TÜRKİYE M KRİSTAL ÜLKEM



Benzer belgeler
Obsidyen ile sağlıklı kalın. OBSİDYEN TAŞI NEDİR?

Renklerin insan davranışını ve psikolojisini önemli ölçüde etkilediği bugün kesinleşmiştir. Kanada'da bir okulda yapılan deneyde, odaların renk ve

EVRENSEL BOLLUK ENERJİ GÜÇLENDİRMESİ

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır.

SEVGİ IŞINI. (LOVE LİGHT) Ders Notları

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

EFT ile POZİTİF HAYAT EĞİTİMİ EFT NEDİR?

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

3 Gecelik Konaklamalı Programlar. 3 Gecelik Konaklamalı Programlar

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KONU 11: TAŞIN HAMMADDE OLARAK KULLANIMI: MİNERALLER. Taşın Hammadde Olarak Kullanımı

Natur-Med de Bir Gün Nasıl Geçiyor?

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

İLKYARDIM.

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-2. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı

2 Gecelik Konaklamalı Programlar. 2 Gecelik Konaklamalı Programlar

Ön yargılar, eski yanlış bilgiler yıkılıyor. Yeni bir anlayış geliyor. Kendinizi ifade edebileceğiniz yeni yaratıcı alanlar geliyor.

RENKLERİN ANLAMI(ARİAL 14-kalın )

ÜNİTE 3 YAŞAM KAYNAĞI TOPRAK

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

Masajlar. Bölgesel Pythia Masajı 30 min. 90 TL. Geleneksel Bali Masajı 50 min. 170 TL. Reflexology 50 min. 170 TL

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Ö NEMLİ NOT! BİSİKLETİ KULLANMADAN ÖNCE BU EL KİTABINI İYİCE OKUYUNUZ. ÖNEMLİ GÜVENLİK BİLGİLERİ

ÜNİTE 4 DÜNYAMIZI SARAN ÖRTÜ TOPRAK

2 Gecelik Konaklamalı Programlar. 2 Gecelik Konaklamalı Programlar

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

Fezalar Eğitim Kurumları MSO Matematik ve Fen Bilgisi Olimpiyatı 6. SINIF AÇIKLAMALAR. Bu soru kitapçığında, çoktan seçmeli 40 soru vardır.

International Ürün Sunumu ONE MORE PAINLESS NIGHT GLU & ONE MORE SLIM STYLE

BİZ, MELEKLER - DRUNVALO

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.


Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

Kuş Gözlemciliği. Süleyman Ekşioğlu Kuş Araştırmaları Derneği

Bırakın doğa evinize gelsin!

Silla DIODELAZERTÜY GİDERİCİ SİSTEM. Süper soğutma: Sa r soğutma 0-5 Profesyonel: Mikro kanal teknolojisi Yüksek : Enerji alman bar Büyü:12*12mmspot

Evren Nağmesinde Bir Gelincik Tarlası

SİMGE ORGANİK Buğday Çimi Suyu

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Gelin bugün bu yazıda ilkokul sıralarından beri bize öğretilen bilgilerden yeni bir şey keşfedelim, ya da ne demek istediğini daha iyi anlayalım.

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Tek Gecelik Konaklamalı Programlar. Tek Gecelik Konaklamalı Programlar

GÜNEŞİN ELEKTROMANYETİK SPEKTRUMU

Göl, gökyüzü ve deniz... Eşsiz bir huzur içindesiniz...

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

VİTRİN KUYUMCULUĞU BÖLÜMÜ MESLEK DERSLERİ TAKI SATIŞI. 1. Ziynet eşyaları, altın ve altın alaşımlarından üretilen standardı nasıl olmalıdır?

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Günümüzde bilinen 117 element olmasına rağmen (92 tanesi doğada bulunur) bu elementler farklı sayıda ve şekilde birleşerek ve etkileşerek farklı

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Soğuk Havaların Kalp Krizine Olumsuz Etkisi

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

Taşların gizemli güçleri

İç mekânlarda doğal güneş ışığının tadını çıkarın.

Yaşamımızı devam ettirebilmemiz için tuza ihtiyacımız var! NEDEN?

Adım Tomas Porec. İlk kez tek boynuzlu bir at gördüğümde sadece sekiz yaşındaydım, bu da tam yirmi yıl önceydi. Küçük bir kasaba olarak düşünmeyi

Novasta. Renkler ve bizde uyandırdıkları hisler. Tarih : Haber İsmi :

Element ve Bileşikler

Yeni başlayanlar için TEDAVİ PROTOKOLLERİ

KAÇIRMAYIN %30 A VARAN İNDİRİM!

ÇINLAMA KONUSUNDA EN SIK RASTLANAN SORULAR

Not: Bu yazımızın video versiyonunu aşağıdan izleyebilirsiniz. Ya da okumaya devam edebilirsiniz

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Adı Soyadı :. Numarası :.

Defne ağacı, bahçeye güzellik verir. Defne yaprağı, yemeklerinize lezzet katar. Defne yağlı sabunu ise cildinizi güzelleştirir

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

BODRUMLU GİRİŞİMCİ YENİ BİR TAVUK IRKI YARATMAK İSTİYOR

Streslere karşı 7 etkin uygulama

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

NURULLAH- Evet bu günlük bu kadar çocuklar, az sonra zil çalacak, yavaş yavaş toparlana bilirsiniz.

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

MTA TABİAT TARİHİ MÜZESİ

Theta Healing sistemi ile ilgili merak edilenleri bilinçaltı terapisti, eğitmeni ve astrolog Meltem İntepeler'e sorduk.

Merkez Mah. (Yenibosna) Yılanlı Tepe Sok. No:3 Bahçelievler / İSTANBUL Tel: Fax:

ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ VE ATOM

"Nereden başlasam, nasıl anlatsam..."

Tıp Tarihine Yaklaşım

Bilgilendirme Rehberi

ÖNEMLİ GÜVENLİK BİLGİLERİ

Bodrum da Can Arif Semineri

Elektronların Dizilişi ve Kimyasal Özellikleri

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat

HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. 2 Ders Saati (40+40dk)

Solunum ve Kalp Durması Nedir? Solunum Durması: Kalp Durması: Temel YaĢam Desteği Nedir? ilaçsız Hayat Kurtarma Zinciri Nedir?

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

FORUM EGE GÜNEŞİ ANAOKULU 2 YAŞ MİNİK ARILAR SINIFI AYLIK EĞİTİM VE BRANŞ DERSLERİ PROGRAMI

YÜZME HAVUZU SAUNA SPA

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-1. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı

küçük şeyler Eylül 2007

İletken, Yalıtkan ve Yarı İletken

Maddeyi Tanıyalım Maddeyi Niteleyen Özellikler Bazı Maddelere Karşı Neden Dikkatli Olmalıyız? Maddelerle Çalışırken Uyulması Gereken K

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Transkript:

BETA YAŞAM EL KİTAPLARI DİZİSİ- 6 MADDE YAŞAMDAN ENERJİ YAŞAMA GEÇİŞ TÜRKİYE M KRİSTAL ÜLKEM Cemal BENCAN

Cemal BENCAN

TÜRKİYE M KRİSTAL ÜLKEM 1.Baskı Kasım 2007 Dizgi Kapak Tasarım Büge AKKANIM bgrafik@gmail.com - bgrafik@eylulyayin.com Çizimler Mustafa BENCAN Baskı Temiz İş Matbaası Tic. Ltd. Şti. 2837 Sokak No : 9 Kat : 1 Halkapınar-İZMİR Tel : 0 (232) 459 04 24-449 51 09 Fax : 0 (232) 449 24 43 1.Sanayi Sitesi - İZMİR ISBN : 978-975-92055-5-3 Cemal BENCAN 2

CEMAL BENCAN 1961 yılında Gaziantep'te dünyaya geldi. 25 yaşında Adana'ya yerleşti. Yüksek eğitimini Fizik-Kimya-Biyoloji Öğretmenliği dalında aldı ancak öğretmenlik yapmayıp ticaret ve imalat işleri ile uğraştı. 1998 yılına kadar tüm dünyasal ve ticari hedeflerini yakalayıp, bütün emellerine ulaştığını düşünürken, gerçekte kendisinin tüm kalelerinin düştüğünü ve ciddi hastalıklara yakalandığını fark etti. Sahip olduğu her şeyden vaz geçerek gerçeği ve mevlayı aramak için salik olup, seyr-ü süluk'a çıktı. İki yıla yakın kesintilerle inziva dönemi yaşadı. Birçok ilham ve esinlenmeler alıp bunları kitaplarında yayımladı. Şu ana kadar; Claros - Doğal Terapi Yöntemleri Zulmaniler - Negatif Enerjiler Işık Tarlaları Antik Terapi ve Sağaltım Yöntemleri Arınma ve Korunma Sanatı Türkiye m Kristal Ülkem İsimli altı kitabı bulunmaktadır. Bu kitaplarda kendisine nasip olduğu oranda Allah'ın o sade, basit ama hatasız çalışan teknolojisini indirip, ihtiyacı olan insanlara Allah'ın izni ile sunmaya çalışmaktadır. Allah hayırlarla yolunu açık etsin. 3

