TARIMDA ÖZELLEŞTĐRME (1)



Benzer belgeler
TARIMDA ÖZELLEŞTĐRME (2)

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BOLU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DÜZCE

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

Türkiye de Özelleştirme: Ekonomik ve Sosyal Etkileri. Dr. Orkun ÖZBEK. Tanım ve Amaçlar

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KARABÜK

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KIRIKKALE

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN GÜMÜŞHANE

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ERZURUM

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN AYDIN

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

7 Haziran 2015 Seçim Beyannamesi TOPLUMSAL ONARIM VE HUZURLU GELECEK TARIM

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BATMAN

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADIYAMAN

TÜRKİYE DE EKONOMİK KRİZLER VE TARIMA YANSIMALARI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ANTALYA

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN KİLİS

T.C. Kalkınma Bakanlığı

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

Bölüm 7. Tarımsal Üretim Faktörleri. Üretim Faktörleri Toprak Sermaye Emek (iş) Girişimcilik (yönetim yeteneği)

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

Avrupa Birliği Đle Đlişkiler Açısından Türkiye Tarımının Geleceği

T.C. TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ELAZIĞ

2nci Ulusal Pamuk Zirvesi Türkiye de pamuk Üretiminin Geleceği Mart 2012, Şanlıurfa SONUÇ BİLDİRGESİ

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

2000 Yılı Sonrası Reformu - I

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Bölüm 13.Tarımsal Kooperatifçilik

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURDUR

KONYA SÜT SEKTÖR RAPORU (Konya Süt Eylem Planı)

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BAYBURT

MANİSA TİCARET BORSASI

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN

ŞEKER PANCARI RAPORU- 2018

TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ

Bölüm 10.Tarım İşletmelerinde Performans Analizi

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM ve KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI 2007 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Hüsamettin GÜLHAN T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

Cumhuriyet Halk Partisi

Tarım Politikasının Uygulama Alanları

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ERZİNCAN

Kırsal ve Tarımsal Örgütlenme. Tuba İNAL ÇEKİÇ

2023 VİZYONU ÇERÇEVESİNDE TARIM POLİTİKALARININ GELECEĞİ

EKONOMİK VE SOSYAL GÖSTERGELER TEMMUZ 2010 RAPORU

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ İZMİR

Ulusal ve Uluslararası Mali Destekler Konferansı / ERZURUM

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2015 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

ARR Bir Hububat Depolama ve Ticaret Şirketi olan ELEWARR ın Neden ve Nasıl Sahibi Oldu?

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN ADANA

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN İZMİR

BVKAE

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

TARSUS TİCARET BORSASI

İl başkanlarına hükümetin tarım politikalarını anlattı

GİTES TEKSTİL VE DERİ EYLEM PLANI

MEVZUATLAR KANUNLAR. TEBLİĞ, TALİMAT ve KARARLAR YÖNETMELİKLER KANUNLAR. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN BURSA

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

(A) Anaç küçükbaş 80-TL/baş (B) 501 ve daha fazla Anaç 72-TL/baş

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

KIRSAL YAPIDA TOPLUMSAL DEĞİŞİM

BİTKİSEL ÜRETİM GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TOHUMCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

SİVAS İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ EKİM-2015 BORSA

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI 2014 YILI PROGRAMI GENEL EKONOMİK HEDEFLER VE YATIRIMLAR

Kaynak : Tutku yayınları Ders Kitabı

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

"A" CETVELİ ÖDENEKLER (Madde 2) KURUM ADI : TOPRAK ÜRÜNLERİ KURUMU

Eğitimin Ekonomik Temelleri

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) KIRSAL KALKINMA DESTEKLERİ. Tarık BÖREKÇİ Temmuz 2011

TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

TARIMSAL DESTEKLER DEVLET DESTEKLERİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

SÜT SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM. Yusuf GÜÇER Ziraat Mühendisi İzmir İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü

Döneminde Tarımsal Destekleme

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

2023 E DOĞRU BARTIN TARIMI

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI DESTEK BİZDEN, ÜRETİM SİZDEN DENİZLİ

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

TARIM İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Sizi geleceğe taşır...

