunlukta bulunduğu bir toplumda siyasî istikrarın daha kolay korunacağı düşünülebilir. Sakaryalıların dörtte üçü aşkın (% 79) geniş bir çoğunluğu az veya çok mutludur. Pek mutlu olmayanlar (% 15), hiç mutlu olmayanlar (% 6) dır (Yazıcı, 2005). Sakaryalıların hayli az bir kısmı pek veya hiç mutlu değildir. Dörtte biri (% 25) arzusunun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda kararsızdır. % 29 unun her arzusu gerçekleşmiştir. % 46 sının hiçbir arzusu gerçekleşmemiştir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 565

Gelir Düzeyi Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması Sakaryalıların yaklaşık yarısı (% 44) gelir düzeylerinin tamamen tatminkâr olduğunu söylemektedir. Gelir durumları için ne tatminkâr ne değil diyenler (% 24) hiç tatminkâr değil diyenler Sakaryalıların dörtte birinden fazlasını (% 32) oluşturuyor. Bulgular, her beş Sakaryalıdan üçünün hayat şartlarını genelde tahmin edici bulduğunu; tatmin edici bulmayanlar ın her beş kişiden ikisi dolayında olduğunu gösteriyor. Sakaryalıların önemlice bir kısmı gelir düzeylerini yeterli buluyor (Yazıcı, 2005). Son beş yıl içinde maddî durumlarında ilerleme, iyileşme olduğu kanısındadır. Ailelerinin maddî durumunun beş yıl öncesiyle karşılaştırıldığında daha iyi olduğunu düşünenlerin oranı % 39 dur. Son beş yılda maddî durumların gerilediğini, kötülediğini düşünenler % 35 tir. İyimserler- Karamsarlar Sakaryalılar ailelerinin maddî durumlarıyla ilgili genelde olumlu, iyimser değerlendirmeler yapıyorlar. Ülkenin genel durumu ile ilgili değerlendirmeleri aynı ölçüde olumlu ve iyimser görünüyor. Ülkenin genel durumunun bugün beş yıl öncesine göre daha kötü olduğunu düşünenlerin oranı % 24, daha iyi olduğunu düşünenlerin oranının (% 48) bir kat altında kalmaktadır. Sakaryalıların dörtte biri dolayında kalan bir bölümü (% 28) ülkenin bugünkü genel durumunun beş yıl öncesiyle karşılaştırıldığında aynı kaldığı, değişmediği kanısını paylaşmaktadır. Ülkenin beş yıl sonraki genel durumuyla ilgili görüşler iyi görünüyor. Ülkenin genel durumunun daha kötüye gideceğine inanan karamsarlar ın oranı (% 20), aksini düşünen iyimserler in oranının (% 53) oldukça altındadır. Şartların değişmeyip aynı kalacağına inanlar, Sakaryalıların dörtte bir dolayında bir bölümünü (% 27) oluşturmaktadır. Öznel Sosyo-Ekonomik Statü Sakaryalılar sosyal ve ekonomik statülerini nasıl değerlendiriyorlar; kendilerini toplumdaki güç ve zenginlik merdiveninin hangi basamağına yerleştiriyorlar? Sakaryalıların 566 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI sosyo-ekonomik konumlarıyla ilgili öznel algılamaları nasıldır? Merdivenin en üst basamağında toplumun en zengin ve güçlü kimseleri var. En altta en yoksul ve güçsüzler. Kendinizin ve ailenizin durumunu düşünürseniz, siz merdivenin hangi basamağındasınız? şeklindeki soruya verilen cevaplara göre Sakaryalılar (% 31) kendilerini merdivenin orta basamağına yerleştiriyor. Geri kalanların önemli büyüklükteki iki kesim hâlinde kendilerini ortanın altına ve üstüne yerleştirdikleri görülüyor. Kendilerini en dipte (en alt üç basamakta) ve en tepede (en üst üç basamakta) görenlerin oranı % 4 tür. Türk Mü Müslüman Mı? Sakaryalıların politik değer ve davranışlarıyla yakından ilgili olması beklenebilecek bir özellikleri kültürel kimliklerine ilişkin algılamalarıdır. Türkiyenin belki en temel özelliklerinden biri laik bir rejimle yönetilen bir İslam ülkesi oluşudur. Türk yurttaşları arasında ümmet bilincinin mi yoksa millet bilincinin mi ağır bastığı, başlı başına ilginç bir sorudur. Soruyu aydınlatmak amacıyla görüşülen kişilere Kendinizi öncelikle Türk mü yoksa Müslüman mı olarak görürsünüz? Yani sizin için hangisi daha önemli? Yoksa ikisi de önemli değil mi? şeklinde bir soru yöneltildi. Cevaplar, Sakaryalıların dörtte biri biraz aşkın bölümünün (% 27) kendilerini öncelikle Türk saydıklarını gösteriyor. Çok büyük bir kesimin (% 61) kendilerini öncelikle Müslüman gördüklerini ortaya koyuyor. Her iki kimliği de önemli bulmayanların oranı % 2 dir (Yazıcı, 2005). Sakaryalıların ancak dörtte biri civarının kendilerini öncelikle Türk olarak nitelemeleri, Sakarya da siyasî ümmet bilincinden millet bilincine umulan ve sanılan ölçüde geçilmiş olunmadığını düşündürmektedir. Yerel, Millî, Uluslaraşırı Kimlik Kendinizi en fazla hangisinin bir parçası olarak görüyorsunuz? şeklindeki soruya verilen cevaplar önceki yargıyı doğrular niteliktedir. Kendisini öncelikle Türkiye nin bir par- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 567

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması çası olarak hissedenler, araştırmada görüşülen kimselerin üçte biri dolayında (% 35.05) kalmaktadır. Kendilerini öncelikle Türkiyenin bir parçasıyla Sakarya ile (veya başka bir kentle) ya da belirli bir bölgeyle özdeşleştirenlerin oranı % 42.26 ya ulaşıyor. Geri kalan % 22.69 oranındaki üçüncü kesim, kendilerini Türkiyenin dâhil olduğu daha geniş bir ülkeler topluluğunun (İslamî ya da Türkî toplumlar, Avrupa ya da Dünya toplumlarının) bir parçası olarak hissedenlerden oluşuyor. Sakaryalıların özdeşleşme açısından birbirine yakınca büyüklükte yerel, millî ve daha küçük uluslaraşırı olarak nitelenebilecek üç kesime ayrıldıkları söylenebilir. Batı Mı Doğu Mu? Türkiyenin kültürel-tarihî bağlamda temel özelliklerinden biri, Batı ile Doğu dünyası, Avrupa ile İslam uygarlıkları arasında bir konumda olmasıdır. Sovyetler Birliği nin çökmesinden sonra bağımsızlıklarını kazanan Türk cumhuriyetleriyle örülmeye başlanan bağlar, Türkiyenin uluslararası ilişkilerinde