Her şey, bir insanın bir madde gibi değil de bir enerji gibi yaşaması gerektiğini fark ettiği anda başlar. O dakikadan sonra artık o başka bir insandır ve hiçbir şey eski ile aynı olmadığı gibi artık eskiye dönüş de yoktur. Yani o kişi için artık kıyamet kopmuştur. Bu onun küçük kişisel kıyametidir. Kendisine, bir enerji varlık olarak bin bir çeşit tuzaklarıyla dolu bu köhne dünyada, yeni kimliğiyle ve yeni olanaklarıyla cennetten bir vaha yaratmanın ince sanatını öğrenme ve uygulama fırsatının verildiğini fark edip, düşe kalka, kafasını vura vura bu süreçte ilerlerken, karşısına çıkan, bu yollardan geçmiş ağabeyler ve ablaları ile karşılaştığında onların rehberliğini tanımalı ve büyük bir alçakgönüllülükle kabul etmeyi bilmelidir. 4

Enerji kimliğine sahip çıkan bir insan, münezzeh olduğu beta yaşam bilgileriyle geriye dönüp hayatı yeniden incelemeye başladığında, her şeyin ayan beyan ortada olduğunu ve yaşamın çok basit yasalarla yönetilmekte olduğunu görecektir. Seveceksin Vereceksin Afedeceksin Hoşgöreceksin İnanacaksın Talep edeceksin İmajine edeceksin ve Yaşayacaksın! 5

İÇİNDEKİLER Kristalleşmiş Minareller Granit Ülkenin Kristal Çocukları Kristalleri Tanıyalım Kristallerdeki Gizli Potansiyel Kristallerin Kaydetme Özellikleri Kristallerin Yükseltme Özellikleri Nasıl Yararlanabiliriz Adanması ve Komut Verme Kristallerle Terapiler Spa Taşlarıyla Terapi Kristallerin Temizlenmesi Kristal Terapi Eğitimi Tezahür Ettirme Çalışması Burçlara Göre Uğurlu Taşlarımız Uyarıyorum Küresel Kabus Şifada Kefaret ve Çile Yanan İnsanlar İnsandan İnsana Enerji Etkileşimi Ölüm - Kıyam - Yeniden Doğum Adil Olun Hak Yasasına Parmak Örneği Yüksek Farkındalık Eve Yardımcı Alırken Dikkat Sırtımızın Ortası Toprağın Sağaltma Yasası Yatırlarda Uzun Kalın Anti Şey Prensibi ile Bağımlılıklardan Kurtulma Tırnaklarda Gizlenen Güç Parmak Uçlarınızdaki Gücü Kullanın Harfler ve Heceler Hamamlar Hastanelerin Durumu Can ınız ile Tanışmalısınız Ölümcül Bilimler Ana bilim Dalı Siftah Parası Oksijen Çarptı Kurbağanın Secdesi Gezegenin İhalesi Kentin Sesi 6 7 11 16 17 17 18 19 21 22 24 26 27 28 29 40 44 45 50 52 57 63 64 69 70 72 77 79 81 85 88 91 92 97 100 103 107 111 115 121 125

KRİSTALLEŞMİŞ MİNERALLER Negatif Enerjilere Karşı Düzenli Ordu Kristalleşmeyi başaran bir mineralin atomik yapısı kristalleşememiş hem cinslerine göre çok daha farklıdır. Henüz ham olan mineralin atom dizilişleri şekilsiz ve düzensiz haldeyken kristalleşmiş olanların şekilleri düzenli ve belli bir nizama girmiş haldedir. Zaten bu yüzden bunların titreşimleri çok yüksek ve güçlüdür. Daha önceki bölümlerde kristallerle nasıl terapiler yapılacağı hakkında bahsetmiştim. Şimdi de bu uygulamalarla vücuttaki enerji kanallarının nasıl açılacağını ve vücudun negatif enerjilerden kristaller yardımıyla nasıl arındırılacağının teknolojisini açmaya çalışacağım. Mesela parmak uçlarına kristal uygulaması ya da elde tutarak veya alına koyarak yapılan kristal terapi çalışmasında ne oluyor da negatif enerjiler vücudu terk ediyor, bu nasıl oluyor biraz inceleyelim. Arınmak ve şifalanmak amacıyla elimize aldığımız tekâmül etmiş bir mineral olan kristali sevgiyle tutup niyet ettiğimiz anda onunla birleşmeye ve birliği yaşamaya başlarız. Bu bir bakıma vahdet'tir. Vahdet-el vücud'un bir ön çalışması sayılmaktadır. Çünkü O'nun sonsuzlukları ve sınırsızlıkları kapsayan birliğinde nasıl her zerrede mevcut ise o kristalde de mevcuttur. Mevcut olduğu her birimde (hangi birim olursa olsun) onunla buluşmak ve birleşebilmek, yani evrende herhangi bir birim ile birliği yaşayabilmek insanoğlu için asıl vahdet-el 7

vücud'a ulaşabilmenin bir antrenmanı ve ön çalışmasıdır. Şimdi bu kristal ile birliği yaşadığımız anda biz kristal, kristal de biz oluverir. Elimizde tuttuğumuz bir kristal eğer bir kuvars veya bir ametist ise muhtemelen yaşı 10 150 milyon yıl dır. Tüm atom dizimleri o kadar mükemmel haldedir ki düzenli bir ordu gibidir. Ritim halinde koşan veya yürüyen askerler gibidir. Dikkatinizi kristale yöneltip de şifa için niyet ettiğinizde bu ritim onunla yaşadığınız birlik halinden dolayı ceste ceste sizin vücut uzayınıza girmeye başlar. Vücudumuzda bulunan negatif, hastalık yapan enerjileri bir an için bir grup gaspçı ve kapkaççı gibi düşünelim. Bu enerjiler vücutta yerleştikleri bölgelerde hücrelerin yapısını bozarak o bölgeyi kaos ve anarşi dolu bir bölge haline getirirler. Bunun madde boyutundaki haline tıp hemen bir hastalık ismi koyar ve onu bir rafa yerleştirir. Kristalin düzenli ordulu atomik yapısı kendisiyle birliği yaşayan insanın vücut uzayına girer ve onunla mündemiç (iç içe) hale gelir. Böylece vücutta yerleşik bulunan hastalık bir anda düzenli bir ordu ile ve yeni bir yönetimle karşı karşıya gelmiş olur. Bunu bir çeşit sıkıyönetim veya devrim harekâtına benzetebilirsiniz. Sokağa çıkma yasağı ve ev ev aramalar. Kristaldeki her bir ritim ve titreşim vücudunuzun her sokağına, her çıkmaz dehlizine ve oralardaki her hücrenin arkasına bakarak negatif enerji 8

partikülleri arar. Çünkü günahsız birer varlık olan ve mineral âleminin evliyaları diyebileceğim kristallerin titreşimi o kadar güçlüdür ki negatif enerjiler için Sur'un sesi gibi bir şey diyebilirim. Bu şiddetli tesir karşısında bozguna uğrayan negatif enerji grubu kaçışmaya ve bir an önce vücudu terk etmeye yeltenir. Eğer karşılarındaki atom ve enerji düzeni karmaşık ve düzensiz, tekâmül etmemiş bir düzen olsa bu kaçışan enerjiler onları bozarak kaçıp kurtulabilirler. Ancak, bu kristallerin düzeni öyle muntazamdır ki dirsek aralığı dizilmiş cadde boyu yüz binlerce asker düşünün. Bu engeli yarmak isteyen negatif enerji belki en öndeki birkaç askere birkaç darbe indirip yıkabilir ancak hemen ilk üç-dördüncü sırada bütün gücü tükenir ve daha fazla ilerlemeyerek oracıkta yok olup gidecektir. İşte kristallerle insanların enerji düzeyindeki ilişki arınma bakımından böyle yaşanmaktadır. 9