GIDA GÜVENLİĞİ VE YENİ TARIM POLİTİKASINA İLİŞKİN ÖNERİLER

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMLARI MÜFREDATLARI BÖLÜM I

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

BİYOYAKITLAR ve ENERJİ TARIMI. Prof. Dr. Fikret AKINERDEM Yrd. Doç. Dr. Özden ÖZTÜRK S.Ü. Ziraat Fakültesi

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

PROJENİN TEZİN veya ÇALIŞMANIN TAM ADI

ANKARA, (Şeker Kurulu nun 08/04/2010 tarih, 205 sayılı toplantısında kabul edilmiştir.)

Transkript:

TARIMDA ÖZELLEŞTĐRME (1) Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI mustafa.kaymakci@ege.edu.tr Türkiye de tarımda özelleştirme, yeni-liberal politikalarının bir sonucu olarak gündeme gelmiş ve tarımsal üretimi önemli ölçüde geriletmiştir. Türkiye de tarımsal KĐT (Kamu Đktisadi Teşekkülü) lerin işlevleri ve özelleştirmeleri ile ortaya çıkan sakıncalar, birbirini izleyen üç makale altında irdelenecektir. Özelleştirmenin Kökeni ve Amacı Batı ülkelerinde iç ve dış pazarın daralması ve sanayileşmiş ülkeler arasında rekabetin kızışması gibi nedenlerle, özellikle 1980 li yılların başından itibaren ekonomide bir durgunluk, hatta gerileme yaşandı. Tekelci sermayenin karlılığında ciddi düşüşler oldu. Bu bunalımı aşmak üzere, Amerika Birleşik Devletleri nde Reagan, Britanya da Thatcher yönetimleri, öncelikle kendi ülkelerinde sosyal devlete karşı savaş açtılar. Bu bağlamda; Đşçi sendikaları etkisiz duruma getirilmeye çalışıldı. Ücretler ve sosyal amaçlı kamu harcamaları geriletildi. Varlıklı kesimlerin gelir vergileri düşürüldü. Kar marjları sabit olan kamu kurumları özelleştirilmeye başlandı. Bununla birlikte, uygulanan yeni bölüşüm politikaları ve bunun sonucu olarak ekonomik dengenin sermayenin lehine daha yüksek oranda değiştirilmesi, durgunluğu gideremedi. Bu nedenle, krizin çözümü için, sermaye, mal ve hizmetler stokunun başka ülkelere aktarılması, ancak özünde; çevre ya da gelişmekte olan ülkelerin ürettiği katma değerin eskisine oranla daha yüksek düzeyde denetlenmesi ve el konulması ndan başka bir şey olmayan yeni-liberal politikalar ın devreye sokulması gerçekleştirildi. Bu politikalara, kitleler için olumlu çağırışım yapacak bir terim de uyduruldu. Küreselleşme * denildi. Yeni-liberal politikalarla; Sermaye, mal ve hizmetler akışına çevre ulusal devletlerin koyduğu sınırlamalar gevşetildi ve azaltıldı. Sıcak para hareketlerine konan sınırlamalar kaldırıldı. Eskiyen teknoloji ve üretim birimleri, düşük ücretli çevre ülkelerine kaydırıldı. Çevre ülkelerinde menkul kıymet borsaları kuruldu. Sendikasızlaşmaya ivme verildi. Çevre ulus ülkelerinin de kamu şirketleri değişik araçlar kullanarak özelleştirilmeye başlandı, süreç devam ediyor. * Küreselleşme sözcüğü, doğal bir süreci çağrıştırıyor. Doğru değil. Burada, çevre ülkeler için bir edilgenlik var. Doğrusunun küreselleştirme olması gerekiyor.