yeni bir yönelim doğurmuştur. Türkiye kendini Batı, İslam ve Türk (Kültürel yakınlıklar anlamında) uygarlıklarının çekim alanlarının kesiştiği noktada bulmaktadır. Türkiyenin uluslararası alandaki konumu, Sakaryalılar tarafından nasıl algılanıyor? Sakaryalılar Türkiyeyi hangi dünyanın hangi uygarlık âleminin bir üyesi olarak görmek istiyorlar; hangi ülkeler topluluğu ile özdeşleştiriyorlar? Sakarya da yapılan araştırmada soruya verilen cevaplar, Sakaryalıların üç çekim alanı arasında bölünmüş olduğunu fakat Avrupa Birliği ile simgelenen Batı uygarlığına yönelimin ağır bastığını gösteriyor. Araştırma bulguları, Sakaryalıların yarısını aşkınının (% 55) Türkiyeyi Avrupa birliğinin bir üyesi olarak görmek istediklerini gösteriyor. Türkiye İslam dünyasının bir parçası olmalı diyenler (% 30), Türk dünyasının bir parçası olmalı diyenler ancak (% 15) tir. Türkiye nin Dostları ve Düşmanları Türkiye nin en iyi dostu ve Türkiye ye en zararlı ülkelerin hangileri olduğuna ilişkin sorulara verilen cevaplar önceki eğilimi doğrular niteliktedir. Türkiye nin en iyi dostları sıralamasında Batılı ülkeler (Kuzey Amerika ve Batı Avrupa ülkeleri) % 24.14 oranıyla İslam ülkelerini (% 20.7) ve Türk cumhuriyetlerini (% 14.95) geride bırakıyor. 568 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI Ancak Batı dünyasına ilişkin tutumlarda dikkat çekici bir kutuplaşmanın varlığı gözleniyor. Sakaryalıların üçte biri dolayındaki en büyük bölümü ABD dâhil Batılı ülkelerin Türkiye nin en iyi dostları olduğunu söylüyor. Yarısını çok aşan bir bölümü (% 82.1) ABD ve Yunanistan dâhil Batılı ülkelerin Türkiye ye en zararlı ülkeler olduğu kanısındadır. Kutuplaşma özellikle ABD konusunda iyice belirginleşiyor: Sakaryalıların % 4.14 ü ABD yi Türkiye nin en iyi dostu olarak nitelerken % 56.91 i en zararlı ülke olarak görüyor. ABD dostlar arasında altıncı sırada görülüyor, zararlılar listesinde ise başı çekiyor. Türkiye nin dostları sıralamasında Almanya dan sonra Pakistan, Türkiye ye zararlı ülkeler sıralamasında ABD den sonra Yunanistan geliyor. Batı ve özellikle ABD konusundaki kutuplaşma, İslam ülkeleri konusunda gözlenmiyor. Başta Irak ve İran ile Suriye olmak üzere İslam ülkelerini Türkiye ye en zararlı ülkeler olarak niteleyenlerin oranı ancak % 4.69 dur. Başta Pakistan olmak üzere İslam ülkelerini Türkiye nin en iyi dostları olarak niteleyenlerin oranı % 20.7 yi buluyor. Rusya yı Türkiye nin en iyi dostları arasında sayanlar % 1.15 tir. Türkiye ye zararlı ülkeler arasında Rusyayı zikredenlerin oranının yalnızca % 1.63 dolayında kalması herhalde Soğuk Savaş ın sona ermesinden sonra Türk Rus ilişkilerinde meydana gelen hissedilir yumuşamanın bir yansıması olarak yorumlanabilir. Çarpıcı bir sonuç, her 10 Sakaryalıdan 3 ünün (% 31) Türkiye nin dostu olmadığı kanısını paylaşmasıdır. Türkiye nin uluslararası arenada hem birden çok dünyaya ait olmasının hem dünyaların hiç birine tam olarak ait olmamasının Türkler arasında Türk ün Türk ten başka dostu yoktur vecizesinde ifadesini bulan bir dünyada yalnızlık, tecrit olmuşluk duygusunu doğurduğu söylenebilir. Sevilen Sevilmeyen Milletler Türklerin Batı karşısındaki bölünmüş, kutuplaşmış tutumu, Sakarya araştırmasında görüşülen kişilere yöneltilen en çok sevilen ve en sevilmeyen milletlerle ilgili sorulara verilen cevaplarda görülüyor. Sevilen milletler arasındaki en büyük grubu, başta Almanlar (% 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 569

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması 12.47) olmak üzere Batılı ülkeler (% 27.09) oluşturuyor. En sevilmeyen milletler arasındaki en büyük grup başta ABD (% 24.27) olmak üzere Batılı milletler (toplam % 64.06), ABD hariç tutulduğu takdirde Batılı milletlerin sevilmeme oranı % 39.79 a iniyor. Müslüman milletleri en sevilen milletler arasında sayanlar % 21.01 ile en sevilmeyen milletler arasında sayanlar % 5.65 tir. Sorulara verilen cevaplarda ilgi çekici bir sonuç, Almanlarla birlikte Japonların en sevilen milletler sıralamasının başında yer almalarıdır. Amerikalıların büyük farkla en az sevilen milletler sıralamasının zirvesinde yer almaları dikkat çekici bir sonuçtur. Sevmeyenleri % 0.35 ile Almanların Sakarya da en çok sevilen yabancı millet; seveni % 0.92 ile Amerikalıların en sevilmeyen millet oldukları açıkça görülüyor. Türkiye nin uluslararası kimliğiyle ilgili ele alınan bulgular, Sakaryalılar arasında Batıcı ve İslâmcı alt kültür gruplarının varlığına işaret etmektedir. Milliyetçilik Milliyetçilik, Sakarya nın politik kültürünün ne denli önemli bir unsurudur? Sakaryalılar ne kadar milliyetçidir? Araştırmanın bulguları soruya bir ölçüde ışık tutuyor. Trafikte bir Hollandalı ile bir Türk kavgaya tutuşsa ne yaparsınız? şeklindeki bir soruya verilen cevaplar, Sakaryalılar arasında hakkaniyet duygusunun milliyetçi duygulara ağır bastığına işaret ediyor. Her 10 Sakaryalı dan 6 sı (% 59) soruya haklı olan tarafı tutarım cevabını veriyor. Kavgaya karışmayacaklarını söyleyenler (% 24) dolayında kalıyor. Haksız da olsa Türk ün tarafını tutacağını söyleyenlerin; bir yorumla milliyetçi duyguları hakkaniyet duygularına ağır basanların (aşırı milliyetçilerin) oranı % 16 yı geçmiyor. Haksız da olsa Hollandalı nın tarafını tutacağını söyleyenler (ya da milliyetçilikten hiç nasibini almamış hatta belki Türklere karşı tepkileri olanlar) % 1 oranında çok küçük bir azınlık oluşturuyor. Farklı milletlere mensup bireyler arası anlaşmazlıklarda hakkaniyet duygusu milliyetçi duygulara ağır basarken devletlerarasındaki anlaşmazlıklarda milliyetçilik duygusunun 