Kristalleştirmeyi başaran her birim, mensubu olduğu alemin evliyasıdır. 10

GRANİT ÜLKENİN KRİSTAL ÇOCUKLARI Ege denizine bir Arslan pençesi gibi saplanan piramit biçimli dağların üzerindeki yeşil ormanların altında neler var biliyor musunuz? O dağları oluşturan yapı tümüyle kristaller, mermer ve granit gibi tekamül etmiş, düzenli atom yapısına sahip sert mineral kütlelerden oluşmaktadır. Yani granitten dağlar. Sadece üzerleri yeşil bir bitki örtüsüyle kaplanmış ve bazı yerlerini de yerleşim merkezleri ve binalar kapatmış olduğundan yüzünü gizliyor, göremiyoruz. Doğanın da aşındırmasıyla üstünü ince bir toprakla kapatmış bu coğrafyanın altında granit bir ülke var. Tüm Dünya nın mermer ve granit rezervinin %40'ının Türkiyemizde, Anadolu toprak-larında olduğunu biliyor muydunuz. Bununda %70'inin Ege bölgesinde olduğunu!. Boşuna değil Thales, Hipokrat, Aristo, Homeros, Heredot, Galenos gibi iz bırakan Filozoflar, ilim ve sanat adamları, hekimler burada yetişmiş. Çok tanrılı dönemde Tanrı, Yarı Tanrı ve Tanrıçaların meskeni olmuş medeniyetler buralarda kurulmuş, Bergama lar Efes ler, İyon lar, Karya lar boşuna değil. Meryem Ana Bülbüldağını tesadüfen mesken etmemiş. Daha Ege Bölgesinde bir tepenin altındaki görüntü. 11

sonraları Hiristiyanlığın 7 kilisesi Batı Anadolu da konumlanmış ve Türk kavmi tayini çıkar gibi Orta Asya'dan alınıp Anadolu'ya kadar getirilmiş ve Söğüt Kasabasında çiviyi çakarak buraya, Granit bir ülkeye yerleştirilmiş. Mermer ve Granit billurlaşmış, yani kristalleşmiş sert kayaya denir. Bundan bir adım sonrası sertlik ve şeffaflık bakımından kristaldir. Yani minerallerin tekâmülü bakımından bakıldığında, normal taş ve kaya-lardan bir hayli ileri tekamüle sahip bir mineraldir. Titreşimi kristale yakındır ve o oranda da sağaltma gücüne sahiptir. Sertliğinden dolayı zamana en iyi mukavemet gösteren minerallerin başında gelmektedir. O nedenle eski heykeller ve yapılar hatta eski kentlerin tümü mermer argümanlardan oluşmaktadır. Yüksek sağaltma gücüne sahip olduklarından antik çağlardan beri tüm uluslar, hamam ve kaplıca, tapınak, hükümet binası gibi önemli yapılarında kesin bir kararlılıkla mermeri kullanarak inşa etmişlerdir. Osmanlının yeşerdiği Söğüt Kasabasının altı da yeşil ve sarı mermer oluşumdan ibarettir. Yeşil, İslâm ın rengidir. Huzur ve bereketi temsil eder. Sarı ise portakal rengidir. Portakalın içi ve dışı aynı renktir. Yani içi dışı bir., Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol. felsefesinin rengidir. Yunus Emre'nin türbesinin bulunduğu Ege Bölgesinde yer'den bir kesit 12

Eskişehir bölgesinin altı da kahverengi m e r m e r d e n b i r z e m i n d i r. K a h v e r e n g i, olgunluğun ve kerametin rengidir. Yüce Allah, İslamiyetin askeri ve koruyucusu olarak seçtiği Türk Milletini bir plan dahilinde getirip bu kristal topraklara yerleştirmiştir. Mermer ve Granitin yanı sıra Anadolu toprakları ayrıca yine çok zengin Kuars ve bor yataklarına da sahiptir. Yani kısacası bir kristal tepsinin üzerinde yaşamaktayız. Peki bunun anlamı nedir? Kristaller; özellikle de Kuvars insan hayatında teknolojinin her alanında kullanılmaktadır. Çünkü teknolojinin vazgeçilmez unsurlarından iki tanesi optik ve transistorlerdir. Kuvars kristali saydam ve piyezo elektrik özelliğinden dolayı sanayide çok aranan bir ham madde özelliğine sahiptir. Cam yapımında ham madde olarak Kuvars kumları kullanılmaktadır. Porselenlerin sır kaplamasında yine Kuvarsa Marmara Bölgesinde yer'den bir kesit 13

rastlarız. Şaşmaz dakikliği ile Kuvars saatlerde görev yine kristallerindir. Hele transistorlerde ve entegre devrelerde, mikro chiplerde harikalar yaratırlar. Meydanlardaki Amfikatörlerde sesleri bin kata yükselten transistorlerdir. Bir Transistörü kırdığınızda içinde toplu iğnenin başı kadar büyüklükte silisyum veya germanyum kristalinin olduğunu görürsünüz. Kendisine uygulanan titreşimi binlerce kat yükseltebilmektedir. İşte o minicik kristal bir SiO2 yani Kuvars kristalidir. Bilgisayarlarda kullanılan entegre devrelerde ve çiplerde de bu kristallerden mevcuttur. Çünkü bunların bilgiyi kayıt etme ve saklama gibi bir özeliği de vardır. Hafıza ve belleği şu kadar biyt dediğimiz bilgisayarın bilgi bankasının sakinleri ve kahramanları yine Kuvarslar ve kristallerdir. Kullandığımız, en küçük volki tolki telsizlerden tutun, tüm alıcı verici radyo ve T.V cihazlarında, PTT santrallerinde, uydu haberleşme aygıtlarında, tüm telsiz haberleşme cihazlarında yine kristaller frekans sabitleyici olarak kullanılmaktadırlar. Yani onlar olmasa teknoloji olmayacak neredeyse.şöyle bir bakalım evimizde kullandığımız eşyalarda silisyum kristalleri nerelere girmiş bulunmakta. Pencere camlarımızdan başlayalım, porselen tabaklarımız, TV, Radyo, telefon cihazlarımız, elektrik araçlarımızın tümünde ve kolumuzdaki saat, likit kristaller, plazma TV gibi refahımızı yükselten birçok unsurda bize hizmet için yaratılmış sanki. Kristalleşmeyi başaran her birim, mensubu olduğu alemin evliyasıdır. Burada üzerinde durmak istediğim mineralin silisyum, germanyum veya kalsiyum olmasından çok bunun kristalleşmiş olmasıdır. Bir mineral için kristalleşmek demek tekamül etmek 14

demektir. Çünkü kristalleşmek çile ile, sabır ile olur. Tekamül de öyle, ben bu kristalleri taşların, mineral aleminin evliyası olarak nitelendiriyorum. Mermer ve Granit'de bir bakıma kristalleşmiş kalsiyum olduğundan onları da tekamül etmiş mineraller sınıfına koyabiliriz. O halde ulusca dünya rezervinin %40'ını oluşturduğu kristal bir yapının üzerinde yaşamaktayız yani ayağımızı sağlam yere basmaktayız. Bunun bir de enerjik yönü var. çünkü bu yapının frekansı normal bir toprağın frekansından her zaman farklı ve çok yüksektir. Dolayısı ile üzerinde yaşayan canlılarında frekansını yükselmeye zorlayacaktır. Boşuna değil Anadolu topraklarında yetişen ve ilaç yapımında kullanılan eczacılık ham maddesi bitki çeşitliliği hatırı sayılır bir orandadır ve bu bitki örtüsünün neredeyse hepsi tedavi edici, sağaltıcı ve arındırıcı özelliğe sahiptir. Burada doğan yetişen ve doruğa çıkan bütün uygarlıklar gibi bizim ulusumuz Atatürk Türkiyesi de bu yüksek titreşimden nasibini alacak ve hızlı bir evrim ile tekamül yolculuğunu tamamlayacaktır. 15

KRİSTALLERİ TANIYALIM Binlerce ton basınç altında, yüksek ısı farklarına maruz kalarak ve milyonlarca yıl sabırla bekleyip çile çekerek kristalleşmeyi başaran bu mineraller dünyanın oluşumundan beri biriken bilgileri olağanüstü bir şekilde bünyelerinde kayıt edebilme özelliği kazanmışlardır. Özellikle, bir silisyum kristali olan Kuars'lar bu konuda büyük yeteneğe sahiptirler. Kristalleşmeyi başaran her birim, Mensubu olduğu âlemin evliyasıdır. O' artık keramet ehlidir ve Mucizeler yaşatabilir. Bizler de insanlık âleminin birimleri olarak kristalleşme yolunda evrimleşmeye ve tekamül etmeye çalışmakta değil miyiz? Değerli Ahmet Yesevî, Mevlana, Yunus, Hacı Bektaş-ı Veli, Atatürk ve diğer iftahar edilesi yücelerimiz gibi. Kristalleşen birim; hem sanatçı, hem asker, hem filozof, hem ilim ve bilim adamıdır. İstediği an istediği programı açabilir. 16

KRİSTALLERDEKİ GİZLİ POTANSİYEL Kristaller, milyonlarca yıldır insana hizmet etmek için fark edilmeyi bekliyorlar. Gücü arttırma, bellek ve kaydedip saklama bakımından inanılmaz bir potansiyele sahiptirler. KRİSTALLERİN KAYDETME ÖZELLİKLERİ Yalnızca bir tek silisyum atomunun elektron uzayındaki boşluğa dünyanın tüm bilgisi sığmaktadır. Kuars'lar silisyum kristalleridir. Vücuttaki her türlü düşünsel ve enerjik frekansı kayıt edebilirler, kayıt ederken de oradan söküp çıkarabilirler. Örneğin, bilgisayarlar ve tıbbi cihazlardaki mikroçiplerde bilgi hapsetme ve bellek kapasiteleri kristallerin işidir. Silisyum kristali olan Kuarslar atom uzayları ve elektronları arasında bilgi saklama özelliklerine sahiptirler. Bu özelliklerinden dolayı bilgis ayarlar içerisinde, çiplerde ve transistorlerde kullanılırlar. Bilgisayarlarda binlerce byte bilgiyi uhdesinde barındırdığına şahit olduğumuz bu tekamül etmiş mineraller doğal halleriyle veya takı olarak insan üzerinde taşındığında da aynı fonksiyonları yerine getirirler. Bunlar, bir elektrik akımını, bir puls'u veya herhangi bir tesiri kayıt edip bilgiyi hapsedebildiklerinden dolayı eğer bir insan üstünde taşıyor ise, kendilerine veya ait 17