Çevre ülkelerinde de özelleştirme, devletin küçültülmesi uygulamalarının bir aracı olarak devreye sokuldu. Bununla, devletin başlıca üç müdahale alanından çekilmesi istendi. Bu alanların başlıcaları şunlardı; Devletin piyasa malları üretimi, Devletin piyasayı düzenlemede kural koyucu işlevi, Devletin sosyal devletle ilgili kamu hizmetleri. Böylelikle, devletin bu alanlardan çekilmesi sağlanacak ve tekelci sermayeye yeni kar alanları açılacaktı. Devlet, sosyal niteliğinden uzaklaştırılarak, devlet-yurttaş ilişkisi yerine tüketici ilişkisi oluşacak ve yurttaşın devletle bağı, en alt düzeye inecekti. Bu uygulamalar ile ulus devletler ortadan kaldırılacak, dünya tekelci sermayenin açık bir pazarı durumuna dönüşecek ve kriz (geçici olarak) aşılacaktı. KĐT lerin Đşlevleri Bu amaçlara yönelik olarak gerçekleştirilmeye çalışılan özelleştirme, KĐT lerin, özel sektöre devredilmesi ya da kapatılması şeklinde tanımlanabilir. Özelleştirmenin hedefi olan KĐT ler, Türkiye de emperyalizme karşı verilen mücadele ile kurulan Cumhuriyet döneminin ürünüdürler. Siyasal alanda kazanılan bağımsızlığın, ekonomik ve toplumsal alanda kalkınma ile korunabileceği yaklaşımının gereği olarak kurulmuşlardır. Türkiye de KĐT lerin başlıca işlevleri şunlar olmuştur. Sanayiyi ülke geneline yayma, Ara-malı ve üretim-malı üretimindeki boşluğu ve gecikmeyi kapatma, Đstihdam yaratma, Planlama ile ülkesel kaynakları üretime dönüştürme, Bölgesel kalkınma ile gelir dağılımında dengeyi ve sosyal adaleti sağlama, Kamuya yeni kaynaklar yaratma. KĐT ler bu işlevlerini gerçekleştirerek, işgücünü de üretim sürecinde eğitmişler ve çağdaş yaşam koşullarını yurt genelinde yaygınlaştırmışlardır. Kısaca, ülkenin hem üretim gücünü artırmışlar hem de Türkiye nin birliğini pekiştirmişlerdir. KĐT lerin varlığı, yurttaşların siyasal ve ekonomik karar sürecine katılmalarını sağlama açısından da önemli olmuştur. Bu şekilde, güçlü sermaye çevrelerinin kamu üzerinde etkisi, belli oranlarda dengelenmeye çalışılmıştır. Tarımsal KĐT ler Ne Đşe Yaradı? Türkiye, 1923 de emperyalizme karşı verdiği ulusal kurtuluş savaşı ndan galip çıktı. Ancak ülke, aç, yoksul ve hastalıklı idi. Bu nedenle cumhuriyet kurucuları, öncelikle üç beyaz gereksinimi; unu, şekeri ve bezi yurt içi kaynaklarla üretmek için tarımda devletçiliği esas aldılar. Tarımsal KĐT ler bu amaçla kuruldu. Tarımsal KĐT ler şu yararları sağladı; Tarımda verimliliği yükselterek önemli düzeyde üretim artışına neden oldular.