570 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI hakkaniyet duygusunu çok çok aştığı görülüyor. Türkiye bir yabancı devletle anlaşmazlığa düşse ve diyelim ki size göre Türkiye haksız olsa siz gene Türkiye yi destekler miydiniz? şeklindeki soruya evet cevabını verenler Sakaryalıların yaklaşık beşte dördünü (% 80) oluşturuyor. Devletlerarası anlaşmazlıklarda dahi hakkaniyet duyguları milliyetçi duygularına ağır basan kimselerin oranı % 20 dir. Son iki sorudaki bulgular, Sakaryalıların sanılanın aksine aşırı milliyetçi kimseler olmadıklarını düşündürebilir. Dinî İnanç Türkiye resmî istatistiklere göre nüfusunun % 99 u Müslüman bir ülkedir. Görüşülen kimselerin % 61 dolayında bir bölümünün kendilerini Türk olmaktan önce Müslüman saymaları, % 30 luk bir bölümünün Türkiyeyi İslam Dünyası nın bir parçası olarak görmek istemeleri başta olmak üzere araştırmanın çeşitli bulguları, beklendiği gibi dinin Sakarya nın politik kültüründe önemli yeri olan bir etken olduğunu göstermektedir. Sakaryalıların genel kültüründe ve özellikle politik kültüründe dinin yeri acaba ne kadar güçlüdür? Sakaryalılar ne denli dindar kimselerdir? Sakarya araştırmasında soruları cevaplayanların % 99 u İslam dinine inandıklarını belirttiler. % 1 lik bir kesim dine inanmadığını ifade etti. Dindarlık Kendilerini dindarlık cetveline yerleştirmeleri istendi. Dindarlıkta kendilerine orta nın altında puan verenler % 2 lik küçük bir azınlıktır. Orta da yer aldıklarını belirtenler % 13 e yükseliyor. Orta nın üzerinde dindar olduklarını söyleyenlerin oranı % 84 tür. Araştırmaya katılanların en büyük bölümü (% 49) kendilerini en tepeye (8, 9, 10 puan) yerleştirmektedir. Bulgular Sakaryalıların büyük bir çoğunluğunun kendilerini oldukça veya çok dindar kimseler olarak algıladıklarını ortaya koyuyor. Sakaryalıların % 84 ü kendini ortanın üzerinde dindar olarak niteliyor. Babalarını or- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 571

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması tanın üzerinde dindar olarak niteleyenlerin oranı % 82 dir. Bulgular Sakaryalıların oldukça güçlü dinî inançları olduğunu gösteriyor. Sakaryalılar acaba dini ne ölçüde uygulamakta; dinin vecibelerini ne ölçüde yerine getirmektedir? Araştırma bulguları Sakaryalıların % 99 gibi büyük bir çoğunluğunun oruç tuttuğunu; Ramazan boyunca ve Ramazan ayı dışında oruç tuttuğunu belirtenler % 86 gibi hayli yüksek bir orandadır. Namaz kılma, oruç tutmaya göre daha az yaygındır. Hiç oruç tutmayanların oranı yalnızca % 1 de kalırken hiç namaz kılmayanların oranı % 20 yi bulmaktadır. Yine de Sakaryalıların % 80 inin namaz kıldığı görülmektedir. Namaz kılan erkekler arasında oldukça geniş bir çoğunluk (% 81) cuma namazlarını kıldığını belirtmektedir. Bir gün önce namaz kılıp kılmadığı sorusuna evet cevabı verenlerin oranı (% 47) yarıya yaklaşmaktadır. Hemen hemen her Sakaryalının oruç tuttuğu; onda 5.4 ünün en az Ramazan boyunca oruçlu olduğu görülüyor. Her 10 Sakaryalıdan 8 i namaz kılıyor. 4.7 si düzenli olarak namazını eda ediyor. Dinî Hoşgörü Başka dinlere karşı ne kadar hoşgörülü olduklarını ölçmek amacıyla Sakaryalıların Müslüman olduklarını belirten % 99 una yöneltilen soruların biri Müslüman olmayan gelin veya damat isteyip istemeyeceklerine ilişkin soruydu. Bulgular Sakaryalı Müslümanların Müslüman olmayan damatlara nazaran gelinlere daha hoşgörüyle baktıklarını gösteriyor. On Sakaryalıdan 6.8 i kesin olarak Müslüman olmayan damada karşı olduğunu söylüyor. Müslüman olmayan geline kesin olarak karşı olanlar on Sakaryalıdan yalnızca 3.1 i. Aynı şekilde on Sakaryalıdan 1.4 ü hiçbir şart ileri sürmeden Müslüman olmayan damada evet diyor. 1.5 i Müslüman olmayan gelini şartsız kabul ediyor. Sakaryalı Müslümanların önemli bir oranının mecburen de olsa Müslüman olmayan gelin ve damada hoşgörüyle bakmaları, dini hoşgörünün oldukça yay- 572 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

gın olduğunu düşündürmektedir. Hasan YAZICI Dinî hoşgörüyü ölçmeye ilişkin başka bir soru varılan sonuçları doğruluyor. Başörtüsü dinin gereğidir ve her Müslüman kadın örtünmelidir diyenlerin oranı % 33 ü geçmemektedir. Başörtüsünün yasaklanmasını savunan öteki uçtaki bağnaz görüşlüler (fanatik laikler) çok çok küçük bir kesimden (% 0.5 ten az) ibarettir. Çok büyük çoğunluk (% 67) başörtü takıp takmamanın kişiye bağlı bir konu olduğunu veya gereksiz ise de serbest olmasını savunmaktadır. Din Ve Siyaset Sakaryalıların % 97 oranındaki büyük bölümüyle dinlerine oldukça bağlı kimseler oldukları görülmektedir. Sakaryalıların yarısını aşkını oruç ve namaz gibi dinin temel gereklerini yerine getirmektedir. Yarısı, Müslüman olmayanları ailelerine kabul edecek ölçüde dinî hoşgörüye sahiptir. Acaba Sakaryalılar din ile siyaset arasındaki ilişkiye nasıl yaklaşmaktadırlar? Araştırmada soruyu aydınlatmak amacıyla sorulan sorulardan biri din ve laikliğin ne kadar önemli bulunduğuna ilişkin soruydu. Sonuçlar laikliğe az veya çok önem verenlerin oranının % 83.56, dine az veya çok önem verenlerin oranına % 97.83 oldukça yakın olduğunu gösteriyor. Laikliği önemli bulmayanların oranı % 16.44 tür. Dine önem vermeyenlerin oranı % 2.17 dir. Geriye kalan büyük çoğunluk (% 81.39) hem dini hem laikliği önemli bulduğunu söylüyor (Yazıcı, 2005). Sonuçlar, hiç değilse Sakarya ölçü alındığında Türkiyede laikliğin halk tarafından yaygın bir şekilde benimsenmiş olduğunu; Türklerin dinlerine bağlı olmakla beraber laikliği önemli bulduklarını düşündürüyor. Dini kuruluş ve şahsiyetlerin aşağıdaki konularda söz sahibi olmaları sizce doğru mudur? şeklindeki soruya verilen cevaplara göre Sakaryalıların önemli bir kısmı dinin özel hayata ve siyasete karışmasına karşıdır. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 573