oldukları kişiye yönelen öfke, kin, nefret, kıskançlık, kızgınlık v.s. gibi olumsuz, negatif duygu ve düşünce repliklerini de sahibinden önce yakalayıp hapsederek kişinin bunlardan korunmasına vesile olurlar. KRİSTALLERİN YÜKSELTME ÖZELLİKLERİ Kendilerine uygulanan herhangi bir tesiri binlerce defa yükseltebilirler. Bu, düşünce veya enerji halinde olabilir. Örnek : Amplifikatörler, lazer teknolojisi, vericiler, telsizler. Teknolojide kullanılan transistor'lerden birisini kırdığımızda içinde, minicik bir parça silisyum kristali olan Kuars'a rastlarız. Bunlar elektronik sanayinde ve teknolojide yaygın olarak kullanılmaktadır. Amplifikatörlerde bir sesin binlerce watt yükseltildiğine hepimiz tanığızdır. Müzik çalan cihazlarımızda ve meydanlardaki amplifikatör cihazlarında sesi yükselten işte bu kristallerdir. Kendisine uygulanan her tesiri yükseltebilen bu harika mineraller muhatap oldukları düşünceyi ve duyguları da yükseltebilirler. Kendisine uygulanan bir düşünceyi binlerce defa yükseltip evrene bir anten gibi yayabilirler. Gezegenimizin yüzde yetmişini silisyum elementi oluşturur. Bir insanın bedeni yakıldığında ise geriye sadece silisyum tuzu 18

kalmaktadır. Yani bedenimizin mayası ile toprağın mayası aynı elementtir. O nedenle kutsal kitabımızda sizi topraktan yarattık denilmektedir. NASIL YARARLANABİLİRİZ Kristalleri üç kategoride hayatımıza kabul edip katabiliriz. Kişisel kristaller : Üzerimizde, cebimizde taşıdığımız veya takı olarak kullandığımız kristallerdir. En küçük bir parçasının bile yanımızda olmasında sayısız faydaları vardır. Hayırsız, uğursuz enerjileri defeder, gümüş veya altın ile birlikte kullanılabilir. Kristalin ten'e bizzat deymesi şart değildir. Etrafındaki gümüş veya altın ona bir anten vazifesi görerek gücünü daha da yükseltir. Temizlik için özel bir çaba gerekmez, banyo yaparken sizinle birlikte yıkanması yeterlidir. Mekan için kristaller : Evlerde, ofislerde, çalışma masasının üstünde veya bilgisayar, TV gibi cihazların yanında kullanılır. Buralarda görünür bir yerlerde bulunmasında fayda vardır. Kristalleşmeyi başarmış bir mineralin atom dizilimi düzenli ordu gibidir. Çok güçlü ve yüksek bir ritm ve frekansları vardır. Bu ritm ve frekans alçak titreşimlere ve düzensiz frekanslara galebe çaldıklarından ortamlarında onları barındırmazlar. Dolayısı ile bilgisa19

yar veya TV den yayılan zararlı şuaları nisbeten tesirsiz hale getirirler. Ortamınıza giren insanların yaydıkları düzensiz titreşimleri de etkisiz hale getirdiklerinden binlerce yıldır nazar ve benzeri durumlara karşı kullanılmışlardır ve etkileri bilinmektedir. Temizlenmesi için birkaç saat deniz suyu oranında tuzlu suda bekletilmeleri veya bir gece bahçede toprağa gömülmeleri yeterlidir. 15 günde bir bu işlem yapılabilir. Terapi için kristaller : Bir terapi kristali en az başparmak büyüklüğünde olmalıdır. Ucu piramit şeklinde, fasetaları düzgün ve kırıklık olmamalıdır. Dost kristaller : Titreşimi yüksektir. Ortamda bulunması size çok olumlu etkiler verir. Ortama sürekli pozitif destek sağlar. Savaşçı kristaller : Titreşimi çok yüksektir. Elinize aldığınızda onun savaşçı ritmini hissedersiniz. En uygun terapi kristalidir. Küreler : Hayal gücünü ve vizyonu genişletir. Medyumik kanalları açarak kişiyi duyu ötesi iletişimlere hazırlar. Kristal seçimi : Bir kristal edinirken önce görsel sonra da dokunarak seçiminizi yapmalısınız. Uçlarının 20

kırık olmadığına, şeffaf oluşuna ve temizliğine dikkat edin. Sonra elinize alarak titreşimini hissetmeye çalışın. Ritmini dinleyin. Onun size bir şeyler katacağını hissettiğinizde hemen alın. Onu bir kese veya pamuklu bir kutuda saklayabilirsiniz ya da açıkta bırakın ama bir yerden bir yere taşırken mutlaka kutusuyla taşıyın. Büyük mekan kristallerinizi yatak odanızda tutmayın, sizi uyutmazlar, hep ilgi isterler. Salonda veya oturma odasında bulunması daha iyidir. Adanması ve komut verme : Yeni aldığımız bir kristali önce birkaç saat tuzlu suda bekletin. Sonra küçük bir tören ile onu adarsınız. Bu tören gereklidir. Evren yasalarına göre her psişik çalışma bir tören ile olmalıdır. Bu tören konusu içtimai ve sosyal hayatımıza da girmiştir. Mesela bir çocuğa isim koyarken kulağına üç defa çağrılması, sünnet olurken tören, evlenirken tören, v.s. ve en son öldüğümüzde gömülürken bile tören uygulanmaktadır. Aynı şekilde kristali adarken de küçük bir tören yapılır. Uygun görürseniz yakın arkadaşlarınızı da bu törene davet edebilirsiniz. Temizlenmiş kristali bir sehpanın ya da masanın üzerine koyar ve ona bir kişilik kazandırırsınız. Ona şöyle hitap edersiniz: Sevgili kristalim; bana ve manyetik alanıma hoş geldin. Artık seninle bir takım oluşturduk. Seninle bütüne ve insanlığa 21

hayırlı çok işler yapacağız. Şimdi seni, Allahın izni ve inayeti ile yalnızca hayra, bolluğa, barışa ve sevgi için hizmete adıyor ve görevlendiriyorum. Hepimize hayırlı olsun diyerek töreni minik bir kutlama ile sonlandırırsınız. Artık kristaliniz ve siz ayrılmaz bir ekipsiniz. Allahın izniyle onunla çok çeşitli evrensel çalışmalar yapabilirsiniz. KRİSTALLERLE TERAPİLER Parmak Uçlarından İçeriye Kristal Terapi Kristalin yükseltme özelliğinden faydalanılarak tıkanmış meridyenlerin açılması ve blokajların kırılması dır. Böyle bir terapi için kullanılacak doğal kristalin en az kişinin baş parmağı büyüklüğünde olması gerekir. Daha büyük olabilir. Büyüdükçe gücü de artar. Önce bir elin beş parmağı ile kristal alt kısmından tutulur. Beş parmağın ucu da kristale temas etmelidir. İçimizden kristale şu düşünce hafifçe söyleyerek gönderilir. Sevgili kristalim; lütfen doğal enerjimi binlerce defa yükselt. Bu komut ile kristal çalışmaya başlar. Kişinin doğal enerjisi kristal tarafından binlerce defa yükseltilerek sivri ucundan yayılmaya başlar. Bu sivri ucu diğer elin parmak uçlarına beşer dakika hafifçe deyirerek tutulur. Bu tutuşlar demo tutuşlarıdır. Eğer bir nabız atışı veya 22

zonklama başlarsa o parmak ucunun aktığı meridyende sorun var demektir. Bu bir rahatsızlık veya blokajdır. Her parmak ucu farklı bir meridyene ve farklı organlara enerji taşıdığından yirmi parmak ucu (ayaklar da dahil) beşer dakikalık demo tutuşuyla kontrol edilir, nabız atışı veya zonklama olan her parmağa bir işaret konur. Sonra sorun olan bu parmak uçlarına her gün birer saatlik esas terapi tutuşları uygulanır. Her uygulamadan sonra yüklenip ısınan kristali deniz suyu oranında hazırladığımız tuzlu su dolu bir bardağa en az bir saat boyunca koyarak bekletmemiz gerekmektedir. Bir saat sonra sudan çıkarıp, durulayıp yeniden sıradaki parmağa uygulayabiliriz. Burada, tıkanmış bir hortuma tazyikli su tutmak gibi bir olay yaşanmaktadır. Diğer bir önemli konu da; her kişinin kendi kristali olmasıdır. Mümkünse bir kristali bir kişi kullanmalıdır. Zorunlu hallerde iki veya üç kişi kullanacak olursa peş peşe kullanmamalı ve her gün bir kişi kullanıp gece boyunca da tuzlu suda bırakılmalıdır. SPA TAŞLARI İLE TERAPİ 23