Kırsal kesimin alt yapısını ve hizmetlerini sağladılar, göreli zenginleştirilmesine katkıda bulundular. Kırsal kesimin eğitim düzeyini yükselttiler. Köylüyü ağaların ve yabancı güçlerin denetiminden kurtarmaya çalıştılar. Köylü ile devlet arasında bağı güçlendirerek, ulusal bütünlüğün pekiştirilmesinde rol oynadılar. Tarımsal KĐT ler ile kendine yeter duruma gelen Türkiye nin, besin güvencesi açısından da çökertilmesi gerekiyordu. Tarımsal KĐT lerin özelleştirilmesi de bu bağlamda gündeme geldi. Özelleştirme için KĐT ler karadelik ilan edildi ve bunların sanayi kitlerinde olduğu gibi, zararlı duruma gelmesi için ne gerekiyorsa yapıldı. Tarımda Özelleştirilen KĐT ler Tarımda özelleştirme kapsamına alınan KĐT ler işlevlerine göre; Girdi Üreten, Girdi Üreten+Dağıtan, Kredi Sağlayan, Fiyat Düzenleyici, Tarımsal Alt Yapı Hizmetleri Kurumları olarak sınıflandırılabilir. Girdi Üreten Kurumların Özelleştirilmesi Tarım Đşletmeleri Genel Müdürlüğü nün Özelleştirilmesi TĐGEM, ordunun ve gerektiğinde de halkın, özellikle buğday gereksinmesini karşılamak üzere, 1937 yılında Zirai Kombinaları olarak kuruldu. 1950 yılında Devlet Üretme Çiftlikleri (DÜÇ) haline dönüştürüldü. 1984 yılında ise, yine kamuya ait Hara ve Đnekhaneler ile DÜÇ birleştirildi ve TĐGEM ortaya çıktı. TĐGEM e bağlı Türkiye nin her yanına dağılmış 38 çiftlik vardır. TĐGEM, ülkenin sertifikalı tohum ve damızlık gereksinmesini karşılama, yetiştirme ve ıslah konularında çalışmalar yapma, teknik tarım konularında çiftçi ile işbirliğinde bulunma, çiftçilerden alınacak ürünleri değerlendirme gibi konularda görevlendirilmişlerdir. Şimdiki durumda bile Türkiye buğday ve arpa tohumluğunun %93-98 ini, yem bitkileri tohumluğunun ise yarısından fazlasını TĐGEM ler karşılamaktadır. Yetiştiricilere ise yılda 10 bin baş koyun, 2000 baş sığır damızlığı vermektedir. Dünya nın en iyi safkan Arap atı gen kaynağına sahiptir. TĐGEM, bu özellikleri nedeniyle stratejik bir tarım kuruluşudur. Ancak, özelleştirmek amacıyla yetersiz yatırımlar, kalitesiz ve aşırı personel istihdamı gibi etmenler ile karlılıkları azaltılmıştır. Bugün TĐGEM e bağlı çiftliklerin kimileri, daha önce benzeri olmayan bir uygulama ile 49 yıl gibi uzun süreli kiraya verilerek özelleştirilmektedir. Bu şekilde tarım arazilerinin bütünlüğü bozulmaktadır. Bu bütünlük bozulduğu taktirde bir araya getirilmesi artık olanaklı değildir. TĐGEM lerin özelleştirilmesi ile Türk çiftçisi de, sertifikalı tohumluk ve damızlık açısından dışa ve tekelci sermayeye bağımlı duruma getirilecektir. Türkiye Gübre Sanayi AŞ/Đstanbul Gübre Sanayi AŞ nin Özelleştirilmesi TÜGSAŞ, 1953 yılında Azot Sanayi TAŞ adıyla kuruldu, 1984 yılında şimdiki adını aldı. ĐGSAŞ ise 1971 yılında Đzmit te kuruldu. TÜGSAŞ, 1998 yılında özelleştirme kapsamına alındı. ĐGSAŞ ın satış sözleşmesi de 2004 tarihinde imzalandı. TÜGSAŞ ve ĐGSAŞ, Türkiye güre üretiminin neredeyse yarısını (%41) karşılıyordu. Bu nedenle ulusötesi gübre tekellerinin Türkiye ye sattıkları gübrenin fiyatını da önemli ölçüde denetleyebiliyorlar ve bu şekilde gübre fiyatlarında istikrar