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması Ancak özel hayatta dine yer verenlerin oranları oldukça yüksek görünüyor. Sakarya da yapılan araştırmada görüşülen kimselerin % 76.5 lik bir bölümü dinin zinaya, % 61.2 lik bir bölümü ana baba-çocuk ilişkilerine, % 63.9 luk bir bölümü eşcinselliğe, % 60.3 lük bir bölümü kürtaja karışması gerektiği görüşünü savunuyor. Özel hayatta dine önemli bir yer verilmesinin başka bir yansıması bir diğer soruya verilen cevaplardır. Görüşülenlerin yaklaşık onda dokuzu (% 90) gibi çok büyük bir bölümü dinî nikâhı gerekli gördüğünü söylemiştir. Kamu hayatında veya siyasette dine rol tanıyanların oranı oldukça azalmakla birlikte yine oldukça yüksektir. Dinin eğitim sistemine karışmasını savunanların oranı % 37.3. Başka bir soruya verilen cevaplar, din derslerinin zorunlu olmasını isteyenlerin toplumun büyük çoğunluğunu oluşturduğunu (% 70) gösteriyor (Yazıcı, 2005). Dinin hükümet işlerine karışmasını doğru bulanlar % 20.3 ü bulmaktadır. Ancak İki kadının şahitliğinin bir erkeğe eşit olması gibi bir şeri hukuk kuralının geçerli olmasını savunanların oranı % 14 te kalıyor. Veriyi ülkemizde şeriat taraftarlığının yaygınlığına bir ölçü olarak almak mümkünse Türkiye de şeriatçıların toplumun onda bir buçuğu gibi bir bölümünü oluşturduğu söylenebilir. Siyasî Eğilimler: Sağ Ve Sol Siyasî tercihleri bakımından Sakaryalılar sağ-sol yelpazesinin neresinde toplanmaktadır? Sakaryalıların siyasî eğilimlerini aydınlatmak amacıyla yöneltilen sorulardan birinde araştırmada görüşülen kimselerden kendilerini sağ-sol cetveline yerleştirmeleri istendi. Bulgular, kendilerini ortanın solu na yerleştirenlerin oranının % 17.9, orta ya yerleştirenlerin % 24.4 ve ortanın sağı na yerleştirenlerin % 57.7 olduğunu gösterdi. Kendilerini sol un uç noktalarına yerleştirenler % 8.2, sağın uç noktalarına yerleştirenler % 27.2 dir. Ortanın sağ ından ortanın solu na uzanan yelpazede toplanan seçmenlerin oranı % 64.6 ile çoğunluk oluşturuyor. Sonuçlara göre Sakarya seçmenlerinin siyasî tercihleri ortanın sağında toplanmıştır. Sakarya da seçmen tercihleri merkezin çevresinde toplanmıştır. Seçmen eğilimleri hürriyetçi 574 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI ve çoğulcu demokratik düzenin sürdürülmesi ve yerleşmesi açısından hayli elverişli bir özellik göstermektedir. Araştırmada görüşülenlerin hangi partilere oy verdikleri, verecekleri ve babalarının hangi partiye oy verdiğine ilişkin cevaplarında Sakarya seçmenlerinin oylarının dağılımında üçte ikiye yakın sağ, üçte birin oldukça altında sol şeklinde bir oran gö rülmektedir. Katıldıkları son seçimde sağ partilere oy verenlerin oranı % 84.6, sol partilere oy verenlerin oranı % 14.32 dir. Önümüzdeki seçimlerde kime oy ve receği konusunda kararsız olanların oranı % 9.7 dir. Sağ partilere oy vermeye kararlı olanların oranı % 74.5, sol partilere oy vermeye kararlı olanların oranı % 15.5 görünmektedir. Kararsızların dağıtılması durumunda sol oylar geçen se çimde yaklaşık % 15.5 den % 20.35 e yükselirken sağ oyların geçen seçimde yaklaşık % 84.6 dan % 79.35 e düştüğü gözleniyor. Hangi partilere oy verildiğine ilişkin bulgular, babalarla çocuklar arasında parti tercihleri bakımından oldukça büyük bir benzerlik olduğunu göstermektedir. Babaların bilinen parti tercihlerinin dağılımı (% 17.84 sol, % 77.54 sağ) ile çocukların bilinen parti tercihlerinin dağılımı (% 14.32 sol, % 84.6 sağ) oldukça yakındır. Ancak araştırmada görüşülen kimselerin en geniş bölümü (% 48) babalarının kendilerine göre daha sağ da kaldığı görüşündedir. Babalarının kendilerine göre daha sol olduğunu düşünenlerin oranı yalnızca % 11 dir. Araştırmada görüşülen kimselerin cevapları iki kuşak arasında parti tercihleri bakımından sol a kayış olduğu biçiminde bir algılamanın varlığını gösteriyor. Ancak son seçimlerdeki parti tercihleriyle ilgili bulgular böyle bir kayma yı doğrulamıyor aksine yakın eğilimlerin sürdürüldüğünü gösteriyor. Devletçilik Araştırmada siyasî eğilimleri sağ da olsun, sol da olsun Sakaryalıların, devletten büyük beklenti içinde oldukları; toplumsal ve ekonomik hayatta devlete büyük rol verdikleri görülüyor. Sağ ve sol kavramlarının Sakarya yetişkinlerinin zihninde devletin ekonomideki rolüy- 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 575

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması le fazla güçlü bir ilişkisi olmadığı, kavramlara başka anlamlar yükledikleri anlaşılıyor Görüşülen kimseler fiyatların denetimini (% 31.3), pahalı mal satanlara ceza vermeyi (% 29.2), ehliyet vermeyi (% 31.7), baraj yapmayı (% 49.8), toplu konut inşa etmeyi (% 36.1), ahlakî değerleri korumayı (% 22.4) yalnızca devletin görmesi gereken işler olarak nitelemektedir. Görüşülenlerin dörtte biri kadarı banka kurma ve işletmeyi (% 26.8) devletin işi sayıyor. Okul, hastane yapımını (% 72.2), cami yaptırmayı (% 63.1), fabrika ve işyeri açmayı (% 70.1) yine yalnızca devletin üstleneceği görevler olarak görüyor. Büyük mağazalar açmanın bile (% 67.8) devletin işi olduğunu düşünüyor. Bulgular Sakarya da insanların büyük çoğunluğuyla ekonomide devletçi bir anlayışa sahip olduklarına işaret etmektedir. On kişiden 2 sinin ahlakî değerlerin korunması görevini dahi devlete vermeleri, devletçi zihniyetin yalnızca ekonomik hayatla ilgili olmadığını, toplum hayatını da kapsadığını düşündürüyor. Araştırma sonuçlan Sakarya kamuoyunun, son yıllarda gündeme gelen Kamu İktisadi Teşekküllerinin özelleştirilmesi konusunda ikiye ayrılmış olduğunu göstermektedir. Sümerbank, THY, Et ve Balık Kurumu, PTT nin özelleştirilmesi yani özel sektöre devredilmesi uygun olur mu? şeklindeki soruya verilen cevaplar, Hayır % 45 ile Evet % 55 arasında hemen hemen yarı yarıya bölünüyor. En Büyük Kim? Siyasî eğilimler ile ilgili başka bir soruya verilen cevaplar ülkeye en çok hizmet eden kişi nin Mustafa Kemal Atatürk olduğu konusunda çok yaygın bir görüş birliği bulunduğunu ortaya koymaktadır. 