(Volkanik Silisyum Eriyikleri) Spa taşları diye bilinen obsidyen, esasında volkanik silisyum eriyiğidir. Buna kısaca volkanik cam diyebiliriz. Burada yine silisyumun kayıt edici özelliği kullanılmaktadır. Obsidyen ve buna benzer bazı mineraller ağrı ve hastalıkların sağaltılması amacıyla antik dönemlerden beri kullanılmıştır. İlkel bir yöntem olmasına karşılık her zaman çalışmıştır. Halende bilinçli uygulandığında başarılı sonuçlar vermektedir. Nasıl kullanılır : Avuç içini dolduracak büyüklükte bir obsidyen parçası mevsim yaz ise buzdolabında soğutularak, kış ise sıcak suda veya soba üzerinde ısıtılıp ağrıyan yere 5-10 dakika ovularak sürtülür. Burada ağrı ya da rahatsızlığa sebep olan enerjinin her seansta bir miktarı taşa geçer. Bu enerjiyi kayıt eden obsidyen 10-20 dakika sonra tuzlu suya bırakılır. Burada amaç taşta toplanan ağrı veya parazit enerjinin taştan suya bırakılmasıdır. Yaklaşık bir saat sonra taş kendini temizlemiş olur. Yeniden kullanılabilir. Sağlık salonlarında ise birden fazla taşla terapiler yapılmaktadır. Tüm vücudun ele alınacağı genel bir terapi için 12-20 taşa ihtiyaç vardır. Bu taşların yarısı avuç içi büyüklüğünde, yarısı da yumurta büyüklü24

ğünde olabilir. Eğer yaz mevsiminde kullanılıyorsa, soğuk olarak, kışın ise bir suda veya soba üzerinde ısıtılarak kullanılır. Isı ortalama 40 derece civarında vücudu yakmayacak kadar olmalıdır. Kişi yüzükoyun yatar ve ısıtılmış büyük taşlardan beşer adet omurganın her iki yanına sıra ile dizilir. Bir büyük taş ense köküne, iki tane kalçada iğne vurulan yerlere, iki tane avuç içlerine ve iki tanede ayak altlarına konur. Bunlar yirmi dakika yerlerinde kalırlar. Yirmi dakika sonra toplanıp tuzlu suya bırakılır. Aynı yerlere bir seri tekrar konur. İkinci seri de yirmi dakika bekletilir ve bir seans tamamlanmış olur. Bir de soğuk çalışma vardır. Bu da üç taş ile uygulanır. Bu bir daire çalışmasıdır. Kişi sırtüstü yatar. Birincisi Alın'a, üçüncü göze konulur. Diğer ikisi de iki ayakta baş parmak ile ikinci parmak arasına sıkıştırılır. Sonra taşlara komut verilerek yirmi dakika beklenir. TERCİH ETTİĞİNİZ MİNERALLER VÜCUDUNUZUN İHTİYACIDIR Taş ve minerallerle bezenmiş bir koleksiyona yaklaştığımızda bunlardan biri veya birkaçı sizi kendine çeker. Ona büyük ilgi ve sevgi duyarsınız. İşte sizin taşınız o'dur. Vücudunuzun o'na ihtiyacı vardır. Onu edinmeli ve taşımalısınız. Gümüşe takılan ve takı haline getirilen bir 25

taş veya kristal iki nedenden dolayı özelliğinden hiçbir şey kaybetmez. Birincisi; o artık adanmış bir birimdir. Bir insana ait olmuştur ve insana hizmet etmek gibi bir fırsatı yakalamıştır. Bu durum o taş veya kristal için bir onurdur. Çünkü bu hizmet için milyonlarca yıl hazırlanmış ve beklemektedir. İkincisi; gümüş ile çevrelenip zincire takıldığında kendi fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için ihtiyaç duyduğu anten'e kavuşmaktadır. Her kristal; aynı zamanda yayın yapan bir alıcı verici gibi çalışmaktadır. Etrafındaki gümüş çerçeve ve gümüş zincir de onun tesirini defalarca arttırmasına neden olacaktır., KRİSTALLERİN TEMİZLENMESİ Bize hizmet eden tüm mineraller stresimizi ve ortamımızdaki negatif enerjiyi temizleyip bünyelerinde hapsederler. Bir süre sonra kapasiteleri dolar ve temizliğe ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle onları temizlemek ve yeniden hizmete hazırlamak gerekir. Bunun için deniz suyu oranında tuzlu su hazırlanır. Mekanlarda kullanılanlar on beş günde bir, bir gece, terapide kullanılanlar ise her seanstan sonra en az bir saat tuzlu suda bekletilir. Takı olanlar ise banyoda bizimle birlikte yıkanırsa temizleneceklerdir. KRİSTAL TERAPİ EĞİTİMİ 26

Tek bir kristal ile kişisel kristal terapisi : Tek bir kuars kristali edinilir. Ona bir kimlik verilir. Temizlenir ve parmak uçları ile çalışmaya başlanır. Aynı kristalin altı kesik ve düz ise alın'a konularak alın terapisi de yapılabilir. Her iki durumda da seçilen kristal baş parmaktan iri olmalıdır. Her terapiden sonra en az bir saat ya da bir gece tuzlu suda bekletilir. Alın terapisi : Sırtüstü yatılır ve temizlenmiş kristalin taban kısmı alına konularak vücudu temizlemesi için komut verilerek programlanır. Takı olarak : Kolye-yüzük-toka veya anahtarlık olarak ya da normal kayaç olarak vücut üzerinde veya çantada taşınabilir. Vücutta taşınan kolye veya yüzük banyo esnasında çıkarılmaz ise vücut ile birlikte onun da temizliği sağlanmış olur. KRİSTAL GRUBU İLE TAKIM ÇALIŞMASI (DAİRE) 4-6-8 veya 12 adet kristal ile çalışılır. Kristaller en az dört adet ve parmak büyüklüğünde olmalıdır. Bunlardan birisi şef kristal olarak seçilir ve bu şef (master) kristal her zaman baş kısma konulur. İnsan sırtüstü yatar ve vücudun dört bir yanından 20 cm uzağa kristaller sivri ucu kişiye bakacak şekilde yerleştirilir. Sonra onlara çalışmaya başlaması için komut verilir ve çalışma başlar. Yirmi dakika ile bir saat arasında süren çalışma 27

esnasında kişi uyuyabilir, değişik rüyalar görüp astraller yaşayabilir. Komut : Sevgili kristalerim Allahın izni ve inayetiyle lütfen şimdi beni dairenizin içine alın ve vücudumdaki tüm parazit enerjileri, hastalık yapan enerjileri temizleyin. Teşekkürler KRİSTALLERLE TEZAHÜR ETTİRME ÇALIŞMASI 6 adet üye kristal daire şeklinde uçları dairenin merkezine bakacak şekilde dizilir. Ortaya bir küre veya pramit kuars konulur. Bu gruptan yaklaşık 30 cm uzağa seçtiğimiz şef (master) kristal ucu yine dairenin merkezine iki üye kristalin ortasından bakacak şekilde yerleştirilir. Bu çalışma sessiz, sakin bir odada ve kişi tek başına iken yapılması gereken bir çalışmadır. Kişi tezahür ettirmek istediği bir olaya bütün düşüncesiyle yoğunlaşır ve yoğunlaştığı bu düşünceyi üçüncü gözüyle master kristale aktarır. Master kristal bu düşünceyi binlerce defa güçlendirerek üye kristallere aktarır. Her üye kristal aynı düşünceyi yine binlerce defa yükselterek merkezde bulunan küre veya piramit kristale yönlendirir. Küre kristal yoksa merkeze bir piramit kristal koyabilirsiniz. Merkezdeki bu kristal de kendisine yüklenen bu binlerce kere binlerce düşünceyi yine binlerce defa yükselterek evrene gönderir. BURÇLARA GÖRE UĞURLU 28

TAŞLARINIZ Her burç'a uğur getiren bir taş mutlaka vardır. KOÇ (21 MART-20 NİSAN) : Ametist, Agat, Sitrin, Lâl BOĞA (21 NİSAN-20 MAYIS) : Jasper, Mavi Kalsedon, Krizopras, Turkuaz İKİZLER(21 MAYIS-21 HAZİRAN) : Agat, Akik, Pembe Kuars YENGEÇ(22 HAZİRAN-23 TEMMUZ) : Yeşim, Akik, Kaplan Gözü, İnci ASLAN(24 TEMMUZ-21 AĞUSTOS) : Agat, Krizopras, Ametist, Kuars BAŞAK(22 AĞUSTOS-23 EYLÜL) : Akik, Obsidyen, Agat, Mavi Kalsedon TERAZİ(24 EYLÜL-23 EKİM) : Opal, Agat, Mercan, Lapis, Hematit AKREP(24 EKİM-23 KASIM): Lâl, Ametist, Kuars, Akuamarin, Yeşim YAY(24 KASIM-22 ARALIK) : Kalsedon, Jasper, Ametist, Kuars, Opal OĞLAK(23 ARALIK-20 OCAK) : Agat, Opal, Akik, Jasper, Lâl, Hematit KOVA(21 OCAK-19 ŞUBAT) : Obsidyen, Ametist, Lâl, Kuars, Yeşim BALIK(20 ŞUBAT-20 MART) : Ametist, Opal, Pembe Kuars, Jasper AGAT : 29