sağlanabiliyordu. Kamu gübre kurumları, aynı zamanda, Makine ve Kimya Endüstrisi nin gereksinim duyduğu kimi maddeleri de (nitrik asit, amonyum nitrat gibi) yan ürün olarak üretebiliyordu. TÜGSAŞ ve ĐGSAŞ, uygulanan politikalarla, işletme sermayesini tüketmiş, teknik kapasitesini ve verimliliği artırıcı yatırımlara sokulmamış ve bunların sonucu olarak zarar ettirilmiştir. Kamunun gübre sektöründen çekilmesiyle, gübre fiyatları yükselmiş, fiyat istikrarı bozulmuş ve gübre dışalımı artmıştır. Fiyatların artışıyla birlikte Türkiye de gübre kullanımı da düşmüş ve üretim aşağıya çekilmiştir. Gübrede, yerli ve yabancı özel sermaye tekelciliği egemen olmuştur. Taşımacılık olumsuz etkilenmiştir. Yurt içi taşımalar demiryolu yerine, karayoluna aktarılmıştır. Silah sanayinin gereksinme duyduğu ham maddelerinin üretiminde, dışa bağımlılık gündeme gelmiştir. Türkiye Zirai Donatım Kurumu (TZDK) nun Özelleştirilmesi Türkiye Zirai Donatım Kurumu, 1943 yılında Donatım Kurumu olarak kuruldu. Kurumun çeşitli illerdeki işletmeleri 1999 yılından itibaren özelleştirildi. Sakarya Traktör Đşletmesi de 2003 de satıldı. TZDK nun görevleri arasında; tarımda kullanılan her türlü alet, makine ve gereçleri üretmek, ilacı, ilaç maddelerini, gübreyi, damızlık ve tohumluğu temin ederek satmak, alet ve aygıtlar için tamirhaneler kurmak ve bu işler için ticari ve sanayi işlere girmek gibi konular vardı. TZDK da, özelleştirme sürecinde yapılan kasıtlı uygulamalar ile zarar ettirildi. Bunlar arasında, gübre satışlarının en yoğun olduğu dönemlerde durdurulması, kurumun kullandığı kredilerin faiz oranlarının olağanüstü artırılması (%2 den %66 ya çıkarılması), alımlarda ihaleye giren şirketlerin bilerek yükümlülüklerini yerine getirememesi gibi konular sayılabilir. Kurumun özelleştirilmesiyle; Tarımsal girdilerin fiyatları arttı, fiyat istikrarı bozuldu Girdi fiyatları üzerinde devletin denetim gücü devreden çıkınca, bu alan iç ve dış sermayenin insafına ve çıkarına bırakıldı. Tarımsal etkinlik, vurguncuların denetimine girdi. Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nin denetiminde iç ve dış sermaye gruplarının Türkiye tarım pazarına el koyması amacıyla tarımda özelleştirmelerin yapıldığı, biliniyor. Bu bağlamda özelleştirme kapsamına alınan Tarımsal KĐT ler sırasıyla; Girdi Üreten, Girdi Üreten+Dağıtan, Kredi Sağlayan, Fiyat Düzenleyici, Tarımsal Alt Yapı Hizmetleri Kurumları olarak sınıflandırılabilir. Girdi Üreten + Dağıtan Kurumları nın Özelleştirilmesi Türkiye Şeker Fabrikaları nın Özelleştirilmesi Şeker Şirketi, 1925 yılında Şeker Đnhisar Kanunu gereği kuruldu. 2000 yılına gelindiğinde, Türkiye de 25 inin sermayesinin tamamı devlete ait 27 adet şeker fabrikası vardı. Şeker fabrikalarının dışında, şirkete ait makine fabrikaları, elektromekanik aygıtlar fabrikası ve tohum üretim çiftliği (Sarımsaklı Tohum Üretim Çiftliği) vardı. TSFAŞ, 2000 ılında özelleştirme kapsamına alındı. 2001 de Yeni Şeker Yasası çıktı. Şeker Yasası gereğince, Şeker Kurulu oluşturuldu.

TSFAŞ ın görevleri kapsamında; şeker pancarı üretiminde verimliliği artırmak için gübre, yarı fiyatlı tohum, ilaç gibi girdiler sağlama ve üretim aşamasında avans verme, kimi tarımsal hizmetleri ücretsiz ya da düşük ücretli bedellerle çiftçiye götürme (örneğin yayın çalışması, ekim ve hasat makinelerinin bakımı gibi), şeker pancarı alımlarını güvenli olarak yapma, şeker pancarı, şeker ve diğer fabrika çıktılarının (melas, etil alkol, posa gibi) fiyatlarını belirleme, bu ürünler bakımından iç pazarı koruma, hayvancılığı desteklemek amacıyla yaş posayı düşük ücretle ya da teslim edilen şeker pancarı ağırlığına göre bedavaya verme gibi konular sayılabilir. Özetle başta şeker olmak üzere diğer çıktıların fiyatlarını belirleme, dışsatımı ve dışalımı düzenleme görevini üstlenmişti. Şeker Şirketi nin ülke ekonomisine yapmış olduğu başlıca katkılar şunlardır; Şeker tarımı işgücü açısından önemlidir. 500 bin çiftçi ailesi pancar tarımından geçimini sağlar. 200 bin mevsimlik tarım işletmesi hasat döneminde çalışır. Şeker fabrikaları, daimi ve mevsimlik 32500 işçi istihdam eder. En önemli çıktısı şeker ile Türkiye şeker ve tatlandırıcı piyasasında egemen rol oynar. Yan ürün olan melas, maya, içki ve yem sanayisinin en önemli girdisidir. Rakı üretiminde kullanılan alkolün %70 girdisi, melastan elde edilir. Pancar posası, hayvan yetiştiriciliği ve besiciliğinde ucuz ve değerli bir yem kaynağıdır. Şeker tarımı, 1.7 milyar civarında kıraç arazinin, sulu tarım toprağına dönüşümünü gerçekleştirmiştir. Bunun getirisi, 1.5-2 milyar ABD doları/yıldır. Şeker pancarı tarımı, taşımacılık sektöründe 25 milyar ton yük sağlamaktadır. Şeker pancarı çiftçisi, yarattığı katma değerlerle devlet bütçesine önemli kaynak yaratmaktadır. Çiftçi, kamunun kendine yaptığı desteğin karşılığını fazlasıyla kendisine geri vermekte, ayrıca şeker şirketine ait fabrikaların kurumlar vergisi ile devlet, önemli bir gelire sahip olmaktadır. Şeker Şirketi Şeker Pancarı Üretimini Nasıl Planlıyordu? Şirket, kendisine bağlı tarım birimleriyle şeker pancarı üreticisine belirlenen üretim miktarına göre en nitelikli girdileri ve tarım hizmetlerini ekimden hasadına kadar sağlıyordu. Bu bağlamda tohumluk yönünden dışa bağımlı olmamak için tohum ıslah çalışmaları da yapıyordu. Pancar üretim değerinin %40 ı avans, geriye kalanı ise teslimattan 2-3 ay içinde yapılıyordu. Ayrıca erken söküm tazminatı ve diğer primler dışında hayvancılığı desteklemek amacıyla yaş posa, düşük ücretle ya da teslim alınan şeker pancarı ağırlığına göre bedava veriliyordu. Yeni Şeker Yasası Ne Getiriyor ya da Götürüyor? Şeker pancarı, şeker ve yan ürünlerin fiyat belirlemesi, güdümlü oluşturulan şeker kuruluna veriliyor. Bu durum üretimi olumsuz olarak etkiliyor. Şeker fiyatlarında vergilerden meydana gelecek artışlar tüketiciye doğrudan yansıtılmaya başlanıyor. Bunun sonucu şeker ve tatlandırıcı piyasası zarar gelecek. Verimli çalışan fabrikaların özelleştirilmesiyle, özel kesime haksız bir kazanç aktarılmaya başlandı. Verimsiz arazilerde pancar üretimini desteklemek ve bu bağlamda istihdam yaratmak amacıyla kurulan fabrikaların kapatılmasıyla, üretim düşmeye başladı. Şeker pancarından elde edilen şeker üretimine getirilen kota ile üretim olumsuz etkilendi ve kimi dış ve iç güçlere haksız kazanç aktarılmaya başlandı