2005 yılında Atatürk, Türk halkının büyük kahramanı olma özelliğini koruyor. Görüşülenlerin % 71.5 oranındaki ezici çoğunluğu kanıyı paylaşıyor. Ülkeye en çok hizmet eden kişi olarak gösterilenler arasında ikinci gelen Özal ı zikredenlerin oranı % 18.2 dir. 576 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI Ülkeye en çok hizmet eden ikinci kişi sorusuna verilen cevaplar eklendiğinde Atatürk ten sonra en çok takdir edilen liderin Özal olduğu görülüyor. Özal ı sırasıyla Menderes, Erdoğan, İnönü, Demirel ve Ecevit izliyor. Mevcut siyasî parti liderlerinin sadece birinin sözü ediliyor. Kadercilik Sakarya nın toplumsal değerleri konusunda yapılan gözlemler ve araştırmalar (Yazıcı, 2005), toplumumuzda kaderciliğin, alın yazısına inancın hayli yaygın bir tutum olduğunu göstermektedir. Kaderciliğin politik kültürümüz üzerinde etkileri olup olmadığını araştırmak amacıyla Sakarya nın toplumsal değerleri araştırmasında şu soruya yer verildi: Bazı insanlar kendi kaderlerini kendilerinin çizdiğine inanırlar. Diğerleri ise hayatlarının akışını kaderin tayin ettiğine inanırlar. Şimdi size bir cetvel göstereceğim. Bu cetvelin bir ucunda insanın elinden hiçbir şey gelmediğine, her şeyin kadere bağlı olduğuna inananlar var. Diğer uçta ise kader diye bir şey olmadığına, kişinin kendi kaderini yaptığına inananlar var. Siz kendinizi bu cetvelin neresine yerleştirirsiniz? Tek başına alındığında soruya verilen cevaplar kaderciliğin toplumumuzda hayli güçlü bir tutum olduğunu düşündürmektedir. Görüşülenlerin yaklaşık % 54 ü insanın kaderinde alınyazısının ağır bastığı kanısındadır. Kararsız veya ortada olanların oranı % 26 yı buluyor. Kişinin kaderinde kendi karar ve davranışlarının ağır bastığını düşünenlerin oranı % 20 yi, görüşülenlerin beşte birini geçmemektedir (Yazıcı, 2005). Başarıda en önemli etkenin hangisi olduğu soruldu. Başarıyı şansla açıklayanların, kadercilerin oranı % 35 tir. Başarının çalışmayla kazanıldığına inananlar % 39 dur. Bulgular kaderciliğin belki sanıldığı kadar güçlü olmadığını, kader konusundaki görüşlerin sorulan soruya göre değişebileceğini düşündürmektedir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 577

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması Demokratik İlke Ve Değerlere Bağlılık Sakarya da seçmenler hürriyetçi ve çoğulcu demokratik düzene ne ölçüde bağlıdır? Demokratik ilke ve değerler, seçmenler nezdinde ne denli kök salmıştır? Sakarya da demokratik düzenin yerleşmesi ve güçlenmesi bakımından büyük önem taşıyan konulara ışık tutmak için Sakarya nın toplumsal değerleri araştırmasında görüşülen kimselere çeşitli sorular yöneltildi. Sorulardan biri, toplum hayatındaki çeşitli kurumların (aile, siyaset, din, laiklik, demokrasi, gelir düzeyi) kişiler açısından ne denli önemli görüldüğüne ilişkindir. Soruya verilen cevaplar, beklenebileceği üzere Sakarya da aile kurumuna çok büyük bir değer ve önem verildiğini gösteriyor. Görüşülenlerin % 98.16 sı aileyi kendi açısından çok önemli buluyor. Aile ye pek veya hiç önem vermediklerini söyleyenlerin oranı % 0.17 yi geçmiyor. Aile den sonra gelen ikinci önemli unsur din dir. Görüşülenlerin % 87.15 i dini çok önemli buluyor. Dini önemli bulmayanlar % 2.17 den ibaret kalıyor. Sonuçlar, Sakarya da insanların ailelerine ve dinlerine diğer bütün toplumsal kurum ve olgulardan çok önem atfettikleri şeklinde yorumlanabilir. Aile ve dinden sonra üçüncü sırada iş ve çalışma nın gelmesi, Sakarya da ekmek kavgasının sanılandan daha güçlü olduğunu düşündürebilir. İş ve çalışmayı çok önemli bulanlar % 78.04 ü buluyor. İş ve çalışmanın pek veya hiç önemli olmadığını söyleyenlerin oranı % 6.65 i geçmemektedir. Gelir düzeyini çok önemli bulanlar % 71.11 dir. İş ve çalışmanın, gelirin dost ve arkadaşlardan (% 75.13), demokrasiden, laiklikten daha önemli bulunması, demokrasiyi çok önemli bulanların % 71.11, laikliği çok önemli bulanların % 59.06 olması, Sakarya da ayakları üzerinde durmaya, barışa, kardeşliğe büyük önem veriliyor, demokrasi, laiklik kuvvetle benimseniyor şeklinde yorumlanabilir. Kişilerin kendi yaşantıları açısından siyaset kurumunu fazla önemli bulmamaları, toplumsal yaşantıyla siyasî yaşantıyı birbirinden ayıran; toplumsal yaşantının fazlaca siyasallaştırılmasına yatkın olmayan, demokratik bir tutumun yansıması olarak değerlendirilebilir. Demokrasiye verilen büyük önem ve demokrasinin bazı temel ilke ve kurumlarına 578 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI ilişkin tutumlar Sakarya da demokratik düzene ve demokratik düzenin kurumlarına oldukça güçlü bir bağlılığın varlığını düşündürmektedir. Demokratik düzenin siyasî iktidarın seçimle belirlenmesi ilkesi hayli geniş bir destek görmektedir. İktidar için iki veya daha çok sayıda partinin rekabet ettiği, hürriyetçi ve çoğulcu nitelikte bir siyasî düzeni desteklediklerini söyleyenlerin oranı % 90 ı bulmaktadır. Ancak yaklaşık elli yıllık çok partili düzen uygulamasına rağmen tek partili bir rejimi Türkiye