Manzara taşı da denir. İnce kesitleri muhteşem resimler verir. Sahibine sadık dostlar edindiren, böyle insanları kendine çeken bir taştır. Vücutta tansiyon dengeleyicidir. Salgı bezlerini dengeler ve onların akorda girmesini sağlar. Lenflerin sirkülasyonunu rahatlatır. Hafızayı güçlendirir. AKİK : Şeffaf kırmızı, turuncu ya da sarı renklidir. Uğur ve bereket taşıdır. Kan dolaşımını kolaylaştırır. Huzur ve dinginlik verir. Öfkeyi yatıştırır, akıcı konuşmaya yardımcı olur. Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı arttırır. AMETİST : Enerjisinin odaklandığı kişide uyum ve denge oluşturur. Ayrıca sinir sistemini direkt olarak etkileyen arındırıcı bir etki yapar. Ezoterik değere sahip olabilmesi için başkaları tarafından size hediye edilmelidir. Pembe kuars ile kullanıldığında aklı güçlendirip kalbi koruduğuna inanılır. Halk arasında büyüye karşı koruyucu olduğu söylenmektedir. Tarih boyunca alkol v.b. gibi bağımlılıklara iyi geldiğine inanılmış ve bağımlılık giderici amaçla kullanılmıştır. Enerji bedeni dengeler, TV, bilgisayar, cep telefonu gibi aletlerin zararlı tesirlerini nispeten etkisiz hale getirir. AQUAMARİN : Manası su damlasıdır. Açık maviyle yeşil arası rengi vardır. Beden ve zihin ilişkisini güçlendirir. Duyarlılık sezisini arttırır. Tembellik programına girenleri yeniden 30

aktive eder. Denizcilerin uğur ve nazar taşıdır. Kehanet yeteneklerini açığa çıkarır. AVENTURİN (Yıldız taşı) : Metalik pırıltılar saçan bir mineraldir. Sınırsız imkanlar taşıdır. Vizyonu genişletir ve yeni ufuklar açar. Üzerinde bulunan her mikrokristal size yaklaşan binlerce byte negatif bilgi ve düşünce parçacıklarını size zarar vermeden yakalayıp hapseder. AYTAŞI : Ya renksizdir ya da süt beyazıyla açık sarıdır. Işığa tutulduğunda gümüş parlaklığında bir mavilik görülür. Duyu ötesi algılarınızı, sezgilerinizi güçlendirir. Yıldızları düşük olanların kullanması gereken bir taştır. Duygusal dengeleyicidir. Kadınlarda kısırlığa ve üreme sorunlarına iyi geldiği söylenir. Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı arttırır. ELMAS: Titreşimi ve sertliği çok yüksek bir kristaldir, estetik güzelliğinin yanı sıra yüksek tekamüle sahip olduğundan bulunduğu ortamda negatif enerji barındırmaz. Eskiden atalarımız mikropsuz bir ortam yaratmak veya bir ortamı arındırmak için elmas kullanırlarmış. Ayrıca cesaretin simgesidir, ihtiyacı olana cesaret verir. FİRUZE (Turkuaz) : Nazara karşı iyidir. Olumsuzu olumluya çevirir. Sakinlik verir ve yaratıcı ifadeye güç kazandırır. Duygusal denge, iletişim, sadakat ve dostluğu temsil eder. Bütün bedeni kuvvetlendirir. 31

HEMATİT (Demir) : Kan dolaşımı üzerinde pozitif etkisi vardır. Dalağın çalışmasına destek verdiği söylenir. Enerji ve canlılık verir. Stresi azaltıcı etkisi vardır. Özellikle karar verme güçlüklerine birebirdir. JASPER : Sevgi ve inancın simgesidir. Sarı ve kahverengi tonlarındadır. Karaciğer, dalak ve mesaneyi kuvvetlendirir. Toprak elementini simgeler. Kişinin kendini sağlıklı ve güçlü hissetmesini sağlar. KALSEDON (Mavi Akik) : Troid ve metabolizma dengeleri üzerinde güçlendiricidir. Astım'a iyi geldiği söylenir. Zihin açıklığı ve güven duygusu verir. Hata duygularını ortadan kaldırır. Cinsel problemlere iyi gelir. Eskiden buzdolabı yokken padişahlar içeceklerini kalsedondan yapılan kaplara koyarlarmış. Böylece soğuk olarak içerlermiş. Kalsedondan yapılan bardak, içindeki sıvıyı buzdolabı gibi soğuturmuş. KAPLAN GÖZÜ : Altın rengi sarı ve kahverengi katmanlardan oluşan çizgili bir taştır. Sahiplenme duygusunu güçlendirir. İnsanların kendilerini işine vermesini sağlar, konsantrasyonu yükseltir. Güven duygusu ve cesaret verir. KEHRİBAR (Amber) : Koyu sarı ve turuncu tonlardadır. Reçinenin taşlaşmış hali olup özellikle guatr, astım, bronşit ve alerjiye karşı iyidir. Soğuk algınlığını giderdiği için genelde boyun 32

çevresine takılır ya da kayaç halinde elde tutulur. Roma devrinde kehribar guatrı önlemek ya da tedavi etmek için takılırdı. KRİSTAL KUARS : Yaşlanmayı geciktirir. Terapi yönünden önemli bir mineraldir. Zihinsel, bedensel ve ruhsal düzeyimizi destekleyici enerji üretirler. Ortamdaki tüm negatif olumsuzlukları geri iterler. Meditasyon için çok uygundur. Ortamdaki elektronik eşyalardan yayılan zararlı şuaları etkisiz hale getirir. Kaydedici ve yükseltici özelliklere sahiptir. Mükemmel bir terapi taşıdır. KRİZOPRAS : Girişilen yeni işlerin başarı ile sonuçlandırılmasına yardımcı olduğu söylenir. Bu nedenle Büyük İskender tarafından bir tılsım taşı olarak kullanılmıştır. Medyumlar, sezgi ve duru görüsünü geliştirmek isteyenlere bu taşı tavsiye etmişlerdir. Ayrıca sinirsel gerilimleri yok eder, neşe ve mutluluk verir. LÂL (Sabır Taşı Granat) : Açık ya da koyu kırmızı bir taştır. Üzerinde taşıyanı bedensel zayıflığa ve acımasızlıklara karşı korur. Sabır taşı diye anılarak efsanelere geçmiştir, sabrı güçlendirdiğine ve metanet verdiğine inanılır. Cinsel enerjiyi ve duyarlılığı arttırır. Hayal gücünü harekete geçirir, sevgi ve şevkati sembolize eder. Hoşgörü programınızı sürekli aktive eder. Bu taşın erkeği koyu bordo, dişisi ise açık kırmızı renktedir. LAPİS-LAZULİ (Lacivert taşı) : 33

Anlamı Göklerin taşı dır. Ruh ve beden arasındaki dengeyi sağlar. Ayrıca zihinsel berraklığa, yaratıcı ve derin düşünmeye yardımcı olur. Hazmı kolaylaştırır. Birlikte kullanıldığı taş ve minerallerin gücünü defalarca yükselttiğinden her mineral için destekleyici olarak da kullanılabilir. MAGNETİT (Mıknatıs Taşı) : Çok güçlü bir mineraldir. Karaciğere iyi geldiği söylenir. Ayrıca vücutta araz olan bölgelere karşılıklı konulup, bir süre tutulduğunda hastalıkları sağaltıcı özellikleri de mevcuttur. MALAHİT : Koyu yeşil renklidir. Özünde neşe taşır ve her kademede dengeleyici rol oynar. Sakinleştirici bir taş olup, uyumaya yardımcıdır. Rengini içindeki yoğun bakırdan alır. Bakır bilezikler gibi romatizma ve ağrılara iyi gelir. MERCAN : Kırmızı ve siyah renklidir. Bir deniz ürünüdür, solunumu açıcı ve dalağı güçlendirici etkisi vardır. Okyanusların dibindeki sakinlik, huzur ve dinginlik programını sahibi olan insana aktarır. Hiperaktif çocuklara ve yetişkinlere tavsiye edilir. OBSİDYEN (Volkan Camı) : Özellikle çok hassas kişilere karşı koruyucu özelliği vardır. Zihinde oluşan heyecan duygularını engeller. Negatif enerjileri çeker, üzerine alır. Stresi azaltır, 34

terapi yönü çoktur. Ağrıları çıkarıcıdır. ONİKS : Kontrol ve denge unsuru olan bu taş kaygıları azaltır. Konsantrasyonu arttırır. İlikleri kuvvetlendirdiği söylenir. OPAL : Latince isminin anlamı Göz Taşı dır. Geçmişte göz hastalıklarının tedavisinde kullanılırdı. Ümidin sembolüdür. Hayal gücünü ve vizyonu genişletir. Huzur ve dinginlik verir. Bazıları, ince kesitler alınıp ışığa tutulduğunda muhteşem manzaralar verir. PEMBE KUARS : Sevgi taşı diye bilinir. Huzur ve duygu yüklüdür. Çünkü insana sürekli sevgi titreşimi gönderir. Stres giderici olup hata ve pişmanlık duygularıyla korkuyu ve öfkeyi azaltır. Negatif enerjiden koruyucudur. Ruhun inceliğinin sembolüdür. Negatif enerjiyi çekip boşaltma özelliğinden dolayı bilgisayar v.b. cihazların elektrostatik akım olumsuzluklarını giderir. Cihazların yanlarında bulundurulması tavsiye edilir. PRİYT : Üçüncü Göz Taşı dır. Metalimsidir. İrade gücünü ve psikokinetik yetenekleri arttırırken, insanın sosyal yönünün gelişmesine katkı sağlar. SAFİR : Spiritüel aydınlanma yolunda olanların taşıdır. Kişinin konsantrasyon gücünü geliştirip, tüm kan hastalıklarına iyi geldiği ve 35