(Türkiye de nişasta bazlı tatlandırıcı kotası %15 e kadar çıkarıldı, oysa Avrupa Birliği nde bu kota %2 ler civarında). Şeker pancarı üretiminin düşmesiyle pancar çiftçisi fakirleşme sürecine girdi, işsizlik artmaya başladı, hayvansal üretim ve nakliye sektörü de zarar görecek. Şekerde var olan yeterlilik sona ermeye başladı, dışa bağımlılık şimdiden ortaya çıktı. Kredi Sağlayan Kurumların Özelleştirilmesi Kar marjının düşük ve sermaye birikiminin yetersiz olduğu Türkiye tarımında, tarımsal krediler büyük bir öneme sahiptir. Tarımsal kredilerde teşkilatlanmış en büyük kredi kaynağı, yakın dönemlere değin T.C.Ziraat Bankası ile Tarım Kredi Kooperatifleri idi. 2000 yılından itibaren T.C. Ziraat Bankası nın özeleştirilmesi ve Tarım Kredi Kooperatifleri nin özerkleştirilmesi gündeme geldi. Ziraat Bankası nın Özelleştirilmesi Ziraat Bankası, 1888 yılında Ziraat Sandığı olarak kuruldu. 1926 da Anonim Şirket e dönüştürüldü. Daha sonra 1937 yılında özel görev alanını tanımlayan bir düzenleme ile KĐT olarak Banka statüsüne kavuşturuldu ve Dünya Bankası ndan alınan kredinin yönlendirilmesiyle 2000 yılında özelleştirme kapsamına alındı. Ziraat Bankası nın temel işlevi, Türk çiftçisini kredi ile destekleyerek Türkiye tarımının geliştirilmesine katkıda bulunmaktı. Bu amaca yönelik olarak krediler doğrudan üreticilere, Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığı ile bu kooperatifin ortaklarına, Tarım Satış Kooperatifleri ve birliklerine, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri ne, tarımsal ürünlerin işlenmesi, pazarlanması ve dışsatımı ile uğraşan kamu kurum ve kuruluşlarına, kullandırılıyordu. Ziraat Bankası, kullanılabilir kaynaklarının büyük çoğunluğunu tarıma ayırmaktaydı. Örneğin 1993 1997 yılları arasında bu oran, %85 civarındadır. Bu bağlamda, işletme ve yatırım kredileri olmak üzere üreticilere arazi edinme dahil, tarımsal üretimin bütün konularını kapsamak üzere kredi sağlıyordu. Aslında Türkiye deki tarımsal işletmelerin kredi kullanma ve borçluluk oranı yüksek değildir. Bu oran %2 10 düzeyinde değişim göstermiştir. Bunun nedeni, işletmelerin krediye gereksinim duymamaları değil, yeterli miktarda ve gereksinim duyulduğu zaman krediyi bulamamasından ileri gelmektedir. Đleri teknoloji ile tarım yapan ülkelerde borçlanma oranı %50 yi bulabilmektedir. Ziraat Bankası Nasıl Çökertildi? Diğer KĐT lerde olduğu üzere, Ziraat Bankası nın kamu görevinden meydana gelen görev zararları abartıldı ve saptırıldı. Bu doğrultuda her türlü araç kullanıldı. Örneğin, Ziraat Bankası nın 1993 1994 döneminde pamuğa verdiği 315 milyon dolarlık prime, gerçeküstü boyutlarda faiz tahakkuk ettirildi (1997 yılında hazinenin Ziraat Bankası na yaptığı 712 milyon dolarlık ödemeye karşın, yıllık ortalama %128 faiz alındı). Borç 2000 yılı sonunda 11 milyar dolara çıkarıldı. Bu durum, özelleştirme yanlılarınca, görev zararının bir sonucu olarak gösterildi. Böylelikle, kamuoyundan iflas eden ve kapatılan özel bankaların Ziraat Bankası na devrinden meydana gelen zararları ile hazinenin iç borçlanma ihalelerinde faizleri aşağıya çekme yükünün Ziraat Bankası na verilmesi ile oluşan görev dışı zararları saklanmaya çalışıldı. Oysa Ziraat Bankası nın bu şekilde kullanılmasıyla ortaya çıkan zararı