için daha uygun bulanların oranı (% 10) azımsanmayacak düzeydedir. Her on kişiden birinin iktidar için rekabetin bulunmadığı otoriter bir rejimden yana olması dikkat çekicidir. Aynı eğilimlerin, belediye başkanlarının seçimle mi yoksa tayinle mi gelmesi konusundaki soruda kendini gösterdiği söylenebilir. Belediye başkanlarının seçimle gelmesini savunanlar % 83.1, atanmalarından yana olanlar % 16.9 dur. Belediye başkanlarının yaklaşık elli yıldır seçim yoluyla gö reve gelmelerine karşın seçmenlerin yaklaşık beşte biri, tayinle görevlendirilmelerinin daha doğru olacağı fikrini dile getirmektedir. Buna karşılık cumhuriyetin kuruluşundan beri valiler her zaman tayinle göreve geldikleri halde uygulamanın değiştirilerek valilerin seçimle göreve gelmelerini tercih edenler % 54.38 i bulmaktadır. Gö rüşülenler arasındaki yarıyı aşkın bölümün, iktidarın seçimle belirlenmesi ilkesine sıkı sıkıya bağlı kesimi temsil ettiği düşünülebilir. Araştırma bulguları, demokrasinin iktidarın seçimle belirlenmesi, yönetim hakkının çoğunluğa ait olması ilkesi üzerinde oldukça güçlü bir mutabakatın varlığını göstermektedir. Buna karşılık azınlıkta kalanların haklarının korunması ilkesinin aynı ölçüde yaygın bir kabul görmediği söylenebilir. Demokrasiyi çoğunluğun istediği her şeyin olması ile az veya çok ilişkili bulanların % 80 gibi büyük bir çoğunlukta olması dikkat çekicidir. Güneydoğu sorununa ilişkin soruya verilen cevaplar çözüm konusundaki yaygın tutumlar hakkında fikir verebilir. Ülkemizin Güneydoğusu ndaki sorunun çözümü için aşağıda sayacağım üç şeyden hangisine öncelik verilmelidir? şek lindeki soruya verilen cevaplar, sorunu bir haklar sorunu olarak görenlerin küçük bir azınlık olduğunu göstermektedir. Sorunun 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 579

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması çözümü için öncelikle ekonomik önlemler alınmasını önerenler % 71, askeri önlemlere öncelik verilmesini sa vunanlar % 15 tir. Soruna öncelikle siyasî çözüm aranmasından yana olanlar % 14 tür. Türkiye nin dertlerini seçimle gelmiş hükümetler mi yoksa dürüst, adil ve kararlı bir diktatör mü daha iyi çözer? şeklindeki soruya verilen cevaplarda otoriter tercihten yana olanlar biraz daha fazla, % 16 dır. İki veya daha çok partili düzenden yana olanlar % 90 dır. Türkiyenin sorunlarını en iyi seçimle gelen bir hükümetin çözebileceğine inananların % 84 e inmesi, demokratik düzene olmasa da seçimle gelen yöneticilere, politikacılara duyulan tepkinin bir sonucu olarak yorumlanabilir. Genel olarak düşünecek olursanız politikacıların memlekete daha çok zararları mı oldu yoksa yararlan mı? şeklindeki soruya verilen cevaplar, Sakarya da seçmenlerin demokratik düzene bağlılıklarına rağmen politikacılara karşı ciddi bir güvensizlik duyduklarını ortaya koymaktadır. Politikacıların memlekete zararlı olduklarını düşünenler % 41 gibi çok yüksek bir orandadır. Yararlı oldukları kanısını paylaşanlar % 18 e inmektedir. Politikacılara duyulan güvensizlik, başka bir soruda daha güçlü olarak gözlenmektedir. Bazılarına göre Türkiye de hükümetler, oy endişeleri yüzünden gerekli birçok kararı almaya cesaret edemiyor görüşünü paylaşanlar % 88 gibi çok yüksek bir orana tırmanmaktadır. Partiler, vatandaşın oyuyla ilgileniyorlar yoksa düşünce ve istekleriyle değil şeklinde ki görüşü kısmen veya tamamen doğru bulanlar % 89.47 gibi çok yüksek bir düzeydedir. Milletvekilleri seçimden hemen sonra kendilerini seçenleri unutuyor görüşüne kısmen veya tamamen katılanlar % 92.88 dir. Politikacılar benim gibi insanların ne düşündüğünü öğrenmeye çalışmıyor görüşünü kısmen veya tamamen benimseyenler yine % 88.64 gibi ezici bir çoğunluk oluşturmaktadır. Sakarya araştırmasında görüşülen on kişiden yaklaşık dokuzu politikacılara güven- 580 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI sizliğini dile getirmektedir. Türk silahlı kuvvetlerine ise oldukça yüksek güven du yulduğu görülmektedir. Çok partili demokratik düzene geçilmesinden beri gerçekle şen üç askeri müdahaleye rağmen silahlı kuvvetler demokrasinin teminatı olarak algılan maktadır. Türk ordusu, demokrasinin teminatıdır görüşüne kısmen veya tamamen katı lanlar % 91.36 gibi çok yüksek bir düzeydedir. Siyasetin Amacı Siyasette her amaca birden ulaşmak mümkün olamıyor. Sizce dört amaçtan hangisi en önemlisidir? şeklindeki soruya verilen cevaplar, Sakarya da insanların siyasetten veya iyi işleyen bir siyasî düzenden öncelikli beklentilerinin neler olduğu hakkında fikir vermektedir. Siyasette en önemli amacın ülkede huzur ve düzeni sağlamak olduğunu söyleyenler çoğunluktadır: % 61. Siyasetin en önemli amacının Ülke yönetiminde halkın sesini daha fazla duyurmak olduğu kanısını paylaşanlar % 13.92 ile ikinci geniş kesimi oluşturmaktadır. Hayat pahalılığı ile mücadele etmek ve Düşünce hürriyetini tam olarak sağlamak anlayışını benimseyenler % 13.72 dir. Siyasetin en önemli amacına 2, ikinci derecedeki önemli amacına 1 puan verilerek yapılan bir puanlama pahalılıkla mücadele yi en yukarıya yerleştirmektedir. Sonra sırasıyla yönetimde halkın sesini duyurma düşünce özgürlüğünü sağlama ve en sonda huzur ve düzen amaçları gelmektedir. Size göre bugün Türkiye nin en önemli sorunu nedir? şeklindeki soruya verilen cevaplar ekonomik istikrarla ilgili taleplerin siyasî taleplere göre çok daha ağır bastığını göstermektedir. Bugün Türkiye nin en önemli sorunu nun işsizlik olduğunu söyleyenler % 33.5 tir. Görüşülenlerin dörtte birini aşkın bir bölümü, % 28 en önemli sorunun ekonomi olduğu kanısındadır. Eğitim % 7.3, AB % 5.6, bölücülük % 2.4 oranında önemli görülmektedir. 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 581