meditasyon anında ellerde tutulursa yüksek boyutlara ulaşmakta yardımcı olduğu söylenir. SİTRİN KUARS : Vücudumuzun tüm dokuları ile etkileşerek güçlendirir. Karaciğer ve safra kesesi işlevlerine yardımcıdır. Toksinlerin atılmasını kolaylaştırır. Cilde serinlik ve tazelik sunar. Görme bozukluklarına iyi gelir. İçimizdeki gücün sembolüdür. Aşk ve zenginliği çeker. Barış duygusu, huzur ve yaratıcılık sunar. Kıskançlık duygularını bastırır. Cinsel gücü arttırdığı söylenir. TOPAZ : Cesareti arttırır, neşe ve hoşnutluk duygusu verir. Şakaklara konularak yatılırsa uyku problemi olanlar rahat bir uyku uyuyabilirler. Ayrıca Astım'a da iyi geldiği söylenir. TURMALİN : Hem pozitif, hem negatif kutuplara sahip olan nadir taşlardandır. Yirmi dakika elde tutulursa insanı şarj edip enerji ile doldurur. Aynı şekilde içilecek su sürahisine de konulabilir, suyu şarj edecektir. Enerjinizin tükendiğini hissettiğiniz anda cebinizdeki turmalin parçasını elinize alın. YAKUT : Çok değerli ve yüksek huzur veren bir taş olmakla birlikte biraz risklidir. Pozitif duygu ve düşünce yüklü bir insanda zenginliği ve bereketi çekerken, bunun tersini düşünüp uygulayan insanda talihsizlik ve hüsranlara 36

yol açabilir. Onun için taşıyan kişi duygu ve düşüncelerine çok dikkat etmelidir. YEŞİM (Jade) : Psişik saldırıları ve karabasanları önler, her çeşit korkuyu engeller ve kişinin güvende olduğu hissini güçlendirir. Koruyucu aurası oldukça güçlüdür, düşünceleri ve niyeti saflaştırır. ZEBERCET (Krizolit Olivin) : Yumuşak bir taştır. Yeşil zeytin rengi olanına olivin denir. Korkuları yatıştırma özelliği vardır. Tespit edilemeyen kalp rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenir. Özellikle karabasan türü obsesif durumlarda kullanılmalıdır. ZİRKON (Yemen Taşı) : Titreşimi çok yüksektir, negatif enerjilerden korur. Estetik güzelliğinin yanı sıra kan hastalıklarına iyi geldiği söylenir. ZÜMRÜT : Canlı yeşil renkli bir taştır. Kadında ve erkekte üretkenliği arttırır. Göz'e iyi geldiği s ö y l e n i r. B e d e n - r u h - z i h i n a r a s ı n d a dengeleyicidir, huzur ve ferahlık verir. ÖNEMLİ NOT : Bütün kristaller canlıdır ve akıl, zeka, hırs, ego gibi insana verilen programlara sahip olmadıkları için evrenle akort halde olup insana hizmet için yüksek bir potansiyelle fark edilmeyi beklemektedirler. Her birinde kendine has özellikler 37 ve

yetenekler mevcuttur. Kristal seçimi yaparken kendimizi hiçbir sınırlandırmaya tabi tutmadan ve ön yargılardan bağımsız, nötr bırakmamız gerekmektedir. Böylece, vücudumuz ihtiyacı olan cevheri hemen tanıyacak ve ona doğru çekilim duyacaktır. İşte o an burçlarda ne yazarsa yazsın siz o taşa sahip olmalısınız. Ancak bugün satılan taşların çoğu ne yazık ki sentetiktir ve doğal taşların elektromanyetik güçlerinden yoksundur. Bu tür sentetik taşlardan sonuç alamazsınız. Bu nedenle aldığınız taşların doğal olması konusunda çok dikkatli olmalısınız. Buraya kadar sınıflandırmaya çalıştığım minareller ve bunların burç larla ilişkisi, bu konuda uzmanlaşan kişilerin birikimlerinin sonucu oluşan tavsiyeleridir. Bu tavsiyeler seçimini kendisi yapamayıp, bu konuda yardım isteyenler için bir öneri ve rehberlik niteliği taşıyabilir. Ancak, şunu unutmamak gerekir ki! Yaratılan herşey herkes içindir ve en iyi rehber sizin sezgileriniz ve gönül sesinizdir. 38

KRİSTALLERLE TERAPİ EĞİTİMLERİ Bu eğitimler kristaller konusunda engin bilgiye sahip, tecrübe ve deneyim sahibi ehil kişilerce yapılır. Bu eğitime talip olan insanlara şöyle bir programı tavsiye edebileceğim. Ders -1) Kristalleri tanıyalım. (Olabildiğince kristal ve mineral tanıtımı ve genel bilgilendirme) Ders-2) Tek bir kristal ile kişisel terapi. Parmak uçlarına ve alına koyarak, elde tutarak terapi şekilleri anlatılır ve uygulanır. Ders -3) Kristal grubu ile takım çalışması. 4-6-8-12 adet kristal ile daire terapisi çalışması uygulaması yapılır. Ders- 4) Bir grup kristal ile tezahür ettirme çalışması ve kristallerle Astral seyahat. 39

UYARIYORUM Şu anda çok azınız bu gidişatın sonunun nereye varabileceğini görebilmektesiniz. Gerek dua ve yakarış, gerek iman ve aşk ve gerekse çile ve sıkıntı ile tekamülünüzü yükselterek, Enerji kimliğinize sahip çıkıp, taşıdığınız potansiyeli eğer açığa çıkarabilirseniz, bu yeni kimliğiniz sayesinde ancak siz bir şeyler yapabilirsiniz Ve ancak siz bir şeyleri değiştirebilirsiniz Ve siz harekete geçmek için sürenin bitmek üzere olduğunu biliyorsunuz. Biliyorsunuz ki sayıları hızla artan habis karakterli modern insan topluluğu, yok oluşun başlangıcını ilk başta fark edemeyecek, türünü tükettiği ot-böcek-ağaç-hayvan-balıkmineral v.s gibi varlıkların sayısı bu hızla azalmaya devam ettiğinde bir de bakacak ki; yemeyi çok sevdiği bitkilerden bazıları zor bulunur hale gelmiş. Ardından lezzetli buldukları veya derilerinden giysi yaptıkları hayvanlardan bazıları ortadan kaybolmuş mesela tavukların, koyunların, arıların ve ineklerin bir salgın hastalıkla türlerinin yok olduklarını bir an düşünelim. Kimyasal ve enerjisel olarak havayı temizleyen bazı ağaç ve bitki türleri de yok olduğunda, soluduğu havanın giderek kirlendiğini ve çözümün, nesli tükenen birkaç bitki türünde dünyayı terk ettiğini fark edecek. Tarım ilaçları fütursuzca kullanıldıkça tüm mikro canlılar 40

ölecek, onları yiyen küçük hayvanlarda ölecek, küçük hayvanları yiyen orta büyüklükteki hayvanlar ve orta büyüklükteki hayvanları yiyen büyük hayvanlar böylece domino taşı gibi türler birbiri ardına yok olacak. Hava kirliliği arttıkça, bu kirlilik diğer bitki türlerinin yok olmasına neden olacak bu da başka hayvanların yok olmasına, soyu tükenen her tür onunla beslenen sıradaki bir türün yok olmasına neden olacak. Bu yok oluş bir noktadan sonra öyle bir hız kazanacak ki, bir kişiye bile yetecek besin, hava ve su bulunamaz hale gelecek tıpkı hasta bir insanın yoğun bakıma alınması ve yapılacak her şey yapılmasına rağmen kaçınılmaz sona doğru vücudun organlarının her cephede birer birer kaybedip ölüme teslim olması gibi. Dünyamız bir evrim ve deneyim gezegeni, bir okul. Daha önce defalarca kitlesel ölümler, helak lar, tufanlar, sikluslar yaşamış. Bunların her defası nasıl olmuş tam bilemiyoruz ama, bu defa ki sanki bu yeni ortaya çıkan modern insan kavminin elinden olacak gibi geliyor. Şimdi bu yazdıklarıma bir kaç gazete küpürü ekliyorum. 25 Ocak 2005 Salı tüm gazetelerde bu haber vardı. Ben yeni asya gazetesinden kestim. Aynı olduğu gibi buraya naklediyorum. Eğer herkes kendi vücut uzayını ve kendi evinin önünü arındırmazsa olacaklar hızla yaklaşmaktadır. 41