içinde, tarımsal destekleme ve kredilerinden kaynaklanan görev zararı, oldukça düşük kalmıştı. Ziraat Bankası, 2000 tarihinde çıkarılan 4603 sayılı bir yasayla, özelleştirilmesine olanak sağlayacak şekilde yapılandırmaya alındı. Ziraat Bankasının özelleştirilmesi ile; Tarım işletmelerinin büyük bir çoğunluğunun, oluşturulan küçük ve orta ölçekli işletmeler kredi kaynağından eskisinden daha yüksek düzeyde yoksun kalacaklar ve teşkilatlanmamış kredi piyasasına yönleneceklerdir. Tarımsal ürün fiyat desteği alamayacak çiftçiler, üretimden giderek kopacaklardır. Çağdaş tarım yöntemleri ve girdileri kullanmak isteyen çiftçi ve girişimciler, gerekli kredi ve projelendirme desteğinden mahrum kalacaklardır. Tarım Kredi Kooperatifleri nin Özerkleştirilmesi Tarım Kredi Kooperatifleri, 1924 yılında Đtibari Zirai Birlikler Kanunu ile kuruldu. 1929 yılında Zirai Kredi Kooperatifleri ve 1935 yılında Tarım Kredi Kooperatifleri adı ile etkinliklerini sürdürdü. Tarım Kredi Kooperatifleri kanununda, 1972 ve 1985 yıllarında da düzenlemeler yapıldı. 1995 yılında çıkarılan bir yasayla özerk bir yapıya dönüştürüldü. Tarım Kredi Kooperatifleri nin temel işlevi; ortaklarının kısa (tohumluk, kimyevi gübre, bitki ve hayvan sağlığı ilaçları, hayvancılıkta işletme ve akaryakıt gibi) ve orta vadeli kredi (tarımsal işletmenin canlı ve cansız demirbaş unsurlarını oluşturan her türlü tarımsal araç gereç ile canlı hayvan kredileri gibi) gereksinmelerini karşılamaya yönelikti. Özerkleştirme kapsamına alınan Tarım Kredi Kooperatifleri ne, hazineden aktarılan kaynaklar da, Ziraat Bankası nın özelleştirilmesi ile kesilmiş bulunmaktadır. Bunun sonucunda, Tarım Kredi Kooperatifleri ortaklarına yeterince kredi veremez durumuna geleceklerdir. Diğer yandan özerklik, büyük toprak sahiplerine ayrıcalık getirecek, küçük üreticilerin ise uygulamalardan yeterince yararlanmasını engelleyecektir.