Hoşgörü Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması Demokratik düzenin gerektirdiği temel tutumlardan biri, demokratik politik kültürün belki en önemli öğesi, kişilerin farklı inançları, görüşleri ve yaşama biçimlerini saygıyla karşılamaları, onlara hoşgörüyle bakmalarıdır. Araştırma, farklı inanç, düşünce ve davranış biçimlerine ne denli hoşgörüyle yaklaşıldığı konusunda ilginç bilgiler sağlamaktadır. Aşağıda sayacağımız insanlardan hangilerinin komşunuz olmasını istemezsiniz? şeklindeki soruya verilen cevaplar, toplumumuzdaki hoşgörü düzeyinin oldukça düşük olduğunu düşündürecek niteliktedir. Büyük çoğunluk, bazı insan grupları ile komşu olmak gibi oldukça kısıtlı bir sosyal ilişki içinde bile olmak istememektedir. Komşu olarak istenmeyen kimselerin başında esrar (% 95) ve alkol düşkünleri (% 88.7) gelmesi olağan görülebilir. Eşcinseller % 90.8 ile toplumun yaklaşık onda dokuzunun istemediği, hemen hiç istenmeyen komşular kategorisinde yer almaktadır. Araştırmada görüşülen kimselerin yarısı dolayında bir bölümü, aşırı sağcıları (% 50.8), aşırı solcuları (% 65.6), AIDS li hastaları (% 63.3) ve sabıkalıları (% 69.9) komşu olarak istememektedir. Evlenmeden birlikte oturan çiftleri komşu olarak görmek istemeyenler % 74 ile belki şaşırtıcı ölçüde yüksek görünmektedir. Dindar olmayanlar (% 38.4), Museviler (% 39.8) ve Hıristiyanlar (% 37.1), çoğunluğun itiraz etmediği ama yine hatırı sayılır genişlikte kesimler tarafından istenmeyen komşular arasında yer almaktadır. Bulgular, farklı dinî inanışlara hoşgörüyle bakmayanların toplumun üçte biri gibi bir kesimini oluşturduğunu göstermektedir. Araplar ı komşu olarak istemeyenler % 27 gibi yüksek bir düzeyde olması, hoşgörüsüzlüğün belki dinle değil farklı milletlere ve inançlara karşı önyargıların yaygınlığıyla ilgili olduğunu düşündürmektedir. Farklı siyasî görüşte komşu istemeyenlerin oranı (% 14.5) toplumumuzda siyasî bağnazlığın yaygınlığı konusunda bir ölçü olarak yorumlanabilir. Demokratik politik kültürün bir başka göstergesi, yurttaşların demokratik hak ve hürriyetleri ne ölçüde benimsedikleri, hak ve hürriyetlerin kullanılmasına ne ölçüde saygılı olduklarıdır. Hak ve hürriyetlere saygının yaygınlığını ölçmek amacıyla sorulan sorulardan bazıları 582 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI basın ve yayın hürriyetiyle ilgiliydi. Alınan cevaplar, yurttaşlar arasında basın hürriyetinin kısıtlanmasından yana hayli güçlü bir eğilimin varlığını ortaya koymaktadır. Araştırmada görüşülen kimselerin yarısından fazlası gazetelerde ülke çıkarlarına aykırı haberlerin, yıkıcı, bölücü yazıların açık saçık yazı ve resimlerin, dine ters yazıların devlet adamlarıyla alay eden yazıların ve demokrasi karşıtı yazıların yasaklanması gerektiği kanısını dile getirmiştir. Görüşülenlerin beşte birinin (% 20.7) Hükümete ağır eleştiriler içeren yazıların bile yasaklanmasından yana olması, basın hürriyetli konusunda toplumumuzda hayli yaygın bir inançsızlık olduğunu düşündürmektedir. Ülke çıkarlarını ilgilendiren haberler konusunda gazetelerin nasıl bir yol özlemeleri gerektiğine ilişkin soruya verilen cevaplar basın hürriyeti konusunda toplumun üç kesime ayrıldığını düşündürmektedir. Görüşülen hemen hemen her üç kişiden biri (% 30) Devlet, ülke çıkarları gerektirdiği zaman gazetelere kısıtlama getirebilmelidir şeklindeki yasakçı görüşe katılmaktadır. Gazeteler, ülke çıkarlarını göz önünde bulundurarak bazı haberleri basmaktan gönüllü olarak vazgeçmelidir diyen gönüllü kısıtlama yanlıları görüşülenlerin yarısını (% 51) aşmaktadır. Gazeteler, devlet politikası ile uyuşmasa bile her türlü haberi basabilmelidir. Hiçbir kısıtlama olmamalıdır diyen ve liberaller olarak adlandırabilecek kesim geri kalan beşte biri (% 19) meydana getirmektedir. TV kanalları üzerinde devlet denetiminden yana olanlar % 85 tir. Özel TV kanallarının yayınlarında tamamen serbest olmalarından yana olanlar % 15 oranında kalmaktadır. Bulgulara göre gazetelerin yayınlarında tam bir hürriyete sahip olmasını savunan (% 19) oranındaki liberal bir azınlık dışında kalan toplumun büyük çoğunluğu basın hürriyeti üzerinde kısıtlayıcı bir rejimden yana bir tutum sergilemektedir. Hak ve hürriyetlerin kullanılmasıyla ilgili tutumları araştıran başka bir soru sendika hürriyetini konu almaktadır. Yaklaşık elli yıldır sendika kurma hürriyetinin var olduğu bir ülkede Birbiriyle rekabet eden birçok sendika olması, karışıklığa ve gereksiz çatışmalara yol 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 583

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması açar, işçileri temsil edecek tek bir yetkili sendika olmalıdır görüşünü savunanların toplumun % 27 lik bir kesimini oluşturması, araştırmanın çarpıcı sonuçlarından biridir. Sonuç, geçmiş yıllarda toplumda sendikaların haksız taleplerde bulunduğuna ilişkin görüşlerin yaygınlaşmasıyla ilgili görülebilir. Temel siyasî haklardan biri olan toplantı ve gösteri düzenleme hürriyetiyle ilgili görüşler toplumumuzda siyasî hürriyetlerin kısıtlanmasından yana tutumları paylaşan bir kesimin bulunduğunu doğrular niteliktedir. Polisin bir gösteriyi dağıtmak için güç kullanması ndan yana olanlar % 17.32 ; ülkede hiçbir gösteriye izin verilmemesi gerekir diyen yasakçılar % 6.13 tür. Otoriterlik Toplumumuzda azımsanmayacak ölçüde yaygın olduğu anlaşılan demokratik bir politik kültürle bağdaşmayan otoriter-yasakçı tutumların birçoğunun çocukluktan kazanıldığı