42

43

KÜRESEL KABUS NEGATİF TUZAKLARA DİKKAT Evrimini yapmış ve tekamül etmiş canlar iyilik yapma,yardım etme ve diğerkamlık duygularıyla bezenirler. Hatta bu duygu ve programları çoğu zaman onları yerlerinde oturtmaz. Hasta veya yardıma ihtiyacı olan birine rastladıklarında içlerinde bulunan aktive olmuş yardım etme duygu ve programını bastıramayarak hemen o kişiye el atarlar. El atmalarıyla birlikte bütün enerjileri sömürülür ve hortumlanır. Yardım edilen kişinin doğru kişi olma olasılığı yüzde birdir. Yüzde doksan dokuzunda bilinçte iyileşme olmaz. O gün biraz rahatlar, zaten inançsızdır, bir de eleştiri yapıp gider. Yardımı yapan erginleşmiş can enerjisini boşalttığı ile kalır. Kullanılıp atılmış bir posa gibi günlerce belki haftalarca kendine gelemez. Tam kendini toplayıp biraz iyi hissettiğinde negatif teknoloji onun karşısına bir dizi yeni hortamen (hortumcu) çoktan hazırlamıştır bile. Bunlar tesadüf gibi gözükür ama ustaca hazırlanmış tuzaklardır. Kamil insan tam bir akort halinde berrak bir zihin ile bilinci, enerjisi, sezgileri ve bilgisiyle topluma ve insanlığa faydalı adımlar atacak düzeye geldiğinde,yeni buluşlar, fikirler, eserler, ürünler verecek verimlilik düzeyine geldiğinde onun vericilik, yardım etme ve diğerkamlık programı da maksimum düzeyde sinyaller verir. Bu sinyalleri alan negatif teknoloji kendi üyeleri ve robotları olan enerji vampirlerini o kamil insanın etrafında hemen konuşlandırır ve sıraya dizer. Eğer kamil 44

insan bunları tanıyamaz ve yerinde, zamanında hayır demeyi de öğrenememişse insanlığa ve toplumuna,ulusuna kullanacağı enerjiyi bir enerji vampirine,yani bir kara deliğe boşaltarak kendisini tüketir. Bu tuzaklara ben de dahil birçok canın düştüğüne defalarca tanık oldum. Bunu bu kadar açık belirtiyorum ki, artık dikkat edelim ve gücümüzü,enerjimizi kara deliklere değil insanlığın,tabiatın,gezegenin ve yaşamın hayrına sarf edelim. ŞİFA DA KEFÂRET VE ÇİLE Evrende hak yasası bütün yasaların üstündedir. Böyle olduğu için hangi nedenle, nasıl gelirse gelsin tüm hastalıklar bir hak ediştir. Bizim kısıtlı aklımızla ve algılarımızla bir hastalık bize bazen yanlış gibi görülebilse de sonradan anlaşılır ki bu gerçekten bir hak ediştir. Bazı din ve kültürlerde bu konu karma yasası diye de açıklanmıştır. Bize yaşam sahası olarak tahsis edilen biyosfer tabakasında gözle görülmeyen öyle porlar vardır ki bunlar çok üstün bir teknolojinin yani Allah'ın teknolojisinin bir ürünü olan kuantsal programlardır. Bu programlardan bazılarını daha önceki kitaplarımda Z u l m a n i l e r, N e g a t i f e n e r j i l e r d i y e isimlendirip biraz anlatmıştım. Bunlar Allah'ın yarattığı ve zulüm yapıcı, terbiye edici, inzibat güçleridir yani dini terminolojiye göre Allah'ın celal yüzüdürler. Azan veya azmaya eğilimli, yanlış yolda olan insanı çok iyi bir şekilde 45

frenleme hatta durdurma, gerekirse öldürme kapasitesine sahiptirler. Eğer bunlar olmasaydı insanları frenleyip şoklamasalardı, gemi azıya alan insanlık hata, ego ve azgınlıklarında öyle ileri giderlerdi ki gezegenimiz çoktan mahvolup gitmişti. Böylece buraya evrim, deneyim ve tekamül için gelmek isteyen daha birçok ruh'da bu fırsatı yakalayamayacaktı. Bugün bile insanların azgınlıklarından ve sayıca da epeyce çoğaldıklarından dolayı evrenin başka bölümlerinden ve hatta başka evrenlerden dünyaya takviye zülmani güçler gelmektedir. Bazen öyle olur ki büyük büyük babanın işlediği bir haksız cinayet onun soyundan yedi ceddine genetik bir hastalık olarak sirayet edebilir. Bütün bunlar kefâret ve çile programları yeterince anlaşılıp, öğrenilemediğinden insanların üzerine umutsuzluk dolu bir karabasan gibi çökmektedir. Çoğu zaman rastladığımız durumlardan bir örnek verelim. Bir hasta tıbben yapılması gereken herşeyi yapmasına rağmen hastalığı iyileşmediğinde modern tıbbın dışında bir arayışa girer. Bu onun açısından son derece normal bir davranıştır. Ne yapsın bir umutla duyduğu ve ulaşabildiği her çözüme başvurur. Bu özgür iradesiyle onun en doğal hakkıdır. Bir şifacıya gelir. Şifacı kendine has yöntemlerle çoğu zaman ilaç kullanmadan madde ötesi, manevi yöntemlerle sorunu halletmeye çalışır. Bu eski ama son derece geçerli bir yöntemdir. Kızılderililer, Şamanlar, Mısırlı rahipler ve modern tıbbın doğduğu yer olan Ege 46

kıyılarında yaşayan İyon Uygarlığı ve Helenlerde bile uygulanmasıyla insan neslimiz bu yöntemlerle bugünlere kadar gelebilmiştir. Bu yöntemleri başka konu başlıkları altında zaten sizlerle paylaşıyorum ancak burada anlatmak istediğim işin kefaret ve çile bölümüdür. Bir sürü şifacı ile tanıştım, bunlardan bazıları çok yaşlı idiler. Yaptıkları işe Efsun veya Rukye deniliyordu. İslamiyette adı Rukye olan, Şifacılığın Reiki ye benzerliği şaşırtıcıdır. Rukyeciler Reiki veya benzeri enerjileri bilmiyorlardı. Ancak çalışma şekilleri bizimkilere çok benziyordu. Neredeyse tıpatıp aynı idi. Ellerle çalışıyorlar, uzağa gönderiyorlar, el alıp el veriyorlardı. Yaptıkları işi de iyi yapıyorlardı. Bir çoğundan edindiğim ortak izlenim şöyle idi. Hasta iyileşir ama ceremesi sana kalır Evet yani eski şifacı şöyle diyordu: Hasta iyileşir ama karması iyileşmez. Yani Hak yasası gereği ödemesi gereken hesap eğer hasta tarafından ödenmez ise şifacıya kalır. Yani masadan yemeği yiyen herkes kalktığında adisyonu en son kalan öder. Bunun başka yolu yoktur. Burada adisyon, bir hak edişten dolayı yapışan hastalığın karşılığı olan çilenin veya kefaretin çekilmesi, yerine konulmasıdır. Bu hasta tarafından yapılmaz ise ağırlık olarak şifacının omuzlarına kalır. Kefâret, bazen bir süre oruç ya da bunun karşılığı para ya da bir yere veya kuruma hizmet etmek v.s. olabilir. Hasta kişi bunu kesinlikle yapmalıdır. Yani hastalıktan dolayı çekmekte 47

olduğu acının yerine başka bir acı koymalıdır ki hastalık çözülsün ve ne kendisi ne de şifacıyı yeniden muhatap almasın. İşte İslam'da kefâret programı bu sebepten oluşturulmuştur. Yapılacak kefâret veya çekilecek çile basit, küçük bir sadaka değil can yakacak bir miktarda olmalıdır. Bunun ölçüsü şöyle ayarlanır. Mevcut hastalığı kişinin canını ne kadar yakıyor ise aynı miktarda canını yakacak kadar para cezası, parası yoksa Oruç, Oruç için sağlığı uygun değilse her gün belli bir zaman işinden çıktıktan sonra bir yerde hizmet şeklinde olabilir. Yani sonuçta bu karşılığı yerine koyduğunda hasta vicdanen rahat olmalıdır ve Allah'ım bu sıkıntıyı bugüne kadar hastalık olarak çekiyordum. Ancak bu sıkıntının yerine buna yakın şöyle bir sıkıntı koydum ve kendi rızam ile onun yerine bu sıkıntıyı çekiyorum. Ödediğim bu sıkıntıyı, hastalığı-mın yerine say ve lütfen bu hastalığı üzerimden geri dönmemek üzere kaldır. Hamdolsun sana diyebilmelidir. Dünya cefasın almak Sonucu vefa imiş Cefayı ben vererek Seni satın aldım ben Yunus 48

Korkmayınız! Çünkü, insan Yaradan tarafından enerji âleme üstün kılınmıştır. Bu yüzdendir ki ; O, bütün meleklere, insana secde etmesini emretmiştir. Onlarda buna boyun eğmişlerdir. Secde etmek itaat etmektir. Sen kendini bilip, insan olabilirsen onlar sana itaat etmeye akit vermişlerdir. 49