düşünülebilir. Ailelerde yaygın olarak görülen baskıcı ve yasakçı çocuk yetiştirme tarzı, toplumda otoriter tutumların yaygınlığıyla ilişkili görülebilir. Araştırma bulguları, çelişkili sonuçlar vermektedir. Aile terbiyesi, çocu ğun anne ve babasına itirazsız itaat etmesini gerektirir görüşünü kısmen veya tamamen doğru bulanlar % 66.5 iken Çocuk gerektiğinde ana-babasına itiraz edip onların söylediğinin yanlış olduğunu ileri sürebilmelidir görüşüne kısmen veya tamamen katılanlar % 88.1 e ulaşmaktadır. Çocuk öğretmenin sözünü iti razsız dinlemelidir görüşüne katılanlar % 61.9 dur. Çocuk sınıfta öğretmenle fikirlerini serbestçe tartışabilmelidir diyenler görüşülenlerin tamamına (% 95.4) yaklaşmaktadır. Kızım dövmeyen dizini döver sözünü onaylayanlar % 50.7 yi buluyor. Çocuk ne yaparsa yapsın, anne-baba çocuğunu dövmemelidir gö rüşüne katılanlar % 77.9 oranındadır. Görüşülenlerin birçoğunun sorulara tutarlı cevaplar vermeyişleri, soruların yanlış anlaşılmış olmasından kaynaklanabileceği gibi toplu mun birbirine zıt değer ve tutumların çatıştığı bir ortamı yaşamakta olduğunu düşündü rebilir. 584 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı

Hasan YAZICI Araştırmada görüşülen kimseler arasında büyük çoğunluk, çocukların anne ve babalarına şartsız sevgi ve saygı göstermeleri gerektiği görüşünü paylaşmaktadır. İnsan anne ve babasını, hatalarına rağmen kayıtsız ve şartsız sevip saymalıdır diyenler % 89 düzeyindedir. Sevgi ve saygıyı hak etmeyen anne ve babayı, çocuğu da sevip saymak zorunda değildir diyen ve çocuk yetiştirmede oldukça liberal bir tutumu benimseyenler % 11 de kalmaktadır. Çocuk yetiştirirken dikkat edilmesi gereken hususlarla ilgili görüşler, hayırlı evlat, itaatkâr, dindar olma gibi otoriter değerlere verilen önemin hoşgörülü, icatçı olma gibi hürriyetçi ve demokratik bir kültüre özgü değerlere göre biraz daha ağır bastığını göstermektedir. Sorumlu, terbiyeli, çalışkan olma gibi evrensel olarak nitelenebilecek değerlerin en büyük önceliğe sahip olduğu görülmektedir. Çocuk yetiştirmede dikkat edilecek hususları, birinci sırada önemli görülene 2, ikinci sırada önemli görülene 1 puan vererek yapılan bir hesaplama şu sonuçlan vermektedir: Sorumlu, terbiyeli, hayırlı evlat olma gibi değerler toplam % 53 ile sıralamanın zirvesine yerleşiyor. İtaatkâr, dindar olma gibi otoriter değerler % 16 dır. Hoşgörülü, icatçı olma gibi demokratik değerler % 17.3 oranındadır. Bulgular, toplum, çocuk yetiştirmede otoriter değerlerden demokratik değerlere doğru bir geçiş dönemi yaşıyor şeklinde yorumlanabilir. Araştırma bulguları, otoriter tutumların iş hayatında daha azaldığı izlenimi uyandırmaktadır. Amirin (yöneticinin) talimatına ne olursa olsun uyulmalıdır görüşünü paylaşanların oranı yüksekçe olmakla birlikte % 30 dur. Talimatlara doğruluğuna inanmadıkça uyulmamalıdır şeklindeki demokratik tutumu onaylayanlar çoğunluktadır: (% 41). İdam cezasıyla ilgili görüşler toplumumuzda otoriter tutumların gücünü yitirmekte olduğunu düşündürmektedir. İdam cezası konusunda toplum ikiye ayrılmaktadır. İdam cezasının kesinlikle kalkmasından yana olduklarını söyleyenlerin oranı üçte biri aşmaktadır (% 35). Hangi suçların idamlık suçlar olduğuna ilişkin soruya verilen cevaplar, idam cezasından yana olan kimseler arasında, idam cezasının bütün ülkelerde ve Türkiye de normal olarak 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı 585

Sakarya nın Politik Kültürü Araştırması verildiği kasıtlı olarak adam öldürme suçu dışındaki suçlara uygulanmasını isteyenlerin oranının bir hayli yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırmada görüşülen kimselerin % 86.2 sinin ırz düşmanlarının, % 55.5 inin adam öldürmeyen anarşistlerin, % 55.3 ünün uyuşturucu madde kaçakçılarının, % 23.6 sının rüşvet alanların, % 10.5 inin hileli mal satanların, % 10.4 ünün karaborsacıların idam edilmelerinden yana olmaları, toplumsal sorunlara baskıcı-otoriter çözümlerden yana olan kimselerin yaygınlığı konusunda fikir veren çarpıcı bir bulgudur. DEMOKRASİNİN ANLAMI İnsanlar demokrasiyi çok değişik şekillerde anlayabiliyor. Sayacağım şeylerin demokrasiyle ne kadar ilişkili olduğunu söyleyiniz şeklindeki soruya verilen cevaplar, halkın yönetime katılması, hürriyet, eşitlik, azınlık hakları gibi gerçekten demokrasiyle ilişkili kavramların demokrasiyle az veya çok ilişkili görülen kavramların başında geldiğini göstermektedir. Görüşülenlerin % 82.6 ile % 97.8 arasındaki bir bölümü demokrasiyi belirtilen kavramlarla ilişkili görmektedir. Ancak verilen cevaplar, toplumumuzda bir yönetim biçimi olan demokrasiyi, hiç ilişkisi olmayan bazı kavramlarla ilişkili görenlerin oranının hayli yüksek olduğunu göstermektedir. Görüşülenlerin % 79.8 i demokrasi ile ülkenin kalkınması arasında çok (% 53.7) veya az (% 26.1) bir ilişki bulunduğu kanısındadır. Soruları cevaplayanların % 55.8 ile % 78.4 arasında değişen büyük bölümlerinin, demokrasiyi hiç ilişkisi olmayan mahkemelerin hızlı bir şekilde çalışması, rüşvetin önlenmesi, devletin fiyatları kontrol etmesi, devletin herkese iş bulması, devletin banka ve şirketleri kontrol etmesi gibi kavramlarla az veya çok ilişkili görmeleri ilgi çekicidir. Bulgular, toplumumuzun büyük çoğunluğunun demokrasiye, bir siyasî yönetim biçimi olmanın ötesinde anlamlar yüklediklerini ortaya koymaktadır. Bulgulara göre Sakarya da insanların büyük çoğunluğu demokrasiye siyasî anlamlar yanında ekonomik anlamlar yüklemektedirler; demokrasiden yalnızca siyasî hürriyet değil ekonomik refah da beklemektedirler. 586 6. Ulusal Sosyoloji Kongresi Bildiri Kitabı